Print Friendly and PDF

Translate

Ölüm Noktası (1971)Vanishing Point

|

 99 dk
Yönetmen:Richard C. Sarafian
Senaryo:Guillermo Cabrera Infante, Malcolm Hart, Barry Hall
Ülke:ABD  , İngiltere 
Tür:Aksiyon, Suç, Gerilim
Vizyon Tarihi:01 Ocak 1972 (Türkiye)
Dil:İngilizce
Oyuncular: Barry Newman,Cleavon Little, Cleavon Little
Dean Jagger, Victoria Medlin

Özet

1971 yılına ait bir macera "Ölüm Noktası"... Filmde eski zamanlarında amansız bir polis olan bir savaş gazisinin serüvenlerini izleyeceğiz. Aynı zamanda eski bir yarışçı da olan Kowalsky 1970 model modifiye beyaz Dodge Challenger marka arabayı Denver’dan alıp 15 saat içinde San Francisco'ya teslim etmek gibi bir iş almıştır. "Eski alışkanlıkları" sayesinde hız sınırlarını biraz açıp trafik kurallarını çiğneyince, 3 eyaletin polisi birden peşine düşecektir... Polis telsizlerini dinleyen bir radyo DJ’i ise radyo programı aracılığı ile ona yardım edecektir... Ve böylelikle film boyunca sürecek amansız takip de başlamış olu

Alt yazı

ÖLÜM NOKTASI
Neler dönüyor merak ediyorum.
 CBS Haber ekibi de geliyor.
 Önemli bir şey var herhalde.
 Ekip 2473'den helikoptere  -Helikopter dinlemede.
 -Şüphelinin yerini saptadınız mı?
 Şüpheliyi takip ediyoruz.
 Helikopter 1'den 2473'e.
 Şüpheli durduruldu.
 Kaçması mümkün değil.
 Anlaşıldı, tamam.
 İzlemeye devam edin.
 KALİFORNİYA, PAZAR, 10:02 İKİ GÜN ÖNCE DENVER, COLORADO, CUMA, 23:30
 Kowalski!
 ve gözlerden ırak bir hafta sonu için anahtar!
 Her ikiniz de hoş geldiniz.
 -San Fransisco'ya gönderilecek neyin var?
 -Bu gece dönmeyeceksin değil mi?
 Baksana, böyle gidersen bir gün kendini öldüreceksin -Biliyor musun?
 -Tamam, tamam.
 Pazartesiye kadar neden burada kalmıyorsun?
 Böylece sen de evine şimdi gidebilirsin, değil mi?
 Tabi ki.
 Geceyarısından biraz önce.
 Sana bir şey diyeyim mi?
 Saat 24'ü vurduğunda arabam balkabağına dönüşür.
 -Sandy.
 Sen oyuncu olmalıymışsın.
 -Yaa, tabi tabi.
 Bütün gece seni beklediğimi söylediğimde karım da aynen böyle diyecek.
 Gerçekten.
 Neden gece burada kalmıyorsun?
 -Olmaz.
 -Biraz uyusan iyi olmaz mı?
 Bu gece geri dönmeliyim Sandy.
 Şimdi söyle bakalım, hangi araba?
 Nasıl yani ?
 # İnanamıyorum, ben mi olacaktım baştan çıkarılan?
 # Tanrım, yardım et bana dua edecek bir yer bulayım.
 Hey, K.
 Ne var ne yok?
 Ne lazım sana?
 -Sürat.
 -Neden olmasın?
 Tut şunu.
 Nasıl gidiyor?
 -İyidir.
 Senden n'aber?
 -Al benden de o kadar.
 Bu gerçekten iyi.
 -Dostum, az sabret.
 Sana su getireyim.
 -Yok boşver, böyle iyi.
 -Emin misin?
 -Evet, tüymek zorundayım.
 -Biraz takılsaydın.
 -Olmaz.
 Gitmem gerek.
 "Gitmem gerek, yola çakılmam gerek.
" Saçmalık.
 Oradaki iki piliç bile fikrini değiştiremez mi?
 -Güzellermiş.
 -Öyleyse çık arabadan ve katıl bize.
 İmkanı yok.
 Yarın üçte San Fransisco'da olmalıyım.
 -Beni kafaya alıyorsun.
 -Keşke öyle olsaydı.
 Saçmalık bu.
 Becerebilmen mümkün değil ki.
 -İddiaya var mısın?
 -Bunun motoruyla oynandı mı?
 -Aynen öyle, 250'ye çıkar diye tahmin ediyorum.
 -Vay canına!
 Ama öyle olsa bile  Haplara karşılık bahse girmeye var mısın?
 Seni yarın üçte San Fransisco'dan arayacağım.
 Beceremezsem, gelecek sefere iki misli öderim.
 -Anlaştık mı?
 -Anlaştık.
 İyi şanslar dostum!
 "Ülke çapında yapılan değişik araştırmalarda da bu durum kanıtlanmıştır" "Öte yandan doğurganlık, danaların hayatta kalma oranı,.
.
" " boğaların gen aktarabilmeleri,.
.
" " gibi ikincil özellikler önemli bir faktör olabilir.
" "Genetik olarak farklı türlerin   çaprazlanması bile melez özellikleri azaltabilir.
" "Sıradaki konularımızdan kısa birkaç başlık  Az sonra "  ve melezlemeyle ilgili diğer bilgiler.
 Çiftçinin günlüğü programı devam ediyor.
 -On saniye, çok iyi.
 # "Super Soul Teması" (JB Pickers) Tamamdır.
 Ah!
 Günaydın herkese!
 Karşınızda, süper, Super Soul!
 Doğrudan ve canlı olarak, erkenciler!
 Sınır yok!
 KOW'den yayın yapıyoruz, K-O-W diye yazılıyor, Evvet!
 Uzak Batı'nın en süslü, en gürültülü, en kıpırtılı radyo istasyonundan!
 Şimdi, bu güzel sabahı kışkırtıcı, hıçkırtıcı   sallayıcı, kollayıcı, uyandırıcı bir müzik ile selamlayalım!
 Arkadaşımdan küçük bir yardım alayım!
 Hadi bakalım amigo, gönder gitsin!
 Tamamdır!
 Hadi gelsin # "Got it Together" (Bobby Doyle)# Yuvamıza götür beni!
 Bugün aşacak çok yolumuz var, bir tanem # Hayatım yeni başladı sanki # Ve bugün henüz ilk günüm gibi # Beni yürekten sevdiğini söyledi, kendimi müthiş hissettirdi -# O kız başlattı ilişkimizi -# O kız halletti herşeyi.
 Kenara çek.
 -# O kız başlattı ilişkimizi -# O kız halletti herşeyi.
 # Bu yüzden biliyorum yürüyeceğini -# Bilin ki, O kız başlattı ilişkimizi -# O kız halletti herşeyi.
 -# Diyorum ki, O kız başlattı ilişkimizi -# O kız halletti herşeyi.
 -# Diyorum ki, O kız başlattı ilişkimizi -# O kız halletti herşeyi.
 # Bu yüzden biliyorum yürüyeceğini Yavaşla hemen!
 Kenara çek!
 Kenara çek!
 Seni orospu çocuğu!
 # Aklımı başımdan aldı # Kolay bulamazsınız böyle bir aşkı # Öyle bir aşkı var ki, sonsuza kadar sürmeli  Yarışçılardan bir kalktı, motoruna doğru yürüyor.
 Sarı bayrak kalktı.
 Bu turda herkes sıralamasını koruyacak Kowalski de kalktı ve motoruna yürüyor, şimdi yarışa kaldığı yerden devam edecek.
 -İyi misin?
 -İyiyim!
 Git yakala onu!
 -# Evet, O kız başlattı ilişkimizi -# O kız halletti herşeyi.
 Ve şimdi, ilk 10'dakileri ezen, 70'lerin gerçekten ilk hit parçası geliyor.
 Bu öyle bir parça ki, bir haftada tam 29 sıra birden yükseldi!
 Kesinlikle söylenebilecek bir şey varsa eğer o da bu parçanın   gelecek hafta bir numara olacağı!
 Numero uno, evet!
 Bir Brian Obine bestesi: "Where Do You Go From Here, Baby?
" Göster onlara Brian, dostum.
 Tamamdır, hadi başla!
 -# Kristof geldi konuşarak İspanya namına -Evet!
 -# 1492'de yapılanları anlatma meramına -Göster hadi!
 Şimdi bana bunları anlatacak # Dedi ki: "Biliyorum dünya yuvarlak ve inanıyorum mümkündür kanıtlamak" # Denizler kızgındı, gemiler küskündü # Ardından inancıyla Kristof geldi # Umarsız hayalleri mutlu sona erdi # Artık dünya eskisi gibi olmayacak -# Kutlayalım geleceği gören insanları -# Kutlayalım onları -# Asla tatmin olmayanları # Kutlayalım ileriye adım atanları -# Fırsat tanımalı insanlara -# İmkan tanıyın onlara -# Kutlayalım geleceği gören insanları -# Kutlayalım onları -# Umalım hep var olsunlar # Yaşadıkça sorular sorsunlar -# Nereye gidiyoruz -# Nereye -# Nereye gidiyoruz -# Nereye -# Nereye gidiyoruz buradan -# Nereye # Nereye gidiyoruz şu andan # Nereye gidiyoruz şu andan # Nereye gidiyoruz buradan # Baktıkça tarih kitaplarımıza # İnanmak zor bunca yol aldığımıza # Bazıları kalmadı diyor öğrenecek bir şey # Diğerleri diyor devam etmeli birey # Dünyayı zıt yönden keşfettik bi kere -# Kutlayalım geleceği gören insanları -# Kutlayalım onları -# Asla tatmin olmayanları # Kutlayalım ileriye adım atanları -# Fırsat tanımalı insanlara -# İmkan tanıyın onlara -# Kutlayalım geleceği gören insanları -# Kutlayalım onları -# Umalım hep var olsunlar # Yaşadıkça sorular sorsunlar -# Nereye gidiyoruz -# Nereye -# Nereye gidiyoruz -# Nereye -# Nereye gidiyoruz buradan -# Nereye -# Nereye gidiyoruz şu andan -# Nereye -# Nereye gidiyoruz buradan -123, mevkinizi belirtin.
 -53 numaralı karayolunda, iki kişi bir motordayız.
 -104.
 Siz ne kadar uzaktasınız?
 -Thompson'dan 8 km kadar ötede.
 -Aracın tarifini verebiliyor musunuz?
 -1970 model beyaz Challenger.
 Colorado plakalı.
 OA-5599 -104.
 Yaralanan var mı?
 -Yaralanan yok.
 -104.
 Görev alanınıza dönün o zaman.
 -Anlaşıldı.
 Yoldayız, ama diğer motoru almak için bir araç gönderseniz iyi olur.
 Müthiş.
 Kulaklarını aç arkadaşım.
 "Tüm otoyol devriyelerinin dikkatine" "Şüpheli araç, 1970 Dodge Challenger, beyaz renkte.
" # "Freedom of Expression" (JB Pickers) 71 numaralı araç 63 numaraya çarptı.
 Tam bir karmaşa.
 Sekiz araç.
 Yo, dokuz araç!
 Vay anasını sayın seyirciler, üçüncü sırada yer alan Kowalski bu!
 Ters dönmüş araçtaki haline bakın!
 Saygılar beyefendi.
 Hadi yarışalım.
 Sıkıyor mu yoksa?
 Seni piç.
 (Yol boyama çalışması.
 Sağ şeride geçin.
) -24 nolu araçtan merkeze.
 -Dinlemedeyim araç 24.
 Onu Nevada sınırında bırakmak zorunda kaldık.
 Bırakın onunla Nevada polisi ilgilensin.
 Bu herif deli.
 104.
 Nevada otoyol devriyesine bilgi geçiyorum.
 # "Welcome to Nevada" (Jerry Reed) Tamam, kaydettim.
 OA-5599 numaralı Colorado plakası.
 Pekala, bu yol tilkisi ne yapmış ki?
 Tamam yayınlarını yakaladım.
 Anlaşıldı, anasının gözü de.
 Beyler bu saydığınız şeylerle doğru düzgün bir suçlamada bulunamayız ki ona.
 Belki tehlikeli araç kullanma, kamu görevlisine itaatsizlik, veya her ikisi gibi.
 Evet.
 Bunu daha önce de söylemiştiniz.
 Jaguar'daki bu züppe resmi bir şikayette bulunmuş mu?
 -Hayır, bulunmamış.
 -Gördünüz mü?
 Ortada ciddi bir suç bile yok.
 -Bu konuda ne yapacaksınız?
 -Elimizden kaçamaz.
 Şu andan sonra endişelenmesi gereken kişi o.
 -İyi şanslar.
 -Anlaşıldı.
 Merak etmeyin.
 Onu yakalayacağız.
 Yardımcı olabilir miyim?
 Yardımcı olabilir miyim?
 -Fulleyin lütfen.
 -Peki efendim.
 Hadi artık.
 Rahatla.
 Seni incitmeyeceğim.
 Hadi güzelim.
 Bana kolaylık göster, ben de kolaylık göstereyim sana.
 Hadi, söyle bana.
 Malı nereden aldın?
 Ha?
 Hangi satıcıdan?
 Hadi, hadi.
 Çık dışarı.
 Yok ol burdan.
 Git!
 Ve Challenger geliyor, tekerlekli aynasızlar tarafından kovalanarak.
 Kötü kalpli trafik ekipleri yalnız sürücümüzün peşinde.
 Son Amerikan kahramanı,   yarı Tanrı, altın batının süper sürücüsü.
 İki zalim Nazi aracı yakışıklı yalnız sürücünün hemen dibinde.
 Araçlar gitgide yaklaşıyor, kalplerimizin kahramanına daha yakınlar şimdi.
 Evet, dostlar.
 Enselemek üzereler.
 Onu yakalayıp ezecekler,   bu gezegendeki tek bağımsız varlığı yok edecekler.
 Ancak, yazılan odur ki: "Kaplana keskin dişler verdiyse Şeytan,   kumruya da kanatlarını bağışladı Rahman olan.
" Böyle buyurdu süper guru.
 -Duydun mu?
 -Evet.
 Bu bilgileri hangi cehennemden alıyor bu?
 Seninle aynı yerden, Charlie.
 -Yani bizim telsiz kanalımızdan mı?
 -Aynen öyle.
 Ne kadar zamandır yapıyor bunu?
 Bir buçuk, belki de iki yıldır.
 İyi de, bu yasadışı.
 -Görev başında radyo dinlemek de öyle.
 -Hadi dostum.
 İkisi farklı şeyler.
 Ama kendini suçlu konumuna düşürecek hiçbir şey söylemiyor.
 Yasalar beynini kullananlar içindir, Charlie.
 Kanuni açıdan bakıldığında, sütten çıkmış ak kaşık gibi.
 Bu gerçek, sevgili dostlarım.
 Son aldığımız bilgilere göre sevgili Challenger'ımız   kötülerin kıskacından kurtulmuş durumda.
 Aynasızlar fena çuvalladılar.
 Geç aralarından dostum.
 Geç aralarından!
 Lanet olası i.
.
e.
 Dikkat.
 Araç 44'ü arıyorum.
 Dikkat.
 Araç 44, beni duyuyor musunuz?
 Ver şunu bana.
 Burası araç 44.
 Sizi net olarak duyuyoruz, tamam.
 Mevkinizi bildirin araç 44.
 80.
 karayolundayız.
 Argenta'dan yaklaşık 15 km uzakta, tamam.
 Güzel.
 Mevkinizi koruyun.
 0A-5599 plakalı beyaz Challenger hakkında ihbar var.
 Colorado plakalı.
 En son 40.
 karayolunda Dunphy'e doğru aşırı hızla giderken görüldü.
 Tehlikeli olduğuyla ilgili duyumlar aldık.
 Bu nedenle yerini saptamak için gözünüzü dört açın.
 Saptayınca talimat almak için arayın.
 Tamam.
 Gidelim.
 Hadi gidelim.
 -Sence ne suç işlemiştir?
 -Bilmem.
 Tamam da, bir fikrin yok mu?
 Sanırım arabayı Küba'ya kaçıracak!
 -Saçmalama.
 -Öff Charlie, bilmiyorum.
 Belki cinayet işlemiştir.
 Belki bindiği aracı çalmıştır.
 Belki de ikisi birden.
 # "Runaway Country" (The Doug Dillard Expedition) Hey.
 Ne yapıyor?
 Aman Tanrım.
 Dikkat et.
 Dikkat et!
 Dikkat et!
 Yana geç.
 Ben kullanacağım!
 Gidelim.
 Gidelim!
 O orospu çocuğunu yakalayacağım.
 Yardım et de o orospu çocuğunu yakalayalım.
 Alo, Nevada?
 Alo, Nevada?
 Nevada, burası Colorado otoyol devriyesi.
 Konu, Utah otoyol devriyesi tarafından başlatılan bir takiple ilgili.
 Bu doğru.
 Ancak ardından  bu istihbaratın size iletilmesini istediler.
 Detayları almaya hazır olun.
 Kayıt cihazlarınızı ve benzeri zımbırtılarınızı açın, oldu mu?
 Mıntıkanızda takipte olduğunuz bu hız manyağı   eski bir profesyonel araba yarışçısı.
 Adı da Kowalski.
 K-O-W-A-L-S-K-İ.
 Tekrarlıyorum, Kowalski.
 İlk adı bilinmiyor, diğer özellikleri de bilinmiyor.
 Tüm bildiğimiz, Denver'daki bir acenta tarafından kiralanmş araba teslimat sürücüsü olduğu.
 Halihazırda Dodge Challenger model araç kullanıyor.
 Colorado plakalı.
 OA-5599.
 Araç çalıntı değil.
 Aracı Pazartesi teslim etmek üzere San Francisco'ya götürüyor.
 Bugün Cumartesi.
 Acelesi ne?
 Bunu biz de bilmek isterdik.
 Sizinkinden daha iyi tahminimiz yok.
 -İyi misin?
 -Evet.
 44'den merkeze.
 44'den merkeze.
 -Onu kaybettik.
 -Ne?
 -Tonopah yolunda.
 -Neler oluyor Collins?
 -Hangi cehennemdesiniz şimdi?
 -Delirdin mi?
 Düzeltiyorum.
 Onu kaybetmedik, hala takipteyiz.
 Yürü şimdi!
 Bulunduğunuz yerde kalın.
 Birazdan oradayız.
 Çabuk ol!
 Hadi gidelim, hadi gidelim.
 Ver şunu bana.
 -Araç 44'den merkeze.
 -Dinliyoruz edin 44.
 Ana yolu terketti.
 Çölde ilerliyor.
 Bırakalım bir süre pişsin.
 Hiçbir yere gitmesi mümkün değil.
 Neyi kanıtlamaya çalışıyor şimdi de?
 -Hazırız, Super.
 -Tamam, tamam.
 Bir kaset koy, dönsün.
 -İki defa çaldım bile.
 -Sen kör falan mısın?
 Düşündüğümü görmüyor musun?
 Üşütük.
 Kowalski.
 Kowalski, beni duyuyor musun?
 Beni duyuyor musun, Kowalski?
 Beni duyduğunu biliyorum, Kowalski.
 Eminim şu an beni duyuyorsun.
 Tam şu anda.
 Şimdi, beni dikkatle dinle.
 Nevada otoyol devriyesinin tüm mobilize güçleri senin peşinde.
 Senin ortaya çıkmanı bekliyorlar.
 Bazıları senin Kaliforniya'ya Ölüm Vadisi üzerinden gideceğini düşünüyor.
 Diğerleri ise senin o çölde öleceğinden eminler.
 Bunlar sen orada yokolup gidersen zevkten geberecekler.
 Masamın üstü gelen mesajlardan geçilmiyor.
 Gelen telefonların haddi hesabı yok.
 Herkes, neye mal olursa olsun kurtuluşun için   sana iyi dileklerini iletiyor.
 Keşke sana yardım edebilseydim, ama yapamam, elimden gelmez.
 Kimsenin de yardım edebileceğini sanmam, o çılgın talihinin dışında.
 Ve artık çok daha fazla şansa ihtiyacın olacak.
 Sahip olduğun tüm şansa.
 Polisi yenebilirsin, yolları yenebilirsin, zamanı bile yenebilirsin.
 Ama çölü yenemezsin.
 Kimse yenemez.
 Elinden gelmez.
 S.
ktir git.
 Bekle!
 # "Love Theme" (Jimmy Bowen Orkestra ve Korosu) Seni seviyorum.
 Tüm olanlardan sonra beni tutuklaman gerekseydi, komik olmaz mıydı?
 Yani, ben seni kafeslemek isterken ya sen beni kafese tıksaydın?
 Bayılıyorum buna.
 Yara izine bayılıyorum.
 Sen nefret ediyorsun, bense seviyorum.
 Yo, ondan nefret etmiyorum.
 Anlattığı şeyden nefret ediyorum.
 Anlattığı şey ne?
 Savaşmadan savaşın üstesinden gelemezsin.
 Seni seviyorum.
 Seviyorum seni.
 -Sen çılgınsın.
 Kışın ortasında sörf yapıyorsun.
 -Tekrar yapacağım.
 Dev bir dalga yakalarım belki.
 Seni düşünerek yapacağım bunu.
 Sayonara.
 Unutma beni.
 Kowalski efsanesinin başladığı noktadayız.
 KLZ TV Haberlerinin görüşeceği kişi, acentanın sahibi Bay Holly Makas,   ve çalışanlardan biri olan Sandy McKees.
 Sandy, bu kişiyi iyi tanıyorsun.
 Kowalski hakkında bize neler söyleyebilirsin?
 -O mükemmel bir sürücüdür.
 -Anlayamadım?
 -Ne dedin?
 -Dedim ki o mükemmel bir sürücüdür.
 -Bunu zaten biliyoruz.
 -Onun gibi araba kullanan anasının karnından doğmamıştır.
 Ama profesyonel olarak, hiçbir yarışta dereceye girememiş.
 Tamam, ama nedenini söyleyeyim mi?
 Hiçbir zaman istemedi ki.
 Benim fikrimi soruyorsanız, eskiden de bir numaraydı, hala daha öyle.
 Onun gibi birini bulamazlar.
 Neden onu rahat bırakmıyorlar?
 Adamı rahat bırakın!
 Kimseye zarar vermedi ki.
 Ben, Bob Palmer.
 KLZ TV Haberler.
 Size Denver'dan seslendim.
 Super Soul'un tanıtıma ihtiyacı yok.
 O sektöründe bilinen önemli bir DJ   ancak, Kowalski'nin görünmez rehberi olarak,.
.
 - tüm ülkede şöhret olma yolunda.
 -Köre rehber olan bir kör.
 Kowalski Denver'da başlayan ve tüm ülkeyi kateden bir takibin tam ortasında yer alıyor.
 Olduğun yerde dur, evlat.
 Kıpırdama, evlat.
 Sakın kıpırdama.
 Şimdi yakalarım onu.
 Kaparım onu.
 Kaparım.
 Sevimli küçük kafanı şuradan geçiriver, bir tanem.
 Tamamdır.
 Onu yakaladık.
 Şimdi şuradaki sepetimizi alıveriyoruz.
 Baksana şuna.
 Hayat dolu ve kıpır kıpır.
 Bu ne güzellik, değil mi?
 Oh!
 Oldukça iri, değil mi?
 Şimdi onu buraya koyuveriyoruz.
 ağol, evlat.
 Bu iş tamamdır.
 Çok sağol.
 Orada daha kaç tane var?
 Altı çıngıraklım, iki yana kıvrılanım vardı.
 Şimdi çok kıymetli bir elmas sırtlımız oldu.
 -Bunlarla ne yapıyorsun?
 -Satıyorum.
 Satıyorum.
 Karşılığında kahve, şeker tütün, tuz, un ve fasulye alıyorum.
 Çok fasulye ediyor bunlar, evlat!
 Orada yaşıyorsun, ha?
 Bak, kayboldum ve yardımına ihtiyacım var.
 Dikkat Kowalski.
 Sana önemli bir mesajım var.
 Kowalski, dinliyor musun?
 Şunu bil bak.
 Otoyol devriyesinin gedikli polisleri seni aramak için çöle geliyor.
 Dikkatle dinle.
 İster inan, ister inanma, sana yardım etmeye çalışıyorlar.
 Gerçekten öyle.
 Anladın mı?
 -Sana bakar, evlat.
 -Nedir o?
 Yardıma ihtiyacım var dedin, önce senin bana yardım etmene bakar.
 Buraya gelirken nerden   hangi yönden geldiğimi bulmak için yardımın gerek.
 Bu işaretlerden biri de  Tamam, bu da bir emare işte.
 Buradan hiçbir şey görmüyorum ki ben.
 Eminim tam orada duran kamyonetimi de görmüyorsundur  Nah tam orada işte.
 -Bu lanet olası yerden gidelim, ha?
 -Yo, yo, muteber olanı bu değil.
 Bu tarzla burdan kurtulamayız.
 Yo, kanaatımca, kurtulmak için caiz olan bulunduğun yere kök salmaktır.
 Şimdi kök sal bakalım.
 Gittiler, ha?
 Ama öyle kal bir süre.
 İzler var.
 Aşağı inip bir bakalım.
 Eski kamyonetimi buldular herhalde.
 O civarda dönüp duruyorlar.
 Bu bir kamyonet!
 Hurda bu.
 1.
Dünya Savaşından beri burada herhalde.
 Kuzeye gidiyor.
 Tamamdır.
 -Şimdi nereye?
 -Dosdoğru git!
 Soyadı, Kowalski.
 K-O-W-A-L-S-K-I.
 İlk adı  İlk adı.
 Nedir bu, "sayın amirim"?
 # "You Got to Believe" -Bu da ne böyle?
 -İman şifacıları.
 Daha fazla yaklaşma.
 -Arabada bekle, anlaşıldı mı?
 -Tamam ortak.
 Bu şifacılar yabancıları pek sevmezler.
 Özellikle de mürşidleri, Jessie Hovah.
 O bir  o adi herifin tekidir.
 -Benzini unutma.
 -Benzini unutmayacağım.
 -Geciktin.
 -Bay Hovah, kamyonetim bozuldu.
 -Oradaki adam da kim?
 -Size söylemeye çalıştığım gibi, kamyonetim.
.
  artık epeyce eskidi ve  -O adam kim?
 -Bir dost.
 Bir dost ha?
 Nerden biliyorsun?
 Gerçekten güzel bir parça, di mi?
 Evet.
 Ama artık onlara ihtiyacımız kalmadı.
 Bu toplantıların gizli olduğunu söylemiştim sana.
 -Neden buraya bir yabancı getirdin?
 -Bay Hovah, ben onu getirmedim.
 O beni getirdi.
 -Neden?
 -Benzine ihtiyacı var.
 Benzin.
 Benzini al ve onu burdan götür.
 Ama, Bay Hovah, hani bana kahve, şeker ve  Tamam alacaksın.
  ve söz verdiğiniz diğer şeyleri?
 -Alacaksın.
 Artık yılanlara ihtiyacımız kalmadı.
 Artık müzik yapıyoruz.
 Yani artık   yılanları serbest bırakıyoruz!
 Sanırım yeterli olur bu kadarı.
 Evet.
 -Artık gidebilirsin, evlat.
 -Nasıl gideceğim?
 Gür çalılık hattını izlemen yeterli.
 -Ne hattı?
 -Gür çalılık hattı.
 Demem o ki, gözünü güneşin doğrultusundan ayırma ve gölgen asla ardına düşmesin.
 Böylece çok uzun saguaro kaktüslerine erişeceksin.
 Onları da kaybetme.
 Zira gür çalılık hattı dediğim şey o.
 Saguaro kaktüsleri ve katran ruhu çalıları seni doğrudan gerçek dünyaya taşıyacak.
 Yani  Yol bu mu oluyor?
 Yol bu oluyor, evet.
 İşin inceliklerini kapmaya başladın, evlat.
 Galiba.
 Sağolasın, amca.
 Her şey için teşekkürler.
 Bir şey değil.
 Umarım tekrar görüşürüz.
 Vaya con Dios!
 1960'da Amerikan ordusuna katıldı.
 Vietnam savaşında görev aldı.
 Mekong Deltasında yaralandı.
 1964'de ordudan şeref derecesiyle terhis edildi.
 savaştaki cesareti nedeniyle şeref madalyası aldı.
 1964'de San Diego polisine katıldı.
 İki kere terfi etti.
 1966'da birinci sınıf dedektif oldu.
 Meslekten ihraç edildi.
 Sadece yetkili personele açık gizli seviyesinde belgeler de mevcuttur.
 1967 ve 68'de hurda oto yarışlarına katıldı.
 1968'de sürücü ehliyetine geçici olarak el konuldu.
 Alkol testi konusunda başarısız.
 1970'den günümüze kadar küçük işlerde ve diğer sürücülük işlerinde çalıştı.
 Tamamlayıcı bilgiler: Yoktur.
 -Hazır mısın artık?
 -Henüz erken.
 -Peki, hazır olduğunda söyle.
 -Ben hazırım, ama o henüz hazır değil.
.
 -Nasıl yani?
 -Boşver.
 Hazır olduğumda söylerim.
 Hay Allah.
 Hadi ama.
 -İt şunu.
 -İtiyorum zaten.
 Bir araba geliyor.
 Hemen döneriz.
 Oh!
 Yorgunluktan bitmişim.
 Evet, teşekkür ederiz.
 Çok naziksiniz.
 Bir şey değil.
 Afedersiniz.
 Hangi istikamete gittiğinizi bahşeder misiniz bize?
 -San Fransisco'ya gidiyorum.
 -Çok güzel.
 Teşekkür ederim.
 Sizi rahatsız eden bir mesele mi var?
 -Yo, neden?
 Olmalı mı?
 -Çok sessiz ve düşüncelisiniz de.
 Tabiatım böyle olduğu için olmasın?
 Neden gülüyorsunuz?
 -Gülmüyorum.
 -Yo, gülüyorsunuz.
 İçinizden gülüyorsunuz.
 Bizi ibne zannettiğiniz için, değil mi?
 Hey  Bu bir soygundur.
 Soygun mu?
 Neden gülüyorsun, Mary?
 Söyle bana.
 Söyle bakayım!
 Yo, yo, lütfen yapma.
 Canım yanıyor.
 Saçım!
 Seni aşağılık!
 # "So Tired" (Eve) -Selam, birader K.
 -Selam.
 -Hoş geldin?
 Nasılsın?
 -Yorgun.
 Yorgun olduğuna eminim.
 Eminim.
 -Neler olup bitiyor merak ediyor musun?
 -Evet.
 Neler olup bitiyor?
  Büyük Ağabey izlemede pek başarılı değil, dinlemenin aksine.
 Ama muhtemelen bilmediğin bir şey diyeyim: Şu iki  Nasıl desem,   iki "beyefendi"yi buldular yolda.
 Oldukça hırpalanmışlardı.
 Başlarından kaza veya benzeri bir şey geçmiş olmalı.
 Bazı kabagötler seni çirkin bir suçla itham etmeleri için onlara baskı yaptı.
 Silahlı saldırı ve gasp gibi bir suçla örneğin.
 Ancak sözkonusu iki bey, reddetti bu teklifi.
 Veya, içgüdülerimin bana fısıldadığına göre, bir tarafları yemedi.
 Şimdi, şunu dinle: Bazı dostlar  Günışığı Eyaleti'nde verilecek küçük bir   karşılama partisi için harıl harıl çalışıyorlar.
 Ana giriş kapısı, hatta bazı yan kapılar bile   gulyabaniler ve fırfırlarla donatılmış durumda.
 -Bilmem anlatabiliyor muyum?
 -Evet, anlatabiliyorsun.
 ekle bir süre, dostum, bekle.
 # "Dear Jesus God" (Segarini ve Bishop) Tamam millet.
 Sokakları boşaltın ki kimseye zarar gelmesin.
 Hey!
 Hey, kara suratlı!
 Sen, çenesi düşük zenci!
 Koca siyah ağzını kapatacağım!
 Gelin yakalayalım şunu!
 Kowalski!
 Selam!
 Selam.
 -Yardıma ihtiyacın var mı?
 -Yok, sağol.
 -Emin misin?
 -Evet, eminim.
 -Şahane, dostum.
 -Bekle bir dakika.
 -Ne oldu?
 -Hiç hapın var mı?
 -"Sürat" mi yani?
 -Evet.
 Var.
 Geride, kaldığım yerde biraz var.
 -Ne kadar geride?
 -1 mil kadar.
 Döner misin?
 Şahane.
 # Anlıyor musun dediğimi?
 # Mississippi Kraliçesi # Bana her şeyi o öğretti # Vicksburg'dan aşağılarda # Louisiana yolu civarlarında # Bir Kaun hanım yaşardı # Mississippi Kraliçesi derlerdi ona # Dansçıdır o bilirsin # Seçimini kullanırdı şaraptan yana # sırt çevirerek onu isteyen onca adama # İyi de arkadaş, ben de onlardan biriyim # Mississippi Kraliçesi # Anlıyorsan söylemek istediğimi # Mississippi Kraliçesi # Bana her şeyi o öğretti # Bu hanım sordu bana # Erkeği olur muyum diye # Biliyorsunuz ki söyledim ona # Herşeyi yaparım elimden gelen # Güzel gözükmesi için gereken # Giysiler alırım ona parıldayan # Ekmeğini kazanırken onca adam # İyi de arkadaş, kendiminkini kaybettim ben Sağol.
 -Daha su ister misin?
 -Sağol, bu kafi.
 -Sende kalsın.
 Bende bütün bir kutu var.
 -Yo, yo.
 Bu kadarını kullanamam.
 Peki, ihtiyacın kadarını al o zaman.
 -Sağ ol.
 -Tamamdır.
 Kowalski için kişiye özel arama.
 Kowalski için kişiye özel arama.
 Beni duyuyor musun, Kowalski?
 Son gelişmeler hakkında sana bilgi vermek istiyorum.
 Son bildirdiğimi düzeltiyorum.
 Biri hariç tüm ana kapılar kapalı.
 Bu kapı Sonora'ya açılıyor.
 Şahane, dostum.
 Orası birkaç dakikalık bir yol yalnızca.
 Başaracaksın, Kowalski.
 Evet, son şans bu.
 Sen, şey  bu adamın sesini tanıyor musun?
 Super'in mi?
 Evet.
 Neden sordun ki?
  Otoyollar, yan yollar, tali yollar  Yan yollar, size sesleniyorum  -Bilmem ki.
 -Bu Super Soul.
  o yalnız halinde kahramanımızı bulun  -Üşütmüş olabilir, ama bu onun sesi.
 -Yardım edin ona.
 -Öyle mi dersin?
 -Yüreklendirin onu ve bildirin bize nerede olduğunu  -Bekle bir dakika.
 -  böylece iyi niyet mesajlarını  -Gel buraya!
 - ruhumuzun kahramanına şahsen iletebilirim.
 -Dinliyor musun?
 -Hadi!
 Sana yardım edeceğiz.
 Çaktın mı?
 Hepimiz.
 -Dinle şunu.
 -Evet dostlar.
 Arayın beni.
 -Eee?
 -Saygılarımla, Super Soul  -Kimin sesi bu?
 -Super Soul.
 Başka kimin olabilirdi ki?
 -Emin misin?
 -Elbette.
 -Kesinlikle emin misin?
 -Şey  Bekle bir dakika.
 Birader K, bize olan inancını koru, dostum.
 Biz de sana, şana giden yolunda, yol gösterelim.
 Evet, biraz farklı geldi bana da.
 Sanki daha katı gibi veya daha sıkıcı.
 Biraz yapay gibi duruyor.
 -Tuzak kokusu mu aldın?
 -Evet, olabilir.
 -Ben dönünceye kadar bekle.
 -Nereye gidiyorsun?
 Sen bekle burada.
 Bizimle kalacak mısın?
 Yo, sanmıyorum.
 Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
 -Ne gibi mesela?
 -İstediğin herhangi bir şey gibi mesela.
 Aklıma bir şey gelmiyor.
 -Beni çekici bulmadın mı?
 -Hem de çok.
 -Öyleyse neden biraz eğlenmiyoruz?
 -Sağ ol.
 Aynen sağ ol.
 Sen bilirsin.
 -İçerden istediğin bir şey var mı?
 -Evet, var.
 Biraz dumanlanmak fena olmazdı.
 -Tamam.
 Sarayım hemen.
 -Yo, yo, yo.
 Hayır, normal bir sigara.
 Aynen öyle.
 Peki.
 Al.
 Paket sende kalsın.
 Sağol.
 -Biliyor musun, pek fazla değişmedin.
 -Ha?
 -Dedim ki, pek fazla değişmedin.
 -Öyle mi dersin?
 Bak.
 Bu, uzun zaman önceydi.
 Biliyorum.
 İlk çıktığında kesmiş ve yapıştırmıştım.
 Onu keserken, bana çok  Yabani tavşan avlamaya çıkmak gibi bir şey, değil mi?
 Lanet olsun, bildiğim tek şey çok sıcak olduğu.
 # "Dear Jesus God" Haklıymışsın dostum.
 Seni satmış.
 Bu kadar polisi bir arada görmemiştim!
 Seni satmışlar.
 -Bu lanet olası şeyi ne yapacaksın?
 -Bu senin geçiş biletin.
 Polis bu!
 Yolu açın!
 Yolu açın!
 Çekin oradaki araçları!
 Çekin şu araçları!
!
 Bu o!
 Bu o!
 Çekin şu araçları buradan!
 Çekin şu araçları buradan!
 Peşinden gidin!
 Peşinden gidin!
 Çekin şu araçları buradan!
 Acele edin!
 -Lanet olsun!
 -iyi de bu benim arabam!
 Burası Kaliforniya.
 Biz buralarda onlara küfür de etmiyor, trafik canavarı da demiyoruz.
 Ama sizin yapamadığınızı yaparız.
 Herkesin iyiliği için onu durduracağız.
 Evet, tüm bu istihbarat bize ulaştı.
 Teşekkürler, Nevada.
 Artık bana ihtiyacın kalmadı.
 Kaliforniya'dasın artık.
 Eve varmana az kaldı.
 Bunun üstünde durabilecek misin?
 Kıçım kadar eminim dostum.
 Kendine iyi bak, Kowalski.
 Hey, K.
 Yapabileceğini biliyordum.
 Ne mi olup bitiyor?
 Olup biten sensin dostum.
 Manşetlerdesin.
 Şu başlığı dinle: "Eski Yarışçı Tüm Polisleri Peşine Taktı" Evet, hatta zavallı Vera'nın öyküsünü ve resmini de basmışlar.
 Baksana dostum.
 Böyle çılgın gibi sürerek eline ne geçecek?
 Aracı kaybedeceğini biliyorsun.
 Senin aracın bile değil.
 Ne kanıtlamaya çalışıyorsun dostum?
 Kafan iyi mi yoksa?
 Hey, K.
 Hala orada mısın?
 Bak, Sandy'e endişelenmemesini söyle o kadar.
 Ben iyiyim ve o araba, Pazartesi günü tam zamanında teslim edilmiş olacak.
 -Sen çekmişsin dostum.
 -Yo, dinle  Gelecek sefer bahsi iki katına çıkarırız, olur mu?
 Dostum, boktan bir şey yapayım deme olur mu?
 -Kendine iyi bak.
 -Peki.
 Görüşürüz, amigo.
 # "Sweet Jesus" (Red Steagall) # Artık ruhum günahtan arındı # çünkü o kapıyı açtı ve beni içeri aldı # Yakında altın yollarda yürüyeceğim # Ulu sürüsünde küçük bir kuzucuğum # Yalnız değilim artık ama # Çünkü sevgili İsa bütünledi beni ve kavuşturdu yuvama On saniye kaldı, Super.
 # "Sing Out for Jesus" (Big Mama Thornton) # İsa aşkına kuvvetle söyleyin şarkıyı # Tanrı adına söyleyin şarkıyı # İsa aşkına kuvvetle söyleyin şarkıyı Günaydın oralardaki herkese.
 İyi niyetli insanlarla birlikte Pazar sabahını yaşıyoruz.
 Ek olarak araya bazı kötüler de katılacaktır.
 Huzur peşindeki tüm Hristiyanlar bu sabah kiliseye gitmeye hazırlanıyor.
 Ve burada bendeniz, Super Soul, siz tüm dinleyenlere iyi müzik sunmak adına   bilinçsizliğin akışıyla şakalaşıyor   ve basit yaftaları pazarlıyorum.
 Ama bugün, bu Pazar sabahı, hayatımda ilk defa olarak,   ve bu KOW radyo istasyonu yayına başladığından beri ilk olarak,   her zaman yaptığım şeyin ve müzik çalmanın dışına çıkıp   size küçük bir öykü anlatacağım.
 İsterseniz en baştan alalım, ama başlamadan önce   size Pazar sabahı uyandırma müziği gönderiyorum.
 # İsa için şarkı söyle # Yorgunsan ve başın dertteyse, İsa'ya sığın # Sana yürekten önem veren tek kişi O -# Gel, sen de söyle bu şarkıyı -# İsa için şarkı söyle # Tanrım İsa'ya rahmet eyle Ve bugün, güzel insanlar tarafından yapılan güzel bir jest ile,   güzel Goldfield kentinin merkezinde,   son Amerikalı kahramanın onuruna,   bu radyo istasyonunun adı KOWalski olarak değiştirildi.
 O kahraman ki sürati ruhun özgürlüğü olarak alıyor.
 Sorun onun ne zaman duracağı değil, onu kimin durduracağı.
 "Over Me" (Segarini ve Bishop) Selam, Kowalski.
 Kowalski.
 Lütfen dinle, Kowalski.
 Hiçbir faydası yok.
 Yayını kes, dostum.
 Dur!
 "Nobody Knows" (Kim Carnes)||
Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar