Çalınmış Ruhlar
| |
Çalınmış Ruhlar (1985) Re-Animator
105 dk
Yönetmen:Stuart Gordon
Senaryo:H.P. Lovecraft, Dennis Paoli, William Norris
Ülke:ABD
Tür:Komedi, Korku, Bilim-Kurgu
Vizyon Tarihi:01 Ekim 1985 (İspanya)
Dil:İngilizce, Almanca
Müzik:Richard Band
Oyuncular: Jeffrey Combs, Bruce Abbott, Barbara Crampton
Devam Filmleri
1985 - Çalınmış Ruhlar(52,264)7.2
1989 - Bride of Re-Animator(12,675)6.3
2003 - Çalınmış Ruhlar(10,536)5.8
Özet
Başarılı bir tıp öğrencisi ve bir hastanede asistan olarak
görev yapmakta olan Dan, dekanın kızı Megan'la birlikte güzel bir hayat
sürmektedir. Bir gün ev arkadaşı ilanıyla Herbert West isimli birisi ilgilenir.
West, ölenleri hayata döndürme üzerine deneyler yapan İsviçreli garip bir bilim
insanıdır.
West'i evine kabul eden Dan, bu adamın evinin bodrumunda
deneyler yapmasına izin verir. Megan'la sahip oldukları ölü kedileri üzerinde
deney yapan West'in daha büyük deneklere ihtiyacı vardır. West'in çalışmalarından
çok etkilenen Dan, yardım etmeyi kabul ettiğinde başına geleceklerden
habersizdir
Alt Yazı
Doktor Gruber?
Bay West.
Bay West.
Neler oluyor?
Girelim mi?
Evet.
Geri çekilin.
Tanrım Onu hayata
döndürmek için daha fazla kana ihtiyacım var.
Hayır Doktor Gruber?
Doktor Gruber?
Nasılsınız?
Doktor Gruber Öldü Elbette
ölür, dozaj çok yüksekti.
Onu sen öldürdün.
Hayır, öldürmedim.
Ben ona hayat
verdim.
Miskatonic
Tıp Okulu Arkaham,
Massachussets
Pekala, şok uygulayalım.
Şarj edin.
Haydi, başlayalım Afedersiniz doktor.
Kalp masajını bırak.
Düz çizgi.
Tamamdır, bırakalım.
Cain İlacın kanına
karışması için biraz daha zamana ihtiyacı var sadece.
Cain, bu kadın için yapılabilecek
her şeyi yaptık.
Tepki vermiyor.
Öldü.
Cain, iyimserliğin
çok dokunaklı, ancak zaman kaybı.
İyi bir doktor nerede
duracağını bilir.
-Doktor ben sadece -Götür onu.
Morga götür.
Yolu açın.
Bay Cain Selam Mace.
Sana yeni bir tane daha
getirdim.
Dr. Hill otopsi odasında.
Teşekkürler.
Bu kapıları neden
kilitli tuttuklarını anlamıyorum.
Kimse içeri girmeye
can atmıyor ve kimsenin de çıktığı yok.
Evet.
Afedersin Dan.
Seni korkutmak
istememiştim.
O kadar da kötü
değildi dekan Halsey, Sadece burada olduğunuzu bilmiyordum.
'Başka kimsenin' demek
istiyorsun herhalde.
Dan, bu Herbert West.
Üçüncü yılınızda size katılacak.
Ölümünden önce Dr. Gruber'la birlikte İsviçre'de bağımsız bir araştırma yürütüyordu.
Bay West, bu Daniel
Cain.
Miskatonic Tıp'ın
umut vadeden genç doktorlarından birisi.
-Araştırmanız ne
üzerineydi?
-Ölüm.
Alan Seni artık buralarda
pek göremiyoruz.
Yeni öğrencimiz
Herbert West'e etrafı gezdiriyordum sadece.
Bu senin de ilgini
çekebilir Carl.
Hans Gruber'la
birlikte çalışmış.
Bay West Bu bizim seçkin beyin araştırmacılarımızdan ve lokomotiflerimizden, Dr Carl Hill.
Çalışmalarınızı
biliyorum Dr. Hill.
Oldukça iyi.
İradenin beyindeki
yeri hakkındaki teoriniz çok ilginç.
Doktor Gruber'ın
70'lerde yaptığı araştırmalardan türemiş.
O kadar 'türemiş'
ki, Avrupa'da 'intihal' olarak bile nitelendiriliyor.
Üstelik, beynin
ölümden sonra 12 dakika daha yaşayacağını iddia ediyordunuz.
6 ila 12 dakika bay West, Herbert West Açıkçası doktor Hill beyin ölümü ile ilgili çalışmalarınızın artık hükmü yok.
Carl, aklıma
gelmişken Perşembe günü komite toplantımız
var yemeğe gelebilirsen Megan ve ben çok
seviniriz.
Seve seve Alan.
Sabırsızlanıyorum.
Ve sizi de derste
görmek için sabırsızlanıyorum Dr. West.
Oda arkadaşı aranıyor
Başvuru: Dan Cain -Selam.
-Selam.
Hayır Hayır Evet Evet
Rufus.
Gitmeliyim.
Kal.
Babam burada olduğumu
biliyor.
Dekan Halsey'nin ne bildiği
umrumda değil.
Makul ol.
Bir gece bile eve
dönmezsem sadece bir gece Ne yapar?
Beni kovar mı?
Yaşadığımız çağla
ilgisi yok.
O böyle biri.
Hayatta kalan son
sofulardan.
Nefret ettiklerimden.
Mezun olduğun gün doktor ünvanını kazandığın an seninle
evleneceğim.
Sana yardım edip, yanında
olacağım gücümün yettiğince.
Söz veriyorum.
Başa döndük desene.
Şey en azından bu bana seni evcilleştirme imkanı
veriyor.
Evcilleştirmek mi
dedin?
Şimdi sana dersini
vereceğim.
Ne yapıyorsun?
Dan, kes şunu Hayır.
-Dan, kes şunu.
-Güzelim benim Dan
bundan hoşlanmıyorum Yapma Dünyadaki hiçbir jüri beni mahkum edemez.
-Kes şunu -Doktor
DaaanDan yapma.
Hadi ama, kes şunu -Ben
eve gidiyorum.
-Buraya gel tatlım.
Siktir Merhaba.
Yardım edebilir miyim?
Daire için mi
geldiniz?
Evet.
Bu sabah
karşılaşmamış mıydık?
West, Herbert West West,
afedersin Bir saniye -İçeri gel.
-Teşekkür ederim.
-Seni korkuttum
galiba.
-Evet, öyle oldu.
Nişanlımı tanıştırayım,
Megan Halsey.
Bayan Halsey Bay West.
Ne yazık ki ortalık biraz
dağınık bay West Herbert.
Demek Avrupa'dan yeni
geldiniz.
İsviçre.
Dr. Gruber nasıl biriydi?
Hayli ünlüymüş.
Evet, hayli ünlüdür.
Bu binanın bodrum
katı var mı?
Evet.
Evet.
Bence gayet güzel
olacak.
Eşyalarım hemen
dışarıda.
Şimdi taşınabilir
miyim?
Bakın, benim gitmem
gerekiyor.
Karar vermeden önce
bay West'le adamakıllı konuşmalısınız bence.
Ben kararımı verdim
bile.
-Pekala -Burada olduğumu farketmeyeceksin bile.
Kira zamanları hariç
elbette.
Bay West Bayan Halsey
İsviçre'den neden ayrıldığınızı söylemediniz.
Orada öğrenebileceğim
bir şey kalmamıştı artık.
Anlaştık mı?
Tamam.
Tamam.
Kesmeye, kafatasının
alt kısmından başlıyorsunuz.
Kafaderisini,
parmaklarınız geçecek kadar kestikten sonra
İki elinizle sıkıca kavrayıp deriyi,
başın yukarısına doğru çekin.
Büyük bir portakalı
soymaktan farksız.
Kafatası tamamen görünür
olduğunda kemik testeresini alır ve etrafını kesersiniz.
Ve karşınızda
bayanlar baylar İnsan beyni.
Bir insanın beyin
sapı yani retiküler aktive edici sistemden
bahsediyorum kalp atışının düzenlenmesi,
solunum merkezi bu aktivitiler bir kez
sonlandı mı beyin fazladan sadece 6 ila
12 dakika hayatta kalabilir.
6 ila 12 dakika Ta
ki beyin ölümü geri dönülmez sonuçlar yaratana dek.
Hepimiz,
kişiliklerimiz ölümden sonra da devam etsin isteriz.
Bir mucize için
dua ederiz bir ilaç iksir, hap için Ancak
belki de başka bir şey gerektiriyordur.
Belki de ihtiras
gerekiyordur; takıntı derecesinde bir ihtiras.
Belki de gereken İradenin beyindeki konumunu tartışmaya başka bir zaman devam ederiz.
Bay West aklınızı başınıza devşirmenizi öneririm.
Ders bitmiştir.
Böyle bir saçmalığı nasıl
öğretirsiniz?
Bu insanlar öğrenmek için burada
ve siz onlara hiç şans tanımadan zihinlerine
ket vuruyorsunuz.
Siz neden buradasınız
bay West?
Keşke doktor
Gruber'ın daha çok fikrini çalsaydınız.
Hiç olmazsa bir kaç
fikriniz olurdu.
Bay West Yanıldığınızı
görmek büyük bir zevk olacak.
Şerefe kadeh kaldırmak
istiyorum.
Ulusal Bilim Vakfı'na Dr. Carl Hill'in dehasını onayladığı Ve Miskatonic tıp okulunu, tarihinin en büyük
para ödülüyle ödüllendirdiği için.
Yeni lazer cihazın
sinir cerrahisinde bir devrim yaratacak.
Vakfa.
Ve Miskatonic'e.
Sorun değil tatlım,
sen de içebilirsin.
Kutlama yapıyoruz.
Biliyorum baba ama birazdan
kalkacağım.
Böyle bir ziyafet hazırladıktan
sonra mı?
Yorulmuş olmalısın.
Ders çalışmaya
gideceğim.
-Dan'le mi?
-Evet.
Daniel Cain mi?
Herbert West onun
yanına taşınmış, değil mi?
Şimdilik öyle.
Bu o olmalı.
Afedersiniz.
Kızın, Cain'le görüşüyor
demek ha?
Sence bu akıllıca mı
Alan?
-Dan -Merhaba efendim.
Dr. Hill Bizimle bir kadeh şarap içmez misin?
Aslında, bizim yapacak
işlerimiz var.
Neden burada
çalışmıyorsunuz?
Geç olmadan eve
bırakırım onu.
Merak etmeyin.
Pekala.
Son kez kadeh
kaldıralım.
Megan'a.
Saygıdeğer
meslektaşımın yetenekli, güzel ve sevecen kızına.
Büyüsüne kapılan
herkesin, ortak tutkusuna.
Dan, hayır Lütfen -Pekala,
ne oldu?
-Bilmiyorum
Dinle Seninle ilgili değil, gerçekten Ufak tefek bir sürü şey var Ne gibi?
Şeyy West, kapalı kapılar ardında sürekli odasında.
Yani onu hiç görüyor
musun?
Yemek yediği oluyor
mu?
Sana söyledim, biraz
tuhaf birisi
Seni de rahatsız ediyor, değil mi Saçmalama.
Rufus ondan korkuyor.
West geldiği zaman kaçıp
saklanıyor.
Rufus her zaman kaçıp
saklanır.
Bu onun olağan
davranışı.
Evet ama birlikte olduğumuzda
değil.
Hep üstümüze atlar, dikkat
çekmeye çalışır.
Şimdi nerede?
- Geldiğimizden beri
hiç görmedim.
-Önemli değil.
Buralardadır.
Sesini bile duymadım.
Ben geldiğimde genellikle
bir şeyleri devirir halbuki.
Rufus Rufus
Haydi şişman kedi.
Haydi ama seni lanet
hayvan.
Saklanmış olmalısın
Ama izlerini takip edeceğim.
Neredesin oğlum?
Rufus, orada mısın?
Tanrım
Odamda ne arıyorsun?
Ne hakla odama
giriyorsun?
Ne var?
Ne oluyor?
Bu odanın bana özel olduğunu
sanıyordum Dan.
Megan burada ne
arıyorsun?
-Çıkar mısınız lütfen
Hemen.
-Sakin ol - Gel haydi.
-Buzdolabında
Aman Tanrım
Size gösterecektim.
Kapa çeneni Ne oldu?
Bulduğumda ölmüştü.
Sen öldürdün.
Senden nefret
ediyordu.
Boğulmuştu.
Çöpü devirmiş ve
kafası kavanoza sıkışmıştı.
Sen evde yoktun, ben
de oraya koydum.
Ortalık kokmasın istedim.
Onu bu şekilde
bulabileceğin aklıma gelmemişti.
Sana gösterecektim.
Arayabilirdin ya da not
bırakabilirdin.
Bütün gün cesetlerle
uğraştım.
Hem not yazsam ne
diyecektim Dan?
"Kedi öldü, ayrıntılar daha sonra"
Ona düşkün olduğunu biliyorum.
Onu öldürdün.
Bunu biliyorum.
Onu öldürdü.
Odama birilerinin girmesinden
hoşlanmıyorum.
Tamam bu kadar yeter İkiniz
de gitseniz iyi olur.
Şimdi.
-Bu da neyin nesi?
-Seni hiç
ilgilendirmez.
Hayır ilgilendirir Dekanın kızıyla yatman nasıl beni ilgilendirmiyorsa,
bu da öyle.
Senin gibi istikbali
parlak bir öğrencinin ahlaki nedenlerden dolayı okuldan ve meslekten ihraç edildiğini görmek
istemem tamam mı?
Bence doktor Halsey bunu
anlayacaktır.
Öyle mi?
Haklı olabilirsin Ne olacağını görmek istediğine emin misin?
Herbert, sesi sen de
duydun mu?
West Ne oluyor?
Çık buradan Al şunu
üstümden -Bu da neyin nesi?
-Sonra Sonra Kahretsin
Dikkat et Aslında çok basit.
Yaşam dediğimiz, bir dizi
fiziki ve kimyevi işlem, değil mi?
Gerçek şu ki, eğer
yeterince sağlıklı numune bulabilir ve o
kimyevi işlemi baştan başlatabilirsek yeniden hayat verebiliriz.
Bu teori yeni değil
West Ama benim malzemem öyle.
Oku.
Hayat veren
solüsyonla çok sayıda tavşan, fare ve köpeği
öldürüp hayata döndürdüm.
6 ila 12 dakikalık
süreyi aşmayı başardım ve beyin ölümünü geri çevirdim.
Daha iri hayvanlarda
doz arttırıldığında hayvanların tepkisi şiddetli oldu.
araştırmam zor bir
hal aldı.
Bu yüzden senin yardımına
ihtiyacım var.
- Sana yardım etmek mi?
-Bu iş için
mükemmelsin.
Çalışkansın, zekisin,
insanlar sana saygı duyuyor ayrıca bazı
yetkilere sahipsin.
Ölümü yenebiliriz.
Tüm doktorların
hayalini gerçek kılabiliriz.
Ünlü olacaksın.
Ve yıllarca
yaşayacaksın.
Bunu insanlar
üzerinde denemedin ki Burada
yapabileceklerimin hepsini yaptım.
Yeni bir laboratuara ihtiyacım
var.
-Bana yardım edecek
misin?
-Hayır.
Neden?
Delice olduğu için mi?
Hayır.
Sana inanmadığım için.
Nasıl böyle söylersin?
Sonuçları gözünle
gördün.
Hayır, başladığında Rufus
ölü değildi.
Ona ilaç verdin,
yaşam belirtilerini sıfırladın, vücut ısısını düşürdün ölmüş olamaz Şu an ölü olduğunu kabul
ediyorsun değil mi?
Şu an ölü olduğunu kabul
ediyorsun değil mi?
West, hayır West, dur Sana göstereceğim Sonra da bana yardım edeceksin.
- Hayır -Evet
edeceksin.
Bu yüzden önce iğrenç
kedini hayata döndürdüm.
-Beyni yok mu?
- Tabi ki.
Dans etmesini bekleme.
Omurları kırık.
Tanrım?
Neden böyle sesler
çıkarıyor?
Doğum her zaman acı
verici olmuştur.
Ölmüştü.
İki kez Bu o - Burada
ne arıyorsun?
-Rufus bu Nasıl.
Aman Tanrım Herbert
West, ölmüş bir hayvanın dokusunu canlandırmayı başardı.
Bay Cain, beni
şaşırttınız Hayır Bunu gördüm.
Ölmüş bir hayvanı canlandırdı.
Bir kediyi.
Hayat verdi.
Sizden böyle saçma
bir hareket beklemezdim bay Cain ancak bay
West'le takılmaya başladığınızda böyle olabileceğini kestirmeliydim.
Güvenilmez birisi olduğunu
biliyorum ama sonuçları gördüm Kızınız
da öyle Kızımla ne yapıyordunuz ki?
Deney sırasında oradaydı.
Megan'ı
saçmalıklarına alet mi ettin?
Onun karışmasını hiç
istemedim.
Yarın sabah tüm bu
olanlar için bana özür dolu bir yazı yazacaksın.
Bu deneyler sizin
meşru çalışma alanınızın çok dışında Ve
şurası açık ki, derslerinize vermeniz gereken dikkati de dağıtıyor.
Hastaneye ya da
Miskatonic üniversitesi laboratuarlarına ait
herhangi bir malzeme bu izinsiz girişimde kullanılacak olursa adli suçlamada bulunulacaktır.
Herhangi bir durumda,
öğrenim bursun iptal edilecektir.
Bursum mu?
O zaman okula devam
edemem.
Bay West'in
özürlerini iletmesine gerek yok.
Ona söyleyebilirsin Araştırmasına, eğitime ihtiyaç duymaksızın
devam edebilir.
Kendisi artık bu üniversitenin
öğrencisi değil.
Efendim lütfen, bu konuyu
tartışamaz mıyız Bana kalırsa
duygularınız mantığınızı köreltmiş.
Hepsi bu kadar bay
Cain.
Megan'ı bunun için
suçlamayın.
Beni durdurmaya
çalıştı.
Hepsi bu kadar dedim.
Bitmek bilmiyor değil
mi?
Öyle.
Öğle yemeğimi
getirmiş olamazsın değil mi?
Evet, üzerinden
otobüs geçmiş koca bir köfte yığını.
İştahımı kaçırdın.
Bir süre daha
buralarda mısın?
Ben gidip kendime
kahve alacağım.
-Keyfine bak.
-Tamam.
Köfte mi?
Ayakkabılarını giy
sen.
Kahretsin Yakalanacağız
Yakalasalar ne yapacaklar?
Mumyalayacaklar mı
bizi?
Gidelim.
Yanık kurbanı.
İşte senin köften.
Başından kurşun
yarası almış.
Tanrım Bu çürümüş Doktor hatası.
Kahretsin.
Gidelim, bir şey
bulamayacağız.
Bekle.
Evet Sanırım sen
Ne zaman ölmüş?
Çok fazla olmamış Bu akşam, kimliği belirsiz,ölü bulunmuş.
Herhangi bir yaralanma
belirtisi yok.
Mükemmele yakın Neden
yakın?
Kalbi hasar görmüş
olabilir.
-Başka bir tane
bulalım.
-Buna vaktimiz yok Bu
gece bize tek gereken, bilinç göstergesi bir tepki.
Bu adam saatlerdir
ölü.
Bilincini tekrar
kazandığına dair en küçük bir gösterge devam
etmekte ne kadar haklı olduğumuzu gösterecektir.
Kayda başla.
Başla şu kayda Önce
tanımla.
- Ekim - 10 Cinsiyet: Erkek -Yaş?
-20'li yaşlarda.
Fiziksel durumu Görünüşünden anlaşıldığı kadarıyla, fiziksel
olarak mükemmel durumda.
Görünüşe göre, ölüm
sebebi Nedir?
Kalp yetersizliği.
Kalp yetersizliği.
-Saat 22:33 -22:33 15 c.
c.
15 cc canlandırma solüsyonu
uygulandı.
Beni seviyor.
Evleneceğiz.
Aklını kaçırmış Tıp
öğrencilerinin başına böyle şeyler geldiğini
daha önce de gördüm.
İyi öğrencilere.
Bay Cain, hastanede bir
yerlerde mi?
Morga indi sanırım Dr
Hill.
Dr Riley'e onu uzak
tutmasını özellikle söylemiştim.
Ve bir işe gönüllü
olursa buna izin vermeyecekti.
Dr. Riley 4 saat önce acil bir ameliyata girdi Onu hiç görmedim.
Geçen süre 15 saniye Şu ana dek bir şeyler olmalıydı İşe
yaramıyor Gidelim buradan İnsan için kullanılacak dozun farklı olduğu açık.
Dozu 20 c.
c'ye çıkartıyorum.
-Herbert, gidelim -Hayır
Kahretsin Bay Cain'in güvenlik masasına gelmesini anons edin ve kızımın da buradan hiçbir yere
ayrılmamasını sağlayın.
Bana engel olamazsın.
Buraya kadar peşinden
geldim beni dinleyene kadar da geleceğim.
-Megan -Onu seviyorum Sen benim kızımsın ve ne
diyorsam yapacaksın.
Oturun bayan Halsey.
Bay Cain birazdan
burada olur.
Bunu o zaman
tartışırsınız.
Onu suçlama baba Başaramadık.
Haydi gidelim Her an
burada olabilirler Başaramayan o Ben değilimBay Cain.
Bay Daniel Cain.
Lütfen güvenlik masasına başvurun.
Tanrım Üzerini ört.
Gidelim -Gidelim -Tamam.
Yakala Dur Beni
dinliyor Kapıyı açın İmdat Yardım edin West yanında mı?
İkinizin de başı
dertte Hayır Bırak onu Dur Tanrı aşkına, dur Kendine dikkat et Haydi.
Kayıt cihazını bul.
Hayır Onu gördün mü Beni
dinledi Bilinçli bir hareket yaptı.
Seni bir hayvanın duyacağı
kadar duydu.
Herbert, hayır, ciddi
olamazsın Haklı olabilirsin.
Öleli çok olmuştu.
Yeterince taze
değildi.
Muhtemelen sadece
içgüdülere sahip hücrelerini canlandırabildik.
Haydi, yardım et de
kaldıralım onu.
Öldü mü?
Tabi ki.
Bana yardım edecek
misin sen?
Önemli bir deneyin ortasında
çıkageldi Ölümü bir kazaydı Ama bu, birilerini öldürmek zorunda kalmadan
bulabileceğimiz en iyi ceset.
Ve bundan bahsederek
geçirdiğimiz her an bize çok şey kaybettiriyor Şimdi bana yardım eder misin Dan,
onu tekrar hayata döndürebiliriz.
Kayıt cihazını getir
ve serumu bul.
Bu bir hayal.
Kurmaca Al, sen de
diğer kolu bağla.
Güzel.
Şu sağlam plastik.
İnsanın az sayıdaki istikrarlı
icadından biri.
Bundan daha
istikrarlı olduğu kesin.
Kaza odasında size ihtiyacımız
var.
Geliyorum.
12 c.
c.
uygulandı Doz, deneğin cesedinin taze olması göz önüne
alınarak azaltıldı Beş saniye Beş saniye
Haydi Sana göstereceğim 15 saniye.
Sana göstereceğim 17
saniye Canlandırmanın 17.
saniyesinde gözleri
açıldı.
Dr. Halsey Beni
tıp okulunuza kabul ederek bana bir iyilik yapmıştınız.
Doktor, hayata
hoşgeldiniz Baba?
Baba?
Kahrolası fahişe Meg?
Dan.
Bir şey mi oldu?
Sen iyi misin?
Dan, kayıt cihazına
bir şey söylemeye çalışıyor Hayır Baba Baba, hayır Hayır Meg, yaklaşma Burada
neler oluyor?
Dan, sen iyi misin?
Kim var orada?
Bu dekan Halsey,
efendim.
Buraya bay Cain'i görmeye
gelmiştim kendisi çalışmaktaydı ve Halsey içeri girdi, üzerimize çullandı.
Mantıksızca hareket
ediyordu.
Hayır Sadece kızmıştı.
Baba Ne oldu ona?
Orada yatan da kim?
Sadece bir ceset.
Halsey içeri girdi ve
şu şeyi eline geçirdi.
Aklını kaçırmıştı Dekan
Halsey Polis çağıracağım.
Şok geçiriyorsun.
Endişelenme.
Baba Seni ne duyabilir ne de görebilir.
Bu tek yönlü bir ayna.
Onun nesi var doktor?
Acaba iyileşecek Ona ne olduğunu tam olarak anlayamadığımız
müddetçe iyileşme süreci konusunda bir
şey söyleyemeyiz.
Bu nedenle de
araştırma tedavisi için izin
belgelerini imzalaman gerekiyor.
Bu mutlaka gerekiyor mu
Dr. Hill?
Senin için ne kadar zor
olduğunu biliyorum.
Ancak babanın
sorununun sinirsel olduğuna inanıyorum.
Elbette her türlü tedbiri
alacağız.
Bana güvenmelisin.
Sağ ön lobuna bakmak
istiyorum.
Kafatasını buradan
açacağım Bilmek istemiyorum.
Ona yardım edin yeter.
Lütfen doktor.
Lütfen onunla konuşmama
izin verin.
Hayır.
Tedaviyi bana
bırakman konusunda ısrar ediyorum.
Beni, bir sorunun olduğunda kapısını çalabileceğin birisi olarak görmeni
istiyorum ya da kendini yalnız
hissettiğinde.
Şu an yapayalnız kaldığını
biliyorum.
Onunla ben
ilgileneceğim doktor Ve ona ne olduğunu bulacağım Burada ne arıyorsun?
Seni bekliyorum.
Sana söylemem gerek Ona ne yaptınız?
West ve sen onu bu
hale getirecek ne yaptınız?
Korkunçtu.
Ben Ona ne yaptınız?
Baban deli değil.
Ölü.
Hayır Deli olan
sensin Deli sensin Hayır Doğru olduğunu biliyorsun Meg.
- Doğru olduğunu
bliyorsun.
- Hayır Baba Sana her
şeyi anlatacağım.
Her şeyi.
İyi akşamlar bay West.
Ne istiyorsun?
Halsey'nin kalbinin
neden atmadığını bilmek istiyorum.
Seninle konuşmak zorunda
değilim.
Neden nabzı yok?
Bildiğim her şeyi polise
anlattım.
Neden acı içinde çığlıklar
atıyor?
Artrık gidebilirsiniz
doktor.
Ölü olduğunu ikimiz
de pek ala biliyorken Burada küçük ve
ilgi çekici bir laboratuarınız varmış.
Ah Bay West Bu hiç yabancı gelmiyor.
Ne istiyorsun?
Evet.
İkimiz de bilimadamıyız.
Konuya gelelim.
Keşfini istiyorum.
Ölülerin hayattaymış
gibi görünmesini sağlayan şey her ne ise.
Hayır, bu hayattaymış
gibi görünmek değil.
Hayatın kendisi.
Sihir değil bu.
Dediğiniz gibi, ben
bir bilimadamıyım Bense bir deli olduğun için içeri atılmanı sağlayacağım ya da bir katil.
Sana ne yapmanı söylersem,
onu yapacaksın.
Dahice bay West.
Yaşlı ahmak Gruber'in
çalışmalarına getirdiğin açılım gerçekten dahice -Dr.
Hill babanı muayene
etti mi?
-Evet.
Araştırma tedavisi
uygulamak istiyor.
Kahretsin Bulacağım Eninde sonunda bulacağım.
Yeni serumumu iş başında
görelim, ha?
Ölü kedi dokusu.
Canlandırıcı.
Nasıl?
Muhteşem Evet Sıradışı
Ünlü olacağım Huzur içinde yat.
Evet.
Parçalar.
Parçalar üzerinde hiç
çalışmamıştım.
Wesssssst Evet doktor.
Benim, Herbert West.
Ne düşünüyorsunuz?
Nasıl bir duygu?
Seni Seni Piç
Dan Tanrım Hill ona ne yapmış böyle?
Lazer cihazına
benziyor.
Ön lobunu kesip
çıkarmış.
Nerede?
Buluşum Buluşum -Ne
oluyor?
-Buluşum Gitmiş Hepsi
gitmiş.
Serumumu almış.
Üst katta bıraktığım hariç Kim?
Ne oldu burada?
Hill Hill serumumu aldı, notlarımı.
Her şeyi Herbert deli
gibi konuşuyorsun.
Ne olduğunu anlatsana
-Onu öldürmek zorunda kaldım.
-Ne?
Öldü mü?
Artık değil.
Herbert, hayır Bu
artık son bulmalı.
Bana şantaj yapmaya
kalktı Ve senin de ortadan kaybolmanı istiyor Halsey'e yaptıklarının sebebi bu
demek.
Ne?
Halsey'i mi gördün
sen?
Ona lobotomi yapmış.
Konuşup olanları
birisine anlatmaya kalkarsa onu kontrol edebilecek.
- Böylece 'keşfini'
gizleyebilecek.
- Evet Çok akıllıca.
Meg'e söylemeliyim.
Meg'in bunlarla ne
ilgisi var?
Hill onunla ilgili
bir dosya tutuyor.
Adet bezleri,
saçları, resimleriyle dolu.
Galiba ona psikotik bir
bağlılık duyuyor.
Evet.
Alan Alan Evet,
Alan Artık dışarı çıkmanın vakti geldi.
Siz misiniz Dr. Hill?
Evet benim.
Mola zamanı.
Çok daha iyi.
Meg Meg Dan -Senin
için endişelendim -Ne oldu?
Sorun nedir?
Bilemiyorum Senin için endişelendim sadece.
Neden?
Tüm bu olanlar bana çok
korkunç geliyor.
Galiba giderek paranoyaklaşıyorum.
Sadece seni kaybetmek öyle zor ki.
Gitmen gerekiyor.
Başka bir okula nakil
olacaksın.
Sen beni merak etme.
Gitmesi gereken
sensin.
Hayatını yaşamalı Birisini bulmalısın Senden nefret etmeyi denedim Senden nefret
etmeyi öyle çok istedim ki Seni seviyorum.
- Hayır baba - Dr. Halsey Hayır baba Kapııı Evet, Alan Dan Dan Dan
Haydi Tamam, düzeleceksin.
Meg.
Aman Tanrım Neredeler
Herbert?
Hastanede olmalılar.
Ayağa kalkabilecek
misin?
Haydi gidelim.
Güzelliğini her zaman
takdir etmişimdir tatlım.
Galiba seni hep
sevdim.
Sen de beni
seveceksin.
Seveceksin Lütfen
Lütfen dur Bırak gideyim.
İşte böyle sevgili
Meg'im, daha şehvetli -Aman Tanrım -Evet aşkım Şunu söylemeliyim doktor Hill beni çok hayal kırıklığına uğrattınız.
Yaşamın ve ölümün sırrını
çaldınız ve kalkmış burada koca memeli bir
kız öğrenciyle oynaşıyorsunuz.
Siz ikinci sınıf bir bilimadamı
bile değilsiniz.
Bay West Sizi gördüğüme sevindim.
Sizin için birini
gönderme zahmetinden kurtulmuş oldum.
Benim keşfimin
üzerine konabileceğini sanma.
Kim konuşan bir
kafaya inanır ki?
Kendine sirkte iş
ararsın artık Senin gibi parlak zekalı genç bir adamın bana meydan okumak için buraya gelmek gibi aptalca ve ölümcül bir hatayı neden
yaptığını merak ediyorum.
Bir planım var.
Benim de Yeter Şimdi size gücü göstereceğim bay West Kendi keşfim olan lazerli bir matkap Lobotomide yeni bir tekniğe kapı açıyor.
İnsan iradesini
tamamiyle kontrol altına alabilen bir teknik.
Dirilttiğim
deneklerde etkisi kanıtlandı.
Bana güç katıyorlar.
Hayal edemeyeceğin
bir güç.
Arkama geç.
Baba beni dinle,
benim Megan.
Megan.
Hill, onu
öldürecekler Ona tekrar hayat veririm ben de Bana bak West, haydi Haydi gel Bekleyin
-Meg, hayır -Bırak beni Sana bir teorim olduğunu söylemiştim: Aşırı doz Herbert
Dikkat et Baba Hayır Meg Notlarım Notlarım Kes şunu Haydi - Tanrım, Megan
ölmüşe benziyor - 3 numaraya alın onu Nefes alıyor mu?
Acele edin, acele
edin Defibrilatör hazır.
Oksijen açık.
Biri şunun jelini
versin bana Çabuk çabuk Pekala, herkes çekilsin Bir şey yok.
Artık çok geç.
Gözbebekleri sabit.
Tepki vermiyor.
Cain Cain Seni
seviyorum.
Bride of Re-Animator (1989)
96 dk
Yönetmen:Brian Yuzna
Senaryo:Rick Fry, Woody Keith, H.P. Lovecraft
Ülke:ABD
Tür:Komedi, Korku, Bilim-Kurgu
Vizyon Tarihi:01 Ekim 1989 (İspanya)
Dil:İngilizce
Müzik:Richard Band
Oyuncular: Jeffrey Combs, Bruce Abbott,Claude Earl Jones
Devam Filmleri
1985 - Çalınmış Ruhlar(52,264)7.2
1989 - Bride of Re-Animator(12,675)6.3
2003 - Çalınmış Ruhlar(10,536)5.8
0 - 404 Error(?)?
Özet
Kahramanlarımız Dr. West ve Dr. Cain savaş olan bi bölgede
yaralılara yardım etmektedirler. Orada ölen kişilere şu ilaçı enjekte falan
ederler. Sonra savaş çok kötüleşince oradan kaçarlar. Sonra evlerine geri
dönerler. Dr. Hill'in başını bulan bi doktor ona şu dirilticiden enjekte eder.
Sonra filmin sonlarına doğru bir vücut parçalarından oluşmuş bir kadın yaratır
Dr. Herbert West
Alt Yazı
FİLMİN BAŞINDAKİ ÇEVİRİLMEMİŞ KISIM’IN ÇEVİRİSİ
Miskatonic tıp okulundaki
katliamdan 8 ay sonra ve bu yerden on bin mil uzaklıkta
Herbert West ve Dan Cain adlı doktorlar kanlı bir iç savaşta
gönüllü doktor olarak çalışmalarını bitirirler.
Burada önceden de
yaptıkları araştırma için önemli bir element bulurlar.
Bu araştırma hayat
ve ölümle ilgilidir.
***
West Seni piç kurusu.
Bana bunu sen yaptın.
Ama bu sefer
kurtulamayacaksın.
Bu sefer değil - Al
şunu.
- Yo, yo, yo.
Şimdi değil.
Şimdi açmazsak
kalbinin duracağını sen de biliyorsun.
Seni temin ederim.
Klemp'i hazır tut.
- Zaten yaşamayacak - Başka şansımız yok, Dan.
Şimdi Yüce İsa Zaten
yaşamayacak ki Ama merkezi sinir sistemi hala çalışıyor.
Şimdi işimize
yarayabilir.
Doğrusu bu haliyle
daha yararlı.
Burayı terk etmeliyiz
Askerler geri çekiliyorlar - Kahretsin, Herbert Ne yapıyorsun?
- Ne yaptığımı çok
iyi biliyorsun, Dan.
- Ne zaman duracaksın
peki?
- Hastalar üzerinde
denediğimiz - volümün miktarını iyi
ayarlamalıyız.
- Büyüleyici, burada
birisi var.
- Ne istiyorsun?
Çık çabuk buradan -
Burada neler oluyor söyler misin?
- Sana git dedim.
- Şunu ortadan
kaldırsana Burası hepimiz için çok tehlikeli.
Nereye gidiyorsun?
Yapmamız gereken çok
şey var.
Hadi Yüce Tanrım - O
haklı - O yanılıyor.
- Hayır - Dinle, çok
yaklaştık, Dan.
Bilinç yalnızca
beyinde değil.
Bunu biliyoruz, değil
mi?
Bundan fazlasını
biliyoruz.
Şuna bi' bak.
Bu sürüngenler
anahtarımız, Dan.
Evet.
Hala anlayamadın,
değil mi ha?
Bu artık yalnızca
ölüyü diriltmek değil.
Biz yeni bir hayat
yaratacağız.
Sıkı tutun Francesca?
Çekil oradan Hadi
Hadi - Gidelim.
- Notlarım.
- Bırak onları -
Bekle - Boş ver - Eve geri dönelim.
Hadi Dan?
Dan?
Şey, iyi olacaksın.
Gitmemiz lazım.
Hadi.
Hadi.
Hadi eve gidelim.
Günaydın, Gloria.
Yıldız hasta nasılmış
bakalım?
Merhaba, Doktor.
Harika görünüyorsun.
Bakıyorum da makyaj
bile yapmışsın.
Özür dilerim.
Bu sadece Başım dışında hiçbir yerim sağlam değil.
- Özür dilerim.
- Bu Dr. West.
Ameliyatına girip
biopsini yapacak.
Haklısınız.
Bu uzuvunuz oldukça
iyi görünüyor.
Korkuyorum.
Endişelenme.
Kolay bir ameliyat.
Seninle gerçekten çok
iyi ilgileneceğim.
O kobay değil.
- Bitmiş o.
- O bir hasta -
İşimize yarayabilir, Dan.
- Bize değil.
Sana.
- Ben doktorum.
- Aynı zamanda bilim
adamısın.
Evet?
Komiser Leslie
Chapham, Arkham Polis Departmanı.
- Leslie mi?
- Komiserim.
Şey, size nasıl
yardımcı olabilirim, Komiser bey?
Duyduğuma göre
katliamdan geriye kalanları siz saklıyormuşsunuz?
Evet, ama bana dava
kapandı demişlerdi.
Bence değil.
Onu olayın geçtiği
yerin yakınında buldum.
Dr. Hill mi?
Katliam'ın üzerinden
sekiz ay geçmesine rağmen çok iyi korunmuş.
O geceden arta kalan örneklerde
aynı kalitede.
Evet, bakın, kafatası
buradan darbe yemiş.
Bu parçayı aramadınız
mı?
Bilirsiniz, Gözümden
kaçmış olmalı.
Diğer parçaları
nerede saklıyorsunuz?
O geceden arta kalan
örneklerin neredeyse hiçbirinde bozulma olmadı.
Gördüğünüz gibi
yalnızca büyük parçalarda değil, bu örneklerin hücreleri sanki çürümemek için bir savaş veriyor sanki.
Tam olarak ölü
olmadıklarını mı söylüyorsunuz?
Bildiğiniz gibi ölü
ölüdür, Komiser bey.
Bundan eminim.
Benim saham bu çünkü.
Bu nedir?
Bu Dr. Hill'in üzerinde çalıştığı bir şey idi.
Ne olduğunu
anlayamadım.
Henüz.
Ama yarın ilk iş
olarak bunu inceleyeceğim sanırım.
Hepsi bu mu?
- Kırık ve döküntü
dışında bir şey yok.
- O sıvıya ne oldu?
Ne mi oldu, yaktık,
tabii ki.
İntihar.
Mükemmel bir balerin
olmalı.
Dans edemediği günleri görmek istememiş.
Ayakları nerede?
Ayakları mı?
Şey Bulunamadı.
Buralarda geç
saatlerde çoğu uzuv eksik gelir, Holmes.
Uzuvlar mı?
Yapmayın, Komiser.
Kim uzuv çalar ki?
Evet Buraya nasıl
geldin?
Vay vay, vay.
Pekala, şimdi beyin
ve iradenin konumu hakkında düşünüyorsunuz, Dr. Hill?
Özür dilerim, ne
dediniz?
Aslında, bana
umduğumdan daha yardımcı oldunuz.
Bana vücudun her
parçasında bilinç olduğunu kanıtladınız.
İddialı konuşmanız
sizi öldürdü.
Hobileriniz,
yetenekleriniz, istekleriniz.
Ya şimdi bakın.
Ölü bir baştan başka bir
şey değilsiniz.
Bir vücudunuz yok.
Polis memuru sizi
bulabildi mi?
Polis mi?
Evet, siz
ameliyattayken geldi.
İyileşeceksin.
Gloria.
Herbert Herbert?
Dan Şuna bak Bu duvar
yanımızdaki mezarlığa açılıyor.
Evet, 150 yıllık
çürük.
Oh, pekala.
Topraktan toprağa.
- Kadavramıza ne oldu?
- Onunla işim bitti.
Yardım eder misin,
lütfen?
Güvenlik.
Neden?
- Herbert, sana
söylemem gereken bir şey var.
- Sahi mi?
Sana bir şey
göstereceğim.
Şuna bi' bak, Dan.
Dokuları zarar
görmedi onun.
Kalp krizi'ne neden
oluyor.
Ve geriye hiç iz
bırakmıyor.
Birini öldürmek için
çok iyi bir yol.
Hayvanlardan en taze örnekleri almam için de çok iyi bir yol aynı zamanda.
Evet işte.
İguana'nın amyon
zarının içindeki sıvı bu.
Peki bu hayvanın yüz
milyon yıldır hiçbir değişim geçirmediğini
biliyor muydun?
Herbert, bunun önemli
olduğunu biliyorum.
Şimdi torbanın içindeki sıvıyı alarak buna fetüsün
kas proteinine actin eklemek olacak ve Namiyosin.
Güzel.
Ve sonra Özel iksirime.
Saf enerji.
Hayatın başlangıcı
sayılan sihirli iksir bu.
Dr. Hill Bu
fikri bana Dr. Hill vermişti.
Taşınıyorum ben.
.
Ne?
Ben taşınıyorum.
Dan Şimdi çekip
gidemezsin.
Bu Bu hayat yaratmanın anahtarı Uzuvlar
Canlandırılmış uzuvlar İnsanları canlandırmalıyız, uzuvları değil.
Aynen öyle.
İnsanlar nedir Dan?
Uzuvların birleşmesiyle
oluşmuş bir canlı değil midir?
Yeni bir hayat yaratabiliriz.
Bu uzuvları yeniden
canlandırıyor.
Hepsi bu mu?
O kadar çalışarak bunu
mu elde ettik söylesene?
- Tam olarak ne
istiyorsun ha?
- Bu senin deliliğin Benim
hiçbir ilgim yok.
Ben gidiyorum Meg
yerde ölü olarak yatarken benim yaptıklarıma karşı çıkmıyordun ama.
- O zaman o harika
ideallerin neredeydi?
- Sakın sus Daniel?
Biliyorum, Meg'le
aranda özel bir şey vardı.
Meg'in kalbi.
Bana çalışmalarımda yardım et lütfen.
Yeni bir hayat
yaratabiliriz biz.
Meg'in kalbiyle başlamalıyız.
Evet.
Şimdi, Dan.
Bana yardım edeceksin.
Hastane de.
Polis ne olacak peki?
Hayır, polis buraya asla
gelmeyecek.
- Daniel Cain?
- Evet.
Polis?
İçeri buyurabilirsin.
Bi' sorun mu var?
Kimsiniz?
Dr. West.
Komiser Chapham.
Polis.
Ne istiyorsunuz?
Burası çok eski bir yere benziyor.
Cenaze
levazımatçısının idi.
Mezarlık doluncada
taşınmış.
20 yıldır kimse yoktu
burada.
Yaşamak için acayip
bir yer.
Bazı avantajları da
var.
Ne anormal bir uğraş.
Bana göre bilim
anormal değildir.
Dr. Carl Hill'in ölümü daha anormal.
Ve Dekan Dekan -
Halsey.
- Dekan Halsey.
Evet.
Ve Megan Halsey.
Acaba oturabilir
miyim?
Dr. West, Dr. Carl Hill'le ne sorununuz vardı?
Dr. Hill ve benim fikir ayrılığımız vardı.
Kişisel bir şey değil
di.
Bunların hepsi
ifademde var.
İsterseniz karakolda
onları okuyabileceğinizi sanıyorum.
Anladığım kadarıyla
bazı araştırmalarınız varmış.
Ölü dokuların
canlandırılması gibi.
Okuldayken bu teoriyi
tartışabilirdim.
Ama artık
tartışmıyorum.
Peki, deney
yaptığınız ruhlar ne oldu acaba teorimiydi
onlar.
Neden söz ettiğinizi
bilmiyorum.
Ve sanırım hastaneden
çalınan insan uzuvları hakkındada bir şey bilmiyorsunuzdur.
Çalınan insan
uzuvları?
Hayır.
Yolu bulabilirim
sanıyorum.
Çekil Çekil Çekil Çekil
üstümden Çekil Ernest?
Dr. Graves seni hemen görmek istiyor.
- Patoloji mi?
- Hemde hemen.
- Peki bunu ne - Gerekeni yaparım.
İyi.
Daha.
Dr. Hill Bu
sen misin?
Daha Dr. Graves.
Gö Görüyor musun?
Sizi tanıdım.
Öyle mi?
Zürih'teki şu
seminerdeydiniz Evet.
Siz barış yanlısıydınız
teoriniz hastalığın kaynağını bulmaktı
değil mi?
Evet.
Tam olarak aptalcaydı
Sen misin, gel.
Hayır, hayır.
Işık yok.
Gel buraya.
Dr. Hill?
Konuşsanıza.
Konuşun, Dr. Hill Konuş.
Bu bir tür şaka değil
mi, adamım?
Hayır, bu bir şaka
değil.
Konuşabiliyor.
Zürihteki konuşmamdan
bahsetti.
O kafa mı?
Konuşmanızı duymuş?
Konuşabiliyor, Tanrı
aşkına.
Dinle.
Konuş, kahretsin
Konuş - Konuş - O kafa Sakın bunu bi'
daha yapmaya kalkma, gerizekalı seni.
Tanrım.
Tanrım, Aklımı kaybediyorum.
Benim yarım kalmış
bir işim var.
Ve sen de bana yardım
edeceksin.
Ön kapı olmaz.
Hastasına hava
aldıracak olan bi' doktorum ben.
- Adamım - Aman
Tanrım Herbert Hey, köpecik.
Evet Ona
"merhaba" dediğimi duydun.
Francesca - Merhaba, Doktor.
- Merhaba.
Küçük başın büyüğü
yönetmesine izin verme, Dan.
Ee, Arkham'da ne işin
var?
Boston'da bu hafta
bazı röportajlar yapacağım.
Dr. Cain, 5436'ya lütfen.
- Tanrım.
Gitmeliyim.
- Biliyorum.
Dinle Bu akşam yemeğe ne dersin?
Ancak benim pişirmeme
izin verirsen.
İtalyan usulü
pişireceğim.
Peki.
Ancak yardım etmeme
izin verirsen.
Amerikan usulü olur.
- Anlaştık.
- Akşama görüşürüz.
Evet.
Umarım sarımsak
seviyorsundur Evet, Angel?
Ne düşünüyorsun?
N'aber, köpecik.
Nereden geldin
bakalım?
Peru'dan.
Dr. Cain'le orada mı tanıştınız?
Neden öğrenmek
istiyorsunuz, Bay Lee Chapham.
Arkham Polisi.
Komiser.
Sizinle onun hakkında
konuşmak istedim.
"Miskatonic
Katliamı"nı duydunuz mu?
Hayır, duymadım.
Katliam bu hastane'de
oldu.
Sekiz ay önce
Miskatonic hastanesinin araştırma
bölümünde.
Herkes panik
içindeydi.
Bu aşağıdaki morg'da
oldu.
Duvarlar kana
bulanmıştı.
Hiç ölü vücut
gördünüz mü?
O zaman çürüyen
etlerinin pis kokusunu alabilirsiniz.
Karanlıkta çıplak bi'
manyak tarafından saldırıya uğradık.
Ortağımın üzerine
atladı ve onun kolunu ısırdı.
Hiç neden yokken hem
de.
Sağ tarafımdaki kemik
kastan sıyrılmış açıkta duruyordu.
Önce ona ateş etmeye
başladık onu durdurmak için.
Tıp okulunun dekanıda
oradaydı.
Parçalanmıştı.
Ama Dr. Carl Hill'in durumu farklıydı.
Yalnız kafasını
bulabildik onun.
Vücudunun gerisi
çamur gibi olmuştu.
Komik olan şu ki: Kafasını
bulduğumda ise hala canlı gibiydi.
Canlı mı?
Doktorların bunun
için bir sürü açıklaması var doğrusu.
Dokuların istem dışı
bilinçliliği.
Bilemiyorum.
Ama ondan öncede ölü
görmüştüm.
Ve açıkçası daha önce
o kadar canlısını hiç görmemiştim.
O katliamdan geriye kalanlar
işte bunlar.
İşin komiği: Hastane
kayıtlarında ölü olarak görünüyorlar.
Ölü olarak mı?
Söylemek istediğim
bunlar öldükten sonra morg'a götürülmemişler.
Hastane hata yapmış
olabilir.
Hastane şu ikisi
hakkında hata yapmış olabilir.
Ama Ama bu hasta hakkında değil.
Bunu tanıyorum.
O benim karımdı.
Üzüldüm.
Elizabeth, dur Çekil
üzerimden - İyi misiniz?
- Evet, iyiyim.
Teşekkürler.
Bu kadarı yeterli.
Daha önce böyle bir
şey yapmamıştı.
Sadece Bunların Daniel'la ilgisi nedir anlamıyorum.
O geceden sadece Dr. Cain ve Dr. West sağ olarak kurtuldular.
Daniel'ın kız
arkadaşı Meg Halsey dekan'ın kızıydı.
Ve Daniel'ın
kollarında ölü olarak bulundu.
Onun ölü vücudu.
Canlıydı.
Tıpkı o harap olmuş
kafa gibi.
Fazla koyma.
Prematür bir insan
oluşmasını istemeyiz.
Sağol.
Bunu daha önce hiç
yapmadım.
Evet.
Güzel.
Dolaşım çalışıyor.
Lanet olsun, Herbert Herbert,
biz burada ne halt ediyoruz?
Bulduklarımızı
herkese duyursak iyi para kazanırdık.
Çünkü metotlarımızı
anlamazlar.
Ve ayrıca
çalışmalarımızı da çalarlar.
Asla işe yaramayacak.
Kontrol edilmez bir
spastik olacak.
Uzuvlarına aynı anda ilaç
gitmezse dağılacak.
Bu yüzden direkt
olarak kalbe enjekte edeceğiz.
Dolaşım sistemi ilacı
vücudundaki her bölgeye eşit olarak dağıtacak ve canlanma bundan sonra
gerçekleşecek.
- Ama bunu daha önce
hiç denemedik.
- Bunu biliyorum.
Meg'in kalbine zarar
vermek istemem.
Tanrım - Merhaba, hayatım.
Come va?
- Francesca Evin kusuruna bakma.
Evi toplayacak vaktim - Erken mi geldim?
- Yo yo, yo, yo,
hayır.
Tanrım, harika
görünüyorsun.
Şunu açabilir misin?
Bu bir Chianti, 1987.
- Evet, mutfak nerede?
- İşte tam orada.
- Evi kolay
bulabildin mi?
- Evet.
Mezarlık bunu
gerçekten kolaylaştırdı.
Bu benim özel sosum.
İşte.
- Ne düşünüyorsun?
Beğendin mi?
- Bayıldım.
Bende öyle.
Hadi.
Çok güzelsin.
Tenin çok yumuşak.
Çok sıcak.
Burada ne
yapıyorsunuz?
Ne istiyorsunuz?
Morg'dan çaldığın
cesedi görmek istiyorum.
Def olun buradan.
Hemen şimdi.
Burada ne var?
Bu sizi ilgilendirmez.
Büyük bir hata
yapıyorsunuz.
Ölünün ölü olduğuna inanıyor musunuz Dr. West?
- Neden söz
ettiğinizi bilmiyorum.
- Sana karımdan
bahsediyorum Hayır Buraya giremezsiniz.
- Çekil.
- Hayır.
Çekil Seni kasap Benim çalışmamı ne hakla yargılayabilirsiniz.
"Çalışma"
mı?
Karımın üzerindede mi
çalıştın?
- Suçu sakın benim
üzerime yıkma, Komiser.
- Ne?
Karın beyni ezildiği
için öldü.
- Bir alet tarafından.
- Hayır.
- Kafasındaki
damarlar patladı.
- Düşmüş olmalı Düştü,
öyle mi?
Bu benim suçum
değildi.
Neler oluyor?
Bana saldırdı.
Hayır, Dan Dan Ben
yapmadım.
Kalp krizi geçirdi.
Tanrım, Herbert, o
bir polisti Seni Şimdi onunla ne
yapacağız?
Şey Onun sokağa çıkmasını sağlayabiliriz.
Yürüyerek.
Meg'in kalbini
denemek istemiyorsun.
Bu deney için iyi bir
fırsat ama.
Bunu ziyan mı etmek
istiyorsun?
Sence kaç kilodur?
100, 120 mi?
Umarım dokularında
hasar olmamıştır.
Oh, Dan?
Ne olur ne olmaz.
Daniel?
İşe yarıyor.
Şu bezi benden uzak
tut.
Hayır Dan O karısını
dövüyor, Dan Kullan silahı Dan?
Herbert?
Komiser Chapham Burada
ne yapıyorsunuz?
Herbert Yo Dur Dur Benden
uzak dur Defol Git buradan Ne oldu?
Gitti mi o?
Burada neler oluyor?
Ona ne yaptın da bu
hale geldi?
Histeri krizi tuttu.
Ona ne yaptın?
Neden?
Burada ne arıyorsun?
Evin bu bölümüne
giremezsin sen.
Angel?
Tatlım.
Çekil yolumdan.
- Onu buraya hiç
getirmemeliydin.
- Çek o aptal şeyi Francesca,
bekle Açıklamama izin ver.
Meg'e yaptığın şey bu
muydu ha?
Sen bir ucubesin.
Tanrım, senden nefret
ediyorum Onsuz daha rahat edersin.
Dan.
Şimdi dinle beni.
Tek eksiğimiz küçük
bir parça o kadar.
Dan?
Gloria?
Selam.
Bugün nasıl
hissediyorsun bakalım?
Görüyorsun, sana bakınca Meg'i görüyorum.
Meg, o yaşayabilirdi.
Hemşire Şok vereceğiz
Farkına bile varamadım.
Tanrım, neyim var
benim?
Ben hazırım.
Ver şunu bana.
Hazır Lidokaini sık Hazır
Unut gitsin, Dan.
Hadi içeri girelim.
- Bundan asla sağ
çıkamayacak.
- O zaten öldü, Dan.
Hayır, çok fazla
indin.
Kahretsin Burada her
şeyi ben yapamam.
Özür dilerim.
Hadi - Bir şey var mı?
- Hala
düz(Monitördeki çizgi).
Bu kadar.
Hayır Bu olamaz.
Eve git.
Eve git hadi.
Evet.
Çabuk 613 numaralı
odaya gel.
Lanet olsun sana,
West Wilbur - Beni buradan çıkar.
- Hayır.
West bedenimi aldı, ama
beynimi alamadı.
Beni ona götür.
Hayır.
Artık konuşma.
Hiçbir şey söyleme.
Başka birini bulmaya
zorlama beni.
Ne yaptığını
sanıyorsun?
Dur Sana söylediğimi
yap, seni kuş beyinli Hadi, hadi.
Şimdi gidiyorsun.
Şimdi, şimdi Buyurun, Dr. West.
Şunu kaldıralım.
Yo, yo.
Sen ayaklarından tut.
Başı ben alırım.
Vücudu güzel mi,
Doktor?
Bunu hemen
krematoryum'a(yakılmaya) götür.
Krematoryum'a mı?
Patoloji demek
istediniz heralde.
Krematoryum demek
istedim.
Şey, izninle Affedersiniz,
Dr. Cain'i gördünüz mü?
Ayrıldı.
Bugün, sanırım.
Bir şey mi oldu?
Çok üzgündü.
Bir hastasını
kaybetti.
Hiç bu kadar
umursayan bir doktor tanımamıştım.
Evet.
Şimdi, Dan, yardımına
ihtiyacım var.
Anladın mı?
Bu senin için.
Gloria Yo Dan, beni yalnız bırakma, lütfen.
İkimiz beraber beyini
sinir sistemine bağlayacağız.
- Yo - Dan, bak Ne
yaptığımıza bak.
Meg'in kalbi yeniden
atacak.
Başkalarının hayal
bile edemeyeceği şeyi biz yaptık bile.
Dan.
Ayakları genç bir balerin'in tutkusunu kaybedince intihar etmiş o.
Bu bacaklar sokaklarda yürüdü.
Geçen hafta gelen,
pezevengi tarafından bıçaklanmış fahişeyi hatırlıyor musun?
Bu bacakların
sarıldığı vücutları bir düşün.
Ne yapsaydım yani ha.
Dr. Graves ve aptal öğrencilerinin onu parçalamalarına izin mi verseydim?
Ve burada, bir
bakirenin rahim'i var.
Hayatın zevkine
varamadan öldürülmüş o.
Hatırlasana?
Onun teni.
O kadar yumuşak ki.
Ve o kadar sıcak ki.
Ama ölümün soğukluğu
var.
Kolları bir garsonun.
Eli bir avukatın.
Dava kapanmıştır.
Ve şu özel parçaya
bir bak.
Ne düşünüyorsun?
Bir heykeltıraş?
Bir harpçı?
İnanabiliyor musun bir katil?
Ama şimdi ise hepsi
eşit.
Anlamsız hayatlarını
tamamlamış ölüme mahkum olmuşlar.
O bile.
Ne kadar güzel bir
yüz bu böyle?
Ah, evet.
O çok özeldi.
Evet.
Sadece ölü bir
doku.
Ama ellerimizde yaşamın çamuru var.
Bu göğüs'ün içinde, Meg'in kalbi yeniden atacak.
Güzel.
Hadi işe koyulalım.
Kim var orada?
Ben bir şey yapmadım.
Oh, hayır.
Beni hayal
kırıklığına uğrattın, Dr. Graves.
Lütfen.
Masaya koy - Hayır -
Evet Neşter.
Bırak beni Çekil Bırak
gideyim Bırak beni Sorun ne?
Beni beğenmedin mi?
Yo Bırak beni Yo Cain
ve West.
- Bana bunu onlar
yaptı.
- Siktir ol git
başımdan.
Ve bunu ödeyecekler.
Lütfen, çıkarın beni Çıkarın,
lütfen Lütfen çıkarın Lütfen - Aman Tanrım - Güvenliği ara Şey Keşke hepsi kafa kadar taze olsaydı, ama Sanırım hazırız, Dan.
İyi.
Duvarın içinde
sıçanlar var gibi.
Sıçanlar mı?
Evet.
Öyle olmalı.
Sizi küçük yaratıklar
susun yoksa Kalbiyle başlayalım.
Ve Tanrı kadını
yarattı.
İzin ver.
Zaman?
- Zaman?
- 15 saniye.
45 saniye.
Üç dakika, 15 saniye.
Biraz zaman alacak
gibi gözüküyor.
Kahretsin Şimdi olmaz.
Nefes al.
Nefes al.
Evet.
Nefes al.
Nefes al.
Nefes al.
Benimle kal.
Evet Evet.
Yaşıyorsun.
Yaşıyorum Herbert Seni ben yaptım.
Daniel O yaşıyor.
Geliyorlar.
Şimdi Dan Onu buradan
çıkar Kımıldamayın Polis Ne?
Francesca, git Dan,
yardım et Hayır Şunu Tut şunu Evet.
Bu kim?
Bu Meg.
Meg öldü.
Dan Tanrım, alet
kullanıyorlar Burada ne yapıyorsunuz siz?
Bir hayat yaratıyoruz.
- Onu siz mi yaptınız?
- Evet.
Bunların ölü
parçalarından.
Ellerimle.
Hiçbir erkek artığının ve hiçbir kadın rahminin yaratamadığı
bir şey yarattım ben.
Ama bu saygısızlık Saygısızlık
mı?
Kime karşı Tanrı'ya
mı?
O Tanrı ki kendi
görüntüsünü verdiği sefiller tarafından reddedilmiş.
Senin Tanrı'nın
hatalarını yüklenemem ben.
Bence tek saygısızlık
ona inanmaktır.
Sizin Tanrınızın
kullanmadıklarını alıp bir mucize yarattım
ben.
İşte İşte bu benim
eserim Beni o yaptı.
Açın şunu Açın Dan?
Onları buradan
atmalıyız.
Onu rahat bırak Beni
dinle Kız arkadaşının hiçbir şansı yok.
Bizim kız daha güçlü.
İmdat Onu rahat
bırak, seni canavar Önemli değil, Dan.
O sadece ölü
dokulardan oluşuyor.
Beni sen yaptın Seni
ben yaptım Yapma Dan, bekle Beni istemiyor musun?
Vücudunu istemiyorum
senin.
O zaman ne istiyorsun?
İstediğin şey bu mu?
Sen Meg değilsin.
Meg öldü.
Hayır Sonun geldi Sıradaki
sensin, seni yaramaz çocuk.
Bunu not al, Dan "Dokuların
reaksiyonu" Karım çok anlayışlıdır.
Francesca West Seni
aptal iki ayaklı hayvan Hayır.
Geri çekilin Bu ne
cüret Seni tutukluyorum Çekilin İnin üzerimden Yo Aman Tanrım, Dan.
Eğlenmeye başlamadık
mı daha?
Çekilin, sizi sefiller Artık bitti,WestÇalınmış Ruhlar (2003) Beyond Re-Animator
95 dk
Yönetmen:Brian Yuzna
Senaryo:Xavier Berraondo, José Manuel Gómez, H.P. Lovecraft
Ülke:İspanya
Tür:Komedi, Korku, Bilim-Kurgu
Vizyon Tarihi:04 Nisan 2003 (ABD)
Dil:İngilizce
Müzik:Xavier Capellas
Oyuncular: Jeffrey Combs, Tommy Dean Musset, Jason Barry
Devam Filmleri
1985 - Çalınmış Ruhlar(52,264)7.2
1989 - Bride of Re-Animator(12,675)6.3
2003 - Çalınmış Ruhlar(10,536)5.8
0 - 404 Error(?)?
Özet
Brian Yuzna'nın yönettiği 2003 yapımı bir film.. Adından da
anlaşılabileceği üzere Reanimator'ün yani Herbert West'in başından geçen
hikayenin devam niteliğindedir bu film.. Yönetmen bu filmden önce Bride of the
Reanimator ve Necronomicon adlı filmleri çekmiş ve Dagon'a da yapımcı olmuştur.
***
Alt Yazı
Korkmuyorsun değil mi?
Korkmak mı?
Neden korkacakmışım?
Çünkü bir mezarlığın
yanındayız.
Yani?
Ayrıca başımıza bir
şey gelse hiç kimse bir şey duymaz.
Başımıza ne gelebilir
ki?
Geçen yıl
yakaladıkları adamı hatırlıyor musun?
Hani şu çocukları
öldüren - Evet ne olmuş ona?
- En kötü yanını
biliyor musun?
- O ne?
Çikolatalı süt mü?
- Onları yemiş.
Parçalarını kesmiş ve
onları yanında soğutucuda taşımış.
- Bunları
uyduruyorsun.
- Uydurmuyorum.
Bayan Nose'un kocası
gazetede çalışıyor, o söylemiş.
Polis yakaladığında,
soğutucuda ne varmış biliyor musun?
Küçük parmaklar mı?
- İğrenç.
- Bu sadece koyun
gözü, kasaptan aldım.
Öldüğünde, gördüğün
en son şey bir fotoğraf gibi retinanın arkasında kalırmış.
Büyükannem ruh
insanın gözündedir der.
Ruh, ilkel büyücü doktorların
icadıdır.
Hey, dışarıda biri
var - Burada kimse yok.
- Vardı, sesini
duydum.
Howie?
Howie sen misin?
Howie bu kadar oyun
yeter, duydun mu?
Howie - Kapatmayı
unutmuşsun.
- Hayır unutmadım.
En son sen çıkmıştın.
Tanrım Böyle etrafta
dolaşarak ne yaptığınızı sanıyorsunuz?
- Bir şey yapmıyorduk.
- Gel buraya bakalım.
İki küçük fare
gibisiniz.
İmdat Yardım edin
İmdat İmdat Hayır Uzak dur Hayır Hayır Emily Yardım et bana Çabuk olun Mutfakta
Dur Emily Emily, hayır.
Emily Emily, hadi.
Emily Emily geri dön.
Geri dön.
Emily Emily Hristiyan
Kilisesi Mezarlığı - Bırak beni.
- Orada kal olur mu?
- Hey, o şeye ne
yaptın öyle?
- Buna hakkınız yok.
13 yıl sonra West Ne var orada?
- Bu bir tür hayvan
mı?
- Neden Moncho, aç
mısın?
- Bu bir fare mi?
- Gözlem yeteneğin gerçekten
hayranlık verici.
Hayranlık mı?
Hayranlık.
- Beni mi istiyordun?
- Evet.
Evet.
İşte.
- Yeni bir iş emri.
- Hayranlık.
Ve adım çavuş Moncho.
Farecik Fareciğe ne
yaptın, seni aptal?
Bırak beni.
Ben bir şey yapmadım.
Yemin ederim.
Ben hasta bir adamım.
Farecik nerede?
Sorun ne, Cabrera?
Lanet olası küçük
arkadaşını mı kaybettin?
Nerede olduğunu
West'e sormalısın.
Biliyorsun hayvanları
sever.
Ne demek istiyorsun?
Bence düşün bunu Aptal.
Herkes çıksın.
Kımıldayın.
- West faremi sen mi
çaldın?
- Kayıp mı?
Gördüysen söylesen iyi
olur, Einstein.
Belli bir özelliği
var mı?
Özel belirli bir izi?
Ona bir şey yaptıysan
her yerin özel izlerle dolacak.
- Yeni doktor sen
misin?
- Evet öyle.
Kliniğe buradan mı
gidiyorum?
Önce müdürle
görüşmelisin.
Filmlerde buraya ölüm
evi diyorlar.
Siz öyle demiyorsunuz
herhalde.
- Siz ne diyorsunuz?
- Ölüm evi.
- Bütün bu mahkumlar - İdam mahkumları.
Size söylediğim gibi hapishanemizde Seninle konuşuncaya kadar, sakın bir şey
söyleme.
Evet, işte her şey gördüğünüz
gibi.
Evet, bu insan olarak
rahatsız edici ama gazeteci olarak ilginç bir istatistik bence.
İyi cevap Laura.
- Sana Laura
diyebilir miyim?
- Elbette.
Evet, demek ıslah etmeye
inanmıyorsun?
Saf olma Laura, ben
işe yarayan şeylere inanırım.
2000 volt saf güç.
Hapishanenin
jeneratöründen.
Bu işe yarar.
Bir adam buraya
oturduğunda ki her yeni mahkumun oturmasını sağlarım bu gücümü anlamalarını sağlar.
- Çok ilginç.
- Çok kibarsın.
- Doktor Phillips?
- Evet efendim,
Howard Phillips.
Tanıştığımıza
sevindim, müdür Brando.
Doktor, okulunuzun
ilk yüzde 5'inde mezun olmuşsunuz.
İstediğiniz işi
seçebilirdiniz, burada ne işiniz var?
Evet.
Ben kurumsal tıpla
ilgileniyorum.
- Sahi mi?
- Evet, elbette.
Merhaba ben Laura
Olney.
Arkham Record
Gazetesi.
Bana söyleyeceğiniz
her şey çarpıtılabilir ya da yanlış aktarılabilir.
Bu durumda sadece
merhaba desem, daha iyi olacak.
Merhaba.
- Burada donanımlı
bir revirimiz vardır.
- Bundan eminim.
Ama bunlar bana ait.
Tüm doktorların
aletleriyle böyle kişisel ilişkileri var mıdır?
Doktor, bir mahkumun
revirde sizinle birlikte çalışması için istek yapmışsınız.
Personelin kısıtlı
olduğunu ve onun tecrübesi olduğunu biliyorum.
- Gözünü üstünden
ayırma.
- Efendim?
Herkesten zeki
olduğunu düşünüyor ama değil.
- Bu, başkalarına
bulaşabilecek bir hastalık.
- Hastalık mı?
Böyle bir fikir hastalık
olabilir.
Bir hastayı tedavi
ediyorsanız ve küçük bir yumru fark ederseniz
görmezden mi gelirsiniz?
Hayır, doktor, hayır,
kesip çıkarırsınız.
- Bazı yumrular
zararsızdır.
- Bu duvarların
arasında değil.
Efendim, bağışlayın
ama bir sorun var.
Çekilin, yoldan
çekilin.
Bu doktor.
Affet beni peder.
Günah işledim.
Günah çıkarmak
istiyorum.
- Şimdi sakin ol.
- Küçük balık, onu
yedim.
Bir kedi burnunu Yemek zorundaydım.
Yemek zorundaydım.
Beni cehenneme gönderme.
Hemen ayaklarını tut.
Ayaklarını tut.
Çabuk.
Sırtını tamamen düz
tut tamam mı?
- Özür dilerim.
Özür dilerim.
- Çek ellerini
üstümden.
1, 2, 3.
Kaldır.
- Bu taraftan doktor.
Çekilin yoldan.
- Çantamı alın.
- Ver şunu.
- Özür dilerim.
- İyi misin?
- İyiyim, sağolun.
İyiyim.
Nereye gideceğiz?
- Ne oldu?
- Kalp krizi.
Yeni doktor sen misin?
Güzel.
Dikkatlice masaya
yatırın.
Hemşire serumu
hazırla.
- Acele et.
- Tamam doktor.
- Bana biraz amiodrin
verin.
- Ne?
Ama bizde amiodrin
yok.
- Ne demek bizde yok?
- Gelmedi.
Sizde ne var dedim Hadi
hemşire cevap verin Sododon verin.
Aynı etkiyi gösterir.
Çabuk getir.
- Hadi hemşire.
- Geliyorum.
- İçeri giremiyorum.
- Doktor Ona yardım
et lütfen.
Hemşire şu adamları
çıkar.
Hadi herkesi dışarı
çıkar Hadi dışarı Hadi Hadi - Ve onlarla dışarıda kal - Ama doktor ben Onlarla dışarıda kal dedim Hazır - Zamanını
boşa harcıyorsun.
- Hazır.
Hadi Buraya
getirilmeden önce, ölmüştü zaten.
Lanet olsun - Benim hastamdı.
- 5 dakika için.
Demek yeni doktor
sensin.
Bu ne anlama geliyor
doktor?
Doktor Herbert West, hakkında
her şeyi biliyorum.
- Sahi mi?
- Ne yaptığını
biliyorum.
Üstünü kapatmaya
çalıştılar Deneylerin.
- Duyduğun her şeye
inanma.
- Ben duymadım doktor.
Ben gördüm.
Tutuklandığını o gece Ben o çocuktum.
Seninle çalışmak
istiyorum.
Tam 13 yıl Biraz bozulma olması kaçınılmaz bir şey.
Reaktif taban
etkisini yitirmiş olabilir.
Belki de
yitirmemiştir.
Ne yapıyorsun?
- Hala işe yarıyor mu
diye bakacağım.
- Hayır.
- İçeri biri
girebilir.
- Sadece bir hastayı
tedavi ediyoruz.
- Omuriliğin üstünden.
- Elbette.
Başını tut.
Tut dedim.
Çabuk.
- Ne kadar sürecek?
- Süreceğini hiç
sanmıyorum.
- Dozajı
arttırabiliriz.
- Hayır, hayır.
Onda işe yaramayacak
ama başka bir şeyde kullanabilirim.
Bana ilacımı geri
getirdiğin için teşekkür ederim.
- Her neyse - Hey, dur bir dakika.
Dinle, lütfen bir
düşün.
Hadi.
Biraz daha
yapabiliriz.
Burada mı?
Öğrendiğin gibi
burada basit ilkyardım malzemeleri bile yok.
Ama artık burası
benim kliniğim.
Neye ihtiyacın var?
İşe yaradı.
Aman Tanrım.
Nasılsın?
Beni duyuyor musun?
- Ondan uzak dur.
- Beni duyuyor musun?
Cevap ver.
Hayır Hayır Onu hemen
bayıltmalıyız.
Sakinleştiriciyi
getir.
Onu bayıltmalıyız, çabuk
ol.
Hayır Hayır Hayır
Hayır Hayır Hayır Lütfen beni affet Lütfen beni affet Affet Affet Doktor
Phillips - Burada neler oluyor böyle?
- Birden aklını
kaçırdı efendim.
Çok ciddi bir kalp
krizi geçiriyordu.
Onun ilaca alerjisi
varmış.
- Ne ilacı?
- Şey Ona şey verdik, 10 cc sodolon verdik.
Beklenmedik bir yan etki
gösterdi.
- Beklenmedik yan
etki dediğin bu mu?
- Ama ben elimden
geleni Bu hasta atrial fibrilasyon geçiriyordu.
Basit olarak
açıklamak gerekirse kalbi çok hızlı atıyordu.
Yan etki kötü oldu ama
alışılmadık değildi efendim.
Sen West Cezana 12 ay daha ekledin.
Biraz şişmiş.
- Doktor Phillips bir
adamım yaralandı.
- Onunla ben
ilgilenirim efendim.
- Çavuş, tüm
mahkumları içeri kapatın - Emredersiniz.
Bayan Olney,
ziyaretinizin geri kalanı güvenlik alanının dışında geçecektir.
- Ama müdür bey - West, sen de hücrene gideceksin.
Doktor Phillips
gerekli malzeme listesini yapmamı istedi.
Çok doğru efendim, bu
listeye ihtiyacım var.
Temizleyin şu adamı ve
içeri götürün.
Hadi kalk.
Kalk West, hemen
hücrene git Son öğrencim aleyhime tanıklık yapmıştı.
Senden daha iyi
şeyler bekliyorum.
Ve kadına dikkat et.
Sorun yaratabilir.
- Merhaba.
- Merhaba.
Sadece notlarımı
düzeltiyordum.
Bu arada bileğim için
haklıydın.
Üstüne basmamalıydım.
Debriyaja basmak zor
olmalı.
Seni ben götüreyim mi?
Emin misin?
- Umarım sorun
yaratmıyorumdur.
- Böyle bir günde
hiçbir şey sorun değil.
Eğlenceli bir gün
geçirdin, öyle mi Moses?
Kalp krizi
geçirdikten sonra yetişkin bir adamın canına okudun.
Bunu nasıl yaptın?
Sana bir tür ilaç
verdiler değil mi?
Neydi peki?
- Neden buradayım
bilmiyorum.
- Evet.
Ben öldüm ve burası
cehennem.
Sana cehennemin ne olduğunu
göstereceğim.
West West seninle
konuşmamız gerek dostum.
West West - Yemek
için özür dilerim.
- Yanık kokusunu
almam gerekirdi.
Bu pizza harika - Çok
iyi vakit geçirdim.
- Harika Bu arada
olaylar karşısındaki soğukkanlılığından etkilendim.
Evet.
O kadar iyi bir
röportaj yaptım ki beni dışarı attı.
Ama eyalet
hapishanelerindeki eğitim programları o kadar saçma bir haber ki.
Hadi.
Hemen pes etme.
Her şey mümkün.
Sadece olasılıkları
görüp anın tadını çıkarmalısın.
- İçgüdülerine güven
ve peşine düş.
- Sadece peşine mi
düşeyim?
- Evet.
- Tamam.
Peşine düşeceğim.
Peki, burada
gerçekten ne yapıyorsun?
Kurumsal tıp.
Bana gizli kurumsal
tıp araştırmalarından bahset, doktor.
Evet, elbette, şey Ben aslında hapsedilmenin yaşamın ve ölümün
doğasında gösterdiği bilimsel etkileri
araştırıyorum.
- Evet.
Hadi.
Tamam.
- Evet.
Neden hapishane doktoru
olmayı seçtin?
Gerçekten.
Neden Howard?
Çocukken kız
kardeşimin öldüğünü gördüm.
- Çok üzüldüm.
- Yeniden çaresiz olduğumu
hissetmek istemedim.
Onu hayata döndürmeye
çalıştım.
Onu yeniden hayata döndürmek
istedim.
Bugün sana yardım eden
adam kimdi?
Doktor Herbert West.
Şimdi mahkumlardan
biri.
Eskiden Miskatonic
Hastanesi'nde çalışıyordu.
Araştırması ölümün
bir hastalık olduğu üzerine kurulmuştu.
Bir yeniden canlandırma
deneyi kontrolden çıktı.
Delice Vahşi.
- Bugün gördüğümüz
adam gibi mi?
- Miskatonic
morgundan kaçtı.
- Morg mu?
- Adam bizim evimize
girdi.
- Bu ifade Bana Emily'i hatırlatıyor.
- Kız kardeşin.
Gidiyor musun?
- Evet.
Uzun bir gün oldu.
- Evet.
Bileğin daha iyi
görünüyor.
Evet.
- Anı yakala.
- Tadını çıkar.
Her şeyi almışa
benziyorsun.
Moses iyi durumda.
Geniş bir laboratuar
gerekiyor.
Yalnız kalacağımız
bir yer.
Ama artık insana
benzemiyor.
Evet.
Sanırım burası işimizi
görür.
O bir canavar.
Bulabildiğimiz kadar
yeni örnek bulmak zorundayız.
- Bu her zaman sorun
olmuştur.
- Sorun olduğu
konusunda haklısın.
Ben insanlara yardım
etmek istiyorum.
Düşünemeyen ucubeler
yaratmak değil.
Vazgeçmeyi mi düşünüyorsun
doktor?
Yapılan tüm tıp araştırmaları
risk içerir.
Eğer bunu
anlamıyorsan belki de burada olmamalısın.
Ben bu kaotik
organizmaya düzen getirecek devrimsel bir gücü bulmanın eşiğindeyim.
Mantıklı davranışı
yeniden oluşturmanın bir yolunu mu bulduğunu söylüyorsun?
Söylemek istediğim,
artık araştırmamda test aşamasını hızlandırabileceğim.
Elbette, senin
yardımın sayesinde.
Doktor, bu iş kendini
adama ve tam bir gizlilik gerektirir.
Hiç kimseye söylememelisiniz.
- Sizce bunu
insanlara - Yakanda ruj izi var doktor.
Doktor Phillips, ben
artık gidiyorum.
Bu ne için?
Doktor Phillips bir
şeye ihtiyacınız var mı?
Doktor orada mısınız?
Gelmeyeceğinden
korkuyordum.
- Geç vakitlere kadar
çalıştım.
- Ne üstünde?
Hiçbir şey.
Sadece klinik işleri,
bilirsin.
Hadi.
Yoksa beni soruşturmaya
mı başladın?
- Hayır.
- Evet.
Sadece o adamın nasıl
olduğunu merak ettim, o kadar.
İyi durumda.
İyi durumda.
Sahi mi?
Ama artık insana
benzemiyor.
- Yani bence - Yani sence ne?
Sorun değil.
Bir haber üstünde
çalışıyorum.
İyi şeyler çıkabilir.
Ama aslında hepsi
söylenti.
- Kesin gerçeklere mi
ihtiyacın var?
- Evet.
Ama onlara ulaşmam
için, bazı risklere girmeliyim.
Peki ne yapmalıyım?
Garantili mi
oynayayım, peşine mi düşeyim?
- Sormana gerek yok.
Peşine düşmelisin.
- Ciddi misin?
Riske girmelisin.
Senin yaptığın da bu.
Değil mi?
Hadi söyle.
Haberin ne hakkında?
- Henüz söyleyemem.
- Sırlar Batı ailelerinin şiddet davranışı - Her kızın sırrı vardır.
Miskatonic katliamı.
- O kadar acıyor ki
tüküremiyorum bile.
- Ben bir sorun
görmüyorum.
Hadi.
Neden şu kırmızı
haplardan vermiyorsun?
Vicodin.
Kendimi hemen iyi
hissettiriyor.
Küçük kırmızı haplar.
Hadi.
- Al.
Yatmadan önce 2 kaşık.
- Şimdiye ne dersin?
Başka var mı?
- Bugün, o gün dostum.
- Bugün, o gün.
- Öyleyse sizinle
görüşeceğiz.
- Sen artık ölüsün.
Artık ölüsün.
Bugün, o gün.
Önemli.
- Hastaların
randevularını iptal et.
- Ama Doktor - Şimdi deneme zamanı.
- Kimin üstünde?
Haberim iyi gitmiyor.
Her şey çok ciddi.
Bir şey eksik.
Ve o sensin.
- Anahtar sensin.
- Anahtar mı?
- Ne için?
- Bu hapishanenin
nasıl işlediğini anlamak için.
Burada her şey senin felsefenin
bir uzantısı.
Etrafa biraz daha
bakmalıyım.
Sonra sizinle,
derinlemesine birkaç saat röportaj yapmak istiyorum.
Röportaj yapmak benim
için zevktir.
- Eğer - Eğer?
Gece yemeye çıkmayı kabul
edersen.
Bu şekilde, ofis
dışındaki adamı da tanırsın.
Turumdan sonra mı?
Çavuş, Bayan Olney
bugün özel konuğum olacak.
- Elbette efendim.
- Ona yeniden güzel
bir tur yaptır.
Neden geri döndün?
- Senin portreni
tamamlamak için.
- Sahi mi?
- Çok ilginç bir
adamsın.
- Çok kibarsın.
Akşam görüşürüz.
İnsan vücudunun ölüm
anında 3 ya da 4 gr.
ağırlık kaybettiğini
biliyor muydun?
Galiba böyle bir şey duymuştum,
evet.
Elbette kemirgenler
bundan çok daha azını kaybederler.
Ama oran aynı kalır.
Beyin zarı, çok
olağanüstü elektriksel olayların gerçekleştiği bir yerdir.
Tut onu.
Tut dedim.
Sıkı tut.
Farecik halinden pek memnun
olmayacak.
Bu kavram NPE, Nano Plazma Enerjisi sadece beyinde yer almıyor.
Merkezi sinir
sisteminin her yerinde çok az da olsa NPE izleri buldum.
Ve inanıyorum ki,
vücuttaki her hücrede de var.
Yerinde olsam biraz daha
sıkı Klasik yeniden canlanma sonrası
davranışı.
Kafası karışık.
Şimdiye kadar ki diğer
deneklerim gibi, şiddete eğilimi yok.
Bu onu ölümden geri
getirdi ama bu ona gerçek hayatı
verecek.
Nedir bu?
Bir nanoplazma.
Canlı bir verici fareden
alınmış.
Verici fare mi?
Şimdi iyi tut.
Kımıldamamalı.
İşte.
Bu katalizör.
Bu, hücrelere nasıl
yaşayacaklarını öğreten güç.
İşe yaradı.
Laura.
- Doktor Phillips.
Nasılsınız?
- Burada ne işin var?
Sadece biraz
dolaşıyorum.
- Bu hücreye giden
yol.
- Kesinlikle öyle.
- Biliyor musun,
onunla konuşmayı çok isterdim.
- Hayır, bu imkansız.
Müdürüm, haberler
için bize harcama hesabı açabilir.
Ne kadar vereceksin?
Hücre kapıları her
zaman kapalı olmalıdır.
10 dakikaya kadar seni
alırım.
Peki ya sana
ihtiyacım olursa Seslenecek miyim?
Ses çıkaramazsın.
İçeride olduğun bilinmemeli.
Sana zarar veremez.
Üzerinde deli gömleği
var.
Bak kim geliyor?
Moses'ı görmeye
gidiyor.
Orada başka ne işi
olabilir?
Tamam, onu bana bırak.
Son sözlerini
söylemeye hazır mısın?
Farecik.
- Ne oldu?
- Ona hayvanını geri
verdim.
- Bu şekilde
gitmesine izin mi vereceksin?
- Hadi öp, babanı.
Neyin var farecik?
Merhaba, ben Laura
Olney.
Bir gazeteciyim.
Seninle geçen gün
olanlar hakkında konuşmak istiyorum.
Tamam mı?
Doktor West'in sana
ne yaptığını hatırlıyor musun?
Sen o kalp krizinden öldün
mü?
Nabzına bakabilir
miyim?
Tanrı aşkına.
Bak bana ne yaptılar?
Ne oldu sana böyle?
Çavuş Moncho.
Tanrı'ya şükür,
geldiniz.
Aptal olduğumu düşünüyor
olmalısın.
Hayır düşünmüyorum,
gerçekten.
Çok zeki bir
adamsınız.
Çok ilginç.
- Yalan
söylenmesinden hiç hoşlanmam.
- Yalan söylemiyordum.
Açıkla.
Seni serseri Ver şunu.
Beni ısırdı.
Öldü mü?
- Haklısın.
Elbette.
- Ne yapıyorsun?
Dayak yüzünden öldü.
Öyle diyecekler.
- Burada
hapishanelerin nasıl olduğunu biliyorsun.
- Bu nefsi müdafaaydı.
Başka seçeneğin yoktu.
- Yemin ediyorum.
- Otur.
Beni ikna etmen
gerekecek.
Yuvarlan.
Havla.
- Ne?
- Beni duydun, havla.
Tanıdığın en muhteşem
erkek ben miyim?
- Evet.
- Ve benim için her
şeyi yapar mısın?
- Evet.
- Göster bana.
Gardiyana rüşvet
verdin.
Tehlikeli bir mahkumu
serbest bırakmaya kalktın.
Heyecanlıydı ve - Moses'ı buraya getirmek istiyorum.
- Neden?
Ona bunu vermek için.
- Daha fazlası var mı?
- Hayır bu fareciğin
nanoplazması.
Fareciğe başka bir
kemirgenin nanoplazmasını verdim.
- Ama iki hayvan
farklı değil mi?
- Kesinlikle hayır.
Nanoplazma tamamen nötr
bir enerjidir.
Farelerde,
köpeklerde, insanlarda hep aynıdır.
Dur biraz.
Moses'a bunu mu
vermek istiyorsun?
Bak, fareden fareye aktarmak
olabilir ama 2 farklı tür arasında
aktarmak Bu doğru değil.
Doğru değil mi?
Bunların hepsi, uzun
yıllar boyunca hayal bile edilemeyecek
koşullarda yapılan yoğun çalışmaların sonucudur.
Ne cesaretle
çalışmalarımın yanlış olduğunu söylersin?
- Ama bir hayvanın
ruhunu bir insana - Ruh mu?
Bu bilim doktor, bir
hurafe değil.
- Burada bir insandan
bahsediyoruz.
- Moses bir insandı.
Ve bunun sayesinde yeniden
olacak.
Doktor Phillips 1, 2,
3.
Kaldır.
Doktor Phillips Bir
olay oldu.
Hayır Hayır Moses onu
hücresinde öldürmüş.
O da ölmüş.
- Ölmüş mü?
- Müdür ölüm
belgesini istiyor.
Hemen.
- Hemşire memurlara
yardım et.
- Ama benim burada Hemen - Ya o da Moses gibi olursa?
- Ceset çok çabuk
bozulur.
Hadi.
- Omuriliğin üstünden
değil mi?
- Evet.
Acele et.
Çok fazla heyecanlanmasını
istemeyiz.
Acele et.
Tut onu.
Beni duyuyor musun?
Adın ne?
Ne olduğunu biliyor
musun?
Çekil Bu hiç iyi bir
fikir değil.
Sakin ol.
Tamam.
- Onu böyle
bırakamayız.
- Pekala, laboratuara
götürelim.
Tamam burada dur.
Ceset nereye kayboldu?
Bıraktığımda
buradaydı.
Her yere bakın.
Her yere.
Hadi farecik.
Hadi.
Yuvana git bakalım.
Hey dur - Moses neler
oluyor sana?
- Hey bana bak Seni
pislik - Peki neden?
- Çünkü 2 tür arası.
- Yani böyle mi
kalacak?
İstediğin bu mu?
- Hayır.
Onun üstünde deney
yapmanı istemiyorum.
Fareler farklı bir
türdür - Doktor Phillips - Sakla onu.
Ceset nerede?
- O O Şey o - Burada neler oluyor böyle?
- Bay West ile ben - Bir laboratuar kurmuşsunuz.
Yasadışı araştırmalar
yapıyorsunuz.
Bu yüzden işini ve
doktorluk yapma yetkini kaybedeceksin.
Çekil Moses'a
verdiğiniz şey bu muydu?
Sen bir daha bu
duvarların dışını göremeyeceksin.
- Hayır.
Hayır.
Hayır.
- Sen Sen ölmüştün.
Hayır - Aman Tanrım -
Hey sen Kilidi aç.
Hadi.
- Çabuk ol.
Hadi.
- Sen, olduğun yerde
kal - Hadi dostum, aç şunu.
- Sana dur dedim Geri
dön Tatil zamanı Hadi.
- Ne yapıyorsun?
- Bir saniye.
Bir saniye.
2000 volt elektrik
akımı.
Nanoplazmayı beyinde
toplayacak ve biz de oradan alacağız.
Ona elektrik mi
vereceksin?
Ana fikir bu.
Elektrik verilen bir
denekte nanoplazma hypothalamusta
toplanır.
- Ve ölüm anında onu
alabiliriz.
Evet.
- Dur biraz.
Onun nanoplazmasını Laura'ya
mı vereceksin?
Fareden fareye sorun
olmamıştı, insandan insana mı karşı çıkıyorsun?
Birkaç saniye içinde
ölmüş olacak.
Onun böyle kalmasını
mı istiyorsun?
Kaldır şunu.
Başını göğsüne doğru
düşür.
Hadi.
Şimdi sıkı tut.
Ölmüyor - Ölmüyor -
Ondan uzaklaş Uzaklaş Hazır Bu kadar yeter - Yeter dedim - Ölmek zorunda.
- Hadi kaçalım - Hadi.
Gel.
- Hadi gidelim.
Ana kapıya gidelim.
- Tamam.
Hadi.
Farecik.
Bebeğim Hadi babana
öpücük ver.
West - Howard
neredeyim ben?
- Artık iyisin.
Bana bir şey oldu.
Öyle de denebilir.
Neden bana öyle
bakıyorsunuz?
Müdür Brando seni
boğdu.
15 dakika kadar
teknik olarak ölüydün.
Doktor Phillips ve
ben seni geri getirdik.
Sen neden
bahsediyorsun?
Beni geri mi getirdin?
- Ben kendimi çok - Ne?
Nasıl hissediyorsun?
İşte bu çok ilginç.
Neler oluyor?
Burada neler olduğunu
anladım.
Sen beni denek olarak
kullandın.
- Ve sen de yapmasına
izin verdin.
- Hayır Uzak durun
benden.
İkiniz de Dur Dur.
Howard Lütfen yardım
et Nerdesin Einstein?
Saklanmak seni
kurtarmaz Bana bak, farecik çok garip davranıyor.
Ya ona bir şey yaptın
ya da bana yanlış fare verdin.
- Çek ellerini
üstümden.
- Gardiyanlar Gardiyan
mı?
Artık gardiyan yok Bu
hapishanede isyan çıktı.
- Bu da kim böyle?
- Onu rahat bırak -
Ne dedin sen?
- O kadından uzak dur.
Hasta.
Bulaşıcı.
Hasta mı?
Bende iyi bir ilaç
var.
Kendini hemen iyi
hissedecek.
West benim faremi
aldı, ben de onun kadını alacağım.
Lütfen Howard, yardım
et Sertlikten hoşlanıyorsun ha?
Çabuk - Laura -
Buraya Buraya - Nerede o?
- Kim?
Laura Olney.
Gazeteci.
Tam önümdeydi.
Peşimden gidiyorlardı.
- Saçmalıyor, kadın
falan yok - İçeride bir yerde olmalı - Kapatın - Laura Laura Bu taraftan dostum.
Lanet olsun Göremiyorum
Hadi güzel kız.
Benimle saklambaç
oynama.
Sana güzel bir
hediyem var.
Şuraya bak.
Şuraya bak.
Sürpriz Aramıza hoş geldin
müdür Gitmeden önce son bir deney daha yapacağım.
Ve sen gerçekten
mükemmel bir deneksin.
Hücrede geçirdiğim 3
yıl gerçekten öğretici oldu.
En iyi çalışmalarımı orada
yaptım.
Ve bu, sonuncu işte.
Kemirgenler İnsanlar
Nötr bir enerji mi yoksa
davranışsal kopyalama mı?
Hadi öğrenelim.
Ne yapıyorsun, seni
ucube?
Bunun için seni
kızarttıracaklar beni duydun mu?
Yukarıda bir isyan çıktı.
Hayvanlar hayvanat
bahçesinden kaçıyor.
Yakında buranın
yolunu da bulacaklardır bundan eminim.
Sonuçlar için kalmak
isterdim ama kalamam.
Çünkü bugüne özel bir
erken tahliye programı var ve ben
seçilenlerdenim.
Seni bulabilmeleri
için bu kapıyı açık bırakacağım.
Hadi al.
Hadi.
Herkes dikkatli olsun.
Gidelim.
Yakın hepsini Yakın Hey
ne yapıyorsun?
İçeride bir sivil
var, ateş etmeyin.
Ateş etmeyin diyorum.
- İşte.
İster misin?
- Hadi.
- Lanet olsun - Bu
müdür Evet ama artık müdür değil Cesaret edemezsin.
Ben her zaman müdürüm
- Doktora ihtiyacım var.
- Çavuş O adamı
serbest bıraktın.
Çavuş Moncho Dik dur Sana
önümde dik dur dedim.
Ayağa kalk Bu bir
emirdir.
Emirlere uymanı
sağlamak için ne yapmalıyım?
İyi mal.
Laura Laura Bu
adamlar sana sorun mu çıkarıyor?
Bunu ben yapmadım Evet.
Belki de ben
yapmışımdır.
Ya da kendi
kendilerini öldürmüşlerdir.
İşledikleri suçlarla
yaşamaya vicdanları el vermemiş olmalı.
Bir gün daha aynaya bakmamış
olmalılar.
Ben, aynada gördüğüm
şeyi severim.
Ölüm evi sadece bir
amaç için inşa edilmiştir.
Cezalandırma.
Ama idamların sorunu,
çok hızlı gerçekleşmesi.
Bir saniyelik acı ve
bam Ölürsün.
Hemen kurtulmuş
olursun.
Günümüzde mahkumlar artık
bundan korkmuyorlar.
- Bana korkmuş gibi
görünüyor.
- Sadece rol yapıyor.
Buradaki hepsi
aktördür.
İdam onlar için
yapabileceğimiz en iyi şey.
Ama ya ölümün acısı anında sona ermeseydi?
Onun yerine sonsuza
kadar sürebilseydi.
Tamam gidiyoruz.
Çabuk Burası temiz.
Devam edin.
İmdat Hayır Hayır Lütfen
beni affet, yüce Meryem Efendimizin annesi, beni affet günah işledim Merak
etme, seni affediyorum.
Affediyorum.
Çabuk olun, çabuk.
çabuk Laura Laura Laura
- Bir şey mi kaybettin?
- Değişti Yanılmıştın
değişti.
- Bir teoriydi.
- Tanrım.
Senden nefret
ediyorum Sen ve hastalıklı deneylerin Aklımdan ne geçiyordu benim?
Laura haklıydı.
- Sen kız kardeşimi
öldürdün.
- Hayır, o talihsiz
bir kazaydı.
- Emily bir kaza
değildi.
- Şu anda, kız kardeşin
için yapabileceğimiz bir şey yok.
Ama kız arkadaşını
kurtarmamız hala mümkün olabilir.
Laura Onun adı Laura -
Ölüm evine baktın mı?
- Ne?
Onu ölüm evinde
aradın mı dedim.
Müdür onu bulmuşsa muhtemelen
oraya götürmüştür.
Müdür mü?
Ama o ölmüştü.
Seni Tanrı'nın cezası.
Tanrı'nın bu konuyla
hiçbir ilgisi yok.
Yerinizi alın.
Ellerinizi havaya
kaldırıp, öne doğru çıkın.
- Yardım edin - Gelin
bayan bu tarafa.
Ellerini havaya
kaldır Ellerini havaya kaldır Işığı gördüm Kurtuldum.
Teşekkür ederim
Tanrım.
- Kurtuldum - Tamam,
ateş etmeyin.
Teşekkür ederim
Tanrım.
Kurtuldum.
Harika Orada
yaptıkların harikaydı.
Senden hoşlanıyorum.
Hem de çok
hoşlanıyorum.
Diz çök Yoksa ceza mı
istersin?
Uslu bir kız ol.
Şimdi babana bir öpücük
ver.
Çavuş Gidip nöbet tut
Bu neydi?
Seni kaltak Laura Hadi
Benden kurtulamazsın Bırak beni Laura Lütfen yardım et Lütfen öldür onu.
- Onu içimden
çıkarmam gerek.
- Yapamam.
Lütfen.
Lütfen.
Yaşamasına izin verme.
Onu öldürmek zorundasın.
Lütfen Beni öldürmek
mi?
Etkileyici - Demek
benden faydalanmak istiyordun - Hayır Asla.
- Bu bana ait.
- Sen neden
bahsediyorsun?
Onu geri ver, dostum.
Bunu kendine
saklayamazsın.
Bu mal harika Birinci
sınıf.
İnsanı uçuruyor dostum.
- Onu bana ver.
- Özür dilerim.
Bunu yapamam.
Hapishane kuralları.
İğneleri paylaşamayız.
Güvenli değil.
Ve şimdi, gitsen iyi
olur.
Bunu kullanacağım.
Yerinde olsam bunu
yapmazdım.
Neyse ki, şu an
dostum, sen ben değilsin Hey dostum, biraz daha var mı?
Bir kerelik daha.
- Bence yeterince
aldın.
- Lütfen, biraz
vicodine ne dersin?
Küçük kırmızı haplar?
Aspirin?
Dur Howard Müdür
Brando, bu sen misin?
- Nerdeler?
- Ne?
Ne olduğunu çok iyi
biliyorsun.
Çalışmalarım nerede?
- Bu kadar sana yeter
dostum.
- Farecik.
Bu deney artık sona
erdi.
Lütfen Howard.
Lütfen beni durdur.
- Bunlar için canına
okuyacağım.
- Bence burada
cezalandırılan sensin.
Öldür beni Howard Öldür
beni - Yoksa korkuyor musun Howard?
- Hayır Seni uyardım Evet
Sanık suçlu bulundu Çabuk olun, bu tarafa Kımıldayın, kımıldayın Howard Öldürmek
zorunda kaldım.
İçinden çıkarmak için.
Onu kurtarmak için.
Ama onu geri
istiyorum.
Her şey yoluna
girecek Emil.
Sana bakacağım.
Güvenli Güvenli Olduğun
yerde kal İyi misin?
Artık çok iyi.
Ona hayat verdim.
Dur Bu adamın durumu
kritik.
Onu hemen Miskatonic
Hastanesi'ne götürmeliyim.
- Sen kimsin?
- Doktor Phillips.
Doktor Howard
Phillips.
Sen kimsin?
Bu adam ölürse kimin
sorumlu olacağını bilmeliyim.
Tamam.
Geç.
Geç.
Hayranlık.
Hayranlık.
- Hey Hey
- Götürün onu.
Ben onu kurtardım.
Söyle Emily
Seni kurtardığımı söyle.
Emily Laura
Emily Laura
Önceki Yazı
« Prev Post
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »
Next Post »