Kara Panter (2018) Black Panther
| |
134 dk
Yönetmen:Ryan Coogler
Senaryo:Ryan Coogler, Joe Robert Cole, Stan Lee
Ülke:ABD, Güney Afrika Güney Kore, Avustralya
Tür:Aksiyon, Macera, Bilim-Kurgu
Vizyon Tarihi:16 Şubat 2018 (Türkiye)
Dil:Swahili, Nama, İngilizce, Xhosa, Korece
Müzik:Ludwig Goransson
Nam-ı Diğer:Pantera Negra
Oyuncular: Chadwick Boseman,Michael B. Jordan, Lupita
Nyong'o,Danai Gurira
Özet
Kaptan Amerika: İç Savaş'da yaşanan olayların ardından sonra
Kral T'Challa, teknoloji açısından gelişmiş, Afrika ulusunda geçen Wakanda'ya
kral olarak geri döner. Fakat T'Challa, kendi tahtından indirilme tehlikesiyle
karşı karşıyadır. İki güç Wakanda'yı yok etmek için birleşince, Kara Panter
olarak bilinen kahraman, CIA ajanı Everett K. Ross ve Dora Milaje (Wakanda özel
güçleri) üyeleriyle birleşmeli ve Wakanda'yı bir Dünya Savaşı'na sürüklemeyi
önlemelidir
Alt Yazı
- Baba?
- Buyur oğlum?
Bana hikâye anlat.
- Hangisini anlatayım?
- Vatanımızın
hikâyesini anlat.
Milyonlarca yıl
önce evrendeki en güçlü madde
Vibranyum'dan oluşan bir meteor Afrika
Kıtası'na düşüp etrafındaki bitkileri
etkilemeye başladı.
İnsanlar ortaya
çıktığında beş kabile ona sahip çıkıp
adını Wakanda koydu.
Kabileler
durmaksızın birbiriyle savaşarak yaşadı.
Panter Tanrıçası
Bast savaşçı bir şamana geleceği
gösterip şamana, insanüstü kuvvet, hız
ve içgüdüler veren
Kalp Şekilli
Çiçek'i verene kadar.
Savaşçı, kral ve Wakanda'nın koruyucusu ilk Kara Panter
oldu.
Dört kabile,
Kral'ın hükmü altında yaşamayı kabul etti.
Ama Jabari
Kabilesi, kendisini soyutlayıp dağlara çekildi.
Wakandalılar,
Vibranyum'u, diğer uluslardan çok daha
ileri teknolojiye sahip olmak için kullandı.
Ama Wakanda
geliştikçe etraflarındaki dünya ise o
kadar çok kaosa sürüklendi.
Vibranyum'u güvende
tutmak için Wakandalılar, göz önünde
saklanmaya ve gerçek güçlerini dış
dünyadan saklamaya yemin ettiler.
Hâlâ saklanıyor
muyuz, Baba?
Evet.
Neden?
1992, OAKLAND,
KALİFORNİYA - Ballısın.
- Bal falan değil.
- Hadi be oradan!
- Dikkat!
Adama savunma yap!
Boşta duruyor.
- Neredesin?
- Hadi!
Pas ver!
- Tuttum seni E.
- E, acele et!
Harekete bak!
Tim Hardaway tarzı Ben
böyle yaparım işte!
Hadi.
Kaç sayı yaptın?
Sıfır!
Çabucak girip
çıkarsak başımız ağrımaz.
Sen minibüste olup Batı'dan
geleceksin.
Köşeden dön.
Buraya park et.
Ben ve ikizler de buraya
park edeceğiz.
Bu arabayı arkamızda
bırakacağız.
Sonra Silahları sakla.
Polis mi?
Hayır.
İki tane Grace Jones
kılıklı karı gelmiş.
- Ellerinde mızrak
var.
- Aç.
Ciddi misin?
Bir daha
çalmayacaklar.
Kimsin?
Prens N'Jobu,
Azzuri'nin oğlu.
Bizden olduğunu kanıtla.
Kralım.
Bizi yalnız bırak.
Bu James.
Ona canımı emanet
ederim.
Kalsın tabii sizin izninizle Kral T'Chaka.
Nasıl istersen.
Rahat.
Gel bakalım kardeşim.
Ne durumdasın göreyim.
Güçlü görünüyorsun.
Bast'a şükürler
olsun, sağlığım yerinde.
Vatanımız nasıl?
Pek iyi değil.
Küçük kardeşim bir
saldırı oldu.
Bu adam Ulysses Klaue bizden çeyrek ton Vibranyum çaldı ve kaçmak için sınırda bir bomba patlattı.
Birçok kişiyi
kaybettik.
Vibranyum'u nerede
sakladığımızı nasıl saldıracağını
biliyordu.
İçeriden bir adamı
vardı.
Neden geldin buraya?
Gözlerimin içine
bakıp Wakanda'ya neden ihanet ettiğini
söylemen için.
Ben öyle bir şey
yapmadım.
Ona kim olduğunu söyle.
Zuri, Badu'nun oğlu.
Ne?
James.
James, beni kandırdın
mı?
Bırak onu.
- Başından beri
Wakandalı mıydın?
- Wakanda'ya ihanet
ettin.
- Bana nasıl yalan
söyle - Geri çekil!
Buraya gönderdiğimiz
tek ajan sen misin sanıyordun?
Prens N'Jobu derhal vatana dönüp Meclis'in karşısına
çıkarak suçlarını bildireceksin.
Yakala!
Adamı tut!
- KARA PANTER
GÜNÜMÜZ
Küçük bir devlet olan Wakanda liderleri Kral T'Chaka'nın yasını tutmakta.
Sevilen lider, bir
hafta önce Birleşmiş Milletler'deki terörist
saldırısında hayatını kaybedenlerden biri.
Şüpheli, saldırıdan
sonra yakalandı.
Dağlarla ve geçilmez yağmur
ormanlarıyla çevrili dünyanın en fakir
ülkelerinden biri olmasına rağmen Wakanda,
uluslararası ticarete girmiyor ve yardım kabul etmiyor.
Tahta geçecek kişinin Kral'ın iki çocuğundan en büyüğü Prens
T'Challa olması bekleniyor.
Prensim.
Onlara yaklaşıyoruz.
SAMBISA ORMANI,
NİJERYA
Gerek yok Okoye.
Kendim hallederim.
Nakia'yı
olabildiğince hızlı çıkartacağım.
Onu gördüğünde donup
kalma.
Ne saçmalıyorsun?
Ben asla donup
kalmam.
Neler oluyor?
Arabalar.
Durdu.
Çalışmıyor.
Arabalar çalışmıyor.
- Ne oldu?
- Motor bozuldu.
Bizimki de.
Ne oluyor Komutanım?
Savunma pozisyonu
alın.
Savunma pozisyonu.
Saldırı altında mıyız?
Savunma pozisyonu.
Diğer tarafa geç!
Savunma pozisyonu.
Savunma pozisyonu.
Numara yok.
Ne görüyorsun?
Cevap ver.
Burada!
Dikkat!
Dikkat edin!
T'Challa, yapma!
Daha çocuk bu!
- Onu da kaçırdılar.
- Nakia Ben -
Ben seni - Hey!
Kadın elimde!
Hareket etme!
Vururum!
Vallahi, hemen
vururum!
Donup kaldın.
Neden geldiniz?
Görevimi mahvettiniz.
Babam öldü, Nakia.
Yarın kral ilan
edileceğim.
Orada olmanı
istiyorum.
Hemen evinize dönün.
Çocuğu da alın.
Kabilesine götürün.
Teşekkür ederiz.
Gördüklerinizi kimseye
anlatmayacaksınız.
Tamam.
Teşekkür ederiz.
Teşekkür ederiz.
Kardeş Nakia.
Prensim.
Vatanımıza geldik.
Bu duygu hiç
eskimeyecek.
Kraliçe Ana.
Prensesim.
- Başınız sağ olsun.
- Teşekkür ederim,
Nakia.
Tekrar aramızda olman
çok güzel.
Törene hazırlanması
için onu Nehir Bölgesi'ne götürün.
Başüstüne General.
- Donup kaldı mı?
- Traktör tekeri
görmüş yılan gibi.
Bitti mi?
Büyük günden önce
kardeşimin gelip beni karşılamasına çok şaşırdım.
Rüyanda görürsün.
EMD topları için
geldim.
Bir geliştirmem var.
Geliştirme mi?
Gerek yok.
Sorunsuzca çalıştılar.
Sana daha kaç kere
öğreteceğim?
Bir şeyin sorunsuzca
çalışması geliştirilemeyeceği anlamına gelmez.
Bana mı öğretiyorsun?
Ne anlarsın sen?
Senden fazlasını.
Tören kostümüne nasıl
bir geliştirme yaptığını görmek için sabırsızlanıyorum.
Shuri!
Affedersin, Anne.
- Nasıl
hissediyorsun, Anne?
- Gururlu.
Babanla, bugünü hep
konuşurduk.
O da bizimle.
Artık senin kral olma
zamanın geldi.
LONDRA Günaydın.
Nasıl yardımcı
olabilirim?
Bu eserlere
bakıyordum da.
Uzman olduğunuzu
söylediler.
Öyle de denebilir.
Çok güzeller.
- Bu nereden?
- Bobo Ashanti
kabilesi.
Günümüzdeki Ghana'dan.
19.
yüzyıl.
Ciddi misiniz?
Peki ya bu?
O, Benin'in Edo
halkından.
16.
yüzyıl.
Şimdi de bunu
söyleyin.
Yine Benin'den.
7.
yüzyıl.
Fula kabilesiydi
sanırım.
Hayır.
Anlayamadım?
İngiliz askerleri Benin'den
getirmişti.
Ama aslında
Wakanda'dan.
Vibranyum'dan
yapılmıştır.
Sakin ol.
Sizi bu yükten
kurtaracağım.
Bu eserler satılık
değil.
Ataların nasıl aldı
peki bunları?
Bedelini mi ödediler?
Yoksa diğer her şeye
yaptıkları gibi el mi koydular?
Efendim, sizden gitmenizi
rica edeceğim.
İçeri girdiğimden
beri bu kadar güvenlik beni takip ediyor.
Ama vücudunuza
soktuklarınıza dikkat etmiyorsunuz.
Tamam, dostum.
Çık hadi.
Yürü, gitme zamanı.
Bence bayan iyi
durumda değil.
Biri yardım çağırsın!
Hadi!
Doktor çağırın!
Biri buraya baksın
lütfen!
Batı Afrika
Sergisi'ne hemen acil yardım gönderin.
Çekilin.
Geri çekilin lütfen.
Teşekkürler.
Yol açın.
Doktor geliyor.
Ben mola veriyorum.
Bayanın başından
uzaklaşın lütfen.
Geri çekilin beyler.
Geri çekilin.
Buraya gel.
Buraya gel.
Bir şey yok.
Sen gidebilirsin.
Ama kimseye deme,
tamam mı?
Burada niye vurmadın
adamı?
Suç mahalinin
dağınık olması daha iyi olur.
Bizi amatör gibi
gösterir.
Şimdi.
Bakalım dediklerin
doğru mu.
Bu tadımlık sadece.
- Çok zengin biri
olacaksın.
- Hemen satsan iyi
olur.
Çoktan satıldı bile!
Ne yaparsan yap,
muhtemelen Wakandalılar da gelecektir.
Bu daha çok hoşuma
gider.
Bir taşla iki kuş
vurabilirim.
- O da Vibranyum
değil, değil mi?
- Hayır, hoşuma
gitti sadece.
- İleri!
- İleri!
Ben, Zuri Badu'nun oğlu size
Prens T'Challa'yı Kara Panter'i
takdim edeyim.
Prens'ten Kara Panter'in gücü alınacak şimdi.
- Atalara şükürler olsun!
- Atalara şükürler
olsun!
Dövüş töreninde
zafer pes ettirerek veya öldürerek elde
edilir.
Öne bir savaşçı
çıkarmak isteyen kabilelere şu anda tahta giden bir yol veriyorum.
Tüccar Kabilesi, bugün
meydan okumayacak.
Sınır Kabilesi, bugün
meydan okumayacak.
Nehir Kabilesi, bugün
meydan okumayacak.
Maden Kabilesi, bugün
meydan okumayacak.
Kraliyet ailesinden taht için meydan okumak isteyen var mı?
Bu korse hiç rahat
değil.
Bir an önce bu işi
bitirip eve gidebilir miyiz?
Anne ya!
- Bunlar Jabari mi?
- Evet.
M'Baku, ne arıyorsun
burada?
Bugün meydan okuma
günü.
Dağlardan izledik ve dinledik!
Teknolojik
ilerlemeleriniz bir çocuk tarafından kontrol edilirken iğrenerek izledik!
Geleneklerle alay
eden bir çocuk!
Şimdi de ülkeyi, bu babasını bile koruyamayan prense vermek
istiyorsunuz!
İzin vermeyeceğiz.
İzin vermeyeceğiz
dedim!
Ben, M'Baku Jabari'nin lideri Meydan okumanı kabul ediyorum M'Baku.
Hanuman'a şükürler
olsun.
Jabari!
Dora Milaje!
İleri!
Karşılaşma başlasın!
Ayağa kalk!
Hadi!
Tanrın nerede
bakalım?
!
İşte bu!
Güç yok!
Pençe yok!
Özel kostüm yok!
Liderliğe uygun
olmayan bir çocuk sadece!
Kim olduğunu göster!
Ben, Prens T'Challa Kral T'Chaka'nın oğlu!
Başarabilirsin
T'Challa!
Evet!
Hadi!
Pes et!
Öldürtme kendini!
Ölmeyi yeğlerim!
T'Challa!
T'Challa!
T'Challa!
T'Challa!
Onurunla savaştın!
Pes artık!
Halkının sana
ihtiyacı var.
Pes etsene be!
İşte bu!
Karşınızda Kral T'Challa Kara Panter!
Zuri.
Kralım.
Wakanda çok yaşa!
Wakanda çok yaşa!
Kalp Şekilli Çiçek Kara Panter'in güçlerini geri versin ve seni Ataların Boyutu'na götürsün.
T'Chaka sana sesleniyoruz.
Oğluna gel.
Atalara şükürler olsun.
- Baba.
- Oğlum.
Özür dilerim.
Ayağa kalk.
Artık kralsın.
Sorun nedir, oğlum?
Hazır değilim, Baba.
Bütün hayatın boyunca kral olmak için hazırlanmadın mı?
Her zaman, yanımda eğitim görüp çalışmadın mı?
Onu kastetmiyorum.
Sensiz olmaya hazır
değilim.
Çocuklarını, kendi
ölümüne hazırlamamış bir adam babalık
yapamamıştır.
Sana babalık
yapamadım mı?
Hayır.
Wakanda'yı en iyi nasıl
koruyacağımı söyle.
Büyük bir kral olmak
istiyorum, Baba.
Tıpkı senin gibi.
Zorlanacaksın.
Bu yüzden etrafını, güvendiğin
insanlarla çevir.
İyi bir kalbi olan
iyi bir adamsın.
İyi bir adamın kral
olması zordur.
Nefes al.
T'Challa, nefes al.
Nefes al.
Oradaydı.
Babam oradaydı.
Bir tane.
Eve dön, Nakia.
- Evdeyim zaten.
- Kal.
Seni desteklemek ve
babana saygımı sunmak için geldim.
Ama kalamam.
Dışarıda amacımı
buldum.
Görmezden gelemeyecek
kadar yardıma muhtaç kişi gördüm.
Dışarıda, onca yoksul
kişi olduğunu bile bile burada mutlu olamam.
Wakanda'nın ne
yapmasını isterdin?
Elimizdekileri
paylaşmasını.
İhtiyaç sahiplerine
yardım edebilir, teknolojiye erişim, barınak verebiliriz.
Başka ülkeler de
yapıyor.
Biz daha iyi
yapabiliriz.
Biz başka ülkeler
gibi değiliz, Nakia.
Dünya, gerçekte ne
olduğumuzu, neye sahip olduğumuzu öğrenirse
yaşam tarzımızı kaybedebiliriz.
Wakanda, başkalarına yardım
edecek ve aynı zamanda kendisini
koruyacak kadar güçlü.
Bu kadar inatçı
olmasaydın harika bir kraliçe olurdun.
İnatçı olduğum için harika
bir kraliçe olurdum asıl.
- Kabul ediyorsun
işte!
- İstersem tabii.
Bu o mu?
Bast aşkına.
Hâlâ büyüyor mu?
Tabii ki de.
Bakıyorum, Nakia geri
dönmüş.
Yürütebilecek misiniz?
T'Challa.
Ne oldu?
- Nakia, daha
fazlasını yapalım diyor.
- Nasıl daha fazlası?
- Dış yardım, iltica
programı.
- İlticaların
girmesine izin verirsen sorunlarını da beraberinde
getirirler.
Wakanda sonra diğer
her yer gibi olur.
Benim ve adamlarımın,
dışarıya gidip dünyayı temizlemesini
söyle, giderim.
Başka ülkelere savaş
açmak hiçbir zaman bizim usulümüz olmadı.
Seninki de mi?
Bast!
İş aldık başımıza.
Kralım.
Aşkım.
Radarımıza kimin
takıldığına inanamazsınız.
Yanlış
sınıflandırılmış bir Wakanda eseri dün,
bir İngiliz müzesinden çalındı.
Ulysses Klaue'nun,
Vibranyum'u yarın akşam Güney Kore'de, Amerikalı
bir alıcıya satacağını öğrendik.
Klaue, 30 yıldır
elimizden kaçıyor.
Onu yakalayamamak,
belki de babamın en büyük üzüntüsü.
Yargılamak için Klaue'yu
buraya getirmek istiyorum.
Wakanda'nın şu anda bir
savaşçıya ihtiyacı yok.
Krala ihtiyacımız var.
Onun saldırısında
ebeveynlerim öldü.
Klaue'nun elimizden
aldıklarını düşünmeden bir günüm bile geçmiyor.
Benden aldıklarını.
Kaçırılamayacak kadar
büyük bir fırsat.
Beni de götür.
Onu birlikte, yan
yana yakalayalım.
Senin burada, sınırı
korumanı istiyorum.
O zaman senden
dileğim onu olduğu yerde öldürmen ya da bize getirmen.
Söz veriyorum.
Onu buraya
getireceğim.
Göreve başlıyoruz.
- Kralım.
- Kes şunu.
Kes.
Önden sizin için Busan'a
bir araba yolladım.
Kore'ye yanında kimi
götürüyorsun?
Okoye.
Nakia bir de.
Eski sevgilini bir
göreve götürmek gerçekten iyi bir fikir mi?
Evet.
Bir şey olmaz.
Ayrıca, gerekirse sen
bize destek vereceksin.
Evet!
Sana çok güzel
şeyler göstereceğim, abiciğim.
Bunlar, Kore'ye
götüreceğiniz iletişim cihazları.
Menzilleri sınırsız.
Ayrıca, ses kontrol
sistemi ile donatılmış.
Şunlara bak.
Uzaktan erişimli
Kimoyo Topları.
Harita masamla
etkileşime girebilecek şekilde güncelleştirildiler.
- Bunlar ne peki?
- Asıl soru bunlar ne ya?
!
Laboratuvarımda, parmakların
dışarıda ne arıyor?
Kraliyet
sandaletlerim hoşuna gitmedi mi?
- İlk günümde eski
usul takılayım dedim.
- Yaşlıların dibi
düşmüştür kesin.
Bunları dene.
Tam otomatik.
Baba'nın izlediği eski
Amerikan filmlerindeki gibi.
Tamamen ses geçirmez
yaptım.
- Değişik.
- Bil bakalım adını
ne koydum.
Sessiztaban.
Şey ya Boş ver.
Klaue'yu
yakalayacaksan tasarımın grubunun
elindeki en iyi kostüme ihtiyacın var.
Örnek A.
- Benim tasarımım.
- Eski teknoloji.
- Eski mi?
- İşlevsel ama eski
yine de.
"İnsanlar bana
ateş ediyor.
Durun, kaskımı
takayım.
" Kes.
Şunlara bak bir de.
- Onu mu beğendin?
- Çekici.
Ama mesele fark
edilmemek.
Bu.
Çalışmasını söyle.
Bütün kostüm, kolyenin
dişlerinin içinde saklı.
Vur hadi.
- Herhangi bir yere
mi?
- Evvet.
O kadar sert değil,
zeki!
Vur dedin sadece.
Sertliğini söylemedin.
Seni laboratuvarıma
çağırıyorum, sen de eşyaları tekmeliyorsun.
Biraz daha dayanaklı
yapsan iyi olur.
Dur bakalım.
Nanitler, kinetik
enerjiyi absorbe edip tekrar yaymak için içlerinde saklıyor.
Çok güzel.
Aynı yere tekrar vur.
Kayıt mı ediyorsun?
Araştırma için.
Sil o görüntüyü.
BUSAN, GÜNEY KORE Bu
taraftan.
Bast aşkına, umarım
bu şey çabucak biter ve bu gülünç şeyi kafamdan
çıkartırım.
Yakışmış.
Böyle ileri geri
salla yeter.
Ne?
Rezillik resmen!
Merhaba Sophia.
Seni görmek çok güzel.
Bunlar kim?
Kenya'dan dostlarım.
Çok zenginler.
İyilerdir.
Senin gibi sorun çıkarmada mı iyiler?
Teşekkür ederim.
Dağılın.
Alıcı çoktan
gelmiştir.
Dışarıdaki kadın.
Ne sorunundan
bahsediyordu?
Birkaç fil dişi
tacirleriyle anlaşmazlık yaşamıştım.
Biraz ortalığı
karıştırdım.
Bugün herhangi bir
sorun yaşayacak mıyız Sayın Kenyalı Kraliçe?
Görevi ne kadar
hızlı tamamlamamıza göre değişir.
İşimize bakabilir
miyiz?
Teşekkürler.
Merhaba.
Bir bardak viski.
Dikkat.
Amerikalılar.
Üç tane saydım.
Beş.
Arkandaki inek
yalamışı nasıl görmezsin?
Altı.
Az önce, CIA'de
çalışan eski bir arkadaşımı gördüm.
İşler biraz karışacak.
- Ajan Ross.
- Majesteleri.
Klaue'nun alıcısı
sensin.
Amerika hükümeti
adına ne yaptığım veya yapmadığım seni
ilgilendirmez.
Her ne iş
peşindeysen, bana bir iyilik yap, araya girme.
Sana Zemo'yu verdim.
Bir üçüncü dünya
ülkesinin kralının kurşun geçirmez kedi kostümüyle sokaklarda gezişini de saklamadım mı ben?
Bence ödeştik sayılır.
Hemen gitmeniz
gerekiyor.
Klaue buradan benimle
birlikte çıkacak.
Seni uyardım.
Üç, kazanan.
Sen kazandın.
Bak ne yapacağım.
Şunları alıp buraya
çekeceğim onun yerine saklayacağım.
Beni dinleyin.
Wakanda kralı burada.
Klaue'yu ele geçiremez.
Pekala.
Sokovia
saldırısındaki Vibranyum ile bağlantısı olan kişiyle buraya anlaşma yapmaya geldiğimi
söylemiyorum ama o anlaşma
engellenmeyecek.
Ortalık durulduğunda,
birlikte bir çözüm bulabiliriz.
Buraya anlaşma
yapmaya gelmedim.
Klaue, artı sekiz
kişi.
- General.
- Çıkışı korumak için
yerimdeyim.
- Peki ya Vibranyum?
- Hâlâ görmüyorum.
Buraya silah sokmak
yasaktı hani?
- Sokulmaması gerek.
- Birilerinin
kuraldan haberi yok.
Hem de ne silahlı.
Bayağı kalabalıksınız.
Kaset mi çıkarıyorsunuz?
Evet, aslında bir
kasedim var.
İstersen SoundCloud
linkini gönderirim.
Dave, kasedin linkini
yollayabilir misin?
Lütfen, zorla
müziğini dinletme bana.
Yanındaki fazla
kişileri kastetmiştim.
Senin için mi
geldiler sanıyorsun?
Endişelenme.
Eksik olma, seninle
tek başıma da başa çıkabilirim.
Altı tane daha.
Tuzak bu.
Elmaslar yanında mı?
Tamam, ileri gitme.
- Klaue'ya hamle
yapmalıyız.
- Hareket etme.
Çatışma riskine
giremeyiz.
Vibranyum?
KIRILGANDIR Şık bir
çanta alacaktım ama biraz masrafları kısayım dedim.
- Ya şimdi ya da hiç.
- Dur!
Fark edildim.
Wakandalılar burada!
Çıkın buradan!
Elmasları al çabuk!
Katil!
Tıpkı babana
benziyormuşsun.
Para yağdırdım!
Gidelim patron!
Harikaydı bu!
Harikaydı lan!
Gidelim hadi!
Bas gaza!
- Onu arkada mı
bırakacağız?
- Yetişir o!
Shuri!
Evet!
Uzaktan sürüş
sistemi aktifleştirildi.
Bekle!
Yolun hangi tarafından gidiliyor?
- Bast aşkına!
Sür sen!
- Tamam, bağırma!
Hadi bakalım!
Biraz müzik aç!
Cenaze mi
götürüyoruz burada?
Hangisine bindi?
Ayrılın!
- Bizi atlatmaya
çalışıyorlar.
- Sağa dönüyorum!
Biz de diğer ikisini
alırız.
Kestirme gördüm!
Dönüşü alamayacağız!
Yavaşlama!
Abim benim!
- Neydi o?
- Boş ver.
İyi gidiyorsun!
Silahlar!
Çok ilkel!
Araba vibranyumdan,
aptallar!
Kurşun delmeyecektir!
- Ne yapıyorsun?
- Sürmeye devam et.
Siktir!
Kostümüne bak.
Yediğin kurşunların kinetik
enerjisini topluyor.
Kamyonun yanına geç.
Nereye gitti?
!
Gösterişçi!
İşte orada!
Sıkı tutun!
Biraz eğlenelim
bakalım!
Binin.
Mızrağı bagaja koy.
- Daha hızlı Shuri!
- Olabildiğince
hızlı gidiyorum!
Sağa dön!
Hayır!
Abi!
Klaue!
Unutacağımızı mı
sandın?
Yüzüme bak, katil
herif!
- Bu silahı nereden
aldın?
- Sizin gibi
vahşiler hak etmiyordu.
Merhamet et, Kral.
Merhamet et!
Aldığın her nefes benden
sana merhamettir!
Kralım!
Bütün dünya izliyor!
Hadi millet.
Gidelim.
Evet.
Merhaba.
Sizi görebiliyorum.
Evet, görebiliyorum.
Ortalık fena karıştı.
Bence iyi polis kötü
polis oynayabiliriz.
Önce ben konuşurum, sonra
siz girersiniz.
Klaue ile yalnız konuşmasına izin veremeyiz.
Ortalığı karıştırmaktansa, beş dakika Klaue ile konuşmasına
izin vermek daha iyi.
Sorgulaman bittikten
sonra onu Wakanda'ya götüreceğiz.
Ne?
Olmaz.
Seni çok severim.
Ama o artık benim
gözetimimde.
Hiçbir yere
gitmeyecek.
Buraya girmenize izin
vererek bile size iyilik yapıyorum zaten.
Bir daha sana dokunursa masasıyla bütünleştiririm onu.
- İngilizce biliyor
mu?
- İşine geldiği
zaman.
Ben giriyorum.
İşim bitince de siz
girersiniz.
- Ajan Ross?
- Efendim.
Busan'daki
yardımların için teşekkür ederim.
Gördün mü?
Buna diplomasi
derler.
Rica ederim.
Okoye.
- Uslu ol.
- Amerikalılar işte.
# Yeter artık
verdiğin acı # Nedir ki aşk zaten?
Yeter artık canım #
Yeter artık verdiğin acı Wakandalılara cidden güvenmemelisin.
Ben daha çok
güvenilirim.
Bu işte kimseye
güvenmem ben.
Asıl ilgimi çeken şey
buradaki kol silahı.
Nereden buldun?
Birkaç ayar verdiğim
eski bir maden aleti.
İstersen sana bir
tane ayarlayabilirim.
Bana tedarikçinin
ismini ver, ona kendim sorayım.
Hemen dışarıda.
- Kendin sor hadi.
- Ne?
T'Challa mı?
Kolundaki silah
Wakanda'dan mı yani?
Tam isabet.
Wakanda ile ilgili
neler biliyorsun?
Çobanlık,
dokumacılık, havalı kıyafetler.
Hepsi aldatmaca.
Kaşifler yüzyıllarca
orayı aradı.
El Dorado, Altın
Şehir.
Güney Amerika'da
olduğunu sanıyorlardı.
Ama aslında başından
beri Afrika'daydı.
Teknolojik bir şaheser.
Hepsi de dünyanın en
değerli metalinin üzerinde oldukları için.
Isipho, diyorlar.
"Hediye.
" Vibranyum.
Vibranyum, tabii, dünyanın
en sağlam metali.
Sadece metal değil.
Giydikleri elbiselere
işliyorlar.
Şehirlerine ve
teknolojilerine güç veriyor.
Silahlarına da.
- Silah mı?
- Evet.
Benim kol silahım
yanlarında kurutma makinesi gibi kalır.
Çok güzel bir masal
anlattın.
Ama Wakanda bir
üçüncü dünya ülkesi.
Sen ise bütün
Vibranyumlarını çaldın.
Benim çaldığım Bütün mü?
Ben çok küçük bir parçasını
çaldım.
Onlarda dağ kadarı
var.
Binlerce yıldır kazıp
çıkarıyorlar.
Yüzeyini çizmiş
sayılmazlar hâlâ.
Orayı görüp sağ çıkan
tek yabancı benim.
Bana inanmıyorsan,
arkadaşına kostümünün neyden yapıldığını sor.
Pençelerinin neyden
yapıldığını.
Baban BM'ye,
Klaue'nun elinizdeki bütün Vibranyum'u çaldığını söylemişti.
Ama o, elinizde daha
fazlasının olduğunu söylüyor.
Sandalyeye bağlı bir
silah tüccarının laflarına mı inanıyorsun sen de?
Neresi burası?
Arkası.
Daha ne kadar
saklıyorsunuz?
Arkada bir şeyler
dönüyor Yere yat!
Geri çekilin!
Siper alın!
El bombası!
Hiç de acele
etmediniz.
Kralım!
Kralım!
Nakia.
Önüme atladı.
Yaşayabileceğini
sanmıyorum.
Omurgasına isabet
etmiş.
Bana bir tane Kimoyo
topu ver.
Bu onu şimdilik idare
eder.
Onu bize verin.
Hayatını
kurtarabiliriz.
Görevimiz Klaue'yu
geri getirmekti.
Başarısız olduk.
Bu adam bir yabancı
istihbarat casusu.
Onu sınırlarımız
içine sokmayı nasıl açıklayacağız?
- Benim için
kurşunun önüne atladı.
- Kendi seçimiydi.
- Bıraksaydık da ölse
miydi yani?
- Diyelim ki onu
iyileştirdik.
Ülkesine dönüp rapor
vermek görevi.
Bir kral olarak da
senin görevin bizleri korumak.
Görevimin farkındayım
General.
Onu
kurtarabileceğimizi bile bile ölmesine göz
yumamam.
Tam olarak nereye
götürüyoruz?
Harika!
İyileştireceğimiz bir beyaz adam daha.
Eğlenceli olacak.
Yaşayacak.
W'Kabi geldi.
Neler oluyor,
kardeşim?
Klaue nerede?
Burada değil.
Elimizden kaçırdık.
Kaçırdınız mı?
30 yıldır baban baştayken
hiçbir şey yapmadı.
Sen farklı olursun
sanmıştım.
Ama hiçbir fark yok.
Gidelim patron.
- Hep CIA'e mi
satarsınız?
- En yüksek teklifi
verene satarım.
Ama merak etme.
Joburg'a geri
döndüğümde bir süre göze batmayacağım.
İkinizin de paranızı
almasını sağlayacağım.
Parayı hiç dert
etmiyorum ortak.
O konuda sağlamsın.
Geri dönüş yolunda bizi
Wakanda'ya bırak yeter.
- Oraya gitmek
istemezsin evlat.
- Evet, istiyorum.
Bırak silahını!
Yoksa küçük Bonnie
ve Clyde dünyanız bugün sona erer.
Hemen bırak silahını!
Özür dilerim.
- Özür dilerim Erik.
- Bir şey olmayacak.
Sen Sen cidden Wakanda'ya mı gitmek istiyorsun?
Onlar vahşidirler.
Bizim gibilere böyle
yaparlar.
Dağlanmaktan endişe
etmiyorum.
Şuna bir bak.
Her biri bir ölüm için.
Kendini istediğin
kadar çiz.
Onlar için yabancıdan
başka bir şey değilsin.
Oraya öylece
gireceğini sanıyorsan delinin tekisindir.
Ben de seni manyak
bir Amerikalı sanıyordum.
Bizi yalnız bırakın!
Görevin planlandığı
gibi gitmemiş.
Amcam N'Jobu'ya ne
oldu?
Babam onun ortadan kaybolduğunu
söylemişti.
Bugün bunun aynısı bir
yüzük takan adam vardı.
Bu mümkün değil.
Bu yüzüğü takıyordu
ve Klaue'nun bizden kaçmasına yardım etti!
Büyükbabamın yüzüğü!
Bana mümkünü değil gerçeği
söyle!
Bazı gerçekleri kaldırmak çok zordur, T'Challa.
Buna sen karar
veremezsin.
Ona ne oldu?
Kral'a kimseye
söylemeyeceğim diye söz verdim.
Kralın benim artık!
Amcan, Amerika'da savaş köpeği görevi aldı.
Baban da beni yanına
gözlem yapmaya gönderdi.
Amcan farkında
olmadan Amerikalı bir kadına âşık oldu.
Bir çocukları oldu.
Orada karşılaştığı
sorunlar amcanı radikalleştirdi.
Olabildiğince uzun
süre gözlem yaptım.
Liderleri suikasta
kurban gitti.
Toplulukları silah ve
uyuşturucuya batmış durumda.
Aşırı derece denetime
ve cezaya maruz kalıyorlar.
Karşılık verecek araç
gereçleri olmadığı için dünyanın her
yerinde halkımız acı çekiyor.
Vibranyumdan
silahlarla bütün ülkeleri alaşağı edebilirler.
Wakanda da hepsine adil
bir şekilde hükmeder.
Babanın bunu
desteklemeyeceğini biliyordu.
Amcan da bize ihanet
etti.
Hayır.
Klaue'ya, Vibranyum'u
çalmasında yardım etti.
Hayır.
Derhal vatana dönüp Meclis'in
karşısına çıkarak suçlarını
bildireceksin.
Bana silah çekmişti.
Hayır!
Hayır!
Baban hayatımı
kurtarmak için öz kardeşini öldürmüştü.
Bunu kimseye
söylemeyeceksin.
Peki ya çocuk?
Orada bıraktık.
Yalanı devam ettirmeye mecburduk.
Bu ne?
Küçük bir hediye.
Kimsin sen?
Neredeyim ben?
Beni böyle korkutma,
sömürgeci!
Söm Ne?
İsmim Everett.
Biliyorum.
Everett Ross.
Eski Hava Kuvvetleri pilotu.
Şimdi CIA'desin.
Doğru.
- Pekala.
Burası Wakanda mı?
- Hayır, Kansas.
Kore mevzusu ne kadar
zaman önceydi?
- Dün.
- Bence değil.
Kurşun yarası bir
gecede sihirli bir şekilde iyileşmez.
Burada iyileşir.
Ama sihir ile değil.
Teknoloji ile.
Bir şeye dokunma.
Abim birazdan gelir.
Şu trenler manyetik kaldırma ile hareket ediyorlar,
değil mi?
Tabii ki de.
Tabii ki de, ama hiç
bu kadar verimlisini görmemiştim.
Işık panelleri ne
peki?
- Sonik
dengeleyiciler.
- Sonik ne?
Ham olarak Vibranyum'u bu hızda taşımak çok
tehlikelidir.
Ben de, geçici olarak
etkisizleştirmenin bir yolunu buldum.
- Trenlerde Vibranyum
mu var?
- Etrafımız
Vibranyum ile çevrili.
Bu sayede
iyileştirdim seni.
T'Challa nerede?
Kimoyo topu kapalı.
Göbeğimiz bir
kesilmedi, Okoye.
Sınırımıza Klaue'yu
öldürdüğünü söyleyen bir adam dayanmış.
Ne?
Biz şu anda
konuşurken W'Kabi onu saraya götürüyor.
Abini bulmalıyız.
- Bir yabancı mı?
- Hayır, bir
Wakandalı.
Wakandalı değil bu.
Bizden biri.
Öz kardeşini öldürüp geride hiçbir şeyi olmayan bir çocuk bırakmış.
Nasıl bir kral böyle
bir - Nasıl bir insan böyle bir şey
yapar?
- Kimse mükemmel
değildir.
- Baban bile.
- Ona düzgün bir
defin bile yapmamış.
Amcam N'Jobu bize
ihanet etti ama babam O daha kötü bir
şey yapmış.
Bana bak.
Babanın hatalarının
kişiliğini tanımlamasına izin verme.
Nasıl bir kral
olacağına sen karar verebilirsin.
Abi, hemen buraya
gelmen gerek!
Erik Stevens.
Akademiden 19 yaşında
mezun oldu, lisansüstü eğitim için MIT'ye gitti.
SEAL'a katılıp
Afganistan'a giderek video oyunu oynar
gibi öldürdüğü adam sayısını arttırdı.
Ona Killmonger
denmeye başlandı.
JSOC hayalet birimine
katıldı.
Bu adamlar sağlamdırlar.
Ülkelere sızarak,
suikast düzenlerler, hükümet devirirler.
Kimliği hakkında herhangi
bir şey söyledi mi?
Savaş köpeği dövmesi
var fakat adına herhangi bir kayıt yok.
- Bu adam Wakandalı mı değil mi?
- Bize neler
olduğunu anlat.
Konuş.
Konuş.
Vatanınızdan
gitmeyeceğim.
Vibranyumunuzu çalan
ve insanlarınızı öldüren adama yaptıklarını ödettim.
Kralınızın
ödetemediği bir bedel.
Klaue'yu getirmen
umurumda değil.
Şuracıkta canını
almamamın nedeni kim olduğunu bilmem.
Ne istiyorsun?
Tahtı istiyorum.
İnanılmaz.
Hepinizin keyfi
yerinde.
Güzel olmalı.
Dünyada, bizim gibi
olan yaklaşık iki milyar insan var.
Ama onların hayatı çok
daha meşakkatli.
Wakanda, onları
özgürleştirecek araç gereçlere sahip.
Neymiş peki onlar?
Vibranyum.
Silahlarınız.
Silahlarımız dünyaya
savaş açmak için kullanılmayacak.
Bizden olmayan
insanlar için yargıç, jüri ve cellat olmak
bizim usulümüz değil.
Sizden olmayanlar mı?
Hayatımız bu kıtada
başlamadı mı?
Bütün o insanlar sizin
insanlarınız değil mi yani?
Ben bütün insanların
kralı değilim.
Wakanda'nın kralıyım.
Benim görevim kendi
halkımın güvenliğini sağlamak ve
Vibranyum'un senin gibilerin eline geçmesine engel olmak.
Oğlum, bu şarlatanı yeterince
dinledik.
- İsteğini reddet.
- Hiçbir şey
istemedim ki.
- Kim olduğumu sorun.
- Erik Stevens'sın.
Amerikalı gizli asker.
Killmonger takma
isimli paralı bir asker.
Sen busun işte.
İsmim bu değil,
prenses.
- Sor bana, Kral.
- Hayır.
Sor.
Götürün onu.
Kimsin sen?
Adım N'Jadaka.
Prens N'Jobu'nun oğlu.
N'Jobu'nun oğlu mu?
Babamı göğsünde panter
pençe izleriyle bulmuştum!
Sen bir kralın oğlu
değilsin.
Bir katilin oğlusun.
Yalan söylüyorsun!
- Yalan!
- Maalesef değil,
Kraliçe Ana.
Ne?
N'Jobu'nun soyundan
gelme.
Merhaba yenge.
Kan hakkımı
kullanıyorum.
Kral tacı için bir
meydan okuyorum!
Ve Kara Panter için
de.
Sakın yapma T'Challa.
Prens N'Jobu'nun oğlu
olarak bu haklara sahip.
Burada bir hakkı yok!
Meydan okumaya
hazırlanmak haftalar sürer.
Haftalar mı?
Haftalara ihtiyacım
yok.
Tüm ülkenin burada
olmasına gerek yok.
O burada olsun yeter.
Bir de şu
zincirlerimi çözecek biri.
T'Challa, bu konuda
ne biliyorsun?
Meydan okumanı kabul
ediyorum.
T'Challa'yı asla
yenemez.
İlk meydan okumaya
gelip bunu orada halletmeliydi.
Kral'dan, Kara
Panter'in gücü alınacak şimdi.
Ajan Ross nerede?
Onu ofise kilitledim.
Bir yere gidemez.
Bu son şansın.
Silahlarını bırak,
biz de bunu başka bir yolla çözelim.
Tüm hayatımı bu anı
bekleyerek yaşadım.
Eğitim aldım, yalan
söyledim, öldürdüm sırf buraya
gelebilmek için.
Amerika'da öldürdüm, Afganistan’da
öldürdüm.
Irak'ta öldürdüm.
Bu kıtada kendi
kardeşlerimin canını aldım.
Tüm bu ölümler seni öldürebilmek içindi.
Karşılaşma başlasın.
Pes et!
Kendine gel,
T'Challa!
Hadi ayağa kalk.
Hadisene.
Bu babam için.
Erik!
- Zuri, hayır.
- Dur!
- Zuri!
- Zuri yapma!
Baban benim yüzümden
öldü.
Onun yüzünden değil.
Beni öldür.
İkinizi de
öldüreceğim, James Amca.
Hayır!
Hayır!
Hayır!
Zuri, hayır!
Hayır!
Hayır!
Zuri!
Hayır!
Kralınız bu mu yani?
Kralınız bu mu?
Sizi geleceğe
taşıyacak Kara Panter bu mu yani?
Kalk ayağa abi!
Yapılabilecek bir
şey yok mu?
O mu yani?
Sizi koruyacak kişi
bu mu?
- Hayır!
- Hayır!
Hayır!
Hayır.
Kralınız benim.
- Hayır!
- Hemen gitmemiz
gerek!
Kraliçe Ana, gidelim!
- Kraliçe Ana ve
Shuri güvendeler mi?
- Evet.
Sağ ol.
Hemen yanlarına
gitmeliyiz.
- Ben gelemem.
- Ne?
Siz gidin.
Kalbim sizinle.
Daha birkaç saat önce
ortaya çıkan bir adama vatanımızı teslim edemeyiz.
Kraliyet soyundan
geliyor.
- T'Challa'yı öldürdü!
- Dövüş töreninde.
Çok mu önemli bu?
Sen Wakanda'nın en
iyi savaşçısısın.
Çok güçlenmeden onu tahttan
indirmede bana yardım et.
İndirmek mi?
Nakia!
Ben öyle istediğini
yapan bir casus değilim.
Üzerinde kim oturursa
otursun bu tahta sadığım!
Sen neye sadıksın?
Onu seviyordum.
Ülkemi de seviyorum.
O zaman ülkene hizmet
et.
Hayır.
Ben ülkemi
kurtaracağım.
Ne oldu?
Kral öldü.
Ona katılmak
istemiyorsan benimle gel.
İlk önce babam.
Sonra da abim.
Anne, onu gömemedik
bile.
- Benim.
- Nakia.
Bu adam kim?
T'Challa'nın
arkadaşı.
Hayatımı kurtardı.
- Okoye nerede?
- Okoye gelmiyor.
O ve Dora Milaje yeni
krala hizmet edecekler.
Burada bekleyin.
Wakanda'mızın başına
neler geldi böyle?
Kalp Şekilli Çiçek, Kara
Panter'in güçlerini versin ve seni
Ataların Boyutu'na götürsün.
Eşyalarımı karıştırma
diye ne söylemiştim sana?
Ne buldun?
Vatanını.
Bir gün gitmeni umut
ederek sana bir anahtar vermiştim.
Evet.
Dünyanın en güzel günbatımları
oradadır.
Fakat korkarım yine
de pek hoş karşılanmayacaksın.
Neden?
Senin kayıp olduğunu
söyleyecekler.
Ama buradayım işte.
Benim için ağlamak
yok mu?
Herkes ölür.
Hayatın akışı bu.
Ne yaptığıma bir bak.
Seni çok daha önce oraya
götürmeliydim.
Fakat ikimiz de
burada bırakıldık.
Belki de kayıp olan
senin vatanındır.
Bu yüzden bizi
bulamıyorlar.
Nefes alın!
Nefes alın, Kralım.
Nefes alın.
Nefes alın.
Bunu Kalp Şekilli
Çiçek mi yaptı?
- Hepsi bu kadar mı?
- Evet.
Başka bir kralın
zamanı geldiğinde hazır olacağız.
Başka bir kral mı?
Hadi, hepsini yakın.
Kralım, bunu
yapamayız.
Geleneklerimize göre Sana bir şey söylediğimde cidden
söylüyorumdur.
Her şeyi yakın!
Benim geldiğim yerde siyahlar devrim başlattığında silah güçleri ve zalimlerle savaşacak kaynakları yoktu.
Wakanda neredeydi o
zaman?
Bugün hepsi sona
erecek.
Dünyadaki bütün
ülkelerde casuslarımız var.
Hepsi yerinde.
Sömürgecilerin kafa
yapısını bilirim.
Onların
stratejilerini kendilerine karşı kullanacağız.
Vibranyum silahlarını
dünya genelindeki savaş köpeklerimize göndereceğiz.
Dünyadaki tüm
mazlumları silahlandıracaklar.
Böylece onlar da
isyan edip güç sahiplerini öldürecekler.
Ve onların
çocuklarını da.
Onlardan yana olan
kim varsa öldürecekler.
Hakkımızdaki gerçeği
öğrenmelerinin zamanı geldi!
Bizler savaşçıyız!
Dünya düzeni yeniden
başlayacak ve bu sefer zirvede biz olacağız.
Wakanda İmparatorluğu
üzerinde güneş hiç batmayacak.
Wakanda sadece,
gerçekten gerekli olduğunda savaşarak bunca
süredir varlığını idame ettirdi.
Evet, Wakanda
geçmişte böyle hayatta kaldı.
Ama dünya değişiyor,
General.
Gittikçe küçülüyor,
Sayın Yaşlılar.
Dış dünya gelişmeyi
sürdürüyor.
Çok yakında ya
fethedenler olacak ya da fethedilenler.
Ben ilkini tercih
ederim.
Emirleri duydunuz.
İşe koyulun.
Nereye gidiyoruz
demiştin?
Kalp Şekilli Çiçek'i
Jabari topraklarına götürüyoruz.
Kalp Şekilli Çiçek mi?
Nedir o?
Yiyen kişinin yeteneklerini
güçlendirir.
T'Challa'nın bu kadar
güçlü olmasını o sağlıyordu.
Nakia.
Bu hoşuma gitmiyor.
Çiçek bize ait.
M'Baku'ya vererek çok
daha büyük bir canavar yaratabiliriz.
Nakia.
Çiçek'i sen yemelisin.
Ben ordusu olmayan
bir casusum.
Hiç şansım olmaz.
Gidelim.
Eyvah.
Ha siktir.
Yere bakın.
Sakin olun.
Shuri.
Yere bak.
Selam.
Oğlum dövüş töreninde öldürüldü.
- Adil bir kavga
mıydı?
- Evet, ama O hâlde cinayetten ziyade bir yenilgi olmuş.
- Acımızı yüzümüze
vurma!
- Sessizlik!
Burada ben
konuşurum, kızım.
Bakın Ekselansları,
yeni kral Yeni kral Sen konuşamazsın!
Tek bir kelime daha
edersen seni çocuklarıma yem ederim.
Şaka yaptım.
Biz vejetaryeniz.
Yüce Goril M'Baku.
Bu sebepten buraya
geldik.
Bunu size sunmak için.
Yabancı biri
tahtımıza oturuyor.
Onu durdurmak için yalnızca
siz yardımcı olabilirsiniz.
Benimle gelin.
İmkânsız!
Nefes alıyor mu?
Komada.
Zar zor hayata
tutunuyor.
Bizim balıkçılardan
biri sınırdaki nehir kıyısında bulmuş onu.
Sonra da bana getirdi.
Neden kara gömdünüz
onu?
Ataların yanına
gitmesini engelleyen tek şey bu.
Onu laboratuarıma
götürmeliyiz.
Orada
iyileştirebilirim.
Götür, buradan
çıktığı an ölür.
Nakia, çiçeği ver.
Atalara sesleniyorum.
Bast'a sesleniyorum.
Oğlum T'Challa ile
beraberim.
Onu iyileştirin.
Kara gömmeliyiz.
Gömün.
İyice gömün!
Tamam.
- Atalara şükürler olsun.
- Atalara şükürler
olsun.
- Atalara şükürler olsun.
- Atalara şükürler
olsun.
Uyan, T'Challa.
Uyan.
Oğlum.
Yuvaya dönme ve benimle yeniden bir araya gelme zamanın
geldi.
Neden?
Çocuğu vatanımıza
neden getirmedin?
Neden, Baba?
O O unutmak istediğim bir gerçekti.
Onu geride bırakarak
yanlış yaptın.
Ben halkımı tercih
ettim.
Wakanda'yı tercih
ettim.
- Geleceğimiz buna - Hata yaptın!
Hepiniz hata
yaptınız!
Dünyaya sırtınızı
dönerek hata yaptınız!
Keşfedilme
korkusuyla doğru olanı yapmakten geri kaldık!
Artık geri
durmayacağız!
Burada sizinle
kalamam.
O, tahtta otururken ben
istirahat edemem.
O, bizim yarattığımız
bir canavar.
Krallığı geri
almalıyım.
Buna mecburum.
Bu hataları düzeltmek
zorundayım.
Battaniye var mı?
Killmonger ordumuzun
tam desteğine sahip.
Ve Kalp Şekilli Çiçek bahçesini yaktı.
Elbette yakacak.
Eğitimini aldığı şey
bu.
Onun birimi, yabancı
ülkeleri karıştırmak için CIA ile çalışıyordu.
Seçim yılı ya da hükümdarın
ölümü gibi gücün el değiştirdiği zamanlarda
saldırırlar hep.
Hükümeti ve orduyu ele
geçirir sonra da - Kaynaklarımızı.
- Kesinlikle.
Yüce Dağ.
Vibranyumumuz.
Tüm tasarımlarım.
Silahlarımızı tüm
dünyaya dağıtacak.
Onları Wakanda'dan güvenli
bir şekilde çıkarmalısın.
- Ne?
- Sen ne yapacaksın?
Meydan okuma devam
etmeli.
T'Challa.
Wakanda'yı terk
etmeyeceğiz.
Benim görevim sizin
güvenliğinizi sağlamak.
Eğer teknolojimizin
kontrolünü ele geçirirse hiçbir yer
güvenli olmayacak.
Kara Panter yaşıyor.
Wakanda'nın kaderi
için savaştığında ben de onun yanında yer alacağım.
Ben de.
Ben de varım.
Ne var?
Her türlü yardıma ihtiyacın olacak.
Bitti mi?
Bitti mi acaba?
Lord M'Baku ile bana
biraz müsaade eder misiniz?
Teşekkürler.
Sana büyük bir borcum
vardı.
Cana karşı can.
Ödendi say.
Lütfen, annemin burada
kalmasına izin ver.
Ona zarar gelmeyecek.
Sana söz.
Bir ordu da işime çok
yarar, biliyorsun.
Kesinlikle yarar.
Ama olmaz.
Hiçbir Jabari'yi senin
meselen için feda edemem.
Bizim meselemiz.
- Hepimizin.
- Hepimizin mi?
Hepimizin demek?
Buraya yüzyıllardır gelen ilk kralsın ve şimdi biz mi olduk?
Geçmiş krallar adına
konuşamam.
Fakat şu anda tahtta biri
düşman oturuyor.
İkimiz de
Vibranyum'un gücünün farkındayız.
Eğer Killmonger kontrolünü
ele geçirirse sırdakiler kim olacak
sence?
Sana yardım etmeyeceğiz.
- Her şey plana uygun
ilerliyor.
- Casuslara haber
verildi mi?
Evet.
Bazıları yeni
görevimize karşı çıkıyor.
Fakat Londra, New
York ve Hong Kong'taki savaş köpeklerimiz
beklemedeler.
İlk önce oralara
saldıracağız.
Diğerleri yola
gelecektir.
Şuna bak.
Tankı durdurabilecek
güçte elde taşınan sonik bir silah.
Metal detektörleri
tarafından da fark edilmiyor.
Elimizde binlercesi
var.
Dünya kim olduğumuzu aklına
kazıyacak.
Yaşıyor!
N'Jadaka!
Ne haber?
Pes etmedim!
Gördüğün gibi
ölmedim de!
Meydan okuma zırvası
sona erdi.
Artık kral benim!
Uçakları
havalandırın!
Göreve devam edin!
- Shuri, şimdi.
- Anlaşıldı.
Hadi!
Hadi, Ross.
W'Kabi, dostum, şu
palyaçoyu gebert.
W'Kabi, meydan okuma
tamamlanmadı.
Ne yapacağız?
Sınır Kabilesi!
Sen!
Senin kalbin
nefretle dolmuş.
Kral olmaya layık
değilsin.
Hadi.
Ayo, krala yardım
edin!
Kalkanlar!
W'Kabi, son ver şuna!
Son ver hemen!
Hayır!
Nakia ve ben
Kraliyet Pençesi'ni bununla kontrol altına alacağız.
Ben ne yapayım?
Sen uçuracaksın.
- Ne?
- Harikda pilottun
sonuçta.
Merak etme, ben sana rehberlik
edeceğim.
Tıpkı uçan motosiklet
kullanmak gibi.
Sizde uçan motosiklet
mi var?
Nakia, şunu giy.
- Ben Dora değilim.
- Giy işte, sadece
bir zırh.
Hadi!
İyi şanslar, Ajan
Ross!
- Ne yapacağımı
bilmiyorum ki.
- Sana güveniyoruz.
Wakanda çok yaşa.
Hadi!
Koş!
Uzaktan uçuş sistemi
aktifleştirildi.
Aman Tanrım.
Senin için Amerikan
tarzı yaptım.
Otur!
Peki.
Evet!
Çabuk ol!
O silahların
Wakanda'dan çıkmasına izin veremeyiz.
Tamamdır.
O iş bende.
Kapatın!
İndirin!
Kolyeyi alın!
Kolyeyi alın!
Wakanda çok yaşa!
Tamam, Shuri.
Yakaladım onları.
Ne yapayım?
- Ateş etsene akıllı!
- Doğru dedin.
Hadi bakalım.
Tamamdır, vurdum.
Siktir.
Siktir ya.
Shuri!
- Ne haber, prenses?
- Asla gerçek bir
kral olamayacaksın.
Abi!
Shuri.
Abi!
Alt yoldaki treni
harekete geçir.
Dengeleyiciler kostümünü
etkisiz hâle getirir!
- Koruman olmayacak!
- Onun da olmayacak.
Tamam!
Seni öldürmek için kostüme
ihtiyacım yok.
Saltanatın sona erdi!
Burada güvendeydin ve
korunuyordun.
O çok nefret ettiğin
insanlar gibi olmamızı istiyorsun.
- Bölüp parçalamamızı
istiyorsun.
- Evet,
düşmanlarımdan öğrendim.
- Kendi oyunlarıyla
yeneceğim.
- Sen de onlara
dönüşeceksin.
Dünyayı yok edeceksin.
Wakanda da buna dahil.
Dünya, elimde ne
varsa benden aldı!
Sevdiğim her şeyi!
Ama ödeşeceğiz!
Sana sadık kalmayı
aklından geçiren herkesi bulacağım!
Hepsini Zuri'nin
yanına gömeceğim!
Nakia!
- İyi misin?
- İyiyim.
Sen?
- Evet.
- Gidelim.
Shuri bir tanesinden
kurtuldum.
Ama ikisi tam arkamda.
Bu da neydi?
Laboratuar saldırı
altında.
Ne?
Nerede?
Hologram
durduruluyor.
Ross, oradan hemen
çıkman gerek!
Ne kadar zamanım var?
Cam, yüzde 50
sağlamlıkta.
Holograma dön.
Ross!
Ross!
Etraflarını sarın!
Teslim olun artık!
Silahlarınızı
indirmek için üç saniyeniz var.
Bir!
İki!
Ü Jabari'nin kudretine ilk elden şahit olun!
Cam, yüzde 15
sağlamlıkta.
- Ciddi silah hasarı
oluştu.
- Siktir.
Shuri, son kargo
gemisi neredeyse sınıra vardı.
- Beni bir çeşit
halatla yakaladılar.
- Kollarını X yap!
Sonik yükleme
başlatıldı.
Şimdi de boz.
Sistem beş saniye
içinde başlatılacak.
Dört.
Üç.
İki.
Bir.
Sistem yeniden
başlatıldı.
- Evet!
Başardık!
- Aferin!
Şimdi oradan kaç!
Saldır!
Silahını bırak!
Beni öldürecek
misin, aşkım?
Wakanda için mi?
Hiç tereddüt etmeden.
Yolun sonuna geldin,
kuzen.
Sağlam hareketti.
Babam, Wakanda'nın,
gördüğü en güzel yer olduğunu söylemişti.
Günün birinde bana da
göstereceğini söylemişti.
Buna inanabiliyor
musun?
Oaklandlı bir çocuk peri
masallarına inanarak büyüyor.
Çok güzel.
Seni hâlâ
kurtarabiliriz.
Neden?
Beni hapsetmek için
mi?
Olmaz.
Beni okyanusa gömün.
Gemiden atlayan atalarımın
yanı başına.
Çünkü onlar esaret
altında olmanın ölmekten beter olduğunu biliyorlardı.
Teşekkürler.
Beni kurtardın.
Ailemi kurtardın.
Vatanımızı kurtardın.
Ortada bana teşekkür
edilecek bir şey yok.
Bizim görevimiz Benim görevim sevdiklerim için savaşmaktır.
Aslında ben Beni suçlayamazsın.
Az kalsın ölüyordum.
Kal.
Görevini hâlâ yerine
getirmenin bir yolunu biliyorum.
Lütfen gitme.
Topu kaybetme.
Basket!
Zorlanmadım bile.
Beni ilk kez
California'ya götüreceğini söylediğinde
Coachella Festivali'ne ya da Disneyland'a
götürürsün sanmıştım.
Buraya neden geldik?
Burası babamızın amcamızı
öldürdüğü yer.
Yıkıyorlarmış.
İyi.
Yıkmıyorlar.
Bu binayı satın aldım.
Şunu da.
Şu taraftakini de.
Burası Wakanda'nın
ilk Uluslararası Sosyal Yardım Merkezi olacak.
Nakia, sosyal yardım
merkezini yönetecek.
Sen ise, Bilim ve
Bilgi Alışverişi'ne öncülük edeceksiniz.
- Şaka yapıyorsun.
- Öyle mi?
Aman Tanrım!
Bu ne dostum ya?
Bugatti uzay gemisi
gibi.
Birden ortaya çıktı.
Gördünüz mü?
Ne?
Şuna baksana dostum.
- Eve götürelim hadi.
- Bununla okula
gitsen ne olur ama.
Söküp satsak mı acaba?
- Ebay'e koyarız.
- Milyon tane parça
çıkar bundan.
Yerinizde olsam
yapmazdım çocuklar.
- Nerelisin sen?
- Wakanda.
Wakanda nerede?
Baksana!
Bu senin mi?
Sen Sen kimsin?
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER VİYANA, AVUSTURYA Benim ismim Kral
T'Challa.
Kral T'Chaka'nın oğlu.
Wakanda Ulusu'nun
hükümdarıyım.
Tarihimizde ilk kez kaynaklarımızı ve bilgilerimizi dış dünya ile paylaşacağız.
Wakanda, artık gölgelerden izlemeyecek.
İzleyemeyiz.
İzlememeliyiz.
İnsanlara davranış
şeklimizle Dünya üzerindeki
kardeşlerimize bir örnek teşkil etmek
için çalışacağız.
Bölünmenin
yanılgıları varlığımızı her zamankinden
daha fazla tehdit ediyor.
Gerçeklerin, bizi
ayırmak yerine daha da çok birleştireceğini biliyoruz.
Kriz zamanlarında bilgeler köprü kurarken ahmaklar engeller örer.
Tek bir kabileymişiz
gibi birbirimize sahip çıkmanın bir yolunu bulmak zorundayız.
Saygısızlık etmek
istemem Kral T'Challa ama çiftçilerden
oluşan bir ulus dünyaya neler sunabilir ki?
BİR SAHNE DAHA VAR
- Yine o adamla mı
oynuyorsunuz?
- Hayır.
- Sinir mi
ediyorsunuz?
- Hayır.
Uyandırmayın,
dinlenmesi gerek.
- Thabo, hep sen
yapıyorsun.
- O yapıyor, aynen.
Yalan söylüyor.
Adam dinleniyor.
Gidin hadi!
Beyaz Kurt!
Kesin şunu!
Beyaz Kurt!
Günaydın, Çavuş
Barnes.
Bucky.
Nasıl hissediyorsun?
İyi.
Teşekkür ederim.
Gel hadi.
Öğrenecek çok şeyin
var.
KARA PANTER,
İNTİKAMCILAR SONSUZLUK SAVAŞI'NDA GERİ DÖNECEK
Önceki Yazı
« Prev Post
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »
Next Post »