Print Friendly and PDF

Translate

Cui mian da shi (2014) Tedavi

|


104 dk
Yönetmen:Leste Chen
Senaryo:Leste Chen, Ren Peng
Ülke:Çin 
Tür:Dram, Gizem, Gerilim
Vizyon Tarihi:29 Nisan 2014
Dil:Chinese
Nam-ı Diğer:The Great Hypnotist
Oyuncular: Jing Hu Zhong Lü,Karen Mok
David Yao-Qing

Özet

Gizemli ve psikolojik gerilim türündeki yapım, bir hasta-doktor ilişkisine odaklanıyor. Alanında uzman fakat oldukça ukala bir psikiyatrist olan Xu Ruining, hastaları üzerinde hipnoterapi kullanmaktadır. Ancak ailesi tarafından da terk edilen gizemli bir hastası, hayaletleri gördüğünü iddia edince, hayaletlerin varlığına inanmayan Ruining, Ren Xiaoyan üzerinde hipnoz denemeye karar verir. Ruining, bir gün Xiaoyan’ın rüyasına konuk olur ve hastası konusunda büyük bir tedirginlik yaşamaya başla

Alt yazı

  Korkma, canım.
  Bir sorun mu var?
  Kızımı soymaya çalışan bir kadın var.
  Lütfen bana yardım edin.
  Korkma, burada benimle güvendesin.
  Gazetede okumuştum, Yaşlı bir kadın ve onun torunu   bir adam tarafından kovalanırken  Şşt.
  Sessiz ol.
  Bir kaç güvenlik görevlisi durumu farketmiş   ve adamı kovalamaya başlamış  Fakat tahmin et ne olmuş?
  O adamın   çocuğun gerçek babası olduğu ortaya çıkmış.
  Meğer çocuğu kaçıran o yaşlı kadınmış.
  Senin ağzın neler söylüyor?
  Peki
 Bu kızın senin kızın olduğunu nereden bileceğim?
  Tabi ki benim kızım o.
  İşte bu da birlikte bir fotoğrafımız.
  Fotoğraftaki kadına dikkatli bak.
  Ne ?
  Makaleyi oku.
  Hatırlıyor musun?
  Bu gazete 20 yıl öncesine ait.
  (İhmâlkar kadın çocuğu ezdi) Rui Rui, buraya gel.
  Şimdi hatırladın mı?
  Bu sensin, 20 yıl önceki halin.
  Time to let go.
  Yaptığımız hatanın bedelini, tek başıma çektim ben.
  Çok üzgünüm.
  Rui Rui geçmişte affetmişti seni.
  Annen sana söz veriyor canım, Yaşamaya devam edeceğim.
  Şimdi üçe kadar sayacağım- Bir.
  İki.
  Üç.
  Rui Rui'yi hala görüyor musun?
  Şimdi hatırlıyorum, O, gitti  Dr.  Xu, beni 6 aydır tedavi ediyorsunuz.
  Sizi rüyalarımda neden göremiyorum?
  Hipnoterapinin en iyi yanı   hastalara   sizin onların doktoru olduğunuzu unutturması  Bu tedaviye yardımcı oluyor  Fakat  gördüğünüz kişi,  hala transta olan ve talimatları uygulayan kişi  Bugün Uyanık Hipnoz hakkında konuşacağız  Aslında Uyanık Hipnoz çok basittir.
  Mesele şu an, ben sizinle konuşurken, sizin benim tarafımdan hazırlanmış   transa girmiş olmanız mümkündür.
  Aslında, buraya girdiğiniz andan itibaren, Hepinizi hipnotize ettim.
  Şimdi.
  Bir, iki, üç.
  Tamam, sizi hipnotize etmedim.
  Ekrana bakalım şimdi.
  Bu rengi görünce ne düşünüyorsunuz?
  Ateş.
  Çin.
  Kızıl Bayrak.
  Alev.
  Kan.
  Tamam, sıradaki.
  Mısır.
  Ayçiçeği.
  Gün ışığı.
  Muz.
  Ananas.
  Evet, hepinizin yiyebileceği şeyler.
  Sıradaki.
  McDonald's!
  Doğru!
  Çalışmalar gösteriyor ki Çoğumuz   reklamlardan "uyanık öneriler" alıyoruz.
  Uyanık Öneri, Uyanık Hipnozun temelidir.
  Benim üniversite sınıf arkadaşlarım Uyanık Öneri hakkında geniş çaplı araştırma yaptılar, ve şimdi hepsi reklamcılık sektöründeler.
  Oradaki kız, Dr.
  Xu, bildiğim kadarıyla, hipnoterapi daima tartışılmıştırl   çünkü hasta  kendi iradesi dışında tedavi edilmektedir.
  Neden sadece   terapinin daha basit bir yöntemini kullanmıyoruz?
  Sorununuz olduğunda, ailenize söyler misiniz?
  Ben babamla konuşurum.
  En iyi arkadaşınızla konuşur musunuz?
  Evet.
  Ya bi gün eve gittiğinizde   babanız ve en iyi arkadaşınızı   yatakta bulsaydınız.
  O zaman sizinle kim konuşurdu?
  Gülmeyin.
  Her yıl 1 milyonun üzerinde insan intihar ediyor, Onların ailesi, arkadaşları, akrabaları, konuşacak en iyi arkadaşları yok mu?
  Problem, sorunları hakkında konuşamıyor olmaları.
  Bazı hastalar konuşmak istemiyor   Bazıları ise nasıl konuşacaklarını bilmiyor.
  Ben bir doktorum, kesin olmak gerekirse, ben bir psikiyatristim, Hastalarımla sadece konuşma yapmam, Onları tedavi ederim.
  İşim onları iyileştirmek, İşe yaradığı sürece hangi method kullanıldığı önemli değil.
  Peki nasıl bileceğim, bir doktor beni hipnotize ettiğinde, beni iyileştirmek yerine zarar vermediğini?
  Merak etme, Bugün burada 300den fazla insan var, Tamamen güvendesiniz.
  Uyan.
  Güzel konuşuyorsun, aynı üniversitedeki gibisin- çabuk sinirlenen, keskin dilli.
  Professor Fang, beni azarlamak için mi buradasınız bugün?
  Bi hastam var, tuhaf bi durumu var.
  Onu size göndermek isterim.
  Adı Ren Xiaoyan.
  Hong Kong'lu bir çift tarafından   6 yaşındayken bi yetim yurdundan evlatlık edinilmiş.
  Hong Kong'da yaşıyor şu an.
  Bir kaç yıl önce, Bu durumu yaşamaya başladı.
  Bir çok doktora başvurdu fakat iyileşemedi.
  Ailesi kocamla arkadaş, Ve benden yardım istediler.
  Fakat sen benden daha iyisin.
  Sorunu ne?
  "Ölü insanlar görüyorum" mu dedi?
  Hayal mi görüyor?
  O kadar basit olsa buraya gelmezdim.
  İlk olarak Hong Kong'ta Dr.
  Shen Li'yle konuştum onu iyileştirmesi için, Shen Li onun çok mantıklı konuştuğunu, Hikayesinde hiçbir kusur olmadığını söyledi.
  Bu Shen'i çok şaşırttı.
  Shen'in diploma alabilmesine bile şaşırdım.
  Al işte.
  Eğer tamam diyorsan, En yakın zamanda randevu ayarlayacağım.
  Kabul ediyor musun?
  Hmm Tamam.
  Bir restoran var  buraya yakın.
  Oraya  yürüyebiliriz istersen.
  Bir şeyler yiyelim.
  Ben çocukken, babam annemi sürekli döverdi.
  Ne zaman sarhoş olsa, Annem beni gardroba saklardı  Doktor, Bunu anlatabilir miyim bilmiyorum  Dr.  Xu.
  Gelin.
  Neden hala yenileme yapıyorlar?
  Marangozlara sordum, yakında bitireceklermiş.
  Kahveniz.
  Çıkabilirsin şimdi.
  Bugün bir hastanız daha var.
  Bir tane daha?
  Bugün 4 tane hasta yok muydu?
  Ren Xiaoyan, Professor Fang göndermiş, Sizin bildiğinizi söylüyor.
  Hatırladım şimdi.
  Resmi nerde?
  Bilemiyorum.
  Bu şu an Dr.
  Shen Li üzerinden gönderildi.
  Hasta bir süredir dışarıda bekliyor.
  İçeri alın.
  Peki.
  Bayan Ren, içeri girebilirsiniz.
  Bayan Ren  Pardon, Miss Ren  Şşt“.
  Saati dinle- sesinde bir sorun var.
  Belki mekanik bir sorundur, Yarın tamir ettiririm.
  Çok yavaş  Bunu görebiliyorum.
  Tanıştığıma memnun oldum, benim adım Ren Xiaoyan.
  Memnun oldum, benimle gelin lütfen.
  Üzgünüm, burada sigara içemezsiniz.
  Bekleyin bir dakika, geri geleceğim.
  Nereye gidiyorsunuz?
  Burada yıllardır kimse yaşamadı, Neden yeniliyorlar burayı bu gece?
  İşimi etkiliyor, söyle şunlara dursunlar!
  Tamam.
  Shen Li, benim.
  Ruining.
  Uyumuyordun, değil mi?
  Bebeği şimdi yatırdım, hayırdır?
  Senin gönderdiğin bir hastam var şu an, İsmi Ren Xiaoyan.
  Hatırladın mı onu?
  Alo?
  Ne?
  Ruining, beni dinle, Biliyorum Profesör Fang ayarladı bunu, fakat sana söylemeliyim, bu kadında yolunda gitmeyen bi şeyler var.
  Bayan Ren, iyi görünüyorsunuz.
  Son zamanlarda iyi uyudunuz mu?
  Pek değil, Bazen uyuyamıyorum.
  Gergin olmayın, Sadece muhabbet ediyoruz.
  Sakinleşim, ne tür bir baskı hissettiğinizi söyleyin.
  Dr.  Shen, hastalarınızla ilgileniyormuş gibi görünmek yorucu değil mi?
  Ne kadar zorlarsanız zorlayın, Bana hala bir hastaymışım gibi bakıyorsunuz.
  Bayan Ren, sanırım bir yanlış anlaşılma var.
  Hayır, siz beni yanlış anlıyorsunuz.
  Ben hasta değilim  Dr.  Shen, biliyor musunuz?
  Her terkedilen çocuk   gerçek ailesini bulmak için her şeyi yapabilir.
  Ve bulduğunda, Asla bırakmaz.
  Belki de birazcık fazla hassassındır?
  Bebeğim olmadan önce, Hamile kaldım ve kürtaj yaptırdım.
  Çok garip hissettim, nereden bilebilirdi ki?
  Belki Bazı ipuçları bulmuştur, ya da belki sadece kendi hakkında konuşuyordur.
  O bir yetim değil mi?
  Bunun hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum.
  Fakat  hiçbir doktor ona yardım edemedi, Size vazgeçmenizi öneririm.
  Merak etmeyin, ne yaptığımı biliyorum.
  Zamanınız için teşekkürler, iyi geceler.
  (YETİM) ('HAYALET') (Tedavi başarısız)
Mo, benim.
  Hatırladım da   hani bana demiştin kardeşinin kocası   eskiden çocuk esirgeme kurumunda çalışmıştı, değil mi?
  Üzgünüm   seni beklettiğim için.
  Miss Ren, siz  Ben hasta değilim.
  Çok hassassınız.
  Siz de hassas olurdunuz   eğer benim gördüklerimi görebilseydiniz.
  Neye bakıyorsunuz?
  Kendiniz hakkında konuşmak ister misiniz?
  Bahsetsem bile inanmazsınız, neden zamanımı harcayayım ki?
  Danışma ücreti almış olmam  söylediğiniz her şeye inanacağım anlamına gelmez  Neyle karşı karşıya olduğumun farkında değilsiniz.
  "Hayaletler", değil mi?
  Hayaletlere inanmam ben, nokta.
  Siz de benim deli olduğumu düşünüyorsunuz, Tıpkı diğerleri gibi.
  Oh hayır, ben diğerlerinden çok daha pahalıyım.
  Fakat  size zamanımı harcadığımdan beri, beni ikna etmeye çalışabilirsiniz.
  Bazen görkemli bir yalan   "Gerçek"ten çok daha inanılasıdır.
  Dr.  Xu, uyurken çatı katından gelen   misket sesleri duyar mısınız hiç?
  Çatı katından misket sesleri duymanızın   bir çok açıklaması olabilir  Sorunlu çalışan borular olabilir   ya da binanın yapısının ısıdan genişlemesi olabilir.
  Bence  hikayemi dinlemeyi bitirmelisiniz.
  Lütfen devam edin.
  O burada  Büyükanne Li.
  Büyükanne Li, sen misin?
  Bayan Ren.
  Zhang amca nerede?
  Zhang amca, yukarıdaki o sesler  Bayan Ren, sizi rahatsız mı ediyoruz?
  Ama ben  Bu sabah onu zeminde yatarken buldum, Doktorlar   beyin kanaması geçirdiğini söylediler.
  Bayan Ren.
  Bir dakika durur musunuz?
  Sevinirim, Baba.
  Ama Morntüm ev evraklarını, mühürleri ve defterlerini, hepsini sakladı.
  Onları bulmamız gerek.
  Hey  Hiçbir fikrim yok  Onları yasal olarak yarın göstermemiz gerek, Bu yüzden onları bulmamız lazım.
  Yatağın altına baktın mı?
  Evet, her yere baktık, hiçbir şey yok.
  Sonra seni rahatsız etmeyeceğim, söz.
  Yukarda ne var?
  terkedilmiş bir havalandırma.
  O burada  Burada  Sanırım aradığınız şey   orada olabilir.
  Her şey burada.
  Bak, aile sertifikaları, ev evrakları, ve annemin kişisel mühürleri.
  Ve bu bilezik, Morn'un onu günlerdir takmamasına şaşmamalı.
  Onu buraya sakladı, fakat oraya nasıl çıktı ki?
  O gizli oda oldukça yüksekte olmalı   ki bir insanı saklayabilsin?
  Birini gördüğümü söylemiş miydim?
  Dejavu Bir şey görüp   tüm hikayeyi uydurduğumu düşünüyorsunuz, dimi?
  Böyle düşünen ilk doktor değilsiniz.
  Neden bir rüya ya da bir tesadüf olmasın?
  Hayalet olduğuna neden bu kadar eminsin?
  Ne gördüğüm önemli değil, soru, neden onları gördüğüm.
  Onları?
  Birden fazla mı?
  Bir kişi gördüğümü söylemedim hiç.
  Tamam, onlarla karşılaşmanızla ilgili   her şeyi anlatmanı istiyorum, hadi  Doğumgünüm olduğunu hatırlıyorum, Dışarda arkadaşlarla içiyorduk, ve saat geç olmuştu.
  Sorun ne, şoför?
  Hiçbir şey, şimdi tamir ederim.
  Aslında evim hemen şurada, yürüyebilirim.
  Otobüsten inme, tamam mı?
  Bir kaç dakikada çözerim sorunu.
  Gerçekten.
  İnmek istiyorum, lütfen kapıları açın.
  Üzgünüm, siz iyi misiniz?
  Küçük kız, incindin mi?
  Neden tek başınasın burada?
  Ailen nerede?
  Bayan, otobüs şu an iyi, tekrar binmek ister misiniz?
  Sorun değil, eve yürüyebilirim.
  Sorun ne?
  Yardımcı olabilir miyim?
  Hiçbir şey, Eve kendim yürüyebilirim, teşekkürler.
  Otobüsün plakası kaç?
  84N16.
  Güzel hafıza.
  Uydurduğumu mu sanıyorsunuz?
  Eğer bu sizin başınıza gelseydi, Siz de çok iyi hatırlardınız.
  Bayan Ren, "montaj"ın ne olduğunu biliyor musunuz?
  Karşılaştığınız tüm bu şeyler   belki birbirine bağlantılı değildir, fakat etrafınızda aynı zamanda gerçekleşmeleri, beyninizin onları birleştirmelerine yol açmış olabilir, tıpkı bir film montajı gibi.
  ve onlara bağ ve anlam yüklemiş olabilir.
  Şoförün tuhaf davrandığını düşünüyorsunuz, fakat belki de eve yetişmek için acele ediyordur.
  Ve şu küçük kız, sen şoförle konuşurken   otobüse binebilirdi, ya da belki de çoktan otobüsteydi.
  Otobüste sadece ben vardım, biliyorum.
  Not almayı bırakın, tamam mı?
  Siz gördüğüm  En sabırsız psikiyatristsiniz.
  Bir çok psikiyatrist mi gördün?
  Hayal edebileceğinden daha fazla hem de.
  O zaman sabırın tek erdem olmadığını da biliyorsundur.
  Tamam, lütfen devam edin.
  Yola dikkat et!
  (ARANIYOR: VUR-KAÇ OLAYINDAN SORUMLU)
Otobüs şoförünün bir katil olduğunu mu söylüyorsun?
  Bu dava çözüldü, hatta gazetelerde bile çıktı.
  (ANONİM TÜYO DAVAYI ÇÖZÜYOR)
Peki tüm bu hikayeyi   gazeteden okuyup uydurmadığını nerden bileyim?
  Polisi arayanın sen olduğuna dair   herhangi bir kanıtın var mı?
  Ankesörlü telefon kullandım, kanıtım nasıl olabilir ki?
  (5 Mart, 2013)
Bu hikaye   hayaletli ya da hayaletsiz işliyor.
  Dr.  Xu, söylediğim şey, ne gördüğüm önemli değil, onları neden gördüğüm asıl sorun.
  Bayan Ren, biraz sizden bahsedelim   eğer izin verirseniz.
  Hayır.
  Evlatlık edinen ailenizle aranız nasıl?
  Size ne bundan?
  Sizi psikiyatristlere götürüyorlar, bunun için zaten onlardan nefret ediyorsunuz, sonra buraya bana düşmanlık besleyerek geliyorsunuz.
  Kendinizdesiniz, değil mi?
  Buraya sorunu çözmek için değil   onları yatıştırmak için geldiğinizi biliyorum.
  Maalesef, Hastalarımın bu odayı   iyileşmeden terketmelerine izin vermem.
  Gerek kalırsa çok uçuk methodlar kullanırım.
  Ya bana gerçeği söylersiniz, ya da ben söyletmek zorunda kalırım.
  Demek hastalarınıza böyle davranıyorsunuz.
  Onlara nasıl davranacağımı çok iyi biliyorum.
  Hiç evlatlık edinen ailenizi   anlamaya çalıştınız mı?
  Onların gözünden görebilmeye?
  Kaçmak hiçbir şeyi çözmez.
  Madem onları bu kadar önemsiyorsunuz, lütfen bana yardımcı olun, hayat hikayenizden başlayalım.
  Çünkü“   yetim olmayı bir bahane olarak kullanamazsınız her zaman.
  Dört yaşındayken, biyolojik ailem beni lunaparka götürmüştü.
  Yavaşlayın.
  Yerdeki kırmızı çiçekleri hep hatırlayacağım   ve havada süzülen pamuk lifleri.
  Sonra gördüğüm şey   onların intihar mektubuydu.
  Ne yazmışlardı?
  Çok borçları vardı ve çıkış yolları yoktu.
  Ve sen onlar tarafından terkedilmediğini düşünüyorsun.
  Bunun neresi terkedilmemek?
  Beni sevdikleri için hayatta bıraktılar.
  Biyolojik ailenin isimlerini hatırlıyor musun?
  Babamın adı Ren Jianguo, Anneminki ise He Qin'di.
  Ren?
  Evlat edinen babanın soyadını almadın mı?
  İsmimi değiştirmek istediler, fakat asla kabul etmedim.
  İşte durum bu.
  Çocukken yaşadığın yeri hatırlıyor musun?
  Nandu City.
  Oraya gittim, ama hiçbir şey bulamadım, doğum sertifikamı bile.
  Yani güneydensin?
  Ailen finansal sıkıntıya girdi   ve seni kuzeye getirdiler, seni terketmek için.
  Girin.
  Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın.
  Bu Mr.
  Mo'dan geldi.
  Daha fazla doküman, hmm.
  Tuvalete gitmeliyim.
  Öyle ya da böyle, öyle ya da böyle  Ailenin sana güvenmesini nasıl sağlarsın?
  Sen zaten bana hiç güvenmemiştin ki.
  Mo, benim.
  Dokümanları aldım.
  Bir şey buldun mu?
  Hemen hemen aynı şeyler.
  Sadece sormak istedim- Mart ayında hangi ağaçta  pamuk lifler bulunur   ya da kırmızı çiçekler, biliyor musun?
  Kırmızı İpek Pamuk Çiçeğine benziyor, fakat o güneyde bulunur.
  Kuzeyde yetişmez.
  Nandu City'de yetiştiriyorlar mı?
  Elbette, orası çiçeklerin şehridir.
  Mo, Bir şey daha sormam lazım.
  Tamam.
  Alo?
  Ruining?
  İyi misin?
  Ara beni sonra.
  Yardıma mı ihtiyacın var?
  Tekrar konumuza dönelim, Evlatlık aileniz hakkında konuşalım.
  Onlarla ilişkiniz nasıldı?
  Gayet iyi, bana çok iyi davranırlardı.
  Fakat   içten içe   unutamıyorsun  Evlatlık aileni seversen, biyolojik ailene ihanet etmiş olacağını düşünüyorsun.
  Ama hiç düşündün mü  hikayene başka bir cevap olduğunu?
  Anahtar şu, gerçeği mi istiyorsun    yoksa inandığın şeyi mi gerçek yapıyorsun.
  Nasıl yani?
  Bana inanırsan, daha ilerisi için de işbirliği yapabilirsin.
  Nasıl?
  Hipnoterapi'yi duydun mu hiç?
  Gerilmene gerek yok.
  İlk olarak, sadece rahatla, ve nefesini ayarla.
  Saatime odaklan.
  Takip et onu, ve üçe kadar sayacağım-
 Bir  İki  Hipnoz mu oldum?
  Üç!
  Tut bunu  Sıkıca tut  Xiaoyan, orada ne buldun?
  Gel, göster bana.
  Burada tek başına ne yapıyorsun?
  İşte burada  Burada  Tam olarak burada  Küçük kız, incindin mi?
  İşte burada  Ailen nerede?
  Rahatla  Rahatla, seni hiçbir şey incitemez.
  Güzel.
  Şimdi bir kapı görüyorsun, aradığın yanıt kapının arkasında.
  Şimdi kapıyı yavaşça aç.
  Açmaktan korkuyorum.
  Merak etme, tamamen güvendesin.
  Anlat bana- kapı neye benziyor?
  Çok eski  Antik bir kapı  Sanırım daha önce görmüştüm bunu  Korkma, kapıyı aç.
  Arkasında ne olduğunu söyle bana  Şimdi ne görüyorsun?
  Su  Su mu?
  Suyun içinde ne var?
  Suyun içinde hiçbir şey göremiyorum.
  Herhangi birini görüyor musun?
  Hayır.
  İyi bak, etrafına göz at iyice  Birini görüyor musun?
  Çok üzgünüm  Kim o, kimi görüyorsun?
  O  Ben değilim.
  Gelme, sana yardım edemem.
  Sen çoktan ölmüştün.
  Lütfen beni affet.
  Sesimi duyabiliyor musun?
  Yanında bi kapı var, daha fazla dayanamayacağını düşünüyorsan, kapıyı ittir, ve buraya geri gelebilirsin.
  O 502 mi?
  Numaraya odaklanma.
  Geri gelmek istiyorsan, kapıyı açman yeterli.
  Açamıyorum, kapı kilitli.
  Panik yapma.
  Cebinde bir anahtar var, çıkar onu, kapıyı açmak için kullan.
  Ren Xiaoyan?
  Beni hala duyabiliyor musunuz?
  Geri gelmek istiyorum.
  Üçe kadar sayacağım ve geri geleceksin.
  Üç  İki  Büyük bir göl görüyorum.
  Büyük bir göl mü?
  Ne tür bi göl?
  Bir köprü var  Köprü mü?
  İşte uyuyorsun, tam bir profesyonel işi!
  Sen ne bok yedin?
  Hiçbir şey.
  Ne yaptın sen?
  Ben hiçbir şey yapmadım.
  Kaset kaydını sildin!
  Neden inanmıyorsun bana?
  Neye inanmıyorum?
  Hikayeme ve gerçekten görebildiğime.
  Yeter ulan!
  Git.
  Alo?
  Mo.
  Bekle bir saniye, bir bakmam gerek.
  Amy, faks nerede?
  Mo'ya onaylattın mı?
  Evet.
  Bu kez ne buldun?
  Kırmızı çiçek ve pamuk lifler gördüğünü   söylediğini hatırlıyorum   terkedildiğin gün.
  Onları nasıl gördüğünü merak ediyorum.
  Benim bildiğim, o mevsimde kırmızı çiçeklerin düştüğü   tek ağaç, Kırmızı İpek Pamuk Çiçeği ağacı, fakat bizim Feng City'de, kuzeyde, Kırmızı İpek Pamuk Çiçeği yetişmez.
  Yani nasıl gördüğünü merak ediyorum?
  Ren Xiaoyan, sana şu an kesin olarak söyleyebilirim ki, siz Bay ve Bayan Ren tarafından terkedildiniz  Defalarca söyledim, onlar beni terketmedi.
  Dahası, onlar senin biyolojik ailen değil, seni ilk evlatlık edinen aileydi.
  İşte bu da evlatlık edinme belgelerin.
  Net bir şekilde gösteriyor ki, Mayıs 28, 1978'de Bay ve Bayan Ren   sizi Nandu Sanyuecao Yetimhanesi'nden evlat edinmişler.
  Saçmalık!
  Hatırlamıyorsunuz, çünkü hemen hemen 2 yaşındaydınız.
  Ren Xiaoyan, siz bir yetimsiniz.
  Sizin aileniz yok.
  Bir isminiz ya da doğum sertifikanız yok.
  Bu yalanları söylemeyi bırak!
  Benim ailem öldü.
  Aslında onlar hala hayatta, ve sizi terkettikten sonra bir oğulları olmuş.
  Bu nasıl mümkün olabilir?
  Sizden dikkatlice bakmanızı istiyorum.
  İyice düşünün, hafızalarınızın derinine inin.
  (Bay ve Bayan Ren Jianguo) her şey kötüye gitmeye ilk nerede başladı?
  Cevap hafızanızın içinde, Sizden onu tekrar bulmanızı istiyorum.
  (Nandu City) Xiaoyan, şimdi görüyor musun onu?
  Korktuğun şey senin geçmişin, aileni hiç tanımadın, ve 2 kere terkedilip 2 kere evlatlık edinildin.
  Şimdi uyanabilirsin.
  Üç  İki  Bir  Şimdi hatırlıyor musun?
  Fakat çok net hatırlıyorum   yerde kırmızı çiçekler vardı  Bu senin gerçek ailen tarafından   ilk terkedildiğin zamandı.
  Ancak çok gençtin, böylece anı bilinçaltında sıkıştı, ve seni Bay ve Bayan Ren'in biyolojik çocukları olduğun konusunda   inanmana zorladı.
  Temel olarak, senin iki anı'n üst üste gelmiş.
  Bir yerde bir hata var.
  Hafızandaki bir gerçeği görmezden gelmişsin hep.
   o da He Qin'in çoktan hamile olduğuydu.
  Neden intihar etmiş numarası yapsınlar ki?
  Çünkü sen evlatlıktın.
  Seni terketmek yasalara aykırı olurdu.
  Raporlar gösteriyor ki   polisler sen 9 yaşındayken bulmuş onları.
  ama senin o zamanki evlatlık ailen seni bırakmak istememiş, böylece senden gerçeği gizlemişler.
  Görmüyor musun   tüm o hayalet hikayelerinin bir amacı vardı.
  Cam misketler  ailesinden ayrılmış küçük kız  Bayan Ren, şu andan itibaren yalan söylemeyi bırakın, tamam mı?
  Ne cüretle benim yalan söylediğimi söylersin?
  Doğumgününüz Mart'ın 3'ü, doğru mu?
  Nerden biliyorsunuz?
  Siz söylediniz.
   küçük kızla doğumgününüzde tanıştığınızı, ve diğer gün polisi aradığınızı  sonra da ertesi gün gazetede raporu çıktı.
  Gazetenin tarihi Mart'ın 5'ydi.
  böylece senin doğumgünün Mart'ın 3'ü oluyor.
  Sen bir yetimsin, doğum tarihini bilemezsin.
  Nasıl biliyorsun doğum gününü?
  Mart'ın 3ü benim doğumgünüm.
  Seninle tartışmak istemiyorum.
  Peki ya nişanlın?
  Ne nişanlısı?
  İçeri girdiğinden şu ana kadar  Sol el orta parmağına dokunup duruyorsun.
   6 kez oldu bu.
  Yüzüğü çıkarmış olsan bile, Beden refleksin değişmez.
  Nişanlından bahsetmemden mi korkuyorsun?
  Ne saklamaya çalışıyorsun?
  Ne oldu ona?
  Anlatabilir misin?
  Konuşacak bir şey yok.
  Korkmana gerek yok.
  Burada bana her şeyi anlatabilirsin.
  Sigara içebilir miyim?
  Bayan Ren, yıllardır psikiyatrist olarak görev yapıyorum.
  Size bir şeyden bahsedeyim  Önemsiz görünen şeyler,  düşündüğümüzden çok daha ciddi şeylerdir.
  Saat epey geç oldu.
  Bugünkü seansımız bitti.
  Lütfen eve gidin.
  Bu kadar mıydı?
  Evet, bu kadar.
  Lütfen gidin.
  Küçük kız.
  Hazır mısın?
  Hazırım!
  Kendini iyi sakla.
  Acele et ve saklan.
  On.
  Dokuz.
  Sekiz.
  Yedi Altı Beş Dört Üç İki Bir Xiaoyan!
  Müdür.
  Üniversite nasıl?
  Şu ana kadar güzel.
  Duyduğuma göre   %100 burs almışsın.
  Bu gerçekten harika.
  Yüksek lisansla meşgul olmana rağmen, hala bizi ziyarete geliyorsun.
  Çok duygulandım.
  Müdür Lin, lütfen öyle söylemeyin.
  Burası benim evim  -  ve siz de benim ailemdensiniz.
  - amca.
  Kim onlar?
  Onlar?
  Gönüllüler.
  Biz yardım ve erzak verdiler  Onun adı Luo Yusong, sen evlatlık verildikten sonra geldi yetimhanemize.
  Anca onu kimse evlatlık almadı, burada büyüdü.
  Sana bir şey söylemek istiyorum- doğum tarihini bilmediğini söyledin, Ben de sana kendi doğum tarihimi verdim.
  Şu andan itibaren, her yıl Mart'ın 3ü ikimizin doğumgünü olacak.
  Tamam, geç kalacağız.
  Bugün senin doğumgünün, geç kalamayız.
  Bugün BİZİM doğumgünümüz  Yetimhane bana düzgün bir hayat verdiği için müteşekkirim.
  Yetimhane benim farketmemi sağladı   iki türden aile vardır- biri senin doğduğun, diğeri ise senin kazandığın aile.
  Xiaoyan, Ben senin ailen olmak istiyorum.
  Söz ver, Asla ve asla beni bırakma.
  Ama biliyorsun, sonunda, seni bırakmak zorunda kalacağım.
  Xiaoyan, neden öldüm ben?
  Beni neden öldürdün?
  O ben değilim.
  Ben öldürmedim.
  O ben değildim.
  O gerçekten ben değildim.
  O zaman kim olduğunu söyle.
  O  Kimdi?
  Beni kim öldürdü?
  Xiaoyan  Ren Xiaoyan  Ren Xiaoyan  Ne gördün?
  Ren Xiaoyan  Ren Xiaoyan  Nişanlın nasıl öldü?
  Beni duyabiliyor musun?
  Tamam, üçe kadar sayıyorum   ve gerçekliğe döneceksin.
  Üç.
  İki.
  Bir.
  Beni yine ne zaman hipnotize ettin?
  Bana nişanlının nasıl öldüğünü söylemelisin, Böylece sana yardım edebilirim.
  Üzgünüm.
  Kaza.
  Ne?
  Araba kazası.
  Sen arabada mıydın?
  Kaç yıl önce oldu bu olay?
  8 yıl önce.
  Ayrıntılardan bahsedebilir misin?
  Gerçekten yapamam bunu.
  Bu seans başladığından beri, hayaletleri gördüğünden bahsediyorsun.
  Söylediklerine inanıyorum.
  şimdi sana bi soru sorabilir miyim?
  Ne sorusu?
  Nişanlını hiç gördün mü?
  Hiç görmedim.
  Gerçekten mi?
  Bir kişi yalan söylerse, bu istediğinden ya da zorunda olduğundandır.
  Tüm söylediklerim doğru.
  Sen her şeyin doğru olduğuna inanmak istiyorsun.
  Nişanlın öldü.
  Ölüler tekrar dönmez hayata.
  Onun bununla ne ilgisi var?
  Neden bana inanmıyorsun, ben hayaletleri görebiliyorum!
  Hayaletleri görebiliyor olsan bile, bu nişanlını, tekrar hayata döndüremeyeceğin gerçeğini değiştirmiyor.
  Ölü, ölüdür.
  Dr.
  Xu, Zeki ve kendinizden emin olduğunuzun farkındayım.
  konuları çarpıtıp, beni   hayal gördüğüme inandırmaya çalışıyorsunuz.
  Deli olabilirim belki ama aptal değilim.
  Bir kez olsun bana inanamaz mısın?
  Sana inanabilirim.
  Ancak bana kanıt verirsen, hikaye değil.
  Bunlar hikaye değil!
  Anlıyorum.
  Şimdi anlıyorum.
  Bu hastalığın   yani "hayalet görmenin" bir mental hastalık olduğu  iyileşmek istemiyorsun, değil mi?
  Çünkü nişanlını tekrar görebilmek istiyorsun.
  Ren Xiaoyan, bir psikiyatrist olarak, söyler misiniz- bu dünyada hayalet diye bir şey yok.
  Ölen insanlar  onları ne kadar seversek sevelim, onları bir daha asla göremeyeceğiz.
  Kabullen bunu   ancak o zaman iyi olursun.
  Dr.
  Xu, az kalsın ikna ediyordunuz beni.
  Ama size bir şey söylememe izin verin Bu odaya girdiğimden beri,  neden arkanızda iki kişi duruyor?
  Uydurmayı bırak artık.
  Bugünlük bu kadar!
  Vaktimi senle neden harcadığımı bile bilmiyorum.
  Bir adam, bir kadın.
  Kadın, uzun saçlı.
  Badem suratlı  gözleri, bakışıyla bütünleşmiş  Adam ise  kısa saçlı, küçük gözlü.
  sessiz bir tipe benziyor.
  Onları tanıyor musunuz?
  Neyden bahsettiğini bilmiyorum.
  Ne yapmaya çalıştığını da bilmiyorum.
  Doğum tarihinizin 28 Aralık olduğunu söylüyorlar.
  Herkes Google'dan doğum tarihimi öğrenebilir.
  2 kişi mi görüyorsun?
  Neredeler ha?
  Nerede?
  Önceden söylememiş miydim?
  Önemli olan   onları neden gördüğüm değil, öğrenmek istediğim şey   benden ne istedikleri  Ayrıca sudan korktuğunuzu söylüyorlar.
  Saçmalık!
  Kanıt istemiyor muydunuz?
  Beni mi araştırdın sen?
  Kim gönderdi seni?
  Dr.
  Xu, gerçekten korkuyorsunuz.
  - Git buradan!
  - Yalan söylemiyorum dedim size.
  İkisi de   denizden çıkmışa benziyorlar.
  İnanıp inanmamak size kalmış- içeri girdiğim andan beri, orada duruyorlar.
  Bak, sular damlıyor üstlerinden   sizin omuzlarınıza.
  Yeter!
  Bana inanmıyorsunuz.
  Kaptan.
  Sen o ismi nerden biliyorsun?
  Kaptan  Kaptan  O isimle seslenmeyi bırak!
  Dinle, kaptan.
  O ismi söylemeyi bırakmanı istiyorum.
  Kimsin sen?
  Adam diyor ki   ne kadar pişman olursan ol, hiçbir şeyi geri getiremezsin.
  Daha fazla üzgün olduğunu söylemeni istemiyor.
  Bunları dinlemem gerekmiyor, tüm bu saçmalıkları!
  Amacın ne bilmiyorum ama, Bugünün seansı bitti.
  Amy.
  Amy, neredesin?
  Çekil yolumdan.
  Çekil.
  Bu elle ne yapmayı amaçlıyorsun?
  Bak.
  Yeteri kadar insanı incitmedin mi sence de?
  Durmanı istiyorlar.
  Kadın diyor ki   ona sorduğun soru  cevabı: her zaman.
  Dinle Kaptan  Onlar   kendini incittiğini görmek istemiyorlar artık.
  Dinlemiyorum!
  Sana anlattığım şeyleri düşün- araba kazası, otobüs şoförü, ölü insanların dilekleri, su, Onlara çok fazla içirdin.
  Hayır .
  Yola dikkat eder misin!
  İyiyim ben.
  Gözlerin kapandı kapanacak.
  Gözlerim iyi.
  Direksiyonu tut.
  İyiyim ben, fazla içmedim.
  Saçmalamayı bırak, araba sürüyorsun.
  - Ne yapıyorsun?
  - Uyan!
  Uyan!
  Uyan  Demiştin ya bir kişi yalan söylerse, bu ya istediğindendir ya da mecbur kaldığındandır diye.
  Ne saklıyorsun?
  Çünkü  Sevdiğim kadını öldürdüm   ve en yakın arkadaşımı.
  Hepsi benim suçum, Öldürdüm onları.
  Benim suçum.
  Bekle  Özür dilerim  Şimdi hatırlıyor musun?
  Evet.
  Hatırlıyorum.
  Adam seni çoktan affettiğini söylüyor.
  Kadın, sana olan aşkının hiç bitmeyeceğini söylüyor.
  Bana inanıyor musun şimdi?
  İnanıyorum, Onu görebildiğine inanıyorum  Ona onu çok sevdiğimi   söyler misin?
  Onu daima seveceğim.
  Seni duyuyor.
  Uyandığında, her şeyi hatırlayacaksın.
   ve artık rahatlayacaksın.
  Üç.
  İki.
  Bir.
  Gu Jie  Amy Ruining!
  Amy Dr.
  Gu, buradan itibaren ben devralıyorum.
  Hurry, öğrencilerini kontrol et.
  her şey yolunda mı, bir bak.
  Sana bırakacağım, uyanıp uyanmadığını bana haber ver.
  Tamamdır.
  Dr.
  Gu, teşekkür ederim.
  Sizi üst kattan bekliyorlar.
  O iyi olacaktır.
  Teşekkür ederim.
  Teşekkürler, Miss Gu.
  Gerçekten ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
  Çünkü bunun senin için çok zor olduğunu biliyorum.
  Gu Jie, harika iş çıkardınız.
  Profesör Fang, methodunuz işe yaradı.
  Sıradışı durumlar, sıradışı tedavi gerektirir.
  Post-travmatik sendrom'un tedavisi her zaman zor olmuştur   ve o kendine zarar vermeye başladı.
  Dr.
  Xu  Dr.
  Xu  Dr.
  Xu!
  Dr.
  Xu  Bazen emin olamıyoruz   uyanık mı yoksa uyurgeziyor mu.
  Professor Fang, gerçekten başka ne yapabiliriz bilmiyorum.
  Tv'yi kapattığında, her şeyi unutacaksın.
  Başta herkesi ikna etmek için kendi uzmanlığını kullanabileceğini düşündü, kendisi dahil, çünkü kendisini iyileştirdi.
  Professor Fang, bazı insanlar   daha fazla pratik yapamayacağımı düşünüyorlar.
  Bu testleri değerlendirme için yapmamı istiyorlar, fakat bu saçmalık!
  Benim için bu durumu sonlandırmanı istiyorum.
  Biliyorum, sonlandırmazsam eğer, kendi yöntemlerinizle yapacaksınız bunu.
  Fakat bununla hayatınızın sonuna kadar uğraşabilir misiniz?
  İyi misin?
  Uh  evet.
  Yakında bir restoran var, oraya yürüyebiliriz.
  Hadi yiyelim.
  Bir aday düşündüm ben, fakat tedavi biraz tartışmalı olabilir.
  Professor, tek bir sorum var size, neden ben?
  Ruining'in durumunda ise sebep, uzun süreli içe atmaydı.
  onun çok acil psikoterapiye ihtiyacı var, ancak çok yetenekli ve   iyi eğitim almış bir profesyonel psikiyatrist olduğundan, normal bir terapi ona iyi gelmeyecektir, çünkü o bu prosedürü çok iyi biliyor.
  Beni hipnotize etmeye mi çalışıyorsun?
  Zararsız olduğunu düşündüğü biri olmalı bu kişi, bir hasta, bir yabancı.
  E bu nasıl olacak?
  O ve ben birbirimizi çok iyi tanıyoruz.
  İkiniz de benim öğrencimsiniz, iyi tanıyorum sizi.
  Ruining alanında en iyisi, ancak sen Uyanık Hipnoz'da uzmanlaştın, sen bir hastayı işe alabilirsin, onun haberi olmadan.
  Ayrıca, içten içe, Ruining affedilmek istiyor, ve anahtar sensin.
  İkimiz de biliyoruz ki, zihinsel savunmalarımız uyanıkken en güçlü hallerindeler.
  ve yarı uykuda yarı uyanıkken de en zayıf hallerinde.
  Onun en güçlü olduğunu düşündüğü saati seçeceğiz, ancak seansın başında   çok yorgun olacak.
  Merhaba, Bayan Ren.
  Saati dinle.
  Çok yavaş.
  Biz hipnoz yöntemini kullanacağız   ki senin kim olduğunu unutsun.
  Üç  İki  Bir.
  Tanıştığıma memnun oldum, Benim adım Ren Xiaoyan.
  İyi ki, Ruining eskiden adınızın bu olduğunu bilmiyor.
  Hipnoterapinin iyi tarafı   hastanızın terapi boyunca   sizin doktor olduğunuzu   unutmasını sağlamak.
  En zor şey ise   Ruining'in sorunuyla yüzleşmesini sağlamak   ve ne yaptığımızı ona söylememek.
  Seni hipnotize etmeye çalıştığında, söylediği her şeyi yapmalısın.
  Tabi ki, bu zaman boyunca, Amy'nin yardımına ihtiyacımız var, senin gerçek kimliğini gizleyecek.
  Amy, Amy, onun resmi nerede?
  Kapının arkasında ne olduğunu söyle bana.
  Üç  İki  Bir  Büyük bir göl.
  Aynı zamanda, Ruining hipnoz sırasında oldukça acımasız davranacaktır.
  Bir seansta bir hastayı   3 kez hipnoz ettiği olmuştu.
  Yani buna hazırlıklı olmalıyız.
  Elimin tersine bak  Niye  Beni niye öldürdün?
  Bir şeyi ifşa etmen için uğraşırsa   gerçek kimliğin mesela  tetikleyici aktif olacak  - Kim o?
  - Ben değildim  Beni göreceksin böylece.
  Sen?
  Şimdi iyice düşünmeni istiyorum   neden buradasın?
  Üç  İki.
  Bir.
  Benden bir sır alamazsa, bana inanmayacaktır.
  Onu çok iyi tanıyorum.
  Kazandığına inandırmam gerek onu.
  Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun peki?
  Kimseye söylemediğim bir sırrım var.
  Ona bu hikayeyi anlatabilmek için  sahte bir tıbbi kayıt hazırladım  Hatırlatayım, bu kadında yolunda olmayan bir şey var.
  Ne yaptığımı biliyorum.
  Zihni çok keskin, bu kayda inanacağına emin misin?
  İnanmasını istemiyorum zaten.
  Sen, sen bir yetimsin.
  Benim doğumgünüm Mart'ın 3'ü.
  Peki ya nişanlın?
  Hayaletleri görebildiğime neden inanmıyorsun?
  Problem onları neden görüyor olduğum.
  Onun zihinsel savunmasını kırmak için, egosunu tamamen ortadan kaldırmalıyız.
   ve inandığı her şeyi   tamamen tersine çevirmeliyiz.
  Egosu bir kere kırılınca, çatlaklar ona yol gösterecek  ve Gu Jie ne söylerse ona inanmaya başlayacak.
  Arkanda iki kişi var  Üç.
  İki.
  Bir.
  Benim suçum.
  Onları ben öldürdüm  Bana inanıyor musun şimdi?
  İnanıyorum.
  Onu görebildiğine inanıyorum.
  Ona  Onu çok sevdiğimi söyler misin?
  Dr.
  Xu uyanık.
  Dr.
  Xu uyanık  Gel sana onu göstereyim  Güzel, hadi görelim onu.
  Professor Fang, ben de görmek istiyorum Ruining'i.
  Şerefe!
  Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ancak bugün arkadaşımızın doğumgünü.
  Sahneye gelip şarkı söylemek istiyor.
  Onu karşılasak mı?
  Gerek yok.
  Geliyor musun?
  Yoksa ben söyleyeceğim şarkı bak.
  Hayır!
  Hadi!
  Gu Jie, senin için çok zor bu biliyorum.
  Sonunda kurtuldu, Peki ya sen?
  Professor Fang.
  Ona iyi bakacağım.
  Çok fazla içme!
  Çok içtin, sakın araba falan süreyim deme!
  İşine bak sen.
  Sadece git.
  Bugün çok mutluyum.
  Çok sıkı tutuyorsun beni.
  Sen   beni daha ne kadar seveceksin?
  Biliyor musun?
  İnsanlar bana   kendine bu kadar yüklenme, bu senin suçun değil diyip durduklarında  Bana, tüm o şeylerin   benim suçum olduğunu hatırlatıyorlar.
  Duymaktan en çok korktuğum şey   "elinden geleni yaptın".
  Çünkü içten içe biliyorum   elimden geleni yapmadım.
  Daha fazla çabalamalıydım  Yani   iyileşemiyorum değil, iyileşmek istemiyorum  Çünkü affedilmeyi hak etmiyorum ben.
  Kimse.
  Kimse affedemez beni.
  Haklısın.
  Kimse affedemez seni, kendinden başka

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar