Print Friendly and PDF

Translate

Hurok (2016)

|

 


95 dk

Yönetmen:Isti Madarász

Senaryo:Isti Madarász

Ülke:Macaristan

Tür:Suç, Bilim-Kurgu, Gerilim

Vizyon Tarihi:01 Nisan 2016 (Macaristan)

Dil:Macarca

Müzik:Adrian Foulkes, Lucio Godoy

Oyuncular

Dénes Száraz

Dorina Martinovics

Zsolt Anger

Géza Hegedüs D.

Zsuzsa Málnay

Özet

Bilim kurgu ve gerilimi başarılı bir biçimde harmanlayan Macaristan yapımı bir film… Uyuşturucu satıcılığı yapan bir çift, son görevlerinde kartel patronuna ihanet ederler. Ancak olay her ikisini de tek bir zaman döngüsünde hapseder. Çift sürekli aynı olayı yaşamaya başlar

Altyazı

Güneydoğudan esen rüzgâr   kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde sıcaklığı sıfırın üstüne taşırken   kuzeydoğu bölgesinde sıfırın altında seyretmeye devam edecek.

 Şimdi, yarın hava nasıl olacakmış ona bakalım.

 Burada da gördüğünüz üzere yarın hava yağışsız ve güneşli olacak.

 Anna?

 Sıcaklık ülke genelinde 14 ila 18 derece arasında hissedilecekken   güneyde kalan bölgelerde   sıcaklık daha yoğun  İyi misin?

 Tanrım!

 Buradan bugün ayrılacaktık.

 Ne düşünüyordun ki?

 Hiçbir şey düşünmüyordum.

 Aylardır oturmuş bunu planlıyorduk.

 İkimizin fikriydi.

 Çünkü bunu istiyorum.

 Ne?

 Sen delirdin mi?

 Çocuk mu istiyorsun?

 Kafan mı iyi yine?

 Babam bunu halleder.

 Hiç şansın yok.

 Babamdan bahsediyorum, başkası değil.

 Halledecektir.

 Ben bunu yapmayacağım!

 Bebeğim  Dinle  İki kat fazla kazanabiliriz.

 Emin değilim ama   200 ampul hipo gibi gözüküyor.

 Bu bir servet eder.

 Şans bizim yanımızda, daha iyi bir hayatımız olabilir.

 Dezso sayfası kapanacak.

 O farkına bile varmadan biz gitmiş olacağız.

 Paketleme işini ben yapacağım.

 Trene bineceğiz ve bizi asla bulamayacak.

 Ama güçlü olmana ihtiyacım var, yanımda olmana ihtiyacım var.

 Ve sonra?

 Ne sonra?

 Yani kürtaj olmayacak.

 Seninle gelmiyorum.

 Dinle.

 Babamı arayıp geleceğini söyleyeceğim.

 Testler için.

 Senin için de gerekli.

 Durumu öğreniriz.

 Değil mi?

 -Ben çıkıyorum.

 -Bekle.

 Dinle.

 Bu durum hoşuma gitmiyor.

 Her şeyi berbat etti.

 Ama bir yol bulacağız.

 Daha kötülerini atlattık.

 Sonsuza kadar?

 Bu benim sırrım.

 Hep bir şansım daha olur.

 Umarım öyledir.

 Olamaz!

 Daha beklemiyordum, duştaydım.

 Senin evin olabilir   ama patron kapıda bekletilmez.

 Üstüne bir şeyler giy.

 Donla mı yıkandın?

 Uçağın kalkacak, Anna nerede?

 Atıştırmalık almaya gitti, yolda.

 Ne incelik.

 İki ay önce söylesen kimse inanmazdı.

 İyi geliyorsun ona.

 200.

 Çokmuş.

 Yani yüklüymüş.

 -Sakıncası ne?

 Yo, hiç.

 Götüreceğiz, cuma parayla döneceğiz.

 Problem yok.

 Ukalalığı kes.

 Başka iş olmayacak.

 Ortalık fena, dikkat çekmemek lazım.

 Paketin hazır.

 Paraya dokunmak yok.

 Zaman aleyhimize işliyor.

 Senin kedin mi?

 Pisliğini sen temizlersin.

 -Alo?

 -Benim.

 Yola çıkmaya hazırım.

 Anna?

 O gelmiyor.

 Neler oluyor orada?

 Sorun yok.

 Benimle gelmeyecek işte.

 Lanet olsun!

 Yine mi kullanmaya başladı?

 Sana ondan kurtul demiştim.

 Hayır, hayır.

 Öyle bir şey değil.

 Biz artık beraber değiliz o kadar.

 Her şey hazır mı, alıcı buldun mu?

 Elbette, sabırsızlanıyorlar.

 Tamam.

 Dinle.

 200 getiriyorum.

 Aman Tanrım!

 Zengin olacağız desene!

 Dezso şüpheleniyor mudur sence?

 -Sanmam.

 Uçacağımızı zannediyor.

 Garda hiç adamı yok.

 Her şey yolunda gidecek.

 Bizi asla bulamayacaklar.

 Araba istemediğine emin misin?

 Malzemeyi saklamak daha kolay olurdu.

 -Sen merak etme.

 -Yakında görüşürüz.

 Beni dinle.

 Mektup yazmak istedim ama böylesi daha iyi.

 Sana bu kadarını borçluyum, çok konuşmayacağım.

 Bu şansı kaçırmamalıyım, biliyorsun.

 Gitmek zorundayım.

 İşleri ancak böyle yoluna koyabilirim.

 Arkamdan gelmeni istiyorum.

 Eğer istersen sana oradan bir şeyler  Biletler  Orada ol bilet!

 Lanet karı!

 Başımın belası!

 Lanet olsun!

 Anna!

 Anna!

 Anna nerede?

 O nerede?

 Biliyordum!

 Ben biliyordum!

 -Adam  Yaşıyorsun.

 -Kaçabileceğini mi zannettin?

 İmkânsız, senin öldüğünü gördüm.

 Yürü, gel buraya.

 Tanrım!

 Öldüğünü sandım!

 -Bana bak!

 Biletler nerede?

 -Acıyor!

 -Hamile olduğun yalan değil mi?

 -Hayır değil!

 Aptallık bende, sana inandım!

 Burada olman da bir tesadüf zaten!

 Kullanmıyorsun da değil mi?

 Ayakkabına ne oldu?

 -Lütfen dur.

 Babandan geliyorum, gerçekten hamileyim!

 Kafan iyi senin!

 Bırak şimdi bunları, biletleri ver!

 Doğru söylüyorum!

 Fikrimi değiştirdim, sadece bir bilet istiyorum.

 İstiyorsan sen kalabilirsin.

 Biletler nerede?

 Lütfen.

 Şuna bir bak.

 Bunu nereden aldın?

 Evden.

 Her şeyi kaydetmiş.

 -Neyi kaydetmiş?

 -Ölümünü.

 -Kim?

 Ne?

 -Dezso!

 Dezso!

 Seni öldürdü!

 Seni kaybettim sandım.

 Dinle.

 Polise gidip Dezso'yü ihbar edeceğiz.

 Bu kaset onu içeri tıkmaya yeter.

 -Delirdin mi sen?

 Gitmezsek biteriz, başka şans yok.

 Ama özgür olacağız.

 Bu bir mucize, burada benimlesin.

 Ben gidiyorum.

 -Dur, nereye gidiyorsun?

 -Hastaneden arabayı almaya.

 -Bekle.

 -Elimi bırak.

 Eğer gidersen bana ne yapacağını biliyorsun!

 Biletleri unuttun!

 Çabuk ol!

 Yardım et!

 Kımıldasana!

 Ben bir şey yapmadım!

 Onu tanımıyorum!

 Orada beraberlerdi!

 Kız polise gideceğini söyledi!

 -Eminim onu itmiştir!

 -Bir şey yapmadım ben.

 Buraya baksana, bela mı arıyorsun sen?

 Lanet şey!

 Hayır!

 İnanmıyorum.

 Yine ne var?

 Senin sıran.

 Siz düşüne durun ben de bir sandviç alayım.

 Bir şey isteyen?

 Hayır.

 Anna uğradı bugün.

 Biraz lafladık.

 Muayene iyi geçti.

 Hamilelik yolunda gidiyor.

 Senin de gelmeni isterdim.

 Sen de burada olsaydın keşke.

 Bir dakika bekle.

 Buyurun!

 Ben de seni aramıştım.

 Buradasın işte, mesaj bitti.

 Her şey yolunda mı evlat?

 Evet.

 Şu haline bak, kahve ister misin?

 Hayır, fazla kalmayacağım.

 O resmi çektiğimde flu çıktı diye   annenin nasıl üzüldüğünü hatırlıyorum.

 Rahminden ona gülücükler atacağını düşünüyordu.

 Tabii adım kötü fotoğrafçı kaldı.

 Sonra, ilk kez hastalanıp öksürdüğünde   annen sakinliğini korurken   benim elim ayağıma dolanmıştı.

 Ona göre sen kurşungeçirmezdin.

 Bense kötü doktor.

 Araban gerekiyor.

 Yarın ben gidiyorum.

 Bu zamanda mı?

 Biraz kafamı toplamalıyım.

 Umurumda değil!

 Lütfen bir bak.

 Ne olduğunu biliyorum ve görmek istemiyorum!

 Sadece araba için geldim.

 Yanına al.

 Belki fikrini değiştirir.

 Yine kilitlemeye başlamışsın.

 Kapıyı açamadığın için mi geldin?

 Zavallısın.

 Korkağın tekisin sen.

 Çık dışarı!

 Sana diyorum.

 Benden bu kadar.

 Pardon.

 Harika.

 -Yine mi başladın?

 -Evet.

 Şimdi başladım.

 Senin yüzünden.

 Bin git hadi.

 Kapıyı açık unutmuşum.

 Başka bir şey?

 Hadi, çekinme.

 Sağ ol.

 Azdır benzini.

 Yolda kalır.

 Para lazım mı?

 Yapma.

 Yapma ama  Senin belanı!

 Beni dinle.

 Mektup yazmak istedim ama böylesi daha iyi.

 Sana bu kadarını borçluyum.

 Çok konuşmayacağım  İki adet kayıtlı mesajınız var.

 Merhaba evlat.

 Konuşmamız gerektiğini düşündüm.

 Çok uzatmayacağım, çünkü yakında görüşeceğiz.

 Anna uğradı bugün.

 Biraz lafladık.

 Muayene iyi geçti.

 Hamilelik yolunda gidiyor.

 Senin de gelmeni isterdim.

 Sen de burada olsaydın keşke.

 Bir dakika bekle.

 Buyurun!

 Ben de seni aramıştım.

 Buradasın işte.

 Keşke telefona cevap verseydin.

 Umarım beni anlarsın.

 Bazı şeyler çok basit olsa bile   anlatması güç olabiliyor.

 Kaçmak istemiyorum artık.

 Huzurlu, sakin bir hayat istiyorum.

 Seni istiyorum.

 Evde olmadığını biliyorum.

 Beni terk edeceğini anlamıştım.

 Sen kötü bir yalancısın.

 Keşke seni burada tutabilseydim.

 Keşke beni seçseydin.

 Keşke benimle kalsaydın.

 Adam.

 Burada ne işin var?

 Başka mesajınız yok.

 Keşke beni seçseydin.

 Keşke benimle kalsaydın.

 Adam.

 burada ne işin var?

 Başka mesajınız yok.

 Anna?

 Sosyal Hizmetlerden.

 Bebeğinizin yaşayacağı ortamı görmeye geldik.

 Neden olduğunu anlamışsındır.

 Beni vuramadın değil mi?

 Ama bitti   çünkü başka şansın olmayacak!

 -Ne?

 Aracımın orada ne yapıyordun?

 Hipoyu kime verdin?

 Ve onunla ne yapacaklar?

 Üç basit soru.

 Şimdi cevap ver.

 Sakin olsana!

 Her şey yolunda!

 Beni öldürmeliydin, seni aptal çocuk!

 Bu birinciydi.

 İki ve üçü istemiyorsan konuşmaya başla!

 Senden bir şey istemiyoruz!

 İki olsun!

 Benden uzak dur dedim sana!

 Bu işi gerçekten berbat ettiniz.

 Ampullerim nerede söyle!

 Hepsi çantada!

 Al ve bizi rahat bırak!

 Yemin ederim gideceğiz!

 Üzgünüm ama olmaz.

 Oyunbozanlık yaptınız ve şimdi biri bunu ödeyecek.

 Sadece biriniz buradan canlı çıkacak.

 Şimdi karar verin.

 O mu, sen mi?

 Ben de anlamıyorum!

 İnan bana!

 Benim hatam değil!

 Anna polise gitmem için yalvardı!

 Seni içeri tıkacaklardı!

 Kaseti verdi!

 Kasette her şey kayıtlı!

 Hayır!

 Aptal herif.

 Bir yere kımıldama.

 Kaçma, seni fahişe!

 Anlamıştım!

 Ben biliyordum!

 -Adam.

 Hayattasın!

 -Kaçabileceğini mi zannettin?

 Bu imkânsız, senin öldüğünü gördüm!

 Yürü, gidelim buradan.

 Tanrım, öldüğünü zannettim.

 -Bana bak, biletler nerede?

 -Acıyor!

 -Hamile olduğun da yalan değil mi?

 -Hayır değil!

 Aptallık bende!

 Burada olman da bir tesadüf zaten!

 Kullanmıyorsun da değil mi?

 Ayakkabına ne oldu?

 -Dur bir dakika!

 Babandan geliyorum, muayene etti.

 Bırak şimdi bunları, kafan iyi senin.

 Biletler nerede?

 Dinle.

 Polise gidip Dezso'yü ihbar edeceğiz.

 Bu kaset onu içeri tıkmaya yeter.

 Delirdin mi?

 Gitmezsek biteriz.

 Başka şansımız yok.

 Ama özgür olacağız.

 -Şans  -Adam, beraber yapabiliriz.

 Bir mucize oldu.

 Yine benimlesin.

 -Yine?

 Dinliyor musun?

 Beni duyuyor musun?

 Yine buradayız.

 Polise gitmemiz gerekiyor, bir düşün!

 Gel.

 Artık gitmeliyiz.

 Kalırsak polisin eline düşeriz.

 -Bize inanırlar.

 -Hayır, bizi içeri tıkarlar.

 -Hayır tıkmazlar.

 -Arabayla malzemeleri alacağız.

 -Bir haline bak.

 -Bana bak!

 Şimdi olmaz!

 Anna!

 Bu da ne şimdi?

 Çabuk ol!

 Yardım et!

 Orada beraberlerdi!

 Kız polise gideceğini söyledi!

 Bir dakika bir dakika.

 Bir şey yapmadım, onunla konuşmak  -Eminim onu itmiştir!

 -Kim itmiş?

 Hayır yapamam!

 Bana bak, sorun mu istiyorsun?

 Anna!

 Kımıldasana!

 -Ama ben  -Kımıldasana!

 Hadi ama!

 Hadi ne duruyorsun!

 Hayır, bu sefer farklı olacak.

 Hadi, elini tut!

 Bekle.

 Geliyorum.

 Anna, Anna!

 Delikanlı karşıya geçmemesi için yalvarıyordu.

 Bilerek arabanın önüne atladı, her şeyi gördüm.

 Ben bunu görmüştüm.

 Ne oluyor burada?

 Ne oluyor burada?

 Öldün sen.

 Nasıl gelirsin buraya?

 Bir şey bilmiyordu!

 O hamileydi hayvan!

 -Ne?

 -Anna!

 Onu gerçekten duyabiliyorum.

 Gerçekten duyuyorum.

 Nereye gitsem peşimden geliyor.

 Sürekli kulağıma o olduğumu, ikimizin bir olduğunu fısıldıyor.

 Ondan asla kurtulamayacağımı söylüyor bana!

 Keşke telefona cevap verseydin.

 Umarım beni anlarsın.

 Bazı şeyler çok basit olsa bile   açıklaması güç olabiliyor.

 Kaçmak istemiyorum artık.

 Huzurlu, sakin bir hayat istiyorum.

 Seni istiyorum.

 Evde olmadığını biliyorum.

 Beni terk edeceğini anlamıştım.

 Sen kötü bir yalancısın.

 Keşke seni burada tutabilseydim.

 Keşke beni seçseydin.

 Keşke benimle kalsaydın.

 Adam?

 Burada ne işin var?

 Peşimden mi geldin?

 Ne var, ne oldu?

 Gel benimle.

 Ne oluyor söylesene  Adam!

 İstersen oda bulabilirim.

 Fanny, korkuttun bizi.

 Pardon.

 Kül tablasını boşaltmaya geleceğim 10 dakika sonra.

 Kutlamanızı bitirmiş olun.

 Gidecektin değil mi?

 "Durma ve Terk et".

 Plan böyle miydi?

 Bunları düşünme artık.

 Her şeyi hazırladım.

 Babamın arabasını alacağız, bir günlük yolumuz var.

 Sınırı geçtik mi tamamdır.

 -Bıraktığım mesajda ciddiydim.

 -Biliyorum.

 Şimdi uyduruyorsun.

 Dinle.

 Seni kaybettiğimi zannetmiştim.

 Ama buradasın işte.

 Ben  Ne oluyor bilmiyorum.

 Ama söz veriyorum   her şey yoluna girecek.

 -Polise gideceğiz.

 Anlaşma önerip Dezso'yü bitiririz.

 -Yine mi aynı şey?

 Şüphelenirse bizi öldürür.

 Hiç şansımız yok.

 "Yine" mi, ne?

 Kusura bakma ama   farkında olmadığın bazı şeyler biliyorum.

 Farkındayım her şeyin  Beni yeterince sevmediğinin.

 -Adam.

 Kızın nasıl?

 -Kimin kızı?

 -Kız arkadaşın işte.

 -Niye?

 -Görmedin demek.

 Dezso'yle gitti.

 -Dezso'yle?

 Merdivenlerde fenalaşmış, kolundaydı, iyi gözükmüyordu.

 Üç dakika önce Dezso'yle çıktı.

 Umarım iyi olur.

 İki olsun!

 Benden uzak dur dedim sana!

 Bu işi gerçekten berbat ettiniz.

 Ampullerim nerede söyle!

 Hepsi çantada!

 Al ve bizi rahat bırak!

 Yemin ederim gideceğiz!

 Üzgünüm ama olmaz.

 Oyun bozanlık yaptınız.

 Şimdi biri ödeyecek.

 Sadece biriniz buradan canlı çıkacak.

 Şimdi karar verin.

 O mu, sen mi?

 Ben de anlamıyorum!

 İnan bana!

 Benim hatam değil!

 Anna polise gitmem için yalvardı!

 Seni içeri tıkacaklardı!

 Ve kaseti verdi, kasette her şey kayıtlı!

 Hayır!

 Aptal herif.

 Kaçma seni fahişe!

 Anna  Hepsi onun yüzünden.

 Kurtar kendini.

 Onu bırak.

 Yardım  Biliyordum!

 Ben biliyordum!

 Adam, yaşıyorsun!

 Tanrım, öldüğünü zannettim.

 -Bana bak, biletler nerede!

 -Acıyor!

 -Hamile olduğun da yalan değil mi?

 -Hayır değil!

 Aptallık bende, sana inandım!

 Bak, sadece bir bilet istiyorum.

 İstiyorsan sen burada kalabilirsin.

 Sanki başka bir şansımız varmış gibi konuşuyorsun, saçmalamayı kes!

 Evet öyle!

 -Hayır yok!

 -Evet, Gerçekten mümkün.

 Gitme Adam.

 Gidersen bana ne yapacağını biliyorsun!

 Biletleri unuttun!

 Dezso!

 Hayattayım!

 Arabayı çek!

 Dur!

 Anna!

 Anna!

 Çabuk ol!

 Yardım et!

 Kımıldasana!

 -Onu tanımıyorum!

 Onları konuşurken gördüm!

 Kız polise gideceğini söylüyordu!

 Onu tanımıyorum.

 -Eminim onu itmiştir!

 -Hayır.

 Onu tanımıyorum dedim!

 -Bana bak!

 belanı mı arıyorsun sen?

 Müsaade edin.

 Ben doktorum.

 İyi olduğunu zannetmiyorum.

 Lütfen biraz geri çekilin.

 Bileğinden nabzını ölçmeniz gerek.

 Tamam  Yok gibi.

 İşte bu!

 Geri geldi!

 Tutun onu, yardım edin!

 Şimdi yakaladım seni!

 Ne yapacaksın?

 Ne  Dinleyin.

 Ben o değilim, bir durun!

 Lanet olsun!

 Ne oluyor burada?

 Sen öldün!

 Bir şey bilmiyordu!

 O hamileydi seni hayvan!

 -Ne?

 -Anna!

 -Adam, ben  -Beni arayacaktın.

Burada konuşamayız.

 Nereye gidiyoruz?

 Babama, biraz çabuk.

 Ben onunlaydım zaten.

 Korkma, her şeyi biliyorum.

 Güvendesin benimle.

 İkinizi de koruyacağım.

 Anna uğradı bugün.

 Biraz lafladık.

 Muayene iyi geçti.

 Hamilelik yolunda gidiyor.

 Sen de burada olsaydın keşke.

 Bir dakika.

 Buyurun!

 Ben de seni aramıştım.

 Buradasın işte.

 Her şey yolunda mı evlat?

 Evet.

 Şu haline bak.

 Bir fincan kahveye ne dersin?

 -Bu sefer olur.

 -Ben almam sağ ol.

 Beraber gelmenize sevindim.

 Anna, bu bebek olayına   pek de hazır hissetmediğini söyledi.

 Hazır olmadığıma tamamen eminim aslında.

 Yani.

 Kimse buna hazırlanamaz zaten.

 Değil mi?

 Şeker?

 Baba, konuşmamız gerek.

 Biz bir işe  Ben bir işe bulaştım.

 Ama artık nasıl çıkacağımı biliyorum.

 Aylardır hastaneden bunu çalan bir örgüt var.

 Kadavraların hipofiz bezinden çıkarıyorlar.

 Oksitosin diye bir hormon.

 -Bakayım.

 Hipo adıyla satılıyor.

 Kuzeyde alıcılar milyonlar ödüyor.

 Ordu ve sporcular için   doping ilaçları üretiyorlar.

 Ellerinde yüksek miktarda malzeme var.

 Patronun adı Dezso.

 Bir sürü insan işe karışmış durumda.

 -Tanrım -Bu işi bitirmeye çalışacağım.

 Başaramazsam   mutlaka polise gideceksin.

 Ben ne diyeceğim ki?

 Anna biliyor her şeyi, yardım edecek.

 Peki, hazır mısın buna oğlum?

 Artık hazırım.

 Sen   farklı gözüküyorsun.

 Ona bir bak.

 Bebeğin.

 Bebeğimiz.

 Bir daha karşılaştığımızda   elimde bu varsa  İyi dinle.

 Bu yarısı bendeyse   ve seninkini tamamlarsa   güvendesindir, tamam mı?

 Anlaştık mı?

 -Neden bahsediyorsun?

 -Biraz güvenmenden.

 Peki yarısı yoksa?

 Güven bana.

 Affedersin.

 Dön arkanı.

 Dön dedim!

 Dizlerinin üstüne.

 Ellerini göreyim.

 Tabancan nerede?

 -Senin elinde.

 Ve eğer tanıyacak  -Kapa çeneni!

 Yavaş ol biraz, çok ileri gittin.

 Oh, öyle bir gideceğim ki bir daha asla göremeyeceksin.

 Olay burada bitiyor.

 Beni özlemezsin değil mi?

 Kendimi emniyete aldım.

 Eğer bize bir şey olursa arkadaşım malla beraber polise gidecek.

 Aman ne akıllıca!

 Kapı geçiş kartı!

 Yavaşça.

 Beni öldürsen iyi edersin.

 İnan bana.

 duydun mu?

 Bu kaçıncı bir bilsen.

 Ama hep aynı yere dönüyoruz.

 Buradasın demek.

 Ne yapıyorsun?

 Ben  Dezso gönderdi beni.

 Şimdi gitmeliyim.

 Dezso, orada mısın?

 Duyuyor musun, cevap ver.

 Buradayım, salak herif!

 Olduğun yerde kal.

 Ben hallettim.

 Şimdi tam olarak ne olduğunu anlat.

 Ne kadar yoktun odada?

 Bir şey buldun mu peki?

 Kaydı durdur.

 Kızı buldum.

 Kızı yakalarsak Adam'ı da yakalarız.

 Merhaba tatlım.

 Bu sefer tam battınız biliyor musun?

 Adam, kızın nasıl?

 Kız arkadaşın yani.

 -Tanrım, olamaz!

 -Dezso'yle beraber görünce şaşırdım.

 -Hayır, hayır!

 Merdivenlerde fenalaşmış, iyi gözükmüyordu!

 İnanmıyorum.

 Yine mi başladın?

 Evet.

 Şimdi başladım.

 Teşekkür ederim.

 Benzini az, para gerekiyorsa verebilirim!

 Sakin ol.

 Biraz daha git.

 Biraz daha.

 Çekil yolumdan!

 İki kayıtlı mesajınız var.

 Mesajlar silindi.

 Oto kurtarmayı aradınız, nasıl yardımcı olabilirim?

 -Arabam bozuldu, çekilmesi gerekiyor.

 -Anlıyorum.

 Açık adres verir misiniz?

 Yarım saate ekip gelecektir.

 Sosyal hizmetlerden.

 Bebeğin yaşayacağı koşulları  -Seni bekliyordum.

 -Ne saçmalıyorsun?

 Beni bekliyormuş!

 O zaman neden geldiğimi bi  Masaya olmaz!

 Beni vuramadın değil mi?

 Buraya kadarmış, bittin sen.

 Bir şansın daha olmayacak.

 -Umarım olmaz.

 Arabanın orada ne yapıyordun?

 Hipoyu kime verdin?

 Onunla ne yapacaklar?

 Üç basit soru.

 Üçe kadar sayacağım.

 -Yavaş!

 Yavaş!

 Bir şey söylemeliyim.

 -Kazıklandığımı mı?

 Beni öldürmeliydin, seni aptal!

 -Yavaş!

 Yavaş!

 Meşhur olacaksın.

 Ne?

 Kayıttayız.

 Gülümse.

 Bu da ne böyle?

 Büyük plan bu muydu?

 Dalga mı geçiyorsun sen benimle?

 Söyle, ampuller nerede?

 Ne?

 Ampullerim nerede?

 Ampullerim nerede?

 Ailemi rahat bırak.

 Yine mi?

 Sonsuza kadar.

 Salak herif!

 Bekliyordum seni.

 Annem derdi ki  Oğlum kurşungeçirmezdir.

 Garajdaki sen miydin?

 Hipo nerede?

 Dezso aldı.

 Çok gerekiyor.

 O son şansım.

 Yanlış düşünüyorsun.

 Bu çıkmaz bir sokak.

 Ve sonuna geldik.

 Ne görüyorsun?

 Aynı gözüküyoruz.

 Yaşadıklarımız aynı.

 Aynı şeyleri istiyoruz.

 Aynı kadını seviyoruz.

 -Ama küçük bir fark var.

 -Neymiş o?

 Sen Anna'yı bırakıyorsun!

 Merhaba, Adam ve Anna'nın telesekreteri.

 Şu anda evde olmadığımız için cevap veremiyoruz.

 Eğer mesaj bırakırsanız sizi geri arayabiliriz.

 Merhaba, oto kurtarmayı aramıştınız.

 Çekici kapının önünde ama kimseyi görememişler.

 Ne yapmamı istersiniz?

 Biliyordum, lanet olsun biliyordum.

 Biraz kaba oldu.

 İyi misiniz?

 Bakar mısınız?

 Anahtarlar.

 Anna!

 Şu işe bak.

 Adam yaşıyorsun!

 Sen de  Ayakkabın.

 Adam?

 Bebek!

 Hanımefendinin nesi var?

 Eşim hamile, bilmiyorum ama kanaması var.

 Ama biz evli değiliz.

 İşte bebiş burada.

 Size söylemiştim.

 Hiç sorunumuz yok.

 Her şey yolunda.

 Kalp atışını dinlemek ister misiniz?

 Dünyanın en güzel ritmi.

 Ambulansla gidebilirdik.

 Sirenler ve kırmızı ışık.

 Rahat bir sedyeye uzanıp  Hadi bunun yarısını göstersene.

 Bu olamaz.

 Beceriksiz!

 Tanrım.

 Bu nedir?

 Sonsuza kadar?

 Sonsuza.

||

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar