Print Friendly and PDF

Translate

Kontrol (2004)Control

|


 101 dk

Yönetmen:Tim Hunter

Senaryo:Todd Slavkin, Darren Swimmer

Ülke:Aruba , ABD

Tür:Suç, Bilim-Kurgu, Gerilim

Vizyon Tarihi:07 Aralık 2004 (Finlandiya)

Dil:İngilizce

Müzik:Louis Febre

Oyuncular

Ray Liotta

Willem Dafoe

Michelle Rodriguez

Stephen Rea

Polly Walker

Özet

Şans, umudunu tamamen yitirdiğin bir anda karşına çıkabilir!

Ray Oliver, azılı bir suçludur ve idama mahkum edilmiştir. İdam gerçekleştirilir ancak aslında bu bir aldatmacadır, Ray hayatta bırakılmıştır. Kendisine yaşamı karşılığında tıbbi bir araştırmada yer alması teklif edilmiştir. Projenin başındaki kişi Dr. Micheal kobay olarak kullanacakları Ray’e insan davranışlarını kontrol eden ilaçlar hakkında bilgi verir. Deneyin tehlikeli ve ölümcül yan etkileri vardır. Ancak zaten ölüme mahkum olan birisi olarak Ray’in başka bir şansı kalmamıştır ve teklifi kabul eder. Diğer taraftan, bulaştığı kirli işlerdeki adamlar Ray’in bir an önce ortadan kaldırılmasını istemektedir

Altyazı

Eyalet kanunları altında, sizi, Lee Ray Oliver  enjeksiyonla idam etmek için görevlendirildim.

  Söylemek istediğiniz bir şey var mı?

  S*ktir!

  Hepiniz s*ktirin!

  Geber!

  Örtün şunu, lütfen.

  Ceset torbasını açın.

  Teşekkürler.

  Neredeyim ben?

  Vilayet Morgu'ndasın.

  Ölü değilim.

  Sana enjekte edilen sıvının hepsi, anestetik dışında tuzlu suydu.

  Neler oluyor burada?

  Tıbbi araştırma deneği   olmak için bir şansın var.

  Eğer deneyin bir parçası olmayı kabul edersen  etiketini alacağım,  şuradaki cesede bağlayacağım.

  Ceset yakılacak, bu beylerle devam edeceksin.

  Eğer kabul etmezsen, doktor sana sodyum pentathol enjekte edecek   ve infaz hemen bu odada gerçekleşecek.

  Ne tür bir deney?

  İlaç denemelerinde davranış değişikliği.

  Siz kimsiniz?

  Ben nörofarmakolojistim.

  Yeni ilaçların geliştirilmesinde ve araştırılmasında bulunuyorum.

  İlaçları severim!

  Sana vereceğimiz ilaçlar   uyuşturucu değil.

  Sana uyuşturucu hissi vermeyecek.

  Yan etkiler olabilir.

  Bazıları ciddi, bazılar ölümcül.

  Benden kobay olmamı mı istiyorsunuz?

  Hayır, test deneği olacaksın.

  Kararını vermen için bir dakikan var.

  S*ktir, Warden!

  Devam edin.

  Hayatında iyi bir şey yapmak için son şansın.

  Topluma bir şeyleri geri verme şansı.

  Toplumu s*keyim!

  Toplum şimdiye kadar benim için ne yaptı?

  Doktor!

  Bekleyin!

  Nereye gidersek gidelim, umarım buradan daha iyi kokuyodur.

  Gidelim.

  Seni açgözlü pislik!

  Nasıl gittiğini görüyorsun.

  Her zaman söylerim   o bunu yapar!

  Çünkü sen, Warden   çok cesaretin var!

  Başka bir şans daha alacağını düşündün, değil mi?

  Ama dedim ki pislik, olmaz.

  Lütfen, durun!

  Sana, adamlarımın hapishanede   Lee Ray' i izlemesi için iyi para ödemedim mi?

  Lee Ray kendisinin yerine onu önerdiğinde, şikayet ettim mi?

  Hayır.

  Hiç önemsemedim!

  Devletin onu idam edeceğini öğrendim.

  Memnun oldum.

  Ama şimdi sen bana, Lee Ray' in hayatta olduğunu   ve eğer sana ödersem   onun nerede olduğunu bulacağını mı söylüyorsun?

  Üzgünüm, bedavaya yapacağım.

  Bu adil!

  Onu bulacaksın ve biz de onu öldüreceğiz.

  Bu üçüncü şans, değil mi?

  Evet, Bay Vertov.

  Üçüncü defada  Sakın içine etme!

  Her altı saatte bir hap alarak başlayacaksın.

  Bir dakika bekleyin!

  Bekleyin!

  Bu hap ne yapacak?

  Adım Doktor Copeland.

  Almakta olduğun ilacı ben tasarladım.

  Adı Anagress.

  Beyin kimyasını değiştirerek   şiddet eğilimini bastıracak.

  Saldırganlığının azalmasıyla birlikte   iyi niyet duygularını tadacaksın ve   doğru ve yanlış duyularına yön vereceksin, geçmişteki hatalarından pişmanlık bile duyacaksın.

  İyi şanslar.

  Bu Anagress'in insanlar üzerindeki   ilk denemesi.

  Yan etkilerinin ne olduğunu bilmiyoruz.

  Umarım küçük olur: Ağız kuruluğu, sarhoşluk, bulantı   ama çok ciddi olma şansı da var.

  Ne gibi?

  Karaciğer bozukluğu, beyin nöbeti   vuruş 

Nerneyse.

  Yıllar önce, sana, elmadan çürük kısmın çıkarıldığı gibi  beyinden parça alma olayı da verebilirlerdi.

  Ama bugün, daha medeniyiz.

  Bunu biyokimyasal olarak yapıyoruz.

  Beyin çıkarılma işleminden çok ön tarafımdan şişe yemeyi tercih ederim.

  Bu küçük deneyiniz ne zaman sona erecek?

  Hiç bitmeyecek.

  Sen ve diğer 19 test deneği   süresiz gözleneceksiniz.

  Her altı saatte bir hap.

  Açın.

  Başlayalım.

  Ağzını aç.

  Akıllı adam.

  Hey, Michael!

  Nasılsın?

  İyi.

  Çok iyiyim.

  Mükemmel.

  O Austin mi?

  İlk yarıda iki gol attı.

  Çok uzuyor.

  Çok hızlı büyüyorlar, değil mi?

  Ah!

  Takımın nasıl olduğunu görmeye geldim.

  İyi yoldayız.

  Bu aynı şey değil, ama  Hayır.

  Hiçbir şey.

  Evet!

  Bu herif gerçek bir oyuncak ayı gibi.

  İki gün oldu ve hiç tepki yok.

  Kan istiyorum, idrar ve tükrük örneği.

  PET taraması ve SPECT planlaması yaptım.

  "Beyin belkemiği akışkan analizi" de ekleyin.

  Evet, efendim.

  Bay Oliver   son tahditinizi kaldıracağız.

 Rahatlamanızı istiyorum.

  Daha yeni öldüm ve bunun hakkında konuşmak için yaşıyorum.

 Bundan daha fazla rahatlık veremez.

  Burada sigara içmemin bir sakıncası var mı?

 Güvenlik ihlali.

 Tekrar ediyorum, güvenlik ihlali.

  Hadi!

  Yakaladık onu!

  Bu herif bir hayvan.

  Mükemmel biri!

  Hey, Aiku!

 Lanet olsun!

  Bölge 8 etkinleştirildi.

 Bölge 8 etkinleştirildi.

  Aiku!

  Merhaba.

  İşte buradasın!

  Her yerde seni arıyordum.

  Yine şifreyi değiştirmişsin.

  Özür dilerim.

  Gelmeden önce araman gerektiğini kararlaştırmıştık.

  Benim haftasonum.

  Geleceğimi biliyordun.

  Unuttum.

  Üzgünüm.

  Ne kadar alışılmadık!

  Merhaba, Aiku!

  Nasılsın?

  Ne oldu?

  Korkunç görünüyorsun!

  İşte zor bir gün geçirdim.

  Sen de korkunç görünüyorsun, bu arada.

  Jenny telefon etti.

  Futbol maçında görülmüşsün.

  Çok hızlıydı!

  Senin için endişelenmiş.

  Ben de senin için endişelendim.

  Sadece yeniden orada bulunmanın   nasıl bir duygu olduğunu hissetmek istedim.

  Ben de incindim, biliyorsun.

  Biliyorum.

  Bu yüzden gitmeliyim.

  Bunu da biliyorum.

  Hadi.

  Annenin evine gitme zamanı.

  Bir daha ki sefere gelmeden ararım.

  Pekala.

  Hadi!

  Eski karının çok güzel olduğunu söylememiştin bana.

  Ne zamandır buradasın?

  Çok uzun olmadı.

  Havuzdaydım ve buraya geldiğini gördüm.

  Oturma odasında, havluyu üstümden çıkarmış bir şekilde beklemek pek parlak bir fikir olmazdı.

  Yukarı çıktım ve dolabına saklandım.

  Çenen nasıl?

  Gerçek mi?

  Senin daha iyi hissetmeni sağlayacağım.

  Bana herşeyi unuttur.

  Bunu benim için yapabilir misin?

  Deneyebilirim.

  Neler oluyor?

  İlk önce hapı al.

  Sakalım nerede?

  Dövmelerim nerede?

  Silindi.

  Geçmişin gibi.

  Önümüzdeki bir kaç hafta içinde ilaçla tedavi içini değiştirmeden   biz senin dışını değiştireceğiz.

  Bana yaptıklarınızdan sonra, siz şu hapları alıyor olmalısınız!

  Tamam, ama önce sen.

  Akıllı çocuk.

  Bu herif çok iyi.

  En yüksek puanımı geçti.

  Seratonin metabolit düzeyde mi?

  Ancak tepki veriyor.

  Bu herif "derskitabı sosyopatı".

  Hapishanedeki adamı tornavidayla gözünden yaraladığı doğru mu?

  Evet.

  Bunu seviyor.

  Oyunun zorluğunu artırın.

  Tamam.

  Zorluk derecesini 5'e getireyim.

  Kendi MMPI'sıyla bunu nasıl yapabiliyor?

  Bu heriften beklediğin sadece   psikoz eğilimli   antisosyal kişisel bozukluktu.

  Bu yeni başlayanlar için.

  Bu lanet şey hile yaptı!

 Kimseyi vuramazsın!

  S*ktir!

  S*ktiğimin şeyi hile yaptı!

  Alın şu lanet  Alın şu lanet  şike yapan şeyi!

  Bu şey içine etti!

  Bu alet bozuk!

  Defolun buradan!

  Lanet makinenizi onarın!

  10 bin dolar eder.

  İkramiyemden düşün.

  Nikolai Vertov.

  27 yaşında.

  Onu öldürdükten sonra hiç kötü hissetin mi?

  Kötü mü?

  Gerçekten kötü hissediyorum.

  Öyle mi?

  Anlat.

  Eğer o pisliğin bir Rus gangsterinin yeğeni olduğunu bilseydim   onu asla soymazdım, sadece kafasına bir kurşun sıkardım.

  Manoel Jose Gutierrez.

  Hiç hapse girdiniz mi, doktor?

  Konuyu değiştirmeyelim.

  Sanmıyorum.

  Muhtemelen alışık değilsiniz.

  Rus gangsteri yeğenini öldürdüğüm için hırsını benden çıkardı.

  Gutierrez sözleşmeden çıkar sağlamaya çalıştı.

  Sadece kendimi savundum.

  Suçsuz olduğunu 

Evet, suçsuzdum!

  Bana inanıp inanmadığını umursamıyorum!

  Bütün olan bu.

  Üstüne atladım, o öldü, ben yaşıyorum.

  Gary David Caputo.

  Küçük bir vuruş yakaladık.

  Yaşıyor.

  Biraz eski.

  Onunla ne olduğunu anlat bana.

  Yanlış yer, yanlış zaman.

  Bu benim sorunum değil.

  Duruşmada şahitlik yapması için, onu kardeşini öldürmekle tehdit ettin.

  Bu doğru mu?

  Bitti mi?

  Sıkıcı olmaya başlıyor.

  Annen öldüğünde 12 yaşında mıydın?

  Kaç yaşında olduğumu çok iyi biliyorsun!

  Bu dosyalarda uyumsuzluk var.

  Sadece doğruluğundan emin olmak istiyorum.

  Eski bir erkek arkadaşın onu öldürdü   sen de cinayete tanıklık ettin.

  Doğru mu?

  Bana ilaçlarımı verin, ve devam edelim.

  Bu soruları cevaplamamla ilgili daha önce hiçbir şey söylemedin!

  Sadece sorulara cevap ver.

  Neye istersem ona cevap veririm!

  Ve sakın benimle böyle konuşma.

  Senin çocuğun değilim!

  Sorulara cevap vermezsen, sana ihtiyacımız kalmaz.

  Derhal hapishaneye geri gönderilirsin.

  Benim sayemde hayattasın.

  Neden sorulara cevap vermiyorsun, böylece sana yardım edebileyim?

  10 yaşındaydım  

12 değil.

  10 yaşındaydım.

  Teşekkürler.

  Evet, onu ortalıkta dolanırken gördüm.

  Bütün lanet olası şeyleri gördüm.

  Sonra onu öldüren pislik, önüme işedi.

  Döndü ve dedi ki: "Gitmek zorunda olduğun zaman   gitmelisin.”

 John Amca'mın benimle ne yaptığını da duymak ister misin?

  Golf denen küçük bir hobisi vardı.

  Her Salı gecesi, şoförüyle birlikte beni döverdi.

  Yaz bunları.

  Neden bunun hakkında bir kitap yazmıyorsun?

  Pekala, bugünlük bu kadar yeter.

  Bu kadar yeter!

  Ben, dünyadaki nefret ettiğin herşeyim, değil mi, Doktor?

  Daha rahat.

  Daha az telaşlı.

  Sadece üç dozdan sonra hint maymunlarının beş tanesi sonuç verdi.

  Bir sonraki PET taraması ne zaman?

  Yarın.

  Şimdi yapalım.

  Hey, Doktor!

  Nasılsın?

  Gerçekten çok iyiyim!

  Bu tuhaf.

  Farklı  hissediyorum.

  Herşey temiz görünüyor, daha az bitkin hissediyorum.

  Güzel.

  Lanet  gerçekten işe yarıyor.

  Sadece  Buraya gel!

  Herkes çekilsin!

  Kimse kıpırdamasın!

  Geri çekilin!

  Kalemi gözüne sokarım!

  Lanet silahlarınızı indirin!

  Çekilin!

  İndirin silahlarınızı!

  Ne diyorsa o!

  Silahlarınızı indirin!

  Buradan çıkmama yardım et, Doktor.

  Edeceğim!

  İndirin silahlarınızı!

  Silahlarınızı indirin!

  Geri çekilin!

  Silahları indirin!

  İndirin silahları!

  Tanrı'ya yemin ederim, kalemi gözüne sokarım!

  Ona silahını indirmesini söyle.

  Dediğini yap.

  Defolun buradan!

  Buradan nasıl çıkacağımızı söyle!

  Buradan nasıl çıkacağımızı söyle!

  Onu buradan götüreceğiz.

  Lanet  Tanrım  Benim kadar batmışsın, Doktor.

  Kıyafetin çok şık  Sen de benim kadar batmışsın.

  Benim kadar hatalısın.

  Bırakın beni!

  Tanrım, iyi misin?

  Dozu artırın.

  Günde üç kere 8 miligram.

  Bu öncekinden üç kat fazla.

  Sadece yapın.

 Hart-Mercer Farmasötik kendini dünyayı daha mutlu, daha sağlıklı yapmaya adadı.

 Şimdi ve önümüzdeki yıllarda, bu misyonumuzu sür  Çok anlaşılmazsın.

  Neden onun klinik deneyini yönetecek   bir araştırmacı istemediklerinin bir sebebi var.

  Bu adam kontrolden çıktı.

  Uygunsuz.

  Başka birini bulacağız.

  Ona daha fazla zaman vermeliyiz.

  Dozu artırıyorum.

  Eğer beğenmezsen, istifamı yönetime verebilirsin.

  Dikkatli ol.

  Eğer bir kere daha istifayla tehdit edersen   bu konunun üstüne giderler.

  Ve şimdi, bayanlar ve baylar, Araştırma ve Geliştirme Kıdemli V. P. 'si   Dr.

  Arlo Penner.

  Teşekkürler.

  Çok değil, SSRI hemen hemen duyulmamıştı.

  Şimdi, elbette, özel Seratonin İnhibitörleri   miyonlarca insanın daha iyi yaşamasına yardım ediyor.

  Bugün, daha önceden söylediğimiz gibi,   bildiğimiz kadarıyla toplumu değiştirecek potansiyele sahip   yeni bir çeşit farmasötik geliştirildi.

  Hart-Mercer mallarının bu gevşek pazar sektöründe   hala güçlü olmasının sebebinin   Dynax olduğunun muhtemelen farkındasınız.

  Dynax'in daha önce ismi geçtiği   bu yılın en iyi anti depresan ilacı olduğunu   duyurmaktan memnuniyet duyarım.

  Hart-Mercer'in   yönetimi ve hissedarları adına   bugüne kadar olan çalışmalarınız için   Dr.  Michael Copeland, size teşekkür etmek isterim.

  Tebrikler, doktor.

  Teşekkürler.

  Beni gördüğüne şaşırmış gibi görünüyorsun.

  Belki biraz.

  Hissedar olduğumu unuttun mu?

  Bizi zengin yaptı.

  Merdiveni tırmanırken, basamakları saymayı unutma.

  Tek istediğimizin tek yatak odalı ev olduğu günleri hatırlıyor musun?

  Sırf yıkama ve kurutma makinesiyle.

  Bir yer açıyordum  Dur.

  Kendimi yaşlı hissediyorum.

  Nasılsın?

  İyiyim.

  Tebrikler, Doktor.

  Teşekkürler.

  Barbara, bu Eden Ross.

  Doktor.

  Takımın bir parçası.

  Tanıştığımıza memnun oldum.

  O zevk bana ait.

  Üniversitedeyken   aile şiddetinin zararlı etkileri üzerindeki yazılarınızı okudum.

  Gerçekten çok parlaktılar.

  Teşekkürler.

  Şimdi resmen yaşlı hissediyorum.

  Bir dahaki sefere bunun için hap icat et.

  Hoşçakal.

  Seni görmek güzel.

  Hoşçakal.

  Seni bu gece görecek miyim?

  Umarım.

  Araba mı alıyorsun?

  Salı!

  Yahni olmalı.

  Bundan o kadar emin olamam.

  Üzgünüm, Lee Ray.

  Tamam.

  Güzel.

  Herhangi bir hasar yok.

  Temizlemen için bir şeyler getireceğim.

  Bana vurmadı.

  Bu kazayı daha doğal   yapabilirdim.

  Bu çok iyi, evlat.

  Terbiyeli Yago yarattım, büyükbaba.

  Yago da kim?

  MAO seviyelerini getirdim.

  Lambda K-3, 0.

 14.  Bu, hayatında iyi birşeyler yapabilmek için son şansın.

  Tamam.

  Hemen geliyorum.

  Kimdi o?

  Güvenlik.

  Seninle gideceğim.

  Yapma adamım, sadece soğuk algınlığı.

  Her şey yolunda.

  Hayır, değil.

  Yine hasta olacağım.

  Derin nefes al.

  Ne oluyor?

  Ne oluyor?

  Yüzünü görebiliyorum.

  Kimin yüzünü?

  Gary Caputo'nun.

  Yanlış zamanda, yanlış yerde.

  Market çantasıyla merdivenlerde duruyordu.

  Yanından geçip, oradan çıkmalıydım.

  Tamam.

  Yedi ay komada kaldı.

  Tekrardan herşeyi öğrenmeliydi.

  Hapisteyken, onunla dalga geçerdim.

  Bir adamı nasıl sebzeye çevirdiğimle övünürdüm.

  Önemli olan hata yapmış olduğunu bilmen.

  Deney işe yarıyor.

  İşe yarıyor.

  Neden uyuyamıyorum?

  Sadece yastığa başımı koymak   gözlerimi kapatmak ve artık onun yüzünü görmek istemiyorum.

  Her şey iyi olacak.

  Ona Somnubel vereceğiz.

  5 miligram.

  Brock, uyuyamadığı zaman iki tablet vereceksin.

  Bayanlar ve baylar   vicdan azabı duyuyor.

  Numara yapmadığına nasıl emin olabiliriz?

  Bütün biyolojik verileri sayesinde.

  Beşinci haftadan beri serotonin ve MAO düzeyleri   BFS ölçümleriyle aynı oranda   limbik ve amigdale aktivitesini artırdı.

  İkinci aşama için hazır olduğumuzu düşünüyorum.

  Emin misin?

  Yönetim ve ben, bunun   senin talebin olduğuna inanıyoruz.

  Ama hızlı ilerlemenin risk taşıdığını çok iyi biliyoruz.

  İşe yarayacak.

  Bir canavar yaratmadığımızı düşünüyorum.

  Bir sürü cep telefonu!

  Bana bundan bahset.

  Bu şey çok sıkı.

  Onu kullanmak zorundasın.

  Yeni ilaçların etkilerini sadece, seni   gerçek dünyada gözlemleyerek ölçebiliriz.

  Sadece kontrollü ortam bize birşeyler anlatabilir.

  Uzun zamandır dışarı çıkmamıştım.

  Ya k*çımın üstüne düşersem?

  Yardım alırsın.

  Burası mı?

  Senin paradan yaratıldığını düşünmüştüm.

  Son adresini halleder.

  Tamamdır, çocuklar.

  Teşekkürler.

  Hadi bir daha yapalım.

  Adın ne?

  Joe Monroe.

  Beş yıldır ne yapıyorsun?

  Cincinnati ve Ohio'da paketleme fabrikasında çalıştım.

  Depoya kutu yüklüyorum.

  Güzel.

  Yeniden başlaman için 300 dolar ve kimliğin.

  Peki sonra?

  Bir dahaki hafta bir 300 dolar daha.

  Kendi başınasın.

  Güzel.

  Buzdolabında hiçbir şey yok.

  Markete gitsen iyi olur.

  Bir sorun mu var?

  Hayır, sadece etrafa bakıyorum.

  Pekala.

  Sen yerleşmene bak.

  Kimseyi gözünden yaralamadı daha.

  Bu da bir başlangıçtır.

  Eden, seratonin metabolit analizi istiyorum.

  Akıllı çocuk!

  İzleme tamam mı?

  Hazırız.

  Oh, adamım, sekizde sıfır.

  Onu kimse işe almazsa ne yapacağız?

  Esas soru, onun ne yapacağıdır.

  Güncel olaylara mı meraklı?

  İş ilanlarına bakıyor.

  Etkileyici!

  Evet, Sully.

  İçeriden Sully.

  Bana sizi aramamı söyledi.

  Bütün verebileceğim 250, anlıyor musunuz?

  Neden?

  Çünkü bir bakkal dükkanı alacağım.

  Sully, evet.

  Pekala.

  Güzel.

  Orada görüşürüz.

  Eleman arıyor musunuz?

  "Yardım Aranıyor" ilanını görmedin mi?

  Hey, mavi gömlekli.

  Buraya gel.

  Ne?

  Sana yardım edebileceğimi düşünüyorum.

  Bu başvuru formunu doldurabilirsin.

  Ne bilmek istiyorsun?

  Genel.

  Otomobiller hakkında herşeyi bilirim.

  Yabancı, Amerikan, herşeyi.

  Tek bilmen gereken, onları kaza yapmadan üç metre sürmek.

  Bunu yapabilirim.

  Referans numaraları için tekrar gelmem gerekecek.

  Merak etme.

  Herhangi bir sayı yaz.

  Telefon konuşmalarını yapan tek kişi benim.

  Sıcak parafin alanlara bunları dağıt.

  Sıcak parafin ister misiniz?

  Hayır, efendim.

  Başvuru formunu dolduruyor.

  Çok iyi görünüyor.

  Çalışkan mısın?

  Çok.

  İlaç alıyor musun?

  Hayır.

  Sadece vitamin.

  Dalga mı geçiyorsun?

  İşimde ilaç müptelası istemem.

  İlaç kullanmıyorum.

  Gerçekten.

  İlaç yok.

  Saatine 5,75 papel ile başlıyorsun, artı ikramiye.

  Bir şeyler giy, Alfonso'yla konuş.

  Seni Ralph'in gönderdiğini söyle.

  Birde döneceğim.

  Teşekkürler.

  İşte.

  Fikrini değiştirmeden gitsen iyi olur.

  Çok teşekkür ederim.

  Sana minnettarım.

  Eminim.

  Sully'nin arkadaşı mısın?

  Seni tanıyor muyum?

  Ben Sully'nin arkadaşıyım.

  İstediğim sende mi?

  Önceden tanıdığım biri gibi sesin var.

  Sanırım öldü.

  Tam bir o*pu çocuğuydu.

  O zaman o, ben olamaz.

  Ne yapıyor?

  Bizi arıyor.

  Lee Ray'in gizli kameraları bulduğunu söyleyebilirim.

  Yine mi kabuslar?

  Daha fazla veremem.

  Doktor bir gecede en fazla iki hap dedi.

  Bunları hiç denedin mi?

  Hayır.

  Yattığım gibi uyuyorum.

  Babam hep dürüst adamın yastığı   onun huzurudur derdi.

  Kağıt oynamak ister misin?

  Bunların etkisini göstermesi 20 dakika alır.

  Senin ortamını etkileyecek hiçbir şey yapamam.

  Bir oyun kazanmak hayatımı etkiler!

  Hadi ama, burada kök birası var.

  Alkol almama izin vermeyeceksin, bu yüzden iyi şeylere takılmam lazım.

  Pekala, ama sonra gideceğim.

  Şerefe.

  Ne zamandır bu adamlarla çalışıyorsun?

  Bu ay üç yıl olacak.

  Detroit'te polistim   ama bu daha iyi.

  Seninle konuşmamam gerek.

  Gitmeliyim.

  Biraz uyu.

  Hayır, götürebilirsin.

  Tamam.

  Teşekkürler, adamım.

  Ne giyiyorsun?

  Gerçekten mi?

  Hepsi bu mu?

  Senin çok yaramaz bir kız olduğunu düşünüyorum.

  Kahretsin!

  Hadi, Brock.

 Lanet telsizini görüyorum.

Davenport'a dördüncü perondan Mavi Tren kalkıyor.

  Doktor Copeland?

  Ben Norton.

  Onu kaybettik.

  Tren Davenport'a doğru yola çıktı.

  Onu GPS'le görüyoruz.

  Bu lanet herif başından beri bizimle oynuyordu.

  Bu imkansız.

  Davenport'ta ne işi var?

  Kahretsin.

  Orası Gary Caputo'nun yaşadığı yer.

  Lee Ray'in merdivenlerde vurduğu adam değil mi?

  Lee Ray'e karşı şahitlik yapan kardeşi de orada yaşıyor.

  Bill burada değil!

  Gary?

  Bill burada değil.

  Bill'i aramıyorum.

  Buraya seni görmeye geldim.

  Bu reklamı seviyorum.

  Sen kimsin?

  Adım Joe.

  Joe adında birini tanımıyorum.

  Yeni arkadaşınım.

  Sana bir şey söylemek istiyorum.

  Uzun zaman önce, birisi sana zarar verdi.

  Çok kötü.

  Sana çok zarar verdiler.

  Sana, yaptıkları için gerçekten çok üzgün olduklarını, söylememi istediler.

  Sana zarar verdikleri için çok üzgünler.

  Sorun değil.

  Hayır, değil.

  Hayır, değil.

  İşte.

  Sana bir şey getirdim.

  Bir şeyler getirdim.

  İşte.

  Ne sevdiğini bilmediğim için kendi sevdiğim şeyi getirdim.

  Bu kadar çok şeker yememeliyim.

  Şuna bak.

  Bakıyorum.

  Beni dinle, eğer bir şey istersen   sinemaya gitmek istersen, parka gitmek istersen   ne istersen, sadece bana söyle.

  Seni tekrar göreceğim.

  O herif burada mıydı?

  O benim arkadaşım.

  Ne demek istiyorsun?

  Beni sinemaya götürecek.

  Ne?

  Adı ne?

  Unuttum.

  Her şeyi unutuyorsun!

  Bu herifi nereden tanıyorum?

  Çeki imzalamalısın.

  İşte!

  Ne yazacağım?

  Yüce İsa   her ay bunları yapmak zorunda mıyız?

  William Caputo'ya ödenecek yaz, ve imzala.

  Sizin beyninizi uçurmalıyım.

  Sen ve Dimi Vertov.

  Seni o gönderdi, değil mi?

  Sana bir şans daha verdiğim için şanslısın.

  Beni rahat bırak.

  Ona beni rahat bırakmasını söyle.

  Anladın mı?

  Ben farklı bir insanım.

  Herşey bitti.

  Dön.

  500'e kadar say.

  Kaşını oynattığını görürsem, ölürsün!

  Kıpırdama, pislik!

  Hareket edersen, kan lekesine dönersin.

  Seni yakalayamayacağımızı mı düşündün?

  Ne düşünüyordunuz?

  Gary'i görmem gerekti.

  Özür dilemek için.

  Geri dönüyordum.

  Brock iyi mi?

  Brock işten kovuldu.

  Onun hatası değildi.

  Gary'i görmem gerekti.

  Uyuyamıyorum.

  Gary'i görmem gerekti.

  Geri dönüyordum.

  İşte tren bileti burada, Doktor.

  Gidiş dönüş bileti.

  Gerçekten geri mi dönüyordun?

  Başka ne yapabilirim ki?

  Ona işini geri vermelisiniz.

  Onun hatası değildi!

  İddiaya girerim onu geri istiyorsun.

  Eğer birisi senin kim olduğunu anlarsa   eğer birisi yaşadığını bilirse, anlaşma sona erer ve hapishaneye geri dönersin.

  Anlıyorsun, değil mi?

  Hap alabilir miyim, lütfen?

  Olamaz!

  Bu herif buradaki adam mıydı?

  Reklamı tekrar gösterdiler.

  Kaçırdın.

  Tanrı aşkına, geri dönüş bileti vardı!

  Bugün yaptığı şey pişmanlık göstergesiydi.

  12 hafta önce pişmanlık belirtisi göstermiyordu   şimdi özür dilemek için hayatını riske atıyor!

  Bu adam bir katil.

  Katildi.

  Odasına koruma koyarsan, bu onun davranışlarını baskı altına alır.

  Bunu yapamazsın!

  Eğer bir şey olsaydı, sorumlu olurduk.

  Hart-Mercer Farmasötik!

  Sana bir şans daha vereceğim   başka bir teste geçeceğiz.

  Nokta.

  Tartışma bitmiştir.

  Arlo   diğer denekler ile ilgili bilmek zorunda olduğum bir şey var mı?

  Sana söyledim.

  Durumları hakkındaki herhangi bir bilgi   kendi konunla olan etkileşimini etkileyebilir.

  Evet, ama yardımcı doktorlardan bir söylenti duydum.

  Bazı denekler karaciğer yetmezliğinden ölmüş.

  Eğer bu doğruysa, bilmek zorundayım.

  Senin deneğin karaciğer hastalığına dair bir işaret gösterdi mi?

  Hayır, göstermedi.

  En önemli yan etkileri uykusuzluk, ağız kuruluğu   suçluluk duygusu ve pişmanlık.

  Burada karaciğerle ilgili bir sorun yok.

  Diğer deneklerle ilgili endişelenmene gerek yok.

  Yeterince işin var zaten.

  Yardımcı doktorları dinlemek için fazla zaman harcamamalısın.

  Özellikle çekici olanları.

  Çeşniden hoşlanmıyorsun, değil mi?

  Sadece daha çok sebze yemeye çalışıyorum.

  Cincinnati nasıl bir yer?

  Beyzbol takımları var.

  Sanırım fazla özlemiyorsun.

  Sadece sıfırdan başlamak istiyorum.

  Ben de.

  Bu çok güzel, değil mi?

  Ne?

  Sıfırdan başlamak.

  Seni dinliyorum.

  Ralph, senin çok iyi olduğunu söyledi.

  Çabuk öğrendiğini söyledi.

  Öğrenmek zor değil.

  Tatlı ister misin, ya da  Çok iyi dondurmalı sandviçleri var.

  Hadi, sana borcum var!

  Bana hiç bir şey borçlu değilsin.

  Sana borçluyum.

  Gayet iyi.

  Ne okuyorsun?

  Jeolojiye giriş.

  Sayfa çevirmek için ideal.

  Okula mı gidiyorsun?

  Devlet okulu, geceleri.

  Bu ikinci dönemim.

  Beni meşgul ediyor.

  Kafanın çalıştığını biliyordum.

  Kafam çalışsaydı, burada çalışır mıydım?

  Hadi ama!

  Hiç içeri girdin mi?

  Neyin içine?

  Hadi gel.

  Bunu çok sık yapar mısın?

  Bilmiyorum.

  Bazı nedenlerden dolayı, bunu çok rahatlatıcı buluyorum.

  Öyle.

  İki dakika boyunca   düşünebildiğimi hissediyorum.

  Sanırım bunu görebiliyorum.

  Tek şey, Ralph seni görmeden buradan çıkmak zorundasın.

  Bir şey alıyor musun?

  Teresa   ne düşünüyorsun?

  Tahmin et.

  Zıpla!

  Bizi gördü mü?

  Neredeyse ayağım takılıyordu.

  Onu görmedim.

  Şimdi çok farklı görünüyor.

  Yara izlerini taşımıyor.

  İki gün önce buradaydı.

  Makbuzda.

  Her gün buraya bir sürü insan geliyor.

  Komşularınızı kontrol etmelisiniz.

  Belki buralarda yaşıyordur.

  Teşekkür ederim.

  Atla.

  Seni gideceğin yere bırakayım.

  Doktor kuralları çiğniyor: Laboratuvar deneğine sakın bağlanma.

  Teşekkürler, Doktor.

  Hadi gidelim.

  Götürdüğün için teşekkürler.

  Elbette.

  Kemerini bağla.

  Kitapların parasını ödedin mi?

  Onları çaldım.

  Paçayı kurtarmak için kütüphanecileri patlatmak zorundaydım.

  Güzel.

  Hoş bir yolculuk.

  Bunlardan birine araç yıkamada bindim.

  Sadece 3 metre sürdüm ama  Ailen var mı, Doktor?

  Bu senin işin değil.

  Sadece merak ettim.

  Ailen olup olmadığını merak ettim.

  Bana kişisel sorular sorman çok uygunsuz.

  Ama benim hakkımda herşeyi bilmeniz iyi tabi.

  Bu işler böyledir.

  Sadece merak.

  Ne?

  Hadi ama.

  Bilmek istiyorum.

  Karım ve ben ayrıldık.

  Bir oğlumuz vardı.

  Onunla mı yaşıyor?

  Hayır, öldü.

  Kaza mı?

  Hasta veya  Cinayet.

  Sekiz yaşındaydı.

  İşten erken çıktığım, her cumartesi günkü gibi   çember vurma oyunundan sonra, eve dönerken   bir araç önümüzü kesti.

  Kornaya bastım, şerit değiştirdim.

  Yine yolumu kesti ve onu kaybettim.

  Orta parmağımı kaldırdım ve bağırmaya başladım ve sonraki bildiğim şey   adamın bana silahla ateş ettiği.

  Ön cam paramparça oldu.

  Yolun kenarına çektim, döndüm  Tommy kanla kaplı bir şekilde yana düştü.

  Bana baktı ve şöyle söyledi: "İyi olacak, baba.

  İyi olacağım.”

 Ve sonra öldü.

  Üzgünüm, Doktor.

  Eğer o herif Anagres almış olsaydı, belki de oğlum bugün hayatta olurdu.

  Eğer ben Anagress almış olsaydım belki  Beni burada bırakabilirsin.

  Yolun geri kalanını yürüyeceğim.

  Getirdiğin için teşekkürler.

  İşte burası.

  Yarın bir randevum var.

  Gerçekten mi?

  Senin için çok iyi.

  Bu harika.

  Bileğimin çevresindeki bu şey 

Olduğu yerde kalacak o.

  Hadi ama!

  Eğer şanslı olsursam ne olacak?

  Pantolonunu çıkarmamak için bir yol bulursun.

  Hadi, Doktor!

  Üzgünüm, dostum.

  Sana yardım edemem.

  Kaçmayacağım, yemin ederim!

  Her şey çok iyi gidiyor.

  Kaçmayacağım.

  Biliyorum, sana inanıyorum ama   uymam gereken kurallar var.

  Arabanı ödünç alabilir miyim?

  İyi eğlenceler.

  Getirdiğin için teşekkürler.

  Önemli değil.

  İyi ol, Joe.

  Bir şey değiştirmediler.

  Neler olduğunu söyleyebilir misin bana?

  Ne demek istiyorsun?

  Seninle epeydir akşam yemeği yemiyorum  Hatırlıyorum da   birlikteyken bile  Cuma'ları?

  Son sınır kategorisinde olduğunu düşünürdüm.

  Sadece buraya geldik çünkü  Tommy çok sevmişti.

  Ne diyebilirim?

  3 numaralı ceviz soslu yemeği çok canım çekti.

  Bizi buraya getirttiklerine şaşırdım.

  Bizi çıkarabildiklerini sanmıyorum.

  Nasıl unutabilirler?

  Alevler neredeyse tavana dokunacak.

  Meyveli sütünle alevleri söndürmeye çalışmanı   nasıl unutabilirler?

  Dumanı tüten tost makinasında yemek listesini unutan akıllı kim?

  Tost makinasını koymak için aptal bir yer!

  Hadi yüzleşelim: İkimiz de panikledik.

  Sadece Tommy sakin kalmıştı.

  Sadece fişi çekti ve yetkiliyi çağırdı.

  Şeyden beri onun ismini söylediğini ilk defa duyuyorum  Göl kenarındaki ev için kağıtları getirdim.

  Çok iyi fiyatımız var.

  Dostane olan boşanma anlaşmamız gibi   yarı yarıya olacak.

  İşte burası.

  Hisselerimi nakite çevirdim.

  Gerçekten mi?

  Hart-Mercer birdenbire iyi bir yatırım gibi gözükmedi mi?

  Hayır, şehir merkezinde eski bir okul binası alıyorum.

  Çılgınca olabilir ama, muhasebecim bugünlerde   gayri menkulün biyoteknolojiden daha az riskli olduğunu söylüyor.

  Doğru.

  Sana hep anlattığım şu gençlik merkezini açacağım.

  En azından, deneyeceğim.

  Başaracaksın.

  Barbara, bu harika.

  Çok iyi olduğunu düşünüyorum.

  Beni tanıştırdığın iş arkadaşını hatırlıyor musun?

  Çok güzel biri.

  O yaşlardayken bir parçamı hatırlatıyor.

  Sen daha güzeldin.

  Ve daha akıllı.

  İyi görünüyorsun.

  Her neyse.

  Her neyse.

  Hadi gel.

  Bu adamı tanıyor musunuz?

  Tanıdığımı söyleyemem, bayım.

  Çirkin bir o*pu çocuğu, değil mi?

  Yakından bak.

  Şimdi çok farklı.

  Yara izleri yok.

  Yüzünü değiştirmiş, ama hala o.

  Onu tanıyorsun, değil mi?

  Şu kızla çıktılar.

  Onu neden arıyorsun?

  Sana borcu mu var?

  Peki ne yaptı?

  Yeni başlayanlar için  

kardeşimi başından vurdu.

  Bu çok güzel!

  Daha önce lunaparka gelmediğine inanamıyorum.

  Çocukken, kum torbası esastı.

  Bira ister misin?

  Hayır.

  Emin misin?

  On aydır içmiyorum.

  Gerçekten mi?

  Seni içici olarak hayal edemiyorum.

  İçmek bana göre değildi.

  Bir çocukla çıktım, satıcıydı.

  Kontrolden çıkana kadar yarış yapardık.

  Tedaviye başladığımda 43 kiloya kadar düşmüştüm.

  İlk seferde çok fazla bilgi, değil mi?

  En azından bırakmışsın.

  Kendine ikinci bir şans vermişsin.

  Mecburdum.

  Şunun gibi   bir gözünü geçmişte, diğer gözünü gelecekte tutuyorsun   sonra şaşı oluyorsun.

  Şu anı düşünüyorum.

  Ve şu an  Mutluyum.

  Eğleniyorum.

  Ben de.

  Bir fikrim var.

  Hadi gel.

  Hala içeri girmemiz gerektiğini düşünüyorum.

  Ona biraz şans tanı.

  Girdiği yerden çıkacaktır.

  Lee Ray!

  Orada çok hırçındın.

  Gerçek otomobillerle kaza yapmaktan iyidir.

  Bu doğru.

  Atlı karıncayı denemek ister misin?

  Atlı karınca manyağıyımdır.

  Gerçekten mi?

  Peki.

  Seni sarhoş yapmasın.

  Lavaboya gitmem gerek.

  Hemen dönerim.

  Sakıncası yoksa ben bineceğim  Hayır.

  Hemen geleceğim.

  Çekilin yoldan!

  Oradaki!

  Dur!

  Bir şey kaçırdım mı?

  Pek değil.

  Zor yarıştı ama burun farkıyla kazandım.

  Seni bu kadar uzun süre tutan neydi?

  Uzun yol.

  Hazır mısın?

  Yani   seni bırakmamı ister misin?

  Hayır, senin dairenden eve yürüyeceğim.

  Eve güven içinde gittiğine emin olmak isterim.

  Ne?

  Eve sağ salim vardığıma emin mi olmak istiyorsun?

  Seni davet edecektim, herneyse.

  Güzel dairen varmış.

  Sarayıma hoşgeldin, sevgilim.

  Hizmetçilerin odaları altkatta.

  Kahya için de günün sonu.

  Umarım sakıncası yoktur.

  Muhtemelen lunaparkta daha fazla kalmak isterdin.

  Üzgünüm.

  Umarım herşeyi berbat etmemişimdir.

  Endişelenme.

  Sonsuza kadar çocuk kalamayız.

  Joe  Hayatımda bir çok insana güvendim.

  Sana güvenip güvenemeyeceğimi merak ediyorum.

  Sana söylemek zorunda olduğum bir şey var.

  Harika.

  Bunu daha önce duymuştum.

  Hayır, bu o değil.

  İlaç alıyorum  Şu ilaçlar   insanı  sakinleştiriyor ya da başka birşey.

  Eğer almazsan ne olur?

  Beni tanımak istemezsin.

  Her ne yapıyorlarsa, işe yarıyorlar.

  Gitmeliyim.

  Sorun nedir?

  Hiç.

  Sadece bekleyecek biri olsun istiyorum.

  Tamam.

  İlk günümüzde üstüme atlamak istemeyen bir adam.

  Sana güvenebilirim.

  Bu gece çok iyi vakit geçirdim.

  Ben de.

  Bekleyeceğin bir şey daha.

  Bunu söylediğime pişman olacağım.

  Yarın görüşürüz.

  Şanslı olacağını düşünmüştüm.

  Sert fren.

  Tam zamanında.

  Anagresinin süresi doluyor.

  Kahretsin!

  Park edecek yer yok.

  Sitenin etrafında dolaş.

  Başka bir yer buluruz.

  Yakaladım seni, pislik herif!

  Silahı bırak!

  Lanet olsun!

  Kahretsin!

  Bu herifin derdi ne?

  Tanrım!

  Tanrım!

  Kahretsin!

  Cevap vermeyeceğini söyle.

  Mehaba?

  Tamam.

  Hemen geliyorum.

  Hadi gidelim.

  Hayır, sen değil.

  Neden?

  Tehlikeli olabilir.

  Seninle gelmeme izin vermeyeceksen   burada kendi başıma durmayacağım.

  Çöp sepetine atmış.

  Bunu yaptığına inanamıyorum  Seninle nasıl oynadığını görmüyor musun?

  O bir sosyopat.

  Daha iyi bilmeliydin.

  Bu pislikler   yalan makinasını kandırabilirler.

  Seni kandıramayacağını nasıl düşündün?

  Bilmiyorum.

  Alev desenli bir kamyonete binmiş.

  Uzaklaşmasın.

  Sonlandırma yetkiniz var.

  Bu da ne demek oluyor?

  Protokolü biliyorsun.

  Denek ikinci safha süresince   şiddet suçu işlerse, başka alternatif yok.

  Kanunen zaten ölü biri.

  Bu bize onu öldürme hakkı mı veriyor?

  Evet, veriyor.

  Otopsi yapacağız ve Anagresle ne olduğunu bulmaya çalışacağız.

  Laboratuvara git.

  Gerekli ayarları yap.

  Hiç zaman kaybetmemelisin.

  Hadi!

  Kalk!

  Buraya.

  Bütün bu yaralardan kurtulabilirsin.

  Hala aynı şeytani gözlere sahipsin.

  Peki, ne yaptın?

  Doktora rüşvet mi verdin?

  Hapishane müdürüne?

  Senin gibi biri, uydurma infaz hazırlanması için parayı nereden bulur?

  Gary için çok üzgünüm  Bu herşeyi halleder.

  Değil mi, Gary?

  Buradaki s*k kafalı üzgün olduğunu söylüyor.

  O benim arkadaşım.

  Arkadaşın, öyle mi?

  Sinemaya gidiyoruz.

  Beraber sinemaya mı gidiyorsunuz?

  Öyle mi?

  İyi arkadaşlar mısınız?

  Kardeşime ne kadar iyi bir arkadaş olduğunu söyle!

  Üzgünüm  Kes sesini!

  Kes şu özürü!

  Hakimle seni gülerken gördüm.

  Pişmanlık belirtisi göstermiyordun.

  Kardeşime, ona ne yaptığını söyle.

  Gary   arkadaşın sana tam olarak ne yaptığını söyleyecek.

  Bana şeker verdi.

  Söyle ona.

  Sana zara verenin kim olduğuyla ilgili, gerçeği söylemedim.

  Ben yaptım.

  Ne yaptığını anlat ona!

  Seni kafandan vurdum.

  Seni vurdum.

  Çok üzgünüm, Gary.

  Kes sesini!

  Lanet olası üzgün.

  Sen olmasaydın bir hayatım olabilirdi.

  Onun yerine hep kardeşimle ilgilenmek zorunda kaldım!

  Onunla yer değiştirebilirsek  Kes sesini!

  Bana bak.

  S*ktir!

  O benim arkadaşım!

  Yapma!

  Git!

  Git!

  Çekil!

  Çekil üstümden, Gary!

  Monitörleri paketleyin.

  Copeland.

  Doktor, ilaçlarıma ihtiyacım var.

  Neredesin?

  Norton başarabildi mi?

  Onu kalbinden vurmuşsun.

  Elbette başaramadı.

  Öldü!

  Onu ben vurmadım!

  Bana yalan söyleme!

  Yalan söylemiyorum!

  Onu Bill Caputo vurdu.

  Gary'yi görmeye gittiğimde beni tanımış!

  Beni kaçırdı ve öldürmeye çalıştı!

  Sana neden inanayım?

  Norton'u öldürebileceğime inanıyor musun?

  Herşeyden sonra, bunu yapabileceğimi düşünüyor musun?

 Arabasını görmüş olmalılar.

  Caputo beni arabasına aldı.

  Adamların onu görmüş olmalılar.

  Bir kontrol et.

  Bana inanmalısın.

  Gel ve beni al.

 Gel ve bana ilaçlarımı ver.

  Neredesin?

  Ateş nerede?

  Belki bulsak iyi olur.

  Lanet olsun!

  Yardıma ihtiyacım var.

  Acil servis mi istiyorsunuz?

  Anagrese ihtiyacım var.

  Hiç duymadım.

  Reçeteniz var mı?

  Beni sakinleştirecek bir şeyler ver!

  Neyiniz var?

  Bana zara verme, adamım!

  Buraya gel.

  Nereye gidiyorsun?

  Teresa?

  Yardımına ihtiyacım var.

  Orada mısın?

  Yardımına ihtiyacım var.

  Başım belada.

  Lütfen, beni içeri al.

  Teresa, lütfen, kapıya gel.

  Tanrım!

  Teresa?

  Beni içeri al.

  Başım belada  Raplh aradı.

  Onu görmeye biri gelmiş.

  Senin katil olduğunu söylediler.

  Adın Lee Ray'miş.

  Bu doğru mu?

  Bu doğru mu?

  Ben  Lütfen, bana bunu yapma.

  Ben Lee Ray'dim.

  Şimdi çok farklı bir insanım.

  Eskiden olduğum kişi değilim.

  Eskiden olduğum kişi olamam.

  Lütfen, peşimdeler.

  Bana bunu yapma.

  Polisler, değil mi?

  Hayır, polis değiller.

  Tanrım!

  Beni içeri almazsan, beni öldürecekler.

  Teresa, lütfen!

  Kapıyı açın!

  Joe Monroe için buradayız.

  Kim?

  Girin!

  Olabildiğince hızlı geldim buraya.

  Ne oldu?

  Herşey b*ka sardı.

  Ne demek istiyorsun?

  Kendime devamlı soruyorum   kibirli miyim ya da aptal mıydım?

  Anagres için umutlarım vardı  İlaçlara ihtiyacım var.

  Hemen!

  Neler oluyor?

  Herşey iyi olacak.

  İlaçlarımı alana kadar iyi olmayacak.

  Sendeler mi?

  Getir onları!

  O ayrılana kadar olmaz.

  Hiçbir yere gitmiyor.

  Norton'u öldürmediğini biliyorum.

  Bill Caputo'nun kamyonetiydi, aynı dediğin gibi.

  Ne tür bir insan olduğunu da biliyorum.

  Gitmesine izin ver çünkü onun bu işle hiç ilgisi yok.

  Barbara, git.

  Polisi arama, yoksa başım belaya girer, anlıyor musun?

  Sadece git.

  Herşey iyi olacak, Joe.

  Herşeyin eskiden olduğu gibi olmasını istiyorum.

  Lütfen, bana ilaçlarımı ver.

  İlaçlar ofisimde.

  Bu yeterli değil.

  Bunlar bittiğinde ne yapacağım?

 Eden Ross.

  Merhaba, benim.

 Benim için bir şey yapmanı istiyorum.

  Şimdi yardımıma mı ihtiyacın var?

  Lütfen, bu çok önemli.

 Bütün Anagresleri al ve evime getir.

 Bunu yapabilir misin?

  Tamam.

 Ve kimseye söyleme.

  O muydu?

  Ne istedi?

  Anagres stoklarını evine götürmemi istedi.

  Çok iyi.

  Bu benim işim.

  Yarım saat içinde burada olur.

  Teşekkürler.

  Neler oluyor?

  Bir şey duydun mu?

  O nerede?

  Ne?

  Eden, ondan Anagresleri evine getirmesini istediğini söyledi.

  Seni uyarmaya çalıştım.

  Yardımcı doktorlar, ilk önce kariyerlerini düşünürler.

  O nerede?

  Bilmiyorum.

  Bir saat önce aradı   ama nerede olduğunu söylemedi.

  Sadece ilaçlarını istedi.

  Norton'u o öldürmedi.

  Bill Caputo öldürmüş.

  Gördükleri Bill Caputo'nun kamyonetiymiş.

  Joe Monroe ölmek zorunda değil.

  Anagres işe yarıyor.

  Tek yapmamız gereken onun tedaviye geri dönmesini sağlamak.

  Anagres işe yaramıyor.

  Anagres işe yarıyor.

  Yaramıyor!

  Anagres alan bütün denekler öldü.

  Altı hafta sonra karaciğerleri iflas etti.

  O iyi.

  Ona tesirsiz madde verildi.

  Kontol grubunun bir parçasıydı.

  Şeker ilaçları dışında hiçbir şey almıyor.

  Eğer ilacı alıyor olsaydı, şimdi ölmüş olmalıydı.

  Ama   bu imkansız.

  Kontrol grubunda olma şansı olduğunu biliyordun.

  Evet, ama biyolojik verileri, seratonin düzeyleri  bilimsel olarak  Tesirsiz madde etkisini göz ardı etme.

  İnsanlar, bilinen tüm hastalıkların zararlarından kendilerini iyileştirdiler.

  Tümörleri defettiler, Tanrı aşkına!

  Ama sonunda tesirsiz ilaç etkisi biter.

  İçkiye ihtiyacım var.

  İçki isteyen var mı?

  Merhaba?

  Michael, o hala evinde mi?

  Hayır, dışarı çıktı.

  Yerleri mahvetti.

  Sanırım karnında kurt var.

 Onu dışarıda tutuyorum.

  Hala silahı var mı?

  {Y:i}Hayır, ama veterinerin onu bir kontrol etmesi lazım.

 Oraya gittiğinde hazır olur.

  Polisi arıyorum.

  Şimdi kapatmam gerek.

 İşten aramalarını bekliyorum.

  Tamam.

  Hoşçakal.

  Barbara'ydı.

  Köpek hasta olduğunda onu ararım.

  Nasıl olduğunu bilirsin.

  Onu hala görüyor musun?

  Barbara'dan daima hoşlandım.

  Hayır, sadece köpeğin bakımını paylaşıyoruz.

  İçki istemediğinize emin misiniz?

  Çünkü benim ihtiyacım var.

  Belki alabilirim.

  Lanet olsun!

  Bunu yaparak kendini öldürtebilirdin.

  Kimse ölmeyecek.

  Seni havaalanına götüreceğim.

  Bir sonraki uçakla uçacaksın.

  Yeterli ilacım yok.

  İlaca ihtiyacın yok.

  Neden bahsediyorsun?

  Onlara ihtiyacın yok.

  Şekerden başka bir şey değillermiş.

  Ne?

  Lanet olası şeyi yapmamışlar.

  O*pu çocuğu!

  İlaç vermeye başladığımızda, bazı deneklere gerçek ilaçları   bazılarına da sahte ilaç verdik.

  Kontrol grubundaydın.

  Bu çok saçma!

  Hayır.

  Sana hiç yalan söylemedim ve şimdi de söylemiyorum.

Göle doğru yöneldiler.

  Artık elimizdeler.

  Ne yapılacağını biliyorsunuz.

  Bütün bu zaman boyunca biliyor muydun bunu?

  Hayır.

  Bu tedavi şeklini etkileyebilirdi.

  Bu gece anladım, yemin ederim.

  Bu şeylerin gerçek olmadığını bilmiyor muydun?

  Sana gerçektiler, sorun da bu.

  İyi misin?

  Buradan gitmelisin.

  Bir şekilde havaalanına git.

  Burada biraz para var.

  Kaybol.

  Git.

  Sendin, Doktor.

  Ne?

  İyi hissetmemin sebebi sendin.

  İlaç değildi.

  Kendini değiştirdin.

  Hadi acele et!

  Git!

  Git!

  Gitmek zorundasın.

  Ne düşünüyorsunuz?

  Çok iyi.

  Dışarıya da bir göz atalım.

  Çok güzel!

  Wayne, bu Michael.

  Nasılsın, Wayne?

  İyi.

  Diğer çocuklarla tanışmak ister misin?

  Hadi gel.

  Pekala, Rhonda, gerçek bir ustayla oynama zamanı.

  Wayne'le tanışmanızı istiyorum!

 ||

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar