Kaçak (1993) The Fugitive
| |
130 dk
Yönetmen:Andrew Davis
Senaryo:Jeb Stuart, David Twohy, Roy Huggins
Ülke:ABD
Tür:Aksiyon, Suç, Dram
Vizyon Tarihi:06 Ağustos 1993 (Kanada)
Dil:İngilizce, Lehçe, İspanyolca
Müzik:James Newton Howard
Oyuncular
Harrison Ford
Tommy Lee Jones
Sela Ward
Julianne Moore
Joe Pantoliano
Devam Filmleri
1993 - Kaçak(262,108)7.8
1998 - Kaçakların Peşinde(94,018)6.6
Özet
Chicago Memorial Hastanesi'nde saygıdeğer bir cerrah olan
Doktor Richard Kimble (Harrison Ford), Chicago şehrinin ABD başkanı George W.
Bush kadar zeki! polisleri tarafından karısını öldürmekle suçlanmaktadır. Dr.
Kimble bunu reddetmekte, karısını tek kollu bir adamın öldürdüğünü
söylemektedir, fakat deliller aleyhinedir.Mahkemeye çıkarılan Dr. Kimble suçlu
bulunur ve zehirli iğneyle öldürülmesine karar verir. Dr. Kimble öldürüleceği
yere nakli sırasında onunla beraber nakledilen diğer mahkumların kaçış
entrikaları sayesinde kurtulur ve kaçar. Kimble'ın hedefi karısını öldürdüğünü
söylediği tek kollu adamı bulmaktır. Ancak Kimble'ın işi kolay değildir; çünkü
peşinde fazlasıyla inatçı bir dedektif olan Samuel "Sam" Gerard
vardır. Kimble hem tek kollu adamı bulup cinayeti onun işlediğini kanıtlamak
hem de bu süre zarfında dedektif Gerard'a yakalanmamak zorundadır.
Altyazı
KAÇAK
Haydi doktor.
Chicago Memorial
Hastanesi'nde saygıdeğer bir damar cerrahı olan Dr. Richard Kimble'ın evinden canlı bağlantıdayız.
Henüz ayrıntılar tam
olarak bilinmiyor ama Dr. Kimble'ın karısı Helen'in bu akşam ölü
bulunduğu öğrenildi.
Altıncı Bölge'den
polis memurları Dr. Kimble'ı dışarı
çıkarıyorlar.
Onu Altıncı Bölge
Polis Karakolu'na götüreceklerini tahmin ediyoruz.
Vereceği ifadenin,
olayı biraz olsun aydınlatacağı umuluyor.
Söylediğim gibi, gece
yarısından kısa bir süre önce bulundu.
Polis İmdat'ı aramış
olduğu tahmin ediliyor.
Bu da bir yabancının
saldırısına uğramış olduğunu gösterir.
Henüz bütün
ayrıntılar elimizde değil.
Doktorun ve karısı
Helen'in bu akşam erken saatlerde, Çocuklar
İçin Araştırma Fonu yararına düzenlenen
bir yardım yemeği için Four Seasons'ta bulunduklarını biliyoruz.
Rich, Cara'yı
hatırlıyor musun?
- Merhaba.
- Merhaba.
Kolunu düzelt, yoksa kötü
bir atış yaparsın.
Golf hocan böyle mi
öğretti sana?
Karım.
Unutmadan Araba için teşekkürler.
Anahtarlar aşağıda.
- Depoda benzin var
mı?
- Evet, yeterince var.
Alec, Richard Kimble.
- Nasılsınız?
- Dr. Kimble.
Bu kadarı size yeter!
Eğlence bitti.
Sen de benimle gel.
Sağ ol.
Benim de söyleyecek
bir şeyim kalmamıştı.
Bu gece çok güzel
görünüyorsun.
Teşekkürler tatlım.
Bu tür şeylerden
nefret ettiğini biliyorum, ama seni smokinle görmeye bayılıyorum.
Garsona falan
benziyormuşum gibi geliyor bana.
- Dr. Kimble?
- Evet, buyurun.
Rahatsız ettiğim için
özür dilerim ama Dr. Stevens Acil Servis'te ameliyata girdi ve
yardımınıza ihtiyacı var.
Onu ara ve hemen
orada olacağımı söyle.
Teşekkürler doktor.
Rica ederim.
İyi geceler.
Seni bekleyeceğim.
Seni bekleyeceğim.
Anlat bakalım.
Sorun ne?
Geldiğin için sağ ol.
58 yaşında.
Safra kesesini biraz
önce aldık.
Kanaması durmuyor.
Çok kanaması var,
karaciğer yatağında.
- Pıhtılaşma seviyesi
nedir?
- Anormal.
PT'si 36 ve diğerleri
kontrolden çıktı.
Neyin nesi bu adam?
Hasta kartında Dr. Lentz'in adı var.
Mesaj bıraktık, ama
geri aramadı.
İşte beyler.
Bırakın ben de
geçeyim.
Bana da yer açın.
Bir kıskaç verin bana.
Aspiratör.
İş yerinizde sizi
tehdit eden biri var mıydı meslektaşlarınızdan,
hastane personelinden?
- Hayır.
- Olağan dışı
herhangi bir şey telefonla rahatsız edenler,
evinizin etrafında dolanan birileri?
Kapıya gelen insanlar
belki de?
Satıcılar?
Bildiğim kadarıyla
hayır.
Şu tek kollu adamla
yaptığınız kavgaya dönelim.
Kavga üst katta mı,
yoksa alt katta mı oldu?
Üst katta.
Hangi kolu yoktu?
Sağ mı, sol mu?
Takma el olan kolu?
Sağ kolu.
Şu kancalılardan
mıydı, yoksa Hayır, takma bir eli vardı.
Evinizdeki güvenlik
sistemi en iyilerinden.
Şifreyi bilen başka
biri daha var mı?
Hizmetçimiz.
Şifreyi biliyor ve
anahtarı var.
Boynunuzdaki şu
tırnak izleri Tek kollu adam mı yaptı
onları?
Taşımaya çalışırken
Helen tırmaladı beni.
Tek kollu adamla
dövüşmenizden önce mi, sonra mı?
Size söyledim.
Silahınız var mı
doktor?
Silahınız var mı?
Evet, evde bir
silahımız var.
Sizin adınıza mı
kayıtlı?
Evet.
Silahı nerede
saklıyorsunuz sahip olduğunuz şu silahı?
Helen'in komodininde
durur.
Yatağın yanındaki
komodinde.
Evde çok fazla
mücevher bulundurur musunuz?
Lambanın her
tarafında silahta ve mermilerde parmak
izi var ve kadının tırnaklarında sevgili
doktorumuzun derisi bulundu.
Ailesinden kalan
parası vardı, değil mi?
Evet, Helen varlıklı
bir aileden geliyor.
Hayat sigortası var
mıydı?
Evet, vardı.
Sigortanın vârisi kim?
Benim.
Tek vâris siz misiniz?
Evet.
Maddi açıdan bu
olayın size bir zararı dokunmadı, değil mi?
Yani, karınız bayağı
bir para ediyordu.
Karımı benim
öldürdüğümü mü ima ediyorsunuz?
Kafatasını parçalayıp
onu vurduğumu mu söylüyorsunuz?
Buna nasıl cüret
edersiniz!
Eve geldiğimde
içeride bir adam vardı.
O adamla dövüştüm tek kollu adamla.
Mekanik bir kolu
vardı.
- Plastik mi?
Kauçuk mu?
- O adamı bulun!
O adamı bulun!
Boyu ne kadardı?
Her şeyimi elimden
aldı o adam.
Tanrım.
Kilosu ne kadardı?
Saçları ne renkti?
Göz rengi neydi?
Bize yardım
etmezseniz, biz de size yardım edemeyiz.
Tutuklayın.
Sayın jüri üyeleri.
Richard Kimble'ın
suçlu olduğuna dair sarsılmaz kanıtlar duyacaksınız.
20 Ocak gecesi Richard Kimble'ın planlı bir şekilde saldırıp
karısını gaddarca öldürdüğüne dair
tartışma götürmez bilimsel kanıtlar.
Ama bundan fazlasını
da duyacaksınız.
Mezardan gelen bir
ses duyacaksınız.
Katilini, kocası
Richard Kimble'ı teşhis eden Helen
Kimble'ın sesini duyacaksınız.
Müfettiş Kelly.
Cinayet gecesi
kurbanın evindeki gözlemlerinizi anlatın bize.
Zorla girildiğine
dair bir iz yok.
Araştırmanın başından
itibaren hiçbir soygun izine rastlanmadı.
Kayıp hiçbir şey yok
evde.
Tatlım, ben geldim.
Oyunu kim kazandı?
Silahta ve mermilerde
onun parmak izleri var.
Hizmetçinin ve
merhumeninkilerden başka parmak izine
rastlanmadı.
Bayan Kimble'ın
kafatasındaki kırık, beyninde çok önemli bir kanamaya yol açmış.
Bu, 5 dakikadan daha
az bir zaman içinde ölmesine sebep olmuştur.
Efendim, Helen
Kimble'ın Polis İmdat'la yaptığı konuşmayı dinlemek istiyoruz.
Bu kayıt, Chicago
Polis Merkezi'ndeki bir memur tarafından alınmıştır.
Polis İmdat.
Lütfen yardım edin.
Sorun nedir?
O O hâlâ evde.
Sizi doğru mu duydum?
Evinizde biri mi var?
Beni öldürmeye
çalışıyor.
Tekrar edebilir
misiniz lütfen?
Hanımefendi?
Beni öldürmeye
çalışıyor.
Saldırgan hâlâ evde
mi?
Richard Richard
Beni öldürmeye mi çalışıyor?
Bay Kimble bu davadaki aleyhinizdeki deliller ve hafifletici
sebepler değerlendirildikten sonra suçun
vahşice işlendiği ve bir zalimlik örneği olduğu görülmüştür.
Mahkeme, İllinois
Devlet Hapishanesi'ne iade edilmenize karar vermiştir.
Orada iğneyle idam
edilmeyi bekleyeceksiniz.
İnfaz tarihi,
başsavcı tarafından belirlenecektir.
Tanrı günahlarınızı
bağışlasın.
- Carlson.
- Burada.
- Partida.
- Evet.
- Copeland.
- Ne var?
Copeland, cici çocuk
ol bakalım.
Kimble.
Evet.
Gidelim beyler.
Dört mahkum dışarı
çıkıyor.
Buyurun beyler.
Kimble, sen buraya.
Carlson, sen şuraya.
Partida, sol öne.
Copeland, sen benimle
arkadasın.
Haydi, rahatınıza
bakın.
Kuralları
biliyorsunuz beyler.
Yoruldum.
Menard'dan 30 km
uzaktayız.
Yaklaşık 40 dakika
sonra orada oluruz.
Bu yükten
kurtulduğumda çok sevineceğim.
Bırakalım, McKenzie
göz kulak olsun onlara.
Orada hep çok iyi
yemekler olur.
Açlıktan ölüyorum.
Ben de.
Karavanadan gına
geldi zaten.
Yaşlı Ed için pek
fark etmiyor.
Yavuklusu onu rejime
sokmuş.
Öyle değil mi, Ed?
Biri buraya gelsin
çabuk!
Buna bir şeyler
oluyor!
Çabuk!
Kımıldayın!
- Ağzından köpükler
geliyor.
- Neredeyse geldik.
Boğuluyor!
Durun!
Kahretsin!
Kimble, buraya gel.
Sen doktorsun, bir
şeyler yap.
Çöz beni!
İyileşeceksin.
Bu da neyin nesi?
Kahretsin!
Yardım edin bana!
Cehennem ol.
Yardım et de şu adamı
kurtaralım!
Kıçımı ye, doktor.
Bana bak.
Ne tarafa gittiğin
umurumda değil.
Beni takip etme.
Anladın mı?
Şansın açık olsun.
Vay, vay, vay!
Bu ne kargaşa böyle.
Tam bir curcuna.
Çantamı aldın mı?
Çarpışma noktası tam
burası.
Lokomotif vagonlardan
kurtulmuş ve tren raydan çıkmış.
100 metre mi?
Yeni bot almalısın.
Topukluları giyme
demiştim sana.
İki palto üst üste
giy.
Bir dahaki sefere.
Neden hep annelik
yapıyoruz ona?
Çünkü bizi seviyor.
Makinistin yerinde
olmak ister miydin?
Bahse girerim,
kahramanlık yapmıştır.
Bir dakika, efendim.
Selam.
Yetkili kim?
Şerif Rollins.
Televizyon ışıklarını
takip edin yeter.
Şerif Rogers.
Rollins!
Şuraya bak ve yanına
Newman'ı al.
Haydi.
İşimize bakalım.
Otobüs tepenin dibine
düşmeden önce birkaç kez yuvarlandı.
Bilmiyorum, bir ara
bayıldım galiba ama tekrar baktığımda
tren üzerimize doğru geliyordu, büyük bir hızla.
Nasıl olduğunu
bilmiyorum.
Hâlâ pek net değil
kafamda.
Bir şekilde yakaladım
onu ve otobüsten dışarı çıkardım.
- Çok cesursun.
Ölebilirdin.
- Biliyorum.
Birlikte çalışıyorduk.
O da benim için aynı
şeyi yapardı.
Affedersiniz.
Ben Özel Tim'den Müfettiş
Samuel Gerard, size Bir dakika.
Sizinle hemen
ilgileneceğim.
Kayıtlar için bir kez
daha Bu üçü ölü.
Ya bu?
Her şey o kadar hızlı
oldu ki.
Kaçabildiğini
sanmıyorum.
O kadar yolu boşuna
geldiniz.
Size öğretmek gibi
olmasın, Şerif Rollins, kontrol
noktalarının, 25 kilometrelik bir yarıçapta
l 57'de, l 24'te ve burada, 13.
karayolunda
kurulmasını öneriyorum.
Durun biraz.
Mahkumların hepsi
öldü.
Kontrol noktaları
insanları çıldırtıyor.
Şikayet telefonları
durmak bilmez o zaman.
Kahretsin, bunu
yapmaktan nefret ediyorum.
Öyleyse bu işi sizden
devralıyorum.
Hangi yetkiye
dayanarak?
Valilik.
Özel Tim.
Kuzey İllinois, 5.
Bölge.
Tamam, bu pisliği
temizlemek mi istiyorsunuz?
Alın, sizin olsun.
Tamam, çocuklar.
Toplanın ve beni
dinleyin.
Bizim işimiz buraya
kadarmış.
Kahraman şerif burada.
Çok komik.”
Kahraman şerif" ha?
Sam.
Şuna bakın!
Böyle başıboş dolaşan
kelepçeler bulduk mu çok seviniriz.
Anahtarlar kimde
beyefendi?
Bende.
Nerede bu anahtarlar?
Bilmiyorum.
İfadenizi gözden
geçirmek ister miydiniz?
Ne?
Kahrolası hikayeni
diyorum, değiştirmek ister miydin?
- Kaçmış olabilir.
- Kaçmış olabilir.
Demin bu yığının bir
parçası olmuştur diyordun.
İtfaiye araçlarıyla
operasyona başlayın.
Herkes beni dinlesin!
Mahkumlardan biri 90
dakikadır firarda.
Engebeli arazide
ortalama yaya hızı, yaralanmayı saymazsak, saatte 6 kilometredir.
Bu da demektir ki 10
kilometrelik bir yarıçap söz konusu.
Buradaki herkesin, bu
yarıçaptaki her evi her depoyu, her
çiftliği, her kümesi, her müştemilatı her
köpek kulübesini didik didik aramasını istiyorum.
Her 25 kilometrede bir
kontrol noktası olacak.
Kaçağın ismi Dr. Richard Kimble.
Gidip yakalayın onu.
HASTANE Oyalama beni
lütfen.
Çok mutsuz üç tane
ölü var elimde.
Bağla onu.
Stevens, ben Cosmo.
İki dakika içinde
uydu bağlantım olacak.
Chester polisi az
önce üç kilometre güneybatıda kanlı bir
iz bulmuş.
Kanı mahkumlarınkiyle
karşılaştırın.
Bütün yerel
hastanelere Kimble'ın fotoğrafını fakslayın.
Memurlar ilgilensin
bu işlerle.
Ne yapıyorsun?
Düşünüyorum.
Düşünürken, bana da
bir fincan kahveyle bir çörek
ayarlamayı düşünür müsün?
Canlı birini bulduk!
Canlı mı?
Haydi.
Şuraya tutun.
Seni çıkaracağız
buradan.
Ambulansı buraya
gönderin!
Çabuk!
TEDAVİ ACİL Beklediğiniz
bu muydu?
Evet.
Çoğaltayım.
Günaydın, Bay Johnson.
Kahvaltınızı getirdim.
Susadınız, öyle mi?
Soğumadan yiyin
bunları.
Buranın havası çok
kuru, değil mi?
İşte.
Şimdi bir şeyler
yiyin, Bay Johnson.
Gücünüzü toplamanız
gerek.
Doktor, kazadan
kurtulan bir mahkumu arıyoruz.
Yaralı olabilir.
Nasıl biri?
Boyu 1.
85, kilosu 80.
Kumral, kahverengi
gözlü.
Sakalı var.
Böyle birini gördünüz
mü?
Aynaya her baktığımda
görüyorum.
Sakal dışında tabii
ki.
Doktor!
Teşekkürler.
- Size yardım edeyim.
- Teşekkürler doktor.
Bu Durumu nasıl?
Gayet iyi, bir trenin
altından çıkardığımızı düşünürsek.
Doktora söyleyin, üst
gastrit bölgesinde bir delinme var.
Yüzüne bakıp bunu
nasıl bildi?
Chicago'dan kaçakla
ilgili bilgiler geldi.
Tam zamanında.
Elimizde ne var?
"Richard Davis
Kimble, damar cerrahı.”
Bu da neyin nesi?
Senden daha fazla
para kazanan biri.”
Karısını öldürdüğü gerekçesiyle birinci derece cinayetten
hüküm giydi.”
"Suçsuzum.”
dedi.
Bu işi tek kollu bir
adamın yaptığını söylüyor.
Bir sürü arkadaş.
Doktorlar, hastane
personeli.
Buradan başlayacağız.
Telefonların dinlenmesini
istiyorum.
Önce avukatınki.
Bunu asla yapamazsın.
Yargıç Rubin'i ara.
Telefonların dinlenmesini
istediğimi söyle ona.
Neden bana
bağırıyorsun?
Havamda olsaydım ona
ben söylerdim.
Neden arada bir ona
da bağırmıyorsun?
Hastaneden aradılar.
Yaralı gardiyan, Kimble'ı
gördüğüne yemin ediyor.
İyi haber.
Ve bir ambulans
kayıpmış.
Ambulansla nereye
gideceğini sanıyor bu?
Ambulans tespit
edilmiş.
Doverville'in 3
kilometre batısında kuzeye, 53.
eyalet otoyoluna
doğru ilerliyormuş.
Kontrol noktalarını
aşacak!
Haritalarınızı
çıkarın.
Ses kontrol.
Haritalarınızı
çıkarın.
Kasabaya giren çıkan
bütün yolların durumunu bana bildirmenizi istiyorum.
13. karayolunda
kuzeye, Barkley Barajı'na doğru ilerliyoruz.
Orospu çocuğu!
Ambulansı gözden
kaçırma!
Kuzeyde, 13.
karayolunda Barkley
Barajı'na doğru ilerleyen bir ambulans tespit edildi.
Viyadükten geçeceğiz.
Telsizi al.
Biggs ve Newman'ı viyadüğün
güney tarafına gönderin.
Çok hızlı gidiyor.
Burayla orası
arasında bir tünel var mı?
Biggs'le Newman
yerleştiler mi?
Yolu öğrenmek için
haritaya bak.
Yakaladık onu!
Dikkat edin!
Dikkat edin!
Dikkat edin!
- Neler oluyor burada?
- Arabanıza binin.
Newman!
Yakalayalım onu!
Buraya bir ışık.
Buraya bir ışık.
Ne buldun?
Hiçbir şey.
Ne buldun?
Dalga geçiyorsun!
Dalga geçiyorsun!
Çıkışları tutun!
Çıkışları tutun!
Köstebeği yakaladık.
Kahretsin!
Bu ayakkabıları daha
yeni almıştım.
Kes sesini, Cosmo.
Ne tarafa, Sam?
Karımı ben öldürmedim!
Umurumda değil!
At o silahı!
At o silahı!
Hemen!
Eller yukarı!
Başının üzerine!
Arkanı dön!
Richard, seni vurmamı
mı istiyorsun?
Dikkatli ol!
Dizlerinin üzerine
çök!
Hemen, şimdi!
Ne oldu?
Nereye gitti?
Peter Pan gibi,
buradan aşağıya atladı!
Tam buradan!
Aşağıya!
Buum!
Lanet olsun!
Artık eve gidebilir
miyiz?
Hayır.
Lanet olsun!
Buradan hiçbir çıkış
yolu yok!
Yukarı çıkmalıyız.
Merdivenleri çık!
Yukarı, yukarı!
Şu suyu kessinler.
Buraya gel.
İki devriye arabası, dört
polis yerleştirin o köprüye.
Bütün nehri baştan
aşağıya tarasınlar.
Nehrin 30 metre
üzerine bir helikopter istiyorum.
Tellere de dikkat
etsinler.
Aklını mı kaçırdın?
Öldü o!
İyi ya, daha kolay
yakalanır.
Yukarıdan aşağıya üç kilometre aralıkla köpekler yerleştirin.
Arama kurtarma
ekibiniz var mı?
Çağırın onları.
Şu taşıma oluğunun zeminini
iyice bir tarasınlar.
- Su neden kesilmedi
hâlâ?
- Kasabadan biri o
işle ilgileniyor.
Helikopterler gelsin.
Gidelim!
Bir şey
bulabileceğimizi sanmıyorum.
Onu mutlaka
bulmalıyız.
Bu gece ışıklar ve
jeneratörler de burada olacak.
İşinizi nasıl
yapacağınızı söyleyecek değilim Helikopteri
köprüye indirin!
O atlayıştan sağ
kurtulma şansı milyonda bir.
Adam balıklara yem
olmuştur bile.
O zaman bir olta al,
onu yiyen balığı tut.
Stevens'ı bul.
Yolda olduğumuzu
söyle.
Her şeyimi elimden
aldı o adam!
Adamı bulamıyoruz.
Adamı bulamıyoruz.
O adamı bulun!
O adamı bulun!
O adamı bulun!
Jeneratörler ve
ışıklar geldi.
Araştırmaya gece de
devam edecekler.
Güzel.
Kentucky'yi arayın ve
köpekler için teşekkür edin.
Unutmayın, büyük şef
son sözü söylemeden perde kapanmaz.
Gelmek ister misin?
Tekrar kontrol edin.
Tamam, bulduk onu.
Fıstığın biriyle
beraber.
Kadın işten sonra onu
evine götürmüş.
Patronunun
söylediğine göre, iki saat önce.
Arabasını evinin
önünde bulmuşlar.
Kadının biriyle
ilişkisi var mıymış?
Hiç kimseyi bulamadık.
Ailesi de yok.
Biz gidene kadar
yerel polis harekete geçmesin.
Sabah ilk iş oraya
gidiyoruz.
Kuzeninin minibüsü
duruyor mu hâlâ?
Ara onu.
Lazım olduğunu söyle.
TESİSAT VE
KANALİZASYON İŞLERİ
Sarhoş numarası yap, Newman.
Peşimden ayrılma.
Tam arkandayım dostum.
Kaybolmanı
istemiyorum.
Peşimden ayrılma.
Özel Tim!
Herkes yere yatsın!
Orada kal!
Elleri görelim!
Kaldır!
Gir şuraya.
Arkadaşınız elimde!
Beni duyuyor musunuz?
Bırakın gideyim!
Arkadaşınız elimde!
Arkadaşınız elimde!
Beynini dağıtacağım
onun!
Bırakın gideyim!
Aynasızlar, beni
duyuyor musunuz?
Beni duyuyor musunuz?
Bırakın gideyim!
- Dinleyin!
Bu işi halledebiliriz!
- Evet, bence de.
Kes sesini!
Kes sesini!
Beni duyuyor musunuz?
Dinleyin, size ne
istediğimi söylüyorum.
Bir araba istiyorum.
Ateş etmeyin.
İş bitti.
Kes sesini!
Hiçbir şey
duyamıyorum.
Kulağım Bunu yaptığına inanamıyorum.
O adamla pazarlığa
gireceğimi mi zannediyordun?
Evet.
Öyle.
Iskalayabilirdin.
Beni öldürebilirdin.
Kulağın çok mu kötü?
Korkunç.
Geçmeyecek galiba.
Bir bakayım.
Yaklaş.
Şu anda ne
söylediğimi duyabiliyor musun?
Evet.
Ben pazarlık yapmam.
Bunu duydun mu?
Evet.
Güzel.
Walter; benim,
Richard.
Richard, Tanrım!
Neden kaçtın?
Bu seni suçluymuş
gibi gösterir sadece.
Görünüşe aldıracak halim
yoktu, Walter.
Nerede olduğunu
söyle, buluşalım ve gidip teslim ol.
Teslim olmam.
Yardıma ve paraya
ihtiyacım var.
Aranan birine yardım
etmemi istiyorsun.
Sana böyle yardım
edemem.
Hem arkadaşın hem de
hukuki danışmanın olarak sana teslim olmanı tavsiye ediyorum.
Şimdi söyle bana.
Neredesin?
St. Louis'te.
Adresi ver bana.
Olabildiğince çabuk
orada olacağım.
Bay Copeland kötü bir
adamdı.
Adamlarımdan birini
öldürecekti.
Bakın efendim, beni
suçlayabilirsiniz.
Onu vuran benim.
Sana teslim olmanı
tavsiye ediyorum.
Şimdi söyle bana.
Neredesin?
St. Louis.
Demek ölmemiş.
Bu sana bir ders
olsun.
Büyük şefle asla
tartışma.
O her zaman haklıdır.
Evet, daha önce de
haklı çıkmıştın.
Walter; benim,
Richard.
Richard, Tanrım!
Neden kaçtın?
Bu seni suçluymuş
gibi gösterir sadece.
Görünüşe aldıracak
halim yoktu, Walter.
Nerede olduğunu
söyle, buluşalım ve gidip teslim ol.
Teslim olmam.
Yardıma ve paraya
ihtiyacım var.
Galiba çıldırdım.
Bu, asma demir
yolunda giden bir trenin sesine benziyor.
St. Louis'te yok ki.
Asma demir yolu
olduğunu nereden biliyorsun?
Yirmi yıl boyunca
asma bir demir yolunun altında yaşadım ben.
Asma demir yolunda
giden trenin sesiyle yerde giden trenin sesi arasındaki fark nedir?
Kulakların çok
keskinmiş.
Geri al şunu.
Trenin sesini duymak
istiyorum.
- Nerelerde bu tip
demir yolu var?
- New York'ta var.
Philledelphia.
Bizde de var.
Milwaukee'de de bir
tane var.
Avukat ona suçlu
olduğunu söylediğinde arkada bir çan sesi vardı.
Anons yapan bir
adamın sesi var.
Sadece onu dinlememiz
mümkün mü?
Denerim.
Bekle.
Tam burada.
Ne diyor?
"Gelecek
durak" gibi bir şey.
Bir daha dinleyelim.”
Gelecek durak " " Merchandise Mart.”
Adi herif!
Adamımız eve dönmüş.
Wells Caddesi'ndeki
köprüde bir çan var.
Altı blok ötede.
Asma demir yolu
olduğunu biliyordum.
Evet, büyük şef.
Sen asla
yanılmıyorsun.
- Chicago polisini
arayacağım.
- Bu, Chicago'dan
gelen dosya.
Andiamo, bambini.
Summy, bu dünyaya bir
daha gelirsem senin gibi olmak isterim.
Mutlu ve yakışıklı,
öyle mi?
- Basına haber
vereceğim.
- Basını karıştırma.
Haklısın, basını
karıştırmıyorum.
- Selam, Billy.
- Nasılsınız efendim?
- Fena değil.
Sen nasılsın?
- İyiyim.
- Al bakalım.
- İyi günler efendim.
Bozukluğunuz var mı?
Bir dolar?
Hayır.
Çok teşekkür ederim.
İstemiyorum.
Aman Tanrım!
Richard!
Nasılsın, Charlie?
Tanrım!
Döndün demek?
Biraz paraya
ihtiyacım var.
Tabii ki.
Atla.
Olmaz.
Üzerinde ne kadar
varsa yeter.
İzleniyorsundur
dostum.
Şimdi değilse bile
yakında başlarlar.
Kalacak yerin var mı?
Sana nasıl yardım
edebilirim?
Yeşil yandı.
Yürüyün!
Seni ararım.
Richard Kimble
karısını neden öldürdü?
Para için.
Para için, ha?
O bir doktor.
Zaten zengin.
Karısı daha zengindi.
Bu, sizdeki dosyanın
tamamı mı?
- Her şey orada.
- Bütün görüşmeleri
tekrar yapmak istiyorum.
Hastane personeli
listesi de dosyada mı?
Tabii ki.
Teşekkür ederim.
Medyayı kullanmak
istemiyor musunuz?
Rahatlamasını
istiyoruz.
Kendini rahat hissetsin.
Eski hayatına
kavuşmaya çalışsın.
İşte burası.
Şurada ısıtıcı var.
Bakın.
Yakıp ısınabilirsiniz.
Burası mutfak.
Evye.
Şurada banyo var.
Burası da yatak odası.
Güzel bir yatak.
Çok geniş bir yer.
Dolaşıp
bakabilirsiniz.
Beğendiniz mi?
Sizin için uygun mu?
Mükemmel.
Evet, millet.
Bu sabah Özel Tim'den
aldığımız bilgilere göre eski dostumuz Dr.
Richard Kimble sağ salim Chicago'ya
dönmüş.
Bu pislik herife ne
kadar değer verdiğimizi hepiniz biliyorsunuz.
Ben şahsen, bu
şarlatanı enseleyecek kişiye ödül
olarak 12 yıllık bir şişe viski vereceğim.
Dick Rosetti
bültenleri dağıtıyor.
Cook Şehir Hastanesi
PROTEZ TAKMA UZUVLAR
- Yardım edebilir
miyim?
- Gracias.
PROTEZ LABORATUVARI
ANA KAPIYI KULLANIN
LÜTFEN TEMİZLİK HİZMETLERİ
Tıp fakültesine
birlikte mi gittiniz?
Evet.
73 mezunları.
Morton Feinberg'i
tanıyor musunuz?
- Evet.
- Çok iyi bir
insandır.
Onu en son ne zaman
gördünüz?
Kimi, Richard'ı mı?
Richard'ı bu sabah
gördüm.
Bu sabah mı gördünüz?
Arabamı durdurdu.
Ona para verdim.
Nerede oldu bu olay?
Tenis kulübünün orada.
Yardım istedi mi?
Ben teklif ettim.
Ama kabul etmedi.
Kaç para verdiniz ona?
Birkaç dolar.
Üzerimde o kadar
vardı.
- O parayla fazla
uzağa gidemez.
- Neden Chicago'ya
dönmüş?
Bunu bana söylemedi.
Eminim, onun için
yalan söylemek zorunda kalmanızı istememiştir.
Gerçekten iyi bir
arkadaş olup ona yardım etmek istiyor musunuz?
O zaman başına kötü
bir iş gelmeden onu yakalamamıza yardım edin.
Neden?
Hapishaneye geri
gönderin diye mi?
Beyler, yardım
istiyorsanız yanlış adrese geldiniz.
Richard masum.
Onu asla
bulamayacaksınız.
Çok akıllıdır.
Biz de akıllıyız.
Ya biz?
Biz de akıllıyız.
O ne kadar akıllı
olabilir ki?
Sizin kadar akıllı mı?
Daha akıllı.
Periferik damar
cerrahisi.
Kalpten çıkan
damarları onarmak.
- Ne kadar zamandır
tanıyorsunuz Kimble'ı?
- On yıldır.
Buraya geldiğimden
beri.
Hastanedeki görevi
neydi?
Kimble'ın masum
olduğuna inandığımı bilmenizi isterim.
Sizden yardım
istemeye gelir miydi?
Gelseydi, ona yardım
ederdim.
Ama bana gelmez.
Bu, onun tarzı değil.
BİR ÇEŞİT DİRSEK
EKLEMİ Mİ?
Chicago'lu cerrah
Richard Kimble hakkında tutuklama emri bulunuyor.
Burası, dövüştüğü tek
kollu adamın merdivenlerden düştüğü yer.
Bu merdivenlerden ben
düşseydim, öbür dünyayı boylardım.
Yazık!
Protez Atlası Eve
geldiğimde içeride bir adam vardı.
Richard.
12 yaşındaki kızlara uyuşturucu
satmayı seviyorsun ha?
Yavruma ne
yapıyorsunuz?
Yavrunuz bir
uyuşturucu satıcısı, bayan.
Haydi hanımefendi.
Yavruma ne yapacaklar?
Burası korkunç olacak
bu akşam.
Kaç kişi olduğu biliniyor
mu?
Bir sürü çocuk.
Hepsini buraya mı
getiriyorlar?
Hepsini buraya
getiriyorlar.
Jaluziler için geldim.
Kapıyı ben kaparım.
Buradan başlıyorum,
tamam mı?
CİNSİYET : ERKEK YAŞ:
35 - 50 ORGAN: SAĞ KOL EKLENME NOKTASI: ORTA PAZI KEMİĞİ UYAN KAYITLAR: SON
DEĞİŞİKLİK: 21 0CAK - 1 ŞUBAT 1992 UYAN KAYITLAR: HİBRİT DİRSEK KİLİT KORDONU YERLEŞTİRİLEN
MODEL: HİBRİT LÜTFEN BEKLEYİN UYAN
KAYITLAR: Bir kere daha gözden geçirelim.
Eve kaçta geldi?
Sabah 10:30 sularında.
- Yalnız mıydı?
- Evet, yalnızdı.
- Ona iyice
baktığından emin misin?
- Evet, eminim.
Bana karşı dürüst
olsan iyi olur.
CİNAYETTEN ARANIYOR Annenin
bodrumunda kalan adam bu muydu?
Ben de bunu
söylüyorum ya.
Bir doktor lazım!
Çantaya dikkat!
Çantaya dikkat!
Merhaba müfettiş.
İşte şurası.
Göğsüm ağrıyor.
Şu çocuğun röntgenine
bir baksana.
Derin bir nefes al.
Nefes al, nefes ver.
Tekrar.
Yavaş yavaş.
Röntgene bakalım.
Sakin ol.
Nesi var çocuğun?
Muhtemelen kaburgası
çatlamış.
Buraya gel.
Sana ihtiyacım var.
Bize yardım eder
misin?
Çocuğu 2 numaralı
gözlem odasına götür.
Evet, sen.
Haydi, yardım et
bize, tamam mı?
Nasılsın evlat?
Göğsüm ağrıyor.
Nefes alırken mi
ağrıyor?
Evet.
- Adın ne senin?
- Joel.
Şuraya bak.
Sahte kimlik
düzenleyip portakal yiyoruz.”
C.Ş.H.”
Bu da ne demek?
Cook Şehir Hastanesi.
Biraz daha dayan,
tamam mı?
İyileşeceksin evlat.
Hiçbir şeyin
kalmayacak.
Asansörü tutun.
Teşekkür ederim.
Nasılsın?
Göğsüm ağrıyor.
Annen nerede, evlat?
Bilmiyorum.
Evde mi?
Sanırım kardeşimin
yanında.
Kardeşinin yanında mı?
Alt kattalar mı yani?
Bilmiyorum.
Endişelenme.
Biz onu buluruz senin
için.
Nesin sen?
Futbolcu mu?
Beyzbolcu mu?
Futbolcu.
Dayan biraz oğlum.
Hey, doktor.
Bunu alt kattan
gönderdiler.
Çocuğu 4 numaraya
götürün, acil.
Hoşça kal, Joel.
Buraya yolladığım
çocuk nerede?
- Hangi çocuk?
- Kaburgası çatlamış
olan.
Buraya öyle biri
gelmedi.
Gelmedi mi?
Hayır, gelmedi.
Hastalarımızın
röntgen filmlerine karşı özel bir merakın mı var?
- Ne demek
istiyorsunuz?
- Çocuğun göğüs
filmine bakarken gördüm seni.
- Bu benim hobim.
- Hobi, ha?
Diğer hobilerin ne, beyin
cerrahisi falan mı?
- Ne istiyorsunuz?
- O çocuğun nasıl
ameliyat edildiğini öğrenmek.
Ben bir kapıcıyım.
Bana ne söylenirse
onu yaparım.
Palavra atma!
Emirlere kim karşı
geldi?
Ne demek istediğinizi
anlamıyorum.
Bir yere ayrılma.
Güvenliği çağırın!
Cook Şehir Hastanesi Stevens'a
söyle, Chicago polisinden Kelly'yi bulsun.
Kapıcı kılığına
girmiş bir adam acil bir tıbbi işlem yapıyor
ve sizin tek yaptığınız adamın kimliğini almak, öyle mi?
Hayır, güvenliği
aradım.
Koridorda yok oldu
birden.
Ne yapabilirdim?
Dinleyin, Bay Müfettiş.
Gerard.
Gerçekten çok
yorgunum.
Artık evime gitmek
istiyorum.
Tamam.
Çocuk nasıl?
Çocuğun hayatını
kurtarmış.
Teşekkür ederim.”
Desmondo, José Ruiz.”
Neredesin, Desmondo?
Sam, kafama takılan
bir şey var.
Ortalık polis
kaynıyor, doğru mu?
Herkes Richard
Kimble'ı arıyor, doğru mu?
Söyle bana, hangi
aptal böyle bir durumda travma
servisinde dolanıp, Rahibe Teresacılık oynar?
Affedersiniz.
PROTEZ TAKMA UZUVLAR
Bir sorun mu var, beyler?
Hayır, hayır.
Bir şey yok.
Affedersiniz.
Sizinle biraz
konuşabilir miyiz?
Ben, Cook Şehir
Hastanesi'nden Dr. Elway.
Protez kliniğinde Matthew
Zelick'le ilgileniyorum.
Öyle mi?
Çok özür dilerim.
Sağ mı, yoksa sol mu?
Sağ.
- Yaş?
- 35, 45 arası.
Ben, Lise
Komitesi'nden Ted Riley.
Mezuniyetimizin 25.
yılındayız ve Clive kaçaklar listemizde.
118'den aldığım
numarayı aradığımda Dalga geçmeyin.
Silahlı soygun mu?
Nerede?
Ortak nokta ne?
Orta pazı kemiği.
Bu da bize 47 tane
olasılık verir.
47 mi?
Bu insanların
sabıkaları var mı, kontrol edin.
Bir saniye.
Aziz Patrick Günü'nüz
kutlu olsun.
Driscoll, Clive R.
Tek kollu adam,
silahlı soygun.
Bu çok komik.
Sorum şu: Eğer bugün
bu nehri yeşile boyayabiliyorlarsa diğer
günler neden maviye boyayamıyorlar?
Ben nereden bileyim?
- Siz İrlandalı
mısınız efendim?
- Kim, ben mi?
Hayır.
Ya sen?
Daha neler!
Mahkumun adı?
Clive Driscoll.
Driscoll, Clive.
Kimliğiniz, lütfen.
Driscoll, Clive R.
2-0-1-0.
Federal mahkeme
kararına göre, konuştuklarınız kaydedilebilir
Şurayı imzalayın lütfen.
Abuk.
Adam üniversite
mezunu.
Bütün bu güvenliği
aşıp avukatlarının varolmadığını
söylediği bir adamı aramak için hapishaneye gidiyor.
Abuk.”
Abuk" da ne demek?
"Garip"
demek.
Tuhaf.
O zaman
"tuhaf" ya da "garip" de.”
Abuk" Hiçbir
anlamı yok.
Neden abuk demeyeyim?
Yanımda anlamsız
kelimeler sarf etmenizi istemiyorum.
Merdivenlerden
çıkacağım.”
Vay anasını" nasıl?
Driscoll'un
ziyaretçisi Haydi, gidelim.
Buyurun.
Şuraya.
Geç, Driscoll.
Beş dakikanız var.
Sen de kimsin?
Bakın, özür dilerim.
Bir yanlışlık yaptım.
Beni buraya kadar
getirttiğine göre biraz konuşabilirsin.
Burada hiçbir
eğlencemiz yok.
Kablolu TV'miz bile
yok.
Dinle dostum.
Yapabilmeyi isterdim,
ama yapamam.
Üzgünüm.
Richard!
Mavi paltolu bir
adam, elindeki silahı sallayarak bir kadına bağırıyor.
Durdurun şu adamı!
O bir Özel Tim
müfettişi!
Bırakın onu!
Bırakın onu!
Kapıyı kapatın!
Dur!
Kapıyı açın!
Çatıdayız.
Çatıdayız.
Birkaç adam al!
Oradan bakın!
Tanrım!
Plazaya gidiyor, Sam!
Doğuya doğru
ilerliyor!
Picasso'ya doğru
doğuya gidiyor!
Aziz Patrick Günü'nüz
kutlu olsun.
Müfettiş Gerard,
sizce Dr. Kimble neden Chicago'ya geri
döndü?
Hiçbir fikrim yok.
Anladığımız kadarıyla
adamlarınız bugün hastanedelermiş.
Dr. Kimble hastanede miydi?
Bu konuda yorum
yapmayacağım.
Olayların gelişimini
sıralarsak Bu adam mahkemeye çıktı, hüküm
giydi, hapse atıldı kaçtı, öldü sanıldı,
şimdi de elini kolunu sallayarak Chicago'da dolaşıyor.
Doğru mu?
"Öldü
sanıldı" dışındakiler doğru.
Dr. Kimble'ın silahlı ve tehlikeli olduğunu mu
düşünüyorsunuz?
Evet, tehlikeli
olduğunu düşünüyorum.
Şansını zorlayarak
geri geliyor.
Masum olabileceği
aklınıza geldi mi hiç?
Hayır, masum değil o.
Yasal bir mahkemede
hüküm giydi.
O bir suçlu.
Bundan sonra onu
yakalamak için ne yapacaksınız?
Şimdilik daha fazla
açıklama yapmayacağız.
Chicago Polis Merkezi
Yararlı Hizmet Ödülü - Fredrick Sykes Alec.
Richard Kimble.
- Selam.
Ne haber?
- İyidir, Dr. Kimble.
Lentz!
Kusura bakma,
günlerdir telefonla araşıyoruz; ama bir türlü birbirimize ulaşamadık.
Çocuk Sağlığı
Bölümünün Haysiyetli Destekçisi Devlin MacGregor'un masraflarını karşıladığı bir
yolculuk çok eğlenceli olabilir.
Cancun, Richard.
Balık tutacağız.
Meyve kokteylleri.
Hastane karşılığında
ne satın alacak?
Bir pislik vardır.
Temiz.
Hayır, herhangi bir
koşulu yok.
Pekala, ne diyorsun?
Evet, ne diyorsun?
Bu adamın her iğnede
kanaması oluyor.
Bu adamı buraya Lentz
mi gönderdi?
O mucize ilaç
üzerinde mi çalışıyor hâlâ?
Evet.
RDU 90 Provasic.
Geleceğin ilacı,
çocuklar.
Şu damarları
temizleyin de işimizi bitirelim.”
Törenlerin bir numaralı adamı Ed O'Flaherty " " son
20 yıldır böyle canlı bir geçit töreni hatırlamadığını söylemiş.”
"Kimble " "
öyle bir adam ki " - "Adam" mı?
- Evet,
"adam".
Kimble, Chicago'da Kaçak
Polisleri Atlattı Belki de yaramaz bir cindir.
Burada okudum.
Üçüncü hatta adamın
biri Richard Kimble olduğunu iddia ediyor.
Kim?
İkinci hatta bir
Kimble'ımız daha var.
Bana bağla bakayım şu
telefonu.
Sakalın yakıştığını
söyle ona.
- Hangi hat?
- Üç.”
Umarım bayramlığını giyip bir yudum viski içebilmiştir.”
Ben Gerard.
Tünelde sana
söylediğim şeyi hatırlıyor musun?
Bu o!
Çok gürültü olduğunu
hatırlıyorum.
Tamam, sanırım şöyle
bir şey demiştin: "Karımı ben öldürmedim.”
Sen bana ne demiştin,
hatırlıyor musun?
Hatırladığım, kendi
silahımı bana doğrultmuş olduğun.”
Umurumda değil.”
demiştin.
Güneyde.
Evet, Richard, bu
doğru.
Umurumda değil.
Burada bulmacayı
çözmeye çalışmıyoruz.
Ama ben bulmacayı
çözmeye çalışıyorum.
Yerini tespit etmemiz
için 5 saniye daha.
Bulmacanın önemli bir
bölümünü de çözdüm.
Alo, Richard?
Telefonu kapatmadı.
Nerede?
256 Güney St.
Lawrence.
Chicago polisini
hemen oraya gönderin.
Şu anda orada bir
devriye arabamız var.
Bunu da çek.
Fredrick Sykes 45 yaşında, eski bir polis ve zengin bir
gardırobu var.
Bakmak ister misin?
Kimble'ın parmak
izleri.
Her yerde ama en çok masada.
Bu fotoğraflara özel
bir ilgi duyduğu kesin.
Negatifler de burada
mı?
Alayım onları.
- Fotoğrafçımız
geliyor.
- Mesaj alındı.
Nasılsınız, Bay Sykes?
- Neler olduğunu
söylerseniz daha iyi olacağım.
- Bir sorunumuz var.
- Benim evde mi,
yoksa üst katta mı?
- Sizin evinizde.
İçeri girin, Bay
Sykes.
Herkes adımı biliyor
burada.
Kocaman mutlu bir
aile olduk, ha?
Ne bu böyle, yıllık
polis toplantısı mı?
Neler oluyor burada?
Kimsiniz siz?
Neler oluyor?
Birisi gizlice
evinize girdi, Bay Sykes.
Umarım polissinizdir.
Hayır.
Samuel Gerard, Özel
Tim'den.
Bu sabah Richard
Kimble adında bir kaçak buradan bir telefon görüşmesi yaptı.
Bunu neden yapmış
olabilir?
Richard Kimble diye
birini tanımıyorum.
Tamam, anladım.
Karısını öldüren
doktor, değil mi?
Takma kollu bir adamı
suçlayıp duruyor.
Beni mi takip ediyor?
Bunu yapması için bir
neden var mı?
Takma kolum var benim!
Herhalde ben yaptım!
Rahat bırakın beni.
Aynı şeyleri geçen
yıl da yaşadım.
Bu konuda sorguya
çekildim.
O gece Chicago'da
olmadığımı, bir iş gezisinde olduğumu söyledim onlara.
On beş kişi de bunu
doğruladı.
Ne iş yapıyorsunuz?
Güvenlik.
- Nerede
çalışıyorsunuz?
- Bir ilaç firmasında.
Hangisi?
Devlin MacGregor.
Üst düzeydekilerin korumalığını
yapıyorum.
Kimble'ın bu
fotoğraflarla neden ilgilendiği hakkında bir fikriniz var mı?
Hayır.
Nerede çekildi bunlar?
Tanrım, ne kadar
büyük bir balık!
Cancun, Meksika'da.
Firmanın doktorlar
için düzenlediği bir tatildi.
- Kimble da orada
mıydı?
- Orada görünmüyor,
değil mi?
Hayır.
Onu tanımadığımı
söylemiştim size.
Kaybolan bir şey var
mı diye etrafa bir göz atmamın sakıncası var mı?
Hayır, yok.
Kolunuzu nasıl
kaybettiniz?
Görev sırasında.
Cosmo, bu herifte bir
iş var.
Evet, bence de.
- Adam takalım mı
peşine?
- Evet.
Sürekli peşinde
olsunlar.
Ben hallederim.
Şu resmi görüyor
musun?
Sykes'ın yanındaki adamın
kim olduğunu öğrenmeni istiyorum.
Adını, yaşını,
kilosunu, sigorta numarasını nerede
oturduğunu, akrabalarını, beslediği hayvanları, hakkındaki her şeyi öğren.
Çok özür dilerim.
Acil bir durum
olduğunu söylediler.
Teşekkür ederim.
Affedersiniz.
Bay Bolton.
Chuck.
Richard.
Rahat konuşabilecek
misin?
Evet, otel
telefonundayım.
Nasılsın?
Neler oluyor?
Buldum onu, Chuck.
Helen'i öldüren adamı
buldum.
- Ne?
- Esas benim
peşimdeydiler.
Kimler?
Devlin MacGregor ve
Lentz.
Lentz, RDU 90'ın
testlerini denetliyordu.
İlacın karaciğerde
hasara yol açtığını bulduğumu biliyordu.
Lentz yaptı bu işi.
Richard, Lentz öldü.
Ne?
Nasıl?
Geçen yaz bir araba
kazasında öldü.
Bu ilaçla ilgili şeyi
kanıtlayabilir misin?
Evet, sanırım.
Yardımına ihtiyacım
var, Chuck.
Hastaneden Kemik'i
ara.
Bana gereken
kolaylığı göstersin.
Hemen arıyorum.
Tamam.
Sağ ol.
Dr. Nichols!
Size birkaç soru daha
sorabilir miyiz?
Bay Gerard.
Fotoğrafın kopyası
yanında mı?
Özel Tim.
Bizi bağışlayın.
Bu, Fredrick Sykes.
Devlin MacGregor ilaç
firmasında güvenlik görevlisi.
Richard Kimble onun
dairesine girmiş.
Bu adamı tanıyor
musunuz?
Hayır, tanımıyorum.
Sabrınız tükenmeye
başlıyor, değil mi, Bay Gerard?
Evet.
Richard'ı
bulamayacağınızı söylemiştim size.
- Sizi yine görmeye
geldi mi?
- Hayır.
Bunu daha önce de
konuşmuştuk, öyle değil mi?
- İzninizle öyleyse.
- Tabii ki.
- Teşekkürler doktor.
- Teşekkür ederiz
doktor.
Özür dilerim,
fotoğraf hakkında bir soru daha sormak istiyorum.
Balığın sağında duran
adamı görüyor musunuz?
Onu daha önce görmüş
müydünüz?
Şuradaki adamı Bu adamı daha önce hiç görmedim.
- Tamam.
- Kusura bakmayın.
Teşekkür ederim.
Teşekkürler doktor.
Kongreye
dönebilirsiniz.”
Yayılmayan Kalp Damar Plağı Azaltma Alternatif Tedavileri.”
"Günün konuğu
Charles Nichols.”
Bahse girerim, bunu
dinlemek için sıraya girerler.
Eğer sen Richard
Kimble olsaydın karını öldürdüğünü
söylediğin adamı niye kovalardın?
Neden evine girip
bize telefon ederdin ve sonra ortadan kaybolurdun?
Doktor olmalıymışım
ben.
Şu büyütülmüş
fotoğrafa bakın, Sykes'ın yanındaki adamın tişörtüne.
Chicago Memorial
Hastanesi.
Oraya gitmek istiyorum.
Git!
Bekle.
Devlin MacGregor sadece geçen yıl yedi buçuk milyar dolar net satış yapmış.
Çok büyük bir firma
bu.
Evet, konuş.
Kesinlikle.
RDU 90 çalışmaları
sırasında bir hastadan alınmış
karaciğer örneği.
21 Ocak mı?
En sonuncusu!
1-7-4-3-0 mı?
1-7-4-3-0.
Al işte.
Teşekkürler.
Bunların sana geri
gönderilmelerini sağlayacağım.
- Seni tekrar
gördüğüme sevindim.
- Ben de.
Eee, karınızın
olayına ne oldu?
Daha kapanmadı.
Neler oluyor?
Ne bileyim.
Sanırım adı Lentz'di.
Bir patolog.
Hatırlıyorum, çünkü
geçen yaz öldü.
Tanrım, Richard!
Burada ne arıyorsun?
Selam, Kath.
Şuna bir bak.
- Ne düşünüyorsun?
- Tamamen normal.
Aynı doku olmadığı
açık.
Hepsinin sağlıklı
karaciğerlerden alınmış olmasını bir yana bırak hepsi aynı karaciğerden alınmış.
Kath, çok güzelsin.
Affedersin.
Bay Roosevelt?
Ben Müfettiş Biggs,
bu da Müfettiş Newman, Özel Tim'den.
Burada çalışmış olan Dr.
Lentz hakkında bazı bilgilere
ihtiyacımız var.
Dr. Richard Kimble diye birini tanıyor muydu ya da
onunla bir ilişkisi var mıydı?
Dr. Kimble'ı görmedim.
Ben onu sormadım.
Bilemem.
İzin verirseniz,
yerine getirmem gereken sorumluluklarım var.
Sanırım bize yalan
söylüyorsunuz.
Sence kötü adam Lentz
miydi?
Evet, neden olmasın?
RDU 90'ın patentini
ilk alanlardandı.
Ben kendi doku
örneklerimi gönderiyordum.
O bunları sağlıklı
örneklerle değiştiriyordu, patoloji raporlarını yayınlıyordu, sonra da benim yolladıklarımı çöpe atıyordu.
Gayet basit.
Dur bir dakika.
Lentz 21 Ağustos'ta
öldü.
Onayladığı örneklerin
yarısı öldüğü gün imzalanmış.
Dalga geçiyorsun.
Bu işi başka biri
halletmiş olmalı.
Yetkili biri.
Teşekkürler, Kath.
Nereye gidiyorsun?
Bir arkadaşımı
görmeye.
Başımı ağrıtıyor bu
iş.
Çok şaşırtıcı.
Roosevelt, Kimble
için nereye gidiyor dedi?
Bilmediğini söyledi.
- Ona inanıyor musun?
- Evet, inanıyorum.
Buraya bir ilaç
araştırması için bazı doku örnekleri almaya
geldiğini söyledi.
Ama şunu dinle.
Rapor Dr. Charles Nichols tarafından onaylanmış.
Nichols da Lentz'i
tanıyordu.
Lentz'in patronuydu.
Kimble'ı koruyor.
Chicago polisini
gönder hemen oraya.
Bir ekip gönderiyoruz
oraya.
Her tarafı didik
didik arasınlar.
At kuyruğun yüzünden
seni kızdırmalarına da izin verme.
İyi iş becerdin.
Benim için zevkti,
Sam.
Dr. Nichols bana yalan söyledi.
- Gidip bul onu.
- Hemen.
Gitmiş bile.
Bakmamı istediğin her
yere baktım, ama onu bulamadım.
Söylediğim gibi.
Eğer hastanede
olsaydı, onu mutlaka bulurdum.
Şimdi ne yapmamı
istiyorsun?
Dur.
Bekle biraz.
Gördüm onu.
Şimdi yakaladım.
Dr. Alexander Lentz.”
Chicago Memorial Hastanesi'nde başarılı bir patolog " "
günlük tenis maçına yürüyerek giderken " " tanımlanamayan bir araçla "
" yolla Michigan Gölü'nü ayıran bariyerler arasında kalarak ezildi.”
Sam, buna
inanamayacaksın.
Sykes'ın son iki
yıllık kayıtlarında Kimble'ın adı geçmiyor.
Bu sadece bir fikirdi.
Ama Kimble'ın telefon
kayıtlarını araştırdığımda bir görüşme yakaladık.
Kimble, Sykes'ı
aramış Hemen Sykes'ı getirin buraya.
Cinayet gecesi akşam 7:30'da araç telefonundan.
Kimble'ın tutuklama
raporu var mı sende?
- Akşam 7:30.
- 19:30.
Oraya vardıklarında
Sykes çoktan gitmiş.
Hiçbir yerde
bulunamıyor.
Gitmiş.
Kimble, Chicago'da Richard
Kimble'ın kuzeyde, Van Buren'e giden asma demir yolu treninde görüldüğü
bildiriliyor.
Kapıya doğru yürü,
doktor.
Burada ineceğim.
Ben de burada
ineceğim.
Durağını kaçırdın.
Bir devriye, Balbo
yönüne giden trende Kimble'ı teşhis etmiş.
Chicago polisi yolda.
Bütün birimlerin
dikkatine!
Balbo istasyonunda
bir memur vuruldu.
Kimble şüphelidir.
Tekrar ediyorum.
Ne yapmış, polis mi
vurmuş?
Chicago polisi onu
çiğ çiğ yer şimdi.
Gecenin konuğunu size
sunmaktan büyük bir kıvanç duyuyorum.
Kendisi, son dört
yıldır A.
Jude Robinson'a
hizmet vermekte ve Chicago Memorial
Hastanesi'nde patoloji bölüm başkanlığı
yapmaktadır.
Acil çıkışlar nerede?
Şüpheli, Hilton Tower
Alışveriş Merkezi'ne girerken görüldü.
Kat 1.
Tekrar ediyorum Sence Nereye
gittiğini biliyorum.
Biggs, Newman,
neredesiniz?
Devlin MacGregor ilaç
firmasının yönetim kurulu başkanlığına
atanmıştır.
Alkışlarınızla Dr. Charles Nichols.
Teşekkür ederim,
bayanlar ve baylar dostlarım ve
meslektaşlarım.
Bu gece hepinizi
burada görmek çok güzel.
Chicago polisi
öldürülen bir memuru ve iki silahlı bir adamı
- Kimble mı yaptı bunu?
- Raporlar çelişkili.
Metrodan girdi otele.
- O benim!
- Artık değil!
O bitti artık.
Dışarıdan seyrederek yardımcı
olabilirsiniz.
Tutuklayın bizi!
Binayı saralım!
Giriş katından
başlayalım.
Giriş katını
halledince bütün birimler rapor versin.
Bütün birimler, giriş
katındaki bütün çıkışları tutun.
Gidip otel güvenlik
merkezini bul.
Benimle sürekli
kontakta ol.
Şu anda yeni bir ilaç Sağlık Bakanlığı'ndan alınan onayla eski metotları ebediyen değiştirmek üzere piyasaya
sürülüyor.
Müfettiş Newman, Özel
Tim.
Sam, ofisteyim.
karaciğerdeki normal
metabolik yollar aracılığıyla.
İlacın ismi Provasic.
Bu gece sizin de
göreceğiniz gibi Provasic çok etkili ve hiçbir yan etkisi olmayan bir ilaçtır.
Ayrıca şunu da
belirmekte yarar var ki bu ilaç,
Chicago Memorial Hastanesi'yle iş
birliği içinde üretilmiştir, rekabet içinde değil.
Bu çabamızla akademik tıp ile ilaç endüstrisi arasında, sürekli şerefsiz, özür dilerim, şerefli risklere göğüs gerebilecek bir iş birliği modeli oluşturmayı umuyoruz.
Richard!
Özür dilerim ama
burada konuşuyorum.
Neredeyse paçayı
sıyırıyordun.
Her şeyi biliyorum.
Kanıtlayabilirim.
Bayanlar ve baylar,
dostum Richard Kimble kendini pek iyi hissetmiyor görüldüğü üzere.
Bu yüzden, lütfen siz
kahvelerinizi içip tatlılarınızı yiyerek devam edin.
Richard, şöyle gelir
misin?
Biraz konuşalım.
Hemen dönerim.
Örnekleri
değiştirdin, değil mi?
Lentz öldükten sonra örnekleri değiştirdin.
Sakin olalım lütfen.
Lentz öldükten sonra
tek yetkili sen olmuştun.
Örnekleri ve patoloji raporlarını değiştirdin.
Lentz'i de sen mi
öldürdün?
Güvenliği çağırın.
Yaptın mı bunu?
RDU 90 onaylansın ve Devlin MacGregor size Provasic'i sunabilsin diye araştırma sonuçlarıyla oynadı.
Tamam, bitti
arkadaşlar.
Sakin olalım.
Hiç vazgeçmezsin,
değil mi, Richard?
Hiç vazgeçmezsin!
Neden Helen?
İyi ki geldiniz.
Ne tarafa gittiler?
- Kral dairesine
doğru.
- O nerede?
- Güneydoğu köşesinde.
- Bu odada kaç çıkış
var?
Toplam dört tane.
İkisi doğuda, iki
batıda.
Kimble çatıda!
Cosmo, şu taraftan.
Dur!
Olduğun yerde kal!
Chicago polisi!
Ellerini havaya
kaldır!
Bina tamamen kontrol
altında.
Tekrar ediyorum:
Kımıldama!
Ellerini havaya
kaldır!
Tekrar ediyorum:
Olduğun yerde kal!
Konuş benimle.
Çatının kuzey ucuna
doğru gidiyorlar.
Newman!
Çeksinler şu
helikopteri buradan!
Gözüne kestirdiğin
anda öldür onu.
Newman, uzaklaştır şu
helikopteri!
- Neden?
- Çünkü vurulmak
istemiyorum!
Chicago polisi,
çatıda Özel Tim'den bir müfettiş var.
Ateş etmeyin!
Helikopteri çekin!
Ateş etme!
Bu adam hiç vazgeçmez
mi?
Asansörün nerede
durduğunu öğren.
Kuzeybatı asansörü!
Nerede duruyor?
Nereye gittiler?
Nereye gittiler?
Beşinci katta durdu.
Beşinci kattalar.
- Beşinci katta ne
var?
- Çamaşırhane.
Çamaşırhanede
durdular.
Beşinci kattayız.
Siz neredesiniz?
Tam arkanızdayız.
Neler oluyor burada?
Chicago polisini ayak
altından çekin.
Onlar benim için
fazla heyecanlılar.
Bütün bu insanların burayı
boşaltmasını istiyorum.
Tamam, sakin olun.
Cosmo, benimle gel.
Dr. Richard Kimble!
Buradan hiçbir çıkış
yolu yok, Richard!
Binanın her yeri
tutuldu!
Vazgeç, fazla zamanın
kalmadı!
Chicago polisi senin
bir polis katili olduğunu düşünüyor.
Görür görmez
vuracaklar seni!
Richard, masum
olduğunu biliyorum!
Fredrick Sykes'ı
biliyorum!
Dr. Charles Nichols'ı biliyorum!
Richard, karının
öldürüldüğü gece arabanı ödünç almıştı!
Anahtarlar ondaydı!
Kapı zorlanmamıştı,
Richard!
Senin arabandan
Sykes'ı aradı, Richard!
Vazgeç!
Ya sana yalan
söylüyorum ya da seni vuracağım!
Sence hangisi?
Teslim ol!
Bu kaçışa bir son
vermelisin artık!
Karımı öldürdüler.
Biliyorum, Richard.
Biliyorum.
Ama artık bitti.
Biliyor musun?
Buna memnunum.
Dinlenmeye ihtiyacım
var.
Kimble'ın karısını
kim öldürdü?
Kimble bundan hüküm
giymişti.
Tek kollu bir adamı
tutuklamışsınız.
- Katil o mu?
- Hiçbir fikrim yok.
Kaç tane tek kollu
adam var?
Bir sürü.
Bir hata yapmış
olabilir misiniz?
Yetiştiremezsen, yine
hava durumunu sokacaklar.
Samuel Gerard'a
söyleyin, ben artık eve gidiyorum.
İznimi kullanacağım.
Boşaltın burayı.
Herkes çekilsin.
Başına dikkat et.
Nerede bu?
Şu ellere bir
bakayım, doktor.
Umurunda olmadığını
sanıyordum.
Umurumda değil.
Kimseye söyleme, olur
mu?
||
« Prev Post
Next Post »