Print Friendly and PDF

Translate

Gabriel's Rapture (2020)

|


Yönetmen:Tosca Musk

Ülke:ABD

Tür:Romantik

Nam-ı Diğer:Gabriel's Inferno: Part II

Oyuncular

Agnes Olech

Purva Bedi

Giulio Berruti

Sahar Bibiyan

Margaux Brooke

Özet

Film, baştan çıkarma, yasak aşk ve kurtuluşun ilgi çekici ve günahkâr keşfi konularına değinmektedir. Filmde, imkansızı, yani affetmeyi ve sevgi kazanmayı öğrenmeye çalışan bir adamın kendi kişisel cehenneminden kaçışı konu alınmaktadır.

Altyazı

 

Beatrice.

  Sen benim ilk öpücüğümdün.

  Beatrice, bekle.

  Bekle!

  Bekle!

  Beatrice!

  Burada ne halt ediyorsun?

  Böyle daha iyi mi?

  - Merhaba, Julia.

  - Princeton harikaydı.

  Geri döndüm, hadi biraz suşi yemeye gidelim.

  Umarım her şey yolundadır.

  Grip oldum ve uyuyarak iyileşmeye çalışıyorum.

  Daha iyi hissettiğimde seni arayacağım.

  - Julianne  Şey, Julia.

  - Benim Gabriel.

  Senin apartmanının önündeyim.

  Keşke zamanı bu sabaha geri döndürebilsem ve mutfağımda mutlu bir halde olmanın gördüğüm en güzel şey olduğunu söyleyebilsem.

  Beni kurtardığın için ve bütün gece yanımda kaldığın için ne kadar şanslı olduğumu anlatabilsem.

  Aptalın teki olduğumu ve senin iyiliğini hak etmediğimi söyleyebilsem.

  Bu sabah gitmene izin vermemeliydim.

  Kalman için yalvarmalıydım.

  Seni incittiğimi biliyorum  ve çok üzgünüm.

  Lütfen, Julia, yazdığın not ile ilgili konuşmalıyız.

  Sana açıklamam gereken şeyler var.

  Bunu düzeltmek istiyorum.

  Lütfen.

  Ara beni.

  Kapının önüne bir şey bıraktım.

  Gördün mü?

  Kartı okudun mu?

  Her şeyi telafi etmek istiyorum.

  Seni öptüğümü hatırlıyorum.

  Sen de beni öptün.

  Hissetmedin mi?

  Aramızda bir şey var.

  Gerçek kimliğinin ortaya çıkmasını ve benim bu konuda konuşmamamı bekleyemezsin.

  Tek istediğim bir kere konuşmak.

  Bana bu kadarını borçlusun.

  Dr.  Emerson, Beni taciz etmeyi bırakın.

  Sizi artık istemiyorum.

  Sizi tanımak da istemiyorum.

  Beni rahat bırakmazsanız taciz şikayetinde bulunmak zorunda kalacağım.

  Yeni bir tez direktörüne ihtiyacım var.

  Saygılarımla, Bayan Julia.

  H.  Mitchell.

  Not:  M. P.  Emerson bursunu iade ediyorum.

  Tebrikler, Profesör Abelard.

  Hiç kimse kendimi, sizin pazar sabahı söyledikleriniz kadar ucuz hissetmeme yol açmamıştı.

  Kızgın ve yaralısın, bunu anlıyorum  ve çektiğin acının sebebi de benim ama  Bursun sana bunu hak ettiğin için verildi.

  Kendini cezalandırarak beni cezalandırma.

  Sana yeni bir danışman buldum.

  Profesör Katherine Picton arkadaşımdır.

  Seninle görüşmeyi kabul etti.

  Artık beni tanımak istemediğine üzgünüm.

  Abelard, Heloise'i gerçekten önemsiyordu.

  Ayrıca onu, benim seni incittiğim gibi incitti.

  Ama çok üzgündü.

  Abelard'ın altıncı mektubunu oku ve bakalım bu benim ve onun hakkındaki bakış açını değiştirecek mi?

  Hayatımın geri kalanında seni tanımak için elime geçen ikinci fırsatı harcadığım için pişman olacağım.

  Yokluğunu her zaman hissedeceğim.

  Seni tekrar rahatsız etmeyeceğim.

  Hoşçakal  Julianne.

  Piç!

  Hey, güzellik.

  Seni korkutmak istememiştim.

  - Nedir o?

  - Önemsiz posta.

  Emerson'un semineri için hazır mısın?

  - Bence iyi olacak.

  - Bilemiyorum.

  Günlerdir kötü bir ruh hali içinde.

  Son sefer böyle olduğunda olanları anlatmak bile istemiyorum.

  Sana Princeton'dan bir şey aldım.

  Lütfen kabul etmeyeceğini söyleme.

  Güzel bir anahtarlığın yok biliyorum.

  Uzaktayken seni düşündüğümü bilmeni istedim.

  Teşekkürler, Paul.

  Ben de seni özledim.

  Bir şey değil, Tavşan.

  Belki sonra kahve içebiliriz ne dersin?

  Tabi, kulağa güzel geliyor.

  Bayan Mitchell.

  Dersten sonra sizinle konuşmam gerek.

  Lütfen.

  Üzgünüm, Profesör, dersten sonra erteleyemeyeceğim önemli bir randevum var.

  Elbette.

  Lütfen randevu için bana bir e-posta gönderin.

  Elbette, Profesör.

  Bir başka zamana.

  Bugün, Ben  Bugün, Dante and Beatrice arasındaki ilişkiyi inceleyen bir konferans vermeye karar verdim.

  Özellikle de Dante'nin Beatrice ile ikinci karşılaşmasında Beatrice'nin onu reddetmesi sonucunda olanlar ile ilgili.

  Beatrice, Dante için pek çok şeyi temsil ediyor.

  İki kez karşılaşıyorlar.

  Sorum şu   Dante ile iki buluşması arasında Beatrice neredeydi ve ne yapıyordu?

  Dante onu yıllarca bekledi.

  Beatrice onun nerede yaşadığını biliyordu.

  Ailesini tanıyordu.

  Onlarla iyi dosttu.

  Eğer onu önemsiyorduysa neden hiç onunla iletişime geçmedi?

  Bence bunun cevabı çok açık.

  Dante Beatrice'e önem veriyordu, ama Beatrice'in Dante'ye önem verdiği yoktu.

  İlişkileri tamamen tek taraflıydı.

  Evet, Bayan Mitchell.

  Beatrice ile ilgili bu değerlendirme gerçekten küstahca ve kendini kayıran bir yorum, profesör.

  Delirdin mi?

  Neden Beatrice'i suçluyorsunuz?

  Bütün bu olanlarda mağdur olan o.

  Dante ile tanıştığında daha 18 yaşında bile değildi.

  Pedofil değilse, bilrikte olmaları mümkün değildi.

  Dante'nin pedofil olduğunu mu söylüyorsunuz, Profesör?

  Elbette hayır!

  Ona duyduğu sevgi gerçekti.

  Eğer Beatrice'te soracak cesaret olsaydı ona söylerdi.

  Dante'nin daha sonraki hayatında her şey seks çevresinde dönüyor.

  Cumartesi geceleri evde tek başına oturup Beatrice'i beklemediği kesin.

  Belli ki onu önemsemiyor.

  Birinin arkadaşlığına ihtiyacı vardı, Bayan Mitchell.

  Daha detay verirsek, o kadınlar yardımcı olan arkadaşlar.

  Arkadaşlar?

  Daha çok pelvik üyeler gibi.

  Arkadaşlar birbirlerine yardım eder.

  Cinsel bağımlılığı beslemezler.

  Beatrice'e olan sevgisi hiç azalmadı.

  Umutsuzluk içinde ortaya çıkmasını bekledi.

  Ve bu onun hatasıydı.

  Dante'nin değil.

  Eğer aşk buysa, ben nefreti tercih ederim.

  Söylemek istediklerinizi, söylediğinizi düşünüyorum, Bay Mitchell.

  Hiç sanmıyorum.

  Dante'nin çapkınlıkları anonimdi, lekeliydi.

  Bu tür bir, Beatrice'in hoşuna gidecek birine benzemiyor.

  Ayrıca bir de Paulina isimli metresi vardı.

  Paulina mı?

  Paulina kim?

  Um, uh  Philadelphia'da bir kadının o ilişkiyi belgelediğini duymuştum.

  Her neyse, eğer Beatrice Dante'yi reddediyorsa haklı.

  Dante, kendi kişisel eğlencesi için kadınlara oyuncak gibi davranan bencil, acımasız, kibirli bir fahişeydi.

  Dante'nin Beatrice ile ilk karşılaşmasını anlatışında rüya benzeri nitelikler vardır.

  Kişisel nedenlerle 

Kişisel nedenlerle duyularına güvenemiyordu.

  Onun kim olduğundan emin değildi.

  Bir teoriye göre Dante, Beatrice'in bir melek olduğunu düşünüyordu.

  Beatrice'in ilk karşılaşmalarında her şeyi hatırladığını sanması yanlıştı.

  Onu tekrar görmek onun hafızasını tetiklemez miydi?

  Yoksa denemek için çok mu sarhoştu?

  Bu kadarı yeter.

  Paulina'nın metres olması konusuna geri dönebilir miyiz?

  Paulina'nın konuyla ve bugünkü tartışmayla hiçbir ilgisi yok, Bayan Peterson.

  Katılmıyorum.

  Ya metresi ya da seks arkadaşıydı.

  Ders bitmiştir!

  Ofisime Bayan Mitchell.

  Hemen!

  Başka biri olsaydın, seni okuldan attırırdım.

  Saygısız tavrın kabul edilemez.

  Ayrıca, Paulina hakkında söylediklerine olan öfkemi ifade bile edemiyorum.

  Bir daha asla onun hakkında konuşmayacaksın.

  Anlatabildim mi?

  Anlatabildim mi?

  Evet.

  Öfkelenip olay çıkarmamı istedin ki, kendi kaçışını haklı gösteresin.

  Daha önce tanıdığın istimarcı herifler gibi davranmamı istedin.

  Ama ben öyle biri değilim.

  Bugün sınıfımda olan şey bir daha olmayacak.

  Anladın mı?

  Sınıfta özür dileyeceğim.

  Öyle bir şey yapmayacaksın.

  Bu bize daha çok dikkat çeker ve dedikoduya yol açar.

  Bunu ikimizde istemeyiz.

  Bu bir oyun mu senin için?

  Posta kutuma sütyen koydunuz.

  - Sandım ki  - Kafanı kullan!

  Kapının önüne bırakamazdım.

  Bu karmaşayı dersi değiştirerek başlattım ama sende hidrojen bombasıyla bitirdin.

  Bu tartışma hiç olmamış gibi davranacağız ve diğer öğrencilerin kendi hayatlarıyla meşgul olduğunu ve bir şey farketmediklerini umacağız.

  Bursu iade ettin mi?

  - Hayır.

  - Güzel.

  İade etmeyeceksin.

  Şimdi geri dönmek sadece üzerimize eleştiri çeker.

  Parayı al.

  Bıraktığım mesajları dinledin mi?

  Ama bana inanmıyorsun.

  Görünüşe göre, benim tüm düğmelerime basabilen basabilen tek kişisin.

  Bana bak.

  Neden bana ne istediğini söylemiyorsun, Julianne?

  Yoksa sadece Tavşan denilince mi cevap veriyorsun?

  Peki.

  Pes ediyorum.

  Paul seni kazansın.

  Demek bunca şey bir hiç uğrunaydı öyle mi?

  - Zalim davrandınız.

  - Sende öyle.

  - Beni incittiniz.

  - Ve sende beni incittin.

  Tek olabilecek şeyin intikam olduğunu mu düşündün?

  Sen bir korkaksın.

  Korkak değilim.

  Terk eden sensin.

  Beni ona gönderiyorsunuz.

  Sanki buna izin verirmişim gibi.

  Ben sadece bir öğrenciyim.

  Beni mahvetme gücünüz var.

  Seni mahvedeceğimi mi düşünüyorsun?

  Tüm yaşadıklarımızdan sonra?

  İstediğimin bu olduğunu mu sanıyorsun?

  Sefil bir haldeyim.

  Bunca zaman sonra seni görmek  Ve böyle görmek mi?

  Bana hiç şans tanımadın.

  Benimle hiç konuşmadığına göre ne istediğini nereden bilecektim?

  Bana bağırmanız sizinle konuşmamı sağlamaz!

  Ya beni istediğini söyle ya da git buradan.

  Senden başka kimseyi istemedim.

  Sevgilim, iyi misin?

  Sanırım.

  Beatrice.

  Bu yanlış.

  Sen benim profesörümsün.

  Seni koruyacağım.

  Söz veriyorum.

  Gel benimle.

  - Paul bekliyor.

  - Siktir et Paul'ü.

  Toronto'da ki tek arkadaşım o.

  Ben senin arkadaşın olmak istiyorum.

  Gabriel, bu çok tehlikeli.

  Adımı söylemene bayılıyorum Beatrice.

  Ben Beatrice değilim.

  Hayallere bir son vermek gerekiyor.

  Julianne, seninle konuşmak için 6 yıl bekledim.

  Daha fazla beklemeyeceğim.

  Seni eve götürüyorum

 Benimle  Ne yapıyorsun?

  Paul'e mesaj yolluyorum.

  İptal etmek için.

  Akşam yemeği hazırlayacağım, ama dışarı çıkıp birkaç şey almam gerekiyor.

  Sorun olmaz değil mi?

  Elbette olmaz.

  Gitmeyeceğine söz ver

 Söz veriyorum.

  Julianne.

  Gel.

  Hoşuna gitti mi?

  Çok güzel.

  İzninle.

  Sevgili Julianne, Seninle ilgili neler hissettiğimi merak ediyorsan bana sor.

  Senin, Gabriel'in.

  Şampanyaya hayır mı diyorsun?

  Belki inanmakta zorluk çekeceksin ama ben her zaman içmem.

  Gerisini yarın mimoza için saklarız.

  Kahvaltı?

  Kendinden çok eminsin kazanova.

  Namusun benimle güvende.

  Karanlığının beni yutmasına izin vermeyeceğim.

  Sence karanlık aydınlığı yutabilir mi?

  Bu ilginç bir teori.

  Karanlığımın birazını mumlara fırlattım ve hiçbir şey olmadı.

  Bu kadar küçümseyici olma.

  Ne demek istediğimi biliyorsun.

  Julianne, ışığına çok hayran olduğumu saklayıp sana yalan söyleyemem.

  Ama seni tüketmek istemiyorum.

  Eğer ben karanlıksam, o zaman 

Sende yıldızlarsın.

  Beni becermene izin vermem.

  Seni asla becermem.

  İnsanlar meleklere sahip olmazlar.

  O zaman senin gibi biri bir meleği ne yapar?

  Benim gibi biri ona tapar.

  Onu tanımaya çalışır.

  Arkadaş olmakla başlayabilir belki.

  Buna zaman tanımak isteyişime inanmak bu kadar zor mu?

  Seni tanımak isteyişime inanmak?

  Evet.

  Julianne, bu benim için yeni bir şey.

  Önyargında bir dereceye kadar haklısın  Ama bilerek sabrımı taşırmaya çalışma.

  Çikolataya düşkün olduğunu biliyorum.

  Benim yedirmeme izin vermelisin.

  Çocuk değilim.

  O zaman çocuk gibi davranmaktan vazgeç.

  Güven bana.

  Lütfen.

  Mmmmm.

  Mmm.

  Birine bir şey yedirmek, sevgi ve şefkat eylemidir.

  Kendini yiyecek yoluyla biriyle paylaşıyor gibi olursun.

  Bir düşün.

  Komünyonda besleniyoruz.

  Bebekken annelerimiz tarafından.

  Çocukken ebeveynlerimiz tarafından.

  Partilerde, arkadaşlarımız tarafından.

  Birbirimizin vücudunu tanırken sevgilimiz tarafından.

  Ve bazen de  birbirimizin ruhundan besleniriz.

  Seni yedirmemi istemiyor musun?

  Bedenimle beslenmek istemiyorsun, bari pastamla beslen.

  - Son şansın.

  - Ben  Kötü değilmiş, değil mi?

  İzin verir misin?

  İlgilenilmenin ne kadar güzel olduğunu görüyor musun?

  Benim tarafımdan  ilgilenilmenin?

  Geceyi benimle geçir.

  Yapacağımız konuşma ne olacak?

  Bugün yeterince konuştuk.

  Yarın ikimizinde kafası netleşince konuşmaya devam ederiz.

  Bu gece yatağımda olmanı istiyorum.

  Mükemmel bir beyefendi olacağım.

  İyi geceler, Julianne.

  Gidiyor musun?

  Seni yatağımda istediğimi söyledim ve ciddiydim.

  Burada güvendesin.

  Denedim ama uzak duramadım.

  Bana uzak olmanı istemiyorum.

  Fotoğrafları naden kaldırdın?

  Utandığım için.

  Daha önce utanmıyordun.

  O yatağıma bir melek getirmeye karar vermeden önceydi.

  Hayır  Simon, hayır.

  Hey.

  Shh.

  Günaydın, Julianne.

  Kısa bir süreliğine dışarı çıktım.

  Kendini  evinde hisset.

  Öptüm, Gabriel.

  Günaydın.

  Bir sakıncası var mı?

  İyi uyudun mu?

  Bir zamanlar senin yanında yaptığım gibi.

  Benim de yaptığım gibi.

  Titriyorsun.

  Beni geriyorsun.

  Neden?

  Tatlı olup nefesimi kesen bir şey fısıldayıp fısıldamayacağını ya da kalbimi kıracak bir şey söyleyip söylemeyeceğini asla bilemiyorum.

  Çok üzgünüm.

  Bunun mazereti yok.

  Bazen seninle konuşmakta zorlanıyorum.

  - Sadece kızgın olduğunda açık sözlü oluyorsun.

  - Bu doğru değil.

  O zaman benimle konuşman gerek.

  Dün gece odanda neden mumları yaktın?

  Bana karanlık hakkında söylediklerini hatırlıyorum ve Holiday'in resmini görmeni istedim  Ve kaçıp gideceğinden korkuyordum  Teşekkürler.

  Ben kelimenin her anlamıyla iyi bir aşığım.

  Aç mısın?

  Oldukça.

  Gerçekten seksisin.

  Benimle alay etme.

  Seninle asla alay etmem.

  Tamam.

  Konuşacağımızı söylemiştin.

  Bahçemizde geçirdiğimiz gecenin sabahında ne oldu?

  Hafızam biraz  

 Bulanık.

  Güneş doğmadan uyandım   Yalnız.

  Gabriel?

  Gabriel!

  Beni orada bıraktın.

  Gabriel!

  Çok korkmuştum.

  Nereye gittin?

  Seni terk etmedim.

  Ne demek istiyorsun?

  Erken uyandım, kollarımda uyuyordun, ve seni uyandırmak istemedim ama tuvalete gitmem gerekiyordu.

  Sonra geri döndüm.

  Yanımda kahvaltı için getirdiğim elmalarla birlikte.

  Beatrice.

  Sen yoktun.

  Odama döndüm ve ben 

Uyuya kaldım.

  Neden beni bulmaya çalışmadın?

  Uyandığımda Beatrice'in nerede olduğunu sordum.

  Richard bana hayal gördüğümü söyledi.

  Kimse senin adından bahsetmedi.

  Bunun bir rüya olduğunu düşündüm.

  Bunu nasıl düşünebilirsin?

  Akşamdan kalmaydım ve kafam karışmıştı.

  Ayrıca kokain gerilimindeydim.

  Rachel sana söylemedi mi?

  Richard bir gece önce beni aldığında bir şey kullandığımı anlamıştı.

  Odamı aradı, zulamı buldu ve benimle yüzleştiğinde ben  Ben ona patladım.

  Scott ile kavga ettin.

  Hayatımın en romantik gecesini bir kokain bağımlısıyla geçirmişim.

  Ne aptal, ahmak bir kızım.

  Sen aptal değilsin.

  Her şeyi mahveden benim.

  O gece kendimi öldürmeyi planlıyordum ve sen bunu değiştirdin.

  Senin bir melek olduğunu düşündüm.

  Tanrı'nın bana acıdığına ve beni kurtarmak için seni gönderdiğine inandım.

  Neden kendini öldürmek istedin?

  Sana söyleyemem.

  O eski şeytanları tekrar ortaya getirirsem neler olabileceğini bilmiyorum.

  Hala intihar eğilimin var mı?

  Hayır.

  Depresyonumun bir kısmı uyuşturucu yüzündendi ve  Bir kısmı da başka şeylerden  Hayatımda başa çıkmaya uğraştığım şeylerden.

  "Tükenmiş bir ruha Tanrı'nın yolladığı mutluluk tohumu.

 " Dante'den alıntı yapmak olanları değiştirmez.

  Bir bağımlıyla ilişki kuramam.

  6 yıldır temizim.

  Alkolik biriyle de ilişki kuramam.

  Annem onlardan biriydi.

  İçtiğimi kabul ediyorum, ama alkole bağımlı değilim.

  Ben 17 yaşındaki o saf kız değilim.

  Hayır, sen güzel bir kadınsın, Beatrice.

  Şunu söylemeyi kes.

  Bu bir yanılsamadan başka bir şey değil!

  Bu gerçekti.

  Hepsi gerçekti.

  Sana dokunduğumda anladım.

  Hatırladım seni.

  Vücudum hatırladı.

  Unutan yalnızca bilincimdi.

  Seni incittiğimi biliyorum.

  Karanlık bir yanım olduğunu biliyorum.

  Neler yapabileceğimi göstermeme izin verir misin?

  İyi olabileceğimi sana göstermeme izin verecek misin?

  Çok, çok iyi.

  Hiç böyle düşünmemiştim.

  Seni tekrar bulmak hayal ettiğimden çok farklı.

  Sen olduğunu düşündüğüm kişi değilsin.

  Dün gece bana geldin ve hepsi oradaydı.

  Her duygu, her

Her anı, tüm hisler geri geldi.

  Senin için hiçbir anlamı olmadığını söylersen gitmene izin vereceğim.

  Tenin beni hatırlıyor, ve kalbin de öyle.

  İlkini hatırla.

  Yavaş gidince neler yapabileceğimi göstereyim sana.

  Dün gece arkadaş olmaktan bahsetmiştin.

  Arkadaşlar böyle öpüşmez.

  Sana kur yapmak istiyorum.

  Ve seni çokça öpmeye niyetliyim.

  Ben paylaşılmam.

  Benim için değerli olan şeyleri paylaşma huyum yoktur.

  Seni de paylaşmam.

  Benim  Karar verme süremde bile başka hiçbir kadınla yatmaman gerekir.

  Tamam.

  Peki ya Paulina?

  Onun için endişelenme.

  O senin karın mı?

  Ya da eski karın?

  Hayır.

  Peki ya göğsündeki M-A-I-A, dövmesi?

  Lütfen dur.

  Yapamam.

  O zaman ben de yapamam.

  Söyle bana kendini bu kadar güvensiz hissettiren kim?

  Hm?

  Simon mı?

  Uykunda söyledin ve sesin üzgün geliyordu.

  - Söyle bana.

  - Hayır.

  Neden?

  Çünkü içimi bulandırıyor.

  O

 O seni zorlamadı değil mi?

  Hayır.

  İkimizin de söylemek istemediğimiz sırlarımız var.

  Sana yalan söyleyemem, ama her şeyi de anlatamam.

  Seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum.

  Keşke ejderha yerine şövalye olsaydım.

  Beni kovabilir ya da tek kelimeyle kurtarabilirsin.

  Gitmeliyim.

  Profesör Picton ile görüşmem için hazırlanmalıyım.

  Seni tekrar ne zaman göreceğim?

  Gelecek haftaki seminerinde.

  O çok geç.

  - Akşam yemegi?

  - Yapamam.

  Sen hala benim profesörümsün, ben de senin öğrencinim.

  Beatrice Figürü: Charles Williams'ın bir Dante araştırması Bu kitabı biliyor olman Katherine'i daha çok etkiler.

  Teşekkürler.

  Hoşça kal, Gabriel.

  Ben Gabriel Emerson.

  John'la acil konuşmam gerek.

  Onu görmeye gideceğimi söyle.

  Teşekkürler.

  Julia Mitchell, sanırım.

  Sizinle tanışmak harika Profesör Picton.

  Lütfen, oturun.

  St.  Joseph'teki notların etkileyici.

  Teşekkürler.

  Ama eğer senin danışmanın olacaksam, İyi notlardan daha fazlasına ihtiyacım olacak.

  17 yaşındayken Dante'ye aşık oldum.

  O zamandan beri hayallerime musallat oldu.

  Devam et.

  Profesyonel tavsiyem ondan uzak durmandır.

  İmkansız.

  - En azından 18 yaşından büyük mü bari?

  -Ne?

  Lütfen bana birinci sınıf öğrencisiyle yatmadığını söyle Aşağılık olma, John.

  O bir yüksek lisans öğrencisi.

  Oh iyi.

  Politikanın metnini görmeden kesin bir şey söyleyemem ama bir öğrenciyle yatarsan muhtemelen işin tehlikeye girer.

  - Biz yatmıyoruz.

  - Bu şekilde kalsın.

  Herhangi bir cinsel aktivite yok ve rıza gösterip göstermemesi durumu kurtarmaz.

  Anladın mı?

  İlişkimiz romantik olsa cinsel olmasa?

  Benimle dalga mı geçiyorsun, Emerson?

  Ölümüne ciddiyim.

  Platonik ilişkimiz bu politikayı ihlal eder mi etmez mi?

  Sahip olduğun şöhrete rağmen mi?

  İster inan ister inanma ilişkiye dair kanıt gösterme yükümlülüğü işverene ait.

  Tabi senin chiquita.

  Ona öyle deme.

  O ya da başkası sana karşı şikayette bulunmadıkça.

  Ve eğer ispatlayamazlarsa?

  Eğer seviştiğinizi kanıtlayamazlarsa, muhtemelen uygunsuz bir ilişki için kınama alırsın, ancak ilk önce politikayı görmeden kesin bir şey söyleyemem.

  - Teşekkürler, John.

  - Ve Gabriel, beladan uzak dur.

  Kızlar yok, yumruk kavgası yok, sarhoşluk yok, hiçbir şey yok.

  Üniversiteyle ilgili herhangi bir dava geçmişini açığa çıkaracaktır.

  Bunu unutma.

  Julianne, Ben Gabriel.

  Burada ne yapıyorsun?

  Akşam yemeği.

  Güzel havlu.

  Üzerimi değiştireceğim.

  Bütün bunlar ne için?

  Katherine'in danışmanın olmayı kabul etmesini kutlamak için küçük bir şey.

  Kabul ettiğini nereden biliyorsun?

  O Söyledi.

  Ayrıca onu çok etkilediğini de söyledi.

  Tez konumun türev olduğunu söylediğinde kabul edeceğini düşünmemiştim.

  Zarif aşkla şehveti karşılaştırmak yerine Virgil ile Dante arasındaki arkadaşlığı zarif aşk teması altında incelememi önerdi.

  Yani aşkla şehveti karşılaştırmak yerine aşkla arkadaşlığı tartışacağım.

  Kulağa uygun geliyor.

  Mesafeli olma politikası ne olacak?

  Uslu durur tedbirli olursak, sorunumuz olacağını sanmıyorum.

  Bu öpüşme yok anlamına mı geliyor?

  Seni öpmemi mi istiyorsun?

  Beni bir an öpüp sonra da yazıma not veremezsin.

  Doğru.

  Notu Katherine'e verdiririm.

  Şimdi, nerede kalmıştık?

  Bu sadece senin için bir ilişki mi?

  Hayır.

  Hayır, Ben

 Birbirimizi tanıyalım istiyorum.

  Seninle olabildiğince fazla zaman geçirmek istiyorum.

  Ve dönem bittiğinde bunun nereye gideceğini görebiliriz, ama bu tamamen sana kalmış.

  Merhametine kaldım.

  Bu bir arzu ilanı.

  Eğer sevgili olsaydık, seni yatağa götürme niyetimi ilan etmek için seni böyle öperdim.

  Ama şimdilik, sadece senin için yandığımı ilan edebilirim.

  Hadi yiyelim.

  Geç kalmayacağıma söz veriyorum.

  Gitmeni istemiyorum.

  Bu ne demek?

  Benimle kalmanı istiyorum.

  Günaydın.

  Pek konuşmuyorsun.

  Yarı çıplaksın.

  Tamamen çıplak olmamı mı istiyorsun?

  Şaka yapıyorum.

  Bununla Dante demek istiyor ki   

Çok güzeller.

  Şükran Günü için eve gidecek misin?

  Evet.

  Sen?

  Evet.

  Benimle uçmayı düşünür müydün?

  Bunu çok isterim.

  Şükran Günü'nü sevmem, ama Grace her zaman güzelleştirirdi o günü.

  Biz aslında kutlamazdık.

  Neden?

  Annemle son şükran günümde, annem erkek arkadaşlarından biriyle alem yapıyordu.

  Bir Martha Stewart tarifi pişirmeye karar vermiştim.

  Tüm yiyecekleri masaya taşımak için bir tepsiye koydum.

  Ve erkek arkadaşı ayağını uzatıp bana çelme taktı.

  Her şey uçtu.

  Yaralandın mı?

  Hatırlamıyorum.

  Sharon bana güldü.

  Sonra sıkıldılar ve yatak odasına gittiler 

Kapıyı kapama zahmetine bile girmediler.

  Tanrım.

  Bu yara izi nasıl oldu?

  Bana söyleyebilirsin.

  Sharon bana vurdu.

  Düştüm ve mutfak tezgahının köşesine kafamı vurdum.

  Babamı hastanede aradım ve ona   eğer gelip beni almazsa, kaçacağımı söyledim.

  Ve olan oldu.

  Annemi bir daha hiç görmedim.

  Başına bunların gelmesine çok üzüldüm.

  Şanslıydım aslında.

  Sharon sadece bir kere vurdu bana.

  Burada kimse bana vurmuyor.

  Beni besleyen bir de arkadaşım var.

  Sen kucaklanmalı, sevilmeli, prenses muamelesi görmeliydin.

  Peri masallarına inanmam.

seni inandırmak isterdim.

  Senin hiç yara izin var mı?

  Orada olduğunu bilmediğin bir şeye vuramazsın.

  Üzgünüm.

  Hangisinin daha zor olduğunu anlamak güç, sana vurulması mı, görmezden gelinmek mi?

  Herhalde ne tür acıyı tercih ettiğine bağlı.

  Mutluluk hakkında çok az şey biliyorum.

  Neden şimdi mutlu değilsin?

  "Bir kase çorba için doğuştan gelen hakkımdan vazgeçtim.

 " Evet, kutsal kitaptan alıntı yapabiliyorum.

  Pagan değilim.

  Richard ve Grace dindardı.

  Ayine sadece üzgün olduğumda giderim.

  Paskalya ya da Noel'de de.

  Böyle yaşamamama rağmen hala inanıyorum.

  Bunun beni ikiyüzlü yaptığını biliyorum.

  Tüm inananlar ikiyüzlüdür, çünkü hiçbirimiz inançlarımıza uymuyoruz.

  Ama hala inanıyorsan, umudun var demektir.

  Mutluluk da senin için mümkün.

  Ruhumu kaybettim.

  Ne demek istiyorsun?

  Ölümüne günah işledim.

  Doğru ile yanlış arasında bir fark olduğuna inanıyor musun?

  Elbette.

  Ama bilmek sorun değil.

  Yaptıkların sorun.

  Sadece ruhu olan bir varlık, doğru ile yanlış arasındaki farkı söyleyebilir.

  Hatalar yaptın ama pişmanlık duyuyorsun.

  Hala bir ruhun var.

  Kefaret için bir şans.

  Kalacak mısın?

  Kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim.

  En azından bunu yapabilirim.

  Doğum günün ne zaman?

  Ah, hadi ama.

  Beni bundan mahrum etme.

  Doğum günün ne zaman?

  1 Eylül.

  Kaçırdın.

  Hayır, kaçırmadım.

  Gelecek Cumartesi boş musun?

  O zaman kutlayabiliriz.

  Ne yapacağız?

  Bırak onu ben düşüneyim.

  Davetimi kabul ediyor musun, etmiyor musun?

  Minnettarlıkla kabul ediyorum.

  Lütfen gıdıklama beni.

  Lütfen gıdıklama beni.

  Cuma gecesi seni görmek istiyorum.

  - Dersten sonra mı?

  - Mm-hm.

  Paul'e söyleyecek bir mazeret bulmalıyım.

  Birlikte gidecektik.

  Paylaşma yok diye bir anlaşmaya varmamış mıydık?

  Biz arkadaşız.

  Birlikte gitmemizi teklif etti.

  Bunda yanlış bir şey göremedim.

  Benim de başka kadınları arkadaş olarak görmeye devam etmemi istiyor musun?

  Halkla açık yerlere onlarla gitmemi?

  Hayır.

  O halde sen de bana aynı nezaketi göster.

  Yabancı bir kentte lisansütü öğrencisi olmak yalnızlık içeriyor.

  Lütfen senin dışında sahip olduğum tek arkadaşımdan vazgeçmemi isteme.

  O zaman gerçekten yalnız kalırım, çünkü her an seninle olamam.

  Julianne, bir arkadaşa ihtiyacın olduğunu kabul ediyorum.

  Ama artık senin müsait olmadığını bilmeli.

  Şimdi bile çok yatırım yapmış durumda, ve bu bize sorun çıkarabilir.

  Ona erkek arkadaşım olduğunu söyleyeceğim.

  Ve adı Owen.

  Ona bir bak.

  Yelek ve cep saati mi?

  Bu adam kaç yaşında?

  Bahse girerim tavan arasında portresi asılıdır ve o portre orada son hızla yaşlanıp duruyordur.

  Profesör.

  Bunu dört gözle bekliyorum.

  Profesör Martin'in yanındaki kim?

  Profesör Singer.

  - Profesör

 - O en kötüsü.

  Profesör Pain olarak bilinir.

  Pain?

  S&M ile ilgileniyor.

  Onun web sitesine bakmalısın.

  Oldukça müstehcen.

  Daha da iyisi, yapma.

  Ondan uzak dur.

  Ben duruyorum.

  Çok abartılı giyinmiş gibi hissediyorum.

  İyi görünüyorsun.

  Erkek arkadaşın şanslı bir adam.

  Profesör Martin beni fakülte yemeğine davet etti ve bir misafir getirebileceğimi söyledi.

  Gitmek ister misin?

  Arkadaş olarak?

  Hoşgeldiniz.

  "Dante'nin Cehennemindeki Şehvet: Kendine karşı ölümcül günahı.

 " İlk olarak, şehvetin neden kişinin kendine karşı bir günah olduğu merak edilebilir, çünkü genellikle her zaman başkasına yönelik bir şeydir.

  Kötülük sadece iyilikten beslenebilir bir parazit gibi.

  Bir varlığın tüm iyiliği ortadan kaldırılsaydı, söz konusu varlık artık mevcut olmazdı.

  Beatrice ve Virgil arasındaki bağlantıyı kurarken, Dante şu fikrini dile getiriyor: nazik aşk   tutkudan ziyade mantığa bağlıdır.

  Ama ya şehvet?

  Aşk bir tavşansa, o zaman şehvet de bir kurttur.

  Dante bunun bir günah olduğunu söylerken açıkça ifade etmektedir.

  Dante'nin felsefesinde, şehvet yanlış bir aşktır, ancak yine de bir tür aşktır.

  Bu yüzden, yedi ölümcül günahın en az kötüsüdür.

  Fani bir günah olan şehvetin tersi, aşktır.

  Dante, bir aşığın sevgilisiyle kendisinin bir parçası gibi ilişkili olduğunu savunur.

  Emerson.

  Gel otur.

  Herkes için Sangria sipariş ettim.

  Görünüşe göre Emerson ve Singer tekrar iş başında gibi.

  Ne?

  Bir ilişkileri vardı.

  Ve görünüşe göre, hiç bitmedi.

  Çıktılar mı?

  Singer kimseyle çıkmaz.

  Acı ve kontrol ile ilgileniyor.

  Bu demektir ki o da  S&M.

  Evet.

  Affedersin.

  Bayanlar tuvaletini kullanmalıyım.

  Lütfen yemeğe gelme.

  Bana git.

  Kapıcı seni içeri alacak.

  Sonra açıklayacağım.

  Dediğimi yap.

  G.  Telefonum kapalıydı.

  Ben Profesör Singer.

  Seninle tanışmak bir zevk.

  Julia.

  Seni geriyor muyum, Julia?

  Hayır.

  Eğer izin verirseniz.

  Masanın altında Emerson'a yaptığımı izlemek hoşuna gitti mi?

  Çünkü baktığını gördüm.

  - Ben.

  - Sanırım seni utandırdım.

  Aslında, sanırım tüm vücudunun kızarmasına neden oldum.

  Sanırım seni kışkırtmamı istiyorsun 

Çok güzel bir evcil hayvan olurdun.

  Kimsenin evcil hayvanı olmakla ilgilenmiyorum.

  Cesur.

  Ooh!

  Cesur bir evcil hayvanı severim.

  Ben bir insanım, hayvan değil.

  İnsanlar hayvandır, canım.

  Aynı fizyolojiyi paylaşıyoruz, uyaranlara aynı tepkiyi veriyoruz, aynı şekilde  yiyecek ve içeceklere ihtiyacımız var, ve  seks Bir hayvanın ne olduğunu biliyorum ve bir hayvan gibi becerilmekle ilgilenmiyorum.

  Eğer fikrini değiştirirsen, gel ve bizi bul.

  Biz?

  Fikrimi değiştirmenin hiçbir yolu yok!

  - Shh.

  - Bırak beni!

  Benim.

  Singer'ın seni takip ettiğini gördüm.

  Sana ne yaptı?

  Beni evcil hayvanı olmaya davet etti.

  Bunu önlemek istiyordum.

  Onun kurtuna kuzu gibisin.

  Beni fark etti çünkü onu masanın altında seni taciz ederken yakaladım.

  Beni kışkırtıyor.

  Bu   Bu onun için bir oyun.

  Tepki veremem.

  Ben verebilirim ve bu iğrenç.

  Lütfen.

  Titriyorsun.

  Sana zarar verip vermediğini söyle.

  Beni incitmek mi?

  Hayır.

  Ben hallettim.

  Ama söyle bana, seni incitmesine izin verdin mi?

  Paul sana ne söyledi?

  Yeter.

  Böyle bir şeyin içinde misin?

  Burası tartışılacak yer değil.

  Onu hala istiyor musun?

  Hayır.

  Hayır!

  Asla.

  Sadece birkaç rastlaşmaydı.

  Bir yıl önceydi.

  Fotoğraflarındaki kadından biri mi?

  Siktir, hayır!

  Onlar hoşlandığım kadınlardı.

  Julianne, Bunu burada açıklayamam.

  Lütfen.

  Neden kimsenin nezaketi seçmediğini anlamıyorum.

  Hayat yeterince acı verici.

  Bana git.

  Sonra orada buluşuruz.

  Lütfen.

  Gerçekte kim olduğun hakkında hiçbir fikrim yok gibi hissediyorum.

  Ve bu acıtıyor.

  İyi hissetmiyorum.

  Üzgünüm.

  Eve gidiyorum.

  Hala buradasın.

  Olmayacağından korktum

 Ben de.

  Bu gece çok güzel görünüyordun.

  Üzgünüm, botlarım kanepenin üzerinde.

  Onları çıkaracağım.

  Lütfen.

  İzin ver.

  Bütün gece onlara hayran kaldım.

  Ohh

 Memnuniyetini dile getirmek sorun değil.

  Sana itici gelmediğime dair bana güvence veriyor.

  Bana itici gelmiyorsun.

  Bunu duyduğuma sevindim.

  Sen  Singer'ın sağladığı acıyla ilgileniyor musun?

  Hayır.

  Ama onunlaydın ve seni incitmesine izin verdin.

  Beni incitmedi.

  Yara izi bırakmadı, sadece pişmanlıklar.

  Tüm yara izleri fiziksel değildir.

  Vuran biriyle birlikte olamam.

  Benim doğamda kadınlara karşı şiddet kullanmak değil, baştan çıkarıcı olmak var.

  Ann bir istisnaydı.

  Neden o?

  Neden bu istisna?

  Karanlık bir yerdeydim.

  Bana yardım edeceğini düşündüm ve  Ve yanıldım.

  Bunu çok çabuk anladım.

  Ya karanlık geri gelirse?

  Karanlığı ortadan kaldırıyorsun, Beatrice.

  Julianne.

  Birinin sana vurması düşüncesine dayanamıyorum.

  Ona asla geri dönmeyeceğine söz ver bana.

  Bundan başka bir şey istemem.

  Kimse bana böyle bir nezaket göstermedi.

  Ailen gösterdi.

  Sadece gözlerini aç.

  Benim güzel masum meleğim.

  O kadar masum değilim.

  Bakireyim, ama daha önce hiçbir şey yapmadığım fikrine sahip olamazsın.

  Demek istediğim

 Bir erkek arkadaşım vardı ve yıllarca çıktık.

  Simon?

  Ve bir şeyler yaptık.

  Ne tür şeyler?

  Bilmek istemiyorum.

  Seni incitti mi?

  Sabırsız ve manipülatifti.

  Bana frijit olduğumu söyledi.

[Frijit, cinsel anlamda soğukluk yaşama hastalığıdır. Psikolojik bir travma sonrası (örneğin tecavüz) kronik olarak ilerler ve egonun kendini savunma biçimi olarak adlandırılır.]

  Piç.

  Hepsi onun suçu değildi.

  Onu sevdin mi?

  Hayır.

  Öp beni.

  Seni her zaman öpmek istiyorum, ama baskı altında hissetmeni istemiyorum, bu yüzden bazen kontrolü ele alman gerekecek.

  Durmalıyız.

  Üzgünüm.

  Arzularına göre davrandığın için asla özür dileme.

  Çok güzel ve tahrik edicisin.

  Ama durmalıyız.

  İyi ki doğdun, Sevgilim.

  Lütfen bu cumartesi akşamı saat 6:00'da Royal Ontario Müzesi'ne gelerek beni onurlandır.

  Sevgi ve derin özlemlerle Senin Gabriel'in.

  İyi akşamlar, Bayan Mitchell.

  Ev sahibiniz sizi yukarıda bekliyor.

  Paltonuzu alayım.

  Teşekkürler.

  Merhaba, yakışıklı.

  Çok çekici görünüyorsun.

  Gabriel, halk arasındayız.

  Korsaj mı?

  Balonu kaçırdım.

  Bütün bunları nasıl ayarladın?

  Geçen baharda Floransa sergisine büyük miktarda bağış yapmıştım, karşılığında bir iyilik istedim.

  Bir flirtini, lütfen.

  Tonic, misket limonu ile birlikte.

  Evde bizim için şarap var.

  Burası çok sessiz.

  Ön sezilerin sağlam.

  Seni Viktorya dönemi mobilyalar bölümüne götürüp dört direkli yataklardan birinde aşk yapmamak için tüm öz kontrolümü kullanmam gerekecek.

  Teşekkürler.

  Etkileyici.

  Katılıyorum.

  Bu seni memnun ediyor mu?

  Evet.

  Sen bir sanat eserisin.

  İyi ki doğdun.

  Teşekkürler.

  Bu iyi mi?

  Durma.

  Her bir parçan muhteşem, ama lanet olsun  Profesör Emerson, popolardan mı hoşlanıyor?

  Lütfen bana profesör deme.

  Neden?

  Çünkü şu an ihlal ettiğim üniversite politikalarını  düşünmek istemiyorum.

  Buna popo diyemem.

  Onu tüm ihtişamıyla tarif etmek için yepyeni bir kelime yaratmam gerekecek.

  Julia  durmalıyız.

  Dudağın şişmiş.

  Üzgünüm.

  Acıyor mu?

  Sadece yokluğunda acıyor.

  Beni öldürüyorsun.

  Ama çok tatlı bir ölüm olur bu.

  Endişelenme.

  Sabah ilk iş tangomuzun resmini duvara asacağım.

  İyi edersin.

  Bu çok güzel.

  İyi ki doğdun.

  Buna bayıldım.

  Bu şimdiye kadar yaşadığım en güzel doğum günü.

  Ve henüz bitmedi.

  Önce tatlıyla başlayalım.

  Çikolatalı pasta.

  Mumları getireyim.

  Sakın kımıldama.

  - Merhaba.

  - Merhaba Jules.

  Bu numarayı nereden buldun Simon?

 

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar