Print Friendly and PDF

Translate

Yong-eui-ja (2013)

|

137 dk

Yönetmen:Shin-yeon Won

Ülke:Güney Kore

Tür:Aksiyon, Gerilim

Vizyon Tarihi:24 Aralık 2013

Dil:Korece

Çekim Yeri:Seoul, Güney Kore

Nam-ı Diğer:The Suspect

Oyuncular

Yoo Gong

Jae-yoon Cho

Sung-ha Cho

Eui-sung Kim

Seong-gyoon Kim

Özet

Kuzey Kore tarafından terk edilmiş bir Kuzey Kore casus (Gong Yoo), Güney Kore'ye yerleşir. Daha sonra, bir cinayet olayında baş şüpheli durumuna gelir. Cinayet vakasın da kurban büyük bir şirketin CEO'sudur. Şüpheli şimdi gerçeği ortaya çıkarmaya çalışacaktır

Altyazı

Her geçen yıl sığınmacı sayısı artmaktadır.

 Toplam rakam 20 bine dayanmıştır.

 Gerçek bir cehennemdi.

Kuzeyden gelen sığınmacılar hayatlarını tehlikeye atmıyor mu?

Yakalayın onu!

Dur orada!

Yakalayın onu!

Ne olur hayatımı bağışla.

 Hayatımı bağışla!

 Kurutma makinesinin altı ıslanırsa çok geçmeden bozulur.

 Geçen defa bunu sana söylemeye bir türlü fırsatım olmadı ama   belgesel yayınlandığı vakit   insanlar bağış yapacaklardır.

 Hatta erzak- Nerede belâ varsa onu buluyorsun, cidden ya.

 Çabuk buraya gel.

 Ne dikiliyorsun orada?

 İnsan dediğin düzgün yaşamalı, düzgün!

 O çeneni kapat ve konuşacağına şu güzel yağmurun resimlerini çek.

 Muhabirim ben muhabir.

 Böyle şeyleri neden yapıyorum?

 Yurt dışından kaçak ekipman getirmiş adamım.

 Bunlar bana reva mı?

 "Onu yap, şunu yap " Üç ay geçti!

 Bütün param bu.

 Bunu al ve defol git buradan!

 Ha!

 Efendim?

 Geldin mi?

Hyejoo Grup Başkanı Park, yarın Pyongyang'ı ziyarete gidiyor.

 İstifan işleme konulmadı.

 İşe geri dönmeyecek misin?

 Benimle ilgilendiğiniz için minnettarım.

 Ama böyle iyiyim.

 Güneyli olmanın anlamını hâlâ çözemedin mi?

 Bu ülkede geçinmek kolay mı sanıyorsun?

 Yeterince kazandığım bir işim var, fazlasına gerek yok.

 İşin mi var?

 Yedek sürücülükten mi bahsediyorsun?

 Başkanım, lokmaları boğazına dizdiniz.

 Bırakın da önce yemeğini yesin.

 Boş vakitlerinde neler yaptığının farkında olmadığımı mı sanıyorsun?

 Bu saçmalığı bırak ve işine geri dön!

 Güneyliler karabuğdayın bu topraklarda   iyi yetiştiğini sanıyorlar ama hepsi yanılıyor.

 Asıl Kuzeyde yetişenler daha kalitelidir.

 Kuzeydeyken karabuğday pilavından çok yedin mi?

 Doğru ya, o lânet olası yerden kaçmıştın.

 Eski defterleri açmaya ne gerek var şimdi?

 Kusuruma bakma.

 Ömrümün sonuna yetecek kadar çok hem de.

 Eriştesinden de pilavından da yedim.

 Doğru.

 Haklısın.

 Karabuğdayın oralarda böylesine iyi yetişmesi insanı şaşırtıyor.

 Ne yeterli güneş ne de verimli bir toprak var orada.

 Bazı günler onu bile bulamıyorduk.

 Doğru, bundan sonra her şey iyi olacak.

 Her şey yoluna girecek.

 Başkanın seninle bu kadar yakından ilgilenmesinin tek sebebi   hemşerisi olman değil   ayrıca ona geride bıraktığı oğlunu anımsatmandan da ileri geliyor.

 Veda hediyesi.

Merkez ilçe, Samik Mansion 308 numara, Lee Gwang-jo Buraya gelmenin esas sebebinin bu adamı bulmak olduğunu biliyor.

 Bu konuda kararsızdı ama   senin düzgün biri olduğunu ve o adamı muhakkak affedeceğine karar kıldı.

 Bu da hizmetinin karşılığı.

Duvarın Ötesi, Birleşmeye Doğru Bu lânet olası herif de kim?

 Mutlaka gömülmeli.

 Muhakkak  Polisi arıyorlar.

 Engel olayım mı?

 Yatılı kalan siz ikiniz misiniz sadece?

 Evet, geceleri kalanlar sadece biziz.

 Oradaki ajussi kim?

 İsmi Ji Dong-chul, Kuzey Kore'den gelen bir sığınmacı.

Başkan onu kanatları altına almıştı.

 Ajussi, elinizdeki nedir?

 Alabilir miyim?

 Bunu alıp da ne yapacaksın?

 Kurbanın kişisel eşyaları-Neler oldu?

 

Adam kaçtı, şimdi onu arıyoruz.

Buralarda bir yerde saklanıyor olmalı.

 Bize biraz zaman verin.

 Aramayı kesin, gerzekler.

 Bütün mahalleyi ayağa mı kaldırmak istiyorsunuz?

 Öyle kolayca yakalanacak bir tipe benzemiyor.

 NSIA'den ajan Kim Seok-Ho, bana Kim Ho Wi'yi bağlayın.

Sevdiğiniz birileri var mı?

 Evet, komutanım!

 Sizi duyamıyorum!

 Sevdiğiniz birileri var mı?

 

 Evet, komutanım!

 İşte bu.

 Sevdiğinizin ismini haykırıp cehennemin içine atlayın!

 Başlayın!

 Anne!

 Gidelim!

 Pyongyang işte orada!

 Fırlayın!

 Görev iptal!

 Görev iptal!

 Uçakta teknik arıza görüldü!

 Bunu yapmayın!

 Çavuş yere çakılır yoksa!

 Ne yani onun için ölecek misin piç kurusu?

 Albay!

 Kendine gel piç kurusu!

 Nerede o senin vatanseverlik ruhun, piç seni!

 Uyan artık uyan!

 Pyongyang'a geldik, uyansana be göt herif.

 Sadakat!

 Albay Min!

 Size acil bir çağrı var!

 Hangi lânet olasıcısından!

 Cehennem haftasında rahatsız edilmeyeceğimi o herif biliyor mu?

 Sizi oraya götürmem istendi, yeni bir hedef varmış.

 Lânet olsun!

 Peşine düşeceğim şanslı orospu çocuğu kimmiş?

 Hedefin ismi; Ji Dong-chul.

 Hergelenin ismi ne dedin?

Bu çok anlamsız!

 Onlara bu kadar yardım ettik.

 Kuzeydekiler neden böyle bir şey yapsınlar ki?

 Teşekkür kartı beklemeyin.

 Bu adamların sağları solları belli olmaz.

 Öyleyse bunu onlara bizzat sorarım!

 Dilediğinizi yapmakta serbestsiniz ancak ülkeye geri dönüşünüzde   Ulusal Güvenlik Kanunu gerekçesiyle tutuklanırsınız.

 Bu bir tehdit mi?

 Evet.

 Dong-chul!

Başkan suikasta uğradı.

 Biliyorum.

 Şu an neredesin?

 Sadece dinle.

 Başkan bana bir şey verdi.

 Benden onu gömmemi istedi ama bundan önce yapmam gereken bir şey var.

 İyi de sen neredesin?

 Bayım, mültecinin evi nerede?

 Hâlâ cevap vermiyor.

 Biraz da sen dene.

 Patron burada ne nane yediğimi bir bilse canımı okurdu.

 Zahmet edip telefonuna bile bakmıyor.

 Sür.

 Gayri resmi olarak, bugün sabah 9 itibariyle NSIA ve DSC   cinayet zanlısını yakalamak amacıyla   ortak operasyon yürütme kararı almıştır.

 Bu operasyonun komuta üssü NSIA merkezinin 2 numaralı odası olacaktır.

 Ayrıca NSIA özel görev kuvvetini komuta edecektir.

 Herkesin bildiği gibi Başkan Park   Kuzey-Güney ilişkilerinde önemli bir ağırlığa sahipti.

 Üstelik bugün Pyongyang'a ziyarete gitmeyi planlıyordu.

 Cinayet şüphelisi de Kuzey'den gelmiş   başkanın koruması altına alınmış bir mülteci.

 Durumun hassasiyetini size açıklayabildiğimi umuyorum.

 Sizi gayet iyi anladık.

 Peki, operasyona kim liderlik edecek?

 Kendisini tanıtmama izin verin.

 Elimizdeki en iyi karşı casusluk subayı; Albay Min Se-hun.

 Bu programı: "Mültecilere Umut Verin" adı altında yayınlayacağız.

 Kablolu kanalda yayınlanacak üstelik hatırı sayılır bir izleyici kitlemiz de var.

 Oldukça fazla bağış toplayacağımızı düşünüyoruz.

 - Özellikle de hikâyen  - Bu da ne?

 Vay canına!

 Park Gun-ho ölmüş mü ne?

 Hyejoo Grup başkanı Park mı?

 Geçenlerde onunla röportaj yapmıştın!

Cinayet ihtimalini reddeden polis evdeki hizmetlilerin  ölümleri hakkında ise yorum yapmaktan kaçınıyor.

 - Bir dakika.

 - Ne?

 Ji Dong-Cheol, başkanı ziyarete gitmemiş- Ji Dong-cheol'un iltica ettiğinden neden benim haberim olmadı?

 İkiniz arkadaş sayılmazdınız, bilmesen de olur dedim.

 Lafı uzatma da bu işin başında kim var onu söyle.

 Mavi Saray.

 Korumaları da mı öldürmüş?

 Kafalarına birer tane sıkmış.

 İyi de bu hergelenin başkan Park'ı sessiz sedasız öldürebilmesi gerekmez miydi?

 Bu meseleyi araştırmacılara bırakalım.

 Senin görevin Ji Dong-cheol'u bulmak, hepsi bu.

 Kendine av köpeği mi arıyorsun?

 - Kimse sana av köpeği muamelesi yapmıyor.

 - Yapmıyor mu?

 Havlayamayan ama görevini yerine getiren bir köpek.

 Bunu ülkemiz için yap.

 Casusların kokusunu almada kimse eline su dökemez.

Sadakat!

 Gerizekâlı orospu çocuğu.

 Bu da ne böyle?

 Defileye mi çıkacaksın, seni piç?

 Bir kere o fular  Ağzındaki şey sakız mı öğle yemeğin mi?

 Bu görevde sana yardım edecek.

 Karşı casusluk TF'de iyi iş çıkarmıştı.

 Ji Dong-chul hakkında da oldukça geniş bir bilgiye sahip.

 Lânet olası casus.

 Elinde bir sürü bilgi mi var?

 Hadi ama Albay.

 Bu göreve getirilme sebebimin bu olduğunu biliyorsun.

 Dikkat!

 Sizinle tanıştırmak istediğim  Aranızda Ryonggang Üssü'nü duyan var mı?

 Ryonggang; Pyongyang'ın batısında olan küçük bir köydür.

 Askerî eğitim tesisi de o bölgede bulunmaktadır.

 Yaklaşık on subay sadece tek bir askeri eğitir.

 Bu programa yalnızca en iyilerin en iyileri seçilir.

 Eğitime katılanların birçoğunun öldüğü ya da ağır yaralandığı bu yere "cehennem" denir.

 Bu eğitimin tamamlanabilme oranı %3'ten azdır.

 Eğitimi tamamlayanlar derhâl dünyanın çeşitli bölgelerine göreve gönderilirler.

 Interpol 2000'lerin ortalarından itibaren   Çin, Kosova, Karadağ'daki silah tüccarları ve bir çoğunun   bu casuslar tarafından kaçırılıp öldürüldüğünü iddia etse de   bunu destekleyecek bir kanıta ulaşamamıştır.

Porto Riko 100'erlik banknotlardan oluşan 30 milyon dolar.

 - Mükemmel.

 - CIA.

 - O elleri görelim, seni aşağılık herif!

 - Onu duydun göt herif, kaldır ellerini!

Seni kovalayacağım diye son iki Noel'i ailemden uzakta geçirdim seni pislik herif!

 Daha sonra 2009'da Hong Kong'da yine aynı adamı görüyoruz.

 Ajanlarımız Kuzey'in yapacağı bir silah anlaşmasını   engellemek için görevlendirilmişti ancak bu bir tuzaktı.

 Tüm silahlar başka bir gemide çoktan Filipinlere satılmıştı.

 O görevde ajanlarımızdan biri öldürülmüş   beşi de ağır şekilde yaralanmıştı.

 Kısa bir süre sonra bu göreve katılan casuslardan biri ülkesinden kaçtı.

 Ayrıca bu kişi size az önce anlattıklarımı kendi ağzıyla doğrulamıştır.

 Doğru, hedefimiz olan kişi; Ji Dong-chul.

Başkan Park'ın Kuzey Kore'yi ziyaret planının bununla bir ilgisi var mı?

Milli güvenlik istihbaratı neden olaya müdahil oluyor?

 Etrafındaki çemberi daraltarak işe başlayacağız.

 Yakın zamanda görüştüğü kişilerle bağlantıya geçip   işimize yarayacak bir şey bulabilecek miyiz bir bakın.

 Yedek sürücü olarak çalışıyordu, sürekli arayan numaralar üzerinde yoğunlaşın.

Bankasıyla iletişime geçip bilinen hesaplarına tedbir koydurun.

 İş arkadaşları, alacaklılar, Kuzey Kore'den iltica eden arkadaşları herkesi arayın.

 Ji Dong-chul'un evinde bir silah bulunmuş.

 Başkan Park'ın cinayetinde kullanılan silaha benziyor.

POV kamera yayında.

Merkeze görüntü gönderilmeye başlandı.

 Alman yapımı Walther P99.

 - Şimdi elimize düştü.

 - Parmak izlerini alın.

 Silahın kurşunu ile başkan Park'tan çıkarılan kurşunun karşılaştırmasını yapın.

Şarjöründe bir kurşun var.

 Bu da ne böyle?

Lee Gwang-joHaritanın arkasında bir isim listesi vardı.

 Lee Gwang-Jo mu?

 Yoksa hedef aldığı başka biri mi?

 Araştırın.

 Bu adamın kim olduğunu ve nerede yaşadığını öğrenin.

 Bir saat önce biriyle temasa geçmiş.

 - Kiminle?

 - Bir belgesel yapımcısı ve onun dış ülke muhabiri.

 Onları buraya getirin!

 Ji Dong-Cheol ile ne gibi bir bağlantıları olduğunu ve   son zamanlarda neler yaptıklarını iyice öğren.

 - Peki, efendim.

 - Choi Kyung-hee mi?

 - Evet, efendim.

 Bir yıl önce muhabirlik görevinden kovulmuş şimdilerde belgesel çekmekle uğraşıyor.

 - Ji Dong-Cheol ile bağlantısı neymiş?

 - Sığınmacıların hayatları ile ilgili   bir belgesel üzerinde çalışıyormuş.

 Ne var ki şimdiye dek yayınladığı bir belgesel yok.

 Üstelik şirketi de sadece kâğıt üzerinde.

Gelecek için Umut Yok Sığınmacıların intihar oranı %6.

3 Fotoğraflarında göründüğünden daha güzelmiş.

 Kes şunu.

 Kovulmanın ardından kafayı sığınmacıların hayatlarına takmışsın.

 Bir yandan sahte vaatlerde bulunup   bir yandan kâğıt üzerinde şirket kurmandaki amaç ne?

 Lafı dolandırmadan cevap ver.

 Ji Dong-Cheol'un peşinde olmanın sebebi ne?

 Durun bakayım  benim ofisimi mi karıştırdınız?

 - Sizi lânet olasıcalar!

 - Ne yapıyorsun?

 Bana bakın, adınız ne?

 Kime çalışıyorsunuz?

 Neden böyle davranıyorsun?

 Sivilleri taciz etmek işinizin bir parçası mı?

 Burada neler olduğunu anlamıyor musunuz?

 Ortada bir cinayet var!

 Ji Dong-Cheol birini öldürdü!

 O zaman onu buldu mu demek oluyor bu?

 - Kimi bulmuş?

 - Efendim?

 Biraz önce ihbar merkezini arayan biri Ji Dong-Cheol'u gördüğünü iddia etmiş.

 Bu adam, Albay Min değil mi?

 Araştırma dosyalarında o da vardı.

 Hong Kong görevinden sonra yönetici Kim Seok-Ho'nun işinden attırdığı   casus yakalama uzmanı.

 Kapat çeneni ve aptalı oynamaya devam et.

 Ortalığı ayağa kaldırma şimdi.

 Korkudan altıma yapmak üzereyim.

 Bu işe neden bulaştım ki, cidden!

Yönetici Dağılımı Grafiği Başkan Park Gun-hoGenel Müdür Song Sang-geun Ji Dong-Cheol ortaya çıktı.

 Dongdaemun'un yakınlarında görülmüş.

 - O bölgede kim var?

 - Bir keskin nişancı ve denetçi.

 Gözlüğü ele geçirip adamı öldürsünler.

 Temiz bir iş istiyorum.

 Mesele şu ki denetçinin ismi Ji Dong Cheol'un odasındaki duvarda göründü.

 Ji Dong-Cheol bir sebepten onun peşine düşmüş olmalı.

 Denetçi kim?

 Lee Gwang-jo, o da Ryonggang'dan gelme.

 Şu an Düzen'in üyelerinden biri.

 Lee Gwang-jo  Ha, o hergele mi?

 

 İşte bu iyiymiş.

 Elimizde düzgün bir yemimiz var demektir.

 Başkan Park'ın cinayetine bakan sen misin?

 Görüşmeyeli çok oldu, Ji Dong-chul.

 Kiminle görüşüyorum?

 Şimdiden beni unuttun mu?

 Ellerini kaldırıp arkanı dön.

 Etraf bu kadar sessiz olduğuna göre burada yalnızsın demek oluyor.

 Albay!

 Yardım edin!

 Kenara doğru yürü.

Savunma Güvenlik Komutanlığı Albay S.

H.

 Min Vur beni.

 Şimdi beni vurmazsan ölecek kişi sen olursun.

Dostum.

 Seni terk ettiler.

 Görmüyor musun?

 Seni gözden çıkardılar.

 Sayende hayatım bombok bir hâl aldı.

 Kıçıkırık çavuşları eğitme görevine kadar düştüm.

 Bu benim sorunum değil.

 Elbette, her şeyin bir yeri ve zamanı var.

 10 saniye daha.

 - Başkan Park'ı neden öldürdün?

 - Ben yapmadım.

 Başkan Park'ı ben öldürmedim.

 Bu yüzden peşimden gelme.

 - Demek ben yanıldım, öyle mi?

 - Orada başka biri vardı.

 - Elinde bir şırınga vardı.

 - Buna inanmamı mı bekliyorsun?

 Başkanı öldürdükten sonra gözlüğünü almaya çalıştılar.

 Gözlük mü?

 Bana biraz zaman ver, nasılsa yakında öleceğim.

 Olmaz, seni bulacağım ve ellerimde can vereceksin.

 Cheongyang Samui'deki Samik Mansion'a git.

 Cesedimi orada bulacaksın.

 Saha ekibi beş dakikaya kadar yola çıkacak.

 Orada başka kim vardı?

 Bu gözlük meselesi de ne?

 - O mesele mi?

 Emin değilim  - Buna izin veremezsiniz!

 Bu siviller neden hâlâ buradalar?

 

 O adamı gerçekten tanımıyorsunuz!

 Daha fazla yanılıyor olamazdınız!

 O başka birinin peşinde!

 Karısıyla kızını öldüren adamın peşinde!

 Onu öldürüp sonra da intihar edecek!

- Dışarı!

 Hemen!

 - Bırakın beni!

Lee Gwang-jo, silahın burada.

 Güney için çalışıyorsun demek.

 Neye mâl olursa olsun yaşamalıydım.

İsmini değiştirmişsin.

Kimlik: Lee Young-jo Ne de olsa taraf değiştirdim.

 Seni piç, kaç zamandır seni arıyordum.

Beni nasıl buldun?

Küçük bir kuş kulağıma fısıldadı, hediye olarak.

 Konuş.

 Onun son sözlerini söyle, ölmeden evvelkileri.

 Karının mı?

 Hayatını bağışlamamı istedi.

 Başka?

 Beni bulacağını ve   öldüreceğini de.

 Son bir sözün var mı?

 Başkan Park'ın son armağanı.

 Gel de bak.

 Ben mi yanına geleyim?

 Çıkışları ve merdiven yolunu kapatın.

 - Neler oluyor!

 - Silah sesleri duyulmuş.

 Hedef, olay yerinden kaçmışa benziyor.

Ekip A oraya doğru geliyor.

Ekip B olaya yerine vardı.

Nereye kayboldu?

 Şu tarafı kontrol edin!

4 numaralı çıkışın kamerasına bağlanın.

Dört numaralı çıkışın kamera görüntüsü hazır.

 Lânet olası işte orada.

 Alışveriş merkezinin CCTV görüntülerini ana ekrana aktarın.

 Yürüyen merdivenlerin orayı zumla.

- Dahili CCTV'lere bağlanılıyor.

 - Bölge 1 çevrimiçi.

- Bölge 2 çevrimiçi.

 - Bölge 3, 4, 5 de çevrimiçi.

 Hedefin, alışveriş merkezinde olduğu teyit edildi!

 Birinci katın batı kanadına doğru ilerliyor.

 Onu "hedef" olarak işaretleyip   alışveriş merkezindeki CCTV'lerin onun izlemesini sağlayın.

- İşaretleme başlıyor.

 - Senkronlama işlemi sürüyor.

Senkronlama hazır.

 İzini kaybedersek her şey biter.

 İkinci kattaki yürüyen merdivende.

 Ekip B doğudaki merdivenlere, ekip A da yürüyen merdivenlere.

 A ve B ekipleri yerlerinizi koruyun.

 Ekip C çıkışları tutun.

 Herif üçüncü kata doğru hareket ediyor!

 Orada ne halt ediyorsunuz?

 

Hedef hareket hâlinde.

 Üçüncü kat!

 Üçüncü kata gidin!

.

 Bu hergele ne halt ediyor öyle?

 İzini kaybettirmeye çalışmıyor.

 Birini kovalıyor olmasın?

 Görsel temas sağlandı!

 Şemsiye dükkânı!

 Nereye kayboldu bu?

 Şemsiye dükkânını zumlayın.

 Görsel temas kesildi, onu kaybettik.

- 2.

 ve 3.

 bölgelerde görsel temas yok!

 - CCTV kayıtlarını   inceleyin!

 - Sistemde bir sorun yok.

 Asansör, merkez asansöre bakın!

Belki de ceketini değiştirmiştir.

 Gözünüzü çıkışlardan ayırmayın!

 Tüm ekipler, çıkışı güvenceye alın!

 Çabuk!

Lee Gwang-jo.

 Lee Gwangi-jo, neredesin?

 Lee Gwangi-jo.

 Bu herif de neyin nesi?

 - Görünüşe göre bizden biriymiş.

 - Ne?

 Bizim ekipmanın aynısını kullanıyormuş.

Ben yapmadım.

Başkan Park'ı ben öldürmedim.

Bu yüzden peşimden gelme.

- Demek ben yanıldım, öyle mi?

 - Orada başka biri vardı.

- Elinde bir şırınga vardı.

 - Buna inanmamı mı bekliyorsun?

Başkanı öldürdükten sonra gözlüğünü almaya çalıştılar.

 Bu da ne demek oluyor?

 Bunu sana söylemeye yetkim yok.

 Peki ya gözlük?

 Tıpkı senin gibi ben de emirlere uyuyorum, kusura bakma.

 Ayrıca Ji Dong-Cheol kesinlikle onu öldüren kişi.

 Şu an elinde bulunan "şey" ulusal güvenlik adına önemli bir yere sahip.

 Görmeyeli yüzsüzlüğü iyice ele almışsın.

 - Eskiden botlarını cilalayan Kim Seok-Ho değilim artık.

 - Doğru.

 O günler eskide kaldı.

 Botları cilalayan botları cilalanan oldu.

 Bunun için mi geldim?

 Ayakkabılarını cilalayayım diye mi?

 Yetenekli sığınmacıları emrin altına aldığını biliyorum.

 Düzen'den bahsediyorum.

 Neyin peşinde olduğun umurumda değil.

 Sakın ola elime düşme.

 Afiyet olsun.

 Eski görevine dönmek istemez misin?

 Daha ne kadar ağzı süt kokan bebeleri eğiteceksin?

 Sen bir askersin.

 Bir savaşı kaybedersen öbürünü kazanırsın.

 Erkek ol biraz.

 - Kimin tarafındasın?

 - Efendim?

 Onun tarafında değilsen peşime düş.

 Hâlâ bir askerim.

 Nerede duracağımı iyi bilirim.

 Bu piç çift taraflı oynuyor.

 Biz de aynı şeyi yapmalıyız.

Başkan Park'ın ölümünün ardındaki esrar perdesi gizemini korurken  cinayeti kimin ve ne amaçla işlediği ise hâlâ öğrenilemedi.

Başkanın öldürüldüğü gece, uzun zamandır hizmetinde çalışan  50 yaşındaki kâhya Kang ve 60 yaşındaki baş hizmetçi Moo da öldürülmüştü.

Merhum başkan Park'ın yedek sürücü olarak çalışan  Ji Dong-Cheol'u sık sık evine davet ettiği  elimize geçen bilgiler arasında.

 Bu da yedek sürücü Ji Dong-Cheol'u  baş şüpheli hâline getiriyor.

 Silahla açılan iki yara yeri hariç, ceset tertemizdi.

 Raporumda açıkça yazmıyor mu?

 Kurşunları karşılaştırdın mı?

 Silahtaki kurşunla başkan Park'ın vucu- dundan çıkarılan kurşun tıpa tıp aynıydı!

 Peki ya silahtaki parmak izleri?

 Bariz değil mi?

 Silah, Ji Dong-Cheol'un parmak izleriyle dolu.

 Otopsiyi yaptım raporu da yazdım.

 Daha ne diye iş çıkarıyorsun?

 Şimdi beni iyi dinle.

 Ortada bazı şüpheler varsa dosya yeniden açılabilir.

 Otopsi raporlarının yeniden incelenmesi bir yana   neden bu insanın raporu yeniden incelenmeli konusuna kadar.

 Elbet rapor çoktan tamamlandığından yeniden otopsi yapılmasına imkân yok.

 Ancak, yukarıdakiler ne düşünür sence?

 Ortada gizli kapaklı bir anlaşma varsa   anlaşmayı yapanlar bu duruma sinirlenecektir.

 - İşte o vakit bir günah keçisine ihtiyaç duyacaklar.

 - Neyi ima ediyorsun?

 İşlerine yaramadığın an işin de biter.

 Şuna bir bak.

 Bu veriler Choi Gyung-Hee'nin ofisinden geliyor.

 Ji Dong-Cheol hakkında koskoca bir dosya mı tutmuş ne?

 Sığınmacı Güzergâhı Raporu mu?

 Evet, oldukça detaylı bilgiler var.

 Hem de özgün.

 Bir de bu var.

 Lee Gwang-jo'nun istihbarat bürosundan alınan gizli dosyası da var.

 Şuna dikkatlice bak.

 Ji Dong-Cheol'un Hong Kong'daki görevden sonra neden Kuzeye geri döndüğü anlaşılıyor.

 Choi Gyung-Hee'nin dediği gibi bir karısı ve çocuğu varmış.

 Nedeni buymuş.

Ama ne var ki Kim Jong-il ölmeden önce halefi olarak Kim Jong-un'u göstermişti.

 Kim Jong-un'a karşı olası tüm tehditleri ortadan kaldırılmalıydı.

Ji Dong-Cheol ömrü boyunca ülkesine hizmet etmişti ama  döndüğünde her şeyi değişmiş olarak buldu.

 Aşağılık hain, bu kim biliyor musun?

Çin'e kaçak olarak girmeye çalışan bir kadın bulunduNe için cezalandırıldığı bile bilmeyen Ji Dong-Cheol  ailesinin nerede olduğunu öğrenir öğrenmez askerî hapishaneden kaçtı.

 İyi de neden papaz Kim Johan'ı ve karısını öldürdüler?

 Sığınmacılara vaaz veren zararsız biriydi.

 #Papaz Kim Johan Çin'de öldürüldü.

 - Ji Dong-Cheol, orada mıydı?

 - Evet.

 Ama geç kalmıştı.

 - Lee Gwang-jo mu?

 - Evet.

 Lee Gwang-Jo da Ryonggang'da eğitim görmüştü ve bu da geçeceği son sınavdı.

Ancak orada Ji Dong-Cheol'un karısı ve çocuğu da vardı.

 Ateş etsene!

 Ne halt etmeye dikiliyorsun?

 

Ne olur hayatımı bağışla.

 Lütfen Çok geçmeden Lee Gwang-Jo Güneye iltica etti.

 Psikolojik travma.

 Muhtemelen suçluluk hissi onu boğuyordu.

 Ji Dong-Cheol ile yakındılar ve karısını gördüğünde tanımıştı.

 - Ji Dong-Cheol, öyleyse  - Choi Gyung-Hee haklıydı.

 Lee Gwang-Jo'yu öldüreceği hakkında.

 Alışveriş merkezinde kovaladığı da Lee Gwang-Jo'ydu demek.

Kızın  hâlâ yaşıyor.

Başkan Park'ın ölümünün ardından olay yerinde görülen  şüphelinin yeri hâlâ bilinmiyor.

 Polis her yerde Ji Dong-Cheol'u arıyor.

Ji Dong-Cheol'un bir numaralı şüpheli olarak aranıyor olunmasına ne diyorsunuz?

- Bu çok saçma.

 - Böyle düşünmenizin sebebi ne?

O adam asla böyle bir şey yapmaz da ondan.

 Arayan Ji Dong-chul!

 Senin ölmüş olman gerekmiyor muydu?

 Size gözlüğü veririm karşılığında bana Lee Gwang-Jo'yu verin.

 Aşağılık heriflerle pazarlık yapmam ben!

 - Gözlük umurumda değil.

 - Peki patronlarının?

 - Benimle oyun mu oynuyorsun?

 - Çok yakında bu sırrı basına vereceğim.

 Bundan önce bana Lee Gwang-Jo'yu bulun.

 Hayır, hayır, hayır.

 Yüksek kalite.

 #İkinci cep telefonu ve sim kartı Teyit edildi.

 Samwi'de yaşayan kişi Lee Gwang-Jo'ymuş.

İsmini değiştirip Lee Gwang-Jo'dan Lee Young-jo'ya çevirmiş.

Ayrıca alışveriş merkezinde ölen ajan ile birlikte çalışıyormuş.

 - Düzen için mi?

 - Evet, öyle.

 Ajan Kim'in yöneticiliğini yaptığı özel bir kuruluş.

 Oldukça şüpheli görünüyor.

 Etrafta sor soruştur ve bana hemen Lee Gwang-Jo'yu bul!

 Başüstüne.

 Bir de bu var.

 #Dongsung Yapım - Choi Gyung-Hee'nin dosyalarından biri daha mı?

 - Şuna bir göz at önce.

 Yukarıdan gelen baskılar neticesinde muhabirlikten atılmış.

 NSIA'daki yozlaşmayla ilgili bir yazı üzerinde çalışıyormuş.

 Peki ya papaz Kim?

 Gizli NSIA dosyalarını incelerken elime bu geçti.

 Çok şüphe çekici, değil mi?

 Öyleyse, Choi Gyung-Hee'ye gizli bilgileri veren kişi   papaz Kim miymiş?

 - Evet.

 Sonuç itibariyle papaz Kim'in Çin'de bulunduğu yerin bilgisini   Kuzeye kasten sızdıran Düzen'di.

 Ve Choi Gyung-Hee'nin asıl peşinde olduğu Ji Dong-Cheol değil Kim Seok-Ho'ydu.

 Öyleyse neden Ji Dong-Cheol'un peşinden gitti?

 Muhtemelen makalesi için daha çok kanıta ihtiyacı vardı.

 O adam sadece bir kurban değil   Düzen'e katılması teklif edildiğinden ayrıca bir tanık da.

 Demek ki Ji Dong-Cheol hem tanık hem de kanıt.

Dongsung YapımMr.

 Vengeance Bu kadar bilgiyi bir daha nerede bulacaktım?

 Alo?

 Ben; Ji Dong-chul.

Önceden muhabir olduğunu biliyorum.

 - İlgini çekebilecek bir şey var bende.

 - İlgimi çekecek mi?

Lee Gwang-Jo'yu henüz bulamadınız mı?

 Bana bak orospu çocuğu, eski bir casusu bulmak ne kadar zor biliyor musun?

 Orospu çocuğu!

 Sen kimsin ki suratıma telefonu kapatıyorsun lan?

 

 Choi Kyung-hee bürosundan ayrılmış.

 - Nereye doğru gidiyor?

 - Chungmuro'dan Yeouido'ya doğru ilerliyor.

 Ji Dong-Cheol'un telefonunun sinyali ne noktada?

 Rivershore Express yolundan batıya doğru ilerliyor.

 Ters istikametlere mi gidiyorlar?

 Choi Gyung-Hee'nin peşine ekip taktınız mı?

 Elbette ki.

 Onlara beklemede kalmalarını söyle.

 Ji Dong-Cheol'un peşine başka bir ekip gönder.

 - Sen nereye gidiyorsun?

 - Hava almaya!

Yol işaretlerine yakın git.

 Ji Dong-Cheol'un telefonunun sinyali Hannam köprüsünü gösteriyor.

 Kiminle konuşuyor olabilir?

 Choi Gyung-Hee'nin telefonunu kopyalayıp dinlemeye al.

 Hava almaya çıkmışken Ji Dong-Cheol ile karşılaşmayasın?

 O farenin yerini bulmaya bak sen!

Ve bir sonraki konumuz plastik cerrahi hakkında.

 Gördüğünüz gibi majesteleri Kim Jong-il'in buna oldukça ihtiyacı var gibi görünüyor.

Düzen ajanı; Ajan SA2 - Gidip bana bir paket çiklet al.

 - Efendim?

 Balonlu çiklet.

 Fişi almayı unutma.

 - Burada stajyerler  - Yürü bakalım.

 Hiç acele etme.

 - Neredesin?

 - Oraya varmak üzereyim.

Turuncu taksi, Gangnam istasyonuna doğru ilerliyor.

Takip mesafesini koruyun.

Telefonun konumu onaylandı mı?

 Telefon hâlâ açık, muhtemelen kontörlü hat kullanıyor.

 Onu izlemeye devam ediyoruz.

Neler oluyor?

 Müşteri acelesi olduğunu söyledi diye biraz hızlı gidiyordum.

 Neredesin?

Saat üç yönünde merdivenler var, o tarafa doğru git.

Joy Mart'da olacağım, gelip beni bul.

 Telefonun da açık kalsın.

 Joy Mart'da, adamı bulun.

İkinci kat, numara: 153.

 Hedefin Joy Mart'da olduğu belirlendi.

 Geldim.

Yolun üstündeki marketin camekanında not var, oradaki adrese git.

DVD Cenneti 101 numaraya taşındı.

DVD Cenneti Oraya vardım.

Köşede merdivenler var.

 Oradan yukarı çık.

 Ji Dong-chu, Choi Gyung-Heel'in minibüsündeymiş!

 Onları atlattık!

 Şimdi her şey yolunda.

 İyi misin?

 - Destek nerede kaldı?

 - Yakında orada olurlar.

 Tüm giriş ve çıkışları kapatın!

Destek ekibi geldi!

 Çabuk önlerini kesin!

Ji Dong-Cheol, çok katlı otoparka doğru gidiyor.

 - Bu yol nereye çıkıyor?

 - Wonhyo alışveriş merkezinin önüne.

Birim üç, 50 metre sonra Yongmun sokağının girişinden sağa dön.

Birim üç, hedefin yolunu kesin!

 Çabuk çek şunu, piç kurusu!

Otoyola doğru ilerliyor.

 Çıkıştan sağa doğru!

- Destek nerede?

 - Sektör 8'e doğru yaklaşıyoruz.

 Ben önünü keseceğim, peşinden ayrılmayın!

Peşinden ayrılma!

Çıkmaz sokak!

 Merdivenler!

 Merdivenler!

 Başaramayız, çok fazla basamak var!

 Birim bir devre dışı!

 Orospu çocuğu!

- Destek nerede?

 

 - Varmaları zaman alacak, efendim.

 Bu da ne?

 

 Ateş edecek!

- Albay, etrafta siviller var!

 - Lastiklere ateş ediyorum, geri zekâlı!

Yolun durumunu bildir!

Önünüzde bir kavşak, 100 metre ilerde de T-kavşak var.

Albay, ana yola çıkmak üzeresiniz!

 Dikkat edin!

 - Özür dilerim, seni de bulaştırdığım için.

 - Sorun değil.

 Şu daha önce bahsettiğin şey- Ne?

 Onu burada mı saklıyordun?

 Tanıştığımıza memnun oldum.

 Kuzey Kore biriminden ajan Shin.

 Görünüşe göre onu tek başına yakalamaya çalışmışsın.

 Biri onu öldürmeye çalıştı.

 "Öldürmek" mi?

 Kim kimi öldürmeye çalışmış?

 Böyle konuşmaya devam mı edeceksin?

 En azından söyleyeceklerini dinleme zahmetine katlanmamız gerekmez miydi?

 Demek öyle  Seninle insan gibi konuşmak hiç kolay değilmiş.

 Bana bir açıklama yapın.

 Bunu neden yapıyorsunuz?

 Açıklama mı?

 Şu an gördüğünüz şey merhum başkan Park'ın ölümünden önce verdiği gözlük.

 Şu an bir şey görünmese de   içinde saklı olan bir mikrofiş yaprağı olduğunu düşünüyoruz.

Kimyasal silah formülü mü?

 Bu resimlerde bir yıl önce başkan Park'ın Özbekistan'da   şahsen kurmuş olduğu araştırma laboratuvarı görülüyor.

 Nötralizasyona dayanıklı şekilde dizayn edilen   bu yeni silahın yıkım gücü 4 kiloton ölçeğinde.

 Kuzey Kore'ye bundan daha güzel bir hediye verilebilir mi?

 Ne yani bu gözlüğün içinde bu kimyasal silahın formülü mü var?

Kimyasal bir formüle benziyor.

Mutlaka gömülmeli.

 Muhakkak  Başkan Park'ın geride bıraktığı gözlüğün içinden mikrofiş yaprağı çıktı.

 Şimdilik film yaprağının içeriğini bilmesek de kimyasal bir formüle benziyor gibi.

 Başkan Park, yürüttüğü işleri bir bir sonlandırmaya başlamıştı.

 Elbette ki Kuzey Kore'ye geri dönmeyi planlıyordu.

 - Bu yüzden başkan Park'ı  - Bitiremeyeceğin cümlelere başlama.

 Şimdi seni dinleyelim, Albay.

 Neden Ji Dong-Cheol'u yakalamayı böylesine saplantı hâline getirdin?

 Bir ihtimal Kuzey için çalışmaya devam ediyor olabilir mi?

 Ne demeye getiriyorsunuz?

 Seni piç!

 Hâlâ anlamadın mı?

 Sahiden o kadar salak mısın?

 Sığınmacı ayağına ülkemize gelip casusluk yapan kimdi?

 Ne diye bize karşı Ji Dong-Cheol'u savunuyorsun, piç kurusu?

 Fazla oluyorsun!

 Hong Kong'daki operasyonu hatırlıyor musun?

 İnsanlar konuşuyor.

 Ji Dong-chul sağsalim geri döndü ekip şefi Min de sağsalim geri döndü.

 Raporumda her şeyi açıkça- Gel gör ki   bir kez daha tıpa tıp aynı durumu yaşıyorsun.

 Haksız mıyım?

 Ne yani, casus muyum ben?

 Hı?

 Hong Kong operasyonu noktasına virgülüne kadar yeniden soruşturulacak.

 Ulusal güvenlik ihlâli ve casuslukla itham edeceğiz seni.

 Yakında askerî mahkemeye çıkarılacaksın.

 İşini iyi yap.

Elimden geleni yapacağım.

 Demem o ki casus yakalamayı neden böylesine karışık bir hâle getirelim?

 Asker dediğin casus yakalamaktan başka bir şey bilmez.

 Henüz her şey bitmedi, yeniden düşünmek için hâlâ vaktin var.

Yani o insanlar, kâhyayı ve baş hizmetçiyi de öldürdüler, öyle mi?

 Başkan son nefesini vermeden evvel bunun gömülmesini istemişti.

 İlk olarak bunun ne olduğunu öğrenmeliyiz.

 Yardımcı olabileceğini düşündüğüm birini tanıyorum.

 Daha sonra itiraf kasetinle birlikte bu formülü de ortaya çıkarırız   ve ismini temizleriz.

 Beni düşünmene gerek yok.

 Halletmem gereken başka bir mesele var.

 Yapman gereken şeyi yapmalısın.

 Karşılığında  Neyin var?

 Bir yerin mi acıyor?

 Arabadayken mi oldu bu?

 Kızının hayatta olduğunu neden söyledin?

 Karını mı yoksa çocuğunu mu daha çok severdin?

 Küçük kızının yüzünü bir kere bile göremedi.

 Doğru dedin, ben de karımdan bıkıp usandım doğrusu.

 İyi iş çıkardın, amacımıza varmamıza az kaldı.

 Ailen şu an Çin elçiliğinde.

 Yakında burada olacaklar.

 Aklıma gelmişken, Choi Kyung-hee nerede?

 - Ji Dong-Cheol'un yanındadır muhtemelen.

 - Şu sürtük  Çok daha önceden onun icabına bakmalıydım.

 Choi, Ji ve albay.

 Üçünden de sonsuza dek kurtulmalıyız.

 Bunu yapabilirim.

 Almayı unuttun mu yine?

 Bebeğin ne zaman geleceğini bilmediğimden hazırlıklı olmak istemiştim.

 Bebek hele bir erken gelsin görürsün sen.

#Pastel boya Ne derler bilir misin?

 Bebek karnındayken ona sürekli babasından bahsedersen   ilk bakışta babasını tanırmış.

 Ama sadece çocukken tanıyabilirmiş onu.

 Bu yüzden ona durmadan babasından bahsediyorum.

 Görüyor musun?

 Baban eve geldi.

 Telefonuna neden cevap vermiyorsun?

 Lânet olası hain.

 Ne diye beni arıyorsun, piç kurusu?

Üzgünüm, kellemi korumam gerekiyordu.

 Boğularak ölmene izin vermeliydim.

 213, 213.

 Ne geveleyip duruyorsun be adam?

 Ay, cidden!

213.

Biraz hava almaya ne dersin?

 River Terrace tam hava alınacak yerdir.

 Incheon'daki park alanı, arabanın farlarını açık tut.

 Bunu yapmaktaki amacın ne?

 Çift taraflı oynamamızı söyleyen sen değil miydin, şimdiden unuttun mu?

 Seni çift taraflı oynayan lânet casus!

 Daha önce dediğin gibi, muhabir olduğum doğru.

Kovulmama sebep olan adamı yakalamak   babamın gurur duyacağı bir muhabir olmak istiyordum.

 Dong-Cheol, şimdi ne yapacaksın?

 Bu işe karışan kim varsa   hepsini öldüreceğim.

 Onları öldürdükten sonra kendini de öldüreceksin!

 Kızının yaşayıp yaşamadığını bilmiyorsun.

 Kızın bir yerlerde seni bekliyor olabilir.

 Ajussi!

 Sorun yok.

 Bu bölgenin yeniden inşa edilmesine karşı çıkan grubun lideri.

 Burada yaşıyor.

 Otele gidecek paran yok mu?

- Buraya bir erkek getireceğini haber vermeliydin.

 - Göründüğü gibi değil.

Suçlamalar düştü mü?

Evet.

 Madem buradasın iki kadeh bir şeyler içelim.

 Bilgi istiyorsan telefonunu açık tutman gerekmez mi?

Ayak tabanında enjektör iğnesinin izine rastlandı.

 Öldürücü dozda adrenalin enjekte edilmiş.

 - Öyleyse ölüm nedeni  - Kan damarlarının aşırı derecede zarar görmesi.

 Ateş edildiği için ölmemiş, vurulduğunda zaten ölüymüş.

 Bir de bu var.

 Silah üzerindeki parmak izi Ji Dong-Cheol'a ait ama   mermi kovanındaki, Ji Dong-Cheol'un olduğu söylenen başkasına ait.

 Silaha kurşunu koyan kimse esas katil de o demek oluyor.

 Şunu da alayım.

 Oradaki, ne yapıyorsun?

 Bu arabayı da buraya kim bırakmış böyle?

 Minibüsü bulduk.

 Destek ekiplerini gönder bir de yerel polisi harekete geçir.

 - Ne var?

 - Choi Gyung-Hee'nin arabasının yeri bulundu.

 - Saha ekibi oraya gidiyor.

 - Anladım.

 - Ajan Kim'in parmak izlerini alıp laboratuvara gönder.

 - Parmak izi mi?

 Telefon kayıtlarına bakıp dikkat çeken bir şey olup olmadığına bak.

 Bir de sildiği dosyaları da incele.

 Beni FBI mı sanıyorsun?

 

 Bunlar senin için tereyağından kıl çekmekten daha kolay, piç kurusu!

 Peki ya güvenlik duvarı ne olacak?

 Karşı casusluk TF'de değil miydin?

 Yönetici şifresiyle sisteme girebilirsin.

 Güvenirliğini test ettiğini ileri süresin.

 - O çeneni kapatmayacak mısın?

 

 - Ne dedin sen?

 

 Gel de öldür beni o zaman, aşağılık herif!

 Çok yanlış adama çattın!

 Sen ne saçmalıyorsun?

 

 Yemin ederim o bacaklarını kırarım!

 Kapatıyorum seni orospu çocuğu!

 Tahsildar.

 Ji Dong-chul arıyor.

 - Kahvaltını yaptın mı?

 - Kiminle görüşüyorum?

 Gözlük hâlâ sende, değil mi?

 Choi Gyung-Hee'yi buldunuz mu?

 Elbette.

 Şu an gözlüğü almak için senin yanına geliyor.

 Sonun geldi.

 Demem o ki 10 saniye sonra kafanı koparmış olacak.

 Uyan.

 Dong-chul nerede?

 Kızım hayatta mı?

 Sana söylemiştim.

 O yaşıyor.

 Cesedini gözlerimle gördüm.

 Şu an yalan söylemek bana ne kazandırır?

 Çocuğun  yaşıyor.

 İnan bana.

 Doğru olan şeyi yaptın.

 Güney tam yaşanılacak yerdir, yalnız değilsin.

 Teşekkür ederim.

 Sana daha çok para vereceğim.

 Eline bir daha küçük çocuklar ve kadınlar geçerse bana haber ver.

Kim Suk-ho'ydu.

 Kızını satan da   başkan Park'ı öldüren de oydu.

 Dong-chul  Özür dilerim.

 Sadece   yaşamak istemiştim.

 O burada!

 Aldın mı?

 Aferin.

 Ji Dong-chul hakkında suçlu anonsu yapılsın.

 Silahlı ve tehlikelidir.

 Görüldüğü yerde vurulsun.

 Lânet olsun!

 Ji Dong-Cheol nerede?

 Bir yıldır ajan Kim'in peşinde olduğunu biliyorum.

 Onun hakkında haklı olabilirsin.

 Mikrofilm yaprağını Ji Dong-Cheol mu aldı?

 Senin adamların almadı mı?

 Kim Suk-ho, seni aşağılık herif!

 - Gelmiyor musun?

 - Neden seninle gelecekmişim?

 İşini geri almak istemiyor musun?

 

 Onu gördüm!

- Keskin nişancı birimi yerini aldı.

 - Hedef tespit edildi.

 O piçin çocuğu yaşıyor muymuş?

 Ajan Kim'in onu Çin'e sattığını söyledim ya.

 Kim Seok-Ho'nun peşine düşmüş olmalı.

 Başkan Park'ı öldürenin hâlâ o olduğunu mu düşünüyorsun?

 Onu yakaladığımda bunu ona bizzat soracağım.

 - Başkan Park'ın cinayetinin arkasındaki kişi Kim Seok-Ho'ydu.

 - Kanıtın var mı?

 Başkan Park ile röportaj yaptığımda, başkan Park bana   Kuzey ile Güney arasında bir hediye alışverişi olacağını söylemişti.

 Hedef, kilisenin çatısında görüldü!

 Ateş!

 - Konuş.

 - Parmak izini gönderdim.

 Ayrıca ajan Kim'in telefon kayıtları oldukça şüphe çekici.

 Ne kadar şüphe çekici?

Başkan Park ile bir yıldır düzenli olarak görüşüyormuş.

Başkan Park'ı sürekli arayan da oymuş.

Başkan Park'ın Kuzeydeki işlerini desteklemek karşılığında   ajan Kim ondan bir şey istemiş olmalı.

 Kayıtları incelerken karşıma tuhaf bir numara çıktı.

 Kim Do-soo ismini hiç duymuş muydun?

 Orta Doğu'ya silah satan adam.

 İşte bu o herif!

 Karşılığında istediği şey bu olmalı.

 Kimyasal silahın formülü.

 İyi de başkan Park bunu bilmiyor muydu?

 Ona böyle kolayca güvenmesi saçma değil mi?

 Muhtemelen tehdit edilmiştir.

 İşleri bittiğinde de izlerini kapatmak için onu öldüreceklerdi.

 Ne var ki Ji Dong-Cheol formülü alıp kaçtı, değil mi?

 Aynen!

 Başkanın ölümünü tezgahladı ama   hiç beklemediği bir anda Ji Dong-Cheol olaya dahil oldu.

 Orospu çocuğu.

 Yanındaki kim?

 Bir kadın mı yoksa?

 Onu uzun zaman önce içeri attırmalıydım.

 Yanında bir kadın mı var?

 - Hepsi bu mu?

 - Hayır, dahası var.

 Ajan Kim bir de Hyejoo Grup yöneticisi Song Sang-geun'u aramış.

 Bu olayla ne gibi bir bağlantısı var?

 Başkan Park'ın ölümünden bir saat önce onu 3 defa aramış.

 Aferin, iyi iş çıkardın.

 - Bu arada yanındaki- - Daha hızlı gidemez misin?

 Bir kadın, bir kadın değil mi?

Baş belâsı Sen hâlâ yaşıyor muydun?

Ofisimdeki "Mr.

 Vengeance" DVD'sini kapıp bana getir.

 İçerisinde önemli belgeler var.

 Belgeler mi?

 İyi de bundan bana ne?

 Hayır, yapamam!

 - Bunu hayatta yapamam.

 - Bunu benim için yap.

Ölüm kalım meselesi diyorum.

 Çabuk ol!

 Şeften özür dilemem gerekti.

 İşimden olabilirdim.

Burnunun dibindeki gerçeği görmezden mi geleceksin?

Bir de kendine muhabir mi diyorsun?

 Alo?

 Telefona hiç cevap vermemeliydim!

 Of, cidden!

 Yolu kapatın!

 Çıkışları tutun!

 - Bulun onu!

 - Bulun onu!

 Çabuk!

 Çabuk onu durdurun!

 Derhâl yola barikat kurun!

 Git ve Ji Dong-chul'u öldür.

 İki komünist bir kez olsun adamakıllı bir karşılaşma yapsınlar.

 O hergeleyi gebertmeyi beceremezsen onun yerine ailen ölür.

Destek talep ediyoruz!

Çift şeritli yola geçti.

Kartal 1, şüphelinin aracıyla görsel temas sağlandı.

Ana yoldan ayrılıyor.

Çabuk yolu kapatın!

Yolu kapatın!

Şu tarafa!

Şüpheli, köprünün alt tarafına doğru gidiyor!

 Onu izlemeye devam ediyoruz!

Daha hızlı git, piç kurusu!

Bu da nereden çıktı?

 

Han Nehri Express yolunun altına hemen ambulans çağırın.

 Acil bir yaralı var!

 İşte orada!

 Durdur arabayı!

Dur orada!

Yakalayın onu!

Bu sabah saat 09:05'de Ji Dong-chul üzerinde bulunduğum Hankang Köprüsünden aşağı atladı.

Ji Dong-Cheol'un Hankang Köprüden atlamasının ardından  hayatta kalıp kalmadığı ise henüz bir netlik kazanmadı.

 Milli istihbarat teşkilatı ile koordineli olarak çalışan polis   kaçağın yakalanması için Seul'un birçok yerine kontrol- Devam et.

  birçok yerine kontrol  - Ne yapıyorsun?

 Kendimi çok rezil hissediyorum şimdi.

 Ne utanç verici.

 Erkek dediğin erkek gibi davranır!

 Nereye?

 

 - Şarbon değil mi bu?

 - Öyle görünüyor.

 - 30 milyon dolar.

 - Bu kadar kısa sürede hem de.

 Başka hiçbir ülkede bu kadar hızlı para aklanmıyor.

 O kadar kolay ki şaka gibi neredeyse.

 Albay Min.

 Bunu nereden buldunuz?

 - Acaba hiç "rutin" i duydunuz mu?

 - Nedir o?

 Tehlikeli mi?

 Rutin, karabuğday içerisinde çokça bulunan bir madde ile özdeştir.

 Bunun sayesinde karabuğday çorak ve güneşi az olan topraklarda bile iyi yetişir.

 Tehlikeli mi değil mi?

 

Şuna bir bakın.

 Buradaki silaha çevrilmiş şarbonun bileşimi ve buradaki de   bitkileri yok eden maddeye karşı direnç sağlanmasını sağlayan mikrobun bileşeni.

 Benzer görünüyorlar hatta uzmanlar bile aradaki farkı anlayamayabilir.

 Ancak burada görülen mikrop   bitkilerin bağışıklığını güçlendirmek amacıyla kullanılıyor.

 Neden bu kadar karışık?

 Bu bir silah mı değil mi?

 

 Kimyasal silah gibi görünüyor ama   tarımcılığın gelişmesini sağlayacak harikulade yeni bir formül.

 Şurada gördüğünüz kimyasal silah formülü Rutin kullanılarak   süper tohum elde edilmesini sağlayacak formüle dönüştürülmüş.

 Kuzeye verilecek hediye de buydu.

Kıtlık sorununun çözümü.

 "Gömmek" derken bunu kast ediyordu.

 Doğru.

Bu formül, Kuzey Kore'nin kıtlık sorununa kökten bir çözüm getirebilir.

Anlaşma nasıl gitti?

 Karabuğday tohumu mu?

 

 Seni orospu çocuğu!

 Benimle dalga mı geçiyorsun!

 Başkan Park kimyasal silah yapmıyormuş   karabuğday tohumu formülü çıktı diyorum sana, lânet olası!

 Ne dedin?

 

 Kim Do-soo örnek almamış mıydı?

 Formülün geçerliliği onaylanmıştı.

 Araştırmayı değiştirdiğini bilmiyor muydun?

 

 Böyle ayakta uyuyarak mı Hyejoo Grup'u ele geçirmeyi planlıyorsun?

 

 İyi de bu nasıl  Aç kulağını da beni dinle!

 Yaşamak istiyorsan ne diyorsam onu yapacaksın, piç kurusu!

 Şu andan itibaren bu formül karabuğday tohumuna ait.

 Başından beri karabuğdaydı!

 Bunun varlığı hakkında   hiçbir şey bilmiyorum ama sen biliyordun, tamam mı?

 

 Bir de!

 Bana vermeye söz verdiğin Hyejoo Grup'un hissesi %1 değil %5 olacak.

 50 milyon dolar nakit!

 Olay patlak vermeden evvel önce hazır olmasını istiyorum!

 Anladın mı?

 

 Evet, birazdan başlayacak.

 Kameram nereye kayboldu?

 Şüphelinin konutunda cinayette kullanılan   Alman yapımı Walther P99 bulundu.

 Casusların en gözde silahı olarak da bilinir.

Silahın üzerindeki parmak izlerinin yapılan tetkikler sonucunda   Ji Dong-Cheol'a ait olduğu tespit edilmiştir.

 Şüphelinin yakalanmasını sağlamak adına   tüm polis teşkilatı ve birimimizdeki ajanlar  Ji Dong-chul bu!

 Ji Dong-Cheol işte orada!

 Fotoğrafını çekin!

Silah!

 Elinde silah var!

 Herkes dışarı!

 - Neredesin?

 - Asıl sen neredesin?

 - Albay, bu tarafa!

 - Çabuk muhabirleri bir araya topla!

 - Ne?

 Ne yapacaksınız?

 - Bununla muhabir Choi ilgilenecek.

 - Muhabir Choi mi?

 - Tam yanında dikiliyor, geri zekâlı!

SWAT birliği geldi!

 Bu da ne?

 

 Partinin onur konuğu eğlenceyi mahvetmemeliydi.

 Sorularıma doğru düzgün cevap ver.

 Onu nereye sattın, aşağılık herif!

 Ha, kızın mı?

 Ji Se-bom mu?

 Bir kere bile göremediğin kızını sahiden de çok özlemiş olmalısın.

 Seni şuracıkta gebertirim, orospu çocuğu!

 Buna cesaret edemezsin.

 Neden mi?

 Ben ölürsem kızını asla bulamazsın da ondan.

 Bir dahaki kafana gelecek.

 Konuş.

 Çekil yolumdan.

 Özür dilerim efendim.

 Benim de daha yeni haberim oldu.

Şu anki durum nedir?

Bir açıklama yapacak mısınız?

 Bu tarafa!

 Bu tarafa!

 Fikrini mi değiştirdin?

 Seni daha önce uyarmıştım, değil mi?

 Orospu çocuğu!

 Şimdi ne yapacaksın lânet olası?

 Altı üstü evcil bir köpeksin.

 Nasılsa senden kurtulmayı da planlıyordum.

 Ayağıma gelmen iyi oldu.

 Eski görevine geri getirileceğini duymuştum.

 Elimde tuttuğum; Ji Dong-Cheol'un silahı.

 Yani çok işime yarayacak.

 İşte bu harika olacak.

 Bir taşla iki kuş.

 Ne olur yoluma çıkma!

 Anca rüyanda görürsün!

 Gözler ileri!

 Dikkat!

 Geriye dön!

 Dinleyin!

 Muhabir Choi'nin size açıklayacağı şeyler var!

 Yürüyün!

 Neden burnunun dikine gitmek zorundaydın?

Eldeki kanıtlar, NSIA'dan Kim Suk-ho ve Hyejoo Grup yöneticisi Song Sang-geun'un  bu tezgahı birlikte kurduklarını gösteriyor.

Başkan Park'ın icabına ne zaman bakacaksın?

Bunu bizzat yapacağım, endişelenme.

Burada da gördüğünüz gibi Song Sang-geun Hyejoo Grup'u ele geçirmek için  Kim Seok-Ho ile işbirliği yapmış ve başkan Park'ın ölümünü tezgahlamıştır.

Kim Seok-Ho ise bu yardımının karşılığı olarak  Bu iş benim çıkış biletim olacaktı.

 Her şeyi mahvettin aşağılık herif!

 Cahil serseri!

 Mermisiz bir silahın ağırlığı dolusundan farklıdır.

 Embesil, sana ağırlığının farklı olduğunu söylemiştim.

 Namlunun ucunda olmanın nasıl bir şey olduğunu hisset.

 Ben bunu her gün yaşıyorum.

 Namluyu bana doğrultman neye yarar?

 İçinde kurşun bile yok!

 Hayır, burada bir tane var.

 Benim kurşunum mu?

 Onu ateşlersen kanıtın da gider.

 Ateş et.

 Hadisene!

 Orospu çocuğu!

 Seni unutacağımı mı sandın?

 

 Kızım nerede?

 Onu kime sattın seni aşağılık herif?

 

 Tüm bunları kızını bulmak için mi yapıyorsun?

 Kafanı koparmadan önce bana kızımın yerini söyle!

 Yaşamak   ölmekten daha zor değil mi?

 Lütfen söyle bana.

 Ne olur  Çoktan öldü o.

 Nasıl hayatta olabilir?

 Hedef görüldü.

 Beklemede kalın.

 Rehinenin güvenliği birinci öncelik.

Hedef, rehineden 3 metre ilerde.

Geri sayım: 3, 2 Rehine güvende.

- Hedefin yerini belirleyin.

 - Hedef, menzil dışında.

Rehinenin güvenliğini sağlayın.

 Elimde kullanabileceğim ne kadar çok koz olduğundan haberdar mısın?

 Patronlarını, patronlarının patronlarını hatta onların da patronlarını satın aldım.

 Bu ülkede para her kapıyı açar.

 Piç kurusu, seni casusluk suçlamasından kurtaracağım   bu yüzden şu lanet komünisti hemen tutukla.

 Lânet olası Yönetici Kim'i öldüren kimdi?

Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

 Lütfen cevap verin.

- Yönetici Kim'in katili kim?

 - Bu olay hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ji Dong Cheol'u teslim edecek misiniz?

Masumiyeti hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yönetici Song'un durumu ne olacak?

Kuzey Kore'ye geri gönderilmesi söz konusu mu?

- Lütfen cevap verin.

 - Cevap verebilir misiniz?

 İyi işti, Albay.

 Onu NSIA'e teslim edin.

 Gerisiyle biz ilgileniriz.

 Sorgusunu bitirdiğimizde ekibinize teslim ederiz.

 Anlamadım?

 Bekle!

Geri çekilin!

 Burada ajan Kim'in sildiği dosyalar da var.

 Adam, bulduğu her şeyi satmış resmen.

 Ulusak güvenlik bilgilerini hatta sığınmacıları bile.

 Peki ya senden istediğim şey?

 Burada.

 Çinli organ mafyasının adresi.

 Kim'in iş yaptığı heriflerden biri.

 Belki de kızı hayattadır.

 - Pekâlâ, buradaki işleri toparla.

 - Sadakat!

Yolu açın!

Bu cinayet komplosunun arkasında olan kişilerin  bu planın mimarları da olan NSIA'den Kim Suk-ho ve  Hyejoo Grup yöneticisi Song Sang-geun olması hem Hyejoo Grup'un  hem de NSIA'ın büyük bir darbe almasına neden oldu.

Ulusal meclis yaptığı açıklamada bu dosyayı en ince detayına kadar  incelenmesi için özel bir komite kurulacağını  ve şüpheli Ji Dong-chul'un kısa bir süreliğine sorgulanabileceğini- Bu fotoğrafı hatırlıyor musun?

Shandong Eyaleti, Çin, Weihai Şehri, Yangting Bölgesi, Numara: 73.

 Ben sigara almaya gidiyorum, buradan ayrılma.

 Bana o şekilde bakma piç kurusu.

 Lezzetliymiş, lezzetli.

 Böyle davranmaya devam mı edeceksin?

İfade-Min Se-hun.

 #Savunma Güvenlik Komutanlığı Albay Min!

 Tıkınmayı kes!

 Ciddiyim.

 Sigara almaya gitmiştim döndüğümde herif arabada yoktu.

 Ne dedin?

 Korece bilmiyor musun eşek herif?

 

 Kaçtı diyorum!

 Tabanları yağladı işte!

 Beni deli ediyorsun!

 Cidden Kuzey Kore, nükleer programını rafa kaldırma karşılığında  genetiği değiştirilmiş karabuğday tohumlarını aldı.

Cumhurbaşkanı, Kuzey Kore'yi tebrik ederek kıtlık yüzünden yaşanan ölümlerin   bu vesileyle sona ermesi temennisinde bulundu.

 Ayrıca Kuzey Kore, gelişmekte olan  Kuzey-Güney ilişkilerini sürdüreceğine dair söz verdi.

Ve resmi olarak Yeonpyeongdo'ya yapılan saldırı için özür diledi Çabuk gelin!

 Duymuyor musunuz?

Yemek vakti!

Çabuk gelin!

 Acele edin!

Sallanmasanıza!

Hadisenize!

 Acele edin!

 Gelin de oturun!

Sizin keyfinizi mi bekleyeceğim?

 Sizi dayak manyağı yaparım!


Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar