Herkes Ölecek (2012)No One Lives
| |
86 dk
Yönetmen:Ryûhei Kitamura
Senaryo:David Cohen
Ülke:ABD, İngiltere
Tür:Korku, Gerilim
Vizyon Tarihi:17 Mayıs 2013 (Türkiye)
Dil:İngilizce
Müzik:Jerome Dillon
Çekim Yeri:Mandeville, Louisiana, ABD
Oyuncular
Luke Evans
Adelaide Clemens
Lee Tergesen
Derek Magyar
America Olivo
Özet
Vahşi bir katil, tatil yapan bir grup öğrenciyi gözüne
kestirir. Gençlerden sadece biri, katilin elinden sağ kurtulmayı başarmıştır.
Emma hayatta kalmayı ve saklanmayı bir şekilde başarır. Tam her şeyin bittiğini
sandığı anda ise hırsız bir otoyol çetesi tarafından kaçırılır. Parası için
kaçırıldığını sanan Emma'nın hayatı aslında tekrar tehlike altındadır. Katilin
geride kimseyi bırakmaya niyeti yoktur...
Filmin yönetmenliğini The Midnight Meat Train, Azumi gibi
yapımlarıyla tanıdığımız Japon sinemacı Ryûhei Kitamura üstlenirken, filmin
başrollerinde İngiliz aktör Luke Evans, genç yıldız Adelaide Clemens ve Derek
Magyar yer alıyor. Filme yurt dışından gelen bazı yorumlar ise olumlu
Altyazı
Yardım edin!
Bekleyin!
Hayır!
Hayır!
EMMA HAYATTA
- Eskisi gibi olur mu bilemiyorum.
- İnan bana.
Eskisi gibi olacak.
Herkesi özleyeceğim.
Hayat böyledir Betty.
Bazen yaşadığın yeri
değiştirmen gerekir.
Sanki senin suçun
değilmiş gibi göstermeye çalışma.
Her kötü olaydan
doğacak iyi şeyler vardır.
Sence de öyle değil
mi?
Olaylara at
gözlüğüyle bakıyorsun.
Öyle bakmasaydım bana
bu kadar aşık olacağını sanmıyorum.
Kendini pohpohlama.
Yoruldum.
Geceyi geçirmek için
bir yerlerde duralım.
Merhaba.
Lütfen yol tarifi sormak için geldiğini
söyleme.
Kapısında isminin
yazacağı 15 tane odam var.
İyi haber nereye
gittiğimi biliyorum.
Kötü haberse sadece
bir odaya ihtiyacım var.
Ne gelse kardır.
Kredi kartı
gerekiyor.
Güzel, genç - Tam da sevdiğim tarz.
- Aynen.
Pek rastlanmadık bir
isim.
Babamın tarihi
kaynaklara affedilmeyen bir bağlılığı var.
Seni odana
yerleştirelim öyleyse.
8 numara kulağına
nasıl geliyor?
Sonsuzluk.
Severim.
İsrail savaş uçakları gerilla üssünü bombaladı ve en az 49
askerle 13 sivilin ölümüne neden oldu.
- İşte yine veriliyor.
- Sıradaki haber.
Bölge polisi ve FBI, kendilerini kayıp varis Emma Ward'ı
yönlendirebilecek herhangi bir ipucu için Spokane'in kuzeyindeki alanı
tarıyorlar.
Oyuğa bakarak söyleyebileceğimiz yaklaşık 6 aylık olduğu.
"Emma Hayatta" yazıyor.
Tam tarihini bulmak imkansız.
Fakat oyulan gürgen ağacının büyümesinden yaklaşık yarım yıl
geçtiği anlaşılıyor.
Muhtemelen ilkbaharda
Kaçırılmasından hemen sonra.
- Zeki kız.
- Öyle mi dersin?
Ben olsam o oyuğu
yapmak aklımdan geçmezdi.
- Şimdi elinde bir
şans var.
- Şans her zaman
vardır.
Ama bu olayların
nasıl sonuçlandığını bilirsin.
Havlunu indirsene.
Üzgünüm.
Her şey için üzgünüm.
Duyguları olmayan erkek
üzgünmüş.
Duygularım yok değil sadece farklı şekilde yaşıyorum.
Konu sen olunca her
şey farklı olmak zorunda mı?
Normal olmasını
istiyorum.
Elimde olsa
değiştirirdim fakat değiştiremem.
Değiştiremem işte.
Beni o kızdan daha
çok sevdiğini söyle.
Seni ondan daha çok
seviyorum.
Bu her zaman
böyleydi.
O zamanlar farklıydı.
Kaslarını kullan.
Senin için söylemesi
kolay tabii.
Şaka yapıyorsunuz
herhalde.
Jack bana bir iyilik
yapıp şu kapıyı açabilir misin?
Niye?
"Niye" mi?
Kapı açılmadığından senin açman gerekiyor.
Lütfen.
Teşekkür ederim!
Sorun var!
Hoag!
Evim evim güzel evim.
- Bu herifler de kim?
- Tatlım?
Bana uyun.
Bırakın da ben konuşayım.
Konuşmak mı?
Sence de konuşmak için biraz geç değil mi?
Amy telefonu bana
ver.
Aman Tanrım!
Yapma Flynn!
Flynn!
Ne oluyor be!
Siktir Siktir be dostum!
Orospunun evladı!
- Yeter!
- Hay ben senin!
Sakin ol.
- Flynn aklını hiç
çalıştırmıyorsun.
- Telefonu vardı!
Senin de telefonun
var.
Seni vurmam mı
gerekiyor?
İlçedeki bütün
polisler bu curcunayı duymuştur.
- Ortalığı batırdın
Flynn.
- Kıçlarınızı
kurtardığım için affedersiniz.
Yani ne olacağını
sanıyordun ki?
Bir arada oturup Cleaverlarla
çay içeceğimizi mi?
- Bize tatilde
olduklarını söyledin Flynn!
- Şimdi de daimi
tatildeler işte.
- Sikeyim böyle işi!
- Bu sefer cidden
sıçtık.
- Siktir!
- Sen ağlıyor musun
lan?
- Ağlıyor musun lan?
- Ne yaptığına bir
bak.
- Ethan, bitirelim.
- Bitirmek mi?
- Bitirmek mi?
Peki ya bütün o - Bitiriyoruz dedi.
Sanki burada hiç
bulunmamışız gibi.
Hadi gidelim!
Yapmak zorundaydım.
Acıktım.
- Git de ye o zaman.
- Seni burada tek
başına mı bırakayım?
Tabii ya.
Yemeğe kız
arkadaşınla gitsene.
Aklını başına toplar
mısın?
Orada ne yaptığını
biliyorum.
Yanılıyorsun.
Akşam yemeği için
nereyi önerirsin?
Bakalım Şuradan 30 km kadar gidip 21.
ana yolda sağa dön.
Helen'in Mekanı diye
bir yer var.
Harika yemekleri ve
lezzetli biftekleri var.
- Güzel, teşekkürler.
- Bu tatlı çocuk
sana iyi davranıyor mu?
Pekâlâ öyleyse.
Keyfinize bakın,
döndüğünüzde görüşürüz.
Bu davranışlarının
hepsi onun yüzünden değil mi?
Başka birisi olma
ihtimali var mı ki?
Güzel bir akşam
yemeğinin keyfini çıkarabilir miyiz?
Görünüşe göre masa
bulmakta sıkıntı yaşamayacağız.
Müşteriye not: Balık
sipariş etme.
- Aha.
Affettiğinin belirtisi mi?
- Hemen gaza gelme.
Rahatınıza bakın.
İstediğiniz yere
oturun.
Bu aylarda pek gelen
giden yok.
Amber sizinle
ilgilenecek.
Amber!
Masaya bak!
Merhaba!
Ben Amber.
Bugün çok güzel bir dülger balığımız ve
dinlenmiş bifteğimiz var.
Bifteğin dinlenmiş
olmasının nedeni kimsenin sipariş etmemesi mi?
Çok komik.
Neden içecek bir şeyler söylemekle
başlamıyorsunuz?
Şarap.
- Siktir - Helen, bira.
Espri anlayışın
nereye kayboldu Hoag?
Sadece eğlenmek zorundayım.
- Tam bir psikopat.
- Ben bir takım
oyuncusuyum!
Dostum üstümüze yük
olmaya başlıyorsun.
Ayrıca cüzdanım da
bomboş.
Ethan haklı.
Bugün yaşananlar senin suçun.
İşleri düzeltmenin bir yolunu bul.
- Belki tekrardan
aramıza girebilirsin.
- Katılıyorum.
Sen de bana kızgın
mısın?
Çünkü bugün senden
bir şeyler duymak zorunda kalırsam taşaklarını
un ederim.
- Demek istediğim - Kes sesini!
Sıran geldi mi
konuşursun.
İşemeliyim.
Kilonu koruduğunu
söyleme.
Kızların formlarını
koruması gerekir.
- Delisin sen.
- Konuşana da bakın.
Selam.
Siz buralı mısınız?
Galiba dilsizler.
Galiba dilsizler lan.
Allah kahretsin.
- Geçiyorduk.
- Anlıyorum - Taşınıyor musunuz?
- Yerimizi
değiştiriyoruz.
Maddi
varlıklarınızla mı seyahat ediyorsunuz?
Maddi olarak var
olduğum tek yer burası.
Öyle mi?
Bu kız senin için ne
kadar değerli?
- Lütfen, sorun
çıksın istemiyoruz.
- Unutalım gitsin,
tamam mı?
Bir götten duymak
isteseydim başkasınınkini kesip sana
yeni bir göt verirdim.
Tamam mı?
Anladığım kadarıyla kız arkadaşın benim aşağılık biri olduğumu
düşünüyor.
Tanışmak bile istemeyeceğiniz
birisi gibi.
Görgüsüz biri
olduğumu belki de.
Öyle mi?
Yapma.
Evet, yapma.
O tipte birisi
değilsin.
İnan bana, o tipteki
insanları tanırım.
Oğluma aldırmayın.
Arkadaşlıktan
anladığı turistleri korkutmak.
- Buu!
- Hadi.
Gidelim.
Gidelim.
Lütfen kusurumuza
bakmayın.
İlerle!
Yemek yediğim yere
pisleme.
Cidden dünyadaki tek
varlığın ben miyim?
Şunu bilmelisin ki bütün
insanların arasında Bu da ne lan böyle?
Aşağıda
parçalayabiliriz.
Burada yer var.
Bu lüks aracın
sahibinin nerede olduğunu açıklar mısın lütfen?
Benzincide
ilkyardımda bulunulacak.
Tabii Ethan'ın,
herifi işbirliği yapmaya ikna etmesinden sonra.
Sana söyledim.
Kardeşimi meselelerine karıştırmanı
istemiyorum.
Herif kendini
beğenmiş doğru yerde doğru zamanda bulunmuş
zengin bir orospu çocuğunun teki.
Kardeşinin tek
yapacağı biraz işkence etmek.
Sonra da banka
kodlarını, pin numaralarını falan öğreneceğiz.
Taze para için turistleri
kaçırmak senin fikrin miydi?
Hatamı kısa sürede
telafi etmedim mi?
Neden kıçımdan
düşmüyorsunuz ki?
Flynn bugün olduğu
gibi bir kere daha batırırsan seni bitiririm.
Anladın mı?
- Neredeyiz?
- Dünyadaki sonuncu
yerde.
- Komedyenmiş.
- Bu komik mi sence?
Seni incittiler mi?
Sence?
Karar verdim.
Lütfen beni affet.
Konuşmak yok
güzellik.
- Bunu artık
yapamıyorum.
- Dedim ki kapa
çeneni.
- Betty yapma.
- Bir şeyler yaşadık.
Ne oluyor lan?
Aman Tanrım.
- Öteki tarafta
görüşmek üzere.
- Hayır.
Hayır!
Ne oluyor lan?
Bu da ne lan?
Uzaklaş ondan.
Betty?
Betty?
Kendini ölmüş bil
göt herif.
Siktir!
Yanıldığın nokta
burasıydı.
Ama bunun, yanılgını
gidermesi gerekir.
İşte başlıyoruz.
Bu ilk hatanızdı.
Plastik kelepçe diye
bir şey duymadınız mı?
Hadi.
Lütfen biraz yardım edebilir misiniz amına
koyayım?
Saat çok geç oldu
Flynn.
- Siktir.
Bu da ne be?
- Bagajda bulduğum
kız.
Siktir, tuvalet gibi
kokuyor!
Tamam.
Tamam.
Tamam.
Kıpırdama.
Tamam mı?
Bunu çıkaracağım.
Kıpırdama.
Pekâlâ.
Ağırdan al.
- Isırdı lan.
- Siktir!
Bu bağırışlar da ne
böyle?
Aşağıda bir dünya
olay çıktı.
Sabahın 2:30'u.
Sanki içine böcek
girmiş gibi çığıran bir kız var.
Benimle kafa bulma
Amber.
Görünüşe göre Flynn restorandaki
çiftin arabasını kaçırmış.
- Saçmalamayı kes!
- Hayır, cidden.
- Bir bakayım.
- Hayır, hiçbir şey
yapmayacaksın.
- Gitmem gerek.
- Hayır!
Gitmem gerek.
Ne oluyor lan?
- Flynn kızı
arabanın bagajında bulmuş.
- Nerede o?
Nerede o?
Onu öldürdünüz değil
mi?
Lütfen bana onun
öldüğünü söyleyin.
"O"yu aç
biraz.
- Aman Tanrım - Neler oluyor?
Buradan gitmek
zorundasınız.
Gitmek zorundayız.
Ethan'ı telsize
getir.
Hemen.
Hemen.
Hadi!
Hayır, hemen gitmek
zorundayız!
Buradan hemen
çıkmamız gerekiyor!
- Neden gitmeme izin
vermiyorsunuz?
- O arabanın
bagajında ne işin vardı?
Cevap ver!
Cevap ver!
Taşınmak zorundaydı.
Geleceklerini
biliyordu.
Bu yüzden o da
- Kimden bahsediyoruz lan?
- Beni iyi dinle.
Benim için gelecek.
- Her zaman gelir.
- Neden "o" dediğin kişinin ismini
söylemekle başlamıyorsun.
Bir ismi yok.
Gelecek ve hepinizi öldürecek!
- Baba Ethan telsize
çıkmıyor.
- Denemeye devam et.
Telsize çıkmayacak.
Telsize çıkmayacak,
o - O çoktan öldü.
- Nereden biliyorsun?
Kapa çeneni Flynn!
Lütfen polisi arayın!
Geri zekalı mısınız?
Yola çık ve oraya
gidip Ethan'ı uyandır.
Onunla gidiyorum.
Flynn'in varlığı
beni uyuz ediyor.
Saygı görmemekten
bıktım.
Denny kitap
kulübünde değiliz ki be.
Buralarda kendi
yolunu kendin çizersin.
Saygı görmek
istiyorsan taşaklı olmalısın.
Flynn gibi mi?
Flynn cigeri beş
para etmezin teki olabilir ama sadık bir asker.
- Hiç yoktan iyidir.
- Ben de pratikte
aileden sayılırım.
Küçük kızına çakmak seni
haklı çıkarmaz.
Cesur yapar gerçi.
Kasabadaki her sikin çalıştığı yerde
bulunduğunu düşünürsek.
- Kız arkadaşımdan
bahsediyorsun.
- Aman be Dens,
yapma lütfen!
Bir şeyler yolunda
değil.
Tamam.
Gidelim.
Ethan burada mısın?
Telsize ne olmuş
böyle?
Hay sikeyim!
Ne oluyor lan?
Ne oluyor lan!
Nasıl oldu da
Ethan'ı öldürdü?
- Aman Tanrım
- Kimse Ethan'ı öldüremez!
- Burada ne olmuş
böyle?
- Siktir!
Bunun olmaması
gerekiyor.
- Flynn çok kötü
batırdı değil mi?
- Şuraya baksana.
Siktir.
Al.
Sanırım bunlar sana olur.
Aklından ne geçiyor?
Belki de onu artık
bırakmalısın.
Ethan'dan bir haber
alana kadar gözümün önünden ayırmam.
Size zaten söyledim.
O artık ölü.
Kardeşimi tanımıyorsun.
Asla da
tanımayacağım.
İt!
Ne oldu sana?
İsmin ne?
Bir sorum var.
Neyle uğraştığınızla
ilgili hiçbir fikriniz var mı?
Kız nerede?
Onu gözünün önünden
ayırmamanı söylemiştim.
Hani şu reality
şovları izlediğim için benimle her zaman dalga geçiyorsunuz ya?
Bunu görene kadar
bir bekleyin derim.
Çoğunlukla
pedofiller, banka soyguncuları, ailelerini falan öldüren adamlar anlatılır.
- Ama şu hikaye
aşırı dikkatimi çekti.
- Bebeğim zamanımı
harcama.
İşte bu.
Bu sensin değil mi?
Oregon Sanat Kompleks'indeki herhangi bir cuma gecesi
gibiydi.
15 üniversite öğrencisinin ailelerinin sonsuza kadar aklına
kazınmış bir gece.
Oregon öğrencisi Emma Ward ve arkadaşları diğer çoğu öğrenci
gibi sömestr sonunu kutladıkları bir parti veriyorlardı.
Fakat bu kutlamanın diğerlerinden farkı kanlı bir hale
dönmesiydi.
Katil eve sonradan mı girdi yoksa orada bekliyor muydu?
Yoksa bir arkadaş mıydı?
Polis ve federal yetkililer nasıl veya neden olduğuna dair
gizemi bir araya getiremediler fakat olay sona erdiğinde 14 öğrenci vahşice
öldürülmüştü.
Bir öğrenci asla
bulunamadı.
Ward yayım imparatorluğu merkezli Nashville varisi Emma Ward.
Katili tanıyor muydu?
Şimdiye kadar
belirsizdi.
Avcı Richard Luey bunu keşfedene kadar: <i>Bir geyiğin
izini sürüyordum ki geyik bunun başında durmaya başladı.
Görünüşe göre oyuk yaklaşık 8 aylık.
Laboratuvar testi camın üzerindeki kanın Emma Ward'a ait
olduğunu ortaya koyuyor.
Artık araştırmamıza dışarıda bir yerlerde olduğunu öncül
alarak devam etmeliyiz.
Ward ailesi kızlarının bulunmasını sağlayacak herhangi bir
bilgi için 2 milyon dolarlık ödül sunuyor.
Sıradaki haber: Kansas City yetkilileri 3 hafta önce evinden
bir anda kaybolan 21 aylık bebeği arama çalışmalarını sürdürüyor.
Amerikan Suç.
Bingo.
- Arabanın sürücüsü mü?
- Bütün bunları
yapan manyak o.
Bugün maaş günümüz.
Kızın yüzünden
okunuyor.
Evet, bir de buradan
Oregon'a kadar kızı kaçıran orospu
çocuğunun peşine düşeriz.
Basit bir Oakland
otoyol hırsızlığından falan bahsetmiyoruz.
Emma sana yardım etmek için buradayız.
Hoag!
- Söylediği gibi - Burada kalın.
Bu orospu çocuğunun
bulunmasını istiyorum.
Herifi aradık.
Sanırım ormana
saklanmış.
Demek yeterince
aramamışsınız.
En azından polise
gitmeyeceğini biliyoruz.
Bunu yapan adam karşılaştığı adamı unutmaz.
Ben de unutmam.
Ethan'ı buradan
çıkartın.
Kulübeye koyun.
Bu pisliği
temizleyeceğiz.
Niye buraya kadar
ceset taşıyoruz ki anasını satayım?
- Onu uygun bir
şekilde gömmeliyiz.
- Çukur falan kazmam
ben.
Tanrım.
Sinekleri ondan uzak
tutar.
Şimdi de gidip
kamyonetin arkasını temizle.
Saçmalık bu.
Kamyonetle buraya kadar ben getirdim zaten.
Size söyledim.
Beni dinlemeliydiniz.
Tam olarak neyle
karşı karşıya olduğumu bilmeliyim.
- Kız nerede?
Betty?
- Ölmüş.
- Sanırım onunla işi
bitmiş.
- Ne?
Hayır, bunu asla
yapmaz.
Ona böyle bir şey
yapmaz.
Sıçtınız.
Cidden sıçtınız Arkadaşının bize doğru geldiğini düşünmekte haklı
mıyım?
Sana bir soru
soruyorum.
Durdurun onu!
Dur.
Dur!
Yoksa merdivenden inen beyin parçaların olur.
Öyleyse kendine bir
paspas alsan iyi olur.
Öyle olsun.
En kötü o sizi
öldürürken kaçarım.
Bekleyeyim bari.
- O fıstığın 2
milyonluk ederi olduğunu mu söylüyorsun?
- Aynen.
Denny parayı
düşünmeyi bırak da silahları doldurmaya başla.
Şu kahpeyi takip et.
Hareket ederse vur
gitsin.
Tamara biz çıktıktan
sonra kapıyı kilitle.
Kapıdan gelen her
şeyi vur.
- Bekle, biz derken
neyi kastediyorsun?
- Bu ibne kendi
kendine bulunacak değil?
Birimizin geride
kalıp kızları koruması gerekmez mi?
Kimsenin geride
kalacağı yok.
Bu orospu çocuğunu
avlayacağız.
Sonra da yakıp kül
edeceğiz.
- Nasıl yani?
Ateşte mi yakacağız?
- Lafın gelişi dedi
salak.
Hadi!
Bu orospu çocuğunu
ölü istiyorum.
Orospunun fırlattığı!
Siktir!
- Onu görüyor musun?
- Neredesin lan?
Ortaya çık da erkek
gibi dövüş kancık!
Siktirin be.
Vuruldum!
- Denny!
Denny!
- Ölüyor muyum he?
Ölüyor muyum?
- İnanamıyorum.
- Umudunu kesme.
- Gitti!
- Gitti mi?
Ne demek "gitti"?
O gitti!
Beni hakladı!
Flynn hadisene be!
Biraz yardım etsene
be!
- Ne yapıyorsunuz
lan?
- Hadi, kalk, kalk.
Burada çok fazla kan
kaybediyor.
Kanepeye götürelim.
- Babam nerede?
- Bilmiyorum!
Bilmiyorum!
- Hayır, hayır - Bakmama izin ver!
Sıyırmış sadece,
tamam mı dostum?
İyileşeceksin!
- Dışarı çıkmayın!
- Hoag olmadan
gitmem.
- Hoag mazi oldu.
- Siktir oradan
Flynn!
Hoag sen olmadan
gitmezdi!
Fark etmediysen
söyleyeyim, herif her yerde.
Tatlı memelerini
çıkarıp vurulmak istiyorsan keyfine bak!
Orospu çocuğu!
Ne yapmaya çalışıyor?
Bizi kapana
kıstırıyor.
O insanları
öldürmeseydin Hangi insanları öldürdün?
- Hangi insanları
öldürdün?
- Seni ilgilendirmez!
Flynn kötü adam
alışkanlığından vazgeçmek isteyebilirsin.
Ben senin yaşama
açılan kapınım fakat ölüm oyununu oynamakta kararlı görünüyorsun.
O zaman birlikte
öleceğiz kahpe.
Nesin sen?
Buranın lideri mi?
Yanlış bir oyuna
bulaşıyorsun.
Adamlarım seni bulup gebertecekler!
Kim bilir.
Hepiniz kahraman olabilirsiniz.
Sen olamayacaksın
ama.
Anasını siktiğimin
saksocusu!
Sikeyim!
Liderlikten
şehitliğe gitmek tatmin edici olmalı.
Ne diyorsun?
Alo?
Kızı sana
getirebilirim.
Kızı getirebilirim - Sen de kendi yoluna gidersin.
- Olmaz, olmaz Gördüğün gibi o meseleyi kendim halletmeyi
planlıyorum.
İşleri eski haline
getirmeye yardımcı olursun diye düşünüyordum.
Bunu yapabilir misin?
Zamanı geri alabilir
misin?
- Hayır.
- Hayır.
Sıradan bir suçlunun
nesinden nefret ederim bilir misin?
- Çok vasat olurlar.
- Neden
bahsediyorsun be?
En iyiye ulaşıyor
olduğumuz yalanından!
- En iyi halin bu mu?
- Siktir git!
Daha başlamadım bile.
Kim olduğumu biliyor
musun?
Kimim ben?
Kimim ben?
Bilmiyorum!
Seri katil mi?
Seri katil mi?
Yapma be, hayır.
Seri katiller tek
basamaklı sayılarla uğraşır.
Bense iki üç
basamaklılarla ki beni tam bir psikopat yapar.
Belki beni bir
kalıba sokabilen birkaç bir şey vardır.
Saplantılar,
ritüeller, zafer hatıraları Örneğin.
Ama beni asıl motive
eden, işin tamamlanmasına duyduğum sonsuz ihtiyaç.
Evde kaç kişisiniz?
Say hadi, çabuk.
- Beş.
Beş kişi var.
- Emma'm dahil mi?
Yoksa sizden birisi
olduğu izlenimine mi kapıldın?
Pekâlâ, amacına
hizmet ettin.
Son bir sözün var mı?
- Bekle - Kısa ve öz
Çok zekice sayılmaz fakat niyet oldukça anlaşılır.
- Buna rağmen hayır.
- Hayır, n'olur!
Eminim bunu sana
yapan adamı öldürmek istiyorsundur.
Algıların gücünü
kaybediyor.
Neden sen?
Sanırım beni
sevdiğinden.
Bugün daha da ilginç
bir konuya geçeceğiz.
Bir anlığına senin canlılar
üzerindeki gücünü derin derin düşünelim.
Seni burada tutan
tek şey benim.
Bana bir şey olursa
ölürsün.
Garip bir olay var.
Sahipleri teslim
olduktan çok sonra kafeslerde bulunan
esirlerle ilgili belgelenmiş olaylar var.
Hayatta kalmak için
yapılacak en son önlemi almak zorunda kalmışlar.
Bu önlem de aslında kendilerini
yamyamlaştırmak olmuş.
Bunun hangi terime denk
düştüğünü biliyor musun?
- Lütfen dur.
- Sarcophagy.
Emma Beni dikkatlice dinle.
Bir atardamar
kesildiğinde vücut 10 dakika içinde bütün kanını kaybeder.
Filmlerdeki gibi
birinin şahdamarını kestiğinde küt diye gitmez.
Hayır Ama kurbanın kendine gerekli müdahaleyi
yapması da imkansızdır.
- O yardımın ne
olduğunu biliyor musun?
- Hayır.
Abartılacak bir
şey değil.
Doktor da
değilim.
Ama sana şu
kadarını söyleyebilirim.
Yaralı kısmı kalp
seviyesinin üzerine kaldırıp o bölgeye baskı uygularsın.
Sonra da sıkı bir
şekilde sargı sararsın.
Bu çok önemli.
Bana bunu niye
anlatıyorsun?
Çünkü benden ne
kadar nefret edersen et şu anda
hayatımı kurtarma fırsatın var.
Babama ne olacak?
- Babanla aran iyi
değildi ki.
- Pek de örnek
alınacak biri değildi.
Önce işkence görecek
sonra da öldürülecek.
Seni neden öldürmedi?
Sanırım beni baştan yaratmaya
çalışıyordu.
Sana ne yaptı?
Canını acıttı mı?
Şansınız varken
kaçmalıydınız.
Pekâlâ.
- Al, yut şunu.
- Ölmek istemiyorum.
Yut şunu.
Acını azaltacak.
Aferin, aferin.
Kimse benim
gözetimim altındayken ölmeyecek.
Onu hastaneye falan
götürmeliyiz.
İyi fikir.
Ambulansı çağırayım.
Hemen hallediyorum.
Jipe ne dersiniz?
Tabii Denny garaja
kadar gidebilseydi.
Bir senedir bozuk.
Babam öldü, Ethan da
öldü.
Denny de pek sağlam
durmuyor.
Siz çirkin götlere
bakıp tahmin edin bakalım ne düşünüyorum?
- Öleceğinizi
düşünüyorum!
- Ne var biliyor
musun?
Senin ne düşündüğün kimsenin
umurunda değil!
Beni dinle sürtük.
Babam ağzına veriyor diye annem olacak
değilsin.
Babamın da ölmesiyle
burası artık benim evim.
Yani ya çeneni kapa ya
da siktir git!
- Kahretsin!
- Alo?
Gel bakalım sürtük.
Bu kadar yeter!
Yeter!
Kapıda birisi var.
- Bakmak isteyen var
mı?
- Sen baksana.
Ödlek tavuklar.
Ben bakarım.
Hoag mı?
- Hayır, torba.
- Nasıl bir torba?
Bilmiyorum, torba
işte.
Çekil!
Hayır!
Kapıyı açma.
O torbanın
içindekinin kesinlikle kötü bir şey.
Çekil lan yolumdan.
Bu babamın yüzüğü.
Oradaki kan mı?
- Ha siktir.
- Çıkıyorsan çık
artık!
Yeter bu kadar
orospu çocuğu!
Hadi!
Getir!
- Aman Tanrım.
- Siktir lan!
Denny buradan hemen
çıkmam gerekiyor.
- Jipi
çalıştırabilirim.
- Deli misin nesin?
Buradan hemen
kaçmazsam fazla yaşamam.
İkimiz de bunun
farkındayız.
O jipi
çalıştırabilirim.
Böylece hepimiz
buradan kurtulabiliriz.
Silah.
Tamam Denny.
Herifin bütün mekanı
donattığının farkındasın değil mi?
Hazır mısın?
Hadi.
Burada kal.
- Gitmelerine izin
vermemeliydin.
- Hayrola?
Çünkü öldüklerinde sayımız
beşten üçe inecek.
Son baktığımda
birlikten kuvvet doğuyordu.
- Seni seviyorum.
- Ben de seni.
Hadi bebeğim.
Hadi.
İşte bu.
İşte bu.
Ha siktir!
- Nereye gidiyorsun?
- Tamir edeceğim.
- Hayır hayır.
Beni bırakma!
- Tamir edeceğim.
Merak etme.
Acele et bebeğim.
Siktir.
Hadi bebeğim.
Siktir.
Sessiz ol gergin!
Birkaç bir şey
deneyeceğim.
Kaportaya vurduğumda
anahtarı çevir.
Tamam mı?
Tamam.
Hemen bitecek.
- Hemen döneceğim.
- Dikkatli ol!
Hayır!
Denny yap hadi.
N'olur.
Gaza bas!
Oldu, evet, işe
yarıyor.
Araba çalışıyor,
hadi bin!
Basmaya devam et!
Denny, Denny, araba
çalışıyor işte.
Siktiğimin arabasına
bin artık.
Sorun yok!
Lütfen bin arabaya!
Hay sikeyim!
Aman Tanrım!
Hayır!
Hemen gitmeliyiz!
- Kaçıyoruz
dediğimde kaçmaya başlıyoruz!
- Gidecek yer mi var?
Şunu duydun mu amına
koyayım?
O ormanda koşan
Amber'di.
Hemen gitmeliyiz.
Gidelim.
İmdat!
İmdat!
- Aman Tanrım Denny!
- Tamara o ölmüş.
- Uyan Denny - Tamara o ölmüş.
Arabaya bin!
En azından
çabalarken öldün evlat.
Tanrım!
Tanrım!
- Şimdi boğulur
zaten.
- Yardım edin - Aman Tanrım, yaşıyormuş seni göt herif!
- Haline bir baksana!
Haline bir baksana!
- Göt herif!
Çek ellerini üzerinden!
- Ona bir baksana!
- Ona iyilik
yaptığımızı mı sanıyorsun?
- Onu şu amına
koyduğumun arabasına bindir!
Bunu neden
yapıyorsun?
Formumu korumak için.
Yanlış bir şey
yapmadım ki.
Şanssızmışsın demek
ki.
Siktiğimin cahili.
Bingo.
Görünüşe göre az
önce hayatlarımızı kurtardım.
Teşekkür etmeye ne dersin?
Eminim Denny çok
minnettardır.
- Farları yaksana.
- Fikrini soran oldu
mu?
Bu kadar mesafe geldik.
Hayatta kalsak iyi
olurdu.
Ha siktir!
Az önce vicdanı olan
gerçek bir insanı öldürdün.
Öyle mi?
Sana ne oluyor?
Bir fikre
kapılmayacağından emin ol.
Bir fikre kapıldın
mı?
Hadi Denny.
Görünüşe göre
aramızdaki şanslı sen olabilirsin kardeşim.
Bunu görüyor musun?
Bunu görüyor musun?
Ay gerçekten de büyük!
Şey gibi oha, oha, oha!
Selam dostum.
Kaza ya da öyle bir şey mi geçirdin?
Aynen.
Öyle bir şey.
Bırakalım mı?
Bugün de ne istesem
oluyor.
Hâlâ plan bulamadın mı
dahi?
Düşünmeye ihtiyacım
var.
- Merhaba.
- İyi akşamlar.
Merhaba.
Lütfen yol tarifi sormak için geldiğini
söyleme.
Kapısında isminin
yazacağı 15 tane odam var.
Sadece bir tane.
Teşekkürler.
- Tek misin?
- 20 soru oyununu mu
oynuyoruz lan?
3 numaraya ne dersin?
- İyidir.
- Tek gereken kredi
kartı.
Tabii.
- İlginç bir isim.
- Değil mi?
İstediğin yere park
et.
İyi geceler.
Alo Şerif?
Ben Harris.
Güzel memleketimin
yollarında geziyoruz diyeceğiz.
Sadece senle ben.
İpuçlarını
birleştirirlerse işimiz biter.
Bu yüzden Hoag ve
diğer her şey hiç yaşanmadı.
Dahinin çarkları
dönüyor.
Ve sen küçük hanım.
Uslu bir küçük kız
gibi kafanı sallayarak bizi onaylayacaksın.
Yani arabada gidiyoruz ve o da ne!
Bir kız görüyoruz.
Ormandan sürünerek
çıkıyor.
Üstü başı batmış.
İçeri alıyoruz ve
fark ediyoruz ki Emma siktiğimin
Ward'ını bulmuşuz.
Maaş günü!
Sen benim maaş
günümsün.
Şu anda tek yapman
gereken bizimle takılmak.
Sakinleş.
Rahatla.
İlk olarak seni Nashville'e götüreceğim.
Nashville.
Beni evime mi
götürüyorsun?
Seni ilçe polisine
falan vereceğimi düşünmedin değil mi?
Hayır, seni direkt
olarak babacığına götüreceğim.
Çünkü para almak
istiyorum.
Ama sanırım sen 2
milyon dolardan daha fazla edersin.
Sanırım en az beş edersin.
Ne dersin?
Buraya gel.
İşte böyle.
İşte böyle.
İşemem gerekiyor.
Burada bekliyorum.
Silah şurada.
Neden şimdi?
Çünkü yapmazsan eve
sağsalim ulaşamayacaksın.
Öyleyse sen öldür.
Ondan fazlasıyla
nefret ediyorsun.
Yapamayacak olmaktan
korkuyorum.
Sen farklısın.
Belki ikinizi de
öldürmeliyim.
Tamam o zaman.
Kafasını uçuracağım.
Ne oluyor lan burada?
Dedikodu meclisi mi
kurdunuz?
- İşbirliği yapacağımı
söyledim zaten.
- Her şeyi söylersin
zaten, öyle değil mi?
Eminim o psikopat
seni yatağa bağladığında her çeşit
yalanı söylerdin değil mi?
Hayatımı kurtardın
Emma.
Kendi hayatımı
kurtarmak için.
Başka bir şey arama.
Üzerimi aradın mı?
Anahtar için?
- Çıkmak için?
- Anahtar yoktu!
Çünkü kilit de yoktu.
Bana yalan konuşma
Emma.
Seçim şansın vardı.
Ve sen beni seçtin.
Ona yalan
söylemezsin.
Hayatta kalmak
istiyorsan tabii.
Ondan korkmuyorum.
İlçe Şerifi.
Siktir!
Ayağa kalk.
İlçe Şerifi.
Kapıyı açın lütfen.
Çıt çıkarayım deme.
- İyi akşamlar memur
bey.
- İyi akşamlar.
Bir sorunumuz var.
Bir kimlik
karışıklığı söz konusu.
Otel yöneticisi,
aynı ismi ve aynı kredi kartını kullanan birinin daha erken saatlerde giriş yaptığını
anımsadığını söylüyor.
Kimliğinizi kontrol
etme imkanım olursa bu meseleyi aydınlığa kavuşturabiliriz.
Gidelim.
Tamara çık hadi!
Siktir!
Burada.
Hay sikeyim!
Geri dön!
Nereye gittiğini
sanıyorsun?
İmdat!
Kaçmayı bıraktım.
Öyleyse yanıma gel.
Onun yüzün için
olanı da var mı?
Kabul etmeliyim ki - bunu
yapacağını sanmıyordum.
- Seni öldürmenin
şerefini ona vermek mi?
Hiç sanmıyorum.
Emma, yapma be.
- Aramızda özel bir
şeyler var.
- Kafayı mı yedin?
Kafam oldukça
yerinde.
Yaşadığımız onca
şeyden sonra bunu mu uygun göreceksin?
Sence de banal değil
mi?
Bu durum sosyopatik
aşamalarından değil.
Bu sensin senin ölecek olman.
Diyelim ki bu, sosyopatik
aşamalarından biri olsaydı ben de
dediğinin aynısını derdim.
Ve sonra da derdim ki: "Durma, çek tetiği.
" Hay hay.
Üniversite kızları Her şeyi çözdüklerini sanıyorlar.
Buna "pompalı
tüfek" denmesinin bir nedeni var.
Beni öldüremezsin
Emma.
Derinlerinde bir
yerde Nefes al.
Seni özgür
bırakmanın vakti geldi.
Sanırım bu herif
cüzdanımı çalmış.
Dur!
Hırsız!
İsmimi öğrenmenin
bahtsız talihi Herkes ölecek.
Yeni bilgiler geldikçe Emma Ward'ın yerel bir çete tarafından kaçırıldığı anlaşılıyor
« Prev Post
Next Post »