Print Friendly and PDF

Translate

Haydut Kral (2018) Outlaw King

|

121 dk

Yönetmen:David Mackenzie

Senaryo:David Mackenzie, Bathsheba Doran, James MacInnes

Ülke:İngiltere, ABD

Tür:Aksiyon, Biyografi, Dram, Tarihi, Savaş

Vizyon Tarihi:01 Kasım 2018 (ABD)

Dil:İngilizce, Fransızca

Müzik:Grey Dogs

Nam-ı Diğer:El rey proscrito

Oyuncular

Chris Pine

Stephen Dillane

Rebecca Robin

Billy Howle

Paul Blair

Özet

14. yüzyılın İskoçyası’nda yaşanan gerçek bir hikayeyi konu alan "Outlaw King", İngiltere kralı I. Edward’ın Orta Çağ İskoçyası’nı işgali sırasında, Robert the Bruce’un verdiği mücadelenin ve fedakarlıklarının hikayesini anlatıyor. Robert, 1300'lü yılların başlarında İskoç bağımsızlığı için İngiltere'ye karşı onurlu bir savaş verir. Bu mücadelesinin sonunda da İskoçya Kralı olmaya hak kazanır. Ancak I. Robert'ın gözü tahtta ve altında değildir. Olabilecek ağır sonuçlarına rağmen Robert İskoç tacını giydikten sonra bir grup hırslı askeri toplayarak acımasız krala ve onun dengesiz oğlu olan Galler Prensi’ne karşı savaşmaya başlar. Bruce kendisininkine oranla daha büyük ve daha iyi donanımlı olan işgalci İngiliz ordusunu yenmek için kurnazlığını ve cesaretini kullanmak zorundadır

Altyazı

BU FİLM TARİHÎ OLAYLARA DAYANMAKTADIR.

 İSKOÇYA 1304 KRAL, YERİNE GEÇECEK KİMSESİ OLMADAN ÖLÜNCE İSKOÇ LORTLARI VARİS SEÇMESİ İÇİN İNGİLTERE KRALI I.

 EDWARD'I ATADI.

 KRAL GÜCÜ ELE GEÇİREREK VAHŞİCE ÜLKEYİ İŞGAL ETTİ.

 İSKOÇLAR SÖR WILLIAM WALLACE ÖNDERLİĞİNDE AYAKLANDI VE ACI BİR SAVAŞ BAŞLADI.

 WALLACE, FALKIRK'TE YENİLGİYE UĞRADI VE SAKLANDI.

 DİRENİŞÇİLER YOK EDİLDİ VE İSKOÇLARIN ELİNDEKİ SON KALE OLAN STIRLING'İ KUŞATIRKEN İSKOÇ LORTLARI EDWARD'A TAMAMEN TESLİM OLDUKLARINI BİLDİRDİ.

 BERWICK, İSKOÇYA SINIRI HAYDUT WILLAM WALLACE HAYDUT WILLIAM WALLACE

Bazen bana James diyorlar

Bazen de John

Kralın yolundayken

Genç Daniel'dır adım

Şarkılar söylerim

LOUDOUN TEPESİ SAVAŞI ROBERT'IN İSKOÇ KRALLIĞINDA HAK MÜCADELESİNDE BİR DÖNÜM NOKTASI OLDU.

 JAMES'E AİLE TOPRAKLARI GERİ VERİLDİ, DÜŞMANLARI ONDAN KORKTUĞUNDAN KARA DOUGLAS OLARAK ANILDI.

 ANGUS, KRALININ YANINDA SAVAŞMAYA DEVAM ETTİ.

 AİLESİ ISLES LORTLARI OLDU.

 GALLER PRENSİ TAHTA GETİRİLEREK İNGİLTERE KRALI II.

 EDWARD OLDU.

 KENDİ SOYLULARINCA ÖLDÜRÜLDÜ.

 ELIZABETH SONUNDA ESİR TAKASIYLA SERBEST BIRAKILDI.

 O VE ROBERT TEKRAR KAVUŞARAK BİRLİKTE AİLE KURDULAR.

 300 YIL SONRA ROBERT'IN SOYUNDAN GELEN I.

 JAMES İNGİLİZ TAHTINA GEÇTİ VE HEM İSKOÇYA HEM DE İNGİLTERE KRALI OLDU.

********

 

BU FİLM TARİHÎ OLAYLARA DAYANMAKTADIR.

 İSKOÇYA 1304 KRAL, YERİNE GEÇECEK KİMSESİ OLMADAN ÖLÜNCE İSKOÇ LORTLARI VARİS SEÇMESİ İÇİN İNGİLTERE KRALI I.

 EDWARD'I ATADI.

 KRAL GÜCÜ ELE GEÇİREREK VAHŞİCE ÜLKEYİ İŞGAL ETTİ.

 İSKOÇLAR SÖR WILLIAM WALLACE ÖNDERLİĞİNDE AYAKLANDI VE ACI BİR SAVAŞ BAŞLADI.

 WALLACE, FALKIRK'TE YENİLGİYE UĞRADI VE SAKLANDI.

 DİRENİŞÇİLER YOK EDİLDİ VE İSKOÇLARIN ELİNDEKİ SON KALE OLAN STIRLING'İ KUŞATIRKEN İSKOÇ LORTLARI EDWARD'A TAMAMEN TESLİM OLDUKLARINI BİLDİRDİ.

 İngiltere Kralı Edward'a bağlı ve sadık olacağıma yemin ediyorum.

 Bir daha asla ona veya varislerine karşı silahlanmayacağım.

 Tanrı yardımcım olsun.

 Orada kal.

 Sör Robert, babanız eski ve kıymetli bir dosttur.

 Kutsal Topraklar'da canımı kurtarmış büyük bir savaşçıdır.

 Sekiz yıl iyi savaştın ama her zaman doğru tarafta değildin.

 Yeni sadakat yeminini ve itaatini kabul ediyorum.

 -Bu kadar mı?

 -Evet, efendim.

 Güzel.

 İskoç Lortlarım, bugün meşru derebeyiniz olarak her biriniz bana sadakat yemini ettiniz.

 Bu çatışma sırasında el konulan topraklar artık size iade edilecek.

 Bak.

 O kadar kötü değilmiş.

 Umarım yıllar süren beyhude direnişinizi görürsünüz ve önceden önlenmesi mümkün olan katliamın sorumluluğunu alırsınız.

 Lort John Comyn, Lort Robert Bruce  Öne çıkın.

 İkinizin ailelerinin de İskoç kraliyeti üzerinde hak iddia ettiğini biliyorum.

 Ancak bu iddialar uygun görülemez.

 Bu yüzden, İngiltere vilayetlerinizi yönetmeye devam edecek ve vergiden payını alacak.

 Naibimiz, Sör Aymer de Valence  Efendim.

  yeni İskoç idaresi konseyine başkanlık edecek.

 İkiniz gururla ona hizmet edeceksiniz ve birazcık aklınız varsa bu fırsatı aranızdaki farklılıkları çözmek için kullanırsınız.

 Tokalaşın.

 Eskiden neysek ona dönelim.

 -Dostuz!

 -Evet.

 Müzik!

 İçkiler!

 Ziyafet!

 Rob!

 Majesteleri  Unutulmaz bir ziyafet, efendim.

 Robert!

 Senin için zor olmuştur.

 Daha kötüsünü de yaşadım, ekselansları.

 Westminster'da geçirdiğimiz yazları hatırlıyor musun?

 Küçük bir çocuktum.

 Koşu yarışlarımız, tahta kılıçlarla düellolarımız  Her işte çok iyiydin.

 Sizden daha büyük olduğum için öyleydi.

 Şimdi bir düelloya ne dersin?

 Eski günlerdeki gibi.

 Şimdiden yeminimi mi bozayım?

 Silahsızlanma emri verildi, ekselansları.

 Sus.

 Avantaj elde eden beş paunt kazansın.

 Şunu on yapalım.

 Bahis zevkin gelişmiş diye duymuştum.

 Piers, ona bir kılıç ver.

 İnsanlar için savaşma gibi hissî bir fikre sahip olman talihsizlik.

 Anlaşılır bir durum.

 Of!

 -İyi başlamadın, Bruce.

 -Dikkat et, kardeşim.

 Hatta sevimli.

 Sadece kazanmak istedim.

 Evet   William Wallace.

 Son direnişçi  Çok hızlı!

 Tebrikler!

 Puşt.

 Ne kadar içtin?

 Yeterince değil.

 Kendine hâkim ol, Robert.

 Selkirk Ormanında yaşıyormuş.

 Bazıları onu şehit olarak görüyor   bazılarıysa bir deli.

 Sen ne düşünüyorsun?

 Bence o ülkesini canından çok seven bir adam.

 Çok diplomatik konuştun.

 Bereket versin ki   İskoç asilzadelerin bu tutkuyu paylaşmıyor.

 Yoksa hepinizi öldürmek zorunda kalırdık.

 James Douglas.

 Dur!

 Majesteleri  "Majesteleri!"

-Ne var?

 -Babanız derhâl sizi görmek istiyor.

 Kes sesini, seni sümüklü şapşal.

 -Geciktin.

 -Bunun benim için anlamını biliyorsun.

 Bir kez olsun beynini kullan lütfen.

 Orada kal.

 -Sağ ol, piskopos.

 -Elimden geleni yapacağım.

 Tüm gece uyumayıp lazımlığından kalkmayan sendin.

 Ne yapıyorsun sen?

 Sorumlulukların var senin.

 Ricacılar var.

 Otur!

 Sen ne zaman büyüyeceksin?

 Robert kılıç üzerine iddia için ısrar etti.

 Üstelik artık büyüdüm.

 Sadece beni pek sevmiyorsun.

 Özür dilerim, efendim.

 Son bir ricacı daha var.

 James Douglas.

 Douglas mı?

 Majesteleri, ben Sör William Douglas'ın oğluyum.

 Kendisi Londra Kalesi'nde mahkûmken öldü.

 Baban hain bir isyancıydı.

 Topraklarımıza el konuldu ve Sör Richard de Cllifford'a verildi.

 -Hainler topraklarını kaybeder.

 -O topraklar benim hakkım, efendim.

 -Babamı duydun.

 Çık dışarı.

 -Taşaklısın.

 Hakkını vermeliyim.

 Git buradan yoksa taşaklarından olursun.

 Ferman veriyorum: Bir daha Douglas adını duymak istemiyorum.

 Bu genci tanıyorum.

 Onu ben vaftiz ettim.

 Saygısızlığını bağışlayın.

 Git!

 -Şansını zorlama.

 Bugün olmaz.

 -Bunu yapamaz.

 Adımı lekeledi.

 İmkânsız bir iş böyle halledilir işte.

 Hazır, efendim.

 Güzel.

 Gel!

 Sana bir şey göstereceğim, Rob.

 Dostlar, bize katılın.

 Bir merasimimiz var.

 Yeterince aşağılanma olmadı mı?

 Lort Oliphant iki gün önce teslim olmaya çalıştı.

 Edward kabul etmedi.

 Mesajı iyice almamızı istiyor.

 Robert.

 Herkes bu teslimiyetin nihai olduğunu anlamalı.

 Rum ateşini yakın.

 Yapması üç ay sürdü.

 Boşa gitmesini istemiyorum.

 Lortlarım   ve leydiler   karşınızda   "Savaş Kurdu".

 Artık teslimiyeti kabul edebilirsiniz.

 Başüstüne, efendim.

 Tebrikler, Lortlarım.

 Bugün kazanan taraftasınız.

 Seninle gurur duyuyorum, Robert.

 Bana karşı koyacak kadar cesur ve geri çekilecek kadar zekiydin.

 Oğlunu caydırdığın için tebrikler, Rob.

 Kuzeyin çetin amiri, Stirling'in galibi Sör Roger de Mowbray!

 Teşekkürler!

 Son olarak da yiğit komutan, kraliyetin sadık hizmetkârı Sir Richard de Burgh.

 Majesteleri.

 Kızın, vaftiz kızım Elizabeth'i Sör Robert de Brus'a veriyorum.

 Bu birliktelik iki ülkenin uyumlu birleşmesinin sembolü olsun.

 Babalar öpüşebilir.

 Onun yasını yeterince tuttun, Robert.

 Edward'ın niyeti kötü değildi.

 Önemli olan, iltimas görmemizdi.

 Valence'ın olduğu şu konsey   sadece bir formalite.

 Edward bize kraliyeti teklif edecek.

 Bana söz verdi.

 Dalkavuk olursun.

 Evet.

 Kral olmamı sağlayacaksa ne âlâ.

 Benden sonra sen kral olacaksın.

 Kral Robert.

 Ne yazık ki seçenekler itaat etmek veya ölümle şereflendirilmek.

 -Edward'ın sulhuna inanıyor musun?

 -Ona güvendim demedim.

 Boğaza dayanan kılıçla sulh mu olur?

 Savaşalım  Tanrı huzurunda yemin ettik, Alexander.

 Bunu bozarsak şerefimiz kalmaz.

 Yani oturup korkak gibi mi yaşayacağız?

 -Hayır, onu demiyorum  -Yeter!

 Babam   karar verdi.

 Buna uymak borcumuz.

 Ailesinin kuzeyde ve güneyde sınıra kadar geniş toprakları var.

 Daha kötüsü olabilirdi.

 Onun ilk eşine ne oldu?

 Kızını doğururken öldü.

 Ona anne mi diyeceğim?

 Hayır.

 Acaba Jessie'yi sevecek mi?

 Sevse iyi olur.

 Hazır mısın?

 Bunun iki bacağı varmış diye duydum.

 -Jessie gibi de kokuyormuş.

 -Susun.

 Robert.

 Ekselansları.

 Babam selamlarını iletti.

 Piskopos Lamberton'ı tanıyorsundur.

 -Piskopos.

 -Tebrikler, Lort Bruce.

 Lordum.

 Lordum, kızım Elizabeth.

 Leydim.

 Lordum.

 Hoş geldin.

 Sen Marjorie olmalısın.

 Bu yakışıklı da kim?

 Köpeğimiz Jessie, Leydim.

 Bana Elizabeth de.

 -Elizabeth mi?

 -Evet.

 Lordum, bundan böyle İrlanda'daki mülklerinizden kira alacaksınız.

 Çok kibarsınız, Lordum.

 Ne yapıyorsun sen?

 Lort Bruce burada kutlamamızı istedi.

 Mutfağa dön.

 Eğleniyor musun?

 Deniyorum.

 Hey!

 Ya sen?

 Dürüstlüğünü  takdir ettim.

 Lordum.

 Yatak odasına geçmenizin vakti geldi.

 Lütfen beni takip edin.

 Evet, işte bu, Bruce!

 Yatağa geç!

 Kızışma zamanı!

 Âmin.

 -Âmin.

 -Âmin.

 Burası onun odası mıydı?

 Evet.

 Bu akşam olanlara katlandığın için sağ ol.

 Eminim zor geçmiştir.

 İyi uykular.

 Biraz  çabuk oldu.

 O konuda çok şey biliyorsun, Seamus.

 Bu şarkı ne?

 "Alouette Moi.

" Güzelmiş.

 Teşekkürler.

 Lordum, Edward'la savaş bitince vergilerin azalacağına söz vermiştiniz.

 Biliyorum, Iain.

 Ne yazık ki direniş yüzünden hâlâ Edward'a tazminat ödüyoruz.

 Peki.

 Leydim.

 Bak, bir tavuk.

 Nasılsın?

 Leydim.

 Hayvanlar şuraya, atların yanına.

 Diğer her şey buraya.

 Tüm sepetler şu tarafa.

 Yoldan çekilin!

 Kral adına!

 Kenara çekilin!

 Açılın!

 Ben hallederim, baba.

 Herkesi toplayın!

 Evet, hadi!

 Kral Edward için savaşçı temin etmek derebeylik görevimiz.

 Bu yükümlülüklerin biteceğini söylemiştiniz!

 Biteceğini umuyordum.

 O 14 yaşına gelmedi, şerefsizler!

 Durun!

 Babam Richard De Burgh, ordunuzda üst düzey komutan.

 Adını duymuşsundur.

 Çocuklara değil, adamlara komutanlık ettiğini biliyorum.

 Bırak onu.

 Bırak onu.

 Dediğini yap.

 Yeterli adam var.

 Bugün yaptığın şey   çok cesurcaydı.

 Başka bir şey var mı?

 Yok.

 İyi geceler.

 İyi  Marjorie!

 Bu zorunlu askerlik belgelerini Lort Valence'a ulaştıracağım, Lordum.

 Savaş için Kutsal Topraklar'a gittiğimi   sana anlatmış mıydım, Robert?

 Zincire vurulmuş ufak bir maymun satın aldım.

 Adı Moses'tı.

 Onu vaftiz ettik.

 Ben ve Kral Edward onu eğitmek için saatlerce uğraştık.

 Nihayetinde ata binebiliyordu.

 Hatta ufak bir yayla Edward'ın yaptığı oku atabiliyordu.

 Evet.

 Edward   benim dostumdu, Robert.

 Silah arkadaşımdı.

 Fakat ona güvenerek   maalesef büyük bir hata yaptım.

 Baba?

 Baba?

 Babanı daha yeni toprağa verdin.

 Hâlâ kralımıza vergimi ödemekle yükümlüyüm.

 BERWICK, İSKOÇYA SINIRI

 Taze turta!

 -Turta ister misiniz?

 -Neyin var?

 Yepyeni bir turta.

 Sağ ol.

 Yolu açın.

 Bu senin mi, ufaklık?

 Bir şey mi kaybettin?

 -Carrick'in vergisi.

 -Teşekkürler, Lort Bruce.

 Ne oldu?

 Wallace!

 William Wallce!

 Askerler!

 Sıraya girin!

 Kralın emriyle dağılın!

 Dağılın!

 Sıra oluşturun!

 Wallace'ı öldürmüşler.

 HAYDUT WILLAM WALLACE Geri çekilin!

 Geri gidin!

 İlerleyin!

 Geri çekilin, şerefsizler!

 Wallace!

 Geri çekilin!

 Dağılın!

 Kralın emriyle geri çekilin!

 -Geri çekil, Robert!

 -Robert!

 Dağılın!

 Şerefsizler!

 Bunu yapamazsınız!

 Bu, Wallace için!

 Bir şey yapmalıyız!

 Çok güçlüler!

 Çok fazlalar.

 Wallace!

 Bir şey yapmalıyız!

 Robert, karşılık vermeliyiz!

 Şimdi olmaz.

 Robert!

 Wallace!

 Hadi!

 Robert!

 Gidelim!

 -Şarap, Lordum?

 -Sağ ol, Seamus.

 Elizabeth, kardeşlerimle konuşmalıyım.

 Sorun değil.

 Seni dinleyebilirim.

 Özel olarak.

 Seamus, Gayle, Drew.

 Lordum.

 İyi geceler.

 Kral Edward'ın İncil'i üzerine yemin ettik.

 Bu yemini bozmamız gerekecek.

 Niye?

 Ne oldu?

 Wallace öldü.

 Halk ayaklandı.

 Barış mümkün değil.

 Babam ne derdi?

 Babam yok artık.

 Bu benim kararım.

 Ama siz kanımdansınız.

 Ailemsiniz.

 Bunu siz olmadan yapamam.

 Bir ordu kurmalıyız.

 John Comyn de dâhil olabildiğinice lordu kendi tarafımıza çekmeliyiz.

 Kabalık ettiysem özür dilerim ama sana söylemem gereken  Benden akıl almana gerek yok, biliyorum.

 Doğru.

 Dünyayı pek az biliyorum.

 Ancak benim konumumdaki genç bir kadın okumak, belli bir fikirler oluşturmak ve doğanın gücüyle ilgili kendi çıkarımlarını edinmek için çok zaman harcıyor.

 Peki  Güç, karar vermektir.

 Güç, tarihin dalgalarında örselenmeye izin vermek değildir.

 Aksine, bir tekne seçmek, ona binmek ve yelken açmaktır.

 Ben seni ve koyulduğun yol her neyse onu seçiyorum.

 Seni seçiyorum.

 Kocamı.

 İyi geceler.

 İyi geceler.

 Bu hoşuma gitmedi.

 Comyn'a güvenemeyiz.

 Orası kutsal mekân, Angus.

 Yine de hoşuma gitmedi.

 O ısrar etti.

 İtiraf etmeliyim ki mektubunu alınca şaşırdım.

 "Çok hassas bir konuyu acilen seninle görüşmek istiyorum.

" Biraz şifreli, değil mi?

 Kasten öyle dedim.

 Anlıyorum.

 Niyetinin yeniden bir isyan çıkarmak olduğu sonucunu varsaydım  Bunu zaten denedik.

 Sekiz yıl boyunca.

 Ve başarısız olduk.

 Birlik olmadığımız için.

 Hayır, ailen kendine ait olmayan bir kraliyette hak iddia etmekle meşgul olduğu için.

 Bu iddiadan vazgeçmek mi istiyorsun?

 Rekabetimizi bir kenara bırakıp ülkemizi geri alalım diyorum.

 Tacı kimin takacağına sonra karar veririz.

 Biz karar veririz!

 Edward değil.

 İkimiz 20 bin adam toplayabiliriz, John.

 -Savaşma şansımız olabilir.

 -Asla işe yaramaz.

 İnsanlar savaş ve çileden bıktı.

 Wallace işkenceye uğrayıp öldürüldü.

 İnsanlar yorgun değil, adalet için can atıyor.

 Wallace hak ettiğini buldu.

 O bir adam değil, bir fikirdi.

 Yıkıcı ve tehlikeli bir fikir.

 Neredeyse önerdiğin fikir kadar tehlikeli.

 Siz Bruce'lar hep aynısınız.

 -John  -Ülkenize layık değilsiniz.

 Bu ülkenin kralı olmana engel olmak için elimden geleni yapacağım!

 Bana yolladığın sinsi mektubun anlamını Edward'a açıkladığımda   senin sonunu hazırlayacak   ve İskoç tacı benim olacak.

 Sana ihanet edecekti.

 Başka seçeneğin yoktu, Robert.

 Lamberton'a söylemeliyiz.

 Artık lanetli bir adamım.

 Robert'la en azından bir şansımız var.

 Papa'nın da isteyeceği gibi aforoz edilmesi lazım.

 Bu bizi ne duruma sokar?

 Şimdi onu reddedersek Edward'ın merhametine kalırız.

 İskoç kilisesinin ayakta kalması tehlikede!

 Kimsenin buna itirazı yok ama bir katili desteklememizi istiyorsun.

 Cevap çok açık, değil mi?

 Günah çıkaracaksın.

 Ben de seni John Comyn cinayetinden aklayacağım.

 Kiliseyi destekleyeceğine söz verirsen kralımız olarak göreve başlamana destek olacağız.

 Çabuk halledilmesi lazım.

 Scone'da.

 Scone tehlikeli olabilir.

 Perth'teki İngiliz garnizonuna yakın.

 Halk için Scone olması lazım.

 Meşruluğa ihtiyacımız var.

 Bilhassa şimdi.

 Scone olsun.

 LONDRA, İNGİLTERE HAYDUT WILLIAM WALLACE İskoçya'dan çok sıkıldım!

 Kutsal mekânda rakibini katletmek.

 Bu delilik!

 John Comyn'den nefret ettiğini biliyordum ama bunu beklemezdim.

 Papa onu aforoz etmeden kendini kral ilan ettirecek.

 Kral mı?

 Robert mı?

 Buna cesaret eder mi?

 Evet.

 Beni görevlendir.

 Beni beceriksiz gördüğünü biliyorum, baba ama bir gün   kral olacağım.

 Bu bir sınav olsun.

 Ne yapacaksın, evlat?

 Ejderha Bayrağı'nı dikeceğim, baba.

 Valence'a haber ulaştır.

 Robert de Bruce haydut ilan edilecek.

 Ona veya onun saflarındakilere yardım eden her kadın veya erkek yargısız infaz edilecek.

 Oğlum Ejderha Bayrağı'nı dikecek.

 Mertlik kuralları bitmiştir.

 Can bağışlanmayacak.

 Düşüncesizliğin bizi canımızdan edecek!

 Birlik olursak etmez.

 Piskoposlar onu bağışladı.

 Siz de aynısını yapabilirsiniz.

 O kadar basit değil.

 -Neden basit değilmiş?

 -Halkımıza barış sözü verdik de ondan!

 Asla teslim olmamalıydık.

 Bize önderlik edecek kimsemiz olmadığı için seçeneğimiz yoktu.

 Belki de artık var.

 Comyn'ler ve Balliol'lar buna asla kanmaz.

 Balliol'lar şansını kullandı.

 -Burada ne yaptığınızı düşünün.

 -Değişim zamanı.

 Malcolm.

 Affedilmeyecek.

 Robert, ben senin yanındayım.

 Ben de.

 Acele edin.

 Hadi!

 Scone yolunda dikkatli olmalıyız.

 Artık dört bir yanımızda düşman var.

 Seni   bu işe soktuğum için üzgünüm.

 Anlıyorum.

 Ve görevimi biliyorum.

 Teşekkür ederim.

 Hep yanında olacağım.

 Onu da götürebilir miyiz?

 Olmaz.

 Üzgünüm.

 -Seamus burada ona iyi bakacak.

 -Lütfen.

 İlerleyelim.

 Durun!

 İleride tehlike var.

 Hazırlıklı olun.

 Necisin?

 Dur.

 Dur dedim.

 Lordum, adım James.

 Douglasdale'lerden William Douglas'ın oğluyum.

 Sende babanı görüyorum.

 Koruyucunuz olarak bağlılık sözü vermeye geldim.

 Bir ajan olabilir.

 Belki de Comyn'lere, hatta Edward'a bağlı olabilir.

 Gerçekten ne istiyorsun?

 Edward'ın babamdan ve benden çaldığını istiyorum.

 Topraklarımı geri istiyorum.

 Namımı geri istiyorum.

 Bana bunları verirseniz   ebediyen size bağlı olurum.

 Mihrapta John Comyn'i öldürdüm.

 Bağlılık teklif ettiğin adamı bilmelisin.

 İyi bir adam mısın?

 Olmaya çalışıyorum.

 Bu benim için yeterli.

 Çok şanslıyız.

 Arkadan gelebilirsin.

 Bu, karşılıksız aldığın son darbe olsun.

 Sıradaki.

 Her İskoç kralının giydiği taç İngiliz kralı tarafından çalındı.

 Eski taç giyme töreni taşımız da.

 Ancak İskoçya'da hâlâ biraz altın ve onu işleyecek iyi insanlar var.

 Tacımız var.

 Onu giyecek bir kralımız var.

 Tanrı'ya şükürler olsun.

 Seni, Robert Bruce'tan olma Robert Bruce'ın oğlu, Huntingdon Kontu David'den olma Isabella Huntingdon'ın oğlu, Huntingdon Kontu Henry'nin oğlu, David'in oğlu Robert Bruce'ı İskoç Kralı ilan ediyorum.

 Tanrı İskoç Kralını korusun.

 Tanrı İskoç Kralını korusun.

 Majesteleri.

 Bu tacı   İskoç halkına hizmet etme görevimin bir nişanı olarak giyiyorum.

 Unvanım İskoç Kralıdır.

 Toprakların değil, halkın kralı.

 Bu kuğularla cinayetle Tanrı'ya karşı yapılan hakaretin intikamını almaya yemin ederim!

 İskoç Kralı Robert Bruce'a sonsuz sadakat yemini ediyorum.

 Teşekkürler, Lordum.

 Scranger, kaya gibi ellerin var.

 Bunlar pençe.

 Babam bir ayıydı.

 Ben de sonsuz bağlılık yemini ediyorum.

 Valence'ın adamları Perth'te toplanıyor.

 Asıl sınav şimdi başlıyor.

 Evet.

 Majesteleri.

 Bize katılarak akıllılık ettin.

 O katil benim kralım değil.

 Artık kimsenin kralı değil.

 Prens ve yanındakiler yolda.

 Mertlik prangalarından kurtuldular.

 Ejderha Bayrağı'nı taşıyorlar.

 İskoç Kralı olarak, bağımsız ulusumuz adına konuşuyorum.

 Perth'teki kalemizi geri vermenizi talep ediyorum.

 Evine dönmeni talep ediyorum.

 İskoç Kralıymış  Eniştemi öldürdün ve kız kardeşimi dul bıraktın.

 Bu savaşı dört gözle bekliyorum.

 Bu meseleyi teke tek dövüşerek çözebiliriz.

 Şimdi.

 Kabul ediyorum.

 Ama bugün pazar.

 Biliyorum, sen dinî konulara saygı göstermezsin ama ben gösteriyorum.

 O hâlde yarın.

 O hâlde yarın.

 Planımız bu değildi, Robert.

 Adam hayvanın teki.

 Sence bu iyi bir fikir mi?

 Başımın çaresine bakabilirim.

 Seni öldürürse ne olacak?

 Prensi beklemen gerekmez mi?

 Prens Ejderha Bayrağı'nı dikerek amacına hizmet etti.

 Sence bu iyi bir fikir mi?

 Kral gerekeni yapmamız gerektiğini açıkça belirtti.

 Haydutlarla uğraşıyoruz.

 Onların hakları yok.

 Yine herkesin parasını almaya mı çalışıyorsun?

 Beştaş oynamak ister misiniz, efendim?

 Belki daha sonra.

 Ona yüklenme.

 Seni dallama.

 Getirdin mi, Drew?

 Evet, efendim.

 Aferin.

 Güzel bir kadeh bulamadım.

 -Güzel bir şarap da bulamamışsın.

 -Evet.

 Ancak panayır Kralı ve Kraliçesiyiz.

 Yarın bizi tacımızdan edecekler.

 Hayır.

 Buna engel olmak için yapacak çok işimiz var.

 Biz mi?

 Biz.

 Of.

 Koyunlar çayırda

İnekler mısırda

Sen daha yatağında uyu

Gündüz güzel

Gece sakin

Gündüz güzel

Sen daha yatağında uyu

Gündüz güzel Yarın ölürsem  Hayır.

 Bundan bahsetmeyelim 

Yarın ölürsem 

 Marjorie ve sen birbirinize bakacaksınız.

 Ne gerekiyorsa yap.

 Anladın mı?

 Ne oldu?

 Robert?

 Pusu!

 Eğilin!

 Gelin.

 Kalk, Marjorie.

 Ne oluyor?

 Kalk.

 Yürü.

 Hadi!

 Eğilin!

 Marjorie, tutun.

 Eğilin!

 Neil!

 Hemen gidelim, hadi!

 Onları atlara götürün!

 Hadi!

 Yolla!

 Marjorie, koş!

 Hadi, koşman lazım!

 Atlar!

 Atları hazırlayın!

 Piyadeler!

 Atholl'un adamları, gelin!

 Hadi, sizi şerefsizler!

 Onları Kildrummy'ye götür.

 Lort Fraser dosttur.

 Merak etme.

 Yanımda güvende olacaklar.

 Hadi.

 Lort Fraser seni Fransa'ya götürecek.

 Beni senin götürmeni istiyorum.

 Olmaz.

 Orada buluşuruz.

 -Bizi götür.

 Lütfen, baba.

 -Cesur ol.

 Seni seviyorum.

 -Hadi, Marjorie.

 Bırak.

 -Birbirinize iyi bakın.

 -Marjorie.

 -Bizi götür!

 -Gelin.

 Çabuk!

 -Sizi bulacağım.

 Baba!

 Saldırın!

 Bruce!

 Douglas adını unutmayın!

 Douglas!

 Douglas!

 Douglas!

 Geri çekilin!

 Geri!

 John!

 Gidin!

 -Çekilin!

 Onu oradan çıkarın!

 -Hadi!

 Kaçın!

 Bruce burada yok!

 Tüm mahkûmları öldürün.

 İskoçlar yeni krala sadakat yemininin ne demek olduğunu görsün.

 -Diz çök!

 -Atholl ne olacak?

 O bir kont.

 Onu Londra'ya götürün.

 Valence, seni şerefsiz.

 Kral onu ihanetten asacak.

 Percy, herkese duyur.

 Bizi Robert Bruce'a götüreceklere altın var.

 Belki de adamlara birkaç çift laf etmelisin.

 Ne diyeceğim?

 Bu adamları atlara bindirelim.

 John, yaralısın.

 Gel böyle, Duncan.

 Sağ ol.

 Islay'ya, evime gidebiliriz.

 Orası çok uzak.

 Kimse seni orada aramaz.

 Adalıları asker yazarız, saflarımızı ikmal ederiz.

 Robert?

 Ne düşünüyorsun?

 Seçeneğimiz yok, değil mi?

 Dünyanın en güçlü ordusuyla savaşacak 50 adam.

 Robert!

 Lort MacDougall.

 Bize katılmaya mı geldin?

 Neden bunu yapmak isteyelim?

 Edward'a artık vergi ödememek için.

 Kendilerinin olmayan savaşta iyi adamların artık ölmemesi için.

 İskoçya'yı birleştirebiliriz.

 Onu geri kazanabiliriz.

 Cesursun, Bruce.

 Hakkını vermeliyim.

 Comyn benim kuzenimdi.

 Sen kralımız değilsin.

 Lort Fraser, kraliçeyi getirdik.

 Majesteleri 

Beni takip edin.

 Kildrummy'ye hoş geldiniz.

 Marjorie, baban burada büyüdü.

 Onun yatak odasını alabilirsin.

 Leydim.

 Yakın şerefsizleri!

 Robert Bruce'ı desteklerseniz karşılığı budur!

 Güneye gidersek Valence'ın adamlarına rastlarız.

 Kuzeydeyse MacDougall'ın toprağına dönmüş oluruz.

 Bu kayıklarla gölü geçersek tepenin diğer tarafı Islay kıyıları.

 Evet, teoride mükemmel ama kayıkta delikten bol bir şey yok.

 Bu kayık sağlam.

 Atları bırakamayız.

 Atlara değil, adama ihtiyacımız var.

 Euan, alabildiğiniz kadar malzeme alın.

 James, atları ormana bağla.

 Alexander, benimle gel.

 Kayıkta olabildiğince adam olmalı.

 Hamish, John.

 Atlar derhâl ormana!

 Gidelim.

 Sizin için döneceğiz.

 Atları götürün ve ormana dek beni izleyin.

 Aferin, Alex.

 Görüşürüz.

 Uğraşmaya değmez, Majesteleri.

 Çok küçük.

 Angus!

 Bak!

 MacDougall'ın adamları.

 Gidin!

 Kayığa yüzün!

 MacDougall!

 -Kayıklara!

 -MacDougall!

 MacDougall!

 Acımasız olun!

 Safı bozmayın!

 Geberin, Bruce'un şerefsizleri!

 -Kayığa!

 -Çabuk!

 Hadi!

 Kayığa!

 Kayığa binin!

 Kayığa binin!

 Elimi tut!

 Gel, tuttum seni.

 Sağ ol, kardeşim.

 Alex?

 Hayır!

 Alex!

 Hayır!

 Alex  Euan, yer açmalıyız!

 Yer açmalıyız!

 Üzgünüm, evlat.

 Kayığa binin!

 Bruce!

 Geri gel!

 Bin!

 -Çekin!

 -Çekin!

 Hadi!

 Çekin!

 Valence.

 Beni beklemedin.

 Gece saldırdın, avantajın vardı, düşmanı şaşırttın ama yine de onu kaybettin.

 Savaş başarılı geçti.

 Onları acımasızca parçaladık.

 Birkaçı kaçabildi.

 Bruce dâhil.

 Amacın, amacımız onu yakalamaktı ve başarısız oldun.

 Gözcülerim onu arıyor, ekselansları.

 Ödül konuldu.

 Bulunmazsa kellen gidecek.

 -Lort Buchan.

 -Ekselansları.

 Bruce'tan haber mi var?

 Hayır, ekselansları.

 Karısı ve çocuğundan haber var.

 Marjorie, günlerdir at sırtındayız.

 Daha yorulmadın mı?

 Hayır.

 İngiliz askerleri yaklaşıyor.

 Gitmeliyiz.

 Ormana gidin.

 Ben at ve adam yollarım.

 Hadi.

 Lort Fraser!

 Bruce'un eşi ve çocuğu sende, biliyoruz.

 Onları teslim edersen kaleni bağışlarım.

 Hazır!

 Burada değiller, ekselansları.

 Yollayın!

 Bizi yakıp kül etmenize gerek yok.

 Kapıyı açacağım.

 Neil, Robert nerede?

 Bilmiyorum, ekselansları.

 Karısı ve kızı nerede?

 Salı günü Turnberry'ye gittiler.

 Salı günü Turnberry'ye mi gittiler?

 Of!

 Elizabeth!

 Kardeşin nerede?

 Yemin ederim bilmiyorum.

 -Yemin ederim bilmiyorum!

 -Hayır.

 -Neil amca!

 -Yemin ederim!

 Beni sen zorladın, Neil.

 Yemin ederim, ekselansları!

 Yemin ederim bilmiyorum.

 Ne yapıyorsun?

 -Hayır, lütfen.

 Yalvarırım.

 -Neil amca!

 Hayır!

 -Hayır!

 -Bana bak!

 Hayır!

 Hayır!

 Durun!

 Hayır, Neil!

 Kocan nerede?

 Bilmiyoruz!

 Lütfen merhamet et.

 Baban bir zalim, sen değilsin.

 Beni zayıf mı görüyorsun?

 Merhamet zayıflık değildir.

 Biri hariç babamın tüm özelliklerini taşıyorum: Merhamet.

 Fraser.

 Sen   mantıklı bir adama benziyorsun.

 Bruce nerede?

 Gerçekten bilmiyorum.

 İkisini de asın ki haydut Bruce'u destekleyenlerin başına ne geldiğini herkes görsün.

 Kadınları İngiltere'ye götürün, lordun topraklarına el koyun.

 Elinde hiçbir şey kalmasın.

 Hayır!

 Görüşürüz.

 Lort Mackinnon.

 Duyduğuma göre kendini kral yapmışsın ve prens de seni ararken İskoçya'yı kül ediyormuş.

 Desteğini istemeye geldim.

 Ben ve adamlarım Falkirk'te Wallace'la savaştık.

 O zaman neredeydin?

 Falkirk'te bir zafer yoktu.

 Bunu biliyorsun.

 Hiç savaş açmamış bir adamın peşinden nasıl giderim?

 Duyduğuma göre Methven'de canını zor kurtarmışsın.

 Geceleyin pusuya düşürüldük.

 Kaç adamın var?

 40.

 Hâlâ da adam topluyoruz.

 Bol şans diliyorum.

 Gerçekten.

 Yapma, Laughlan.

 Seni 25 yıldır tanıyorum.

 Lütfen bize adamlarını ver.

 Senin adamların!

 -Angus!

 Lafın bitti mi?

 -Yardımını istemeye geldik.

 Zamanla fikrini değiştireceğine inanıyorum.

 Bekliyor olacağım.

 Gidelim.

 Hepinizi tekrar görmek güzel.

 Hamish, nasılsın?

 Nasılsın, evlat?

 Buradayım!

 Canım!

 Sen hangi cehennemdeydin?

 Üç hafta dedin, dört ay oldu!

 Çok şey oldu, aşkım.

 Angus.

 Sonra görüşürüz belki.

 Bu Robert mı?

 Yeni kralımız.

 Evet.

 Hoş geldiniz, majesteleri.

 Seni tekrar görmek güzel, Aine.

 Gelin!

 Sizi ısıtıp karnınızı doyuralım.

 Bir adam atı devirsin.

 Bir adam da şövalyeyi devirsin.

 Ardından onu öldürün.

 Zayıf noktalar kol altı, boyundur.

 Kalk ayağa.

 Ve kasıktır.

 Bir daha kızıma yaklaşırsan bunları keser ve yem olarak kullanırım.

 Anlaştık mı?

 Ne yapıyorsun, şerefsiz?

 -Canına okuyacağım, Douglas.

 -Tadın güzelmiş.

 Bunu komik mi buldun?

 Evet.

 Sıradaki kim?

 Şükürler olsun.

 Dinî eğitimimiz için kızı manastırımıza götürüyorum.

 Sadece kızı.

 Ya.

 Harika, değil mi?

 Rahibeler sana bakmak istiyor.

 Seninle çok iyi ilgilenecekler.

 Gel, yavrum.

 Sen geliyor musun?

 Hayır.

 Hayır ama   yakında hepimiz evde olacağız.

 Bundan eminim.

 Peki babam?

 Evet.

 Hadi, gel.

 -Hayır.

 -Hadi, Marjorie.

 Lütfen işi zorlaştırma.

 Hayır, gitmek istemiyorum.

 -Hayır.

 -Marjorie, yakında görüşeceğiz.

 Söz veriyorum.

 Seni seviyorum.

 -Hayır.

 Dönmek istiyorum.

 -Seni seviyorum.

 Bir şey olmayacak.

 Bırak!

 Hayır, Elizabeth.

 Bırak beni.

 Elizabeth!

 Majesteleri.

 Angus'un diğer kızı.

 İşte geliyor.

 İşler ilginç bir hâl alabilir.

 Kildrummy düşmüş.

 Herkes katledilmiş.

 Kardeşiniz asılmış, sürüklenmiş ve dört parçaya bölünmüş.

 Peki ya karım, kızım?

 İkisi de hayatta.

 Prens götürmüş.

 Geri dönmeliyiz.

 Kral olmak istedin.

 Artık kralsın.

 Bu, ödemen gereken bir bedel.

 Sen hayatta kalırsan kazanırız.

 İntikam mı düşünüyorsun?

 O hissi bilirim.

 İnsanın ruhunu parçalar.

 Ama aynı zamanda bir silah olabilir.

 Artık mertlik yok.

 Artık kurt gibi savaşacağız.

 Iain geldi.

 Kapıyı açın.

 -Onu tanıyor musun?

 -Evet.

 Hadi, James.

 Lort Bruce.

 Majesteleri.

 Majesteleri.

 Iain.

 Geciktin.

 Neredeydin?

 Evet, özür dilerim.

 Tekerlek çıktı.

 Onarmam çok sürdü.

 Tamam, hadi.

 Hadi.

 Canımıza okunmadan boşaltalım hadi.

 Kımıldama!

 Kapının orada!

 Ne var bunda?

 Lapa.

 Biraz alayım, o zaman.

 Hadi, bana bir kâse getir.

 Elbette.

 

Oleech!

 Geber, şerefsiz!

 Merdivenlere!

 Beni izleyin!

 Silah kuşanın!

 Seamus, iyi misin?

 Majesteleri!

 Eve dönmeniz ne güzel.

 Kalamayız.

 Yerimizi öğrenirler.

 Hepiniz bizimle geliyorsunuz.

 Alabildiğimizi alıp yakacağız.

 -Gayle!

 -Düşmana hiçbir şey bırakmayın.

 Yakın!

 Her şeyi yakın!

 Böyle yapacağız.

 Gizlice yol alacağız.

 Habersizce saldıracağız.

 Kale kale topraklarımızı geri alacağız ve ilerledikçe yok edeceğiz.

 Buna mertlik denmez ama hoşuma gitti.

 Her şeyi yakın ve alabildiğinizi alın!

 Yürüyün!

 Robert, babamın toprakları sadece bir günlük mesafede.

 Toprakları kendim alabilirsem benim için anlamı büyük olur.

 Sadece iki veya üç adama ihtiyacım var.

 Beş tane al.

 Ve dikkatli davran.

 İki kardeşimi kaybettim, birini daha kaybetmeyi kaldıramam.

 Herkes dışarı!

 Bol şans, evlat.

 Palmiye Pazarı töreni için.

 Douglas!

 Douglas!

 Bir seferinde şu pencereden annem ve babamın bu avluda dikilmesini izledim.

 Babam annemin kulağına fısıldadı.

 Ne söylediğini bilmiyorum ama komik bir şey olmalı zira epey güldü.

 Eskiden bu suyu içerdim.

 Zehirleyin.

 Şerefsizleri de kuyuya atın.

 O kancık Clifford nerede?

 Valence'ın safına katılmaya gitti, lordum.

 O hâlde yakında onunla görüşürüm.

 Arkadaşlar, korkmayın.

 Lütfen bana katılın.

 Hayır!

 Gelin, bu Palmiye Pazarı ziyafetinin tadını çıkarın.

 Bu, düşmanlarınız için hazırlandı.

 Artık sizindir.

 Keza ailemin kalesindeki her şey de.

 Ben İskoç Kralı Robert Bruce'a hizmet ediyorum!

 Ülkemizi özgürleştirmek için bize katılın!

 Sör Richard'ın İskoçya'daki kalesi de düşmüş.

 Sorumlu adam delirmiş olabilir ama sürekli aynı adın haykırıldığını duymuş: Douglas.

 Robert Bruce için savaştığını iddia etmiş.

 Haydutlar kendi kalelerini yağmalamaya devam ediyor ve Bruce'un başarıları duyuldukça halk arasındaki desteği de artıyor.

 Elbette hâlâ kraliyete sadık kalan soylular var.

 Bu sabah   uyandım   yıkandım ve yatak odamdan büyük salona yürüdüm.

 Yolda tökezledim.

 Sebebi yoktu, sadece   sağlam basamadım.

 Bazen ben de sağlam basamıyorum.

 Bilhassa da sabahları, vücut hâlâ uyanamamışken.

 Yaşlanıp savaş meydanında ölmemeyi umuyordum.

 Ancak şimdi görüyorum ki doğal sebeplerden ölmenin tehlikesi insanın yatak odasında uzanıp yarım kalan onca şeyi düşünmesiymiş.

 Merak etme, baba.

 Seni yine başarısızlığa uğratmayacağız.

 Birkaç kadını hapse atmayı başardın.

 Bu Fransız beyler zindandaydı.

 Bize katılmak istiyorlar.

 Doğru mu?

 Sen İskoç Kralı mısın?

 Kesinlikle öyle, seni küstah hergele.

 Hey.

 Git tüm arkadaşlarına ülkemizi geri alacağımızı söyle.

 Peki, efendim.

 Hadi, Arthur.

 O gerçekten kral mı?

 -Robert.

 -Evet.

 Daha çok adam getirdim.

 -Drew!

 -Majesteleri.

 -Geri dönmen ne güzel, evlat.

 -Onları yolda bulduk.

 Öldüğünüzü sanmıştık.

 Bize pusu kurmaya çalıştılar!

 Size bir şey vereceğim, efendim.

 Bunu Methven'dan aldım.

 Kalk.

 Benim için buna iyi bak.

 Şu ana dek çok başarılıydın.

 Canım pahasına koruyacağım.

 Dönmen çok güzel.

 Geçti.

 Her şey yolunda, Elizabeth.

 Buradasın.

 Geçti.

 Tamam.

 Elizabeth.

 Sakin ol.

 Güçlü ol.

 Bana bak.

 Bana bak.

 Seni hayatım boyunca tanırım.

 Babamın sana bu şansı vermesinin tek sebebi onun vaftiz kızı olman.

 Anlaşıldı mı?

 -Minnettarız, ekselans  -Margaret, sağ ol.

 Şimdi kraliçe unvanından vazgeçeceksin ve evlilik iptal olacak.

 Ne  İmzala.

 Zavallı evliliğin bir saçmalıktı.

 Her şey düzelecek.

 Doğru şeyi yapıyorsun.

 Ağlama.

 Hadi.

 İmzala.

 Robert yakında ölecek ve evine, ailene döneceksin.

 Yakında ölecekse   neden beni onu terk etmeye zorluyorsun?

 Senden kaçmaya devam ediyor, değil mi?

 Neden gülüyorsun bana?

 Kibar davrandım!

 Kendini kurtarman için sana bu fırsatı verdim!

 İmzala şimdi!

 -Elizabeth, lütfen.

 -Lordum, yalvarırım.

 Kalemi eline al.

 İmzala şimdi.

 -İmzala.

 -İmzala.

 Yapamam.

 Muhafızlar.

 -Hayır.

 Lordum.

 Hayır.

 -Elizabeth.

 -Hayır!

 -Hayır!

 Durun!

 İndirin.

 Durun!

 Yapmayın!

 Artık açığa çıkma zamanı.

 Onların ordusu.

 Bizim ordumuz.

 Evet.

 Bizi yok ederler.

 Onların süvarilerine karşı şansımız yok.

 Angus haklı.

 Onlarla meydan savaşında çatışırsak doğruca sana gelirler.

 Gelsinler.

 Hazır olacağız.

 Örümcek ve ağı gibi olacağız.

 En iyisi beklemek, Robert.

 -Gücümüzü toplamalıyız.

 -Hayır.

 Kaçmayacağım ve saklanmaktan bıktım.

 Peşlerimize düşene dek onları kışkırtacağız.

 Hereford Kontunun Loch Maven'daki kalesine Robert Bruce ve 50 adamınca baskın.

 Gidin hadi.

 Sorun değil.

 Kral!

 Durun!

 Ölürsem bedenimi kaynatıp kemiklerimi İskoçlarla yapılan her savaşa taşıyacaksın 

Ta ki Robert Bruce'un kellesi bir İngiliz kazığına geçirilene dek.

 Anladın mı?

 Zevkle, baba.

 Söz ver.

 Söz veriyorum.

 Bak   ben bir orduyu savaşa götürdüğünü, atını davulun sesiyle ileri sürdüğünü   İngiliz kraliyetinin onuru için canını tehlikeye attığını hiç hayal etmemiştim  Hiç  Hatırlıyor musun, baba   küçükken   beni döverdin.

 Senden daha güçlü olduğum düşüncesinin seni korkuttuğunu bildiğim için hiç ağlamazdım.

 İşin aslı   öyleyim de.

 Hep öyleydim.

 Yakında tüm dünya bunu öğrenecek.

 Böyle olmasını sağlayacağım.

 Onu buraya gömün.

 İsteğini yerine getirmeyecek miyiz?

 Hayır.

 Benim isteğimi yapacaksın.

 İskoçya'ya!

 İstediğin savaş oldu, Robert.

 Evine dön!

 İngilizler geliyor!

 Ülkemizi alacaklar  Ama ülkemizi bilmiyorlar.

 İşte.

 Burası.

 Uzunluğu iyi mi?

 Evet, iş görür.

 Şuraya götürün.

 İyice sivriltin.

 Annem geri getirsinler dedi.

 Getireceğim.

 Söz veriyorum.

 Senin yaşında bir kızım var.

 Eminim senden hoşlanırdı.

 Nerede?

 Keşke bilsem.

 

Bazen bana James diyorlar

Bazen de John

Kralın yolundayken

Genç Daniel'dır adım

Şarkılar söylerim Majesteleri için savaşmaya geldiler.

 O burada mı?

 Buraya gelin.

 Yardım iyi olur.

 Hadi.

 Hoş geldiniz.

 Siz bir de domuz kanlı sosimi görün.

 Çekilin.

 Durun!

 Durun!

 Bu eldiven İskoç Kralı Robert Bruce'a ait.

 Şu tepeyi görüyor musunuz?

 Orası Loudoun Tepesi.

 Yarın orada sizinle savaşacağız.

 Bunlar var ya  Bu savaşı çabucak bitirmemiz ikimiz için de daha iyi.

 Öyle olacak.

 3000 atlı askeriz.

 Evet, tek bir hedefi olan askerlerim: Yakalayamayı beceremediğin adam.

 Şu an kaç kişiyiz?

 Yaklaşık 500.

 Onların gücüyle boy ölçüşemeyiz.

 O yüzden denemeyeceğiz bile.

 Atları geride bırakacağız ve araziyi lehimize kullanacağız.

 Ne pahasına olursa olsun, merkezi tutacağız ve onları kanatlara zorlayacağız.

 Çok basit.

 Umarım bu yeterli olur.

 Majesteleri.

 Bağışlayın.

 Sizden hiç şüphe etmemeliydim.

 Kaç kişisiniz?

 40 kişiyiz.

 Şu an buradasınız.

 Önemli olan da bu.

 Teşekkür ederim.

 Bize katıl, lütfen.

 Kral Edward'ın yolda öldüğünü duydunuz mu?

 Evet.

 Oğlu daha tehlikeli bir düşman olabilir.

 Al, ye.

 Şunu unutmayın!

 Bugün burada savaştığımız adamlar imansız bir katile sadakat yemini etti!

 Yanılmayın, bir sonraki amacı İngiltere'mizi almak olacak!

 Tanrı'dan bahsedebilirim   ama gittiğimiz yerde onun yeri yok.

 Şereften bahsedebilirim   ama buradasınız.

 Şerefi biliyorsunuz.

 Hepiniz iyi adamlarsınız   ama bugün   bugün hepimiz canavarız!

 Tanrı için mi, şeref için mi, ülkeniz için mi, aileniz için mi, kendiniz için mi savaşıyorsunuz, savaştığınız sürece bu umurumda değil!

 Muzaffer olun!

 Emrimi bekleyin!

 Bekleyin!

 Şimdi!

 Harekete geçin!

 Kazıklar hazır olsun!

 Hazır!

 Şimdi!

 Bu bir tuzak!

 -Okçular!

 -Yollayın!

 Başka bir yol bulun!

 İleri!

 Merkezi tutuyorlar!

 Saf oluşturun!

 Kanatları kullanın!

 Beni izleyin!

 Kanatları kullanın!

 Ne yapıyor bu?

 Ne yapıyor bu?

 Valence!

 Burası bataklık!

 Yarıp geçin!

 Nasıl olursa!

 Bataklıktan uzak durun!

 Hadi!

 Clifford!

 Kim olduğumu biliyor musun?

 Benim adım ne lan?

 Douglas.

 Evet!

 Yollayın!

 Bruce!

 Seni şerefsiz!

 Saldırın!

 Bruce'u bulun!

 Bataklığın etrafından dolanın!

 Sıkışıp kaldılar!

 Düzeni koruyun!

 Burada zemin sağlam!

 Hayır!

 Devam edin!

 Parçalayın hepsini!

 Geri çekilin!

 Geri çekilin dedim!

 Burada kazanamayız!

 Geri çekilin!

 Çıkın!

 Kendinizi kurtarın!

 Geri çekilin!

 Geri çekilin!

 -Savaşı kaybettik!

 -Geri çekilin!

 Robert!

 Yardım edin!

 Onu öldüreyim mi, majesteleri?

 Yardım edin!

 Yardım edin bana!

 Yardım edin!

 Yardım edin!

 LOUDOUN TEPESİ SAVAŞI ROBERT'IN İSKOÇ KRALLIĞINDA HAK MÜCADELESİNDE BİR DÖNÜM NOKTASI OLDU.

 JAMES'E AİLE TOPRAKLARI GERİ VERİLDİ, DÜŞMANLARI ONDAN KORKTUĞUNDAN KARA DOUGLAS OLARAK ANILDI.

 ANGUS, KRALININ YANINDA SAVAŞMAYA DEVAM ETTİ.

 AİLESİ ISLES LORTLARI OLDU.

 GALLER PRENSİ TAHTA GETİRİLEREK İNGİLTERE KRALI II.

 EDWARD OLDU.

 KENDİ SOYLULARINCA ÖLDÜRÜLDÜ.

 ELIZABETH SONUNDA ESİR TAKASIYLA SERBEST BIRAKILDI.

 O VE ROBERT TEKRAR KAVUŞARAK BİRLİKTE AİLE KURDULAR.

 300 YIL SONRA ROBERT'IN SOYUNDAN GELEN I.

 JAMES İNGİLİZ TAHTINA GEÇTİ VE HEM İSKOÇYA HEM DE İNGİLTERE KRALI OLDU.

 Marjorie nerede?

 Seni bekliyor.

 Evinize tekrar hoş geldiniz, majesteleri.

 Sana bir şey getirdim.

 Kraliçem.

||


Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar