Palyaço (2014) Clown
| |
100 dk
Yönetmen:Jon Watts
Senaryo:Christopher D. Ford, Jon Watts
Ülke:ABD, Kanada
Tür:Dram, Fantastik, Korku
Dil:İngilizce
Müzik:Matt Veligdan
Oyuncular
Andy Powers
Laura Allen
Peter Stormare
Christian Distefano
Chuck Shamata
Özet
Filmde; oğlunun doğum günü partisi için Palyaço kılığına
giren sevgi dolu bir babanın, palyaço kıyafetinin onu şeytani bir yaratığa
dönüştürmesi anlatılıyor.
Altyazı
Çocuklar, orada oynamayın.
Jack!
Çiviler falan,
tehlikeli orası.
Hindi peynirinden mi
yapılması gerekiyor?
Burası kabus gibi bir
yer.
Palyaçolardan nefret
ederim.
Öyle mi yedi yaşında sen
ne yapmak istiyordun?
Yedi yaşımdayken de onların
ürkütücü olduğunu düşünüyordum.
O halde palyaço
geldiğinde bize haber verirsin.
Tamam, bir şeyler içmelisin.
Hayır, içemem.
Neden?
Meg?
Hayır olamazsın?
Aman tanrım.
Aman Tanrım.
Sakın bir şey
söyleme, tamam mı?
Sürprizi bozma.
Ne?
Ne sürprizi?
Merhaba, baba.
Geliyor değil mi?
Evet, sadece biraz
gecikecek.
Sadece kontrol
ediyorum.
Denis, bana ondan
biraz koyar mısın?
Alo?
Şaka mı yapıyorsunuz?
Gönderebileceğiniz
başka biri var mı?
Evet, efendim.
Hayır oraya çok uzak
değilim.
Hayır, memnuniyetle.
Tamam, hoşça kalın.
Merhaba canım.
Kapıdan çıkmak
üzereyim.
Jack heyecanlı mı?
Evet, hemen çık.
Parti hazırlıkları
iyi gitmedi ve bu gece palyaço gelmiyor.
Bir yedek planının olduğunu düşünüyordum.
Kimin aklına yedek
palyaço gelir ki?
Dinle, sadece hemen
çık ve eve gel, tamam mı?
Kent?
Merak etme, her şey
yolunda gidecek.
Birazdan evde olurum.
Alo?
Herkese merhaba.
Babam nerede?
Palyaçoyu göremeyecek.
Dinle Bazı aksiliklerin oluğunu bilmen gerekiyor
tamam mı?
Bayanlar ve baylar, Beni dikkatle dinler misiniz lütfen?
Dikkatlice buraya bakın ve karşınızda Palyaço Muhteşem Domo.
Hadi şu partiyi
başlatalım.
Neredeymiş bakalım doğum
günü çocuğumuz?
Hadi bakalım Jack.
Şimdiye kadarki en
güzel doğum gününü yapalım.
Hadi, Jack.
Sirke geri dönmek
zorundayım.
Yatağa gitme zamanı.
Sen olduğunu
biliyorum Baba.
Hayır, benim adım
Domo.
İşte senin, tatlı
harika baban.
Çık, çık, çık.
Tanrım.
Bir palyaço olduğumu
unutmuşum.
Harikaydın.
Jack çok sevdi.
O şeyi nereden buldun?
Fermuar yok.
Fermuar?
Senin için bir şeyim
var.
Bugün benim doğum
günüm olduğunu bilmiyordum.
Pekala.
Ne?
Elbise üzerine tam
oturmuş.
Hadi oradan.
Belki küçük bir
palyaçoyla birlikte olabilirsin.
- Ne dersin?
- Olabilir.
Sen biraz televizyon
izle.
Ben önce bir duş
alacağım.
Üzerindekileri çıkar
birazdan gelirim.
Kent!
Kanepeye uzanmış bir
palyaçon var tatlım.
Evet o hala palyaço.
Saat kaç?
Sanıyorum peruk
yüzünden.
Belki de bu şekilde
uyumamalıydın.
Tahmin et ne olacak?
Bir palyaço seni
arabayla okula bırakacak.
- Harika!
- Evet öyle.
- Hayır, bekle tatlım.
Bugün bir toplantım
- Okula bırakmak için acele etmelisin.
- Grup toplantım var.
- Hadi ama.
Halledersin sen.
- Seni seviyorum
- Seni de seviyorum.
Hadi çabuk yemeğini
ye.
- Baba hadi acele et,
geç kalacağım.
- Geliyorum.
- Hoşça kal.
- Güle güle.
Jack, öğle yemeğin.
Jack, öğle yemeğin.
Teşekkürler Domo.
Merhaba çocuklar,
geciktiğim için özür dilerim.
Girişteki halılar
sökülecek.
Parke hakkında henüz
konuşmadık.
Sen kimsin?
Kent, emlakçı.
Ben Miguel'le
konuşmuştum.
Özür dilerim Miguel
sen misin?
Niye bir palyaço gibi
giyiniyorsun?
Dostum sizin
çocuğunuz yok mu?
Siktir.
Siktir!
Siktir!
Siktir!
Bunu kullanabilir
miyim?
Orada ne yapıyorsun?
Yardıma ihtiyacın var
mı?
Hayır.
hayır, hayır.
Ben hallederim.
Bu arada harikaymış.
Bu kötü bir fikir.
Baba!
Ne yapıyorsun burada?
Jack'e bir sürpriz
yapmak istedim.
Ödümü patlattın.
Sana da sürpriz
yapmak istedim.
Baba, bunu Kent
yapacaktı.
Tabi.
Pekala.
Sadece yardım etmeye
çalışıyorum.
Dışarısı soğuk.
İçeri girelim.
Yemek hazırlıyorum.
Bebeğim, babam az önce
gitti.
Bir aile yemeği yeriz
diye düşünüyordum ama Jack de yeni
aşağıya indi.
Shadow otur.
İşe böyle mi gittin?
Nasıl anlatabilirim.
Bunlardan
kurtulamıyorum Neden?
Çünkü yapamıyorum.
Bir testere kırdım.
Bileğimi kestim.
Ayrıca gerçekten ama
gerçekten işemem lazım.
Tamam, tamam, tamam.
Sakin ol!
Tatlım.
Fiziksel olarak
bunları çıkaramıyorum.
Bütün gün buna
uğraştım.
Tamam.
Pekala, sıkıştı mı
yani?
İçine hapsoldum.
Gerçekten.
Çok ciddiyim.
İşe yaramıyor.
Çıkmıyor.
Neden gülüyorsun bana?
Çok aptalca.
Sana neden Domo
dediklerini artık biliyorum.
Tamam.
Başlıyoruz.
Sakin ol tamam mı?
Yapacağım şey bu.
- İşe yarayacak,
lolipop gibi.
- Evet bence de.
Bir İki Tamam,
tamam.
Pekala.
Bunu yapabileceğimizi
biliyorum.
Ciddi misin?
Bandaj gibi, tamam mı?
Bir İki Üç Shadow, kötü köpek!
Tatlım, kendine ne
yaptın böyle?
Sen saçını mı boyadın?
Peruk.
Hayır değil.
Saçını boyayıp perma
mı yaptın?
- Saçımı boyamadım
ben.
Sen - Baba?
Jack tatlım.
Hadi yatağına dön.
Babam neden orada?
Baban iyi.
Bunu kullanmak
zorundasın.
Başka bir deri
parçası koparmak istemezsin.
Biraz daha fazla duş
al.
Bu durumda olmayı
istemedim.
Ben aptal değilim.
Belki de biri sana
eşek şakası yapmaya çalışıyor.
Kim yapar ki bunu?
Bileğine ne oldu?
Kestim.
Kazayla.
Eğer biriyle konuşmak
istersen, sana yardım edebilecek danışmanlarımız var.
Çok komik.
Hayır.
Anlamıyorsun, bir
şeyler oluyor.
Bu peruk, beyaz
makyaj Bunlar Genelde ne tür makyaj kullanırsın?
Ben bir palyaço
değilim.
Hadi Jack, dişlerini
fırçala.
Merhaba Owen, ben
Kent.
Bana bir iyilik yapar
mısın?
Gayrimenkul dosyasını
kontrol edebilir misin?
Odel'in yerinin
önceki sahiplerinin isimleri gerekli.
Sanırım önceki
sahiplerinin adı KC.
Tamam.
Bulmam için bir kaç
saniye izin ver.
Tamam.
Kendim gelip alacağım.
- Merhaba Ally.
- Merhaba Kent.
Özür dilerim.
"Mülk Devir Nedeni: Vefat" Orospu çocuğu.
Hala aç mısınız?
Kaba.
Çok eski duruyor ve
tuhaf kokuyor.
Hadi ama başla yok mu?
Lütfen.
Hayır bayım.
Cadılar Bayramı
kostümleri ve ucuz şeyler satıyoruz.
Bunun gibi değil.
Anladım.
Kim satar?
Buralarda çok fazla
var.
İşte bu.
Efendim?
Palyaço kostümü için
arıyorum.
Sanıyorum sizin
olmalı.
Martin Karlsson'un
bodrumunda bulundu.
Martin nerede?
Ben Ben üzgünüm.
Martin Karlsson vefat
etti.
Ben emlak
danışmanıyım Dinle, ne yaparsan yap ama
o kostüme sakın dokunma.
Anladın mı?
Uzak dur ondan!
Hala evde misin?
Hemen geliyorum ama kostüme sakın dokunma, lütfen.
Kostüm üzerimde.
Alo?
Tamam.
Dikkatli ol!
Eski ve narindir.
Pek de narin
görünmüyor.
Onu üzerimden çıkarmak
için çok sert davrandım.
Endişelenme, her
zaman olur.
Vücut sıcaklığın terlemeyle birlikte onu büzerek dokunun içine hapsediyor.
Çıkarmak çok zor.
Kulağa mantıklı
geliyor.
Çıldırdığımı düşünmüştüm.
Mümkün olduğunca
çabuk görüşmeliyiz.
Depoma gelebilir
misin?
Evet tabi gelebilirim.
Orada ana ofisimiz
var.
Merhaba.
Merhaba.
Kimse yok mu?
- Kent?
- Aman Tanrım.
Seni korkutmak
istemedim.
Ben, Burt Karlsson.
- Memnun oldum.
- Çay alır mısın?
Teşekkür ederim.
Uzun zamandır
yurtdışındaydım.
En son bir kaç bardak
bira içtiğimizden beri, yaklaşık 8 yıldır Martin'le konuşmadım.
İlişkimiz biraz karmaşıktı.
Üzgünüm, onunla hiç
tanışmadım.
Oldukça eski ve
geleneksel bir Kuzey İzlanda kostümüdür.
Yıllar öncesine kadar
budala bir karakterdi.
Orijinal palyaço hiç
bir zaman komik değildi.
Bay Kralsson, bu şeyi
nasıl çıkaracağımı söyleyin.
Bizim palyaço
dediğimiz şeyin kökenini çok az kişi biliyor.
Size buradan
gösterebilirim.
İşte orada.
Dağlarda
yaşardı.
Cildi
kar gibi beyazdı, soğuktan su toplamış kırmızı bir burnu vardı.
Çocukları köylerinden kaçırıp kulübesine götürdüğü
öğrenildi.
Beş
çocuk, kış mevsiminin her ayı için bir çocuk.
Yüzyıllar
sonra Cloisne efsanesi unutuldu o da
palyaço oluverdi.
Beyaz
yüzü ve kırmızı burnu insanları güldürür
çocukları eğlendirir.
Keşke bilselerdi.
Bunu bana neden gösteriyorsun?
Anlamıyorsun.
Kahretsin.
Çayın seni saatlerce
uykuda tutması gerekiyordu.
Gidip biraz daha
getirebilirdim ama seni kaybetmeyi riske edemem.
Ne?
Ne?
Her şey yoluna
girecek.
Boynunu kesmek şeytanı
durdurmanın tek yolu.
Kimsin sen?
Bekle, bekle!
Hayır.
Üzgünüm.
- Çok üzgünüm.
- Hayır.
Bu da ne lan.
Özür dilerim.
Ben sadece Seni tanrının cezası.
Hayır, hayır!
Ne yapmaya
çalışıyorsun.
Bu bir kostüm değil, o
bir şeytanın derisi ve saçı.
911'i ara.
Nerelerdeydin?
Beni öldürmeye
çalışan bir manyak var.
Konuştuğum adam iki
karakterliydi.
Bak.
Benim bir şeytan
olduğumu düşünüyor.
Hayatım, polise
gitmeliyiz.
Ama sen de
gelmelisin, palyaço kıyafeti içinde delirdiğimi düşüneceklerdir.
Bu saçmalık da ne?
Sen kostümle mi
dolaşıyorsun?
Bırak onu Kent.
Bu halin ne?
Biliyorum kulağa
çılgınca ve aptalca geliyor, ama bu adam bir manyak.
Şaka yaptığını sanıyorsan
bu hiç komik değil.
Şaka değil.
O zaman sorun ne?
Hadi git de çıkar
şunları.
Yapamam.
Bunu benim yaptığımı
mı sanıyorsun?
Bir kasap bıçağıyla
boynumu kesmeye kalktı.
Ne, bu kan mı?
Evet benim kanım.
Beni kasap bıçağıyla
kesmeye çalıştı.
Kim yaptı?
Kim bu herif?
Kafamı kesmeye
çalıştı.
Benim bir şeytana
dönüşeceğimi düşünüyor.
Bebeğim adam delirmiş.
Bütün bunları o yaptı.
Çıkar şu lanet
kostümü.
Aman tanrım, Dave.
Ne yapıyorsun lan sen?
Polis merkezinde
buluşalım.
Lütfen.
Hapishaneyi
boylayacaksın.
Hapse gireceksin.
Sana yardım etmeye
çalışıyorum.
Yardım etmeme izin
ver?
Bana ne yapmaya
çalışıyorsun.
Kendini öldürmeye
çalışıyorum.
Bu çok önemli.
Dostum iyi misin?
İyisin değil mi?
Kendini öldür.
Bayan Maccoy?
Anlamadım ne?
Bir şey sormak
istiyorum.
Onu en son
gördüğünüzde ne giydiğini hatırlıyor musunuz?
Sanırım, uzun bir
palto, siyah bir şapka.
Tamam.
- Bir şey duyarsanız
arayın.
- Tamam.
Teşekkür ederim.
Belki kimyasal bir şeydir.
Mükemmel bir baba
gibi görünüyordu ama bir anda Senin ve Jack'in bir süreliğine bende kalmanızı
istiyorum.
Aileni düşünmelisin
Meg.
Burada kalamazsın.
Jack'e babasının
tehlikeli olduğunu söylemelisin.
Hayır.
Bunları dinlemek
zorunda değilim.
- Durumu
netleştirmeye çalışıyorum - Baba!
Korkuyorsun.
Anne, benim yüzümden
mi?
Hayır, kimsenin
yüzünden değil.
Uyumalısın.
İyi geceler bebeğim.
Hadi ışıkları söndürün.
Dostum, ateş
artıklarını temizlememişsin.
Git ve temizle.
Kaybolma.
Sessiz ol, Dikenson.
Yiyecek bir şeyin var
mı?
İstediğim tek şey
biraz yemek.
Tamam, alın işte.
Merhaba tatlım gel
buraya.
Gitmeliyim tamam mı?
Bugün seni kim alacak?
Sen veya Denis.
Peki babanı görürsen?
Babam kötü mü?
Hayır.
Hayır, hayır, hayır.
Bugün halletmesi
gererken bazı işleri var.
Tamam.
Ya baban seni almaya
gelirse?
Öğretmenimin onunla
konuşmak istediğini söyleyeceğim.
O da seni arayacak bu kadar.
Baban yakında eve
dönecek.
Görüşürüz bebeğim.
Görüşürüz bebek.
Merhaba tatlım, benim.
Beni ara tamam mı?
Bir şans ver bana.
- 10 dakika içinde ayrılıyoruz.
- İşemem lazım.
Mike, teşekkür ederim.
Hayır, bu ne?
Merhaba!
Kim var orada?
Kapı kilitli.
Merhaba.
Uzak durun benden.
Sen bir palyaço musun?
Adım Raby, seninki ne?
Bayağı acıkmışsın.
Yemek istersen
kurabiye, waffle tarçınlı punç,
çikolatalı cips cips, sarımsak ve biraz
hindi var.
Uzak dur.
Merhaba, biraz gevrek
ister misin?
Bay Palyaço?
Bay Palyaço?
Bay Palyaço?
Biraz huysuz.
Belki de, yediği bir
şeydendir.
Babamın burnunu
yediği için mi?
Jack burada bekle.
Babam mı?
Merhaba Kent.
Neler oluyor?
Jack seni özledi.
Çok özür dilerim.
Bana nerede olduğunu
söyle.
İyi olduğunu söyle.
Buna dayanamıyorum.
Üzgünüm.
Ama tek yol bu.
Alo?
Anne?
Babam ne zaman
geliyor?
Bu gece Jack.
Üzülme.
O iyi olacak.
Teşekkür ederim.
Bütün gece sana
yardımcı olur.
Emin misin?
Evet, onu bulacağız.
Son büyük kavgamızda
deli gibi ağladım ve sonra onun boş bir
mülkte başı boş takıldığını öğrendim.
Vay yavşak.
Evet.
Bir eğlence evi mi
inşa ediyorsun?
Kent?
Kent?
Kent, burada mısın?
Hayır.
- Bay Palyaço!
- Uzak dur!
Hayır!
Hayır!
Hayır!
Kent.
Hayır!
Kapıyı açma.
Kent, tamam.
Hayır.
Sen Anlamıyorsun.
Seni eve götürmek
istiyorum Kent.
Bak Tamam sana garip bir şeyler olduğunu
biliyorum.
Tamam mı?
Sana inanıyorum.
Anlıyor musun?
Sana inanıyorum.
Birlikte çözeceğiz
bunu.
Jack Sana ihtiyacım var.
Kent Ben hamileyim.
Beni eve götür lütfen.
Değiştiğimi
hissedebiliyorum.
Ne yapmamı istiyorsun?
Ne söylersem
söyleyeyim, buradan çıkmama izin verme.
Söz ver bana.
Söz ver bana.
Söz veriyorum.
Seni eski haline geri
getireceğim.
Tamam mı?
Teşekkür ederim.
Dr.
Martin Karlsson.
Çocuk kanser koğuşu açıldı.
Karlsson.
Kim olduğumu biliyor
musun?
Seninle konuşmalıyım.
Kocamla aranızda ne
olduğunu bilmiyorum ama ben sadece onu geri istiyorum.
Nerede şimdi?
Bilmiyorum.
Polis de arıyor onu.
Ona sadece ben yardım edebilirim.
Çünkü o elbise insanlara
bunu yapıyor değil mi?
Ona güvenme.
O elbiseyi nasıl
çıkarabiliriz?
O elbiseyi nasıl
çıkarabiliriz?
Bu şeyden nasıl
kurtulabiliriz.
Kimsin sen?
Sen bana yardım etmek
istemiyorsun.
Başka bir yol
bulacağım ve sen de öğreneceksin.
Gidiyorum.
Merhaba?
Kimse yok mu?
Ne oldu küçük bebek?
Ağlıyor musun?
Kapayın çenenizi!
Küçük sürtüğe bak sen.
Sorun ne?
Bir palyaço gibi
görünmek istemez misin?
Tıpkı kötü baban gibi.
Isırdı beni.
Anne?
Anne?
Jack?
Merhaba.
Bodrumdayım.
Baba, sen misin?
Elbette benim oğlum.
Benim, baban.
Annem, seni
gördüğümde öğretmenime haber vermemi söyledi.
Burada mı?
Sanmıyorum.
Güzel.
Aşağıya gel evlat.
Yardımına ihtiyacım
var.
Annen izin verdi.
Aşağıda ne yapıyorsun
Baba?
Aşağıya in.
En sevdiğim doğum
günü çocuğunu görmek istiyorum.
Alo?
- Meg?
- Evet.
Jack'i almaya geldim.
Evet, bunun için çok
teşekkür ederim.
Hayır.
Ben şu an okuldayım
ve o burada değil.
Baba?
Buraya sıkıştım Jack.
Bana yardım etmelisin.
Ağlıyorsun evlat.
Hadi gel artık.
Biliyorsun, Domo'ya her
şeyi anlatabilirsin.
Okulda bazı çocuklar yüzüme bir şey sürmek
istediler.
Hep böyle şeyler
yapıyorlar.
Kim?
Colton.
Çocukken bana
zorbalık yapıldığında ne yapardım biliyor musun?
Saklanırdım, böylece
beni bulamazlardı.
Bir süre sonra ne olurdu biliyor musun?
Seni yalnız mı
bırakırlardı?
Jack, kilidin
anahtarları nerede biliyor musun?
Jack.
Jack?
Neden okuldan
ayrıldın?
Bunu bana bir daha
yapma tamam mı?
Jack.
Baban nerede?
Nerede o?
Beni öldürme.
Hey çocuklar bu sizin
seçiminizdi.
Kaybettiniz.
Direnin çocuklar.
Hadi oğlum.
Dostum bana bak donup kaldım.
Onlara nasıl ateş
edeceğim?
Kahretsin!
Kiliti aç ve bu saçmalığı seyret.
Kahretsin, beni
çağırmayın çocuklar.
Çocuklar sanıyorum
burada biri var.
Kontrol et.
Bay McCoy?
Jack burada mı?
Neredesin?
Ne oldu?
Onu sınıfta elimizden kaçırdık.
Şuna pislik Jack
Krainel desenize?
Palyaço kılığına girmiş babasının kötü biri olduğunu söyledik.
Artık örümcek pisliği diyelim.
Onun şapşal yüzüne pislik süreceğim.
Hayır kapayın çenenizi.
Çocuklar kesin artık!
Hey John, dinle dostum.
Büyükbaban seni
göreceği için çok heyecanlı.
Artık küçük
arkadaşını istemiyor musun?
Jack bir şey söyle.
Jack, hadi çıkmalıyız.
Shadow?
Shadow?
Shadow, kulaklarına
ne oldu?
Nerede o?
Aman tanrım!
Bizden uzak dur
pislik herif!
Size zarar vermek
istemiyorum.
Bizden uzak dur.
Lanet olası köpeği öldürdün.
Kocanı bulmana yardım
edecek kişi benim.
Evimden defol git!
Evimden defol git!
Polis arıyor.
O kostümü
çıkarabilecek tek kişiyim.
O lanet kostümü
tamamen rastlantı sonucu buldum.
Dükkanıma yüzlerce
kostüm gelirdi.
Bir gün İzlanda'dan
bir kargo geldi.
Üzerinde İzlandaca
yazılı etiket gibi bir şey vardı.
İçini açtığımda içi eski püskü şeylerle doluydu ama bu kostüm mükemmeldi.
Daha önce böyle bir şey görmemiştim.
Onu en değerli ürün olarak satmak üzereydim ama önce birisinin üzerinde denemesini istedim.
Kardeşim çocuk kanserleri üzerinde uzmanlaşmış bir doktordu.
Hastalarına sürekli psikolojik destek verme taraftarıydı.
Neden olmasın?
Onları neşelendirmek
gerekir.
Değişiklik başladığında, kardeşimden yardım istedim.
Bir tedavi bulacağına dair yemin etti.
Hatırladığım son şey bu.
Uyandığımda, elbise çıkmıştı.
Lanet kırılmıştı.
Kardeşim şeytana istediğini vermişti.
Beş çocuğu hastaneden
alıp evinde ölümle tanıştırmak zorunda kalmıştı.
Kış mevsiminin her ayı için bir çocuk.
Bu mu yani?
Tedavi bu mu?
Bunca yılı o şeytani
şeyi öldürmek için daha iyi bir yol bulmaya harcadım.
Kardeşim kostümün
korunması için hayatı pahasına evini asla terk etmedi.
Kardeşimin ölümünden
sonra o kostümün akıbeti hakkında hiç bir fikrim yoktu ta ki kocanız beni arayana kadar.
Neden yok etmediniz
onu?
Denemediğimizi mi
sanıyorsun?
Onu yakmayı denedik,
asit içinde eritmeye çabaladık her şeyi
denedik ama işe yaramadı.
Okyanusa mı atsaydık
veya gömse miydik?
Ya biri onu bulsaydı.
Küçük bir parçası
bile laneti taşımaya yeterdi.
Başını gövdesinden
ayırmanız gerekiyor.
Kostümü yok
edemezsiniz ama şeytanı durdurabilirsiniz.
Kocam asla bunu
yapmazdı.
Bu, 7 veya 8
yaşlarında bir çocuğa ait.
Nereye gittiğini
biliyor musun?
Bilmiyorum.
Bilmiyorsunuz öyle mi?
Colton'u istedi.
- Colton nerede?
- Jack.
Durdurulmalı.
Jack, babanı öldürmek
zorundayız.
Hey!
Dinle beni Jack.
O senin baban değil.
O sadece bir elbise.
Ona kötü şeyler
yaptırıyor.
Merak etme kimse
babana zarar vermeyecek tamam mı?
Bize başka bir yol
söyle.
Onu yakalamama yardım
edin.
Onu mühürleyeceğiz.
Aramaya devam
edeceğiz.
Hey dostum.
Merhaba tatlım her
şey yolunda mı?
Evet Baba Gitmeliyim,
şimdi konuşamam.
Özür dilerim Biz
sadece Gitmek zorundayım, Baba.
Dikkatli ol.
Hala buralarda
olabilir.
Hiç bir şeye dokunma
tamam mı?
Polisi aramalıyız.
Onlara ne
söyleyeceğiz?
Kendimiz başa
çıkmalıyız bununla.
Kemiklerini
parçalamış.
Uzağa gitmiş olamaz.
Perşembe, saat 7.
Bir palyaço nereye
gidebilir?
Nerede görülmedi?
Hayır.
Ne oldu?
Oraya bu şekilde
giremezsin.
Neden?
Akıl hastanesinden
kaçmış biri gibi görünüyorsun?
- Dinle kocana
güvenemezsin.
- Yapma Ben ve kardeşim Onu tanımıyorsun.
Onun nasıl biri Şeytanı öldürmeliyiz - Onu hala seviyorsan.
- Biliyorum, onu sana
getireceğim.
Söz veriyorum.
Ondan hiç bir iz yok.
Topları öldür!
Yapış yapış, biri
buraya işemiş.
Greg?
Greg?
Greg?
Greg?
Greg, Annem gitmemiz
gerektiğini söylüyor.
Greg?
Greg?
Greg?
Greg, neredesin?
Greg?
Greg, neredesin?
Greg?
Greg?
Yukarı çıkma.
Greg?
İşte buradasın.
Hayır, hayır.
Gidiyorum.
Kaç, Greg, kaç.
Anne, anne.
- Palyaço!
Yukarıda bir palyaço
var.
- Ne?
Ne oldu?
Orada palyaço
kıyafetiyle dolaşan bir manyak var, çocuklarınızı alın.
Hadi gel.
Görüyor musun?
Yakınlarda olmalı.
Bu ne için?
Korunmak için.
Kent?
Kent.
Neredeyim ben?
Sana yardım için
buradayız.
Korktuğunu biliyorum.
Buna durdurmak için bir
yol bulacağız tamam mı?
Ama önce seni buradan
çıkarmalıyız.
Karlsson da burada, sana
yardım etmek istiyor.
Tamam mı bebeğim?
Onu hatırlıyorum,
delinin biri.
Hayır değil.
Sana kimsenin zarar
vermeyeceğinden emin olmak istiyor.
Yeter!
Kent, dikkat et.
Kent, hayır.
Kent hayır.
Sana yardım
edebilirim.
Kent yardım etmeme
izin ver, lütfen.
Hala senin orada olduğunu
biliyorum.
Hadi ama, başka bir
yolu olmalı.
Bana bir çocuk getir.
Kent, yapamam.
Bana bir çocuk daha
getir ve kocanı geri al.
Bir çocuk.
Yapamam.
Yapamam.
Başka birini
getirmeni istiyorum.
Adı neydi?
Evet hatırladım.
Jack.
Onu bul ve bana getir.
Onu bana en sevdiğim yere getir bebeğim.
Bekliyor olacağım.
Bekle.
Ellerin yukarıda dışarı çık.
Tamam, içeri gireceğiz.
Polis, olduğun yerde kal.
KıpırdamaHemen indir
silahını.
Yere bırak.
At onu orospu çocuğu.
Baba, Jack senin
yanında mı?
Evet, tabii ki benim
yanımda.
İyi.
Onu merak etme.
Gidip evini bir kontrol etmeyi planlıyorum.
Hayır eve gidemezsin.
Sadece Jack'i al ve
oradan ayrıl.
Kent orada mı Meg?
Kent ne yaptı?
Kent değil Baba.
Kent bir şey yapmadı.
Bana neler olduğunu söyle.
Sana yardım edeyim.
Baba, Ben Meg?
Meg?
Gitmeliyim.
Merhaba, Kent.
Çok teşekkür ederim.
Çocuğunuzu mu
arıyorsunuz?
Hayır, o güvende.
Polis çocuklara yönelik iki ölümcül saldırı olayı olduğunu söylüyordu.
Yetkililerden aldığımız bilgiler göre konuyla ilgili bir şüpheli göz altına alındı.
Şüpheli Karlsson
adında 59 yaşında biri.
Compton'a
gidiyorsunuz değil mi?
Evet.
Eskiden oraya
giderdim.
Tamam.
Doğum günü
partisindeydim, ve her şey alt üst oldu
beni buraya bırakan adamı bulamıyorum Nerede olduğunu bilmiyorum ve sizi
buldum.
Ve o adam bana
ürkütücü bir şekilde yakın davranıyordu.
Compton'a sizinle
beraber gidebilir miyim?
Yani beni eve
bırakabilir misiniz?
Korkuyorum.
Seni evine mi
bırakayım?
Lütfen başka kimseyi
tanımıyorum.
Çok iyisiniz.
Doğru yolda mıyız?
Sokağını biliyorum.
Yani doğru yoldayız.
Çok iyisiniz.
Bilirsin Oğlumun su anda başı belada ve biri onu bu
durumdan kurtarabilir Geldik mi?
Evet burası.
Evindesin.
Burası bizim evimiz
değil.
Burası benim evim
değil.
Lütfen burası çok
korkutucu.
Kapıyı açın lütfen.
Lütfen kiliti açın.
Dışarıda biri var.
Ne olur kapıyı açın.
Lütfen.
Lütfen biri var
dışarıda.
Ne olur.
Kapıyı açın ne olur.
Lütfen.
Açın ne olur!
Lütfen.
Bin arabaya.
Özür dilerim.
Ne yapıyorsun?
Bin arabaya!
Dışarısı güvenli
değil.
Burada bekle.
Jack.
Baba, hemen ara beni
tamam mı?
Jack nerede?
İşte geldik.
Gidip babanı bir
kontrol edelim.
Büyükbabanın yanından
ayrılma.
Baba, buraya
gelmemeni söylemiştim.
Jack nerede?
Sorun yok odasında.
Baba.
Ben bir hata yaptım.
Dinle.
Ne olduğunu
bilmiyorum umurumda da değil.
Bu durumu çözeceğim.
Kent her ne yaptıysa,
sorun değil.
Sadece yardım
edeceğim.
Tamam mı?
Sana yardım edeceğim.
Sen neden
bahsediyorsun.
Kanı temizliyorum.
Kimse bilmeyecek.
Bebeğim, sen benim
küçük kızımsın.
Seni seviyorum.
Ben Bu bir savaş
işareti.
- Kaç, Jack!
- Jack.
Orospu çocuğu.
Anne.
Hadi Jack.
Kaç buradan.
Meg?
Yarım et bana.
Yakaladık onu.
Git ve o kitabı getir.
Ne?
Babanın bulduğu kitabı.
Biraz da zincire
ihtiyacımız olacak.
Neden?
Babana yardım etmek
istemiyor musun?
O babam değil.
Jack üzgünüm.
Özür dilerim.
Delil Torbası.
« Prev Post
Next Post »