John Doe: Vigilante (2014)
| |
93 dk
Yönetmen:Kelly Dolen
Senaryo:Stephen M. Coates, Kelly Dolen
Ülke:Avustralya
Tür:Suç, Gerilim
Vizyon Tarihi:02 Mart 2014 (ABD)
Dil:İngilizce
Müzik:David Hirschfelder
Nam-ı Diğer:John Doe
Oyuncular: Jamie Bamber,Daniel Lissing,
Lachy Hulme,Fletcher Humphrys,
Özet
John Doe filminde; sıradan bir adam, bildiği tek şekilde
vahşete karşı savaşıyor... Her seferinde bir suçluyu öldürerek. Bir kahraman
mı, yoksa hain mi? Adalet mi, intikam mı? Siz karar verin.
Altyazı
Galiba beni diğerlerinin
arasından seçip bu fırsatı verdiğin
için teşekkür etmeliyim .
Nedenini sorabilir
miyim?
İtibarınla,
geçmişinle kesinlikle tek seçenek
sendin .
John Doe olarak
bilinen seri katil sen misin?
Buna jüri karar
verecek .
Saygıdeğer jüri karara
vardınız mı?
Evet sayın yargıç
vardık .
Sanık ayağa kalksın
lütfen .
33 cinayetle ilgili
kararınız nedir?
Sana inanıyoruz John
Doe!
Temyiz mahkemesinin
hemen önünde bulunuyoruz 100 bini aşkın
insan burada sıra dışı John Doe
davasının kararını beklemekte .
Tüm dünya bu garip davayı
izliyor ve hiç kimse jürinin ne yönde oy
kullanacağını bilmiyor .
Ama kesin olan bir
şey var .
Hangi yönde karar
verirlerse Durun .
Galiba karara
vardılar .
Bayanlar ve baylar
sabrınız için teşekkürler .
Suçlu değil!
Bu dava tarihimizde
eşi benzeri görülmemiş bir davadır .
Dünya çapında
tartışma başlatıp heyecana sebep oldu .
Uzun süren dava
süreci ve jüri müzakerelerinden sonra duyuru
yapma pozisyonuna gelmiş bulunuyoruz .
Sonunda bir karara
vardık .
İyi akşamlar .
Bu öğleden sonra
kendine John Doe diyen maskeli bir
adamdan vahşi görüntüler elimize geçti .
Bazı
izleyicilerimizin görüntüleri rahatsız edici bulabileceği yönünde uyarıyoruz .
Beni tanıyor musun?
Ben de senin gibiyim
.
Ben de kalabalıktaki
bir yüzüm .
Kapı komşunum .
Eşim, çocuğum, ev
borcum nefret ettiğim bir işim, nefret
ettiğim bir hayatım var .
Anlamı olmayan bir
hayat .
Ben John Doe .
Az önce emekli rahip
Xavier Edwards'ın vahşice katledilişine şahit oldunuz .
Bu arada kendine John
Doe diyen bu adamın neden Bay Edwards'ı
öldürdüğü hala gizemini koruyor .
Sizin yürüttüğünüz
hikaye bu yani?
Evet .
Görüntüleri
düzenlemek bizim için görülmemiş bir şey değil .
Bunu genellikle
insanları korumak için yaparız .
Evet bu anlayışa
aşinayım Matt sağ ol .
Ama hikayenin belli
başlı noktalarını sakladınız ki bu
noktalar John Doe'nun temin ettiği görüntüde
gayet açık seçik ortadaydı .
- Biz de emir kuluyuz
.
- Kimin?
Bu aşamada John Doe
hakkında ne biliyordun?
Pek bir şey değil
aslında sadece kurbanları hakkında epey
bilgiye sahip olduğunu biliyordum .
Sence bu bilgiler
nereden geliyordu?
Adam aşırı
entelektüel ve zeki bir avcıydı .
Çevresi geniş birine
benziyordu .
Özel görev kuvveti
tam olarak ne zaman oluşturuldu?
Ben 5 .
cinayetten sonra
getirildim .
Sonra da Kılıçbalığı
Özel Kuvveti oluşturuldu .
- Onu yakalama
baskısı çok büyük olmuş olmalı .
- Kesinlikle .
Etrafta insanları
öldüren birine izin veremeyiz sonuçta .
Haklı olsun ya da
olmasın .
Haklı demek?
Bu kısmı kesebilirsin
.
Hüsrana uğramıştın
yani?
Öyle de diyebilirsin
evet .
Çünkü görüntüleri
yayınlayınca kolay bir hedef olacağını biliyor
olmalısın?
- Elbette .
Ama hikayenin sadece
yarısı anlatıldı .
Bence şunu söylemek
gayet yerinde olacaktır .
İnsanları öldürmeye
başlayınca sağ duyulu medyanın senden yana olmasını mantık çerçevesinde bekleyemezsin .
Hepimizin kabul
etmesi gereken medya manipülasyonu yani .
Telefon çağrısından
önce de neler döndüğünün farkındaydım .
Herkes farkındaydı
aslında .
O zamanlar oldukça mütevazi
bir faaliyettik .
Bu nedenle ana akım
medyada Joe Public'i beslediklerinden biraz
daha fazla bilgi ediniyorduk .
Kiminle irtibata
geçti?
Baş muhabirimiz Sam'i
aradı .
Cinayetlerin
kopyasını isteyip istemediğini sormuş
- Sam Foley?
- Evet .
- Siz de hemen
istediniz mi?
- Hayır ilk başta
istemedik .
Cinayeti teşvik etmek
gibi bir huyum yok .
Neden o zaman?
Olay yerinden
müstesna görüntüler vermeyi teklif etti .
Yani müstesna
görüntüler olduğu sürece cinayet yayınlamada sorunun yok Bob?
Hadi ama Ken .
Olay sadece
cinayetler değil .
Sen de biliyorsun .
Ne yani hikayesinden
mi bahsetti?
Mesaj mı verdi?
Evet elbette bahsetti
ancak ben bununla ilgilenmedim .
Neden peki?
Her manyağın kendine
has bir hikayesi vardır .
Dünyanın ona nasıl
bir hayat borcu olduğu babasının onu
nasıl dövdüğü, hiç çıkar yolu olmadığı falan filan işte .
Ama John Doe farklı
mıydı?
Evet .
İlk iki kasetin
tamamını izleyince olayın büyük patlama
yapacağını anlamıştım .
Ama Bob izlenme
oranları ve para yüzünden harekete geçmedin mi?
Asıl etmen gerçek
miydi sorabilir miyim?
Gerçek mi?
Tek bir gerçek var
Ken .
Adam bir sürü insanı
öldürdü .
Geriye kalan her şey başkasının
bakış açısı işte .
Birkaç gün önce John
Doe bir başka kurban iddiasında bulundu
dokuzuncu kurbanı .
İnsanlar öldürülüyor
.
Ama John Doe'nun
anlatılması gereken bir hikayesi var .
O, misyonu olan bir
adam .
Eğer kanunlara uyan
bir vatandaş iseniz size bir şey
söylememe izin verin .
Korkmanıza gerek yok .
- Sen kimsin be?
- Sorun yok Sally .
Korkma sen .
Komşuya git ve anneni
ara .
Aferin sana .
Kim olduğumu biliyor
musun?
Defol git evimden!
Görüyor musun Xavier?
Kim olduğunu
biliyorum .
Xavier Edwards yaşlı
bir adamdı .
Ama çok iğrenç bir
kötü adamdı .
Masum çocuklarımızı
uzun yıllardır avlayan bir pedofili .
Durumu çözdünüz değil
mi?
John Doe'nun
kızgınlığında bir tertip düzen var .
Rastgele değil .
Anlamsız değil .
Dışarı çıkıp partiye
katılabilirsiniz güzel vakit geçirip
gecenin keyfini çıkarabilirsiniz çünkü
korkacak bir şey yok tabii John Doe'nun
listesinde değilseniz .
Bu biraz abartı değil
mi sence de?
İnsanlara izletiyor
ama .
Sadece bir hafta
sonra yaptığımız diğer her şeyden daha
fazla izlendi .
Buna bakınca Sam
Foley'in onun hayranı olduğunu söylemek doğru olur bence .
Sam'in annesi
öldürüldü .
Babası bunu bir türlü
atlatamadı .
Sam Yıllarca terapi gördü .
O zaman neden Net
Haber?
Neden Sam Foley?
- Görüntüleri başka
birine de verebilirdin .
- Öyle mi?
Büyük başları da
denedim .
Ama kendi gündemleri
vardı .
İnternet üzerinde
oynama yapılmadan gösterilebilecek tek yerdi .
Aynı anda tüm dünyada
.
Bazı insanlar senin
ve Sam Foley'in beraber çalıştığınızı ileri
sürüyor .
Sen ve Bay Foley tüm
bu senaryoyu beraber mi planladınız?
Sam doğru zamanda doğru
yerdeydi .
Ana akım medyaya
görüntüler temin etmeye karar vermene ne sebep oldu ya da senin deyiminle büyük başlara?
Bak benim yaptığım
şey apaçık ortadaydı .
Ama bir şekilde
sebebi öyle değildi .
Yaptığım şeyi daha
fazla insana duyurursam eninde sonunda bir
yerlerde birilerinin anlayacağını fark ettim .
Dünya gözlerini
açacaktı ve belki o zaman durabilirdim
.
Yani diğer insanların
senin işini devam ettirmesini istedin?
- Hayır - İstedin ki
- Başkalarının da insanları öldürmesini mi istedin?
- Hayır, hayır .
Burada ve dünyada
milyonlarca insan bu yayını şu anda izliyor .
Basit tek bir sorunun
cevabını istediklerini düşünüyorum .
Neden buna bir son
vermedin?
Çünkü mesajın yerine
ulaşıp ulaşmamasından bağımsız olarak hepsi
ölmeyi hak etmişti .
Bizim sadece belli
bir düzeyde özfarkındalık geliştirmiş aptal hayvanlar olduğumuza inanıyorsanız can almayı makul görebilirsiniz
çünkü bunun bir anlamı yoktur .
Elbette .
Fakat ruhun
varlığına inanıyorsanız bu dünyanın
ötesinde bir şey olduğuna, işte o zaman
bu duruma bakış açınız tamamen değişir .
Yani John Doe ruhun
varlığına inanmıyor diyorsunuz .
- Bizlerin aptal
hayvanlar olduğumuzu düşünüyor .
- Hayır hiç de bile .
John Doe bundan çok daha
karmaşık biri .
Bu hafta kaza olmadı
yani?
Hayır .
Emin misin?
Evet kaza olmadı .
Belgemi imzalayabilir
misin lütfen?
Birazdan o konuya
geliriz .
Bak Becky .
Barınağı deneme vakti
senin için geldi artık .
Olmaz gidemem .
- Evet gidebilirsin .
- Olmaz yapamam .
Beni seviyor .
Böyle yaşayamazsın .
Nasıl hayatta
kalacağız peki?
İşim gücüm olmadı
benim hiç .
- Bana kim iş verir
ki?
- Biz bir çaresine
bakabiliriz .
Barınakta kalırsın, orada
eğitim programları da var
Olmaz .
Söylesene Becky, seni
kalmaktansa gitmek neden daha çok korkutuyor?
Taylor ne olacak peki?
Yıkılır çocuk .
Ayrıca Babasını da seviyor .
Ona şüphe yok ama
sana ihtiyacı var .
Gidemeyiz .
Bu adil olmaz .
Bizi geçindirmek için
gece gündüz çalışıyor .
Sence Taylor'ın da
başına bir kaza gelmeden ne kadar sürüp gidecek?
Yapmaz, ona vurmaz .
- Neden?
- Onu seviyor .
- Onu her şeyden çok
seviyor .
- Seni de seviyor .
Sadece içki içtiğinde
.
Saat geç oluyor o
sıralar .
Kızım hep o sıralar uyuyor
zaten .
- Şimdilik .
- Evet .
Ama ona bir şey
olmadan ne kadar sürecek?
Seni korumayı
denemeden ne kadar sürecek?
Kaburgaları kırılıp,
kafatası çatlamadan daha ne kadar sürecek?
Bizi bulur .
O konuyu ben
hallederim .
Ne dedin sen?
Ne dedin lan?
Kaçma benden kemik
torbası!
S... lan!
Sikerim .
Kendini adam mı
sanıyorsun?
John Doe'nun
saldırıları devam ediyor .
Görünen o ki polis
onu durdurmaktan uzak .
Yerde ve gökte polis
sayısının artmasına rağmen ticaret
merkezi karanlık çöktükten sonra hala boş kalıyor ve ticaret zarar görüyor .
Gelen haberlere göre bugün Senatör Marlene Brockhurst
eleştiri 0-4-2 .
Polisler kenara
çekmemi söyledi .
S... .
Biraz hızlı gitmiyor
musunuz efendim?
Ehliyetiniz var mı?
Bir yere ayrılmayın .
Sanırım sona geldik .
Bu, arka koltukta
ceketin altındaydı .
Olmasın böyle bir şey
.
Daha işim bitmedi .
Sorun var mı?
Destek lazım mı?
Olumsuz .
Sizi bir uyarı ile geçiştireceğim
Bay Jones .
Tavsiyeme uyun .
Yavaş gidin, acele
etmeyin .
İsteyeceğiniz son şey
bir kez daha kenara çekilmek olur .
Gecenizi
mahvolabilirdi .
Teşekkürler memur bey
.
Ben de başkalarıyla
beraber bu durumu yaşadım .
John Doe'yu serbest
bıraktığım için yalakalığa geldiysen geç kaldın .
Hayır hiç de bile .
John Doe'yu neden
bıraktığını sormaya geldim .
Neden gidip böyle
saçma sapan bir şey söyleyesin ki?
John Doe'nun
görüntülerine bakınca memur bey, onu tanıdığınız belli oluyor .
Onun olduğunu fark
edemedim tamam mı?
Olay bu .
Yaylan .
John Doe hakkındaki
görüşleriniz neler?
- Yani ben aslında - John Doe'yu mu soruyorsunuz?
- Evet onun hakkında
röportaj - Şunu söylemek isterim bence o iğrenç biri .
Polis onu yakalamak
için yeterince sıkı çalışmıyor .
Şu ana kadar kaç
kişiyi öldürdü?
- 14?
15?
- 18 aslında .
Tanrı aşkına .
Sokaklar hemen temizlenecek
yani .
Sonra ne yapacak peki?
Aylak aylak gezenleri
vuracak veya kırmızıda geçene balyozu
indirecek .
Hem yargıç, hem jüri
hem de infazcı .
- Bence bu kadar
yeterli .
- Bu delilik resmen .
- Çok teşekkürler .
- Bu yanlış bir şey .
- Özür dilerim .
Daha önce harekete
geçmediği için polise karşı medyadan, halktan ve politikacılardan eleştiriler oldu .
Özel ekip kurmanız neden
bu kadar uzun sürdü?
Resmi hikayeyi mi
istersin yoksa benim fikrimi mi?
Resmi hikaye ile
başlayalım .
Bürokrasi,
prosedürler ve parlamento kararı .
Peki ya konu
hakkındaki kişisel fikirlerinize gelirsek?
John azılı suçluları
öldürüyordu .
Gerçek ise bu
kimsenin umurunda değildi ta ki ceset
sayısı yükselene kadar .
Kimse umursamadı mı?
Elimde çözülmemiş 23
cinayet davası var .
Benim sorumluluğumda
.
Dosya bir .
Genç masum bir
kadının katili .
Dava iki, John
Doe'nun ilk kurbanı .
Şimdi vergisini
ödeyen biri olarak söylesene hangisine
odaklanayım .
Genç bir kadının
katiline mi yoksa tanınmış pedofili birinin katiline mi?
Ama kim ya da ne
olduklarının ne önemi var ki?
İnsanlar öldürülüyor
sonuçta .
Senin işin katili
bulmak .
Elbette .
Ama günde yalnızca 14
saat çalışıyorum .
Ne demek istiyorsunuz
yani dedektif?
Özel ekibin daha sıkı
çalışabileceğini mi ima ediyorsunuz?
John Doe'yu daha
erken yakalayabileceğinizi mi?
Cinayetleri
önleyebileceğinizi mi?
Hayat
kurtarabileceğinizi mi?
John Doe hak ettiği ilgiyi
gördü diyorum .
Senin gerçek John Doe
olmadığın, onun başka biri olduğu ve ya
da bir grup kişinin onun adına suç işleyip bu cinayetleri işlediği iddialarına ne diyorsun?
- Bunları bilmek bir
şeyi değiştirmez .
- Ne önemi var ki?
- Önemli olan eğer başka suçlular varsa yakalanmaları
gerekli .
- Durdurulmaları
gerekmez mi?
- Sen öyle diyorsan .
O cinayetleri tek
başına işlediğine öyle kolayca inanamam .
Öldürmek işin
kolay kısmı .
Bununla baş etmek ise
zor kısım .
Dur!
Artık yeter!
Yeter artık!
Lütfen dur!
Yapma!
Dursana!
Dur!
Dur!
Çok endişeli
görünmüyorlar değil mi?
Son zamanlarda John
Doe epey meşgul ama sizler için son
gelişmeleri bir araya getirmeyi başardım .
Çifte cinayet .
Çocuk tacizcisi .
Yaşlı tacizcisi .
Seri tecavüzcü .
Her bir John Doe
kurbanı adalet sistemimiz ile en az bir kez karşılaşmış .
Her biri ikinci bir
şans için serbest bırakılmışlar .
Her biri yeniden
taciz etmeyi seçmiş ya sağ salim işin
içinden çıkmışlar ya da daha fazla acı
ve ızdırap vermek için yargılanıp yeniden
serbest bırakılmışlar .
John Doe onları
öldürdü .
İşte sebebi .
Oğullar kız evlatlar kocalar ve eşleri hayatlarına feci şekilde şiddet, delilik ya
da saf kötülük ile son verildi .
Dünyamız onlar
olmadan çok farklı bir yer .
Bunlar John Doe'nun
onlar adına konuştuğu cansız bedenler .
Sam Foley'nin sözüne
ne diyorsun?
"John Doe ölüler
adına konuşuyor ."
Bence bu da bir bakış açısı .
Ölüler adına mı
konuşuyorsun?
- Onlar adına hareket
ediyorum belki de .
- Öldürerek yani?
Sana bir soru
sorabilir miyim?
Elbette .
Bu gece otoparkta
arkadan gizlice yaklaşıp kafana vurup
boğazını keseceğini bilseydin .
Başına gelecekleri
10 saniye önceden biliyor olsaydın sonra
birden elinde bir çekiç belirseydi ne
yapardın?
Senin için çok
değerli bir şeyi senden alacak birine karşı
aşırı kızgın ve öfkeli olur muydun, kafasını ezer geçer miydin?
Ne yapacaklarını
bilemeyen ölüler adına hareket ettiğimi söyleyebilirsin .
Bugün Murray Wills
ile beraberim .
Kendilerine
"Ölüler Adına Konuşanlar" diyen grubun lideri .
Pekala Murray burada
bulunma sebebimiz nedir tam olarak?
Gelecek hafta
olabildiğince çok insanı haberdar ederek
bir toplanma gerçekleştireceğimizi söylemek istiyoruz .
Parlamento Binasına
yürüyerek John Doe'ya desteğimizi göstereceğiz .
Toplantı demek?
Bu toplantı ile ne
elde etmek istiyorsunuz?
John'un destek
gördüğünü bilmesini istiyoruz .
İhtiyacı olursa diye
dostlarının olduğunu .
John Doe'ya yardım
için ne yapabileceğinizi düşünüyorsunuz?
Onun için ne
yapabilirsin?
Ne isterse .
Neye ihtiyacı varsa .
Onun için can almaya
hazır olabileceğini mi söylüyorsun?
Asla böyle bir şey
demedim .
İşte gördünüz sayın seyirciler, ortada patlamaya hazır bir
durum Tekmele şunu!
Tekmele bir daha!
Bir daha!
Böyle işte!
Sakın .
Amcık herif!
Hepsi bu kadar mı?
Gel buraya .
Vur şuna lan .
Sakın geri geleyim
deme!
Bir daha sakın gelme,
gebertirim seni!
Genç Adam Dayaktan
Komaya Girdi Bar Fedaileri Suçlanıyor Komaya Giren Genç Öldü
Henry .
Jesse .
Cinayetten paçayı
kurtarmak nasıl bir his?
Mahkeme masum
olduğumu söyledi .
Ben de eve gidiyorum
arkadaşlar .
Oğlumu öldürdünüz!
Katil piçler!
Oğlumu öldürdünüz!
Aynen böyle .
Hizmet et ve koru .
Pardon .
Geçeyim şöyle .
- Çekil lan .
- Uzun bir gün oldu .
Adı Gary'di pislik
herif!
Şerefsizler .
- Ne söyleyeceksiniz?
- Ne söylemem gerekiyor
ki?
Avukatım Andrew
Beaumont'a teşekkür ederim .
İyi bir iş çıkardı .
Yorumunuz nedir Bay Mills?
- Bay Mills?
- Bay Mills bir şey
söyleyecek misiniz?
- Şu halimize bir
bakın .
- Ne söyleyeceksiniz?
Oğlumu öldürdü o .
Bu sabah saat dokuzda
kalabalık bir binanın giriş salonunda kimliği
belirsiz katil John Doe yine saldırı düzenledi .
Bu sefer ev yapımı siyanürlü
bir bant kullanarak Jesse Sutton'ı 20 .
kurbanı yaptı .
Merhaba tatlım .
- Hiç gerçek biriyle
düzüştün mü?
- Rahat bırak dostum
.
Ne dedin lan sen?
Özür dilerim dostum .
Kusura bakma .
Ödlek .
Önden buyur çıtır .
Ara beni tatlı şey .
Ya da mesaj at .
Ne oluyor lan?
- Ya da mesaj at .
- Kimdi lan o?
Bütün kameraların
yerini biliyor .
Hangi açıyla
baktıklarını .
Hangisinin hareket
ettiğini hangisini sabit durduğunu .
Kalabalık içinde
rastgele bir cinayet gibi görünen şey aslında
özenle planlanmış bir operasyon .
Bütün adımları prova
etmiş kesinlikle .
Bunu biliyor olmak, prova
ettiğini yani birisi daha önceki kayıtları
kontrol etti mi?
Evet kayıtları tekrar
izledik .
- Ne buldunuz?
- Hiçbir şey .
Adam hayalet gibiydi
.
Askeri eğitim almış
olması şaşırtıcı olmaz .
Özel kuvvetler hatta komando
birlikleri .
Komando birlikleri
tam ona göre .
- Ama komando birliğinden
değil sonuçta?
- Değil .
Ceza artık suça uygun
olmuyor .
İğrenç Berbat
Affedilemez şeyler her gün oluyor .
Böyle olmasına gerek
yok .
İnsan hayatına saygı
duymalıyız, onu onurlandırıp korumalıyız .
Ama sen öldürdün .
Evet yaptım .
Bunu nasıl meşru
görüyorsun peki?
- Meşru görmek mi?
- Evet .
Meşru görmek göreceli
bir kavram .
Nasıl yani?
Otoparka geri dönelim
.
Şöyle düşün bir de .
Bu sefer elinde bir
tabanca ve ver ben de yanındayım .
Karanlığın için eli
baltalı biri çıkıyor baltayı
kaldırıyor, kafama indirmeye hazır .
Sallamaya başlıyor ve
sen adamı vuruyorsun .
Nefsi müdafaa değil
mi?
Ya sen ateş etmeden
beni öldürse .
Sonra sana dönse
baltayı kaldırsa, sonra da bam!
Onu vurup öldürsen .
Hala nefsi müdafaa
değil mi?
Tam olarak ne zaman cinayet
oluyor?
Beni öldürdükten ne
kadar sonra 5 saniye, 10 saniye bir hafta, bir ay?
Öncesinde ifade
ettiğin tehdit yok artık .
Akıllı çocuk seni .
Ben de onu diyorum
işte .
Her biri mükerrer
suçluydu ve planlayarak tekrar suç işlediler .
Sebep oldukları
tehdit hiç ortadan kalmadı ki .
Ta ki onlar ortadan
kalkana kadar .
Çabalamak ve dünyayı
değiştirmenin garip bir yolu bu .
Dünya artık daha iyi
bir yer .
Bu insanlardan
hiçbiri, kurbanlarından hiçbiri yani topluma
pozitif katkı yapacak hiçbir şey yapmadılar mı diyorsun?
Yapmadılar .
Doe 25 .
Kurban İddiasında Doe'nun
Cinayet Sayısı Artıyor Doe Kontrolden Çıktı Doe'nun Durdurulması Gerek Doe'nun
Halk Desteği Artmaya Devam Ediyor Şu anda Parlamento Binası'nın önündeyim .
Ölüler Adına
Konuşanlar hareketinin üyeleri John
Doe'ya olan desteklerini herkesin önünde gösteriyorlar .
Gördüğünüz gibi
karşıt iki tarafın da gergin desteği sürüyor .
John Doe!
John Doe!
Bugün neden buradayız
hepiniz biliyorsunuz .
John Doe'ya olan
desteğimizi göstermek için .
John Doe'nun kim
olduğunu ve ne yaptığını hepimiz biliyoruz .
Ama önemli olana
gelirsek .
Bunun ötesine bakalım
.
John Doe'dan sonra ne
olacak?
Bize bir seçenek
bıraktı .
Uykuda kalın ya da
uyanın .
- Uyanın!
- Uyanın!
Bakın, Güney
Avustralyalı bir baba .
Bir baba 10 yaşındaki kızını 50 dolara 200 adama
pazarlamış .
- Piç .
- Asalım onu!
20 dolara daha verene
kondom yok .
Bu bu zavallı kız olabilecek bütün cinsel
hastalıkları kapmış .
- Adam ne ceza aldı
biliyor musunuz?
- Ne?
Maksimum 10 yıl hapis
cezası .
- Nasıl bir adalet bu?
- 5 yıl sonra serbest
kalacak .
- Kim bunun doğru
olduğunu düşünüyor?
- Kimse!
Kim bunun adil
olduğunu düşünüyor?
- Kimse!
- Kim bizim adalet
sistemimizin bu konuda adil olduğunu düşünüyor?
Kimse!
- Jeffrey Wilson - Şaka gibi!
47 yaşında .
Dört ayrı davada 12
yaş altı 3 kıza tacizden suçlu bulundu .
Tecavüz etti .
İki yılı aşkın süre
kızlara cinsel tacizde bulundu .
- Hayvan herif!
- Yakın onu!
Tam 2 yıl!
Şuna bakın .
Bu duruşmalardan önce
95 tane sabıkası vardı .
Çoğu taciz .
Jeffrey Wilson özgür
biri .
Şu anda burada
olabilir .
Aramızda, bugün .
Burada mısın Jeffrey?
Burada mısın?
Wilson mu diye yanınızdakilere
bir bakın .
95 sabıka ve elini
kolunu sallayarak geziyor .
Çocuklarınıza göz
kulak olun arkadaşlar .
Çünkü her yıl
bunun gibi yüzlerce, binlerce dava oluyor .
- Kimin suçu bu?
Hükümetin mi?
- Evet!
- Domuzların mı?
- Evet!
- Suçluların mı?
- Evet!
Hayır, hayır .
Hayır!
Bizim suçumuz .
Hepimizin!
Senin suçun, senin
suçun Çünkü seyirci kaldık .
Toplumumuzu
izledik durduk .
Yaşam tarzımız
yozlaştı .
Parça parça yendi
.
Bizler itaatkar
küçük vatandaşlarız .
Köşede çenemizi
kapalı tutup dilimizi ısırıyoruz!
- Evet!
- Cevap bu değil ama!
Doğru duydunuz .
Bu cevap değil!
Bence karşılık verme
zamanı geldi .
- Evet!
- Bu nasıl bir cevap
olur sizce?
Direnme zamanı geldi!
- Evet!
Evet!
- Bu nasıl bir cevap
olur sizce?
Yan yana durarak
değişim talep etme zamanı geldi!
- Evet!
- Bu nasıl bir cevap
olur sizce?
- Ne dersiniz?
- Evet!
Sayın bakan, bir
saniye lütfen .
Sana aylardır aynı
şeyi söylüyorum Murray .
Elim kolum bağlı .
- Yapabileceğim bir
şey yok .
- Bekleyin ama .
Halk için
çalışıyorsunuz değil mi?
Çünkü binlerce insan
bir şeyler yapmanızı bekliyor .
Sayın bakan bu
insanlar bir sonraki seçimde fikirlerinin tanınmasını istiyor .
Onları görmezden
gelmek aptalca olur .
Kaç kere daha
söyleyeceğim .
Bir şey olacağı yok .
Sadece bir dilekçe halledilecek bir şey değil .
Hayır, hayır, hayır .
Anladım .
Sonunda anladım be .
Sen sadece John
Doe'yu yakalamak istiyorsun sonra ne
olacak, unutulacak mı?
Ortadan kaybolacak mı?
John Doe'yu yakaladın
diyelim Bir dursana be .
Yakaladın diyelim .
İşler senin için çok
daha kötü olacak birader .
Çok daha kötü .
Yavaş dostum yavaş .
Onun olduğundan emin
misin?
Kesinlikle .
Çocuğu öldürdükleri
gece kulübünde çalışıyor .
Artık adım atma
zamanı beyler .
Al şunu .
Ne yapıyor yahu bu?
İndirelim şu iti .
Beysbol sopası var
galiba .
Sol eline bakın .
- Ne olursa olsun .
Üç kişiyiz burada .
- Aynen .
Bitirelim işini .
Henry .
Hadi!
Sen ha!
- Sen de!
- Hayır, hayır!
Gözüm görmüyor mu
sandınız?
Aptal mıyım lan ben?
Geldiğinizi görmedim
sanki?
Yapma!
- Ne yapıyorsun sen?
- Kes lan sesini sert
erkek .
S...!
Sikik!
Şimdi sert çocuk
musun bakalım?
John Doe!
Beni mi istiyorsun?
Gel de al o zaman!
Elemanlarını gönderme!
Otoparktaki bu üç
çocuk için işler fena sarpa sardı .
Ölüler Adına Konuşanlar
hareketi için itici güç oldu ama .
Tam olarak nasıl?
Organize oldular .
Kendilerine
gelmelerini sağladı ve epey yankı buldular .
Yankı?
Büyük şehirlerde
destek buldular .
Küçük şehir ve
kasabalarda bile .
Beauy, istiyor musun
istemiyor musun?
10 dakikan var .
Ne istiyorsun lan?
Kapat şunu lan .
Bir bok öğrendiğiniz
yok değil mi?
Gel buraya kancık .
Aynen böyle .
Kaç bakalım .
Sizin gibi zibidiler ilk
seferde öğrenir sanıyordum .
Oyun mu istiyorsun?
Gel bakalım .
Hadi gelsene .
Sen ve ben .
Hadi!
Neyi bekliyorsun?
Ölüler Adına
Konuşanlar'ın yükselişinin fikir babası sen miydin?
Hayır alakası yok .
Önümde Bay Murray
Wills'in uzun yıllardır senden akıl aldığı
yönünde açıklamalar var .
- Doğrudur .
- Bağlantıyı inkar
etmiyorsun yani?
- Hayır etmiyorum .
Aslında Murray'i en
büyük başarım olarak görürdüm .
Ölüler Adına
Konuşanlar sebebiyle mi?
Hayır .
Önemli ölçüde büyük sorunlarını
etraflıca ele aldığı için .
Ölüler Adına
Konuşanlar hareketinin, Murray Wills'in
tamamen kontrolden çıktığının farkında mısın?
Evet .
Galiba Bay Wills'in
etraflıca ele alması gereken başka sorunları da var?
Elbette vardır .
Adam çocukken babası
taciz etmiş .
- Sonunda aileden
kurtulmayı başarmış .
- Doğru .
Ama şöyle desek - Bana yardım et diye geldi ve - Şöyle dersek nasıl olur adam doğru yoldaydı .
- Eğer sen dışarıda
olsaydın özgür biri olsaydın Bay Wills listende olur muydu?
Başlıca müridinin
yolunu kaybetmiş görünmesi seni sinirlendiriyor mu?
O benim müridim değil
.
Bugün John Doe'dan
mesaj aldık .
Görünüşe göre John
Doe'nun motivasyonu ilk halinden çok daha basitmiş .
Henry Juning'in
vahşice dövülmesi beni yaptıklarımı yeniden değerlendirmeye itti .
Bunun olmasına hiç
gerek yoktu .
Bu kadar ileri
gitmesine gerek yoktu .
10 milyon dolar
karşılığında çeker giderim ve cinayetler son bulur .
John Doe olarak
biline seri katil bugün 10 milyon dolar karşılığında Avustralya hükümetine şantaj yapmaya
kalkıştı .
Bugün 7,5 milyon
pound karşılığında Avustralya hükümetine şantaj yapıldı .
Bütün birimler .
Bütün birimler .
Şüpheli kimliği kesin olarak John Doe .
Hazır olun .
Hazırda bekleyin .
Hadi, hadi, hadi!
Polis!
Kıpırdama!
- Yat yere!
- Yere!
Dur orada!
Kıpırdama!
Dinle beni .
Kıpırdarsan
geberirsin .
Hikayeyi ben yazmadım
sonuçta .
John Doe olmadığını biliyordun
yani?
Elbette .
Herkesin böyle
sandığına inanamıyorum .
Sanırım bu, medyanın aptallığının
bir göstergesi .
Benden sana tavsiye
Sam .
Seni yediğin kaba
pisleme .
Belli ki John Doe ile
iş ilişkin vardı .
Sorum ise şöyle polisi bu işten nasıl uzak tuttun?
Bana kayıtları
gönderdi .
Cesetler daha adli
tabip arabasına yüklenirken sende görüntüler vardı .
Sana kayıtlardan daha
fazlasını göndermiş .
Bana kayıtları
gönderdi .
Millet aptal değil
Sam .
Ben de değilim .
Bazıları senin ve
John Doe'nun en baştan beri beraber
çalıştığınızı hatta tüm bunları planlamış olabileceğinizi cinayetleri, her şeyi yani, ileri sürüyorlar
.
- Gerçekten mi?
Galiba bazı
insanların hayal gücü epey kuvvetli oluyor değil mi?
- Bazıları kanıtları
olduğunu iddia ediyor .
- Ne kanıtı Ken?
Şu göze göz, dişe diş
meselesi .
- Pek adalet sayılmaz
değil mi?
- İşe yarıyor gibi .
İdam cezasını geri
getir bari ilmek falan, idam mangasını
da?
Öyle bir şey demedim
.
Burada oturup tüm
cevaplar bendeymiş gibi davranmayacağım Ken .
Ama şunu biliyorum
ki, sistem bu haliyle işlemiyor .
Aşırı derece siyasi
doğruculuk yapıyoruz .
Tüm mesele fail
hakları .
Failler kendi yolunu
buluyor .
Olan kurbanlara
oluyor .
Mahkemeye çıkıca da, tabii
çıkacak kadar şanslıysan sonuç olarak
mahkeme kurbanın ifadesinde düzeltme yapıyor .
Neden?
Etkiyi azaltmak için
.
Saçmalık bu .
Kurbanlar burada da kurban
oluyor yani .
Duyarsızlıktan nefret
ediyorum .
Milletin arkasına
yaslanıp başka birinin sorunlarla ilgilenmesini beklemesinden de .
Ölüler Adına
Konuşanlar gibi mi?
Epey akılda kalıcı
bir isim vermeyi bir kenara bırakırsak Ölüler
Adına Konuşanlar'ın bu kadar ilerlemesinden sorumlu hissediyor musun?
Elbette .
Üzerime düşeni yaptım
.
Sonuçta insanlar öldü
.
Evet .
Ama Ölüler Adına
Konuşanlar'ı temsil etmek kendi kararlarıydı .
Askerler olarak
aldıkları bir riskti bu .
- Askerler olarak mı?
- Bence kendilerini
öyle görüyorlardı .
Sen nasıl görüyorsun
Sam?
Kanun dışı infazcı
demek, kanunları çiğneyerek doğru
bildiğinin, doğru inandığının adalet olduğunu düşünen birinin suçluları cezalandırmasıdır .
Afganistan, İran, Irak,
Kore, Vietnam gibi ülkelere doğru
bildikleri adına, adalet adına asker gönderen insanları öldüren ülkeye
ne isim verirsin peki?
O ülke kanun dışı
infazcıdır .
Bu kadar net ve
basit .
Ama bir ülke bunu
yapınca savaş denir ve kimsenin gıkı çıkmaz .
Ama bir ülke bunu
yaparken asla John Doe kadar objektif
ve dikkatli davranmaz .
Ülke bunu yaparken
binlerce suçsuz kadın ve çocuğu öldürür .
Sivil zayiat denir
geçer .
Burada yaşananları
savaşla mı kıyaslıyorsun?
Elbette Ken .
Bu konuda bir
yanlış yok ki .
Savaşmak savaştan
gelir .
Bu da suçla
savaşmak, suça karşı savaşmak .
Kurbanlarla
birlikte savaşmak .
Ben oğlumu geri
istiyorum .
Bu sana ne
hissettiriyor John?
Beni üzüyor .
Kadın için üzülüyorum
.
Kate Johnson senin
yarattığın sürüyle kurbandan biri .
Onun oğlunu öldürdün
.
Evet yaptım .
Şimdi de kadın için
üzülüyor musun?
Elbette .
Çocuk için de .
Nasıl yani?
Ben an Anlamadım .
Ben de senin
üzüldüğün gibi ona üzülüyorum .
Çocukların ağaç
evindeki örümceği öldürdüğünde üzüldüğün gibi .
O örümceği
öldürmek istemezsin aslıda fakat çocuklarını
da koruman gerekir .
Peki ya avukatlar?
Biraz da onlardan
konuşalım .
Onları yaralayıp
işkence ederek kim korunmuş oldu?
Evet talihsiz bir
durum oldu .
Talihsiz?
Sorumlu hissetmiyor
musun?
Hz . İsa, Haçlı
Seferleri'nden sorumlu mu?
Ya da
engizisyondan?
Hz . Muhammed, 11
Eylül'den sorumlu mu?
- Çok ileri gidiyoruz
.
- Konuştuk bunu .
İstediğin bu senin .
- Böyle olacağını
düşünmemiştim .
- Evet ama böyle Bill onları öldürmeyeceğiz tamam mı?
Bir daha duruşma
kazanmayacaklarından emin olacağız .
Makası al .
Makası alsana!
Gözümün içine bak .
Yapacaksın, nokta .
Duydun mu?
Oğlun huzur içinde
uyuyabilecek .
Tamam .
Tamam .
Şimdi gir içeri yapmak için geldiğin şey yap .
Tanrı aşkına .
Ödlek herif!
Sen bir hiçsin .
Bugün Ölüler Adına
Konuşanlar'ın lideri Murray Wills polis
tarafından sorguya alındı .
Şu anda bir hangi
suçlama ile alındığı olduğu bilinmiyor .
- Murray .
- Murray .
Bay Wills .
Bay Wills .
- Saçmalık bu .
- Yorumunuz nedir?
Bir şey
ispatlayamazlar .
Biz yapmadık .
Birkaç kodaman avukat
işte .
Kimin umurunda olur
ki?
Öyle mi diyorsunuz?
Ölüler Adına
Konuşanlar'ın 10-12 milyon kadar takipçisi var galiba .
John suçlu bulunursa tehlike
arz ediyorlar demektir .
Gerçekten mi?
Sizce ne yapabilirler?
Bilmiyorum .
Ama burada bir kişi
sebebiyle konuşuyoruz .
Adamın yaptığına bak
.
Birkaç milyon John
Doe'nun ne yapabileceğini hayal et .
Ne bildiğimi
söyleyeyim .
32 farklı kişinin
imzaladığı ifadeler elimde .
Her biri cinayet
tarihi ve saati içeriyor .
Bu ifadeler John
Doe'yu şehrin diğer yakasına postalar bazı
dosyalarda başka eyalete, cinayet işlendiyse .
Adına konuştuğu
kurbanların aileleri ve arkadaşları tarafından imzalanmışlar .
Belki fakat
ellerindeki tek benzer kanıt son cinayet görüntüsü .
Sadece sonuncusunu kendisini
yaptığını ileri sürebiliriz diğerlerini
de başkasının yaptığını .
Geçici akıl zayıflığı
savunması yaparız .
John Doe
cinayetlerinden ilham aldığını savunuruz .
Sonra da diğer 32
cinayeti itiraf etmesi peki .
- Neden?
- Mesaj vermek için .
Yani John Doe olmayı o
istedi diyorsunuz, o her kimse artık .
Sunacağımız argüman
bu .
Bu argümanın bir
temeli var mı Alan?
Sen inanıyor musun
buna?
Neye inandığımın
önemi yok .
Senin neye
inandığının da yok .
Önemli olan jürinin
neye inandığı .
İnsanların bunun
nasıl bir şey olduğunu anlaması gerek .
Bu, kapıyı son kez
korkmadan açmak demek .
Güvende ve huzurlu
hissettiğiniz evinizin tecavüze uğrayarak
sonsuza kadar elinizden alınması demek .
Caddede yarı
çıplak kanlar içinde koşmak demek .
Yardım için çığlık
atmak .
Birileri görsün
diye dua etmek .
Fakat kimsenin
görmemesi demek .
Onu durdurmak için elinden geleni ister yapabilmiş ol,
ister yapamamış kendini acımasızca cezalandırmanın
suçu demek .
Kocanıza kızınızın
kaybolduğunu söylemek ve bir umut bulunacağını
düşünmek ama kalbinin bir köşesinde asla
bulunamayacağını bilmek demek .
Cesedini teşhis
etmek ve cansız bedenini görmek demek .
Elimde tek kalan, elimde tek kalan umut Bu hayattan, bu dünyadan daha fazlasının var
olduğu umudu .
Günün birinde bir
yerlerde .
Günün birinde
kızımı bir kez daha kucaklayabileceğim .
Ve onun güzel
gözlerinin içine bakabileceğim .
Onu ne kadar çok sevdiğimi
söyleyeceğim .
Sonra da Adam
McCleish geldi .
Evet .
Adam McCleish .
Komik mi geldi John?
Adam McCleish'in
komik bir yanı yok .
Net Haberler hepsini
canlı ve sansürsüz yayınladı .
Dava edildiler .
Önceden tüm hikayeyi yayınlasaydık
biz de edilirdik .
Matt görüntüleri
yayınlamadığın için pişman mısın?
- Hayır .
- Neden yayınlamak
istemedin?
Biz büyük bir
televizyon ağıyız .
Kanunlar ve
nizamlarla yönetiliriz .
Burası Net Haberler
değil .
Kanun ve nizamlara
sadık kalınmalı .
Doğru olduğunu
düşündüğüm şeyi yaptım .
Olanları gördüğüm
anda kalabalığı kayda aldım .
Bu, hayatta bir kez
olacak bir şeydi .
Canlı yayını tüm televizyonlara
aktardık .
Ne bu be?
John Doe'nun kayıtta
olan birkaç kamerası vardı .
Ve Net Haberler
kamera yönetiminde sağlam iş çıkarıyordu .
Benim için hayatımı
değiştiren bir deneyimdi .
Galiba izleyen herkes
için o andan itibaren öyle olmuştur .
Her şeyi John Doe ile
planladığın ve olacakları bildiğin suçlamalarına
cevabın nedir?
- Saçmalık .
- Öyle mi?
Üzerinde IP adresi
olan bir mesaj aldık .
Kontrol ettiğimizde
garajdaki sahne ile karşılaştık .
Neler olduğunu anlar anlamaz
polisi aradık .
- Anlar anlamaz?
- Evet .
Polisi aradınız?
Bunlar o geceye ait
telefon kayıtları .
Bu kayıtlara göre bu ofisten polise yapılan tek arama saat
20:53'te .
Sam o yayın 20:30'da
görüntüye geldi .
S... .
Kim olduğumu biliyor
musun?
Elbette biliyorum
kaçık herif .
Ne yapıyorsun?
Bırak beni .
Kim olduğumu
bildiğinden emin misin?
Sen John Doe'sun .
Ama hata yapıyorsun .
Öyle mi dersin?
Sandığın kişi değilim
.
- Yemin ederim .
- Tanrıya mı?
Dikkat et .
Yakında onunla yüz
yüze gelebilirsin .
Ne yaptığımı
düşünüyorsan ben yapmadım .
Ben yapmadım .
Bunları sokakta mı
buldun acaba?
Daha önce görmedim .
Ev arkadaşıma ait
olmalı .
Ev arkadaşın yok ki .
Doğru, benim ev
arkadaşım değil .
Kusura bakma .
Arkadaşım Robby .
- Doğru ya .
- Hep burada kalır da
.
Arabasıyla ilgili
çalışsın diye garajımı ona veririm .
Onun olmalı .
Senin arkadaşın yok
Adam .
Robby diye hiç yok .
Yardım edin!
İmdat!
Kimse yok mu?
İmdat!
Boşuna .
Komşun Hendersonların
bugün bedava sinema bileti var .
En iyi yerden hem de
.
Ve şu yaşlı Bayan Heywood .
O da Bayan Heywood!
Bayan Kulağına bağırmazsan duyacağı yok .
Tamamen sağır yaşlı
kadın .
Sen bunları nereden
biliyorsun lan?
Bana samimice doğruyu
söylesen her şey çok daha kolay olacak .
Çok daha kolay olacak
bence .
İşlediğini düşündüğüm
suçlarla ilgili masumsan eğer çeker
giderim .
Hadi oradan .
Artık sana kalmış
Adam .
Kendini sadece kendin
kurtarabilirsin .
Yani saçı nereden buldun?
Bak Bir bok yedim ben .
Sikik işlere bulaştım
.
Bunları hapiste
tanıştığım birinden satın aldım .
Hapiste tanıştın
demek?
Hangi adammış bu?
Şimdi Jimmy .
Jimmy Harris .
- Jimmy Harris, eski
hücre arkadaşın .
- Evet .
Bekle .
Sen nasıl - Devam et .
- Ondan aldım .
O nereden bulmuş?
Bilmem .
Hiç bilmiyorum .
Ne önemi var ki zaten?
S...!
- Ne önemi var ki
zaten?
- S...!
Böyle mi dedin sen?
- S... .
- Bak şunlara .
Hayır .
- Tamam .
- Bak dedim .
Baksana!
Altı tane sayıyorum .
Altı kız!
Altı tane kız, kim
bilir neler yaptın onlara?
Ne yaptın onlara?
Hiçbir şey .
Yemin ederim ben
yapmadım .
- Bunu izlemesek iyi
olur .
- Hadi oradan dostum
.
Manyak bir şey bu .
Çok yanlış .
Kapatmalıyız .
Baksana sen, izlemek
istemiyorsan s... ol evine git .
Aynen s... git .
Sana öyle davranmasına neden izin verdin?
Biz de gitsek iyi olacak .
John Doe ve Adam
McCleish dünya tarihinde izlenen, dinlenen,
artık adını sen koy, yayın oldu .
Bittiğin anda
kopyalanıp tüm internette yayınlandı .
İnternetten indirilip
milyonlarca belki de milyarlarca kez izlendi .
S...!
Ağzına sıçayım .
Bir şey
kanıtlayamazsın .
Beni öldürürsen katil
olursun .
- Öyle mi?
- Aynen öyle .
Nasıl biri olduğumu
bildiğini sanıyorsun yani?
Bozuk plak gibisin .
S... .
S... .
S... .
S...!
S... .
Aç ulan gözlerini!
Bak onlara!
Baksana!
Mahvettiğin şeye bak
.
Bak Chloe orada .
Chloe'u tanıyorsun
değil mi?
Anladın mı?
Baksana!
Bak bu da Mary .
Merhaba tatlım .
Hemşireydi .
Kendine bakamayan insanlarla
ilgilenirdi .
Bunu tanıyorsun değil
mi?
Baksana onlara .
Bak Adam .
Bu, hayatımıza sen
girmeden birkaç hafta öncesi .
Bak ne kadar da
mutluyuz .
Görüyor musun?
Mutluluğumuzu görüyor
musun?
Hemen oracıkta
öldürecek sandım .
Kafasına bir kurşun
sıkar dedim .
Neler olacağını hiç
tahmin etmemiştim .
John Doe bunu yapmadı
.
Bunların içinde
kızıma ait olan var mı?
Yok .
- Bana yalan söyleme
.
- Yemin ederim hiçbiri onun değil .
Beş dakikan var .
Beş dakikada beni
seni öldürmemen için ikna et .
Ne?
Senin gibilere ne
yapılır diye epey kafa patlattım .
Göze göz mü
olmalı, eski tarz yani?
Belki katillerin
eşlerini ve kızlarını alayım dedim .
Ben senin babanı
aldım, sen de benim annemi gibi .
Ama bana pek doğru
gelmedi .
Acaba dedim sakat
mı bıraksam yıllarca acı çektirsem?
Ama bu sefer de
vergisini ödeyenlere fatura kesilecekti .
Senin gibi
pislikleri hayatta tutup rahat ettirmek için binlerce dolar harcanacak .
Şuna baksana .
Bunları toptan
alıyorum .
Öyle gerçekten .
Tanesi 50 sent .
Fiyatını sen bul .
Ama ne için biliyor
musun?
- Öldürmek ile
işim bitti artık .
- Evet .
- Sen sonuncusun .
- Hayır .
Ama eğer seni
öldürmeyeyim diye beni ikna edebilirsen
hayatta kalırsın .
Fakat zamanın
tükeniyor .
- Sen ciddi misin?
- Kaybedecek neyin
var ki?
Tamam peki .
Ben iyi bir çocuktum
.
Lisede bazı serseri
çocuklarla takıldım .
Uyuşturucu falan
kullandım sonra daha ne olduğunu
anlamadan, araç hırsızlığından kendimi hapiste buldum .
Bir şey de
çalmamıştım .
Lanet olası polisler
.
- Lanet olası
polisler mi?
- Evet .
Beni zorla hapse
attılar .
Sonra orada başıma kötü şeyler geldi .
Çok kötü şeyler .
Ben daha çocuk
yaştaydım .
- Tam bir aptaldım .
- Evet .
Çocuk başıma tüm
bunlarla nasıl baş edecektim ki .
Bana hırsızlığı
öğrettiler kilit kırmayı, insanları
yaralamayı kızları yakalamayı .
Ben kendime hakim olamıyorum .
Ama hoşuna da gidiyor
değil mi?
İhtiyacım oluyor .
Hoşuna gidiyor değil
mi?
Küçücük kızlar Korku içindeydiler .
Kocaman gözleriyle
sana bakıyorlardı, yalvarıyorlardı eve
gitmek istiyorlardı .
Annelerini babalarını
sayıklıyorlardı .
- Seni güçlü
hissettiriyordu değil mi?
- Evet .
İyi hissediyordun .
Sorun değil .
Söyle hadi .
Hadi bir şey yok .
Evet evet .
Kokla şunu .
Peki .
Lütfen ama .
Benim suçum değil bu!
- Benim suçum değil!
- Kimin o zaman Adam?
Neden kızımı öldürdün?
- Neden?
- Bilmiyorum .
Bilmiyorum .
Onları alış veriş
merkezinde gördüm .
Arzu ettiğim için de
eve kadar takip ettim .
Daha 9 yaşındaydı!
Lütfen beni bağışla .
Onları ben öldürdüm .
Hepsini ben öldürdüm
.
- Lütfen .
- 9 yaşındaydı
.
Mary onu da kaçırdın .
İkisi de öldü .
Mary'nin canına
okudun .
Hepimizi öldürdün .
- Üzgünüm .
- Hepimizi öldürdün .
Lütfen bağışla .
Lütfen .
Lütfen .
Lütfen mi?
Çok üzgünüm .
Seni bağışlıyorum
Adam .
Seni bağışlıyorum .
Seni bağışlıyorum .
Seni bağışlıyorum .
Seni bağışlayabilirim
Adam .
Sorun şu ki az önce söylediklerine zerre inanmıyorum .
Hikayelerin bana
sökmez .
Tam bir saçmalıktı
Adam .
Gerçeği biliyorum .
Seni tanıyorum .
Bana bak .
S... lan .
Hapse girdim ben .
Bedelini ödedim .
Borcumu kapattım .
Borcunu kapattın
demek?
Daha değil .
Daha değil .
Aynen öyle ödedim .
Kızını da
hatırlıyorum güzel gözlü küçük
prensesini .
Işıkların
kapandığını gördüm .
Kokusu hala
burnumda .
Çok tatlı
kokuyordu .
En sevdiklerimden
biriydi .
O sıkı Evet .
Tanrım .
Aman tanrım .
S... ya .
Onu kim suçlayabilir
ki?
Silahını bırak!
Hemen!
Bırak hemen!
John dinle beni .
Silahı bırak hemen!
Bırak!
Bırak!
Bırak!
Sabah erken saatlerde
Avustralyalı kanunsuz seri katil John Doe polise teslim oldu .
33 cinayet ile
suçlanıyor .
Son cinayeti
internette canlı olarak yayınlandı .
Tüm dünya bu davayı
büyük bir dikkatle izleyecek .
Adam McCleish'e
bağışlanmak için fırsat verdin .
Evet .
- Ciddi miydin?
- Hayır .
Neden verdin o zaman?
Bu işin sonunda kurtulma
ihtimali olduğunu sanmasını istedim .
O odadan canlı
çıkabileceğine inanmasını istedim .
Acı çekmesini istedim
.
Sadece umudun
sağlayabileceği o acıyı hissetsin istedim .
- İçinde affetme var
mı?
- Elbette var .
Çoğu insan buna
inanmaz .
Gerçek pişmanlık
gösteren yüzlerce insanı bağışladım .
Yaptıklarıyla
yaşamaları onlar için yeterli .
Listeden sildim
onları .
Senin
bağışlanabileceğini düşünüyor musun?
Merhaba Sally .
Ben Ken .
Telefonda konuşmuştuk
.
Sally için
yaptıklarında dolayı teşekkür etmek istedim .
Neler olduğunu bize
anlatmaktan çok korkuyordu .
Ne yapacağını, kime
söyleyeceğini bilmiyordu .
Tanrı bilir başına
neler gelecekti .
Neyse Sally sana bir şey söylemek istiyor .
Söyleyebilirsin Sally
.
Sen miydin gerçekten?
Hadi .
Teşekkürler .
Teşekkürler .
Onun için eziyet
verici olmuş olmalı .
Bence bir parçası
küçük kızı kucaklamak ve bir bağ kurmak istedi .
Fakat bunu yapmak,
tüm duvarları indirmek onu
mahvedebilirdi .
Ben Sally'i John
Doe'nun kefareti olarak görüyorum .
Sally'i
kurtaramadığı kızı korumak istediği ama
yapamadığı kızı olarak görmek çok doğal .
Sally için,
aslında tüm çocuklar için ise durum çok basit .
Bu adam canımı
yakmak istiyor o zaman kötü adam .
Bu adam kötü
adamın canımı yamasını engelliyor o zaman iyi bir adam .
Basit .
Siyah ve beyaz
gibi .
Onları buraya
getirmek için 2 bin dolar bilet parası verdik .
Elimize geçene bak,
adamı dandik kupasına bakarken çekiyoruz .
Bir şey hissetmiyor
musun hiç?
Daha öncesinde
söylediklerine göre tüm yaptıkların kurbanlar içindi .
Ama söylenenlere ve
yapılanlara bakınca pek de öyle görünmüyor .
Küçük Sally umurunda
mı acaba?
Bütün bunlar
kurbanlar için değildi değil mi John?
Asıl mesele neydi?
Asıl sebebin işlediğin suçlardan zevk aldığını söylemeleri
doğru mu sence?
Haklılar mı John?
O insanları
öldürmekten zevk aldın mı?
Zevk aldın değil
mi?
Keyif aldın .
Almış olmalısın .
Şimdi dinle
bakalım size bir iyilik yaptım .
Yapılması gerekeni
yaptım .
Onlardan dışarıda çok
var .
Bazıları hiç
yakalanmayacak .
Tekrar tekrar
yapacaklar .
O zaman bu seni
güçsüz hissettiriyordur John .
Senin burada kilit
altında olman, tecavüzcülerin katillerin,
pedofililerin sokaklarda cirit attığını bilmen
elinden hiçbir şey gelmemesi .
Sen merak etme .
Onların da zamanı
gelecek .
Gerçekten mi?
Nasıl peki?
Çünkü artık sokağa
taştı .
Halk bu insanların
cezalandırılması gerektiğinin farkında .
Onların
karşılaştıkları sistem, biz adalet diyoruz,
kendi yüzeyselliği ile insanlığı kirletiyor .
Artık koltuktan
kalkma vakti .
Televizyonu kapatma
vakti!
Ayağa kalkıp haykırma
vakti!
İşe yaramıyor işte!
Yanlış bu diye
bağırmanın vakti!
Hepimiz bir şeyler
yapmak zorundayız .
Hepimiz sorumluluk
almalıyız .
Fark yaratmalıyız
.
Birbirimizin
arkasında durmalıyız .
Birbirimizi
korumalıyız .
Ben John Doe
değilim .
Hepimiziz .
Sizsiniz .
Tecavüz
etmelerinden, sakat bırakmalarından, öldürmelerinden, hayatları yok etmelerinden önce bir şey
yapmalısınız!
Birilerinin onları
izlediğine inanmalılar .
Birilerinin ne
pahasına olursa olsun karşılık vermek
için hazır olduğunu bilmeliler .
Ben mesajı gönderdim
.
Artık iş size kalmış
.
Ne yapıyorsun sen?
Ne o?
Ağzında bir şey var .
Ağzında bir şey var .
Ağzında bir şey var .
Tanrım!
Gel buraya şunun
kolunu tut!
- Ne?
- Hadisene!
Buraya birini
gönderin!
Birini gönderin!
Bu yüzden seni seçtim
.
Ele geçen korkutucu
son bilgilere göre Ken Rutherford gizli
ve kirli hayatı aslında John Doe'nun
büyük planının bir parçasıymış .
Saygıdeğer jüri karara
vardınız mı?
Evet sayın yargıç
vardık .
Sanık ayağa kalksın
lütfen .
33 cinayetle ilgili
kararınız nedir?
Uzun süren dava
süreci ve jüri müzakerelerinden sonra duyuru
yapma pozisyonuna gelmiş bulunuyoruz .
Sonunda bir karara
vardık .
Elimde tek kalan elimde
tek kalan umut Bu hayattan, bu dünyadan daha fazlasının var olduğu umudu .
Günün birinde bir yerlerde .
Günün birinde kızımı bir kez daha kucaklayabileceğim .
Ve onun güzel gözlerinin içine bakabileceğim .
Onu ne kadar çok sevdiğimi söyleyeceğim .
Önceki Yazı
« Prev Post
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »
Next Post »