Ip Man 4: Final (2019)Yip Man 4
| |
105 dk
Yönetmen:Pou-Soi Cheang, Wilson Yip
Senaryo:Pou-Soi Cheang, Edmond Wong, Hiroshi Fukazawa
Ülke:Hong Kong,
Çin
Tür:Aksiyon, Biyografi, Dram, Tarihi
Vizyon Tarihi:01 Ocak 2020 (Türkiye)
Dil:Çince, Çin Lehçesi
Müzik:Kenji Kawai
Çekim Yeri:Lancashire, İngiltere, Birleşik Krallık
Nam-ı Diğer:Chung Wah Sin San
Oyuncular
Scott Adkins
Donnie Yen
Danny Chan
Kwok-Kwan
Kwok-Kwan
Chris Collins
Devam Filmleri
2008 - Ip Man(202,623)8.0
2010 - Ip Man 2(91,475)7.5
2015 - Ip Man 3(43,071)7.1
2019 - Ip Man 4: Final(8,629)7.2
Özet
Ip Man 4: Final, Kung Fu ustası Ip Man'ın kendisini bu sefer
Amerika'da bir mücadele içerisinde bulmasını anlatıyor.
Dövüş sanatını kötüye kullananlara karşı savaş açan Ip Man
güç, ustalık ve tevazuyu birleştirerek bir çok öğrenci yetişirmiş,yaşayan en
büyük ustadır. Bruce Lee ile Ip Man 3'teki karşılaşmalarının ardından büyük bir
merak uyandıran ikilinin arasında yaşanacaklar son bölümde tüm sorulara cevap
verecek
Altyazı
1964 Yılı San Francisco Uluslararası Karate Turnuvası.
Jan Fan Jung Fu
Stüdyosu'ndan Bay Bruce Lee'ye hoş
geldiniz diyelim.
Hong Kong, 1 ay önce.
Bay Ip tümörünüz kötü huylu.
Baş ve boyun
kanseriniz var.
Henüz başlangıç
aşamasında olsa da kanser hücreleri çok hızlı yayılıyor.
İlaç tedavisiyle
kontrol altına alınması gerekiyor.
Günümüzde,
hastanelerde kemoterapi de uygulanmakta.
Kanser hücrelerini
kontrol altına almaya yarıyor.
Bu yöntemi bir
düşünün.
Ama öncelikle
sigarayı bırakın.
Artık sigara içmek
yok.
Duruşunuzu değiştirin.
Gövdenizi döndürün.
Hadi.
Aynen böyle.
Elli kez yapın.
Hayır.
Hadi ama dostum, yanlış
yapıyorsun.
- Ne yapıyorsun?
- Sakin.
Sakin ol.
Fikrimi söylüyorum
sadece.
Bu adamın ne dediğini
anlayan var mı?
Yok.
- Artık gitsen iyi
olur.
- Sakin ol.
Biz Kung Fu
Kardeşi'yiz.
- Dinle beni.
Sakin ol dostum.
Yavaş.
- Ne dediğini
anlamıyorum.
- Dinlesene be!.
- Kafadan çatlak
mısın?
Dayak yemek mi
istiyorsun?
- Kaybol!.
Gitmeni rica ediyorum.
- Sabrımı zorlama!.
Sabrımı zorlama dedim!.
Bize meydan okumaya
mı geldin?
Tamam.
Sifu.
Büyük Usta.
Evet!.
Sizi gördüğüme çok
sevindim!.
Bruce Lee'nin
öğrencisiyim.
Adım Billy.
Size bir şey getirdim.
Sifu, önümüzdeki ay
ABD'de gerçekleşecek olan Karate Turnuvasına gelmenizi istiyor.
İşte, bu uçak
biletiniz.
Ve bu kitabı o yazdı.
Sizin almanızı
istiyor.
Bruce.
- O iyi mi?
- Gayet iyi.
Seattle'da bir Kung
Fu okulu var.
Ben San Francisco'da
yeni açılmış olandan geliyorum.
Billy Bruce'a söyle vaktim olmayabilir.
Teşekkür ederim.
Teşekkür ederim.
Bunu Sifu'ya ver.
Çizgi romanımı geri
ver!.
Lütfen bırak onu!.
Bay Ip Ip Jin'i okuldan atmalıyız.
Jin'i artık
okulumuzda tutamayız.
Müdür Bey lütfen Jin'e bir şans daha verin.
Söz veriyorum, uslu
duracak.
Lütfen ona bir şans
daha verin.
Okulda kalsın.
Bu onun ilk kavgası
değil ki.
Son kavga edişinde
zaten ona son şansı vermiştim.
Bu kadar sportif
olduğu için yurtdışı eğitimi onun için
çok daha iyi olabilir.
Ciddi bir şey yok.
Sadece ufak kesikler.
Bir dahakine daha
dikkatli ol.
Teşekkür ederim,
doktor.
Hemşire sana pansuman
yapacak.
- Ailen nerede?
- Doktor.
Usta Ip!.
Epey zaman oldu.
Ben Ming, Liu
Teyze'nin oğluyum.
Kung Fu Stüdyonuz eskiden
bizim çatımızdaydı.
Çok kötü bir çocuk
olduğum için, annem beni ABD'de okumaya yolladı.
Artık geri döndüm ve bu
hastanede çalışıyorum.
Yurtdışında kendi
başına olmak zor bir şey olmalı.
Pek sayılmaz.
Usta Ip, Jin iyi.
Merak etmeyin.
- Sonra görüşürüz.
- Teşekkür ederim.
Kapıyı aç, Jin.
- Usta Ip.
- Bob!.
İçeri buyur.
Ne oldu?
Amerika çok uzakta.
Aceleye ne gerek var?
Jin'e bir okul bulmak
için San Francisco'ya gidiyorum.
İyi fikir.
Ba Amca da oğlunu
oraya gönderdi.
Yurtdışı tecrübesi
daha iyi hayat yaşamaya katkı sağlar.
- Lütfen otur.
- Tamam.
- Çay ister misin?
- Hiç zahmet etme.
Jin.
- Amcana hoş geldin
de.
- Dedi, başını
salladı.
- Çay iç.
- Sağ ol.
Bob.
Ben yokken gelip
Jin'i kontrol edebilir misin?
Hiç sorun değil.
Amerika'dayken her
gün saat 10'da evi arayacağım.
Tamam.
Aramana gerek yok.
Telefonu açmayacağım.
Endişelenme.
Telefona cevap versin
diye o saatte burada olacağım.
Oğluna çok yumuşak
davranma.
Onu şımartıyorsun.
Hayır, buna mecburum.
Kendi başına yaşamayı
tecrübe etmesini istiyorum.
- O yüzden yurtdışına
gitmeli.
- Haklısın.
Gitmeyeceğim.
İstersen kendi
gidebilirsin.
Bir şey diyeceksen dışarı
çıkıp söyle.
Amerika'ya hayatta
gitmem.
Beni buna ikna
edemezsin.
Sana defalarca
söyledim.
Okula gitmek
istemiyorum.
Okuma işi bana göre
değil.
Okumazsan ne
yapacaksın ki?
Dövüş sanatları öğretebilirim.
Kung Fu'yu seviyorum.
Dövüş sanatları mı
öğreteceksin?
Öğretemem mi?
Kendin öğretmiyor
musun?
- Öğrencilerine dövüş
sanatlarını öğrenmek gereksiz desene.
- Yeter.
Kimse dövüş
sanatlarını öğrenmezse açlıktan ölürsün.
Öğütlediğin şeyi uygulamıyorsun.
Her şey için hep beni
suçluyorsun.
Birinin çizgi
romanımı alması benim suçum.
Ondan geri almam yine
benim suçum.
Senin gibi dövüş
sanatlarını öğretmek istemem de benim suçum.
- Yeter artık.
- Hep sen haklısın.
Hep ben yanlışım.
Beni hiç
desteklemiyorsun.
Annem hayatta olsaydı
o Dur!.
Çık dışarı!.
Çık hemen!.
O hala bir çocuk,
sabırlı ol.
Bu kadar üzülme.
Bob bunu sana bırakıyorum, sağ ol.
Gel.
Otur lütfen.
Bayanlar ve Baylar,
San Francisco Havalimanı'na yaklaşıyoruz.
Burada yerel saat
11:15.
Man!.
- Man.
Yıllar oldu.
- Evet.
- Uzun uçuşundan
dolayı yorgunsundur.
- Ben iyiyim.
Arabam dışarıda.
Gidelim.
Ben taşırım.
- Teşekkür ederim.
- Gidelim.
En son buluşmamızın üstünden
yıllar geçti.
Çok haklısın.
Söylesene Gun.
Neden Amerika'ya
taşındın ki?
Bunu kendim
planlamadım.
Gazetem beni NA
yayında çalışmaya gönderdi.
Artık buralarda Çinli
çok.
Birçok insan çocuklarını
burdaki okullara gönderiyor.
Jin'in de gelmesinin
tam vakti.
Okula kabul edilmesi
için tavsiye mektubu gerekiyor.
- Çin Hayırseverler
Derneği hazırlıyormuş.
- Onlarla iletişime
geçtim.
Başkan Wan seninle yüzyüze
konuşmak istedi.
Çin Mahallesi'ne
varınca ÇHD'ye geçeceğiz.
Başkan Wan uzun
zamandır burada mı?
Ailesi nesillerdir
burada.
Dedesi Altına Hücum
Devri sırasında Amerika'ya gelmiş.
Yurttaşlarını çok
önemser.
Gidelim.
Gwai Amca.
- Merhaba Gwai Amca.
- Merhaba Bay Leung.
Sizi Usta Ip ile
tanıştırayım.
- Merhaba Gwai Amca.
- Tanıştığımıza
memnun oldum.
Başkan Wan geldi mi?
- Usta Ip.
- Geldi.
- Usta Law.
- Yıllar oldu.
Gerçekten.
Buraya ne zaman
geldin?
Birkaç yıl önce
ailemle geldim.
Sen de taşınmaya
hazırlık için mi burayı ziyarete geldin?
Usta Law, Man buraya
taşınmıyor.
Oturup konuşalım mı?
Harika.
Oturalım.
Ustalar, sizi Usta Ip
Man ile tanıştırayım.
Merhaba üstatlar.
- Oturalım hadi.
- Oturalım.
Herkesi tanıtayım.
Buradakiler Çin
Mahallesi'nin Kung Fu ustaları.
Choy Li Fut'tan Usta
Lau.
Eagle Claw'dan Usta
Chen.
White Crane'den Usta
Han.
Seven-Star Mantis'ten
Usta Chiu.
Xing Yi'den Usta
Chiang.
Eight Trigrams
Palm'den Usta Lui.
Tam's Kickfight'den
Usta Tam.
Kendimi tanıtmama
gerek yok zaten.
Eski dostuz.
Son olarak da, Çin
Hayırseverler Derneği Başkanı Tai Chi'den Usta Wan.
Başkan Wan,
yardımınız için çok teşekkür ederim.
Usta Ip, henüz bana
teşekkür etmeyin.
Hakkınızda çok şey
duydum.
Çok iyi bir zamanda
buraya geldiniz.
Sizden bir iyilik
isteyeceğim.
Nasıl yardım
edebilirim?
San Francisco'nun Çin
Mahallesi'nde köklü bir kural vardır.
Kung Fu stüdyoları
sadece Çinli öğrencileri kabul eder.
Senin çırağın Bruce
Lee, bu kuralı çiğnemekle kalmayıp bir
de kitap yayınladı Çin dövüş
sanatlarını İngilizce olarak açıklayan.
Madem buradasın Usta
Ip, öncelikle bu sorunu çözmemize yardım eder misin?
Kendini Çin dövüş
sanatlarının sözcüsü mü sanıyor acaba?
Çırağınız çok küstah.
Sadece o da değil.
Karate turnuvasına da
katılacak.
Bizi kışkırtıyor.
- Açıkça bizi
kışkırtıyor.
- Aynen.
Bu kitabı okudum.
Çok iyi yazılmış.
Çinli olmayanlara öğretmenin
nesi yanlış?
Usta Ip.
Bay Dong Guo'nun hikayesini
duydunuz mu?
Bir kurt, bir avcı tarafından
kuşatılmış.
Bay Dong Guo bunu
görmüş ve kurdu kurtarmış.
Sonra da kurdu
çantasına koymuş.
Avcı gittiğinde, kurdun
yaptığı ilk şey Bay Dong Guo'yu canlı
canlı yemek olmuş.
Hayvanlar böyledir.
Minnet dumazlar.
Bunu şu sözlerle
ifade edeyim: "Onlara pilav sunarsın, fırlatırlar.
" Bu epey dramatik.
Usta Ip.
Yabancı ülkedeki bir
yabancısın.
Burada yaşamıyorsun.
Anlayamazsın.
Buna ne dersin?
Bu çaydan bir yudum
alıp bizden biri ol.
Ben de tavsiye
mektubunu yazayım.
Üstatlar Başkan Wan
Bruce'u yanlış anlıyorsunuz.
Bruce'ın amacı, Çin
dövüş sanatlarının daha geniş kitleye yayılmasını sağlamak.
Bence bu harika bir
şey.
Ün kazanmak için farkı
yollar deniyor.
Ustası neyse
öğrencisi de o.
Dövüş sanatlarına
örmek teşkil edecek yeterlilik sizde var mı?
Kırılacak.
Man, boşver hadi,
gidelim.
Rahatsızlık için
üzgünüm.
İzninizle.
Afedersiniz üstatlar.
Başkan Wan,
afedersiniz.
- Teşekkür ederim.
- Man Olanlar için üzgünüm.
Bunu beklemiyordum.
Senin hatan değildi.
Gun okul müdürüyle görüşmek için tavsiye mektubu
gerekli mi?
Evet.
Sonuçta biz göçmeniz.
Buradaki okullar sadece saygın insanları kabul ediyorlar.
Tavsiye mektubu bir
zorunluluk.
Merak etme, Amerikalı
dostlarım var.
Tavsiye mektubu
yazmayı kabul edeceklerdir.
- Tamam.
- Seni oyalamayım,
biraz dinlen.
Kapıya kadar eşlik
edeyim sana.
- Görüşürüz.
- Görüşürüz, Man.
Yardımların için sağ
ol.
Santral, nereyi
aramak istiyorsunuz?
Hong Kong'u.
Tamam, hatta kalın.
Usta Ip!.
Benim, Bob.
Seni duyuyorum Bob.
Çok net bir şekilde.
Öyle mi?
Orada işler nasıl?
Orada hava daha
ferahmış galiba.
Öyle.
Jin yanında mı?
Telefonu ona
verebilir misin?
Jin!.
Gelip telefonla konuş.
Çabuk ol.
Uzun mesafeli aramalar
pahalı oluyor.
Konuşmak istemiyor.
Gençler böyle.
Hepsi isyankar.
Dinle, bu önemli.
Karım Hong Kong'da
satılmayıp sadece Amerika'da satılan bazı
ilaçlar olduğunu duymuş.
- Onlardan
getirebilir misin?
- Elbette.
Lütfen ilaçları not
et.
İsimleri İngilizce.
Yavaşça heceleyeceğim.
Birincisi Baba.
Neden yine geç kaldın?
Bugün çok yoruldum.
Tüm ödevleri yeni
bitirdim.
Gelmeden önce biraz
kestirdim.
Amigoluk yaparken
yorgun değilsin ama konu dövüş sanatı eğitimi olunca hep yorgunsun.
Sevdiğin şeyi
yapmaktan yorulmazsın.
- Ne dedin sen?
- Hiçbir şey.
Hadi.
"Dizini kırıp
adımını savur.
" "Atın yelesini parçalara ayır.
" Omuzlarını indir.
Dirseklerini düşür.
Yuvarlak form.
Halini hiç iyi
görmüyorum.
Kendine bir bak.
Sonbahar Ortası
Karnavalı'na nasıl katılabilirsin?
Sahneye nasıl
çıkabilirsin?
Tanrım, bu çok sıkıcı.
Daha kaç defa
diyeceğim?
Bu evde Çince
konuşacaksın.
Merhaba, Bay Wright.
Nasılsınız?
Patronunla
konuşacağımı sanıyordum.
Aslında, beni
patronum göndermedi.
Sizden bir iyilik
isteyecektim.
Tamam.
Senin için ne
yapabilirim?
Bu dostum Ip Man.
Nasılsınız?
Oğlunun Amerika'da
okuması için bir okul arıyor.
Bir tavsiye mektubu
yazarak ona yardımcı olabilir misiniz?
Seninle yalnız konuşalım
mı?
Bay Leung bugünlerde birçok insan bu ülkeye geliyor daha iyi bir yaşam umuduyla.
Şanslısın ki
yeteneklisin ve başardın çünkü harika bir
patronla çalışmayı seçtin.
Ama oradaki dostun O bir Çin Kung Fu Ustası.
Dinle.
Seni pek iyi tanımıyorum.
Onu ise hiç
tanımıyorum.
Bir tür kaçak
olmadığını nereden bileyim?
Tıpkı Çin
Mahallesi'nden her gün sınır dışı edilen diğer kaçak yabancılar gibi.
Bence önyargılı
davranıyorsunuz.
Tüm Çinliler suçlu
değildir, Bay Wright.
Dinle Sonny.
Evimde sana zaman
ayırıp seni dinlememin tek sebebi patronun.
Buna dostum için
katlanıyorum senin için değil?
Anladın mı?
Man, üzgünüm.
Endişelenme.
Bir yolunu buluruz.
Harika dostum.
Çok iyi.
Döner tekmeye
bayıldım.
Çılgıncaydı.
Bu maç önceden
ayarlanmış.
Sadece bir Gook dansı.
Sahtekarlar.
Afiyet olsun.
Tebrik ederim, Bruce.
Bu geceki
performansın harikaydı.
Teşekkür ederim, Sifu.
Beni Amerika'ya davet
ettiğin için sağ ol.
Lafı bile olmaz.
İşin aslı, Jin'e bir
okul bulmak için Amerika'ya geldim.
Ama okula kabulü için tavsiye mektubu gerekiyor.
Yani ÇHD'dekiler sana tavsiye mektubu yazmak
istemedi mi?
Bir öğrencim var.
Kendisi avukat.
O bu konuda yardımcı
olur.
- Dert etme.
- Sağ ol.
Sifu.
Buraya.
Bunlar öğrencilerim.
- Büyük Usta Sifu.
- Hartman, gelip otur.
- Merhaba.
- İnanılmaz.
Sifu.
Bu Hartman.
Türünün tek örneği.
Kendini Çin dövüş
sanatlarına adamış bir Denizci Çavuş.
Ve Çin dövüş
sanatlarını denizcilere tanıtmak istiyor.
Amerika'da, çoğu
insan Çin dövüş sanatlarını bilmiyor.
Bir süredir Wing Chun
çalışıyorum.
Hem saldırı hem de
savunma için merkez çizgisi teorisi dövüşte çok yararlıdır.
Bunu subayıma
önerebilirim.
Ne düşünüyorsun Büyük
Usta?
Harika fikir.
Kung Fu adam.
Seni bu geceki
turnuvada gördüm.
Bence yaptığın şeyler
çok saçma.
Buna inanmıyorum.
- Ne oldu dostum?
- Tadına bakmak ister
misin?
Hartman, dışarıya
çıkalım.
Sana haddini
bildireceğim.
Haddinizi
bildireceğim.
Dışarı çıkalım hadi.
Sifu, bu hep olur.
Birazdan dönerim.
Sen!.
Kapı karşılık vermez.
Ama ben veririm.
Sifu, işte öğrencimin
yazdığı tavsiye mektubu.
İşe yaraması lazım.
Nasılsınız?
- Merhaba, siz
nasılsınız?
- Ben çok iyiyim.
Müdürle bir randevum
vardı.
- Bay Ip Man, değil
mi?
- Evet.
Gerekli belgeler
yanınızda mı?
- Evet.
- Tamam, beni takip
edin.
Her şey yolunda mı?
Yardıma ihtiyacı olan
bana söylesin.
- Bay Spencer.
- Söyleyin efendim.
Müdür bugün çok
meşgul.
Şu an bir toplantıda.
Beklemek ister
misiniz?
- Evet, sorun değil.
- Tamam.
Bir, iki, üç, dört.
Beş, altı, yedi,
sekiz.
Aferin kızlar.
Tamam.
Seçmeler bitti.
Kararımı verdim.
Yonah, bu yarıyıldan
itibaren deplasmanda oynanacak maçların amigo lideri olacaksın.
Aferin sana.
Bunu hak etmedi.
Rutini kafasına göre
değiştirdi.
Hile yaptı.
Diskalifiye olmalı.
Tamam, doğaçlamaya
izin vermediğimi söylemedim ki.
Rutini tamamlamadığım
için sizin katkınızı hoş gördüm.
Yonah'ın hareketi
harikaydı.
Kendisi de öyleydi.
Hepimizin hedefi aynı.
Birlikte çalışmamız
gerek.
Aferin.
Dağılabilirsiniz.
- Bay Ip, beklettiğim
için üzgünüm.
- Sorun değil.
Çok önemli bir
toplantım vardı da.
Odama geçelim.
Tavsiye mektubunu
yazan bu avukat sizin avukatınız mı?
Aslında öğrencimin
öğrencisi.
Siz de öğretmen
misiniz?
Öğretmenim.
Çin Kung Fu'su
öğretiyorum.
Çin dövüş sanatları.
Jimnastik gibi mi?
Evet, ona benzer bir
şey.
Pekala, bildiğiniz
üzere burası seçkin bir özel okul.
Bu mektubu bir
tavsiye olarak kabul edebilirim.
Ama Çin Hayırseverler
Derneği'nden de bir tavsiye mektubunuzun olması gerek.
Okul ödemeleri için garantör
olmaları şart.
- Ancak - Anlıyorum.
Sponsor yönetim
kurulumuzun bir üyesi olmak için okulumuza
10 bin dolar bağış da yapabilirsiniz.
Biz de tavsiye
mektubundan feragat edip oğlunu hemen kabul edebiliriz.
İti an çomağı hazırla.
Sürtük!.
Şov zamanı.
Orada harika
gözüktüğünü mü sanıyorsun?
Küçük sarı bir maymun
gibi gözüküyordun.
Senin liderliğini
kabul etmeyeceğiz.
Amerika'da senin gibi
insanların liderliği kabul görmez.
Ne istiyorsun?
Beni rahat bırak!.
Rahatsız oluyorsan
Asya'ya geri dön.
Burası nesillerdir
bizim ülkemiz.
Senin halkın bizden
ne istiyor ki?
Sana neden aptal
sarışın dediklerini şimdi anladım.
Amerika'ya sürekli göçmenler
gelmiştir.
Kızılderililer tek
gerçek Amerikalılardır.
Atalarınız bu
toprakları çaldı.
Soluk yüz.
Ne dedin sen bana?
Bu kız.
Yakalayın onu.
Amigo lideri ben
olmalıyım!.
Uzun saçların var.
Ben olmak mı
istiyorsun?
Asla ben olamazsın!.
Buraya gel!.
Buraya gel!.
Nereye gidiyorsun?
Gel buraya dostum.
Başındaki bitler
gitsin diye saçının tamamını keseceğim.
Yakalayın onu!.
Kapıyı kapatın.
Bu işe karışma, moruk.
Sen de mi istiyorsun?
Dur.
Hayır.
Hayır.
Hayır!.
Bitti.
Üzgünüm.
Gidelim buradan.
Ben Yonah, adın ne
amca?
Bana Ip Amca de.
Ip Amca, bunu
tutabilir misin?
Ip Amca, saçımın
arkasına bir göz at.
Düzgün olmayan
yerlerini kes lütfen.
- Bitti.
- Teşekkür ederim.
Ip Amca, iyi misin?
Kolun kapıya sıkıştı.
- İyiyim.
- Bir bakayım.
Bir şeyim yok.
Evde bitkisel toniğim
var.
Sihirli şekilde işe
yarar.
Peki, bugün okulda
neler oldu?
Bu sıkça oluyor mu?
Bu ilk defa olmuyor.
Onlardan korkmuyorum.
- Ailen biliyor mu?
- Evet.
Babam buna katlanmamı
söyler hep.
Çok katıdır.
Ip Amca, neden
okulumuzdaydın?
Oğlum için başvuruda
bulunuyordum.
O zaman babamla
tanışmışsındır.
ÇHD Başkanı'dır.
Babanla tanıştım.
Öyleyse tavsiye
mektubunu yazmıştır.
Ip Amca, oğlun ne
zaman geliyor?
Buradaki hayata
alışmakta zorlanacaktır.
Ama ben ona yardım
edebilirim.
Aslında baban tavsiye
mektubunu yazmadı.
Niye ki?
Sen yabancı değilsin
ki.
Babanın onlara karşı
bir garezi mi var?
Evet.
Babam hep onların
Çinliler için çok kötü olduklarını söyler.
Bize ayrımcılık ve
zorbalık yaptıklarını da söyler.
Çocukken, dedemle
buraya geldiğinden beri hep böyleymiş.
Çinliler burada hep haksız
muamele görmüş.
Bu yüzden ÇHD'yi
kurdu.
Çinlileri korumak
için.
Tatlım?
Ne oldu?
Aman Tanrım!.
Ne oldu?
Çinli kız yaptı.
Derhal eve gelmeni
istiyorum!.
Becky saldırıya
uğramış.
Keşke bu iş gezisinde
olmasaydın.
Sana ihtiyacımız var.
Hemen eve gel, tamam
mı?
Baba.
Bu arkadaşım, Ip Amca.
Çinliler birbirlerine
yardım etmeli dersin hep.
Lütfen ona bir
tavsiye mektubu yaz.
Buraya gel.
Yine kavga mı ettin?
- Hayır.
- Yonah.
Yalandan
hoşlanmadığımı biliyorsun.
Bir kez daha soruyorum.
Kavga mı ettin?
Hayır.
Sırf amigo lideri
oldum diye beni kıskandılar.
Saçımı kesip beni
dövdüler.
Tahammül mü?
Nasıl?
Buna katlanmamı
istiyorsan dövüş sanatlarını öğrenmemin anlamı ne?
- Kapa çeneni!.
- Başkan Wan.
Kızınız zorbalığa
uğradı.
Kendini savunması
yanlış değil.
Usta Ip, daha önce de
söyledim sana burada yaşamadığın için bu
konuda hiçbir fikrin yok.
Ben sana söyleyeyim.
Burada yaşıyoruz.
Burası evimiz.
O beyazlar bizden
kurtulmaya çalışıyor.
Çin Mahallesi'nden
bile kurtulmak istiyorlar.
Anlamıyor musun?
Onlarla doğrudan
iletişim kurmak için Çin Mahallesi'nden çıkmayı denedin mi?
Bir değişim için
mücadele ettin mi?
Şimdi de bana vaaz mı
veriyorsun?
Yonah değişebilirsin.
Ip Man.
Mektubu yazmam için
kızımı kullanma.
Bana kim olduğunu
göster.
Kozlarımızı
paylaşalım hadi.
Ne oldu?
Eski yaran mı?
Yonah!.
- İyi misin?
- Baba, iyiyim.
Yonah.
Yonah!.
Baba.
Buradayım.
Ben iyiyim.
Ip Man.
Galiba kazanan
Sonbahar Ortası Karnavalı'nda belli olacak.
Kazanmak veya
kaybetmek cidden bu kadar önemli mi?
Bize karşı
önyargıları değiştirmek için Çin dövüş sanatlarını kullansak olmaz mı?
Yonah'ı geri getirdim
çünkü onu korumak istedim.
Buraya mektup için
gelmedim.
Her şey için beni
suçluyorsun.
Hep sen haklısın.
Hep ben yanlışım.
Beni hiç
desteklemiyorsun.
Annem hayatta olsaydı
o - ABD ana hattı.
- Evet, lütfen
bağlayın.
Tamam.
- Usta Ip.
- Bob.
- Jin nerede?
- Atıştırmalık almaya
gitti.
Sen ne yapıyorsun
peki?
İşini halledebildin
mi?
Birkaç pürüz var.
Dönmem birkaç gün
daha sürebilir.
Birkaç gün, bu çok
iyi.
Bol şans.
Kendine iyi bak.
Çok teşekkür ederim.
- Görüşürüz.
- Görüşürüz.
Sol, sağ.
Sol, sağ.
Hızlanın Denizciler!.
Siz savaşçılarsınız!.
Ölüm makinelerisiniz!.
Tüm gücünüzü verin!.
Kum torbasını
yumruklayın!.
E.
G.
A'yı gururla giyin!.
Muz'u egzoz
borusundan çıkarın!.
Canlanın!.
Başarmalısınız
Denizciler!.
Canlanın!.
Hadi!.
- Pes ediyorum,
Sensei!.
- Az önce ne dedin
sen?
Pes ediyorum mu dedin?
Öyle mi dedin?
Sloganımızı biliyor
musun acemi?
Ölmek için
eğitilmişiz, ölmeye hazırız.
Bunun anlamını
biliyor musun?
Canım çok yanıyor
Efendim.
Canın yanıyor, öyle
mi?
Canın yanıyor demek.
Sorun da bu zaten.
Bu üssün çevresinde bir
söylenti dolaşıyor.
İnsanlar ırkçı
olduğumu söylüyor.
Ben ırkçı değilim.
Zenci olduğun için senden
nefret etmiyorum.
Korkak bir zenci
olduğun için senden nefret ediyorum.
- Minderin üstünden
defol!.
- Hey Jackson.
Sıra sende.
Başçavuş Hartman bana bu mekanizmayı tam olarak açıklar mısın?
Bu bir Wing Chun
kuklası.
Kung Fu eğitim
yardımcısı.
Çin dövüş
sanatlarının kum torbası diyebilirsiniz.
Sana bir şey
soracağım.
Bu sabah yatağından
düşüp o küçük kafanı mı çarptın?
Nerede olduğunu
sanıyorsun sen?
Burası antik Çin mirasınızı
koruyan bir müzeye mi benziyor?
Wing Chun,
Denizcilere doğaçlama ve uyum sağlar.
Aylardır pratik
yapıyorum ve gerçek savaşa uyum sağlıyorum.
Bununla pratik
yapmanın savaş alanında denizcilere - yarar sağlayacağından eminim.
- Eminsin, öyle mi?
Bu Kung Fu saçmalığı
düşmanlarımızı öldürmemize yardım mı edecek yani?
Bunu mu söylemeye
çalışıyorsun?
Olağanüstü, Başçavuş!.
Sen kahrolası bir
dahisin.
Derhal bu şeyi
üssümden çıkar!.
Çin Kung Fu'su
hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Sıfır!.
Pekala Başçavuş
Hartman.
Bu sözünü kanıtlamana
izin vereceğim.
Colin'i adil bir
dövüşte yenersen ahşap sevgilinin üssümde
kalmasına izin vermeyi düşünebilirim.
Anlaşıldı mı?
Hadi Colin, hakla onu.
Olağanüstü iş.
Çok güzel.
Gördün mü dostum?
Artık Karate moda.
Çin Kung Fu'nuz
çamaşırları katlamaya yarar sadece.
Benim üssümde Kung
Fu'ya yer yok!.
Pekala, Başçavuş'un aptallığı
yüzünden tüm Çinliler bugün 30 tur
fazla koşacak.
Sonra da Başçavuşun
kendisi ilave bir 30 tur daha koşacak.
Anlaştık mı?
Güzel.
Hadi bakalım.
Bir, iki, üç, dört.
Bir, iki, üç, dört.
Sol ve sağ ve lei ho.
- Ip Amca, harika
haberlerim var.
- N'aber, Yonah?
İmzayı taklit mi
ettin?
Merak etme, babamınki
gibi görünüyor.
Eminim kimse farkı
anlamaz.
Günümüz çocuklarını
anlayamıyorum.
Sonuçlarını
düşünmeden hareket ediyorsunuz.
Ne yapıyorsun?
Ona bir sürü emek
harcadım!.
Babanın çok üzüleceği
aklına geldi mi acaba?
Umurumda değil, zaten
mutlu olup olmadığımı umursamıyor.
Niye böyle dedin ki?
Bence seni umursuyor.
O sadece kendini
umursar.
Karnavaldaki gösteri
için beni sürekli Tai Chi eğitimine zorluyor.
Sırf sevdiği için.
Ama ben sevmiyorum.
Tai Chi'yi
sevmiyorsan bunu ona söylemelisin.
Söyledim.
Beni dinlemedi ki.
Onun gözünde,
yaptığım her şey yanlış.
Zorbalığa maruz
kalınca kavga etmem benim suçum.
Amigoluğu ve dans
etmeyi sevmem benim suçum.
Hep ben yanlışım.
Beni hiç
desteklemiyor.
Diğer babaların böyle
olduğunu sanmıyorum.
En azından sen böyle
değilsin, Ip Amca.
Amigoluk senin tutkun mu?
Pek sayılmaz.
Bunu yapıyorum çünkü
seviyorum.
Ip Amca, dövüşte çok
iyisin.
Çünkü dövüş
sanatlarını seviyorsun, değil mi?
Sonbahar Ortası
Karnavalı'nda senin amigo dansını yapsana.
Aynen, neden bunu
düşünmedim ki?
Bu çok iyi bir fikir.
Ip Amca, geleceksin,
değil mi?
Tabii.
Harika.
Artık okula
gitmelisin.
Hadi.
- Görüşürüz.
- Görüşürüz.
Nihayet döndün,
Andrew.
Şükürler olsun.
Washington DC'deydim,
Gabriela.
Elimden geldiğince
çabuk geldim.
Nasılsın Becky?
Okuldaki Çinli kız
yüzünden az daha yüzü mahvolacaktı.
Çinli bir öğrenciyi
neden okula aldıklarını anlamyorum.
Bu konuda ne yapmayı
düşünüyorsun?
Bu Çinli vahşilerle ilgili
ne yapacağız?
Kurtul onlardan.
Onları evlerine
gönder.
- Becky, canım, bunu
sana kim yaptı?
- Yonah Wan.
Çin Hayırseverler
Derneği Başkanının kızı.
- Bana söylediği bu.
- Çin Mahallesi.
İcabına bakacağım.
Gerçekten etkileyici.
- Yani, bu Çin Kung
Fu'su mu?
- Evet, Efendim.
Gerçekten inanılmaz.
Yani cidden inanılmaz.
Sağ olun Efendim.
Bu broşürde kısa bir
tanıtımı var.
Ve işte hazırladığım
bir transkript.
Aslında Efendim,
Dolunay Festivali sırasında Çin Mahallesi'nde
dövüş sanatları etkinliği var.
İzniniz olursa filme
çekip araştırmak istiyorum.
Böylece bu konuda
daha fazla bilgi sahibi oluruz.
- Çin Mahallesi mi?
- Evet, Efendim.
İzin verdim.
Ama zamanımı boşa
harcatma.
- Harcatmam Efendim.
- Pekala.
Gel.
Efendim.
Lütfen Başçavuşun
izinsiz içeri girmesini mazur görün.
- Ne yapıyorsun
burada sen?
- Bir denizci olarak
işimi.
Pekala, sorun yok.
Çin Kung Fu'sunu el
ele dövüş eğitimimize dahil etme fikrini
keşfetmeye başlayalım.
Başçavuş Hartman
araştırma için Çin Mahallesi'ne gidecek.
Bu el kitabından bir
şeyler öğrenmeye başlamanızı istiyorum.
Al bakalım şunu.
- Beyler, hepsi bu.
- Efendim.
Üssünü tamir et,
acemi.
Hiç gücün yok, Bay
Kreese.
Eğitmen.
Gelsene.
Selamlama.
Komutan.
Karate'nin en iyi el
ele dövüş şekli olduğuna dair aklımda
hiç şüphe olmadığını biliyorsundur.
İstisnasız.
Ama o orospu çocuğu
Hartman'ın ne yaptığını biliyor musun?
Söyleyin.
Kumandanı, Kung Fu
saçmalığının Karate eğitimimizden daha etkili
olduğuna ikna etmiş.
Bu yanlışı düzeltmeme
yardım etmelisin, Colin.
O insanlara gerçek
savaş Karatesinin ne olduğunu göstermeme izin ver.
O Kung Fu şarlatanlarını
sonsuza dek susturacağım.
Adamsın.
Komutan.
Devam edin.
Hadi.
Güzel.
Güzel.
Büyük Usta.
Ip Amca, geç kaldın.
Ustaların yanında
sana yer ayırdım.
Telaşa gerek yok.
Olduğum yerde
kalacağım.
Ama oranın manzarası
daha iyi.
Gidip hazırlansan iyi
olur.
Sahne için hazırlan,
tamam mı?
Oraya geri dön.
Pekala.
Sonrasında gelirim.
Gwai Amca.
- Sahnede bunu mu
giyeceksin?
- Evet.
Baban nerede?
Babanla gelmedin mi?
Hayır, tek geldim,
onu görmedim.
Belki de daha sonra
teşrif edecek.
Bay Wan Zong Hua.
Amerika Birleşik
Devletleri Göçmen ve Gümrük Dairesi'nden geliyoruz.
Çin Mahallesi'nde
yaşayan yasadışı göçmenlerle ilgili sorgulamak
üzere sizi gözaltına almaya geldik.
Hadi.
Hadi.
Güzel.
Güzel.
İşte öğrencilerim.
Bu beyazları ne zaman
gösteri için davet ettik?
Bilmiyorum.
O kim?
Onu kim davet etti?
İn aşağı!.
Hey, Çinli.
Bu tuğlaları Kung Fu
ile kırmaya çalışmak ister misin?
Korkaklar.
İn aşağı!.
Gidip babanı
arayacağım.
Benim adım Colin
Frater.
Kyokushin Karate 4.
Dan siyah kuşağım.
Siz sarı sürtüklere
gerçek dövüşü tattırmaya geldim.
Benimle Göz Boyayıcı
Kung Fu ile dövüş.
Sana meydan okuyorum.
Ne diyorsun sen?
İn aşağı!.
Bu ne cüret!.
Seninle dövüşeceğim!.
Gwai Amca, Başkan
Wan'a ne oldu?
Ne demek istiyorsun?
Az önce Başkan Wan'ı
gördüm.
Göçmenlik memurları
tarafından alınıp bir arabaya bindirildi.
Bu işi çabuk
bitirelim!.
- Hemen
bitireceğimden emin ol.
- Seni öldürmem için
yalvaracaksın.
- Başlayalım o zaman.
- Asla pes
etmeyeceğim.
Usta Law.
Saçmalık, sahne niye
bu kadar küçük?
Yardım edin.
Sırada kim var?
Ucube beyaz.
Ben varım.
Bitir işini.
Usta.
Usta Chiu, iyi misin?
Bayan, size merhamet
göstermeyeceğim.
Sakın gösterme.
Sen kendini kolla.
Usta Chiang.
Yeter.
Usta Ip, bravo!.
Usta Ip!.
Ip Amca, ne vurdun be!.
Evet!.
Ip Amca, bu
muhteşemdi.
Ip Amca, süpersin!.
Süper!.
Çok muhteşem.
Harika ötesi Ip Amca.
Yonah.
Haberler kötü.
San Teyze, babanın
göçmenlik memurlarınca gözaltına alındığını söyledi.
Seni oraya götüreyim.
Hadi.
ÇHD ile ilgili
davaları yeniden açtık.
Bu Çinlilerin sahte
kimlikleri olduğundan şüpheleniyoruz ve
onlara yardım ettiğinden ABD'den sahte
referans mektupları yazarak.
Bu da seni bu
göçmenlerle suç ortağı yapar.
Bu bir kurmaca!.
Bak ne diyeceğim.
Bu gece ÇHD'deki herkesi tutuklayacağım.
.
Sen ve ÇHD'nin işi sonsuza dek bitecek.
Kaburgası kırılmış
ama iyileşecek.
Çin Kung Fu'su kıçımı
yesin.
Bu işi kendi tarzımla
bitireceğim.
Dolunay etkinliği
sona erdi.
Çinliler, Çin
Hayırseverler Derneği'ne dönmüş olmalı.
30 dakika'ya ÇHD'ye gidip
hepsini getirin.
Hanımları arayın
beyler.
Geç kalıyoruz.
Çin Mahallesi'ne
gidiyoruz.
ÇHD'deki tüm
Çinlileri tutuklayacağız.
- Bu operasyonun bir
mantığı yok, Efendim.
- Kapa çeneni Marshal!.
Sana denileni yap.
Man.
Afedersiniz.
Burada bana yardımcı
olacak biri var mı?
Ne oldu?
Ben bir bakayım.
Mesai saati bitti, buraya
giremezsin.
Babam Wan Zhong Hua yanlışlıkla
gözaltına alınmış.
Onu hemen görmek
istiyorum!.
- Billy.
- İçeri giremezsin.
- Büyük Usta.
- Billy.
- Bize yardım eder
misin?
- Keşke edebilseydim.
Bu kızın babası Bay
Wan Zhong Hua.
Ne oldu?
Hiçbir fikrim yok
Efendim.
Ama lütfen tavsiyeme
uyup bu gece Çin Hayırseverler Derneği'nden
uzak durun.
Bu gece oraya
gitmeyin, tamam mı?
Bu gece oraya baskın
yapacağız.
Gitmeliyim.
Ama unutmayın, sakın
oraya gitmeyin.
Üstatlar, o Karateci
adamları buraya kim getirdi?
Gereksiz bir
gösteriydi.
Bence Bruce Lee
olmalı.
Bizi bu işe sürükledi.
Yanlış varsayımlar
yapmayın.
Sifu bize yardım etti.
Usta Law, ÇHD'den
hemen çıkın.
Göçmenlik memurları sizi
tutuklamaya geliyor.
Sen de kimsin?
Bu sen misin?
Ne diyorsun sen?
Ne yapıyorsun?
İşler karıştı.
Bu mu?
Çin Kung Fu'nuz bu
mu, ha?
Peki ya bu adam?
Çinlisin.
Nerede o?
Bilmiyorum.
Söyle yoksa kolunu
kırarım.
INS, göçmenlik.
Aferin.
Ne oldu?
Usta Law.
Usta Ip, beyaz bir
adam gelip herkese saldırdı.
İntikam almaya gelmiş
gibiydi.
Man, göçmenlik
memurları birazdan burada olacak.
Gitmişler.
Etrafı kontrol edin.
Pekala arkadaşlar, bir
tarama yapalım.
Nereye gittiklerine
dair bir ipucu arayın.
Memur bey.
Wan Zhong Hua adında
bir Çinli'yi arıyorum.
Nerede o?
Onu niye arıyorsun ki?
Ben Topçu Çavuş
Barton Geddes.
İkinci Tabur Beşinci
Donanmadan.
Adamlarımdan biri bu
gece Çin Mahallesi'nde saldırıya uğradı.
Çin Hayırseverler
Derneği Başkanı Wan Zhong Hua'yı bu
gece üssüme götürmek istiyorum.
Bu adam beni kötü
gösterdi.
Bu iş kişiselleşti.
Yani işbirliği yapsan
iyi olur.
Yoksa işler senin
için de kötüleşir.
Anlıyor musun?
Yani gidip onu getir.
Yankılarını dert etme.
Beni takip et.
Resmi olarak ABD
Donanması'nın gözetimi altındasın artık.
Onunla işin bitince
bu ülkede kalmasına izin verme, tamam mı?
Karate koçum bu
geceki dövüşte Çin Kung Fusu tarafından yenildi.
Çin Kung Fusunun
temsilcisi olduğun için seni bu olaydan bizzat sorumlu tutuyorum.
Bu resimdeki Çinliler.
Hepsini ezip geçtim.
Geriye bir tek sen
kaldın.
Seninle dövüşmek
istiyorum.
Baba.
Ne yapıyorsun burada?
Dışarı çık.
Becky'nin
babasısınız, değil mi?
Dinleyin, hepsi benim
suçum.
Babamın bu işle bir
ilgisi yok.
Özür dilerim.
Size yalvarıyorum.
Lütfen babamı bırakın.
Lütfen.
Yonah!.
Ayağa kalk!.
Yonah!.
Ayağa kalk.
Bu insanlara diz
çökme.
Haklısın.
Buna artık
katlanamıyorsan o zaman katlanma.
Seninle dövüşeceğim.
Gidelim.
Baba, yapma.
Bruce.
Sifu.
Tüm askerleri derhal PT
Gautlet'te istiyorum.
Emredersiniz Komutan.
Özellikle de Başçavuş
Hartman'ı.
Kalkın hadi!.
Uyanın!.
Derhal sıraya girin!.
Hadi!.
Kımıldayın!.
Kalkın!.
Kalkın!.
Kalkın!.
Güzel!.
Hadi bakalım
Denizciler.
Hadi!.
İki kat hızlanın!.
Hatta üç kat!.
Sol el, sol diz, sağ
el, sağ diz!.
Oturun!.
Oturun!.
Çabuk olun!.
Adil bir adam olmaya
çalışıyorum.
Başçavuş Hartman
canla başla Çin Kung Fu'sunun müfredatımızın
bir parçası olmasını istiyor.
Bunu adil bir yolla
çözeceğim.
Çinli temsilciye Kung
Fu'nun gerçek bir dövüş sırasında ne
kadar yararlı olduğunu kanıtlama fırsatı vereceğim.
Usta Wan, onun meydan
okumasını kabul etmek zorunda değilsiniz.
Zorundayım.
Geri adım atarsam Çinli
olmaya layık olmam.
Kural yok.
Birimiz yenilene dek
dövüşeceğiz.
- Hepsini kameraya
çek.
- Emredersiniz
Efendim!.
Usta Wan, dur!.
Yeni farkettim.
Kızınla birbirinize
çok benziyorsunuz.
Yalvardığınızda.
Yeter!.
Usta Wan.
Bir alkışı hak
etmedim mi?
O beyaz insanlar hep
bizi suçluyor.
Bu gece ÇHD'de bir
rezalet yaşandı.
Artık çizgiyi aştılar.
Aynen öyle.
Göçmenlik
memurlarının ilk baskını değil bu.
Bizi sebepsiz yere
taciz ettiler.
Evet.
Büyükbabam buraya çok
büyük emek vererek geldi.
Demiryolu inşa
etmelerine yardım etti.
Amerikalıların Doğu
kıyısını Batı ile birleştirmelerine yardım etti.
Hepsi Çin işçiliği
sayesinde oldu.
Yine de Amerikan
hükümeti katkımızı görmezden geliyor.
Binbir türlü
bahaneyle bizi sınırdışı etmeye çalışıyorlar.
Beyaz insanlar çok
kibirli.
Burada eşitlik yok.
Bruce, biz de sana
öyle davrandık.
Kafana takma.
Kin gütmedim.
Endişelenme.
Usta Ip, çok teşekkür
ederiz.
Lafı bile olmaz.
Hepimiz Çinliyiz.
Birbirimize yardım
etmeliyiz.
Bu her daim inancım
olmuştur.
Çinliler birbirlerine
yardım etmeli, değil mi?
Aynen öyle.
Usta Law çok haklı.
Alo.
Usta, bu geceki
Sonbahar Ortası Karnavalı'nda Çin Mahallesi'ndeki ustalar ordudan askerlerle dövüştü.
Usta Wan ağır
yaralandı.
Şu an hastanede.
Küçük serseri, yine telefonu
açmıyorsun!.
Bob Jin nerede?
Tahta kukla ile
pratik yapıyor.
Usta Ip, uzun
mesafeli aramalar çok pahalı.
Bob.
Ben kanserim.
Ciddi misin sen?
Aslında, aceleyle ABD'ye
gelme nedenim bu ülkedeki hayatı
görmekti.
Jin için uygun bir
ülke mi diye.
Lütfen onu telefona
verir misin?
Bekle.
Baban seninle
konuşmak istiyor.
Gelip onunla konuş.
Konuşmayacağım.
Hayatta olmaz.
Beni iyi dinle.
Bir kez söyleyeceğim.
Baban kanser.
Sana bir okul bulmak
için Amerika'ya gitmiş.
Baba.
Jin.
Sana attığım tokatta ben hatalıydım.
Özür dilerim.
Dövüş sanatlarını
sevdiğini biliyorum.
Döndüğümde sana
öğreteceğim.
Baba eve ne zaman döneceksin?
Halletmem gereken
birkaç iş var.
Halleder halletmez
döneceğim.
Görüşürüz.
Beni eğitim kampına
götür.
Ip Amca, gitme.
Başına kötü bir şey
gelmesini istemiyorum.
Ip Amcan dövüş
sanatları uzmanı.
Adaletsizlik
karşısında dik durup savaşmalıyım.
Dövüş sanatlarını bu
yüzden öğrendik.
Yapmayı çok istediğim
bir şey bu.
Tıpkı senin amigoluk yapmayı
istemen gibi.
Eğer Amerika'ya
gelebilecek kadar şanslıysanız, ülkemize ayak basın.
Sonra da kültürüm
hakkında her şeyi öğrenin.
Burada olmaktan gurur
duyun.
İnanılmaz bir gurur.
Çünkü Amerika
dünyanın en büyük ve en güçlü ülkesidir.
En üstün ülkedir.
Bu tartışılmaz bir
hakikattir.
- Anlaşıldı mı?
- Emredersiniz!.
Ama geçen gece alt düzey bir ırkın nasıl yenilebileceğini ve yenilmesi gerektiğini gösteren talihsiz
ama gerekli bir görevim vardı.
Eminim ki hepiniz sonuçlar
konusunda hemfikirsiniz.
Bu yüzden, pis
kültürünü Donanma'ma getirmeyi aklından
bile geçirme.
Anlaşıldı mı?
Emredersiniz!.
Irkçı pislik!.
Etrafına bir bak.
Kültür biziz.
Üstünlüğünüz saf
nefret ve bağnazlık.
Bu Usta Ip Man.
Geçen gece Colin'i o
yendi.
Sana da haddini
bildirmeye geldi!.
Kural yok.
Birimiz yenilene dek
dövüşeceğiz.
Bu mu, ha?
Elinden gelen bu mu?
Şunu görüyor musunuz?
Sarı bir Çinli'den
başka bir şey değilsin sen.
Hadi.
Hadi bakalım!.
İşte böyle.
Topçu Çavuşunu revire
götürün.
Johnson!.
Harris!.
Hadi!.
Hadi!.
Hadi!.
Usta Ip biraz gecikmiş bir mektup bu.
Beklettiğim için özür
dilerim.
Teşekkür ederim.
Ne demek!.
Sen ve oğlun buraya ne
zaman geleceksiniz?
Aslında çitin öbür
tarafındaki çim kesinlikle daha yeşil değil.
Ip Amca istediğin ilaçların hepsini aldım.
Sana şeker ve
çikolata bile aldım.
Bu en sevdiğim
çikolata.
Oğlun da çok
sevecektir.
- Teşekkür ederim.
- Çok tatlısın.
Baba.
Bunu iyice düşündüm.
Amerika'ya gitmek
istemiyorum.
Dövüş sanatlarını çok
seviyorum.
Baba.
Öğret bana.
Tamam.
Özgüven çok önemlidir.
Seni amacına götürür.
Jin.
Bir kez göstereceğim.
Kameraya çek.
2 Aralık 1972'de Büyük Usta Ip Man 79 yaşında baş ve boyun
kanserinden öldü.
1970'den sonra ABD Ordusu düzenli olarak Çinli Kung Fu ustalarını
konuk eğitmen olarak davet etti.
ABD Deniz Piyadeleri
2001 yılında dövüş sanatları temel
eğitim programını resmen oluşturdu.
||
Önceki Yazı
« Prev Post
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »
Next Post »