Article 15 (2019)
| |
130 dk
Yönetmen:Anubhav Sinha
Senaryo:Anubhav Sinha, Gaurav Solanki
Ülke:Hindistan
Tür:Suç, Dram
Vizyon Tarihi:02 Haziran 2019 (ABD)
Dil:Hintçe
Oyuncular
Ayushmann Khurrana
Sayani Gupta
Isha Talwar
Nasser
Mohammed Zeeshan Ayyub
Özet
Uğradıkları haksızlıklar için mücadele eden genç kızların
başlarına korkunç olaylar gelir. Yaşanan bu trajik olayı araştıran polis bu
durumu kendine yediremez ve kızların haklarını almak için ant içer.
Altyazı
Bu filmdeki tüm karakterler hayal ürünüdür.
Gerçekle tüm
benzerlikler rastlantısaldır.
Karakterler, dahil
oldukları topluluğu temsil etmemektedir.
Görüşleri o karaktere
özgüdür.
Tüm inançlara saygılı
olarak film boyunca hiçbir dini duyguyu rencide etme amacımız yoktur.
Hiçbir topluluk,
kurum veya kuruluşun üyelerini karalama amacımız da yoktur.
JAWAHARLAL NEHRU:
HİNDİSTAN'IN KEŞFİ
Yüce Rama Ayodhya'ya
dönerken onu karşılamak için köylerde
tüm ışıklar yakılmış.
Ama bir köy
karanlıkmış.
Annemin anlattığına
göre, Yüce Rama bunu fark etmiş efendim.
At arabasından inmiş ve
köylülere sormuş: "Neden ışıklar yanmıyor?
Neden karanlık?
" Köylüler cevap vermiş: "Biz de ışıklarımızı
yakmıştık.
Ani bir fırtına çıktı
ve tüm lambalar söndü.
Burası karanlık
olunca sarayınızın daha da parladığını gördük.
O yüzden köyü
karanlık bıraktık.
" Hindistan kırsalı çok güzel Aditi.
Delhi'den çekilen tüm
oksijen burada gibi.
Beğendiğine sevindim.
Chandrabhan, kenara
çek.
Bir şişe su alır
mısın?
Burası Pasi köyü
efendim.
-E?
-Alt kasttanlar
efendim.
Kayıtlı kast.
Domuz yetiştirirler.
Dokundukları suyu
içmeyiz.
Onlara dokunamayız.
Gölgelerinde bile
duramayız.
Gölge efendim.
Nihal Singh, al bir
şişe.
Tuhaf bir yer.
Şoförüm gölgelerinde
bile duramayacağımızı söylüyor.
Kayıtlı kast köyüymüş.
Tuhaf mı?
Annemlerin
hizmetçilerinin tabakları yakın zamana kadar ayrıydı.
"İngilizler geri
mi geldi?
" der gibi bakıyorlar bana.
Bir bakıma haklılar.
Sayfa 7, Hindistan'a
hoş geldin.
Evet, Sayfa 7.
Ama Hindistan'ın yalnızca
ufak bir parçası.
Hadi bakalım.
Burada sağdan
Ayodhya'ya gidiliyor.
Dümdüz ileride
Lucknow var.
Sola dönünce de
otoban Kolkata'ya gider.
Amma inşaat var.
Alışveriş merkezi mi
inşa ediyorlar?
Hayır, Mahantji'nin
aşramı efendim.
Çok katlı bir aşram!
Başkomiser Brahmadatt
efendim.
Daha doğrusu
Brahmadatt Singh.
Bu taraftan efendim.
Pardon efendim.
Yaşasın Hindistan.
Komiser Yardımcısı
Kisan Jatav.
Ajay Singh efendim.
-Rajesh Mishra
efendim.
-Pramod Yadav efendim.
Nihal Singh'in kız
kardeşi.
Çok iyi bir aşçıdır.
Eğer uygun görürseniz
size hizmet edecek.
Bu Ajay, bu Yadav.
Bu da Merhaba efendim.
Laalgaon'a hoş
geldiniz.
Bu Anshu Naharia
efendim.
Saygın bir
müteahhittir.
Tuvaletiniz bozuktu.
Yenilenmesini önerdim.
Hükümetin yol, demir
yolu gibi çoğu inşaat işini o halleder.
Anshu geçen yıl
birçok güzel umumi tuvalet inşa etti.
Emniyet Amiri sizin
için bu akşam bir parti düzenledi efendim.
Hazırlanmak ister
misiniz?
O gitmeden herkesle
tanışmış olursunuz diye düşündü.
Buyurun.
Demem o ki, nim
ağacının sandal ağacından bir eksiği yoktur.
Laalgaon
karakolumuzun Londra'dan bir eksiği yoktur.
-Bu parti benim için
mi?
-Evet efendim.
HOŞ GELDİNİZ SAYIN
AYAN RANJAN Ben Mayank efendim.
-Yardımcınızım.
-Merhaba.
Facebook'unuzu
görünce viski almayı o düşündü.
-Instagram.
-Aynı şey.
Lütfen efendim,
buyurun.
Kardeşlerim, yeni
kıdemli emniyet amirimiz aramıza katıldı.
Sayın Ayan Ranjan.
Alkış!
Demem o ki, yıllardan
sonra ay parıldıyor.
Siz de geldiniz mi, eğlence
şimdi başlıyor.
Düzgün kapat.
Onun kitabının
hayranıyım.
-Teşekkürler.
-Babanız yazar mı
efendim?
Çok kıdemli bir Dış
İşleri memuru.
Emekli olduktan sonra
bir kitap yazdı.
Harika.
Yurt dışında okumuş
olmalısınız Ayan?
Hayır efendim.
Delhi'de, St.
Stephens'tan mezun
oldum.
Sonra Avrupa'ya
gittim ama babam dönmemi istedi.
Ben de döndüm.
Ve ilk atamanız
Laalgaon'a mı oldu?
-Bir ceza efendim.
-Ceza mı?
-Biriyle kavga mı
ettiniz?
-Hayır efendim.
Samimiyetten ötürü
oldu.
Bay Shastri'ye "Süpermiş
efendim" dedim.
Sha Madanlal Shastri.
İç İşleri Bakanı.
Delhi'deki.
Bay Shastri'ye neden "Süpermiş
efendim" dediniz?
Mezuniyet töreninde
bir şey anlattı, ben de "Süpermiş efendim" dedim.
Peki sonra o ne dedi?
İki saniye durakladı
ve dedi ki "Süper!
" Bacchu Rai'den şarkıcımız Bay Amit için 20 rupi.
Hepinize teşekkürler.
Karakolun arkasında
bir kantin var.
Harika yemekleri var.
Subodh Bey evden
yemek getirtmedi hiç.
Ofisiniz şurada.
Şu Satyendra Rai mi?
Evet efendim.
Tanıyor musunuz?
Tabii.
Delhi'den arkadaşım.
Sınavlara birlikte
çalışmıştık.
O da mı memurluk
sınavına girmiş?
Hava Kirliliği
Kontrol Kurulunda bölge memuru.
-Çağırayım mı?
-Biz gidelim.
Satyendra.
Tanımadın mı onu?
İçecekler için
teşekkür etmelisin ona.
Tanıdım efendim.
Tebrikler amirim.
Nasılsın?
Seninle konuşuyor yahu.
Hemen dönerim efendim.
-Biraz fazla kaçırmış
gibi.
-İyi bir arkaşımdı.
Of, yine gelmişler.
İzninizle efendim.
-Ne?
-Onları bulmalısınız.
-Arıyoruz.
Daha ne?
-Rapor tutun.
-Şimdi mi?
-Ne oluyor?
Shastri üzerinde
çalışmalıyım.
80'ler Bollywood'u
gibi burası.
Birkaç güne haber
alırsın.
CBI'a haber verseniz Yürü git!
Kim olduğunu
sanıyorsun sen?
Peki, Ayan.
Gidiyorum ben.
Sabah 5.
00'te uçağım var.
Burası size emanet
artık.
Elimden geleni
yapacağım.
-Teşekkürler.
-Efendim.
Bol şanslar.
Ayan Bey'e dikkat
edin.
Brahmadatt Bey!
-Kim onlar?
-Yakındaki bir
köydenler efendim.
Hayvanları yüzüp
derisini tabakhaneye satıyorlar.
Sorun nedir?
Bir şey yok efendim.
Her zamanki şeyler.
İki gündür üç kızları
kayıpmış.
-Rapor tuttunuz mu?
-İlgileniyoruz
efendim.
Devamlı oluyor böyle.
Kızları kaçıp geri
geliyor.
-En yakınlarındaki
karakol hangisi?
-Bizimki.
Benim tabağımdan
olmaz efendim.
Size başka bir tabak
getireyim.
Taze mangauri getirin
beyefendiye.
-Çabuk!
-Pardon efendim.
Şu salak Satyendra -İyi misin?
-Evet iyiyim.
Seni bırakayım.
-Yıllardır sürmedim.
-Jatav, bir şeyler
yap.
-Sen dur!
-Chandrabhan'a
söylesene.
-Chandrabhan!
-Evet?
Ne yapıyorsun?
Beyefendi motosikletle
gidiyor.
Takip et.
Takip et.
Ben de çok çalıştım.
Ama sen daha iyiydin Sınavları
geçeceğini biliyordum.
Dur!
Nereye gidiyorsun!
Hey!
-Hey!
-Hey!
-Sarhoş mu?
-Dur!
Dur orada!
Buraya gel serseri.
Bulan'ın oğlusun sen,
değil mi?
Ne bu?
Hadi!
Çömel!
Önemli değil efendim.
Pastacının oğlu.
Mutfak bıçağı vardı.
-Devam edelim mi
efendim?
-Gidelim kardeşim.
Beni tanıyıp
tanımayacağını merak ediyordum.
Neden tanımayayım?
Geldik.
Şey Aditi nasıl?
Hâlâ sana yabancı
diyor mu?
Söylemiyor ama öyle
düşünüyordur.
İyi işler çıkarıyor.
Cinsiyet eşitliği,
insan hakları üzerine makaleleri yayınlanıyor.
-Harika.
-Sıkça konuşuyoruz.
Sıkça konuşmak mı?
Ne demek o?
Bugünlerde
konuşmaktan çok tartışıyoruz.
Beni hâlâ
üniversitedeki erkek arkadaşı gibi görüyor.
Bak.
Aditi'yi asla bırakma.
Onun gibi birini asla
bulamazsın.
Hadi bakalım.
Merhaba yenge.
-Ben Ayan.
-Merhaba.
Tanıyor seni.
Archana, duydun mu
bizi?
-İçeri buyurun.
-Başka zaman.
Görüşürüz.
Baksana.
Sarılmadık bile.
Amanın!
Sizi erken
uyandırdığım için üzgünüm.
Dün gece geç
yatmışsınızdır.
Onları fotoğrafladık.
Bunlar kayıp kızlar
mı?
Evet efendim.
iki gündür kayıplar.
12'sinden beri.
İkisi kuzen.
Üçüncü kız aynı
köyden arkadaşları.
Köylüler kuzenlerin ilişkisi
olduğunu söylüyor.
Lezbiyenlermiş.
-Babaları onları
asmış.
-Babaları nerede?
Köyde.
Sorgulanıyor.
-İfade veren var mı?
-Hayır efendim ama
verecekler.
-Peki üçüncü kız?
-Ne?
Ha, ondan haber yok
efendim.
Ambulans çağırdık.
Cesetleri otopsiye
gönderiyoruz ve rapor hazırlayacağız.
Nihal.
Dikkat edin efendim.
Jatav, bir düğümü
bile çözemiyor musun?
Cesedi yukarı çekip çözmeye
çalışacağım.
Yukarı çekerken
düğümü nasıl çözeceksin?
İpi keseyim mi?
O zaman yere düşer.
Fizik bilmiyor musun
hiç?
Ne yapacağız?
Çocuklar yahu.
Daha 15 yaşındalar.
Biri de hâlâ kayıp.
Vahşi batı gibi.
Alo, orada mısın?
Evet.
Geçen hafta
Racastan'da da bir kız cesedi bulundu.
Sikar'da.
Tecavüz gibi
görünüyordu ama namus cinayeti dediler.
-O kızlar da mı Dalit?
-Evet.
Bu olaylar neden
büyük haber olmuyor?
Oluyor.
Nirbhaya olayını hatırlamıyor
musun?
Ama Laalgaon'da
Sikar'daki olaylar neden manşet olmuyor?
Laalgaon hakkında
nasıl karar verdin?
Soruşturmadan sonra
bilebiliriz ancak.
Birilerinin
düşüncesine bakıp tecavüz haberi yapamazsın.
-Kanunlar var.
-Adaleti önemsiyor mu
peki?
Bunun üzerine doktora
yapamam.
Onu kastetmiyorum
ayrıca.
Sistemi savunuyorsun.
Sadece işimi
yapıyorum.
Namus cinayetleri
yaşanmıyor mu?
Seninle
paylaşabilirim sanmıştım.
Fakat sen ölçülü
olmaya inanmıyorsun.
Kanuna itaat eden bir
aktivist istiyorsun.
Sen kahraman
istiyorsun Aditi.
Kahraman değil Ayan.
Bir kahramanı beklemeyen
insanlar istiyorum.
Yaşasın Hindistan.
Yemeğiniz evden mi
gelecek?
Size kantinden litti
chokha istedik.
Pramod ve Mishra size
bilgi verecek efendim.
Mayank!
Chandrabhan Bey,
acele edin.
-Mayank!
-Efendim?
Pervane neden ses
çıkarıyor?
Tamir ettireceğim
efendim.
Neden rapor tutmadın?
-Önemli gibi
görünmedi efendim.
-Ne olunca önemli
görünecek?
Sürekli sahte
ihbarlarda bulunuyorlar.
Ocak ayında bir çocuk
kaçmıştı, kaçırılma olarak rapor ettik biz de.
-Tüm ay bu insanlar -"Bu insanlar" mı?
Kayıp kızı rapor edin.
Hemen.
Peki efendim.
-Pramod ve diğeri
kimdi?
-Mishra efendim.
İçeri gelsinler.
Geri çekilin!
Laalgaon'luymuş.
Geri çekilin!
Çekilin!
Çekilin!
Sirk yok burada.
Dr.
Awdhesh'i bağlar
mısın?
Sıtma oldu efendim.
Otopsiyi kim yapacak?
Sen mi?
Yardımcısı Dr.
Malti Ram yapacak.
Tanrım!
Dr.
Bhimrao Ambedkar çok
yaşasın!
Ver.
Efendim, Prabhat'tan
Naveen Bey bekliyor.
Tamam.
Gidebilirsin.
Kızları asarak
basının ilgisini çektiler.
Gel.
Alın bakalım.
Al.
Aferin oğluma.
Al bakalım.
Aferin.
Yaz.
Namus cinayetiydi.
Kızlar kuzendi.
İlişki
içerisindeydiler.
Her yer kötü
örneklerle dolu bugünlerde.
Babaları yakalamış.
Bunu hazmedememişler ve
onları asmışlar.
Dinle.
Beyanda bulunmuyorum.
Kaynakların
aktardıklarını söylüyorum.
Anladın mı?
Anladım.
Güzel.
Köy sakin efendim.
Yarın gazetelerde de namus
cinayeti yazarlar.
-Gazetecilerle
konuştun mu?
-Hayır efendim.
-Otopsi raporu ne
zaman gelecek?
-Yakında.
Ama başka bir şey
söylemeyecek.
Gecikmeleri önlemek
istiyoruz efendim.
Yoksa liderleri
Shanti Prasad protesto etmeye başlayacak.
Yönetimdeyken kendi
heykellerini yaparlar.
Muhalefet
olduklarında Dalit'e dönüşürler.
-Rapor gelince haber
ver.
-Peki efendim.
-Üçüncü kızı
bulmalıyız.
-Hangi kız efendim?
Evet, tabii ki
efendim.
Özür dilerim efendim.
Harimanpur dışında ağacın
yakınlarında kaç köy var?
İki ya da üç efendim.
Bichhiya ve Chhatni
var.
Üç köye de adam
gönderin.
Bir şey gören var mı,
bakın.
-İkiniz benimle evde
buluşun.
-Tamam.
Chandrabhan, arabayı
durdur.
Nihal Singh, dinle.
-Efendim?
-Satyendra Rai
telefonu açmıyor.
-Evine gidip ne olmuş
öğrenin.
-Peki efendim.
Hadi, geri çekilin.
Efendim, büyük olan
kız, Shanu, benim kızımdı.
Küçük olan da Mamta.
Mahendar'ın kızıydı.
Kızlarımız öldürüldü
efendim.
Suçu bize yıkıyorlar.
-Üzgünüm.
-Olmalısınız efendim.
Adın nedir?
Gaura.
Pooja'nın kardeşi
efendim.
Pooja'yı bulun ne
olur efendim.
Size yalvarıyoruz.
Bardağımız yok mu?
Sizin önünüzde
bardaktan içmezler efendim.
Kızlarımızı gece boyu
tutup sonra bıraksalar bir şey olmazdı.
Ama bir ağaca astılar.
Birileri bizi
dinleseydi kızlarımız hâlâ hayatta
olurdu.
Otopsi raporunu
gördükten sonra harekete geçeceğim.
Anshu Naharia,
Pooja'ya tokat atmıştı.
Brahmadatt bu yüzden
rapor etmedi.
Shanu ve Pooja yol
yapımında çalışıyorlardı.
Üç rupilik bir zam
istediler.
-Ne kadar?
-Üç rupi.
Günlüğü 25 rupiydi.
28 istediler.
Tüm çocuklar 28
rupiden aza çalışmama kararı aldılar.
Ona tokat attığında o
iki kız işi bıraktı.
Günlüğü 28 rupiye tabakhanede
çalışmaya başladılar.
Diğerleri 25 rupiyle
devam mı etti?
Birkaçı daha ayrıldı
daha sonra.
HİNDİSTAN ANAYASA
HUKUKU Bunları da koyun.
Perdeler ters.
Baskılı taraf odaya
bakacak.
O zaman ofiste her
şey beyaz görünür.
Ne oldu?
Önemli değil efendim.
Gaura bizim okuldaydı.
9.
sınıfa kadar
Harimanpur'da okudum.
Babam okulda
çalışıyordu.
Oradan tanıyorum onu.
-Yine de rapor
tutmadın mı?
-Kanpur davasıyla
ilgileniyordum.
-Ayrıca Brahmadatt
dedi ki -Şimdi rapor ettin mi?
Ettim efendim.
Kayıp kızı bulmalıyız
Jatav.
Gaura'dan detayları
öğren.
Pooja'nın telefon
kayıtlarına bak.
Komşularının ve
ailesinin ifadelerini al.
Tabakhane müdürüyle
görüş.
12'sinde ne zaman ve
kiminle işten çıkmış, 12'si ve 13'ünde Anshu Naharia neredeymiş, hemen
öğrenmeliyiz.
Bu kızlar ve oğlanlar
bazen eve dönerler efendim.
Dürüst olmak
gerekirse efendim, ne yaparsak yapalım bu insanlar Kim bu insanlar?
Jüpiter'den mi
geliyorlar?
Habire bir "bu
insanlar".
Kaybolup geri gelen
bu insanlar kim?
Kendilerini ağaca
asanlar?
Efendim ben Siktirin gidin!
Hadi.
Gidelim.
Ne dedi?
"Siktirin
gidin" dedi.
-Hakaret etti sanki?
-Yok, gitmemizi istedi.
Tabakhaneye gidelim.
Geç oldu.
Siktir gidin.
Buyur.
-Masaya
bırakabilirsin.
-Peki.
Bamya mı yapayım bu
akşam, kabak mı?
Peynir de yapabilirim.
-Neyi güzel
yapıyorsan onu yap.
-Her şeyi güzel
yaparım.
-Nihal Singh'in küçük
kardeşi misin?
-Evet.
-Okula gittin mi?
-8.
sınıfa kadar.
-Şu an İngilisce
öğreniyorum.
-İngilisce değil,
İngilizce.
Neyse işte.
Önemli olan
anlaşabilmek.
Anshu Naharia size
koyun etli köri gönderdi.
Paratha'lı kabak
yapıyorum.
-Evet, Nihal Singh?
-Satyendra evde değil
efendim.
Karısı burada.
Görüşecek misiniz?
Evet.
Merhaba yenge.
Satyendra nerede?
Erkenden çıktı.
Telefonu da kapalı.
-Gitmeden bir şey
dedi mi?
-Hayır.
Sabah 4.
00'te kalktı gitti.
-Gece onu eve
bırakmıştım ama.
-Biraz uyudu.
Bir telefon geldi ve
aniden gitti.
Yaşasın Hindistan!
Nihal Singh?
Burada ne yapıyorsun?
Amirim beni Satyendra'lara
gönderdi.
E?
Sabah 6.
00'dan beri eve dönmemiş.
Anlıyorum.
Otopsi raporu ne
zaman biter?
Amir "Rapor ne
zaman elimize geçecek?
" diye sorup duruyor.
-Az kaldı.
-Öyle görünmüyor.
-Hallolacak efendim.
-Belli.
Doktor, Başkomiser.
Bay Brahmadatt Singh.
Geçici rapor
hazırlıyorum.
Son rapor zaman
alacak.
Ne var raporda?
Tecavüz.
Toplu tecavüz.
Günlerce devamlı
tecavüze uğramışlar.
İki ya da üç gün.
Canlıyken asılmışlar.
Dr.
Awdhesh ile
konuştunuz mu?
-Evet.
-Ne zaman?
İstediği şeyi
yapmayacağım.
Duygusal
davranıyorsunuz Malti Hanım.
Facebook'a birkaç
şiir yazmanızı öneririm.
Daha iyi
hissedersiniz.
Fakat buraya bir şey
yazmayın.
Ben sadece işimi -İşinizi harika -Dr.
Awdhesh arıyor.
Doktor, ne biçim iş
bu?
Kadın hareketi ele
geçirmiş burayı.
Otopsi raporunu
tamamlayacak mısınız?
Burayı nasıl kontrol altında
tutacağız Dr.
Awdhesh?
Eğer emniyet amiri
raporu görürse, sıtmanız sarılığa çevirir.
Sebebi belirsiz bir
şekilde ölüverirsiniz.
Anlıyor musunuz?
Hadi.
Bu kadar sıtma yeter.
Geçmiş olsun.
-Al sana kota sistemi!
-Evet.
Kurbanlar kayıtlı
kasttandı.
Doktor da öyle.
Eğitimini
vergilerimizle ödedik.
-Evet.
-Anladın mı?
Bir süre gözden
kaybol, demiştim size.
Dört ay sonra ortalık
durulup dosya kapandıktan sonra geri gelin.
Ama hiç laf
dinlemezsiniz ki siz Tamam.
Gelin.
Kayıtlı kastların sorunu
ne biliyor musun?
Biz içerideniz.
40 yıldır onları
izliyoruz.
Bizim gibi biri polis
olur olmaz herkes onu kahraman görüyor.
Ajay Devgan gibi
görüyor.
"Bize yardım
edecek.
" Gaura kızmıştı size.
Aynı yerde yiyip
sıçtığın varoşta, bu hayvan derilerinin çürüdüğü yerde -kızlar güvende olabilir
mi?
-Asla.
Geçmişe bak.
Bu kızlar hiç güvende
olmuş mu?
Bu insanlar asla
değişmez.
Her şeyi tehlikeye
atıp Raja Ram Mohan Rai mi olmalıyım?
Toplumda bir yere
gelmekte ne kadar zorlandığımı biliyorsun.
Evet.
Nasıl yaptığınızı
gördüm.
Yerleri sildiğimi
gördün.
Kaç Jatav!
Seni pislik!
Kim o?
Çık ortaya!
Nokhai!
Polise saldırmaya
cüret mi ettin?
Artık polissin, öyle
mi?
Bizden biri değil
misin?
-Cinayet işlendi.
-Beni mi öldüreceksin?
Öldürmeye inanmayız.
Beni öldürmeyeceksin.
Silahını indir.
Bichhiya üzerinden
kestirmeden git.
Köprü açıldı.
Pramod eski polis
dosyalarını görmek istediğinizi söyledi efendim.
Anshu Naharia'nın karakoldaki
dostu kim?
Hem zengin hem de
meclis üyesinin arkadaşı.
Yani herkes dostu.
Babası politikacıydı.
Güçlü biri efendim.
Sizden önceki amir Subodh
Lal ile yakındı.
Peki Brahmadatt?
-Onunla da.
-Ya Jatav?
Jatav!
O bir hiç.
Önemi yok.
Doğru olanı
yapmayabilir ama yanlış bir şey yapmaz.
Teşekkürler.
Özür dilerim.
Belki aşırı tepki
verdim.
Şekilli ayakkabılar
giyiyorsun, İngilizcen iyi, dünyayı gezdin.
Belki bu sen değilsin
Ayan.
Baban için memur
oldun.
Benim için de
aktivist olabilirsin.
Gerçek seni keşfetmek
istemiyorsun.
Kendinin bile
olamamışken nasıl benim olabilirsin?
Hayır, ben özür
dilerim.
Belki de sen
haklıydın.
Elimden geleni
yapacağım.
Nanku!
Mahender!
Gidelim.
Gidelim.
-Hadi.
-Onları neden
götürüyorsun?
Ne yaptılar?
Söyle, ne yaptılar?
Neden götürüyorsun
onları?
Kayıp kızlar hakkında
soruşturma yaptıktan sonra tabakhaneden dönüyorduk.
Hint kenevirinden
yapılma bir ateş topu Hayır, hayır.
Yaz.
İki taraftan ateş
topu saldırısına maruz kaldık ve aracımız alev aldı.
Biz de dışarı atladık.
Mayank'a koşmasını
söyledim.
Etrafta koşuşturduk.
POLİS Bu serseri
kimmiş bulmak için.
Pardon.
Her yere baktık.
Karanlıktı.
Hiç kimse yoktu İyi
misiniz?
Kimseyi görmedik.
Tarlada koşmaya devam
ettik.
El fenerimiz yoktu.
Cep telefonumu
kulladım.
Araca ateş topu
attılarsa, çok yakında olmalılar Jatav.
Nasıl kimseyi
görmediniz?
Yüzleri örtülüydü
efendim.
Yani?
Silahınız vardı.
Onların da silahı
vardı.
Kimse ateş etti mi?
Hayır efendim, etmedi.
Neden?
Yalan ifade verdin.
İmzala.
İmzala.
Hadi!
Bir dakika.
-Başka bir şey?
-Hepsi bu.
-Efendim.
Nishad -Kes senini!
Nishad'ın adamlarıydı
efendim.
BSS.
-Nishad kim?
-Bhim Sangharsh Sena
üyesi.
Nanku nad Mahendar
aleyhine yalan ifade vermeleri için polisin köylülere baskı yaptığını
söylediler.
Peki sen bu baskının
hangi tarafındasın?
Söyle bana.
Hangi taraftasın
Jatav?
Bana hangi tarafı
seçerseniz orada efendim.
BSS, efendim.
Nishad'ın adamlarıydı.
Onların lideri
efendim.
Dalitlerin Robin
Hood'u sanıyor kendini.
Geçen yıl hapisteydi.
Bir Ulusal Güvenlik
davası var.
Kefaletle çıktı.
Saklanıyor.
Dosyayı kapatabiliriz
efendim.
Kızların babaları
yedi gündür gözaltındalar.
Sorgulayacağız.
Dört köylünün
ifadeleri var.
Babalar kızları
dövüyormuş.
Böylelikle dosya
kapanıyor efendim.
-Otopsi raporu nerede?
-Yakında gelecek
efendim.
-Cesetler gömüldü.
-Gömüldü mü?
Evet efendim.
Reşit değillerse kızları
gömerler genellikle.
Size raporu bu akşam
getiririm.
Dosya kapandı efendim.
Anshu Naharia kim?
Anshu?
Onunla tanıştınız
efendim.
Tuvaletleri yapıyor.
Ofise çağırın.
Onunla konuşmak
istiyorum.
Ne konuşacaksınız Anshu
ile efendim?
Boş verin.
Neden kendinizi bu
işe bulaştırıyorsunuz?
Anshu'nun bir ilgisi
varsa ucu Ramlal Naharia'ya dokunur.
Arkasında hükümet var
efendim.
Dengeleri bozmamanızı
rica ediyorum efendim.
Otopsi raporunu
görene dek bunu imzalamayacağım.
İyiliğinizi istiyorum.
Rica ediyorum efendim.
İyiliğinizi istiyorum
efendim.
Bakın, bu bir
bataklık.
Adım atmayın efendim.
Eğer atarsanız Eğer atarsanız nasıl çıkacağınızı
bilemezsiniz.
Yalvarırım.
Çıkamazsınız.
LAALGAON POLİSİ Delirdin
mi sen?
Detektifi oynamak
hoşuna gitti, öyle mi?
Önce bana sorman
gerektiğini düşünemedin mi?
Bana neden sormadın?
Gidecek.
Birkaç ay burada
kalıp gidecek ama sen ve ben burada yaşamak zorundayız.
Hayatta kalmalıyız!
Anlıyor musun?
Ramlal Naharia'yı
duymadın mı?
Bu işe bulaşırsa ne
olur, biliyor musun?
Dürüst polisi mi
oynamak istiyorsun?
-Git, durdur onu!
-Nasıl?
Sorduğuna cevap
vermek zorundayım.
Önceki amirlere
konuştum mu?
Hayatım boyunca
arkanda durdum.
Ona nasıl hayır
diyebilirim?
Sen hayır desene?
Harimanpur'a gidelim.
Annem derdi ki Toplumumuz bazı kurallar üzerine kuruludur.
Bir kral vardır bir
de tebaası.
Hizmetkârları.
Toplumda, Yüce
Brahma'nın yarattığı bir düzen vardır.
Bu düzeni bozmaya
hakkımız yok.
Ve efendim, herkes
eşit olursa kral kim olacak?
Herkes eşit olursa kral
kim olacak?
Bir krala gerek var
mı ki?
Nishad'ı kim tanıyor?
Maatadeen,
Shishupaal, Laccha ve Deenu Daama.
İfade verenler bunlar.
Kim bunlar?
Dünden beri onları
görmedik.
Dur.
Nishad'ı tanıyorum.
Mayank ve Jatav
ölebilirdi.
Öldürme niyetleri
yoktu.
Nishad'la mı
çalışıyorsun?
Onunla evlenecektim.
Madem öldürmeyecekti,
neden saldırdı?
"Sağırın duyması
için yüksek ses gerekir.
" Bhagat Singh 1929'da demiş.
Ben de yurttaşlık
bilgisi gördüm.
9.
sınıfa kadar.
Nishad fazla ciddiye
aldı.
Pooja'yı arıyoruz.
Poliste fotoğrafı
bile yok efendim.
Günaydın efendim.
Kusura bakmayın.
Yarın tamir edilecek.
Satyendra'nın karısı
geldi.
-Daha önce böyle
gittiği oldu mu?
-Hayır.
Çok endişeliyim.
-Yakında arkadaşı,
akrabası var mı?
-Kimseyle görüşmez ki.
Peki Anshu Naharia?
Tanışıyorlar.
Arada iş için falan
görüşüyorlar.
Mayank, numarasını al.
Satyendra'yı gecenin
dördünde kim aramış, bul.
Arayanın telefonunu
takibe al.
Nerede olduğunu
bulalım.
Siz eve gidin.
Ben sizi ararım.
-Görüşürüz.
-Görüşürüz.
Dikkat edin.
Onun telefonunu da
dinle.
Burada her gün olur
efendim.
Brahmadatt hastanede.
O ilgilenir.
Hastaneyi görmüş
olurum.
Doktorlarla tanışırım.
Otopsi yapıldı mı?
Evet.
Ama raporu Dr.
Awdhesh yazacak.
Ben izne çıkıyorum.
Tecavüz mü edilmişler?
Toplu tecavüz efendim.
İki ya da üç gün
boyunca.
Ne fark eder?
İzne çıkmanız fark
eder.
Kalmaya cesaret
edebilir misiniz?
Ben arkanızdayım.
Geçici bir rapor
hazırlayın.
Kızların raporu sizde
kalsın.
Birkaç test daha
lazım.
Size bir şey
olmayacak.
Acıyor!
Kes lan!
Neden bağırıyorsun?
-Ne cüretle tapınakta
yemek yersiniz?
-Yemedik efendim.
Doğruyu söylüyoruz
efendim.
Tapınakta yemedik.
Buyurun efendim.
İsim var mı?
Hayır.
Ama vuran çocukları
tarif ettiler.
-Şüphelileri toplayın.
-Anlaşıldı.
İfadelerini al.
Geliyorum ben.
DOKTOR MALTI RAM Çok
tatlı bu.
Chandrabhan şeker
hastası.
-Dilimi yaktı.
-Efendim.
Pardon efendim.
Tapınak olayı nedir?
-Dalitler giremiyor
mu?
-Evet efendim.
Kim yaptı?
Tespit edilen var mı?
-Mahantji'nin
aşramından çocuklar.
-Mahantji kim?
Mahantji işte efendim.
-Üst kasttan mı?
-Brahman efendim.
-Peki o gençler?
-Kayıtlı kast efendim.
-Peki Brahmadatt?
-Thakur.
Thakurlar Brahman mı,
Kshatriya mı, Vaişya mı?
Kshatriya efendim.
Sen nesin?
Ben Jat'ım.
-Geri Kalmış Sınıf
olarak kabul edildik.
-O zaman neden hâlâ
protesto ediyorsunuz?
Ben etmiyorum.
Haryana'lı Jatlar
ediyor.
Onlar hâlâ Geri
Kalmış Sınıf değil.
-Jatav, sen Dalit
miydin?
-Evet.
-Yaralanan çocuklarla
aynı kast yani?
-Hayır efendim.
Ben Chamar'ım, onlar
Pasi.
Onlardan çok daha
üstteyiz.
Alakamız olmaz.
Dokundukları yemeği
yemeyiz.
-Ben de senin
dokunduğunu mu yiyemem?
-Evet.
Peki.
-Senin kastın ne?
-Kayasth efendim.
Kayasth nedir?
Farklıyız biz.
Dört ana kasttan
birinde değil.
-Peki ben?
-Brahman efendim.
Mahantji ile eşit
miyiz yani?
Hayır efendim.
O Kanyakubja, en
üsttekilerden.
Siz Saryuparin'siniz.
-Siktir be, ne biçim
iş bu?
-Peki efendim.
Bir saniye efendim.
Jatav, ne oldu?
Neden gittin?
-Gitmemizi söylemedi
mi?
-Ne zaman?
"Siktir"
demedi mi?
-Gitmemizi istiyor
demek değil mi o?
-Gel hadi.
Jatav!
Harimanpur'a ne kadar
var?
Şurada efendim, iki
kilometre kadar.
Peki tabakhane?
Chhatni köyünün az
ilerisinde.
Beş kilometre kadar
var.
Bu ne?
Boş verin efendim.
Efendim.
Ölü hayvanlar burada
yüzülüp tabakhaneye götürülüyor.
İşleri iyiydi ama
şimdi grev var.
Çocuklar dövülünce
Nishad kayıtlı kastların çalışmasını engelledi.
-WhatsApp'ten
bildirdiler.
-Efendim.
Senle ben onlara
görünmeziz.
Hayatları bize bağlı
olsa da.
Tarlalarında çalışır,
boklarını temizleriz.
Bebeklerini doğurtur,
naaşlarını yakarız cenazelerde.
Adalet için
yalvarmayın.
Yeterince yalvardık.
Hemen şimdi çalışmayı
bırakın!
Tarlada bulamayız
efendim.
Üç gün oldu.
Tarla büyük olabilir ama
çiftçi arazisinin her adımını tanır.
Bulabilir miyiz sizce?
Aramayı sürdürmeliyiz.
Tabakhane efendim.
Kızlar her gün bu
yolu kullanıyordu.
Buraya "domuz
bataklığı" deniyor.
Çok pis.
Eskiden içinde
domuzlar yuvarlanırmış.
Üç kız vardı.
Neden sadece ikisini
öldürdüler?
Pooja!
Pooja!
Pooja!
Pembe terlik raporda
vardı efendim.
Bataklık yürüyerek
geçilir mi?
Bazı yerleri derindir
efendim.
Gece vakti kimse
cesaret edemez.
Karşıda ne var?
Karşıda ne var?
Bu tarafta tarlalar, şurada
da orman var efendim.
-Orman ne kadar büyük?
-Üç dört kilometre
vardır.
Nasıl gidiyorsunuz
oraya?
Neden gidelim efendim?
-Nasıl gidiyorsunuz?
-Gitmiyoruz efendim.
Yaşasın Bhim!
Yaşasın Bhim!
Yaşasın Bhim!
Kim yaptı bunu?
Yaşasın Hindistan.
Efendim, çöpçüler
bugün gelecekti.
Ama grevdeler.
Devlet binalarının
önüne çöp döküyorlar.
Evet efendim.
Burada.
Tamam, veriyorum.
Ramlal Bey.
Kendisi efendim.
Buyurun?
Evet.
Tabii.
Dosyayı kapatayım mı
efendim?
Merhaba.
Nasılsın?
İyi misin?
Erken kalkmışsın.
Uyuyamadım.
Yine Mars'ta gibi mi
hissettin?
Üç rupiyle ne alınır
Aditi?
Ne?
Üç rupiyle her şey
alınıyor mu bu devirde?
Ne oldu Ayan?
O kızlar üç rupi
için tecavüz edilip öldürüldü.
Dinliyorum.
Başka ülkelerde
büyürken insanlar hep "Hindistan'ı görmek istiyoruz.
" derlerdi.
Ben de
"görmelisiniz" derdim.
Tac Mahal'i,
Khajuraho'yu kendiminmiş gibi satardım.
Ülkemden gurur
duyardım.
-Şimdi duymuyor
musun?
-Tabii duyuyorum.
Ama bazı şeyler
bombok durumda.
Burada savaş var.
İki kız öldü, biri
kayıp.
Kimse umursamıyor.
Sanki başka bir
ülkede olmuş gibi.
Her şey.
Televizyonda,
şehirde her şey normal.
Bundan da mı gurur
duyayım?
Rezil bir durum.
Gayrirezil hale
getireceğim.
Öyle bir kelime mi
var?
Gayrirezil?
Yeni kelimeler
bulmalıyız.
Yeni yollar.
Çünkü bu
rezilliğin kökü derinde.
Hindistan
Anayasası'nın 15.
maddesine göre
devlet din, ırk, kast, cinsiyet, doğum
yeri HİNDİSTAN ANAYASASI, 1950 ve benzeri
sebeplerle hiçbir vatandaşına ayrımcılık yapamaz.
Kuyu, tapınak
havuzu, yıkanma alanı, yol ve diğer kamu mallarının herhangi biri tarafından
kullanımı kısıtlanamaz veya bir koşula bağlanamaz.
MADDE 15
HİNDİSTAN ANAYASASI, 1950 LAALGAON - UTTAR PRADEŞ MADDE 15 HİNDİSTAN
ANAYASASI, 1950
KAYIP
Kızlar buradan
tabakhaneye giderlerdi.
O gün dükkana
uğradılar.
Biraz çerez alıp
gittiler.
Sonra oraya giden
biri gördün mü?
Daha sonra bir otobüs
geçti sadece.
Ne otobüsü?
Sarı bir otobüs
efendim.
Hangi hattın otobüsü
sarı?
Buraya otobüs gelmez
efendim.
Kardeşlerim!
Brahman-Dalit Birliği
mitinginde bize katılın.
Saygıdeğer Mahantji
ve Shanti Prasad Birlik hakkındaki fikirlerini bizlerle paylaşacaklar.
Mahantji Birlik
destekçisi, Nishad karşı çıkıyor.
Kızlar seçimlerin ana
konusu oldu.
Pardon efendim.
Açabilir miyim?
Alo.
Evet.
Evet.
Tamam.
Peki tamam.
Satyendra'yı sabah 4.
00'te arayan Bacchu Rai'ymiş.
-Bisiklet tamir
dükkanı var.
-Hemen merkeze gelsin.
-Mahantji!
-Çok yaşa!
-Mahantji!
-Çok yaşa!
-Shanti Prasad!
-Çok yaşa!
İşte yeni Uttar
Pradeş.
Bir Brahman ile Dalit
aynı tabaktan yiyor.
-Bereket Tanrıçası
önünde eğiliyorum.
-Mahantji'nin Dalit
lider Shanti Prasad'la yemek yemesi köyün yasını hafifletmesine yardımcı oldu.
Kızların aileleri ile
yemek yiyerek onları teselli etti.
Tecavüzcüler devlet
ve Ramlal Naharia tarafından korunuyorlar.
Eyalet hükümeti suçluları
tutuklamak yerine kızların babalarına iğrenç suçlamalarda bulunuyor.
Çünkü onlar Dalit ve hükümet
Dalitlere karşı.
Eğer Hindu kültürünü,
Hindu dinini ve Hinduları kurtaracaksak, birlik olmalıyız.
Dalitler ve
Brahmanlar birlik olmalı.
Bu, şu an sizinle
başladı.
-Birliğimize!
-Yaşasın!
-Jatav!
-Efendim.
-Ne kadar sürecek bu?
-İki saattir
çalışıyoruz.
Biz boşalttıkça
kanalizasyondan dışarı akıyor.
-Kaç adam var burada?
-Şu an mı efendim?
Burada kaç kişi
çalışıyor?
Sekreter ve
temizlikçilerle 20 kişiyiz efendim.
-Peki Haulpur
karakolunda?
-13 ya da 14'tür
efendim.
-Chhatni'de?
-20 civarı efendim.
-Yarın sabah 6.
00'da -Evet?
- herkes domuz
bataklığında olsun.
-Peki efendim.
Ormana doğru
gideceğiz.
Tabakhaneden Harimanpur'a
her yeri iyice arayacağız.
Peki efendim.
Anshu Naharia geldi
efendim.
Siz tayin edilirsiniz
ama bizler öldürülürüz efendim.
Pardon efendim.
Bir imza atsanız her
şey çözülecek.
Delhi'de tüm dosyalar
kanuna uygun mu?
Ramlal Naharia
numaranızı istedi.
Sizi arayacak.
Kızları neden dövdün?
Zam istediler.
Sen de onları dövdün?
-Önce reddettim.
-Öyleyse neden dövdün?
İşi bırakacaklardı.
Sen de dövdün?
Diğerleri de ya zam
isteyecek ya da işi bırakacaklardı.
Tüm işler duracaktı.
Sütünüzün teslimatı
yapılmayacaktı.
Muslukları kendiniz tamir
edecektiniz.
Ayakkabılarınızı da.
Yerlerini bilmelerini
sağlamazsanız, hiçbir işi halledemezsiniz.
Yerleri neresiymiş?
Bizim onlara
verdiğimiz yer efendim.
Kazandığım para da
size benim toplumdaki yerimi gösterir.
Herkesin yeri
bellidir efendim.
Ayın 12'si gecesi
neredeydin?
Evdeydim.
12, 13 ,14'ünde.
Her gece evdeyimdir.
Fakat dostlarım uğrar.
Çok dostum vardır.
Her yerde.
Bu adamı muayene edin.
Tıbbi rapor lazım.
Ya Ramlal, Anshu'yu
dövdüğümüzü iddia ederse?
Dengeleri korumalıyız.
Tabii efendim.
Lucknow'a gidin.
Kızların DNA
örneklerini onunkiyle karşılaştırın.
Bir görevli eşliğinde.
Olur mu?
-Evet efendim.
-Yalnızca beni
arayın, başkasını değil.
Ramlal Naharia
aleyhinde haber yapacak gazeteci var mı Jatav?
Evet efendim.
"Baş şüphelimiz
Anshu Naharia.
" Bunu basına sızdır.
Manşetler Anshu'nun
Ramlal'ın yakın dostu olduğundan bahsetmeli.
-Yapabilir misin?
-Hallederim efendim.
Yerel gazeteler yarın
bir makale yayınlayacak.
Yayınlatabileceğin
her yerde yayınlat.
Baş sayfada olmayı
hak ediyor.
İyi misin?
Bacchu Rai, efendim.
Buyur.
-Sabah 4.
00'te neden aradın?
-Bana borcu vardı
efendim.
Satyendra'nın
bisikletini tamir etmiş.
Onun parasını
ödememiş.
-Bunun için sabah 4.
00'te mi aranır?
-6.
00'da Lucknow'a yola çıkacaktık.
Bir gece önce borcunu
ödeyeceğini söyledi ama yapmadı.
Bu nedenle o kadar
erken aradım.
Ama ona ulaşamadım.
-Gözün üzerinde olsun.
-Tabii.
-Anshu'nun evinde
kamera var mı?
-Laalgaon'da hiç
kamera yok.
-Bankalar hariç.
-Evi civarında var mı?
-Araştırayım efendim.
-Varsa kaydı bana
getir.
Çay yapabilir misin
Amali?
Amali?
Amali?
Amali?
Tripathi?
Tripathi!
-Evet efendim.
-Amali nerede?
İki üç saat önce
alışverişe gitti.
-Nereye?
-Sebze pazarına.
-Buradaki mi?
-Evet.
Ara onu.
-Denedim.
Cevap vermedi.
-Neden bana
söylemedin?
Birazdan gelir sandım.
Gelir mi sandın?
Burası nasıl bir yer
bilmiyor musun?
Nihal'i ara.
Belki onunla
konuşmuştur.
Nihal Singh'i ara
hemen!
Chandrabhan, arabayı
hazırla.
Amali'yi arayacağım.
-Ben arayayım.
-Hayır ben yapacağım.
Neredeydin?
Sınav için bir form doldurmamız
gerekiyordu efendim.
Bugün son günüydü.
Fotoğraf çektirmeye
gittik.
Kimse gelmeyecek mi?
Üst kast asla bu
bataklığa adım atmaz efendim.
Nishad da alt kasttan
işçilerin greve gitmesini istedi.
Köylüler gelir diye
düşünmüştüm.
-Hepiniz kayıtlı kast
mısınız?
-Hayır efendim.
Ben Yadav'ım.
Emirlerinize amadeyiz.
Emir yok.
Yardımınız lazım.
Çok adama ihtiyaç var.
Grevi hemen
kırmalıyız.
Nishad'la görüşmek
istiyorum.
Nishad mı?
Kayıplara karıştı.
Ne kadar karıştı?
Burayı on yıl
temizledim.
Efendim, biz 10-11
yaşlarındayken müdür Jatav'ın yazdığı aşk mektubunu buldu.
Babasının Jatav'ın
peşinden sopayla koşturmasını izlemiştik.
Hiç unutmayacağım o
günü.
Komplo kurmuşlardı!
Ama babası nefis
yulaf lapası yapardı.
Ben Malti efendim.
Anshu kızlara tecavüz
etmiş.
DNA'sı uyuşuyor.
Yarın raporla
birlikte orada olacağım.
Hemen WhatsApp'ten
gönderin.
Dönünce arayın.
Otogara gidelim.
Bize öğretilenler hep
yalandı.
Belki de bu yüzden
okul uzun sürmedi.
Buradayım efendim.
Grevi bitir Nishad.
-Pooja'yı aramak için
adama lazım.
-Neden onu
arıyorsunuz ki?
Babasını bulup suçu
üstüne atın.
Teyzen sana helva
gönderdi Nishad.
Önceki gün doğum
günüydü.
Zehir gibi çocuktu.
Nishad 100 üzerinden
90 alsa kimse inanmazdı.
Nishad 100'ün altında
not alamazdı çünkü.
Zehir gibiysem neden
şimdi isyan ediyorum?
-Çok olumsuz biri
oldun.
-Olumsuz biri olunca Ulusal
Güvenlik'ten mi yargılıyorlar?
Her şeyin doğru bir
yolu var.
Jatav'ın babası
okulumuzda çöpçüydü.
Babam da öğretmendi.
Bugün eşitiz.
Aynı parayı kazanıyoruz.
Jatav kendine bir yer
edinmedi mi?
-70 yıldır hiçbir şey
değişmedi mi?
-Değişti.
Bazen dokunulmaz
vatandaşlarız bazen kayıtlı kast vatandaşlar.
Hiç sadece vatandaş
olamadık.
O zaman eşit sayılmış
olacağız.
Çok fazla okumuşsun.
Ben pek fazla şey
bilmem.
Ama her topluluğun
kendi sorunları olduğunu biliyorum Nishad.
Gaura okulda yemek
yapmaya işe alınmıştı.
İlk gününde çocuklar yaptığı
yemeği yemediler.
150 kişilik yemek
çöpe gitti.
Dokundunuz diye yemek
çöpe atıldı mı hiç?
Elinizi sıktıktan
sonra elini yıkayan oldu mu?
Her topluluğun
sorunları var Mayank, ama bir tapınağa girdin diye kemiklerin kırılmıyor.
Shanti Prasad,
Mahantji'yi köylülerle yemek yemeye davet etti.
Mahantji yemeğini ve
tabaklarını kendi evinden getirdi.
Televizyonda bundan
bahsetmediler.
Shanti Prasad sizler
için hiç mi bir şey yapmadı?
Eskidendi o.
Bu yüzden uzun yıllar
ona çalıştım.
Sonradan anladım ki
güç de bir din gibi.
Bizim üzerimize
basarak siyasette yükseldi.
Artık bizi pislik
gibi görüyor.
Bu yüzden isyan ettim.
Geçen yıl Shanti
Prasad'ın adamları bize saldırdı.
Öğretmenimin dönüş
hediyesi.
Birlik, oyları
manipüle etmek için.
Buna izin
vermeyeceğim.
Nishad, elimden
geleni yapıyorum.
Anladığım kadarıyla
en azından.
Başarır mıyım
bilmiyorum.
Ama yardımınla Başarmanıza izin vermezler.
-Yemin ettikleri
anayasayı tanımıyorlar.
-Mücadele bu Nishad.
Anayasaya uymalılar.
Ülke böyle yürür.
Babasaheb böyle
dememiş miydi?
Ama Babasaheb şunu da
demişti: "Anayasa suistimal edilirse onu ilk yakacak olan benim.
" Bataklık civarında Pooja'nın terliğini bulduk.
Onu da bulacağım.
Birlik'e karşı
çıkmaya devam edeceğiz.
Ama gereken adamları
alacaksınız.
Şu pisliğe bak.
Yaşasın Hindistan.
Bozuk bir şey yemiş
olmalı.
Hayvanlar anlamaz.
İlaç verin ona.
Anshu'yu
tutukluyacağız Jatav.
Sukha!
Mayank!
Tutuklama emrini
getir.
-İmzala hemen.
-Bir dakika.
Hadi gidelim.
Efendim, izin
verirseniz Lucknow'dan öğrendiğimize göre dava CBI'a devredilmiş.
Bu iyi bir şey
efendim.
Kurtulacaksınız
bundan.
-Dosyayla
ilgilenecekler.
-Tutuklama emri
efendim.
Önce biz bir
ilgilenelim.
Evde değil efendim.
Tüm evi arayın.
Peki efendim.
Gitmiş efendim.
Bu nedir?
Okul efendim.
-Kime ait peki?
-Anshu Naharia.
-Gidelim.
-Okullar tatilde
efendim.
İki hafta sonra
açılacak.
Burası.
Gelin, bu taraf.
-Bu odanın
anahtarları nerede?
-Beyefendide.
-Anahtarlar kimde?
-Anshu Bey'de.
-Kilidi kırın!
-Tamam.
On kişi bataklığı
geçip tarlaları arayacak.
On kişi düz gidip
ormanı arayacak.
Geri kalanlar
bataklığın her karışını tarayacak.
Acele etmeyin!
Köylüler yardım
etmeye gelecek.
Hadi!
Başlayalım.
Başlayın hadi.
HARIMANPUR
CİNAYETİNDE BAŞ ŞÜPHELİ ANSHU Gördüm.
Ramlal Bey çok öfkeli.
Acımayacak ona.
Uzaklaştırma alması
yetmez.
Tutuklayacağız o
serseriyi.
-Ramlal Bey ile
görüştünüz mü?
-Hayır.
Telefonu kapalı.
İşin içinde artık CBI
var.
Evet, tahmin
ediyordum.
-Kahvaltı ettin mi?
-Hayır.
Paratha hazırlıyorlar
bana.
Bu yılki buğday
hasadı harika.
-Neden öldürdün
onları Anshu?
-Ne?
Bir iki hafta sonra
gitmelerine izin verebilirdin zavallıların.
Sorun çıkarıyorlardı.
Kız nasıl direnmişti
ama Brahmadatt yatırıp da Kızla birlikte
olduğumu söylemeye cüret etti!
Anshu, tutuklanırsan
biterim.
Dosyayı kapatmamız
gerek.
-Ramlal sana acımaz.
-Ama seni bıraktı.
Anlamıyorsun, değil
mi?
Boş ver.
Çok yaşa Hindistan!
-CBI'dan Bay Panikkar
geldiler.
-Çay ikram edin.
Peki efendim.
MERKEZİ SORUŞTURMA
BÜROSU BAY PANIKKAR Dr.
Awdhesh?
Dr.
Awdhesh Laktakiya.
Dr.
Awdhesh, Malti ne
zamandan beri asistanınız olarak çalışıyor?
O asistanım değil
efendim.
-Yani?
-Yani asistan Asistan ama gerçek bir doktor.
Ama her şeyi ben
yapıyorum efendim.
Hem Hintçe hem
İngilizce konuşuyorsunuz.
Pardon efendim?
Her şeyi iki kez
yazmak zorunda kalıyor.
Efendim.
Efendim, Anshu'yu
tutuklamaya gittim.
Çiftlik evinde
saklanıyordu.
Bana ateş etti.
Haklıydınız efendim.
O kötü birisi.
BAY AYAN RANJAN 15
OCAK Nasılsınız Bay Ranjan?
İyiyim efendim.
Geldiğinizden beri
ortalık karışık.
Evet efendim.
Karmaşık Hint geleneklerimize
aşina değilsiniz, değil mi?
Çoğunlukla
kitaplardan efendim.
Öğreniyorum.
Hintçe konuşmakta
zorlanıyor musunuz?
Çabalıyorum efendim.
İngilizce'yi tercih
ediyorsunuz.
Sorun değil.
İngilizce devam
edebiliriz.
Fakat bazen Hint
Kuşağı'nda yerel dili konuşmanız tercih edilir.
Yerel gelenekleri öyle
daha iyi anlarsınız.
Bir kız hâlâ kayıp
efendim.
Her dakika çok önemli.
Baş şüpheli de öldü.
-İlaç kullanıyor
musunuz?
-Pardon efendim?
İlaç kullanıyor
musunuz?
Hayır, kullanmıyorum.
Oldukça tedirgin
görünüyorsunuz.
-Genç kızlara tecavüz
edildi efendim.
-Tecavüz mü?
Nereden biliyorsunuz?
Öncelikle, otopsi
raporu öyle diyor.
Fakat bu doktorun ilk
otopsi raporu.
Kıdemli doktorun
raporu tecavüzden bahsetmiyor.
Ben yeterliliğine
karar veremem efendim.
Otopsi raporunu yazdı
ve rapora göre tecavüz.
Kızlardan alınan
sperm örnekleri şüphelininkilerle örtüşüyor.
Anshu Naharia'dan
bahsediyorum.
DNA test sonuçları
bendeki raporda yok.
Bizzat kontrol
ettirdim efendim.
En kısa sürede size ulaştıracağım.
Şu an WhatsApp'te.
WhatsApp mesajları
linç ve ayaklanmalara da sebep olabilir.
Efendim.
Duyduğuma göre,
kayıtlı kastlara karşı - ön
yargılıymışsınız.
-Anlamadım efendim?
Ön yargılıymışsınız.
Geldiğinizde herkese
tek tek hangi kasttan olduğunu sormuşsunuz.
2000 yıllık bir
sistemi 2019 yılında neden kullandığımızı anlamaya çalışıyordum.
Makul.
Ama Kayıtlı Kast ve
Aşiretler Yasasına göre suç.
-Biliyorsunuzdur.
-Evet efendim.
Bu konuda kişisel bir
çıkarınız olduğu söyleniyor.
Buradaki huzuru
bozmak istediğiniz.
Brahman-Dalit Birliği
hakkında ne düşünüyorsunuz?
Üst kastlar ve alt
kastlar birlikte eyalet hükümetine karşı duruyorlar.
Başarmalarını istiyor
musunuz?
İlgilenmiyorum
efendim.
Birlik'in bu
insanlarla ilgisi yok.
Hiç olmadı.
Bunlar çok saf
insanlar.
Sloganlardan
etkilenip mitinglere gidiyorlar.
Kahve?
Yok, sağ olun efendim.
Tamam.
Şimdi Bu dosyanın peşini bırakın.
Hemen.
Hemen.
Kendinizi savunmak
için söyleyeceklerinizi yarın söyleyebilirsiniz.
Teşekkürler.
Satyendra'nın yerini
buldum.
Onu görmeye gidiyorum.
Sonra çalışmayı
bırakacağım.
Ayan, daha yeni
başladın.
-Tutuklamaya mı
geldin?
-Konuşmaya geldim.
-Yalan!
Tutuklayacaksın.
-Hayır, konuşmak
istiyorum Satyendra.
Bırak.
Bırak beni!
Sadece konuşmak
istiyorum.
12'si gecesi neden
Anshu'nun evindeydin?
Bu eyalette bir polis
memurunu döve döve öldürdüler.
Evinin karşısındaki
bankanın kamerasından gördüm.
Önce sen gittin,
ardından bir polis aracı.
-O gece ne oldu?
-Süpermen mi
olacaksın?
Sabah 4.
00'te nereye gittin?
Bacchu seni neden
aradı?
Ne saklıyorsun
Satyendra?
Beni görevden
alacaklar.
Ama o zamana kadar elimden
geleni yapacağım.
Buna seni tutuklamak ya
da vurmak da dahil.
Saat 4.
00'te telefon geldi.
Anshu'nun arabası
bozulmuş.
Atlama kablosu
lazımmış.
Gittiğimde iki kızı
ağaca asmışlardı.
Ses çıkarmamamı
söylediler.
12'sinde ne oldu?
Anshu'nun evinde
parti vardı.
Oradaydım.
Brahmadatt ve Nihal
de.
Kızlar da oradaydı.
Sırayla okula
gittiler.
Anshu tecavüz etti.
Brahmadatt da.
Tecavüz ettiler.
Nihal Singh de.
Ben ayrıldım.
Üçüncü kız nerede?
Bilmiyorum.
Belki de üç kız
birlikte kaçmıştır.
Ama mahkemede
konuşmam Ayan.
Milletin önünde
sorarsan hepsini inkar ederim.
Konuşmak zorundasın.
Sen görevden alınıp
gideceksin.
Beni öldürürler.
Burada böyle olur.
Hep böyle olacak.
Neden anlamıyorsun?
Ben gidiyorum.
İstersen arkamdan vur.
Kurtar beni.
Lanet olsun.
Pooja nerede Nihal
Singh?
Bilmiyorum efendim.
Sen de mi yaptın?
Bizi çok sarhoş etti.
Brahmadatt ile beraberdim.
Kötü bir şey yaptım
efendim.
Günah işledim efendim.
Korkunç bir günah
işledim.
Brahmadatt tecavüz
etti mi?
Evet efendim.
Pooja nerede Nihal
Singh?
Üç kız vardı efendim.
Gerçekten efendim,
bilmiyorum.
-Pooja nerede Nihal
Singh?
-Bilmiyorum efendim.
Ne olur beni affedin.
Korkunç bir hata
yaptım efendim.
Ne olur beni affedin.
Affedin efendim.
Lütfen Amali'ye
söylemeyin efendim.
Badaun ya da
Bülendşehr'de tecavüz haberi olduğunda uzakmış
gibi geliyor.
Ama uzaklığın bir
önemi yok.
Nihal hep yarım metre uzağımızdaydı.
12 uzun yıl boyunca.
Brahmadatt'ı
tutuklamalıyız Jatav.
Görevden alınma
evraklarım Lucknow memurlarının elinde.
Gittiğim anda elim
kolum bağlanır.
Mayank'a söyleyelim,
tutuklama emrini evinize getirsin.
Girmeden önce
imzalayın, gerisini ben hallederim.
Çok güzel patates
püresi yaparım.
Kudret narı da var.
Çok tatlı.
Abim Nihal'e göre
annemden iyi kheer yapıyormuşum.
Söyleyin bakalım, ne
yersiniz?
Gerçekten aç değilim.
Siz de beyefendi de
hiç acıkmıyorsunuz.
Kime yemek yapacağım
ben?
Beyefendi uyumuyor
bile.
Ya siz?
Abim geldi.
Okuyordum.
Her şeyi.
Bana ihtiyacın
olabileceğini düşündüm.
Çok.
Bir dakika.
Amali.
Tecavüz ne, biliyor
musun?
Ayan.
Shanu ve Mamta vardı
ya, ağaca asılan?
Abin Nihal onlara
tecavüz etmiş.
Kendisi söyledi.
Nihal geri dönmeyecek.
Sana söylemememi
istedi ama kendin anlardın zaten.
Fark eder mi
bilmiyorum ama abin kötü bir şey yaptığını biliyordu.
Biz senin yanındayız.
Birlik'i protestomuzu
hazmedemiyorlar.
Her şeyi yapabilirler.
Bir süre
uzaklaşmalıyım.
Gitmeden önce seni
görmek isterim.
Gelebilir misin?
Yaşasın Bhim, Binayak.
Nishad şimdi geldi.
Nokhai, birkaç
günlüğüne Patna'ya gidin.
Beni yine hapse
atacaklarmış.
İyice tükettiler seni.
Herkesi tükettiler.
Bazen umutsuzluğa
kapılıyorum Ama bunu itiraf edemem.
Bir sürü kişi
benden güç alıyor.
Bana
söyleyebilirsin ama.
Yapmak istediğim
şeyleri düşünüyorum bazen Gaura.
Sana çiçekler
getirmek isterdim.
Ama etrafımızda o
kadar kötü şeyler oluyor ki, sana gülümsemem bile günahmış gibi geliyor.
Etrafımızda o
kadar korkunç şey oldu ki, hiç beraber beş
dakika sessizce oturup ayaklarımızı nehire sokamadık.
Hiç beş dakika
boyunca aya bakamadım.
Beş dakika huzur
bulamadım.
-Efendim!
-Durun!
Tarafını gösterdin!
Benim sayemde bu
üniformayı giyiyorsun!
Pislik!
Hep çöpçü olarak
kalmalıydın.
Çöpleri taşımalıydın.
Bırak!
Çekil!
Ne kadar süre çöpçü
kalmalıydım Brahmadatt?
Götürün.
Gaura ne zaman
Nishad'dan bahsetse gözleri parıldıyor.
Ben de bana hiç öyle bakmadığına göre bende bir
eksik var sanıyordum.
Gidelim.
Hadi.
KAYIP BRAHMAN-DALİT
BİRLİĞİ -Mahantji!
-Yaşasın!
Burası Shabari'nin
Yüce Rama'sının ülkesi.
Kevat'ın Yüce
Rama'sının ülkesi.
Yazar olmak isterdim.
Ya da bilim insanı.
Sonra bilim hakkında
yazmayı düşündüm ama hiçbiri olmadı.
Çünkü tam bir
cehennemde doğmuşum.
Hangi kasttan
olursanız olun vakit Hinduların birlik olma vaktidir.
Gerçek düşmanın
farkına varma vakti.
Sınırda şehit
olanlardan çok kanalizasyon temizlerken ölen var.
Kimse onlar için yas
tutmuyor.
Büyük hata yaptık
efendim.
Kızlarımız yoldan
çıkmıştı.
Konuşmaya çalıştık
ama dinlemediler.
Biz de onları
öldürdük.
Bana bir şey olursa
öfkeleneceksiniz.
O öfke silahınız
olsun.
Ama sakın başka silah
kullanmayın dostlarım.
Çünkü şiddete
başvurduğumuz an bizi öldürmeleri çok daha kolaylaşır.
Dostlarım!
Topluluğumuzdaki birkaç
genç anarşist WhatsApp ve Facebook'tan söylentiler yayıyor, birliğimizi bozmaya
çalışıyorlar.
Tetikte olmalıyız.
Kim sesini
yükseltmeye kalksa ulusal güvenliğe tehdit olmakla suçlanıyor ve öldürülüyor.
Şair Pash'ın dediği
gibi, "Böyle bir güvenlik karşısında hepimiz tehlikedeyiz.
" Kenara çek.
Bir tek biz değiliz
Nokhai.
Ardımızdan gelenler
var.
-Mahantji!
-Yaşasın!
-Yaşasın Shanti
Prasad!
-Yaşasın!
-Mahantji!
-Yaşasın!
Senden af dileyeceğim
Gaura.
Tekrar tekrar
dileyeceğim.
Ama affetme.
Dalitler şiddete
başvurmamalıydı.
Şiddet devam ederse bedelini onlar öder.
Kim şiddete başvurdu
efendim?
Sloganlarını
duymuşsundur.
"Yaşasın Bhim!
" Bazen bu şiddetin ardında süregelen sessiz şiddet
gözden kaçıyor.
Kültürümüzün bir
parçası haline geliyor.
Şiddet demiyoruz.
Kanun ve düzen
diyoruz.
Tarafsız
olamıyorsunuz, değil mi?
Yangın yerinde
tarafsız olmak yangını çıkaranların yanında olmaktır.
Yangını kim çıkardı?
12 saattir sizi
arayan adam çıkardı yangını.
Telefon kayıtlarınız.
Ekleyeceğiniz bir şey
var mı?
Yoksa kapanması çok
kolay bir dosya.
Apaçık bir namus
cinayeti.
Efendim, üç kız
yalnızca üç rupi zam istiyordu.
Üç rupi!
Anca birkaç yudum soda parası.
Tek istedikleri buydu.
Bu hatalarından
dolayı tecavüze uğradılar.
Cinsel olgunluğa bile
ulaşmamışlardı.
Toplumdaki yerlerini
hatırlamaları için toplu tecavüze uğradılar.
Cesetleri tarlaya
atılabilirdi.
Ama ağaca asıldılar
ki tüm kast mensupları yerlerini bilsin.
Delilim var efendim.
Ayakları bu iple
bağlanmıştı.
Bu bezle ağızları
tıkanmıştı.
Lekeli çarşaf
Anshu'nun okulunda bulundu.
Anshu, Brahmadatt ve
Nihal kızlara tecavüz etti.
Her neyse.
Ek delilleri daha sonra
ibraz edeceğim.
Yakında tüm somut delilleri hükümete sunacağım
efendim.
Benim karakolum bunu
durdurabilirdi.
Ama hayır.
"Bu insanlar
böyledir.
Dokundukları yemeğe
dokunma.
Gölgesi üzerine
düşmesin.
" diyorlardı çünkü.
Bunları biliyorsunuz.
Biz Kayıtlı Kast,
Kayıtlı Aşiret, Geri Kalmış Sınıf diyoruz.
Ama Hintçe'de kast
isimleri küfür olarak kullanılıyor.
Bu saydığım kastlar
nüfusumuzun %70'ini oluşturuyor efendim.
Asırlardır
ötekileştiriliyor ve azınlık olarak görülüyorlar.
Ve biz, nüfusun %30'u,
onları düşük statüde görüp yapmak istemediğimiz işleri onlara yaptırıyoruz.
Artık
tuvaletlerimizde özel başlıklı taharet muslukları var.
Ama temizlemek için
onlar hâlâ kanalizasyona giriyor.
Korunmasız ve çıplak.
Hepimiz biliyor, her
gün görüyoruz ama görmezden geliyoruz.
Buyurun efendim, 90
sayfalık raporum.
Çöpe gideceğini
bildiğimden aynısını Eyalet Başbakanlığına ve İç İşleri Bakanı Bay Shastri'ye
de yolladım.
Babam için memur
oldum.
Ama siz Hintçeyi çok
seviyorsunuz, ki ana diliniz bile değil.
Eminim Hindistan'ı
çok seviyorsunuzdur.
Benim iki günde
anladığımı bunca yıldır nasıl anlamazsınız Belki de "bu insanlar"
sizin kafanızdaki Hindistan'da yoktur.
Bay Ranjan, buna
pişman olacaksınız.
Pişman mı?
Delhi'de habire
"evet efendim" demek yerine bir kez "hayır efendim" deseniz
en kötü ne olur?
Öldürülürsünüz, değil
mi?
Bu oldu bile.
Sadece henüz
bilmiyorsunuz.
Siz dosya ve isyanla
ilgilenin.
Ben kayıp kızı
arayacağım.
Bizi bekliyordur.
Görevden alındığınızı
hatırlıyorsunuzdur umarım.
Burada kimse bir şey
hatırlamıyor.
Kendi gücü hariç.
Pooja'yı kurtarmak
için ne gerekirse yapacağım.
Bu yasa dışıysa
tutuklayın.
Bir şey daha efendim Hayatta her şeyin olasılığı yarı yarıyadır.
Bence olumlu olan
yarım çok daha büyüktür.
Yaşasın Hindistan!
-Dikkat.
-Adımına dikkat et.
Tarlada yok efendim.
Ormanda aramayı da
bırakıyorlar.
-Efendim?
-Bataklığa mı
gireceksiniz efendim?
Bazen Brahmanların da
aşağı inmesi gerekir.
Kıyafetleriniz
kirlenir efendim.
Annenin bunun için
bir önerisi var mı?
Annem değil ama bir reklamda "Kirlenmek iyidir.
" diyor.
Hadi.
Dikkat edin.
Tarlada yok efendim.
Ormanda aramayı da
bıraktılar.
Tek umudumuz
bataklığı geçmiş olması.
Bataklığın
ilerisindeki ormanı arayalım.
Bulacağız onu Jatav.
-Chandrabhan?
-Efendim?
Sen Rajput'sun değil
mi?
Ama Rajput gibi cesur
değilim.
İşim nedeniyle Ahir
kastındayım.
Yadav.
Yüce Krişna ile aynı
iş.
Şoförlük yani.
Bisiklet Partisine mi
oy veriyorsun?
Hayır.
Annem ölmeden hep
Çiçek Partisi'ne vermemi söylemişti.
-Ya sen, Jatav?
-Fil Partisini
severim.
Ama Çiçek ile Fil
birleşince -O zaman hangisine verdin?
-Bisiklet.
Bazen Bisiklet
Partisi kayıtlı kasttan birini, Fil Partisi Müslümanları aday gösteriyor.
Çok karışık.
-Ya o zaman?
-Oy vermiyoruz.
Ben hep El Partisi'ne
veriyorum.
Ama bu sene adayları
Madanlal değildi.
Ben de Mum Partisi'ne
verdim.
Merhaba Ayan.
Shastri ben.
Efendim,
bilmiyorsanız, görevden alındım.
Biliyorum.
İlgileniyorum.
Soruşturmaya devam et.
Ediyorum efendim.
Çamurun içinde misin?
Birçok insan yardım
ediyor.
Efendim!
Diğer terliği buldum!
-Efendim, sizi sonra
arayayım mı?
-Tamam "Süper.
" Pooja!
Buradayız.
Pooja, polis burada!
Polis geldi Pooja!
Pooja!
İleride bir pompa
istasyonu var.
Yıllardır kapalı.
-Ne kadar uzakta?
-İki üç kilometre.
Pooja!
Benim!
Pooja!
Jatav, hemen bir
ambulans gelsin.
Pooja'nın ifadesiyle Brahmadatt
suçlu bulunarak 11 yıl hapse mahkum edildi.
Babaların
ifadelerinin baskı altında alındığına karar verildi.
Temize çıkarılarak
serbest bırakıldılar.
Mahantji seçimi
rahatça kazandı.
Ama bakanlıklardaki anlaşmazlıklardan
dolayı Brahman-Dalit Birliği'nin tehlikede olduğu söyleniyor.
Ne pişirdin?
Ekmek ve sebze.
-Herkese getir.
Açlıktan ölüyoruz.
-Tamam.
Alın bakalım.
-Senin kastın hangisi
ana?
-Benim Alt yazı çevirmeni: Ozan Molva||
Önceki Yazı
« Prev Post
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »
Next Post »