Print Friendly and PDF

Translate

Article 15 (2019)

|


130 dk
Yönetmen:Anubhav Sinha
Senaryo:Anubhav Sinha, Gaurav Solanki
Ülke:Hindistan
Tür:Suç, Dram
Vizyon Tarihi:02 Haziran 2019 (ABD)
Dil:Hintçe
Oyuncular
Ayushmann Khurrana
Sayani Gupta
Isha Talwar
Nasser
Mohammed Zeeshan Ayyub

Özet

Uğradıkları haksızlıklar için mücadele eden genç kızların başlarına korkunç olaylar gelir. Yaşanan bu trajik olayı araştıran polis bu durumu kendine yediremez ve kızların haklarını almak için ant içer.

Altyazı

Bu filmdeki tüm karakterler hayal ürünüdür.
 Gerçekle tüm benzerlikler rastlantısaldır.
 Karakterler, dahil oldukları topluluğu temsil etmemektedir.
 Görüşleri o karaktere özgüdür.
 Tüm inançlara saygılı olarak film boyunca hiçbir dini duyguyu rencide etme amacımız yoktur.
 Hiçbir topluluk, kurum veya kuruluşun üyelerini karalama amacımız da yoktur.
 JAWAHARLAL NEHRU: HİNDİSTAN'IN KEŞFİ
 Yüce Rama Ayodhya'ya dönerken   onu karşılamak için köylerde tüm ışıklar yakılmış.
 Ama bir köy karanlıkmış.
 Annemin anlattığına göre, Yüce Rama bunu fark etmiş efendim.
 At arabasından inmiş ve köylülere sormuş: "Neden ışıklar yanmıyor?
 Neden karanlık?
" Köylüler cevap vermiş: "Biz de ışıklarımızı yakmıştık.
 Ani bir fırtına çıktı ve tüm lambalar söndü.
 Burası karanlık olunca sarayınızın daha da parladığını gördük.
 O yüzden köyü karanlık bıraktık.
" Hindistan kırsalı çok güzel Aditi.
 Delhi'den çekilen tüm oksijen burada gibi.
 Beğendiğine sevindim.
 Chandrabhan, kenara çek.
 Bir şişe su alır mısın?
 Burası Pasi köyü efendim.
 -E?
 -Alt kasttanlar efendim.
 Kayıtlı kast.
 Domuz yetiştirirler.
 Dokundukları suyu içmeyiz.
 Onlara dokunamayız.
 Gölgelerinde bile duramayız.
 Gölge efendim.
 Nihal Singh, al bir şişe.
 Tuhaf bir yer.
 Şoförüm gölgelerinde bile duramayacağımızı söylüyor.
 Kayıtlı kast köyüymüş.
 Tuhaf mı?
 Annemlerin hizmetçilerinin tabakları yakın zamana kadar ayrıydı.
 "İngilizler geri mi geldi?
" der gibi bakıyorlar bana.
 Bir bakıma haklılar.
 Sayfa 7, Hindistan'a hoş geldin.
 Evet, Sayfa 7.
 Ama Hindistan'ın yalnızca ufak bir parçası.
 Hadi bakalım.
 Burada sağdan Ayodhya'ya gidiliyor.
 Dümdüz ileride Lucknow var.
 Sola dönünce de otoban Kolkata'ya gider.
 Amma inşaat var.
 Alışveriş merkezi mi inşa ediyorlar?
 Hayır, Mahantji'nin aşramı efendim.
 Çok katlı bir aşram!
 Başkomiser Brahmadatt efendim.
 Daha doğrusu Brahmadatt Singh.
 Bu taraftan efendim.
 Pardon efendim.
 Yaşasın Hindistan.
 Komiser Yardımcısı Kisan Jatav.
 Ajay Singh efendim.
 -Rajesh Mishra efendim.
 -Pramod Yadav efendim.
 Nihal Singh'in kız kardeşi.
 Çok iyi bir aşçıdır.
 Eğer uygun görürseniz size hizmet edecek.
 Bu Ajay, bu Yadav.
 Bu da  Merhaba efendim.
 Laalgaon'a hoş geldiniz.
 Bu Anshu Naharia efendim.
 Saygın bir müteahhittir.
 Tuvaletiniz bozuktu.
 Yenilenmesini önerdim.
 Hükümetin yol, demir yolu gibi çoğu inşaat işini o halleder.
 Anshu geçen yıl birçok güzel umumi tuvalet inşa etti.
 Emniyet Amiri sizin için bu akşam bir parti düzenledi efendim.
 Hazırlanmak ister misiniz?
 O gitmeden herkesle tanışmış olursunuz diye düşündü.
 Buyurun.
 Demem o ki, nim ağacının sandal ağacından bir eksiği yoktur.
 Laalgaon karakolumuzun Londra'dan bir eksiği yoktur.
 -Bu parti benim için mi?
 -Evet efendim.
 HOŞ GELDİNİZ SAYIN AYAN RANJAN Ben Mayank efendim.
 -Yardımcınızım.
 -Merhaba.
 Facebook'unuzu görünce viski almayı o düşündü.
 -Instagram.
 -Aynı şey.
 Lütfen efendim, buyurun.
 Kardeşlerim, yeni kıdemli emniyet amirimiz aramıza katıldı.
 Sayın Ayan Ranjan.
 Alkış!
 Demem o ki, yıllardan sonra ay parıldıyor.
 Siz de geldiniz mi, eğlence şimdi başlıyor.
 Düzgün kapat.
 Onun kitabının hayranıyım.
 -Teşekkürler.
 -Babanız yazar mı efendim?
 Çok kıdemli bir Dış İşleri memuru.
 Emekli olduktan sonra bir kitap yazdı.
 Harika.
 Yurt dışında okumuş olmalısınız Ayan?
 Hayır efendim.
 Delhi'de, St.
 Stephens'tan mezun oldum.
 Sonra Avrupa'ya gittim ama babam dönmemi istedi.
 Ben de döndüm.
 Ve ilk atamanız Laalgaon'a mı oldu?
 -Bir ceza efendim.
 -Ceza mı?
 -Biriyle kavga mı ettiniz?
 -Hayır efendim.
 Samimiyetten ötürü oldu.
 Bay Shastri'ye "Süpermiş efendim" dedim.
 Sha  Madanlal Shastri.
 İç İşleri Bakanı.
 Delhi'deki.
 Bay Shastri'ye neden "Süpermiş efendim" dediniz?
 Mezuniyet töreninde bir şey anlattı, ben de "Süpermiş efendim" dedim.
 Peki sonra o ne dedi?
 İki saniye durakladı ve dedi ki  "Süper!
" Bacchu Rai'den şarkıcımız Bay Amit için 20 rupi.
 Hepinize teşekkürler.
 Karakolun arkasında bir kantin var.
 Harika yemekleri var.
 Subodh Bey evden yemek getirtmedi hiç.
 Ofisiniz şurada.
 Şu Satyendra Rai mi?
 Evet efendim.
 Tanıyor musunuz?
 Tabii.
 Delhi'den arkadaşım.
 Sınavlara birlikte çalışmıştık.
 O da mı memurluk sınavına girmiş?
 Hava Kirliliği Kontrol Kurulunda bölge memuru.
 -Çağırayım mı?
 -Biz gidelim.
 Satyendra.
 Tanımadın mı onu?
 İçecekler için teşekkür etmelisin ona.
 Tanıdım efendim.
 Tebrikler amirim.
 Nasılsın?
 Seninle konuşuyor yahu.
 Hemen dönerim efendim.
 -Biraz fazla kaçırmış gibi.
 -İyi bir arkaşımdı.
 Of, yine gelmişler.
 İzninizle efendim.
 -Ne?
 -Onları bulmalısınız.
 -Arıyoruz.
 Daha ne?
 -Rapor tutun.
 -Şimdi mi?
 -Ne oluyor?
 Shastri üzerinde çalışmalıyım.
 80'ler Bollywood'u gibi burası.
 Birkaç güne haber alırsın.
 CBI'a haber verseniz  Yürü git!
 Kim olduğunu sanıyorsun sen?
 Peki, Ayan.
 Gidiyorum ben.
 Sabah 5.
00'te uçağım var.
 Burası size emanet artık.
 Elimden geleni yapacağım.
 -Teşekkürler.
 -Efendim.
 Bol şanslar.
 Ayan Bey'e dikkat edin.
 Brahmadatt Bey!
 -Kim onlar?
 -Yakındaki bir köydenler efendim.
 Hayvanları yüzüp derisini tabakhaneye satıyorlar.
 Sorun nedir?
 Bir şey yok efendim.
 Her zamanki şeyler.
 İki gündür üç kızları kayıpmış.
 -Rapor tuttunuz mu?
 -İlgileniyoruz efendim.
 Devamlı oluyor böyle.
 Kızları kaçıp geri geliyor.
 -En yakınlarındaki karakol hangisi?
 -Bizimki.
 Benim tabağımdan olmaz efendim.
 Size başka bir tabak getireyim.
 Taze mangauri getirin beyefendiye.
 -Çabuk!
 -Pardon efendim.
 Şu salak Satyendra  -İyi misin?
 -Evet iyiyim.
 Seni bırakayım.
 -Yıllardır sürmedim.
 -Jatav, bir şeyler yap.
 -Sen dur!
 -Chandrabhan'a söylesene.
 -Chandrabhan!
 -Evet?
 Ne yapıyorsun?
 Beyefendi motosikletle gidiyor.
 Takip et.
 Takip et.
 Ben de çok çalıştım.
 Ama sen daha iyiydin Sınavları geçeceğini biliyordum.
 Dur!
 Nereye gidiyorsun!
 Hey!
 -Hey!
 -Hey!
 -Sarhoş mu?
 -Dur!
 Dur orada!
 Buraya gel serseri.
 Bulan'ın oğlusun sen, değil mi?
 Ne bu?
 Hadi!
 Çömel!
 Önemli değil efendim.
 Pastacının oğlu.
 Mutfak bıçağı vardı.
 -Devam edelim mi efendim?
 -Gidelim kardeşim.
 Beni tanıyıp tanımayacağını merak ediyordum.
 Neden tanımayayım?
 Geldik.
 Şey  Aditi nasıl?
 Hâlâ sana yabancı diyor mu?
 Söylemiyor ama öyle düşünüyordur.
 İyi işler çıkarıyor.
 Cinsiyet eşitliği, insan hakları üzerine makaleleri yayınlanıyor.
 -Harika.
 -Sıkça konuşuyoruz.
 Sıkça konuşmak mı?
 Ne demek o?
 Bugünlerde konuşmaktan çok tartışıyoruz.
 Beni hâlâ üniversitedeki erkek arkadaşı gibi görüyor.
 Bak.
 Aditi'yi asla bırakma.
 Onun gibi birini asla bulamazsın.
 Hadi bakalım.
 Merhaba yenge.
 -Ben Ayan.
 -Merhaba.
 Tanıyor seni.
 Archana, duydun mu bizi?
 -İçeri buyurun.
 -Başka zaman.
 Görüşürüz.
 Baksana.
 Sarılmadık bile.
 Amanın!
 Sizi erken uyandırdığım için üzgünüm.
 Dün gece geç yatmışsınızdır.
 Onları fotoğrafladık.
 Bunlar kayıp kızlar mı?
 Evet efendim.
 iki gündür kayıplar.
 12'sinden beri.
 İkisi kuzen.
 Üçüncü kız aynı köyden arkadaşları.
 Köylüler kuzenlerin ilişkisi olduğunu söylüyor.
 Lezbiyenlermiş.
 -Babaları onları asmış.
 -Babaları nerede?
 Köyde.
 Sorgulanıyor.
 -İfade veren var mı?
 -Hayır efendim ama verecekler.
 -Peki üçüncü kız?
 -Ne?
 Ha, ondan haber yok efendim.
 Ambulans çağırdık.
 Cesetleri otopsiye gönderiyoruz ve rapor hazırlayacağız.
 Nihal.
 Dikkat edin efendim.
 Jatav, bir düğümü bile çözemiyor musun?
 Cesedi yukarı çekip çözmeye çalışacağım.
 Yukarı çekerken düğümü nasıl çözeceksin?
 İpi keseyim mi?
 O zaman yere düşer.
 Fizik bilmiyor musun hiç?
 Ne yapacağız?
 Çocuklar yahu.
 Daha 15 yaşındalar.
 Biri de hâlâ kayıp.
 Vahşi batı gibi.
 Alo, orada mısın?
 Evet.
 Geçen hafta Racastan'da da bir kız cesedi bulundu.
 Sikar'da.
 Tecavüz gibi görünüyordu ama namus cinayeti dediler.
 -O kızlar da mı Dalit?
 -Evet.
 Bu olaylar neden büyük haber olmuyor?
 Oluyor.
 Nirbhaya olayını hatırlamıyor musun?
 Ama Laalgaon'da Sikar'daki olaylar neden manşet olmuyor?
 Laalgaon hakkında nasıl karar verdin?
 Soruşturmadan sonra bilebiliriz ancak.
 Birilerinin düşüncesine bakıp tecavüz haberi yapamazsın.
 -Kanunlar var.
 -Adaleti önemsiyor mu peki?
 Bunun üzerine doktora yapamam.
 Onu kastetmiyorum ayrıca.
 Sistemi savunuyorsun.
 Sadece işimi yapıyorum.
 Namus cinayetleri yaşanmıyor mu?
 Seninle paylaşabilirim sanmıştım.
 Fakat sen ölçülü olmaya inanmıyorsun.
 Kanuna itaat eden bir aktivist istiyorsun.
 Sen kahraman istiyorsun Aditi.
 Kahraman değil Ayan.
 Bir kahramanı beklemeyen insanlar istiyorum.
 Yaşasın Hindistan.
 Yemeğiniz evden mi gelecek?
 Size kantinden litti chokha istedik.
 Pramod ve Mishra size bilgi verecek efendim.
 Mayank!
 Chandrabhan Bey, acele edin.
 -Mayank!
 -Efendim?
 Pervane neden ses çıkarıyor?
 Tamir ettireceğim efendim.
 Neden rapor tutmadın?
 -Önemli gibi görünmedi efendim.
 -Ne olunca önemli görünecek?
 Sürekli sahte ihbarlarda bulunuyorlar.
 Ocak ayında bir çocuk kaçmıştı, kaçırılma olarak rapor ettik biz de.
 -Tüm ay bu insanlar  -"Bu insanlar" mı?
 Kayıp kızı rapor edin.
 Hemen.
 Peki efendim.
 -Pramod ve diğeri kimdi?
 -Mishra efendim.
 İçeri gelsinler.
 Geri çekilin!
 Laalgaon'luymuş.
 Geri çekilin!
 Çekilin!
 Çekilin!
 Sirk yok burada.
 Dr.
 Awdhesh'i bağlar mısın?
 Sıtma oldu efendim.
 Otopsiyi kim yapacak?
 Sen mi?
 Yardımcısı Dr.
 Malti Ram yapacak.
 Tanrım!
 Dr.
 Bhimrao Ambedkar çok yaşasın!
 Ver.
 Efendim, Prabhat'tan Naveen Bey bekliyor.
 Tamam.
 Gidebilirsin.
 Kızları asarak basının ilgisini çektiler.
 Gel.
 Alın bakalım.
 Al.
 Aferin oğluma.
 Al bakalım.
 Aferin.
 Yaz.
 Namus cinayetiydi.
 Kızlar kuzendi.
 İlişki içerisindeydiler.
 Her yer kötü örneklerle dolu bugünlerde.
 Babaları yakalamış.
 Bunu hazmedememişler ve onları asmışlar.
 Dinle.
 Beyanda bulunmuyorum.
 Kaynakların aktardıklarını söylüyorum.
 Anladın mı?
 Anladım.
 Güzel.
 Köy sakin efendim.
 Yarın gazetelerde de namus cinayeti yazarlar.
 -Gazetecilerle konuştun mu?
 -Hayır efendim.
 -Otopsi raporu ne zaman gelecek?
 -Yakında.
 Ama başka bir şey söylemeyecek.
 Gecikmeleri önlemek istiyoruz efendim.
 Yoksa liderleri Shanti Prasad protesto etmeye başlayacak.
 Yönetimdeyken kendi heykellerini yaparlar.
 Muhalefet olduklarında Dalit'e dönüşürler.
 -Rapor gelince haber ver.
 -Peki efendim.
 -Üçüncü kızı bulmalıyız.
 -Hangi kız efendim?
 Evet, tabii ki efendim.
 Özür dilerim efendim.
 Harimanpur dışında ağacın yakınlarında kaç köy var?
 İki ya da üç efendim.
 Bichhiya ve Chhatni var.
 Üç köye de adam gönderin.
 Bir şey gören var mı, bakın.
 -İkiniz benimle evde buluşun.
 -Tamam.
 Chandrabhan, arabayı durdur.
 Nihal Singh, dinle.
 -Efendim?
 -Satyendra Rai telefonu açmıyor.
 -Evine gidip ne olmuş öğrenin.
 -Peki efendim.
 Hadi, geri çekilin.
 Efendim, büyük olan kız, Shanu, benim kızımdı.
 Küçük olan da Mamta.
 Mahendar'ın kızıydı.
 Kızlarımız öldürüldü efendim.
 Suçu bize yıkıyorlar.
 -Üzgünüm.
 -Olmalısınız efendim.
 Adın nedir?
 Gaura.
 Pooja'nın kardeşi efendim.
 Pooja'yı bulun ne olur efendim.
 Size yalvarıyoruz.
 Bardağımız yok mu?
 Sizin önünüzde bardaktan içmezler efendim.
 Kızlarımızı gece boyu tutup   sonra bıraksalar bir şey olmazdı.
 Ama bir ağaca astılar.
 Birileri bizi dinleseydi   kızlarımız hâlâ hayatta olurdu.
 Otopsi raporunu gördükten sonra harekete geçeceğim.
 Anshu Naharia, Pooja'ya tokat atmıştı.
 Brahmadatt bu yüzden rapor etmedi.
 Shanu ve Pooja yol yapımında çalışıyorlardı.
 Üç rupilik bir zam istediler.
 -Ne kadar?
 -Üç rupi.
 Günlüğü 25 rupiydi.
 28 istediler.
 Tüm çocuklar 28 rupiden aza çalışmama kararı aldılar.
 Ona tokat attığında o iki kız işi bıraktı.
 Günlüğü 28 rupiye tabakhanede çalışmaya başladılar.
 Diğerleri 25 rupiyle devam mı etti?
 Birkaçı daha ayrıldı daha sonra.
 HİNDİSTAN ANAYASA HUKUKU Bunları da koyun.
 Perdeler ters.
 Baskılı taraf odaya bakacak.
 O zaman ofiste her şey beyaz görünür.
 Ne oldu?
 Önemli değil efendim.
 Gaura bizim okuldaydı.
 9.
 sınıfa kadar Harimanpur'da okudum.
 Babam okulda çalışıyordu.
 Oradan tanıyorum onu.
 -Yine de rapor tutmadın mı?
 -Kanpur davasıyla ilgileniyordum.
 -Ayrıca Brahmadatt dedi ki  -Şimdi rapor ettin mi?
 Ettim efendim.
 Kayıp kızı bulmalıyız Jatav.
 Gaura'dan detayları öğren.
 Pooja'nın telefon kayıtlarına bak.
 Komşularının ve ailesinin ifadelerini al.
 Tabakhane müdürüyle görüş.
 12'sinde ne zaman ve kiminle işten çıkmış, 12'si ve 13'ünde Anshu Naharia neredeymiş, hemen öğrenmeliyiz.
 Bu kızlar ve oğlanlar bazen eve dönerler efendim.
 Dürüst olmak gerekirse efendim, ne yaparsak yapalım bu insanlar  Kim bu insanlar?
 Jüpiter'den mi geliyorlar?
 Habire bir "bu insanlar".
 Kaybolup geri gelen bu insanlar kim?
 Kendilerini ağaca asanlar?
 Efendim ben  Siktirin gidin!
 Hadi.
 Gidelim.
 Ne dedi?
 "Siktirin gidin" dedi.
 -Hakaret etti sanki?
 -Yok, gitmemizi istedi.
 Tabakhaneye gidelim.
 Geç oldu.
 Siktir gidin.
 Buyur.
 -Masaya bırakabilirsin.
 -Peki.
 Bamya mı yapayım bu akşam, kabak mı?
 Peynir de yapabilirim.
 -Neyi güzel yapıyorsan onu yap.
 -Her şeyi güzel yaparım.
 -Nihal Singh'in küçük kardeşi misin?
 -Evet.
 -Okula gittin mi?
 -8.
 sınıfa kadar.
 -Şu an İngilisce öğreniyorum.
 -İngilisce değil, İngilizce.
 Neyse işte.
 Önemli olan anlaşabilmek.
 Anshu Naharia size koyun etli köri gönderdi.
 Paratha'lı kabak yapıyorum.
 -Evet, Nihal Singh?
 -Satyendra evde değil efendim.
 Karısı burada.
 Görüşecek misiniz?
 Evet.
 Merhaba yenge.
 Satyendra nerede?
 Erkenden çıktı.
 Telefonu da kapalı.
 -Gitmeden bir şey dedi mi?
 -Hayır.
 Sabah 4.
00'te kalktı gitti.
 -Gece onu eve bırakmıştım ama.
 -Biraz uyudu.
 Bir telefon geldi ve aniden   gitti.
 Yaşasın Hindistan!
 Nihal Singh?
 Burada ne yapıyorsun?
 Amirim beni Satyendra'lara gönderdi.
 E?
 Sabah 6.
00'dan beri eve dönmemiş.
 Anlıyorum.
 Otopsi raporu ne zaman biter?
 Amir "Rapor ne zaman elimize geçecek?
" diye sorup duruyor.
 -Az kaldı.
 -Öyle görünmüyor.
 -Hallolacak efendim.
 -Belli.
 Doktor, Başkomiser.
 Bay Brahmadatt Singh.
 Geçici rapor hazırlıyorum.
 Son rapor zaman alacak.
 Ne var raporda?
 Tecavüz.
 Toplu tecavüz.
 Günlerce devamlı tecavüze uğramışlar.
 İki ya da üç gün.
 Canlıyken asılmışlar.
 Dr.
 Awdhesh ile konuştunuz mu?
 -Evet.
 -Ne zaman?
 İstediği şeyi yapmayacağım.
 Duygusal davranıyorsunuz Malti Hanım.
 Facebook'a birkaç şiir yazmanızı öneririm.
 Daha iyi hissedersiniz.
 Fakat buraya bir şey yazmayın.
 Ben sadece işimi  -İşinizi harika  -Dr.
 Awdhesh arıyor.
 Doktor, ne biçim iş bu?
 Kadın hareketi ele geçirmiş burayı.
 Otopsi raporunu tamamlayacak mısınız?
 Burayı nasıl kontrol altında tutacağız Dr.
 Awdhesh?
 Eğer emniyet amiri raporu görürse, sıtmanız sarılığa çevirir.
 Sebebi belirsiz bir şekilde ölüverirsiniz.
 Anlıyor musunuz?
 Hadi.
 Bu kadar sıtma yeter.
 Geçmiş olsun.
 -Al sana kota sistemi!
 -Evet.
 Kurbanlar kayıtlı kasttandı.
 Doktor da öyle.
 Eğitimini vergilerimizle ödedik.
 -Evet.
 -Anladın mı?
 Bir süre gözden kaybol, demiştim size.
 Dört ay sonra ortalık durulup dosya kapandıktan sonra geri gelin.
 Ama hiç laf dinlemezsiniz ki siz  Tamam.
 Gelin.
 Kayıtlı kastların sorunu ne biliyor musun?
 Biz içerideniz.
 40 yıldır onları izliyoruz.
 Bizim gibi biri polis olur olmaz herkes onu kahraman görüyor.
 Ajay Devgan gibi görüyor.
 "Bize yardım edecek.
" Gaura kızmıştı size.
 Aynı yerde yiyip sıçtığın varoşta, bu hayvan derilerinin çürüdüğü yerde -kızlar güvende olabilir mi?
 -Asla.
 Geçmişe bak.
 Bu kızlar hiç güvende olmuş mu?
 Bu insanlar asla değişmez.
 Her şeyi tehlikeye atıp Raja Ram Mohan Rai mi olmalıyım?
 Toplumda bir yere gelmekte ne kadar zorlandığımı biliyorsun.
 Evet.
 Nasıl yaptığınızı gördüm.
 Yerleri sildiğimi gördün.
 Kaç Jatav!
 Seni pislik!
 Kim o?
 Çık ortaya!
 Nokhai!
 Polise saldırmaya cüret mi ettin?
 Artık polissin, öyle mi?
 Bizden biri değil misin?
 -Cinayet işlendi.
 -Beni mi öldüreceksin?
 Öldürmeye inanmayız.
 Beni öldürmeyeceksin.
 Silahını indir.
 Bichhiya üzerinden kestirmeden git.
 Köprü açıldı.
 Pramod eski polis dosyalarını görmek istediğinizi söyledi efendim.
 Anshu Naharia'nın karakoldaki dostu kim?
 Hem zengin hem de meclis üyesinin arkadaşı.
 Yani herkes dostu.
 Babası politikacıydı.
 Güçlü biri efendim.
 Sizden önceki amir Subodh Lal ile yakındı.
 Peki Brahmadatt?
 -Onunla da.
 -Ya Jatav?
 Jatav!
 O bir hiç.
 Önemi yok.
 Doğru olanı yapmayabilir ama yanlış bir şey yapmaz.
 Teşekkürler.
 Özür dilerim.
 Belki aşırı tepki verdim.
 Şekilli ayakkabılar giyiyorsun, İngilizcen iyi, dünyayı gezdin.
 Belki bu sen değilsin Ayan.
 Baban için memur oldun.
 Benim için de aktivist olabilirsin.
 Gerçek seni keşfetmek istemiyorsun.
 Kendinin bile olamamışken nasıl benim olabilirsin?
 Hayır, ben özür dilerim.
 Belki de sen haklıydın.
 Elimden geleni yapacağım.
 Nanku!
 Mahender!
 Gidelim.
 Gidelim.
 -Hadi.
 -Onları neden götürüyorsun?
 Ne yaptılar?
 Söyle, ne yaptılar?
 Neden götürüyorsun onları?
 Kayıp kızlar hakkında soruşturma yaptıktan sonra tabakhaneden dönüyorduk.
 Hint kenevirinden yapılma bir ateş topu  Hayır, hayır.
 Yaz.
 İki taraftan ateş topu saldırısına maruz kaldık ve aracımız alev aldı.
 Biz de dışarı atladık.
 Mayank'a koşmasını söyledim.
 Etrafta koşuşturduk.
 POLİS Bu serseri kimmiş bulmak için.
 Pardon.
 Her yere baktık.
 Karanlıktı.
 Hiç kimse yoktu İyi misiniz?
 Kimseyi görmedik.
 Tarlada koşmaya devam ettik.
 El fenerimiz yoktu.
 Cep telefonumu kulladım.
 Araca ateş topu attılarsa, çok yakında olmalılar Jatav.
 Nasıl kimseyi görmediniz?
 Yüzleri örtülüydü efendim.
 Yani?
 Silahınız vardı.
 Onların da silahı vardı.
 Kimse ateş etti mi?
 Hayır efendim, etmedi.
 Neden?
 Yalan ifade verdin.
 İmzala.
 İmzala.
 Hadi!
 Bir dakika.
 -Başka bir şey?
 -Hepsi bu.
 -Efendim.
 Nishad  -Kes senini!
 Nishad'ın adamlarıydı efendim.
 BSS.
 -Nishad kim?
 -Bhim Sangharsh Sena üyesi.
 Nanku nad Mahendar aleyhine yalan ifade vermeleri için polisin köylülere baskı yaptığını söylediler.
 Peki sen bu baskının hangi tarafındasın?
 Söyle bana.
 Hangi taraftasın Jatav?
 Bana hangi tarafı seçerseniz orada efendim.
 BSS, efendim.
 Nishad'ın adamlarıydı.
 Onların lideri efendim.
 Dalitlerin Robin Hood'u sanıyor kendini.
 Geçen yıl hapisteydi.
 Bir Ulusal Güvenlik davası var.
 Kefaletle çıktı.
 Saklanıyor.
 Dosyayı kapatabiliriz efendim.
 Kızların babaları yedi gündür gözaltındalar.
 Sorgulayacağız.
 Dört köylünün ifadeleri var.
 Babalar kızları dövüyormuş.
 Böylelikle dosya kapanıyor efendim.
 -Otopsi raporu nerede?
 -Yakında gelecek efendim.
 -Cesetler gömüldü.
 -Gömüldü mü?
 Evet efendim.
 Reşit değillerse kızları gömerler genellikle.
 Size raporu bu akşam getiririm.
 Dosya kapandı efendim.
 Anshu Naharia kim?
 Anshu?
 Onunla tanıştınız efendim.
 Tuvaletleri yapıyor.
 Ofise çağırın.
 Onunla konuşmak istiyorum.
 Ne konuşacaksınız Anshu ile efendim?
 Boş verin.
 Neden kendinizi bu işe bulaştırıyorsunuz?
 Anshu'nun bir ilgisi varsa ucu Ramlal Naharia'ya dokunur.
 Arkasında hükümet var efendim.
 Dengeleri bozmamanızı rica ediyorum efendim.
 Otopsi raporunu görene dek bunu imzalamayacağım.
 İyiliğinizi istiyorum.
 Rica ediyorum efendim.
 İyiliğinizi istiyorum efendim.
 Bakın, bu bir bataklık.
 Adım atmayın efendim.
 Eğer atarsanız  Eğer atarsanız nasıl çıkacağınızı bilemezsiniz.
 Yalvarırım.
 Çıkamazsınız.
 LAALGAON POLİSİ Delirdin mi sen?
 Detektifi oynamak hoşuna gitti, öyle mi?
 Önce bana sorman gerektiğini düşünemedin mi?
 Bana neden sormadın?
 Gidecek.
 Birkaç ay burada kalıp gidecek ama sen ve ben burada yaşamak zorundayız.
 Hayatta kalmalıyız!
 Anlıyor musun?
 Ramlal Naharia'yı duymadın mı?
 Bu işe bulaşırsa ne olur, biliyor musun?
 Dürüst polisi mi oynamak istiyorsun?
 -Git, durdur onu!
 -Nasıl?
 Sorduğuna cevap vermek zorundayım.
 Önceki amirlere konuştum mu?
 Hayatım boyunca arkanda durdum.
 Ona nasıl hayır diyebilirim?
 Sen hayır desene?
 Harimanpur'a gidelim.
 Annem derdi ki  Toplumumuz bazı kurallar üzerine kuruludur.
 Bir kral vardır bir de tebaası.
 Hizmetkârları.
 Toplumda, Yüce Brahma'nın yarattığı bir düzen vardır.
 Bu düzeni bozmaya hakkımız yok.
 Ve efendim, herkes eşit olursa kral kim olacak?
 Herkes eşit olursa kral kim olacak?
 Bir krala gerek var mı ki?
 Nishad'ı kim tanıyor?
 Maatadeen, Shishupaal, Laccha ve Deenu Daama.
 İfade verenler bunlar.
 Kim bunlar?
 Dünden beri onları görmedik.
 Dur.
 Nishad'ı tanıyorum.
 Mayank ve Jatav ölebilirdi.
 Öldürme niyetleri yoktu.
 Nishad'la mı çalışıyorsun?
 Onunla evlenecektim.
 Madem öldürmeyecekti, neden saldırdı?
 "Sağırın duyması için yüksek ses gerekir.
" Bhagat Singh 1929'da demiş.
 Ben de yurttaşlık bilgisi gördüm.
 9.
 sınıfa kadar.
 Nishad fazla ciddiye aldı.
 Pooja'yı arıyoruz.
 Poliste fotoğrafı bile yok efendim.
 Günaydın efendim.
 Kusura bakmayın.
 Yarın tamir edilecek.
 Satyendra'nın karısı geldi.
 -Daha önce böyle gittiği oldu mu?
 -Hayır.
 Çok endişeliyim.
 -Yakında arkadaşı, akrabası var mı?
 -Kimseyle görüşmez ki.
 Peki Anshu Naharia?
 Tanışıyorlar.
 Arada iş için falan görüşüyorlar.
 Mayank, numarasını al.
 Satyendra'yı gecenin dördünde kim aramış, bul.
 Arayanın telefonunu takibe al.
 Nerede olduğunu bulalım.
 Siz eve gidin.
 Ben sizi ararım.
 -Görüşürüz.
 -Görüşürüz.
 Dikkat edin.
 Onun telefonunu da dinle.
 Burada her gün olur efendim.
 Brahmadatt hastanede.
 O ilgilenir.
 Hastaneyi görmüş olurum.
 Doktorlarla tanışırım.
 Otopsi yapıldı mı?
 Evet.
 Ama raporu Dr.
 Awdhesh yazacak.
 Ben izne çıkıyorum.
 Tecavüz mü edilmişler?
 Toplu tecavüz efendim.
 İki ya da üç gün boyunca.
 Ne fark eder?
 İzne çıkmanız fark eder.
 Kalmaya cesaret edebilir misiniz?
 Ben arkanızdayım.
 Geçici bir rapor hazırlayın.
 Kızların raporu sizde kalsın.
 Birkaç test daha lazım.
 Size bir şey olmayacak.
 Acıyor!
 Kes lan!
 Neden bağırıyorsun?
 -Ne cüretle tapınakta yemek yersiniz?
 -Yemedik efendim.
 Doğruyu söylüyoruz efendim.
 Tapınakta yemedik.
 Buyurun efendim.
 İsim var mı?
 Hayır.
 Ama vuran çocukları tarif ettiler.
 -Şüphelileri toplayın.
 -Anlaşıldı.
 İfadelerini al.
 Geliyorum ben.
 DOKTOR MALTI RAM Çok tatlı bu.
 Chandrabhan şeker hastası.
 -Dilimi yaktı.
 -Efendim.
 Pardon efendim.
 Tapınak olayı nedir?
 -Dalitler giremiyor mu?
 -Evet efendim.
 Kim yaptı?
 Tespit edilen var mı?
 -Mahantji'nin aşramından çocuklar.
 -Mahantji kim?
 Mahantji işte efendim.
 -Üst kasttan mı?
 -Brahman efendim.
 -Peki o gençler?
 -Kayıtlı kast efendim.
 -Peki Brahmadatt?
 -Thakur.
 Thakurlar Brahman mı, Kshatriya mı, Vaişya mı?
 Kshatriya efendim.
 Sen nesin?
 Ben  Jat'ım.
 -Geri Kalmış Sınıf olarak kabul edildik.
 -O zaman neden hâlâ protesto ediyorsunuz?
 Ben etmiyorum.
 Haryana'lı Jatlar ediyor.
 Onlar hâlâ Geri Kalmış Sınıf değil.
 -Jatav, sen Dalit miydin?
 -Evet.
 -Yaralanan çocuklarla aynı kast yani?
 -Hayır efendim.
 Ben Chamar'ım, onlar Pasi.
 Onlardan çok daha üstteyiz.
 Alakamız olmaz.
 Dokundukları yemeği yemeyiz.
 -Ben de senin dokunduğunu mu yiyemem?
 -Evet.
 Peki.
 -Senin kastın ne?
 -Kayasth efendim.
 Kayasth nedir?
 Farklıyız biz.
 Dört ana kasttan birinde değil.
 -Peki ben?
 -Brahman efendim.
 Mahantji ile eşit miyiz yani?
 Hayır efendim.
 O Kanyakubja, en üsttekilerden.
 Siz Saryuparin'siniz.
 -Siktir be, ne biçim iş bu?
 -Peki efendim.
 Bir saniye efendim.
 Jatav, ne oldu?
 Neden gittin?
 -Gitmemizi söylemedi mi?
 -Ne zaman?
 "Siktir" demedi mi?
 -Gitmemizi istiyor demek değil mi o?
 -Gel hadi.
 Jatav!
 Harimanpur'a ne kadar var?
 Şurada efendim, iki kilometre kadar.
 Peki tabakhane?
 Chhatni köyünün az ilerisinde.
 Beş kilometre kadar var.
 Bu ne?
 Boş verin efendim.
 Efendim.
 Ölü hayvanlar burada yüzülüp tabakhaneye götürülüyor.
 İşleri iyiydi ama şimdi grev var.
 Çocuklar dövülünce Nishad kayıtlı kastların çalışmasını engelledi.
 -WhatsApp'ten bildirdiler.
 -Efendim.
 Senle ben onlara görünmeziz.
 Hayatları bize bağlı olsa da.
 Tarlalarında çalışır, boklarını temizleriz.
 Bebeklerini doğurtur, naaşlarını yakarız cenazelerde.
 Adalet için yalvarmayın.
 Yeterince yalvardık.
 Hemen şimdi çalışmayı bırakın!
 Tarlada bulamayız efendim.
 Üç gün oldu.
 Tarla büyük olabilir ama çiftçi arazisinin her adımını tanır.
 Bulabilir miyiz sizce?
 Aramayı sürdürmeliyiz.
 Tabakhane efendim.
 Kızlar her gün bu yolu kullanıyordu.
 Buraya "domuz bataklığı" deniyor.
 Çok pis.
 Eskiden içinde domuzlar yuvarlanırmış.
 Üç kız vardı.
 Neden sadece ikisini öldürdüler?
 Pooja!
 Pooja!
 Pooja!
 Pembe terlik raporda vardı efendim.
 Bataklık yürüyerek geçilir mi?
 Bazı yerleri derindir efendim.
 Gece vakti kimse cesaret edemez.
 Karşıda ne var?
 Karşıda ne var?
 Bu tarafta tarlalar, şurada da orman var efendim.
 -Orman ne kadar büyük?
 -Üç dört kilometre vardır.
 Nasıl gidiyorsunuz oraya?
 Neden gidelim efendim?
 -Nasıl gidiyorsunuz?
 -Gitmiyoruz efendim.
 Yaşasın Bhim!
 Yaşasın Bhim!
 Yaşasın Bhim!
 Kim yaptı bunu?
 Yaşasın Hindistan.
 Efendim, çöpçüler bugün gelecekti.
 Ama grevdeler.
 Devlet binalarının önüne çöp döküyorlar.
 Evet efendim.
 Burada.
 Tamam, veriyorum.
 Ramlal Bey.
 Kendisi efendim.
 Buyurun?
 Evet.
 Tabii.
 Dosyayı kapatayım mı efendim?
 Merhaba.
 Nasılsın?
 İyi misin?
 Erken kalkmışsın.
 Uyuyamadım.
 Yine Mars'ta gibi mi hissettin?
 Üç rupiyle ne alınır Aditi?
 Ne?
 Üç rupiyle her şey alınıyor mu bu devirde?
 Ne oldu Ayan?
 O kızlar üç rupi için tecavüz edilip öldürüldü.
 Dinliyorum.
 Başka ülkelerde büyürken insanlar hep "Hindistan'ı görmek istiyoruz.
" derlerdi.
 Ben de "görmelisiniz" derdim.
 Tac Mahal'i, Khajuraho'yu kendiminmiş gibi satardım.
 Ülkemden gurur duyardım.
 -Şimdi duymuyor musun?
 -Tabii duyuyorum.
 Ama bazı şeyler bombok durumda.
 Burada savaş var.
 İki kız öldü, biri kayıp.
 Kimse umursamıyor.
 Sanki başka bir ülkede olmuş gibi.
 Her şey.
 Televizyonda, şehirde her şey normal.
 Bundan da mı gurur duyayım?
 Rezil bir durum.
 Gayrirezil hale getireceğim.
 Öyle bir kelime mi var?
 Gayrirezil?
 Yeni kelimeler bulmalıyız.
 Yeni yollar.
 Çünkü bu rezilliğin kökü derinde.
 Hindistan Anayasası'nın 15.
 maddesine göre devlet   din, ırk, kast, cinsiyet, doğum yeri  HİNDİSTAN ANAYASASI, 1950 ve benzeri sebeplerle hiçbir vatandaşına ayrımcılık yapamaz.
 Kuyu, tapınak havuzu, yıkanma alanı, yol ve diğer kamu mallarının herhangi biri tarafından kullanımı kısıtlanamaz veya bir koşula bağlanamaz.
 MADDE 15
HİNDİSTAN ANAYASASI, 1950 LAALGAON - UTTAR PRADEŞ MADDE 15 HİNDİSTAN ANAYASASI, 1950
KAYIP
 Kızlar buradan tabakhaneye giderlerdi.
 O gün dükkana uğradılar.
 Biraz çerez alıp gittiler.
 Sonra oraya giden biri gördün mü?
 Daha sonra bir otobüs geçti sadece.
 Ne otobüsü?
 Sarı bir otobüs efendim.
 Hangi hattın otobüsü sarı?
 Buraya otobüs gelmez efendim.
 Kardeşlerim!
 Brahman-Dalit Birliği mitinginde bize katılın.
 Saygıdeğer Mahantji ve Shanti Prasad Birlik hakkındaki fikirlerini bizlerle paylaşacaklar.
 Mahantji Birlik destekçisi, Nishad karşı çıkıyor.
 Kızlar seçimlerin ana konusu oldu.
 Pardon efendim.
 Açabilir miyim?
 Alo.
 Evet.
 Evet.
 Tamam.
 Peki tamam.
 Satyendra'yı sabah 4.
00'te arayan Bacchu Rai'ymiş.
 -Bisiklet tamir dükkanı var.
 -Hemen merkeze gelsin.
 -Mahantji!
 -Çok yaşa!
 -Mahantji!
 -Çok yaşa!
 -Shanti Prasad!
 -Çok yaşa!
 İşte yeni Uttar Pradeş.
 Bir Brahman ile Dalit aynı tabaktan yiyor.
 -Bereket Tanrıçası önünde eğiliyorum.
 -Mahantji'nin Dalit lider Shanti Prasad'la yemek yemesi köyün yasını hafifletmesine yardımcı oldu.
 Kızların aileleri ile yemek yiyerek onları teselli etti.
 Tecavüzcüler devlet ve Ramlal Naharia tarafından korunuyorlar.
 Eyalet hükümeti suçluları tutuklamak yerine kızların babalarına iğrenç suçlamalarda bulunuyor.
 Çünkü onlar Dalit ve hükümet Dalitlere karşı.
 Eğer Hindu kültürünü, Hindu dinini ve Hinduları kurtaracaksak, birlik olmalıyız.
 Dalitler ve Brahmanlar birlik olmalı.
 Bu, şu an sizinle başladı.
 -Birliğimize!
 -Yaşasın!
 -Jatav!
 -Efendim.
 -Ne kadar sürecek bu?
 -İki saattir çalışıyoruz.
 Biz boşalttıkça kanalizasyondan dışarı akıyor.
 -Kaç adam var burada?
 -Şu an mı efendim?
 Burada kaç kişi çalışıyor?
 Sekreter ve temizlikçilerle 20 kişiyiz efendim.
 -Peki Haulpur karakolunda?
 -13 ya da 14'tür efendim.
 -Chhatni'de?
 -20 civarı efendim.
 -Yarın sabah 6.
00'da  -Evet?
 - herkes domuz bataklığında olsun.
 -Peki efendim.
 Ormana doğru gideceğiz.
 Tabakhaneden Harimanpur'a her yeri iyice arayacağız.
 Peki efendim.
 Anshu Naharia geldi efendim.
 Siz tayin edilirsiniz ama bizler öldürülürüz efendim.
 Pardon efendim.
 Bir imza atsanız her şey çözülecek.
 Delhi'de tüm dosyalar kanuna uygun mu?
 Ramlal Naharia numaranızı istedi.
 Sizi arayacak.
 Kızları neden dövdün?
 Zam istediler.
 Sen de onları dövdün?
 -Önce reddettim.
 -Öyleyse neden dövdün?
 İşi bırakacaklardı.
 Sen de dövdün?
 Diğerleri de ya zam isteyecek ya da işi bırakacaklardı.
 Tüm işler duracaktı.
 Sütünüzün teslimatı yapılmayacaktı.
 Muslukları kendiniz tamir edecektiniz.
 Ayakkabılarınızı da.
 Yerlerini bilmelerini sağlamazsanız, hiçbir işi halledemezsiniz.
 Yerleri neresiymiş?
 Bizim onlara verdiğimiz yer efendim.
 Kazandığım para da size  benim toplumdaki yerimi gösterir.
 Herkesin yeri bellidir efendim.
 Ayın 12'si gecesi neredeydin?
 Evdeydim.
 12, 13 ,14'ünde.
 Her gece evdeyimdir.
 Fakat dostlarım uğrar.
 Çok dostum vardır.
 Her yerde.
 Bu adamı muayene edin.
 Tıbbi rapor lazım.
 Ya Ramlal, Anshu'yu dövdüğümüzü iddia ederse?
 Dengeleri korumalıyız.
 Tabii efendim.
 Lucknow'a gidin.
 Kızların DNA örneklerini onunkiyle karşılaştırın.
 Bir görevli eşliğinde.
 Olur mu?
 -Evet efendim.
 -Yalnızca beni arayın, başkasını değil.
 Ramlal Naharia aleyhinde haber yapacak gazeteci var mı Jatav?
 Evet efendim.
 "Baş şüphelimiz Anshu Naharia.
" Bunu basına sızdır.
 Manşetler Anshu'nun Ramlal'ın yakın dostu olduğundan bahsetmeli.
 -Yapabilir misin?
 -Hallederim efendim.
 Yerel gazeteler yarın bir makale yayınlayacak.
 Yayınlatabileceğin her yerde yayınlat.
 Baş sayfada olmayı hak ediyor.
 İyi misin?
 Bacchu Rai, efendim.
 Buyur.
 -Sabah 4.
00'te neden aradın?
 -Bana borcu vardı efendim.
 Satyendra'nın bisikletini tamir etmiş.
 Onun parasını ödememiş.
 -Bunun için sabah 4.
00'te mi aranır?
 -6.
00'da Lucknow'a yola çıkacaktık.
 Bir gece önce borcunu ödeyeceğini söyledi ama yapmadı.
 Bu nedenle o kadar erken aradım.
 Ama ona ulaşamadım.
 -Gözün üzerinde olsun.
 -Tabii.
 -Anshu'nun evinde kamera var mı?
 -Laalgaon'da hiç kamera yok.
 -Bankalar hariç.
 -Evi civarında var mı?
 -Araştırayım efendim.
 -Varsa kaydı bana getir.
 Çay yapabilir misin Amali?
 Amali?
 Amali?
 Amali?
 Tripathi?
 Tripathi!
 -Evet efendim.
 -Amali nerede?
 İki üç saat önce alışverişe gitti.
 -Nereye?
 -Sebze pazarına.
 -Buradaki mi?
 -Evet.
 Ara onu.
 -Denedim.
 Cevap vermedi.
 -Neden bana söylemedin?
 Birazdan gelir sandım.
 Gelir mi sandın?
 Burası nasıl bir yer bilmiyor musun?
 Nihal'i ara.
 Belki onunla konuşmuştur.
 Nihal Singh'i ara hemen!
 Chandrabhan, arabayı hazırla.
 Amali'yi arayacağım.
 -Ben arayayım.
 -Hayır ben yapacağım.
 Neredeydin?
 Sınav için bir form doldurmamız gerekiyordu efendim.
 Bugün son günüydü.
 Fotoğraf çektirmeye gittik.
 Kimse gelmeyecek mi?
 Üst kast asla bu bataklığa adım atmaz efendim.
 Nishad da alt kasttan işçilerin greve gitmesini istedi.
 Köylüler gelir diye düşünmüştüm.
 -Hepiniz kayıtlı kast mısınız?
 -Hayır efendim.
 Ben Yadav'ım.
 Emirlerinize amadeyiz.
 Emir yok.
 Yardımınız lazım.
 Çok adama ihtiyaç var.
 Grevi hemen kırmalıyız.
 Nishad'la görüşmek istiyorum.
 Nishad mı?
 Kayıplara karıştı.
 Ne kadar karıştı?
 Burayı on yıl temizledim.
 Efendim, biz 10-11 yaşlarındayken müdür Jatav'ın yazdığı aşk mektubunu buldu.
 Babasının Jatav'ın peşinden sopayla koşturmasını izlemiştik.
 Hiç unutmayacağım o günü.
 Komplo kurmuşlardı!
 Ama babası nefis yulaf lapası yapardı.
 Ben Malti efendim.
 Anshu kızlara tecavüz etmiş.
 DNA'sı uyuşuyor.
 Yarın raporla birlikte orada olacağım.
 Hemen WhatsApp'ten gönderin.
 Dönünce arayın.
 Otogara gidelim.
 Bize öğretilenler hep yalandı.
 Belki de bu yüzden okul uzun sürmedi.
 Buradayım efendim.
 Grevi bitir Nishad.
 -Pooja'yı aramak için adama lazım.
 -Neden onu arıyorsunuz ki?
 Babasını bulup suçu üstüne atın.
 Teyzen sana helva gönderdi Nishad.
 Önceki gün doğum günüydü.
 Zehir gibi çocuktu.
 Nishad 100 üzerinden 90 alsa kimse inanmazdı.
 Nishad 100'ün altında not alamazdı çünkü.
 Zehir gibiysem neden şimdi isyan ediyorum?
 -Çok olumsuz biri oldun.
 -Olumsuz biri olunca Ulusal Güvenlik'ten mi yargılıyorlar?
 Her şeyin doğru bir yolu var.
 Jatav'ın babası okulumuzda çöpçüydü.
 Babam da öğretmendi.
 Bugün eşitiz.
 Aynı parayı kazanıyoruz.
 Jatav kendine bir yer edinmedi mi?
 -70 yıldır hiçbir şey değişmedi mi?
 -Değişti.
 Bazen dokunulmaz vatandaşlarız bazen kayıtlı kast vatandaşlar.
 Hiç sadece vatandaş olamadık.
 O zaman eşit sayılmış olacağız.
 Çok fazla okumuşsun.
 Ben pek fazla şey bilmem.
 Ama her topluluğun kendi sorunları olduğunu biliyorum Nishad.
 Gaura okulda yemek yapmaya işe alınmıştı.
 İlk gününde çocuklar yaptığı yemeği yemediler.
 150 kişilik yemek çöpe gitti.
 Dokundunuz diye yemek çöpe atıldı mı hiç?
 Elinizi sıktıktan sonra elini yıkayan oldu mu?
 Her topluluğun sorunları var Mayank, ama bir tapınağa girdin diye kemiklerin kırılmıyor.
 Shanti Prasad, Mahantji'yi köylülerle yemek yemeye davet etti.
 Mahantji yemeğini ve tabaklarını kendi evinden getirdi.
 Televizyonda bundan bahsetmediler.
 Shanti Prasad sizler için hiç mi bir şey yapmadı?
 Eskidendi o.
 Bu yüzden uzun yıllar ona çalıştım.
 Sonradan anladım ki güç de bir din gibi.
 Bizim üzerimize basarak siyasette yükseldi.
 Artık bizi pislik gibi görüyor.
 Bu yüzden isyan ettim.
 Geçen yıl Shanti Prasad'ın adamları bize saldırdı.
 Öğretmenimin dönüş hediyesi.
 Birlik, oyları manipüle etmek için.
 Buna izin vermeyeceğim.
 Nishad, elimden geleni yapıyorum.
 Anladığım kadarıyla en azından.
 Başarır mıyım bilmiyorum.
 Ama yardımınla  Başarmanıza izin vermezler.
 -Yemin ettikleri anayasayı tanımıyorlar.
 -Mücadele bu Nishad.
 Anayasaya uymalılar.
 Ülke böyle yürür.
 Babasaheb böyle dememiş miydi?
 Ama Babasaheb şunu da demişti: "Anayasa suistimal edilirse onu ilk yakacak olan benim.
" Bataklık civarında Pooja'nın terliğini bulduk.
 Onu da bulacağım.
 Birlik'e karşı çıkmaya devam edeceğiz.
 Ama gereken adamları alacaksınız.
 Şu pisliğe bak.
 Yaşasın Hindistan.
 Bozuk bir şey yemiş olmalı.
 Hayvanlar anlamaz.
 İlaç verin ona.
 Anshu'yu tutukluyacağız Jatav.
 Sukha!
 Mayank!
 Tutuklama emrini getir.
 -İmzala hemen.
 -Bir dakika.
 Hadi gidelim.
 Efendim, izin verirseniz Lucknow'dan öğrendiğimize göre dava CBI'a devredilmiş.
 Bu iyi bir şey efendim.
 Kurtulacaksınız bundan.
 -Dosyayla ilgilenecekler.
 -Tutuklama emri efendim.
 Önce biz bir ilgilenelim.
 Evde değil efendim.
 Tüm evi arayın.
 Peki efendim.
 Gitmiş efendim.
 Bu nedir?
 Okul efendim.
 -Kime ait peki?
 -Anshu Naharia.
 -Gidelim.
 -Okullar tatilde efendim.
 İki hafta sonra açılacak.
 Burası.
 Gelin, bu taraf.
 -Bu odanın anahtarları nerede?
 -Beyefendide.
 -Anahtarlar kimde?
 -Anshu Bey'de.
 -Kilidi kırın!
 -Tamam.
 On kişi bataklığı geçip tarlaları arayacak.
 On kişi düz gidip ormanı arayacak.
 Geri kalanlar bataklığın her karışını tarayacak.
 Acele etmeyin!
 Köylüler yardım etmeye gelecek.
 Hadi!
 Başlayalım.
 Başlayın hadi.
 HARIMANPUR CİNAYETİNDE BAŞ ŞÜPHELİ ANSHU Gördüm.
 Ramlal Bey çok öfkeli.
 Acımayacak ona.
 Uzaklaştırma alması yetmez.
 Tutuklayacağız o serseriyi.
 -Ramlal Bey ile görüştünüz mü?
 -Hayır.
 Telefonu kapalı.
 İşin içinde artık CBI var.
 Evet, tahmin ediyordum.
 -Kahvaltı ettin mi?
 -Hayır.
 Paratha hazırlıyorlar bana.
 Bu yılki buğday hasadı harika.
 -Neden öldürdün onları Anshu?
 -Ne?
 Bir iki hafta sonra gitmelerine izin verebilirdin zavallıların.
 Sorun çıkarıyorlardı.
 Kız nasıl direnmişti ama Brahmadatt yatırıp da  Kızla birlikte olduğumu söylemeye cüret etti!
 Anshu, tutuklanırsan biterim.
 Dosyayı kapatmamız gerek.
 -Ramlal sana acımaz.
 -Ama seni bıraktı.
 Anlamıyorsun, değil mi?
 Boş ver.
 Çok yaşa Hindistan!
 -CBI'dan Bay Panikkar geldiler.
 -Çay ikram edin.
 Peki efendim.
 MERKEZİ SORUŞTURMA BÜROSU BAY PANIKKAR Dr.
 Awdhesh?
 Dr.
 Awdhesh Laktakiya.
 Dr.
 Awdhesh, Malti ne zamandan beri asistanınız olarak çalışıyor?
 O asistanım değil efendim.
 -Yani?
 -Yani asistan  Asistan ama gerçek bir doktor.
 Ama her şeyi ben yapıyorum efendim.
 Hem Hintçe hem İngilizce konuşuyorsunuz.
 Pardon efendim?
 Her şeyi iki kez yazmak zorunda kalıyor.
 Efendim.
 Efendim, Anshu'yu tutuklamaya gittim.
 Çiftlik evinde saklanıyordu.
 Bana ateş etti.
 Haklıydınız efendim.
 O kötü birisi.
 BAY AYAN RANJAN 15 OCAK Nasılsınız Bay Ranjan?
 İyiyim efendim.
 Geldiğinizden beri ortalık karışık.
 Evet efendim.
 Karmaşık Hint geleneklerimize aşina değilsiniz, değil mi?
 Çoğunlukla kitaplardan efendim.
 Öğreniyorum.
 Hintçe konuşmakta zorlanıyor musunuz?
 Çabalıyorum efendim.
 İngilizce'yi tercih ediyorsunuz.
 Sorun değil.
 İngilizce devam edebiliriz.
 Fakat bazen Hint Kuşağı'nda yerel dili konuşmanız tercih edilir.
 Yerel gelenekleri öyle daha iyi anlarsınız.
 Bir kız hâlâ kayıp efendim.
 Her dakika çok önemli.
 Baş şüpheli de öldü.
 -İlaç kullanıyor musunuz?
 -Pardon efendim?
 İlaç kullanıyor musunuz?
 Hayır, kullanmıyorum.
 Oldukça tedirgin görünüyorsunuz.
 -Genç kızlara tecavüz edildi efendim.
 -Tecavüz mü?
 Nereden biliyorsunuz?
 Öncelikle, otopsi raporu öyle diyor.
 Fakat bu doktorun ilk otopsi raporu.
 Kıdemli doktorun raporu tecavüzden bahsetmiyor.
 Ben yeterliliğine karar veremem efendim.
 Otopsi raporunu yazdı ve rapora göre tecavüz.
 Kızlardan alınan sperm örnekleri şüphelininkilerle örtüşüyor.
 Anshu Naharia'dan bahsediyorum.
 DNA test sonuçları bendeki raporda yok.
 Bizzat kontrol ettirdim efendim.
 En kısa sürede size ulaştıracağım.
 Şu an WhatsApp'te.
 WhatsApp mesajları linç ve ayaklanmalara da sebep olabilir.
 Efendim.
 Duyduğuma göre, kayıtlı kastlara karşı  - ön yargılıymışsınız.
 -Anlamadım efendim?
 Ön yargılıymışsınız.
 Geldiğinizde herkese tek tek hangi kasttan olduğunu sormuşsunuz.
 2000 yıllık bir sistemi 2019 yılında neden kullandığımızı anlamaya çalışıyordum.
 Makul.
 Ama Kayıtlı Kast ve Aşiretler Yasasına göre suç.
 -Biliyorsunuzdur.
 -Evet efendim.
 Bu konuda kişisel bir çıkarınız olduğu söyleniyor.
 Buradaki huzuru bozmak istediğiniz.
 Brahman-Dalit Birliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
 Üst kastlar ve alt kastlar birlikte eyalet hükümetine karşı duruyorlar.
 Başarmalarını istiyor musunuz?
 İlgilenmiyorum efendim.
 Birlik'in bu insanlarla ilgisi yok.
 Hiç olmadı.
 Bunlar çok saf insanlar.
 Sloganlardan etkilenip mitinglere gidiyorlar.
 Kahve?
 Yok, sağ olun efendim.
 Tamam.
 Şimdi  Bu dosyanın peşini bırakın.
 Hemen.
 Hemen.
 Kendinizi savunmak için söyleyeceklerinizi yarın söyleyebilirsiniz.
 Teşekkürler.
 Satyendra'nın yerini buldum.
 Onu görmeye gidiyorum.
 Sonra çalışmayı bırakacağım.
 Ayan, daha yeni başladın.
 -Tutuklamaya mı geldin?
 -Konuşmaya geldim.
 -Yalan!
 Tutuklayacaksın.
 -Hayır, konuşmak istiyorum Satyendra.
 Bırak.
 Bırak beni!
 Sadece konuşmak istiyorum.
 12'si gecesi neden Anshu'nun evindeydin?
 Bu eyalette bir polis memurunu döve döve öldürdüler.
 Evinin karşısındaki bankanın kamerasından gördüm.
 Önce sen gittin, ardından bir polis aracı.
 -O gece ne oldu?
 -Süpermen mi olacaksın?
 Sabah 4.
00'te nereye gittin?
 Bacchu seni neden aradı?
 Ne saklıyorsun Satyendra?
 Beni görevden alacaklar.
 Ama o zamana kadar elimden geleni yapacağım.
 Buna seni tutuklamak ya da vurmak da dahil.
 Saat 4.
00'te telefon geldi.
 Anshu'nun arabası bozulmuş.
 Atlama kablosu lazımmış.
 Gittiğimde iki kızı ağaca asmışlardı.
 Ses çıkarmamamı söylediler.
 12'sinde ne oldu?
 Anshu'nun evinde parti vardı.
 Oradaydım.
 Brahmadatt ve Nihal de.
 Kızlar da oradaydı.
 Sırayla okula gittiler.
 Anshu tecavüz etti.
 Brahmadatt da.
 Tecavüz ettiler.
 Nihal Singh de.
 Ben ayrıldım.
 Üçüncü kız nerede?
 Bilmiyorum.
 Belki de üç kız birlikte kaçmıştır.
 Ama mahkemede konuşmam Ayan.
 Milletin önünde sorarsan hepsini inkar ederim.
 Konuşmak zorundasın.
 Sen görevden alınıp gideceksin.
 Beni öldürürler.
 Burada böyle olur.
 Hep böyle olacak.
 Neden anlamıyorsun?
 Ben gidiyorum.
 İstersen arkamdan vur.
 Kurtar beni.
 Lanet olsun.
 Pooja nerede Nihal Singh?
 Bilmiyorum efendim.
 Sen de mi yaptın?
 Bizi çok sarhoş etti.
 Brahmadatt ile beraberdim.
 Kötü bir şey yaptım efendim.
 Günah işledim efendim.
 Korkunç bir günah işledim.
 Brahmadatt tecavüz etti mi?
 Evet efendim.
 Pooja nerede Nihal Singh?
 Üç kız vardı efendim.
 Gerçekten efendim, bilmiyorum.
 -Pooja nerede Nihal Singh?
 -Bilmiyorum efendim.
 Ne olur beni affedin.
 Korkunç bir hata yaptım efendim.
 Ne olur beni affedin.
 Affedin efendim.
 Lütfen Amali'ye söylemeyin efendim.
 Badaun ya da Bülendşehr'de tecavüz haberi olduğunda   uzakmış gibi geliyor.
 Ama uzaklığın bir önemi yok.
 Nihal hep   yarım metre uzağımızdaydı.
 12 uzun yıl boyunca.
 Brahmadatt'ı tutuklamalıyız Jatav.
 Görevden alınma evraklarım Lucknow memurlarının elinde.
 Gittiğim anda elim kolum bağlanır.
 Mayank'a söyleyelim, tutuklama emrini evinize getirsin.
 Girmeden önce imzalayın, gerisini ben hallederim.
 Çok güzel patates püresi yaparım.
 Kudret narı da var.
 Çok tatlı.
 Abim Nihal'e göre annemden iyi kheer yapıyormuşum.
 Söyleyin bakalım, ne yersiniz?
 Gerçekten aç değilim.
 Siz de beyefendi de hiç acıkmıyorsunuz.
 Kime yemek yapacağım ben?
 Beyefendi uyumuyor bile.
 Ya siz?
 Abim geldi.
 Okuyordum.
 Her şeyi.
 Bana ihtiyacın olabileceğini düşündüm.
 Çok.
 Bir dakika.
 Amali.
 Tecavüz ne, biliyor musun?
 Ayan.
 Shanu ve Mamta vardı ya, ağaca asılan?
 Abin Nihal onlara tecavüz etmiş.
 Kendisi söyledi.
 Nihal geri dönmeyecek.
 Sana söylemememi istedi ama kendin anlardın zaten.
 Fark eder mi bilmiyorum ama abin kötü bir şey yaptığını biliyordu.
 Biz senin yanındayız.
 Birlik'i protestomuzu hazmedemiyorlar.
 Her şeyi yapabilirler.
 Bir süre uzaklaşmalıyım.
 Gitmeden önce seni görmek isterim.
 Gelebilir misin?
 Yaşasın Bhim, Binayak.
 Nishad şimdi geldi.
 Nokhai, birkaç günlüğüne Patna'ya gidin.
 Beni yine hapse atacaklarmış.
 İyice tükettiler seni.
 Herkesi tükettiler.
 Bazen umutsuzluğa kapılıyorum Ama bunu itiraf edemem.
 Bir sürü kişi benden güç alıyor.
 Bana söyleyebilirsin ama.
 Yapmak istediğim şeyleri düşünüyorum bazen Gaura.
 Sana çiçekler getirmek isterdim.
 Ama etrafımızda o kadar kötü şeyler oluyor ki, sana gülümsemem bile günahmış gibi geliyor.
 Etrafımızda o kadar korkunç şey oldu ki, hiç beraber   beş dakika sessizce oturup ayaklarımızı nehire sokamadık.
 Hiç beş dakika boyunca aya bakamadım.
 Beş dakika huzur bulamadım.
 -Efendim!
 -Durun!
 Tarafını gösterdin!
 Benim sayemde bu üniformayı giyiyorsun!
 Pislik!
 Hep çöpçü olarak kalmalıydın.
 Çöpleri taşımalıydın.
 Bırak!
 Çekil!
 Ne kadar süre çöpçü kalmalıydım Brahmadatt?
 Götürün.
 Gaura ne zaman Nishad'dan bahsetse gözleri parıldıyor.
 Ben de   bana hiç öyle bakmadığına göre bende bir eksik var sanıyordum.
 Gidelim.
 Hadi.
 KAYIP BRAHMAN-DALİT BİRLİĞİ -Mahantji!
 -Yaşasın!
 Burası Shabari'nin Yüce Rama'sının ülkesi.
 Kevat'ın Yüce Rama'sının ülkesi.
 Yazar olmak isterdim.
 Ya da bilim insanı.
 Sonra bilim hakkında yazmayı düşündüm ama hiçbiri olmadı.
 Çünkü tam bir cehennemde doğmuşum.
 Hangi kasttan olursanız olun vakit Hinduların birlik olma vaktidir.
 Gerçek düşmanın farkına varma vakti.
 Sınırda şehit olanlardan çok kanalizasyon temizlerken ölen var.
 Kimse onlar için yas tutmuyor.
 Büyük hata yaptık efendim.
 Kızlarımız yoldan çıkmıştı.
 Konuşmaya çalıştık ama dinlemediler.
 Biz de onları öldürdük.
 Bana bir şey olursa öfkeleneceksiniz.
 O öfke silahınız olsun.
 Ama sakın başka silah kullanmayın dostlarım.
 Çünkü şiddete başvurduğumuz an bizi öldürmeleri çok daha kolaylaşır.
 Dostlarım!
 Topluluğumuzdaki birkaç genç anarşist WhatsApp ve Facebook'tan söylentiler yayıyor, birliğimizi bozmaya çalışıyorlar.
 Tetikte olmalıyız.
 Kim sesini yükseltmeye kalksa ulusal güvenliğe tehdit olmakla suçlanıyor   ve öldürülüyor.
 Şair Pash'ın dediği gibi, "Böyle bir güvenlik karşısında hepimiz tehlikedeyiz.
" Kenara çek.
 Bir tek biz değiliz Nokhai.
 Ardımızdan gelenler var.
 -Mahantji!
 -Yaşasın!
 -Yaşasın Shanti Prasad!
 -Yaşasın!
 -Mahantji!
 -Yaşasın!
 Senden af dileyeceğim Gaura.
 Tekrar tekrar dileyeceğim.
 Ama affetme.
 Dalitler şiddete başvurmamalıydı.
 Şiddet devam ederse   bedelini onlar öder.
 Kim şiddete başvurdu efendim?
 Sloganlarını duymuşsundur.
 "Yaşasın Bhim!
" Bazen bu şiddetin ardında süregelen sessiz şiddet gözden kaçıyor.
 Kültürümüzün bir parçası haline geliyor.
 Şiddet demiyoruz.
 Kanun ve düzen diyoruz.
 Tarafsız olamıyorsunuz, değil mi?
 Yangın yerinde tarafsız olmak yangını çıkaranların yanında olmaktır.
 Yangını kim çıkardı?
 12 saattir sizi arayan adam   çıkardı yangını.
 Telefon kayıtlarınız.
 Ekleyeceğiniz bir şey var mı?
 Yoksa kapanması çok kolay bir dosya.
 Apaçık bir namus cinayeti.
 Efendim, üç kız yalnızca üç rupi zam istiyordu.
 Üç rupi!
 Anca   birkaç yudum soda parası.
 Tek istedikleri buydu.
 Bu hatalarından dolayı tecavüze uğradılar.
 Cinsel olgunluğa bile ulaşmamışlardı.
 Toplumdaki yerlerini hatırlamaları için toplu tecavüze uğradılar.
 Cesetleri tarlaya atılabilirdi.
 Ama ağaca asıldılar ki tüm kast mensupları yerlerini bilsin.
 Delilim var efendim.
 Ayakları bu iple bağlanmıştı.
 Bu bezle ağızları tıkanmıştı.
 Lekeli çarşaf Anshu'nun okulunda bulundu.
 Anshu, Brahmadatt ve Nihal kızlara tecavüz etti.
 Her neyse.
 Ek delilleri daha sonra ibraz edeceğim.
 Yakında   tüm somut delilleri hükümete sunacağım efendim.
 Benim karakolum bunu durdurabilirdi.
 Ama hayır.
 "Bu insanlar böyledir.
 Dokundukları yemeğe dokunma.
 Gölgesi üzerine düşmesin.
" diyorlardı çünkü.
 Bunları biliyorsunuz.
 Biz Kayıtlı Kast, Kayıtlı Aşiret, Geri Kalmış Sınıf diyoruz.
 Ama Hintçe'de kast isimleri küfür olarak kullanılıyor.
 Bu saydığım kastlar nüfusumuzun %70'ini oluşturuyor efendim.
 Asırlardır ötekileştiriliyor ve azınlık olarak görülüyorlar.
 Ve biz, nüfusun %30'u, onları düşük statüde görüp yapmak istemediğimiz işleri onlara yaptırıyoruz.
 Artık tuvaletlerimizde özel başlıklı taharet muslukları var.
 Ama temizlemek için onlar hâlâ kanalizasyona giriyor.
 Korunmasız ve çıplak.
 Hepimiz biliyor, her gün görüyoruz ama görmezden geliyoruz.
 Buyurun efendim, 90 sayfalık raporum.
 Çöpe gideceğini bildiğimden aynısını Eyalet Başbakanlığına ve İç İşleri Bakanı Bay Shastri'ye de yolladım.
 Babam için memur oldum.
 Ama siz Hintçeyi çok seviyorsunuz, ki ana diliniz bile değil.
 Eminim Hindistan'ı çok seviyorsunuzdur.
 Benim iki günde anladığımı bunca yıldır nasıl anlamazsınız Belki de "bu insanlar" sizin kafanızdaki Hindistan'da yoktur.
 Bay Ranjan, buna pişman olacaksınız.
 Pişman mı?
 Delhi'de habire "evet efendim" demek yerine bir kez "hayır efendim" deseniz en kötü ne olur?
 Öldürülürsünüz, değil mi?
 Bu oldu bile.
 Sadece henüz bilmiyorsunuz.
 Siz dosya ve isyanla ilgilenin.
 Ben kayıp kızı arayacağım.
 Bizi bekliyordur.
 Görevden alındığınızı hatırlıyorsunuzdur umarım.
 Burada kimse bir şey hatırlamıyor.
 Kendi gücü hariç.
 Pooja'yı kurtarmak için ne gerekirse yapacağım.
 Bu yasa dışıysa tutuklayın.
 Bir şey daha efendim  Hayatta her şeyin olasılığı yarı yarıyadır.
 Bence olumlu olan yarım çok daha büyüktür.
 Yaşasın Hindistan!
 -Dikkat.
 -Adımına dikkat et.
 Tarlada yok efendim.
 Ormanda aramayı da bırakıyorlar.
 -Efendim?
 -Bataklığa mı gireceksiniz efendim?
 Bazen Brahmanların da aşağı inmesi gerekir.
 Kıyafetleriniz kirlenir efendim.
 Annenin bunun için bir önerisi var mı?
 Annem değil   ama bir reklamda "Kirlenmek iyidir.
" diyor.
 Hadi.
 Dikkat edin.
 Tarlada yok efendim.
 Ormanda aramayı da bıraktılar.
 Tek umudumuz bataklığı geçmiş olması.
 Bataklığın ilerisindeki ormanı arayalım.
 Bulacağız onu Jatav.
 -Chandrabhan?
 -Efendim?
 Sen Rajput'sun değil mi?
 Ama Rajput gibi cesur değilim.
 İşim nedeniyle Ahir kastındayım.
 Yadav.
 Yüce Krişna ile aynı iş.
 Şoförlük yani.
 Bisiklet Partisine mi oy veriyorsun?
 Hayır.
 Annem ölmeden hep Çiçek Partisi'ne vermemi söylemişti.
 -Ya sen, Jatav?
 -Fil Partisini severim.
 Ama Çiçek ile Fil birleşince  -O zaman hangisine verdin?
 -Bisiklet.
 Bazen Bisiklet Partisi kayıtlı kasttan birini, Fil Partisi Müslümanları aday gösteriyor.
 Çok karışık.
 -Ya o zaman?
 -Oy vermiyoruz.
 Ben hep El Partisi'ne veriyorum.
 Ama bu sene adayları Madanlal değildi.
 Ben de Mum Partisi'ne verdim.
 Merhaba Ayan.
 Shastri ben.
 Efendim, bilmiyorsanız, görevden alındım.
 Biliyorum.
 İlgileniyorum.
 Soruşturmaya devam et.
 Ediyorum efendim.
 Çamurun içinde misin?
 Birçok insan yardım ediyor.
 Efendim!
 Diğer terliği buldum!
 -Efendim, sizi sonra arayayım mı?
 -Tamam  "Süper.
" Pooja!
 Buradayız.
 Pooja, polis burada!
 Polis geldi Pooja!
 Pooja!
 İleride bir pompa istasyonu var.
 Yıllardır kapalı.
 -Ne kadar uzakta?
 -İki üç kilometre.
 Pooja!
 Benim!
 Pooja!
 Jatav, hemen bir ambulans gelsin.
 Pooja'nın ifadesiyle Brahmadatt suçlu bulunarak 11 yıl hapse mahkum edildi.
 Babaların ifadelerinin baskı altında alındığına karar verildi.
 Temize çıkarılarak serbest bırakıldılar.
 Mahantji seçimi rahatça kazandı.
 Ama bakanlıklardaki anlaşmazlıklardan dolayı Brahman-Dalit Birliği'nin tehlikede olduğu söyleniyor.
 Ne pişirdin?
 Ekmek ve sebze.
 -Herkese getir.
 Açlıktan ölüyoruz.
 -Tamam.
 Alın bakalım.
 -Senin kastın hangisi ana?
 -Benim  Alt yazı çevirmeni: Ozan Molva||

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar