Print Friendly and PDF

Translate

Den of Thieves (2018)

|


140 dk
Yönetmen:Christian Gudegast
Senaryo:Christian Gudegast, Paul Scheuring
Ülke:ABD  
Tür:Aksiyon, Suç, Dram, Gizem, Gerilim
Vizyon Tarihi:01 Ocak 2018 (ABD)
Dil:İngilizce, Polynesian
Müzik:Cliff Martinez
Web Sitesi:Facebook
Nam-ı Diğer:El robo perfecto
Oyuncular: Gerard Butler, Pablo Schreiber,
O'Shea Jackson Jr.

Özet

Merkez Bankası her gün 120 milyon dolar nakit parayı dolaşımdan alıp imha etmektedir. Şehrin en başarılı silahlı soygun çetesi de Los Angeles'ın ünlü bankasının günlük olarak imha ettiği bu paraları almak için imkansız bir soygun planına girişir. Ancak farklı yeteneklerle donanmış olan bu elit ekibin işi planladıklarından daha zor olacaktır. Zira Los Angeles Şerif Bürosu'nun deneyimli ve cesur elemanları, hırsız çetesinin tam karşısında durmaktadır...
Den of Thieves'in yönetmen koltuğunda Kod Adı: Londra filminin yönetmeni Christian Gudegast yer alırken, Gudegast ayrıca senaryoda Paul Scheuring'e eşlik etti. Filmin yapımcılığını ise Mark Canton (300: Bir İmparatorluğun Yükselişi), Tucker Tooley (Dövüşçü), Gerard Butler (Kod Adı: Olympus) ve Alan Siegel (Kod Adı: Londra) yer alıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Gerard Butler, Curtis '50 Cent' Jackson, Pablo Schreiber ve O'Shea Jackson Jr. yer alıyor.

Altyazı

2400 KERE, HAFTADA 44 DEFA, GÜNDEYSE 9 KEZ.
  HER 48 DAKİKADA BURADA BİR BANKA SOYULUYOR.
  BURASI DÜNYADAKİ BANKA SOYGUNLARININ BAŞKENTİ.
  Hayır, hayır, hayır!
  Biz senin için burada değiliz!
  Düşüneyim bile deme!
  Hareket etme, orospu çocuğu!
  Silahtan uzak dur, kardeşim!
  Sakin ol!
  3170.
  Soyuluyoruz.
  Zırh delici mermiler bu ateşli silahın içinde!
  Lütfen beni kullanmaya zorlamayın!
  Ayağınızı gazdan çekin     kilit açma düğmesine basın, ve aracın dışına çıkın     yoksa zorla çıkaracağız!
  Hadi yap ulan!
  Şimdi!
  Senin seçimin!
  Yürü!
  Ne oluyor lan!
  Silahına davrandı.
  Koduğumun kahvesini dökmüş.
  Kahretsin.
  Gardena, 30 saniye kaldı.
  Anlaşıldı.
  Otuz saniye!
  Acele!
  - Patlat.
  - Tamamdır.
  Hadi adamım!
  Zaman tükeniyor.
  Çatışmaya hazırlanın.
  Polis görüldü!
  Menzil 100.
  Bastırma ateşi.
  Polis etkisiz hale getirildi!
  Sevk, 10-97.
  LAPD olay yerindedir.
  Ağır ateş altındayız!
  Kahretsin!
  Orospu çocuğu!
  Seni koruyorum.
  Hadi gidelim!
  Hadi gidelim!
  Hadi gidelim!
  O da kimdi ulan?
  Silahına davrandığını gördün mü?
  Bilmiyorum.
  Bosco'nun ona ateş ettiğini gördüm.
  İkinci soldan tünele sap.
  Havalimanının kıyısından git.
  Tuneli kullan.
  Doty'den sağa dön.
  Doty'den sağa.
  Silahlardan kurtulduğundan emin ol.
  Kazara yakalanmak istemiyorum.
  - Ona niye bakıyorsun?
  - Ray.
  Onunla konuşmuyorum.
  Seninle konuşuyorum.
  O da kimdi ulan?
  Başka neleri berbat ettin, ha?
  Evden buraya gelene kadar görülmediğine emin misin?
  İzlendiğini fark ettin mi?
  Marcus neresinden vuruldu?
  Femoral arter.
  İşi bitti.
  Bütün riskleri biliyorduk.
  Herif öbür dünyayı boyladı.
  Biz de kaçtık, hepsi bu.
  Hey, B.
  Oraya geri dön.
  Yanıtlayanlar kimmiş bak.
  Muhtemelen LASD'ıdır.
  Gardena'nın yerini alacaklar     ama Nitelikli Suçlar'a kaldıysa işimiz kötü.
  Hepsi temiz mi?
  GPS yok mu?
  Eski modellerden biri dostum.
  Ters bir durum yok.
  Bunu düzeltmek zorundayız.
  Temizlememiz lazım.
  İyi misin?
  Artık polis katilleriyiz.
  Görünüşe göre, acı çekmiş.
  Hayır mı?
  Günaydın, polis dostlar.
  - Evet.
  - Evet?
  Evet?
  Anladım o kötü bir adam.
  Vücudu zırhlı, tüfekli  .
    ve gaz maskeli adamdan mı bahsediyorsun?
  Aman çok komik.
  Hala kimliğini öğrenemedik mi?
  Zorlu bir gece mi?
  Evet.
  Sonraki konu?
  Pek iyi görünmüyorsun, reis.
  Bence müthiş görünüyor.
  Nar suyuna abanmalısın, koca adam.
  Cuma günü işeme testimiz var.
  Perşembe.
  Ne, yani sizler koca bir ay boyunca buğday çimeni mi içiyordunuz?
  Lütfen.
  Onlardan başka var mı?
  Açlıktan ölmek üzereyim.
  Evet, kan bulaşmamış birkaç tane çörek var.
  Sanırım şu üstünde şekerlemeler olandan.
  - Çörekler gerçekten güzel.
  - Netice nedir?
  Çok dehşet verici, dostum.
  4 ölü, 6 da hastanelik olan var.
  - Ama iyileşecekler.
  - Siktir.
  Kahvaltı yapmaya geldiklerinde onları pusuya düşürdüler.
  Kamyonu çevrelediler.
  Şuradaki zavallı görevini yapmaya çalışıyordu.
  Lanet olası AP mermileri onu ön camdan dışarı fırlattı.
  Kamyonu aldılar, Gardena polisi onları Hawthorne taraflarında kaybetti.
  Rotayı biliyorlardı.
  Orayı seçtiler çünkü havalimanının yanıydı.
  Kısıtlı hava alanını biliyordu, bu sayede hava desteği gelemedi.
  Burada farklı türden bir hayvanla uğraşıyoruz, beyler.
  Zırlı araç şirketiyle konuştun mu?
  Yük neymiş?
  Fed malını bırakmak için bankaya giden rotadaydılar.
  Ama kamyonda hiçbir şey yoktu.
  Hiçbir şey yok muydu?
  Bomboş zırhlı kamyonu mu çaldılar?
  Evet.
  Peki ya çatışma?
  Kurbanlardan biri habercinin silahına davrandığını söyledi.
  O zaman patlamış.
  Dahi.
  Tamam, peki ya arazi aracı?
  Elimizde ne var?
  Hiçbir iz yok.
  Seri numarası kazınmış.
  Plaka çalıntı.
  Üzerinde parmak izi yok.
  İçinde çamaşır suyu bombası patlatmışlar.
  Tamam.
  SID'ye başlayın.
  Aracı iyice analiz edin.
  Siktir.
  Bu özürlüyle sabahın köründe uğraşamam.
  Siz halletsenize?
  Top sende, kardeşim.
  Sağ ol.
  Pekala, görgü tanıkları, çörekçideki çalışan?
  Onları gördü, onlar da onu gördü     ama bir nedenle ona dokunmadılar.
  Tamam, tüm video kayıtlarını ve plaka okuyucularını toplayın.
  DOT'iyle konuşun, tamam mı?
  Hepsini bir araya getirip benimle ofiste buluşun.
  Ve o lanet olası kamyonu bulun.
  Cesur Nick, orjinal gansgta polisi.
  Fırfır Bob, ha?
  Tenis maçları nasıl gidiyor?
  Şu haline bak dostum.
  Bunu nereden düşürdün?
  Güzel takımmış.
  Senin alışveriş yaptığın yerlerden değil.
  Ona param yetmez.
  Yani, bir ilçe şerifi     nasıl olur da erkek modasını bu kadar sıkı takip eder?
  Şaka mı yapıyorsun?
  Bu boktan şeyler mi?
  Bunların hepsi paçavra.
  Şu haline bak.
  Yakıyorsun!
  Bunlarla ne kız düşürüyorsundur, doğru mu?
  Nick, biliyor musun?
  Bunu yapamam, yapamam.
  Kahrolası sirkin için saat daha çok erken.
  Olay yerine çörek fırlattın.
  - Hayır, yapmadım.
  - Evet, yaptın.
  Yaptım mı?
  Bu büyük bir yanlış.
  Evet öyle.
  Seni ya da polis işini ele alışını beğenmiyorum, Nick.
  Hey, hey, hey.
  Ne olmuş ona?
  Ben seni beğeniyorum.
  Vejeteryan olmanın dışında.
  Vegan!
  Ben veganım!
  - Vejeteryanlar süt içer   - Evet, buna çok üzüldüm.
  Zaten burada ne arıyorsun ki?
  Kanuni para çalınmadı.
  Federalleri ilgilendirmez.
  Henüz çalınmadı.
  Dramatik etki yaratması için mi ara verdin?
  O kadar kötü bir teğmensin ki.
  - Biliyorum.
  Biliyorum.
  - Evet.
  Artık gidebilir miyim, baba?
  Acıktım da.
  Gardena ortaya çıktı, olay yerini güven altına aldılar     ve sonra işi bu palyaçolar devraldı.
  Onlar kim, LASD?
  Evet, Şerif.
  Onlar olmalı.
  Şuradaki palyaçoya bak.
  Yetki onda görünüyordu.
  Onu tanıdın mı?
  Güneyde futbol oynadı.
  Hatırladın mı Endo?
  Polislerin öldürdüğü Filipinli?
  Evet.
  Onu öldüren polis bu.
  Nitelikli Suçlar'ın başında.
  Düşmanınızı tanıyın beyler.
  Ekibin başında kim var?
  Bu işi becermek için muhtemelen 2 veya 3 kişi.
  Neden boş bir kamyonu çaldılar ki?
  Kötü istihbarat, işi berbat ettiler.
  O zaman neden atmadılar?
  - Hurdalıkları kontrol edeceğim.
  - Hepsini.
  Kumarhaneden Fed'e olan, özellikle de düzenli nakliyeyle planlanmamış     para transferinden nasıl haberleri oldu?
  İçeriden hallettiler, kardeşim.
  Öyle olmalı.
  Siktir.
  Meyve suyunu uzat.
  İçeriden halledildi ama nereden?
  Değil mi?
  Kumarhane mi, banka mı, Fed mi, koduğumun çörekçisi mi?
  Peki ya Merrimen?
  Ne zaman tahliye edildi?
  - 8 ay önce.
  - 8 ay önce mi?
  O lanet kamyonu bulmalıyız.
  Şu Wilson'dan bir iz bulabildik mi?
  Evet.
  Merrimen'le takılan mı?
  Hangi barda çalışıyordu?
  - Hofbrau.
  - Ziggy's Hofbrau.
  Onu bir ziyaret edelim.
  Wi-Fi var mı?
  Yok mu?
  Görüntüleri kontrol etsek iyi olur.
  - Teşekkürler.
  - Tamam.
  Wolfgang, konuş benimle.
  - Donnie, beş parasız kaldım.
  - Sorun yok.
  Hesaba yaz, olur mu?
  - Tabii dostum, sıkıntı yok.
  - Teşekkürler.
  İyi geceler.
  Yapıyor muyuz?
  Evet, dostum.
  Tamam.
  Paraya ve kadınlara.
  Sahip olmadıklarımıza.
  Herkesin siparişini nasıl hatırlıyorsun?
  Kimlik numaramın son dört rakamını bile hatırlayamıyorum.
  Dikkat gerektiriyor dostum.
  Çevrem tamamen kontrolümdedir.
  İnsanlar farkında bile olmaz.
  - Hey, dostum, gitme zamanı.
  - Tamam.
  Kısa keselim.
  - Sadece biraz.
  - Evet, evet.
  - Ziggy beni öldürecek.
  - Kahretsin, bu iş bitmeyecek.
  Bir hediye.
  Bahşişe ne dersin?
  Evet, son seferinde bırakmıştık.
  Sahiden mi?
  Hayvanlar.
  Bozukluk lazım mı?
  Bu sana, Fraulein.
  Sağ ol.
  Burada her zaman bu kadar polis olur mu?
  Burası gelecekleri son yer sanardım.
  Evet, onların mekanı.
  Bilirsin, ucuz likör.
  Doğru.
  Bir de bir sürü çapkın var, değil mi?
  Evet, onların doğal alanı.
  Rick, Kazablanka'da tarzı saçmalıklar.
  Bu mekanda çok şeylere şahit olmuşsundur.
  Bilirsin, önüne içkisini koy, tabağına bifteği     etrafı da güzel kadınlarla dolu     sana en karanlık sırlarını anlatır.
  Gevşek dudaklar gemileri batırır.
  Doğru değil mi?
  Peki ya sen?
  Burada fena düşürüyorsundur, ha?
  Hadi.
  - İşler fena değil.
  - Öyle mi?
  Seni sikerdim.
  Şaka yapıyorum.
  Pekala.
  Ben kaçtım.
  Görüşürüz dostum.
  Evet.
  İple çekiyorum.
  - Fraulein.
  - Dostum, ne yapıyorsun   Ne oluyor ulan?
  N'aber, gangster?
  Amanın.
  Fraulein, kalkmışsın.
  Otur.
  Tam oraya otur.
  Neden bu kadar yavaş yürüyorsun, zenci?
  Tam oraya oturmanı istiyorum.
  Tam oraya.
  - Buraya bak.
  Sigara var.
  - Evet.
  Borracho!
  Bence beni bir başkasıyla karıştırıyorsunuz.
  Pantolonum neden ıslak?
  Hadi ama dostum, sen ve şu Tom Amca, burada     eşcinsel olaylarına bulaşacaksanız, ben almayayım.
  Beni hemen öldürün gitsin.
  Altına işedin, moruk.
  Olur öyle.
  Kızlardan birine temizlettim, bir şeyin yok.
  Ama yanlış adamı kaçırdınız.
  Beni biriyle karıştırıyorsunuz.
  Ama o kişi olmadığıma sizi ikna edeceğim.
  Ne dersin?
  Bir şey diyecek misin?
  Hayır, seni kimseyle karıştırmadık.
  Ukala olmayı kes.
  Araba hırsızlığından 17 yaşında tutuklandın.
  Yetişkin olarak yargılanıp mahkum edildin.
  Kim olduğunu çok iyi biliyoruz.
  Adam öldürmeye teşebbüsten kısıtlama aldın.
  Kaliforniya tarihindeki en yüksek hızda araba kullanma cezasına sahipsin.
  Güzel.
  Tam bir dahi, dostum.
  Ne kadar hızlı gidiyordun?
  286.
  Hız canavarı!
  Seni kenara çeken polise ne dedin?
  Hangi sebebi öne sürdün?
  Yolu yeni asfaltladıklarını söyledim.
  - Hoşuma gitti.
  - Taşaklı.
  Beğendim.
  Zenci birine göre biraz fazla cesaretin var.
  Yatak ıslatan olabilirsin ama fena bir stilin var, dostum.
  Pekala, kızlar.
  Gitme zamanı.
  Ayakkabılarınızı, eşyalarınızı toplayın.
  Hadi gidin.
  Evinize dönme zamanı.
  - Pekala, uğradığınız için teşekkürler.
  - İzninizle.
  Düşünsen iyi olur, otoban faresi.
  Daha önce hapise girdin.
  Seninle konuşurken bana bakmalısın.
  Her duş aldığında, götünden sikilmene bir adım uzaklıktasın.
  O zencilerin bazılarında öyle bir malafat var ki   Bana sorarsan bu benim kulağıma pek eğlenceli gelmiyor.
  Ne düşünüyorsun?
  Nasıl hissediyorsun?
  Bak, o resimde yer alan adam barıma sürekli gelen biri değil.
  Onu birkaç kez gördüm, ama bilirsin, ben kendimi ilişkilendirmiyorum   Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
  Bir grubun üyesiyim demek.
  Bir nevi bir çetedeyim.
  Çete türünde ama bizim rozetlerimiz var     bunun anlamı da işin bitti.
  Yalanı yok.
  Sana şunu sorayım.
  Tamam, seni tutuklayacak türden birilerine mi benziyoruz?
  Kelepçeleri takıp, doğruca karakola götürecek?
  Söyle?
  Sana bir soru soruyorum ulan!
  Hayır.
  Hiç de değil.
  Kesinlikle doğru.
  Seni direkt vururuz.
  Daha az kağıt işi olur.
  O yüzden söyle bana     o tayfayla takılıp ne boklar çeviriyorsunuz?
  Sen bir ödleksin.
  Onlar kötü herifler.
  Büyük hırsızlar ama düz mahkumlar.
  Merrimen gibi biri seninle oturup neden bira içer ki?
  İş konuşmak için mi?
  Hofbrau'ya mı vurgun yapacaksınız?
  Mekanı boşaltıp, ne yani kelle başı 2 bin dolar mı alacaksınız?
  Olan biten bu mu?
  Senin yerine cevaplayayım.
  Hayır, bu değil ulan.
  Hangi ekipten bahsettiğini bilmiyorum, dostum.
  Herif, çalıştığım yere gelen bir müşteri.
  Kes.
  Kapa çeneni.
  Hadi ama dostum.
  Tüm bunlar çok tuhaf.
  Sadece   Beni dinle, sik kafalı.
  Sen umrumuzda değilsin.
  Merrimen'in ekibinde misin?
  Söyle?
  Ha?
  Stadyum vurgunu?
  Artık konuşacak mısın?
  Evet, lütfen.
  Siktir!
  Ben sadece şöförüm!
  Ben sadece şöförüm!
  Bana silah vermezler.
  Gangster işlerini yapmam!
  Sürmemi istediler, ben de sürüyorum.
  Hepsi bu.
  Sikerler ya!
  Merrimen neden boş zırhlı aracı kaçırdı?
  Bilmiyorum, tamam mı?
  Beni böyle konularda aydınlatmıyorlar.
  Polisler üstüme gelirse     bilmediğim bir şeyi onlara anlatamam.
  Şimdi beni yalan dedektörüne     ya da elinizde ne varsa ona bağlayabilirsiniz.
  Size bildiklerimi anlatıyorum, benden tüm alacağınız şey bu.
  Lütfen, siktir olup gitmeme izin verin.
  Amınıza koyayım, bırakın gideyim.
  Bunun nispeten ikna edici olduğunu düşündüm, değil mi?
  İyi malzeme.
  Pekala, onunla ne zaman tanıştın?
  Bundan çıkarım ne olacak?
  Bundan çıkarın ne mi olacak?
  Birincisi özgürlüğün.
  İkincisi     sen kötü heriflerden değilsin.
  Onlar biziz.
  Birkaç ay önce, bara geldiler.
  Onlara birkaç içki verdim.
  Konuşmaya başladık.
  Bu benim oğlan, Bosco.
  Ezelden beri kardeşim.
  Beraber konuşlandık.
  Hey, çok iyi araba kullanır.
  Tamam.
  Donnie, ona Trans Am Serilerinden bahset.
  Neredeyse bir sezon Trans Am Serilerinden kullandım.
  İsimleri neydi?
  Hawaiili herif.
  Bir arkadaşı var, Bosco, beyaz.
  Ordudaydı, DWP için çalıştı.
  Ona, ekstra paraya ihtiyacım olduğunu söyledim.
  O da bana işi verdi.
  O kim?
  Merrimen mi?
  Merrimen.
  Ray Merrimen.
  Peki bu herifin olayı nedir?
  Marcus'un tayfadan.
  Onunla Hofbrau'da çalıştı.
  Wayside'da biraz yattığından bahsetti.
  Bir zamanlar bahriyeliymiş.
  Herifin iyi araba kullandığını söyledi.
  İşe yarar.
  Tamam, onu bir kontrol edelim.
  Gerçekten zeki bir herif.
  Bildiğim kadarıyla bir ara içerde yatmış.
  Gitmeye hazır mısın, Ray?
  514!
  Hadi, kelepçeleri takalım.
  Yakında görüşürüz, Ray.
  Bu dediğin olmayacak.
  Onunla nerede tanıştın?
  Carson'da.
  Hawaiili herifin evinde.
  - Donnie, naber dostum?
  - Ne var ne yok?
  - Hadi dostum, beni takip et.
  - Tamam, tamam.
  Hey.
  Naber?
  - Donnie, bira?
  - Evet, evet.
  Sağ ol.
  Sağ ol.
  Eee, Wayside biraz vakit geçirmişsin?
  Evet, biraz.
  Cuma günü kahvaltıda ne veriyorlardı?
  Krep.
  Üç tane.
  Nerelisin?
  Hawthorne.
  İyi araba kullanıyorsun, öyle mi?
  Evet, kullanırım.
  Sür.
  Emniyet kemerini takmak isteyebilirsin.
  Oha, oha.
  Sürüşümü beğendi, bir hafta sonra ilk işimi yaptım.
  Stadyuma vurgun yaptım.
  Bir tane var.
  Boya paketlerini düştüğünde geriye iyi bir şey kaldı mı?
  Sayım devam ediyor.
  Burada çok para var, kardeşim.
  Neden emekliye ayrılmıyoruz?
  Sahiden mi?
  Vadesi yakın senetlerden üç tane alıp     ömrünün geri kalanında tetikte mi kalmak istersin     yoksa 30 tane temiz mi olsun istersin?
  Sadece söylüyorum.
  Hazır ilerleme kaydetmişken bence emekli olalım dostum.
  Hepsini ayır.
  Takas edeceğiz.
  Pekala.
  Siktir et, yapalım o zaman.
  Nakite ne oldu?
  Bilmiyorum.
  Bana söylemezler.
  Pek fazla konuşmuyorlar.
  Evet, saklayacak bir şeyleri olan insanlar pek fazla konuşmaz.
  Peki ben tutuklu muyum yoksa gidebilir miyim?
  Yok, sen işini yapmaya devam et.
  İrtibatta kalacağız.
  Evet?
  Beygirgücü, saat 8'de Merkez'de ol.
  Gecikme.
  Yüce Tanrım!
  Ödümü koparttın, bebeğim.
  Böyle aniden ortaya çıkma.
  Şimdi ne yapıyorsun?
  Son aramaları mı siliyorsun?
  Telefonum mu?
  Neden bahsediyorsun?
  Bu salak aleti kullanmayı bilmiyorum.
  Bunu biliyorsun.
  "Bu salak aleti kullanmayı bilmiyorum.
  Bunu biliyorsun.
 " Hadi ama.
  Bebeğim, bunu şimdi mi yapmak zorundayız?
  Neredeyiz?
  Saat sabahın 6'sı.
  Neredeydin?
  İşte miydin?
  Nezaret?
  Torbacıları soyma?
  Üzerine striptizci kokusu sinmiş.
  Elbette işteydim.
  Komik ama bu mesajı aldım.
  O kadar seksi olan neydi o zaman?
  İş yazısı mıydı?
  Ha?
  İçine ettin.
  Yanlışlıkla bana mesaj attın.
  Kim bunu yapar ki?
  Bu tamamen şifreli konuşma, bebeğim.
  Göründüğü gibi değil.
  Üzgünüm.
  Ben de.
  Siktir.
  Teyzenizin evine gideceğiz.
  Çünkü babanızın evde işleri var.
  Bizim de yapacagımız başka şeyler var.
  - Hadi.
  - Noluyor lan?
  Hey.
  Burası sizin için çok gürültülü olacak, tamam mı?
  - Deb?
  Deb?
  - Şunu giyer misin?
  - Babam da bizimle gelecek mi?
  - Ne yapıyorsun, Deb?
  Ne yapıyorsun ulan?
  - Sizin için çok gürültülü olacak.
  - Karıcığım, karıcığım.
  Cidden ne yapıyorsun?
  Babam bizimle geliyor mu?
  Hayır, babanızın şu an yeterli vakti yok.
  - Cidden   Tamam, tamam.
  - Şunu giyer misin?
  Hey, tatlım.
  Annen onu demek istemedi, tamam mı?
  Hey, tatlım gel buraya.
  Annen öyle demek istemedi, tamam mı?
  Öyle demek istemedi, tamam mı?
  Tatlım, iyi misin?
  Tamam, harika.
  Harika.
  Hey.
  Gel buraya tatlım.
  Şu an gelmem mümkün değil     ama daha sonra uğrayacağım, tamam mı?
  Tamam, gel buraya.
  Sarıl bana.
  - Gitme vakti geldi.
  - Tanrı aşkına!
  Bir saniye durur musun?
  Babanız biraz dinlensin.
  Gerçekten yorgun.
  - Değil mi tatlım?
  - Ne   Deb.
  Deb.
  Deb, bir saniye sakinleşecek misin?
  - Buradan yürüyeyeceğiz.
  - Deb.
  Tamam, adımına dikkat et.
  İşte böyle.
  Deb, durur musun   Tamam.
  Hadi.
  Gidelim.
  İlk önce kardeşini oturtalım.
  İşte böyle.
  Bebeğim hazır mısın?
  Tatlım, sorun olmayacak.
  Tatlım, tamam mı?
  Hadi gidelim.
  Tamam, çantalarınızı buraya koyun.
  Kardeşini koltuğa oturtmak ister misin?
  Pembe çanta nerede?
  Aklını mı kaçırdın ulan?
  Kızımın önünde amma güzel konuşuyorsun!
  Ne güzel babalık.
  Güzel.
  Güzel.
  Kızlarımın önünde beni öcü yap.
  - "Kızlarım" ha?
  "Kızlarım" mı?
  - Harika babalık.
  Siki gerçekten benim için kalkan birini bulacağım.
  Deb, Deb, Deb.
  Dur!
  Lütfen bunu yapma!
  Lütfen!
  Bu biraz zor.
  Şu an sadece korktun, tamam mı?
  Kafan karıştı.
  Tamam   Yoldan çekil, Nick.
  Çekil şu yoldan, Nick.
  Çekil şuradan seni şerefsiz!
  Orospu çocuğu!
  Geri çekil!
  Anladın mı orospu çocuğu?
  - Bizden uzak dur!
  - Güzel.
  Güzel.
  İyi.
  İyi.
  Tamam.
  Anneniz iyi.
  Sonra görüşürüz.
  Mükemmel.
  Günaydın.
  Parmak izleri geldi.
  Ölen adamımızdan ipucu çıktı.
  - E postanı kontrol et.
  - Tamam.
  Adı Marcus Rhodes, Oakland'dan.
  ATF onu silah suçlamalarından arıyordu.
  Hatta daha da fazlası var.
  Merrimen'le aynı zamanda Twentynine Palms'a atanmış.
  Bu güzel işte.
  Merrimen'in dosyasını ver.
  Sağına bak.
  Bunun ne olduğunu biliyor musun?
  Bankaların bankası.
  Federal Rezerv'in Los Angeles şubesi.
  Soyulmayan tek banka.
  Çevredeki bütün sokaklar ses ve görüntü kaydıyla kuşatılmış.
  Caddenin karşısında durup binaya 2 dakika kadar bakarsan     güvenlik hemen ensende bitip kibarca orayı terk etmeni isteyecek.
  Yüzünü bir daha gorürlerse     ülkedeki her Gizli Servis ajanı sizi arıyor olacak.
  Mekan aşırı güvenli.
  53 tane içeri girme girişimi oldu.
  Hiçbiri lobiden öteye geçemedi.
  İşte bu yüzden soyacağız.
  Tamam, başlıyoruz.
  Laguna Niguel 06'daydı.
  Bunun yüzünden yakalandı, 16 Haziran'a kadar Victorville     hapishanesine gönderildi.
  Şimdi bana çözülmemiş dosyayı ver.
  Lobiye girdiğiniz anda     bilgisayarlar ülkedeki hukuki veritabanında sizi süzerler.
  Ufacık bir park cezanız bile varsa     birinci güvenlik seviyesinden geçemeden bunu sizden önce bilirler.
  Bütün güvenlik görevlileri tuzaklara erişimi olan     güvenlik kartları kullanır.
  Erişim ciddi şekilde kısıtlanmıştır.
  Sokak seviyesinden 2 kat aşağısı kasa dairesidir.
  Bu arada     cezaevi arkadaşı   - Levoux?
  - Levoux.
  Merrimen'le beraber mi yatmış?
  Sadece o değil, Long Beach Poly'de beraber futbol oynamışlar.
  - Dalga geçiyor olmalısın.
  - Hayır.
  Merkezi Güvenlik, Fed'in sinir merkezidir.
  Zırhlı araçların girdiği yer burasıdır, para fıçılarını bırakır.
  Teslimat Fed çalışanlarına yapılır.
  Herhangi bir zamanda orada 500 ila 800 milyon dolar arası para tahsilatı gerçekleşir.
  Her bir noktası kameralar, sensörler ve hareket dedektörleriyle sarılıdır.
  Neyde uzmanlaşmışlar?
  Bunu Twentynine Palms'ın İK bölümünden aldım.
  Close Quarter Savaş Birimi.
  Her ikisi de Orta Doğu'da muhabere görmüş.
  Levoux patlayıcı maddelerde uzmanlaşmış.
  Merrimen ise askerlik konusunda.
  Her ikisi de MARSOC'un hızlı piyadeleri.
  Ama bir pürüz var.
  Her banknotun seri numarası Fed'in veritabanında kaydediliyor.
  Yani biri kaybolursa     onun hangisi olduğunu bilecekler.
  Onu işaretleyecekler, banknot ortaya çıkarsa     o nakiti kim kullanırsa, dünyanın neresinde olursa olsun     izi sürülebilecek.
  Tamam.
  Bosco, peki ya beyaz mahkum?
  O Huntington Sahil bebelerinden, ayrıca MARSOC piyadesinde.
  Onlarla iletişime geçti.
  Sağlam bir kariyeri var.
  Ama diğer elemanlarla beraber yatmadı.
  Merrimen Victorville'deyken orada görevdeydi.
  Bağlantı kurdukları yer orası.
  Donnie bir buçuk yıllık piyadeydi, daha sonra atıldı.
  Anladığım kadarıyla     hepsinin yolu beraber çalışmaya çıkmış.
  Sokaklarda sadece 2 tane geçiş belgesi var, sporcular ve askerler.
  Fed, bir bankadan her depozit aldığında     ilk yaptıkları şey parayı sayım odalarına göndermektir.
  Sayma makineleriyle notları tutarlar.
  Burada 2 şeyi başarıyorlar.
  İlk olarak, banka mevduatının doğruluğunu iki kez kontrol ediyorlar.
  Miktar eksik çıkarsa     ya buna kredi açıyorlar ya da hesaba göre borçlandırıyorlar.
  İkincisi, yeni paraları eskilerinden ayırıyorlar.
  Ama en önemlisi eski banknotların     seri numaralarını Fed'in sisteminden siliyorlar.
  Fed bu numaraları sildikten sonra, dünyanın geri kalanı için     o paraların varlığı artık sona eriyor.
  Bekle, çözülmemiş vakalara bakalım.
  2004'de Hollywood Ulusal Bankası olayı, tamam mı?
  Kanalizasyon sistemi üzerinden tünel kazıldı.
  Komplike, yetenek gerektiren, erişim gereken, sonuç olarak çözülmemiş.
  2005'te, Fuerte zırhlı araç olayı var.
  Kasa dairesini boşluklu imha hattıyla patlatmışlar.
  100 dolarlık bir sayım odasında bile     ortalama 30 milyon dolar her gün uygun olmayan olarak belirlenir.
  Sabah 4 ve 5 arasında     bütün nakitler öğütücüye götürülür.
  Hepsi imha edilir.
  30 milyon dolar saniyeler içerisinde toza çevirilir.
  Daha sonra Fed'in atık yönetim şirketi tarafından alınır     ve çöplüğe götürülür.
  Öğütücüye ulaşmadan     o uygun olmayan banknotları alabilirsek   Kimsenin aramadığı 30 milyon doların olur.
  Bıngo.
  2006'da Laguna Nigeul var.
  Aynı şey, ama bu sefer Merrimen stop lambasından yakayı ele veriyor.
  2016'ya kadar cezaevinde kalıyor.
  O, hapiste bulunduğu sürede     kaç tane iyi düşünülmüş organize suçumuz var?
  Hiç yok, hızını aldın devam et.
  Çörekçideki adam?
  Her şeyi gördü.
  Onu bıraktılar.
  Neden?
  Çünkü üniforma giyenleri vuruyorlar, sivilleri değil.
  Çünkü bunu yapmak için eğitildiler.
  Bunlar çete üyesi değil.
  Peki, bunlar bizim adamlarımız.
  Bu adamları yakalarsak bütün davaları çözeriz.
  Ekip bu.
  Güvenliği nasıl atlatacağımızı hala söylemedin.
  Bu taraftan gitmeyeceğiz.
  Şu taraftan gideceğiz.
  Fraulein ne durumda?
  Onu istediğimiz zaman harekete geçirebiliriz.
  - En düşük maaşı verebilirim.
  - Tamam.
  Ayrıca her teslimat için 3 dolar.
  Bahşişi benimle paylaşacaksın.
  Çarşamda 11'de başla.
  Tesekkürler.
  Oradaki yemeği sevmiyorum ama gelirim.
  - Fakat bu sefer sen ödeyeceksin.
  - Ben ödemeyeceğim.
  Ne?
  - Her zaman ben ödüyorum lan.
  - Ne?
  Şu cüzdanını çıkar artık, dostum.
  Hayır.
  Bugün cüzdanımı unuttum, beyler.
  Üzgünüm.
  - Yine mi?
  - Evet, yine.
  Cebinde akrep var.
  5 dolarla yirmibir'e oturdum.
  160 dolar kazandım.
  Nicholas O'Brien?
  Evet?
  Bunları almanızı tavsiye ederim.
  Mahkeme celbiniz.
  Şaka mı yapıyorsun?
  Korkarım ki hayır.
  Neler oluyor?
  İyi misin, kardeşim?
  Evet, sanırım boşanıyorum.
  "Boşanmak" mı dedi?
  Hey.
  Lanet olası kulübe hoş geldin.
  Hadi, git işlerini hallet, koca adam.
  Daha yakın görüntüsü var.
  Dört gün önce bu bölgede elektrik kesintisi vardı.
  Evet, birkaç aydır sıkça gerçekleşiyor.
  Tamam.
  Dolu yedek enerjileri olduğunu söylüyorlar ama aslında yok.
  - Voltaj düşüklüğünü inceliyorlar.
  - Evet, şebekeye öncelik veriyorlar.
  Öncelik tabii ki kasa dairesi.
  Oradaki her şey sağlam kalır.
  Ama çevredeki her şey, koridordaki kameralar gibi     sayım odalarındaki öğütücüler gibi, her şey kesilir.
  Bir sonraki elektrik kesintisini zamanlamak tamamen imkansız.
  - Yani simüle etmek istiyorsun?
  - Yapabilir miyiz?
  İki dakikalığına voltajı kontrol etmeye gittiklerınde içeri gireriz.
  Evet diyebilirim, ama emin olmak için veriye sahip olmak isterim.
  Harika.
  Sayım odasına bir kere girdik mi geriye sadece kameralar kalıyor.
  Kendi güç kaynaklarıyla çalışırlar.
  O yüzden elektrik kesintisinden etkilenmezler.
  Buradaki çözüm EMP patlaması yapmak.
  Kameraları sökmeli ve yaklaşık 9 metre hareket ettirmeliyiz.
  Bütün bu bilgileri nereden aldın?
  Bunun için endişelenmene gerek yok.
  Bilgi sağlam diyorsam buna inan.
  Telecal tuzağı nasıl gidiyor?
  Birkaç günü var.
  Sorun olmaz.
  Ne kadar işleyiciye ihtiyacın var?
  Şu an B kapısı.
  Federal Rezerv'e doğru gezinti.
  Yükleme iskelesi B'yi terk etmeye zorlar.
  Kimlik?
  İmzalayın lütfen.
  Bu sürekli üstünüzde kalsın.
  İkinci asansör.
  Kafeteryanın ikinci bölümü.
  İçeri alın.
  Sorun yok.
  Güzel kokuyor.
  O temız.
  İçeri alın.
  - Sharon?
  - O benim.
  - Nasılsınız bakalım?
  - İyi.
  Seni sormalı?
  - İyi, iyi.
  - Teşekkürler.
  Hiçbir şey almıyor.
  Yapma ama, kapa çeneni.
  Hepinize iyi günler.
  Ben buradan gideyim.
  - Şimdiden iyi bir gün.
  - Sana da iyi günler.
  Öğle yemeği.
  Tatlı.
  Öğle yemeği.
  Tatlı.
  Güle güle, canım.
  İşte geliyor.
  Tanrım.
  - Geldi.
  - Tamam.
  Kahretsin, çok güzel görünüyorsun.
  Teşekkürler.
  Harika görünüyorsun.
  Nasılsın?
  - Güzel görünüyorsun.
  - Teşekkür ederim.
  - Bu benim annem.
  Bu Rolando.
  - Merhaba.
  - Tanıştığımıza memnun oldum.
  Ben Rolando.
  - Merhaba ben Malia.
  Ben de memnun oldum.
  - Güzelliğini kimden aldığını anladım.
  - Teşekkür ederim.
  Teşekkürler.
  - Bunu alabilir miyim?
  - Evet, tabii ki.
  Rolando, bu benim babam.
  N'aber, Bay Levoux?
  Tanıştığıma memnun oldum.
  Seninle erkek erkeğe bir konuşalım.
  Gel konuşalım bir.
  Tatlım, endişelenme.
  Tamam mı?
  Sadece konuşacaklar.
  N'aber?
  Son 16 yıldır     kızımın güvenliği ve korunması benim sorumluluğumda     sadece benim.
  Şimdi onun hayatında ilk defa bu sorumluluğu sana verdiğimi görüyorum.
  Sakın bunu mahvetme.
  Yoksa annen tekerlekli sandalyende     hayatının geri kalanında sana bakarken gözyaşlarını tutamayacak.
  Bu konuşma üzerinde çalıştım.
  Çünkü bunu sana olabildiğince kibar bir şekilde anlatmak istedim.
  Anlıyor musun?
  Evet.
  Evet, efendim.
  Tamam.
  Tamam.
  Dinle.
  Dinle.
  Söylemeye çalıştığı şey, seninle tanışmaktan memnun olmuş     ve sana harika bir akşam diliyor.
  23:30'da görüşürüz.
  Evet.
  Evet.
  - 23:30.
  Evet.
  23:30.
  - İyi seçim.
  Bence konuyu kavradı, kardeşim.
  Biralar, alkoller hadi.
  - Şarap alacağım.
  - Noluyor lan?
  Hey.
  Dostum.
  Donnie, değil mi?
  - Evet.
  - Evet.
  Seni geçen gün spor salonunda gördüm, değil mi?
  Evet, dostum.
  Nasılsın?
  N'aber millet?
  Long Beach Poly'de futbol oynuyor musun?
  Tanıdık geldin.
  Hayır, buralardan değilim.
  Burada ne yapıyorsun?
  Çalışıyor musun?
  Yemeğimin tadını çıkarıyorum, dostum.
  - Sahiden mi?
  - Evet.
  Buradaki yemekler berbat.
  Evet, buraya karılar için geliyoruz.
  Spor salonunda görüşürüz, dostum.
  Evet.
  Kesinlikle.
  İyi geceler.
  55 numara, değil mi?
  Ben seni böyle hatırlıyorum.
  Aynı numarayı giydik, değil mi?
  55?
  Güney Torrance'a gittim.
  Evet, sizinle orada birkaç defa karşılaştık.
  Sen ve o koca götlü Samoalılar.
  Evet, irilerdi ama tembel heriflerin tekiydiler.
  Muhtemelen tümü Spam.
  Sizi paramparça ettik.
  Sizi oradayken paramparça ettik.
  Buraya geldiğinizde paramparça ettik.
  Sizleri hala paramparça ediyoruz.
  Kardeş, burada aile var.
  Bu atışmanı hiç beğenmedim.
  Tamam.
  Tamam, dostum.
  Agresifleşmeye gerek yok.
  Kabalaştım mı?
  Kabalaştım mı?
  - Ne?
  - Hadi, sipariş verelim kardeşim.
  Hey, bak dostum dinle.
  Güzel bir ailen var.
  Her şey yolunda.
  Bize müsaade.
  Kampai.
  Spor salonunda görüşürüz, Donnie.
  İyi geceler bayanlar.
  Polis misin?
  Hayır.
  Sen?
  Arabadan in.
  Yürü.
  - Dinleme aleti nerede?
  - Hadi ama dostum.
  Dinleme aleti falan takmıyorum.
  Dostum, dinleme aleti falan yok.
  Kalk.
  Seni nasıl tanıyor?
  Sakın koduğumun spor salonu deme.
  Bak, onu tanımıyorum.
  Gebert şunu.
  Konuş, orospu çocuğu.
  Polis falan değilim, tamam mı?
  O bana geldi.
  Seni biliyor.
  Hepinizi biliyor.
  Ama bir şey söylemedim.
  Beni zorluyordu.
  Onu o zamandan beri görmedim.
  Bizi rahat bırakacak sandım.
  Ne kadar biliyor?
  Hiçbir şey.
  Hiçbir bok anlatmadım.
  Zaten bir şey de bilmiyorum.
  Ve bu işi batıracak son kişi olduğumu biliyorsun.
  Bu işi iptal etmemiz gerekecekse bunu anlarım.
  Ama onlara bir bok anlatmadım.
  Cuma.
  İşin devam ettiğini bilmesini sağla.
  Çok iyi.
  Aslında doğru da.
  Doğru.
  Tamam.
  Tamam.
  Nasılsın, Nick?
  - Ben Nick.
  - Merhaba.
  - Nasılsın?
  - Güzel.
  Yemekte   - Akşam yemeğinde ne var?
  - Leş gibi alkol kokuyorsun, Nick.
  Sakinleş.
  Çoktan yedim.
  Bir kalem var, kablama.
  Nick, seni arayacaktım.
  Seni gelecek hafta akşam yemeğine götürecektim.
  Sadece bana bir kalem ver.
  Teşekkürler, Rudd.
  - Ben de kalkacak   - Hayır, otur oturduğun yerde.
  Şarap nasıl?
  İyi mi?
  Acayip güzel.
  Düşünüyorum da, ben   Her yeri imzalıyoruz, değil mi?
  Tamam.
  Şöyle söyleyim, kızlarıma     dokunmaya ya da onlarla konuşmaya kalkarsan     hatta onlara bakış atarsan bile     kafana sıkarım.
  Anladın mı?
  Ama bu çok apaçık değil mi?
  Sözleşmeye yazmama gerek, değil mi?
  - Bence gerek yok.
  - Nick.
  Gidebilir misin, Nick?
  - Bu kadar yeter, Nick.
  - Tabii.
  Hadi.
  Gel buraya.
  Sarıl bana.
  Hadi ama.
  Terapilerde bunu yapmak için servet ödüyorlar.
  Hadi.
  Sarıl bana.
  İşte böyle.
  Her zaman olayları bir şova dönüştürüyorsun.
  İşte böyle.
  Evet, bunu sık yapıyorum.
  Pekala, Nick.
  Sanırım gitme zamanı.
  Hadi, Nick, hadi gidelim.
  Kahrolası polisleri ara.
  Benim dediğim de o.
  - Kahrolası polisleri ara.
  - Üzgünüm, ama gitme zamanı.
  Polisi arayın.
  - Özür dilerim   - Bana dokunma.
  - Özür dilerim   - Sakın bana dokunma.
  - Hadi ama Nick.
  - Lütfen, sadece git.
  Acele etme.
  Sana ne oldu?
  Borracho, sen ne düşünüyorsun?
  Bu da neydi lan?
  Beni spor salonunda mı gördün?
  Sakin ol.
  Tamam mı?
  Otur.
  Bunu alacağım, Freddy.
  Bize bir dakika izin ver, tamam mı?
  Bak, tüm bunlardan sonra seni artık sevmeyecekler, tamam mı?
  Ne zaman oluyor?
  Cuma.
  Nerede?
  Henüz bilmiyorum.
  Söyleyebileceğim tek şey Cuma.
  TGIF, ha?
  Bu sefer beni koruyacaksın.
  Fraulein     seni kollayacağız, kardeşim.
  Sakın merak etme.
  Kahretsin.
  Yeleğinizi giyseniz iyi olur.
  Giyeceğiz.
  Z?
  Pico Rivera Birikim, Montebello Şehir Merkezi.
  Anlaşıldı patron.
  Saat 8'de görüşürüz.
  Ekibe haber verin.
  Söylememi istediğin şeyi yaptım.
  İşte böyle.
  Orada iyi iş çıkardın.
  McKenna!
  Merhaba, tatlım.
  Merhaba.
  Nasılsın?
  İyi misin?
  Ne yapıyorsun?
  İşten eve dönüyordum     küçük şebeğime bir uğrayıp selam vereyim dedim.
  Her şey yolunda mı?
  Okulda durumlar nasıl?
  İyi mi?
  - Evet, güzel.
  - Öyle mi?
  Peki ya teyzenin evinde?
  Annen ve Cassady, iyiler mi?
  Peki ya bal ayısı?
  Bal ayısı iyi mi?
  Ha?
  Beni özlüyor musun?
  Tamam, tatlım.
  Sınıfına dönsen iyi olur.
  Seni bir daha ne zaman göreceğim?
  Yakında tatlım.
  Seni yakında göreceğim.
  Eve dönmek istiyorum.
  Ben de.
  Tamam, sınıfına dönsen iyi olur.
  Ama seninle sonra görüşeceğiz.
  Söz mü?
  Söz.
  Hadi.
  Ara bitti.
  Hadi çocuklar, sıraya.
  Git, tatlım.
  Güle güle, baba.
  Gel hadi McKenna.
  Hadi tatlım.
  Zırhları giyin.
  Hazırlan, kardeşim.
  Fed yok mu?
  Planlarda değişiklik oldu.
  Dikkatini ver.
  Birine ateş edene kadar parmağını tetikten ayırma.
  Bu ne zaman gerçekleşirse, emniyet anahtarı şu.
  Yarı otomatik için bir, tam otomatik için iki.
  Şarjör boşaltımı.
  Eskiyi at, yeniyi tak.
  Kuvvetlice çek.
  İyice oturduğundan emin ol.
  Sürgüyü çek, ikinci tur için hazırsın.
  Bunun dışında, aleti yere doğru tut.
  - Anladın mı?
  - Anladım.
  Git kıyafetlerini giy.
  - Şarjör, Borracho?
  - Tamam.
  - Tamam mıyız?
  - Tamamız.
  Şüpheliler lokasyona varıyor.
  Tutuklayacak kanıtımız yok.
  Henüz bir suç işlemediler.
  Bankadan çıktıklarında onları enseleyeceğiz.
  - Hazır olun.
  - Anlaşıldı.
  Hem de gün ışığında.
  Büyük oynuyorlar.
  Kahretsin.
  Şu orospu çocuklarına bak.
  Yere yatın!
  Yere yatın!
  Yere yatın dedim!
  Yere yatın!
  Kıpırdamayın!
  Kıpırdamayın!
  Olduğunuz yerde kalın!
  Kıpırdamayın!
  Kıpırdamayın!
  - Siz ikiniz!
  Hadi!
  Oraya!
  - Oraya geç!
  Acele et!
  Çık şuradan, hemen!
  Buraya geç!
  Hadi!
  Hadi!
  Hadi!
  Geri çekil!
  Orada kalın!
  Şimdi!
  Gözler yere!
  Dinleyin!
  Herkes dikkatini buraya versin!
  Yere çökün!
  Çünkü sadece bir defa anlatacağım.
  İşbirliği yapıp emirleri uygularsanız     size bir zarar gelmeyecek.
  Sadece para için burdayız, sizler için değil.
  Herkesin bankonun orada sıraya dizilmesini istiyorum!
  Kımıldayın!
  Kımıldayın!
  Hadi!
  Bankonun arkasındaki herkes öne çıksın!
  Hadi!
  Gözlerinizi yere dikin, çenelerinizi de kapatın!
  Şimdi sizden ricam     cebinizden tefefonlarınızı çıkarıp     ellerinizi havaya kaldırın.
  Herkes öne doğru iki adım atsın.
  Şimdi dizlerinizin üstüne çökün.
  Tamam!
  Telefonlar buraya!
  Elleri kaldırın!
  Hadi.
  Kutuya koyun.
  Hepsini bağla.
  Hadi!
  Hadi!
  Hadi!
  Bugün kahramanlık taslanmayacak!
  Tamam millet, rahatlayın.
  Kısa sürede buradan gideceğiz.
  Tuvalete gitmesi gereken varsa     altına işesin.
  Hey.
  Hey.
  Sen.
  Kalk.
  Dur.
  Otur.
  Tamam, şimdi sakin olmanı istiyorum.
  Hey!
  Bana bak!
  Derin bir nefes al.
  Güzel.
  Sessiz alarmı çoktan çalıştırdığını biliyorum.
  Bu yüzden telefonu açıp     911'i arayıp şunu demeni istiyorum.
  Devam et, yaz şunu.
  211 durumu sözkonusu ve elimizde rehineler var.
  Bir saat içinde işaretsiz     10 milyon dolar banknotu     deposu dolu bir helikopterle teslim etmeniz gerek.
  Taleplerimiz karşılanana kadar her saat başında bir rehineyi öldüreceğimizi söyle.
  Bankaya hiçbir polis yaklaşmayacak.
  Bir arabulucu bizimle iletişim kurmaya çalışırsa     otomatik olarak bir rehineyi öldüreceğiz.
  Tamam mı?
  Hepsini yazdın mı?
  Devam et, telefonu aç.
  Bütün birimlere, bir 211 durumumuz var   Kahretsin.
    2891 Wilcox ve Atlantik     Montebello Pico Rivera Birikim'de.
  - Şüpheliler silahlı   - Noluyor lan?
  İçeridekileri rehin almışlar, ve arabulucuyu reddediyorlar.
  Neler oluyor lan?
  Bu liderleri değil.
  Yardım çağır, olay yerinde olduğumuzu ve şüphelilerin gözetim altında olduğunu söyle.
  Ve geride dursunlar.
  Burası LASD, bankayı gözetliyoruz.
  Saldırı pozisyonundan çıkın.
  Tekrar ediyorum, bütün ekipler saldırı pozisyonundan çekilsin.
  Saçmalık.
  Sesleri şimdiden geliyor.
  Ne halt yiyorlar?
  Dur!
  Dışarı çık!
  Ne halt yiyorsunuz, ha?
  Şerefsizler!
  Ne yapıyorsunuz?
  Neler oluyor?
  Gözetimdeydiniz ve tüm bunların olmasına izin mi verdiniz?
  Bu bizim davamız.
  Adamları aylardır gözetliyoruz!
  Gözetleme bu demektir!
  Onları suç işlediklerinde durdururuz.
  Git.
  Kasa dairesine git.
  Aç şunu.
  Hadi gidelim.
  Hadi.
  Otur.
  Otur.
  Telefonun hoparlörünü açacağım.
  Cevap vereceksin ama hiçbir ismi kullanmayacaksın.
  Anladın mı?
  Alo?
  Merhaba, burası Los Angeles Polis Departmanı.
  Kiminle konuşuyorum?
  Ben şube müdürü.
  Bayım, sorumlu kişiyle konuşmalıyım.
  Konuşuyorsun.
  Tamam, güzel.
  Kendimi tanıtayım, ben Memur Parada   Kim olduğun umrumda değil.
  Taleplerimiz karşılanıyor mu?
  Şu an kiminle konuşuyorum?
  Soruya cevap ver.
  Konuştuğumuz gibi yürütülüyor.
  Ama anlamanız gerekir ki   Az önce bir rehineyi öldürdün.
  Kahretsin!
  - Kalk.
  Kalk!
  - Hayır!
  Hayır!
  Hayır!
  Hadi, yürü!
  Hiçbir şey yapmadım.
  Lütfen.
  Ne yapıyorsun?
  - Hadi.
  - Hayır!
  Hayır!
  Hayır!
  Kahretsin!
  Saçmalıklarla dolusun, O'Brien.
  Talepleri duydun, salak herif!
  - Evet.
  - Bir de arabulucu mu soktun?
  - Siktir git!
  - Ben mi?
  Evet, siktir git!
  Güzel saç kesimi, seni aptal!
  Sen kimi itiyorsun lan köpek?
  Taşak mı geçiyorsun?
  - Şimdi SWAT'ı çağırıyorum.
  - Seni korkak ödlek.
  Koduğumun Fırfır Bob'u kızdı!
  - Pekala patron, gidelim.
  Gidelim.
  - Gerzekler!
  - Hadi gidelim.
  - Siktir.
  Devam eden bir durumumuz var   Siktir!
  Ne haltlar karıştırıyorsun, Merrimen?
  Evet?
  Burası Polis Departmanı.
  Lütfen kapamayın.
  Adım Danny     sizin bağlantınız olacağım.
  Başka kimse aramayacak.
  Sorumlu kişiyle mi konuşuyorum?
  Ben şube müdürü.
  Sorumlu kişinin yerine konuşuyorum.
  İsminiz var mı, şube müdürü?
  Dinleyin!
  Zaten bir rehineyi öldürdüler.
  Bir kadın.
  Seninle bir daha konuşmayacaklar.
  Talepleri karşılanmadan arayacak olursan birini daha öldürecekler.
  İsteklerini bir an önce gönder.
  Para ve helikopter yolda.
  Ama biraz zaman alacak.
  En az 90 dakika vermelisiniz.
  Bu mümkün mü?
  Tamam.
  Bir daha arama.
  Buradaki alan kodu ne?
  562.
  Long Beach.
  Alo?
  İzliyor musun?
  Evet.
  Bu işten yakayı nasıl kurtaracaksın?
  Henüz emin değilim.
  Numaramı onun telefonundan mı aldın?
  Kelepçeleri takmayacağım.
  Tamam.
  Zaten onları getirmedim.
  Evet, bunu görebiliyorum.
  Düşündüğüm kişi miydi?
  Evet.
  Helikopterimiz var, oraya inecek.
  Helikopter tam oraya inecek.
  Bir de iki kapılı giriş var.
  İki kişilik bir kapı girişi.
  Patlıyor!
  Kasayı patlattılar.
  Noluyor lan?
  Federal Rezerv, hesap arıyor.
  Hey, ben Alameda'dan Al.
  Pico Rivera'ya teslimat var, programa ihtiyacımız olacak.
  Çarşamba saat 2 nasıl?
  Olur.
  Öğleden sonra 2'yi onayladın.
  18.
  teslimat.
  Harika.
  Teşekkürler.
  - Buradayız, tamam mı?
  - Evet, bu biziz.
  Peki bu nedir?
  Kanalizasyon hattı.
  Haritaya göre burası çimentoyla kaplanmış.
  Hey, helikopter ne alemde?
  Geçiş iznini bekliyoruz.
  Sakin ol, bir yere gittikleri yok.
  İznin amına koyayım.
  Harekete geçmeliyiz.
  O'Brien, hey!
  İlaçlarını almadı mı?
  Buraya dönmesini söyle!
  Çeneni kapatır mısın?
  Siktir git.
  Ona destek sağlasak iyi olur.
  Nick ön kapıya gidiyor.
  Harekete geçiyoruz.
  İşte başlıyoruz.
  - Siktir!
  - Ciddi mi o?
  Herkes iyi mi?
  Evet.
  Lütfen, Tanrım, lütfen, ailemi son bir kez göreyim.
  - Nick!
  - Şerif Departmanı.
  Nick!
  Temiz!
  Temiz!
  - Bu ne lan?
  - Nick, konumun ne?
  Konumun nedir?
  Hey, ben AI, Alemada'dan.
  Pico Rivera Birikim'e olan teslimatı unuttum.
  Bugün boşta ne var?
  Ghetto Bird, burası Silverback.
  Onaylandı mı?
  Evet.
  Görev 2:45'te.
  İki dakika içinde.
  Pico Rivera.
  Beygirgücü hepsi hazır mı?
  Evet, harekete hazırım.
  Yeni rota mı verdiler?
  Evet, bizi bu hafta değiştirdiler.
  Tamam, kimliklerinizi göreyim beyler.
  Evet, tabii.
  Buyrun.
  Pekala.
  Geçebilirsiniz.
  - Tamam, teşekkürler.
  - Kapıyı aç.
  Kolay gelsin.
  Kahretsin.
  Pico Rivera Birikim?
  2.
 2?
  Evet, bu biziz.
  Getirin onu.
  Tamam, hazır.
  Bir, iki, üç.
  - Burayı imzalayın.
  - Tamamdır.
  Burada yeni misin, Mark?
  Evet efendim.
  Biraz geç kaldınız.
  Evet, trafiğe yakalandık.
  Sizi daha önce hangi rotaya verdiklerini bilmiyorum     ama burada kısıtlı bir zamanda çalışıyoruz     eğer gecikecekseniz merkezi arayın.
  Tamam, problem yok.
  Bu benim hatam   Sadece onları arayın.
  Bende.
  Hey, Luigi.
  Alameda güvertede.
  Onları içeri al.
  Anlaşıldı.
  Yeni çocuklar.
  Ben dışarı çıkıyorum.
  Bugün nasılsınız?
  - İyi, çok iyi.
  - Güzel.
  Nasılsın?
  - İyi.
  Sen?
  - İyi, teşekkürler.
  Bunu imzalar mısın?
  Hepsi yüzlük mü?
  Birincisi yüzlük, diğerleri karışık.
  Biraz gerideyiz.
  Tamam, elinden geleni yap.
  Siz şurada takılın, kola falan için.
  Teşekkürler.
  Teşekkürler.
  Kayıt dışına erişim ihtiyacımız olacak.
  Bunu bize ulaştırabilir misin?
  - Anlaşıldı.
  - Profesyonel yardıma ihtiyacınız var.
  Umutsuzca.
  Demin hata yaptım.
  Burası senin suç mahallin.
  Silverback, burası Beygirgücü.
  İçerideyim.
  Greenpeace, burası Silverback.
  Beygirgücü içeride.
  Anlaşıldı, Silverback.
  Elektrikler gidiyor.
  Yine başladık.
  Johnny, elektrikler kesildi adamım.
  Kapanmamız lazım.
  Sayım odaları dışındakileri kapat.
  Voltaj düşüklüğü.
  Bir süreliğine kapanacağız.
  Tüm ekipler 10 numaralı pozisyonu alsın.
  Luigi, hadi.
  Tamam, tamam.
  Elektrikler kesildi.
  Tahliye ediliyorlar.
  - Hadi kilitleyelim.
  - Anlaşıldı.
  Harekete geçmeye hazırlan.
  Şimdi EMP'nin gücünü veriyorum.
  Hepsi temiz.
  Tamam, temiz.
  Serbest, çık!
  Kahretsin, şuna bir bak.
  Sence bu ne?
  100 numaralı odada kameralar çalışıyor mu?
  Olumsuz.
  555-0143.
  Çok uzun sürdü.
  Tasty Orders.
  Ben Fed'den Sharon.
  Bir buçuk saat önce yemek siparişi verdik.
  Öğle arasının bitmesine çok az kaldı.
  Geliyor!
  Birkaç dakikaya orada!
  Çin restorantını aradılar.
  Acele et.
  Görüntü burada da yok.
  Dostum hala elektrik kesintisindeyiz.
  Şu an buna takılmayalım.
  Gücü ver.
  Tamam.
  Verildi.
  Tamam, odaya bir baksam iyi olur.
  Kahretsin, güvenlik geliyor.
  Saklan, saklan.
  Dostum, odayı kontrol etmeliyiz.
  Görüntü kesildi.
  Luigi   Hattı kes, hattı kes, hemen.
  Evet?
  - Luigi.
  - Evet?
  Kahretsin, Luigi!
  Hattın dışına çıkıyorsun!
  Tekrar söyle?
  Russel?
  Hey, gerzek.
  Konuşmak için bastırman gerekiyor.
  Bugün burada neler dönüyor?
  Sorun Luigi dostum.
  Hattan çıkıyor.
  Gerizekalı gibi hattı bozuyor!
  Kafeteryada, gidip onu bul.
  Tamam, pekala.
  Gidiyorum.
  Temiz, başla!
  Kahretsin!
  Luigi, hattı bozuyorsun!
  Konuşma butonunu bırakman lazım.
  Frekansları karıştırıyorsun.
  Dostum, ben değildim.
  Hadi, 100 nolu odayı kontrol etmeliyiz.
  Gidelim, Junior'ı da al, hadi.
  Beşinci hatta geç.
  Bir buçuk, iki dakikan var!
  Hadi gidelim.
  Geri geldiler.
  Çık.
  Luigi, bir şey görüyor musun dostum?
  Hayır, sorun yok.
  Burada tozdan başka bir şey yok.
  Neyi arıyorum ki?
  Endişelenme dostum, enerjiyi veriyorum.
  Sayıma devam et.
  - Ve her şeyin yolunda olduğundan emin ol, tamam mı?
  - Anlaşıldı.
  Neredesin?
  Burası Beygirgücü, havalandırma kanalındayım.
  Greenpeace, iş bitti.
  Elektriği ver.
  Tekrar geldi, kardeşim.
  Tüm ekipler sayım odasına geri dönsün.
  LAPD Merkeziyle devam edin.
  8.
  Grand'da gözetimde olduğumuzu söyle.
  Kod 5'i talep ediyoruz.
  Şüphelileri korkutmak istemiyoruz.
  Anlaşıldı.
  Kod 5 veriliyor.
  Hayal mi görüyorum yoksa bu daha önce dolu muydu?
  Hesabı kontrol edelim.
  712 bin 200 dolar.
  712 bin 200 dolar.
  Russell, sayım devam ediyor.
  Tamam, anlaşıldı.
  Alameda'yı çıkar.
  Alameda'yı çıkar.
  Sayım iyiydi.
  Ama ikinizin de kutuları yarı dolu.
  Anlamadım?
  Kutularınız, yarı dolu.
  Onları böyle aldık.
  Bir dahaki sefere nakit çuvalına koyun.
  İşleri çok kolaylaştırır.
  Akıllı çalışmayı deneyin, zoru değil.
  Tamam, kulağa hoş geliyor.
  Tavsiye için teşekkürler.
  Sana bahşiş verirdik tatlım ama çok uzun sürdü.
  Bugün teslimatta bir tek ben varım.
  Özür dilerim.
  Kusura bakmayın beyler, teslimat onayınızı yeniden göreyim.
  - Tamam.
  - Buyrun.
  Çin yemeği getiren çocuk mu?
  Devam et.
  Onu içeri al.
  Onu orada tut.
  2-4-5.
  Evet, yolla.
  Bir saniye gel, dostum Dostum, burada imzan yok.
  Adın nerede?
  Hadi ama dostum senden önceki adamın vardiyasında imzaladım.
  Ne diyeceğimi bilemiyorum.
  Lanet olsun.
  - Paramı geri alacağım.
  - Tamam.
  Tüm ihtiyacım bu.
  Pekala, beyler.
  Gidebilirsiniz.
  - Teşekkürler memur bey.
  - Acele etmeyin.
  - İyi günler.
  - Pekala.
  - Hadi, git buradan.
  - Teşekkürler.
  Evet, lobideki güvenlik lütfen.
  Lobi.
  Teslimatçı çocuğu gördünüz mü?
  Kırmızı tişörtlü, esmer, 180 cm boylarında.
  - Bekle, ne?
  - Durdurun onu.
  1-2 tarafını gözetliyor musunuz?
  3-4 köşesini saracağız.
  Anlaşıldı.
  Güvenlikte tutulduk.
  Konumunuz nedir?
  Grand'ın güneyi, Vernon'ı yeni geçtik.
  Hemen Gage'e gidin.
  Gage'de.
  Anlaşıldı.
  Hadi!
  İn!
  Hadi!
  - Hadi, kıpırda!
  Kıpırda!
  İşte böyle!
  - Tamam.
  - Hadi!
  Git!
  Yürü!
  Yürü!
  - Sorun yok, dostum.
  Sakin ol, kardeşim.
  Siktir!
  İşte orada, orada!
  Kırmızı tişörtlü.
  2 blok ötede.
  Gözler şüphelide.
  9.
  doğuya doğru gidin, Hill'in güneyindeki caddeye yaklaşın.
  Önüne çek, önüne.
  Orospu çocuğunu yakalayalım.
  Birinci kapının orada yakalayalım.
  Arabaya bin!
  Hadi!
  Bin!
  Siktir!
  Vur ona!
  Orospu çocuğu!
  Tamam, hadi gidelim.
  Hadi gidelim.
  Olabildiğince çabuk bitirelim.
  Küçük şerefsiz.
  O nerede?
  Nerede o lanet pislik?
  Siktir.
  Adi şerefsizler!
  Brülör telefonunu ver.
  O nerede lan?
  Pacific Horizon Salvage.
  Güney Kapısı.
  Orası toplanma noktası.
  Burası Silverback, söyle.
  Beygirgücü yakalandı.
  Tekrarla.
  Seni duyamıyorum.
  Beygirgücü yakalandı.
  İşi bitti.
  Ben hala temizim.
  Nereye geleyim kardeşim?
  Siktir!
  Hadi gidelim.
  Gidelim.
  Hepsini aldınız mı?
  - Hepsi burada.
  - Toplanın.
  Tamam.
  Pacific Horizon Salvage.
  Güney kapısı, Alameda Corridor.
  10-4.
  Sana doğru yola çıktı.
  Diğer ikisine ne oldu?
  Yakalandılar.
  Gözler şüphelilerde.
  Siyah, dört kapılı Suburban!
  Alameda'da güneye doğru gidiyor.
  Slauson Caddesine yaklaşıyor.
  Santa Fe Caddesinde sana ihtiyacım var.
  İleride biraz trafik var.
  Neler oluyor?
  Corridor desteklenmiş.
  Alameda Corridor'a yeni girdik, güneye gidiyoruz.
  Kahretsin.
  Saat 6 yönünden bir şüpheli geliyor.
  Kahretsin.
  Sağ şerit ileride kapalı.
  Tekrarlıyorum, sağ şerit ileride kapalı.
  Bunu gördünüz mü?
  Arkamızda 20, 30 araba var.
  Bu nedir?
  Bu   Şimdi durakladık.
  Desteği siktir et.
  Hemen harekete geçmeliyiz.
  Siktir.
  Evet.
  Bunlar onlar.
  - Bana yeleğimi ver.
  - Tamam.
  Evet, işte başlıyoruz.
  Tamam, onları sıkıştırdık.
  Yol açılmadan harekete geçmeliyiz.
  Onu kelepçele.
  Uyarı, şüpheliler yelek giyiyor.
  Gövdeye ateş etmek yok, sadece kafaya ve uzuvlara.
  Anlaşıldı, şuradan dön.
  Sıkışmış.
  Hazır mısın?
  Tamam, hadi gidelim.
  - Siktir!
  - Ne oldu?
  Arabadan çıkıyorlar.
  Z, sağa git.
  Gus, Borracho, benimle merkezden.
  Murph, solda kal.
  İçeri girmeyin.
  - Silahı uzat.
  - Lanet olsun.
  Hadi gidelim.
  Eğilin.
  Eğilin.
  Eğilin.
  Eğilin.
  - Şerif Departmanı.
  Yerde kal.
  - Eğilin.
  Eğilin.
  - Eğilin.
  - Şerif Departmanı, eğilin.
  Eğilin.
  Eğilin.
  Motor hizasında kalın.
  Direksiyonun altına eğilin.
  Şerif Departmanı, arabada kal bayan.
  Kahretsin.
  Borracho!
  Harekete geçiyorum!
  Harekete geçiyorum!
  Gus, Murph, ikiniz karşıya geçip onları kesin, tamam mı?
  Tony Z, hazır mısın?
  Hadi gidelim.
  Harekete geçiyorum!
  Hadi!
  Hadi!
  Şarjör değişimi.
  Hadi!
  Şarjör değişimi.
  Hadi!
  Hadi!
  Hadi!
  Tony, iyi misin?
  - Evet, yürü yürü!
  - İyi misin?
  Kahretsin!
  Git!
  Koruyun!
  Kıpırda!
  Siktir!
  Tuğla duvar!
  Tuğla duvar!
  Tuğla binanın arkasında!
  Çocuklarım   Artık O'nun korumasında.
  Beni duyuyor musun?
  Siktir!
  Yapma.
  Söylemiştim.
  Evet.
  Söylemiştin.
  Hassiktir lan!
  Bunu gördünüz mü?
  İşte, şunları hallet.
  Kahretsin.
  Ne yani?
  Onlar kar küresi yapmaya mı gidiyorlardı?
  10 bin tanesiyle?
  Çocukları kontrol ettin mi?
  Evet, hastaneye gideceğim.
  Borracho'nun eşini arayacak mısın?
  Evet.
  Pekala.
  Bu Harbor'a gitmeyecek.
  Adamlarından birini kaybettiğin için üzgünüm.
  Teşekkürler.
  İyi misin?
  Evet, iyiyim.
  Evet.
  Nick, sigara içmeyi bırakmalısın, dostum.
  Al.
  Organik.
  Fed'de her şeye bir açıklama getirildiğini biliyorsun, değil mi?
  Görünüşe göre öyle.
  Hey, Donnie buralarda mı?
  İşi bıraktı.
  Onu hiç bir yerde görmedin mi?
  Bıraktığını söyledim ya.
  2 gün önce.
  Bira ister misin?
  Hem de çok.
  Bir kasa.
  - Teşekkürler.
  - Rica ederim.
  Yeni hatunu gördün mü?
  Küçük kalçalı olan?
  Sokağın aşağısında çalışan kız mı?
  Ne var ne yok, beyler?
  - Beyler, sizi gördüğüme sevindim.
  - Selam!
  - Seni gördüğüme sevindim.
  - Karın nerede olduğunu biliyor mu?
  İşi nasıl kaptın?
  Saymayı gerçekten biliyor musun?
  Çevrem tamamen kontrolümdedir.
  İnsanlar farkında bile olmaz.
  Lanet olası Fraulein.
  Ne var ne yok, beyler?
  Nasılsın, iyi misin?
  Biraz mı?
  Selam Guv.
  Dostlarıma bira ver.
  Ya sana?
  Ben almayacağım.
  Bilemiyorum.
  Beni şaşırt.
  Bunu yapabilirim.
  - Şerefe.
  - Şerefe.
  Neden bana geldin?
  Sen bir canavarsın dostum.
  Ayrıca bunu halledebilecek tek kişi sensin.
  Dinle.
  Bunu yapacaksak ipler benim elimde olacak.
  Benim ekibim, benim işim, senin değil.
  Anladın mı?
  - Çok iyi anladım.
  - Olması gereken de bu.
  İşte bu.
  İşte benim bebeklerim.
  Elimdekiler bu.
  Tüm bunları nasıl elde ettin?
  Hepsini barda mı topladın?
  Epey bir zamanımı aldı.
  Vay be.
  Tam Süpermen'lik bir iş.
  Şerefe.
  Teşekkürler.
  Bana prenses demene bayılıyorum.
  Sokağın karşısında mı çalışıyorsun?
  Evet.
  Elmas bozdurma mı?
  Doğrudur.
  Biralar benden.

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar