Orígenes secretos (2020) GİZLİ KÖKENLER
| |
96 dk
Yönetmen:David Galan Galindo
Senaryo:David Galan Galindo, Fernando Navarro
Ülke:İspanya
Tür:Aksiyon, Macera, Komedi
Vizyon Tarihi:28 Ağustos 2020 (İspanya)
Dil:İspanyolca
Web Sitesi:Resmi site
Nam-ı Diğer:Unknown Origins
Oyuncular
Verónica Echegui
Leonardo Sbaraglia
Javier Rey
Álex García
Ernesto Alterio
Özet
İki polis, süper kahramanların çıkış öykülerini yeniden
yaratan bir katili yakalamak için çizgi roman ve oyun kostümü meraklısı iki
tiple güçlerini birleştirir.
Altyazı
Polis!
Dinleyin lütfen!
Ne oluyor?
Boşaltın!
Binayı boşaltın!
Polis!
Dinleyin!
Binayı boşaltmalıyız.
Javi, yukarı çık!
Koşun!
Duman var!
Bilmiyorum!
-Koş!
-Merdivenlere!
Binayı boşaltmalıyız!
Merdivenlere!
Merak etmeyin.
Yardım edeceğiz.
-Duman var!
-Benimle gelin.
Benimle gelin.
Evet, benimle gelin.
Aşağı inin lütfen.
-Aşağı inin lütfen.
-Bu korkunç!
Binayı boşaltın.
Üçüncü kata
bakacağım.
Hadi, binayı
boşaltın lütfen!
Boşaltın!
İyi misin?
Yürüyebilir misin?
Ortak, onu aşağı götür.
Kocam.
Kocam içeride!
İçeride!
İçeride!
Kocam!
Kocam, lütfen.
İçeride hâlâ
insanlar var.
Tekrar girmeliyiz.
Bırak itfaiyeciler
halletsin Javier!
Hemen çıkmalısın!
Bina yıkılacak.
Duyuyor musun beni?
Duyuyor musun Javier?
Javier Javier, beni
dinle!
Hemen aşağı in!
KAHRAMAN CANILLEJAS
BELEDİYESİ, ÖLÜMÜNDEN SONRA KAHRAMANI MADALYAYLA ÖDÜLLENDİRDİ
98, artı beş Yani Toplam Tamam.
Beş, 40.
Siktir.
Geç kalacaksın!
Tekrar.
Jorge Elías!
Ne diye uğraşıyorum
ki?
Cosme, duyuyor musun?
Aklın başından
gidecek.
Teşekkürler Ibarra.
Adresi yolla.
Baba?
Günaydın.
Paket.
Bakalım, şimdi kim
beni soymaya cesaret edecek.
Güç bende artık!
Pardon evlat.
Bunu imzalaman lazım.
Elbette.
Teşekkür ederim.
-El fenerleri bu
kadar mı?
-Evet.
Hepsi o kadar kirli
mi?
Bunları alıyorum.
Buralardadır dediler.
Dedektif Cosme
Galiardo.
Efendim, yerinize
geçsem bile sizinle çalışmak bir onur.
Sorun değil.
Alışırım.
David Valentin,
efendim.
Resmiyeti kes yahu.
Gidelim mi?
HONG HEDİYECİ
DÜKKÂNI
Etrafta ilginç bir şey var mı?
Daire, ölü köpek
gibi kokuyor.
Kira kontratı yok,
su ya da elektrik hizmet sözleşmesi yok.
Hiçbir şey.
Sadece gürültüden
şikâyet eden bir komşu varmış.
Her gece ağırlık
kaldırıyordu dedi.
Steroid takviyesi.
Protein.
Anabolik steroidler.
Vitaminler.
Çinko, magnezyum.
Rahatsız bir adamın spor
salonuna benziyor.
Ne bok olmuş burada?
Bilmiyorum.
Derisinin nesi var?
Işıktan mı yoksa?
Hayır, ışıktan değil.
Derisi gri.
Leş gibi kokuyor.
Evet.
İyi misin evlat?
Siktir, bu iğrenç!
En sevdiğim takım bu.
Al.
Teşekkür ederim.
Benim zamanımda
çamaşırhaneler yoktu.
Olsa çok yardımı
olurdu.
Karım biz gençken
öldü.
Her şeyi öğrenmem
gerekti.
İki oğlumu büyüttüm.
Sen evli misin?
Dedektif olmak için
o kadar çalıştım ki sevgiliye vakit olmadı.
Bu iyiymiş.
Cinayet Büro'da
öğrendiğin ilk şey sokakta iyi yemektir.
Özel bir soru sorsam?
Tabii.
Neden polis oldun?
-Bu nereden çıktı?
-Dosyanı okudum.
Herkes ailemin
cinayetinin polis olmak için romantik bir sebep verdiğini sanıyor, adalet,
intikam gibi bir şey.
Ama bunu herkesin
beklentisine cevap olsun diye yaptım sanırım, hayal kırıklığına uğramasınlar
diye.
Böyle deyince
aptalca geliyor.
Ama öyle değil.
En iyi polisler o
aptal görev bilincine sahip olanlardır.
Öfkelilerin sonu, genelde
daha kötü olur.
Al.
Şuna bak.
-Vücut
geliştiricinin evinde buldum.
-Bir reçete.
Balbino Blázquez.
Kontrol ettim.
Bir yıl önce kayıp
olduğu bildirilmiş.
Bize bir ipucu
bırakmış.
David, bu Blázquez,
Complutense Üniversitesi'nde Fizik dersi vermiş.
Bir Avrupa akıllı
enerji programı için Brüksel'le çalışmış.
Şuna bak.
-Bir inek miymiş?
-Evet.
Ten rengi de normalmiş.
Neden?
Bunu sadece katil
biliyor, değil mi?
Cinayet mi?
Bak evlat.
Bu cinayet değilse, ben de Alba Düşesi'yim.
Bruguera.
Selam!
Kimler gelmiş!
Kimler gelmiş!
Cosme, seni köftehor.
Selamı sabahı kestin
sanmıştım.
-Sarılmak yok mu?
Sarıl lütfen.
-Yok, ben Dur Bu
Dedektif David Valentin.
Davayı yöneten o.
Evet, bu pisliği
gördüğünde kusan sendin, değil mi?
Evet, o benim.
Burada kusma, tamam
mı?
Söz veremem.
Buraya gelmeden önce
kahvaltıyı atlasan iyi edersin.
Bu sabah altı
yaşında bir kızın gövdesi geldi.
Değil mi Federico?
Tecavüze uğramış,
uzuvları kesilmiş, kafası koparılmış.
Gövdenin geri kalanı nerede, söylemiyor.
Katil, reşit
olmadığı için hapse de girmeyecek.
Üç yıl çocuk
ıslahevinde, sonra çıkar.
Dünyanın çivisi Vücut geliştiriciyle ilgili ne diyebilirsin?
Çok şey.
Gelin.
Vücut her türlü maddeyle dolu.
Steroidler ve kas
kütlesini saçma derecede artırmak için uzun bir liste dolusu takviye.
Şu çatlakları
görüyor musunuz?
Öyle hızla kas
yapmış ki derisi dayanamamış.
Ölüm sebebi?
Künt cisim
darbesinden trakeal travma.
Tak!
Bar buraya inmiş.
Bilekleri paramparça
olmuş.
Ağırlıkları düşürmüş
ve kasları da yırtılmış, yani bu adam uzun zamandır hiç durmadan çalışıyormuş.
Peki neden gri?
Evet.
Başlarda bunun
peritonit ya da güneş görmeme yüzünden olduğunu düşündüm.
Ama deri altı
pigmentasyonu var, çok karmaşık ve hassas bir süreçtir.
Yani Yani katil nedense gri olmasını istemiş.
Bildin.
Cosme, benimle dalga
geçiyor olmalısın!
Beni yakaladı.
-Yine mi?
-Güzel kostüm
dedektif.
İşine dön Bruguera.
-Kim bu deli kadın?
-Amirin.
O mu?
Evet.
Sınıfının en iyisiydi ve Madrid'deki en genç
cinayet bürosu şefi.
Neden öyle giyinmiş?
Çünkü manga fuarındaydım.
İzin günüm ve bu adam kendini Jessica Fletcher
sanıyor.
İzin günlerimi ve özel
hayatımı mahvediyor.
Bu yüzden biraz
sinir olmuş olabilir miyim?
Sana kim tüyo
veriyor Cosme?
Ibarra tabii.
Hadi söyle.
Dedektif Valentin'e
yardım ediyordum.
-Emekli oluyorsun.
-Emekli olmaya mı
zorluyorsun?
Onun gibi deneyimli
birinin faydası olur.
Eşyalarını almak
için yarın ofise gelmeni rica ediyorum, tamam mı?
Ve sen, şunu
bilesin, genelde eğlenceli bir amirimdir.
Ama sakın belanı
arama çünkü bulursun.
Jorge!
Konu yemek olunca yatak
odasından buraya uçuyorsun adeta.
Neden pijamalarını
giydin?
Çöpü çıkaracaksın.
Ne pijaması?
Bu bir tişört.
Hadi be.
Hiçbir fikrim yoktu.
Senin gibi noter
gibi giyinmiyorum.
Merkeze gitmeden
önce annem hep ne derdi?
"Takımını giy.
Bu dünyayı daha iyi
bir yer hâline getir.
" Bu çok ezikçe.
Ezikçe değil.
Ve Javi severdi.
Biliyorum baba.
Kardeşim Gryffindor'du, ben Slytherin'im.
-Böyleyken böyle.
-Neyse Ekmeği uzat lütfen.
Dik dur.
Daire çizerek ilerle.
Sağ eline dikkat et.
Alo?
Yok, arkadaşlarla yemek
yiyeceğim.
Niye?
Geliyorum.
Adresi yolla.
Gelene kadar cesedi yerinden
oynatmayın demiştim.
Hayır, oynatmadık
dedektif.
Sedye, olay yerinin
bir parçası.
Bu ne?
Ne olduğu bile anlaşılmıyor.
Üzerindekiler ne?
Kurban, İnternet'ten
koleksiyon silah satıyormuş.
Zırh, katana ve buna
benzer şeyler diye düşünüyoruz.
Memnun kalmayan bir
müşterisi vardı demek.
Bir şey buldunuz mu?
Bir dergi kupürü.
Kurbanın boynunun arkasına yapışmıştı.
Laboratuvara götürün.
Jorge, masayı topla.
Hadi.
Masa bana lazım.
-Kahretsin!
-Ne?
Nereden bu?
-Hulk'a benziyor.
-Cidden mi?
-Hulk olmak için
yeşil olması lazım.
-O kadar emin olma.
İlk sayıda Hulk griydi.
-Öyle mi?
-Evet.
60'larda çok kez
oldu.
Ya renklendiren işi
mahvetmiş, özensiz çalışmış veya Stan Lee, sayılar arasında fikir değiştirmiş.
Demir Adam gibi.
İlk sayı, Tales of
Suspense #39'da kıyafeti griydi.
Sonraki sayıda altın
rengi oldu.
Berbattı.
-Peki.
-Ne oldu?
-Çok yazık.
-Ne?
Bu hafızayla
memurluk sınavında harikalar yaratırdın.
Siktir.
Hadi.
MİLLî POLİS
TEŞKİLATI Peki, burayı imzala.
Bana öyle bakma çünkü
gerçekten üzülüyorum.
Peki, üst katta
sürpriz parti olduğunu bilecek kadar iyi bir polissin.
Belki de bilerek
saklanıyorum.
Herkes gitmeden oraya
çıkmayı düşünmüyorum.
Tanrım, Cosme.
Bazen Jorge'den bile
daha çocuk gibi oluyorsun.
-Sanmam.
-Bu arada bana
dükkânda yardım edecek dedi.
Emekli oldun.
Söylediği birçok şey
gibi o da saçmalık.
Çizgi roman bilgimin
Maskeli Savaşçı'da kaldığını hatırlatayım.
Evet.
İşte.
-Nasılsın?
-Emekli.
O nedir?
Ne?
Ah, o mu?
Bir adam, Karındeşen Jack gibi etrafta dolanıp
kalp söküyor.
Bak, Bruguera, bir
organ nakli makinesiyle saatlerce canlı kalmış diyor.
Delice, değil mi?
Bekle, ya bu?
Bilmiyorum.
Eski dergi kupürleri falan.
Hâlâ anlayamadık.
-Alabilir miyim?
-Olmaz.
Ama her zaman
istediğini yaptığın için al tabii.
Teşekkürler Norma.
KANIT SUSPENSE 39
Bu, bir dergiden
değil.
GİZLİ KÖKENLER
-Baba, parti nasıl?
-İyi.
-Bir şey soracağım.
-Pasta var mı?
Bana bir dilim getir.
Çikolatalıya
bayılırım.
Bir saniye dur ve
beni dinle.
Hulk'un ilk kez
göründüğü serinin adı neydi?
Incredible Hulk #1.
Niye ki?
Baba?
GİZLİ KÖKENLER THE
INCREDIBLE #1 İster misin?
Bu kadar gürültü
yapman şart mı?
-Çekil.
-Sen çekil.
İlk cinayette, katil
bir çizgi romana gönderme yapıyor, Hulk'a.
Sıska bir bilim
insanını gri bir kas torbasına dönüştürüyor, tıpkı Incredible Hulk #1'deki gibi.
İkinci
cinayetinde başka bir çizgi romana gönderme yapıyor, Demir Adam'a.
Bir silah
yapımcısını kalbinin çalışması için bir makineye ihtiyacı olan zırhlı bir adama
çeviriyor.
Tıpkı Tales of Suspense #39'daki gibi.
Demek bir geek
meselesi.
Dedektif
Valentin, bu konudaki zırcahilliğiniz dolayısıyla bu dava için size bir dış
danışman gerekeceğini düşündük.
Cidden mi?
Çizgi roman meselesi öldürmek için bahane.
Belki bir sonraki
cinayet bir Busanante şarkısına dayanır.
Gerek yok
Tecrübeli birinin yardımı lazım demiştin.
Evet ama farklı Aldın işte.
Uzmanlığı
gelecekteki cinayetleri önlememize yardımcı olur diyoruz.
Soruşturmanın
başından beri bize yardım ediyor.
Hey Aldığın şeyi bırak!
-Hadi lan, o benim!
-Siktir Kımıldama şişko domuz!
Delil çaldığın için
tutuklusun.
Ne aldın?
-Rezalet.
-Bu ne?
Pasta.
Dışarıda yiyecektim, etrafa kırıntı dökmeyeyim
diye.
Norma, pasta
ayırmışsın, sağ ol.
David, bu Jorge.
Yeni ortağın.
O benim babam.
Olanları unutalım.
Ben Jorge Elías.
Dedektif Valentin.
Güzel.
Sana "Val" diyebilir miyim?
-Hayır.
-Ama çok janti.
-Sana Jor desem?
-İsterdim.
-Olmaz.
-Ama çok janti.
Şunu demeyi keser
misin?
İyi Val.
Teorini anlatacak
mısın?
Katil ilk notunda "gizli
kökenler" yazmış.
Süper kahramanların doğuşundan
böyle bahsedilir, bu hale nasıl geldikleri yani.
Felsefe okudum,
Kriminoloji değil ama onun tarzından süper kahramanların kökenini yeniden
yaratan bir katil olduğu belli.
Kim bilir, neden.
Hey!
Ne yapıyorsun?
Gözlük camların çok
kirli.
Nasıl
görebiliyorsun, bilmem.
Al, ara sıra temizle.
Pasaklı olma.
Teşekkürler, sanırım.
Bir şey daha var.
Rozet alacak mıyım?
Giriş izni alacaksın.
Evet ama pek havalı
değil.
Rozet isterdim.
Aynı işe yarıyor.
Sadece hava atmak
istedim.
Ona dokunma.
-Kilitlemişsin.
-Bırak.
Ne yapmamı
istiyorsun, bilmiyorum.
Uzman olan sensin.
Gözüne garip gelen
bir şey olursa, gözden kaçan bir şey varsa bana söyle.
Sihrini yap.
Aman ne güzel, bütün
iş bende.
Antxon Azkar,
Suspense #39 kurbanı.
Nasıl telaffuz
edilir, emin değilim.
Bilbao'da doğdu ve Toledo'da
silah yapıyordu.
Ama Tony Stark gibi
araçlar üretmemiş.
Film silahlarının
kopyalarını yapmış, değil mi?
-"Koleksiyon
silahlar" mı?
-Evet.
Bak.
Mesela bu, Conan'ın kılıcı.
Kill Bill'deki
katanalar orada.
Hattori Hanzo.
Şu da Hayalet
Süvari'deki balta.
Ve tabii ki Buz, Ned
Stark'ın Taht Oyunları'ndaki kılıcı.
Dizide ismi o
değildi, sadece kitaplarda.
Kitap her zaman daha
iyidir.
Bu değerli şeylerin
çoğunu dükkânımda satıyorum.
Bunun gibi,
Leonidas'ın kılıcı Kaliteli şeyler.
Bekle.
Burada bir yanlışlık
var.
Ne oldu?
O balta.
Bu set, balta hariç,
Yüzüklerin Efendisi'nden.
Emin misin?
Evet.
Şey Peter Jackson, çok uzatılmış bir versiyondan
sahneleri silmediyse evet, eminim.
-Tutabilir miyim?
-Dokunma.
Bu, bulduğum
dördüncü parmak izi.
Bilerek yapmış sanki.
Çok tuhaf.
Katiller işlerine
imza atmaz.
Kötüdürler ama aptal
değil.
O kötülük anlayışı Onlar sadece hasta.
İyiydi bu.
Hadi sen bir
yürüyüşe filan çık.
Peki ya sonuçlar?
Sence burası CSI mı?
Parmak izini
giriyorsun, bitiyor mu?
Programın eşleşme
bulması biraz zaman alır.
Bir yere gitmek istemiyor musun?
Pek istemiyorum da
K GEZEGENİ - ÇİZGİ ROMAN DÜKKÂNI NEAL O'NEIL ZINCO'YA KARŞI
Hayır!
Dumbledore ve Grindenwald mahvetti.
Luna Lovegood'un
Ravenclaw'u kadar eminim.
"HAYATINIZIN
ANLATICISI OLUN" -Val.
-Ha siktir!
Affedersin.
Al, bu sana.
Tüm öğleden sonra,
yardımı olabilecek gizli kökenleri aradım buldum.
Raflarda çizgi roman
kaldı mı?
Ne?
Çok azalttım üstelik.
Büyüyle ilgili olanı
almadım: Doktor Strange ve Doktor Fate yok.
Wonder Woman ve Thor
gibi tanrılarla ilgili olanları da almadım.
Green Lantern mi?
Uygun aday mı?
-Yeşil bir yüzük ve
biraz hayal gücüyle -Baksana.
Kes sesini, beni
dinle!
-Sesi tanıdık.
-Buna katlanacak
parayı ödemiyorlar.
Orası çok amaçlı oda.
Pazartesi günleri
Magic oynanır.
Cuma Warhammer.
-Bugün cosplay günü.
-Ne?
Kostümlü oyun yani.
Anime tarzı gibi.
-Bu o mu?
-Evet.
Yani bir geek mi?
Bunu dedikten sonra,
ben ve sihirli uzun saçlarım bu ders -bitti diyor.
-Vay anasını!
Yıl dönümü partisi.
Cuma.
Yardım lazımsa ya
şimdi konuşun -ya da sonsuza kadar susun.
-Öğrencileri pek iyi
değil.
Şişko parmaklarıyla
bir şey dikemiyorlar, o yüzden kostümleri o yapıyor genelde.
Çok para alıyor.
Son dakika aramaları
istemiyorum, mesela sen Felipe, "Yenilmezler olacağım.
Bana bir Kızıl Cadı
kostümü yap.
" deme.
-Tut şunu.
-Olmaz canım.
-Yani -Ekstra kazanç demek?
Çocuklar,
gidebilirsiniz.
Sen uzmansan neden
Jorge'yle çalışmam gerek, anlamıyorum.
Affedersin ama
hayatımda hiç çizgi roman okumadım.
Sadece film ve anime
dizisi izlerim, kostüm giyerim.
Demek tamamen
normalsin.
Bekle, bunu izlemek
istiyorum.
Peki dedektif, bizim
gibi zavallı geek'ler arasında olmanı neye borçluyuz?
Tahmin edeyim,
berberin yakınlarda.
Hayır, patronum bu
konuda zırcahil olduğumu söyledi.
Araştırmaya geldim.
Patronun çok mutlu
olmuştur.
Şimdi sadece okumayı
öğrenmelisin.
Pardon ama kostüm
giymek için biraz yaşlı değil misin?
Sen de pisliğin teki
olduğun için Siz artık çıksanız ya lan!
Senin olayın ne?
Sence seninki kostüm
değil mi?
Bu ucuz, özenti,
90'lar polisi takımı, temiz tıraşlı, zengin çocuk saçınla?
Sen de kostüm
giyiyorsun, dedektif.
Sen de bizim gibi
kılık değiştiriyorsun ama arada ufak bir fark var.
Senin kostümün kesinlikle
berbat.
Valar morghulis
herkese, takım elbiseli hariç.
Ona dracarys.
Kesin sesinizi!
Bir cinayeti
araştırıyorum.
Sizin gibi ezik değilim.
Dikkatli olun.
Sen dikkatli ol.
Bak, Felipe dişçidir.
Toño'nun eczanesi
var.
Pepe, tapu sicil
müdürü.
Isabel bir yargıç.
Bu adamı tanımıyorum
çünkü hiçbir şey almıyor.
Her şeyi indiriyorum.
Ben Galván.
Madrid'in en önemli
aeronotik şirketi benim.
Bir ayda, polisin
bir yıllık maaşından fazla kazanırım.
İşte.
Bu, benim arabam.
Senin araban ne?
Gördün.
Onların parasını
ödemen lazım Val.
Ne kadar?
145 avro.
Kartla mı?
Ne demek 145 avro?
Kim bunun için 145
avro öder?
Belki de ezik
olmayan insanlar?
Eminim okulda başka
çocuklara isimler taktın, en seksi kızla çıktın.
Üzgünüm.
Burada kıymeti yok.
Benim dükkânımda geek sensin.
Geek, garip hareketler yapan karnaval oyuncusu;
(Bilgisayar, İnternet) Internet "delisi" .
Beni tanımıyorsun.
Kim olduğumu
bilmiyorsun.
Biraz saygılı olun.
Ortağım o.
Dalga geçmek
istiyorsanız bir şey alın.
Ben her şeyi
İnternet'ten indiriyorum.
O kadar kötü mü?
Bendis mi yazmış?
Kimdir, bilmem ama dükkânda
hep eleştirilir.
Niye hâlâ buradasın?
Masanda yalnız mı yemek
yedin?
Ne istiyorsun?
Balta işe yaradı.
Bruguera aradı.
Bir şüphelimiz var.
Kaldır kıçını.
Adamın adı Jordi
Forúm, piromani geçmişi olan bir itfaiyeci.
Galiçya'da yangın
çıkarmış.
Yedi kişi ölmüş ve
bu pislik, jüriyi cezai ihmal olduğuna ikna etmiş.
Bir aydan biraz
fazla hapis yatmış.
Retiro Park
yakınlarında yaşıyor.
İşte tüm bilgileri.
Evrak işini
bitirdiğimde ben de geleceğim.
Jorge'yi almayı
unutma.
Ne heyecanlı be Val.
Kahraman ve
yardımcısı kötü adamın saklandığı yere gidiyor.
Tek ihtiyacımız film
müziği.
Temizle şunu.
-Neyi?
-Hepsini.
İşte burada.
Yıllardır bir CD
çekmemiştim ama arabanda sadece o var.
Dinle bak.
Batman -Kapat şunu!
-Yapma Val.
Gerçek bir katil
arıyoruz.
Biliyorsun, değil mi?
-Tabii ki.
-O zaman büyü biraz!
Çizgi romanları
anlatıp duruyorsun.
Süper kahramanlar
çok saçma.
Çocuklar içindi.
Sadece çocuklara
değil.
Yetişkinlere de var.
Watchmen duymadın mı hiç?
Watchmen siktirsin!
Karşı karşıya gelsen
bir süper kahramana ne derdin?
Hayır, gerçekten
söyle.
Ne derdin?
"Merhaba
Süpermen.
Memeli bir adamım ve küçük çocuk tişörtleri
giyiyorum.
" Eminim etkilenir.
Neden süper
kahramanlardan böyle nefret ediyorsun?
Etmiyorum.
Olay o değil.
Günü gelince
çocuklara söylüyorsun, Müneccimler de, Noel Baba da gerçek değil.
Lanet Diş Perisi
gerçek değil.
Ama kimse
"Kahramanlar gerçek değil" demiyor.
Kimse
sevdiklerini kurtarmaya gelmiyor.
Bunu küçük yaşta
öğrendim.
Okulda popülerdim
çünkü çok neşeliydim.
Okul, şişman
çocuklar için de eğlenceli değil.
Her gün dayak
yerdim.
Sonra abim okula
götürmeye başladı.
O çocuklar da gününü
gördü.
-Abinle yakın
mıydınız?
-Hayır.
Benimle dalga
geçtikleri için üç adamı döver eve dönerken bana "yağ tulumu" derdi.
Abiler böyle mi
yapar?
Bilmiyorum.
Abim olmadı.
Affedersiniz.
Memur bey, ben
Dedektif David Valentin.
Ne oluyor?
İki gündür o bacadan
duman çıkıyormuş.
Diğer dairelere de
girmeye başlamış.
Neler olduğunu
anlamak için bizi aramışlar çünkü Hanımefendi
lütfen.
Geri çekilin.
Herkes geri çekilsin.
Geri çekilin!
Olay nedir?
Giremiyoruz, arama
emrini alana kadar beklemeliyiz.
-Ben deneyeyim.
-Hayır Jorge.
-Val.
-Olmaz.
Buraya gel!
Özel Ajan Jorge
Elías Galiardo, -hemen içeri girmem gerek.
-Yapma yahu.
Bir saniye.
Galiardo?
Yağ Tulumu sen misin?
Yağ Tulumu o!
-Yağ Tulumu!
-Hey!
-Yeter.
-Ne yeter?
Hey!
Yukarıda neler
oluyor?
Bir bakalım.
Norma Celiméndiz,
Cinayet Büro Şefi.
Memur bey,
adamlarımın neden dışarıda olduğunu açıklar mısınız?
Dedektifine hâkim
kararını beklediğimizi söyledim.
Haklısın.
Sorun şu ki zavallı
adam yeni.
Buraya yeni atandı ve
buralarda işler nasıl yürür, bilmiyor.
Baksanıza!
Kapı açıldı!
Polis!
Polis!
Daireyi arayın!
-Yürüyün!
-Her yeri arayın,
lanet olsun!
Yürüyün!
Polis!
Arayın!
Siktir, çok soğuk!
Hadi!
Arayın!
Devam edin!
Temiz!
Bir bok göremiyorum!
Siktir, burası buz
gibi!
-Pérez!
-Geliyorum!
-Yürüyün!
-Şuraya!
İlerleyin!
Geri çekilin!
O ne?
Duyuyor musunuz?
-Evet.
-Nereden geliyor?
Üstümden kalkar
mısın?
Elbette, evet.
Harika.
Seksi hatunu koru, şişkoyu siktir et.
-Kapa çeneni!
-Sakin ol.
Sıcaklık farkı patlamaya sebep oldu.
Buz gibi ama soğuk hava üniteleri fazla ısı
yayıyor.
Gidelim.
Yürüyün.
Burada bir şey var!
Jordi Fórum!
Balbino Blázquez ve
Antxon Azkar cinayetlerinden tutuklusun!
Canlı canlı yanıyor!
Camı kırmanın bir
yolunu bulmalıyız!
Bekle!
İç basıncı hesaplayıp düşünerek hareket
etmeliyiz.
Ölmüş.
Aşikâr değil mi?
Fantastik Dörtlü'den
Ateş Adam'ın kökeni.
İnsan Meşalesi.
Jorge.
Evet.
Marvel Comics #1.
Mesele İnsan
Meşalesi'nin kökeni ama senin bildiğin değil.
Bu, Fantastik
Dörtlü'nün karakteri değil.
Klasik Meşale
havayla temas ettiğinde yanan bir robot.
Ama ölmüyor çünkü o
bir robot.
Pek de canlı
sayılmaz.
-Yaşıyor!
-Bırak onu!
Jorge!
O iyi mi?
Bu pislik bayıldı.
Bu bok ne böyle?
Tanrı aşkına!
Allah kahretsin!
Jordi Fórum olduğunu
doğruladık.
Dişlerinden.
Şuna bakın.
Çıkarmaya çalışırken
neredeyse tüm deri kıyafete yapışıyor.
Gördün mü?
Üzüm soymak gibi.
Bak.
Çok korkunç.
Gantz ya da Berserk
gibi bir şeye benziyor.
Bruguera, lütfen
anlayabileceğim bir şey söyle.
Olay şu, tüm
sıvıları kaynamaya başlamış.
Gözleri yuvalarında
kaynamış, burnundan ve kulaklarından gri madde akmış.
Peki ya kıyafet?
Evet, kıyafeti vücudunu
soğuk tutmuş, tüplerle beslenmiş, sıvı kaybı önlenmiş.
Böyle aşırı
şartlarda ne kadar yaşayacağını görmek için bir deney gibi sanki.
Ne kadar dayanmış?
Yanıkların derecesi
ve kangren azlığına bakılırsa hesaplarıma göre canlı canlı yakılması üç gün
sürmüş.
Düşük ısıda.
Peki o zaman.
-Şimdi ne olacak
dedektif?
-Efendim?
Peki.
Soğutucu ünitelerin
izini sürebilirim veya her ne haltsa onlar.
Ama muhtemelen Jordi
Fórum satın aldı, o yüzden bir bok çıkmaz.
O yüzden eve gidip
duş alıp terli, şişko bir adam gibi kokmayan bir şey giyeceğim.
İlk defa beğendiğim
bir şey giymişsin.
Üzerine uyarsa mükemmel
olur.
Şu anda cidden şaka
mı yapıyorsun?
Bir şüphelimiz vardı
ve öldü.
Bana yardım
edebilecek tek polisi de zorla emekli ettin.
-Başlama.
-Evet!
-Deneyimine,
vizyonuna ihtiyacım var.
-Zorlama.
Hayır!
-Olmaz.
Bugün son günüydü.
-Norma.
Norma, kuralları hep
çiğniyorsun.
Neden bu konuda bu
kadar katısın?
Çünkü Cosme kanser,
lanet olsun.
Ne kanseri?
Tedavisi olmayan bir
tür.
Onunla pek vakit
geçirmedin ama nasıl olduğunu gördün.
Kemoterapi falan,
hiçbir şey istemiyor.
Jorge biliyor mu?
Hayır, ona henüz
söylemedi.
Ona söylemeliyiz.
Aklından bile
geçirme.
Mahvolur.
O sadece bir çocuk,
görmüyor musun?
Üç yıl önce abisini
kaybettiğinde hazır değildi.
Babasının ölümünü
nasıl karşılar sence?
-Buna sen karar
veremezsin.
-Neden olmasın?
Polis merkezindeki
sınavda ortaya çıkmış.
Ben de raporu
istedim.
İstemeseydim kimse
bilmeyecekti.
Onu erken emekliye
ayırdım, dinlenir, tatil yapar, keyfini çıkarır.
Anladın mı?
Sence evde kalmak,
bize yardım etmekten çok mu keyif verecek?
Evet.
Bir polis asla
emekli olmaz.
Ölüm, bir polis için
tek emekliliktir.
Fazla film
izlemişsin.
Prova mı yaptın?
Dün spor salonunda.
Gayet iyi başardın.
Beni benden aldın.
Val.
Şey Beni eve bırakır mısın?
Metro kapandı.
Geliyorum!
Hey!
Bu ne sürpriz!
-Öğle yemeğine
yetiştim mi?
-Tabii ki.
Git, tembel Jorge ne
yapıyor, bir bak.
Koridorun sonunda.
-Al.
-Çok teşekkürler.
Yemek hazır sayılır.
Jorge.
Duyacaksın bana saygı
Değilim ailenin parçası Afrodizyak rap Tanrım!
Bunlara ne kadar
harcamıştır?
Küçük bebekler GEÇEMEZSİNİZ Nesin sen?
Aptal mı?
Niye kapıyı çalmadın?
Kapıyı çaldım, kafana
kalem bile attım.
Yemek hazır!
Bir daha o kapıyı
açma.
Jorge Özel bir rezerv o.
Anlamıştım.
Cosme, büyük oğlunun
fotoğrafını gördüm.
Onunla gurur duyuyor
olmalısın.
-Öldü -Bir kahraman gibi.
Herkesin aynı şeyi
söylemesi komik.
Tanrım, Jorge.
Öyle bir abin var
diye minnet duymalısın.
Her okuduğumda bana
vurmayan birini tercih ederdim.
Sadece çizgi roman
okumayı bırakıp diğer çocuklarla oyna diye dışarı çıkmanı istedi.
Bir şey diyecek bir
babaya hayır demezdim.
Babanı ne cüretle
şikâyet edersin?
Tabii senin öyle
dertlerin yoktur.
Seninkilere ne oldu?
Mort oldular,
biliyorum ama nasıl?
-Lanet olsun Jorge
Elías!
-Hayır, sorun değil.
Sorun değil.
Bilmen şartsa Sekiz yaşındaydım.
Özel bir gün
olduğunu biliyordum çünkü yeni kıyafetler giyiyordum.
Sinemadan eve
dönerken bir adam bize saldırdı.
Sadece para istedi.
Annemi bir
şırıngayla tehdit etti.
Babam da onu korumak
istedi.
Adamın silahı vardı.
Silahı bir Guardia
Civil'den o gün çaldığını sonra öğrendim.
Ve ateş etti.
Annem çığlık atmaya
başladı, onu susturmak için öldürdü.
Onu hiç bulamadılar.
Kirli hissettiğimi
hatırlıyorum.
Annem Annem hiç kirlenme diye bana söz verdirmişti.
Bazen tüm o kanla
kaplıymış gibi hissediyorum.
Neyse Sanırım çok uzun anlattım.
Hikâye bu.
İşte böyle.
Ne?
Cidden mi?
-Şaka yapıyorsun.
-Ne diyorsun?
Meraktan, ailenin
dosyasına baktın mı hiç?
Hayır da Kişisel dosyalara bakılamaz.
Siktir et onu.
Baba, yemek çok
güzel ama gitmeliyiz.
Jorge.
Jorge!
Norma'yı ara.
Ne?
Neden?
Oğlum, ara sen onu.
1989'da olmuş.
Bu iş uzun sürebilir
çocuklar.
Sakın sızlanma.
Evde Naruto kostümü dikiyordun.
Bu, daha
eğlencelidir.
Kes sesini, çünkü
beni burada tavşan kostümüyle kişisel dosyaları inceler halde bulurlarsa -başım
büyük belaya girer.
-Cinayet Büro
Şefisin.
Buraya girmek için bir
form doldurman yeter.
Hay aksi.
İzin istemek sıkıcıdır.
Tüm eğlencesini
kaçırır.
GENÇ ÇİFT
OĞULLARININ GÖZÜ ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ işte bu.
Bakayım.
Bak.
Bakayım.
Lanet olsun.
Ne?
Bak, bu olay yerinde
bulunan nesnelerin listesi.
Bir kelime ve bir
sayı olan bir kupür varmış.
Detective #33.
Bir çizgi romandan,
değil mi?
-Evet.
-Evet.
Detective #33 çizgi
romanı, Batman'in köken hikâyesinin sayısı.
Thomas ve Martha
Wayne sinemadan çıkarken oğullarının gözü önünde öldürülür.
Şaka bu, değil mi?
O bir keşti.
Öylesine biriydi.
Tipini veya yalnız
çalışıp çalışmadığını bile bilmiyoruz.
Oradaydım.
Bu imkânsız.
Olamaz.
Olamaz, Tanrım.
Olamaz!
Siktir!
Olamaz!
Bu imkânsız!
David Bunlar olası cinayetlerinin listesi.
Ne anlama
geldiklerini söyleyeyim mi?
-Bırak.
-Evet.
Hayır.
Kaç cinayet daha
işleyecek, hangi sırayla, onu bilmiyoruz.
Bilseydik bile hiç
faydası olmazdı.
Yedi ölümcül
günahtan ilham alsaydı daha kolay olurdu.
O kadar zor olmamalı.
Tüm süper
kahramanlara takmış bir ezik arıyoruz.
Hepsine değil.
Şimdiye kadar
seçtiği tüm kökenler Gümüş ve Altın Çağ'dan.
Epey eski çizgi
romanlar.
Ezik olduğundan o
kadar emin olma.
Bir organ nakli
makinesi, çok pahalı soğutma ekipmanı, emlak ve sessizliğe sahipti.
Bu adam para saçıyor.
Peki, tamam.
Eski çizgi romanları seven ve çok parası olan bir geek arıyoruz.
Bir şeyi değiştirmez.
Bir dakika.
Evet.
Bu, bir şeyleri
değiştirir.
Gel Val.
-Nereye?
-Gel işte.
Norma, bu arada dükkânı kilitlerken ışıkları kapat.
Tamam o zaman.
Görüşürüz orospu
çocukları.
Maske?
Selam Paco.
Ben Jorge Elías.
Evet, eminim
öylesindir.
Şifre mi, bilmece mi?
Şifreyi bilmiyorum.
Bilmece.
Altın gibi görünür.
-Muz.
Cevap -Ne?
Biriyle misin?
Kim o?
Kimse, fikri olmayan
sinir bozucu arkadaşım.
-Yalan söylüyorsan -Hayır.
Cevap Mu, Aldebaran, Saga, Ölüm Maskesi, Aiolia,
Shaka, Dohko, Milo, Aiolos, Shura, Camus, Afrodit.
Altın gibi görünen Zodyak
Şövalyeleri.
Cevap muzdu.
Paco, krizden sonra
dükkân kapattı, artık yasa dışı kitap satıyor.
İnsanlara karşı çok
temkinli, ben konuşayım.
Merhaba.
Jorge, Jorgito Elías Maske'ye geldiğine göre çok önemli bir şeye
ihtiyacın var.
Küçük erkek
arkadaşın kim?
Bu çizgi roman
listesi kimde var, bulmalıyım.
Muazzam bir
koleksiyonmuş.
Sadece müzayede
evleri bu bilgiyi verebilir veya CGC sertifikası olanlar.
Sende o sertifika
var.
Vardı.
Kodlarımı kullanırsam insanlar hâlâ
çalıştığımı anlar.
Bu bilgi bir katili
durdurmamıza yardım edecek.
İnsanlar ölüyor.
Zerre umurumda değil.
İnsanlar abartılıyor.
Kedi öldürmeye
başlayan olursa haber ver.
Para veririz.
Ne kadar?
Jorge Bu adama para mara Sus sen.
Ne istiyorsun?
Neal O'Neil mi?
Zinco Neal O'Neil'a
Karşı, kapakta tüm kahramanların imzasıyla.
-Benden çalmıştın.
-Açık artırmada
hakkımla kazandım.
Evet, tabii.
Öyle diyorsan öyledir.
Bedeli bu.
Tamam mı?
Tamam.
Neler oluyor?
Ruhunu Şeytan'a
satıyor gibisin.
Bazı çizgi roman
sahiplerinin bir kaydı var.
Siegel-Shuster
Almanak'ı deniyor.
Bazı özel çizgi
romanlar var, Superman #1 gibi, değeri bir milyon dolardan fazla.
Bir milyon mu?
Katilin kullandığı
çizgi romanlar en az yarım milyon dolarlık.
Ama o çizgi
romanları senin dükkândan aldım.
Orijinal Amerikan
sayılarını diyorum.
60, 80 yıl önce
yayınlanmışlar.
Belki katil onları
aldı ve Almanak'talar.
-Denemeye değmez mi?
-Neden peki sen İspanya'da
sadece bir kişi var.
Bu dört sayı da onda.
Nerede peki o kişi?
Madrid.
Teşekkür ederim.
Kaybolun.
Neredeyse yemek vakti.
Sonra da otuzbir
çekeceğim.
Victor Vid!
Google'a göre, o bir
müteahhit ve hayırsever.
Gitmemiz gereken Ne oldu?
Ben oyum, değil mi?
Sonum onun gibi
olacak.
-Ne?
-Paco gibi.
Yalnız, kedilerle
sarılmış.
Geçmiş Günler
Gelecek'teki halim bu.
Kes şunu.
Baban var.
-Ya hastalanırsa?
-Dükkândaki insanlar
var, değil mi?
Beni sevmiyorlar.
Norma da bir sevgili bulur.
Hoşlandığı biri mi
var?
Var mı?
Dükkânı terk eder.
Ben varım, değil mi?
Arkadaşız biz.
Öyle miyiz?
Elbette.
Gel.
Seni eve bırakayım.
Baban merak etmiştir.
-Peki Victor Vid?
-Önce Norma'ya
söyleyelim.
Yarın peşine düşeriz.
Hadi gel.
Gidelim.
Çok teşekkürler.
Ben C-45.
Bana bir adres lazım.
Devam et.
Adı Víctor Vid.
"Önce Norma'ya
söyleyelim.
" Beni ne
sanıyor?
MADRID'DE HAYATI
KEŞFEDİN SURCO İNŞAAT İşte Víctor Vid.
Aradığın o değil mi?
Çok şükür ölmüş.
Yoksa başın büyük derde girerdi.
Bir kahraman daha
soğukkanlı olmalı.
Kahraman diye bir
şey yok!
Seni psikopat!
Bu doğru.
Sen kahraman değilsin.
Ama bulmacayı çözdün,
kötü adamın saklanma yerini buldun.
Kötü adam filan yok,
sadece bir kaçık!
Evet, burada bir
kaçık var.
Ama o, ben değilim!
Soluduğun
halüsinojenik gaz için kusura bakma.
Ama zihnini
genişletmek dersini almana yardımcı olur.
Beni öldüreceksen bari
kim olduğunu söyle.
Bana Profesör Nóvaro
diyebilirsin!
Profesör Nóvaro!
O ne lan?
"Nóvaro"
bir isim.
"Profesör"
ise benim yazgım.
Sana bir sürü şey
öğretmem lazım.
Beni neden
yenemediğini biliyor musun?
Çünkü basit bir
adamsın!
Daha fazlası olmayı
öğrenmelisin.
Acı verse bile!
O zaman bugün şanslı
günün.
Çünkü ben bir
adamdan fazlasıyım.
Ben bir kadınım.
Uzaklaş ondan.
Uzaklaşmazsam?
İşte çok aptalca bir
soru.
Kafana kurşunu
yersin!
Siktir!
Kimse yoktu.
O kadar, geçen seferkinin
aynısı.
-Sonra görüşürüz.
-Tamam.
İki daire daha
kapatılmış ama sitenin diğer tarafında.
Yani kimse bir şey
görmemiş.
Bunca zamandır canı
ne istediyse yaptı.
Beni koruduğun için
sağ ol.
Tekrar öyle bir
salaklık yapmayarak teşekkür et.
Kimseye söyleyecek
zaman yoktu.
Polis salak mı sence?
Tek başına geldin
çünkü ölsün istedin.
-Hiç de bile.
-Öyle.
Buna izin yok.
Bu manyakların
seviyesine asla inemezsin.
Beynine dövme yap
bunu.
Kafama beyzbol
sopasıyla vurulmuş gibiyim.
Öyle oldu sayılır.
Metal bir yüz, bir
canavar hatırlıyorum.
Soluduğun gaz
yüzünden.
Maskeli bir adamdı.
Canavar çok
gerçekçiydi.
Sadece bir adamdı.
Nóvaro.
Kendine
"Nóvaro" diyor.
Basit bir adam
olmaktan bahsetti.
Sanırım beni kalkan
olarak kullandı ama sen yine de onu vurdun.
Ben mi?
-Hâlâ gazın etkisi
herhalde.
-Emin misin?
Neden bunu yapayım?
Deli olmam gerekir.
Sence ben deli miyim?
Şuna bir bakayım.
Geldim.
Ne bok yemeye böyle
giyinmiş?
Çünkü bugün yıl
dönümü partisi.
Yaklaşık 14 saat
sonra?
Dün gece denedim ve
çıkaramıyorum.
Erişemiyorum.
Tamam Ibarra.
İyi haber ver.
Victor Vid'le ilgili
ne biliyoruz?
Binanın sahibi.
Hesaplarını kontrol ettik.
Bir milyonermiş.
Birkaç yıl önce
abartılı alışverişlerle servetinin yarısını harcamış.
Diğer yarısı da
yavaş yavaş nakit olarak çekilmiş.
Başka cinayetlerde
mülklerini kullanılıp kullanmadığına bakıyoruz ama çok fazla var.
Madrid merkezde bir malikâne bile var.
Oradan başla.
Bir ekip gönderdik.
Bir şey çıkmadı.
Tamam o zaman.
-Parmak izi çıkarsa
haber ver, olur mu?
-Evet.
Parmak izi arıyoruz.
Hadi parmak izleri.
Amazing Fantasy
#15'ten bu.
Örümcek Adam'ın
kökeni.
Bu, X-Men'in kökeni.
Sonraki cinayet için
ipucu olacak bir şey görüyor musun?
Diğer çoğu köken
gibi bunların da radyoaktiflikle ilgisi var.
Bu yüzden mutantlara
"atomun çocukları" denir.
Ama bence bu adamda atom bombası yoktur, ne
dersin?
Boş.
Bruguera aradı.
Victor Vid'le ilgili bir şey bulmuş.
Hadi gidelim.
Daha kötü kokması
gerekmez mi?
Dostum, adam
mumyalanmış.
Ne bekliyordun?
Ne kadar süre önce
ölmüş, emin olamayız ama en azından dört ya da beş yıl.
Yani bunca zamandır
biri, Victor Vid'in kimliğini kullanıyordu.
Herif, George R.
R.
Martin'in hayranlarından bile sabırlı.
Ve onu
formaldehitten yakın zamanda çıkarmış.
Öldükten sonraki
kurşun yaralarına gelince hedef çalışması gibi olmuş.
Şiddet belirtisi
bulamadığım için zehir izleri aramaya başladım ve sıkı durun Polonyum 210 izleri var.
-Ve?
-Şaka yapıyor
olmalısın!
-Biliyorum.
-Neyi biliyorsun?
-Neler oluyor?
-Üzgünüm.
-Sikerler.
-Norma, ne oluyor?
Radyoaktif.
Radyasyon varsa meseleyi millî güvenlik ele
alır.
Dava, Millî
İstihbarat'a gider.
-Saklamanın bir yolu
var mı?
-Delirdin mi?
Birkaç yıl önce
başka bir polonyum 210 vakası vardı.
Birkaç önemsiz örnek
kayboldu.
İç İşleri kafayı
yedi.
Şimdi ne olacak?
Bu kadar mı?
-Bilmiyorum.
-Bitti mi?
Bilmiyorum.
Gerçi raporu biraz
erteleyebilirim.
Yarın sabaha kadar bekletirsem
şüphe çekmez.
-Hayır.
-Evet.
Hayır, izin
veremeyiz.
Öğrenilirse başı
derde girer.
Girsin!
Tek yaptığım,
cinayet kurbanlarını kesip açmak.
Bu esnada idari bir hata yüzünden sanıklar serbest
geziyor.
O yüzden bir kez olsun onu yakalayacaksanız çuvallayacak
olan ben olayım.
Bruguera, çok
teşekkürler.
Teşekkürler!
Hey Nereye gittiğini sanıyorsun?
Tanıdığım en iyi
polisi bulmaya.
Dur.
Patronun olduğumu unuttun mu?
Böylece
gidebileceğini mi sanıyorsun?
Üzgünüm.
Bir şey unuttum.
Demek istediğim bu
değildi ama Peki.
Tam vaktinde geldin.
Gir içeri.
Neden cesedi
saklandığı yerden çıkardı?
Hiç mantıklı değil.
Ceset, onun için bir
risk.
Ayrıca bu kimliği daha
uzun süre kullanabilirdi.
Evet.
Ya bir hata yaptı ya da hakkında öğrenmemizi
istediği başka şeyler var.
Başka bir şey.
Düşünelim.
"Victor
Vid" ismi bizi duvara götürüyor.
Duvar da bizi bir
sonraki adıma götürmeli.
Bilmiyorum.
Örümcekleri aldığı
evcil hayvan dükkânına birini gönderdim.
Bruguera, polonyumun
izini sürmek birkaç gün sürer dedi.
O zamana kadar çok
geç olabilir.
Evlat, zaten geç
kaldık sanırım.
Bak.
dramatik olaylar.
Kimliği
belirlenemeyen 16 yaşında bir erkeğin cesedi
bu sabah panayır alanları açıldığı
sırada bulundu.
Ceset, bileklerinden
tavana asılı bir hâldeydi.
Bir polis memurunun
ifadesine göre gördüğü en kötü
manzaraydı.
Ne yapacağız?
-Markete gidiyorum.
-Ne?
Ibarra merkeze
gitmeden içeri girip araştıramam.
Peki ya ben?
Doğrusu danışmanını
arasan iyi olur.
Görüşürüz.
Madrid'de bir dizi
korkunç cinayeti polis de henüz
çözebilmiş değil.
Bu köken Evet, anladım.
Aptal değilim.
Başka bir şey?
Bir şey görüyor
musun?
Bir şey var mı?
Harika.
Bugün küçük bir çocuk öldü.
Bugün rapor Millî
İstihbarat'a gidecek.
İşimiz bitecek.
O puştun ne
istediğini hâlâ bilmiyoruz.
-Bilmiyor muyuz
yoksa kabul mu etmiyorsun?
-Ne?
Nóvaro, bir süper
kötü olduğunu düşünüyor.
Bir süper kahraman
yaratmaya çalışıyor: Sen.
Aileni 20 yıl önce
öldürdü ve sen Madrid'e geldiğinde cinayetler başladı.
Çok bariz değil mi?
Tüm bu saçmalıkların
arasında açık ara en kötüsü buydu.
Norma, lütfen bizi
gerçek dünyaya döndür.
Ona katılıyorum.
Çılgınca ama açık.
Gerçekten mi?
Peki.
Hayatı rol yapma
oyunu gibi görerek eğleniyorsunuz ama insanlar ölüyor, çizgi roman karakterleri
değil!
David, o pisliğin
dediğini yapmayacağız.
-Ama gerçeği kabul
etmelisin.
-Siktir et!
İkiniz de rahat bırakın beni.
Babanın hasta
olduğunu biliyor muydun?
Çok hasta.
Siz kostümlü
oyunlarınızla meşgulken gerçek hayatta bunlar oluyor.
Tanrım.
Baba.
Burada ne işin var?
Ne giydin öyle Jorge?
Bugün dükkânın yıl
dönümü.
Nasılsın?
Yardım edebilir miyim?
Hayır, boş ver.
-Versene.
-Yok.
Bırak, lanet olsun!
Tamam, sağ olasın.
Özür dilerim baba.
Ne için?
Şey Javi'ye olanlardan sonra tam bir pislik gibi
davrandım.
Sorun değil.
İkinizin daha iyi
geçinmesini isterdim.
Bir hayaletle
rekabet etmek çok zor.
-Veya şimdi David'le.
-Jorge, rekabeti
bırak.
Buradasın ya.
Ve dönüştüğün
kişiyle gurur duyduğumu söylemeliyim.
Hem de çok.
-Gerçekten mi?
-Evet.
Ve abin beni mutlu etmek için polis oldu.
Ama buna rağmen onunla
gurur duyduğumu hiç söyleyemedim.
Eve gidelim.
Sana bir şey
göstereceğim.
GEÇEMEZSİNİZ Jorge Bekle Jorge.
POLİS Bu Javi'nin
üniforması mı?
Evet.
Ele geçirmesi zordu ama bunca zamandır
bendeydi.
Ben burada tutmak
istemiyorum.
Dükkâna götüreceğim çünkü
bir kahramana aitti.
-Bir saniyeliğine
gözümü ayırdım.
-Sorun değil.
-Kardeşini yalnız
bıraktın.
-Dövüş oynamadı.
Bana cevap verme.
Hadi!
-Ben Thanos'um!
-Umurumda değil.
Ayağını denk al.
Elini ver.
Hey!
Dur bakalım!
Gel buraya.
Kardeşin başına neler geleceğini bilmiyor.
Batman ONUNCU YIL DÖNÜMÜ İçeri giremezsin.
Neden?
Sana kostüm lazım.
Bu bir kostüm mü?
Jorge'yle
konuşmalıyım.
Jorge sadece
kostümlü insanları almamı söyledi.
-Saçmalamayı kes.
Burada mı?
-Hayır, pizza almaya
gitti.
Yerine beni bıraktı.
Ben Heimdall, Gökkuşağı
Köprüsü'nün koruyucusuyum.
-Lanet köprü
koruyucusu, Norma burada mı?
-Hayır.
Henüz gelmedi.
Bana bu müthiş
kostümü yaptı.
Harika.
Muhteşem.
Ben polisim.
Geç.
Hangi filmden?
Gerçek bir polis.
Jorge, gelirsen diye
sana bir kostüm ayırdı.
Şaka mı bu?
MİLLî POLİS
TEŞKİLATI İyi akşamlar.
Yok artık.
O psikopat beni kovsun mu istiyorsun?
Son bir iyilik.
Sana biraz badem
ezmesi getirdim.
Teşekkürler.
İşte o zaman Nazi bulabileceği
en pahalı kupayı alır, sanki altın ve yakutla kaplıymış gibi elinde tutar ve
şöyle der, "Bu, Krallar Kralı'nın kupası.
" ve içer.
Ama işi batırır,
farkında da değildir.
Parçalanan bir
iskelete dönüşür, tamam mı?
Sonra Indiana, bulabileceği
en berbat bardağı alıp "Bu bir marangozun kupası.
" der.
Bak, tüylerim diken
diken oldu.
Harika bir şey.
-Filmi hatırladın mı?
-Hayır.
-Hatırlamıyorsun -Pizza geldi!
Sonra konuşuruz.
-Ananaslı olanı
istiyorum!
-Açlıktan ölüyorum!
Demek kostümü buldun?
Edna Mode bile
Norma'dan daha iyi iş çıkaramazdı.
-Çok hoşuna gitti bu
iş.
-Sana isim lazım.
Bir fikrin var mı?
Gece Bekçisi.
Sarı Kapüşon.
Dışarıda konuşabilir
miyiz?
Adın saygı
uyandırmalı ve tek başına tehlikeyle yüzleşmekten korkmadığını belli etmeli.
-Lütfen.
-Aslında yalnız
değilsin çünkü üç kişiyiz.
Bu üçgeni açıklıyor.
Sen üçgenin
verteksisin.
Mükemmel, ben Üçgen
Adam.
Hayır, Verteks'sin.
Verteks'im.
Bir de süper
kahraman adım oldu.
Lütfen dışarıda
konuşabilir miyiz?
Ne diyeceksen burada
de.
Sonra git.
Anime karaoke başlayacak.
Sana ihtiyacım var.
Tamam mı?
Bana yardım
edebilecek biri varsa o sensin.
Başka?
Özür dilerim.
Teşekkür ederim.
Özrünü kabul
ediyorum ve ben de özür dilerim.
Öp!
Norma'ya iktidarsız
olduğunu söyledim.
Ne?
Çocuklar, götlük
etmeyin!
Peki, teorine göre, şimdi
ne olacak?
Genelde kötü adam istediğini
elde edemezse bir sonraki suçunu daha da abartır.
Genelde
kişiselleşirir.
Kahramanın
sevdiklerinin peşine düşer.
Aile, arkadaşlar,
sevgililer Born Again'deki Kingpin ve Daredevil gibi.
The Killing Joke'da Joker
ve Batman gibi.
Gwen Stacy'yi
öldürdüğünde Green Goblin gibi.
Millet, bu özel bir
sohbet, yuvarlak masa tartışması değil.
Siktirin gidin.
Sorun değil.
Sevdiklerim yok.
Doğru, sorun şu ki yardımcılar
hep ilk öldürülür.
Batman'in Robin'i
beş yılda bir ölür.
Sonra hayata döner.
Olmaz.
Sen benim yardımcımsın ve tehlike yok.
Sonunda yardımcın
olduğumu kabul ettin.
-Siktir, tabii ya.
-Ne?
Nóvaro, beni
yardımcın olarak görmüyor.
-Ne?
-Geçen gün seni ben
kurtarmadım.
Norma.
Daha uzun süre
kalacak mısın?
Hayır, neredeyse
bitti.
Celiméndiz beni
öldürecek.
Tamam.
KALICI SAKATLIK VICTOR
VID VELASCO NAKİL TALEBİ Beklemenizi
kolaylaştırmak için Dragon Police'ten şarkı söyleyeceğim.
-Kahretsin, tam bir
geek.
-Ne diyor?
Lanet telesekreter
çıktı.
K GEZEGENİ Norma!
Cidden mi?
Yani Ne
oldu?
-Cosme.
-Ne oldu?
Sokakta saldırıya
uğradığı.
Bir saat önce.
-Evet?
-Dur, dinle.
Merhaba kahraman.
İyi bir öğrenci
olamadın.
-Ama sana bir şans
daha vereceğim.
-Bu Nóvaro!
-Cosme nerede?
-Nerede o?
Dedektif Galiardo'yu
dert etme.
Beni dinle.
Neler oluyor?
Bu ne lan?
Ne yaptın?
Güzel.
Sanırım limonatadaki polonyum etkisini
gösterdi.
Limonata.
Tamam, kimse
limonata içmesin!
-Sen mi getirdin
Jorge?
-Ben mi?
Sence ne bu?
Amerikan bir
mezuniyet partisi mi?
Calimocho getirdim.
İyi mi o?
Chamberí su kulesi, tüm
Madrid'e içme suyu sağlıyor.
Limonataya yaptığım
şeyi çeşme suyuna da yapabilirim.
Yalnız gelmezsen akıl
hocanı öldürürüm.
Sonra da tüm şehri.
Uyarıyorum: polis yok.
Bir süper kahraman
istiyorum.
Beni ikna edemezsen, hoşça
kal Cosme ve hoşça kal Madrid.
Gitmem gerek.
Şimdi.
Chamberí su kulesinde.
Hayır, merkezi
arayalım.
Bir ordu göndeririz.
Nerede saklandığını
biliyoruz, onu yakalarız.
Bir X Hayır, yakalayabiliriz ama Cosme'yi öldürecek.
-Tüm şehri
zehirleyecek.
-Umurumda değil.
-Durmayacak -Umurumda değil!
Tüm dünyanın nefret
ettiği, radyasyondan etkilenmiş bir grup dışlanmış insan.
Orospu çocuğu.
-Belediyeyi ararız.
Suyu keserler.
-Anlamıyorsun.
Özel Kuvvetler'i
ararız.
Bu işi doğru yaparız!
Norma!
Ne olursa olsun
babamı öldürür.
Gidiyorum.
Hayır.
Seninle geliyorum.
-Ben de.
-Hayır.
Sen değil!
Tamam, peki.
Hemen benimle gel o zaman.
İnanılmaz!
Öğleden sonra buraya
getirdim ama birleştirecek vakit olmadı.
POLİS Bu Tanıdığım en büyük kahramana aitti.
Abime.
POLİS Çin malı.
Çok kuvvetli olduğu için burada yasak.
Kim içti?
Kimin içtiğini söyle
lütfen!
Tanrı aşkına.
İçmeyi bilmiyorsanız içmeyin.
Siktir!
Tabii kostümlü oyun
harika ama sarhoş olunca Verteks'e
araban lazım.
Sakin ol.
Kimse arabama dokunmaz!
-Verteks kim ulan?
-Buna vaktim yok.
Hadi!
Çok fenaymış!
Hiç limonata kaldı
mı?
-Sen her şeyi
indirmiyor muydun?
-Evet.
Evet, git al.
Hâlâ biraz var.
Dedektif Galiardo.
İronik, değil mi?
X-Men'den esinle son
suçuma "Tekinsiz" adını verdim.
Ve sen de Charles
Xavier gibi tekerlekli sandalyedesin.
Oğlumun bir çizgi
roman dükkânı olması ve seni hiç okumamış olması daha ironik.
Çıkar şunu hadi.
Daha da ironik olan
şu, kimliğimi ortaya çıkarabilen tek polisi emekliliğe ayırdılar.
Nasıl yaptın?
Víctor Vid'in
sakatlık belgesini imzalayan doktor Jonathan B.
-Jonathan Bruguera.
-Bravo.
Senden de bunu
beklerdim.
Şimdi Gerçek hayattaki ilk süper kahramanın gizli
kökenine hoş geldin.
Süper kahraman mı?
Bu, her yerde aptalca
olurdu ama özellikle de İspanya'da.
Öyle mi dersin?
Adalet sistemine
inancı kalmamış yozlaşmış bir ülke.
Kahramanlar için bir
üreme alanı yani.
Aptal olma Bruguera.
Kahramanlar
İspanyolların güvendiği son şeydir.
İngilizler Kral
Arthur'u yazarken, biz Don Kişot'u yazıyorduk.
İyilik yapmak için
deliler düşer bize.
O zaman ben de bir
deli yaparım!
Siktir!
-Tanrım!
-Ne oluyor be?
Dur.
Arabanın altına bir
şey sıkışmış olmalı.
Tamam, merak etme.
Ben bakarım.
Sen ciddi misin puşt
herif?
Beni dinle seni
soytarı.
Beni böyle bırakıyor
musun?
Bana ihtiyacın
olduğunu itiraf et diye kaç kez kurtaracağım seni?
Sana ihtiyacım var
Norma.
Ama sıra bende.
Yalnız gel dedi, bu riski alamam.
Cosme için.
Bir şartla: sağ
salim dönmeni istiyorum.
Sağ olmanı istiyorum.
Seni istiyorum Anladın sen onu.
Lanet olası bir
aptalsın.
Ama senden
hoşlanıyorum.
Biliyorum.
Hıyara bak!
Fark etmeden Han
Solo'dan alıntı yapıyor.
Birinin kostüm giyip
suçla savaşacağını düşünmek çocukça bir rüya.
Çok saçma.
Masumane bir şey.
Sadece hasta bir
toplum masumiyeti zayıflık işareti olarak görür.
Anne babasını
öldürdüğünde David'in olduğu gibi masum mu?
Cosme, lütfen.
Onları ben
öldürmedim.
Bir keş onları
soymaya çalışmış ve olay öldürmeye varmış, bunu okudum.
Beni dinleme.
Orada değildim.
-Bir kupür vardı.
-Hiçbir şey yoktu.
O kanıtları bir ay
kadar önce dosyaya ekledim.
İşlemediğin bir
cinayetten kendine pay mı çıkardın?
Evet.
Doğru.
Diğer polisleri
çekmek daha kolay olurdu ama David'in hikâyesi mükemmeldi.
Sokak arası, sinema
çıkışı Karşı koyamadım.
Bu yalan senin
çöküşün olacak.
David, ailesini
öldürdüğünü düşünerek gelirse Ben de
aynen öyle düşünsün istiyorum.
Bir kahraman doğsun
diye Nóvaro ölmeli.
Beni şimdi arama,
lanet olsun!
Gizli moddayım.
Telefonu sessize al
madem.
Ne oluyor?
Norma aradı, İmparatoriçe
Furiosa gibi konuştu.
Su kulesindeyim.
Boş.
Son bir restleşme
için tepede seni bekliyor.
Hep aynıdır.
Bir merdiven var.
-Yukarı çıkıyorum.
-Çık!
Joe Chill paradoksu.
Batman'ın ailesini
öldüren adam.
Batman, onun kim
olduğunu biliyorsa intikamını oraya yönlendirir.
Eğer bilmiyorsa onun
intikamı meçhul bir suçluya yönelir, bir kavram olarak suça.
Nihayetsizdir.
Bu yüzden ben bir soru olarak ölmeliyim, cevap olarak
değil.
Fırsat bulursam daha
inandırıcı olsun diye biraz yalvarabilirim.
"Lütfen Pes ediyorum!
Tamam, sen kazandın.
Kalkmama yardım et.
" Belki biraz
fazla oldu.
Duruma göre bakarım.
Bruguera, saçma bir
konuşma bu.
David, kostümle
gelmeyecek.
Kostümüne bak.
Pelerini falan var.
Lanet olsun.
Bu harika.
Oğlumun fikri olmalı.
Söylemediğim için
özür dilerim.
Sana biraz ilaç
verdim.
Seni öldürdüğümde acı
çekmeni istemiyorum.
Sen harika bir polis
oldun.
Ama David'in bir
amaca ihtiyacı vardı.
Ailesinin ölümü uzak
bir anı ve hepimizi koruyabilecek birini yaratmak anlamına gelecekse seni
öldürerek ruhumu feda etmek bana koymaz.
Kendini aziz mi
sandın?
-Bir çocuğu bile
öldürdün, lanet olsun.
-O çocuk Çocuk diyorsun ya, altı yaşındaki bir kıza tecavüz
edip parçaladı.
Ailesi hâlâ kafasını
gömemiyor.
Balbino Blázquez,
okullardaki kimyasal sızıntıları örtbas etti.
Antxon Azkar'ın
silah fabrikası uyuşturucu paravanıydı.
-Jordi Fórum, bir
piromanyaktı.
-Yaptıklarında haklı
mısın?
Her harekette
haklılık vardır, bir kahraman yaratacaksa.
Hazır ol Cosme.
Perde kalkıyor.
Jorge, tepeye
yaklaştım.
Jorge?
-Jorge?
-Val?
-Val?
-Jorge?
Onunla mı
konuşuyorsun?
O mu?
Arama kesildi.
-Norma.
-Ne?
Şimdi sıra onda.
Ona güvenmek
zorundayız.
Bu arada tarih olan
aktörler Batman'i oynayanlar değil, biliyor muydun?
Sadece Joker'i
oynayanlar: Jack Nicholson, Heath Ledger, zavallı şey.
Bununla ilgili bir hikâyem
var.
Bir gazeteci,
Nicholson'a Ledger'i ölü bulduklarını söylemiş.
Zavallı Jack kırmızı
halıdaymış, gazeteciler, fotoğrafçılar yanındaymış.
Durmuş, sadece şunu
demiş, "Onu uyarmıştım!
" "Onu
uyarmıştım!
" demiş.
Kıpırdama!
Bırak.
Hoş geldiniz.
Silahını at yoksa
ölür!
Tamam.
Hayır!
Baba!
Oğlum.
Oğlum Seninle çok gurur duyuyorum.
Neden?
Ne neden?
Neden mi anne babanı
öldürdüm?
Neden mi kötüyüm?
Cosme'yi neden mi
öldürdüm?
Çünkü yapabiliyorum.
Tanrı, neden iyi
insanların başına kötü şeyler gelmesine izin veriyor?
İnsanlar bunlara
engel olsun diye.
Sen öyle biri misin?
Asıl soru bu.
Bu kadar mı?
Ne hayal kırıklığı.
Daha heyecanlı bir
şey bekliyordum.
Böyle mi?
Sen kimsin?
Ben hiç kimseyim.
Ben birçoğunun
ilkiyim.
Neye gülüyorsun?
Umuduna.
Sen katilin uşak
olduğunu ummuştun.
Ama bu dünyada
kötülüğün yüzü yoktur.
Ben sadece
yapbozdaki bir boşluğum.
Sense eksik
parçamızsın.
Tamam, peki.
Pes ediyorum.
Bitti.
Sen kazandın.
Yardım et.
Polis değil misin?
Tutukla beni.
Polis var mı burada?
Ben Verteks.
Cennet'teki
babamızın merhametiyle, artık huzur bulacak, hayatı boyunca çok çalıştı.
Amin.
Bir tank dolusu
yeşil asit mi?
60'lar Batman
bölümlerinden bir şeye benziyordu.
Bir geek referansı
mıydı?
Hayır, değildi.
Herkes o programı izledi.
Mahvetme.
David Valentin, şimdi
mezun oldun.
Bu hikâyenin sonu
olabilirdi ama çok üzücü olurdu.
Üç ay sonra her şey
değişti.
Val, Norma ve ben,
Bruguera'nın kayboluşunun izini sürüyorduk.
Rapor asla Millî
İstihbarat'a gitmedi.
Bruguera, polonyum
radyasyon tayfını aradı ve kendisi buldu.
Etkilenen bölgeyi üçgenlere ayırdı ve Víctor Vid'in malikânesi tam ortadaydı.
Nóvaro'nun kimliğini
çaldığı milyonerin.
Polis orayı aramıştı ve
hiçbir şey bulamamıştı.
Biz daha şanslıydık.
"Şans" da
değil.
Polis, Altın Çağ çizgi romanlarını okumadı, yani Bruce Wayne'in ailesi ne zaman
öldürüldü, bilmez.
Xanadu sürprizlerle
doluydu.
Nóvaro, her şeyi
oradan düzenledi.
Dünyanın dört bir
yanından suçlularla ilgili derin ağlara,
polis dosyalarına erişebiliyordu.
Bir süper kahramanın hayal
edebileceği her şeye sahipti.
Birden Val,
yapabileceğimiz tek şey olduğunu fark etti.
Keşke Verteks'e
ihtiyaç olmasa da ona ihtiyacımız
olduğunda onu arayabilsek hayat daha ilginç olmaz mıydı?
Val, karşı karşıya
gelsen bir süper kahramana ne derdin diye sormuştu.
Şimdi cevabı
biliyorum.
Şöyle derdim, "Kostümünü giy ve bu dünyayı daha iyi bir yer hâline getir.
" Sen kimsin?
-Buraya nasıl girdin?
-Kodlarını kullandın.
-Ne?
-Hâlâ çalışıyorsun.
Çizgi romanları
karaborsa satıyorsun.
Bu yasa dışı,
bedelini ödeyeceksin.
Bunun için
cezalandıramazsın.
Onlar sadece çizgi
roman.
Önemi yok.
Benim için önemli.
Bunu halletmenin bir
yolu olmalı.
Bu dükkânda bir sürü
şey var.
İstediğini seçebilirsin.
Şunu alırım.
NEAL O'NEIL ZINCO'YA
KARŞI Alt yazı çevirmeni: İrem Başaran Gülmez||
« Prev Post
Next Post »