Print Friendly and PDF

Translate

Black Money (2019)

|

 


113 dk

Yönetmen:Ji-yeong Jeong

Ülke:Güney Kore

Tür:Suç, Dram

Oyuncular

Jin-woong Jo

Ha-nui Lee

Kyeong-yeong Lee

Shin-il Kang

Duek-mun Choi

Özet

Dikbaşlılığıyla bilinen savcı Yang Min-hyeok, bir kadına cinsel tacizle suçlanır ve kadın attığı son mesajda bu utançla yaşayamayacağını belirtip intihar eder. Bu olay yüzünden bir ay uzaklaştırma alır, ama olayı soruşturmayı bırakmaz. Yang Min-hyeok bu intiharı araştırırken büyük bir mali skandalla karşı karşıya kalındığını fark eder ve bu skandalı çözmek ve kendini aklamak için elinden gelen her şeyi yapacaktır.

Altyazı

Bu film gerçek bir hikayeden alınmıştır.

 Kişiler ve olaylar kurmacadır.

  Bugün IMF'nin kurtarma paketi    nihayet imzalandı.

  Daehan Bankası'nın yabancı özel sermaye fonu Yıldız Sermaye'ye satılması kararlaştırıldı.

  Daehan Bankası'nın Yıldız Sermaye'ye tartışmalı satışı askıya alındı.

  Mali Hizmetler Komisyonu 28 Temmuz'da    Daehan Bankası'nın satışına dair nihai karara varacak

 KARA PARA 

Daehan Bankası satışının satış müzakerelerine son 73 gün.

 Evet.

 Evet.

 Anladım.

 Ne oldu?

 - Sanırım yine Başsavcılığa gidilmesi gerek.

 - Kim?

 Ben mi, sen mi?

 İkimiz de.

 Son soruşturma artık sonuncusu demiştin.

 Savcılar başka ne öğrenmiştir ki?

 Sanırm ilişkimizi öğrendiler.

 Her şeyi öğrendiler demek değil mi bu?

 O faksları senin bana gönderttiğin de dahil.

 Araya sağlam adam sokacağım demiştin.

 Kim yaptırdı?

 Bilmene gerek yok.

 Sen sadece o faksları hiç çekmemişsin gibi aptala yat.

 Ben sadece sizin taraftan gelen faksı aldım ve yukarı ilettim derim.

 Sence olacak şey mi?

 Adamlar Başsavcılığın savcıları.

 Ellerinde ne var asla bilemeyiz.

 İyi misiniz?

 İyi misiniz?

 Canım polisi ara!

 Çabuk!

  Soo Hyun - Efendim Soo Hyun.

 - Vur-kaç soruşturması nasıl gidiyor?

 Çarpanı arıyorlar ama   plakayı okuyamıyorlar.

 Çok kirliymiş.

 - Yakalayamayacaklar mı yani?

 - Polis ne olursa olsun yakalayacağız diyor.

 Bu arada savcılık yine bir şey yolladı.

 - Ne?

 - Niye yollayıp duruyorlar?

 Şu an araç kullanıyorum.

 Sonra konuşalım.

  1819, 1819, sağa çek.

  Sağa çekin, sağa.

 - Ruhsatınızı gösterin.

 - O kamyon  - Ruhsatınız.

 Kamyon!

 Kamyon!

 - Burası!

 - Buradayız!

 Arabada!

  Bu sabah saat 8'de Goyang yakınlarındaki nehrin kıyısında    33 yaşında bir kadın ölü bulundu.

  Polis, kadının aracın içinde yanmış bir kömürle bulunduğunu açıkladı.

  Ardında intihar notuna benzeyen bir mesaj bıraktı.

 Notunda zorunlu soruşturmaya ve Seul Merkez Bölge Ofisi'nden cinsel tacize maruz kaldığı   -  yer alıyor.

 - Cinsel taciz mi?

  - Buna dayanamadığı  - Nasıl?

 Seul Merkez Bölge Ofisi mi?

 Kim ki?

 Savcı olduğuma utanıyorum artık be.

 Halkla ilişkiler başsekreterinin başka işi mi yok?

 Yang Min Hyuk hanginiz?

 - Benim.

 - Ne?

 Yasadışı kumara mı karışmışım?

 Sizin dalavereli işleriniz daha yasadışı ulan!

 Buldozer gibi ezip geçtin, değil mi?

 Evet, o yüzden lakabım Buldozer!

 - Ne olmuş lan !

 - Sakin olun.

 Savcı Bey.

 Denetleme Merkezi hemen sizi istiyormuş.

 Denetleme mi?

 Yardım etsin diye patronunu aradın, değil mi?

 Yukarıyı aradın ha?

 Jang Bey, sıkı tutun şunu.

 Tutuklayacağım seni, anladın mı?

 Savcı Yang!

 - Denetleme Merkezi nerede?

 - Başsavcılığın 2.

 katında.

 - 2.

 Savcı Yang!

 Savcı Yang!

  Cumhuriyet Başsavcılığı - Cinsel tacizde bulunan savcı kim?

 - Kim olduğunu biliyorsunuzdur!

 - Bi' saniye!

 - En azından bir isim verin!

 Daha fazlasını söyleyemem.

 Daha sonra resmi bir açıklama gelecek.

 Park Soo Kyung'un kardeşine gönderdiği son mesaj bu.

 Bu kadın mı?

 Soo Hyun, o savcının bana dokunurken ettiği laflar  Ağzıma bile alamıyorum.

 Her gece kabuslar görüyorum.

 Daha fazla kurban olmaması için tüm dünya öğrensin.

 Bakın, ben bunların hiçbirini yapmadım.

 Manyak mı o zaman bu kadın?

 Ne bir suç kaydı ne akıl hastalığı var.

 Manyağın teki!

 Ciddi bir kaza sonrası   buraya gelişini hatırlıyorum.

 Ama sonra   3 gün önce, 3.

 Suç Departmanı, Seul Merkez Bölge Savcılığı - Kurban uzlaşmaya yanaşıyor.

 Onlarla bir görüşün.

 - Ceza almak istiyorum.

 - Allah'ım, geliyorlar.

 - Nasıl uzlaşma istemezsiniz?

 - Ceza almak istiyorum.

 - Sadece para ödeyeceksiniz.

 Hapse gitmek istiyorum.

 Bakın.

 Her vur-kaç yapan cezaevine girmez.

 - Savcı Bey.

 Lütfen yardım edin.

 - Neye?

 - Buradan çıkmamalıyım.

 - Şişt, Buldozer.

 - N'apıyorsun?

 - Tamam, geldim.

 Lütfen bekleyin.

 Lütfen.

 Ne olur beni tutuklayın.

 Önce bir sakinleşin  - Serbest bırakın.

 Sonra da yemeğe gidelim.

 - Savcı Bey!

 - Gidip kurbanla uzlaşın  - Savcı Bey!

 Soo Kyung Hanım  Tabii, doğruyu söylüyorsundur.

 Ben sana güveniyorum.

 Ama ne yapabiliriz ki?

 Ortalık karıştı, web sitemiz çöktü.

 - Olayın şakası yok!

 - O sırada herkes ofisteydi.

 Measajda ofiste mi, arabada mı, karaokede miydiniz yazmamış ki.

 - Niye karaokeye gideyim kadınla?

 - O zaman kanıtla.

 Bu kadın intihar etmedi.

 Otopside çıkar.

 Otopsi mi?

 Ailesi istemedi.

 Yakacağız demişlerdi, değil mi?

 - Evet.

 - Durun!

 Kim kimi yakıyormuş!

 Utanmaz şerefsiz!

 Daha tutuklanmadın mı sen?

 - İntihar değil bu.

 - Hangi yüzle gelirsin buraya?

 Onu yakmamalısınız.

 Beni bir dinleyin.

 Onu taciz etmedim.

 Yeter, yeter!

 Soo Chul, dur!

 Yeter!

 - Ne yapıyorsunuz, delirdiniz mi?

 - Onu taciz etmedim.

 Tekrar soruşturmalıyız.

 Anladınız mı?

 Gidin!

 Gidin dedim!

 Başkanım.

 Anlaman gerek.

 En az 6 ay ceza istiyorlar.

 - Bir aya indirmeye çalışacağım.

 - Ne bir ayı?

 Aklımı aldın serseri.

 Tamam, o zaman beni kovun ki basın açıklaması yapabileyim.

 Şuna bak, sınırı aşıyorsun.

 Şimdi de benimle mi dalaşıyorsun?

 Yukarıdan gelen bir karar.

 Şaka mı sandın?

 O zaman hayatımın kalanını tacizci damgasıyla mı geçireyim istiyorsunuz?

 - Ha?

 - Öyle demedim.

 Önce bir halk sakinleşsin.

 Savcıların birliği!

 Tüm savcılar birdir!

 Güven!

 Ne biri ya?

 Bakın, bu davayı ben soruşturacağım, tamam mı?

 Yang Min Hyuk!

 - Ne?

 Ceza mı?

 - Ne yapıyorsunuz?

 Hadi içelim.

 İçin.

 Sonsuza dek savcı olarak çürüyüp gitmek veya bırakıp   avukat olmak arasında seçim yapmanızı söylüyorlar.

 Adın bir kez tacizciye çıktı mı avukat olamazsın.

 Neymiş, savcıların birliği mi?

 Onlara güvenip dinlenecekmişim.

 Park Seung Chul!

 Sen savcılığa güveniyor musun?

 Bu sefer güvenmiyorum!

 - Güvenmiyorum.

 - Asla güvenmeyeceksin, asla.

 - Kim Kore savcılarına güvenir ki?

 - Bingo!

 Lan sen kim oluyorsun   Müzakerelere son 57 gün Kore hükumeti neden Daehan Bankası'nın satışını geciktiriyor?

  Meclisten, sivil örgütlerden ve muhalif kamuoyundan gelecek politik baskıdan    endişeleniyorlar.

  Daehan Bankası'nın satılmasıyla    Yıldız Sermaye'nin Kore'nin milli servetini tükettiğini iddia ediyorlar.

 Şimdiye dek ne gibi bir lobi faaliyetleri oldu?

 Kamuoyunu neden etkisiz hale getiremiyorlar?

  Bizim çocuklar bunun için sizi tuttu, Bayan Kim.

 Size itimadımız tam.

 Dosyaları çoktan inceledim fakat bir sorum var.

 Yıldız Sermaye Kore'nin başkanı Steve Jung şu an Kore'de aranıyor.

 Neden vergi ödememekten firarda?

  Kendisine sorun.

  Selam!

 Beni böyle bir anda yakaladığınız için üzgünüm.

 Neden Kore'den 6.

5 milyon dolar vergi borcunuzu ödemeden kaçtınız?

 Bu yüzden kamuoyu her geçen gün kötüleşiyor.

  Neden bankanın satışını hızlandırmıyorsunuz?

 O zaman hisselerimi satıp vergimi öderim.

  Yeniden dönüp çalışmak istiyorum.

 Burada anca    kadınlar, alem ve kumar var.

 Önce borcunuzu ödeyin.

  Vergiyi ödemek için önce bankanın  - Havaalanına mı gidiyoruz?

 - Evet, gidelim.

 Efendim, Doktor Bey.

 Evet, şimdi havaalanına gidiyoruz.

 - Teşekkür ederim.

 - Ne demek.

 Ne oldu?

 Burada  Ablam normalde hiç nokta kullanmaz.

 Direkt sonraki satıra geçer.

 Ama burada her cümlenin sonuna nokta koymuş.

 Biraz tuhaf geldi.

 Bir bak.

 Bir de son zamanlarda Başsavcılıktan soruşturuluyordu.

 Başsavcılık mı?

 Neden?

 Bilmiyorum.

 Ondan beri gergindi ve normal davranmıyordu.

 - Sordum ama nedenini söylemedi.

 - Öyle mi?

 Bir dakika, bir saniye.

 Alo, benim.

 Park Soo Kyung'u tanıyorsun, değil mi?

 Evet, Daehan Bankası'ndan o kadın  Neyse, neredesin?

  Merkezi Soruşturma Ofisi, Başsavcılık Gece gündüz hizmettesiniz.

 Buyurun, kahve alın.

 Park Soo Kyung'u çağırdığınızda ne yaptınız?

 Nereye?

 Konuşsana lan.

 - Kahvenizi için  - Kolay gelsin.

 Nereye gidiyorsun?

 Soruşturmayı anlatsana.

 Daehan Bankası'nın yok pahasına satılışı.

 60 milyon dolarlık banka 1.

5 milyona satıldı.

 Dalga mı geçiyorsun?

 60 milyonluk bankaya 1.

5 milyon nasıl olur?

 Saçmalık işte.

 Dayanağı da 5 sayfalık bir faks.

 - Daehan'ın Mali Denetim Birimi'ne gönderdiği sahte rapor.

 - Sahte rapor mu?

 - Değiştirilmiş BIS oranı içeren bir rapor.

 - BIS mi?

 BIS ne?

 Sermaye yeterlik oranı.

 Daehan'ın özserma- yesini düşük göstererek mali olarak   sıkıntıda olduğunu onaylayan bir faks gönderdiler.

 Yani o faksa dayanarak Mali Denetim, Daehan Bankası'nın satışına izin verdi.

 Kafan basıyor.

 Dur o zaman  Faksı kim gönderdi?

 Daehan Bankası'ndan Park Hanım.

 - O yüzden bağlantısını araştırıyorduk ama  - Ama sonra öldü.

 Bu kadar mı?

 Faksı gönderen Park Soo Kyung ve Mali Denetim'de faksı alan adam sevgililermiş.

 Ama adam Park Soo Kyung'dan önce bir kazada öldürüldü.

 Biri kazada ölmüş, diğeri intihar etmiş!

 Üstüne sevgililer.

 Ama sonra soruşturma pat diye durdu.

 - Şerefsizler bankayı aldılar.

 Şimdi de daha yüksek bir fiyata satmaya çalışıyorlar.

 - Dur, dur.

 Durdu mu?

 Neden?

 Kadın öldükten sonra nasıl soruşturayım?

 Senin tacizin yüzünden her şey mahvoldu.

 Açıkça söylüyorum.

 Öyle bir şey yapmadım.

 Anladın mı?

 Peki, ben hallederim.

 İzninizle efendim.

 Konuşuyorum şu an.

 Daehan Bankası soruşturmasını siz mi durdurdunuz acaba?

 - Evet, niye?

 - Niye mi?

 BIS faksı olayına karışan iki kişi ölmüş.

 Gün gibi ortada değil mi?

 Hem faksı gönderen kadın benim yüzümden ölmedi.

 Soruşturmaya devam etmelisiniz.

 - İçiyor muydun?

 - Efendim?

 Cezalı değil mi?

 - Özür dilerim.

 - Burnunu kendine sakla.

 Hayır, efendim  Kim oluyorsun da dosyalarına burnunu sokuyorsun?

 - Ama başkanım - Kes.

 Bırak bu işi ve kemik suyuna bir çorba iç.

 - Şuraya bir kemik suyu alalım.

 - Kalsın.

 Kemik suyu falan istemez.

 Paça olsun!

 Büyük boy.

 - Rezalet!

 - Savcı Yang kim?

 - O değil mi?

 - Bu sanırım.

  Yang Min Hyuk / 1 aylık uzaklaştırma İfadesi doğrulandı.

 Sabıkası da temiz.

 Gidebilir miyim artık?

 O zaman 16 Mayıs'ta Choi Bey kaza yaptığında neredeymiş?

 O gün şehirdışında sürüşte olduğu doğrulandı.

 Ya sabır.

 Bugün kaç nakliyat kaçırdım haberin, var mı?

 Özür dileriz.

 Gidebilirsiniz.

 Anca lafla özür diliyorlar.

 - Bu kamyondan bir şey çıkmadı mı?

 - Tüm kameraları izliyoruz ve   ülkedeki tüm tamirciler ve hurdalıkları kontrol ediyoruz.

  Daehan Bankası'nın yok pahasına satılışına soruşturma Şey, sesini açar mısınız?

  İddia edilen tüm yolsuzlukları    etraflıca araştıracağız.

  Tüm partiler, yaklaşan Daehan Bankası satışı müzakereleriyle ilgili.

.

   yapılan bu yoruma dikkat kesilmiş durumda.

  Aynı zamanda cinsel taciz olayına karışan savcı görevden    1 ay uzaklaştırıldı.

 Yeter, kapat.

 Bir şey bulursan da bana hemen haber ver.

  Merkezi Soruşturma Birimi, Başsavcılık Steve Jung olayı nasıl gidiyor?

 Kore'yi ter kettikten sonra kayıplara karıştı.

 - Interpol hala peşinde mi?

 - Evet.

 Bu iki kişi öldüğünde BIS manipülasyonunu  -  araştırıyorduk.

 - Niçin durdurdunuz?

 Şey yüzünden  Kim Sang Cheol, Sivil İşler Başsekreteri olduktan sonra  Ben de ondan telefon aldım.

 Sorumluluğu alacağım.

 - Deşmeye devam edin!

 - Emredersiniz.

 - Pekala, başlayalım!

 - Emredersiniz.

 İyi uyudun mu?

 - Kitapların epey azalmış.

 - Emekli olunca üniversiteye bağışladım.

 - Profesör Lee?

 O ne zaman geliyor?

 - Bir dakikaya gelir.

 Profesör Lee dedi ki artık Kore'nin birinci bir sınıf bir ekonomisi varken   senin gibi bir uzmanın olmasından gurur duyuyormuş.

 Nısbi temsil için seni önermiş.

 O milletvekillerinden biri olmamı mı istiyorsun?

 - Na Ri!

 Ben geldim!

 - Hoş geldiniz, Profesör Lee.

 - Uzun zaman oldu.

 - Nasılsın?

 - Evet, epey oldu.

 - Hoş geldin!

 - İyi gördüm seni.

 Şuraya doğru koyar mısın?

 Biliyorsundur, kamu görüşü kötüye gidiyor.

 "Ye-kaç" diyorlar.

 Daehan Bankası satışına ceza talimatı gelmesinde ısrarcılar.

 Bu demektir ki kâr payını kabul etmeyecekler ve   hisselerin borsada olmasını isteyecekler.

 Yabancı sermaye böyle işlemiyor.

 - Aynen öyle.

 - Bakan Lee.

 Na Ri çok büyümüş, değil mi?

 Doğduğunda anlamıştım zaten.

 Na Ri, Davos'a katılacağım.

 Gerçekten mi?

 Tebrik ederim.

 "Kapitalizm Krizine Çözümler".

 Merakla bekleyeceğim.

 - Yazımda yardımcı olur musun?

 - Elbette, ne zaman isterseniz.

 Niye her gün zenginlere saldırıyorlar?

 Sosyalistler mi nedir?

 Eninde sonunda pes ederler.

 Er ya da geç hayatlarına geri dönmek zorundalar.

 Onun daha beteri  bunun gibi profesyonel olarak saldıranlar.

 Maliye Bakanlığının eski ve yeni memurları, namı diger MOFIA, IMF krizini getirdiler ve   IMF'nin gaddar şartlarını kabul ettiler.

 Avukat Seo Kwon Young cezaya dayalı olmayan Daehan Bankası satışını   durdurmak için Ortak Komite'yi temsil ediyor.

 Tüm basın bunun ağzına bakıyor.

 - Tanıyor musun?

 - Çok iyi tanırım.

 Saygı duyduğum büyüklerimden.

 - Zor gibi duruyor.

 - Geldin mi?

 Gidelim.

 - 2 haftalık açlık orucu mu?

 - 2 olsa iyi.

 İşlerini geri alana kadar ucu olmayan bir savaş.

 14 gün sırf suyla mı?

 Yok canım, gece bir şeyler atıştırıyorlardır.

 Bekle.

 Ne dedin sen az önce?

 - Yani  - Özür dile.

 Fenalaşırsınız diye endişelendiğimden.

 Özür dilerim.

 Yani Daehan'dan Park Soo Kyung sahte BIS raporunu Choi'ye göndermiş.

 O da iletmiş.

 Kim onaylamış peki?

 O sırada Choi yalnızca müdürmüş.

 Vekil veya başvekil onaylamış olabilir ama  O zamanki vekil şimdi başvekil.

 Başvekil de yönetici.

 Karşılığında terfi almışlar.

 Öyle mi?

 - Bu ne?

 - Örgüt şeması.

 - Bunu almam lazım.

 - Manyak mısın, bir nüshasını al.

 - Bakayım işte.

 - Huyun hiç değişmemiş.

 - Bakayım işte ya.

 - Sırf bakacaksın.

 - Tamam.

 Birinci sınıfken tüm hukuk kitaplarımı odamdan araklamıştın.

 Not bırakmıştım ama.

 Mühendisliği bırakıp devlet sınavına gireceği yazan şu not!

 - Üstüne tüm kitaplarımı mı aldın?

 - Kaç sene oldu be.

 - Niye istifa edip asistanım olmuyorsun?

 - Ne?

 - Her şeyi biliyorsun.

 Hepsi burada.

 - Ya da patronum ol.

 - Aman.

 İşçi hareketine ne gerek var demiştin.

 - Şimdi adını temizlemek için yanımızda mısın?

 - Savcıyım ben, taraf tutmam.

 Birlik üyelerini yasadışı grevden, sahiplerini de yolsuzluktan tutuklarsın.

 Yalnız bu Choi  Ne, ne oldu?

 Nasıl buraya kadar geldin?

 Çünkü istesem de benimle buluşmuyorsun.

 Tamam, sonra başka biryerde görüşürüz.

 Hiç mi görgün kalmadı?

 Buyurun oturun.

 Yıldız Sermaye'ye yardım etmek için ta Amerika'dan geldi.

 Daehan davasına bakan Kore'deki en tamahkar hukuk firması CK Hukuk'taki hukuki danışman ve  Ve ilk yaptığım şey de yüzlerce çalışanın işini kaybetmesine yol açan   yeniden yapılanmaya gitmek.

 Görmüyor musun?

 Senin o Kim Na Ri olduğunu bilseler buraya çullanırlar.

 Neyse.

 Önce bir oturun.

 Yıldız Sermaye çoktan yatırımını kurtardı ve yüksek bir getiri elde etti.

 Ama neymiş?

 Yeniden yapılandırma kaçınılmaz mı?

 Yatırım değil bu, borsa oyunu.

 Milyonlarca doları silip süpürmek ve sonra da kaçmak üzereler.

 Yatırım senin gözünde bir suç mu?

 IMF Krizi yabancı sermaye olmadan atlatılabilir miydi?

 Atlatmak dediğin, o vurguncu spekülatörleri kullanarak   kamu sektörünü özelleştirmek mi?

 Niye artan rekabetçiliği ve verimliliği küçümsüyorsun?

 Hah, rekabetçilik de rekabetçilik.

 - Yenildin mi?

 - Ne diyorsun be?

 - Bu ara kimsiniz de karışıp duruyorsunuz?

 - Ha, şey  - Okuldan astım.

 Tacizci savcı diye adı çıktı geçenlerde.

 İnsan öyle tanıtılır mı?

 Ne münasebetsizsin.

 Ben, Savcı Yang  Na Ri, Yıldız Sermaye'yi gaye iyi biliyorsun.

 Banka işletecek kadar ehil bile değiller.

 Ehil mi?

 Hepsi mali düzenleyicilerce onaylanmadı mı?

 Evet, o düzenleyeciler ve senin o hukuk şirketindekiler   BIS oranıyla bile oynayarak kolayca ele geçirilecek sıkıntıda bir bankada yarattı.

 Yaratmak mı?

 Mali denetim sistemi güvenliğimiz o kadar düşük mü?

 - Yasadışıysa buna izin vermem.

 - Şimdi, o zaman  Sonuca geleyim.

 Tek yapmamız gereken Mali Denetimin hukuka aykırı hareket edip etmediğine bakmak, değil mi?

 Bu ölen Choi'nin müdürü kimdi?

 - Yim Seung Man.

 - Tamam, Yim Seung Man.

 Siz dalaşmaya devam edin.

 Ben gidiyorum.

 - Bir nüshasını al bana.

 - Beni bu konuşma için mi görmek istedin?

 Eski başkan Lee Seung Man değil, Yim Seung Man!

 Müfettiş Park evraklara baksın.

 Ayak işi yapabilir misin?

 Evet.

 Alo, Bayan Kim.

 Bush ve Kore Başkanı dün görüştüler.

 Eminim Daehan Bankası'nın satışını da masaya yatırmışlardır.

 Chris, bir şeyi öğrenmem gerek.

 Bir ihtimal BIS oranını manipüle etmelerini emrettin mi?

 Çok açık sözlüsün.

 Şunu açıkça söyleyeyim.

 Bu asılsız bir suçlama.

 Koreliler akıldışı oluşlarıyla meşhurlardır.

 Akıldışı mı?

 Bence senin dediğin daha akıldışı.

 Beni aramıştınız değil mi, Yapımcı Yoon?

 Röportajı yapacağım.

 Sorularınız email ile gönderin lütfen.

 Gitmeden bilmeniz gereken bir şey var.

 Tacizci değilim ben.

 Duydunuz mu?

 İlgilenmiyorum.

 İlgilenmiyorsunuz   Daehan Bankası'nın yok pahasına satılışı.

 60 milyon dolarlık banka 1.

5 milyona satıldı.

  Dayanağı da 5 sayfalık bir faks.

  Faksı gönderen Park Soo Kyung ve Mali Denetim'de faksı alan adam sevgililermiş.

  Yani o faksa dayanarak Mali Denetim, Daehan Bankası'nın satışına izin verdi.

 - Bir şey sorabilir miyim?

 - Tabii.

 - Bu  Alo?

  Ben Trafik Amirliğinden Dedektif Bang.

 İlk kamyon çalıntıymış.

  Şoförün izini süremiyoruz.

  Ama adam Park Soo Kyung'dan önce bir kazada öldürüldü.

  Biri kazada ölmüş, diğeri intihar etmiş!

 Üstüne sevgililer.

  Ama sonra soruşturma pat diye durdu.

  Dur, dur.

 Durdu mu?

 Neden?

  Yim Seung Man: Başvekilliğe terfi  Müzakerelere son 24 gün - Selamlar.

 - Hoş geldiniz.

 1 ay, 1 yıl gibi geldi.

 - Yim Seung Man hakkındaki her şey burada.

 - Tamamdır.

 Sıradışı bir şey yok.

 Daehan'ın satışından sonra terfi alması dışında  Özeti burada.

 - Ayak işleri?

 - İyi bir itibarı var.

 Kilisenin kıdemlisi olarak da iyi biliniyor.

 Pekala, başlayalım.

 Görünce gerçek itibarını anlayacağız.

 - Eyvallah.

 - Görüşürüz.

 Biliyordum!

 - Durun, olmaz!

 - Sizi az önce aradım.

 Seul Merkez Ofisinden Savcı Yang.

 Choi kaza yaptığında neredeydiniz?

 Ne?

 - İş gezisine gitmiştim.

 - 1 Haziran'da akşam saat 8'le 10 arasında?

 - Neden ki?

 - Daehan Bankasından Park Soo Kyung'un tahmini ölüm saati.

 O zaman hala seyahatteydim.

 İntihar etti diye duymuştum.

 Bitmiş gitmiş, neden bana soruyorsunuz?

 Telefonunuzda da böyle kayıtlı, değil mi?

 Telefonunuzdaki takvime bakabilir miyim?

 Olur, bakın.

 Alın.

 Görüyor musunuz?

 O güne kadar Avrupa'da 20 günlük bir gezisindeydim.

 Bakın, Savcı Yang.

 Ben Hristiyanım.

 Tanrı izlerken nasıl yalan söyleyebilirim?

 Neden siz de kiliseye  - Müsaadeniz olmadan ne yapıyorsunuz?

 - Ne oldu yine?

 Tek gereken araç kaydı.

 Kayıt elinizdedir.

 Bu mu?

 Haziran lazım sadece.

 - Sırf Haziran lazım diyorum.

 - Ne yapıyorsunuz?

 - Sadece araç kaydı gerek.

 - Yeter bu kadar.

 Elinizde arama izniyle gelin!

 Pekala.

 Şimdilik gidelim.

 Peki.

 Kolay gelsin.

 Bu nasıl savcı böyle!

 Şimdi de masumiyetinizi kanıtlamak için yasadışı dinlemeye bulaştım.

 - İşsiz kalırsam sorumluluğu alın.

 - Önceden de yapıyordun.

 Kamu güvenliğindeyken de yapıyordun.

 Hem tacizci diye damgalanırsam avukatlık yapamam.

 Nasıl sana iş vereyim?

 Kamu güvenliğini bırakmamalıydım.

 Amerika'da üniversiteye girmesi için oğluna özel ders aldırmak ayda 6 bin dolarmış.

 Ülke kafayı yemiş.

 6 bin, vay be.

 Dinle!

  Bugün bir savcı geldi.

 Beni bellemiş gibi.

 Biraz gerginim.

  Endişeye gerek yok.

 Gözümüz daima üstünde olacak.

  MBS'in 'Muhabir Notu' fragmanını gördünüz mü?

  Yıldız Sermaye konusunu ele almışlar.

 Yayınlanınca ihtilaf çıkar.

  Farkındayım.

 Muhabir Notu.

 Savcı Yang.

 Daehan Bankasından bir kadının bir süre önce intihar ettiğini biliyor musunuz?

 - Haberlerde gördüm.

 - Doğrusu cinayetti.

 Bir ipucu yakalayabilir miyim diye merak ettim.

 Bölümü önceden bana izletin.

 - O bölüm durduruldu.

 - Ne?

 Bütün orijinal ve düzenlenmiş çekimleri milli itibarımızı düşürüyor diyerek elimizden aldılar.

 - Başkan Bey buralarda mı?

 - Olabilir.

 Tüm gece toplantıdaymış.

 O zaman önce senaryonuzu okuyayım.

 Savcı Yang, resmi olarak işbirliği talep etmeniz gerek.

 Klasik Kore savcıları  Ukalaya bak.

 Nasılsınız Başkan Bey?

 Ben, Seul Merkez Ofisinden Savcı Yang.

 Muhabir Notu'nu neden durdurdunuz?

 Bölümün bir kopyasını alabilir miyim?

 Soruşturma için gerekli.

 Biz ulusal bir kanalız.

 Resmi olarak talepte bulunup prosedürü takip edin.

 Birinden emir almadınız mı?

 Kimdi emreden?

 Neyden suçluluk duydunuz da yayından kaldırdınız?

 Röportaj bile vermişsiniz.

 Yayından kaldırmak mı?

 Kim?

 Kim olduğunu biliyorsunuz.

 Ne dediğinizi anlamadım.

 Bunu söylemeye mi geldiniz buraya kadar?

 - Hoşça kalın.

 - Hayır, bir dinleyin  - Kesinlikle tacizcisiniz.

 - Hayır, demek istediğim  Daehan'ın satışının BIS oranı raporuna dayandığını biliyorsunuz.

 O raporu faksla gönderen Park Soo Kyung'du.

 İnsanlar gerçeği bilmiyor.

 Cinayetti, intihar değil.

 Cinayet mi?

 O zaman ölümünü neden bir savcının cinsel tacizinin sonucu yaptılar?

 Savcı, kadın şüpheliye cinsel tacizde bulundu.

 O da kendini utancından öldürdü.

 Bundan büyük skandal mı olur?

 Bütün kanallar bunu konuşuyor.

 Bu sayede her şeyin üstü örtüldü.

 'Muhabirin Notu'nu da bu yüzden durdurdular.

 Yani bu bir cinayet.

 Bir insan yok yere öldü ve ölümünden ben suçlu tutuldum.

 Lütfen yardımcı olun.

 Sizin için ne yapabilirim?

 Hem birbirimize yardım edecek kadar yakın mıyız?

 - Yakınlaşabiliriz.

 - Yakınlaşmak istemiyorum.

 Çok acımasızsınız.

 - Uçuşunuz iyi geçti mi?

 - Evet.

 - Ne oldu da beni almaya geldin?

 - Ben eve bırakırım.

 - Olur, sen peşimizden gel.

 Haberleri gördüm.

 Dünya ekonomisinin o baskın figürlerine konuşma yaparken muhteşem görünüyordunuz.

 Öyle mi?

 Bush ve Clinton dahil 10'dan fazla eski başkan geldi.

 Yazıya eklediğin   'İnsan suretiyle serbest ticaret' cümlesi  -  büyük ilgi gördü.

 - Öyle mi?

 - Beni mutlu ettin.

 Beni almaya gelmenin bir nedeni olmalı.

 Yıldız Sermaye'yi konu alan 'Muhabir Notu'nu biliyorsunuzdur.

 İptal olmuş diye duydum.

 Onları zorladınız mı?

 Ne münasebet?

 Neden edeyim?

 Ulusal kanallar insanları yanlış yönlendirmemeli.

 Yıldız Sermaye milletin diline düşerse bunun milli ekonomiye ne faydası olur?

 - İptal edilen bölümü izlemem gerek.

 - Çok da mühim bir şey görmezsin.

 İşlerin nasıl yürüdüğünü bilmeden boş yere yaygara yapıyorlar.

 Yine de görüntülere bakmam gerek.

 Sen niye burada  - Yarına bitir ve bana raporla.

 - Anlaşıldı.

 Gir.

 Bugün kimi ziyaret ettiğinden haberin var mı?

 Mali Denetim Biriminin başvekili.

 Bir bankayı kaşla göz arasında patlatabilecek bir banka savcısı.

 Ama yapmadığım bir şeyden aklanmalıyım.

 Öleceğim.

 - Aklandın mı bari?

 - Gerçekleri öğreneceğim.

 - Kanalı niye ziyaret ettin o zaman?

 - Kontrol etmem gereken bir şey vardı.

 Her cihetten Park Soo Kyung'un öldürüldüğüne eminim.

 - Sağlam kanıtın var mı?

 - Henüz değil ama  Dangalak!

 Olan biteni göremiyor musun, gerzek?

 Hedefimizin ne kadar güçlü olduğu konusunda bir fikrin var mı?

 Biz bile dikkatle, titiz bir prosedürle yana- şıyoruz.

 Sen kimsin de fütursuzca dalıyorsun?

 Ne kadar çaresizdim de oraya gittim biliyor musunuz?

 Alo?

 Evet, efendim.

 Evet, yakında rapor veririm.

 Anlaşıldı.

 Adını temize çıkaracağız, sen rahat dur.

 Çık hadi.

 - Rahat duramam, efendim!

 - Serseriye bak!

 Lan!

 - Uyan!

 - Baba!

  Açlık Grevi, 43.

 Gün - Sana emanet.

 - Kolay gelsin.

 - Dikkat edin!

 - Tabii!

 - Peşlerine takılman gerekmez mi?

 - Şef ilgilenir.

 Kritik sınırı geçti.

 Onu bırakmaya zorladık.

 Bugünden itibaren nöbetleşe grev!

 Sıçayım, ilk benim.

 Gerçekten böyle hayatlarınızla mı savaşmak zorundasınız?

 Sana alakasız görünüyor, değil mi?

 Herkes öyle düşünebilir.

 Bu yüzden bu MOFIA'lar milli bütçenin milyarlarıyla oynuyorlar.

 Yıldız Sermaye'nin 2003'te Daehan'ı devraldığını biliyorsun, değil mi?

 Ve 2008'de satmakta başarısız olduğunu da.

 Şimdi 2011'de yine satmak için acele ediyorlar.

 Ortak bir nokta göremiyor musun?

  Topal ördek ve başkanlık seçimi.

* Güç kayması.

 Hükumet her güçsüzleştiğinde işler.

 Orospu çocukları.

 Şuna bak!

 Ne kadar acınası olduklarını gör.

 Minnoş partilerine beni de davet ediyorlar.

 Bu ne?

 CK  CK Hukuk Şirketi mi düzenliyor?

 Ne hukuku, ne şirketi?

 Bir avuç lobiciler.

 Nasıl davet edildin?

 Ya ben?

 Kendilerini gösterip beni yıldırmak istiyorlar.

 İnsanları satın almada çok hünerliler.

 Bilmiyor musun?

 Başsavcılıkta Yıldız Sermaye'nin üstünü örten savcıların hepsi CK tarafından satın alındı.

 Yani senin katılmaman gerek.

 Alıyorum bunu.

 Adınızı rica edebilir miyim?

 Seul Merkez  Avukat Seo Kwon Young.

 Şu işte adım.

 - Kimliğinizi görebilir miyim?

 - Soruşturma falan mı yapıyorsunuz?

 Kim Hanım, bu taraftan.

 Kim Hanım.

 Hey, Na Ri!

 Baksana, beni tanımadılar.

 Ünlü medeni haklar avukatı Seo Kwon Young'u.

 - Efendim?

 - İnsan misafirperverlik gösterir.

 - Girelim.

 - Bir saniye.

 Sorun yok.

 - O kadar acımasız değilmişsin.

 - Aslında seninle konuşmak istiyordum.

 Ne?

 Yardımımı isteyecektin?

 - Nasılsınız?

 - Merhaba.

 Merhaba.

 Nasılsın?

 Gidelim.

 Eğleniyor musun?

 Selam verdiğin şu adamlar   baya ünlü değil mi?

 TV'de görmüştüm.

 Şuradaki gri saçlı adam eski Başbakan Lee, değil mi?

 Evet, CK'in yönetim danışmanı.

 Onun yanındaki şu adam da yılda 100 milyon kazanan Avukat Kang, değil mi?

 Kalanlar da hep büyük figürler.

 Kim bunlar, şuradakiler?

 - Esas öğrenmek istediğin ne?

 - Görmüştüm sanki.

 Bence bana suç atan herif bunların içinden biri olabilir.

 Avukat Kang'ın karşısındaki, maliye bakanı yardımcısı iken Daehan davası için   yüzlerce kez mahkeme karşısına çıktı.

 - Nomad Sermaye'nin başkanı Jeon Bey.

 - Nomad Sermaye  Onun karşısındaki Sivil İşler Başsekreteri Doktor Kim.

 Onun yanındaki Mali Denetim'in müdürü.

 Şu an Avukat Kang'la konuşan ise eski ekonomi ve finans bakanı.

 - Bakan.

 - Aynı zamanda CK'in danışmanı.

 Sağ ol.

 Gidip selam vereyim.

 Kang Bey, nasılsınız?

 Ben, Seul Merkez Ofisinden Yang Min Hyuk.

 - Öyle mi?

 - Onur duydum.

 Merhaba, Lee Bey.

 Ben, Seul Merkez Ofisinden Yang Min Hyuk.

 - Seul Merkez Savcılığı mı?

 - Evet.

 Davet aldım.

 Parti harika.

 Nasılsınız?

 Ben, Seul Merkez Ofisinden Yang Min Hyuk.

 Seul Merkezden  kim?

 Savcı Yang Min Hyuk.

 İyi misiniz?

 Hepinize selam vermek istedim.

 - Memnun oldum.

 - Tabii.

 Şunu araştır.

 Sanki daha önce bir düğünde karşılaştık.

 Yanılıyor muyum?

 Afedersiniz, burada işiniz ne sorabilir miyim?

 Avukat Seo Kwon Young adına geldim.

 - Öyle bir duyum almadım ben.

 - Bir saniye.

  Annem: Gelebiliyorsan gel.

 Şef iyi hissetmediğinden gitti.

 Gitmem gerek değil mi?

 Tamamdır.

 - Sana komplo kuranı buldun mu?

 - Şimdi araştırmaya başlayabilirim.

 Herifin sesini tanıyorum.

 Telefonunu mu dinledin?

 Ondan lakabın Buldozer demek.

 - Neyse, burada işim tamam olduğuna göre görüşürüz.

 - Bir dakika.

 Bunda iptal edilen bölüm var.

 - İşte böyle yardım edeceksin.

 - Hayır.

 Sen bana edeceksin.

 Ben mi?

 Bir savcı gözüyle burada ne gibi bir hukuka aykırı hareket var iyice bak.

 Tamam.

 Öyleyse gidelim mi?

 - Nereye?

 - Seni Kore'nin en iyi sashimi yapan yerine davet ediyorum.

 Hesap lütfen!

 3 numaraya sıcak yumurta çorbası.

 3 numarayı sen boş ver.

 Ben ilgilenirim.

 Buyur bakalım.

 Beklettim.

 - Bu arada şef  - Ne?

 - Şu şef hanım bana gülümseyerek bakıp duruyor.

 - Annem o.

 - Pardon.

 Annen olduğunu bilmiyordum.

 - Sorun değil.

 Senin gibi güzel birini ilk kez görüyordur.

 Hanımefendi bakmayı bırakın!

 Daha önce hiç mi güzel görmediniz?

 Evet, eşek herif.

 Merak edemez miyim?

 Afiyet olsun.

 - Pek kontrol edilemez ama yumuşak kalplidir.

 - Yeter, tamam.

 - O da Buldozer olduğunu biliyor.

 - Ne diyorsun ya?

 Bak, şuradaki taze canlı balıkların çoğu balık çiftliğinden geliyor.

 Bu, buzlukta bekletilmiş gerçek doğal balık.

 - Afiyet olsun!

 - Eline sağlık.

 Elinize sağlık.

 Önce karnını dene.

 Kanattan başla.

 Wasabili soya sosuna bandır.

 Ye, güzelce doğradım.

 Gerçek doğal balık dediğin budur!

 Muhteşem, değil mi?

 Cinsel tacizde bulunmadım.

 Dolayısıyla aslında cinayetti.

 Ölümünün sebebini bulmak ve adımı aklamak için  -  yasadışı dinleme bile affedilebilir?

 - Hayır, edilemez.

 Ama  Aşırı güçlüler.

 O yüzden sırf bu olay için.

 Yasal bir kanıt bulacağıma emin olduğum için   geçici olarak affedilebilir diyelim.

 Ne kendinden emin bir arsızsın.

 O zaman sen nasıl o arsız lobicilerin olduğu CK'in tarafında yer aldın?

 Ben de başta savcı olmak istiyordum.

 234.

 madde, ceza muhakemeleri usul kanunu!

 234.

 madde  Şöyle  "Bir kamu görevlisi görev sırasında bir suç işlendiğine inanıyorsa " " suçlamada bulunması gerekir.

" Kamu görevlisinin yükümlülükleri.

 İlgin varmış.

 Ama o zaman durumun daha da saçma.

 Yurtdışında okurken Amerikan elitlerinin küstahlıklarını görünce fikrim değişti.

 Onlarla kapışırken dış ticaretle geçinen kü- çük bir ülke olan Kore için temel ihtiyaç   ne diye düşündüm.

 Dünyanın en iyi uluslararası ticaret hukuku şirketi.

 Bunu yapmalıyım.

 Fikrini nasıl değiştirdiğin epey dokunaklı ama bunun için  -  baya paraya ihtiyacın olacak.

 - O yüzden sıkı çalışmam gerek.

 - Sen nasıl savcı oldun?

 - Ben mi?

 Bak yine sinirlendim.

 Üniversitedeyken babam çok büyük bir kaza geçirdi.

 Kurban babamdı.

 Babam kurbandı.

 Ama polis onu suçladı.

 Ben de araştırınca suçlunun yukarılardan birinin oğlu olduğunu öğrendim.

 Sonunda babam hapiste vefat etti.

 Annem çok sıkıntı çekti.

 Çok oldu tabii, çok zaman oldu.

  25 Temmuz 2003'te    Sogong'taki bir otelin toplantı odasında neler oldu?

  Topladığımız bilgilerle sahneyi canlandırdık.

  Yıldız Sermaye, endüstriyel bir sermaye.

 Banka devralamaz.

*  Bir finans kurumu olsa da banka hisselerinin    üçte birinden fazlasına sahip olamaz.

  Bankalar hukuku yürütme yargısı 8.

 maddesi, 2.

 kısmı.

* Kim Wook Jong / Denetim Politikaları Başkanı, Mali Hizmetler Komisyonu  'Yeniden yapılanma, finansal kurumların iflası vs.

 gibi istisnai durumlar halinde   ' haddinden fazlasına sahip olabilir.

' Yani ana hissedar olabilir veya yönetimi elde edebilir.

  Vesaire.

 İşte bu.

 İstisnai durum burada.

*  BIS oranı düşükse hiç sorun değil.

 Evet, işte.

 - Bir şey buldun mu?

 - Burada yok.

 Kaydedemediklerinden biri olmalı.

 Üç ihtimal kaldı.

 Kim Wook Jong, Park Young Sam, Lee Tae Kwan.

 - Seslerini nasıl alacağım?

 - Nasıl, nasıl?

 Arayacaksın.

 Sana bırakıyorum.

 Gelip haberlere bakın.

 Ne oldu?

  Başsavcı Choi bir banka skandalına karıştı.

  Lobici Kim Tae Kyu aniden Avustralya'dan döndü  Kumanda nerede?

  - Bir şey diyecek misiniz?

 - Tamamiyle asılsız.

  Daehan Bankası'nın tekrar satışının hemen öncesinde  Başsavcıyı mı aldılar?

 Büyük dosyalar yine kapatılacak gibi.

 Hususi evrakta sahtecilik  Olağanüstü dediğin şey ne?

 Soruşturmayı durdurmayacaksınız, değil mi?

 'Muhabir Notu'nun iptal edilen bölümü.

 Serseri.

 - İşimizi yapmıyoruz mu sanıyorsun?

 - Efendim?

 - İzledik bile.

  İlacını al İzlediyseniz taşlar yerine oturdu, değil mi?

 Yayıncılardan farkımız ne bizim?

 Biz şüpheye değil, yalnızca kanıta dayanırız.

 Bunu görmeniz gerek.

 Denetim ve Teftiş Kurulu'nun Mali Hizmetler denetiminden ama tuhaf.

 Yıldız Sermaye'nin parası Daehan'ın bu şubesine hisse ödemesinden bir gün önce yatırılmış.

  ama miktara bakın.

 Virjin Adalarındaki bir kağıt üstü şirketinden 600 milyon dolar.

 Sayılar tuhaf.

 Bu orijinal 'Star Sermaye 4' beş ayrı bağlı kuruluşa bölünmüş.

 Her hisseye göre bölünmesinin sonucu değil mi bu?

 Liderimiz kovulmak üzere.

 Soruşturmamızı baltalamak için pis bir numara bu.

 - Bir an önce kamuoyunu değiştirecek bir şeyler bul.

 - Peki.

 - Bakayım işte  - Savcı Yang!

 - Efendim.

 - Buraya gel.

 Niye karışıp duruyorsun?

 - Neden CK'in partisine gittin?

 - Adımı aklamam gerek.

 Karışıp durursan biz gönderiyoruz sanacaklar.

 O zaman da zırhlarını kuşanacaklar, gerzek.

 - Artık rahat dur demiştim.

 - Dikkat edeceğim.

 - Ama rahat duramam.

 - Lan, lan!

 Serseri!

 Ayrıca  küfretmeyi kesin.

  Bir özel sermaye şirketi olan 'Yıldız Sermaye 4'ün beşe bölündüğü gün    Daehan Bankasının hisse bedeli ödemesinin son günüydü.

  Beş şirketin bulunduğu Virjin Adalarına gittik.

  Beş şirket de aynı adresi kullanıyordu.

  DEB KORE, Virjin Adaları  - Afedersiniz.

 - Ne oluyor?

  DEB Kore 1, Kore 2, 3, 4, 5   Bu şirketlerin hepsi burada, değil mi?

  Doğru, fakat şu an kimse burada değil.

 Hepsi Dallas, Teksas'ta.

  Bu kağıt üstündeki şirketlerin kayıtlarına sicil dairesinden ulaştık.

 Dur bir!

 Şuna bak.

 Hepsi yabancı.

 İzlerini sürmek zor olacak.

 - Bütün başkanların ismi yazıyor işte, yapabiliriz.

 - Hepsi kağıt üstü şirketi.

 Hepsi göstermelik.

 CIA bile bulamaz.

 Öyle mi?

 O zaman bir saniye.

  Peki bu kağıt üstündeki şirketlerin başkanları kim?

 Alo, Yapımcı Yoon?

 Alo.

 Daha önce görüşmüştük.

 Ben, Seul Merkez Ofisinden Yang Min Hyuk.

  - Evet, buyurun?

 - İptal edilen 'Muhabir Notu'nu izliyorduk da.

 Beş şirketin başkanlarını listeleyen kayıt var.

 Hissedarları bulmanın bir yolu var mı?

 Gerçek zenginleri.

  - ICIJ biliyormuş, onlara ulaşmaya çalıştık ama  - Ne?

 ICIJ mi?

 O ne?

   Kore basınına 'fahişe basını' deyip konuşmuyorlar ibneler!

 Kapattı mı lan?

 Serseri.

 Ben de aratırım.

 ICIJ.

 Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu.

 Olaya bak.

  Daha fazla iz sürmek imkansızdı.

 Efendim, şef.

 Hastane mi?

 Ne oldu?

  Müzakerelere 17 gün kala - Afedersiniz.

 - Afedersiniz.

 Yapımcı Oh, astım olur kendisi.

 Seul Merkez Ofisinden Savcı Yang.

 - Ben savcılardan nefret ederim.

 - Ben de yapımcılardan nefret ederim.

 ICIJ'i biliyorsunuz, değil mi?

 Kore basınıyla konuşmaya tenezzül etmiyorlarmış.

 Şu an vergi cennetlerinde para saklayan Kore- lilerin listesini öğrenmek için iletişimdeyim ben.

 'News Explore'dan Yapımcı Oh bu.

 - Vergi cennetleri  Bir saniye Oh Bey.

 Öf be!

 - Açgözlü CK avukatı!

 Nasıl gelmeye cüret edersiniz!

 Dışarı!

 Dışarı!

 Dışarı!

 Dışarı!

 Taziyelerini sunmasına izin verin.

 Benimle gelmesini istedim.

 Rahmetliyle aynı kiliseye geliyorlardı.

 - Şefim!

 - Ama Şefim!

 Hiç utanman yok.

 Nasıl buraya gelirsin?

 Üzülmüştür.

 'Muhabir Notu'  - Bir şey buldun mu?

 - Evet, ortada olan  Annem bunu geri vermemi söyledi.

 - Bu şimdilik sende  - Alın.

 Babam sizin yüzünüzden öldü.

 Ne diyorduk?

 Ha evet, 'Muhabir Notu.

' Yıldız Sermaye mali düzenleyecilerle kumpas kurmuş.

 Fark edemedin mi?

 Otel toplantısından bahsediyorsun.

 O can- landırılmış sahneye inanmamı mı bekliyorsun?

 Yatırımcılar kârlarını artırmak için lobicilik yapabilirler.

 BIS oranının manipülasyonu.

 Lobicilik değil bu, suç.

 Kanıtın var mı?

 Hayır, ama ortada olan şey kanıtı örtbas etmek için iki kişiyi öldürdükleri.

 Bu eğer gerçekten doğru çıkarsa   bu işi bırakmam gerekecek.

 - Otur.

 - Profesör.

 BIS manipülasyonu söylentileri doğru mu?

 Birden ne demek istiyorsun?

 Eğer doğruysa ve Yıldız Sermaye ile mali düzenleyiciler arasında   bir çıkar değiş tokuşu olduysa iki taraf da cezalandırılmalı.

 Bu, bir ticaret uzmanı olarak senlik bir söz değil.

 Sen ekonomimizi canlandırmak için önemli olanın ne olduğuna karar vermelisin.

 Hukuk müşaviri olarak gerçeği ne pahasına olursa öğrenmeliyim.

 Dürüst olun lütfen.

 Öyle bir şey yok.

 Ses analizlerinin sonucu.

 Ama üçününki de uymadı.

 - Niye?

 - Otuzlu yaşlarda bir sesmiş.

 Yani sadece ajan çalışan.

 Ne iğrenç puştlar.

 Emirleri kendileri vermiyorlar yani.

 Saçmalığa bak.

 Dünya kadar kaybım oldu.

 Filipinler'e birkaç gün gecikmeyle para gönderdim.

 Kur manyak yükselmiş.

 Bankalar gariban bir babanın parasını koparmamalı.

 Değil mi?

 Ne kadar kaybettin ki?

 3 milyon wonu dolara çevirdim.

 94,645 dolar kaybettim.

 Bir dakika!

 - 94 ne?

 - 94,645 dolar.

 - 100 bin wondan fazla ediyor.

 - 94,645 dolar mı?

 - Evet.

  Miktara bakın.

 Virjin Adalarındaki bir kağıt üstü şirketinden 600 milyon dolar.

  Sayılar tuhaf.

 Efendim?

 Niye?

 Jeonju Lokantası mı?

 Tamam.

 Kankam Yang bugün bize yemek ısmarlıyor.

 - Ne yesek?

 - Jeonju'da bibimbap yenir!

 - Pahalı bir şey söyleyin.

 Hak etti.

 - Et söyleyelim o zaman.

  Daehan Bankası'nın Yıldız Sermaye'ye Devrinde Hisse Bedeli Ödeme Durumu Lezzetliydi.

 Tek başıma yemeğe gittiğim için kusura bakmayın.

 Ama ödediğim o şişkin hesaba değdi.

 O ne?

 Hisse bedeli ödeme durumu mu?

 Bakarsanız rakamlar çok tam.

 Ama şu aşağıdakilere bakın.

 Küsuratlı ve karışık.

 Bu demektir ki sadece son gün para yatıran şirketlerin miktarları karışık.

 O yüzden Seung Chul, sen 30 Ekim 2003'teki  -  bu miktarların kurunu hesapla.

 Tamam mı?

 - Peki.

 20 milyon dolar.

 Tam 20 milyon.

 Tam 20 milyon.

 O zaman   şu sıradakine bak.

 4,231,55.

 5 milyon!

 Tam 5 milyon.

 Yani ne demek oluyor bu?

 Dolar wona çevrildiğinde tam net bir miktar oluyor.

 Kore'den çıkan bu wonlar dolara çevrilmiş.

 Yani bu paraların sahibi Koreliler.

 Kore'yi kurtaracak yabancı sermaye esasında bu yani!

 Yani 1 milyar dolar kredi veya borç almışlar.

 Koreli zenginler de 600 milyon dolar koymuş.

 Yıldız Sermaye'nin sermayesi sadece 160 milyon dolar mı?

 İt sürüleri.

 70 milyar wonluk bir bankayı sadece 160 milyona mı almışlar?

 - İt oğlu itler  - Alçak kalleşler!

 O zaman bu Koreli zenginler Yıldız Sermaye'yle birlik olmuş.

 İyi de   paraları kağıt üstündeki şirketler aracılığıyla yatırılmış.

 Nasıl bulacağız bu kalleşleri?

 Gidilecek tek bir yer var!

 Ne yapıyorsunuz?

 Yürüyün.

  News Explore Hiçbir Koreli muhabirde bu bilgi yok.

 Yalnız   yarın News Explore'da yayınlamak varken neden önce sana vereyim?

 Fahişe basından değilsin sen çünkü.

 - Gördün mü?

 Hepsi Koreli.

 - Lee Sang Won, Kang Jung Soo  - Tanıdık gelmediler.

 - Kim bunlar?

 DEB Kore 2.

 Shin Yong Chul, Choi Tae Seok.

 Bir dakika, bir dakika.

 Inje Gun, Gangwon-do mu?

 20 milyon dolar yatırım yapan bu zenginler dağda mı yaşıyor yani?

 Efendim?

  - Faksı almadın mı?

 - Şimdi geliyor.

  Bunlar Daehan Bankası'nın ödemeleri.

 Evet.

 Bakarsan Korelilere ait bu paralar çıkış yapmış, aklanmış ve geri gelmiş.

  Bu saatte kim o?

 Merhaba, burası Choi Tae Seok'un evi, değil mi?

  Burada öyle biri yok.

 İnsana ille güç kullandırıyorlar.

 - Çekil.

 - Olmaz, olmaz.

 - Genç olana düşer bu iş.

 - Daha neler.

 Tecrübe gerek.

 Yoksa yaralanırsın.

 Pes et işte.

 Halledelim şu işi.

 Çok yüksekmiş.

 Yim  Yim Seung Man!

 Yim Seung Man!

 Yakalandın!

 Choi Tae Seok nerede?

 - Choi ne?

 Tanımıyorum.

 - Tanımadığınız biriyle mi yaşıyorsunuz?

 - Adres aynı.

 - Belki benden önce oturuyordur.

 Bakın.

 Choi Tae Seok, gördünüz mü?

 - Daehan Bankası yatırımcısı.

 - Evet, görüyorum.

 Bingo, doğru cevap.

 Yim Seung Man, Daehan Bankası'nın BIS oranını manipüleden tutuklusunuz!

 Durun.

 Arama izniniz bile yok.

 - Ne biçim savcısınız siz?

 - Buldozerimizle tanışın.

 Bakın ben Hristiyanım.

 İncil.

 İncil'im.

 Şu an beni yasadışı alıkoyuyorsunuz.

 Sonuçlarına katlanacak mısınız?

 Sessiz olun.

 Ben daha şu herife bile katlanamıyorum.

 Ne yapıyor bu?

 Deli mi ne?

 Manyak.

 Ne var be?

 Bu ne?

 - Az önceki değil mi?

 - Evet.

 Kaza mı olmuş?

 Yok, yok.

 Ben giderim.

 Vaktimiz bol sanki.

 Afedersiniz.

 Ne yapıyor bu?

 Beyefendi!

 Atla!

 Abi!

 Dur orada.

 Dur!

 İyi misiniz?

 119'u arayın hemen!

 Abi!

 Abi!

 İyi misin?

 Dayan!

 Profesör Lee!

 Yabancı sermaye dediğiniz bu mu sizin?

 Daehan'a Koreliler yatırım yapmış.

 Profesör!

 Biliyordunuz, değil mi?

 Nereden buldun onu?

 Lütfen dürüst olun.

 Göründüğü gibi basit değil.

 Geleceğe odaklanmalısın.

 - Kore ve ABD arasında bir gedik olmamalı.

 - Bu, durumu açıklamıyor.

 Bunu sonra tartışalım.

 Yakında bir araya geleceğiz.

 Hatırlamıyorum.

 Bana bak!

 Hala resmi göremiyor musun?

 Seni öldürmeye çalıştılar.

 Biz de az kalsın araya gidiyorduk.

 Şu an geberesice patronlarını koruyacak durumda değilsin.

 Göremiyor musun be?

  Bugün bir savcı geldi.

 Beni bellemiş gibi.

 Biraz gerginim.

  Endişeye gerek yok.

 Gözümüz daima üstünde olacak.

 Bu kim?

 Bilmiyorum.

 Bak şuna.

 Bak.

 Yang Min Hyuk nerede?

 Bu Daehan yatırımcılarının hepsini tanıyorsun, değil mi?

 Bak!

 Buldozer.

 Buldozer!

 Başsavcılığa bulaşacak kadar kafayı yedin.

 Bak  - Dışarı!

 - Ne yapıyorsunuz?

 Bırakın!

 Bırakın ulan beni!

 Şerefsizler.

 Onu getirirken az daha ölüyordum.

 Yasadışı olarak getirmişsin!

 Patron da seni getirmemi söyledi.

 Siktir git.

 - Bu ne?

 Siz kimi götürüyorsunuz?

 Soruşturma  - Çekil yolumuzdan.

 - Bırak.

 - Çekil.

 Villanın eski sahibi Choi Tae Seok Kore'yi terk etmiş.

 Hey!

 - Ülkeden çıkışını yasakla.

 - Herhalde, gerzek.

 Savcı Yang, bu Choi Tae Seok yüksek dava vekiliymiş ama 3 şiddet suçundan kaydı var ve   doğru dürüst işi yok.

 Bu demektir ki gerçek yatırımcılar dışarıda biryerlerde.

 Choi yalnızca ödünç bir isim.

 Öyleyse  Listenin kalanı Shin Yong Chul, Lee Sang Won, Kang Jung Soo.

 - Kimliklerini kontrol et ve yerlerini tespit et.

 - Peki.

  Bilinmeyen Numara  Müzakerelere son 15 gün - İçermişsin.

 - Evet, denebilir.

 Bu sefer bu şişelerden yalnızca iki tane ithal edildi.

 300 bin dolar değerinde.

 Tadı epey iyi.

 Bu ikinci şişeyi seninle içeceğimi tahmin etmezdim.

 - Ağustos böceğinin hikayesini bilir misin?

 - Efendim?

 Kısa ömürlü bir Ağustos böceği kışı nasıl bilsin?

 Öğrenmek istemiyorum.

 Bu kadar yeter.

 Artık daha büyük bir dünyaya giriş yap.

 2 milyon dolarla başlayalım.

 - Efendim?

 - Maaşın diyorum.

 Şunu bir iç de üzerindeki yükü at.

 Bize katılmak demek, geçmişe sünger çekmek demek.

 Adını aklayacak gücümüz olduğunu biliyorsun.

 Ben  Efendim.

 VIP bir arama geldi.

 - Sonra arayacağımı söyle.

 - Acil olduğunu belirtti.

 Kusura bakma.

 Seçimin Avukat Seo Kwon Young'un tutuklanmasını önleyebilir.

 - Tutuklama mı?

 - Haberin yok mu?

 Kendin bak.

 Şişeyi de götür, içersin.

 Alo.

 Pahalı bir içki.

 Bir şeyler sipariş edelim demiştim.

 İlle bununla mı içeceksin?

 - Ne diyorlar yani?

 - O parayı borç aldığımdan vergi beyanında bulunmadım.

 Vergi kaçağı suçlusuyum.

 Yani sana ödünç verdiği parayı mı teşvik gösteriyor?

 Şerefsizler.

 Medeni haklar avukatı vergi kaçakçısı.

 Nasıl bir saçmalık bu?

 Aynen ben de öyle boka girdim.

 Bana ne dedi biliyor musun?

 İstifa edip onunla çalışmamı.

 O zaman beni cinsel tacizden aklarmış ve senin   tutuklanmana engel olurmuş.

 Bir de 2 milyon verirmiş.

 - Orospu çocuğu!

 - Sıçayım.

 Bu ne  Buraya mı gelmişim?

 Abi, bir salaklık ettim mi?

 Bir hastaya içki içirmeye çalışmak sayılır mı?

 Off, kafam.

 Acayip bitik ve neşeliydin.

 Hemşireye sana bir kağıt vermesi için dadandın ve  -  şunu yazdın.

 - Ne yazmışım?

  İstifa Mektubu Pes de ediyorsun sanmıştım ama yanılmışım.

 Kendi masumiyetini de Avukat Seo'nun masumiyetini de   kanıtlayacağını söyledin.

 Bir de neydi?

 Hayatımın sonuna kadar sorumluluğumu alacağını.

 CK Hukuk Şirketi'ne katılmak senin tercihin ama hayatımla ilgilenme.

 Koreli savcılar hep böyle yapar.

 Kim yapmaz ki?

  Seo Kwon Young: İstediğin kararı ver.

 Ben masumum, savcılığa gidiyorum.

 Yalnız listedeki kimse uyuşmuyor.

 - Tuhaf olan ondan başkası yok.

 - Öyle mi?

 Choi Man Sik, Tae Seok'un babası.

  Choi Mi Ja Merhaba,burası Park Woo Chul'ün evi mi?

  Zihinsel engelli Sırf listedeki isimlerle bulamazsın.

  Choi Mi Ja Teyzecim, hiç duydunuz mu?

  Kim Hak Seon: Huzurevi - Kim In Cheol sizsiniz, değil mi?

 - Evet.

 - Oturun.

  Hapiste  Jeon Sang Woo'nun ödünç ismi Öyle mi?

  Müzakerelere son 3 gün - Gerçekten mi?

 - Dahası var.

 Yim Seung Man'ın villasının eski sahibi Choi Tae Seok'un teyzesi Choi Mi Ja.

 Kendisi eski başbakan Lee Kwang Joo'nun karısı.

 Yani villanın esas sahibi Lee Kwang Joo.

 - Büyük olay.

 - Daehan Bankası'na yatırım yapmak için Choi Tae Seok'un adını kullanmış.

 BIS oranının manipülasyonu da onun işi olmalı.

 Ne var?

  Rüşvet iddialarını şiddetle reddeden Başsavcı Choi aniden istifasını duyurdu.

  Savcılık, adı 7 milyar dolarlık yolsuzluğa karışan Ewah Bankası'nın    ardındaki gerçeği bulamamakla suçlanıyor.

 Bitti.

 Ne bitmiş?

 Elimizde kanıt var!

 Başsavcıyı bağla.

 Kanıtları yok edecek zamanı vermeyelim.

  Şu an ulaşamıyoruz.

 - Lee Kwang Joo şu an nerede?

 - Evinde, toplantıda.

 Tutuklayın!

 - Geçmişe dönük kanun uyarınca tutuklayın!

 - Anlaşıldı.

  Kesin bir kontrol primi elde etmek kalan her şeyden mühim.

 Elbette.

 Toplam primin 2.

5 milyar dahil   4.

6 milyar olmasını bekliyoruz.

 Yalnızca Mali Hizmetler Komisyonu'ndan gelecek hükmü beklememiz gerek.

  Kore hükumeti satış konusunda tereddütte olduğu için    hükumetinize karşı dava açmaya hazırlanıyoruz.

  Hukuki ihtilafa düşersek Kore hükumeti ertelemeniz sonucu oluşan zararımızı    tazmin etmek zorunda kalır!

 Meclis, adliye, basın ve sivil gruplardan ne kadar direnç gördüğümüzden   haberiniz yok mu?

 Zorlarsak geri tepebilir.

 Bırakın kendi usulümüzce halledelim.

 Siz bekleyin.

  Size güvenip bekleyeceğiz.

  Dava açmak önceliğimiz değil.

 Daha sonra tekrar müzakere ederiz.

  Görüşürüz.

 Amerikalılar ince laflar eder ama sopalarını arkalarında gizlerler.

 Hep böyledir.

 Hadi geçelim.

 Evet, şimdi geldim.

  Sana gönderdiğim yatırımcı listesinden Choi Tae Seok var ya  Ödünç isimmiş o.

 Asıl yatırımcı    Eski Başbakan Lee!

 O yüzden   onun takımındaki Jeon Sang Woo, Kim Wook Jong falan asıl yatırıcımlar.

 Duruşmaya çıkarım diye endişeliyim.

 Basın, meclise de yön veriyor.

 Korkmayın.

 Ekonomi taraf tutmaz.

 Ekonomiye biz yön veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.

 Hangi parti başa gelirse gelsin ekonomi bizim liderliğimizde.

 Oturun.

 Satışı Komisyonda onayalım.

 - Profesör Lee.

 - Na Ri, tam vaktinde geldin.

 otur.

 Daehan'ın devir ödemesinde sizin de paranız var.

 Hızlıca satmaya çalışmanızın nedeni bu muydu?

 Na Ri  Ulusal servetin akıp gitmesine engel oldum.

 Parayı Amerikalılara bırakamayız.

 Niye en başından söylemediniz?

 Söylesem müsaade eder miydin?

 Hadi otur da yerken konuşalım.

 Ben istifa ediyorum.

 Hareket eden bir trenden mi atlayacaksın?

 Hukuk avukatıyım ben, hukuksuz değil.

 Kurul üyelerinden biri istifa etti.

 Uluslararası ticaret hukukunda uzman biri olarak yerini alabilirsin.

 Kim Na Ri mali vekil seçildi.

 Doğru olanı yapmalıyız, değil mi?

 Tebrikler.

 Bundan sonra avukat tutmanız gerekecek.

 - Ne oluyor?

 - Başsavcılıktan Savcı Choi.

 Lee Kwang Joo Bey.

 Kamu evraklarını tahrif   döviz işlemlerini ihlal ve ticari rüşvet   suçlarından tutuklusunuz.

 - İzninizi gösterin.

 - Kanıtları yok etme ve firar riski bulunduğundan izinsiz tutukluyoruz.

 - Barbarlar.

 - Aynı suçlardan hepsini alın.

 Bir dakika, bir dakika  Na Ri, sana güveniyorum.

 Git babanla konuş.

 Hızlı olun.

 - Ne dedi?

 - Mali Hizmetler Komisyonu'na katılmamı.

 İyi işte!

 Oraya girip cezai satış talimatlarına bir yönerge getirirsin.

 - Kimi arıyorsunuz?

 - Sivil İşler Başsekreteri.

 Ne yapıyorsun?

 Soruşturmayı engellemekten el koyuyorum.

 - Bu yüzden iftiraya uğradın.

 - Evet.

 Uzun zaman oldu.

 Ben sorgulayacağım.

 Kelepçeyi çıkarın.

 Telefonumu geri ver.

 Talepte bulunmaya çalışmayın.

 Onu ben sorgulayacağım!

 Durun.

 Biz savcıları küçümseyip   başsavcımızın istifasına sebep oldunuz.

 Savcı Kim.

 Bunun altından kalkamayız.

 Hükumet 3 kez değişmişken buraya kadar nasıl gelebilirdi.

 Ben de onu merak ediyordum.

 Bush ve sonrakiler neden Kore'yi o kadar sık ziyaret etti?

 Başkan Bush satış meselesini 2008'deki   Kore-ABD Zirvesinde gündeme bile getirdi.

 Sonrasında Bush yönetiminin dışişleri bakanı  Yıldız Sermaye'ye danışmanlık veren hukuk firmasının başkanı oldu.

 Olaya hakimsiniz.

 Gerçekten  altından kalabilecek misiniz?

 Kalkabileceğimi sanmıyorum.

 O yüzden bir önerim var.

 Beni başsavcı yapın.

 İyi bir başsavcı olurum.

 Yıldız Sermaye olayını ve Steve Jung'un vergi kaçakçılığını   sonlandır.

 Tabii.

 Yurtdışına çıkış yasağını da.

 - Olur.

 - Tamamdır.

  Müzakerelerin arefesi Uzun zaman sonra seninle böyle oturmak hoş.

 Küçükken annemle ikinizin burada oturup konuştuğunuzu görmek   hoşuma giderdi.

 Dün gibi.

 Baba, Profesör Lee'nin bana söylediği ne anlama geliyor?

 Kurul üyesi olman iyi olur.

 O kurul üyelerinin kanaatleri kesin olsaydı şimdiye hallolmuştu.

 Hayır, belli bir nedeni varmış gibi konuştu.

 Küçüklüğünden beri görüyorsun.

 Bizim için aileden biri gibi.

 Bu kapitalizm döneminde böyle yaşıyoruz işte.

 Kabullen.

 Tek başına değiştirebileceğin bir şey değil.

 Evet, yaptığım şeyi sonlandıracağım.

 Düşündüğüm şekilde.

 Na Ri  Hepsinin kopyaladım.

 Hepsi burada.

 Kağıt üstü şirketler, hissedarlar, sahte isimler, BIS oranı manipülasyonu   ilişkiler.

 Her şey.

 Çok yararlı bilgiler.

 Bu tüm kurul üyelerinin ağzını kapatır.

 Yurtdışına çıkış yasağı da olur kesin.

 Yapabilecek misin?

 - Ne?

 - Ne itaatsiz bir evlat.

 - Kadeh kaldıralım.

 - Daehan sendikası ve ortak komitesi   hepsi orada olacak.

 Seni destekleyeceğiz.

  28 Temmuz 2011, müzakere günü Cezai satış verin!

  Halk, Mali İşler Komisyonunun    Daehan Bankası sermayesinin Yıldız Sermayeye satışına    cezai satış verip vermeyeceğini yakından takip ediyor.

  Cezai satış verilirse Yıldız Sermayenin    2.

5 milyar dolar değerinde prim vermesi gerekecek.

 Bırakın!

 Dosyayı kapatıyor musunuz?

 Neden?

 - Yapamayız.

 - Artık seni ilgilendirmez.

 - He bir de artık açığa alındın.

 - Ne?

 - Yasadışı dinleme, itaatsizlik  Bu sefer ceza değil para ceza aldın.

 Efendim, bu  Efendim.

 Efendim!

 Basın toplantısı yapacağım.

 Ne oluyor?

 - Gitmem gerek!

 - Gidelim.

 - Cezai olmayan satışı reddediyoruz!

 - Reddediyoruz!

 Reddediyoruz!

 - Vergilerimizi kurtarın!

 - Kurtarın!

 Kurtarın!

 - Cezai satış verin!

 - Verin!

 Verin!

 - Burada arama yapıyoruz.

 - Herkes dışarı.

 - Niye çıkacakmışız?

 - Kibar ol.

 Kör müsün?

 Çıkın!

 Çanta.

 Dikkatlice arayın.

 Nerede?

 Çanta.

 - Çanta!

 - Ha, çanta!

 Orası olmaz!

 Bırak beni.

 Bırak lan.

 Yıldız Sermaye Daehan Bankasına yalnızca 160 milyon yatırdı.

 Şimdi ise milyarlarca dola kâr ettiler ve   cezai satış olmadan kaçmaya çalışıyorlar.

 Ne olursa olsun onları durdurmalıyız.

 Yurtdışından sıcak bir gelişme var.

 Wall Street'i İşgal Et!

 Tüm dünya barbar kapitalizmle   savaşmak için New York'ta toplandı.

  Komisyonun toplanmasından hemen önce    binler cezai işlem için direniyor ve    çevik kuvvet ekipleri önlem almış durumda.

 - Cezai olmayan satışı reddediyoruz!

 - Reddediyoruz!

 Reddediyoruz!

 - Vergilerimizi kurtarın!

 - Kurtarın!

 Kurtarın!

  Babam Toplantıya başlayalım.

 28 Temmuz 2011, Daehan Bankasının Yıldız Sermayeye satışını   müzakere için buradayız.

 Göstericilerin baskısı nedeniyle cezai satış verirsek   ulusal itibarımız düşer.

 Ekonomimize ne olur?

  Na Ri, aslında Profesör Lee'nin parasının yarısı bizimdi.

  Cezai olmayan satışla 200 milyon daha alacağız.

  O parayla CK'den daha büyük kendi hukuk şirketini kurabilirsin.

  Umarım iyi bir karar verirsin.

 Yasadışı dinleme kanıtı bulduk.

 - Bankanın devrine dair de bir evrak olmalı.

 Onu bulun!

 - Peki.

  Kurul üyeleri toplantı alanına giriş yapıyor.

  - Profesör Kim?

 - Evet.

 Sivil gruplar cezai satış istiyor  - Nereye sakladın?

 - Sessiz ol!

 - Nerede?

  Bankayı yasadışı olarak satın aldıkları gerçeği  Cezai satış verdik diyelim.

 Ne olacak?

 Tüm yabancı yatırımcıları kaybedeceğiz ve iç sermaye borsası çökecek.

 Ekonomimiz zayıflayacak.

 IMF krizi tekrar yaşanabilir.

 Hepiniz cezai olmayan satışı münasip görüyorsunuz.

 Son olarak olaya uluslararası ticari hukuku boyutundan bakan   Kurul Üyesi Kim'i dinleyelim.

 Kim Na Ri Hanım?

 Kim Na Ri Hanım.

  Hükumet başa çıkabilir mi bilemiyorum.

  - Bulamıyorum.

 - Bir son dakika haberi geldi.

  Komisyon Yıldız Sermaye için oybirliğiyle karar aldı.

  Komisyon cezai olmayan satışta karar kıldı.

  Resmi açıklama ve basın toplantısı yapılacak.

  Bu son dakika haberini tekrar ediyorum.

 - Ulan!

 - Ne oldu?

  Komisyon cezai olmayan satışı oybirliğiyle kabul etti.

 - Yakala!

 - Geliyorum!

 Ça  çanta.

 Çekilin.

 Kurul Üyesi Kim hukuki incelemesine dayanarak   kararımızı açıklayacak.

 - Oturun!

 - Öndekiler otursun.

 Ülkeden çıkıyorum.

 Hoşça kalın.

 Şerefe!

 Bay Palmer.

 Ne dedim ben?

 Her şey iyi olacak.

  Kim Na Ri Camı kapa.

 Niye açmıyor?

 Niye ya?

 Açsana!

 Devir sürecinde iddia edilen sorun   doğrulanamadı ve Yıldız Sermaye tarafından banka satışında   gerçekleştirilen hukuka aykırı bir durum tespit edilmedi.

 Yıldız Sermaye satışın gecikmesi nedeniyle hükumetten 5 milyar dolarlık tazminat   talep etmek istiyor.

  Bu karar, olası bir dava riskini azaltarak    ulusal servetin akıp gitmesini önlemek için alındı.

  Açıklamanın ardından komisyon binası önündeki protestolar şiddetlendi.

  Alanda kontrolü sağlamak için takviye çevik kuvvet ekipleri    sevk edildi.

 Bir saniye, bu taraftan.

 Hey!

 Kim Na Ri!

 Dostlarım!

 Kavgamız   henüz bitmedi!

 Hala kazanabiliriz.

 Alım ve satım danışıklı dövüşle ve yasadışı olarak gerçekleşti.

 Hukuka aykırı olarak   bizler, büyük zararlara uğrattılar!

 Kanıtınız var mı?

 Savcılık dosyayı kapattığı için  -  ne yazık ki  - Bende kanıt var!

 Kanıt burada!

 - Afedersiniz.

 - Afedersiniz.

 Seul Merkez Ofisinden Savcı Yang.

 Yol açın.

 Açmazsanız adaletin engellemesi olarak sayarım.

 Yol açın.

 Mikrofon lütfen.

 Seul Merkez Ofisinden Savcı Yang.

 Bütün kanıt burada.

 Kanıtların hepsi burada!

 Bir sürece önce cinsel tacizci ilan edildim.

 Hatırladınız mı?

 O yüzden bu soruşturmadan en azından adımı aklamak   Park Soo Kyung'un ölümünün ardından gerçeği öğrenmek için   vazgeçmedim.

 İz sürerken Yıldız Sermaye ile işbirliği halinde olan eski ve mevcut memurların yer aldığı   vergi cennetlerinde kağıt üstünde şirketler kurdukları   Daehan'a sahte isimlerle   milyonlarca dolar yatırım yaptıkları   devasa bir suçla karşılaştım.

  Soruşturmayı durdurmaya zorlandım.

  Elimde kanıtı var.

  Savcılar görevlerimi ihmal edip suçu desteklediler.

  Kamu görevlisi olarak temel yükümlülüklerini   bir kenara attılar.

 Ki bu ceza muhakemeleri usul kanununda yer alır.

 - Dosyayı kapamanızı kim emretti?

 - Başsavcılıktan bir yöneticinin ta kendisi.

 Suçu ortaya çıkarması gereken soruşturma makamı üstünü örttü.

 O yönetici kim?

 Savcı Kim Nam Gyu.

  Doğrudan soruşturmayı durdurmamı emretti.

 - Muhbir misiniz, Savcı Bey?

 - Kimmiş savcı?

 Artık savcı değil, bir suçlu.

 Yasadışı dinleme, evrak hırsızlığı   şiddet, şüpheli suçun ifşasından suçlu.

 Tutuklusun, serseri.

 Tutuklayın!

 İn oradan!

 Baba  Ceza muhakemeleri usul kanunu 1.

 kısım, 234.

 madde.

 Bir kişi bir suç işlendiğine inanıyorsa suçlamada bulunması gerekir.

 Ben, bir Kore Cumhuriyeti vatandaşı olarak   bu savcıyı dosyayı örtmekle suçluyorum.

 Ayrıca Daehan'ı çıkarları için yok pahasına satan   eski başkan Lee Kwang Joo'yu, Yim Seung Man'ı   Kim Wook Jong'u, MOFIA'dan öncekileri    Kore'deki o finansal elitleri   suçluyorum.

 Suçluyorum!

 Suçluyorum!

  2012'de Yıldız Sermaye, Daehan Bankası'nı sattı ve Kore'den çekildi.

  Satışın gecikmesi nedeniyle Kore hükumetine 5 milyar dolarlık Yatırımcı Devlet İhtilafı davası açtı.

  Nihai hüküm hala bekleniyor.

 Eğer hükumet kaybederse    tazminat ulusal vergilerle ödenmek zorunda.

  Bu dava kapsamında hiç kimse tutuklanmadı.

 

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar