Print Friendly and PDF

Translate

İzleyici (2000)The Watcher

|


97 dk
Yönetmen:Joe Charbanic
Senaryo:Darcy Meyers, David Elliot, Clay Ayers
Ülke:ABD
Tür:Suç, Korku, Gizem
Vizyon Tarihi:15 Aralık 2000 (Türkiye)
Dil:İngilizce, Vietnamese
Müzik:Marco Beltrami
Çekim Yeri:Chicago, Illinois, ABD
Nam-ı Diğer:Driven
Oyuncular
James Spader
Marisa Tomei
Keanu Reeves
Ernie Hudson
Chris Ellis
Özet
FBI ajanı Joel Campbell o güne kadar yaşadığı herşeyi geride bırakarak Chicago'ya yerleşir. Los Angeles'ta yıllarca psikopat katillerin izini sürdükten sonra iyice yorulup bunalan Campbell'in amacı Chicago'da yeni ve daha az stresli bir yaşam kurmaktır.
Ancak suçlarla dolu geçmiş orada da peşini bırakmaz. Birbirinden korkunç cinayetler orada da işlenmektedir. Adeta aynı şablona sahip olan bu cinayetlerin hepsi tek bir kişinin eseridir: David Allen Griffin.
Griffin'in başarıya ulaşarak işlediği her cinayet Campell'a geçmişte yaptığı ve şimdi bastırmaya çalıştığı hatalarla çaresizlikleri hatırlatır.

Altyazı

Kolay değildir.
 Kapıdan girince sizi beklediklerini görürsünüz.
 Sırıtarak beklerler.
 Sadece çuvallamaları için dua edersiniz.
 ve bütün bunlar olurken orada olmayı istersiniz.
 ve bunlar yüzünden kendinizi suçluyorsunuz?
 Hayır.
 Bunları yapan orospu çocuğunu suçluyorum.
 Bu adamın tüm hayatı öldürmek.
 Sistematik çalışıyor.
 Prosedürü iyi biliyor.
 Sistemli çalışıp delil bırakmıyor.
 Hedefini seçtikten sonra haftalarca izliyor.
 Her rutin harketini ezberliyor.
 Ne zaman eve geldiğini, ne zaman uyuduğunu  Bir sabah şafak sökmeden kadının yanında beliriveriyor.
 Güneş doğmadığı halde kimse gece olduğunu anlamıyor.
 Geceyarısı dikkatli olan kadınların hiçbiri sabahın o saatinde yarı çıplak dolanıyor.
 Ve harekete geçmeye karar verip malzemelerini alıyor.
koli bantı, kelepçeler, bir silah ne ihtiyacı varsa.
Ve içeri giriyor  Kurban eve geldiğinde katil onu evin içinde bekliyor.
 işte bu iyi  Dans edelim mi?
 Hayır  Sakın korkma.
 Bu çok eğlenceli olacak.
 Shh.
 Shh.
 Bitti.
 Geçti artık  Shh.
 Dinle  "Kapa çeneni" dedim Kadın sonunda acıdan bayıIır.
 Sonra onu tekrar tekrar ayıItır.
 Hepsi bu mu?
 Zaman doldu.
 Neden bana sırtını döndün?
 Kabul etmek çok mu zordu?
 Bunu senin için yaptım biliyorsun.
 O gece çok yaklaşmıştın.
 Beni takip eden ayak seslerini duyduğumda, neler hissettiğimi çok iyi hatırlıyorum.
 Gurur  Bu bizi sonsuza dek bir araya getirir sanmıştım.
 Benim için  harika anlardı.
 Alevleri hâlâ görebiliyorum.
 Lanet  Nerede bu?
 Oh, kahretsin!
 Birşey göremedim.
 Wanda, bunu Sarge'a yetiştirebilir misin?
 Derhal.
 Hey, Ben detektif Mackie.
 Suç mahaline hoşgeldiniz.
 Yardımcı olabilir miyim?
 Sadece evime gidiyordum.
 Üst katta yaşıyorum.
 Geçmeyin yazıIı polis şeridini fark etmediniz mi?
 Bu kadarı yeterse, evime gitmek istiyorum.
 Bu kadını tanıyor musunuz?
 Onu hiç görmedim.
 Ne oldu?
 öldü mü?
 Cinayetten söz etmedim ki.
 Neden bu sonuca vardınız?
 İçeride düzinelerce polisle, yarım bloğa şerit çekmişsiniz.
 Ne olabilirdi ki?
 Bana bir cinayet gibi geldi.
.
 Aklına bir şey gelirse beni ara.
 Tamam mı?
 Alo, Ben Hollis.
 Alo.
 Ben Campbell.
 Dün gece tanışmıştık  Evet, Joel Campbell.
 apartman 805'den eski FBI'ylı dostumuz.
Sizin hakkınızda biraz araştırma yaptık.
 Senin için ne yapabilirim?
 Acaba  Meşgul müsünüz?
 Sanki bir olay var gibi.
 Evet, bir iki zeki çocuk birkaç blok ötede bir Honda gaspetmiş.
 '86 model.
 - Sonra arayayım mı?
 - Hayır.
 - Şu kız ne zaman öldü?
 -3 gün önce.
 Neden sordun?
 - Katili biliyorum.
 - NasıI bilebilirsin?
 Bana 3 gün önce kızın sağken resimlerini  e- posta ile göndermişti- Pazartesi akşamı Bekle biraz, Campbell.
 küçük hoddis'in acelesi var.
 Beklettiğim için üzgünüm.
 Ofisimde buluşalım mı?
 E- postalarını genellikle 4 gün sonra mı okursun?
 Genelde 2 hafta sonra bile baktığım olur.
 Şey, eğer buna bakıIırsa, iki davanın ilişkisinin nerden geldiği açıklanıyor gibi.
 Ulu Tanrım.
 Bir seri katil için tatilden iyisi yoktur.
 - Buradan.
 Bir dakika Iütfen.
 - Tamam teğmen.
 Onu resimleri maille yollarken yakaladık.
 Campbell, kahretsin, Bu orospu çocuğunu yakalamak için Bob Barker'ı almalıyız.
 Bu lanet bir oyun.
 Son takma adı David Allen Griffin'di.
 Los Angeles'da bu davaya 3.
5 yıI boyunca baktım.
 11 cinayetten suçlanmıştı.
 - Chicago'da ne arıyor?
 - Genç kadınların etrafında piyano teli dolanıyor.
 Kurbanlar yarı çıplak ve iz bulgusu yok.
 Kesinlikle.
 Dokunuş yok, hissetme yok.
 Bu herifi gördün mü?
 Hayır, onu kimse görmedi.
 O halde, onun aynı dostumuz olduğunu söyleyemeyiz, değil mi?
 - Hadi, Bana lanet resimleri gönderdi.
 Lanet binamdaki, kıçımın dibindeki kurbanın resimleri  - Affedersiniz.
 - Sorun değil.
 Çok etkileyici görünüyorsun.
 Bu film, dışarıdaki güneş ışığına göreymiş, ama bu florasanda nasıI oluyor?
 Üzgünüm ama hiçbir şey anlamadım.
 Sadece işimi yapıyorum.
 - Tab etme işindesin demek.
 - Evet.
 1 saatte.
 - Sorun olur mu?
 - Olmaz - Ne yapıyorsunuz?
 - Deniyorum.
.
 Birkaç resim çekeceğim.
 Ve   sen de benim için tab edeceksin.
 Mükemmel.
 Chicago'dan komiser aradı.
 Şaşırtıcı değil, Sanırım, bu olaya davet ediyorlar Konuştuğumuz gibi bizimle iş birliği yapacaklar.
 Bununla başa çıkabilir misiniz diye sorabilir miyim?
 Los Angelos'ta olanlar  Oh, hayır, burası LA değil.
 Artık benim işim değil.
 Biliyor musun?
 Şu ofisimde duruyor olmanın Burada olmanın nedeni bu davada 3 yıI çalışmış olmandır.
 Ve istemesek bile bu manyak seni bu işe sokmaya kararlı.
 Haklısın.
 Gerekli dosyaları, LA'de ana ofisteydi.
 Onların dışında sana daha fazlasını söyleyemem.
 Üzgünüm Mike.
 Özür dilerim Mike, Elimize içinde resimler olan bir zarf ulaştı.
 Üzgünüm, Bu beni ilgilendirmez ama  Bu resimleri inceleyebilirsin.
 Beni yakalayabilirsiniz, şoförü, mağazadaki üç beş adamı Noel babayı, .
.
 tüm perileri  Ama bu herifi değil  Bu da kim?
 - İş başına.
 - Baş üstüne efendim.
 Gençsin, Hayatın boyunca kendini yetersiz mi göreceksin?
 Her gece 2.
5 saat uyuyabilmek için karnıma 200 miligram Sekonel injekte ediyorum Günde iki kere, 400 miligram acebutolol alıyorum  ve 20 miligram lotensen de yüksek kan basıncı için.
 ve ne zaman canım çekerse migren ilacı şırınga ediyorum kendim.
 e Ne alırsam alayım hiç bir işe yaramıyor.
 Hmm.
 - Belki sadece korkuyorsun.
 - Kahretsinki haklısın   korkuyorum.
 Pekala  Haydi konuşalım.
 Bir yerlere gidiyorum, ve neden orda olduğumu unutuyorum.
 Birden kendimi otobanda buluyorum.
 Marketten  eve dönüş yolunu bulduğum için şanslıyım.
 ve eğer yapıyorsam, sonra  yaptığım alışverişleri unutup çıkıyorum.
 Buraya her hafta geliyorsun?
 Haftada iki kere, ne dersin?
 - Evet.
 - Öyle mı Sıradaki kızının resmi olsaydı.
.
 Onu arayanın ben olmamı ister miydin?
 Evet Evet  isterdim - Alo?
 - Merhaba benim.
 Sen?
 Sen kimsin?
 - Buralar oldukça soğuk.
.
 Neden buraya taşındın?
 Benden ne istiyorsun?
 Daireden çıkmıyorsun ve çıktığında da her gece aynı berbat Vietnam restoranına gidiyorsun.
 Canın sıkkın gibi.
 Beni daha sıcak karşılamanı beklerdim.
 Hatrını sormadım, değil mi?
 Yerine geçirdikleri adam.
 - Her şeyi denedim ama anlaşamadık.
 Tamamen oyunu bırakacaktım, ama düşündüm ki "Chicago o kadar kötü değil" - En azından Jersey'e taşınmadın, değil mi?
 Evet Neden eline bir kağıt kalem almıyorsun   sana bu işle uğraşan ajanın numarasını ve adını vereyim.
 Kendi  işlerini onunla paylaşabilirsin, çünkü benden bir şey yapamasın İşinin zor olduğunu biliyorum, Joel Aramızın daha iyi olması için adım atmak istiyorum.
 - Neden bahsediyorsun?
 - Fotoğraflar, Joel.
 Sana bir resim göndereceğim.
 Onu bulmak için bir günün var.
 Saat 9'a kadar zaman tanıyorum.
 Ne dersin, Joel?
 New jersey'e taşınmalıydım derim, ibne!
 İyi geceler, Joel.
 İyi misin?
 Sanırım Kahretsin!
 - Kim o?
 - Joel Campbell için çiçekler  telefona cevap vermediniz alt kapı da açıktı bende  - Çiçeği yere bırakın.
 Teşekkürler.
 Fotoğraflar, Joel.
 Sana bir resim göndereceğim.
 Onu bulmak için bir günün var.
 Onu hiç görmedim.
 ÖIdü mü?
 Cinayet demeniz için bir ipucu vermedim, nerden böyle bir kanıya kapıIdınız?
 }- Belki sadece korkuyorsundur.
 - Kahretsinki, haklısın korkuyorum.
 Sıradaki kızının resmi olsaydı?
 Onu arayanın ben olmamı ister miydin?
 Evet.
 Sana bir resim göndereceğim.
 Onu bulmak için bir günün var.
 Bunu yarım saat önce aldım.
 Davayı istiyorum.
 Baş edebilir misin?
 Sanırım, göreceğiz.
 - O pislik dün gece başka neler söyledi?
 - Hepsi bu.
 Cep telefonunuza izini bulabilmek için bir tuzak yerleştirdik bile.
 - Bu nedir?
 Bu ne, bir kuş mu?
 Bu bir arkaplan.
 İçeride çekilmiş gibi.
 Herhangi bir yerden alınmış olabilir.
 Ticari bir yerde tab edilmiş.
 Bu numaralar tanımlı mı bir bakın.
 Eğer değilse Bu Kodak kağıdına basan her yerin bir listesini istiyorum.
 Bu benim mi?
 Teşekkürler.
 - Özür dilerim, adınızı hatırlayamadım.
 - Mitch Casper.
 Mitch, bunu bilgisayarda büyütün.
 Arkadaki şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum.
 Şurada işte.
 Taktığı küpenin cinsi  Bluzu ne tip  - Gözlüklerindeki nedir?
 - Yansıma, evet Onun hakkında herşeyi bulun.
 Herşeyi.
 Kızlar, genelde yanlız yaşarlar çok az sosyal ilişkileri vardır.
 Son kızın ailesi ölmüştü.
 Yakın arkadaşları yoktur.
 Kurban profili bu mu?
 Hayır.
 Kurbanları hep genç kadınlar ama  .
.
 resim gönderiyor  Yalnızca yanlız yaşayanları hedef alıyor.
 Bilirsiniz, farkedilmeyecek, kadınlar Bana bir güzellik kraliçesinin resmini yollamayacaktır.
 Evet, pekala, dinle Daha ileri gitmeden önce basına açıklama yapılacak mı karar vermeliyiz?
 - Buna hemen karar vermeliyiz.
 Bak, verilecek bir karar yok.
 Bu kadın için yapabileceğimiz başka bir bok olmalı.
 Onu kamera karşısına çıkaralım Ondan hoşlanacaklardır.
 Şu anda size tek söyleyebileceğim  Bu kadının ciddi bir tehlikede olduğuna inanıyoruz.
 Chicago Polis departmanı ve FBI bu işte beraber çalışarak  yerini bulmaya çalışıyorlar.
 Bu çalışmada sizden gelebilecek herhangi  bir bilgi veya açıklama için minnettar kalacağız.
 Her saat çok önemli Hepsi bu kadar.
 Bu genç kadın kayıp.
 Yetkililer durmadan onu arıyor.
 Hayatından endişe ediliyor.
 Polisin "Jane Doe" olarak adlandırdığı bu kadının nerde olduğunu bilen  ve eşgalini görenler, Iütfen ekranda yazan numarayı arasınlar.
 Bu bilinmeyen bir kadının fotoğrafı.
 Saat 9'a kadar bulunmassa bir cinayete kurban gideceği söyleniyor.
 Taktığı küpenin cinsi  Bluzu ne tip  Neden mızmızlanıyorsun?
 Oh, yapma, Diana Bu benim davamdı.
   ama birden bire bay kurtarıcı ortaya çıktı.
 Bilirsin, bu olayı bilmesi umrumda değil.
 Eğer o manyak dostu aramazsa ona ihtiyacımız olmaz.
 Bayan, Hayır bir ödül koyulmadı.
 Ama bir şeyler ayarlanabilir.
 Tamam.
 Bugün mü?
 Bugün mü gördünüz?
 Teşekkürler, kontrol edeceğiz.
 - Bir şey var mı?
 - Son 15 dakikada 85-90 ihbar.
 Demek istediğim "belki" ve "bir ihtimal"'ler.
 Hepsine bakmaya çalışıyoruz.
 Ancak çok ihbar var.
 Öğleden sonraki, bütün arama çabalarına rağmen polis hala resimdeki tanımsız kadını bulamadı.
 Yetkililer bu korkutucu davada sizlerin yardımına güveniyor.
 Mitch.
 Bu nedir?
 İşaret mi?
 A - ha - Gördün mü?
 - Evet, pekala Tamam tarayıcıyı kullanarak daha yakından bakarız.
 Tamam mı?
 Kahretsin Evet.
 Rakamlar sadece konuyla ilgili  Nerde tab edildiyse, orasının numarası.
.
 - Kağıt ne alemde?
 - Liste geliyor Bin yüz yer.
 Biny- Ne?
 Oak caddesindeki Lou Mitchell restoranını biliyor musun?
 - Evet, Gold Coast bölgesinde.
 - Sana söylerim.
 Pekala gidelim.
 O olduğundan kesinlikle eminim.
 Bir saç bandı takıyordu.
 Yalnız mıydı, .
.
 veya biriyle yemek mi yiyordu?
 - Evet yalnızdı.
 - Onu en son ne zaman gördünüz?
 Emin değilim, geçen hafta içinde.
 Kesin bir tarih ya da gün?
 Hayır, yalan söylemiş olurum.
 Bunu sizden istemiyoruz Geçen hafta burada çalışanların tek tek isimlerini istiyorum.
 Bir saat içinde.
.
 Restorandaki müdürler,  aşçılar,bulaşıkçılar,kasiyerler.
 - Bu zor olacak.
 Hayat zordur.
 Bir hafta içindeki kredi kartı satışlarını bulun.
 Erkekleri, evli kadınlar, 40 üstündekileri eleyin.
 Hepsini aramalıyız.
 - AnlaşıIdı.
 Telefonum açık olmalı.
 Bakalım yardım alabilecekmiyiz.
 - Tamam.
 - Birini ayarlayabilir misin?
 İstediğin tüm yardımı sağlatabilirim.
 Tüm isim listesini fakslayacağız.
 Hepsini tek tek arasınlar.
 Çalışıyorum.
 Tamam.
 Çok teşekkür ederim.
 Yetkililer televizyon başında bulunan milyonlarca insandan   evlerine yeni dönip televizyonunu yeni açanlardan birinin bu kadını tanımasını umut ediyor.
 Polis her ihbarı son derece ciddiye alıyor.
 Ne dememi istiyorsun?
 Saat 6'ya beş var Evde değillerse, 45 dakika içinde ara Herkes işinden evine dönüyor.
 Affedersin  Şuna bir bak  You were right.
 It's definitely  Haklıymışsın.
 Bu kesinlikle "A" "P" ve "ünlem işareti".
 Bu sana birşey ifade ediyor mu?
 Başına "CR" ekle "CRAP" oluyor.
 Hayır, ne dememi istiyorsun?
 Evet, doğru "CRAP" oluyor.
 Garson kız onu geçen hafta görmüş.
 Resme dikkatlice bakıp, bana onu hatırlayıp hatırlamadığınızı söyleyin.
 Üzgünüm ama, müşterilerin dikkatini çekmemeliyiz.
 - Bu sana oyun gibi mi geldi?
 - Hayır.
 Şimdi lanet resme bak ve onu gördün mü söyle.
 - Onu hiç görmedim.
 - Emin misin?
 - Evet.
 - Bu çok kötü  Geldiğiniz için teşekkürler.
 Hadi sevgilim.
 Televizyonu aç Haydi televizyonlarınızı açın.
 Bu gece başka ne yapıIır ki?
 Sabahın erken saatlerinde, müfettişler bu kadını aramak için.
.
 büyük bir çalışma başlattı- Jane Doe  olarak adlandırıIan bu kadın  - Yazın şu lanet numarayı.
 - Hadi gidelim, hadi.
.
 Hala yardımınıza ihtiyaçları var - Hadi!
 Sakın- - Şehir konseyi yeni bütçe tasarısı  Kadının hayatını kurtarmak için son şansımız.
 Kaçta demişti?
 - Kaçta?
 - 9:00.
 Bitti.
 Başaramayacağız.
 Başaramayacağız.
 Tamam, iyi geceler, Ellie.
 Yarın görüşürüz.
 Dinleyin  Kadın 3 kez Fox Pavilion Mağazasında görülmüş.
 Yardım çağır Gelmek ister misin?
 Beni bilirsin, tam arkandayım.
 Sonra konuşuruz, Bye Bakın  Burda üç farklı durumda mı görülmüş?
 Burda gördüğünüz herkes görgü tanığı olabilir.
 DağıImanızı istiyorum.
 Burda çalışıyor mu, yakınlarda mı yaşıyor, bilmiyorum.
 Bu resimleri alın.
 Etrafınızdakilere sorun.
 Onlara gösterin tamam mı?
 - Sizler benle gelin.
 - Son arayanla kim konuştu?
 - Ben - Sen?
 Hadi gidelim.
 - Üçüncü katı alın Bu resimlere bakar mısınız, Iütfen?
 Lütfen şu beyle konuşun.
 Şu resme bakar mısınız?
 Teşekkürler.
 Take a look at that?
 Thank you.
 - Onu görürseniz, Iütfen bizi arayın.
 - Hayır, onu hiç görmedim Frank?
 Hey, Frankie!
 Günün nasıIdı, hmm?
 Öyle mi?
 Ne güzel.
 Benim mi?
 Kötü değil.
 Afederisniz.
 -Siz mi gördünüz?
 - Evet.
 - O muydu?
 - Nerde?
 - Evet bu o  - Onu aşağıda tam şurada gördüm.
 Yemek bölümünde Orda mı?
 Tam şurda mı?
 Evet Ne zaman?
 Öğleden sonra 2:30 gibi.
.
 Afedersiniz.
 Hollis.
 Hollis!
 Ne buldun?
 Fotoğrafçı Nerde?
 Fotoğrafçı.
 Evet.
 Tam burası.
 Fotoğrafı çektiği yer Gördün mü?
 İşte küçük kuşumuz.
 Kimse var mı?
 - Hey!
 Hey!
 - Buyrun Bu kadını tanıyor musunuz?
 Uh, Evet, Burda yeni başladı.
 Bu Ellie.
 Hemen soyadını ve numarasını istiyorum.
 Numarasını alın.
 Tamam.
 Patronumu aramalıyım - Hemen yapın!
 - Tamam.
 - Kahretsin.
 Alo?
 Anne?
 Sakin ol.
 Eminim ki, çok tepki gösteriyorsun.
 Bir dakika.
 Neden böyle diyorsun?
 Dinle anne eczacının seni zehirlediğinden şüpheliyim.
 Bunu sonra konuşabilir miyiz?
.
 Şu anda film izliyorum.
 Evet, bir erkekle.
 Evet, çok tatlı biri.
 Ciddi mi bilmiyorum.
 Bak eğer adını söylersem kapatacak mısın?
 Adı Frank.
 Güle güle Evet?
 Uh, Ellie Buckner ile acilen görüşmem gerekiyor.
 Oh, şu anda telefona gelemez.
.
 Yo, yo.
.
 Lütfen.
 Acilen telefona gelsin ÖIüm kalım meselesi.
 Bundan böyle değil Eğlenceli değil mi?
 Yıllardır böyle eğlenmemiştim.
 TelaşIı değil miydi?
 Oh, evet.
 Bir berbattı.
 Bu yol daha eğlenceli.
 İnanıImazdı değil mi?
 Birbirimize çok yakınız  ama gerçekten farketmiyoruz, değil mi?
 Ama sen beni fark ettin.
 Öyle değil mi Joel?
 Evet, seni farkettim.
 Ellie Buckner.
 Bekar, 24, Ailesi Florida'da Şimdiye kadar, bilinen erkek arkadaşı yok.
 Frank adında bir kedisi var Görünüşe göre kedi haberleri izlemiyor.
 Kediye ne oldu merak ediyorum?
 - Telefon kayıtlarını tut.
 Tamam mı?
 Günlük, mektuplar ve adres defteri, Bakın bu kızlarla ilişkisi var mı Bayan bozuk paranız var mı?
 Hey, çocuklar.
 Hey, Baba!
 Babacığım, beni hatırlamadın mı?
 Hey bayım, hiç bozuk paranız var mı?
 - ne yapıyorsun burada?
 - Bozuk para arıyorum ne sandın?
 - Senin bir işin falan yok mu?
 - Evet, neyse Para verecek misin sen?
 - Eğer benimle dans edersen.
 - Cehenneme git.
 - Ben ciddiyim.
 - Müzik yok ki.
 Seni yönlendiririm.
 Ve bir, ki, üç.
 bir, ki, üç.
 bir, ki, üç.
 - Zorlanıyorsun, değil mi?
 Bunları yemek için bahçe tırmığı lazım.
 Hepsi içinde.
 Ben böyle iyiyim.
 O halde dinle FBI'da, parlak aşk ışıkları saçan şu sıska neydi?
 Adı neydi?
 Diana?
 Onunlar drive-in restoranında 20 dakika yemek için neleri vermezdim.
 Kahretsin, Chicago'daki en kötü restaranı bulmasaydın.
 Gerçekten iyi bir restoran.
 Sonraki akşam, Griffin bana.
.
 telefonda zor zamanlar geçirtti.
 Ne oldu?
 Ne oldu?
 Bizi izliyor olabileceğine ne şans verirsin?
 Hey.
 Hey!
 Çekil ordan.
 Cinayet zanlısı, Batı yakası Lincoln kavşağına ilerliyor.
 Mavi, 2 kapıIı, orta- '80 model,belki Ford Kahretsin!
 Şu an Jane Do olarak bilinen Elly'nin evinin önündeyim.
 Polis araştırması saat 21:20'de trajik bir şekilde sona erdi.
 Olay mahallede tam anlamıyla bir şok etkisi yarattı.
 Şimdi- Sonra görüşürüz.
 Afedersiniz.
 Fazla kalamayacağım.
.
 Geliş sebebim  Geçen gün söylediklerin için  sana ne kadar minnetkar olduğumu söylemekti.
 - Baş ağrıların nasıI?
 Aynı sayıIır Uyuyor musun?
 Biraz İş ne durumda?
 Harika.
 Bir seri katile iyice yaklaştım.
 Seni buralara kadar izleyen adam için ne hissediyorsun?
 - Kan davasına mı dönüştü?
 - Bu ilginç Bir soru.
 Hayır kan davası ile ilgisi olduğunu sanmıyorum Tekrarlanan bir hikaye hepsi bu.
 Yıllar içerisinde, bende bir parçası oluverdim.
 Bensiz hiçbir anlamı olmazdı sanırım.
 - Bir anlamda seni özledi.
 - Tuhaf değil mi?
 Sen onu özledin mi?
 Bu da ne demek?
 İzninle Üzgünüm.
 Campbell.
 - Yeni bir fotoğraf aldık.
 - Hemen geliyorum Nerde oturuyoru?
 Şehrin o bölgesinden birilerini bulun.
 Bakalım bize bu yaka hakkında bir şeyler söyleyebilecekler mi.
 Burdaki "L" mi, bilirsin, parkmetreler Tamam, bakıyorum.
 Mitch, dövme yapıcılarına resmini götürelim AnlaşıIdı Adın ne senin?
 Genellikle, Bay.
 Abraham, Bir giriş seansı yaparız.
 İkimizde, sizin terapiden çıkmanız için ne gerektiğine karar veririz.
 Eğer ikimizde, bunu sağlayacak kişinin ben olduğuma karar verirsek, sonra bir terapi seansı günü kararlaştırırız.
 Ve.
.
 Ve seansları kaydetmeyi severim.
 Ama istemezseniz- Bu tüm hastalarınızla yaptığınız birşey mi?
 Evet, çoğuyla.
 - Yapmamı istemez misiniz?
 - Evet, iyi olur.
 Tamam.
 Sorun değil.
 O halde, yardıma ihtiyacınız olduğunu söylediniz.
 Hangi alanda?
 Emin değilim.
 Ne çeşit bir yardım ediyorsunuz?
 Şey, hastalarımla birçok değişik konuda çalışırız.
 Sizce.
.
 bazı hastalarınızın  buraya geliş nedeni    çok güzel olmanız olabilir mi?
 Benimle değil sizinle ilgilenmemiz gerekiyor bay Abraham.
 Elbette.
 İyi numara Tekrar deneyeceğim, tamam mı?
 Evet, neyse.
.
 Birkaç yıI önce şehir merkezine bu banklardan koymuşlardı.
 Şehir merkezinde nereye?
 Şehri göster.
 Broadway ve Belmond bölgesine.
 Yani 15 ya da 20 cadde.
 Bu şehirde 5 milyon insan var.
 Birileri onu nasıI tanıyamaz?
 - Dostum bozuk veremez misin?
 İletişim çağında nasıI böyle bir şey olabilir?
 Yetkililer ikinci Jane Doe davasını araştırmaya başladılar.
 Hey, Baba, baba, benim.
 Beni hatırlamadın mı?
 - Beni rahat bıral Haydi dostum ihtiyacım var.
 Chicago alarm durumunda.
 Polis, fotoğrafla ilişkili kadını arıyor.
 Cinayet, Los Angelas'tan bir seri katilin işine benziyor.
 Bu noktada, polis "Jane2" adını verdiği kızı henüz bulamadı  Onunla bağlantısı olan kişiler hayatı için endişe ediyorlar.
 - Alo?
 -2.
Ceyn'in annesi telefonda.
 Hemen geliyorum.
 Olay yeriyle ilgisi olabilecek skateboard yerleri ve gitar dükkanlarını araştırın hemen.
 Broadway beya Belmont yakınlarında Belmont.
 Keşke mektuplarını bulabilseydim.
 Hiç yok.
 Kimseye hiç yazmamış.
 - Gittikten sonra 3 kez aradı.
 - Nereden aradığını söyledi mi?
 Bir sürü şey söyledi.
 Yeni bir sevgilisi varmış.
 - Erkek arkadaşından bahsedin.
 - Avukatmış, evet.
 Telefon konuşmaları ya da işe yarayabilecek başka bir şeyler?
 Birkaç ay önce aradı.
 Seattle Best Coffee'de iş bulmuş.
 Seattle's Best?
 Haberler iyi değil.
 Orada asla çalışmamış.
 Bu umurumda değil.
 Bir kahve dükkanının önünde oturuyor.
 Bilemiyorum.
 Bilemiyorum.
 Bana kalırsa her hangi bir bank olabilir bu.
 Resme bak.
 7 kişi var.
 Üçü aynı tip bardaktan kahve içiyor.
 Kız kesinlikle bir kahve dükkanının önünde oturuyor.
 Şehirdeki her Seattle's Best dükkanına ve.
.
 Broadway ve Belmond bölgesinde kahve satan her yeri araştır.
 Buna bir bak.
 Tama.
.
 Bu kadar hızlı mı?
 Tamam, tamam.
 Oha!
 Beni öldürmek mi istiyorsun, tatlım?
 Hadi, beni etkileyeceğini sanmıştım.
.
 Evet, evet Çok sertsin.
 Şunu asar mısınız Iütfen  Teşekkürler.
 Bayan, Bu kızı görürseniz bizimle irtibat kurun.
 Tamamen dostum.
 Buraya herzaman gelir.
 Kızı tanıyan birini bulduk Seattle's Best, Lincoln ve Wisconsin.
 Tamam Teşekkürler.
 Gitmeliyim, jess.
 Üzgünüm, çok geç oldu.
 Odana girebilir miyim?
 Hayır.
 Son yakalandığımızda, babam çok kızmıştı.
 Üzülme, Jessie.
 Unut gitsin.
 Tuveleti kullanmasına izin verdim.
 Diğer çocuklara da söyledim.
 Diğerlerine ne söylediğin umrumda değil.
 Nerde yaşadığını bilmek istiyorum.
 - Nerde olduğunu bilmek istiyorum - Dostum, o sokaklarda yaşar.
 Bu kadını bulmalıyız.
 Görürseniz Iütfen polisi arayın.
 Yardım edin.
 Look at this.
 Call the police if you find this woman.
 Help us out here.
 Beni rahat bırakın.
 Gel buraya.
 Şu lanet resme bak.
 Bu kızı hiç gördün mü?
 - Gördün mü ha?
 - Hayır Pardon.
 Bu kızı gördünüz mü?
 Cevabını vermeden önce resme bir bakın.
 Bu kızı gördünüz mü?
 Teşekkürler.
 - Hayır üzgünüm Gördün mü?
 İstediğim de buydu?
 Özür dilerim.
 Bu kızı gördünüz mü?
 - Hayır, görmedim.
 - Pekala, sağolun Gördün mü?
 Bu kızın gördün mü?
 Bayım, bu kızı gördünüz mü?
 Bu kızı gördünüz mü?
 Hey, hey.
 Dur.
 Dur Ben birşey yapmadım.
 Yaptın demedim.
 Sadece resme bak.
 Bu kızı gördün mü?
 Senin yaşlarında.
 Kahrolası polis.
 Ben birşey bilmiyorum Merhaba Selam.
 Bu çok güzel Hoşuna gitti mi?
 Kesinlikle.
 Tamam.
 Sesini açayım.
 Eğer nerde olduğunu söylemezsen, arkadaşın Jessica 1 saat içinde ölecek.
 Pekala Yukarıda kalıyor.
.
 Lütfen  Lütfen  Lütfen Tanrım  Bana yardım edin Yukarıda  Çıkarın onu burdan Hadi, hadi Campbell.
 Campbell, iyi misin?
 Campbell kapıyı aç!
 Aç kapıyı Campbell?
 Burda mısın?
 Joel?
 Donuyor.
 Mitch, hemen doktor çağır.
 Yetkililer hala seri cinayetler işleyen katili arıyor.
 Üç polis öldü ve genç bir kadın hayatını kaybetti.
 Davada görevli olan FBI ajanı hastaneye kaldırıIdı.
 Davada görevli olan FBI ajanı hastaneye kaldırıIdı.
 Selam Hey, hey.
 İçeri gelsene Buraya gelmek zorunda değildin.
 Evet, şey bana gelemeyeceğini düşündüm Ve- Zaten çok fazla müşterim yok, elimdeki hastamı kaybetmek istemem.
 Evet Ofis dışında seni görmedim.
 Çok farklı görünüyorsun.
 Gerçekten mi?
 Hmm.
 çünkü sen hep aynısın.
 Evet Bir şeyler yedin mi?
 Yemek ister misin?
 Elimde bir tek jöle var.
 Tamam Yemek ister misin?
 Tamam.
 Pekala - Bir anlamda seni özledi.
 - Tuhaf değil mi?
 - Onu özledin mi?
 - Bu da ne demek?
 - Bir anlamda seni özledi.
 - Tuhaf değil mi?
 - Onu özledin mi?
 - Bu da ne demek?
 - Bak, üzgünüm.
 Şimdi konuşamam.
 Sonra ararım.
 Afedersiniz, Ajan Casper?
 Bu Ajan Campbell için geldi- - Bunu nerden aldınız?
 - Posta, dairesinden, buraya yollamış.
 Teşekkürler.
 Kahretsin Günaydın.
 Herkese teşekkür ederim.
 Bugünkü yorumum kısa olacak.
 Uh, hepinizin de bildiği gibi, başka bir fotoğraf aldık.
 Yo.
 Yo.
 yo.
 Bugün hiç bir soru yanıtlamayacağım.
 Burda sadece fotoğrafı vermek için bulunuyorum  ve bu araştırmada bize yardımcı olmanızı isteyeceğim.
 - Hepsi bu kadar.
 - Police Detektifi Hollis Mackie  bize yeni kedi-fare oyununun bugün de süreceğini haber verdi.
 İşte katilin yeni hedefinin fotoğrafı - İyi misin?
 Emin misin?
 - Evet Sanırım.
 Hemen döneceğim Yardım edin.
 Yardım edin.
 Yardım edin.
 Selam, Joel.
 Kalbin nasıI, dostum?
 Al.
 Bira ister misin?
 Daha iyi hissedersin.
 Dur.
 İşte Söyler misin?
 3200 kilometre öteye bu kadının mezarı için mi taşındın?
 Bunun için, değil mi?
 Daha fazlasını istemelisin.
 Yani bu tatmin edici bir ilişki mi?
 Bilirsin, seviyor.
 Sevmiyor.
.
 Seviyor.
 Sevmiyor.
.
 Ne yapıyoruz burda?
 Nedir bu?
 Kendini ele vermek için mi burdasın?
 Neden kimseye onu becerdiğini söylemedin?
 Evli olduğu için mi?
 İletişim kuramıyoruz.
 Seninle açık olayım.
 Seni olduğun yerde kolayca öldürebilirim.
 Küçük bir sorunun olur.
 Ben ölürsem, dostun Polly zor duruma düşecek Mum ışığında, kerosine dolu büyük bir havuzun içinde.
.
 Çekici kadınların nasıI yandığını biliyorsun, değil mi?
 NasıI hissettiğini söyle bana?
 Yanık ten kokusunu alabildin mi?
 Onu çoktan öldürdün.
 Hadi.
 Beni benden iyi tanıyorsun Bu onun kanı bile değil.
 Beni ona götür o zaman.
 Oh, Bilemiyorum.
 Burda oturup, biraz konuşamaz mıyız, Joel?
 Onu gördüğümüzde konuşacağız.
 Sadece konuşulacak bir şey olup olmadığını bilmem gerek.
 Hadi, al.
 Sadece iyi olduğunu bilmek istiyorum, sonra konuşuruz.
 Pekala, iyi.
 Gidelim.
 Seni görmek güzel, Joel.
 Gerçekten  Vay be, doluymuş.
 Bunu atlatacağız, değil mi, Joel?
 Bence bu daha çok sana bağIı.
 Los Angelos'da daha genç görünüyordun.
 Sen iyi bir dosttun.
 Kardeşim gibiydin.
 Bunu biliyor muydun?
 Hiç öz kardeşin veya kızkardeşin var mı?
 Bu ne- Bu ne şimdi?
 Gerçek bir konuşma istedim, ve sen beni psikoanaliz ediyorsun.
 - Nesin sen, Dr.
 Polly misin şimdi?
 - Sadece merak ettim.
 Seninle konuşurken yüzüme bak.
 Durumu kontrol altına almaya çalışıyorsun.
 Kes şunu İşini bir kenara bırakamaz mısın?
 Bu seferlik?
 Sana söylüyorum.
 Bence o Polly orospusuyla fazla zaman geçiriyorsun.
 Neye ihtiyacın var?
 Neye ihtiyacın olduğunu düşünmeni istiyorum.
 Bana bakıyor.
 Denemem, anlamam ve uzlaşma sağlamam gerekiyor.
 Ms.
 Beilman'ın güvenliği için ihtiyacın olan şeyi.
 İhtiyacım olan sensin Bekleyin.
 Alo.
 Seni bulup, yüzyüze görüşmenin iyi olacağını düşündüm, Beni daha iyi anlardın, Joel.
 Kahretsin!
 Campbell'i yakalamış!
 Yerini tesbit edin.
 Beni düşünen tek kişi sendin.
 Beni gerçekten bilen.
 Uzun zamandır, Sahip olduğun, tek kişi bendim.
 Sonra Lisa'yla tanıştın.
 Buraya geldin Bana bir saniye ver.
 Bana bir saniye ver.
 Şehrin 32 kilometre kuzeyinde.
 Evet, bundan daha iyi yapmalışın Şimdi, çabuk ol.
 Hayır, kahretsin!
 Bana bir dakika daha verin tam yerini bulayım.
 Buldum onu.
 Denizin sağında İçeri gir Polly, Joel.
 Joel, Polly.
 Rahatla Joe  Acı veriyor, değil mi?
 Yanıp sönen ışıklarla migren orantıIı diye duydum, değil mi?
 Komik değilsin.
 - Oh, Yo, Polly.
 Onu öldürmeyeceğim Birbirimize ihtiyacımız var Bir birimizi tamamlıyoruz.
 Biz  yin ve yang'iz siyah ve beyaz.
 - Doğru değil mi, Polly?
 Polly?
 "Doğru değil mi?
" dedim.
 Soruyu anlayamadım.
 Duydun veya duymadım, profesyonel yorumunla, Joel ve benim, hayatımızın anlamı olması için birbirimize ihtiyacımız olduğuna bir yorum getir.
 Evet.
 Evet ama ben- Gördün mü?
 Çek o pis ellerini üzerinden.
 "Çek o pis ellerini üzerinden" dedim.
 Otur, Joel.
 Otur Burda oturacağım ve tüm gece konuşacağız Sadece ellerini üzerinden çek.
 Hadi, çek silahı.
 İkimiz de yapmayacağını biliyoruz.
 Ama bunu nasıI biliyoruz?
 Çünkü onu yalnızca bir kere öldürebilirsin.
 Haklı.
 Upsy daisy.
 Deja vu için nasıI?
 Ateşimiz var.
 Güzel bir kızımız var.
 Bizi biraraya getiren bir tek şey, Chicago'ya taşındın.
 Suç, dayanıIır gibi olmamalı.
 Ya da bunun gibi birşey.
 Söylememi istediğin bu mı?
 Suçlu hissediyorum.
 Bir kadın öldü çünkü çok kötü bir hata yaptım.
 Hayır.
 Hayır, hayor.
 Bir hata değildi.
 Hatan geri dönmekti.
 Her şeyi geride bırakmak yerine  Ne söylemeni mi istiyorum?
 Teşekkür etmeni istiyorum.
 Senin şu rezil hayatını kurtardığım için teşekkür etmeni istiyorum.
 Chicago'da kaç tane seri katil var biliyor musun?
 Beş.
 Ortabatıda, en az bir düzine Herhangi biriyle bavulumu bile toplamadan başa çıkabilirdim.
 Perşembe günü sana otobüs çarpsa, Pazartesi yeni biriyle uğraşmaya başlarım.
 Sen benim işimsin.
 Sadece formalitesin.
 İnanamıyorum.
 Hala kimle konuştuğun farkında değilsin.
 Hayır, hayır hayır!
 Hayır, Iütfen, sakın.
 Bunu yapmalıyım.
 Başka bir şeyden anlamayacak.
 Onu duydun.
 "Formaliteymişim" Teşekkür ederim.
 - Ne dedin?
 - "Teşekkür ederim" dedim.
 Bir daha söyle.
 "Teşekkür ederim" diyorum.
 Çıkalım burdan Hadi gidelim!
 Koş, koş!
 Joel!
 Joel!
 Verin elinizi!
 Uzanın!
 Hazır mısın?
 Uzanın.
 İşte oldu.
 İyi misin?
 Verin şu battaniyeyi.
 Kız nerede?
 Durumu iyi mi?
 İşte orada.
 Lanet olası cesedi çıkartın.
 Tamam.
 Asla o kadar kolay değildir.
 O kapıdan geçersiniz.
 Yüzlerinde bir gülümsemeyle oturup sizi beklerler.
 Yapabileceğiniz en iyi şey hata yapmalarını ummaktır.
 Zaman doldu.
||

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar