Borsaya Saldırı (2013) Assault on Wall Street
| |
99 dk
Yönetmen:Uwe Boll
Senaryo:Uwe Boll
Ülke:Kanada
Tür:Aksiyon, Suç, Gerilim
Vizyon Tarihi:30 Temmuz 2013 (ABD)
Dil: İngilizce
Oyuncular
Erin Karpluk
Edward Furlong
John Heard
Keith David
Özet
Jim onu seven bir ailesi, iyi maaşlı bir işi olan sıradan bir New York’ludur. Ancak ekonomi çökünce Jim her şeyini kaybediyor ve hayatı tamamen değişiyor. Öfkeden deliye dönen Jim ellerinden alınan hayatın intikamını almak için uçlara gidecektir.
Altyazı
Gerçek şu ki, Wall Street'te çalışanların birçoğu işlerinde o kadar da iyi değildiler.
16 ay önce mortgage krizi olarak başlayan şey yavaşça ekonomik kriz hâlini aldı.
Vergi mükelleflerine oltanın ucunda olmayı sorduk.
Tahmin edin ne oldu?
Biz zaten Başkana göre alışılmadık olan bu hamle Amerikan ekonomisine olan güveni tazeler.
Öte yandan ülke "Ne olursa olsun" zihniyetindeyken serbest piyasa savunucusu olmaya çalışıyorlar.
Cuma günü, Meclis sonunda karara vardı.
ve Başkan Bush yasayı imzaladı.
Kuvvet ve dayanıklılığı onarmaya çalışmak Wall Street'in kötü yatırımlarının tüm hisselerini alacaklar.
Azgın bir finansal fırtına.
Wall Street'deki her büyük beş şirketten üçü sadece 6 ay içinde yok oldu.
Rakamlar şok edici.
Bu karışıklığı yaratan hırsı ve beceriksizliği açıklayamıyor.
Düzenleme yok, denetim yok, disiplin yok.
Düşüncesizce borçlanma ve karışık menkul değerler tarafından bu korkunç borç onore edildi.
Paranızı geri ödeyemeyecek birine borç verme fikri tabii ki kötü bir fikirdir.
Bu şirket neden meclise çıktı anlamıyorum.
Yılda 10 milyon dolar kazanan insanlara göre birden yok olmuş gibi geliyor.
O parayı alabileceklerini ve istediklerini yapabileceklerini sanıyorlar.
Ülkeyi cezalandırmaya karar verdiler.
Neel Kashkari, kurtarmanın başındaki adam.
Bizler sözde dünyanın en zeki yatırımcılarıyız.
Bunu kendilerine yine kendileri yaptı.
Ben buna ağır ihmal ve beceriksizlik diyorum.
Buna kesinlikle değmezler.
Tüketicilerin mortgage ve borçlarına yardım etmek yerine
Bu firmaların başındaki kişiler zenginleşmek için ileriye bakmayı ve daha fazla risk almayı tercih ettiler.
Bu kesinlikle suçtur.
Riskimiz ne kadar?
- Sakin ol.
-12 milyar.
- Kabul edilemez - Ama bir sorunla karşı karşıyayız.
Müşterilerimiz gemiyi terk etmek üzere.
Problemimiz bu şirketi kurtarmak, müşterileri değil.
Bu şirketi!
4 milyarı mevduata kaydırdık.
Elimizde 8 milyar kaldı.
Müşterilerimiz, onlara değersiz kâğıt parçaları sattığımızı anlayana kadar
Ama bu hamle bize birkaç hafta kazandırdı.
Meryl ile konuştum, kâğıtları 2 hafta saklayacaklar.
Ama karşılığında 200 milyon istiyorlar.
2 hafta mı?
2 hafta işe yaramaz, bize en az 2 ay lazım.
Şimdi yapılacakları belirleme zamanı.
Belgeleri piyasaya yığma zamanı.
Hepsini.
Peki emeklilik fonu yatırımcıları ne olacak?
15 milyardan bahsediyoruz.
Ama eğer diğer şirketler davayı takip ederse Önceliğimiz bu şirketi kurtarmak diğerlerini Hadi et!
Sorumluluğumuz, ortaklarımız ve hissedarlarımız ile başlar.
Ve onlarla sona erer.
Yatırımcılar zar atar ve kaybeder.
Bu riski almayı kabul ettiler, değil mi?
Borsada para kazandıklarında şikâyet etmiyorlar.
Neden kaybettikleri zaman şikâyet etsinler?
Olur böyle şeyler, şimdi kurtulun!
Kurtulun şu belgelerden hemen şimdi!
Tahvillerden kurtulsak bile hâlâ çok ağırlığımız var ve hiç paraşütümüz yok.
O işle ilgileneceğim.
- Charlotte?
- Evet Bay Stancroft.
Benim için hazine müsteşarı ile bir öğle yemeği ayarlar mısın?
Peki.
Bugün.
Peki efendim, bugün.
Teşekkürler.
Stancroft'u duydun, bütün şirket tehlike altında.
Evet, cebindeki 51 milyon ile Benim kadar iyi biliyorsun, bu tam bir saçmalık.
Bu, Stancroft'un tıkaçlarla en uzağa kim işeyecek diye yarışmasından başka bir şey değil Aynen öyle ama seçme şansımız yok değil mi?
Evet millet, dinleyin!
Sizin için bazı iyi haberlerim var çocuklar.
Önümüzdeki üç gün teşvikinizi yüzde 3 arttıracağız.
Ama telefonlara sarılıp en iyi müşterilerinizi aramanız lazım.
Onları emlak gelişim fonuna ikna edin.
Birkaç dakika içinde elden çıkarmanız gereken ürünlerle ilgili bildiri alacaksınız.
En çok kim satış yaparsa en büyük ikramiyeyi o alır.
Hadi, hareketlenin millet!
Kıpırdayın!
Numaralarını alın!
Satın, satın!
Selam fıstık.
Selam yakışıklı.
İyi haber, burada görebileceğiniz üzere tümörlerden eser kalmamış.
İyi haber bu.
Kötü haber yok mu?
Kötü haber yok da, sadece iyi diyemeyeceğimiz haber var.
Bezeler ilerlemeye devam ediyor, bu yüzden belirtileri görmeye devam ediyoruz.
Ama her şey yolunda değil mi?
Evet, bunu bir fırsat olarak görüyoruz.
Tümörler gitmiş olsa bile bir tümör sanki hâlâ oradaymış gibi.
Ne yapacağız peki?
İlk olarak, haftada bir kere hormon enjekte edilecek.
Bu dengeleme olayı biraz karışık.
Doğru karışımı bulana kadar vücut değerlerinizi inceleyeceğiz.
Ayrıca bezelerin tümöre olan tepkisinin sonucu olarak kan şekeri seviyeniz yükselmiş.
Yani size şeker hastalığı tedavisi uygulayacağız.
Ama o iyi olacak mı?
Evet, sadece gideceğimiz yol biraz uzadı.
O kadar.
Peki şey biz Tanı konulmadan önce bebek sahibi olmayı düşünüyorduk.
Şu sıralarda hamile kalmak hem sizin için hem de bebek için oldukça riskli bir durum.
Önerebileceğim bir şey değil.
Ama sizi tedaviye uygun seviyeye getirebilirsek ki bu riskin düşmesi demek, o zaman sorun olmaz.
Bazı hastaların olumlu yanıt verdiği yeni bir gen terapisi var.
Bizi normale daha hızlı götürebilir.
Henüz deney aşamasında sayılır, ama ben Katılıyoruz, doktor.
Evet.
Mükemmel!
Zor olduğunu biliyorum ama rahatlamaya çalış ve endişelenme.
Bu sadece stres yapmana sebep olur.
Tamam mı?
Teşekkürler.
Teşekkürler doktor.
Rica ederim.
Sigortanızın limiti dolmuş gibi gözüküyor.
Sigorta limiti mi?
O da ne?
Sigortacılar arasında standarttır.
Onları mutlaka aramalısınız.
Ama randevu ayarlamak istiyorsanız bugün ödeme yapmak zorundasınız.
Tamam randevu için sonra arayabiliriz, konuşalım.
Yo, yo tamam kartı kullanırız.
Eminim bir hata olmuştur.
Eğer cüzdanımı cebimden çıkarabilirsem İşte oldu.
Buyurun.
Kartı kullanmak istediğine emin misin?
Emin miyim?
Pek sayılmaz.
Arasana onları.
Önümüzdeki Salı'ya mı ayarladık?
Telefon açarsanız sonra belirleriz Peki, Teşekkür ederim!
Teşekkürler.
Teşekkür ederiz!
Görüşmek üzere.
Sağ ol.
Sigorta limiti?
Daha ilk defa duydum.
Dinle beni, sizlerle bu yıl en az yüz kere falan telefonda görüşmüşüzdür.
Birileri bir şey söylemeliydi.
Efendim, açıkça belirtilmi Karıma tanı koyulduğundan beri beni tonlarca evrak işinin içine gömdünüz.
Benden belgelerdeki bütün dipnotları okumamı bekleyemezsiniz.
Haftanın 6-7 günü çalışıyorum.
Şirket politikamız, efendim Şirket politikanız olduğunu anladım.
Ama hiç yardımı dokunmu Üzgünüm, bu noktadan itibaren sizin için yapabileceğim bir şey yok.
Yani git kendini becer, iyi günler diyorsun.
Özür dileyeceğinizi umuyordum.
Dilemeyeceksiniz değil mi?
Bay Baxford çok özür dilerim.
Üzgünüm.
Bebeğim Jim, bu işe yaramaz.
Böyle konuşma.
Yani, demek istediğim Burada tıkılıp kaldım, çalışamıyorum Hep hâlsizim ve sen çok fazla çalışıyorsun Bizim için çalışıyorum.
Jim, faturaları ve hormon tedavisini inceledim tek seansı 300 dolara mal oluyor.
Diğer tüm tedavilerin üzerinde bir rakam.
Gen terapisi ise 50,000 ile 70,000 arasında tutabilir.
Ve eğer sigorta bunu karşılamazsa hayatımız boyunca biriktirdiğimizi buna harcamana izin veremem.
Dur, dur!
Dur.
Beni dinle, tedaviye ihtiyacımız var iyileşmen gerek.
İyileştiğimiz zaman bebeğimiz olabilir ve yaşamak istediğimiz hayatı yaşarız, tamam mı?
Tamam, iyi geceler.
İyi geceler.
Selam fıstık.
Selam yakışıklı.
Ne yapıyorsun?
Ne yapıyorum gibi gözüküyor?
Hey hamile kalmamam gerekiyor.
Alıştırma yapabiliriz.
Evet Jim Seni çok seviyorum.
Dostum, çok saçma!
Sigortanızda mevcut bir limit var.
Yani bu Rosie için her ay ne kadar sağlık masrafı yapabileceğinizi mi sınırlıyor?
Evet, dipnot olarak eğer çok hasta olursanız ve tedavi çok pahalıysa ödemeyi keseriz yazmışlar.
60 yaşına girer girmez ödeme alırım sanıyordum.
Galiba hasta olduğumda silahı ağzıma dayarsam daha iyi olacak.
Rosie çok fazla endişeleniyor.
Peki ne yapacaksın?
Biraz para saklamıştım, gazi tazminatı, falan filan.
Simsarımı arayacağım.
Borsa şu sıralar bok gibi diye duymuştum.
Neye yatırım yapacaksın?
Şartlı bonolar, ya da güvenilir başka bir şeye.
Umarım işe yarar.
Öğle yemeğinde arayacağım.
Lanet olsun.
Yeteri kadar kazanamıyorum.
Nabersiniz tembel tenekeler?
Ne oldu?
Yataktan mı düştünüz?
Ben Jim Baxford.
Hayır, hayır ikinci vardiyadayız.
Senin için öğle yemeği, bizim için kahvaltı vakti.
Kapa çeneni de otur şuraya seni için de sipariş verdik.
Hatırlaması kolay.
Tom cheeseburger alıyor, Jim chili.
Soğuk chili her seferinde de şaşırıyor.
Ama her seferinde bitiriyor.
Birkaç gün sonra ofisi ara.
Ararım o zaman.
Peki, parama ne oldu?
Jim gerçekten gitmem gerek.
Ben şeydeyim Birkaç gün sonra konuşuruz Alo?
Öyle demek istedi, düşündüğü şey oydu.
Allah kahretsin.
Hey adamım.
Puşt herif.
Kimdi o?
Simsarım, telefonu yüzüme kapatıyor.
Bugünlerde herkesin simsarıyla arası bozuk.
Frank ve ben emeklilik fonundan %20 kaybettiğimizi yeni öğrendik.
Rüzgâra karşı işemek gibi hepsi birden gitti.
Bilmiyorum, kötü yatırım yapmak bizim gibi aptalların bir parçası.
En azından bazı yönetim toplantılarına göre böyle.
O toplantılar tamamen saçmalık!
Yöneticilerimiz sadece kendileri için iyi olanı yapıyor.
O lanet olası toplantılara kaç kişinin gittiğinin önemi yok.
Toplantılara "toplu taşak kaşıma" adını vermeliler.
Freddy ile ben çalışırken ne yaptık biliyor musun?
Parkta uyudukları için evsizleri tutukladık ve birkaç sersemi yolun ortasında yürürken gördük.
Ama gerçek suçlular şehrin merkezinde, Wall Street'teler.
Bir senede kazandığımızdan daha pahalı takım elbiseler giyiyorlar.
Ve o aşağılık herifler Riker Hapishanesindeki hırsızların çalmayı hayal bile edemeyeceği miktarda para çalıyorlar.
Ve eğer yakalanırlarsa -ki yakalanmazlar- kollarına bir bileklik takılır ve ev hapsi alırlar.
Fahişelerin geldiği malikânelerinde kalırlar.
Evet, güzel bir gece geçirirler.
Geceyi birlikte geçirmek isteyeceğin zengin fahişeleri bunlar.
Wall Street fahişeleri.
Wall Street bam, bam!
Hadi et o adamları anladın mı, Hadi et.
Dostuma çok iyi moral veriyorsunuz.
Sadece öylesine konuşuyoruz, Jim.
Eminim iyi olacaksın.
Selam beyler, her zamankinden mi?
Kızartmayı ben söylemedim, onun.
Hallettim.
Biftek senin.
Chili'm nerede?
Geliyor!
Lanet olası chilim.
Sıcak olduğundan emin ol.
Dondurucu soğuklukta.
Harika.
Buraya neden geliyoruz bilmiyorum.
Yemekler berbat.
Ama mekân olarak iyi.
En azından sıcak.
Doğru.
Rosie nasıl, Jim?
Dayanmaya çalışıyor.
Zorlu bir yıl geçiriyoruz.
Mücadeleci biri.
Ona en iyi dileklerimizi ilet.
Olur.
Korkusuz biri Rosie.
İyi biri.
Karın nasıl?
Harika.
Beni aldatıyor.
Ne?
Bir şeye ihtiyacınız olursa seslenmeniz yeterli beyler.
Ne oldu?
Polisim ve evliyim, kaçınılmaz son.
Evet öyle.
Nasıl anladın?
Kısa mesajlarını okudum.
Erotik mesajlar, söylemek gerekirse.
Peki ne yapacaksın?
Önemsiz.
O şerefsiz her kimse onu eşek sudan gelene kadar dövmek mi istiyorum, yoksa beni o kadından kurtardığı için teşekkür mü etmeliyim?
Tam bir muamma.
Başka bir şey hakkında konuşabilir miyiz?
Kız arkadaşı hakkında konuşalım.
Kimin, senin mi?
Haberlerde görmüştüm, kiminle seks yapmak istersin diye konuşuyorlardı.
A. karınla ya da B daha cevaplayamadan şey ehh Mahvettim.
Evli çift yatağında uzanırken kadın kocasına şöyle der, "ben öldüğüm zaman yatağımıza başka kadın getirecek misin?
" Adam cevaplar, "olabilir.
" Kadın sorar, "Peki, onunla evlenecek misin?
" adam "belki" der.
Kadın sorar, "Golf sopalarımı kullanmasına izin verecek misin?
Adam cevaplar, "hayır!
Kendisi solaktır".
Bir de neden boşandığınızı merak edersiniz.
Sen doğru olanı yaptın Jim.
Bir polis karısı ile evlenmedin.
Gerçekten sevdiğin kızla evlendin.
Evet, öyle.
Rosie kesinlikle değerli biri.
Şerefe beyler.
Şerefe.
Jim ve Rosie'ye.
Simon Johnson, zengin sınıfın Amerikan politikasını ele geçirmesini izleyicilerimiz için aydınlatabilir misiniz?
Buna bir sürü örnek var Goldman Sachs'ın yardımcı başkanı Robert Rubin, Clinton döneminde hazine müsteşarıydı, görevden ayrıldığında yardımcı başkan oldu.
New Jersey valisi ve NF Global başkanı Jon Corzine.
Bush döneminde hazine müsteşarı olan John Snow Cerberus Capital Management başkanı olunca görevi bıraktı.
Büyük sermayesi olan bu şirket Dan Quayle ile de çalıştı.
Danışman olmak için Merkez Bankası başkanlığını bırakan Allan Greenspan.
Selam fıstık.
Selam yakışıklı.
Nasıl hissediyorsun?
Biraz daha iyi.
Güzel.
Finansal türevleri düzensizleştirme ve buna benzer türevlerden milyonlarca dolar gelir elde etmekten sorumlu tutulabilir.
Goldman Sachs'ın CEO'su Henry Paulson Bush hükümetinde hazine müsteşarı olmak için Gold Sachs'ı 50 milyon dolar ile terk etti.
Yarın tedavim var, gelebilecek misin?
Kesinlikle.
Bir de ödeme hakkında
Bebeğim, bu işi düzeltene kadar kartları kullanırız.
Jim, kartların faiz oranlarını daha yeni yükselttiler.
Zaten birkaç faturayı oradan ödemiştim, yani Bebeğim, her şey yolunda.
Peki, son zamanlarda çok yoğun çalışıyorsun Biliyorum, ama başka seçeneğimiz var mı?
Bunu bizim için yapıyorum.
Tamam.
Yatağa geliyor musun?
Bir dakika içinde Pekâlâ.
Senatoda bankacılık komisyonu başkanı olan Chriss Dodd 13 milyon dolar bağış toplamıştı.
Görünüşe göre Tamamdır, haftaya görüşürüz.
Hadi gidelim buradan.
Jim Ne işler dönüyor?
Benden duyduğun için üzgünüm ama bonoların borsadan D-listesine alınmış.
D-listesi de neyin nesi?
Şu sıralar bir soruşturma yapılıyor.
Neyi soruşturuyorlar?
Bazı yatırım belgelerini soruşturuyorlar.
Senin birikiminin büyük bir kısmı kâğıda dönüştürülmüş ve bu biraz şüphe uyandırıcı.
Ne demek olduğunu bilmiyorsun Hayır, bilmiyorum.
Şu anda kimse bilmiyor.
Sen simsarımsın, bilmen gerekirdi.
Paramı nasıl şüpheli bir şeye yatırabildin?
Sadece riskiz yatırım yaparım.
Sanırım bu işin arkasında şirketin kendisi var.
Bak, gerçekten başka bir şey söyleyemiyorum.
Bu olay aynı kartopu gibi.
Soruşturma sona erene kadar bekleyeceğiz, ama Demek istediğim, yatırımın gayet iyi gözüküyordu.
İyi de olmalıydı ama birden her şey değerini kaybetti.
Asıl soru, şirket yatırımın iyi veya kötü olduğunu biliyor muydu?
Sadece risksiz yatırım yaparım demiştin.
Öyle.
Öyle ama ben sadece bir oyuncuyum değil mi?
Bütün oyun elimde değil.
Bu olay yüzünden tek zarar gören sen değilsin.
Senin yatırımın, benim yatırımım, diğer talihsiz insanların yatırımları Talihsiz mi?
Talihsiz insanlar?
Bana söz vermiştin, bana öyle demiştin Benim yatırımımı yüzde 8 ila 10 arasında arttıracaktın.
Evet, şirketimin bana söylediği şey buydu.
İyice aradım, araştırmamı yaptım.
Müdürüm tüm müşterilerimi buna yönlendirmemi söyledi.
Parayı başka neye yatırdın?
Ticari gayrimenkul hisselerine.
Demek istediğim binalar gayet iyi gözüküyordu.
Spekülasyonları kontrol ettim, Araştırmamı yaptım.
Tam kapasiteye çıkacaklarmış gibi gözüküyordu, tamam mı?
Bahsettiğin bu binaları tam anlamıyla denetledin mi?
Bu binaları denetledin mi?
Araştırmayı yapan kişiler bana bunun gerçekten iyi bir fırsat olduğunu söylediler.
Peki şimdi ne yapacağız?
Soruşturmaya ilişkin birkaç bilgi bulacağız.
Bütün olay açığa çıkana kadar biraz zaman kaybedeceğiz.
Yani bana bütün paramı kaybettiğimi söylüyorsun.
Hayır, böyle olması şart değil.
Çok büyük davalar olacak.
Sadece paramı geri istiyorum.
Jim, yatırımların işleme şekli böyle değil.
Oynamak için para harcamalısın.
Benim için bu lanet olası bir oyun değil.
Hayatım boyunca biriktirdiğim para bu, seni aptal.
Seni anlıyorum.
Acını hissedebiliyorum, gerçekten.
Ben de çok para kaybettim.
Ama yatırımların işleyiş şekli bu dostum.
Üzgünüm.
Hem kazanırsın hem de kaybedersin.
Satışlarda durumumuz nasıl?
Yüzde 20'deyiz.
Katılıyorum ama fiyat düşmeye devam ediyor.
Yüce İsa.
Fiyatlar kaça düşüyor?
Hiçliğe mi?
Şu an bir şey diyemeyiz ama müşteriler güvenilirliğimizi sorgulamaya başladı.
Güzel, bazı şeyler hiç değişmez.
Tamamdır, beni bilgilendirmeye devam et.
Rosie?
İçerdeyim.
Üzgünüm geciktim, işte arkadaşın yerine baktım.
Her şey yolunda mı?
Evet, iyi.
Bana anlatabilirsin, biliyorsun değil mi?
Biliyorum.
Banka aradı.
Banka mı aradı?
Ne dediler?
Bilmiyorum, mesaj telesekretere düştü.
En kısa zamanda araman ya da şubelerine gitmen gerekiyormuş.
Mortgage ya da faiz oranıyla alakalı bir şey sanırım.
Arayacaktım ama
Bankayla ben ilgilenirim.
Yarın ararım.
Bir de bu var.
Simsarımdan gelmiş.
Jim neler oluyor?
Bebeğim, bir şey olduğu yok.
Endişelenmeyi bırakmalısın.
Önemsiz işlerle ben ilgileneyim, olur mu?
Sen iyileşmelisin.
Tamam, bir duş alayım, biraz da müzik birkaç da mum yakayım.
Mum mu yakacaksın?
Evet, bana eşlik etmelisin.
Pekâlâ.
Tamam.
Jim, ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Benimle dalga mı geçiyorsun?
Paramı gayrimenkule yatırmamı söyleyen sendin.
Burada başka bir 60 binden daha sorumlu olduğum yazıyor.
Aklını mı kaçırdın sen?
Jim, böyle olacağını hiç kimse öngöremedi.
Sana dava açacağım.
Sana dava açacağım lanet olası.
Sadece sakin ol, olayın aslını öğreneceğiz.
Birkaç gün benim yerime bakman lazım.
Merak etme adamım.
Problem mi çıktı?
Bir şeyler olmak üzere.
Hayır o iyi, birkaç işle ilgilenmem gerekiyor.
Tamam, kendine iyi bak dostum.
Tamam.
Yatırım yaptın ve kaybettin şimdi de giderlerini ve zararlarını kapatmak için para istiyorlar.
Kolay, dava dosyasını hazırlarım.
Yani 60 bini ödemek zorunda değil miyim?
60 bini veya başka hiçbir faizi ödememen için gerekeni yapacağım.
Ama ilk yatırımın için ADA ile konuşman gerekiyor.
Galiba her şeyinle buna odaklanman lazım.
Hayatım üzerine bahse girmekten iyidir.
Şimdi de benim ücreti konuşalım.
Şikâyeti hazırlarken peşinen 10 bin dolar isterim.
10 bin mi?
Ben de 10 bin yok.
Sorun değil, ucuza çalışan birçok avukat var.
Jim, yaptığın yatırım ile ilgilenmiyorum.
Ortada bir suç var gibi gözüküyor ve bölge savcılığı bu durumla ilgilenecektir.
Eğer doğruysa, eğer hasarların için dava açmak istersen sana yardım etmekten memnuniyet duyarım.
60,000 dolar talebine ve faizlerin birikmesine karşı tedbir amacıyla şikâyeti doldurmaya başlamalıyız.
Kusura bakma Jim, ama senin davanı incelemek için 40 saat harcadım.
10 bin doların olduğunda tekrar gel.
En düşük ücretim bu.
Kredi kartıyla ya da borç alarak halledebilirsin.
Elimden gelenin en iyisi bu.
İronik bir şekilde ben de yatırım yapmakla biraz ilgilenirim.
Avukatlar yardımıyla, genellikle ödediğini geri alırsın.
Ne yapabileceğime bakacağım.
Ara beni!
Ya da arama İyi misin?
Evet, takılıyorum öyle.
Şu arka kapının açık olması gerekmiyor muydu?
Görmeyeli nasılsın?
Nasılsın dostum?
Bugün bir şey kaldırabildin mi?
Her bokun aynı olduğu başka bir gün.
İnanılır gibi değil, 60 bini ödemeni mi bekliyorlar?
Herkesin başına geliyor, ortak hesaptan 18,000 kaybettim.
Oğlumun üniversite parasıydı.
Arkadaşlarım da varını yoğunu kaybetmişti.
Bittim ben.
Niye?
60,000 doların yok mu?
Ne sanmıştın?
Ailenden borç alamaz mısın?
Mümkün değil.
Tamamen batık durumdayım ama birkaç kuruş bulabilirim.
Bizim çocuklarla biraz para toplayabiliriz.
Beyler, beyler
Parayı ödemeyi reddedeceğim.
İşe geri dönmeliyiz.
Yemekler benden, tamam mı?
İzin verin.
Teşekkürler beyler, minnettarım.
Biraz daha dayan.
Durum sadece daha da iyiye gidebilir.
Evet.
Para üstünüz?
Sende kalsın tatlım.
Teşekkürler.
Görüşürüz.
Jim Bende 10 bin var borç verebilirim.
Lütfen Jim, dinle beni dostum.
Sean, unut bunu.
Kız arkadaşım yok, ailem yok.
Hiçbir şeyim yok, tamam mı?
Sana yardım etmeme izin ver.
Benim için önemli bir şey.
Senden alıp avukatın parasını ödeyebilirim.
Biraz daha dayan.
Ayarlanabilir oran denilmesinin bir sebebi var.
Konut piyasası değiştikçe faiz oranı da değişiyor, işler böyle yürüyor.
Ödeme primlerim bir anda iki katına çıktı.
Bu faiz oranlarıyla devam edebilmemin imkânı yok.
İyi bir anlaşma imzalamışınız.
Faiz oranlarının piyasa ile uyumlu olması şartların arasındaydı.
Yeniden finanse edebilir miyiz?
Kredi notunuz geçtiğimiz birkaç gün içinde önemli bir darbe almış.
Ve karınız, son birkaç yıldır çalışmıyordu değil mi?
Evet, o hasta.
Tüm bunların ışığında yeniden finanse etmek bankamız açısından fazla sağduyulu olmaz.
Yani beni kazıkladınız mı?
Hayır, hayır ben değil.
Yukarıdan belirlenen kurallar böyle.
Benim elimde olsaydı elbette size yardım ederdim.
Evinizi satmayı düşünebilirsiniz.
Piyasa bu durumdayken satamam.
Üzgünüm, başka ne söyleyebilirim bilmiyorum.
İflasınızı açıklayabilirsiniz, birçok insan bunu yapıyor.
Hadi git.
Makul bir tepki, sanırım.
Selam!
Selam.
Bankada mıydın?
Evet.
Ne için çağırmışlar?
Dediğim gibi, endişelenmene gerek yok.
Tamam mı?
Güzel.
Bu konuda hiçbir sorunla karşılaşmayacağını biliyordum.
Bir arkadaşımdan aldım.
Umarım işe yarar.
Yarayacak.
Bu olaydan canı yanan diğer yatırımcıları bulup toplu dava açabilir miyiz bakacağım.
"Toplu taşak kaşıma.
" Nedir o?
Sadece şaka.
Galiba hiç komik değil.
Hak arama sırası geldiğinde kalabalık olmanın verdiği gücü küçümseme.
Umarım.
Peki, bu 60 bin talep eden mektup hakkında ne yapacağız?
Karşı tarafla irtibata geçeceğim.
Senin avukatın olduğumu bilsinler.
Bu sayede ödeme yapmayacaksın.
Bu işten çıkmanın başka bir yolu olabilir.
Suçu kabul edebilirsin.
Böylece tüm bu dram birdenbire bitebilir.
Aklında ne var?
Eğer sadece 60,000 ile gitmene izin verseler ilk yatırımınızdan vazgeçer miydin?
Düşünmeli miyim?
Düşünmen gereken bir şey.
Emlak piyasasının tekrar yükselmesi için yıllar gerekebilir.
Bir şekilde mahkemeyi bu adamları durdurmak için tedbir ödemeye ikna edebilirsem bu davadaki yılların faizi senin aleyhine olur.
Bu hamle işe yarayacak değil mi?
Büyük ihtimalle, ama kanundaki hiçbir şey kesin değildir.
Bunu sadece bir seçenek olarak sundum.
Ama eğer senin topla biraz oynayıp geri çekilmeni istiyorlarsa topu alıp arkana saklayabilirsin.
Güzel olurdu, değil mi?
Tamam, çok fazla düşünmeye gerek yok.
Harekete geçme vakti.
Biraz düşünmem lazım.
Bana ödemeyi yaptın.
Davaya hazırlanabilirim.
Ya da karşı tarafla anlaşmaya çalışırım.
Biri olmazsa diğeri olacak.
Bir güne ihtiyacım var.
Yarım gün daha iyi olur.
Tamam, bölge savcısının asistanıyla görüşmem var.
Tamam, güzel.
Mektubun içine koyarım.
Sağ ol.
Neler olduğunu haber ver.
Üzgünüm Bay Baxford, aradığınızda ajandayı iki kere kontrol ettiğimden eminim ama Bay Marwood'un bugün sizinle görüşmek için zamanı yok.
Üç kere aramıştım.
Üzgünüm, isterseniz mesajınızı iletirim.
Peki, belki benim için birkaç soruyu cevaplarsınız.
Korkarım size bu konuda yardımcı olamam.
Yasal bir sekreter bile değilim, sadece asistanım.
Sadece asistan Bahaneniz bu mu?
Burada neler döndüğüne dair bir fikriniz var mı?
Hatta adımı hiç duydunuz mu?
Hayır, üzgünüm efendim.
Hayır, duymadım.
Duymadın.
Myra, kahve lütfen.
Sizinle konuşmam gerek.
Bay Marwood!
Bay Marwood çok meşgul.
Lütfen, sizden gitmenizi istemek zorundayım.
Onunla konuşmam gerek.
Beni güvenliği çağırmak zorunda bırakmayın.
Güvenlik benim, seni sürtük.
Lanet olası ellerini çek üzerimden.
Bugün nasıl geçti bakalım?
Aşağılık herifin benim için vakti yokmuş.
Ama randevun vardı dostum.
Evet.
İyi misin?
Patterson Hukuk Grubu'nun sesli mesaj sistemindesiniz.
bip sesinden sonra mesajınızı bırakabilirsiniz.
Adi herifler, telefonlarını asla cevaplamıyorlar.
Şey para hakkında Geri ödeme konusunda derdin olmasın.
Biriktirmesi biraz sürse de önemsiz bir miktar.
Minnettarım.
Her şeyi denedim, bölge savcılığına gittim avukata gittim bankalara bile Sistem hileli anasını satayım.
Hadi ama bu işleri bilirsin sen.
Evet.
Aynen öyle.
Hadi acıyı dindirmek için biraz alkol alalım.
Belki de bu işin nasıl yürüdüğüne dair en iyi örnek AIG kurtarması denilebilir.
AIG iflasını açıkladığında Hanımefendi, kendisine tonlarca mesaj bıraktım.
Komisyonculuk şirketlerinin kovuşturmasında baştaki kişi o değil mi?
Evet, birkaç davadan sadece bir tanesi.
Onunla acilen konuşmam gerekiyor, mesela şimdi.
Paranın tamamı Goldman Sachs borçlularına ödenmişti.
Bir şirket iflas ettiğinde parasının tamamını almayı bekleyemezsiniz.
Çünkü iflas eden firma borçlarını ödeyemez.
Teşekkür ederim.
Parasının yarısını almayı beklersiniz, ama hayır Vergi mükelleflerinin ödediklerinin tamamı Goldman Sachs'a gider.
Hatta hazine müsteşarlığının bile Occupy Wall Street protestolarında birkaç bin kişi Anlayamıyorum.
Neden Amerikan halkı bu konuda bir şey yapmıyor?
Ortada suç var.
Bu bariz bir şekilde dolandırıcılık ve çıkar çatışmasıdır.
Devletin yürüttüğü bir soruşturma yok.
Ücretler yatmaya devam ediyor.
Hatta birisi şu anda ücretine bakıyor.
Ve oradaki bilgiler hâlâ rahatlıkla incelenebiliyor.
Bunlar aramızdaki suçlular.
Şimdi de bankalar, hükümete gösterdiğimiz güvenin aynısını onlara göstermemizi istiyor.
Bankalar fikirlerle ticaret yapar.
Türevleri ise sadece bir ileri bir geri alırlar.
Bu işin sonra ermesi lazım, böyle olmaz.
Yatırımlarımızı gerçek parayla yapmalıyız.
Zengin bir adamın ortaya sürdüğü kâğıt parçaları ile değil.
Merhaba hayatım.
Merhaba.
Burada ne yapıyorsun?
Bu sabah tedaviye gidecektin değil mi?
İptal ettirdim.
Kartlarımız son sefer gittiğimizde dondurulmuştu.
Borç için devamlı evi arıyorlardı.
Ben de bankayı aradım ve Neler olduğunu biliyorum.
Beş parasız kaldık değil mi?
Bütün paramızı o fona yatırmıştık ve
Hepsi gitti değil mi?
Jim Jim, sorun değil.
Anlıyorum, sen sen sadece beni korumaya çalıştın.
İşler yoluna girecek.
Paramızı geri alacağım, bu işi çözeceğim.
Bütün bunlar seni çok yordu.
Benim yüzümden saçların beyazladı, kırışıklıkların çıktı.
Her şey düzelecek, sen de iyi olacaksın.
Hayır olmayacağım.
Ama sorun değil.
Ben, ben gerçekten bir bebeğimiz olsun isterdim.
Sana benzerdi ve ben hayattan başka bir şey istemezdim.
Bebeğim, böyle konuşma.
Evi satacağız
Jim Düzelteceğiz, sadece Avukatımı arıyorum.
Ben Jim Baxford.
Bay Patterson'la görüşecektim.
Bekleyin lütfen.
Evden menedileceğimize dair bir posta aldım.
Bu emlak saçmalığı yüzünden banka da bizimle ilişiğini kesti.
60 bini kaybedeceksem yatırımımdan feragat etmemi önermiştin.
Ama bana zamanında cevap vermemiştin.
Eğer daha erken söylemiş olsaydın
Seni aynı gün içerisinde aramıştım.
Eğer doğru hatırlıyorsam Cuma, akşama doğru 4'te aramıştın.
Yani onlara Pazartesi veya Salı'dan önce dönüş yapamazdım.
Büyük kaybım için
Şu yardım şeyi hakkındaki çalışman ne durumda?
Simsarın iflas etti.
Mülklerini ise başka bir şirket satın aldı.
Şu anda karşı hamle yapacağımız kimse kalmadı.
Simsarının iflasından erteleme dönemi denilen şeyle ilgilenmesi için iflas avukatı tutabilirsin.
Yoksa başın ağrıyabilir.
Peki emlak şirketi ne oldu?
Onlar da iflas mahkemesinin koruması altında.
İflas yasalarına göre iflas eden bir şirkete karşı mahkemeden izin çıkarmadan bir şey yapamazsın.
Karışık bir durum.
Neden bunu daha önce söylemedin?
Seni neden tuttum ben?
2 haftadır görüşmüyoruz ve içteki mali işlerden kesinlikle haberim yoktu.
Bu iflas benim için de sürpriz oldu.
Yapabileceğin en iyi şeyi sana söyleyeyim 60 bini öde Ben de daha fazla ödemeni önlemek için şu ihtiyati tedbir olayına hazırlanayım ve senden başka para da istemiyorum.
Buna ne dersin?
Ben de 60 bin falan yok.
Jim, başka biri arıyor.
Daha sonra görüşelim
Hepsi benim hatam.
Senin hatan değil.
Hasta oldum ve bizi bir sürü borca soktum.
Senin hatan değil.
Bankaların, CEO'ların Jim, bu olayların seni soktuğu durumdan nefret ediyorum.
Özür dilerim.
İşe gitmem lazım.
Jim Jim Andy, beni mi görmek istedin?
Evet, içeri gel.
Kapıyı kapatır mısın lütfen.
Jim son birkaç gündür avukatlarla ve icra kurumlarıyla görüşüyoruz.
Görünüşe göre çok fazla borcun var.
Düşündüğün gibi değil.
Senin hakkında karar çıkardılar.
Aylık ücretinin bir kısmına el koyacaklar.
Ne kadar?
Her ay 800 dolar.
Tamam adamlara bir şey vermeden önce avukatımla konuşayım.
Jim, üzgünüm ama seninle daha fazla çalışamayız.
Paramızı koruyan çalışanlarımızın ekonomik sorunları olmaması gerekir.
Dediğimi anladın mı?
Eli kolu bağlı bir şirketiz.
Sigortamızı kaybediyoruz müşterilerimizi kaybediyoruz.
Bu şartlar altında burada çalışmana izin veremeyiz.
Nasıl göründüğünü düşün, hiç iyi gözükmüyor.
Tazminatın Peki sigortadan alacağım para?
Rosie hasta olduğundan beri Onun için bütçe uzlaşma yasasından faydalanabilirsin.
Ayda 600 dolar, bununla karıma nasıl bakarım?
Bu çek senin kıdem tazminatın.
Ama sana mesailerin için borçluyuz.
Geç saatlere kadar çalıştın, sadık bir elemandın.
Bu yüzden çek yerine sana nakit veriyorum.
Küçük bir miktar, 9,000.
Nakit daha iyi.
Bankacılar ve icra memurları asla bilmesin, aramızda kalsın.
Minnettarım.
Ayrıca silahını ve personel kartını da almam gerekiyor.
Jim dostum, dinle Üzgünüm dostum, bilmiyordum.
Şu anda telefona bakamıyorum mesajınızı bırakın.
İyi günler.
Nasılsın Jim?
Benim, Sean.
Böyle olacağını bilmiyordum, tamam mı?
Gerçekten üzgünüm.
Seviyorum seni dostum, lütfen ara beni.
Rosie?
Rosie?
Rosie?
Rosie Bebeğim Bebeğim?
Aman tanrım, bebeğim Aman tanrım, olamaz Rosie?
Rosie 911 Rosie, Rosie
Tanrı bize kendini birçok gizem ile gösterir.
Beklenmedik bir ölüm bunlardan en zorlusudur.
Ama bu gerçekleştiğinde
Tanrı bizi ölümün soğuk nefesiyle yüzleştirdiğinde sahip olduğumuz tek şeyin affedicilik olduğunu anlarız.
Daha iyi bir hayat için kızgınlığımızı sineye çekmeli ve kaybettiklerimize bakmalıyız.
Var mı Rab'den başka Tanrı?
Tanrımızdan başka güven var mı?
Tanrı beni güçle donatır yolumu kusursuz kılar.
Ayaklar verdi bana, geyiklerinki gibi doruklarda tutar beni.
Bana savaşmayı öğretti kollarımla tunç bir yayı gereyim diye.
Bana zafer kalkanını bağışlarsın, Sağ elin destekler alçakgönüllülüğün yüceltir beni.
Bastığım yerleri genişletirsin burkulmaz bileklerim.
Kovalayıp yetiştim düşmanlarıma hepsi yok olmadan geri dönmedim.
Ezdim onları, kalkamaz oldular ayaklarımın altına serildiler.
Savaş için beni güçle donattın bana başkaldıranları önümde yere serdin.
Düşmanlarımı kaçmak zorunda bıraktın Benden nefret edenleri yok ettim.
Jim ve Rosie'yi aradınız.
Şu an evde değiliz ama mesajınızı bırakın biz sizi ararız.
Selam Jim, benim Sean.
Cep telefonuna cevap vermiyorsun.
İyi misin?
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Seni düşünüyordum dostum.
Umarım iyisindir, seviyorum seni.
Ara beni lütfen.
Jim ve Rosie'yi aradınız.
Şu an evde değiliz ama mesajınızı bırakın biz sizi ararız.
Merhaba Jim.
Biziz, Fred ile Frank.
Bir ara öğle yemeğinde bir araya gelelim diyoruz.
Bir akşam da toplanıp maç izleriz.
Su gibi içki içeriz.
Özledik seni dostum.
Aferin, aferin!
Çok fazla çalışan biricik sekreterime teşekkürler.
Sanırım geçen haftadan sonra Bay Marwood çok meşgul.
Çok güzel!
Bazılarımız için sendeleyerek eve gitme vakti.
Güzel bir hafta sonu geçirin çocuklar, bunu hak ettiniz.
Alo?
John, ne var?
Hadi ama John, o iş için saat oldukça geç.
Gerçekten, şimdi bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.
Beni yarın arayabilir misin?
Tamam, tamam teşekkürler.
Bay Marwood, ben Jim Baxford.
Evet.
Size birkaç kere mesaj bırakmıştım, galiba 20 tane.
Benim hiç zamanım yok, konuşmak istersen Tüm birikimimi kaybettim.
Evimi, işimi, karımı Jim, karının seni terk etmesi benim suçum değil tamam mı?
Beni terk etmedi, öldü.
Hay Hadi ama dostum.
Sana söylüyorum Git başımdan!
Amerikan ekonomisinin istikrarı politik yelpazenin ötesinde bir şey.
Amerika onlarca yıldır benzeri görülmeyen bu ekonomik büyümenin keyfini çıkarıyor.
Ama ne büyük talihsizlik ki bu büyüme dağ kadar borca neden oldu ve şimdi sonuçlarına katlanma vakti.
Ekonomik çöküş kuvvetlendikçe görüşler bu düşüşü nasıl durdururuz şeklinde değişti.
Krize istediğiniz kadar başka bir isim verin ama bu hâlâ o eski oyun.
Zengin daha da zenginleşir, fakir daha da fakirleşir.
New York News 7'den herkese teşekkürler ve iyi geceler.
Vay canına, Dan!
Bu harika bir şey!
Nasıl yaptın bunu?
Yeni mortgage teşvik oranları ile bu çok kolay oldu.
Anlat bakalım Harika görünüyor, her şeyden kurtulduk.
Harika, olağanüstü.
Peki bu kadarı sence yeterli olacak mı?
Kesinlikle, banka oldukça iyi durumda.
Ama müşterilerimiz o kadar da iyi değil.
Tamam, elimizdeki tek numara bu Denedik ve oldukça iyi oldu.
Haklıyım değil mi?
Evet, başından beri haklıydın.
Tamam, peki Bu gerçekten de duymak istediğim şeydi.
Mali notu düşürerek şirketleri hatta ülkeleri ortadan kaldırabilirler.
Etkili olarak son Wall Street şirketi devlet yardımı aldı.
Asıl soru, onların neye Diğer birçok finans şirketi gibi Leman Brothers da bu fırtınaya yakalandı.
En çok rağbet görenlerden olan emlakçılık Merkez Bankası'nın finans şirketleriyle mücadele için gizli fonlarında 7. 7 trilyon var.
Çok dikkatlice izliyoruz
Hükümetin rol yaptığına inanan bir kitle var.
Çok açık konuşacağım.
Verdiğim kararların ve yaptığım hamlelerin tamamen arkasındayım.
JP Morgan Chase 31 milyar kazandı ve kayıplarını üstlenecek.
Borçlar hiçbir şeye bağlı olmadan geldi.
Öte yandan, sonunda alt tabaka net bir şekilde bıraktı ve yatırımcıları birden bire küçük Hükümet adım attı ve kendisinden olanlara yardım etti.
Milyon dolarları israf etmeye devam ediyorlar Bu olayları kullanarak daha uygun görüşmeler Jim ve Rosie'yi aradınız.
Şu an evde değiliz ama mesajınızı bırakın biz sizi ararız.
Bay Baxford, ben bankadan Walt.
Mortgage'nız hakkında birçok posta ve mesaj yolladık.
O gün konuştuğumuz gibi bankanın evinize el koymaktan başka seçeneği yok.
Herhangi bir sorunuz olursa aramaktan çekinmeyin.
Jim ve Rosie'yi aradınız.
Şu an evde değiliz ama mesajınızı bırakın biz sizi ararız.
Artık telefonlara cevap vermiyorum.
Aramaktan vazgeçin, sizinle konuşmak istemiyorum.
Bay Baxford.
James Baxford.
Siz James Baxford musunuz?
Tahliye bildiriminiz, cebri icra için.
Bunu yapmak hoşuna mı gidiyor?
İnsanları sokağa atmak?
Üzgünüm efendim ama bu belgeyi imzalayıp eşyalarınızı toplamanız gerekiyor.
Mülkü boşaltmanız için 48 saatiniz var.
Efendim, eğer eşyalarınız 48 saatin sonunda hâlâ burada olursa yetkililer zorla çıkaracak.
Yani bunu imzalamalısınız.
Bu kâğıt parçasını alıp kıçına tıka.
Siz bilirsiniz Bay Baxford, uyarıyı yaptık.
Yüksek sesle müzik dinlemek yok!
O arızalı, merdivenleri kullan.
İşten bahsetmişken, Jim nasıl?
Bilmiyorum
Ne yapıyormuş diye bi arayalım.
Son zamanlarda aklımda.
Merhaba Jim, senden bahsediyorduk.
Hoparlöre veriyorum, tamam mı?
Merhaba dostum, seninle öğle yemeğini özledik.
Evet, gelip bize katılmalısın.
Birazcık daha zamana ihtiyacım var çocuklar.
Kendine yeterli vakti ayır.
Senin için burada olduğumuzu bil yeter.
Sakın bizden kaçma.
Tekrar ayaklarının üstünde durmana yardım edeceğiz.
Gerçekten minnettarım çocuklar, yakında görüşürüz.
Tamam.
Tamam dostum.
Görüşürüz.
İşte sorduğun 2 parça bu.
Parayı getirdin mi?
İyi görünüyor.
Nerede hizmet yapmıştın?
Onuncuda Keith Stack önermişti.
Stack iyi bir askerdir.
Evet.
Şarjörlerini unutma.
Sormam gereken bir şey var Kolluk kuvvetleri ile öyle ya da böyle bir ilişkin var mı?
Polis değilim, sadece kişisel güvenliğini düşünen sıradan bir vatandaşım, tamam mı?
Tabi Bomba var mı?
Evet, 2 tane parça tesirlim var.
Ne kadar?
Bir yüzlüğe ikisini de veririm.
Kişisel güvenliğin için mi?
Eğlenmek için.
Bombalar eğlencelidir.
Kendini zorlama.
Hey, adi herif!
Özet geçmek gerekirse, çok bilinen bir komisyonculuk şirketinin yönetim kurulu üyesi arabasına giderken vuruldu.
Cinayet özellikle işlenmiş gibi gözüküyor.
Muhabirimiz gelişmeleri bildirmek için olay yerinde.
Teşekkürler, olayın soruşturması devam ediyor Şu anda belirli bir şüpheli yok.
Öte yandan kurbanın finans sektörüyle olan bağı yüzünden öldürüldüğü düşünülüyor.
Polis ipuçlarını aramaya devam ediyor.
Basın sözcüsü ise bugün bir açıklama yayınladı ve bu olaya sanki Amerikan seçmenlerinin büyük bir bölümü Birleşik Devletler'in tüm ekonomisinin çökeceğine inanıyor.
Kredilerin çeşitli türleri benzeri görülmemiş borçları kabul eden tüketiciler için hazır.
son Wall Street şirketi devlet yardımı aldı.
Bu birazcık da ahlâk konusu, bu adamların yenmesine izin veremeyiz.
Ayrıca paramızı Birleşik Devletler hükümetinden geri istiyoruz.
Bankalara kurtarma parası veriyorlar.
Biz de istiyoruz.
Hukuk şirketi olan Leman Brothers'ın iflası yasal ücretlerle 850 milyona mal oldu.
Buna masaj salonu ve ıstakoz yemeği ücretleri dâhil.
Parasını kaybedip hiçbir şey alamayan insanlardan önce 20 civarında avukatın her biri 40 milyon kazandı.
Gerçekten ilginç olan şey ise hükümetin bu masrafları kapatacak sermayesi olmayan insanlarla birinci elden görüşüp onları ödüllendirmesi.
İnsanlar haklı olarak çok kızgın.
Elimize geçen tüm bilgileri aradan sonra vereceğiz.
Bu spekülasyon fonun değerini yükseltti.
Charlotte bunu okudun mu?
Ofisin güvenliği benim için biraz arttıralım.
Elbette.
Gerçek olamaz.
Hey, şuraya bak!
Jim!
Nabersin dostum?
Nasıl gidiyor?
Dostum!
Nasılsın?
İyisin dostum.
Jim, seni gördüğüme sevindim.
Nasılsın, iyi misin?
Evet, iyiyim.
Oldukça iyi.
Hadi ama yapma dostum.
Yaptım bile, özlemişim sizi.
Ben de.
Öğle yemeklerinin tadı çıkmıyordu.
Nasıl gidiyor anlatsana?
Pek bir şey yok Sadece kendi hâlimde takılıyorum.
Çalışıyor musun?
Çalışmıyorum.
Zor oluyor biliyor musun?
Rosie gitti ve İyi değil.
Yapacak bir şey yok.
Bu arada, taşınıyorum.
Taşınmak mı?
Nereye Bilmiyorum.
Başka bir şehre, başka bir eyalete.
Buradan gitmem lazım.
Her yerde Rosie'yi görüyorum.
Beni delirtiyor.
Anlıyorsunuz değil mi?
Anladım.
Evet, anlıyorum.
Bazen bende aynı şekilde hissediyorum.
Karın seni terk mi etti?
Hayır, beni neden terk etmiyor anlamıyorum.
Galiba çözemeyeceğim.
Karın seni seviyor.
Evet, beni seviyor.
Seni seviyor, mahalledeki herkesi seviyor.
Sorun da bu!
Onu daha terk etmedi.
Beni seviyor değil mi?
Nereye gittiğini bize söyleyeceksin değil mi?
Kesinlikle.
Ayrıca şu vurulma olayları varken burayı terk etmek için iyi bir zaman.
Evet, bir de o var.
Bütün şehir alarmda, şuna bak.
Yüksek mevkidekiler korkmaya başladı, olay büyüyecek.
Gerçekten mi?
Onu en kısa zamanda yakalayacaklar.
İyi olur.
Yüksek mevkidekiler çığlık atıyor.
Eğer her kimse zengin bankacılardan nefret ediyor.
Bu da bize milyonlarca şüpheli bırakıyor.
Bu herifi kim yakalarsa büyük bir terfi alacak dostum.
O zaman sizi bu dertten kurtarayım.
Neden bahsediyorsun sen?
Benim.
Bir dakikalığına da olsa yedin beni, tamam mı?
Ben ciddiyim.
Bana kalp krizi geçirtecektin, derdin ne senin?
Evet, reuben kimindi?
Hep parmağını sokarak getiriyorsun.
Özür dilerim.
İstemiyorum, sandviçten cinsel hastalık kapacağım.
Mahvettin, ciddiyim.
Sandviçi yemeye korkuyorum, uçuğum çıkacak.
Parmaklarına prezervatif takmalısın.
Yapman gereken bu.
Sanırım spor salonuna gidiyor, fark ettin mi?
Karım patlamaya hazır!
Onu golf kulübümüze kaydettirdim.
90,000 civarında tuttu.
Delilik bu.
Sen delirmişsin.
Sana çok para borçluyum.
Stancroft'u duydun mu?
Merhaba Robert!
Benim Jim, Jim Baxford.
Jim Baxford!
Merhaba, seni gördüğüme sevindim.
Umarım şu küçük mali felaketimizden sonra toparlamışsındır.
Pek sayılmaz, ama uğraşıyorum.
Zorlu bir süreçti, hepimizin kayıpları oldu.
Karıma Barbados'ta tatil yapamayacağımızı söylediğimde beni parçalara ayırdı.
Ama işler düzeliyor değil mi?
Doğru, herkesin bana durmadan söylediği şey bu.
Güven bana, düzeliyor.
Sana yeni kartvizitimi vereyim.
İşte burada, birkaç yatırım fikrim var.
Eğer ilgilenirsen.
Haftaya öğle yemeğinde buluşuruz, ne dersin?
Kaçmam lazım, seni görmek güzeldi.
Seni de.
Ara beni.
Sıradaki dinleyicimiz, buyurun.
O bankacıların vurulmasına sevindim.
Bu ülkede artık etkili bir kanun yok.
Benzin istasyonu soyunca 5 yıl yiyorsun.
Ama Amerika'yı yok ederseniz 20 trilyon alıp yolunuza devam mı ediyorsunuz?
Şiddet çözüm değildir Gus.
Şiddet bizim hükümetimizin Irak ve Afganistan'daki resmi çözümü değil miydi?
Yorumun için teşekkürler Gus.
Sıradaki dinleyicimiz, kendinizi tanıtır mısınız?
Neden Gus'ı yayından aldınız?
Ben evimi kaybettim ama Wall Street serbestçe takılıyor.
Evet, bugünkü programımızda dinleyicilerimize ayırdığımız sürenin sonuna geldik.
Piyasa durumuna bakalım.
Amerikan doları 1. 31'den karşılık görüyor Robert'la görüşüyorsunuz.
Robert, benim Jim.
Jim, nasılsın?
Buna inanamayacaksın ama pokerde 50 bin kazandım.
Aklım almıyor.
Her neyse, neye yatırım yapacağım konusunda tavsiyeye ihtiyacım var.
- Yeni bir fonumuz var.
- Harika, kahve içmeye ne dersin?
- Ofisimin yanındaki mekânda mı?
- Evet, her zamanki kahveci.
-Tamam.
-Yarın saat 9'da.
-Anlaştık.
-Tamam o zaman görüşürüz.
Evet ama gördün mü?
8-5-6'nın 9-2-5'e fırlaması lazım.
Hayır, hayır sağdaki ekrana bak.
Hayır, bu hisseleri hemen satmamız lazım.
Bu hisseleri bırakmalıyız.
Diğer tarafa bırakmalıyız, o tarafta daha çok puana ihtiyaç var.
Kahretsin patron ben değilim Sessiz ol.
Konuşman bir şey değiştirmeyecek.
Lütfen, karım hamile.
Maggie, hemen güvenliği ara!
Neler dönüyor burada?
Karına git ve müteşekkir ol, puşt herif.
Hadi defol git buradan!
Hadi!
Acele edin, koşun!
Hadi!
Anlaşıldı, 38. kat!
38. kat!
Polis bugünkü silahlı saldırının son zamanlardaki cinayetlerle ilgili olup olmadığını araştırıyor.
Öğrendiğimiz kadarıyla kurbanların hepsi borsa skandalıyla alakalı kişiler.
Peki bu olay dolandırıcılık suçlamalarına dava açılmaması ile mi alakalı?
Saldırganın hâlâ binanın içinde olduğunu biliyoruz.
Çık git buradan.
Dışarı!
Dışarı çıkın!
Ne istediğini bilmiyorum ama bu şekilde alamazsın.
Otur bakalım, tam oraya.
Otur yerine.
İddiaya girerim çalışma masanı hiç o açıdan görmemişsindir.
Kim olduğumu sandığını bilmiyorum ama İstediğin her neyse, böyle elde edemezsin.
Sana konuş dedim mi?
Bankacı ile gangster arasındaki farkı öğrenmek ister misin?
Bir gangsterin daima kaçış planı olur.
Tamam Bu arada Kim olduğunu çok iyi biliyorum.
Hamptons'daki evinde oturmadığında veya Central Park manzaralı terasında tenis dersi almadığın günlerde insanların ağzına sıçan adamsın.
Bütün bunları nereden biliyorsun?
Seni izliyordum.
Sizin gibilerin problemi palavra sıkmayı bırakamamanız.
Dünyanın geri kalanı acı çekerken sizin derdiniz ülkedeki bütün dergilerin başarılarınızdan haberdar olması.
Başarı hikâyelerinden ilham alan birçok insan var.
Eğer fırsatın olsaydı benim yaptığım her şeyi sen de yapardın.
Hayır yapmazdım.
Millete az miktarda para için dandik krediler satmazdım.
Gerçekte var olmayan krediler üzerinden para kazanırsınız.
Defterlerinizde sahtecilik yaparak kârınızı arttırırsınız.
Sizin gibilerin yaptığı budur.
Asıl soru, yaşamana neden izin vereyim?
Pazarlamacısın değil mi?
Sat bana.
Satayım Biliyor musun, dünyada 100 milyon dolar kazanan hiç kimse bunu namusuyla yapmamıştır.
Vanderbilt’ler, Carnegie’ler, Getty’ler Morgan’lar, Hurst’ler, Rockafeller’lar.
Toprakları, ruhsatları, şirketleri ele geçirdiler.
Yerli halkı öldürdüler.
Köle kaçakçılığı yaptılar, İç Savaş sırasında hem kuzeye hem de güneye silah sattılar.
Politikacıları kontrol ettiler.
Ama onlar kahramanlar, Onlar Amerikan kahramanları!
Tim 5, 38'de.
Siviller aşağı iniyor.
Hedefi saptamaya çalışıyoruz.
Çocuklarımıza ne öğretmiştik?
dürüstlük ve çalışkanlık başarının anahtarı mıydı?
Benim çocuklarım benim çocuklarım hiçbir savaşa gitmeyecek.
Yale'e gidecekler, Harvard'a gidecekler.
Salak, aptal, fakir beyaz çocuklar ve gettonun zenci çocukları Amerika'nın anlamsız savaşlarına gidecekler ve Amerika'nın güvenliğini ve şirketlerini koruyacaklar.
Ve korudukları şirket benimki olacak.
Şirketim zenginleştikçe zenginleşecek.
Kazancım ise büyüdükçe büyüyecek.
Yıllardır aynı olay.
Bankacılar, patronlar ve danışmanlar zengin olur.
Ve onların hisselerini alan küçük insanlar da en sonunda kaybederler.
Senin gibi insanlar!
Bazı insanlar toparlayamaz, benim gibi olanlar.
Bu serbest ticaret sistemi dostum.
Bu kapitalizm.
Kapitalist toplumdaki mücadele bu.
Krema bu şekilde hep en üstte olur.
Güçlüler bu şekilde yaşar ve zayıflar bu şekilde ölür.
Onun gibi mi?
Baktığın kişi benim karım.
Senin yüzünden öldü.
Hadi ama
Hiç umurumda değil.
Seni hayatımda hiç görmedim.
Ama emlak gelişim fonunu duydun değil mi?
Paranı yatırdığın yerdi.
Bana şirketin satmıştı.
Komisyon için, komisyon için.
İşler bu şekilde yürür.
Yarışmaları sever misin?
Yarışmalara bayılırım.
Serbest piyasa yarışması oynamak ister misin?
Yalnızca sen ve ben.
Sen ve ben mi?
Sabırsızlıkla bekliyorum.
Bir silah, iki adam.
Kazanan yaşar 3'e kadar saydığımda 1 2 Şu işe bak!
Kazanan ben oldum.
- Hile yaptın.
- İşte anlamadığın şey bu.
Nasıl kazandığım hiç önemli değil.
Önemli olan benim kazanmam, ve öldün.
Ben de hile yaptım.
Temiz!
Çıkarın onu buradan.
Hedef saptandı ve etkisiz hâle getirildi.
Hâlâ hayattayım ve serbestim.
Ve söz veriyorum, öldürmeye devam edeceğim.
Benim yani halkın askerinin dışarıda bir yerde olduğunu bilmeliler.
Devletin savcıları ve hâkimleri görevlerinde hata yaparlarsa
Ben başarısız olmayacağım…
« Prev Post
Next Post »