Süphe Altında (1990) Presumed Innocent
| |
127 dk
Yönetmen: Alan J. Pakula
Senaryo: Scott Turow, Frank Pierson, Alan J. Pakula
Ülke: ABD
Tür: Gizem, Gerilim
Vizyon Tarihi: 01 Ocak 1991 (Türkiye)
Oyuncular
Harrison Ford
Brian Dennehy
Raul l Julia
Bonnie Bedelia
Paul Winfield
Devam Filmleri
1990 - Süphe
Altında (37,694)6.9
1992 - The Burden
of Proof (228)6.1
Özet
Savcı rusty sabich(harrison ford) meslektaşı olan bir kadını
öldürmekle suçlanmaktadır. Evet o kadınla bir ilişkisi olmuş, karısını onunla
aldatmıştır ancak onu öldürmedigini iddia etmetedir. Ne var ki kadının ölü
bulundugu yerde Sabich'in parmak izlerine rastlanmıştır. Hakkında dava açılır
ve olaylar gelişir.
Altyazı
Ben bir savcıyım.
İnsanları suçlama,
yargılama ve cezalandırma işinin bir parçasıyım.
Bir suça ait
kanıtları araştırırım ve kimin sorumlu
olduğuna karar veririm kimin bu salonda
yargılanacağına sanığın kim olacağına.
Jüriye kanıtlarımı
sunarım onlar da bu kanıtları inceler.
Gerçeğin ne
olduğunu bulmak zorundadırlar.
Bulamazlarsa suçlunun serbest mi bırakılması yoksa
cezalandırılması mı gerektiğini bilemeyiz.
Eğer gerçeği
bulamazlarsa adaletten ne umabiliriz ki?
Nat nerede?
Kırmızı balığını
gömüyor.
Yem vermeyi unutmuş.
Bu çocuğun sorumluluklarını
öğrenmesi lazım.
Daha dokuz yaşında.
Sen dokuz yaşındayken
civardaki bütün hayvanları besler yemeği
hazırlar, herkesin ödevini yapar boş
zamanlarında da hukukla uğraşırdın.
On yaşına kadar
hukukla ilgilenmedim.
Şunu dinle.
"İlk yüz yüze karşılaşmalarında,
Nico Della Guardia "etkili bir atak
yaparak Raymond Horgan'ı "saf dışı
bıraktı.
Savcının "on iki yıldır hayal dünyasında
yaşadığını ve canilerin "punkların
ve onların haklarını savunan liberallerin elinde oyuncak olduğunu söyledi.
" Bu adam inanılmaz.
Yavaş yavaş Della
Guardia'nın kafasındaki o peruğa alışmaya başlıyorum.
Ayakta yemek yeme.
Otur.
Ama yemekler daha
kolay aşağı iniyor.
Yerçekimi yardım
ediyor.
Ah Tanrım.
Bir avukat daha.
Eve geç döneceğim.
Okuldan sonra maçım var.
Tıpkı babası gibi
mecbur kalana kadar eve gelmiyor.
Eğer Raymond bu
seçimleri kaybederse eve daha sık gelebilirim.
Rick, dün gece şuna
bir göz attım.
Azami cezayı
isteyeceğiz.
Ama sabıkası bile yok!
Sadece birinci derece
suçlar temyize, o kadar.
Tüm iddialar için mi?
Hepsi için.
Ayrıca ceza için
pazarlık yapmak da yok.
Günaydın.
Bu sana.
Dün gece birisi
kapının altından atmış.
Ofise girdiğimde
buldum.
Büyük Patron derhal
seni görmek istiyor.
Hemen geliyorum.
"Derhal"
dedi.
CAROLYN POLHEMUS'tan YETER
ARTIIK.
SEN OLDUĞUNU
BİLİYORUM.
Ne oldu?
Carolyn Polhemus dün
gece öldürüldü.
Cesedi, bu sabah
temizlikçisi bulmuş.
Pisliğin biri evine
girip boğarak öldürmüş.
Görünüşe göre
tecavüze uğramış.
Onu bağlamış bir cisimle onu dövmüş ve boğmuş.
Silah yok.
Zorla girildiğine
dair bir belirti yok.
Bana ihtiyacınız
yoksa adli tıbba gitmem lazım.
Tamam.
Git hadi.
Della Guardia'yı
duyar gibiyim.
"Eğer Raymond
Horgan kendi savcılarını koruyamıyorsa vatandaşları nasıl koruyacak?
" Sekreteri Tommy Molto'nun bugün gelmeyeceğini söyledi.
Cinayet Masasında
ahkam kesiyor pislik herif.
Nico'yu kovduğumuzda
onu da kovmalıydım.
Cesaretim olsa şimdi
kovardım onu.
Bu işle şahsen
ilgilenmeni istiyorum.
Birini
görevlendiririm.
Kimi?
Cinayetten birini mi?
Tommy Molto'yu mu?
Tanrı aşkına!
Della Guardia buna
bayılır.
Molto ona her şeyi
anlatır.
O kadar yakınlar ki göbekleri
beraber kesilmiş zannedersin.
Beni dinle.
Çok yazık.
Güzel ve seksi bir
hatun.
Sıkı bir avukat.
Sonu buymuş.
Dünyaya veda etti.
Düşünmemiz gereken
ilk şey tam seçim arifesinde halkın ne
düşündüğü.
Bu işle benim için
sen ilgilen, olur mu?
Eğer sağlığımı
düşünüyorsan tabii.
Etrafımda
güvenebileceğim bir sen varsın.
Greer iyi bir
araştırmacı ama birlikte çalışmaya alıştığım birini tercih ederim.
Lipranzer.
Nasıl istersen.
Bana kötü adamı bul.
SUÇ DOSYALARI R
DOSYASI, İÇERİĞİ BİLİNMİYOR İşte geldim.
Bu R dosyasıyla işi
neymiş?
Seçilmişlerin rüşvet
alması.
Dosya numarası
bilgisayarında kayıtlı.
Ama dosyanın kendisi evraklarının
arasında yok.
Neden?
Evine mi götürdü?
Ne oldu?
Belki de biri
almıştır.
Dairesini kontrol et.
Ne buldun?
Ölü bir kadının bir
sürü fotoğrafı.
- Hala silah
bulunamadı mı?
- Hayır.
Bu çok garip.
Onu ipler boğmuş ama
bağlama şekline bakılırsa adam
bacaklarının arasına yerleşip onu becermiş
ipler de gerilmiş, sanki onu ağırlığıyla boğmak istemiş.
Onu ölümüne düzmek
istermiş gibi.
Diğerine bak.
Bilgisayardan kontrol
et, Carolyn hiç böyle cinsel suçluların ya da
ip kullananların davalarına bakmış mı?
Mahkum ettirdiği
hangi sapığın şartlı tahliye edildiğini de bul.
Onu neden bu sapıkça
tecavüz davalarına verdiğini hiç anlamadım zaten.
Kendisi istemişti.
İşini de iyi
yapıyordu.
Evet, belki de fazla
iyi yapıyordu.
Bu işi anlamadım.
Bu hatunla çalıştın.
Kapısını ve
pencerelerini böyle arkasına kadar açık bırakmazdı.
Onunla içki içmiş.
Ona bir bardak bira
vermiş, sanki birlikte eğleniyorlarmış.
- Bardakta parmak izi
var mı?
- Evet.
Greer laboratuara
gönderdi.
Yani içeri davet ettiği
birisi pencereleri açtı ve haneye tecavüz görüntüsü vermeye çalıştı.
Daha önce hapse
yolladığı bir seks manyağını bira içmek için eve almadı herhalde.
Ama bu Carolyn, belli
olmaz.
Mac söylesene Carolyn Polhemus'un bir rüşvet
dosyasıyla ne işi vardı?
Carolyn'in belden
yukarı suçlarla ilgilendiğini bilmiyordum.
Bilgisayarında vardı,
ama ne benim, ne de bölümün bilgisayarında yoktu.
Bu çok saçma.
Neden Raymond'a
sormuyorsun?
Bakalım bunu duymaya
hazır mısın?
Molto ayrılmış.
Sekreteri öğle yemeğinden
dönmüş ve masasını boş bulmuş.
Egzersiz mi yaptın?
Mastürbasyon.
Yalnız ev kadınları
için birebir.
8:35 feribotunu
kaçırdım.
Aradım ama evde
yoktun.
Nat yemeği Josh'larda
yedi, ben de üniversitedeydim.
Üniversitenin
bilgisayarlarında biraz araştırma yapayım dedim.
Bir şeyler buldun mu?
Kimi kandırıyorum?
Bu yaşta hala doktora
teziyle uğraşıyorum.
Saçmalık bu.
Sınıfındaki en iyi
matematikçi sendin.
Sınıf ikincisi MIT'de
profesörlük yapıyor.
Bense yatak yapıyorum.
Şimdi de Kanal
Altının yerel haberleri.
Savcı Raymond
Horgan'ın yardımcılarından Carolyn Polhemus
evinde hunharca öldürülmüş olarak bulundu.
Polis, savcı
yardımcısının ölümüyle ilgili bir açıklama yapmak üzere Duyuyor musun?
Eugenia, kötü haber
vermekten zevk alıyor.
Evet, eminim
alıyordur.
Etrafımız gaddarlıkla
çevrelenmiş durumda.
Bunları ifşa etmeli
ve cezalandırmalıyız özellikle de güçsüz
ve cahil kimseleri hedef aldığında.
Bu işe kendini adamış
gibisin.
Evet öyle.
Bayan Polhemus'un
öldürülmesi Hiç şüpheli var mı?
Elimizde bir halt yok.
Demek ki Dan
Lipranzer ve Rusty Sabich, iki hafta gece gündüz çalışıp Raymond'a bir katil bulacaklar.
Stratejimiz bu.
Bu soruşturmayı sen
mi yürütüyorsun?
Raymond ısrar etti.
150 avukatın
arasından o kadını becermemiş birini bulamadılar mı?
Raymond'a söyledin mi?
Bu davayla kişisel
ilgin var.
Bu profesyonelliğe
sığar mı?
Barbara, ben
Raymond'un baş yardımcısıyım.
Beni hiç
şaşırtmadın.
Sen olanları
unutmak istemiyorsun.
O öldü, ama senin
saplantın geçmedi.
O çok - Müthiş biriydi.
- Evet.
Güzel söyledin.
Herhalde Raymond bu
dava için çok bastırıyordur.
Raymond her dava için
bastırır, Nico.
Kimi yenmek zor
olurdu biliyor musun?
Seni.
Çok dişli bir rakip
olurdun.
Hem de çok dişli.
Sen inanılmaz bir
adamsın.
Tommy Molto nerede?
Molto mu?
En sevdiği
meslektaşının cenazesine gelir sanıyordum.
Ona fazla iş veriyor
olmalısın.
Hakim Bey.
Raymond'un yanındaki
kim?
Kadının eski kocası
olduğunu söylediler.
Daha önce evli
olduğunu bilmiyordum.
Bir yerlerde öğretmenlik
yapıyormuş.
Carolyn Polhemus
benim yanımda çalışırdı.
Onu işe ben aldım pek çok savcı arkadaşım bu iş için yeterli olmadığını düşünüp itiraz
etmesine rağmen.
Bugün o savcıları
burada görüyorum meydan okuduğu hakimler
ve mağlup ettiği savunma avukatları da
burada.
Neden hepsi burada?
Buradalar çünkü
Carolyn Polhemus bir şeyi temsil ediyordu.
O, adaleti temsil
ediyordu.
Benim başkanlığımdaki
Savcılık Makamının yüzde 91'lik bir
mahkumiyet oranı var.
Bay Della Guardia, ya
da onunla çalışmış olan meşhur "Bay
Delay" Burada 100 kişilik yemek var.
Bir sürü insan
gelmedi.
Kaybedeceğini
anladılar.
- İyi konuşmaydı.
- Carloyn davasına ne
oldu?
Üzerinde çalışıyoruz.
Bütün davalarını
gözden geçirdim, bugün de Molto'nunkilere bakacağım.
Nedir bu yeniden
gözden geçirme saçmalığı?
Allah kahretsin Rusty!
Sana bu soruşturmaya
öncelik vermeni söylemiştim.
Nico, bu davayla beni
bitirdi.
Seçimlere on gün
kaldı.
Carolyn'in katilini
bulamazsan ikimiz de tarih oluruz.
Bütün o idari
saçmalıkları Mac'e devret.
Mac'in elinde çok
fazla iş var.
Hem unutma, bir günde
iki iyi savcımızı kaybettik.
Seçime kadar zamanın
var.
Benim ofisi idare
etmem lazım.
Ofisin canı cehenneme!
Neler olduğunu
görmüyor musun?
Eğer bana bir katil
bulamazsan ofis mofis kalmayacak!
Sadece Carolyn
davasıyla uğraşacaksın, tamam mı?
Bütün ipuçlarını
değerlendirip eski moda yöntemlerle halletmeni istiyorum bu işi!
Artık bir profesyonel
gibi davranma zamanı geldi!
Bu kampanya tam bir
facia.
İki haftadır kamuoyu
yoklaması yaptırmadık.
Ne durumdayız Allah
bilir.
Ceza muhakemeleri
usulüyle ilgili baro toplantısına geciktiniz.
Arayıp yolda olduğumu
söyle.
Carolyn'e hiç
rüşvetle ilgili bir dosya verdin mi?
Bir dosya eksik.
Loretta, şoförümü bul.
Çıkmak için hazır
beklesin.
Bilgisayarında
açamadığımız bir dosya var.
R koduyla girilmiş.
Kimse nereden
çıktığını bilmiyor.
Nasıl kaybolduğunu da.
Konuşma metnim nerede?
Burada masamın
üzerindeydi.
Cody almış.
Benden kaçıyorsun.
Cody, arabayı getir.
Seninle ön kapıda
buluşalım.
Bana doğru dürüst bir
cevap ver Patron.
İşte rüşvet dosyası
aslanım.
Oku da konuşalım.
"Bay Horgan.
"Bu mektup, rüşvet
alan bir savcı yardımcısı hakkında.
"Beş yıl önce,
bundan sonra 'Noel' diyeceğim bir kişi tutuklandı.
"Ona birine
rüşvet vermesi için 1.
500 dolar vermiştim.
"Birlikte
Northside adliyesine gittik.
Noel'i tanıyan bir
sekreter "onu savcının ofisine
götürdü.
Orada yüzünü
görmediği biri onunla konuşmuş.
"On gün sonra
Noel mahkemeye gitti ve savcının ofisinden bir avukat "davanın düştüğünü söyledi.
"Avukatın adını
hatırlamıyorum.
Umarım siz bulursunuz.
"Umarım Noel'i
de bulursunuz.
Beni hayal
kırıklığına uğrattı.
" İmzasız.
Beş yıl önce.
Adamın yazması bayağı
uzun sürmüş.
"Noel'i tersten
okuyunca Leon.
" Bu Carolyn'in elyazısı.
Kenneally'yi görmek
için Northside'a gitmiş.
Adli tıpta bulduğum
şeye bayılacaksınız.
Vajinasından adamın
spermleri çıktı ama dışarıda hiçbir şey
yok.
Doktora göre seksten
sonra fazla ayakta kalmamış.
Normalde mikroskopla
bakınca adamın tohumlarını rahimden
yukarı çıkarken görmesi gerektiğini söyledi.
Ama adamınkiler
ölüymüş.
Hiçbir şey hiçbir
yere gitmemiş.
Doktora göre adam
kısırmış.
Kanı A grubu.
Benim kanımdan.
Bunu düşündüm.
Ama senin çocuğun var.
Saç veya doku var mı?
Ne saç var, ne de
tırnak arasında deri.
Carolyn mücadele
ederdi.
Belki de yanlış
adamla seks oyunları oynuyordu.
İp, herhangi ucuz bir
marketten alınmış.
Başka bir yerden
gelme halı tüyleri bulunmuş.
Zorak marka.
En büyük halı
üreticisi.
Bardaktaki parmak izleri
için laboratuarı aradın mı?
Ah, unuttum.
Beceriksiz herifin
tekisin.
Benim için işlemleri
hızlandırmazlar.
Dairesinde telefon
faturasını buldum.
Senin numaran
defalarca aranmış.
Ofis numaram.
Birlikte çalışıyorduk.
Hayır, evini aramış.
Beni hiç evden
aramadı.
O konuşmaları ben
yaptım Carolyn'den Barbara'yı aradım.
"Yine geç
kalacağım.
" "Bu dava beni öldürüyor.
Yemeği burada
yiyeceğim.
" Bu işin peşini bırakmanı tercih ederdim.
Eğer Barbara o
telefon faturasını görürse çok üzülür.
Bu şartlar altında,
görmezden gelirsen çok sevinirim.
Barbara'ya yeterince acı çektirdim.
Polhemus tehlikeli
biriydi.
Sana ve ortağına ne
dediklerini duymak istiyor musun?
İstemiyorum.
"Görevimiz
Tehlike.
" Guerasch, o lanet dosyaları getir.
Ne düşünüyorsun?
Birlikte kokteyl
içtiği herif mi becerdi onu?
Galiba olayın nasıl
görünmesini istediğini bilen biri yaptı.
Polis.
Savcı.
Özel dedektif.
Dört ay önce buraya
gelen bayan savcıyı hatırlıyor musun?
Evet, güzel göğüslü
olan.
Bu çocuktan iyi polis
olacak.
Göğüs ölçüsünü
unutmuyor.
Onun ne aradığını
öğrenmek istiyor.
Noel adında birini
arıyordu.
O pisliği bulmam bir
haftamı aldı.
Beş yıl önce günde
150 adam tutuklanıyordu.
Umuma aykırı
hareketten.
İbneleri
temizliyorlardı.
O zamanlar Raymond’un
birazcık olsun cesareti vardı.
- Bir şey buldu mu?
- Bilmiyorum.
Bu dosyaları ona
verdiğimde gayet düzgündüler.
Fahişe hepsini
mahvetti.
Başkalarının işine
asla değer vermezdi.
Bir tanesi eksik.
Bak.
Tam burada, gördün mü?
Bir numara atlıyor.
Tommy Molto bunları
mı arıyordu?
Molto'nun bununla ne
ilgisi var?
Eksik dosyanın
mahkeme kayıtları duruyor mudur?
İşi abartacaksak benim
arşive inip mikrofilmlere bakmam lazım.
Belki bu işin ne
olduğunu söylemek istemiyorsun.
Hadi Lionel, yapamam.
Seni soruşturuyordu,
biliyorsun.
Beş, altı yıl önce
burada tahliye işlemlerine bakarken.
- Beş yıl önce onu
tanımıyordum.
- Tabii tanıyordun.
Gece Melekleri
çetesini tutukladığın gece.
O zamanlar çok
sıkıydın.
Lanet bir kahramandın.
Zenci mahallesindeki
en kötü herifi yakaladın.
Herkes Horgan'ın
yerine senin geçeceğini söylüyordu.
Senin nasıl biri
olduğunu öğrenmek istemişti.
Başka kadınlarda
gözün olmadığını söyledim.
Baba, bak kim gelmiş.
- Nasılsın?
- İyiyim.
Annemin keyfi yerinde.
Bu feribotta
olacağımı nasıl bildin?
Şansımızı denedik.
Günün nasıl geçti?
Bugün şunu fark
ettim, tezimin üzerinde çalışmaya başlayalı
on yıl olmuş.
Bunu kutlarız diye
düşündüm.
Bizi yemeğe götürür
müsün?
Neden şu tezi boş
vermiyorsun artık?
Seni perişan ediyor.
Annen başladığı işi
yarım bırakmaz.
Belki de sorun budur.
Eğer mecbur olmazsam asla
matematik okumazdım.
Matematik genlerini
benden almışsın.
Annen olmasaydı ben
hala cebir çalışıyor olurdum.
Bir konuda iyi olmam
lazımdı.
Sen her konuda
iyiydin.
Okul.
Hiç kopya çektin mi?
Başkasının ödevini
ödünç almak gibi mi?
O ödevi kopyalayıp
vermek gibi mi?
Nedense bu, çok
kişisel bir soru gibi geldi bana.
Ben yaptım demedim.
Tamam evlat.
Sizi böyle mutlu
görmek güzel.
Hoş.
Yeni aldım.
Çok hoş.
Bay Polhemus mu?
Ben Rusty Sabich.
Bunca yıldan sonra
onun hakkında konuşmak çok tuhaf geliyor.
O zaman onunla pek
görüşmüyordunuz, öyle mi?
Beni terk ettiğinden
beri hayır.
Ya ailesi?
Nereden geldiği
konusunda hiçbir fikrim yok.
Daha üniversitede yolunu
çizmişti.
Kendine bir geçmiş
uydurdu.
Rol yapmakta çok
başarılıydı.
Beni terk edince
gururum kırıldı.
Gitmemesi için
yalvardım.
Son defasında, bana
iğrenerek baktı.
İlgilendiği birinin
bu kadar zayıf olması onu iğrendirmişti.
O anda umutsuzca onun
ölmesini dilemiştim.
Belki başka bir
erkeğin de kendisini benim gibi hissetmesine neden oldu.
O zamanlar neye
benzediğini görmek ister misiniz?
Evet, isterim.
Evliliğimizin ilk
günlerinde çekilmişti bu resimler.
Bu sadece iş değil,
ha?
Hayır.
Polhemus davasında şu
lanet parmak izi raporuna ne oldu?
Bana bilgisayar deme!
Biliyorsun
anlamıyorum o meretten.
Nasıl geniş bir alanı
taramamı istediğini biliyor musun?
Eski sabıkalılardan parmak izi alınmış herkese kadar, memurlar da
buna dahil.
Sadece sabıkalıları
araştır.
Eğer gerekirse
gerisini sonra yaparız.
Hepsini tarayalım.
Sonra vakit
olmayabilir.
Evet herkesi.
Ne zamana olur?
Bir hafta sürse ne
yazar?
Şehirdeki en önemli
cinayet davasına bakıyor bir de senin
kıçını mı öpecek?
Biliyorum.
Bilgisayarlar
üzerinde yetkimiz yok.
- Bir hafta.
Muhtemelen on gün.
- Bu rapor bana dün
lazımdı.
Elimden geleni
yaparım ama daha önce olmaz.
Senin polis bardağı laboratuvara
götürsün belki bir şey için lazım olur.
Ah, Bay Sabich.
Gerçekten çok önemli
bir mesele.
Savcı baş yardımcısı
buradaymış.
Raporunuz
Lipranzer'le beni meraklandırdı.
Sizce adam onu boğulduktan
sonra mı dövmüş?
Lanet raporu okuyun.
Bu raporu mu?
Hayır, o raporu değil.
Benim raporumu.
Otopsiyi.
Kollarında hiç çürük
var mıydı ya da ayak bileklerinde veya
dizlerinde?
Önce tecavüze uğrayıp
sonra bağlandığını mı söylüyorsunuz?
Evet, sonradan
bağlanmış.
Başına yediği bir
sürü darbe sonucu zaten ölmüş.
Tecavüz mü?
Şimdi düşünüyorum da hayır.
Neden?
Lanet raporu okuyun.
- Bu raporu mu?
- Hayır.
Bu raporu mu?
Kimyagerin raporunu
mu?
Evet, kimyagerin
raporunu.
Vajinasında yüzde
iki oranında nonoksinol-9 maddesine rastlanmış.
Diyaframla
birlikte kullanılan bir sperm öldürücü.
Spermler bu yüzden
ölmüştü.
Diyafram mı?
Otopside diyafram
taktığını görmediniz mi?
Hayır.
Siz de otopside hazır
bulundunuz.
Onu ikiye böldünüz.
O hanımda diyafram
falan yoktu.
O zaman diyaframa ne
oldu?
Birisi almış.
Sanırım bu bir tuzak.
Bu adam onun aşığı.
Eve geliyor.
İçki içiyorlar.
Kadın onunla birlikte
oluyor.
Her şey yolunda.
Tamam mı?
Ama adam asabi bir
tip.
Eline bir şey geçirip
onu öldürüyor.
Tecavüz süsü vermeye
çalışıyor.
Kadını bağlıyor.
Diyaframı çıkarıyor.
Benim aklıma bu
geliyor.
Peki Tommy Molto ne
düşünüyor?
Telefon numarası
burada yazılı.
Bir yere kaydet,
belki lazım olur.
Bir daha
konuştuğunuzda ona beni aramasını söyle ben de kendi lanet soruşturmam nasıl gidiyor
anlayabileyim.
Doktor Molto'ya da Nico'ya da söyle bunlar ucuz numaralar.
Ucuz Polis Müdürlüğü
saçmalıkları.
İşbirliği yapsalar
iyi olur.
Bir de polis soruşturmasını
engellemekten dava açamam.
Kamuoyu yoklamasına
göre Della Guardia Horgan'ın dört puan önünde.
Sekiz gün kaldı.
En azından biri mutlu.
Seni burada
istemiyorum.
Yapma dostum.
Bizim işimiz bitti.
Seni özleyeceğim.
Burada ahlak ve
etikten bahsedip beni güldürmeyen tek kişi sendin.
Seçmenler önemli
konularda ipin ucunu kaçırmış bitik bir adamın kokusunu alırlar.
Önemli konu mu?
Saçmalık.
Tek önemli konu
Raymond Horgan'ın yasalara saygılı biri olması
ve Nico Della Guardia'nın yasalara politika karıştıracak olması.
Rusty Daha önce hiç bir ölünün başında bekledin mi?
Gel de birer kadeh
atalım.
Della Guardia neyi
fark edecek biliyor musun?
Sen seçime katılıyorsun
çünkü insanların bir şeyleri düzeltebileceğine
inanıyorsun.
Ama düzeltemezsin.
Kimse düzeltemez.
Yoldaki çukurları
kapatırsın, işlerini mümkün olduğunca idare edersin.
Ama sonunda yaptığın tek şey bu lanet işe katlanmaya
çalışmaktır.
İlk işe başladığımda
hiç içmezdim.
O zamanlar hala bir
şeyleri değiştirebileceğine inanıyordun.
Garip, bir parçam
hala öyle düşünüyor.
Senin gibi güçlü bir
adam hala ideal kırıntılarına sarılmış
durumda ha.
Elimde bir tek o
kırıntılar kaldı.
Sen iyi bir adamsın Rusty.
Tanrı seni korusun.
Söylesene kötü
adamımız kim?
Erkek arkadaşı
olabilir.
Eve getirdiği bir
adam olabilir.
Her kimse, onu ne
hale sokacağını bilecek kadar iyi tanıyormuş.
Emniyetten biri
olabilir.
Tanrım.
Bizden biri.
Carolyn'le aranızda
bir şeyler oldu mu?
İmalı imalı konuşma.
Ne soracaksan doğru
dürüst sor.
Maktul ve ben, ikimiz
de bekar ve yetişkin insanlardık.
Onunla aramda bir
şeyler oldu.
O da herkesin
düşündüğünü düşündü bir daha seçime
katılmayacağımı.
Görevi, seçeceğim
başka birine devredeceğimi bu pekala bir
kadın da olabilirdi.
O da olabilirdi.
Bir soru daha?
Ona o rüşvet
dosyasını verdim çünkü benden istedi.
Çünkü onu
beceriyordum.
Aptalca, değil mi?
Northside'a gitti kayıtları kurcaladı.
Orada bir şey yoktu.
En azından bana öyle
söyledi.
Şimdi ne yapacaksın?
Kaybettikten sonra mı?
Bilmiyorum.
Benim bir fikrim var.
Seni hakim yapsak
nasıl olur.
Hala bunu yapmaya
yetecek kadar etkim var.
Ne dersin?
Neden geleceğin neler
getireceğini beklemiyoruz?
Acaba bu onu mutlu
eder miydi?
Neymiş o?
Hakemlik.
Acaba bu işte
hakemlik yapmak Carolyn Polhemus'u mutlu eder miydi?
Gel de Carolyn
Polhemus'la tanış.
Karşılaşmış mıydınız?
Rusty'yi görmüştüm.
Carolyn'i savcı
olarak atamak istiyorum.
Northside'da tahliye
işlemlerine bakıyordu ve baro sınavını yeni verdi.
Tebrikler.
Teşekkür ederim.
Kendisinden övgüyle
bahsediyorlar.
Bakalım ona iyi bir
yer ayarlayabilecek miyiz?
Ahlak suçlarında
çalışmak isterim.
Orası hapishane
gibidir.
Tecavüz ve seks
suçları, çocuklara cinsel taciz.
Bundan daha iyisini
ayarlayabiliriz.
Bir tecavüz davasında
suçu kanıtlamak zordur.
Hırslı biri için iyi
seçim değil.
Yani en zor davalara en
kötü savcılarınız mı bakıyor?
Senin gibi bir
idealist daha çıktı.
Beş yaşında.
Doktor başında,
eskiden kalma 23 tane çatlak buldu.
Sevgili annesinin
kurbanı.
Yardımına ihtiyacım
var.
Karın aradı.
Neden onu kovmuyorsun?
Sosyal hizmetler.
Devamlı buradalar.
Neden bu davayı
Nancy'ye vermiyorsun?
Senin çocuklarla
tecrüben yok.
Nancy müsait değil.
Hem bu davaya ben
bakmak istiyorum.
Yardımınla tabii.
Anlat bakalım.
Bir ay kadar önce annesi onu Batı yakasındaki Pavilion
Hastanesine getirmiş.
Çocuk başındaki
yaralar yüzünden bilincini kaybetmiş.
Annesi düştüğünü
söylemiş.
Doktora göre bu yaralar düşme sonucu oluşamayacak kadar simetrikmiş.
Bana söylediğine göre bu çocuğun kafası annesi tarafından mengeneye
sıkıştırılmış.
Annenin yaptığına
dair kanıt var mı?
Alet nerede?
Sadece çocuğun
ifadesi var.
Annesini mahkemede
görünce ifadesini değiştirecektir.
Şüpheli bir dava.
Çocuğu defalarca
inceledim.
Galiba bana güvenmeye
başladı.
Çocuklara tacizle
ilgili kaç dava görülüyor yılda?
Binin üzerinde.
Her biri birbirinden
beter.
Her biri yürek
parçalayıcı.
Ama tek bir davaya
bakmak için diğer her şeye boş veremem.
Sana yardım edecek
başka birini bulmak zorundasın.
Benden
hoşlanmıyorsun, değil mi?
Belli ki dişli bir
savcı olacaksın.
Başkaları gibi
basamakları tırmanmama gerek kalmadığı için sinirlendin.
Başkalarına
benzemediğin çok açık.
Raymond'un ensesi
kalın dostlarından biriyle yatarak bu işi elde ettiğimi düşünüyorsun.
Bak, geç oldu Hadi seni iskeleye bırakayım.
Bu, iskeleye giden
yol değil.
Seni biriyle
tanıştırmak istiyorum.
Wendell, bu Rusty
Sabich.
Bizim ofiste oldukça
etkili bir adam.
Mahkemeye
çıktığımızda bana yardım edecek.
Mahkemeyle ilgili ne
dediğimi hatırlıyor musun?
Evet.
Şimdi anlat bana.
Bir hakim ve tatlı
insanlar var.
Onlara jüri deniyor.
Sen de bana sorular
soracaksın.
Ne hakkında?
Olanlar hakkında.
Ne zaman?
Yaralandığım zaman.
Sana başka ne
anlattım?
Eğer annemin
yaptıklarını anlatırsam yargıç amca ve
oradaki tatlı insanlar beni koruyacak annem
de artık canımı yakmayacak.
Bunu yapabilecek
misin peki?
Mahkemede sorulara
cevap verebilecek misin?
Annenin yaptıklarını
anlatabilecek misin?
Bence anlatabilirsin.
Annem de orada olacak.
Ama sana zarar
veremez.
Seninle konuşamaz
bile.
Tamamen güvende
olacaksın.
Söz mü?
Söz.
Dün gece babası onu
görmüş.
Annesi aleyhine
tanıklık ederse cehenneme gideceğini söylemiş.
Çok korkmuş.
Eğer hazır değilsen yargıçtan
bir iki gün süre isteyelim.
Hayır.
Şimdi yapmalıyız yoksa
onu tamamen kaybederiz.
Annen yaralandığın
için seni hastaneye götürdü.
Neren yaralanmıştı?
Kafam.
Nasıl yaralanmıştı?
Wendell, kafan nasıl
yaralanmıştı?
Hatırlamıyorum.
Bunu daha önce hiç
gördün mü?
Evet.
Nerede?
- Kilerde.
- Evde mi?
Evet.
Birisi kafanı bunun
içine sıkıştırdı mı?
Wendell?
Kafanı mengeneye
sıkıştırdıklarında ne dedin?
Bana kafan mengeneye
sıkıştırıldığında bağırdığını söylemiştin.
Hatırladın mı?
Bana anlatmıştın.
"Söz veriyorum "uslu bir çocuk olacağım.
"Uslu bir çocuk
olacağım.
" Cevap veren oldu mu?
Annem.
Annem kötü bir çocuk
olduğumu, ölümü hak ettiğimi söyledi.
Annen sonra ne yaptı?
Hep daha fazla
sıkıştırdı.
Kafanı mı?
Kafamı acıttı.
Annem kafamı acıttı.
Başka sorum yok,
Sayın Yargıç.
Doktorların
söylediğine göre Wendell'in yaraları savunmanın iddia ettiği gibi düşme sonucu meydana gelmiş olamaz.
Polis sanığın evinde bir
mengene bulduğunu söyledi.
Tıp uzmanlarının
ifadelerine göre bu mengenenin
kenarlarının biçimi ve boyutları küçük
oğlanın kafasındaki yaralarla tıpatıp uyuyor.
Bu delil çok açık hiçbir itiraza yer bırakmıyor.
Ancak bu davadaki en
ikna edici kanıt ne doktorların, ne
polis memurlarının ne de uzman
tanıkların ifadeleri.
En suçlayıcı ifade tacize uğramış ve korkmuş küçük bir çocuktan
geldi.
Korkusunu ve çektiği
acıları yenip kendi sözcükleriyle size neler olduğunu anlattı.
Kararınızı vermeden önce
tek bir şeyi unutmamanızı istiyorum Wendell'in
sözlerini: "Annem kafamı acıttı.
" "Annem kafamı acıttı.
" Tebrikler.
Çok iyi olacak.
Hala ona aşıksın.
Ona hiç aşık olmadım.
Neydi o zaman?
Aşk değildi.
Senin böyle
hissetmeni sağlayacak ne vardı onda?
Bayanlar, Baylar Raymond Horgan.
Teşekkür ederim.
Teşekkür ederim.
Gelip bir şeyler
söylemek istedim Bay Della Guardia'yı
arayıp seçimlerdeki başarısını kutlamadan önce.
Hayır, hayır.
Yapmayın.
On iki yıl boyunca
başıma gelen en güzel şey sizlerle birlikte çalışmak oldu.
Neler olduğunu
öğrenen kadar bekle.
Çok tuhaf.
Biri Belediyede bir
haltlar karıştırmış.
Bir şeyler oluyor.
- Neden?
- Bir mesaj aldım.
Yarın sabah sekizde
görüşmek için şefin odasına çağrıldım.
Çağıran Molto.
Tartışma değil.
Görüşme.
Sanki peşimdeler,
değil mi?
Bir şey daha var.
Bu gece geldiğimde Polhemus'la ilgili topladığım delillere ait bilgi
fişlerini aldılar.
Hiç soru sormadan.
Seni davadan almışlar.
Tabii.
İyi ama şunu da
hesaba kat.
Ben saat 5:00'ten
önce Northside'da mikrofilmleri inceliyordum.
Bütün bunlar saat
6:00'yla 6:30 arasında oldu.
Bak orada ne buldum.
Kenneally'yi
gördüğündeki dosya numarası ve kayıp
şikayet dilekçesi numarası tutuyor.
Beş yıl önce.
Tam isabet.
Hem de Leon'un tahliye
memuru kimmiş bak bakalım.
"Carolyn
Polhemus.
" Bitmedi.
En iyisi bu.
Davaya bakan savcı
yardımcısı kimmiş dersin?
Tommy Molto.
Bunlar sende kalsın çünkü
bana ne olacağını bilmiyorum.
Tommy Molto.
Tommy Molto bir
zamanlar burada çalışmıştı ama ölmüş olabileceğini düşünüyoruz.
Raymond içeride.
Seni bekliyorduk.
Rusty.
Molto ve Delay'in Polhemus davasıyla ilgili bazı soruları var.
Bu iş bu şekilde
halledilemez.
Rusty'yle yalnız
konuşmalısın.
Mesele ne?
Öldürüldüğü gece
Carolyn'in evindeydin.
Saçma.
Günlerden neydi, salı
mı?
Barbara
üniversitedeydi, ben de çocuğa bakıyordum.
Kapa çeneni.
Parmak izi sonuçları
elimizde nedense sormayı hep unuttuğun
sonuçlar.
Bardağın her tarafı
senin parmak izlerinle dolu.
Senin parmak izlerin,
Rozat IK.
Sabich.
Bardak maktulün
bulunduğu yerin 1,5 metre ötesindeydi.
Ya da bütün
çalışanların parmak izinin alındığını unuttun.
Bu çok anlamsız.
Lipranzer'e
almamasını söylediğin telefon faturaları da var.
Bu sabah telefon
şirketinden aldık.
Bütün ay onu
aramışsın.
O gece evinden ona
telefon etmişsin.
Tanrım, siz
ciddisiniz.
Tommy, Tanrı aşkına!
Sabich!
Bir şeyi bilmeni
istiyorum.
Biliyorum.
Tabii ki.
Durma, soğukkanlı
davran.
Ben biliyorum.
Onu sen öldürdün.
Adamımız sensin.
Öyle mi?
Evet, haklısın.
Sen her zaman
haklısındır.
Onu benim öldürdüğümü
sanıyorlar.
Beni suçlayacaklar.
Sakın benim etrafımda
dolaşma.
Seni de diri diri
gömerler.
Üzgünüm.
Seni korkutmak
istememiştim.
Hasta mısın?
Nico ve Molto beni
Carolyn'i öldürmekle suçluyorlar.
Onun evindeki bir
bardakta parmak izlerimi bulmuşlar.
Bu ne anlama geliyor?
Büyük jüri soruşturma
yapacak.
Hakkımdaki iddiaları
araştıracaklar.
İtham ederlerse
mahkemeye çıkacağım.
İş o kadar uzamayacak.
Bir avukata ihtiyacım
olacak.
Çok, çok iyi bir
avukata.
Pahalı bir avukata.
Bu bizi maddi olarak
batırabilir.
Evi ipotek edebiliriz.
Ya da gerekirse
satarız.
Nat saat kaçta eve
geliyor?
Nat mi?
Ah, Rusty!
Çoğu kişi Raymond'un aday
olmaması gerektiğini düşünüyor.
Eğer çekilmeyi kabul
ederse parti, yerine geçecek kişiyi seçmesine izin verecek.
Her şeyi Nico'ya
bırakmayacağını biliyorlar.
Orası kesin.
Sence kimi seçer?
Savcılıktan birini.
Onun yolundan gidecek
birini.
Seni mi?
Belki Mac'i.
O tekerlekli
sandalyede ne güzel bir aday olur.
O sandalyeyle pek
medyatik olamaz.
Bence seni seçer.
Sen doğal tercihisin.
Rusty eğer istediğini belli edersen, kesin seni
seçer.
Yani Raymond'a işinin
bittiğini mi söyleyeyim?
- Güzellikle
anlatabilirsin.
- Hayır.
Neden olmasın?
Ekmek yediğim eli
ısırmam ben.
Raymond çekilmek
istiyorsa bu kendi bileceği iş.
Della Guardia'ya
karşı hala en güçlü aday o.
Raymond olmazsa Nico'nun
uğraşacak bir şeyi kalmaz.
Partinin adamları ve
Raymond’un adamları birlikte birini desteklerlerse o kişi başsavcı olur.
Fark atar.
Bu konuda çok
düşündün, değil mi?
Birinin onun gözünü
açması gerek.
O zaman kendin yap.
Benim bu işte gözüm
yok.
Ne?
Başsavcı olmaya mı
heveslisin?
Carolyn bu gece kaçabilirsem yiyecek bir şeyler alıp
sana uğrayayım mı?
Senden hoşlanıyorum
Rusty ama artık bu iş bitti.
Bu ilişki benim için
uygun değil.
Bitti.
Bunu kabul etmiyorum.
Kabul etmiyor musun?
Ya benim kararlarım?
Seninle düşman olmak
istemiyorum.
Mac tamam olduğunu
söyledi.
İstediğin gibi yap.
Biri geldi.
Ne var Rusty?
Şu senin tecavüzcü
hakkında konuşmak istiyordum.
Bazı sorunlar var.
Randevuma geç kaldım.
Masama not bırakırsan
sevinirim.
Beni görmezden
geliyorsun.
Notlarla
haberleşiyorsun.
Benim katılacağım
toplantılara gelmiyorsun.
Bu, işi etkiliyor.
Benim işimi mi?
Benim işimi.
İşleri
kolaylaştırmaya çalışıyordum.
Kendimi rahatsız
hissediyorum.
Sadece seninle olmak
istiyorum.
Bu konuda konuşamaz
mıyız?
Başka biriyle ilişkim
var.
Ne zamandan beri?
Benden ne istiyorsun?
Ne yapmam gerekiyor?
Büyü biraz.
Rozat IK.
Sabich mi?
Rusty, bunu yapmaktan
hoşlanmıyorum.
Elimde arama emri var.
Girin içeri.
Takımlarından kumaş
örnekleri alıyorlar.
Elbiselerimin ya da
halının dokusunun onun evinde bulunan
örneklere uyup uymadığına bakıyorlar.
Bir cinayet silahı
aramıyorlar mı?
Silahı eve getirecek
kadar aptal değilim.
Eğer silahı arayıp
bulamazlarsa bunu mahkemede söylemek zorunda kalırlar.
Kan örneği de vermem
lazım.
Ya reddedersen?
Arama emirleri var.
Bunlar rutin
uygulamalar.
Sandy Stern'den beni
savunmasını isteyeceğim.
Merhaba Sandy.
Böyle bir zamanda pek
göz önünde bulunmak istememeni anlarım ama
böyle saklanmanın pek akıllıca olduğunu düşünmüyorum.
Seni temsil etmem
için beni seçmen gururumu okşadı.
En sıkı rakibimdin.
Büyük jürinin celbini
aldın mı?
Bu sabah.
Tanık olarak
çağrılmaman için çalışacağız.
5.
Maddeye dayanarak ifade
vermeyi reddetmemi mi söylüyorsun?
Tabii ki.
Bunu yapamam.
Mahkeme öncesinde
konuşarak savcıya koz mu vermek istiyorsun?
Sandy, bu davanın
mahkemeye gideceğini hiç sanmıyorum.
Eğer Beşinci Maddeyi
öne sürerek ifade vermeyi reddedersem bu
beni mahveder.
Kan testinin
sonuçları geldi.
Sen A grubu
antikorlar salgılıyormuşsun tıpkı Bayan
Polhemus'u son gören adam gibi.
Bunun bir tesadüf
olma ihtimali onda bir.
Bu durumda sanırım
seni itham edecekler ve mahkemeye çıkacaksın.
Carolyn Polhemus'un
ölümü hakkında büyük jüriye söyleyeceğiniz bir şey var mı?
Avukatımın önerisi
uyarınca cevap vermeyi reddediyorum.
Bayan Polhemus'la
yakından tanıştığınızı söylersek yalan olmaz sanırım.
Cevap vermeyi
reddediyorum.
Maktulle bir
ilişkiniz yok muydu?
Avukatımın önerisi
uyarınca cevap vermeyi reddediyorum.
"Tutuklusunuz.
Konuşmama hakkınız
var.
"Söyleyecekleriniz
aleyhinize delil olarak kullanılabilir.
"Bir avukat
tutma hakkına sahipsiniz.
"Avukat
tutamıyorsanız sizin için bir avukat tayin edilecektir.
"Sorulara cevap
vermeyi reddedebilirsiniz.
" Haklarınızı anladınız mı?
Kefalet için Sandy
Stern'ü arayın.
EYALET, R.
IK.
SABICH'E IKARŞI Sandy
birkaç saat içinde gelir.
Ellerinde ne varmış
bakalım.
Daha başka sürpriz
olabileceğine inanmıyorum.
Asıl sürprizler böyle
zamanlarda ortaya çıkar.
Şimdi Della
Guardia'nın iddiasını anladık mı?
Evet, galiba anladım.
Anlat bakalım.
Sabich Polhemus'a tutkun.
Kadın onu başka bir
adam için terk ediyor.
Sabich deliye dönüyor.
Bunu kabullenemiyor.
Bir gece, karısı
dışarıdayken onu arayıp görüşmek için
yalvarıyor.
Carolyn sonunda kabul
ediyor.
Eski günlerin
hatırına onunla birlikte oluyor.
Sonra işler ters
gidiyor.
Sabich kıskanıyor.
Kadının vermeye
yanaştığından fazlasını istiyor.
Kendini kaybediyor.
Onu ağır bir cisimle
feci şekilde dövüyor.
Tecavüz süsü vermeye
karar veriyor.
Sabich bir savcı, böylece
bir sürü şüpheli olacağını biliyor.
Onu bağlıyor.
Biri içeri gizlice
girmiş görüntüsü yaratmak için pencereleri açıyor.
Bu da işin en şeytani
kısmı tecavüz süsü vermek için kadının
diyaframını çıkartıyor.
Ama aceleyle ve
panikle hatalar yapıyor.
İçki içtiği bardağı
unutuyor.
Adli tıbbın sperm
öldürücüyü tespit edeceğini düşünemiyor.
Ama bu kadına kötülük
yaptığını biliyoruz çünkü öldürüldüğü
gece onun evinde bulunduğunu inkar etti.
Parmak izleri
bardağın üzerinde kan grubu, spermlerden
tanımlananla aynı evindeki halıdan
alınan iplik örnekleri bize o gece orada olduğunu kanıtlıyor.
Çok ikna edici.
Ama cinayeti neden
işlediği belirsiz.
İşte biz de bu
noktada saldıracağız.
İkisi arasında daha
önceden bir aşk hikayesi olduğuna dair kanıt var mı?
Birkaç telefon.
İş nedeniyle konuşmuş
olabilirler.
- Günlük falan?
- Hayır.
Çiçeklerle gelen bir
not?
Aşk mektubu?
- Hayır.
- İyi.
Dedikodular dikkate
alınamaz.
Geçen Ekim'de evimden
Carolyn'i aramıştım.
O zaman Wendell
McGaffney davası üzerinde çalışıyordunuz.
Onu araman için
yeterli sebep.
Neden Lipranzer'e
telefon faturalarımı bırakmasını söyledim?
Masum bir insanın suçlu
muamelesi görmek istemeyeceği ve
dedektifin zamanını harcamasına göz
yummayacağı çok açık değil mi?
Belli ki davayı
ellerindeki delillere dayanarak kazanmayı umuyorlar.
O bardağı görmek
istiyorum.
Belki faydası dokunur.
Delilleri görmek için
mahkemeye başvur.
O evde bulunan her
şeyin bir listesini istiyorum.
Kimyagerin tespit
ettiği o sperm öldürücü neredeymiş?
Ecza dolabında mı?
Bilmiyorum.
Mahkemede daha
kötüsünü de duyacağım.
Ne yaptığını ona hiç
sormadım.
Bir uyarı.
Gözünden kaçan
delilleri Della Guardia'nın aklına
getirmemeliyiz.
En iyisi niyetimizi
belli etmeden kendimiz aramak.
Ayrıca Carolyn'in
kişisel alışkanlıklarıyla ilgili söylediklerin iddiaları güçlendirir.
Gittiği doktorları
mahkemeye çağırmalıyız.
Ne çıkacağını kim
bilebilir.
Ama bir büyük
sürprizleri var.
Raymond Horgan
onların tanık listesinde.
Neden?
Bu, yeni ortaklarımı
etkilemek için bulunmaz fırsat.
Daha üç gündür
buradayım ve elime bir mahkeme celbi geçiyor.
İfadenizin bize ne
yararı dokunabileceğini merak ediyorum doğrusu.
Polhemus
soruşturmasında Rusty'nin davranışları konusunda tanıklık edeceğim.
- Bu davayı almak
için gönüllü mü oldu?
- Bir saniye.
Davayı almam için sen
ısrar ettin.
Ben öyle
hatırlamıyorum.
Bana ne yapmaya
çalışıyorsun?
Ne mi yapmaya
çalışıyorum?
Sen ne yapmaya
çalışıyorsun?
Bana sadık olduğunu
zannederdim.
Neden bana Carolyn'le
aranda geçenlerden bahsetmedin?
Bu şartlar altında
Rusty'ye cevap vermemesini söylemek zorundayım.
Ama belli ki cevap
vermek istiyor.
Sana bir şey
soracağım.
Neden parmak izleri o
bardağın her yerindeydi?
Ben de bunun için
tanıklık edeceğim zaten.
Bu davayı almayı
istedi.
Araştırma sırasında başının
etini yemek zorunda kaldım.
Soruşturmadan daha
çok, Carolyn Polhemus'u becerip
becermediğim, ne zaman ve nasıl becerdiğimle daha ilgiliydi.
Yumurta kapıya
sıkışınca da ofisime gelip öldürüldüğü
gece onun evinin yakınlarında olmadığını söyledi.
Tanıklığım bu yönde
olacak.
Ve bundan büyük zevk
alacağım.
Nasıl böyle bir şey
yaptığımı düşünebilirsin?
Sen hep çok gergindin.
Bunu hepimiz gördük.
Kendini kaybedince
dağıtıyorsun.
Hadi Rusty.
Raymond'la Carolyn
arasındaki ilişki ne zaman başladı?
Benimle görüşmeyi
kestikten hemen sonra.
Bay Delay cinayet
nedenini de buldu.
Ya sana Raymond'un
Carolyn'e gizlice bir rüşvet dosyası verdiğini söylersem?
Pisliğin teki umuma
aykırı hareketten tutuklanmış ve davanın
düşürülmesi için savcıya rüşvet vermiş.
Adamı tahliye eden
memur da Carolyn'miş davaya bakan savcı
vekili de Tommy Molto'ymuş.
Bunu keşfettiğimin
ertesi günü Carolyn'i öldürmekle suçlandım.
Gerçek suçlamaya
karşı savunmaya geçmeden önce bu
meseleyi büyük dikkatle incelemeliyiz.
Bu olaylar tesadüf
olamaz Sandy.
Yani ben suçsuzum.
Bugün Sandy'nin
önünde aptal durumuna düştüm.
Nasıl?
Ona masum olduğumu
söyledim.
Masum olup olmadığını
sormuştur sanıyordum.
Bu zaten bilinen bir
gerçek.
Savunma tarafı çok
nadiren gerçeği söyler.
Polislere yalan
söyle, avukatına yalan söyle, jüriye yalan söyle ki davan düşsün.
O alçaklar şüphe
içinde kıvranıp dursunlar.
Sen hiç sormadın.
Masum olup olmadığını
mı?
Sormamı mı istiyorsun?
Lütfen bir isim çekin.
"Yargıç Larren
Lyttle.
" Savunma tarafının bazı talepleri var.
Bay Stern cinayet
mahallini mi incelemek istiyorsunuz?
Evet, Sayın Yargıç.
Delilleri
değerlendirmek ve savcılığın
iddialarının doğruluğunu araştırmak için.
Bay Della Guardia?
Hiçbir şeyin
oynatılmaması şartıyla kabul ediyoruz.
- İtirazımız yok.
- İzin verildi.
Başka bir şey var mı
Bay Stern?
Bay Molto'nun adı hem
savcı olarak hem de iddia makamının
tanığı olarak geçiyor.
Buna itirazımız var.
Bu Bay Sabich'in, Bay
Molto'nun suçlamalarına "Evet,
haklısın.
" demesi gibi bir şey.
"Evet, haklısın.
" Sayın Yargıç, adam suçunu itiraf etti.
Hadi ama Bay Delay
Guardia.
Yapmayın.
Bir adamı bir şeyle
suçlayın, o da size, "Evet, haklısın.
" desin.
Herkes bunun bir
espri olduğunu bilir.
Bu gibi durumlara
alışığız.
Kahretsin, eğer Bay
Sabich benim mahallemde oturuyor olsaydı
o zaman "Anan güzel mi?
" derdi.
Ama galiba Bay Sabich
insanların "Evet, haklısın.
" dediği bir
yerde oturuyor.
Asıl söylemeye
çalıştıkları şeyse "Hayır, haksızısın".
Nazik olmaya
çalışıyorlar.
Sayın Yargıç, bu
jüriye göre bir soru mu?
Aksine Bay Delay
Guardia, bu öncelikle mahkemeye sorulması gereken bir soru.
Eğer Bay Sabich'in
sözlerini kanıt olarak kullanmak niyetindeyseniz Bay Molto'yu iddia makamından alırım.
Ama eğer savcılık
makamında kalacaksa Bay Sabich'in
sözleri kayıtlara geçmeyecek.
Ve sizinle üç hafta
sonra mahkemede görüşeceğiz.
Ernestine, bir
sonraki desteyi göster.
SUÇ MAHALLİ GİRMEK
YASAK Onlarla ne yapıyorsun sen?
Molto, bugün
bıraktığımız parmak izlerinin önceden kaldığını düşünmemeli.
Bir şey
saklamayacağız, eğer korktuğun buysa.
Kanun kanundur.
Evet, biliyorum
Glendenning.
Diyafram mı?
Bilmiyorum.
Banyoda olabilir mi?
Nerede?
Hiçbir şey yok.
Lanet polisler hep
bir şeyler unutur.
Bu nedir?
Telefon defteri.
Şu doğum kontrol
yöntemlerini doktorlarına sor bakalım.
Carolyn'in bu konuda
hiç endişesi yok gibiydi.
Hepsini "D"
harfine yazmış.
Tanrım, ne çok
doktoru varmış.
Eğer kimyager sperm
öldürücü var diyorsa ve bu ilaç evde bulunamadıysa nerede olduğunu sen söyle bakalım?
Bilmiyorum.
Belki de diyaframla
birlikte ben almışımdır.
Çok anlamsız.
Sen hatırlamalısın, ben
pek iyi düşünemiyordum.
Ben olsaydım parmak
izlerimi bardağın üzerinde bırakmazdım.
Sen eskiden savcı
başvekiliydin.
Öteki tarafta olmak
nasıl bir duygu?
Belki politik
nedenlerle seçilen bir günah keçisisin.
Üzgünüm, bu davayı adliyenin
merdivenlerinde çözmeyeceğiz.
Şimdi kocan hakkında
ne düşünüyorsun?
Herkes kalksın.
Kindle Bölgesi Temyiz
Mahkemesi'nde duruşma başlamıştır.
Duruşmayı sayın
yargıç Larren L.
Lyttle idare ediyor.
Yaklaşın ve
dikkatinizi ver, o zaman sesiniz duyulur.
Tanrı Amerika'yı ve bu
yüce mahkemeyi korusun.
Eyalet, Rozat IK.
Sabich'e karşı.
İddianameyi
sunabilirsiniz.
İddia makamı, Kindle
Bölgesi savcı yardımcılarından Carolyn
Polhemus'un 1 Nisan günü vahşice öldürüldüğünü
kanıtlarla gösterecektir.
Kanıtlar bu
cinayetin, meslektaşı Rozat IK.
Sabich tarafından işlendiğini gösterecektir.
Peki Rusty Sabich'le
bu iddialara nasıl cevap vereceğiz?
Bay Della Guardia'nın
iddiaları yalnızca, ama yalnızca varsayımlar üzerine dayalı.
Tahmin üzerine tahmin.
İddia makamını
dinlerken kendinize şu soruyu sorun Rusty
Sabich bu bölgenin en iyi savcı
yardımcısı bütün hayatını, suç işlemek
şöyle dursun, suçu önlemeye ve suç
işleyenleri cezalandırmaya adamış biri neden
bu sanık sandalyesinde oturuyor?
Neden?
Dedektif Harold
Greer'ı çağırıyoruz.
Yanınıza gelebilir
miyim efendim?
Tanık bir bardakla
ilgili ifade verecekti.
Ama bardak ortada yok.
Bu ne demek oluyor?
Bunu ilk defa dün
akşam Tommy'den duydum.
Durun bakalım.
Sizi odamda
bekliyorum.
Bay Sabich'in de
bizimle gelmesini talep ediyorum.
O da savunmanın
ayrılmaz bir parçası.
Nerede bu lanet
bardak?
Kanıtların saklandığı
yerde olması gerekiyordu, ama yok.
Kimsenin nerede olduğunu
bilmediği bir kanıttan söz edemeyiz.
Buna izin veremem.
Fotoğraflara
itirazımız yok, yalnızca parmak izleri konusunda tanıklığı reddediyoruz.
Kararımı daha sonra
vereceğim beyler.
Büyük şans.
Onların bu
dağınıklığı jüriyi etkilememize yardım edecek.
Bardağı bulurlar.
Hep öyle olur.
Bayanlar baylar, bu
fotoğraflar, içinizi kaldırabilecek vahşet
sahneleri içeriyor.
Ama size şunu
söylemeliyim ki aslında bu cinayetin
doğasını gösteriyorlar.
Nasılsın?
- Sana çok mu
yükleniyorlar?
- Bu nonoşlar mı?
Hadi canım.
Senin için bir şey
yapabilir miyim?
Evet, şu Leon denen
adamı bulmam lazım.
Leon Wells.
North Branch'te
savcıya rüşvet veren adam.
Sana dert olmak
istemezdim ama gerçekten önemli olabilir.
Sence Molto da işin
içinde mi?
Araştırmanı engellemek
için sana tuzak mı kurdu?
Bunun mümkün
olabileceğini mi söylememi istiyorsun?
Evet, mümkün.
Tamam, ifademi
verdikten sonra.
Gözleri benim üstümde.
Ben ifade verdikten
sonra rahatlarlar.
O zaman araştırmaya
başlarım.
Gerçek bir dostsun.
Yardım edecek mi?
İfade verdikten sonra.
Ama o zaman çok geç
olabilir.
Sanırım iyi gidiyoruz.
Jüri, Carolyn'in
işkence edilmiş resimlerini unutmayacak.
Birinin bunun
bedelini ödemesini isteyecekler.
Yarın, Raymond benim dostum ve akıl hocam suçlu olduğum
yolunda ifade verecek.
Sonra elle tutulur
kanıtlar gelecek: Parmak izleri.
İplik parçaları.
Vücut sıvıları.
Hepsi beni suçlu
gösteriyor.
Sanık Rozat Sabich'i
tanır mısınız?
Tabii Rusty'yi
tanırım.
Hukuk öğrencisi
olduğu zamanlardan beri.
Benim başyardımcımdı.
Onu bize gösterebilir
misiniz?
İşte orada.
Bu davayı araştırması
için Bay Sabich'i görevlendirdiniz mi?
Kendisi gönüllü oldu.
Ben de kabul ettim.
Bu işe dört elle
sarılacağına söz verdi.
Dediğini yaptı mı?
Bana pek öyle gelmedi.
Araştırmayı
yavaşlattığı hissine kapıldım.
Bu durumdan memnun
olmadığımı kendisine de ifade ettim.
Harold Greer'ın
yerine kendi istediği dedektifi görevlendirdi.
Sonra da yeni
ortağından kanıtları göz ardı etmesini ve
Carolyn'e ettiği telefonlardan kimseye bahsetmemesini istedi.
Parmak izleri
bulunmasın diye laboratuarın araştırmalarını kısıtlamak istedi.
Bu cinayet davasını
aydınlatmaktan çok benim Carolyn Polhemus'la
bir ilişkim olup olmadığıyla ilgiliydi.
Ona Bayan Polhemus'la
ilişkiniz için ne dediniz?
Gerçeği söyledim.
Yaklaşık üç aydır
birlikte olduğumuzu.
Bu olay, tabii ki
boşandıktan sonra oldu.
Peki bunu duyunca ya
da daha sonra onunla olan kendi ilişkisi
hakkında bir şey söyledi mi?
Kayıtlarda onunla bir
ilişkisi olduğuna dair kanıt yok.
Sorunun
cevaplanmasını istiyorum.
Bay Della Guardia
tahminlerine dayanarak bir soru soruyor Bay
Sabich'le Bayan Polhemus arasından bir şeyler varmış gibi.
Sadece o öyle
düşünüyor diye bunun gerçek olması
gerekmiyor.
Devam edin.
Maktulle ilişkisi
olduğunu bilseydim bu davaya bakmasına
asla izin vermezdim.
Başka sorum yok.
Size sormak istiyorum sanıkla Bayan Polhemus arasında bir ilişki olduğuna dair herhangi bir
bilginiz var mıydı?
Sorunda burada.
Bana söylemedi.
Lütfen size sorduğum
soruya cevap verin.
Soruyu hatırlıyor
musunuz?
Hatırlıyorum.
Ama cevap vermemeyi
tercih ediyorsunuz.
Özür dilerim Bay
Stern.
Böyle bir ilişkileri
olduğuna dair bir bilgim yoktu.
Eğer bu durumu
birilerine itiraf edecek olsaydı bunun
üstlerinden biri olması gerektiğini mi düşünüyorsunuz?
Evet.
Eminim bir konu
hakkında araştırma yapan ekibinize davayla
ilgili bilgilerinizi anlatıyorsunuz.
Elbette.
Bay Horgan Bayan Polhemus cinayeti araştırılmaya başladıktan
sonra onun ofisinden R sınıfı olarak
adlandırılan bir dosyayı aldınız mı almadınız mı?
Bunun konuyla ne
ilgisi var?
Tanık, Bay Sabich'in
davayla ilgili bir konuda kendisini
bilgilendirmediği savına dayanarak ifade
verdi.
Savunma da bu konuda
Bay Horgan'ın standartlarını sorgulama hakkına sahiptir.
Konuyu açıklık
getirecekse izin veriyorum.
Devam edin.
Ve bu dosyayı Bay
Sabich'e ancak kendisi bu dosyanın kayıp
olduğunu size bildirdikten sonra verdiniz.
Bu doğru.
Bize Carolyn'le
sevgili olduğunuzu söylemiştiniz.
Evet, kısa bir süre.
R sınıfı dosyalar rüşvet ve memurların kanuna aykırı davranışlarını
ele alır ve bu davalara genellikle savcı
yardımcıları bakar.
O zaman savcı
yardımcısı Bay Sabich'di, değil mi?
Genel uygulama
böyledir, evet.
Peki bu R
dosyasındaki son derece hassas konuyu onunla
yatarken Bayan Polhemus'a mı havale ettiniz?
Sevgili olduğunuz
zamana geliyor sanırım.
Sorunun cevabı evet.
Çok çekişmeli geçen bir
seçim kampanyasının ortasında aslında
Bay Sabich'in yetki alanına giren bir dava dosyasını bu konuda tecrübesi olmayan ve aynı zamanda yattığınız bir asistana gizlice verirken dedikodu çıkabileceği konusunda korkmadınız
mı?
Belki aklıma gelmiş
olabilir.
Kim bilir?
Çok parlak bir durum
değildi.
Hiç parlak değil.
Ve siz bu mahkeme salonuna gelerek bir adamın hayatı söz konusuyken hem de size 12 yıl sadakatle hizmet etmiş ve
şimdi yargılanan bir adamın hayatı onun
araştırmalarına ışık tutabilecek bir kanıtı
ondan sakladığınızı mı söylüyorsunuz?
Pekala.
Savcı
başyardımcısının kararlarına en çok
güvendiğiniz kişi olduğunu söylemek sanırım
yanlış olmaz, değil mi?
Onun bu iş için en
iyisi olduğunu düşündüm, evet.
Ve Bay Sabich'e Bay
Della Guardia'yı istediği zaman istediği
yere kovma yetkisi verdiniz, değil mi?
Beyler burada biraz duralım.
Kimin kimi kovduğunun
konuyla ne ilgisi var?
Sayın Yargıç, bu
davada suçun Bay Sabich'in üzerine atılmaya çalışıldığını düşünüyoruz.
- Buna inanmıyorum.
- Cevabınız
tutanaklara geçti.
Eğer Bay Stern
gerçekten de Bay Sabich'e karşı açılan
davanın kasıtlı olduğunu kanıtlayacaksa bu
iki kişi arasındaki husumet üzerinde durulması gereken bir konu.
Peki şu kayıp R
dosyası?
Bu dosyanın,
savunmanın lehine kanıtlar içerdiği için
saklandığını düşünüyoruz.
O yüzden, konunun
gerçeklerle bağlantısını anlamak için
araştırma yapmak istiyoruz.
Bu bizi nereye
götürecek bilmiyorum ama size iki şey söyleyeceğim: Savcılığın vereceği yanıta
kendinizi hazırlayın çünkü bu büyük bir
iddia ve yanıtımız çok sert olacak.
Çünkü ona bunu
vereceğim.
Bayan Polhemus'u
görevlendirdiğiniz R dosyasından bahsettiğimizi hatırlıyor musunuz?
Bunu herhalde hiç
unutamayacağım.
- Bay Molto'nun da bu
davayla bir ilgisi var mı?
- İtiraz ediyorum!
İtiraz reddedildi.
Bay Stern, ateşle
oynuyorsunuz.
Bay Molto'nun takip
ettiği davalardan hiç birini biliyor musunuz?
Ben cevap vereyim!
O bir şey yapmadı.
Sabich'in gerçeği
saptırdığını araştırmayacaktı.
Bay Della Guardia,
hatırlatmak isterim ki siz savcısınız tanık
değil.
Galiba gerçeğin
saptırılması ve günah keçileriyle ilgili bilmemiz gerekenler var.
Bu kadar.
Mahkeme pazartesiye
kadar tatil edilmiştir.
Ne yaptığınızı
anlamıyorum.
Hakimi hiçe
sayıyorsunuz.
Bu kasıtlı bir dava
dediğim zaman bununla ilgili hiçbir şey yapmak istemediniz.
Demek ki fikrimi
değiştirmişim.
Neye dayanarak?
İçgüdülerime.
Buradan
hoşlanmadıysan, eve gidebiliriz.
Gitmek istiyorum.
Bütün arkadaşlarım
orada olacak.
İdare ederim.
Buraya gel.
Otur.
Bak, yapmadığım bir
şey için suçlanıyorum.
Bu dava, bana
suçsuzluğumu kanıtlamak için bir şans verecek.
- Olacağı bu.
- Tabii.
Tabii.
İşte kartpostallar.
Bunları yollarsın.
- Yazmayı unutma.
- İnsana yazma isteği
veriyor.
Ya ben?
Bay Sabich size hiç Bayan Polhemus'la ilişkisi olduğuna dair bir
şey söyledi mi?
Hayır.
Bay Sabich size hiç evinden edilmiş telefonlara ait belgeleri almamanızı
emretti mi?
Bana asla emretmedi.
Rica etti.
O belgeleri
almamanızı mı istedi?
Onu zorladınız mı?
Ben daha o belgelere
ulaşmadan davadan alındım.
- O belgeleri aldınız
mı almadınız mı?
- Almadım.
Aklımızda çok daha
önemli konular vardı.
Bu çok önemli konu Bayan Polhemus'un dairesinden alınan parmak izlerinin
analiz edilmesiydi.
Parmak izi
laboratuarıyla kim konuştu?
Bay Sabich.
İşi çabuklaştırmasını
istediniz mi?
Evet efendim.
Bir şey söyledi mi?
Unuttuğunu söyledi.
Unutmuş mu?
Rusty unutmuş.
İkinizin birlikte
çalışırken dost olduğunuzu söyleyebilir
miyiz?
Sanırım evet.
En başta bu davada
mıydınız?
Başta davayı Harold
Greer takip ediyordu.
Bay Sabich size hiç Harold Greer hakkındaki endişelerinden bahsetti
mi?
Herkes Harold
Greer'in birinci sınıf bir polis olduğunu bilir.
Harold Greer'i alıp
yerine sizi getirmeye kimin karar verdiğini biliyor musunuz?
Bay Sabich.
Kendinizi İçine kapanık.
Sanığın polis
kuvvetlerinde sizden daha yakın bir arkadaşı
olup olmadığını biliyor musunuz?
Bildiğim kadarıyla
hayır.
Onun cinayet işlemiş
olabileceğinden şüphelenecek en son
polis olduğunuzu söyleyebiliriz demek, Dedektif.
Buna asla inanmam.
Asla.
Sanıkla
arkadaşlığınızı dikkate alırsak sizin
için muhtemelen acı verici ve zor soruları yanıtladığınız ve işbirliği yaptığınız için teşekkürler.
Başka sorum yok.
Bayan Polhemus'un bir
intikam cinayetine kurban gitmiş
olabileceğine dair bir ihtimalden söz ettiniz.
Hapse yolladığı biri
tarafından.
Evet efendim.
Bu en mantıklı
olasılık olarak görünüyordu.
Muhtemel şüphelileri
bulmak için baktığı dava dosyalarını
incelediniz ve son baktığı davanın yıllar
öncesinin olduğunu gördünüz.
Evet efendim.
Bütün dosyaları
bulmayı başardınız mı?
Hayır efendim.
Bir dosya kayıptı.
R dosyası olarak
adlandırılan Bay Sabich bunu Bay
Horgan'dan isteyene kadar sizden ve Bay
Sabich'den saklanan dosya.
Evet efendim.
Bu dosyada iddialar
vardı Devam edelim.
Konuyu dağıttığınız
için sizi uyarmıştım.
Başka sorum yok.
Bizim de Sayın Hakim.
Hataları düzeltmek
için Carolyn'in doktorunun tanıklığı ve telefon faturaları gerekiyor.
Bunlara gerek
olduğunu düşünmüyorum.
Telefon faturalarında
bir hata olduğunu söylemiştin.
Polhemus'u cinayet
gecesi aramadığını.
Jamie, müvekkilimle
biraz yalnız görüşmek istiyorum.
- Tabii.
- Teşekkür ederim.
Her şey bittikten
sonra da Carolyn'i aramaya devam ettim.
Sadece sesini duymak için.
Sonra aptal bir çocuk
gibi kapatıyordum.
O gece arayıp
aramadığımı bilmiyorum.
Hatırlamıyorum.
İlk başta
düşündüğümün aksine korkarım bir savunma hazırlamamız gerekecek.
Aklıma ilk gelen Barbara'yı tanık olarak dinletmek.
Hayır.
O çekici bir kadın,
jüride de beş erkek var.
Cinayet gecesi başka
yerde olduğuna da tanıklık edebilir.
Tartışmak bile
istemiyorum Sandy.
Ben savcıyken sanık ifade vermeyi reddediyorsa kazanacağımı
bilirdim.
Tek isteğim gerçeği
söylemek.
Jüri benim
yapmadığımı benden duymak istiyor.
Ve bunu da çok iyi
yapacaksın.
Ama her kelimen savcılığın
iddialarını kanıtlayacak.
Cinsel bir saplantıya
kapıldığını ilişkiniz bittikten sonra
deliye döndüğünü.
Jürinin haklı
şüphelerini çürütmek için yardıma ihtiyacın olacak.
İddia makamı kanıt
olarak sanığın paltosundan alınan ve sanığa ait olduğu tespit edilen bir saç örneğini
sunmak istiyor.
Maktulün eteği Zorak
marka halı dokularıyla kaplıydı sanığın
evinde döşeli halıyla aynı marka.
Maktulün vajinasında
bulunan kan ve sperm örneklerinden katilin
kanının A grubu olduğu tespit edildi.
Rozat Sabich'e
yapılan testte kanının A grubu olduğu
tespit edildi.
Maktulün gömleği Zorak
marka halı dokularıyla kaplıydı sanığın
evinde döşeli halıyla aynı marka.
Dedektif Morris
Dickerman'ı çağırıyoruz.
Bu, kayıp kanıtla
ilgili.
Umarım bardak ortada
yokken parmak iziyle ilgili kanıtı
sunmalarına izin vermeyeceksiniz.
Eğer izin
verecekseniz sorularını duymak isterdik.
Bunu anlıyorum.
Konuyla ilgili
araştırma yapmak isteyebilirsiniz.
Siz bu gece kitapları
araştırın ben de sizi yarın dinlerim.
Ve ben sizin
yerinizde olsam kollarımı sıvayıp gider ve o bardağı bulurdum.
Bu gece yine sana
uyku yok.
O bardak, benim orada
olduğuma gösteren en güçlü kanıt.
Bardağı kanıt
saymamaları için benzer bir davadan örnek bulursak iddiaları çürür.
Git bir şeyler ye,
fazla da kahve içme.
Sağ ol.
Ne için?
Yanımda olduğun için.
Ne bekliyordun?
Evet, bir saniye.
Amcan arıyor.
Amcam mı?
Elimizde bu önemli
davayla ilgili bazı şeyler var.
Aşağıda, lobideyim.
Bardağı kanıt
saymamaları için uğraşıyoruz.
Bardağı boş ver.
Leon'u buldum.
Şunu dinle.
Gece Melekleri'nin
üyesiymiş.
Leon!
Kapıya bak.
Kapıyı aç Leon!
Polis!
Sadece konuşmak
istiyoruz Leon.
Yere yatın!
- Nefes bile alma!
- Ne yapıyorsunuz be?
Ben Dedektif
Lipranzer.
Bu da savcılıktan Bay
Sabich.
Sana bazı sorularımız
var Leon.
Eğer bizimle açık
konuşursan işimiz beş dakikada biter.
Beş, altı yıl önce
bir savcıya rüşvet verdin seni beladan
kurtarması için 1.
500 dolar.
555-3469.
Aradığınız adam Jack
Friedman.
Bunu niye yapsın ki?
Onu can kulağıyla
dinlememizi istiyor.
Rusty Sabich şimdi
çetendekilere telefon edip beş yıl önce görevli
memura tecavüz suçundan yırtmak için bir savcıya rüşvet verdiğini anlatacak.
Yani: Umumi bir yerde
adama sakso çekmek için para aldığını söyleyecek.
Şimdi Leon Beş dakikan var mı?
Her şeyi o sarışın
kaltak tahliye memurum ayarladı.
Savcının ofisinde.
Adam arkamda durdu.
Karı da bana içeri
girdiğimde "Arkanı dönme.
"Adamın
dediklerini yap" dedi.
Adam da dedi ki: "Parayı
en üst çekmeceye koy.
" Beş yüz dolar.
Adamı hiç görmedin mi?
Ama kim olduğunu
biliyor.
Puşt Hakim.
Biz hepimiz ona öyle
deriz.
Larren Lyttle.
Eminim Larren o
karıyı düzüyordu paraları da onu rahat
yaşatmak için alıyordu.
Bazen polis olmaktan
nefret ediyorum.
Üzgünüm dostum.
Sen Molto olduğunu
sanıyordun.
Eğer Larren'a bu
olayı bildiğimizi anlatırsak davayı düşürebilir.
Tamam, sadece
aklımdan geçti.
Herkes kalksın!
Mahkeme başladı.
Oturuma hakim Larren
Lyttle başkanlık ediyor.
Kemp nerede?
Uzmanların, maktulün
doktorlarının verdiği raporlar üzerine yaptığı inceleme elimize geçti.
Şimdi onların üzerine
gidiyor.
Uzmanların
ifadelerinde sürprizlerle karşılaşabiliriz.
Bay Molto
araştırmalarınızı tamamladınız mı?
Sayın Hakim polis bardağı bulmayı başaramadı.
Pekala.
Bay Stern,
iddialarınızı inceledim.
Şimdi, bir bardağın
üzerinde bulduğunu iddia ettiği kanıtlar
hakkında konuşacak bir parmak izi uzmanını sorgulayacaksınız.
Size hatırlatmak
isterim iddia makamının bardağı
bulamamış olmasını değerlendirmek yasalara göre hakkınız.
Size ne yapacağınızı
söylemiyorum.
Bir tek bu olay bile Bay Sabich'in beraatini gerektirecek kadar şüphe
yaratıyor.
Bay Stern'in itirazı
reddedildi.
İtirazı tutanaklara
geçti.
Devam edin.
Özür dilerim.
Haklısınız, yasalara
göre.
Parmak izinin üst
yanında görülen çizgiye belirgin
helezoni kabarıklığa ve üst kıvrımların
tıpatıp benzerliğine dayanarak Bayan
Polhemus'un dairesinde bulunan bardağın üzerindeki parmak izlerinin Bay Rozat IK.
Sabich'in dosyasında
bulunan parmak izleriyle aynı olduğuna eminim.
Çok güzel.
Adli tıptan Doktor
Kumagai'yi çağırıyoruz.
Darbe sonucu oluşmuş
üç çatlak var ağır ve keskin olmayan bir
cisim kullanılmış.
Belki bir çekiç.
Burada burada ve burada.
Bu ve şuradakiyse sanki bir balta ya da satır darbesiyle
oluşmuş kafatasını parçalayıp beyne
kadar giden derin yaralar.
Size iddia makamının
63 numaralı delili olan adli tıp tahlillerinin sonuçlarını sunmak istiyorum.
Bu iğrenç herifi
mıhlayabiliriz.
Bu raporda, Bayan
Polhemus'un vajinasından alınan sperm örneklerinin Bay Sabich'in kan grubundan olduğu yazılı.
Doğru.
Ayrıca, doğum kontrol
aracıyla birlikte kullanılan kimyasal maddelerin varlığından da söz
ediliyor.
Diyafram gibi.
Öyle.
Yani sizce bu tecavüz göstermelikti.
Bu benim fikrim.
Ve tecavüz süsü
verilirken kullanılan yöntem bunu, bu işlerden anlayan birinin yaptığını mı gösteriyor?
Ben de Bay Molto'ya
böyle söyledim.
Bütün bunları,
kimyagere gönderdiğiniz sperm örneğinde sperm öldürücü madde bulunmasına dayanarak mı
söylüyorsunuz?
Evet efendim.
Haftada kaç otopsi
yapıyorsunuz Doktor Kumagai?
Bir, iki on.
Değişiyor.
Carolyn Polhemus'un
öldürüldüğü dönemde iki haftada 18
otopsi yapmış olduğunuzu duymak sizi şaşırtır mı?
Hayır, efendim.
Doğru galiba.
Bu rakamı göz önüne
alırsak, yaptığınız incelemelerde veriler
konusunda bir hata yapmış olmanız mümkün olabilir mi?
Otopsi yaparken not
alırım.
Not alırsınız, evet.
Aldığınız bu notlar
sonucunda Dedektif Lipranzer'e katilin
kısır olduğunu söylemiş miydiniz?
Doğum kontrolünde
kullanılan sperm öldürücü gibi bariz bir
bulguyu gözden kaçırdığınız için kendinizi çok kötü hissetmişsinizdir.
Bütün spermler ölüydü.
Sperm öldürücüyle
ilgili kimyager raporu henüz gelmemişti.
Elimde başka bilgi
olmadığı için adamın kısır olduğunu düşündüm.
Bayan Polhemus'un
otopsisiyle ilgili aldığınız notları hatırlıyor musunuz?
Evet efendim, bu
benim imzam.
Eğer kimsenin itirazı
yoksa şuradaki kısa bölümü yüksek sesle okur
musunuz?
Sayfa iki, Avukat Bey.
Yüksek sesle okuyun
lütfen.
"Dölyatağı
borusu "dikilmiştir.
"Saçaklı kısım "
Bu doğru değil.
Kendi notlarınız
yanlış mı?
Bu notları, otopsiyi
yaparken dikte ediyorsunuz.
Ama yanlış.
Size, altı yıl önce
bu dikme operasyonunu Bayan Polhemus'a
uygulayan jinekolog Dr.
Lubin'in kayıtlarını
gösteriyorum.
Jüriye "tüp
bağlama"nın ne olduğunu anlatır mısınız?
Herkesin
anlayabileceği bir dilde "tüp
bağlama" nedir anlatır mısınız?
Tüplerini diktirmişti.
Bu işlemi yaptırmış
bir kadının hamile kalması mümkün mü?
Asla.
Tüplerini diktirmiş
bir kadının neden sperm öldürücü
kullanmış olabileceğini biliyor musunuz?
Bunun için bir neden
yok.
Tıbben bir neden yok.
Aklıma gelmiyor.
Bu bilgilerin
ışığında kimyagere gönderdiğiniz sperm
öldürücünün Carolyn Polhemus'tan
alınmadığını söyleyebilir miyiz?
Buna cevap veremem.
Yani ne olduğunu
bilmiyorsunuz.
Nereden bulduğunuzu
bilmediğim o sperm öldürücüyü kimyagere
yolladınız ve bu arada Bay Sabich'in
arkasından gizlice Bay Molto'yla
konuştunuz.
Haksız mıyım?
Beni itham mı
ediyorsunuz Bay Stern?
Oturun Doktor.
Sanırım bir dava için çok fazla asılsız suçlama yapıldı Dr.
Kumagai.
Gidebilirsiniz Doktor.
Bu, savcılığın
tanıklarının bittiği anlamına mı geliyor?
Sayın Hakim,
görüşebilir miyiz?
Bay Molto'nun ifade
vermesini istiyoruz.
Hayır.
Eğer savunma kasıtlı
dava iddiasını devam ettirirse iddia
makamına esneklik tanıyacağınızı söylemiştiniz.
Evet, ama Bay Della
Guardia, o zaman delilinizin en son Bay
Molto'da görüldükten sonra kaybolacağını bilmiyordum.
Bay Molto'yla adli
tıp doktorunun delillerle oynayıp yalan
ifade vereceğini de bilmiyordum.
Ve bence bugün
olanların tam açıklamasıydı bu.
Bay Molto'ya ne
olacağını bilmiyorum ama ne olmayacağını
biliyorum o tanık kürsüsüne çıkıp işleri
daha fazla karıştıramayacak.
Yerlerinize dönün
beyler.
Kindle Bölgesi adına
iddia makamının başka tanığı yok.
Mahkeme bugünlük
tatil edilmiştir.
Bu günün tadını çıkar
Sandy.
Savcılığın tanığını
sorgulamak her avukata nasip olmaz.
Ne kadar büyük bir
gaf.
Yarın davanın
düşmesini isteyeceğim.
Eğer davanın düşmesi
isteğimiz kabul edilmezse savunmaya devam etmeliyiz.
Hala ifade vermek
konusunda ısrarlı mısın?
Tabii, buna
kesinlikle karşı olduğumu biliyorsun.
Neden ifade vermene
bu kadar karşı?
Carolyn'le olan
ilişkim hakkında gerçeği söyleyeceğimi ve
savunmanın eline aradıkları kozu vereceğimi düşünüyor.
Ama eğer jüri böyle zor bir konuda doğruyu söylediğime
inanırsa cinayeti işlemediğimi
söyleyince de bana inanmalı.
Sen ne dersin?
Eğer jüride olsaydım
mı?
Ve onun senin için ne
anlam ifade ettiğini duysaydım?
Sanırım suçlu
olduğuna karar verirdim.
Ben ifade vermek
istiyorum.
Ne söyleyeceksin?
Senin sevdiğim tek
erkek olduğunu.
Ve hala sevdiğimi.
Konuşmama başlamadan
önce Davanın düşmesini mi talep
edeceksiniz?
Evet efendim.
Oturun avukat bey.
Bu dava üzerine uzun
uzun düşündüm bayanlar baylar.
Anladığıma göre savcılığın şüpheleri var.
Belki de Bay Sabich o
gece oradaydı.
İddia makamı bunu
kanıtlayabilirdi.
Ve eğer iddia makamı
o bardağı bulabilseydi ben daha kolay
ikna olabilirdim.
Belki dünden önce bu şüpheler için haklı sebepler olduğunu söyleyebilirdim.
Ama şimdi o kadar da
emin değilim.
Dünden olanlardan
sonra cinayet nedenini gösterecek kanıt
da yok.
Aralarında bir ilişki
olduğuna dair somut bir delil yok.
Görebildiğim kadarıyla,
mantıklı bir insanın Bay Sabich'in, öldürüldüğü
gece Bayan Polhemus'la cinsel ilişkiye
girmiş olduğunu düşünmesini sağlayacak geçerli bir delil de yok.
Aslına bakılırsa Bay Sabich'in Bayan Polhemus'u öldürdüğüne
dair elde tek bir sağlam kanıt bile yok.
Bu şartlar altında bu davanın devam etmesine izin veremem.
Bay Sabich serbestsiniz efendim.
Size bu olanlardan
ötürü nasıl üzgün olduğumu söylemeye kalkmayacağım.
Sizi serbest görmenin
mutluluğu bile adalet adına yapılan bu utanç verici hatayı unutturamaz.
Size başarı ve bol
şans diliyorum.
Dava düşmüştür.
Hey Rusty!
Hadi ama.
Karına bir öpücük
versene.
Kimse böyle bir
zamanda ne diyeceğini bilemez.
Hepimiz bu iş bittiği
için şükrediyoruz ve çok mutluyuz.
Hemen eve gitmek
istiyorum.
Nat'le konuşacağım.
Telefon edip ona
söyleyeceğim.
Kendi adıma Rusty
Sabich'e güvenim sonsuz.
İstifa edecek misin?
Sen en iyisisin.
Larren'ın o R
dosyasından bu kadar korkmasının nedeni neydi?
Hakimin
dürüstlüğünden şüphe mi duyuyorsun?
Sen olsan duymaz
mıydın?
O lanet dosyanın
benim davamla hiçbir ilgisi olmadığını biliyordun.
Ama Larren'a bu
dosyayı ilk fırsatta mahkemede açıklayacağını söyledin.
Rüşvet aldığının
ortaya çıkacağını.
Carolyn'in de ona
aracılık ettiğini.
Ona şantaj yaptın
Sandy.
Bunu şimdi konuşup
halledelim ve bu konuyu bir daha
açmayalım.
Anlaştık mı?
Larren boşanınca
hayatı altüst oldu.
Çok fazla içiyordu ve
çok güzel bir kadınla ilişkisi vardı güzel
ama bencil.
Aslında Larren bunalıma girip intiharın eşiğine
gelmişti.
Hakimlikten istifa
etmeyi düşünüyordu.
Raymond Horgan onunla
bu konuyu konuştu.
Raymond rüşvet
aldığını biliyor muydu?
Larren ona söyledi.
Raymond, senin de
hatırlayacağın gibi Northside işini halletti
ve bu arada parlak bir zekayı ve mesleğinde
başarılı bir adamı kurtardı.
Bence Larren bugün kendisince
adil olanı yaptı.
Söylesene Rusty.
Adalet yerini buldu
mu?
Nasılsın?
Noel hediyen.
Tanrım Bununla kıçını büyük bir tehlikeye attın.
Onlar kendilerini
batırdı.
Gelip bütün kanıtları
benden aldıklarını hatırlıyor musun?
Bardak onların
arasında değildi.
Dickerman'a
götürmüştüm.
Ertesi gün
laboratuardan telefon ettiler.
Analiz bitmiş.
Bardağımı
alabilirmişim.
Oraya gittiğimde bir
de ne göreyim, Molto "kanıt teslim alındı" kağıdını imzalamış.
Akıllarınca onu
yerine koyacaktım.
Ama artık o davaya
bakmadığım için nereye koyacağımı
bilemedim.
Onun için de bunu
çekmeceme atıverdim.
Nasılsa biri gelip
yerini sorar diyordum.
Kimse sormadı.
Onu öldürdüğümü
düşünüyorsun.
O kadın tehlikeli
biriydi.
Bu, onu öldürmemi
maruz mu gösteriyor?
Öldürdün mü?
Ah dostum.
Nat!
Annem nerede?
Son gördüğümde
banyoda kusuyordu.
Bugün iş için
üniversiteyle görüşecek.
Derdi ne?
Ben yumurta
yemeyeceğim, sağ ol.
Güzel olmuş.
Öyle mi?
O aptal üniversitede
ders vermen onlar için bir şans.
Onlara da söyle evlat.
Hala vaktim varken
biraz evle ilgileneceğim.
Nihayet bu günleri
gördüm.
Eve dönünce çitleri
onarmama yardım et.
Olmaz.
Okuldan sonra maçım
var.
İyi şanslar anne.
Yen onları evlat.
Başardım.
Hepsini büyüledim.
İş görüşmesi.
İş için uygun
olduğumu düşünüyorlar.
Bu olanların olması
gerekiyormuş.
Olaylar başka türlü
gelişemezdi.
Kendisiyle hayatla ve kocasıyla sorunları olan bir kadın.
Kocası ancak başka
bir kadının büyüsüne kapılınca karısının hayatını yaşanabilir hale getirdi.
Bir yuva yıkıcı.
Terk edilmiş ölüme terk edilmiş biri gibi o kadının intihar ettiğini düşlüyor.
Sonra düş başlıyor.
Düşte, yuva yıkan
yıkılıyor.
Bu yaşamaya değecek
kadar güzel bir düş.
Bu kadar basit bu kadar açık, her şey yerli yerine oturuyor.
Bu öyle bir suç ki kocası davayı kapatabilir ve herkes de ona
inanır.
Olaya tecavüz süsü
vermesi gerekiyordu.
Ama kocasına ipucu
bırakmamalıydı.
Katilin kim olduğunu
anlayınca davayı çözülememiş cinayetlerin
arasına koyup kapatacaktı.
Bir seks manyağının işlediği bir cinayet daha.
Ama hayatı boyunca onun yaptığını bilecekti.
Kadına, kocasının ve
ofis çalışanlarının adına ev hediyesi
olarak aldığı bardakları hatırlar.
O bardaklardan tekrar
alır.
Bir akşam kocası bira
içer hangi bardakla olduğuna dikkat
etmez bile.
Artık parmak izleri
elindedir.
Sonra birkaç sabah diyaframını çıkarınca içeride biriken kocasının
spermlerini sakladı.
Bunları plastik bir
torbaya koydu.
Torbayı da
dondurucuya koydu ve bekledi.
Sonra kadını aradı ve
görüşmek istediğini söyledi.
Önce üniversiteye
gitti, bilgisayara numarasını girdi.
Artık bir görgü
tanığı vardı.
Kadını görmeye gitti.
Kadın onu içeri aldı.
Arkasını dönünce
çantasından sert cismi çıkardı ve vurdu.
Yuva yıkıcı
yıkılmıştı.
Yanında getirdiği ipi çıkardı
ve onu bağladı kocasının
sapıklarla ilgili anlattıklarındaki gibi.
Kendini kuvvetli
hissetti kontrollü ve sanki bilmediği bir güç tarafından yönlendiriliyormuş
gibi geldi.
Bir şırınga çıkardı ve
plastik torbanın içindekileri kadına enjekte etti bardağı barın üzerine bıraktı kapıları ve pencereleri açık bıraktı ve evine gitti.
Ve hayat yeniden
başladı.
Ta ki davaya kadar kocasını acı çekerken gördü hem de hiç istemediği halde.
Gerçeği söylemeye
hazırdı.
Sonuna kadar gitmeye.
Ama bir mucize oldu ve dava düştü.
Acı sona ermişti.
Kurtulmuşlardı.
Kurtulmak mı?
Carolyn Polhemus
cinayeti çözülememiştir.
Aynı davadan iki
kişiyi yargılamak hukuken mümkün değildir.
Mümkün olsaydı bile oğlumu annesinden ayıramazdım.
Ben bir savcıyım.
Hayatımı, suçluları
bulmaya adadım.
Tamamen kendi
isteğimle Carolyn'e gittim.
Bunun bir kaza
olduğunu iddia edemem.
Carolyn'e gittim ve bu akıl almaz öfkeyle karışık deliliğe sebebiyet
verdim bu da, bir insanın diğerini
öldürmesine neden oldu.
Ortada bir suç vardı.
Ve bir kurban.
Ve cezası da bu.
« Prev Post
Next Post »