Print Friendly and PDF

Translate

Henry'nin Kitabı (2017) The Book of Henry

|


105 dk

Yönetmen:Colin Trevorrow

Senaryo:Gregg Hurwitz

Ülke:ABD

Tür:Suç, Dram, Gerilim

Vizyon Tarihi:02 Haziran 2017 (ABD)

Oyuncular

    Naomi  Watts

    Jaeden Martell

    Jacob Tremblay

    Sarah   Silverman

    Dean   Norris

 

Özet

Senaryosu Gregg Hurwitz tarafından kaleme alınan The Book Of Henry, birbirlerinden oldukça farklı iki yapıya sahip çocuğa annelik yapan Susan Carpenter'ın, hikayesini ele almaktadır. Bütçesi 10 milyon dolar olan The Book Of Henry adlı filmin, yapımcılık görevini Carla Hacken, Jenette Kahn, Sidney Kimmel ve Adam Richman üstlenmiş, müziklerini ise Michael Giacchino ele alıp icra etmiştir.

Altyazı

İnsanlar çoğunlukla nazik.

 Çoğunlukla diyorum çünkü   etrafta bazı aptallar da var.

 İnsanlar nazik çünkü birisiyle iletişim kurmayı   asla unutmuyorlar.

 Zaman zaman sizi şaşırtıyorlar bile.

 Fakat bazen şaşırtmıyorlar.

 En başarılı yakartop oyuncusu olarak   hatırlanmak isterim.

 Yakartopta Olimpiyat madalyası kazanmak isterim.

 Bu dünyayı daha iyi bir yer yapacak   çünkü diğer çocuklara da yakartop şampiyonu olmayı öğreteceğim.

 İşte mirasım olarak bunu düşünüyorum.

 Aferin, Tommy.

 Biraz basit ama sağlam gramer ve   paragraf kurgusu.

 Eline sağlık.

 Sıradaki kim olmak ister?

 Henry?

 Evet.

 Hepimiz iz bırakmak hakkında konuşabiliriz.

 Fakat bu varoluşsal krizimizi   için bir bahane değil mi?

 Yani sonuç olarak, Tommy, yakartopun Olimpik spor   olmadığını idrak etmelisin.

 Fakat  Bizim mirasımız öz geçmişimize ne yazdığımız ya da   banka hesabımızda kaç sıfırımızın olduğu demek değil.

 Hayatımızı yaşayacak kadar şanslı olmak   ve geriye bir şeyler bırakabilmek.

 Bildiğimiz tek şey, şu an burada olmamız.

 Yani yaşamın bu kısmındayken   yapabileceğimiz en iyisini yapmalıyız diyorum.

 Miras hakkındaki düşüncelerim bunlardır.

 Henry, tekrar hatırlat.

 Seni yetenekliler sınıfına   neden koyamıyoruz?

 Çünkü normal seviyedeki akranlarımla   aynı ortamda olmak psikososyal gelişimim   açısından daha iyi.

 Peki, tamam.

 Teşekkürler.

 Ve 3000 tane TannenTech   76 ya kadar.

 70 de zararı durdur.

 Ve ne var biliyor musun?

 Bana 10 tane Alimunadla Liffcom ver.

 İki ve çeyrek.

 Pekala.

 Sanırım işe yarayacak.

 Boğa piyasasının içine doğmamın benim yararıma.

 Olduğunu söyleyebiliriz.

 Afedersin, geciktim.

 Hadi toparlan.

 Bu çanta çok ağır.

 Keşke yeni bir araba alsaydın.

 Parasız değilsin.

 Olay bu değil, ayrıca  Eski arabanın sıkıntısı yok.

 

Yardım etmeme neden izin vermiyorsun?

 Yalnızca bir tanesini kırdım.

 Tamam.

 Elektrik yangınına sebep oldun.

 Tamam.

 Gofre ızgarası karmaşık.

 Keşke senin yaptığın gibi şeyler yapabilsem.

 Pekala, gel öyleyse.

 Ne yapmak istiyorsun?

 Uçan trambolin.

 Ufaktan başlaman iyi olur.

 Roket botları O da biraz zor.

 Arızalara dayanaklı olarak inşa etmelisin.

 Her şey zamanlarla, kurulum ve tüm ihtimale karşı önlem hakkında.

 Küçük bir yanlış hesaplama her şeyi batırır.

 Tıpkı gofre ızgarası gibi mi?

 Gofre ızgaraları karmaşık.

 Ya köpekbalığı varsa?

 Çok sığ.

 Peki ya pirana?

 Afrika'ya özgü.

 Henry "Güney Amerika" diyor.

 Peki, Güney Amerika.

 Ama endişelenme, eğer sana bölgemizde   herhangi yerli bir şey saldırırsa  hemencecik orada olacağım.

 Tamam?

 Tamam.

 - İyi misin?

 - Evet.

 Başkentleri say.

 Oklahoma Şehri, Oklahoma.

 Basit.

 Augusta, Maine.

 Salem, Oregon.

 Albany, New York.

 Anne, 147.50 dolarlık eğlence köyü ücreti nedir?

 Peter'in doğumgünü için şişme oyun parkı.

 Şu ayak gibi kokan.

 Bismarck, Kuzey Carolina.

 O öbür Kuzey lerden biri değil mi?

 Tallahassee, Florida.

 Mali bilançomuz postayla geldi mi?

 Juneau, Alaska.

 Evet.

 Sana vermeyi unuttum.

 Cidden okuyup, ne dediğine bakmalısın.

 Annapolis, Maryland.

 Yanlış.

 Pekala.

 Cheyenne, Wyoming.

 Öyle eğilince gerçekten   bir işe yaramıyor.

 Tabi ki yarıyor.

 Şuna bak.

 Şuna bak!

 Paltosunu gökkuşağının bütün renkleriyle boyadı.

 Bütün sincaplar üzgün ve kıskançtı   çünkü harika görünüyordu.

 Gerçek güzelliğin kürkün üzerindeki   renk olmadığını öğrendiler.

 Mesele onun altında ne olduğuydu.

 Son.

 Peki?

 Güzel anlatılmış.

 Hey!

 Bir şey yazmayı, çizmeyi bir de sen dene bakalım.

 Bir şeyler hakkında.

 Bir metafor.

 Görünüşe göre birisi mavi sincabın ahlaki duruşunu.

 Kavrayamamış.

 Genç mühendis ödülü?

 Bunu ne zaman aldın?

 Önemli bir şey değil.

 Onu kazansam çıldırırdım.

 Kenara atmazdım.

 Senin olabilir.

 Pekala.

 Küçük popolar yatağa.

 Burada gece kulübü mü işletiyorum sandınız?

 Yarın film gecesi yapabilir miyiz?

 Yapamam tatlım.

 Gece vardiyam var.

 Anne, sana artık çalışmaman gerektiğini söyledim.

 Ne demek artık çalışmaması gerekli?

 Hiçbir şey.

 Yani diyorum ki artık ihtiyacımız yok.

 Evde kal ve hikaye kitaplarınla ilgilen.

 Özür dilerim.

 Emin misin?

 Çünkü  Senin kişisel alanını ya da başka bir şeyini.

 İstila etmek istemem.

 Anne!

 İyi geceler.

 Açık ya da kapalı?

 Açık.

 Kapalı.

 Açık ya da kapalı?

 Açık.

 Kapalı.

 Tüh, sıcak.

 Anne?

 Evet.

 Şuraya çift tıkla.

 Yavaş, o pahalı.

 Daha sonra programdan direkt mali.

 Bilançoyu indiriyorsun.

 Zeki olmadığını da kim söylüyor?

 Kimse.

 Bana öğrettiğimi göster.

 Çocuk değilim, Henry.

 Göster.

 Pekala, bu kadar yeter.

 Bakalım.

 Geçen ayı sildin.

 Doğru yapmıyorsun.

 Ne?

 İşte, anne.

 Susan?

 Harika.

 Glenn.

 Bay Sickleman.

 Susan?

 Hey!

 Merak ediyorum da, çimenlerine   göz kulak olabilir misin?

 Senin taranmamış yaprakların mülküme giriyor.

 Bakımını sağlamak biraz zor.

 Peki.

 Deneyeceğim.

 Affedersin, Glenn.

 Hey, tatlım!

 Merhaba.

 Gel buraya.

 Hey!

 Şuna bak.

 Hey!

 Bunu ormanda buldum.

 Küçük polisler eğitimde, he?

 Yapraklar için başınızı ağrıttığım için özür dilerim.

 Biliyorum, büyük bir mesele gibi gözükmüyorlar ama  Hayır, hayır.

 Öyle  Anlıyorum.

 Yaprak dağıtımımı ileri doğru yapacağıma and içiyorum.

 Takdir ettim.

 Müstakbel gelinim.

 Tanrım.

 Harika birisi.

 Fakat üvey babası  Glenn.

 Bay Sickleman.

 Yine geciktin.

 Köpek arabamı yedi.

 Masa yedi yumurtalarının çok sulu olduğunu söylüyor.

 Sana onunla iyi eğlenceler.

 Ne var ne yok?

 Federaller peşimde.

 Tüm paramı İsveç bankalarına taşıdım.

 Kurlar berbattı.

 Bir de bana sor.

 Piyangoyu kazandığımda   vergi oranlarını görmeliydin.

 82 milyon, oldu sana 16 milyon.

 Bununla ne alacağım?

 Hey, masa yedi hala yaşıyor.

 Şatoyu sattın mı?

 Korsika.

 Ama Monte Carlo'yu elden çıkarmak için zorlanıyorum.

 Memelerim yukarıda.

 Peki.

 Bayan?

 Bu sipariş ettiğim değil.

 Hey, Susan?

 Yeni muhasebeci kız pek iyi değil.

 Bugün buraya geleceğini söylememe rağmen   maaş çekini evine yolladı.

 Yaşadığın mahalle güzel.

 Oralarda hep bir yer kiralamayı düşündüm.

 Allahtan nafaka var, he?

 Evet, doğru.

 Sanırım sana doğrudan mevduat ayarlayabilirim   eğer daha kolay olacaksa.

 Bilmiyorum.

 Henry'e sormam lazım.

 11 yaşındaki çocuğa mı sorman lazım?

 Neredeyse 12.

 Henry!

 Yardımına ihtiyacım var!

 Morris madalyonunu aldı!

 Acele!

 Hadi gidelim Hey!

 Teşekkürler, Dot.

 İşte burada.

 Hey, Christina.

 İyi misin?

 Evet, iyiyim.

 Henry!

 Henry!

 Peter!

 Hey!

 - Bırak gitsin.

 - Henry!

 - Madalyon!

 - Derdin ne, dostum?

 Ondan uzak durman gerektiğini söylemiştim.

 O biraz ahmağın teki.

 Sen en azından zekisin, ya o?

 Pekala, tamam çocuklar.

 Ayrılın.

 O hiçbir şey.

 O hiçbir şey Neredeydin?

 Hatırla bunu.

 Özür dilerim.

 Hadi.

 Hadi ama Peter.

 Binlerce kez özür diledim.

 Morris'in yanına yaklaşmasına bir daha izin vermeyeceğim.

 Yemin ederim.

 Seni nasıl güldüreceğimi biliyorum.

 Anneniz geldi.

 Merhaba?

 Şirin ufaklığım!

 Ne  Aman Henry.

 Hayır de.

 Sürpriz.

 Sheila Merhaba, Peter.

 Hank.

 Aslında Henry.

 Bence o saçın altında bir yerde basit bir ismi   hafızanda tutacak bir alan vardır.

 Güzel gözlük.

 Biçimsiz kafanla iyi uymuşlar.

 İkiniz, hemen başlamayın.

 Bunların hiçbirinin yaşanmadığımı varsayacağım.

 Çünkü berbat bir gün geçirdim.

 Sheila ve ben biraz.

 Biraz takılacağız, tamam mı?

 Şimdi kör kütük sarhoş olacaklar.

 Biliyorum.

 Duyuyorum.

 Annem.

 Annem cadının tekiydi.

 Ama sanki değilmiş gibiydi.

 Denerdi, arkadaşlarımı korkuturdu.

 Nasıl?

 Şu Drakula dişlerini bilir misin?

 Evet.

 Cadılar Bayramı için mi?

 Ve ne zaman, bir çocuk beni dışarı çıkarmak istese   eve gelir ve annem birden  Drakula dişlerini takardı.

 Tanrım.

 Ve sonra birden tıpkı  Yavaşça gülümser  Belki de sadece seni kollamak istiyordur.

 Korkunç  Koruyucu oluyordu.

 Harikaydı.

 Beni düzgün yetiştirmeye çalışıyordu.

 Ne yazık ki başarısız oldu ama ödül kazanması gerekliydi.

 Lütfen Tanrım, onlarda başarısız olmama izin verme.

 Yani, elinden gelenin en iyisini yapıyorsun, değil mi?

 Ama onlar çocuk.

 Hayatın gerçekleşmesini bekleyen   küçük narin yaratıklar.

 Nasıl yaptığını bilmiyorum.

 Cidden, tek başına bütün bunları nasıl yaptığını bilmiyorum.

 Hadi ama, Henry im var.

 Bana ondan daha yetişkin bir   erkek bul.

 İsterdim.

 Burada uyuyabilir miyim?

 Henry!

 Hadi kıpırda.

 İşte böyle.

 Hey, tatlım?

 İyi misin?

 İyiyim.

 Neden?

 Yüzüne ne oldu?

 Hiçbir şey.

 Sadece baş ağrısı.

 Peki.

 Hey, tatlım.

 Bırakmamı ister misin?

 İyi misin?

 Evet.

 Şimdi kötü haberlerim var.

 Zach'in annesi doğumgünü için donut getirdi.

 Pekala, sınıf  Gelecek aydaki yetenek şovu için rollerinizi.

 Düşünme zamanı geldi.

 Formları uzatıyorum.

 Ailenizin imzasıyla geri getirmeyi unutmayın.

 Henry/ nereye gidiyorsun?

 Henry Allah kahretsin, Janice.

 Bu daha ne kadar sürmeli?

 Daha ne görmen gerekiyor?

 Müdür Wilder'i kastettiğini sanıyorum?

 Henry, tekrar bu yollardan geçmeyeceğiz.

 Morarmalar, yorgunluk, okul performansında düşüş.

 Bu yılki notları nasıl?

 Diğer öğrencilerin notları hakkında   sana bir şey söyleyemem.

 Araştırmamak için hiçbir baskı altında değilsin.

 Yalnızca şüphelerini rapor etmen gerekir.

 Bu senin bir eğitimci olarak ahlaksal sorumluluğun.

 İlk soruşturmalarımı yaptım ve  O zaman ikinci soruşturmanı yap Göründüğünden daha karmaşık, Henry.

 Bay Sickleman, polis komiseri ve   ve bu topluluğun saygın bir üyesi.

 Sanki topluluğun saygın üyeleri çok da  Bu tarz asılsız iddialar   çok ciddi sonuçlara neden olabilir.

 Tanrım!

 Bu.

 Bu şeyler sana bir şey ifade ediyor mu?

 Bay Sickleman ı sen hayatta   olmadığın zamanlardan beri tanıyorum.

 Sakın beni küçümseme.

 Kesin kanıtlar olmadan onu   kamu denetimi önüne atmayacağım.

 Peki.

 Bunu sen olmadan halledeceğim.

 Henry Carpenter, içeri gir.

 Tamam.

 Annemin ne zaman burada olacağını düşünüyorsun?

 Tamam.

 Affedersiniz.

 Nereye gidiyoruz?

 Sheila da durmak zorundayız.

 Bu sabah vardiyasında çalışmak zorundaydı ama gelmedi.

 Kes şunu.

 Sheila?

 Merhaba.

 Buldum.

 Güzel.

 Çocukları da getirmişsin.

 Merhaba, Hank.

 Sheila.

 Aşırı mutluluk saçıyorsun.

 Tahmin edeyim, seni iki çocukla zor durumda bırakıp   giden eski kocan için içiyorsun.

 Bu sensin.

 Evet.

 Seni işte kolladım.

 Hadi.

 Kalk.

 Hayır!

 Hayır.

 Bir fırt çekicem.

 Zayıflıyorsun.

 Oley.

 Oley.

 Bize.

 Onu alkolizme geri döndürmen gerçekten harika.

 Alkolik değil.

 Evet, öyle.

 Rahatlar mısın?

 Cidden çok garip giyiniyor.

 Kolayla ütüleme ben dogmadan önce son bulmamış mıydı?

 Dolabındaki bazı boklarla karşılaştırınca bunlar hiçbir şey.

 Peter in önünde küfür etme.

 Sanki artık çok fark eder ya.

 Annenin iki kafalı bebeği oldu" işte bu günümü gün etti.

 Koduğumun dolabının önünde.

 Tüm gün vardı.

 Bunu söyleyecek tüm günün vardı.

 Henry.

 Bu seni ilgilendirmez.

 Sadece daha kötü yaparsın.

 Beni tehdit mi ettin?

 Sen.

 Henry.

 Hayır.

 Dur.

 Hadi ama.

 Çocuk Koruma Servisi.

 Sizi nereye bağlayayım?

 Merhaba?

 Merhaba.

 Nasıl yardımcı olabilirim?

 Evet, sosyal görevliyle görüşebilir miyim?

 Sosyal görevli.

 O benim.

 Nasıl yardımcı olabilirim.

 Merhaba.

 Çocuk istismarı ihbarında bulunabilir miyim?

 Pekala.

 Biri canını mı yakıyor?

 Hayır.

 Ben değilim.

 Kaç yaşındasın, tatlım?

 Peki neler oluyor?

 Sana nasıl ulaşabilirim?

 Dinle.

 Ben  Ben sana telefon numaramı vermeyeceğim.

 Bu yüzden gizli olarak aradım.

 Anladın mı?

 Sakin ol.

 Henry?

 Adres, 3328 Spindle Lane.

 Ve istismarcının adı Glenn Sickleman.

 Teşekkürler.

 İyi günler.

 Kapama.

 Bekle.

 Hey, Henry.

 Hey.

 Kardeşin için.

 Benimkilerden biri.

 Çok düşüncelisin.

 Umarım hoşuna gider.

 Hey tatlım.

 Henry gelecek ay dansa katılacağını söyledi.

 Görmek için sabırsızlanıyorum.

 Hey, Glenn' Yetenek gösterisi için heyecanlı olmalısın.

 Evet, belirtmem gerek ki böyle şeyler için biraz   sabırsızlanıyorum.

 Sandım ki Janie'nin annesi seni alacaktı.

 Jenna.

 Bu hafta şehir dışındalar Aslında ben  Onu seve seve götürürüm.

 Ben onu götürürüm.

 Harika.

 Bayan Carpenter  Tatlım, lütfen.

 Susan.

 Henry ve Peter, sana sahip oldukları için çok şanslılar.

 Teşekkür ederim.

 Ve baban da sana sahip olduğu için şanslı.

 Üvey baba.

 Akademi üzerinde odaklanmayı bırakıp biraz   boş boş gezmeni istiyorum.

 Bir hobi edin ya da başka bir şey.

 Kumar.

 Alem yap.

 Kafayı bul.

 Banka soy.

 Hadi ama.

 Hiç eğlenceli değilsin.

 Anne  Bugün, marketteki o kadın  Ona  Ona yardım etmek için bir şey yapmadın.

 Dedim ya.

 Bizi ilgilendirmez.

 Bence  Birisi Dirim incittiğinde.

.

  bizi ilgilendirir.

 Peki, biliyorum o iyi görünüyor   ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

 Anne eğer.

 Eğer herkes böyle yaparsa   muhtaç insanları gözetecek   hiç kimse kalmaz.

 Peki ne yapmalıydım?

 İşlerin kaba kuvvete evrilmesını istemedim.

 Şiddet dünyadaki en kötü şey değil.

 Ne öyleyse?

 Duygusuzluk.

 Sickleman.

 Güneye doğru 400 adım.

 Ve kuzeye doğru derin sular.

 Burası mı?

 Devam et.

 Burası mı?

 Devam et.

 Fakat daha ilerlersem, düşeceğim.

 Pekala.

 Şimdi parmaklarınla işaret et.

 Anlaşıldı.

 Evet, aradığım da buydu.

 Dakikada kaç kurşun atıyor?

 Oniki bin.

 Kaça patlıyor?

 Sekiz.

 Sekiz bin dolar?

 Hayır.

 Sekiz bin drahmi.

 Komik.

 Ruhsata gerek var mı?

 Evet.

 Federal.

 Pekala.

 Benimkisini evde unuttum.

 Evet, üzgünüm beyefendi.

 Böyle bir şeyi yapamam.

 Peki ya Dominic beni gönderdiyse?

 Onbir bin.

 Peki.

 Yarım saate geri gel.

 Dominic'e selamlarımı ilet.

 Tanrım.

 Anne cidden mi?

 Beni neden Kavanoz Açıcısı diye çağırdıklarını biliyor musun, Henry?

 Hayır.

 Ama sanıyorum ki kavanoz kapaklarıyla ilgili bir şey.

 Hadi ama.

 Kapa şunu.

 Dur, hele bir level atlayayım şu orusp  Anne!

 Bir numaralı şekerpare.

 İki numaralı şekerpare.

 Nasıl olur da o bir numaralı şekerpare olur?

 Çünkü senden daha büyük.

 Pekala.

 Bir numaralı şekerpare olabilirsin.

 Tamamdır.

 Bir numaralı şekerpare.

 İyi geceler.

 İyi geceler.

 Anne.

 Tekrardan değil.

 Söyle.

 Pekala tamam.

 İyi geceler.

 Seni seviyorum.

 Ben de.

 Seni seviyorum.

 Bu tek taraflı bir şey değil.

 Ben de seni anne.

 Açık, kapalı?

 Açık.

 Kapalı.

 Açık ya da kapalı?

 Açık.

 Kapalı.

 Anne!

 Anne!

 Tanrım.

 Ne oldu Anne!

 Gel!

 Geliyorum.

 Anne!

 Anne!

 Henry?

 Henry.

 Henry, bebeğim.

 Tatlım.

 Tanrım.

 911'i ara, Peter.

 Buradayım.

 Tanrım.

 Henry.

 Nöbet geçirmişe benziyor ama güçlü nabızları var.

 Henry?

 Henry?

 Henry, beni duyabiliyor musun?

 Bayan Carpenter, çocuğunuz.

 Henry.

 Diğer çocuğunuz!

 Tomografi nerede?

 Hala bekliyoruz.

 Teşekkürler, Kathy.

 Bayan Carpenter, benim adım David Daniels.

 Beyin cerrahıyım.

 Merhaba.

 Bakalım nelerin varmış dostum.

 Henry şimdi   bu ışığı gözlerine doğrultacağım.

 Nöbete tanık oldunuz mu?

 Evet.

 Nasıl görünüyordu?

 Tüm vücudu sallanıp titriyordu.

 Baş ağrısı yaşıyor muydu?

 Hayır.

 Çok büyük değil.

 Sadece  Var mıydı?

 Ne kadardır?

 Uç ya da dört ay.

 Dr. Daniels bunları istemiştiniz.

 Ciddi bir şeyin olmadığını söylemiştin.

 Neden bir şey söylemedin, tatlım?

 Kathy, onu üst kata çıkarmak zorundayız.

 Ne?

 Nereye götürüyorsunuz?

 Ameliyata almalıyız.

 Oğlunuzda bir kütle var.

 Görünüşe göre şişmiş durumda.

 Kritik yapıları tehdit ediyor.

 Biliyorum bu zor ama tedaviye razı olmanız gerek.

 Dr. Daniels, nöbet geçiriyor.

 Anne.

 Binde bir Ativan verin.

 Henry.

 Bayan Carpenter, bunu imzalamanız gerekli.

 Ona danışmadan imzalayamam.

 Ebeveyn iznine ihtiyacımız var.

 Sorun yok, Henry.

 Geçti.

 Pekala.

 Hadi gidelim.

 Pekala.

 Bir şeyin yok.

 Henry, seni ameliyathaneye götüreceğiz, tamam mı?

 Anne.

 Hey, bebeğim.

 Evet.

 Buradayım.

 Buradayım.

 Her  Her şey yolunda mı?

 Peki ya bu?

 En azından brownie yer misin?

 Hey, ufaklık.

 Kendine geldiğin için minnettarız.

 Sen Peter olmalısın.

 Henry ve annenle konuşmak için bize müsaade eder misin?

 Sorun olur mu?

 Neden benimle gelmiyorsun?

 Henry, şu an kafanın içinde bir şey var.

 Tümör dediğimiz bir şey.

 İyi bir şey değil.

 Beyninin herhangi bir bölümüne zarar vermeden.

 Onu oradan çıkartmaya çalışacağız.

 Biraz karmaşık bir iş.

 Ve bir kısmını alabildik.

 Hadi ama dostum.

, Anlamadım?

 Bu ani müdahale, ardından yüzünde   oluşan bu telaş   bu yüksek derecede bir epandimom ya da gliyoblastom olmalı.

 Neden daha önce aklıma gelmedi bilmiyorum.

 Başağrısı ve görüntüde bulanıklaşmayı   stresten kaynaklı sandım.

 Büyük tümör?

 Evet.

 Geniş?

 Evet öyle.

 Kritik yapılara yayılmış mı?

 Kesip çıkarmaya çalıştık ama ne yazık ki.

 Anlıyorum.

 Emar?

 Parlak mı?

 Üzgünüm.

 Lütfen, yalnız kalmak istiyorum.

 Tatlım, sanmıyorum  Anne  Yalnız kalmak istiyorum.

 Peki.

 Pekala sınıf.

 Henry bir süreliğine hastanede kalacak.

 Gerçekten çok hasta.

 Ona geçmiş olsun kartları göndermenin   iyi bir fikir olduğunu düşündüm.

 İyileşecek mi?

 Şey, Tommy  iyileşmeli, değil mi?

 Yani, o Henry.

 İyi olmak zorunda.

 Henüz bilmiyoruz.

 Merhaba Hank.

 Hey, kokoş.

 Ne yapıyorsun?

 Bazı notlarım üzerinde çalışıyorum.

 Müthiş olduğunu düşünüyorsun, değil mi?

 Erken gelişmişi tercih ederim.

 Lanet olsun, Hank.

 Neden bunları yaşamak zorunda kaldın?

 Henry.

 Dinle, biz.

Biliyorum.

 Buna karşıt tepki deniyor.

 Ne?

 Görünüşe göre etik dışı bir ilişkimiz var   ama biz sadece   birbirimize hissettiklerimizin tam tersi olarak davranıyoruz.

 Bence hoşsun, bu yüzden seni rencide ediyorum.

 Evet, çocukça.

 Ama  Ben çocuğum.

 Kendine dikkat et, Hank.

 Dokuz var mı?

 On var mı?

 Kağıt çek.

 Hey, Peter.

 Kantinde çok güzel dondurma var.

 Biraz almak ister misin?

 Tatlım.

 Ben de buradan çıktığımızda  Anne, mali dosyaları getirmene ihtiyacım var.

 Hiç kafana takma.

 Dolabımın ikinci çekmecesinde.

 Şimdi değil.

 Ayrıca emeklilik bilançolarına   bakmak gerek.

 Gelecek hafta konuşalım.

 Gelecek hafta burada olmayabilirim.

 Ben  Biraz su alacağım.

 Ben istemiyorum.

 Ben de.

 Peter  Sana önemli bir şey söylemek zorundayım.

 Sonra  Sonra  Annemin kırmızı defterimi okuduğundan emin ol.

 Tamam?

 Ama sen değil, yalnızca annem.

 Ona okumasını hatırlat.

 Peter, bunu yapmanda sana güveniyorum çünkü   sen dünyada en çok güvendiğim insansın.

 Anneme dikkat et, tamam mı?

 Sen nerede olacaksın?

 Bilmiyorum.

 İyi olacak.

 Herkes seninle arkadaş olmak isteyecek.

 Gel buraya.

 Geçti.

 Her şeyi daha güzel yapacağım.

 Ve Liffcon 200'ü aşarsa boz gitsin.

 Sanırım enerji bölümünü aşağı seviyeye çektik   bir sıkıntısı kalmadı.

 Beni dinliyor musun?

 Ne?

 Yeni araba almalısın.

 Eski arabanın bir sıkıntısı yok.

 Uzun vadeli bir şekilde.

 Vergi de az oluyor.

 Bunun hakkında konuşmak istemiyorum.

 Bilançoyu okumalı ve düzenli bir şekilde Rob'la   kontrol etmelisin.

 Anne, bu gerçekten önemli.

 Hayır, hiç de değil.

 Gözünü teknik borsadan ayırma.

 Herkesten daha dikkatli incelemen gerekli.

 Bunlar hakkında konuşmak istemiyorum, dedim.

 Hiçbiri umurumda değil.

 Affedersin.

 Korkuyorum.

 Sensiz bunları  Sensiz bunları nasıl yapacağımı bilmiyorum.

 Annelik yapmayı bilmiyorum.

 Sana onu öğretmedim ki.

 Sen her zaman anne olmayabilirdin.

 Sen benim en iyi yanımdın, Henry.

 En iyi yanım.

 Yapamam  Henry?

 Anne.

 Neyin var?

 Bebeğim, ne yapıyorsun?

 Henry?

 Henry?

 Merhaba, ne var?

 Neler oluyor?

 Neler oluyor?

 Neyin var, bebeğim?

 Neyin var?

 Geçti.

 Doktoru çağıracağım.

 Neyin var?

 Nefes al.

 Nefes al.

 Nefes al.

 Anne.

 Evet, buradayım.

 Annemi istiyorum.

 Buradayım, anneciğin burada.

 Anne.

 Geçti.

 Gökyüzünü görmek istiyorum.

 Geçti.

 Gökyüzünü görmek istiyorum.

 Gökyüzünü mu?

 Yukarı bak, tatlım.

 Anne?

 Hey' Benim bir fikrim var.

 Bir fikrim var.

 Sadece bir başlangıç ama bu da bir şeydir.

 Bütün hafta boyunca tatlı yiyeceğiz.

 Başka bir şey yok.

 Ne kahvaltı, ne öğle yemeği, ne akşam yemeği.

 S.ktir et.

 Önümde küfür etme.

 Şu güzel güne bak.

 Anne.

 Bunların hiçbirini ummadın, değil mi?

 Anne.

 Dışarısı hala güzel.

 Hayat devam ediyor, değil mi?

 Anne!

 Ne?

 Tatlım, özür dilerim.

 Ben  Şu sıralar zor zamanlar geçiriyorum.

 Çünkü yakın birini kaybedince  Benimle böyle konuşma.

 Nasıl?

 Çocuk gibi.

 Tamam.

 Tanrım.

 Ne yapacağımı bilmiyorum.

 Bilmiyorum, bilmiyorum.

 Henry ne yapardı Henry'nin yaptığını yapma.

 Kendi yapacağını yap.

 Ne yapardın?

 Bilmiyorum.

 Erkenci miyim?

 Yani 4:30 dedik ama eğer müsait değilsen  Hayır.

 Sadece unuttum ve  Genelde ev ziyareti yapmam ama  Peter'le senin neler yaptığını görmek istedim.

 Teşekkürler.

 O  Peter evde mi?

 Evet, içeri gir.

 Hey.

 Hey.

 İyi olduğunuzdan emin olmak istedim.

 İyi misin?

 Hayır.

 Neyin var?

 Kafam ağrıyor.

 Öyle mi?

 Neresi?

 Gel buraya.

 Bir bakalım.

 Bence kalbin sızlıyor, ufaklık.

 Kalbimin aşağıda olduğunu sanırdım.

 Sana kartımı vereceğim.

 Arkasında telefon numaram yazılı.

 Eğer yine böyle ağrırsa beni araman yeterli.

 Anlaştık mı?

 Anlaştık.

 Bayan, burada mı çalışıyorsunuz?

 Afedersirniz?

 Bayan?

 Hey, bu normal kola mı diyet kola mı?

 Diyet.

 Susan?

 Ben  Evet.

 Belki biraz sonra gelirsin.

 Ne?

 İyiyim.

 Hayır.

 Hayır, iyi değilsin.

 Oğlun bunu hastaneden yolladı.

 Hesabında 680 bin olduğu.

 Yazıyor.

 Ve üstüne hisseler, sermayeler.

 Biraz ara verecek kadar paran olduğu yazıyor.

 Ve bence de ara vermelisin.

 O  O zeki bir çocuktu.

 Bak, bu bir rica değil, Susan.

 Üzgünüm.

 Hey!

 Sen  Evet, iyiyim.

 Harikayım.

 Evet, dönmeliyim.

 Maserati'min kaportasını mahvettim.

 İnanabiliyor musun?

 Onu Milan'dan buraya getirdim.

 Koskoca şey.

 Eve, oğullarıma dönmek zorundayım.

 Meyvesini takas etmek isteyen var mı?

 Son keki isteyen?

 Ben geldim.

 Anne!

 Anne!

 Evet.

 Bence Henry Glenn'i öldürmemizi istiyor.

 Bay Sickleman?

 Aklında tut ki, kimse bu beş aşamanın, hepsini sırayla geçmiyor.

 Ve senin de sıraya uymana gerek yok.

 Bu teorilerden her biri matem döneminde   ayakta kalman için hayati önem  teşkil ediyor.

 Kafasındaki görevin Glenn'i öldürmek olduğunu sanmıyorum.

 Bay Sickleman.

 Yapabileceklerini düşünmek bile midemi  Ne yapıyor?

 Anlamıyorum.

 Christina ya iyi ebeveynlik yapamıyor.

 Çocuk Koruma Servisini arayacağım.

 Çocuk Koruma Servisini aramak   bir olasılık değil.

 Bunu halledecek başka birileri olmalı.

 Her şeyi denedi.

 Hadi ama, Peter.

 Düşünmediği bir şeyler olmalı.

 Henry'nin düşünmediği bir şey mi?

 Bu çok saçma.

 Christina'ya yardımcı olmanın başka bir yolu olmalı.

 CHRISTINA'YA BAŞKA YARDIM YOLUNUN OLMAMASININ NEDENİ.

 Bu konuyu seninle tartışmıyorum.

 Yapmak zorundayız.

 Bu Henry'nin son isteği.

 Polis komiserini öldürmeyeceğiz.

 Nokta.

 Soruşturmanın kapandığını anladım.

 İşte bu yüzden anlamaya çalıştığım  Doğru.

 Toplumun saygıdeğer üyesine çamur atmayın mı?

 Güçlü üyesi demek istediniz herhalde?

 Hayır, bu hiç anlamlı değil.

 Sadece  Evet anladım.

 Sosyal görevli aynı bölgeden olmalı.

 Ben sadece başkalarının fikrini almaya çalışıyordum.

 Özür dilerim, bu bizim.

 Biz bunların hakkında  Standart prosedürleri takip etmekle yükümlüyüz.

 Peki ama standart prosedürlerden daha önemli şeyler  Hanımefendi, üzgünüm.

 Talep oluşturabilirsiniz.

 Cidden mi?

 Lanet olsun.

 Seni seviyorum.

 Hayır, hayır tatlım.

 Hayır.

 Tanrım.

 Hadi ama.

 Merhaba.

 Glenn.

 Merhaba.

 Seni arıyorum çünkü.

 Yolun üstündeki yaprakları   almaya başlıyorum.

 Bunu daha önce de dedin, Susan.

 Evet.

 Ama şu an hallediyorum.

 Merhaba, anne.

 Benim.

 Nefes al, anne.

 Bunu dinliyorsan, ben ortalıklarda olmayacağım.

 Hepsini kendi başıma yapmak istedim ama bu şu an bir opsiyon değil.

 Umarım sıvıştığım için bana kızmazsın.

 Fakat her şeyin ayarlanmasından emin olmak gerekliydi.

 Bana güvendiğini biliyorum, anne.

 Şimdi de ben sana güvenmeliyim.

 Yardımına ihtiyacım var.

 İhtiyacın olan her şey burada.

 Yarım bırakılamaz.

 Daha iyisini yapmak zorundayız.

 Ve anne  Evet?

 Hep senin yanında olacağım.

 Peki.

 Peki.

 Her adımı beraber atacağız.

 Küçük bir yanlış hesaplama, her şeyi batırır.

 ATM'den biraz nakit depolamaya başlayalım.

 Tuhaf görünme.

 Kamera, yukarıdaki cam kürenin içinde.

 Sakın bakma.

 Güzel.

 500 dolar çek.

 Nasıl yeter?

 Biliyorum, yeterli görünmeyebilir ama   köşedeki diğer ATM'den günlük limitin kadar daha çekebilirsin.

 Bir sonraki ATM Longbow ve Swan da.

 Kavşaktan sağa döneceksin.

 Öbür sağdan.

 Dinle, bunun hakkında şüphelerin olduğunu biliyorum.

 Öyle mi?

 Bu lanet şey tam bir çılgınlık, Henry.

 Güzel.

 Tüm küfürleri Peter yokken et.

 Kötü örnek oluyorsun.

 Kötü örnek oluyorsun.

 Yeşil çöp kovasının arkasına park et.

 Buraya mı geldin?

 Tanrım.

 Berbat bir ebeveynim.

 Güvenlik kameralarının görüş açısını hatırla.

 Planda vardı.

 Anne, halledeceksin.

 Nemesis Vanquish 7.

62 ile  Litton Ranger gece görüşlü nişan dürbününe ve süpresöre ayrıca.

 Üç ekstra mermili sökülebilir şarjöre ihtiyacım var.

 Sence bunu halledebilir misin yoksa işimi başka yerde mi göreyim?

 Süpresörler vatandaş kullanımı için uygun değil.

 Bakalım Dominic buna ne diyecek?

 Evet, Dominic.

 Bak Şef, bütün saygımla söylüyorum ki yetişecek bir uçağım var.

 Neden beni başından savmak için ederini söylemiyorsun?

 Plywood insan kemiğinden biraz daha kalın.

 Ve bu mermi parçalarının, çarpışma esnasında   izlerinin bulunamamasını sağlıyor.

 Tetiğe yavaş yavaş bas.

 Gördün mu?

 Aferin anne.

 Kapıyorsun.

 İlk başta bunu yapacağıma inanamıyordum.

 Ama şimdi, gözlerinde bakışı görüyorum   sanki hala orada gibi.

 Zorlukla tutunuyor.

 Güzel atış, anne.

 Şu mermilere bak.

 Şimdi mermi kovanlarını topladığından  Yardım lazım mı?

 İyiyim.

 Peki, sakın bir şeyi yakma.

 O elektrik yangınını hatırla.

 Gofre ızgaraları karmaşık.

 Hey, Glenn.

 Hey, Susan.

 Affedersin, hala  Hayır, sakın  Oğlun hakkımda, ben.

 Evet, teşekkürler.

 Halletmek zorunda olduğum bir şey hakkında   tavsiyeni almak istiyordum.

 Uygun mu?

 Hey, tatlım.

 Nasılsın?

 Okul nasıl?

 İyi, matematik dışında.

 Yakında düzelir.

 Susan?

 Evet  Son bir aydır yaşanan şeylerle birlikte  Ben.

 Biraz düşündüm.

 Allah korusun, eğer bana bir şey olursa.

 Tek ebeveyn olarak, Peter'in gideceği yer   hakkında anlaşma yapmak istedim.

 Böyle bir organizasyon biliyor musun?

 Ben oldukça sağlıklıyım.

 Fit kalmaya çalışıyorum.

 Tabi her zaman bir atasözü vardır.

 Ama.

 Hayır, bu konu hakkında bir şey bilmiyorum.

 Christina'nın annesi vefat ettikten sonra bile mi?

 Yok.

 Bu konu hakkında.

 Bildiğim bir şey yok.

 Neden?

 Bilirsin, senin işlerin.

 Sizler işleri organize etmekte iyisiniz.

 Evet, üzgünüm.

 Yardımcı olamayacağım.

 O nedir?

 Evet, neredeyse unutuyordum.

 Eğer Christina'yı Yetenek gösterisine   götüreceksem bunu imzalaman gerekli.

 Bilirsin, Cavalry ilkokulu form doldurtmayı seviyor.

 Evet.

 Peki.

 İşte.

 Harika.

 O halde, onu yarın alacağım.

 Peki.

 Altı gibi?

 Evet.

 Vesayet kağıtları için tanıklara ihtiyaç duyulmaktadır.

 Ben de onları tarihlendirip, geçen sene vefat eden Bayan  Schwartz'ın imzasını taklit ettim.

 Yazık oldu şu Bayan Schwartza.

 Ayrıca sana yeni bir araba aldım.

 Eski arabanın sorunu yoktu.

 Biliyorum, daha güvenli ve   göze daha az çarpan bir araba olacak.

 Sadece gidip almalısın.

 Adres defterimde.

 Peki.

 Anne?

 Hey, tatlım.

 Ne yapıyorsun?

 Sadece bazı işleri bitiriyorum.

 Pekala, hadi seni yatağına götürelim.

 Yarına hazır mısın?

 Büyük yetenek yarışması.

 Bir nevi.

 Ne yapacaksın Sihir numarası.

 Sihir numarası.

 Ne olacak?

 Sürpriz.

 Kulağa heyecanlı geliyor.

 Ya işe yaramazsa?

 Çok hazırlandın, değil mi?

 Evet, çok.

 Bayan Ramirez, sanat odasını kullanmama bile izin verdi.

 O zaman rahatla.

 Bütün hazırlıklarını yaptın ve vakti geldiğinde   sadece güven, harika geçecek.

 Eğer Henry yapsaydı, dert edecek bir şey olmazdı.

 Harika yapardı.

 Bebeğim, ne?

 Söyle bana.

 Bazen düşünüyorum da o ben olmalıydım.

 Hayır.

 Nasıl böyle söyleyebilirsin?

 O zaman insanlar daha az üzgün olurdu.

 Dinle beni.

 Eğer sana bir şey olsaydı  Ne  Ne yapacağımı bilemezdim.

 Henry inanılmazdı.

 Ama sen.

 Sen özelsin.

 Ve benim gözümde daha değersiz olduğunu düşünmen   sadece yanlış değil aynı zamanda   çok saçma.

 Tamam mı?

 Her şey saniyesinde gerçekleşmeli.

 Her hareket, he açı, her adım.

 Hataya yer yok.

 Bu asla gerçekleşmedi.

 Asla orada değildin.

 Şimdi bile orada değilsin.

 Bir hayaletsin.

 Aynı senin gibi.

 Peter!

 Hadi, hareketlenelim.

 Bu gece senin gecen.

 Sahnede harikalar yaratacaksın, değil mi?

 Ve paniğe yer yok tamam mı?

 Panik kimseye yardımcı olmaz.

 Sadece odaklan, sakin ol   ve derin nefes al.

 İyi mi?

 Evet.

 Gerilme.

 Harika olacak.

 Peter, ne yapıyorsun?

 Neden bunu yaptın?

 Henry, eğlenceli olduğunu söylemişti.

 Henry 11 yaşındaydı.

 Dahiydi.

 Ama ebeveynin değildi, tamam mı?

 Hadi.

 Hey.

 Merhaba  Merhaba, ben  Buradasın, çok şaşırtıcı  Ben davet ettim.

 Numaramı görmesini istedim.

 Özür dilerim.

 Biliyorsun sandım.

 Umarım sorun olmaz.

 Evet, tabi.

 Sorun yok.

 Ama bu gece gönüllü ebeveyn olmalıyım.

 Yani gönüllü ebeveynlik işlerim var.

 Peki  Ben sadece  İyi mısın?

 Evet.

 Öyle mi?

 Harika görünüyorsun.

 Gerilme.

 Tamam.

 Seni izliyor olacağım.

 Peter.

 İyi akşamlar millet.

 Öğrenciler hazır.

 Onlar adına gurur duyuyorum.

 Bayanlar ve baylar, Cavalry ilkokulu  Yetenek Gösterisine hoşgeldiniz!

 Bana karşı mı duracaksınız?

 Sizi dizlerinizden tekmeleyeceğim.

 Ben göreceğiniz en kötü, en acımasız   kuduz bir köpeğim.

 İki kere göz kırp, beni özleyeceksin.

 Hatunlar, beni öpmek ister.

 Ezikler beni görünce kıçlarına tekmeyi yiyip   topuklarlar.

 Kaybol ahmak, sen bir çocuksun.

 Ama beni görünce, ha siktir!

 Tamam anne, işte geldik.

 Üç dediğimde.

 Bir, iki, uç.

 C-A-V-A   R-Y!

 Ne olursa olsun sakin paniğe kapılma.

 Paniklemiyorum.

 Bu benin kız kardeşim için.

 A, B, C, D  Zaman kontrolü.

 Silahın geri tepmesine karşı vücudunu doğru konumla.

 İhtiyacın olduğu açıya geçene kadar bekle.

 Dikkatini dağıtan her şeyden kurtul.

 Lanet olsun.

 Tetiğin basıncından bile.

 Çalışmalarını hatırla.

 Sakince nefes al.

 Gerilme.

 Hazırlan anne.

 Hazırlan.

 Anne, ateş et.

 Şimdi yap Hayır.

 Hayır.

 Sen çocuksun.

 Burada neler oluyor?

 Ne yaptığını biliyorum.

 Acil servis ziyaretleri.

 Okula gelmemeler, morarmalar.

 Çocuk Koruma Servisini aradım.

 Hepsi erkek kardeşin tarafından susturulmuş.

 Henry hepsini dosyaladı.

 Senin izlendiğinden bile haberin yoktu.

 Buna kimin inanacağını sanıyorsun?

 Bilmiyorum; Glenn.

 Bir skandal kaldıramam.

 Peki ya sen?

 Amirimi arayacağım.

 Seni karakola götürsün.

 Bana ne olursa olsun bu senin kim olduğunu değiştirmeyecek.

 FBI'a gideceğim.

 Gazetelere çıkacağım.

 O kıza bir daha elini sürmemen için   her şeyi yapacağım.

 Ve tüm yaptıklarının cezasını ödeteceğim.

 Bana bak.

 Bana bak!

 Kiminle dans ettiğini görmeni istiyorum.

 Doğru olamaz.

 Tanrım.

 Hey, Stan.

 Hey.

 Ben Glenn.

 Dinle, benim için bir şeyi halletmeni istiyorum.

 Bazı saçma suçlamalar   duyacaksın.

 Bilirsin  Biliyorum Glenn.

 Telefon aldık.

 Ne diyorsun?

 Kimden?

 Okul müdürü.

 Bölgeden işittik.

 Çok geniş, Glenn.

 Büyük bir dava açmak zorundayız.

 Ve şimdi, karşınızda Müthiş Peter.

 Bu sihir gösterimde, kardeşimi yeniden dirilteceğim.

 Bitirdiğimde, o burada yanı başımızda olacak.

 Lütfen işe yara.

 Bir bilim adamı olarak sihire asla inanmadım.

 Ama bundan sonra.

 Müthiş Peter.

 Dr.

 Daniels.

 Seni yakında görecek miyim?

 Umarım.

 Ona biraz göz kulak olabilir misin?

 Tabi ki.

 Hemen geleceğim, tatlım.

 Ne oldu?

 Glenn Sickleman bu gece intihar etti.

 Tanrım.

 Sosyal hizmetli Christina'yla tek başına görüşmek istedi.

 Tatlım.

 Küçük çocuğun yararına olan bu mahkeme  Susan Carpenter'a çocuğun sürekli olarak   bakımını üstlenmesi kararına varır.

 Bazen iyi bir hikaye size   kim olmak istediğinizi anımsatacak.

 Belki de bu yüzden bu kadar çok var.

 İyi ve kötü hakkındaki hikayeler.

 İnsan ruhu ve zafer hakkındaki hikayeler.

 Yaşam ve ölüm hakkındaki hikayeler.

 Ve diğerlerine rağmen bir şeyler yapmaya çalışmak.

 Bu hikaye   ben, kardeşim ve   karşı binamızda yaşıyan kız hakkındaydı.

 Ama artık benim hikayem değil.

 Sizin.

 Ve teker teker taç yaprakları toprağa düştü   daha sonra yapraklar, tomurcuklar ve gövde   çiçek tükenene kadar ama tükenmedi.

 Çünkü çiçek toprakla bütünleşti, onu daha zengin yaptı.

 Bu yüzden tüm bahçe çiçek açtı.

 Son.

 Bayıldım.

 Ben de.

 Teşekkür ederim.

 Peki, hadi yataklara.

 İyi misin?

 Odanı boyamayı bitirmeme az kaldı.

 Harika olacak.

 İyi geceler, bir numaralı şekerpare.

 İyi geceler, kelebek.

 Açık ya da kapalı?

 Açık.

 Açık.

 Açık, kapalı?

 Kapalı.

 Kapalı.

 

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar