Camera Obscura (2017)
| |
95 dk
Yönetmen:Aaron B. Koontz
Senaryo:Cameron Burns, Aaron B. Koontz
Tür:Korku, Gerilim
Vizyon Tarihi:01 Haziran 2017 (ABD)
Dil:İngilizce
Müzik:Steve Moore
Oyuncular
Christopher Denham
Nadja Bobyleva
Catherine Curtin
Chase Williamson
Noah Segan
Özet
Aaron Koontz ve Camron Burns'ün senaryosunu birlikte kaleme
aldıkları ve Koontz tarafından yönetilen Camera Obscura yılın en özel korku
filmlerinden biri olabilir. Askeri muhabir Billy şehre döndükten sonra normal
hayata karışmak konusunda sıkıntılar çekmektedir. Günlerden bir gün çektiği
fotoğraflarda bir tuhaflık fark eder. Billy'nin fotoğraflarında yer alan
insanlar birer birer ölmeye başladığında gözler Billy'e çevrilir. Genç adam
bunalımın eşiğine iyiden iyiye yaklaşmıştır!
Altyazı
Merhaba?
Merhaba.
Pizza'cı geldi.
Merhaba.
Kahretsin!
Kahrolası pislik!
Dinle dostum, Uyarıda
"Sürücü sadece 20 dolar nakit taşır" yazıyor.
Kapa çeneni.
Konuşma.
Ne istiyorsan hepsini
al.
Sadece pizzayı al.
Tamam, tamam.
Bunu yapmak zorunda
değilsin.
Yürü, yürü.
Duvara doğru.
Duvara Dön!
Diz çök.
Diz çök.
Jack?
Walt?
Burada ne halt
ediyorsun?
Bu benim işim.
30 yaşındaki adam
pizza mı getirir?
Silahla ne yapıyorsun
dostum?
Olamaz.
Kahretsin, kahretsin,
kahretsin, kahretsin Hey.
Jack.
Jack, her şey iyi
olacak, dostum.
Oa!
Duvara dön!
- Hayır, hayır,
Hayır, - Arkanı dön.
Lanet olası diz çök.
Yapma!
Yoo, hayır.
Hayır, hayır, Hayır,
Hayır.
Duvara doğru bak.
Duvara doğru bak.
Lütfen, dostum.
Sakın bana bakma.
Kabus herzaman aynıdır.
Bu siyah böceği,
sürünürken gördüm.
Kan izini takip
ettim ve küçük çocuğu buldum.
Annesinine sarılır
gibi sarıldı.
Gözleri dol dolu
oldu, vücudu şarapnel parçaları ile dolmuştu.
Uyanmak istiyor
gibiydi.
Bunun sadece bir
oyun olduğunu düşüyordu.
Ve belki de haklı.
Hayat, sadece bir
oyun.
Ölüm hep kazanır.
Küçük çocuğu
kollarımı almam gerekti.
Onu güvende
tutmalıydım, ama.
Tüm yaptığım Tek yapabileceğim, kameramı çıkarmaktı.
Resmini çektim.
Ben sadece işimi
yapıyordum.
Bu kesinlikle senin
için bir deklanjör, Jack.
Neden bu hikayeye
sürekli geri dönüyorsun?
Jack?
Jack!
Ah.
Üzgünüm.
Claire miydi o?
Evet.
Muhtemelen akşam
yemeği meselesidir.
Nasıl gidiyor?
Benim bir iş bulmamı
istiyor.
Bilirsin.
Evden çıkmamı istiyor.
Ama, hala zor
zamanlar yaşıyorum.
Biliyor musun,
ayarlandı.
Bunlar biraz zaman
alıyor.
Ama sen gerekli
adımları attın.
Demek istediğim,
ilerliyorsun, Jack.
18 ay.
Sanırım yeni
zorluklara hazırsın, biraz evden dışarı adım at.
Sanırım orta Batı'ya
geri dönmek için biraz daha zaman lazım.
Buraya geldğin zamanı
endişe etme, burdasın işte.
Merhaba.
Geri dönemediğim için
üzgünüm.
Yeni çıkmıştım.
Hey, biraz geç
kalacağım.
Bunun sonuna kadar
kalmamı istiyorlar.
- Akşam yemeğiyle sen
ilgilenir misin?
- Evet, tabiki.
- Yemeği ben
yapabilirim.
- Bekleme.
Seni seviyorum.
İstersen herşeyde
serbestsin.
Listeden geriye
kalanları ayarlamalıyım.
Bay Strung'un en
sevdiği parçalardan biri neydi.
Emin misiniz?
Evet.
Evet, halledebilirim.
1930'lardan kalma
onarılmış bir film kamerası.
Jack eski kameraları
toplamıyor mu?
Evet, eskiden
yapıyordu.
Döndüğünde hepsini
verdi.
Teklifi 50 $'dan
açacağız.
Evet, 50 dolarımız
var.
75'iniz var mı?
75 mi?
evet 75'imiz var.
Sebzelerden
anlıyorsun.
Bilmem.
Oturumun nasıl geçti?
Aynı şeyler, bilirsin.
Gerçi iyi gitti.
Çok iyi.
Tamam.
Pekala, sana bir
sürprizim var.
Uh-oh.
Burada bekle.
Sürpriz mi?
Mmm.
Bu senin yıldönümü
hediyen.
Bizim yıldönümümüz
değil ki.
şşş-şşş-şşş-şşş-susun.
Sadece aç.
Aç.
Tamam.
Ah.
Uh.
tatlım.
Biliyorum, biliyorum.
Bak bakalım.
Belki yeni bir
koleksiyon başlatırsın.
Ve bu gerçekten
benzersiz.
80 yıllık, ama hala
iyi durumda.
Bu gerçekten özel
birşey.
Çok hoşuma gitti.
Teşekkür ederim.
Vay.
Gerçekten mi?
Evet.
Teşekkür ederim.
Emin misin?
Teşekkür ederim.
Tamam.
Vay.
Tamam tamam.
Antika srr, ha?
Test etmek
istiyorsan, sana anlattığım işte bir konser var.
Ah.
Meslek.
doğru.
Ben, bunun için
gerçekten heyecanlı.
O senin çalışmalarını
beğeniyor.
Gerçek bir fotoğrafçıya
ihtiyacı var.
Saygısızlık etmek
istemem tatlım, eskiden yapardım biliyorsun mezhep çatışmaları falan, beni anla.
Biraz ilerlememiz
lazım.
Dr. Vogel ilerleme
kaydettiğimi söyledi.
Gelecek hafta birkaç
iş görüşmesi yapacağım.
İlerleme kaydediyorum.
Fotoğrafçılığı ne
kadar seviyorsun biliyorum.
Merhaba.
Geliştirilmiş bir
film lazım.
Evet, tabi.
Öyleyse, on makaralı
mı?
Hı.
Pekâlâ, başlayacağım.
Lisede hep buraya
gelirdim.
Birçok kişi yapardı.
Müdür hala sensin.
Evet, bitik kariyerim.
Hatırlattığın için
teşekkürler.
Öyle demek istemedim.
Tekrar çekim yapmak
için çok heyecanlısın demek istedim.
Evet, çok heyecan
verici.
Pekala.
Hey.
Günün nasıldı?
Merhaba!
Aslında çok iş var
gibi.
Fotoğraf çekimi nasıl
geçti?
Tam olarak bir Ansel
Adams değil, ama bence çok iyi gitti.
Aman Tanrım.
Seninle gurur
duyuyorum.
Bu harika.
Tekrar çekince harika
hissettim.
Evet.
Evet.
Oh, bu harika.
Ata geri dön.
Tamam, harika.
Gitmem lazım.
Harfi harfine.
Ah.
Sen iyi misin?
Yoo, hayır.
Hayır, ben iyi
değilim.
Ne oldu?
Tuhaf birşey beni
takip ediyordu.
Ne demek istiyorsun,
seni takip mi etti?
Demek istediğim tam
anlamıyla biri beni takip etti gibime geldi.
Ne?
Sokakta koşuyordum ve
hızını koruyordu.
Ve sonra sokağımıza
ulaşmak için yola döndüm.
Tanrım.
Elini pantolonuna
soktu.
Sana dokundu mu?
Hayır, hayır, hayır,
hayır.
Kendine dokundu.
Neredeydi o?
Hayır, bekle, bekle,
bekle.
Dur.
O neredeydi?
Hadi ama.
Buraya gel.
Hayır, o gitti.
O gitti.
O bir süre sonra beni
kovalamayı bıraktı.
- Onu daha önce
gördün mü?
- Bilmiyorum.
Gözlüklü beyaz
tshirt'lü tombul biriydi.
- Polisi arayacağız.
- Nerede yaşadığımı
bilmiyor.
Polis arabalarını
görsün bakalım.
Tatlım, eğer bunu
ufak bir çocuğa yaparsa ne olacak?
Lütfen, bebeğim.
Sakin ol.
Ben iyiyim.
Tamam mı?
Biz sevimli oda
arkadaşları gibiyiz.
Tamam.
Süper açık fikirli
biri.
Hey, hey.
Bana bir clup soda
verir misin?
Hey!
İşte burada.
Hey.
Nasıl gidiyor dostum?
İyi, iyi.
İyi.
Iyi hissediyorum,
iyiyim.
Evet.
Evet evet evet.
Bir tane daha
alacağım, lütfen.
Teşekkür ederim.
Güzel nişanlısını ne
zaman yanında getireceksin?
Nişanlımı mı?
Evet, uzun zaman oldu.
İkiniz benim en
sevdiğim çiftsiniz çocuklar.
- Birinin favori
çifti olabiliriz.
- Ah.
eew.
Hı-aaa.
Şu anda Sam ve Diane
gibiyiz.
Ah, evet, o şey
adamdan nefret ediyor.
Nasılsın?
İyiyim.
Haberler ne?
İster inan ister inanma,
tekrar çekime başladım.
Ciddi misin?
Pekala.
Evet.
Şey, ufak çekimler.
Bu, Claire'in iş yeri
için ufak şeyler.
İyi.
Sevdiğin işi yapmaya geri
döndün.
Robert Capa ödülünü
kazanmak istediğini düşündüm.
Bunun yerine, Emlakçı
için fotoğraf çekiyorum.
Ama bu bir başlangıç.
Seninle gurur
duyuyorum.
Şerefe.
Şerefe.
Ah.
Kendime başka bir
kamera almamak için söz vermiştim.
Hadi yürüyelim.
Arkanı dön.
Sana göstermek
istediğim bir şey var.
Orada ne yaptığını
bilmiyorum.
Sence?
Bu benim işim değil.
Onunla uğraştığını
biliyorum.
Bunun ne kadar zor
olduğunu hayal edemiyorum.
Ancak bildiğim, doğru
şeyi yapmak için herşeyi yaparsın.
Yapacak bir işin
vardı.
Yapıyordun.
Ve o işte çok
iyiydin, dostum.
Bir daha asla bir
kamera almasaydın, bu gerçekten utanç verici olurdu.
Bilirsin?
Bu iyi bir çalışma.
Yaşamak için
yaptıklarımdan çok daha iyi en azından.
Evet, bugünlerde ne
çekiyorsun?
Yavaş Yavaş, biraz.
En azından kıçımı
zeytin sokağında satmıyorum.
Zeytin sokağında
fahişeler mi var?
Evet.
Demek istediğim,
hayır.
Bunu duyuyorum.
Ben iyi bir adamım.
Ben evli bir erkeğim.
Bilirsin.
Iyi bir adamım.
Evet.
Şehrin o tarafında
kendini bulursan, Cassandra'yı isteme.
O benim iyi bir
arkadaşım.
Kişisel.
arkadaşım.
Tamam.
Fahişesine
dokunmayacağım.
Cumhuriyetçi Don
Cheney %67 ile yarışa liderlik ediyor.
Bu pandayı vuran adam
değil mi?
Amerika kötüye
gidiyor.
Evet.
Yoo, hayır!
Asla gerçekleşmedi.
Uh.
Evet.
Dikkatli ol.
Bu, parayı bıçakara
harcamak isteyen bir adam.
Onlar sıradan bir
bıçak değil.
Onlar Tanaka
bıçakları.
Her neyse işte.
Elbette, şimdi bir
süre eski bir lastiği kesmemiz gerekiyordu, bu yüzden onları yakalamalıydık.
Tanaka bıçakları için
pek çok yolu garanti ederim.
Oyun alanındaki bir
trajedi.
Aa.
Öyle mi?
Evet.
Beş yaşındaki
Somester'lı bir çocuk, dün oyun parkında düşüp boynunu kırarak öldü.
Polis bunu bir kaza
olarak adlandırıyor.
- Dün oradaydım.
Kaymadan önce baş
aşağı asılı duruyordu.
Ne?
Evet, Cordova'nın
üzerinden sergilediğin alt bölüm yakınında.
Ah, Jack zeller'i al.
Evet, "z",
zell.
Bir saniye efendim.
Tamam.
Jack Zeller geldi.
Evet tamam.
Bay Zeller.
O benim masamda.
Burada biraz sorun
yaşadık.
Bir sorun mu var?
Tüm filmin kaydedildi.
Tamam, dikkatinden
dolayı teşekkürler.
Evet, ayrıca.
Tüm fotoğrafların
siyah beyaz çıktı.
Siyah beyaz.
Ben de gerçekten
anlamadım.
Ancak değerli bir
müşterisin ve bu sorunları yaşadığımız için senden ekstra ücret almayağız.
Sadece dört rulo
geliştirildi Bu rulolar siyah-beyaz mı?
Geri kalanı hazır
olduğunda seni arayacağım.
Öyleyse başka bir
şeye ihtiyacın olursa, uğra.
Teşekkürler.
Beş yaşındaki bir
çocuk oyun setinden düşüp, boynu kırılarak ölmüş.
Kahretsin, ne
yapıyorsun Hey!
Hey, buradan
gitmelisin!
Burada olmamalısın!
Jack, ne yapıyorsan
orada.
acele et.
Üzgünüm.
Tam orada olacağım.
Burada ne işin var?
Beni korkuttu.
Afedersin.
Sadece kontrol etmek
istedim.
Bu hiçbir şey değil.
Tamam.
Hey.
Merhaba.
Yatağa geri dön,
tamam mı?
Tamam.
Evet, hemen döneceğim.
Tamam.
Hey, unutma.
Yarın havuzda Shannon
ve Juliet ile buluşacağız.
Havuz.
Evet.
Tamam.
On dakika sonra hazır
olacak mıyız?
Elbette.
İnsanlar genellikle
dinlenmek için havuza gelirler.
Mmm.
Evet üzgünüm.
Bugün sadece biraz
yoruldum.
Her şey yolunda mı?
Evet.
Ben iyiyim.
Sadece iyi uyuyamadım.
Biraz valium ister
misin?
Valium'u pas
geçeceğim, teşekkürler.
Eski savaş baltasıyla
uğraştığım zaman bana hep yardım eder.
Seni duyabiliyorum.
- Hey.
Dediklerimi duydun mu?
Az önce Shannon'la
konuştum.
Biz gittikten sonra
bir çocuk boğulmuş.
Bu Korkunç.
Hey.
Hey dostum.
Nasılsın?
Hey.
Baştan sona gitti.
Içiyor musun yoksa?
Çok sıcak
görünmüyorsun.
Sana bir şey
göstermek istiyorum Bana ne gördüğünü söyle.
Tanrım, Jack.
Bunu görüyor musun?
Evet, bunu görmek
istemiyorum dostum.
Bu.
Orda değil mi, ha?
Afedersin.
Ben sadece, Delirmediğime
emin olmak istedim.
Demek istediğim,
kamerayla çekime başlamışsın yine.
Kötü anıların üstünü
bazen örtmek gerekir.
Onları deşmeye ve
yanında taşımaya gerek yoktur.
- Biraz biraz
deliyim, dostum.
- Belki deli
değilimdir.
Üzgünüm.
Çok kötü bir kelime
seçtim.
Sen deli değilsin.
Laf olsun diye
söylemedim, tamam mı?
Pekala, ya biri
tehlikede olduğunu görsen, Onları kurtarmaya çalışırmısın?
Ya da tehlikede olduklarını bilsen.
Onları kurtarmaya
mecbur musun?
Bilmiyorum.
Polisi ararsın dostum.
Mm, polisler benim de
deli olduğumu düşünebilir.
Bu psikiyatrları hala
görüyor musun?
İlacı alıyor musun?
Evet, ama düşündüğün
gibi ilaçlar değil.
Çünkü o iş
üzerindeyken içersen, senin üzerinde bir damga vurulabilir.
Walt, ilaçların işe
yaradığını biliyorum ve, Bu o değil.
Bu ondan daha fazlası.
Tuhaf bir goosebumps
bölümünde yaşıyormuşsun gibisin.
Ancak bu gerçek değil.
Gerçek, biliyorsun.
Seni sevierim, Claire
de seni seviyor mu?
Herkes seviyor seni, eve
geri döndün, Artı güvendesin ve her şey yolunda, iyi gidiyor.
Öyle mi?
Herşey yolunda
gidiyor.
- İşe geri dönmeliyim.
- Ne, kalamaz mısın?
Evet, saatinde
üstündeyim.
Hemen buradan
gitmelisin.
Beni yarın ara.
Birbirimizi
arayacağız.
Tamam.
Yoksa gelip seni
göreceğim.
İrtibatta kalalım.
Tamam.
Teşekkürler dostum.
Pekala.
Iyi misin tatlım?
Başka bir tane ister
misin?
Hayır, sanırım şu an
için iyiyim.
Pekala.
Biliyor musun ne
diyeceğim.
Aslında bir tane daha
yapacağım.
Jack, son görüşme 20
dakika önceydi.
- Evet.
- İyi hissediyor
musun?
Afedersin.
Zaman kavramımı kaybettim.
Afedersin.
Yine mi bayıldın
yoksa?
Bilmiyorum.
Buna benzer birşey.
Ah, bu seferki.
Farklıydı.
Bunu nasıl
açıklayacağımı bilmiyorum.
Ama daha da önemlisi,
sana waffle yapmıştım.
- Hanımefendi?
- Hanımefendi?
Onunla kalabilir
misin?
Yardım buraya gelene
kadar onun yanında kal.
- Tamam, dostum?
Tamam.
Burada kal.
Dün geceki Blaze'den
bir görgü tanığına ifadeleri için, Action 6 haber muhabiri Penny Jones'a dönüyoruz.
Yardım için burada
beklememi söyledi.
Az önce onu kurtardı
ve gitti.
Yani bu adamı
tanımıyor musun?
Nuh-uh.
Onu daha önce hiç
görmedim.
Bu gizemli adamın
kahramanca eylemlerine rağmen, kurtarılan kadının blaze kurbanı olan yaşlı annesi
Elise için aynı şeyleri söylemek maalesef mümkün değil - Bayan Partridge 76
yaşındaydı.
- Bu çok iç karartıcı.
Teşekkürler, Penny.
Çok tuhaf bir hikaye.
Aslında, burada ana
hikaye, kızı kurtaran gizemli adamla ilgili.
Yani, durum daha da
kötüleşebilirdi.
Gerçekten mi?
O zaman bu iyi.
Değişiklik birşey
duymak güzel.
Geç kaldım.
İyi günler.
"Antika
kameralar.
" Hmm.
Charlie Hibbert?
Kabin.
Hayır.
Yapma.
Bu sona ermişti
Charlie.
- Yoo, hayır!
Telefonda bu
konuşmuştuk.
Oh, tamam.
Antika bir kamerası
olan sensin.
Bir bakalım.
İç kısımlardan
bazıları özel görünüyorlar.
Sanki parça parça
inşa edilmiş gibiler.
Eğer sizi rahatsız
etmezse.
Lütfen.
Huh.
Pekâlâ, Jack,
buradaki ürün, 2.
Dünya Savaşı'nın
başında Almanya'da üretilen bir kine exakta.
Kamera ile ilgili
özelliği, sağdan yada soldan film takılabilir.
Evet, fark ettim.
Eskiden film yüklenmek
çok zor bir işti.
Yüklediniz mi?
Evet.
Evet.
Birkaç çekim yaptım.
Bunu sana anlatmaktan
nefret ediyorum.
Bu kameranın bir
görüntü çekebileceğini sanmıyorum.
Günaydın.
güzellik.
Bir haftada ikinci
kez uyanıksın.
Bu gerçek Jack mi?
Bu sen misin?
Ben gerçek Jack'im.
Sanırım.
Bu da kim?
Bugünün hangi gün
olduğunu tahmin edemezsin.
Dünya günü.
Tekrar dene.
Kirpi günü.
Kunduz günü?
Sen öyle mi
yapıyorsun?
Hayır.
Hayır.
Kirpi günü.
Mutlu yıl dönümleri.
- Taa daa!
- Aman Tanrım.
Ah!
Hatırlamışsın, mm-hmm.
Seni Roma'daki
sergide ilk gördüğümde söylediğim şey mi?
Ne dediğimi
hatırlıyor musun?
Ne demiştin?
Dediğimi dedin.
Çok daha iyi bir
sanatçı olduğunu.
Ben bir
fotoğrafçıydım.
Peki, bugün ne yapman
gerekiyor?
Kamera mağazasına
gitmem lazım, kalan fotoğraflarımı almalıyım.
Onları ofise
getireceksin, değil mi?
Evet, evet.
Tabiki.
Belki oraya
geldiğimde seni görebilirim.
Claire.
Sanırım toplantıda
olabilirsin.
Bugün çok uişin
olduğunu biliyorum.
Bence akşam için
başka bir yere gitmeliyiz.
Hey.
Hazır mısın?
Evet, evet.
Sadece seni
bekliyorum.
Patron delirmiştir.
Orada buluşuyor muyuz?
Evet, biliyorum,
Peterman'da çok fazla tarihe sahibiz, Ama yeni şeyler deneriz.
Şu an Peterman'dayım.
Ne?
Hayır, lütfen.
Orada tanışalım,
tamam mı?
On dakika içinde mi?
- Bekle, bekle Claire?
- Seni burada
göreceğim.
Tamam mı?
Seni seviyorum.
Hoşçakal.
Lanet olsun.
Kahretsin.
Nerede bu şimdi?
Dil!
Bu oldukça kalın bir
giriş oldu.
Hey.
Eline ne oldu?
Arabamın penceresi.
Kazara oldu.
Ne?
- Gitmeliyiz.
- Neden?
Jack, haydi.
Jack?
Ne.
Jack?
Herşey yolunda.
Bayım.
Üzgünüm.
Her şey yolunda mı?
Burada sorun yaşamaya
devam edecek miyiz?
Hayır.
Üzgünüm.
Her neyse, biz
gidiyoruz.
Hadi ama.
Hadi eve gidelim.
Üzgünüm.
Dr.
Vogel'le tekrar
konuşacağım.
Evet.
Üzgünüm.
Dinle, biliyorum, yıldönümünü
mahvettim, beni bağışla.
Artık kendine
gelebilir misin?
Um.
- Hey - Hey!
Bizi mi takip
ediyorsun?
- Jack!
- Sadece biraz
değişime ihtiyacım var, dostum.
- Jack, ne yapıyorsun?
- Tüm paranı dökül
bakalım.
Ah!
Hey.
Hey.
- Sakin ol dostum.
- At şu paranı.
İşte cüzdanım.
Tamam mı?
- Çanta ne olacak?
İşte çanta.
Çantayı al sadece.
Tamam mı?
İşte çanta.
Sen iyi misin?
Evet.
Aman Tanrım!
Hatırladın mı?
Bilmiyorum.
Çok hızlı oldu.
Anahtarlarını attı.
Sonra ne oldu?
Bayım, geri adım
atmanızı rica edeceğim.
Nasıl olacak peki?
Ben iyiyim.
Çok romantik bir
yıldönümü değildi.
Yardımın için
teşekkürler.
Ikiniz için de uzun
bir gece olduğunu biliyorum.
- Evet.
Evet.
Vay.
Orada ne oldu?
Oo.
Anahtarlarımı arabada
bıraktım ve pencereyi kırmak zorunda kaldım.
Bu da yeni olan.
Yumruk mu attın?
Evet.
İkinizde gidip biraz
uyuyun.
Kurtarılan kadının
yaşlı annesi Elise, bu ölümcül Blaze'nin kurbanıydı.
Oo, hayır.
Claire taşındı.
Ah!
Lanet olsun.
Bu da ne böyle?
İyi olan
fotoğraflarınıda aldı.
Ancak bunu devam
ettirmekten endişe duyuyorum.
Ne zaman Bunu kontrol
edebildiğimi hissetsem, herşey etrafımda çöküyor.
İnsanlar sevdiklerini
korumak için her şeyi yapacaklarını söylerler.
Ancak hiçbir zaman
gerçekten bunu yapmak istemezler.
Dışarıdaki
kötülükleri çizmek gibi birşey.
Beni
kullanabileceğini biliyordu, bu yüzden sömürüldüm.
Görünüşteki zararsız
davranışların şimdi daha fazla anlamı var.
Fakat ateşteki güve
gibi, Oda yanacak.
Bu ev var, daha sonra
göstermem gerekiyor.
Hala bunu yapmam
gerektiğini hissediyorum.
Hayır, bebeğim.
Çıkmak için bir gün
olsaydı, o bugün olurdu.
Hey bayım.
Yardıma mı
ihtiyacınız var?
Lastiğiniz.
Hayır, sanırım ben, Sanırım
iyiyim.
Teşekkürler.
Pek iyi
görünmüyorsun, kardeşim.
Çılgın bir hikaye
duymak ister misin?
Geliştirilen her
ruloda, ölümü önceden gören sadece bir fotoğraf kısmı bulunmaktadır.
Ve her ölüm, ancak
başka bir kurbanla tamamen aynı yöntemle önlenebilir.
Her kurban, bir
sonrakiyle yer değiştirir.
Resimler, nişanlım
kurtarıldığı andan beri günden güne değişiyor.
Öyle mi?
Ama bu.
Demek istediğim,
tabiki bu bir başlangıç psikozuna sahip olmadığım varsayımına dayanıyor.
Ya bu kamera
şeytani, ya da ben bir psikotiğim.
Bu kulağa çılgınca
geliyor.
Değil mi?
Benim adım Boone.
Jack.
Söylediğin tek
kelimeyi anlamıyorum.
Ancak konuşacak
birinin olması güzel.
Tamam.
Gidiyormuydun yoksa?
Sen iyi misin?
Evet.
İyi şanslar.
Harika olacaksın.
Mmm.
Seni seviyorum.
Seni seviyorum.
Lanet olası deli.
Tamam, bu çılgınlık.
Bu.
Gerçekten çılgınca.
Seni aşağılık hergele.
Gözlüklü, beyaz
tshirt'lü biri gibiydi.
Ow!
Oww!
Sende kimsin?
Bunu bana neden
yapıyorsun?
Bunu bana neden
yapıyorsun?
Üzgünüm!
Üzgünüm!
Lütfen dur.
Kahrolası.
Tanrım.
Lanet olası.
Olamaz.
Bu da ne s.
kim.
Lütfen değiştir.
Lütfen.
Yoo, hayır.
Hey.
Oraya sürüklenmişsin.
Film sıkıcı mıydı
yoksa?
Hayır, hayır Yoo,
hayır.
Üzgünüm.
Röportaj nasıl geçti?
İyi gieçti.
Tamam.
Ve Ben?
Fotoğraflarnıı
beğendi mi?
Evet.
Öyle görünüyordu.
Gördün mü sana
söylemiştim.
Bu garip bir soru
gibi gelebilir.
Fakat, Diyelim ki,
bir şekilde nasıl ve ne zaman öleceklerini bilen birisi var.
Bunu bilmek ister
miydin?
Garip bir soru.
İster miydin?
Buna gerçekten cevap
vermemi istiyor musun?
Yoo, hayır.
Hayır, bilmek
istemeyeceğimi sanmıyorum.
Bu büyük bir yük.
Seni delirtebilir.
Tüm bu ürkütücü
varsayımsal soruları halledilebilir miyiz?
Buraya gel.
Evet.
Evet.
Bir dahaki sefere
romantik bir komedi izliyeceğiz.
Orası kesin.
Merhaba.
Merhaba.
Bayan Henderson?
Merhaba.
Abrams Emlak'tan
arıyorum.
Özür dilerim, ama
toplantıyı yarın yapmamız mümkün mü?
Harika.
Çok teşekkür ederim.
Bir bayan telefonunu
toplantıyı yarın saat 17.
00'da kaydırmak için aradı.
Adı sanırım
handerson'du.
Tamam.
Telefonumu mu
cevapladın?
Evet.
Afedersin.
Yarı uyuyor gibiydim.
Ne yaptığımı
bilmiyordum.
Ow.
Kahretsin.
Mmm.
Ow.
Kahretsin!
Buna bakmalısın.
Şimdi yolumdan çekil
de hazırlanayım.
Başka kabus mu gördün?
Sanırım hala uyuyorum.
Hey.
Tad'e hoş geldiniz.
Sert ahşapta en düşük
fiyat garantisine sahibiz.
Özellikle yardımcı
olabileceğim bir şey varsa, size mağazada eşlik edebilirim.
Ben sadece bir şeyler
arıyorum.
Tamam.
Pekala.
Bir şeye ihtiyacınız
olursa adım Ted.
Aslında ben buranın
sahibiyim.
Bununla gurur
duyuyorum.
Tamam.
Burası kurumsal bir
yer değil.
Tamam.
Pekala, al onu.
Tamam.
Tamam.
Harika bir alışveriş deneyimi
yaşayın.
Dostum bu çok iyi
kaliteli bir çekiç.
Polinezya tahtasından.
7,2 ons baş kısmı.
Fantastik.
Sorun şu ki, salıncak
çok kötü.
İki yaşında
yeğenimden daha kötü, ve Parkinson'u var.
Sana doğru tekniği
göstereyim mi?
Evet.
Tamam.
Bak, bilekini düz tut.
Bu minik bileklerle
yeterince güçlü değilsen, bileklerini düz tutmak için, bant kullanabilirsin.
Bu gerçekten yardımcı
olacaktır Güçlü bir salıncak istiyorsun.
Pekala?
Kontrol etmeden önce sana
yardım edebileceğim başka bir şey var mı?
Bence olmalı.
Tamam.
Bende tam onu
düşünüyordum.
Neden bana
dokunuyorsun?
Belki de o güzel
kemerleri kullanarak bu şirin kalçaları örtebilirsin.
Şimdi kontrol
edebilir miyiz?
Evet.
Evet.
Orada buluşalım.
Pekala.
Borcunuz 42.
97.
Yetkililer, ünlü seri
katil Charlie hibbert'in kalıntılarını bulduklarına inanıyorlar.
Dün gece geç
saatlerde ailesinin öldürüldüğü sığınma evinde bir ceset bulundu.
Şüphelerinin
doğruluğunu belirlemek için bir otopsi devam ediyor.
- Hey.
Hey.
- Benim müşterim.
İşte.
Arıyor.
- Aslında bir şey
daha istiyorum.
- Tabiki.
üzerine bez koyunca
seni kandırdığını gösteren birşeyler var mı?
Birilerini mahvetmek
mi istiyorsun?
Eski bir karın var ya
da bu göründüğü gibi değil.
Pekala.
Charlie Hibbert
başlangıç kitine benziyor.
FBI'ın en çok aranan
listesinde on üç yıl, ancak olay düştü.
Aslında dostum,
burada ne yaptığını bilmeliyim.
Yetkililer, bu yeni
delillerle birlikte dosyanın kapanmasını umuyorlar.
Action 6 haber hikaye
araştırmaya devam edecek.
Lanet olası herif nereye
gitti?
Allah kahretsin!
Tanaka.
Ah.
Bu benim psikiyatrım.
Ah, Şaka mı
yapıyorsun?
Bugünkü karışıklık
için özür dilerim.
Bu mülkü size
göstermekten gerçekten heyecan duyuyorum.
Bence yeni Hendersons
ailesinin evini bulduk.
Fiyatı görene kadar bekle.
Patlıyor Sen iyi
misin?
Hayır.
Ben iyiyim.
İyi misin?
Evet üzgünüm.
Sanırım başka bir
baygınlık yaşadım.
Merdivenlerden aşağı
düşmüş olmalıyım.
Gitgide kötüleşiyor
mu yine?
Sorun değil.
Emin misin?
Evet.
Kötü günün kötü bir
haftaya dönüşmüş gibi görünüyor.
Bu sefer yolcu
penceresinden mi düştün?
Bu sadece bir kazaydı.
Ah.
Yani kazaya eğilimli
misin?
Kazaya yatkınım, O
çok uğraşıyor.
Eve gidebilir miyiz?
Claire?
Nasılsın?
Dinle, biliyorum,
bunun için uygun zaman değil, ama ifadenizi almamız gerekecek.
Seninle gelmemi ister
misin?
Hayır, sen burada kal.
Ben hallederim.
Pekala.
Bebeğim, Sen iyi
misin?
Ha?
Beni yalnız bırak.
Seni yalnız bırakmak
istemiyorum.
Senin iyi olduğundan
emin olmak istiyorum.
Sen iyi misin?
Güzel, iyi şanslar
dilerim.
Ne?
Çünkü iyi olacağımdan
emin değilim.
Anlatmak ister misin?
Yoo, hayır.
Bence bu konuda
konuşmalıyız.
Konuşmak ister misin?
Tamam.
Sen kimsin?
Ne?
- Çünkü bunun kim
olduğunu bilmiyorum.
Bu, benim Jack'im
değil.
Neler oluyor
bilmiyorum.
Bir şeylerle
uğraştığını biliyorum, ama en azından bana asla yalan söylemezdin.
Sana yalan
söylemiyorum.
Artık gerçeğin ne
olduğunu bilmiyorum.
Ben de bilmiyorum.
Ben'le konuştum.
Fotoğrafları ona
bırakmadığınıda biliyorum.
Fotoğraflar.
Seninle
fotoğraflardan bahsetmek istiyordum.
Tamam.
Söyle.
Fotoğraflarda bir
terslik var.
Fotoğraflarda
açıklayamadığım bir terslik vardı.
Ona bunu telefonla
arayıp söyleyemezmiydin?
Üzgünüm.
Bu işi sana ben
getirdim.
Biliyorum.
Bu arada, bir yıldır
tek iş bu.
Bunu biliyorum.
Üzgünüm.
Yarın başka bir iş
görüşmem var.
Bu neyi değiştirecek
ki?
Onunda içine
edeceksin.
Şimdi beni rahat
bırak.
Biliyorum seçtiğim
şey tesadüf değil.
Kusurlu, çaresiz ve
üzgünüm.
Açıkça, Kurban.
Bunu görebiliyordu.
Ama sonunda, ne
yapmam gerekiyorsa, onu yaptım.
Ama kontrollü
değildim.
Bütün istediği buydu.
Tüm lanet zaman
biliyordu.
Her an daha da kötüye
gidebileceğini düşündüm.
Şimdi bakıyorumda,
yanılmışım.
Tanrı Amerika'yı
Korusun.
Hey yakışıklı.
Sana yardım edebilir
miyim?
Bunun nasıl
çalıştığından emin değilim.
Tatlım, bunun nasıl
çalıştığından emin değilsen, yanlış yerde olabilirsin.
Ne kadar için.
Sen Cassandra
değilsin, değil mi?
Cassie burada değil
tatlım.
Güzel bir pencere.
Yapacak mıyız?
uh Yüce isa.
Çok yüksek sesli
olmasın.
Kim var orada?
Merhaba?
Kahretsin.
Shannon?
Sen misin?
Benim.
Ben Jack.
Jack, burada ne işin
var?
Sadece bir şey
düzeltiyorum.
Claire bir sıhhi
tesisat sorunu olduğunu söyledi.
Ne?
Bunu neden sen yapıyorsun?
Dinle, işini bitir.
Birkaç dakika içinde
biryer göstereceğim.
Tamam.
- Kahretsin!
- Jack, Bu da ne?
Bu gerçekten garip.
- Jack!
Göründüğü gibi değil.
Kahretsin!
Beni dinle.
Beni tanıyorsun.
Yoo, hayır.
Biliyorsun sana asla
zarar vermem.
Bırak çıkayım!
Beni dinle.
Dinle, dinle.
Dinle, dinle, tamam
mı?
Claire'i korumaya
çalışıyorum.
Yoo, hayır.
Tamam mı?
Bunu açıklayabilirim.
Beni dinle.
Açıklayabilirim.
Yoo, hayır.
Claire tehlikede.
Onu korumaya çalışıyorum.
- Tamam.
Gitmeme izin ver.
Bırak beni.
Buradan ayrılmana
izin veremem.
Gitmene izin veremem.
Lütfen, bunu bana
yaptırma.
Tamam mı?
Afedersin.
Yoo, hayır!
Üzgünüm.
Sen iyi misin,
bebeğim?
Biraz hasta
görünüyorsun.
Hayır.
Ben iyiyim.
Bütün bunları
yapmamalıydın.
Şey, Aslında ben
istedim.
Üstelik şu anda
harika bir kız arkadaşmışım gibi hissetmiyorum.
Dün gece pişman
olduğum şeyler söyledim.
Nişanlı.
Bu doğru.
Biraz daha şarap
ister misin?
Lütfen.
Tam hizmet istiyorum.
Hı.
Parmağında sos kalmış.
Oo, o sos değil.
Kahretsin.
- Benimle küvete
atlamak ister misin?
Çok güzel
görünüyorsun, ama galiba ben burada dinleneceğim.
Sadece bir tane daha.
Oh, elim!
Jack!
Jack!
Yüce isa!
İşte.
Bu da ne?
Hey.
Şimdi banyo yapabilir
miyim?
Ne?
Neler oluyor?
Senin elin.
Ne oldu Jack?
Jack, neler oluyor?
Çığlıklar atıyordun Seni
çığlık attığını sanıyordum.
Hayır hayır, çığlık
atmıyordum.
Çığlık atmıyor muydun
yani?
Sen iyi misin?
Üzgünüm.
Ben sadece, Hey.
Sadece yoruldum.
Hayır, hayır, hayır.
Yeter!
Artık palavra atmayı
kes.
Artık ne yapacağımı
bilmiyorum.
Bana güvenmelisin.
Açıklaması zor.
Aman Tanrım.
Bu o.
Üzgünüm.
Bunu yapamam.
Bunlara sebebiyet
verdiğim her şey için çok üzgünüm.
Sana her şeyi
anlatacağım.
Ben hep burada
olacaktım.
Her zaman benim
olacaktı.
Tıpkı benden önceki
adam gibi, ondan önceki adam gibi.
Ve devam edip giden
sırayla Nerede başladığını ve nerede bittiğini
bilmiyorum.
Kötü lanetler,
doktorlar, ruhlar.
Hepsi.
Kusurlu, cahil,
umutsuz.
Bir kaderimiz var.
Gideceğimiz tek
yer var!
Seçimler, savaşlar.
Caddenin
karşısında yürürken basmakta olduğumuz böcekler!
Bazı şeyleri
değiştirebileceğimizi düşünüyoruz.
Kontrol altında
olduğumuzu düşünüyoruz.
Hey, Jack.
Seni bir dakikalığına
alabilir miyiz?
Bizimle gelmeni
isteyeceğim.
Üzgünüm, Bu iyi bir
zaman değil.
Gitme zamanı.
Bu konuda bir sözün
yok.
Burada neler oluyor?
Sadecec kapıyı
kilitle.
İyi olacağım.
Bekle, Jack.
Neler oluyor?
Jack?
O hiçbir yere
gitmiyor.
Hangi gerekçeyle?
Benim gerekçelerimle.
Bak, noktayı açık tut.
Bana birkaç saat daha
verin.
Pes edecek.
Ford, orada çok
sessiz duruyorsun.
Onu daha fazla
tutabilir miyiz?
Hayır, efendim.
sanmıyorum.
Bunun için çok
çalıştığını biliyorum, ama söyle ona.
Ona daha fazla tut.
Saygısızlık etmek
istemiyorum, bir hata yapıyorsun.
Bu adam altı ay
savaşta yer aldı.
Bir fotoğrafçı olarak.
Yüce isa.
Ne gördüğünü biliyor
musun?
Duyarsızlaştırıldığını
biliyor musun?
Bu adamın
arkadaşları onun önünde öldü.
Her şeyini
kaybetti.
Suçsuz olduğunu söylemiyorum,
ama eğer masumsa, onu burada tutmamız için, onu bun durumdan kurtarmamız
gerekiyor.
Perşembe günü nehir
tepelerinin altında olduğunu zaten itiraf etti.
Hepsini anlattı.
Şimdi, tüm saygımla, onu
burada saklayabileceğimizi sanmıyorum.
Lütfen böyle
"engelli" kelimesini kullanmayabilir miyiz?
Çok aşağılayıcı bir
kelime.
Artık kimse bunu
söylemiyor.
Lanet olası
binyıllardır.
Tamam, tamam.
Sakinleşelim.
Dawson, sana
güveniyorum, ama daha fazlasına ihtiyacımız var.
Şimdi bunu doğru
yapalım.
Onu gevşet.
Evet, efendim.
Çıkarın beni buradan!
beni avukatım olmadan
burada tutamazsınız!
Çıkarın beni buradan!
Bak, Sabahtan beri
buradayım.
Tamam mı?
Seninle işbirliği
yaptım.
Avukatım olmadan tek
kelime etmeyeceğim.
Boynuna silahla vurdu.
Dört kat düştü.
Karnından bıçaklanmış.
Kafatası ezilmiş.
Dövülmüş ve kazığa
oturtulmuş.
En sevdiğin hangisi
Bay zeller?
Konuş benimle.
Hâlâ burada ne işi
var?
Efendim, onun olması
imkansız.
Bu pisliği yapmaya
devam etmesi için seni onun yanına verdim.
Onu buradan çıkartın.
Bay Zeller,
serbestsiniz.
Görüşürüz.
Dikkatli sür, Jack.
Evet, efendim.
Merhaba.
Son zamanlarda
haberlerde çıkan ölümler hakkında.
Hey, bebeğim Eve
dönüyorum.
Evde kalman gerek,
tamam mı?
Kapıların kilitli
olduğundan emin olun.
Kahretsin.
Lanet olsun.
Daha hızlı gitmeni
istiyorum.
Claire?
Claire?
Claire, beni dinle.
Bugün ne yaparsan
yap, depoya sakın gitme tamam mı?
Sakın depoya gitme.
Bunu aldığında hemen
beni ara, tamam mı?
Bunun nasıl
biteceğini bilmiyorum.
BEN, Bir süre
uzaklaşmam gerekebilir.
Ama, Sadece bizim
için ne yaptığımı bilmeni istiyorum.
Senin için.
Tamam mı?
Seni seviyorum.
İlk önce pek fazla
düşünmüyordum.
Bir sürü insan bana
garip şeyler getiriyor.
Ayrıca, yıllar önce
Jack'i tanıdım.
- Kimi?
- Jack zeller.
Olamaz.
Boone?
Boone!
Boone!
Claire?
Dawson?
Şuna bak.
- Bu Claire.
- Claire?
Evet.
Pg pizza olarak
siparişinizi 30 dakika veya daha kısa sürede teslim edeceğimizi garanti
ediyoruz.
Nerede bu?
Burası aynı yer.
Evet, evet.
Rose eskiden burada
yaşıyordu.
Bu 45'te yer alan bir
depo.
Ara şunu, git.
Merhaba.
Merhaba.
Pizzacı geldi.
Merhaba.
Kahretsin!
Lanet olası pislik.
Dinle dostum, işaret
"şöför sadece 20 dolar nakit taşır" diyor.
Kapa çeneni.
Konuşma.
İstediğin her şeyi al.
Şu pizzayı al.
Tamam tamam tamam.
Pekala.
Bunu yapmak zorunda
değilsin.
Yürü!
Yürü!
Yürü.
Duvara dön.
Duvara dön!
Diz çök.
Diz çök!
Jack?
Walt?
Burada ne halt
ediyorsun?
Bu benim işim.
30 yaşındaki bir adam
pizza mı getirir?
Silahla ne yapıyorsun
dostum?
Kahretsin.
Kahretsin, kahretsin,
kahretsin, kahretsin Hey.
Jack.
Jack, her şey iyi olacak,
dostum.
Whoa, whoa!
Hayır, hayır, hayır,
hayır.
Duvara yaslan!
Arkanı dön.
Diz çök.
Yapma!
Yoo, hayır.
Hayır, hayır, hayır,
hayır.
Duvara bak.
- Duvara bak!
- Lütfen, dostum.
Sakın bana bakma!
Jack?
Jack?
Charlie?
Bu sona ermek
zorundaydı, Jack.
Bunun son olması
gerekiyordu.
Bu.
« Prev Post
Next Post »