Print Friendly and PDF

Translate

Magdalalı Meryem (2018) Mary Magdalene

|

 

Hristiyan İncillerine göre Magdalalı Meryem, İsa'nın ölümünde de cenazesinde de vardı ve İsa'nın dirilişinin ilk şahidi olarak tanımlanmaktadır.

 591 yılında Papa I. Gregorius Magdalalı Meryem'e fahişe dedi ve bu yanılgı günümüze kadar geldi.

 2016 yılında Magdalalı Meryem, Vatikan tarafından resmi olarak Havarilerin Havarisi - onlara eşit - ve dirilmiş İsa'nın ilk elçisi olarak tanımlandı.


************************************** 

 120 dk

Yönetmen:Garth Davis

Senaryo:Helen Edmundson, Philippa Goslett

Ülke: İngiltere, ABD, Avustralya

Tür:Dram

Vizyon Tarihi:04 Mayıs 2018 (Türkiye)

Dil:İngilizce, İbranice

Müzik:Hildur Guðnadóttir, Jóhann Jóhannsson

Nam-ı Diğer:Untitled Mary Magdalene Project

Oyuncular

Rooney Mara

Joaquin Phoenix

Chiwetel Ejiofor

Tahar Rahim

Ariane Labed

Özet

Yeni Ahit, Markos ve Yuhanna olmak üzere İncillerde sıkça adı geçen Mecdelli Meryem veya Magdalalı Meryem, kitaplara göre, öldükten ve gömüldükten sonra dirilen Hz. İsa'yı ilk gören kişi. Luka İncili'ne göre Hz. İsa'nın Farisilerden Simun'un evinde karşılaştığı ve günahlarını affettiği kadın, Mecdelli Meryem'dir. Bir başka inanca göre ise Mecdelli Meryem seks işçiliği suçundan dolayı taşlanırken Hz. İsa onu kurtarır ve onu doğru yola yöneltir.

Joaquin Phoenix'in Hristiyan inancının kutsal peygamberini canlandıracağı filmde, Hz. İsa'nın havarilerine de ünlü isimler hayat verecek. Chiwetel Ejiofor Petrus'u, Ryan Corr Joseph'ı, Tahar Rahim Judas'ı, Uri Gavriel Philip'i canlandırıyor. Filmin kadrosunda Hadas Yaron, Tsahi Halevi, Tawfeek Barhom, Charles Babalola da yer alıyor. Filmin yönetmenliğini, Mara ile daha önce 6 Oscar adaylığı kazanan Lion'da birlikte çalışmış olan yönetmen Garth Davis'in üstlendiği filmin senaryosunda ise Helen Edmundson ve Philippa Goslett ikilisinin imzası var.

Altyazı

Sonra ona sordu, "Krallık "neye benzeyecek?"

 O da dedi ki, "Bir tohum gibi, "bir kadının alıp bahçesine ektiği "tek bir hardal tohumu tanesi gibi.”

Büyüdü "ve daha da büyüdü.”

Ve uçan kuşlar gelip dallarına yuvalarını yaptılar.”

 YAHUDİYE M.S. 33 ROMA İMPARATORLUĞU YAHUDİLERİ YÖNETMESİ İÇİN HEROD ANTIPAS ADINDA BİR KUKLA HÜKÜMDAR GÖREVLENDİRMİŞTİ.

 BARIŞ KIRILGANDI.

 KARGAŞA ARTIYORDU.

 İNSANLAR YAZITLARDA ADI GEÇEN VE ROMA EGEMENLİĞİNE SON VEREREK DÜNYAYA TANRI'NIN KRALLIĞINI GETİRECEK MESİH'İ HASRETLE BEKLİYORLARDI.

 Meryem!

 Meryem!

 Meryem.

 Meryem!

 Ona kesmeden yapmasını söylemelisin.

 - Bunun için vakit yok.

 - Onu kesemezsin.

 İtmesi gerek.

 İtmenin bir anlamı yok.

 Bebek dışarı çıkamıyor.

 Bir yolunu bulmak zorundasın.

 Onu esnetmeyi deneyebilirim ama hiç kımıldamaması gerek.

 Hayır.

 Hayır!

 - Lea.

 - Hayır!

 - Lea.

 - Hayır!

 - Hayır!

 - Bana bak Lea.

 Bana bak.

 Kımıldamadan uzanmalısın.

 - Canımı yakacak.

 - Evet.

 Evet ama kısa sürecek ve bebeğin doğabilecek.

 Biraz dayanabileceğini biliyorum.

 Bana bak.

 Bana bak.

 Ben yanında olacağım.

 Seni bırakmayacağım.

 Buradayım.

 Kımıldamadan uzanabilir misin? - Evet.

 - Evet.

 Rachel, gel.

 Omuzlarını tut.

 Onu sıkıca tutun.

 - Bacaklarını düz tutun.

 - Bana bak.

 İyisin.

 Onu kımıldatmayın.

 Bir daha.

 Bebeği tutabilir miyim? Kardeşim, ne güzel bir oğlan.

 Güzel.

 Tebrikler Harun.

 Sağ ol Joseph.

 O nasıl? Meryem hep yanındaydı.

 Ebe doğal bir yeteneği olduğunu söylüyor.

 Hepinizin yok mu? Hepiniz kız kardeşinizle gurur duymalısınız.”

Gözlerimi dağlara çevirdim.”

 "Yardımımın geleceği yere mi?" Ephraim yarın bize yemeğe gelecek.

 Onu tanıyorsun.

 Karısını tanıyordum.

 O iyi bir adam.

 Çocuklarının bir anneye ihtiyacı var.

 - Seni sordu Meryem.

 - Bana ihtiyacın var.

 Anne olman Tanrı'yı memnun ederdi.

 Beni memnun ederdi.

 Joseph o adamın konuşmasını yine dinleyecek mi? Bu hafta her gün dinledi.

 O kadar çok zamanının olması güzel olmalı.

 Sana yakışacak.

 Kızlar.

 Burası güzel bir yer.

 Sıcak ve  Evimiz evindir Ephraim.

 Aile için yeterli.

 Onları buraya koy.

 Evet, harika.

 Sonunda seni burada ağırlamak güzel Ephraim.

 Güzel bir ailen var Elisha.

 - Çocuklar, gelip Ephraim ile tanışın.

 - Merhaba Ephraim.

 Bu şifacı farklı.

 Ne bileyim.

 Sanki yaptıkları ve söyledikleri farklı gibi.

 Ne hakkında konuştu? Yeni bir dünya.

 Zulmün olmadığı adil bir dünya.

 Kutsal bir krallık.

 Fenerin orada birini iyileştirdiğini gördüm.

 Şu sürekli pazarda bağıran adam.

 Bazıları onun içindeki şeytanı çıkarmayı denediklerini söyledi.

 O kim öyleyse, bir peygamber mi? Vaftizci ile beraberdi.

 Nerede? Şeria'da mı? Vaftizci Yahya gerçek bir peygamberdi.

 Bunu hep söyledin.

 Herod onu bu yüzden öldürdü.

 Bu kadar yeter.

 Neden bunu konuşmayalım ki? Çünkü vaftizciler, peygamberler ve dedikodu için iyi bir devirde yaşamıyoruz.

 Bir sürü erkek çocuk yapmalısınız Ephraim.

 Meleklerin parıltısı ikinizin de üstüne olsun.

 Belki de Pesah için hep birlikte yola çıkmalıyız.

 Mümkün oldukça Kudüs'ü ziyaret etmeye çalışırım.

 Meryem? Neredesin? Meryem!

 - Meryem!

 - Meryem!

 Meryem? Meryem? Meryem? Sana nasıl yardım edebilirim.

 Git babasını ve Daniel'i buraya getir.

 Meryem? Meryem, nasıl yardım edebilirim söyle.

 Meryem!

 Utan!

 Ailemize utanç getirdin.

 Ne yaptığını zannediyordun? Dua etmeye ihtiyacım vardı.

 - Karar vermek için.

 - "Karar" mı?

Dinle.

 İbadet zamanı diğer kadınlarla dua et.

 Ailenle birlikte evde dua et.

 Ama gecenin bir vakti deli gibi ortalıkta gezemezsin.

 Ephraim ile evlenemem.

 O hayat için yaratılmadım ben.

 Başka ne için yaratıldın ki? Erkek gibi olasın diye göğüslerini bağlayıp kafanı kazımamı mı istersin? O zaman istediğinde dua edebilirsin.

 Annemizin hatırasını lekeliyorsun.

 Bu sefer evleneceksin.

 Ona çok müsamaha gösterdin peder.

 Meryem.

 Meryem.

 - Kalk.

 - Ne var? Peder bekliyor.

 Sana bir şey göstermeliyiz.

 Daniel.

 Daniel!

 Neler oluyor? Sen uyumana bak.

 Onu nereye götürüyorsun? Daniel!

 Anne? Her şey yolunda.

 Her şey yoluna girecek Meryem.

 Korkma Meryem.

 Ne yapıyorsunuz.

 Senin içinde garip bir şey var.

 Peder? Rahat bırak onu ve dışarı çık.

 Peder? Sessiz ol.

 Dur!

 Senin yerin burası değil.

 Çık dışarı şeytan.

 Çık dışarı.

 Kımıldama!

 Çık dışarı ve defol buradan.

 Hayır!

 Rahat bırak onu ve dışarı çık.

 Sessiz ol, sesini kes.

 Daniel!

 Onu rahat bırak!

 - Peder!

 - Rahat bırak!

 Rahat bırak  Dur!

 Meryem.

 Peder.

 Lütfen.

 Şifacıyı getirmeme izin ver.

 Evet.

 Benimle konuşmuyor.

 Artık kim olduğunu bile bilmiyorum.

 Onunla yalnız kalmalıyım.

 Ailen şeytanla boğuştuğunu söylüyor.

 İçimde bir şeytan varsa hep oradaydı.

 Keşke bir şeytan olsaydı.

 Neden? Kendinde korktuğun şey nedir? Düşüncelerim.

 Hasretlerim, mutsuzluğum.

 Ailemi utandırmaktan korkuyorum.

 Onları utandırdım da.

 Olmam gerektiği gibi değilim.

 Hasret duyduğun şey nedir? Emin değilim.

 Tanrı'yı tanımak.

 Yine de Tanrı'nın varlığını hissettin.

 Bazen sessizlikte sanırım hissediyorum.

 Hep oradaydı.

 Tek ihtiyacı olan senin inancın.

 Burada hiç şeytan yok.

 Şimdi dinlen.

 Işıkta dinlen.

 Elisha bugün Ephraim'le görüşecek.

 O hâlâ birleşebileceğinizi düşünüyor.

 Bize katılın!

 - Gelin bize katılın!

 - Gel kardeşim!

 - Meryem.

 - Bize katılın!

 Meryem!

 Meryem!

 Her biriniz sınırda duruyorsunuz.

 Asla krallığa ulaşamayacağınızdan mı korkuyorsunuz? Kimin krallığı? Herod'un mu? O günahkârlarla birlikte.

 Benim gibi siz de biliyorsunuz ki sadece bir gerçek krallık var.

 O da Tanrı'nınki.

 Ve Tanrı'nın krallığı yeşeriyor.

 O yüzden hazırlanmalıyız.

 Üzerinizdeki yozlaşmanın lekelerinden arınıp yeni doğmuş gibi olmalısınız.

 Çocuklar gibi.

 Çok uzun zamandır saklanıyordum.

 Şimdi de siz saklanıyorsunuz.

 Her biriniz.

 İnancınızın suretinin arkasında şarkılarınızı söyleyip kurbanlarınız güya kalbinizmiş ve ruhunuzmuş gibi sunuyorsunuz.

 Sizin Tanrı'ya ibadetiniz bu mu? Sonra kendi hayatınıza dönüp canınız ne istiyorsa, işinize ne geliyorsa, bu dünyada günleriniz nasıl kolay geçecekse onu yapıyorsunuz.

 Hayalperestler gibi.

 Uyan artık Magdala.

 Aç gözlerini.

 Celile'de ve Yahudiye'deki ezilen, yardım için, merhamet için, adalet için çırpınan insanlara bir bakın.

 Kudüs'ün tepelerindeki haçlara bakın.

 Romalıların kabahati!

 Kutsal şehrimiz Romalı çakalların esiri.

 Kudüs'ü artık kaybettik!

 Bizi kim koruyacak? İnancınız esir tutulabilir mi? Dinleyin.

 Sessizliğin içinde.

 Sizi çağıran bir şey yok mu? Duyduğunuzun peşinden gidecek cesaretiniz var mı? Her nefes alış, her sevgi eylemi, her iyilik düşüncesi bir olana dek Tanrı'nın iradesini takip edecek misiniz? İşte inanç bu.

 Bu inanç ezilenlerin acısını azaltmanıza yardım edecek.

 Ve işte bu inanç, kendi inancınız sizi Tanrı'nın krallığına götürecek.

 Gel Magdala.

 Suya gel.

 - Gel kardeşim!

 - Yeniden doğ!

 Bize katıl!

 Tövbe etmen için seni su ile vaftiz ediyorum.

 Tanrı'nın ışığı içinde, yeniden doğ.

 Kendimiz olarak onun olduğu gibi olalım.

 - Gel.

 Bize katıl!

 - Gel kardeşim.

 Tanrı'ya şükret!

 - Yeniden doğ.

 - Bize katıl.

 Gelin.

 İsa burada.

 Krallık geliyor.

 Tövbe için seni vaftiz ediyorum.

 Tanrı'nın ışığında yeniden doğ.

 - Bize katıl!

 - Onun olduğu gibi olalım.

 - Tanrı'ya şükret!

 - Gel kardeşim!

 Tövbe etmen için seni vaftiz ediyorum.

 Tanrı'nın ışığı içinde, yeniden doğ.

 Hiç bir şey vermedik.

 - Bakın!

 - Görebiliyor!

 Tanrı'ya şükredin!

 Yüce peygamber aramızda!

 O vaftizci.

 Vaftizci ölümden geri döndü!

 Tanrı onu elçisi seçmiş!

 - Lütfen sabırlı olun.

 - İtmeyin.

 Lütfen itmeyin.

 Sabırlı olun.

 Geri çekilin.

 Lütfen sakin olun.

 - Lütfen bekleyin.

 - Lütfen itmeyin.

 Geri gidin!

 Lütfen sabırlı olun!

 İtmeyin, lütfen.

 Şeytanın peygamberi!

 Şeytanın işi!

 - Şeytanın peygamberi!

 - Çok sevinin!

 Tanrı'nın krallığı geliyor!

 - Çok fazla var!

 - Çok sevinin!

 Gelin kardeşlerim.

 Yeniden doğun!

 İtmeyin.

 Sakin olun.

 Petrus!

 Petrus!

 - Beni itme.

 İtme.

 - İtmeyi bırak.

 Haham.

 Aramıza geri dön.

 Geri dön.

 - Sabırlı olun.

 - İtmeyin!

 Çekil be kadın.

 Çekil.

 Sakin olun.

 Sabırlı olun.

 İtmeyin.

 Lütfen sabırlı olun.

 Andreas, tut onları!

 İtmeyi bırakın.

 O şeytanın peygamberi!

 Haham bugün ayrılıyor.

 Onun yanında çok erkek var Meryem.

 Sen kaybolacaksın.

 Ben burada kayboluyorum.

 Biz senin aileniz.

 Hiç bir erkek sana dokunmayacak.

 Daniel seni geri almayacak.

 Asla.

 Lütfen.

 Yapamam.

 Daniel!

 Daniel!

 Meryem!

 Meryem!

 Canını sıkan ne kardeşim? Ona ne söylediniz? Ona ne vaat ettiniz? Ben onun babasıyım.

 Onun yeri benim yanım.

 Kızından bir şey istemedik.

 Petrus.

 Bir kızı babasından ayırır mıydın? Tanrı'nın yolu bu mu? Kızlar babalarından, erkekler annelerinden.

 Onunla ne yapacaksınız? Onu takip edecek.

 Aynı bizim gibi.

 - Uzaklaş oradan Meryem.

 - Daha fazla yaklaşma kardeşim.

 - Uzaklaş dedim!

 - Bekle.

 - Geri çekil!

 - Daniel!

 Geri çekil.

 Ne yapıyor? - Meryem!

 - Daniel, yapma!

 - Daniel!

 - Meryem!

 - Meryem, geri gel!

 - Dur!

 - Hayır!

 - Sakin ol!

 - Yapma bunu.

 - Dur.

 Bu nasıl Tanrı'nın isteği olabilir? Buna kimse karar veremez!

 Kimse!

 Sakin ol lütfen.

 Seni arındırmak için su ile vaftiz ediyorum.

 Seni ışık ve ateş ile vaftiz ediyorum.

 Yeniden doğman, uyanman ve yeni güne hazır olman için vaftiz ediyorum.

 O topluluğumuzu bölecek.

 Ona kucak açmalıyız.

 Neden onu takip etmemesi gerekiyor ki? İnsanlar bizi yargılayacaklar.

 Bakma.

 Böylesi daha kolay.

 Meleklerle konuşuyor.

 Bu gece burada dinleneceğiz.

 Petrus'un küçük oğlu hahamın ayağının önünde oturup şarkı söylerdi.

 Öyle tatlıydı ki.

 Sanırım ondan ayrılmak Petrus'un kalbini kırdı.

 Senin çocukların var mı? Bir kızım var.

 Esther.

 Şimdi nerede? Toprakta.

 Yaşadığımız tepelerde kuraklık oldu.

 Tek bir tohum tanesi bile yoktu.

 Ama Herod yine de vergisini almak için adamlarını yolladı.

 İtiraz edince bir Romalı subay geldi ve tüm hasadımı vermek zorunda kaldım.

 Karım hamileydi.

 Açlıkla mücadele edecek gücü yoktu.

 Bunu duyduğuma üzüldüm.

 Krallık geliyor Meryem.

 Yakında.

 Bekleyebilirim.

 Bunun için sabırlı olabilirim.

 Ölmüş olanlar, kaybettiklerimiz, kalkacak ve sağ salim aramızda dolaşacaklar.

 Bu vaat edildi Meryem.

 Krallıkta ailemi yeniden göreceğim.

 O kalabalıkta olanlar tehlikeliydi.

 Kendini tehlikeye attı.

 O tür bir ayaklanma riskini alamayız.

 Melekler onun yanındaydı.

 Anlaşılıyordu.

 Tanrı onun yanındaydı.

 Sorun mucizeler.

 Ne yani, onları sorguluyor musun? Elbette sorgulamıyorum Yahuda.

 Biz insanların harekete geçmesini, ayağa kalkmasını istiyoruz.

 Mesajı yavaşça yayacağız.

 Sayımızı arttıracağız ve sonra  Destekten emin olduğumuz zaman  Kudüs.

 Pesah.

 Başlayacağı yer orası.

 Hahamımızın senin planlarından bahsettiğini hiç duymadım.

 Bahsetmesine gerek olmamalı.

 Çünkü buna ihtiyacı yok Petrus.

 Her şey ağzından çıkacak söze bakar.

 Elini kaldırdı mı denizler ayrılır.

 Roma sarayları yerle bir olur.

 Tanrı zalimlerin üstüne kan yağdırır.

 Bir strateji belirleyelim, tamam mı? Ortak bir strateji.

 Ama Romalılar isyan etmeye teşvik ettiğimizi duyarlarsa Petrus  Krallığın geldiğini haykıran kaç kişi kendini idam sehpasında buldu? Ya da çarmıhta.”

Mesih" diye bağıran biri olursa ne olacak? O zamana kadar Davut'un krallığı gerçek anlamıyla başlamış olacak.

 Asker olacağımızı bilmiyordum.

 Hayır kardeşim.

 Biz sadece bir gurup erkeğiz.

 Silahsızız.

 Ve sadece Kudüs'te kaç Roma askeri var  Peygamber barıştan bahsetti, bir "Barış Prensinden.”

 Belki de kısa süredir aramızda olanlar fikirlerini kendine saklamalı.

 Burada herkes konuşmakta özgür olmalı.

 Yargılamak bize düşmez.

 Ama biz yargılanacağız.

 Sen küçükken hiç bir şeye bakmayı bıraktığında yok olacağını sandığın oldu mu? Gölü özleyeceğim.

 Erkek kardeşlerimle gölde suyun altında nefesimizi ne kadar tutabileceğimizi ve yosunların ne kadar derinine yüzebileceğimizi denerdik.

 Orayı çok severdim.

 Sanki bedenime ve dünyaya ihtiyacım yokmuş gibi olurdu.

 Sonra havaya yükselirdim, ışığa doğru.

 Tanrı'yla bir olmak böyle bir his mi? Nasıl bir his olduğunu daha önce kimse sormamıştı.

 Tartışıyorlar mı? Askermiş gibi konuşuyorlar.

 - Asker olmak ister misin? - Hayır.

 Gerçi bir kadının fikirlerinin burada önemi olduğundan pek emin değilim.

 Neden böyle söylüyorsun? Magdala'daki kadınlar çok korkuyorlardı.

 Erkeklerle birlikte vaftiz edilmekten çok korkuyorlardı.

 Senin peşinden gelemezler.

 Bağışla beni.

 CELİLE'NİN CANA BÖLGESİ

Sinagog kasabanın diğer tarafında.

 Burası erkeklere göre değil.

 Eğer cübbesini yıkamaya niyeti yoksa, - sanırım burada ders vermek istiyor.

 - İsa.

 Bu İsa.

 Onun yüzünden mi? Meryem.

 Bekliyor.

 Bak.

 Ne öğreteyim? Erkeklerden çok mu farklıyız ki bize farklı şeyler öğretmen gerekiyor? Biz kadınız.

 Hayatlarımız bize ait değil.

 Ruhunuz size ait.

 Ve sadece ondan sorumlusunuz.

 Tanrı için sizin ruhunuz da kocanızınki ya da babanızınki kadar değerlidir.

 Öyleyse kime itaat etmeliyiz? Eğer Tanrı bir emir verirse ama kocalarımız, babalarımız tersini söylerse.

 Tanrı'ya itaat etmelisiniz.

 Öyleyse onları inkâr edip, hayatlarımızı geride mi bırakalım? Evet.

 Sizi yargılasalar da zulmetseler de onları bağışlamalısınız.

 Bağışlayalım mı? Bir yıl önce Canalı bir kadın  Burada çoğumuz onu tanırdı.

 Gençti.                                   

 Kocası onu başka bir erkekle gördü ve kardeşleriyle birlikte onu nehre sürükleyip tecavüz ettiler.

 İşleri bitince de onu boğdular.

 Mahkemede ceza almadan önce birisi tövbe etti, "Tanrı beni bağışlasın.”

 Ama ben Tanrı değilim peder.

 O nefreti kalbinde taşımak nasıl bir his? Aylar geçtikçe azalıyor mu? Günlerinin içine sızıyor, gecelerinin içine, ta ki seni tamamen tüketene kadar.

 O adamlar, onlar da nefretle doluydular.

 Sen güçlüsün kardeşim.

 Ama bağışlamalısın.

 Tanrı'nın krallığına girmenin başka bir yolu yok.

 Bize katılacak mısın? Yeniden doğacak mısın? Seni su ile vaftiz ediyorum.

 Seni ışık ve ateş ile vaftiz ediyorum.

 Yeniden doğman, uyanman ve yeni güne hazır olman için.

 Seni su ile vaftiz ediyorum.

 Seni ışık ve ateş ile vaftiz ediyorum.

 Yeniden doğman, uyanman ve yeni güne hazır olman için.

 Yahuda, uyan!

 - Ne var?

- Yakup, haham gidiyor.

 Sorun ne? - Kımılda.

 - Hadi acele et.

 - Meryem, neler oluyor? - Nerede o? Sen şifacısın.

 Gelmen için dua ettim ama artık çok geç.

 Artık senin Tanrı'nın Oğlu olduğunu biliyorum.

 İnsanlar bunu çatıların tepesinden haykıracak.

 Lazarus.

 Petrus, dağlara geri dönmemiz gerek, hem de çok çabuk.

 Hayır, beklediğimiz şey buydu.

 Haham? Öyle net gördüm ki.

 Ama şimdi kayıp gidiyor.

 Neyi? Bu hayat.

 Damarlarında dolaşan kanı hissedebiliyorum.

 Gözlerinde ışık görüyorum.

 Şimdi buradasın.

 Ben buradayım.

 Burada benimle ol.

 Ama yol karanlığa çıkıyor.

 O zaman yanında yürürüm.

 Kudüs.

 Kudüs'e gel.

 Bize katıl.

 Bunu yayalım.

 Bizimle Kudüs'e gel.

 İnancınızı bir hediye olarak sundunuz.

 Ve inancınız tüm dünyayı aydınlatır.

 Ben de size bir dua hediye edeceğim.

 Vaftizcinin duası.

 Mütevazı olanın, uysal olanın ve ruhu zayıf olanın duası ve Tanrı'nın gerçek krallığını öğrenmek için can atanların, gelecekte sizin olacak krallığın.

 Meryem.

 Dua ederlerken onlara git.

 Kutsa onları.

 Benim ellerim ol.

 Tanrı yardımcın olsun.

 Tanrım, adın kutsanmış olsun.

 Barış seninle olsun.

 Krallığın gelir.

 Bugün bize yarının rızkını ver.

 Tanrı yardımcın olsun.

 Barış seninle olsun.

 Günahlarımızı bağışla.

 Çünkü biz herkese hakkımızı helal ettik.

 Bizi sınavlarınla sınama.

 Barış seninle olsun.

 Âmin.

 Mesih.

 Mesih.

 Başlıyor mu? Herkesi vaaza gönder, iyileş.

 Senin yanındaymışım gibi mesajı yay Petrus.

 Yanında sadece Meryem olsun.

 Havarilerim olun.

 Evet.

 SAMARYA

Ne gördüğünü söyledi mi? Sanırım olacakların bir öngörüsüydü.

 Krallık.

 Daha fazla insan toplamalıyız.

 Kudüs.

 Pesah.

 Başlayacağı yer orası.

 Nasıl? Onu sorgulamadım.

 Sanırım gitmeye korkuyor.

 Tanrı'nın ondan isteyebileceği bir sonraki şeyden korkuyor.

 Hahamımız bir şeyden korkmaz.

 Alçak gönüllülüğünü seviyorum.

 Öyle mi? Köyde birkaç yüz insan var.

 Sen onları toplarken ben vaaz verecek bir yer bulacağım.

 Romalılar.

 Dikkatli olmalıyız.

 Her şeyi yok etmişler.

 İnsanlar nerede.

 Kaçabilen herkes kaçmış.

 Lütfen koru bizi Tanrım.

 - Nereye gidiyorsun? - Suya ihtiyaçları var.

 Meryem, burada kalamayız.

 Meryem!

 Bu insanlara yardım edemeyiz.

 Elimizden bir şey gelmez.

 Diğer kasabalara devam etmeliyiz.

 Meryem!

 Bize katılabilecek olanları vaftiz etmeliyiz.

 Bize kendisi  Bize kendisi söyledi!

 Meryem gitmemiz gerek.

 Onun vakti gelmiş.

 Çocuğu al.

 Gel çocuk.

 Gel.

 Sakin ol çocuk.

 Bana bak.

 Bana bak.

 Yaptığın her iyilik görüldü ve duyuldu.

 Sevgiyle yaptığın her şey için Tanrı'ya karşı sorumlusun.

 Gitme çocuk.

 Gitme!

 Oğlum aletlerimi kuma saklardı.

 Ve birden o geldi.

 Nasıralı İsa.

 Adımı söyledi.

 Hepsi bu.

 Ve sanki birden hayatımdaki her şey cama yapılmış resimler gibi göründüler.

 Ve dünyada gerçek olan tek şey o oldu.

 Ama senin köyde yaptığın şey 

Merhamet.

 O merhametti.

 KUDÜS'E GİDEN YOL

O kim? Annesi.

 Seni çağırdı mı? Neden? Bir evladın annesini çağırmak için sebebe mi ihtiyacı var? Ben annemi geceleri çağırırdım.

 Ben daha küçük bir kızken öldü.

 Şafaktan hemen önce uyanırdım ve onun gittiğini unutup neden orada olmadığını anlayamazdım.

 Ama o sana sahip.

 Küçükken bana çok sık koşardı, bir şeyleri hep yanlış yapıp, arkadaşları ona içinde şeytan var dedikleri için bütün gece ağlardı.

 Onu sevdim ama hiç tamamen benim olmadı.

 Tanrı senden çok şey istemiş olmalı.

 Peki ya Tanrı'nın senden istediği şey? Evini ve aileni terk etmek.

 Oğlumu seviyorsun, değil mi? O zaman kendini benim gibi hazırlamalısın.

 Neye? Onu kaybetmeye.

 KUDÜS, PESAH BAYRAMI

Haham.

 Yaptıklarını görünce ayağa kalkacaklar.

 Bize liderlik et haham.

 Kudüs'ü Tanrı'nın krallığına götür.

 - Bize katılın!

 - Yüce peygamber aramızda!

 Mesajı yayın.

 Bize katılın!

 İsa burada!

 Bize katılın!

 Nasıralı İsa aranızda!

 Bize katılın!

 - Hoş geldin!

 - Seni gördüğüme sevindim.

 Olanları herkese anlattık.

 Bugün konuşacak mı? Romalıların göremeyeceği bir yer var.

 Nasıralı İsa burada!

 Yolu açın!

 İsa geldi.

 O geldi!

 - Bizimle gelin!

 - İsa bize liderlik edecek!

 Bizi takip edin!

 - Nasıralı İsa burada!

 - İsa burada!

 İsa bize liderlik edecek!

 Sevinin!

 Tapınak.

 Doğrudan tapınağa gidiyor!

 Herkese haber verin.

 İnsanlara söyleyin.

 Haham.

 Tapınağa doğru.

 Bize katılın!

 Meryem.

 Krallığı doğruca tapınaktan getirecek.

 Kaybettiğimiz sevdiklerimiz ayağa kalkacak!

 Bizimle gelin!

 Başlıyor!

 İşaretini bekleyin!

 Sevinin!

 Nasıralı İsa burada!

 Nasıralı İsa burada!

 Size Tanrı tarafından gönderildi!

 Size Tanrı tarafından gönderildi!

 Tanrı'nın mucizeleri ve harikaları ve size yolladığı işaretler!

 Nasıralı İsa burada!

 Bunlar Tanrı'nın sözleri.

 Benim canlarım.

 Size geliyorum.”

Sizi su ile vaftiz edeceğim" dedi ama sizi ruh ile vaftiz edecek.

 Nasıralı İsa'yı takip edin.

 Ben İsa'nın her sözünü Tanrı'nın sözü olarak görürüm.

 Tanrı'nın sözleri.

 Zamanı geldi!

 Esther!

 Sarah!

 Yakında geliyorsunuz!

 Zamanı geldi!

 Buranın rahiplerinden misin? "Benim evim, her milletten insanın dua ettiği yer olmalı" diye yazmıyor muydu? Gördüğün gibi.

 Burası bir pazar yeri.

 Tanrı'nın merhametini bir koyunla ya da güvercinle satın aldığın yer.

 İnsanlar her zamanki gibi kurbanlarını kesmeliler, Tanrı'nın da istediği gibi.

 Peki Tanrı insanların gerçek tövbelerini gösterme şeklinin de böyle olmasını mı istiyor? Sunakta senin bıçağının bir fiskesi sayesinde mi? Çıkarken okudukları bir zeburla mı? Buradan ayrıldıklarında kalplerinden geçen değişmiş oluyor mu? Her şeyi bırakmayı, hayatlarını değiştirmeyi ve Tanrı'yı takip etmeyi istiyorlar mı? Delirmiş.

 Çıldırmış!

 Tanrı'nın krallığı alınıp satılamaz.

 Zamanı geldi!

 - Tapınağı parçalıyor!

 - Yakalayın onu!

 Haham!

 - O delirmiş!

 - Yapmayın!

 Tek bir taş bile.

 Bu yerin yıkılmamış tek bir taşı bile kalmayacak!

 Artık onu incitemezsiniz!

 Yaptığınız hiçbir şey ona dokunamaz!

 Çekil!

 Onu dışarı çıkarın!

 - Geri çekilin.

 - Onu dışarı çıkarın.

 Tanrı sizi yargılayacak!

 Hepinizi yargılayacak!

 - Onu dışarı çıkarın!

 - Geride durun!

 Acele edin!

 O ne yapıyor? Haham!

 Hepimize felaket getireceksin!

 Yap hadi!

 Haham!

 Başla!

 Şimdi başla!

 Haham!

 Başlamalısın!

 Mükemmel bir zamandı.

 Mükemmel bir zamandı.

 Neden başlamadı ki? Neden başlamadı ki? Kardeşim gel.

 Güvendesin.

 Gel.

 Hoş geldin.

 Hoş geldin kardeşim.

 Pesahı bu gece burada geçireceğiz.

 Peki yarın ne olacak kardeşim? Yarın yine deneyeceğiz.

 - Söyledi mi  - Hayır.

 Şimdilik bırakalım dinlensin.

 Sonra Tanrı'yla birlikte olmak için onunla beraber tepelere gitmemizi diliyor.

 Petrus, olay sıcakken hareket etmeliyiz.

 Ama artık peşimizde olacaklar.

 Elini çabuk tutmalı.

 Boşa oyalanıyor.

 Bence başka bir mucize olacak, bir işaret gibi.

 Çok kişi destek için ayaklandı.

 Krallık gelecek.

 Hastaları iyileştirdiğini, ölüyü dirilttiğini gördüm.

 Tek bir sözünle Tanrı'nın bu dünyayı alt üst edeceğini biliyorum.

 Peygamberlerin de bize olacağını söylediği gibi.

 Fukaralar, ezilenler, ölüler, kaybettiğimiz sevdiklerimiz ayağa kalkacak ve sen de kral ilan edileceksin.

 Söyle olsun hadi.

 Sana her şeyi verdik.

 Hayatlarımızı.

 Umutlarımızı.

 Belki de yanlış anladık.

 Belki de krallık 

Hayır!

 Mucizeleri gerçekleştiren imanımız.

 İnancımız.

 Söyle ona.

 Ona hatalı olduğunu söyle.

 Ona hatalı olduğunu söyle.

 Yahuda.

 Vaftizci beni yağ ile mesh ederken kutsal yağ yoktu, seremoni yoktu.

 Bu şekildeydi.

 Gözlerini ışığa aç.

 Başladı.

 Şimdi durdurma.

 Durdurmalarına izin verme.

 Seninle olacağım.

 Seni bırakmayacağım.

 Meryem.

 Sen benim şahidimsin.

 Her şey hazırlandı.

 Tanrı'ya şükredin, çünkü burada iyilik yatıyor.

 Sonsuza kadar dayanacak bir sevgi.

 İsrail ilan etsin 

Sarsılmaz sevgisinin sonsuzluğunu.

 Harun cemaati ilan etsin 

Sarsılmaz sevgisinin sonsuzluğunu.

 Tanrı'dan korkanlar ilan etsin 

Sarsılmaz sevgisinin sonsuzluğunu.

 Ne oldu haham?

Sadece hepinizden ayrılmam gerektiği için üzgünüm.

 Nereye gidiyorsun?

Tanrı'ya.

 Bir şeyler gördü.

 Onu buradan uzaklaştırmalıyız.

 Belki de Cana'ya dönmeliyiz.

 Gerekirse zorla.

 Matthias haklı.

 Bir şeyler gördü.

 Her ne oluyorsa bu Tanrı'nın ondan istediği şey.

 Kararına saygı göstermeliyiz.

 Ölse bile mi?

Şimdiye kadar olanları bekliyor muydunuz?

Anlamıyor olmamızın sebebi, anlayacağımızdan öte bir şey olması.

 Bırakalım da ne yapsın?

Bizi terk mi etsin?

Ölsün mü?

Ona güvenmek zorundayız Filip.

 Dua etmeye gitti.

 Biz de aynısını yapmalıyız.

 Bu yanlış.

 Bu yanlış.

 - Haham!

 - Kaç!

 - Haham, kaç!

 - Haham, kaç!

 Kaç!

 Nasıralı İsa!

 - Kaç!

 - Hayır!

 Erteliyordu.

 Korkuyordu.

 Şimdi kendini kurtarmak için harekete geçmeli.

 Daha fazla beklemek yok Meryem.

 Bugün başlayacak.

 Haklılar tekrar ayağa kalkacak.

 Sen ne yaptın? Onu cezalandıracaklar.

 Kurtarın onu!

 Haham!

 Haham!

 Lütfen!

 O Kurtarıcı!

 Geri çekil!

 Tanrı!

 Kurtarıcı!

 Nereye gideceksin? Aileme.

 Meryem.

 - Meryem.

 - Matthias.

 Onunla mıydın? Sonuna kadar.

 Petrus, güneş doğarken onu gördüm.

 Oradaydı ve sanki

 Tüm acısı gitmiş gibiydi.

 Bir rüya.

 Bir rüya değildi.

 Oradaydı.

 Meryem, o aramızdan ayrıldı.

 O öldü.

 O ölmedi.

 Ölüm bile onu tutamaz.

 Bunca zamandır dünyada bir değişiklik bekliyorduk ama sandığımız gibi değilmiş.

 Krallık burada, şu anda.

 Başarısız olduk.

 Krallık falan yok.

 İnsanların ayağa kalkacağını ve kral olacağını, bunu size hiç söyledi mi? Meryem.

 Onu gördün mü? Gerçekten? Ama o zaman, krallık, nasıl gerçek olabilir ki? Çünkü gözlerimizle görebileceğimiz bir şey değil.

 Krallık bizim içimizde.

 Tek yapmamız gereken küskünlük ve ızdırabımızdan kurtulup çocuklar gibi olabilmek.

 Aynen onun dediği gibi.

 Ne demek istiyorsun? Krallık, tartışmayla, zıtlaşmayla ya da yıkımla inşa edilemez.

 Her yaptığımız iyilikle, ilgiyle ve bağışlamamızla, bizimle büyür.

 İnsanları kaldıracak güce biz sahibiz, aynı onun gibi ve ancak o zaman onun gibi özgür olabileceğiz.

 Söylemek istediği bu muydu? Biz ise bu devrim yolunda krallık sanki kan ve ateşle doğacakmış gibi yürüyoruz.

 Meryem.

 Neden sadece sana görünsün? Bunun ne önemi var? Çünkü krallık şimdi burada diyorsun.

 Şu kapının dışında yeni bir dünya falan yok.

 Zulüm sona ermedi.

 Fukara için, ezilen için adalet yok.

 O nefreti kalbinde taşımak nasıl bir his? Aylar geçtikçe azalıyor mu? Çektikleri çileyi dindirme gücümüz var.

 Bu bize bağlı.

 Sana inanıyorum Meryem.

 Onu gördüğüne inanıyorum, sana geldiğine ve bunun, onun döneceğinin bir işareti olduğuna ve krallığı getireceğine inanıyorum, gerçek krallığı.

 Yeni dünyayı.

 Dünya ancak biz değişirsek değişecek.

 Şimdi buraya gelip onun bizim yerimize seni seçtiğini ve sana özel bir mesaj verdiğini söylemen doğru değil.

 Bizi içimizde sahip olduğumuz şey için bir araya getirdi.

 Hepimiz onun için değerliyiz.

 Hepimiz onun havarileriyiz.

 Bu odadaki herkes onun tek bir mesajı ve amacı olan görkemli yeni dünyayı üzerine inşa edeceği kayası ve kilisesidir.

 Senin mesajın.

 Onun değil.

 Sen bizi zayıflattın Meryem.

 Onu zayıflattın.

 Elimden gelen tek şey söylediklerimi anladığınızı umut edip beni olduğum gibi görmeniz için dua etmek.

 Her birinize onun gibi ben de değer veriyorum.

 Hepiniz kardeşimsiniz ve size teşekkür ediyorum.

 Ama öylece durup sessiz kalmayacağım.

 Sesimi duyuracağım.

 İnancını sakın kaybetme.

 Şu anda bile.”Neye benzeyecek?" diye sormamış mıydın? "Krallık?"

Bir tohum gibi, bir kadının alıp bahçesine ektiği tek bir hardal tohumu tanesi gibi.

 Büyüdü ve daha da büyüdü.

 Ve uçan kuşlar gelip dallarına yuvalarını yaptılar.

 Hristiyan İncillerine göre Magdalalı Meryem, İsa'nın ölümünde de cenazesinde de vardı ve İsa'nın dirilişinin ilk şahidi olarak tanımlanmaktadır.

 591 yılında Papa I. Gregorius Magdalalı Meryem'e fahişe dedi ve bu yanılgı günümüze kadar geldi.

 2016 yılında Magdalalı Meryem, Vatikan tarafından resmi olarak Havarilerin Havarisi - onlara eşit - ve dirilmiş İsa'nın ilk elçisi olarak tanımlandı.

 Bu film Magdalalı Meryem'in hikâyesinden esinlenmiştir.

 Magdalalı Meryem'in hikâyesi İncillerde bulunabilir.

  

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar