Gerçeğe Çağrı (1990) Total Recall
| |
113 dk
Yönetmen:Paul Verhoeven
Senaryo:Philip K. Dick, Ronald Shusett, Dan O'Bannon
Ülke:ABD
Tür:Aksiyon, Bilim-Kurgu, Gerilim
Vizyon Tarihi:01 Ekim 1990 (Türkiye)
Dil:İngilizce
Müzik:Jerry Goldsmith
Oyuncular
Arnold Schwarzenegger
Rachel Ticotin
Sharon Stone
Ronny Cox
Michael Ironside
Devam Filmleri
1990 - Gerçeğe Çağrı(295,323)7.5
1999 - Total Recall 2070 (1,166)7.0(Tv Dizisi)
Özet
Douglas Quaid (Arnold Schwarzenegger) her gece Mars hakkında
rüyalar gören bir işçidir. Meraklanan Quaid, anı transferi yoluyla insanları
tatile yollayan Rekall Inc. isimli şirketten Mars tatili satın alır. Fakat anı
transferi sırasında meydana gelen bir kaza genç adamın zihnini altüst eder.
Kendini bir gizli ajan olarak, Mars'ın zalim hakimi Coogan'a karşı mücadele
ederken bulur.
Eski dostlar, hatta karısı bile aniden ona düşman olmuştur.
Fakat Quaid'in tüm bu yaşadıkları gerçek midir? Eski anılarını mı
hatırlamaktadır? Yoksa anı transferi sırasında yaşadıkları yüzünden bir hayal
mi görmektedir?
Douglas Quaid bu gerçekler ve hayallerden örülü dünyada bir
çıkış yolu bulmaya çalışır.
Film, bilim kurgunun en önemli isimlerinden Philip K.
Dick'in We Can Remember It For You Wholesale isimli kısa hikayesine dayanıyor.
Blade Runner (1982), Screamers (1995) ve Impostor (2002),
Dick'in hikayelerine dayandırılarak çekilen filmlerden sadece bazıları.
Altyazı
Doug?
İyi misin, sevgilim?
Sadece bir rüyaydı.
Rüyanda Mars'ı mı
gördün?
Şimdi iyi oldun mu?
Benim zavallı
sevgilim Yavaş yavaş tutkuya dönüştü.
O var mıydı?
Kim?
Anlattığın o kumral
kadın.
Ah, Lori Bir rüyayı kıskandığına inanamıyorum Kim o?
Hiç kimse.
- Onun ismi ne?
- Bilmiyorum.
- Söyle bana!
- Bilmiyorum!
Bu hiç de komik değil.
Doug, her gece
onun rüyasını görüyorsun!
Ama sabahları hep
geri dönüyorum.
Bırak beni!
Nazlanma güzelim Hayallerimin tek kızı olduğunu biliyorsun.
Gerçekten mi?
Sanki bilmiyorsun.
Rüyasını
görebileceğin bir şey vereceğim sana.
Başkan saldırıyı
onayladı ve uzaydan gelen silahların güney
bloğunun sayısal üstünlüğüne karşı en iyi savunma olduğunu söyledi.
Mars'ta bir sürü
zorbalıklar olmuş, seperatist teröristler orada yeniden turbinium-madeninin işlenmesini engellemeye çalışmışlar.
Kuato ve onun
özgürlük tugayları piramid maden ocağının yeniden açılmasını sağlamak için yaptıkları suikastı
kabullendiler.
Mars ordusu, düzeni
biraz çabayla yine yerine getirdiler ve
stratejik önemi olan tesisler tamir edildi.
Bir maden ocağı zaten
kapalı; Mars yöneticisi Velos Cohaagen üretimin tam kapasite devamını sağlamak için gerekirse birlik
görevlendireceğini söyledi.
Kâbus gördüğüne hiç
şaşmıyorum.
Sürekli haber
izliyorsun.
- Lori?
- Doug?
- Gel yapalım.
- Neyi yapalım?
Mars'a taşınalım.
Aşkım, neden bu güzel
sabahı berbat ediyorsun?
Bunu bir düşün.
Bu konuyu önceden
konuşmuştuk.
Orası senin hiç
hoşuna gitmez.
Kurudur, çirkindir,
can sıkıcıdır Ve her an orada bir
ihtilâl olabilir.
Cohaagen sadece bir
kaç radikal olduğunu söylüyor.
Ona inanıyor musun?
Boş ver.
Hayır.
Mars kuzey bloktan büyük
masraflarla kolonize edilmiştir.
Bizim askeri gücümüz orada
ki turbinuma bağlı.
Sadece bazı
mutantlar: "Plânet bizimdir" dedikleri için, vazgeçmeyeceğiz.
Tatil yapalım diyorum.
Lütfen çekil,
göremiyorum.
Mars'dan daha güzel
yerler var.
Satürn'e ne dersin?
Satürn'e gitmek
istemez misin?
Herkes oradan
bahsediyor.
Kuato'nun
teröristleri, hükümete olan güveni sarsmak için bu dedikoduları yayıyorlar.
Ya da uzun bir
gezegen turu atalım, biraz dinleniriz.
Buna ne diyorsun?
Geç kalıyorum.
Sevgilim Yeni bir şehire alışmak zordur, ama
deneyeceğiz, tamam mı?
Beni anlamıyor musun?
Yüksek bir göreve
çağrıldığıma inanıyorum.
Hayatta bir şeyler
yapmak istiyorum.
Herhangi bir kişi
olmak istemiyorum.
Sen herhangi bir
kişi değilsin.
Sen sevdiğim adamsın.
Sana güzel bir gün
diliyorum.
Siz şu anda güvenlik bölümüne
ayak basıyorsunuz.
Yetkili olmayanlara
silâh taşımak yasaktır.
Buzdağı kadar işiniz
olmasına rağmen, Antarktika'da kayak
yapmak istemediniz mi?
Parasız olmanıza
rağmen, deniz altında tatil yapmayı arzulamadınız
mı?
Merdivenleri
çıkamadığınız halde, Mars'ın dağlarına çıkmayı
her zaman istemediniz mi?
O zaman REKALL'e
gelin bizde hayal ettiğiniz tatili
satın alabilirsiniz hem gerçekten daha
ucuz hem de daha iyi.
Hayatınızı boş yere
harcamayın.
REKALL'ı arayın ve size ömür boyu unutamayacağınız bir
hatıra verelim.
Harry!
REKALL diye bir şey
duydun mu?
Hani hatıra satın
alabildiğin yer?
Ha, REKALL !
- Oraya mı gitmek
istiyorsun?
- Belki.
- Gitme!
- Neden?
Bir arkadaş gitti
oraya, az daha beynini yok ediyorlardı.
Gerçekten mi?
Beynine kimseyi
dokundurma, gerçekten değmez.
Haklısın galiba.
Merhaba, REKALL'e hoş
geldiniz!
Ben Douglas Quaid.
Bir randevum var.
- Bob?
Doug Quaid sizinle
görüşmek istiyor.
- Tamam, hemen
geliyorum.
Bir dakika, lütfen.
Sağ olun.
- Bob McClane.
Sizi gördüğüme
sevindim.
- Memnun oldum.
Şöyle buyrun, lütfen.
- Oturunuz,
rahatınıza bakın.
- Teşekkürler.
Biraz yardımcı olun
lütfen: - Sizi şeyin hatırası ilgilendiriyor
- Mars'ın.
- Evet, Mars'ın - Bir sorun mu var yoksa?
Şöyle söyleyeyim, eğer
uzay size göre bir şeyse size Satürn
turunu tavsiye edebilirim.
Herkes onu hayal
ediyor.
Satürn beni
ilgilendirmiyor.
Ben "Mars"
demiştim.
Tamam, patron
sizsiniz.
O zaman Mars olsun.
Bir dakika lütfen Mars turu ekstralar hariç size 899'a mal olur.
Bu detaylarıyla
birlikte, iki haftalık bir hatırayı içeriyor.
Daha uzun seyahat
daha pahalı, çünkü daha derin ameliyat gerekiyor.
- İki haftalık tur
neler içeriyor?
- Önce şunu bilin: REKALL'da
sadece birinci sınıf hatıraları alabilirsiniz.
Uzay aracında tek
kabin, Hilton'da lüks oda, tüm görülmeye değer yerler Mount Pyramid, büyük kanallar ve tabii ki Venusville!
Ne kadar gerçek
oluyor?
- Aklınızdaki her
hatıra gibi.
- Saçmalamayın.
Hayır, gerçekten!
Beyniniz hiç bir fark
bulamayacak.
Kesinlikle!
Peki o beyni yok olan
kişi ne oldu?
Parasını geri aldı mı?
Bunlar eski hikâyeler.
REKALL'la yapılan
seyahat raket uçuşundan emniyetli.
İşte istatistik.
Ayrıca, gerçek bir
tatil yapmak çok sinir bozucu: Kaybolan bavullar, pis hava dolandırıcı taksi şoförleri REKALL'le seyahat ederseniz her şey mükemmel.
Ee, ne diyorsunuz?
Tamam.
Çok iyi bir karar
verdiniz.
Siz şu soru formunu
doldururken - size ekstra hizmetlerimizi anlatayım.
- Ekstra şeyler
istemiyorum.
Nasıl isterseniz.
Ama size bir soru
sorabilir miyim?
Şimdiye kadar
yaptığınız tatillerde hep aynı kalan ne vardı?
Bilmiyorum.
Kendiniz!
Nereye giderseniz
gidin, siz her zaman varsınız.
Hep aynı kişi.
Kendi benliğinizden
tatil yapmayı bir düşününüz!
Evet, gerçekten
tuhaf, ama bizim yeni kampanyamız: "Ego Turu".
Bunlar beni
ilgilendirmiyor.
Ama hoşunuza gidecek!
Size değişik
kişilikler verebiliyoruz.
Mars'a pleyboy olarak
gitmek varken neden turist olarak gidesiniz
- veya bir spor yıldızı - Gizli ajan.
Fiyatı ne kadar?
Sizi biraz daha
meraklandıracağım.
Siz harika bir
casussunuz; en önemli görevinizi yerine getirmek zorundasınız.
Her yerde sizi
öldürmeye çalışıyorlar.
O anda güzel egzotik - bir
kadınla karşılaşıyorsunuz - Devam et!
Daha fazlasını
anlatmak istemiyorum, ama tur bitmeden önce
kız sizin oluyor, ve kötüleri öldürüp gezegeni kurtarıyorsunuz.
Şimdi siz söyleyin: 300
birime değmez mi?
- İlk seyahatiniz mi?
- Evet.
Endişelenmeyin, burada
işler pek nadir ters gider.
- İyi akşamlar, Doug.
Ben Dr.
Lull.
- Memnun oldum.
Ernie, matriks 62B
ile 37'yi bağlayın.
- Uzaylı şeyler de
istiyor musunuz?
- Tabii ki, neden
olmasın.
İki kafalı
canavarlara?
Haberleri izlemiyor
musunuz?
Tarihi buluntular da
sunuyoruz.
- Çok heyecanlı!
- Evet, 1 milyon
yaşlarında.
- Bu da yeni.
Mars'ta mavi gökyüzü.
- Siz çoktan beri mi
evlisiniz?
8 senedir.
Anladım Kendinizi küçük kaçamaklarla mükâfatlandırıyorsunuz,
değil mi?
Hayır, Mars beni her zaman
için etkilemiştir.
Biz hazırız.
O halde rüya ülkesine
gidelim.
Ben size ego
turunuzun ince ayarı için bazı sorular soracağım.
Ne kadar dürüst cevap
verirseniz, sizin için o kadar neşeli olacak.
- Sizin cinsel
eğiliminiz?
- Hetero.
Hangi kadın tipi
tercih ediyorsunuz?
Sarışın, kumral,
kızıl?
Kumral.
Zayıf atletik
veya balık etli?
Atletik.
Çekingen?
Agresif?
Çapkın?
Doğruyu söyleyin.
Çapkın.
Çekingen.
Ernie, 41A.
Daha göreceği çok şey
var!
- Hiç geri dönmek
bile istemeyecek.
- Evet, bu kesin.
Evet, ne diyorsunuz?
Tam bilmiyorum.
İnsanın elinde bir
hatıra kalmıyor.
Bu doğru değil işte.
Az parayla T-Shirt
alabilirsiniz tatil yerinizden
fotoğraflar ve mektuplar bile - Bob!
- Ne oldu?
- Çabuk gelin!
- Çok önemli bir
müşterim var!
Herhalde yine bir şizoid
emboli ile karşı karşıyayız.
- Ben birazdan
dönerim.
- Bay McClane?
- Ne oldu, Bob?
- Sakın gitmesine
izin verme!
Hepiniz ölüsünüz.
Hepiniz!
Beni açığa vurdunuz!
Bir implantatı doğru
dürüst yerleştiremiyor musunuz?
- Bu bir hafıza
donmasıdır.
- Hepinizi
öldürecekler!
- Ne diyor bu?
- Bilmiyorum!
Bay Quaid, sakin olun!
Benim ismim Quaid
değil!
Beni hemen çözün!
Çözün beni!
İyi misiniz?
Bakın sabahtan beri Mars'tan bahsetti.
Gerçekten oradaydı!
Aptal, biraz
aklını kullan!
- Ego turundaki
ajan rolünü yaşıyor!
- Bu mümkün olamaz.
O implante
yapılmadı ki!
Aman Tanrım Bunu anlatmak istedim ya: Birisi onun
hafızasını silmiş!
Bir dakika!
Ne demek birisi?
Bu gizli
istihbarat, Allah kahretsin!
- Çeneni kapat!
- Bob, müşteri gitti!
Şunu yapıyoruz:
REKALL'ın ve bizim hakkımızda bildiği her şeyi silin.
Deneyeceğim.
Bir taksiye bindirin.
Ben de dosyasını yok
edip parasını iade edeceğim.
Eğer soran olursa: Douglas
Quaid'ı tanımıyoruz.
Neredeyim?
- JOHNNYCAB'da
bulunuyorsunuz.
- Ne yapıyorum burada?
- Soruyu başka türlü
sorunuz lütfen.
- Ben bu taksiye
nasıl bindim?
Kapı açıldı ve siz de
bindiniz.
Bugün güzel bir gün,
değil mi?
- Burada mı
ineceksiniz?
- Evet.
JOHNNYCAB'ı
kullandığınız için teşekkürler.
Umarım yolculuğunuz
iyi geçti.
Mars turu nasıl geçti?
- Ne turu?
- Sen REKALL'a
gitmiştin.
Hatırlıyor musun?
- Gerçekten mi?
- Gerçekten.
Seni uyardım, ama sen
yine de gittin.
Sen benim babam mısın?
- Gel, sana bir
şeyler ısmarlayayım.
- Teşekkürler, zaten
geciktim Hadi, bir şeyler içelim!
Burada ne oluyor?
Lânet olsun, ben ne
yaptım ki?
Mars hakkında bazı
şeyleri açığa verdin!
Delirdin mi?
Mars hakkında hiç bir
şey bilmiyorum!
Beni dinlemen
gerekliydi, Quaid.
Başının belâya
girmesini istemedim.
Bir yanlışlık olmalı!
- Beni birisiyle
karıştırıyorsunuz.
- Sen kendini
birisiyle karıştırıyorsun.
Vuruş dengeni sağla.
Ve vuruş ve dön Ve vuruş dengeni sağla ve vuruş Çok iyi!
Formdasın!
Merhaba, sevgilim.
Ne yapıyorsun?
Bir kaç adam beni
biraz önce öldürmek istediler.
Hırsızlar mı?
Hayır, casuslar
herhalde.
İş arkadaşım Harry de
in aşağı!
- Harry elebaşlarıydı.
- Sakin ol, tamam mı?
Her şey sırayla.
Neden casuslar seni
öldürsünler?
- Bilmem ama Mars'la
ilgili.
- Sen oraya hiç
gitmedin ki.
Evet, her şey tuhaf - ama
ben REKALL'e gittim - O beyin
kasaplarına mı?
Ne yaptılar?
Ben Mars için bir tur
ayırttım ve sonra REKALL'ı unut!
Onlar beni öldürmek
istediler!
- Hiç kimse seni
öldürmek istemedi.
- İstedi!
Ama ben hepsini
öldürdüm.
Bak, REKALL'deki
adamlar senin beynini karıştırmışlar.
Sen paranoid hayal
görüyorsun.
Buda mı paranoid
hayal?
- Doktor çağıracağım.
- Hayır, hiç kimseyi
çağırmıyorsun.
Lori, kaç!
Bunu neden yapıyorsun?
Hadi, konuş!
- Ben senin karın
değilim.
- Ya, öyle mi!
Seni 6 haftadır
tanıyorum.
Evliliğimiz bir
hafıza implatasyonudur.
- Düğünümüzü
hatırlıyor musun?
- Gizli istihbarat
implante etti.
Bizim arkadaşlarımız,
benim işim, 8 senelik beraberliğimiz, yalan mı?
İşin gerçek.
Gizli istihbarat
buldu.
Saçmalık!
Senin kişiliğini
yeniden yazdılar.
Seni gözaltında
tutmak için beni de eşin olarak görevlendirdiler.
Kusura bakma ama tüm hayatın bir rüya.
Peki, ben ben
değilsem o zaman tanrı aşkına ben kimim?
Bilmiyorum.
Ben burada sadece
görevimi yapıyorum.
Doug, bir şeyi
bilmeni istiyorum: Sen benim şimdiye kadar en iyi görevimdin.
- Gerçekten.
- Beni onurlandırdın.
Bir kez daha
istemediğinden emin misin?
Eski günlerin
hatırasına?
Hadi.
Bana güvenmiyorsan
eğer, beni bağlayabilirsin.
- Senin sapık
olduğunu bilmiyordum.
- Şimdi biliyorsun.
Akıllı kız!
Beni vurmayacaksın
değil mi?
Geçirdiğimiz güzel
zamanları hatırla!
Bazı şeyler zevkliydi.
Seninle tanıştığıma
memnun oldum.
- Ona dokunma.
- Kimse yok.
- İyi misin?
- Herhalde her şeyi
berbat ettim.
- Neleri hatırlıyor?
- Hiç bir şeyi.
Onu buldum.
Lânet olsun, metroya
gitmek istiyor.
Hadi yakalayın.
Durmayın, takip edin!
Eşyalarını al ve
kaybol buradan.
- Peki, onu geri
getirirlerse?
- Ona kafanı yorma.
Hadi, metroya!
- Tutuklayın!
- Silahlı!
- Yolunu kesin!
- Karşıda!
Yürüyen merdivenlerde!
Siz dördünüz yukarı,
siz benimle geliyorsunuz!
Peronun üstünde!
- Hangi tarafa?
- Sağa.
Botco.
Yarın ki benzin yarın
ki fiyata.
Yanlış hatıralarla
kendinizi avutmayın.
Ucuz fiyatlarla gerçek
bir uzay tatili yaşayın.
Onun ölmesi gerekiyor!
Benim karımla yatmış
olsaydı, aynısını söylerdim.
- Ne demek oluyor?
Hoşlanmış mıdır yani?
- Hayır, eminim
tiksinmiştir.
6-Beta-9, Bay
Cohaagen direkt bağlantımız var.
Burada Richter.
Bağlayın.
- Aşağıda ne oluyor?
- Ben bir haini
ortadan kaldırıyorum.
İstememiş olsaydım
onu yeryüzünde yaşatmazdım!
O çok şey biliyor.
Bir bok bilmiyor.
Belki 1 saat içinde tüm
hafızası yerine gelebilir.
Dinleyin, Richter.
Ben Quaid'ı canlı istiyorum;
yeni bir implantant için.
Anladınız mı?
Lori'ye geri
dönmesini istiyorum.
Anladın mı?
- Sizi duyamıyorum,
efendim.
- Ne yapıyorsunuz?
Quaid'ı buldum!
Başka kanala
basıyorum, güneş lekeleriyle problem var.
- Beni mutlaka arayın!
- Bağlantı yok - Nerede?
- 2. kat.
Alış veriş caddesi.
Quaid'ı Mars'ta
öldürmeliydi.
- Nasıl gidiyor?
- İyi.
Yaklaşıyoruz.
Tamam, bulduk!
- Eğer canını
seviyorsan, kapatma.
- Ne istiyorsunuz?
Seni bir vericiyle
takip ediyorlar, eğer beni dinlemezsen, birazdan oradalar.
Boşuna arama.
Verici beyninde.
- Kimsiniz?
- Başına ıslak bez
sar.
Sinyali bastırır.
- Beni nasıl buldular?
- Acele etsen iyi
olur.
Böylece zaman
kazanabilirsin.
Yerini de tam tespit
edemezler.
Lânet olsun!
- Ne oldu?
- Onu kaybettim.
- Bulun onu!
- Tamam.
Çabuk ol.
Yetirince güzelsin.
Şimdi pencereye git.
Hadi git.
Beni görüyor musunuz?
İşte bana verdiğin
bavul.
Ben mi?
- Onu buraya
koyuyorum.
Gel al ve kaybol.
- Bir dakika!
Ne oldu?
- Siz kimsiniz?
- İkimiz, Mars'ta,
gizli istihbarattaydık.
Sen kaybolursan,
aramamı istemiştin.
Mars'ta ne yapıyordum
ben?
- Pardon, bu benim.
- Üzerinde isim
yazmıyor.
Bu benim için.
- Kendinize başka bir
bavul arayın.
- Bu bana lâzım!
Seni aşağılık!
Burada bir yerde
olması gerek.
İşte orada.
Ben JOHNNYCAB.
Yolculuk hangi tarafa?
- Bas gaza!
- Lütfen gideceğiniz
yeri tekrarlayın.
- Fark etmez, hadi
bas gaza!
- Lütfen caddeyi ve
numarayı söyleyin.
Allah kahretsin!
Ben bu adresi
tanımıyorum.
Lütfen tekrarlayınız Kemerinizi bağlayın!
- Bu 18 birim eder.
- Bana hesabı gönder,
pezevenk.
Umarım yolculuğunuz
iyi geçti.
Hey, yabancı.
Ben Hauser.
Eğer bir şey ters
giderse kendi kendimle konuşurum ve
senin başında ıslak bez var.
İsmin ne olursa
olsun, şimdi sıkı dur: Sen sen değilsin, sen bensin!
Yaa - 6-Beta-9, gelin.
- Onu buldunuz mu?
- Çimento
fabrikasında patlama vardı.
- İki ekip gönderin.
Ben Mars'ın gizli
istihbaratındaydım ve Cohaagen'ın pis işlerini yaptım.
Bir kaç hafta önce
bir kadınla tanıştım.
Ve bazı şeyleri
anladım.
Yanlış taraf için
savaşmışım.
Şimdi sadece durumu
düzeltmeye çalışabilirim.
Cohaagen'ın başına
derde sokacak yeterli bilgiye sahibim.
Ama bu mesajı
alırsan, beni yakalamışlar demektir.
Ve şimdi de kötü
haber: Her şey senin elinde.
Çok iyi.
- Bir şeyler var mı?
- Hayır.
Şuradan zayıf bir
sinyal geliyor.
Arayın onu!
İlk önce vericiden
kurtulman gerekiyor.
Şu şeyi bavuldan
çıkar ve burnuna sok.
Korkma, kendiliğinden
yolunu bulur.
İyice içine sok.
Bir hışırtı duyarsan,
vericidir demek.
Kolayca çıkart.
Ama dikkatli ol,
çünkü benim de kafam.
- Çok net sinyal
alıyorum.
- Hadi, yukarı.
Plân şöyle: Sen
Mars'a defolup Hilton'da Brubaker'ın kimliğini
göstereceksin.
Hepsi bu kadar.
Benim dediklerimi
yaparsan seni ve beni kandıran o domuzu
yakalayabiliriz.
Sana güveniyorum,
dostum.
Beni yalnız bırakma.
Düz git.
İçerde.
İşte orada!
Ver şunu.
Mars'a defol Lânet!
Mars'a defol Mars-kolonisine hoş geldiniz.
Cam kubbeler, sizi bu
gezegendeki vakumdan korur.
Lütfen pencereye veya
hava savağına dokunmayınız.
Oksijenimiz sınırlı
olduğundan, Mars'ta sigara içmek yasak.
Sizlere iyi
eğlenceler diliyoruz.
Pasaportunuz.
Bay Cohaagen sizinle
derhal görüşmek istiyor.
- Quaid'ten haber var
mı?
- Elinizden kaçtığından
beri, hayır.
Söylediğinizi
kulağınız duysun!
- Ne kadar kalmak
istiyorsunuz?
- İki hafta.
- Şu rezalette bakın!
- Allah aşkına buda
ne oluyor?
Marslı'lar Kuato'yu
seviyorlar.
George Washington
zannediyorlar.
- Öldürelim o domuzu.
- Kim olduğunu, kimse
bilmiyor.
GİRİŞE İZİN VERİLDİ Meyve
ya da sebze var mı yanınızda?
İki hafta.
Efendim?
İki hafta Sadece bu pislikler değil.
İsyancılar rafineriyi
işgal ediyorlar, ve bu yüzden turbinium üretilmiyor.
Quaid Bu Quaid!
Şu kadın!
Çabuk, yakalayın!
Kadını tutuklayın!
Yakala!
Sürpriz!
- Aç şu lânet kapıyı!
- Bunu yapamam!
Aç dedim!
Hepsi merkezden
yönetiliyor!
- Cohaagen hava
fiyatını yükseltti.
- Yine mi?
- Yeryüzünde hiç
kimse bize bakmıyor.
- Sadece turbinium
istiyorlar.
- Affedersiniz, bu ne?
- Piramid maden
ocağını mı diyorsunuz?
Orada, şu uzaylı
meretler bulunana kadar çalıştım.
- Sadece söylenti,
değil mi?
- Öyle mi?
Bay Cohaagen Beni görmek istemişsiniz, efendim?
Richter - neden
mutlu olduğumu biliyor musunuz?
- Hayır, efendim.
Çünkü güneş
sisteminde en iyi mesleğe sahibim.
Turbinium-üretimi
yürüdükçe, ne istersem yapabilirim.
Her şeyi.
Tek endişem bir gün isyancılar kazanırlarsa, her şeyin bitecek
olması.
O da sizin suçunuz
olacak.
Önce Quaid'ı öldürmeye
çalışıyorsunuz - ve sonra onu elinizden kaçırıyorsunuz!
- Bizim taraftan
yardım edildi.
Biliyorum.
- Düşündüm ki - Düşünmeseniz daha iyi!
Bunun için size
yeteri kadar bilgi vermiyorum!
Sadece söylediklerimi
yapın başka bir şey değil.
Tamam, efendim.
İşe gelelim.
Durum çok zor.
Kuato Quaid'ın
anılarının peşinde.
Belki bunu
başarabilir de.
Sözde olan
düşünceleri okuyabiliyor.
Ve benim bunları
engelleyecek plânım var.
Bu işte var mısınız?
- Evet, efendim.
- Harika.
Aksi halde sizi de
öldürürdüm.
Taksi lâzım mı?
Dergiler, müzik ve
viski var bende.
Hey, taksi lâzım mı
sana bayım?
Hadi!
- Size yardım
edebilir miyim?
- Evet, oda arıyorum.
Burada olmanıza
sevindim, Bay Brubaker.
Aynı odayı mı
istiyorsunuz?
Tabii ki.
- Kasanızda bir şeyler
var.
- Bana verir misiniz
lütfen!
Kimliğiniz?
- Oda anahtarınızı
şifreliyorum.
- Teşekkürler.
EĞER EĞLENMEK
İSTİYORSAN, MELİNA'YI İSTE.
Süit 610 doğu
tarafında.
- Teşekkürler.
Bana bir kalem verir
misiniz?
- Tabii ki.
Hey, bayım, taksi
gerekli mi?
- Neden onunkine
binmeyeyim?
- Onun doyuracağı 5
çocuğu yok.
- Peki seninki nerede
duruyor?
- Hemen orada.
Hey pezevenk bu benim
müşterim!
- Canın cehenneme!
- Benny, seni
aşağılık!
Mars'a hoş geldiniz!
- Bu da neydi?
Kaza mı?
- Sadece bir kaç
isyancı.
Buradan yakalanmadan önce kaçalım.
İsyancılar ne
istiyorlar?
Her zaman ki şeyi: Daha
fazla para, özgürlük, hava.
- Nereye gidiyoruz?
- LAST RESORT'a.
Hemen konuya
geliyorsunuz.
- İlk defa mı
buradasınız?
- Evet Yani, hayır.
Gerçi, evet.
Salak!
Mars'a gelip gelmediğini
de bile bilmiyor İşte!
Venusville!
Harika değil mi?
Burada yol bitiyor.
Yayan devam etmemiz
lâzım.
- Size yolu
göstereyim.
- Geleceğe bakmak
ister misin?
Geçmişe baksan?
Gelin, hemen köşede.
Yolun sonunda.
Orada her şey mevcut.
Güzel, değil mi?
Düşüncelerini
okuyayım mı - sırlarının derinliğine gireyim mi?
- Senin doğum gününü
çıkartabilirim!
Gerçekten mi?
- Sen boğasın, doğru
mu?
- Nereden bildin?
- Her falcı - Mutant mı?
Evet, gezegenle
ilgili.
Niçin?
Kubbeler o kadar kötü
yapılmamış ki, ışınlar içeri giriyor.
İşte burası.
LAST RESORT.
Gerçekten içeri
girecek misiniz?
Daha iyi bir yer
tanıyorum ben.
Temiz kızlar, saf
sert içki Komisyon mu alıyorsun?
- Hey, 5 çocuğun
karnını doyurmam lâzım.
- Diş doktoruna
gönder.
Sağ ol, beyefendi!
Sizi burada
bekliyorum Kendinize zaman bırakın.
Adım Benny.
- Ne istiyorsunuz?
- Melina'yı arıyorum.
Şu ara meşgul.
Ama Mary boşta.
Ha, tam boş sayılmaz,
şekerim.
Ama yine alabilirsin.
Teşekkür, ama ben
Melina'yı bekliyorum.
Pezevenk!
Mel titiz biri.
- Onun belirli
müşterileri var.
- Beni sevecektir.
Merhaba, Hauser.
Hâlâ dip dinç adamsın.
- Onu neyle besledin?
- Sarışınlarla.
Zannedersem daha
karnı aç.
Yüzünü burada
gösterdiğine göre cesaretli birisin, Hauser.
- Tamda senin
söylemen gerekiyor bunu.
- Tony, o kas
paketini rahat bırak.
- Sakin ol, daha uzun
yaşarsın.
- Hadi, gel.
- Canım, Tony ile
ilgilenir misin?
- Tabii ilgilenirim.
Ondan dolayı yardım
gerekiyorsa, bana haber ver.
Seni domuz!
Hâlâ yaşıyor musun?
Cohaagen seni
işkenceyle öldürdüğünü sandım.
Hayır.
Peki neden haber
vermiyorsun?
Durumum seni herhalde
ilgilendirmiyor?
Hauser, tanrıya şükür
Yaşıyorsun!
- Melina, sana bir
şey söylemem gerekiyor!
- Neymiş o?
- Ben seni
hatırlamıyorum.
- Ne demek oluyor bu?
Seni ya da bizi
hatırlamıyorum.
Kendimi bile
hatırlamıyorum.
- Amnezi?
O zaman nasıl buraya
gelebildin?
- Hauser bana haber
verdi.
Sen Hauser'sin!
Artık değilim.
Şimdi Quaid'ım.
Douglas Quaid.
- Sen aklını
yitirmişsin.
- Hayır, Cohaagen onu
çaldı.
Hauser'in karşı
tarafa geçtiğini öğrenince onu bana çevirdi.
Saçmalık.
Bana eş ile berbat iş
verdi Eş mi?
Sen evli misin yani?
- Tam değil.
- Ah, öyle mi?
Ne aptalım!
Hauser'in karısı
mıydı?
- Onu unut.
- Her şeyi unut.
- Sana ve yalanlarına
tahammüllüm kalmadı?
- Neden yalan
söyleyeyim?
Hâlâ Cohaagen'a
çalıştığın için.
Bu saçmalık.
Sen beni hiç
sevmedin, içeri girmek için benden yararlandın.
Nereye?
Gitsen daha iyi olur.
- Hauser bana bir görev
verdi.
- Artık bunlara
karnım tok.
- Cohaagen'i
haklayacak çok bilgim var.
- Dışarı!
- Hatırlamama yardım
et!
- Defol!
Melina, lütfen!
Onlar beni öldürmek
istiyorlar!
Öyle mi?
Pekâlâ, gidiyorum.
Keşke üç elim olsaydı.
- İkisiyle de işler yürüyor.
- Dur, sonra devam
ederiz.
Hey, işi çabuk
hallettin.
Bir mutantla yattınız
mı hiç?
- Beni otele götür.
- Siyamlı ikizlerde geliniyor mu, gidiliyor mu, belirsiz.
Bu öğlen saat 16.30'da
tüm Mars-kolonisinde savaş hali ilan
ettim.
Minerallerin
ihracının engellemesini kabullenemiyorum.
Kuato'nun
teröristleri şunu bilmeli ki mantıksız
işleriyle halka zarar veriyorlar.
Bay Quaid?
- Ne var?
- Sizinle Bay Hauser
hakkında konuşmam lâzım.
- Siz kimsiniz?
- REKALL'den Dr.
Edgemar.
- Beni nasıl buldunuz?
- Bunu anlatması zor
olacak.
Açınız lütfen.
Silâhsızım.
İnanın, yalnız geldim.
İçeri girebilir miyim?
- Ne istiyorsunuz?
- Sizin için
anlaşılması zor olacak Maalesef size
söylemem gereken bir şey var, siz gerçekte burada bulunmuyorsunuz.
- Az daha inanacaktım.
- Ciddi diyorum.
- Siz burada
değilsiniz ve ben de değilim.
- İnanılmaz bir şey - Neredeyiz biz?
- REKALL'de.
İmplantasyon
sandalyesine bağlısınız.
Ve ben sizi gözetim
altında tutuyorum.
Şimdi rüya mı bu yani.
- Buda bana
sattığınız o harika tatil.
- Tam değil.
Yaşadığımız her şey
hatıra bantlarımıza dayanan bir hayal.
Ama siz her an bir
şeyler daha icat ediyorsunuz.
Peki benim hayalimde
siz ne arıyorsunuz?
Ben tehlikeli durumlar
için implante edildim.
Siz maalesef
şizoid emboli geçirdiniz.
Sizi rüyanızdan
çıkartmak zor.
Ben konuşmakla
denemek istiyorum.
Cohaagen bunun için
size ne ödüyor?
Bir düşünsenize:
Rüyanız implantasyon sırasında başladı.
Mars'a seyahat Hilton'daki süit bunların hepsi REKALL
-Ego-Turunun unsurları.
Bilâkis kendiniz ajan
rolünü seçtiniz.
Saçmalık.
Her şey tesadüf.
Peki kız meselesine
ne dersin?
Atletik, kumral,
çapkın ve çekingen tam istediğiniz
gibi, buda mı tesadüf?
O hakiki.
REKALL'e gitmeden
önce onun rüyasını gördüm.
Bay Quaid neler söylüyorsunuz?
Onun rüyasını
gördüğünüz için mi gerçek?
- Evet.
- Belki bu sizi
inandıracak Kapıyı açar mısınız lütfen?
- Kendiniz açın.
- Terbiyesiz olmaya
hiç gerek yok.
Tamam.
Sevgilim İçeri girin, Bayan Quaid.
- Senin de burada
olmadığını sanıyorum.
- Ben buradayım REKALL'deyim.
Seni seviyorum.
Tabii.
Onun için beni
öldürmek istemiştin.
Hayır.
Sana zarar verecek
bir şey yapmam.
Bana geri dönmeni
istiyorum.
- Saçmalık!
- Saçmalık olan ne,
Bay Quaid?
Nevrotik-kimyasal
troma yüzünden paranoid kriz geçirdiğiniz mi?
Ya da gerçekte
Mars'dan gelen yenilmez ajan olduğunuz mu
gezegenler arası bir komploya kurban olduğunuz mu yoksa basit bir inşaat işçisi oluğunuz mu?
Kendinize işkence
yapmayı bırakın.
Siz çok yetenekli
adamsınız ve karınız sizi seviyor.
Tüm hayatınız henüz
önünüzde.
Sadece gerçek hayata
dönmeyi istemeniz gerekiyor.
Diyelim ki isteğim
var.
Sonra ne olacak?
- Şunu yutun.
- Nedir bu?
Bir sembol.
Onunla yine gerçeğe
dönebilirsiniz.
Rüyanızda uyuyacaksınız.
Eğer sizin
söyledikleriniz gerçekse ve hepsi rüyaysa o zaman tetiği çekebilirim ve hiç bir şey olmaması gerekiyor.
- Yapma, ne olur.
- Benim için hava hoş.
Ama sizin için sonuç
feci olur.
Aklınızda o zaman
ölmüş olurum.
- Psikozunuzun esiri
olursunuz.
- Bırakta Dr.
Edgamer sana yardım
etsin.
Gerçeğin sınırı
aşılırdı.
Asilerin kahramanı
olurdunuz ve yarın da Cohaagen'in kan
kardeşi uzaylılara bile inanırsınız ama
yeryüzünde eninde sonunda beyninizi yok ederler.
Bunun için kendinize gelin,
Doug, ve silâhınızı indirin!
İyi ve şimdi de
kapsülü ağzınıza koyun.
Onu yutun.
Hadi, sevgilim.
Şimdi nihayet
başardın!
Bu, beni Mars'a
getirdiğin için.
Biliyorsun ki; bu
boktan gezegenden nefret ediyorum!
Bağlayın onu.
- Onu yakaladım.
- İyi.
Asansörle onu aşağı
indirin.
Hadi gidelim.
Sevgilim Sen bana bir şey yapmazsın değil mi, sevgilim?
Sevgilim Mantıklı ol.
Nihayet biz evliyiz.
Bunu boşanma olarak
say.
Bu senin eşin miydi?
Ne pis yaratık!
Yoldan çekilin.
Beni sevmediğini zannetmiştim.
Cohaagen seni
öldürmek istediğine göre iyi biri olmalısın.
- Yani özür dilemek
istiyorsun.
- Kuato seninle
konuşmak istiyor.
Gel!
- Ya şimdi?
- Atla!
Hayır!
Yapmayın!
Böylece kubbeleri
tahrip ediyorsunuz!
Bizi öldürmeye
niyetli misiniz?
Kubbeler yıkılır!
Taksi!
- Nereye?
- LAST RESORT'a,
çabuk!
Aynı yerde
dönüyorsunuz!
Hadi, siz kullanın!
- Güç durumda mısınız?
- Hayır!
Bas gaza!
- Benimle ne
yapıyorsunuz?
- Çeneni kapat ve sür!
Benim 5 çocuğum var!
- Lânet olası!
- Fren yapamıyorum!
Kahrolası, şimdi de
bizim arkamızdalar!
Çekilin yoldan!
Sağ ol, Tony.
Hoş zaman geçirmek
istiyor musun?
- Neredeler?
- Neden bahsediyorsun.
Anlayamadım.
Ya sen?
Öldürün hepsi!
Richter!
Cohaagen'den telefon.
- Tuzağa düştünüz.
- Hemen geri çekilin!
Ama Quaid'ı
koruyorlar!
Harika.
Sektör G.
'den hemen çekilin.
- Düşünmeyin.
Harekete geçin!
- Emredersiniz,
efendim.
- Adamları dışarı
çıkarın.
- Herkes dışarı!
Çabuk!
- Cohaagen sektörü
kapatıyor!
- Hadi Benny, acele
et!
İlk yerleşenler
ölümlerine kadar çalıştılar ve parayı Cohaagen aldı.
- Çocukların
mutasyonunu göze alıyordu.
- Ben onları gördüm.
Kim hava almak
istiyorsa onu satın alması gerek.
Belki sen
değiştirirsin.
Hey, dedemi gördüm
sanki!
- Ne yapabilirim?
- Kuato sana bazı
hatıralar verebilir.
- Mesela?
- Her şeyle ilgili.
- Mesela beni
sevdiğine dair.
- Bunun için Kuato
bana lâzım değil.
Ne zamandan beri?
Kımıldamayın!
Melina hadi benimle
gel.
Kuato bekliyor.
Dedemi bulamadım, ama Lânet -
Bu da kim?
- O bize yardım etti.
Benden korkmanız
gerekmiyor.
Ben sizin
tarafınızdayım.
Sen de mutantsın,
değil mi?
Oldu, hadi gidelim.
- Kapıyı kırın.
- Sen burada bekle.
Siz benimle gelin.
Bu fayda etmez.
Cohaagen tünelde
havayı kesti.
- Sektör M.'e bir
bağlantı yapın.
- İmkânsız.
Havasız kalacağız.
- Bize yardım lâzım.
- Dayanın.
Melina şimdi geldi.
Quaid'le.
- Umarım,
yaptıklarımız bir şeye değer.
- Ben de.
- İyi ki geldiniz.
- Neyin var?
Cohaagen Venusville'i
kapattı ve havayı kesti.
Önemli bir şey
biliyor olmanız lâzım.
O sizi istiyor.
Sizi teslim etmezsek yarın
sabah hepimiz ölürüz.
- O zaman başka
seçeneğimiz yok.
- Onu teslim edemeyiz!
Buna ancak Kuato
karar verir.
Benimle gelin.
Oturun.
- Kuato nerede?
- Birazdan gelir.
Piramid madenin
söylentilerini biliyor musun?
Evet.
Cohaagen orada, onu
çok korkutan bir şey buldu.
Neymiş o?
Uzaylılar mı?
- Bunu sizden
öğrenmek istiyorum.
- Ama ben bilmiyorum.
Biliyorsunuz.
Bundan dolayı
buradasınız.
Cohaagen'in sırrı
sizin beyninizde saklı.
- Ve Kuato onu
kazıyıp çıkartacak.
- Siz Kuatosunuz,
değil mi?
Hayır.
Kuato mutanttır.
Onu görünce korkmayın.
Siz ne istiyorsunuz,
Bay Quaid?
Sizin istediğinizi:
Hatırlamak.
- Ama neden?
- Yine benliğime
kavuşayım diye.
Siz, yaptıklarınızsınız.
İnsanoğlu
yaptıklarıyla ölçülür, hatıralarıyla değil.
Lütfen ellerimi tutun.
Ruhunuzu açın.
Lütfen.
Ruhunuzu açın.
Ruhunuzu açın.
Burayı havaya
uçuralım, diyor.
- Ben açardım ve ne
olacağını beklerdim.
- Aptal olmayın!
Çok tehlikeli.
Tüm reaksiyonlar turbiniumlara
geçebilir.
Bu da çekirdeği
eritir ve tüm gezegeni etkiler.
- Sizce burayı
yapanlar bunu bilmiyor muydu?
- Kim bilir?
Onlar uzaylıydı.
Belki çekirdeğin
erimesini istediler.
Bu hurdaya benzeyen
şey işe yarıyor mu?
Kaç senelik bu?
1 Milyon sene mi?
- Aşağı yukarı yarım
milyon senelik.
- Yarım milyon
senelik!
Uyan artık!
Hadi!
Hadi uyan!
Bizi buldular!
Kaçalım!
Hadi uyanın!
- Bizi buldular!
Çıkalım buradan.
- Melina!
Çabuk!
Kaçalım!
Hadi hava savağına!
Takip edin beni!
Benny, hadi gel!
- Benny!
- Geliyorum işte!
Astronot eşyalarınızı
giyin!
Dışarı çıkalım.
Çabuk ol, Benny!
Tebrik ederim, Quaid.
Bizi hemen onun
yanına götürdün.
Bunu nasıl yapabildin?
Sen bir mutantsın!
- Benim doyuracağım 4
çocuğum var.
- 5 numaraya ne oldu?
Lânet!
Yalanımı yakaladın.
Ben evli bile değilim.
Eller havaya!
Quaid Unut onu adam.
O artık kimseye
geleceği söyleyemez.
Reaktörü açın.
Mars'ı kurtarın.
Bay Cohaagen sizinle
konuşmak istiyor.
Demek büyük asi
buymuş.
Saklandığına hiç
şaşırmadım.
İşte oğlum - Siz bir kahramansınız.
- Lânet olası!
O kadar mütevazı olma.
Kuato öldü.
Direniş kırıldı ve
siz her şeyin anahtarısınız.
Yalan söylüyor.
Seni aşağılık herif!
Onun bir suçu yok,
meleğim.
O masum.
Biliyor musunuz!
Kuato'nun yakınına
hiç kimse gelemedi.
Mutantlar hemen bizi
keşfettiler.
Bundan dolayı Hauser
ile ben sizi yarattık.
Harika bir köstebek!
Yalan söylediğinizi
biliyorsunuz.
Hauser taraf
değiştirdi.
Sadece buna
inanmanızı istemiştik.
Hauser kendisini
gönüllü olarak Doug Quaid'e dönüştürdü.
- Falcıları aldatmak
için, tek şansımızdı bu.
- Saçmalama.
Bu aptal beni
öldürmeye çalıştı.
İnsan kendi casusunu
nasıl öldürür.
Onun haberi yoktu.
O siz REKALL'e
gelince aktif oldu.
- Ben neden yaşıyorum
hâlâ?
- Biz size yardım
etmiştik.
- Mesela Benny'le.
- Benim için zevkti.
Bavulu, maskeyi,
parayı Hauser'in mesajlarını Bunların hepsini biz ayarladık.
Fazla kusursuzdu her
şey.
Haberin yok!
Kendi hafıza
blokenizi erkenden tahrip ediyorsunuz Richter
kafayı üşütüp plânladığım her şeyi bozuyor
Yine de her şeyin yolunda gittiğine şaşıyorum.
Cohaagen bir iltifatta bulunmam gerekiyor: Dâhilce
bir düşünce manipülasyonuydu.
Sözüme inanmanız
gerekmiyor.
Güvendiğiniz bir kişi
sizinle konuşmak istiyor.
Bu sefer kim?
Annem mi?
Merhaba, Quaid!
Bu mesajı aldığın an
Kuato ölmüş olacak ve sen bizi ona
götürdün.
Beni yalnız
bırakmayacağını biliyordum.
O kadar sıkıntıya
katlandığına üzüldüm gerçi arkadaşlık
bu durumlar içindir.
Sana şans ve uzun
ömür dilemek isterdim ama maalesef bunu yapmam imkânsız.
Sen benim
vücudumdasın ve ben onu geri istiyorum.
Hediyemi geri almam
gerekiyor, kusura bakma, çünkü buraya gelen ilk benim.
Hadi bana eyvallah.
Kendini öldürtmediğin
için teşekkür ederim.
Belki bir rüyada yine
görüşürüz.
Hiç bilinmez.
Sizi domuzlar!
Bırakın beni.
Hazır mı?
Her şey hazır,
efendim.
Sakin ol, Quaid.
Hauser olmaktan
hoşlanacaksın.
- O adam bir
pezevenktir!
- Hayır, benim iyi
arkadaşımdır.
Ayrıca onun büyük bir
evi ve mercedesi var.
Melina'yı
seviyorsunuz, değil mi?
Her gece onunla
yatabilirsiniz.
O çünkü Hauser'in
sevgilisi olacak.
Onun hayalarını
ezeceğim.
Hayır, prensesim.
Size terbiyeyi
öğreteceğim.
Nezaketli, alçak
gönüllü ve minnettar olacaksınız.
Kadınlara bu yakışır.
Bay Cohaagen, telefon.
Ne oldu?
Sektör G'nin oksijeni
kalmadı.
Ne yapmam gerek?
- Siz hiç bir şey
yapmayacaksınız.
- O zaman bir saat
içinde hepimiz öleceğiz!
Boş ver.
- Bu başkaları için
örnek olsun.
- Hadi, millete hava
verin!
5 dakika sonra millet
sizi hiç ilgilendirmeyecek artık.
Hadi Doktor.
Pardon - sonra
bir şeyler hatırlayabilecek mi?
- Katiyen.
Gerçekten mi?
Quaid, bu akşam bir
parti veriyorum.
Siz de gelseniz ya.
Partide görüşürüz.
Kımıldamayın, yoksa
daha fazla ağrır.
Psikoz geçireceksiniz!
Melina, dayan!
İyi misin?
Sen sen misin hâlâ?
Tam bilmiyorum.
Neyi kastediyorsunuz?
Hadi gidelim buradan.
Bir karar
vermelisiniz, efendim.
Onu öldürün.
Nihayet zamanı
gelmişti zaten.
- Nereye gidiyorsun?
- Reaktöre.
- Hangi reaktöre?
- Madendeki.
Hadi, gel!
İnsanlar ölüyorlar!
Onlara hava gerek!
Reaktör hava üretiyor.
Bu Cohaagen'in sırrı.
- Nasıl reaktör bu?
- Uzaylılar inşa
etmişler.
- Emin misin?
- Hemen şurada.
Quaid, beni
hatırlıyor musun?
Benny!
Benim ismim Benny!
Bu çok iyi!
Seni deleceğim!
Seni ezeceğim!
Geliyorum!
Gelip seni alacağım!
Ne oluyor ?
Lânet Mars-hurdası!
Quaid, seni ezeceğim.
Benny!
İşte!
Kahrolası, neredesin?
Cehenneme git!
Quaid, buraya gel!
Ne oldu ki?
- Burada çıkış yolu
var.
- Biliyordum.
Hepsi turbiniumdan yapılmış
dev bir reaktör.
Cohaagen hava
ürettiğini biliyor ama lânet olası onu açmıyor.
Mantıklı.
Mars'ın atmosferi
olsaydı, o gücünü kaybederdi.
Aşağı bir bak.
Bu bir buzuldur.
Mars'ın tüm çekirdeği
buzdan.
Reaktör onu eritiyor ve
oksijen dışarı vuruyor.
Gel.
- Hava hepimiz için
yeterli mi?
- Tabii.
Tüm gezegen için
yeterli.
Tabii reaktörü
zamanında açarsak.
Bekle.
Şimdi!
Aşağılık domuz!
Onun hologramı var.
Beni gerçek Quaid mi
zannediyorsunuz?
Doğru bildiniz!
Seni de aşağı
götüreceğim!
Partide görüşürüz!
Elleme!
Çekil oradan, geri!
- Nelerden
korkuyorsunuz?
Onu açın artık.
- İmkânsız!
Reaksiyon tüm
gezegeni ve turbiniumu etkileyecek.
Mars erimekten tahrip
olur.
- Bundan dolayı uzaylılar
onu açmadılar.
- Buna inanıyım mı?
Ya inanın, ya da
inanmayın, benim için fark etmez.
30 saniye içinde
ölüsünüz.
Buraları havaya
uçuracağım, sonra rahatça Cornflakesimi yiyeceğim.
Böyle bitmesini
istemezdim.
Ben Hauser'i geri
istiyordum ama hayır.
Siz ısrarla Quaid
olmak istediniz!
- Ben Quaid'ım.
- Siz bir hiçsiniz!
Bir hiç!
Sadece bir aptal
rüyasınız.
Ama her rüya herhangi
bir zamanda biter.
Melina, sıkı tutun!
Yapmayın, yoksa
hepimiz öleceğiz!
Herkes ölecek!
İnanamıyorum.
Bir rüya gibi.
Ne oldu?
Aklıma korkunç bir
şey geldi: Ya bu gerçekten bir rüyaysa?
Öyleyse uyanmadan
önce beni öp.
||
« Prev Post
Next Post »