Print Friendly and PDF

Translate

İsyan (2002) Equilibrium

|


107 dk

Yönetmen:Kurt Wimmer

Senaryo:Kurt Wimmer

Ülke:ABD

Tür:Aksiyon, Dram, Bilim-Kurgu

Vizyon Tarihi:02 Nisan 2004 (Türkiye)

Dil:İngilizce

Müzik:Klaus Badelt

Oyuncular

Christian Bale

Dominic Purcell

Sean Bean

Christian Kahrmann

John Keogh

Özet

Üçüncü Dünya Savaşının yaralarını zor da olsa sarmayı başarabilmiş yakın geleceğin dünyasındayız. Savaşın travmasını üzerinden atamamış olan hakim totaliter sistem, barışı korumak adına insanların duygularını baskı altına almaktadır. Sanatsal nesneler bulundurmak veya sanatla ilgilenmek yasaktır. Duyguları tetikleyecek hareketler ya da açığa vuracak davranışların cezası çok büyüktür. Üst düzey bir güvenlik elemanı olan Rahip John Preston (C. Bale) kurallara karşı gelenleri bulup yok etmekle görevlendirilmiştir. Günü birinde Preston kimliğinden uzaklaşmaya başlar.

Biçimsel olarak Matrix'e, öyküsü ile de Fahrenheit 451'e yakın olan film, distopik bilimkurgu filmleri arasında ışıl ışıl parlıyor.

Altyazı

İSYAN 21.  yüzyılın ilk yıllarında   üçüncü bir dünya savaşı çıktı.

  Bu savaştan kurtulanlarımız, insanoğlunun   dördüncü bir savaştan kurtulamayacağını biliyordu.

  Her an patlamaya hazır doğamız   daha fazla riske atılamazdı.

  Bu yüzden yeni bir güvenlik kuvveti yarattık.

  "Gramaton Rahibi".

  Görevi yalnızca insanların birbirlerine karşı olan insaniyetsizliklerinin   gerçek kaynağını bulup yok etmekti.

  Hissetme yeteneğini   yok etmekti.

  Polis!

  Tüm birimler, acele edin!

  Ne yapacağınızı biliyorsunuz.

  Üst pencere!

  Ateş edin!

  Şimdi!

  Yere yatın!

  Ateş!

  Arazinin güneydoğusunda bilinmeyen sayıda   barikatlı çatışma var.

  Tetragrammaton ekibi yerinizi alın.

  Rahip.

  Işıklar kapalı.

  İçeride bir düzineden fazlası olabilir.

  Kapıyı kırdıktan sonra ampülleri patlatın.

  Peki efendim.

  Gidin.

  - Nerede?

  - Kapa çeneni.

  - Onu yakaladınız mı?

  Onu yakalayan var mı?

  - Kapa çeneni.

  Dinle.

  - Bu o.

  - Nerede?

  Orada.

  Gerçek.

  Yakın onu.

  Neden onu kanıt arama ekibinin toplayıp kaydetmesine izin vermedin?

  Bazen detaylar gözlerinden kaçıyor.

  Doğru yapıldığından emin olmak için   kendim halletmeye karar verdim.

  Bütün bunlar daha ne kadar sürecek Preston?

  Her bir parçasını yakıp yıkana kadar mı?

  Kaynaklar kıt.

  Er geç hepsini ele geçireceğiz.

  Libria halkı, sizi kutluyorum.

  Sonunda barış, insanoğlunun kalbine yerleşti.

  Sonunda savaş, bizim için anlamsız bir kelime oldu.

  Sonunda   evimize döndük.

  Librialılar, insanoğlunun kalbinde hastalık var.

  Belirtisi nefret   öfke   şiddet ve   savaş.

  Bu hastalık, insani bir duygu.

  Ama Libria, bu hastalığın tedavisi olduğu için   sizi kutluyorum.

  Bu insani duygunun baş döndürücü yüksekliğinin bedeli   en kötüleri yok etmek oldu.

  Ve sizler, bir toplum olarak bu hastalığın tedavisi için el ele verdiniz.

  Prozium.

  Şimdi kendimizle barışık bir şekilde yaşıyoruz ve   insanlık bir bütün olmuş durumda.

  Savaş sona erdi.

  Nefret artık geçmişte kaldı.

  Artık kendi vicdanımızla başbaşayız.

  Bu vicdanımız bizi, EC-10 for Emotional Content'a ve   bunları tekrar hissetmemize neden olacak şeyleri   yok etmeye yöneltiyor.

  Librialılar, kazandınız!

  Tüm olanlara ve kendi doğanıza karşı   hayattasınız.

  Yeraltından her şehre gelişimizde   bu yaptığımız şeyi neden yaptığımızı düşünüyorum.

  Öyle mi?

  Pardon?

  Öyle.

  Parçalar EC-10'da tanımlandı.

  Yedi parça, iki boyutlu resimli madde   yedi müzik içerikli disk   yirmi interaktif bilgisayar strateji programı   yedi parça iki boyutlu resim sanatı   yedi müzik diski  Geldiğiniz için teşekkürler Rahip.

  - Sanırım kim olduğumu biliyorsunuz.

  - Evet efendim, elbette.

  Tetragrammatorun üçüncü konseyinin yardımcı konsey danışmanı   Peder'in sesisiniz.

  Oldukça iyi Rahip.

  Bana çok iyi bir öğrenci olduğunuz söylendi.

  Birilerinin hissettiğini neredeyse hemen anlıyormuşsunuz.

  İyi bir sicilim var efendim.

  Bunu nasıl yapıyorsun Rahip?

  Emin değilim efendim.

  Her nasılsa   kendimi suçluların yerine koyarak   suçlunun ne düşündüğünü hissedebilme yeteneğim var.

  Sona ermiş olsaydı sen de bir hissetme suçlusu olurdun.

  Sanırım öyle de diyebiliriz efendim.

  Bir ailen var mı?

  Evet efendim.

  Bir oğlum ve bir kızım var.

  Oğlum, rahip olmak için manastırda kalıyor.

  Güzel.

  Peki ya anneleri?

  Eşim dört yıl önce, hissetme suçundan tutuklanarak yakıldı.

  - Senin tarafından mı?

  - Hayır efendim, başka bir rahip tarafından.

  Bu konuda ne hissediyorsun?

  Üzgünüm, tam olarak anlayamadım efendim.

  Nasıl hissettin?

  Hiçbir şey hissetmedim.

  Gerçekten mi?

  Onun hissettiğini anlamamak nasıl bir duygu?

  Ben  Aynı soruyu ben de kendime sordum efendim.

  Bilmiyorum.

  Bağışlanamaz bir yanıt Rahip.

  İleride daha tedbirli olacağınıza inanıyorum.

  Evet efendim.

  Her yer altından şehre gelişimizde   bu yaptığımız şeyi neden yaptığımızı düşünüyorum.

  Öyle mi?

  Her yer altından şehre gelişimizde   bu yaptığımız şeyi neden yaptığımızı düşünüyorum.

  Öyle mi?

  Öyle.

  A&R 136890 için DNA kayıtlarına   ihtiyacım var.

  Bu öğleden sonra gelmiş olmalı.

  Kayıtlarda henüz görülmeyebilir.

  Çok üzgünüm Rahip.

  Kayıtlara geçmemiş.

  Bu giriş altında hiçbir kayıt yok.

  Grammaton Erroll Partridge tarafından bizzat getirilmiş bir kanıttı.

  Tekrar kontrol et.

  Rahip Partridge, haftalardır hiçbir şey göndermedi efendim.

  - Yanılıyorsun.

  Bir çeşit kitaptı.

  - Rahip.

  Burada hiçbir şey yok.

  Teşekkürler.

  Son iki haftadır her gece yeraltına geçiyor.

  Denetim görevlisi olduğunu düşünmüştük.

  Başından beri biliyordun.

  "Ama zavallı ben, sadece hayallerimle yaşıyorum.

  Hayallerimi ayaklarının altına serdim.

  Yumuşak bas çünkü   üstüne bastığın şey benim hayallerim. "

Umarım hayal ediyorsundur Preston.

  Sana iyi davranmaları için elimden geleni yapacağım.

  İkimizde biliyoruz ki asla iyi davranmazlar.

  Öyleyse üzgünüm.

  Hayır değilsin.

  Bunun anlamını bile bilmiyorsun.

  Bu, asla hissetmediğin bir duygu.

  Anlamıyor musun Preston?

  Her şey bitti.

  Bizi biz yapan her şeyi yok ettik.

  Artık savaş yok.

  Cinayet yok.

  Yaptığımız şeyin ne olduğunu sanıyorsun?

  Hayır.

  Sen de benimleydin.

  Kıskançlığın ve hırsın nasıl bir şey olduğunu gördün.

  Ağır bir bedel.

  Memnuniyetle öderim.

  Yapma.

  Sen ve ortağın yakın mıydınız?

  Umarım yerine beni seçtiğin için memnunsundur.

  Bunun kariyerim için iyi olacağını söylediler.

  Ben de senin gibi sezgilerimi kullanabiliyorum Rahip.

  Bazen bir insanın hislerini kendisi bilmeden önce bilebiliyorum.

  Rahip.

  Bir gün sizin gibi kararından dönmeyen biri olmayı umut ediyorum.

  İyi geceler.

  20.  yüzyılın sonlarında   sinerjik siyaset ve psikolojik bilimler   aynı anda kendini gösterdi.

  Birincisi: Nefret suçunun devrimci ilkesi  - John?

  - Evet?

  Bugün Bobbie Taylor'ın ağladığını gördüm.

  O benim gördüğümü bilmiyordu.

  Sence onu bildirmeli miyim?

  Şüphesiz.

   insanoğlunun   savaşı, barıştan daha çok benimsemesi   tek kaçınılmaz gerçekti.

  "Ama zavallı ben, sadece hayallerimle yaşıyorum.

  Hayallerimi ayaklarının altına serdim.

  Yumuşak bas çünkü   üstüne bastığın şey benim hayallerim.”

 Viviana Preston, kımıldama!

  Kımıldama!

  Teslim ol!

  Teslim ol!

  Dur.

  Yere yat!

  Yere yat!

  Ateş etme.

  Yasal iznimiz var.

  Karını tutuklama emri aldık.

  Hissetme suçundan yargılanacak.

  Yakalayın onu.

  Hemen ayırın onları!

  Beni unutma.

  Libria   uyan.

  Yeni bir gün doğarken zaferine uyan.

  Ortak kaderimizde giden şaşmaz hedefimize atacağımız yeni bir adıma uyan.

  Ne yapıyorsun?

  Ne yapıyorsun dedim?

  Yanlışlıkla sabah ilacımı düşürdüm.

  Dişlerimi fırçalamadan önce dışarı çıkarmıştım.

  Dişlerimi fırçalamadan önce onu asla dışarı çıkarmam.

  Öyleyse Equilibrium'a geçip bunu bildir ve yenisini al.

  Evet, elbette.

  Yeni ortağın aradı.

  Seni A&R için saat onda alacağını söyledi.

  Umarım sakıncası yoktur.

  Yeni ilacını almak için Equilibrium'da olacağını söyledim.

  Elbette, yapılacak en doğru şey buydu.

  Kes şunu.

  Burası terörist faaliyetleri nedeniyle   geçici olarak kapatılcaktır.

  8A bölümündeki Equilibrium Merkezi'ne doğru ilerleyiniz.

  Burası terörist faaliyetleri nedeniyle geçici olarak kapatılacaktır.

  Geçici olarak kapatılacaktır.

  Çok dakiksin Rahip.

  Atla.

  Sıralar nasıldı?

  İlacını bu kadar çabuk alıp çıkabilmene şaşırdım.

  Hayır, çok sıra vardı.

  Belki ilacımı daha sonra uğrayıp alırım.

  Direniş mi bekliyorsun?

  Benim hakkımda bilmen gereken bir şey var Rahip.

  Ben tedbirli ve   doğuştan dikkatli bir insanım.

  Her zaman en kötü olasılığı düşünürüm.

  - Bunu yapamazsınız!

  -Tetragrammaton.

  Yapamayacağımız hiçbir şey yok.

  İlacı almayalı ne kadar oldu?

  Şu haline bak.

  Şu haline bak.

  Şu haline bak.

  Aynanın çerçevesi yasal değil.

  Yok edin.

  Giriş yapıyoruz.

  Satandard yayılma.

  Yasal olmayan eşyaları toplayın.

  Yakacaksın değil mi?

  Er geç.

  Tüm bunları tek başına biriktirmiş olamazsın.

  Hepsi sınıflandırılıp incelenecek.

  Kimlerle bağlantı kurduğunu saptayacağız.

  Ona ihtiyacımız var.

  Adın ne?

  O'Brien.

  Mary.

  Pekala Mary  Ya bekleyip Adalet Sarayı'ndakilere anlatırsın ya da   şimdi bana anlatırsın.

  Dostların kim?

  "Dost" kelimesinin ne anlama geldiğini   bilip bilmediğini merak ediyorum.

  Hissedebildiğin hiçbir şey yok mu?

  Peki ya suçluluk?

  Sana bir şey soracağım.

  Neden yaşıyorsun?

  Bu harika toplumun   devamını korumak için   yaşıyorum.

  - Libria'ya hizmet etmek için yaşıyorum.

  - Bu bir kısırdöngü.

  Varlığını sürdürmek için varsın.

  Amacın nedir?

  Senin varlığının amacı nedir?

  Hissetmek.

  Bunu hiç yapmadığın için ne anlama geldiğini bilemezsin ama   nefes almak kadar gerekli bir şey.

  Onsuz, aşksız   öfke ve acı olmadan nefes almak   bir saatin tik-taklarından farksızdır.

  Öyleyse seni işlemler için Adalet Sarayı'na teslim etmekten başka çarem kalmadı.

  İşlemler mi?

  İdam demek istedin değil mi?

  İşlemler.

  Silah öğretileri.

  Rahip, binlerce silahlı çatışma vasıtasıyla   savaşta, muhaliflerin geometrik dağılımının   istatiksel yöntemlerle tespit edilebilen   bir unsur olduğunu belirledi.

  Silah öğretisi, silah olarak tabancayı esas alır.

  Her bir akıcı mevzi, savunanları kurşunun geri sapmasından korurken   azami sayıda düşmana en fazla zararı vermek üzere   düzenlenmiştir.

  Bu eğitim, silah kullanma etkinliğinizi en az %120 artıracaktır.

  %63 oranında artacak olan öldürme yetkinliğiniz   bu eğitimin basite alınmayacak kadar önemli olduğunu göstermektedir.

  Aşksız nefes almak   bir saatin tik- taklarından farksızdır.

  Prozium, mükemmel ilaç.

  Yıkımlarımızın ilacı, toplumumuzun tutkalı.

  Yaralarımızın merhemi, bizi acıma duygusundan   kederden, nefret ve melankoliden kurtaran tek şey.

  Onun sayesinde acıdan ve   kıskançlıktan kurtulduk.

  Bizi eğlenceden, aşktan, sevinçten ve   estetikten kurtaran bu mükemmel buluş için   minnettarız.

  Prozium'u   içtenlikle kucakladık ve   bizi mükemmelleştirdi.

  Günaydın Rahip.

  Günaydın.

   dünya üzerinde var olan insanlar   her zaman bir tek şeye sürüklenmişlerdir.

  Savaş.

  Bizler, hastalığın belirtilerini değil bizzat kendisini tedavi etmek için çabalıyoruz.

  Bireyselliği reddedip   yerine, toplumsal uyumu ve   birleşmeyi   koyuyoruz.

  Tüm erkeklerin, kadınların ve çocukların   toplum içinde   eşit yaşamalarını sağlıyoruz.

  Eşit yaşam kavramı   hepimizin her zaman güvenle yol almasını sağlıyor ve   güvenli bir bilgi ağıyla  Ne yapıyorsun?

  Masamı yeniden düzenliyorum.

  Eski halini beğenmedin mi?

  Hiçbir şey hissetmedim.

  Sadece daha kullanışlı hale getiriyorum.

  Hissetme suçlularını yer altında kıstırdık.

  Yaklaşık 50 kişi var efendim.

  İstihbarattan aldığımız bilgiye göre hepsi silahlıymış.

  Bu, Prozium fabrikalarını bombalayan gurup.

  Siz temizleyin, biz süpürürüz.

  Peki efendim.

  Gidin, gidin, gidin, gidin!

  Merdiveni alın!

  Beni koru.

  İçeri giriyorum.

  İyi iş Rahip.

  Ludwig van Beethoven.

  Rahip.

  Neden bu işi Kanıt Toplama Ekibi'ne bırakmadın?

  Bazen bazı şeyleri gözden kaçırabiliyorlar.

  Düzgün yapıldığından emin olmak için   kendim halledeceğim.

  Biliyorsun, Preston   eğer tüm bu kaçak malları yakarsak geriye yakılacak hiçbir şey kalmayacak.

  O zaman bizim gibilere ne iş düşecek?

  Efendim!

  Arka tarafta bir şeyler bulduk.

  Bu hayvanlar, kadınlar ve çocuklar tarafından korunmuş.

  Onları kolayca hallettik.

  Bunu daha önce de gördük.

  Hayvanları neden saklıyorlar?

  Onları yiyorlar mı?

  - Ne yapmamı istersiniz efendim?

  - Yeniden yok edin tabii ki.

  - Pekala.

  Haydi.

  - Hayır.

  Sorun nedir Rahip?

  Yok bir şey.

  Yakalayın onu!

  Yakalayın!

  Efendim, onu bu tarafa atın.

  İşini bitireyim.

  Onu bana verin efendim.

  Ver onu Rahip.

  İşini bitirsin.

  Durun!

  Bana öyle geliyor ki   bu hayvanların bazıları hastalık için test edilmeli.

  Yer altından bir salgın varsa bunu bilmemiz iyi olur.

  Ben size pek katılmıyorum Rahip.

  Onlar direniş gösterdiler.

  Bizi yer altına sürükleyebilirlerdi.

  Ama sorguya çekilme yerinde öldürüldüler.

  Evet Rahip ama şartları düşünürsek   Peder, artık hissetme suçlularının sorguya çekilmeyeceğine karar verdi.

  İlk görüşte yargısız vurulmalarına karar verildi.

  Ama bu yasaya aykırı.

  Siz de Konsey'in bir üyesisiniz.

  Bu, Konsey'in isteği değil.

  Bu, Peder'in isteği ve kanun da Peder.

  Ama efendim   eğer yöntemin mantığı olmazsa bu kargaşadan başka bir sonuç vermez.

  Neyi yok etmek için bu kadar çok çalışıyoruz?

  Bu konuda   kimi zaman, her ne kadar farklı düşünsek de   önemli olanın mesaj değil   bizim itaatimiz olduğunu anlaman gerek Preston.

  Peder'in isteği.

  Buna kader diyebiliriz.

  Sanırım senin de kaderin var.

  Evet efendim.

  Var.

  Güzel.

  Resmi delil X-23-T-45.

  Mary O'Brien.

  Rahip John Preston, görev nedeniyle   yeraltına geçiyorum.

  Teşekkür ederim efendim.

  Senin için başka ne yapabilirim bilmiyorum.

  Haydi git.

  Git.

  Git!

  Pekala ama bu kez bagaja biniyorsun.

  Tamam.

  Al bakalım.

  Araçtan uzaklaş.

  Araçtan uzaklaş.

  Son kez uyarıyorum.

  Araçtan uzaklaş.

  Kimliğin?

  Rahibim.

  Resmi bir görev için buradayım.

  - Kimliğin?

  - Ceketimin cebinde.

  Ceketin nerede?

  Nerede?

  Yanımda değil.

  Kimliksiz şahıslar yok edilir.

  Büyük bir hata yapıyorsunuz.

  Ben birinci sınıf bir Grammaton rahibiyim.

  - Aracınızı arayacağız.

  - Hayır, aramayacaksınız.

  - İçinde hiçbir şey yok.

  - Arayın!

  - Temiz, efendim.

  - Bagajın anahtarları.

  Size anlatmaya çalışıyorum.

  Şafaktan önce katılmam gereken bir infaz var.

  Ben  Zamanımı boşa harcıyorsunuz Yüzbaşı.

  Adım John Preston.

  Tetragrammatorun en üst düzey rahibiyim.

  Durun!

  Geri çekilin.

  Üzgünüm efendim, sizi tanıyamadım.

  - Önemli değil.

  Siz işinizi yapıyordunuz.

  - Teşekkürler.

  - Kapıya kadar size eşlik edeceğiz.

  - Teşekkürler.

  Hayvanlar işte.

  Bütün yeraltı onlarla dolu.

  Ses sanki bagajınızdan geldi.

  Bu imkansız.

  Anahtarlarımı verin.

  Yoluma devam edeyim.

  Yüzbaşı, size son kez söylüyorum.

  Bunu yapmayın.

  Dizlerinin üstüne çök!

  Hemen yere yat!

  Haydi!

  Vurun onu!

  Ne?

  Lanet olsun, vurun onu!

  Vurun onu!

  Sürekli çalışıyorsun Rahip.

  Sanırım bu nedenle en iyisisin.

  Belki de daha iyiyimdir.

  Aklından ne geçiyor?

  - Neden soruyorsun?

  - Sezgisel sanat Rahip.

  Düşüncelerini okumak benim işim.

  Öyleyse ne düşünüyorum?

  Dün gece yeraltında işlenen cinayetleri ve   bunu kimin yaptığını bilip bilmediklerini düşünüyorsun.

  Yaklaştım mı?

  Öyleyse söyle.

  Biliyorlar mı?

  Teoriler var.

  Benim de bir- iki tane teorim var ama henüz teşhis için çok erken.

  Böyle olduğuna sevindim.

  - Neden?

  - Çünkü artık Peder ve Konsey   suçlular için sıkı önlemler almak zorunda kalacak.

  Bunu her kim yaptıysa   direnişin sonunu daha çabuk getirmiş oldu.

  Tam bir katliam olacak Rahip.

  Buraya sana yeraltında bir baskın olduğunu söylemeye geldim.

  Yedinci bölgede.

  Bu yüzden hazır ol.

  Arka kapıdan çıkın.

  Gidin.

  Haydi gidin!

  Lanet olsun, buradan hemen çıkmazsanız öleceksiniz!

  - Bizi arkamızdan vuracaksın.

  - Eğer sizi vuracak olsaydım vururdum.

  Şimdi gidin!

  Lanet olsun!

  Beni izleyin.

  - Şimdi!

  - Gidelim!

  Hiçbir tutuklama olmayacak.

  Bütün mahkumlar ve asiler öldürülecek.

  Dikkat et!

  Rahip, neler oluyor?

  Silah sesleri duyduk.

  Gidin!

  Ne yapıyorsun?

  Rahip, onlar direnişçi.

  Rahip!

  O hissedebiliyor.

  Dışarı çıkın!

  Bu da ne?

  Ne yapıyorsunuz?

  İyi iş Rahip.

  Sen onları tuzağa çektin.

  Ben de tuzağı kapattım.

  Tam bir takım işi.

  Değil mi?

  Neden infaz onurunu sen almıyorsun Rahip?

  Bu insanlar, tıbbi testler için götürülmeli.

  Rahip  Peder'in yönetimi oldukça açık.

  Suçlular, görüldükleri anda vurulmalılar.

  Onların çok değerli bilgileri var.

  - Rahip!

  - Çok faydalı olabilirler.

  Rahip!

  Yeterli mermin yoksa lütfen benimkini kullan.

  Hayır.

  Düşündüm de   sen yapsan daha iyi olur.

  - Yüzbaşı.

  - Evet efendim.

  Atış pozisyonu.

  Hazır!

  Nişan al.

  Ateş!

  Efendim.

  Evet Rahip.

  Bana, direnişe karşı Peder'in temsilcisi olmamı teklif etmiştiniz.

  Hazırım.

  Bugün.

  Kaderimi göstermek istiyorum.

  İzninizle, tek bir seferde yeraltını bulmak istiyorum.

  Onu yok etmek için.

  Onu yok etmek için.

  Güzel.

  Yap öyleyse.

  Çok  Çok üzgünüm.

  Bunlar, öldüğü anda üzerinde bulunan eşyalar.

  - Yasal olmayanlar onunla birlikte yakılacak.

  - Güzel.

  Erroll Partridge.

  Bu ismin bir şey mi ifade etmesi gerekiyor?

  O birinci sınıf bir Grammaton rahibiydi.

  Onu tanıyordun.

  Haber bülteni: Ben bir hissetme suçlusuyum.

  Rahip'le pek fazla zaman geçirme fırsatım olmadı.

  Onun hakkındakileri öğrenmek istiyorum.

  Pekala.

  Gidip ona sormanı öneriyorum.

  Anladığım kadarıyla, Tetragrammatordaki dostların tarafından öldürüldü.

  Onu dostlarım değil   ben öldürdüm.

  O senin sevgilindi.

  ÖZGÜRLÜK.

   duyguları yüzünden Prozium'dan vazgeçenler   birleşerek   büyük bir tehlike oluşturuyorlar.

  Onlar gizli bir organizasyon.

  Böylece, Peder'in yazısında   mükemmel kurallarımızı buluyoruz.

  Tünaydın efendim.

  Sizin için ne yapabilirim?

  Duygusuzluğun son kopyası ya da   bildirinin yeni basımı?

  Erroll Partridge.

  Onun hakkında ne biliyorsun?

  Pardon?

  Herkes dışarı çıksın.

  Bir kez daha soracağım.

  Erroll Partridge hakkında ne biliyorsun?

  Eminim bu bir çeşit  Sen bir suçlusun.

  - Değilim.

  - Öyle mi?

  Öyleyse neden benden bu kadar korkuyorsun?

  Şimdi ya bana Erroll Partridge'la ilgili bildiğin her şeyi anlatırsın ya da   ekibim seni hiç sorgulamadan infaza gönderir.

  Gerçekten bilmiyorum.

  Konuş!

  Buraya Jurgen diye bir arkadaşıyla gelmişti.

  Neden?

  Yemin ederim ki tek bildiğim bu.

  İlginç.

  Seni izliyorduk Preston.

  Sen Jurgersın.

  Hissediyorsun.

  Neden geldiğini biliyor musun?

  Yeraltına hoş geldin.

  Poligrafik.

  İnsan duygularındaki değişimleri seziyor.

  Emin olmak zorundayız.

  Mary.

  Sol cebinde, onun kokusunu taşıyan bir kurdele var.

  Etrafta kimse olmadığında bazen onu kokluyorsun.

  Ama yalnızca   ona sarılarak tatmin olabileceğini hissediyorsun.

  İdam cezasına çarptırıldı.

  Yarın.

  Biliyorum.

  Biliyorsun, ben de senin gibiydim.

  Ama duygular hakkında öğrenmen gereken ilk şey   bir bedeli olduğu.

  Tamamlanmış paradoks.

  Ama kısıtlama yok.

  Kontrol yok.

  Duygu bir kaostur.

  - Ama aradaki fark nedir?

  - Fark şu ki hissetmek istediğimizde   hissedebiliriz.

  Sadece   içimizden bazıları   lüksten vazgeçerse geri kalanımız da buna sahip olabilecek.

  İçimizden sadece bir kaç kişi, bizi hissetmemek için zorlamalı.

  Benim gibi.

  Senin gibi.

  Ben ne yapabilirim?

  Peder'i öldürebilirsin.

  Rahip John Preston, hemen bizimle gelmelisiniz.

  - Rahip Preston.

  - Efendim.

  Çok rahatsız edici bir söylenti dolaşıyor.

  - Söylenti mi efendim?

  - Evet.

  Söylentiye göre içimizdeki rahiplerden biri   gizlice ilacını almayı bırakmış.

  İçimizden birilerinin hissettiğini duydum.

  Hissetmek mi efendim?

  Benimle oyun mu oynuyorsun Rahip?

  Hayır efendim.

  Bahsettiğim bu kişi   direnişle bağlantı halindeymiş.

  Şimdi söyle bana  Son zamanlarda zamanını nasıl geçiriyorsun?

  Direnişle bağlantı kurmaya çalışıyorum efendim.

  Çalışmak mı?

  Tek yaptığın çalışmaksa   bu haini nasıl bulmayı düşünüyorsun?

  Kesinlikle haklısınız efendim.

  Elbette haklıyım.

  Rahip, savunmanın en son çizgisidir.

  Eğer direniş bunu aşarsa   bu bizim sonumuz olur.

  Bu, Peder'in sonu olur.

  Direnişi tespit etmek, bu haini bulmak ve   onları Konsey'in adaletine teslim etmek için   iki misli çaba sarf edeceğim efendim.

  Yap o zaman.

  Ne yapıyorsun?

  Ne yapıyorsun?

  Ben  İlacını aldığından emin olmak istedim.

  Tatmin oldun mu?

  Evet.

  İyi geceler baba.

  Anlamıyorum.

  İdamıma karar verildi.

  Neden buradasın?

  İlacını almayacak mısın?

  Tanrım.

  Ne?

  Ne yapacaksın?

  Bilmiyorum.

  50 adam, belki de daha fazlası gerekiyor.

  Peki ya çevrendekiler?

  Onunla görüşebildin mi?

  Peder, ayaklanmadan beri hiç dışarı çıkmıyor.

  Seni hayatın boyunca bunlarla savaşman için eğittiler Preston.

  Başarabilsem bile   her şeyin farklı olacağının   ne garantisi var ki?

  Hayal edebileceğinden daha geniş bir ağımız var.

  Peder'in öldüğü ve Konsey'in lidersiz kaldığı duyulunca   Prozium klinik ve fabrikalarına yerleştirilen tüm bombalar patlayacak.

  Eğer bir gün   kaynakları yok etmeyi başarabilirsek   insan doğasının kazandığını görebileceğiz.

  - Peki ya savaş?

  - Zulümler yeniden başlayacak.

  - Tetragrammatordan daha zararlı olamaz.

  Yapacak mısın?

  Evet.

  Yapabilir misin?

  Bilmiyorum.

  Yapma.

  Onu son bir kez görmek yapman gereken şeyi zorlaştırır.

  Rahiple ilgili sorunu çözmek için ve   süregelen objeleri araştırmak ve yok etmek için   gerekirse onları korumaya çalışanları da cezalandırmak için   özel olarak tasarlanan yeni kanun yürürlüğe girdi.

  Dosya girişi.

  Viviana Preston.

  Hüküm ve idam.

  - İşitsel.

  - Viviana Preston   ilacınızı kestiğiniz ve hissetme suçlusu olduğunuz için   şehrin büyük ocağında yakılarak idamınıza karar verildi.

  Hemen oraya götürülüp yakılacaksınız.

   süregelen objeleri araştırmak ve yok etmek için   gerekirse onları korumaya çalışanları da cezalandırmak için yürürlüğe girdi.

  Suçlu   yakıldı mı?

  - Şu an yakılıyor.

  Türbinler çalışıyor.

  Türbinler çalışıyor.

  - Tetragrammaton!

  Bu kadınla konuşmalıyım!

  - Geç kaldınız efendim.

  Zaman kilidi devrede.

  Eğer kapıyı açmaya çalışırsak türbinler havaya uçar.

  Hemen bölgeyi boşaltın.

  Tüm yetkililer, hemen bölgeyi boşaltın.

  Türbinler çalışıyor.

  Ateşleme   on saniye sonra başlıyor.

  Dokuz saniye, sekiz saniye   yedi saniye   altı saniye   beş saniye   dört saniye, üç saniye   iki saniye  Türbinler ateşlendi.

  Rahip John Preston.

  Tutuklusunuz.

  Bu adam  Bu kıdemli Rahip  İlacını almayı bırakmış!

  Hissediyor.

  Toplumumuzu içten kemiren kurtçuk oymuş.

  Ve onu sizin adaletinize teslim ediyorum.

  Kariyerimi seninle yapacağımı söylemiştim Preston.

  Sayın Başkan  Bu adamın suçu, hissetme suçlularıyla arkadaşlık etmek   bir kadınla ilişkiye girmek ve   hissetmek.

  Kullanılmamış Prozium'ları görmek için rahibin evine bir ekip gönderin.

  Buna gerek yok efendim.

  Silah kaydına bakarsanız   ekibi onun öldürdüğünü anlayacaksınız.

  Rahip, sanırım bana söylemek istediğin bir şey var.

  Tetragrammatordan bir rahibin   öğrendiği her şeye sırtını dönmesine   direnişle birleşmesine ve   hatta yer altının lideri olmasına   inanmanızın   çok zor olduğunu biliyorum.

  Ama bu gerçek.

  Bu adamı getireceğime söz vermiştim.

  Ve getirdim.

  - Rahip Brandt.

  - Efendim.

  Kayıtlara göre   yer altında ekipler sizin silahınızla öldürülmüş.

  Bu imkansız.

  Bu doğru değil.

  Düşündüm de   sen yapsan daha iyi olur.

  Silahları değiştirdi.

  Silahları değiştirdi.

  - Bakın, onun silahı bende.

  - Elbette sende.

  - Beni tutukladığında silahımı aldın.

  - Ne?

  Onu yargılanması ve yakılması için götürün.

  Durun.

  Durun!

  Açıklayabilirim!

  Ben hissetmiyorum!

  Asıl hisseden o!

  Bu bir hata.

  Hakkında suçlama olduğu için   kanuna uyarak evini aramaları için bir ekip göndereceğim.

  Sence bu gerçekten gerekli mi Rahip   yoksa ben fazla mı abartıyorum?

  Nasıl isterseniz efendim.

  Kanuna karşı gelemeyiz.

  Ortağının ölecek olması seni hiç rahatsız etmiyor mu?

  Beni rahatsız eden tek şey şu efendim  Yeraltında Peder'i temsil ediyorum ama   henüz onunla tanışma şerefine ulaşamadım.

  Evet Rahip ama Peder'in kimseyi görmeyi kabul etmediğini biliyorsun.

  Onu direnişe götüren adamı bile mi?

  Üzgünüm efendim.

  Sadece bir formalite.

  - Araştırma ekibi bir süre yukarıda kalacak.

  - Harika.

  Saklayacak hiçbir şeyim yok.

  Araştırma ekibi şu an içeride efendim.

  Harika.

  Bir şey mi arıyorsun?

  Yerinde olsaydım   ileride   daha dikkatli olurdum.

  Ne zamandır?

  Annemden beri.

  - Ya Lisa?

  - Elbette.

  Nereden bildin?

  Unuttun mu?

  Düşüncelerini okumak benim işim.

  Öyleyse şimdi ne yapacağımı da biliyorsun.

  Başkan için bir mesajınız mı var?

  İş tamamdır.

  Direnişin yerini tespit ettim.

  Hemen gelin.

  Hepsini alın.

  Peder hitap etmeden hitap etmeyin.

  Göz temasından kaçının.

  Eğer özel güvenlik bölgesine girerseniz muhafızlar tarafından hemen vurulursunuz.

  Anlaşıldı mı?

  Silahınızı da teslim etmek zorundasınız.

  Sonra da bir teste tabii tutulacaksınız.

  Test mi?

  Evet.

  Umarım Peder'i riske atacağımızı düşünmüyorsunuzdur.

  Söz konusu kişi sizin gibi sadık bir hizmetkarı da olsa teste tabii tutulmalıdır.

  Lütfen.

  Rahip, silahınız lütfen.

  Buradan.

  Oturun.

  Öncelikle bir test sorusuyla başlayacağız.

  Aslında daha çok bir bilmece sayılır.

  Sizce bir Grammaton rahibinden silahını almanın en kolay yolu nedir?

  Ondan istersin.

  Kariyerimi seninle yapacağımı söylemiştim Rahip.

  Preston  Brandt'in işi basitti.

  Onun işi sana kazanma hissini vermek ve   seni güvende hissettirmekti.

  Yıllardır yeraltına ajanlar sokmaya çalıştım.

  Sonra şunu anladım ki   fark edilmeden aralarına sızması ve onların güvenini kazanabilmesi için   ajanım da onlar gibi düşünmeli ve   onlar gibi hissetmeliydi.

  Ama böyle birini nereden bulabilirdim?

  Hissetme kapasitesi olan ama daha önce hiç hissetmemiş bir adam.

  Ama   biz hiç tanışmadık.

  Öyle mi?

  Bu kadar şaşırma Preston.

  Peder neden diğer politik kuklalardan daha gerçekçi olsun ki?

  Gerçek Peder yıllar önce öldü.

  Konsey, bu geleneği sürdürmem için beni seçti.

  Ve sen Preston   direnişin kurtarıcısı ve   yok edicisi.

  Onlarla birlikte bana   kendini de verdin.

  Sakin   soğukkanlı ve   olaysız.

  Hayır.

  Lanet olsun.

  Olaysız değil.

  Geliyorum.

  Kapıyı çalmayı öğrenmelisin.

  Nasıl hissettin Preston?

  Kıyafetime dikkat et Rahip.

  Bunu uzun süre giymeyi planlıyorum.

  Dikkatli ol Preston.

  Rüyalarıma basıyorsun.

  Dur!

  Dur!

  Bana bak.

  Bana bak.

  Hayat benim.

  Yaşıyorum, nefes alıyorum.

  Hissediyorum.

  Artık biliyorsun.

  Bunu gerçekten yapabilir misin?

  Bunun bedelini ödeyebilecek misin?

  Memnuniyetle öderim.

  Eşyalar EC-10 olarak tanımlandı.

  Yasaklandı.

  19.  yüzyılda   soylar tükendi.

  20.  yüzyıl   dünyayı dizlerinin üstüne çömeltti.

  İki yüzyıl önce   Büyük İskender   bir milyondan fazla insanı öldürdü.

  Üç yüzyıl sonra, sadece kıskançlık yüzünden   Gaius Germanicus Caligula   kendi çocuğunu taşıyan   öz kardeşini öldürdü.

   EC-10 yasaklandı.

  Yasaklandı ve yok edildi.

 


Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar