Print Friendly and PDF

Translate

The Eagle Huntress (2016) Kartal Avcısı

|


87 dk

Yönetmen:Otto Bell

Ülke:İngiltere, Moğolistan, ABD

Tür:Belgesel, Macera, Aile, Spor

Vizyon Tarihi:14 Nisan 2017 (Türkiye)

Dil:Kazakh

Müzik:Jeff Peters

Web Sitesi:Resmi Website

Çekim Yeri:Mongolia

Nam-ı Diğer:Eagle Huntress

Oyuncular

Daisy Ridley

Aisholpan Nurgaiv

Rys Nurgaiv

Özet

Film, 13 yaşındaki Aisholpan’ın hikayesini anlatan bir belgesel. Erkeklerin kartal avcısı olduğu bir aileye doğan Aisholpan, gelenekleri devam ettirerek ilk kadın kartal avcısı olmak ister. Her ne kadar etrafından şüphe görse de babasının desteğiyle kaya kartallarını eğitmeyi öğrenir ve yarışmaya katılan ilk kadın olmayı başarır. Yarışmayı kazanarak babasıyla dağlara gerçekten avlanmaya çıkan Aisholpan’ın hikayesi, Otto Bell’e En İyi Belgesel dalında bir de BAFTA adaylığı kazandırıyor.

Altyazı

Sınırlar çizilmeden çok önce   Cengiz Han'ın saltanatından evvel   göçebe kavimler, Asya'nın ücra Altay dağlarında dolaştı.

  Bin yılı aşkındır, bu çetin göçebeler inanılmaz sertlikteki kışları   atlatabilmek için ihtiyaç duydukları kürk ve yiyeceği   bulmak için kaya kartallarını kullandılar.

  Nesiller boyunca, bu değerli yetenek babadan oğla devredildi.

  Ancak insan ve kuş arasındaki bu ilişkinin bir sonu var.

  Töreye göre, bir kartal yedi yıllık sadık hizmetinin ardından   hayat döngüsünü tamamlaması için doğaya bırakılmalıdır.

  Allahu Ekber.

  Günahsız kuzunun tekisin ama bu kartal kurbanı hak etti.

  Canım kartalım.

  Göklere uçmanın ve özgür olmanın zamanı geldi.

  Uzun zamandır birlikteydik.

  Hep faydalı oldun.

  Senden ayrılmak hiç kolay değil.

  Ama ayrılmalıyız çünkü her şeyin bir sonu vardır.

  En doğrusu bu.

  Gökyüzüne uç.

  Kuzunun hepsi senin.

  Sana vereceğim son yemek.

  Benim adım Aisholpan.

  Mayıs'ta 13 yaşına girdim.

  - Derslerin nasıldı?

  - Hepsi pek iyi.

  Altay dağlarında doğdum.

  Göçebe çocuğuyum.

  Babama sürekli yardım ederim.

  Her şeyi birlikte yaparız.

  - Orada.

  - Nerede?

  Vurdun!

  Babamı seviyorum.

  Benim öğretmenim gibidir.

  Babam da dedem de kartal avcısı.

  Ailemiz, nesiller boyunca kartal avcılığı yaptı.

  Bu bir seçim değil.

  Bu, kanında olması gereken bir şey.

  Kar yağdığında, kartallarla dağlara gider ve tilki avlarız.

  Avcı ve yakalayıcı, bir takım olarak çalışır.

  Postlardan, kalın kıyafetler ve şapkalar yaparız.

  Şenliklerde yarışırız.

  İki kez şampiyon oldum.

  Birçok kez de ilk beşe girdim.

  Büyülenmiştim.

  Atlar, kıyafetler, ekipmanlar  Babamı ve dedemi izlerken   ben de aynı şeyi yapmak istedim.

  Ben de tutabilir miyim?

  Aisholpan küçüklüğünden beri kartallara hayrandı.

  Buradan tut.

  Nazikçe.

  Babasının kartalları beslemesini tek kelimeyle büyülenmiş gibi izlerdi.

  Kesinlikle babasına çekmiş, bana değil.

  Maalesef bu yüzden benimle fazla zaman geçirmiyor.

  Ama gücenmiyorum.

  Benim tek isteğim, kızımın hayatından mutlu olması.

  Aferin.

  Doğuştan yeteneklisin.

  Zorlamaya başladı.

  Kartalı sağlam tutuyor.

  Hiç korkmuyor.

  Belki de avcılık onun da kanında vardır.

  Ailemizdeki erkeklerin hepsi kartal avcısı olduğundan   benim hayalim de, Moğolistan'daki ilk kadın avcı olmak.

  Aisholpan'ın ailesi, onun kartal avcısı olma hayalini destekliyor.

  Ama kartal avcıları arasında, aynı fikirde olmayan tutucu avcılar da var.

  Olmaz.

  Olmaz.

  Kızlar kartal avcılığı yapamaz.

  Büyükler uygun görmüyor.

  Avcılık, erkek adam işidir.

  Atalarımızın vasiyeti budur.

  Kadınlar daha zayıf ve kırılgandır.

  Erkekler avlanmaya gittiğinde kadınlar evde çay ve su hazırlar.

  Kadınlar inekleri sağar ve sütü hazırlar.

  Dağlara gidip at üstünde hayvan kovalamak kadınlar için zordur.

  Hastalanırlar.

  Aisholpan, geleneğimizi sürdürmek için kartal avcısı olmak istediğini söylüyor.

  İnsanlar buna karşı çıkıyor.

  Ben de onun için endişeleniyorum.

  Bence kadınlar ve erkekler eşittir.

  Kadınlar isterse, erkeklerin yaptığı her şeyi yapabilir.

  Bana babam öğretmenlik yaptı  Ben de onu yüzüstü bırakmak istemiyorum.

  Aisholpan'ı eğitmeye, kartalın başına nasıl kılıf takılacağını göstermekle başladım.

  Daha sonra tavşanı çekmeyi öğrendi.

  Ondan sonra da kartalı yemeğe çağırmayı denedik.

  Sesin gelmiyor.

  Kolunu kaldır.

  İyiydi.

  Kartalı, dağın tepesinden uçurmayı öğrendi.

  Şu tarafa doğru fırlat.

  Dikkatini ver, bir daha.

  Bırak, bir daha.

  Tamam, şahaneydi.

  Aferin.

  Bunu erkekler bile zor becerir.

  Acıktın mı?

  Yoruldun mu?

  Sıcakladın mı?

  Acıktın mı?

  Eve gidince beslerim seni.

  Bölgemizde hiç okul olmadığı için Syr nehrinin kıyısındaki bir okula gidiyoruz.

  Bir daha.

  Yurtta kalıyorum.

  İkinci sınıftan beri buradayım.

  Birbirimizi çok uzun zamandır tanıyoruz.

  Beş yıl birlikte yaşadık.

  Ben yedi yıldır buradayım.

  Hepimiz komşuyuz.

  Birlikte ödev yapıyoruz ve ders çalışıyoruz.

  Haftada beş gün okula gidiyoruz.

  Cuma günleri eve dönüyoruz.

  Erkek ve kız kardeşim de benimle yurtta kalıyor.

  Onlara ben bakıyorum.

  - Günaydın öğretmenim!

  - Nasılsınız?

  - İyiyiz!

  - Ben de iyiyim.

  Ders notlarım iyi çünkü bir gün doktor olmak istiyorum.

  Ama şu an tek düşüncem kartal avcısı olmak.

  Yemek hazır mı?

  Kaşıkları yerleştir, soğanları getir.

  Allah'ım sana şükürler olsun.

  Derslerin nasıl gidiyor?

  Sınıftaki herkesle güreştim   hatta erkeklerle bile güreşip hepsini yendim.

  Çocuğun biri oturmuş, donmuş gibi bana bakıyordu.

  Çabuk doyurun bu güçlü çocuğu.

  Şimdiye kadar, Aisholpan temel hareketleri öğrenmek için babasının kuşunu kullanıyordu.

  Ama aslında kendi kartalının hayalini kuruyordu.

  Madem ki bu işte ciddi   ben de, kendi kartalını yetiştirip eğitmesine karar verdim.

  Her yıl birkaç günlüğüne, kartal yavruları yuvada anneleri olmadan yaşar.

  Ancak yuvadan uçacak kadar büyümemiş olurlar.

  Bugün, yakındaki bir dağda   üç aylık bir kartal yavrusunu yakalamak için az bulunur bir fırsat var.

  Efsanevi kartal avcılarının, kartallarını bu dağlarda yakaladıkları söylenir.

  Şans bizimle olsun!

  Orada.

  Aman Allah'ım, yuvada iki yavru var.

  Güzel yavrular.

  Görüyor musun kızım?

  Orada, sarı taşın yanında iki yavru var.

  Eskiden kartallar küçük dağ keçilerini taşıyabilecek kadar güçlüymüş.

  Gördün mü?

  Şu yan taraftan tırmanıp sonra da tepeden aşağı doğru ineceğiz.

  Kolay olmayacak, ip kullanmak zorundayız.

  Korkma, tamam mı?

  Bu düğüm sağlamdır.

  Buradan mı ineyim?

  Şu çıkıntının oradan mı?

  Dikkatli ol, kendini sağlama almak için kollarını kullan.

  Evet, işte böyle.

  Sıkıca tutun.

  Bismillah!

  - Sakın ipi bırakma.

  - Merak etme, sen in.

  - İpi biraz serbest bırak.

  - Geri geri, yavaşça.

  Taşa sıkıca tutun.

  Korkma, inmeye devam et.

  Zorlaşmaya başladı.

  İpi serbest bırak baba.

  Biraz serbest bırak.

  Sıkı tutun!

  - Sıkı tutun dedim.

  - Tamam.

  Yavaşça, kayma.

  Biraz daha bırak.

  Tamam yeter.

  - Sıkı tutunuyor musun?

  - Evet.

  İşte oradalar.

  Yaklaşıyorum.

  - Daha salayım mı Aisholpan?

  - Evet, biraz daha.

  Biraz daha sal, yavruların yanındayım.

  - Vardın mı?

  - Evet, yuvadayım.

  İpi sal.

  Burada iki yavru var.

  - Battaniyeyi salayım mı?

  - Evet.

  - Tuttun mu?

  - Bu tarafa doğru.

  - Hangi tarafa?

  - Buraya.

  İpi biraz daha sal.

  Biraz daha.

  Dişi olanı yakalamaya çalış.

  - Ne?

  - İpi sal.

  - Mavi ipi mi?

  - Evet.

  Tamam.

  - Acele et, anneleri geliyor!

  - Biraz daha sal ipi.

  Biraz daha, biraz daha.

  - Çabuk.

  - Çekme.

  Aşağıda kaldı.

  Kaçıyor.

  - Devam et.

  - İpi sal.

  Biraz daha sal.

  Yeter mi?

  Acele et, anneleri geliyor!

  Git buradan!

  - Yakaladım.

  - Çekeyim mi?

  Bir saniye, bağlayayım.

  - Tamam, hazır.

  - Çekeyim mi şimdi?

  Başardık!

  Bakalım nasıl bir şeymiş.

  Aman tanrım!

  Şuna bak!

  İyi iş çıkardın.

  Yuvaya ulaşmak zor muydu?

  Harika bir kartalın oldu.

  Bir aksilik olmazsa, kartalını sonbaharda eğitmeye başlarız.

  Bu yavru iyiye işaret.

  Evimize bereket getirecek.

  Buraya bırak.

  Alimallah!

  Dişi bir yavru.

  - Tek başına mı yakaladın?

  - Evet, tek başıma.

  Bayağı zordu.

  Daha önce ulaşması bu kadar zor bir yuva görmemiştim.

  - Zorlandın mı?

  Yorgun musun?

  - Yok, iyiyim.

  Ben bayağı terledim.

  Dermanım kalmadı.

  Ayağım kaydı ama ipi tutup kendimi geri çektim.

  Kendini kanıtladın bugün.

  Bir erkek kadar cesurdun.

  Gerçekten gücünü gösterdin.

  Teşekkürler.

  Kartalımı daha şimdiden sevdim.

  Onu eğitip kartal şenliğine katılacağım.

  Altay Dağları yüksek olduğu için   oraya sadece güçlü kuşlar yuva yapabilir.

  Gerçekten de çok güzel bir kuş.

  Tıpkı Aisholpan gibi.

  O, çok cesur ve gözü pek bir kız.

  Hava durumu: Hava bulutlu ve yağışsız olacak.

  Rüzgar hızı saniyede 3 ila 8 metre olacak.

  Hava sıcaklığı 8 ila 13 derece olacak.

  Sevgili dinleyiciler, 2 ve 3 Ekim tarihlerinde   geleneksel kartal şenliği yapılacak.

  Baba?

  Şenlikte yarışabilir miyim?

  Biraz zor kızım.

  Lütfen!

  Bir şey olmaz!

  Kartalın boynu dönüyor mu?

  Her tarafa dönüyor mu böyle?

  Kartala ilk dokunduğunda korktun mu?

  - Hayır.

  - Biz deli gibi korkardık.

  - Elindeyken mi uçuruyorsun?

  - Evet.

  - Sonra geri mi geliyor?

  - Evet.

  "Hey kartal geri gel lütfen!

 " diye mi bağırıyorsun?

  Kartalı nasıl çağırıyorsun?

  - Yabancılardan korkuyor mu?

  - Korkuyor tabii, ısırır bile!

  Biz de kartal avcısı olmak istiyoruz.

  Ama kartallardan korkuyoruz.

  Bildiğim her şeyi babam öğretti, bu yüzden tavsiyesini ve duasını almak istedik.

  Aisholpan'ın kartalı.

  Bu türe Buz Ayak deniyor.

  Yakalaması zor bir kuş.

  - Aisholpan kartal avcısı olacak.

  - Öyle mi?

  Evet, bazıları bunu yanlış buluyor.

  Atalarımızdan bu yana kartallarla avlanıyoruz.

  Babam ve dedem, kartalları eğitmeyi öğrettiler.

  Ben de kartal eğittim.

  Kıza da öğret.

  Bu önemli bir vazife.

  İkisi de genç.

  İkisini de eğiteceğim.

  Aisholpan'a dua edebilir misin?

  Aisholpan!

  Aisholpan!

  Aisholpan!

  Bu yakalaması zor bir kuş evlat.

  Peki bakalım.

  Allah seni avcıların yolundan götürsün.

  Allah sana sağlık versin.

  Allah seni de benim gibi sarı dişlerle yaşlandırsın.

  Hiç bir kuş ellerinden kaçmasın, hiç bir at seni yarı yolda bırakmasın.

  Allahu Ekber.

  Bu kartalı sana emanet ediyorum.

  Çok güçlü bir kuş olacak.

  Birlikte yaşlanın inşallah.

  Kendine iyi bak!

  Durum hiç iyi değil.

  Bu durum geleneğe dönüşecek.

  Kartal avcıları, kızlarını eğitmeye başlayacak.

  At sürmeyi öğretecekler, sonra sıra kuş tutmaya gelecek.

  Bu durum kuş için de bir utanç.

  Kuşa nasıl yaklaşılması gerektiğini bilmiyorlar.

  Kartallar, insanlar hakkında epey seçicidir.

  Saygı ve cesaret isterler.

  Kartalı tutarken poz verip kartal avcısı olmazsın.

  Asla olmaz.

  Nasılsa bir gün evlenmek zorunda.

  Havalar sıcakken gerlerde yaşıyoruz, soğukken de normal evlerde.

  Şimdiye kadar böyle geldi böyle gitti.

  Buranın doğası harika.

  Doğa, anamız gibidir.

  Günaydın sevgili dinleyiciler.

  Ulgii civarında hava bulutlu ve yağışsız olacak.

  Uzun süredir beklenen kartal şenliğine sadece dört hafta kaldı.

  Kartal avcıları, kartallarını yarışma için hazırlamaya başladı.

  Tamamdır.

  Şenliğe nasıl hazırlanılacağını göstereceğim kızım.

  Nurgaiv'in öğrettiği beceriler, Aisholpan ve kuşu arasındaki bağı güçlendiriyor.

  İlişkileri ilerledikçe, kartal emirleri dinlemeyi öğreniyor.

  Takım olarak çalıştıkça tepki süresi gelişiyor.

  Bölgemizin insanları tamamen yarışma hazırlıklarına odaklanmış durumda.

  Yabancı misafirlerimize ve turistlere güzel bir gösteri sunmayı planlıyoruz.

  Şenlik yaklaştıkça, heyecan bölge sınırlarını aşıyor.

  Bu, kartal avcıları için geleneklerini yaşatmak, aşiretlerini temsil etmek ve   ateşli kalabalığın önünde yeteneklerini sergilemek için önemli bir fırsat.

  Aisholpan!

  Haydi.

  Kartalı taşların üstünden çağırmayı göstereceğim.

  Yarışmanın en önemli kısmı bu.

  Haydi bakalım.

  Serbest bırak.

  Aferin kızım!

  Kuş da iyiydi.

  Şimdi kuşu sen çağıracaksın kızım.

  Ben yukarı çıkacağım.

  Tamam, kolunu kaldır ve çağır.

  Çağrıyla birlikte hakemler   at sürüş stiline, kartalın konuşuna ve uçuş stiline bakacak.

  Her geçen saniye büyük önem taşıyor.

  - Hazırlan.

  - Tamam.

  Kuşun, koluna güzelce konmasını görünce hazır olduğunu anladım.

  Acele etme, yavaş yavaş ye.

  Yarına hazır mısın?

  Bir sürü insan olacak.

  Hazır mısın?

  Her şey çok güzel olacak.

  Karnın doydu mu?

  Sinirlenme, karnın doydu mu?

  Kızma.

  Hiç öyle sesler çıkarma.

  Yarın önemli bir yarışman var.

  Çok fazla yersen uçamazsın.

  - Tırnaklarını boyayayım mı?

  - Zahmet olmazsa.

  - Ne zaman gideceksin?

  - Yarın.

  - Orada başka kızlar da olacak mı?

  - Hayır, sadece ben.

  Çoğunlukla yaşlı adamlar olacak.

  Yakında yola çıkmamız gerekiyor.

  Yolumuz uzun.

  <i>Gel benim kartalım, gel onun kartalı.

  Onun için endişeleniyorum.

  Bu, ilk yarışması.

  Saçlarına daha çok bakım yapmalısın.

  Ben yokken bu evin reisi sensin tamam mı?

  Kartal avcısı olmaya kendi başına karar verdi.

  Bence bu seçimi yapmak her kadının doğal hakkı.

  Bir sürü güçlü erkek avcı var.

  Tek isteğim onun iyiliği ve güvende olması.

  Böyle iyi mi?

  Çok mu sıkı?

  At sürerken dikkatli ol.

  Bir bakayım.

  - Biraz daha kısa kesmeliymişiz.

  - Böyle iyi, kız saçı sonuçta.

  Bismillah!

  - Güle güle, kendinize iyi bakın.

  - Tamam, iyi şanslar!

  Aisholpan ve babası, uzun süren şenlik yolculuğunu   yedi kiloluk kartallarını taşıyarak at sırtında tamamladı.

  Atlar su içsin, yorulmuşlardır.

  - Yoruldun mu?

  - Hayır.

  Allah'ın izniyle vardık sayılır.

  Bölgenin başkenti Olgii, Altay dağlarının eteklerinde yatıyor.

  Ailenin kış evinden bir günlük uzaklıkta.

  Yüz mil içindeki en büyük şehir.

  Olgii'ye gelmek Aisholpan için nadir bir durum.

  Endişeliyim.

  İnsanlar bu durumu garipseyebilir çünkü o, genelde erkeklerin yaptığı bir şeyi yapıyor.

  Ama cinsiyetine aldırmaksızın olağanüstü bir direnç gösteriyor.

  Günaydın sevgili dinleyiciler.

  Kartal şenliğine çok az kaldı!

  Herkes oldukça heyecanlı.

  Bölgenin her tarafından, yetmiş kadar kartal avcısı şenlik alanına doğru gitmekte.

  Sayak Tobi, kartal eğitmenlerinin dağı.

  Taşların bu eşsiz dizilişi, on yıllardır   geleneksel kartal şenliğine doğal bir arena sağlıyor.

  Görüyor musun kızım?

  İşte burası.

  İnsanlar çoktan gelmiş.

  Yıllar boyunca, mağrur erkekler geleneklerini korumak ve   şampiyon kartal avcısı unvanını kazanmak için kartallarını buraya getirdiler.

  Şenlik tarihinde daha önce hiçbir kız yarışmadı.

  Ve Aisholpan'ın geldiğinden kimsenin haberi yok.

  Esselamu Aleykum sevgili katılımcılar.

  Milletimiz talihi göklerde buldu.

  Asırlar boyunca milletimiz, direnmenin ve mutluluğun yolunu buldu.

  Kartal şenliğine hoş geldiniz.

  Göklerde bir kuş görmek ne güzel şey  Yerde bir tilki ve hızlı bir at görmek ne güzel şey  Aramızda seksen yaşında bir kartal avcısı var.

  Korkma tamam mı?

  Genç bir kız mı?

  Yarışmacılar, yerlerinizi alın lütfen!

  Dünyanın her yerinden insanlar geliyor.

  Kazanan kişi, yetmiş avcı arasından en iyisi olmalı.

  Başlama vakti!

  İşte bizleri tüm dünyaya tanıtan kartal avcıları!

  Atalarımızdan bizlere miras kalan   kartalların emanetçisi avcılar!

  Lütfen bu şerefli avcılara bir alkış gönderin.

  Esselamu Aleykum.

  Ongarbay öne gelsin.

  Avcının kıyafetini puanlayarak başlıyorlar.

  On.

  On.

  Sekiz.

  Sekiz.

  Atı, kıyafetleri ve ekipmanları değerlendiriyorlar.

  Altı.

  Sekiz.

  On.

  On.

  Sırada Ardak, Altay'dan ünlü bir kartal avcısının oğlu.

  On.

  On.

  On.

  On.

  Gerçekten çok güzel!

  Harika!

  Sırada Altay'dan bir avcı var.

  Haydi.

  Dur bir dakika.

  Başlığını tam oturttur.

  Bir bakayım.

  - Sıradaki kimdi?

  - Aisholpan.

  Aisholpan, şu genç kız değil mi?

  - Gel, gel.

  - Merak etme.

  Biraz çabuk lütfen, çabuk.

  Hazır.

  Harika oldun.

  Aisholpan bir kız olduğu için   at sürme ve avlanma stillerinin kusursuz olması önemliydi.

  Harika.

  Sırada, kartalı çağırma yarışması.

  Hayvan postu kullanarak kartalların dikkatini çekiyor   ve postu ne kadar sürede yakaladıklarını ölçüyoruz.

  Aisholpan seslenecek ve ben de kartalı uçuracağım.

  Sekiz.

  On.

  Sekiz.

  Altı.

  İlk seferinde çok gergin oluyorsun.

  Bu yüzden onun için endişeliydim.

  Sırada Aisholpan.

  Haydi!

  Ona, ata dikkat etmesi gerektiğini söyledim.

  Korkabilir ve kalabalığın üstüne koşmaya başlayabilir.

  Daha yüksek sesle!

  Bismillah.

  Hızlan!

  Çok güzel!

  Harika!

  Değerli misafirler, şimdi çay ve yemek molası vereceğiz.

  Bismillah.

  Aisholpan'ın kuşu gayet iyiydi.

  Değil mi?

  - Gerçekten özel bir kuş.

  - Gerçekten muhteşem, çok iyiydi.

  Bütün kuşlar iyiydi.

  Kartalı olan herkes gerçek bir avcı olamıyor.

  - Kadınlar avcılık yapmamalı.

  - Otur evinde rahatına bak.

  Bu daha başlangıç.

  Sadece başlangıç.

  Dahası da var, göreceksiniz.

  Bu yarışma, avcının kartalını uzaktan çağırma becerisini sınıyor.

  Mavi bayrak indiğinde kartalınızı salın.

  Hız ve beceri, bu yarışmanın en önemli etkenleri.

  Seyircilerin gözlerini, kelimenin tam anlamıyla ateşle dolduran kısımdayız.

  Çabuk, çabuk, çabuk.

  Alkış lütfen!

  Sıradaki kim?

  Sırada kim var?

  Yanlış yere gidiyor.

  Kuşu çağırdığınızda, bunca kalabalığın önünde rezil olma korkusu yaşarsınız.

  Kartal uzaklara uçtu.

  Bir koşu gidip al.

  Herkes size gülmeye başlıyor.

  - Satibaldy, kartalıyla sorun yaşıyor.

  - Sıradaki hazırlansın.

  Sıradaki kim?

  Haydi Aisholpan, gidelim.

  - Kolunu kaldır.

  - Tamam, merak etme.

  Yüksek sesle!

  Bayrağı bekle!

  - İhtiyardan sonra sıra sende.

  - Kalbim küt küt atıyor.

  Çok iyi bir skor!

  Çok iyi!

  - Babam nerede?

  Yukarıda mı?

  - Evet yukarıda.

  Aisholpan!

  - Kimin kuşu o?

  - Aisholpan'ın.

  Kız mı?

  Erkekler dışarıda av için çekişirken   kadınlar evde kalıp eğlencelerden sonra hediyeler için çekişmeli.

  Endişeliydim tabii ki.

  Her şey Allah'ın takdirine kalmış diye düşündüm.

  Aisholpan, şenlik tarihindeki en genç ve ilk kadın yarışmacı.

  Harika!

  Muhteşem!

  Haydi!

  Muhteşem!

  Harika!

  Müthiş!

  Kızına koş dostum!

  Beş saniyede konan tek kuş oldu.

  Aisholpan rekor kırmış olabilir.

  Herkes görmüştü, hem hakemler hem de seyirci.

  Kuşu beş saniyede yakalamayı başardı.

  Bu eşsiz bir yetenek gerektirir.

  Herkesin harcı değildir.

  Tir tir titriyorum.

  Ellerim titriyor.

  Çok tuhaf bir his.

  Baba!

  Gel buraya kızım, yanımda dur.

  En hızlı kuş onunkiydi ve hız rekorunu kırdı.

  Bunu duyduğumda çok gururlandım.

  Kartal avcıları, lütfen öne gelin.

  Baylar ve bayanlar!

  Bugünkü yarışmanın özel bir anlamı vardı çünkü küçük bir kız şenlikte yarıştı.

  Lütfen sahneyi boşaltın.

  Şimdi avcılara ödüllerini vereceğiz.

  Ne demişler, "İki yaşlı kadın yarışıyorsa birisi birinci olmak zorunda.

 ".

  Bu yüzden üçüncü sırayla başlamak istiyorum.

  Üçüncülük, Nurbolat Tana'nın.

  İkincilik, Orazkhan.

  Sevgili misafirler, sessizlik lütfen.

  Bugünkü kazananımız   Aisholpan!

  Kazanan Aisholpan!

  - Aisholpan!

  - Aisholpan!

  Allah yeteneğinizi daim etsin!

  Allah size onun gibi bir evlat nasip etsin!

  Tebrikler.

  Çok mutlu olmuştum.

  Gözlerim dolmuştu.

  On üç yaşında bir kız yarışmayı kazandı.

  Bana inandırıcı gelmiyor.

  Kazandı tabii ama bunda kız olmasının da katkısı var.

  Turistler için ilgi çekici tabii.

  Birinci oldu ama   kışın dağlarda avcılık yapabilir mi?

  Bundan emin değilim.

  Avlanmak için dağlarda uzun yollar gitmelisiniz.

  Kar, fırtına falan olacak.

  Asıl sınav işte bu.

  Zordur, dayanamaz.

  Eğer kışın ava giderse   işte o zaman gerçek bir kartal avcısı olur.

  Bu, bir çeşit kendini ispatlamadır.

  Bazı avcılar, onu gerçek bir kartal avcısı olarak görmeyi reddediyor.

  Kıskanç olanlar için diyecek bir şey yok.

  Herkes aynı fikirde olmak zorunda değil.

  Gerçek bir kartal avcısı olduğumu kanıtlayacağım.

  Baba, sabahtan beri çay içmedik.

  Çay getir.

  - Ne zaman ava gideceğiz?

  - Altı, yedi güne gideriz.

  Sonunda atlara nal takmaya başladık.

  Onları buza ve kara hazırladık.

  Avcılık becerilerini tam anlamıyla test etmek için   Nurgaiv, Aisholpan'ı dağlarda daha öncekinden çok daha derinlere götürmeli.

  Ama önce, Moğolistan'ın Çin sınırındaki uzak bir köyde yaşayan   usta bir kartal avcısının evine tavsiye almak için uğruyorlar.

  Nasılsınız?

  Buyurun içeri girin.

  Uzun yoldan geldiniz, yüz elli kilometre öteden.

  Çocuk gerçekten kuvvetli.

  Dalaikhan ve babam şenliklerin hepsinde yarıştı.

  Benim amcam sayılır.

  Burada öğrenilecek çok ders var.

  Aisholpan'ın yavru kartalını gördün mü?

  Evet, onun hazır olduğunu düşünüyor gibisin.

  Yarın göreceğiz.

  Bir sürü tilki ve başka hayvan var ama zemin kaygan.

  Kış sert başladı.

  Son günlerde erkekler bile dayanamaz oldu.

  Gözünü dört açmalı.

  - Çocuğa göz kulak ol.

  - Tabii.

  Çocuklarımız için her zaman endişeleneceğiz.

  Evet, öyle.

  Gerçekten şaşkınım.

  Aisholpan'ın avcılık yapabileceğini düşünmemiştik.

  Bir çocuk olarak, büyüklerinden gördüğü şeyleri yapıyor.

  Hazır mıyız?

  Harika.

  Bismillah.

  Kazakların bir sözü vardır  "Bebek yuvadayken ne görürse, büyüyünce onu yapar.

 " Buradan dön.

  Şenlikte altın madalyayı kazandıktan sonra   Aisholpan'ın yolculuğu artık daha kişisel bir hale dönüşüyor.

  Dağlara doğru giderken, kalabalığın önünde kazandığı birinciliği arkasında bırakıyor.

  Artık gerçek bir kartal avcısı olma yolunda son adımını atacak.

  Sabırlı olması gerekecek.

  Buralarda bir tilki bulmak haftalar sürebilir.

  Şuraya bak, bütün bozkır karlarla örtülmüş.

  İlk büyük kar yağışına avcılar "Kansonar" derler.

  Avlanmaya giderken zorlu yollardan geçeriz.

  Bu şartlarda ve keskin soğukta çok az rahatlık sahibi olursunuz.

  Atların, kayıp uçurumun kenarından düşmesi duyulmamış şey değildir.

  Yanımda kal.

  Gözünü dört aç.

  Taşlar, uçurumlar, kar   durumu daha da kötüleştiriyor.

  Sıcaklık yer yer 4 santigrat dereceye kadar düşüyor.

  Bir nevi donuyoruz.

  Atlara su verelim.

  Seninki susuzluğunu giderdi.

  Artık tilki izi bulmanın zamanı geldi.

  Aisholpan ve babası, gündüzleri buz tutmuş bozkırda dolaşırken   geceleri barınmak için köye geri dönecekler.

  Aisholpan kendisini avcı olarak kanıtlayana kadar   bu döngüyü devam ettirmeye kararlılar.

  Yakından geç, burası kaygan.

  Sıkı tutun.

  - Şu pati izlerine bak!

  - Evet, bunlar tilki izleri.

  - İzler hala taze.

  - Haydi bulalım şu tilkiyi.

  Haydi.

  Tahminimce şuradaki dağa doğru gitti.

  Bak!

  İzler çoğaldı!

  İşte orada!

  Daha hızlı!

  Nerede?

  Nereye gitti?

  - Orada!

  - Şu taraftan git!

  Kartal avcısı, en iyi görüşe sahip olan en yüksek yeri bulur.

  Tilki, kartal avcısının görüş alanına girene kadar diğer avcı tilkiyi kovalar.

  Kartallar ilk defa ava çıktıklarında hata yapabilir.

  Korktun mu canım?

  Evden bu kadar uzakta avlanmak zor mu?

  Bu sefer daha iyi olacağız.

  Sen şu tepeye çık.

  Avcı ve kovalayan bir takım olarak çalışır.

  Sadece birlikte çalışırlarsa başarılı olabilirler.

  Ümidini yitirme kızım.

  Bir o dağda bir bu dağda.

  Tilkiler bir dağdan diğerine kolayca geçebilirler.

  Tilkiler kurnazdır.

  Ölümden kaçmakta ustadır.

  Ama kartalın gerçekten yetenekli.

  Elbet yakalayacağız.

  Haydi şu dağa gidelim.

  Sıradaki yer orası.

  Haydi gidelim.

  Buralarda adımlarımıza dikkat etmeliyiz.

  Burada kar daha yoğun.

  Haydi, devam.

  Çevir!

  Çevir!

  Kartalına dikkat et!

  Sıkı tut!

  - Dizgini tutarak git.

  - Orada bekle.

  Atından inip yürüyerek gel.

  Yürümüyor.

  Birden hızlıca çek.

  Devam et.

  Benim ayak izlerime basarak yürü.

  Daha hızlı git!

  - Yakaladık!

  Yakaladık!

  - Tamamdır evlat!

  - Gördün mü nasıl yakaladı?

  - Gördüm.

  Haydi!

  Haydi!

  Haydi!

  Allah'a şükür ilk tilkini yakaladın.

  - Kartalı iyi saldın.

  - Teşekkürler.

  Tilki ayağını mı ısırdı?

  İlk sefer için çok iyiydin.

  Çok cesursun.

  Kartal iyi iş çıkardı.

  Önce yarışmayı kazandın.

  Şimdi de ilk tilkini yakaladın.

  Sıradan bir kuş olmadığı kesin.

  İyi bir avdı.

  Tilkiyi eyerine bağlayacağız.

  İlk avını taşıyan sen olmalısın.

  Eve gidince annen tilkiden kürk yapar.

  Tamam.

  - Haydi kızım eve gidelim.

  - Tamam.

  - Sence annem sevinir mi?

  - Deli gibi sevinir, gurur duyar.

  - Dedem de sevinir değil mi?

  - Sevinir tabii!

  - Peki sen sevindin mi?

  - Hem de çok!


Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar