Print Friendly and PDF

Translate

Beyaz Tanrı (2014) Fehér isten

|


121 dk
Yönetmen:Kornél Mundruczó
Senaryo:Kornél Mundruczó, Viktória Petrányi, Kata Wéber
Ülke:Macaristan, Almanya, İsveç 
Tür:Dram, Fantastik, Korku
Vizyon Tarihi:09 Ocak 2015 (Türkiye)
Dil:Macarca, İngilizce
Müzik:Asher Goldshmidt
Web Sitesi:Filmpartners [Hungary]
Çekim Yeri:Macaristan
Nam-ı Diğer:White God

Oyuncular

Zsófia Psotta
Sándor Zsótér
Lili Horváth
Szabolcs Thuróczy
Lili Monori

Özet

Kornel Mundruczo’nun Macar yönetmen Miklos Jancso’ya ithaf ettiği altıncı uzun metrajı, alışılmadık bir insan-köpek macerası ya da vahşi bir devrim filmi olmakla beraber aynı zamanda ebedi bir dostluğu da anlatıyor. Filmin anti-kahramanı (kahverengi, kırma bir köpek olan) Hagen. Sahipleri onu sokağa attıktan sonra, 13 yaşındaki Lili dışında karşılaştığı tüm insanlarsa Hagen’ın ya düşmanı ya da ona zorluk çıkarıyorlar. Hagen şiddete ve saldırganlığa kayarken, kentteki bütün köpekler vahşi bir isyan çıkarmaktadır.

Altyazı

”Kötü olan her şey sevgimize muhtaçtır.” R. M. Rilke
Bıraksana Hagen.
 Senin değil o.
 Güzel köpek!
 Lili!
 Acele et Lili.
 Zamanım kalmadı.
 - Uçuş ne kadar sürecek?
 - Bir gün.
 - Uçak nereye inecek?
 - Sidney'e.
 - Sonra peki?
 - Sonra arabayla devam edeceğiz.
 Yırtarak parçalama sakın.
 Tüketime uygun.
 - Bunu alın profesör.
 - Hiç gerek yoktu.
 - Kızınız için.
 - Artık profesör değilim.
 - Gelecek hafta görüşürüz.
 - Peki.
 - Deniz kenarında 3 ay mı kalacaksınız?
 - Okyanus.
 Avustralya okyanusa yakın.
 - Üniversiteden uzak mı?
 - 200 metre.
 - Ne şans ama!
 - Baban için mahsuru olmaz.
 Lili'nin pasaportu sende mi?
 - Al.
 - Teşekkürler.
 - Sonunda!
 Bu o mu?
 - Birazdan dönerim.
 - Peki.
 Ben açarım.
 - Konser için dönecek misiniz?
 - Nasıl dönebiliriz ki?
 - Onlara iyi bak.
 - Onlar?
 Köpeğini de getirdi.
 - Köpek istemiyorum.
 - Ben ne yapabilirim ki?
 - Profesör köpeğe bakabilir.
 - Hans mı yani?
 - O da konferansa gidiyor.
 - Basamakları da tırmanıyorsunuz?
 - Bana bunu yapma.
 - Bir daha olmaz.
 Gel buraya tatlım.
 Benim gitmem gerek.
 Babanı dinle tamam mı?
 Üç ay kaşla göz arasında geçecek.
 Kendine iyi bak.
 Öpücük yok mu?
 - Senin için bir şeyim var.
 - Ne bu?
 - Baloncuk yapman için.
 Sağ ol ama artık çocuk değilim.
 - Boynundaki ne?
 - Giriş kartı.
 - Alabilir miyim?
 - Sakız mı çiğniyorsun?
 Tükür.
 20.
 Kodu gir.
 1965.
 - Sokak köpeğinin ne işi var burada?
 - Hagen.
 - Burada mı beslemek istiyorsunuz?
 - Evet şimdilik.
 Ne kadar süreliğine?
 Burada kalamaz ki.
 Kurallar var.
 Sokak köpeklerinin rapor edilip   kayıt edilmesi zorunlu.
 - Bilmiyordum.
 - Kuralları okuyun.
 Rapor edilmesi lazım.
 - Ben hallederim.
 Teşekkürler.
 Pis domuz!
 Bu senin.
 Aferin sana!
 Köpeği rahat bırak Lili.
 En azından burada.
 - Ne yapacaksın onunla?
 - Ne yapmam gerekiyor?
 - Ait olduğu yere koysana.
 - Neresi orası?
 Sorman gerek.
 Ver bana.
 Buraya ait Lili.
 Tamam mı?
 - Ne yapıyorsun sen?
 - Hiç.
 Masada ne varsa onu yemen gerek.
 Köpek, köpek maması yer.
 - Şimdi yemeğini ye.
 - Aç olmadığımı söyledim.
 Peki yatağına git o halde.
 Köpeği de uzaklaştır.
 - Pijamalarını giy.
 - Arkanı dön.
 - Pekala, hangi yatağı istersin Lili?
 - Hagen'la aynısını.
 Hagen bu odada yatmayacak.
 - Neden?
 - Çünkü o bir köpek.
 Köpeğin yanı başında yatmam ben.
 Çok dışarı!
 Çık.
 Çık dışarı ve orada kal.
 Yat yere!
 - Ne zaman susar bu?
 - Yalnız uyumaya alışkın değil.
 Uyuyamıyorum.
 - Nereye gidiyorsun?
 - Tuvalete gitmem gerek.
 Köpeğe yüz verme.
 Eninde sonunda susar.
 - Burada kal lütfen.
 - Üzgünüm.
 İyi geceler.
 Ben de seni seviyorum.
 Ne oldu Hagen?
 Neden böyle acele ediyorsun?
 - Günaydın.
 - Günaydın.
 - Bir çağrı aldık.
 - Çağrı mı?
 - Köpek kontrolü.
 Köpek hakkında.
 - Pardon?
 - Köpeğiniz birini ısırmış.
 - Benim köpeğim yok.
 - Bu ne o zaman?
 - Fil.
 Görmüyor musun?
 Bir sokak köpeği.
 Melez.
 Macar ırkı değil.
 Ödeme yapmanız lazım.
 - Nakit mi çek mi?
 - Benim hiç köpeğim olmadı.
 Bu, eski karıma ait.
 Para mara ödemem.
 Eski karım burada yaşamıyor.
 Köpeği ve onun pireleri de.
 Soyu olmayanlar için özel bir vergi var.
 - Peki ya ödemezsem?
 - Köpeği barınağa götürmeniz gerekir.
 - Bugün.
 - Peki.
 - Bir dahaki sefere gitmiş olacak.
 - Sorun değil.
 - Kayıtlı da değil.
 - Ne oldu?
 - Hiç.
 - İyi uyudun mu?
 - Evet.
 Üstünü giy.
 Duş alacağım sonra da köpeği götüreceğim.
 Hagen gel.
 Gel buraya.
 Gidelim.
 Gel.
 Eğil.
 Otur.
 Otur.
 Eğil.
 Otur.
 Otur.
 Kal, kal.
 Eğil.
 Otur.
 Otur, otur.
 Kal.
 Sana bunu asla yapmam.
 Sakin ol.
 Yeme beni sakın.
 Gel.
 Gel Hagen.
 Sessiz ol.
 Burada kalman gerek.
 Korkma sakın.
 Ben şurada olacağım.
 Akıllı köpek!
 Merhabalar herkese.
 Başlayabilir miyiz?
 - Biraz hızlı.
 - Birazdan havlar kesin.
 - Hiç de bile.
 - İddiaya var mısın?
 - Havlamayacak.
 - Ya havlarsa?
 - Havlamaz.
 - Senin problemin.
 Misi.
 Misi!
 Neden hızlı gidiyorsun?
 Durun!
 David git evde pratik yap burada değil.
 Gülmeyi kesin!
 Komik olan ne?
 36 ile devam ediyoruz.
 Durun.
 Durun!
 Kimin köpeği bu?
 Kimin köpeği?
 Kimin köpeği bu?
 - Benim.
 - Çıkar şunu buradan.
 Hemen!
 - Gidelim Hagen.
 - Ne yapıyorsun sen?
 Ne yapıyorsun?
 Nereye gidiyorsun?
 Racz!
 Sen burada kalacaksın!
 Gidersen geri dönmeye zahmet etme!
 Duyuyor musun beni?
 Racz!
 Geri gel!
 Cezalısın!
 Siz neye bakıyorsunuz!
 Yalama beni.
 Havamda değilim.
 Harika ya.
 Tam da ihtiyacımız buydu.
 Ne yapıyorsun sen?
 Saatlerdir seni arıyorum.
 - Az kalsın polisi arayacaktım.
 - Sorun ne ki?
 - Kafayı mı yedin sen?
 - Hadi arabaya bin.
 - Hadi.
 Lanet köpek yüzünden kaçıp gidiyorsun demek!
 Hadi!
 Kendini kim sanıyorsun?
 Bu hayvanı alıp okula mı götürdün?
 - Barınağa götürülmesini istemiyorum.
 - Onun için para ödemeyeceğim.
 - Barınağa gitmeyecek.
 - Bu köpek artık apartmana girmeyecek.
 - Onun için az kalsın sokakta uyuyordun.
 - Ne olmuş yani?
 Kendini İngiltere Kraliçesi mi sanıyorsun?
 - Ne sanıyorsun kendini?
 - İngiltere Kraliçesi sanmıyorum.
 Kapa çeneni!
 - Barınağa gitmeyecek.
 - Başka seçeneğin yok küçük hanım.
 Anlamıyorsun, bunu asla yapmayacağım!
 Ona bir ev bul.
 Kimse pis kokulu sokak köpeği istemez.
 Bu yüzden barınaklar var.
 Barınağa gitmeyecek.
 Anladın mı?
 Neden ödeme yapmıyorsun anlamıyorum.
 - Onu öldürürler.
 - Ne istiyorsun?
 Onu atayım mı yani?
 Sokağa mı atayım?
 Bunu mu istiyorsun?
 Öyle mi?
 İstediğin bu mu?
 - Gerçekten bu mu?
 - Bunu tercih ederim.
 Ne yapıyorsun?
 Ne yapıyorsun?
 Ne yapıyorsun ya?
 Ne mi yapıyorum?
 Dileğini yerine getiriyorum!
 - Barınağa götürmemi ister misin?
 - Hayır!
 - Gel buraya!
 - Hagen kal!
 Geri döneceğim Hagen!
 Hagen bekle!
 Geri döneceğim!
 Dursana!
 Duyuyor musun beni?
 Sen pisliğin tekisin baba.
 İnmek istiyorum.
 - Sağır mısın?
 - Kes sesini!
 Araba çarpacak!
 İnmek istiyorum!
 Kaldırıma çıksana salak!
 - İnmek istiyorum!
 - Sesini kes!
 İnmek istiyorum!
 Gerçekten!
 - Ne yapıyorsun Lili?
 - Karnım acıktı.
 - Göstersene bana.
 Çiğ et, tıpkı köpek gibi?
 - Ne yediğimden sana ne?
 - Hasta mı olmak istiyorsun?
 - Ne olmuş yani?
 - Neden hasta olmak istiyorsun?
 Çünkü sen pisliğin tekisin.
 - Yatağa git!
 - Onu arayacağım.
 - Bu iyi mi?
 - Evet, yarısı.
 - Peki.
 Paket yapmamı ister misiniz?
 Kahretsin!
 Defolun gidin hepiniz!
 Gel buraya pire torbası.
 Seni ikiye böleceğim.
 Gelsene köpecik  Neredesin sokak köpeği?
 Seni yiyeceğim!
 Lanet köpekler!
 Aparatları çıkar.
 Hepsini yakalayacağız.
 Pekala alın bunları.
 İki tane de yukarıda var.
 - Büyük bir köpek gördünüz mü?
 - Bu tarafa gitti.
 - Sağ olun.
 İşte orada.
 Hadi.
 Gel buraya.
 Tasması var.
 Üzerinde ismi yazıyor olsa gerek.
 - Saldırgan değil.
 - Ne?
 - Elimi yalıyor.
 Saldırgan değil.
 - Ne yaptığımızdan haberi yok.
 - Yakında öğrenir.
 Kahretsin!
 İki tane daha.
 Buradalar mı?
 Benim için çalışacaksın.
 Hepimiz aç köpekleriz.
 Kahretsin.
 Allah kahretsin.
 Şunu izle.
 Sana kim patron göstereceğim.
 Olay çıkarma sakın.
 - Özür dile ve otur Lili.
 - Özür dilerim.
 Şüphesiz Lili hayvanı neden buraya getirdiğini açıklayabilir.
 Getirdim çünkü evde kalamıyordu.
 - Neden peki?
 - Öyle bir köpek istemiyoruz.
 Neden öyle bir köpek istemiyorsunuz?
 - Babamı ısırdı.
 - Ne?
 - Babamı ısırdı.
 Onu barınağa götürdün mü?
 - Hayır, kaçtı.
 - Seni duyamıyorum.
 - Kaçtı.
 - Yani onu bir daha görmeyeceğiz.
 - Öyle mi sanıyorsun?
 Kes şu tavrı kızım.
 - Cevap ver.
 Geri gelecek mi?
 - Hayır.
 - Ben geri gelebilir miyim?
 - Terbiyeli olacaksan gel.
 - Teşekkürler.
 - Bir şey değil.
 Önemi yok.
 - Neler oluyor?
 - Hiçbir şey.
 - Sen iyi misin?
 - Lili, Tannhäuser'i izleyebilir mi?
 - Eğer isterse.
 İstiyor musun?
 147 ile devam edelim.
 Dikkat!
 Hagen!
 - Ne yapıyor burada?
 - Kim gelmiş baksana.
 - Küçük sürtük.
 - Kahrolası  İçeri geçelim.
 - Sen de mi Tannhäuser'e gitmedin?
 - Hayır, buralarda geziyordum.
 - Senin kırmayı buldun mu?
 - Melez o.
 - Aramana yardım etmemi ister misin?
 - Rahat bırak kızı.
 - Hava soğuk.
 Benimle gelir misin?
 - Sigaramı bitirmeme izin ver.
 - Nerelere gittin?
 - Her yere.
 - İlanlardan çok yapıştırdın mı?
 - Evet.
 - Bir fırt alabilir miyim?
 - Sen sigara içmezsin ki.
 - Evet içiyorum.
 - Hayır içmiyorsun.
 Saçlarını kurut.
 Yıldızlara bak.
 Yere düşmezlerse sen de üstesinden gelirsin.
 Teşekkürler.
 - Tannhäuser ne ki?
 - Ne?
 - Tannhäuser ne hakkında?
 - Sevgi galiba.
 Sakın nikotin bağımlısı olma.
 Görüşürüz.
 - Artık seni görmek istemiyorum.
 - Selâmün aleyküm.
 Çık dışarı.
 Burada ne arıyorsun?
 Şu köpeği, kötü köpeği görüyor musun?
 Tüm dünyayı yere serebilir.
 8000 Forint'e senindir.
 - İşe yaramaz.
 - Yaramaz mı?
 Hadi oradan!
 Sana bir tabak yemek veririm olur mu?
 - 6000.
 - Bir tabak yemek dedim.
 - 4000.
 - Bir tabak yemek dedim.
 - 2000.
 - 2000 ve bir tabak yemek.
 Anlaştık.
 Adama yemek ver ve zinciri de getir.
 Bir daha seni burada görmeyeyim.
 Anladın mı?
 - Seninle alakam yok artık.
 - Peki.
 Tamam.
 Köpeği arkaya götür.
 Bu kirli sokak köpekleri 3 haftadır buradalar.
 Şu küçük beyazın tek kulağı yırtık.
 Tam bir dövüşçü.
 Ederi var.
 Nasıl göründükleri umurumda değil.
 Kendim bakmak istiyorum.
 Ya da siyah olan.
 Buraya birkaç Romalı çocuk getirdi.
 100 bin ödedim.
 Piç bütün mekanın içine sıçtı.
 Götü tutuştu sanki.
 İlaç verdim.
 Sonra ishali geçti.
 Yemek yemiyor aptal.
 Kahverengine 300 bin ödedim.
 En az 500 bin isterim.
 - Bunu istiyorum.
 - Ne?
 Hapishanede kafayı mı yedin?
 - Fino gibi köpek.
 - Onu istiyorum.
 Kaç para?
 Boynunun çevresini görebiliyor musun?
 Çok iyi durumda.
 Zahmet etme.
 Kaç para?
 - 150.
 Küçük siyahı 200'e veririm.
 - Bunu istiyorum.
 Sorun değil.
 10 bin daha.
 Gel, gel buraya.
 Hala inancın var.
 Uyu bakalım.
 Evet aynen böyle.
 Ye.
 Böyle işte.
 Ye.
 Tadı güzel değil mi?
 Artık bu senin yeni yemeğin.
 Sorun yok.
 “Meydan okuyan.
 “Sonraki dövüş.
 Bazılarınızın gelmeye zahmet etmemesi konusunda hayal kırıklığı yaşadım.
 Operayı zaten bildiğinizi farz ediyorum.
 Hiç şüphesiz bana Tannhäuser'in ne hakkında olduğunu söyleyebilirsiniz.
 Peter?
 Schiller sırıtmayı kes.
 Beatrix?
 Trixie.
 Kaldır şu ruju.
 Trompetçi ruj kullanamaz.
 “Tannhäuser ne hakkında söyleyin bakalım?
 - Lili?
 - Kimin umurunda.
 - Pardon?
 Bize yalanı mı yoksa müziğimi öğretiyorsunuz?
 Tannhäuser sevgi hakkında.
 Siz bilemezsiniz çünkü kalbiniz yok.
 Kes şunu!
 Hepiniz dışarı.
 Dışarı.
 Lili sen kal.
 Devam et.
 Uzat.
 Tekrar.
 Harika.
 Cenazemde çalabilirsin.
 Yapabileceğini biliyordum.
 Başaracaksın.
 Merhaba?
 - Buraya girme izni yok.
 - Burası barınak mı?
 - Evlat edinme bugün değil.
 - Köpeğim içeride mi diye bakabilir miyim?
 - Neden?
 Köpeğin nerede?
 - Bilmiyorum.
 - Nerede bıraktıysan ordadır.
 - Kayıp oldu.
 - Kayıp mı?
 - Evet.
 - Pekala gel buraya.
 - Bana yalan söyleme.
 - Babam onu dışarı etti.
 Sen de kesin yardım etmişsindir.
 Asıl hikaye ne?
 Al bak.
 Burada mı diye bakabilir miyim?
 Gözlüklerim olmadan doğru düzgün göremiyorum.
 - Labrador mu Sharpei mi?
 - Melez.
 Evet elbette.
 Doğru düzgün soyu yok.
 Belli ki onu çöpten bulup almışsın.
 - Ne zaman kayıp oldu?
 - Birkaç hafta önce.
 Artık bir köpeğin yok yani.
 Eğer bu doğruysa artık umut kalmadı demektir.
 Ölmüştür, araba çarpmıştır ya da Tuna'da boğulmuştur.
 - Ya da onu sen öldürmüşsündür.
 - Hayır, insanlar yalan söylüyor.
 - Burada onları öldürmeyiz.
 - Onu öldürdünüz.
 O benim bisikletim!
 - Ne yapıyorsun burada?
 - Bir dövüşçüm var.
 - Defol.
 - Mangır var.
 - Nereden buldun parayı?
 - Tıpkı senin gibi sakso çektim.
 - Uza.
 - Ona burada olduğumu söyle.
 - Sorarım.
 - Hadi Max.
 Gel buraya.
 Merhaba.
 Yapmamanı söylemiştim.
 Bu ölmüş.
 Merhaba.
 1000 Euro.
 Piyango mu kazandın?
 - Hepsi burada.
 - Beni takip et.
 Hadi.
 - Daha büyüğünü bulamadın mı?
 - Sen anlamazsın.
 Bu köpek şampiyon.
 - Bu köpek bile değil.
 - Hayatta kalmasının imkanı yok.
 Bitir işini!
 Daha güçlü!
 Yeter.
 Ayırın onları.
 Boynundan yakala!
 Durun!
 Bitti.
 Yeter!
 “Ben kazandım!
 Başardık!
 Gördünüz mü?
 “Geri döndüm.
 Paramı verin.
 “Zafer bizim Maxi!
 - Köpek ne kadar?
 - Satılık değil.
 - Her şeyin bir fiyatı vardır.
 - Evet elbette.
 Sana yok ama.
 Beni kazıklamıştın.
 Şimdi de benden bir şey mi istiyorsun?
 Seni değil, köpeği istiyorum.
 - Bize çalışacak.
 - Başka yere giderim.
 - Buna izin vermem.
 - Işıkları yakın!
 - Sakin ol!
 Beni aptal yerine mi koyuyorsun?
 Maxi!
 - Sakin ol.
 Bağırmayı kes.
 - Köpeğime ne yaptınız?
 - Kes sesini.
 - Maxi!
 - Çingene havlamalarını işitin!
 - Onu nereye götürdün?
 - Ne yaptın?
 - Kapa çeneni!
 - Nereye gidiyorsun?
 - Sen burada ne arıyorsun?
 - Hiç.
 Partiye gidiyorum.
 - Seninle gelebilir miyim?
 - Ne?
 - Seninle gelebilir miyim?
 İlk önce bir şey yapmam gerek.
 - Ne kadar?
 - Bir.
 - Ne oldu?
 - Babam şerefsizin teki.
 - Çok kötü.
 - Seninle gelebilir miyim?
 - Seni evine bırakacağım.
 - Seni utandırıyor muyum?
 - Konu o değil.
 - O halde beni de götür.
 - Bu sende kalsın.
 - Ne bu?
 - Giriş biletin.
 Tamam mısın?
 Sıkıca benden tut.
 Isırmam.
 Gidelim.
 Elini ver.
 Çiftiz artık.
 Kollarını kaldır.
 - Sen geçebilirsin.
 - Teşekkürler.
 - Hey.
 - Selam.
 Merhaba!
 - Dans etmek ister misin?
 - Hadi o zaman.
 Lili bizimle gelir misin?
 - Bunu istemiyor musun?
 - Biraz daha sende kalsın.
 - Güzel kokuyorsun.
 Nedir bu?
 - Ed Hardy.
 - Ne?
 - Ed Hardy.
 Süveterimi alabilir miyim?
 - Merhaba.
 - Merhaba.
 - Ne var orada öyle?
 - Hiçbir şey.
 - Ceplerini boşalt!
 - Bende bir şey yok.
 - Hadi.
 Beni takip et.
 “Kimliğini görebilir miyim?
 “Teşekkürler.
 Günaydın.
 İşte geldi.
 - Günaydın.
 Bu kızınız mı?
 - Evet.
 Benim kızım.
 Uyuşturucu testi negatif.
 Onu eve götürebilirsiniz.
 Bundan böyle ona göz kulak olun.
 - Tebrikler küçük kız.
 - Ne?
 Hadi el sıkışalım.
 Gerçekten harikulade.
 - Sorun ne?
 - Yok bir şey.
 Sevdiğin birini kaybetmek çok zor.
 Bazen işler planlandığı gibi gitmiyor.
 Artık çocuk değilsin.
 - Barınağa gidip başka bir köpek alırız.
 - Köpek istemiyorum.
 Neden?
 Hadi eve gidelim.
 - Ne kadar uyudum?
 - Çok uzun süre.
 - Bugün ne yapacağız?
 - Çamaşır yıkayacağız.
 - Sonra?
 - Sen ne istersen.
 - Akşamdan kalma mısın?
 - Hayır, susadım sadece.
 - Bugün işe gitmen gerekmiyor mu?
 - Evet gerekiyor.
 - Ee peki?
 - Sana kim bakacak o zaman?
 Beni merak etme.
 - Seni yalnız bırakmak istemiyorum.
 - Neden ki?
 - Çünkü kendini idare etmek zorunda kalırsın.
 - Neden olmasın?
 Benden bunu isteme sakın.
 - Sen git.
 Bana bir şey olmaz.
 - Kaçmaz mısın?
 - Hayır.
 - Söz mü?
 - Evet.
 Görüşürüz.
 Siyah, kahverengi, büyük olanlar  Hepsi soyu olmayan, kırma köpekler.
 Kancık!
 - Patisine ne olmuş?
 Göstersene.
 - Göster ona.
 Fena yaralanmış.
 Kimse onu almaz.
 Ayakta duramıyor.
 Onu kenara ayır.
 Acımayacak.
 Gördün mü?
 İcabına bakıyoruz.
 Gittiğin yerde hiç düşman olmayacak.
 Artık kimse seni incitmeyecek.
 Yalan değil.
 Bu doğru.
 Çantayı getir.
 Bu sonuncu muydu?
 Evet.
 Diğerleri her zamanki gibi.
 - Sonra görüşürüz.
 - Görüşürüz.
 - Harika görünüyorsun.
 Gergin misin?
 - Biraz.
 - Neden?
 - Çünkü berbat edeceğim.
 Hayır.
 En iyisi olacaksın.
 - İçeri girin.
 - Hoşunuza gideni seçin.
 Beyaz olanlar da var.
 - Ne oldu?
 - Beni ısırdı.
 - Isırdı mı?
 - Evet.
 Sen deli misin?
 Isıramazsın.
 Bitti artık.
 İşin bitti.
 Geri çekil!
 Geri çekil!
 Dışarı çıkmaya izin yok!
 Duyuyor musun beni?
 Bırak şunu!
 Benim o!
 Git şuradan!
 “Oturun lütfen.
 “Kapılardan uzak durun!
 Panik yapmayın!
 “Sessiz olun!
 Polisi arayın.
 “Kimin telefonu var?
 Sessiz olun!
 Oturun!
 “Gitmeyin!
 Oturun!
 Oraya gidemezsin.
 Çok sinirlenmişler.
 - Benim yüzümden buradalar.
 - Burada kal.
 - Hagen da orada.
 - Çok tehlikeli.
 - Ne yani?
 - Gitme.
 Kahretsin!
 Gelin buraya.
 Girin içeri.
 Aşağı inmeyin!
 Aşağı tarafa gittiler!
 - Vahşi canavarlar!
 - Canavar sensin.
 “Dışarı çıkmayın!
 Şehir tecrit altında!
 “Her yer kapalı!
 Bu taraftan gidebilirsin.
 Acele et.
 Buradalar.
 - Hagen'i görebiliyor musun?
 - Hayır.
 Bisikletimi al.
 - Geçen gün için özür dilerim.
 - Unut gitsin.
 Ne oldu Max?
 Sorun ne?
 Neden geri geldin?
 Şampiyonsun sen.
 Neyi bekliyorsun Max?
 Gel buraya.
 Gel buraya.
 Beni duyuyor musun?
 Ne istiyorsun Max?
 Sorun ne?
 Gel hemen buraya.
 Gelsene Max.
 Neden hareket etmiyorsun?
 Sen bir şey gördün mü?
 Ne olduğunu biliyor musun?
 Gel buraya.
 Seni evine götürelim.
 Burayı kapatacağız.
 Ne arıyorsun burada?
 Dilini mi yuttun?
 Korkma.
 Hepsi firar etmiş hayvanlar.
 Sabahleyin onları yakalarız.
 Gel hadi gidelim.
 - Onları öldürecek misiniz?
 - Elbette.
 Gidelim.
 Kafana dikkat et.
 “Köpekler pazar yerinde görüldü.
 “Devriye 2'den merkeze.
 İstasyonda mahsur kaldık.
 Tamam.
 “Burası 11, cevap veriyor.
 Bir şüphelimiz var.
 Tamam.
 “Merkez, anlaşıldı.
 Köpekler pazar yerinde görüldü.
 Hagen!
 “- Baba.
 - Sonunda!
 Neredesin?
 “- Her yerde kan var.
 - Neredesin?
 “- Yemek için gelmemişler.
 - Ne?
 Hepsi sabaha ölmüş olacak.
 “- Hagen'i arayacağım.
 - Sokağa çıkma yasağı var.
 “- Nerede olduğunu söyle!
 - Hagen'i bulmam gerek.
 “Neredesin?
 Cevap ver.
 Kapatma sakın!
 “- Lili cevap ver!
 - Kapatmalıyım.
 “Şehrin en büyük barınağı savaş alanına döndü.
 “Yüzlerde köpek çalışanları öldürüp kaçtı.
 “En korkutucu şey ise, köpeklerin hayvan gibi değil  “ idare edilen bir ordu gibi davranmalarıydı.
 “Yetkililer av başlatarak herkesten evlerinde kalmasını istediler.
 “Bu köpekler çok tehlikeli.
 Max!
 Geri gel!
 Dursana!
 Geri gel!
 Gitme!
 Geri gel!
 Hayır!
 Profesör  Profesör?
 Uyuyor musunuz?
 Profesör.
 Hazır olun!
 Diğer taraftan.
 Acele edin!
 Yere yatın!
 Kahretsin!
 Baba.
 Baba.
 - Nihayet!
 Neredeydin?
 - Hagen'i arıyordum.
 Tehlikedesin!
 - Kaos var.
 - İçeri gir.
 Ön kapıyı kullan.
 Kapıyı açacağım.
 Acele et.
 Tanrım!
 Uyan.
 Mezbahaya gitmem gerek.
 Benim kartım çalışmaz.
 Seninkini ver.
 - Peki.
 - Delirmiş durumdalar.
 - Kim?
 - Köpekler burada.
 Hadi kalk.
 Hagen.
 Ne yaptın sen?
 Neler oluyor?
 Baksana.
 Cici köpek!
 Yakala!
 Bana neden öyle bakıyorsun?
 Çubuğu getir!
 Acele et.
 Aç!
 Aç!
 Yardım edin!
 Açılsana!
 Baba!
 Ne yapıyorsun Hagen?
 Sakin ol.
 Baba!
 Benim, Hagen.
 Benim.
 - Geri çekilin!
 - Dursana baba!
 - Arkama geç.
 - Dur!
 Yeter artık!
 Yapma!
 Polisi arayayım mı?
 Bekle.

Eğitimler ve çekimler sırasında hiçbir hayvan zarar görmemiştir.
 En katı Amerikan yönergelerine uyulmuştur.
 Tüm şiddet sahneleri sahtedir.

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar