Desperado (1995)
| |
104 dk
Yönetmen:Robert Rodriguez
Senaryo:Robert Rodriguez
Ülke:ABD
Tür:Aksiyon, Gerilim
Vizyon Tarihi:23 Şubat 1996 (Türkiye)
Dil:İngilizce
Müzik:Los Lobos
Nam-ı Diğer:Pistolero | El Mariachi 2
Oyuncular
Antonio Banderas
Salma Hayek
Joaquim de Almeida
Cheech Marin
Steve Buscemi
Devam Filmleri
1992 - Gitarım Ve Silahım(61,555)6.9
1995 - Desperado(166,626)7.2
2003 - Bir Zamanlar Meksika'da(150,102)6.4
Özet
Robert Rodriguez'i dünyaya tanıtan şu ünlü 7000 dolarlık
film 'Gitarım ve Silahım' (El Mariachi) o kadar büyük bir ilgi topladı ki
Rodriguez, Hollywood'a çağrıldı ve aynı filmin değişik bir versiyonunu bu sefer
yüksek sayılabilecek bir maliyetle çektirildi. Mariachi'nin, kendi halince
gezgin bir gitaristken bir karışıklık sonucu, yine gitar kutusuyla dolaşan bir
kiralık katille karıştırıldığından dolayı başı derde giriyor. Öldürülen
sevgilisin intikamını almak için yemin eden Mariachi artık bir ölüm makinası
halini alıyor. Roriguez'in filmi Sam Peckinpah ve John Woo filmlerindeki gibi
stilize bir şiddet gösterisi
Altyazı
Ne istiyorsun?
Bira.
Yalnızca sidikli Chango
birası var.
En sevdiğim biradır.
Dehşetli nefis.
Şimdiye dek tattığım en
iyi bira.
Gerçekte Başka ne?
Hayatta olduğuma
memnunum.
Bir kaç şehir
ötedeydim.
Saragosa'yı bilir
misiniz?
Bir bardaydım.
Buna benzer, bira
vardı.
Bu kadar iyi değildi,
ama iyiydi.
Gördüğüm şeye
inanmayacaksınız.
Tek başıma oraya
oturdum.
Barda bir çok çapulcu vardı.
Yani, buradakiler
gibi değildi.
Hayır, yani
serseriler.
Pis bir şey yapacak
gibiydiler.
Kimseyle ilgilenmem.
Öyle tercih ederim.
Bu arada bir sürü şey
oluyordu.
Masa altından,
anlarsınız.
Pek açıktan değil ama fazla gizli de değil.
Yani oturuyorum
ve o giriyor gördüğüm en büyük
Meksikalı meydan sanki onunmuş gibi.
Kimse ne yapacağını, ne
düşüneceğini bilemiyordu.
Ama oradaydı, ve
ilerliyordu.
Karanlık birisiydi.
Esmer demek
istemiyorum.
Başka bir şeydi.
Sanki karanlıkla bütünleşmiş
gibiydi.
Ve ışığa doğru attığı
her adımda yüzünü görür gibi oluyorduk,
ama gözükmüyordu.
Sanki ışık azalıyor
gibiydi yalnız onun için.
Yani o tip bara yerleşiyor, soda isteyip oturuyor, tek söz etmeksizin.
Sodayı içti mi?
Ne içtiğiyle
ilgilenmiyordum.
Beni ilgilendiren
taşıdığı şeydi.
Bir çeşit valizdi,
ağırca.
Valizinin yanına
oturdu, sanki onun çocuğu gibiydi.
O orada, konuşmaya başladı,
piç oğlu piç.
Ciddi olduğunu
biliyorduk, çünkü barmen korkuyordu.
Özellikle şey
dediğinde Şöyle bir şey diyordu: "Bela"ya
da "Bucho." Evet buydu.
Bucho!
Barmenin altına ettirdi.
Uygunsuz o serseriler buradakiler gibi değil, ama gerçek puştlar,
sinirleniyorlardı.
Silahlarını
çıkarttılar.
Pislik başlıyordu.
O an, yabancı taburesinden sıçradı.
Valiziyle birlikte barın
ortasına uzandı.
Bir şimşek gibi.
Ne yaptığını hiç
anlamadım, ama iki saniye sonra onu açtı
ve hiç görmediğim çeşitten bir silah çıkarttı.
Bu yalnızca başıydı.
Orada mı kaldın?
Saklandın mı yoksa
kavgaya katıldın mı?
O tipten çok
korkuyordum.
Yalnızca izliyordum o delinin ortalığı dağıtmasını.
İnanılmazdı.
Kanlı katiller her
yerden çıkıyor ve kaderlerine koşuyorlardı.
Söz aramızda, buradakiler
gibi klas değillerdi.
Kesinlikle.
Hayır, en adi
kategori şampiyonlarıydılar.
Üzgünüm, ama ölümü
hakkediyorlardı.
Kıyamet Günü'ne
dönüştü.
Onlardan birini
yakaladı hala nefes alanlardan biriydi.
Ondan bilgiler almaya
başladı.
Fısıltılarından
anladım yerdeki tip bildiklerini
satıyordu.
Baklayı ağzından
çıkarttı.
Bildiğini söyledi.
Her şeyi yabancıya
anlattı.
Her şeyi mi?
Temiz bir bardak alabilir
miyim?
Bu kirli.
Çek arabanı.
En temizi oydu.
Peki sonra aniden
duygusuzca ve sakince yabancı
gözlerini kaldırdı ve gördü beni.
Yüzünü gördün mü?
Yüzünü mü?
Hayır.
Gözlerini.
Sana bir şey yapmadı
mı?
Pek değil.
Yerdeki tiple ilgilendi.
Yabancı onu indirirdi barmene doğru ilerledi, ödedi ve çıktı.
Barmen sağ mı kaldı?
Barmenler hayatlarını
hep kurtarırlar.
Ama çıkmadan önce MÜŞTERİ HEP HAKSIZDIR Hayır, bayım, barmen dehşet
acı çekti.
Buradan.
Bizden ikram eğer yüzünü anımsarsan.
Teşekkürler, ama
olamaz.
Buradan sıvışıyorum.
Çünkü sanırım gelip sizi görecektir.
Teşekkürler, gençler!
Kendinize dikkat edin!
Geri çekil.
Orada kal.
Kimdir?
Tek dostun.
Pek fazla güvenlik önlemi
almıyor musun?
Bir gün fena uzanacaksın,
beynin dağılacak.
Ne istiyorsun?
Burada.
İsmini söyledim, kıçları
üç bucuk attı.
Bucho burada mı?
Dediklerime hiç kulak
asmıyorlardı ama onun ismini söyleyince kulak kesildiler.
Ve aniden kim olduğun
onları ilgilendirmeye başladı.
Ben de hikayeyi biraz
abarttım.
Nasıl abarttın?
Epey ekledim.
Gördüğüm en büyük
Meksikalı oldun.
Harika.
Abarttım, ama
inandılar.
Şimdi korkudan altlarına
ediyorlardır, inan.
Nereye gitmem gerek?
Tarasco Barı iyi bir
başlangıç.
Önceki gibi ortalığı
kan gölüne dönüştürme.
Benim hatam değildi.
Elbette değildi.
Onlar başlattı.
Ne olursa olsun.
Unutma Bucho'nun serserisi çok, ama onlar olmazsa,
ölür.
Kurşunları idare et.
Birden ağabeyim gibi oldun.
Kendimi biraz sorumlu
hissediyorum.
- Bir şey sorabilir
miyim?
- Nedir?
Onu öldürdüğünde ne
olacak?
Bucho öldüğünde her şey bitecek.
En sona kalan o.
Hesaplaşmanın sonu.
Göze göz.
Sence yeterli mi?
Sanırım.
Ben de umarım.
Bu artık midemi bulandırmaya
başladı.
Hiç sevmezdin zaten.
Sen de.
Saragosa'daki Oro
Verde Barı'nı aradım.
Kimse cevap vermedi.
Bir şey duyarsan
söyle bana.
Tüm operasyonları yakından
izlenmeli.
2, 3 kere kontrol
demektir, devamlı müşteri de dahil.
ilgileneceğim.
Arabam nerede?
Bitecekti?
Ne kadar bekleyeceğim?
Geri gönderdim.
Yine mi?
Kendim imal etsem
daha kısa sürerdi.
- Ne oluyor?
- Kız kardeşimin
yeğeni.
İş arıyor, dövüş
sanatını bildiğini göstermek istiyordu.
Pipon'la gösterisine sınama
mı diyorsun?
Eğer Cristos'la
karşılaşmazsa, beni ilgilendirmez.
Çık dışarı!
Pek parlak bulmadım.
İndir onu!
Böyle daha iyi.
Artık dans edemeyecek.
- Cristos'ya yazık.
- Demiştim.
Dinle.
Yapmanız gereken şu.
Adamları Tarasco ve La
Azteca çevresine yerleştirin.
Kolombiyalılar
teslimiyatı artırmamı istiyorlar.
Bizi yeteri kadar
izliyorlar.
- Hey.
- Ne?
Ya o?
Ayağını alçıya alın.
Aileye hoş geldin.
Kaç dolar?
Kahretsin.
Ödeyelim mi öldürelim
mi?
Bizim için fazla eder Ödeyecek borçlarım var.
Öldürelim.
Özür dillerim.
Ama bir barda çalıştım yani insanlarla ilgilenmek nedir bilirim.
Bilmenizi istedim ki,
buradaki servisin değişikliklere
gereksinimi var.
Ne demek istiyorsunuz?
Ne demek istiyorum?
Garson nerede?
Hala tuvalette olduğunu
söylemeyin.
Bize gelip başka ne arzumuz
var, sormadı.
Hesabı getirmedi.
Çekip gitmek için hesabı
istedik.
İşte.
Bu yeterli olmalı.
Bahşişi kaçırdı.
iyi davranmazsanız, size
defolun, demem.
Biranız da sidik
tadında.
- Biliyoruz!
- Çünkü içine
işiyoruz!
Hepsi bu değil!
Bira kötü, servis
kötü.
Berbatız, bilmiyorlar
mı?
2 cervezas.
Bu senin için.
Bir dakika.
TARASCO BARI Gitarını
görmek istemiştim.
Çalıyor musun?
Evet, sen de mi?
Bir parça.
Bir şeyler çal.
Şimdi değil.
Babamın, ama artık
çalmıyor.
Çalmıyor mu?
Bir Meksikalı bando
için iş yok.
Şimdi TV'ye bakıyor.
Onun için üzüldüm.
Zaten iyi çalmıyordu.
Ondan daha iyi çalacağım.
Dinle.
Parmaklarını gevşet.
Böyle.
Ne dediğimi anlıyor
musun?
Gevşet onları.
Bunu nasıl yapıyorsun?
Tamam.
Ver şunu.
Bu eli unut, tamam mı?
Hızlı olmak gerek.
Sır burada.
Anladın mı?
Güzel.
Üstüne çalış her gün.
Sürekli.
Gelecek sefer bir hava nasıl çalınır gösteririm şimdi öğrendiğin ile birlikte.
Çalış.
Bu bir espriyi
anımsatıyor.
Herifin biri bara
giriyor barmene gidip şöyle diyor "Barmen, seninle bir iddiaya gireceğim.
300 dolarına eğer
işersem şuradaki bardağın içine hiç sağa sola dökmeden.
" Barmen bardağa bakıyor.
En az üç metre uzakta.
Diyor ki "300 dolarına iddiasına dedin eğer işeyebilirsen, durduğun yerden bardağın içine, sağa sola hiç dökmeden?
" Müşteri gözünü kaldırıp diyor ki: "Tamamen.
" Barmen de, "iddiaya varım"diyor.
Herif de "Tamam,
başlayalım"diyor.
Aletini çıkartıyor.
Bardağı düşünüyor.
Bardağı düşünüyor.
Aletini düşünüyor.
Aleti, bardak, aleti,
bardak, aleti, bardak, aleti, bardak.
İşemeye başlıyor.
Her tarafa işiyor.
Bara işiyor.
Taburelere işiyor, yere,
telefona.
Barmenin üstüne!
Bardağın dışında, her
tarafa işiyor!
Barmen gülüyor.
300 dolar kazandı.
Orada Yüzünden sidik akıyor.
Ona "Sen aptalın
birisisin!
" diyor.
"Bardağın
dışında, her tarafa işedin!
" "Bana 300 dolar borçlusun, puta.
" Herif, "Özür dilerim, bir saniye
bekle"diyor.
Barın içinde
ilerliyor.
Orada iki tip bilardo
oynuyor.
Onlarla konuşuyor.
Bara yeniden dönüyor.
"İşte.
300 dolar" diyor.
Barmen şöyle diyor "Neden sırıtıyorsun?
300 dolar kaybettin,
budala!
" "Şu herifleri görüyor musun?
diyor.
Her biriyle 500
dolarına iddiaya girdim barına işemek
için yere, telefona, senin üstüne ve sonunda kızmadığın gibi memnun
olacağına dair.
" Dehşet komik, ha?
"Seni eğlendirdi!
" Ne biliyor musun?
Sınavı başaramadı.
Sense ucu ucuna geçtin.
Yani, başaracağımı
biliyordum ben ve Bucho iyi arkadaşız.
O da.
O tipi - Bugün tanıştım.
- Haydi.
Aramızda, iyi iş.
- iyi iş.
- Gir.
I'nin üstüne T'deki
gibi delik açmanız çok hoş.
Çok hoş, ese, hoş.
İzliyorum.
Bozuk Buradan mı?
İğrenç kokuyor.
Ne istiyorsun?
İş arıyorum.
İş yok burada.
Görüyorum.
İçecek bir şeyler var
mı?
Valizinde bir şey var
mı?
Evet.
Nedir?
Gitarım.
İş yok demeden önce,
beni dinler misin?
Valizinde ne var görmek
istiyoruz.
Eğer dediğin gibiyse istediğini iç.
Sana söyledim.
Ben müzisyenim.
Bu da benim gitarım.
Dokunma ona!
Kımıldama!
Acele et.
Ne yapıyorsun?
Nedir?
Bir gitar.
Bir gitar.
İçi silah dolu gitar kılıfından
söz ediliyor.
Biliyorum.
Emin olmalıydık.
Anlıyorum.
Kendisi!
İyi, evet.
Benim.
Size karşı değilim,
oyun yok.
Oyun yok.
Yalnızca bir adamı
arıyorum, ismi Henüz değil.
Ne pislik dönüyor?
Canlı yayın mı?
İzle onu!
Ne oluyor burada?
Senin arkadaşların mı?
Yemin ederim, ne numara
döndüğünü bilmiyorum!
Kahretsin!
Beni ıskaladın!
Ayağa.
Buraya gel.
İsmi
"Bucho" olan bir adamı arıyorum.
Hepsi bu.
Ama kaba bir biçimde yapman
gerekiyorsa.
Beni dinle.
Seni öldürmek
istemiyorum.
Yalnızca beni o adama
götürmeni istiyorum.
Anlaşıldı mı?
Sırtımdan ateş etmek
istedin, ha?
Alçak!
Çıkmak istiyorsan çık.
Kalmak istiyorsan sakin ol.
Alçak seni!
Para hala arka
tarafta.
Yani orada.
Adamımız kafasında üç
kurşunla yere serilmiş.
- Onu Tavo vurmuş
olmalı.
- Tavo nerede?
Tavo dışarıda.
Nerede?
2 blok ötede.
Kıçını çabuk tutup
gelsin!
- Ne olduğunu bilmek
istiyorum!
- Öldü.
Sana söyleyeceğim,
patron kim olursa olsun, para için
değildi.
Benim için geldiler.
BUCHO'YU ARIYORUM - M
Gitarı silah dolu bir adamdan söz edildiğini duydun.
Uydurma bir hikaye.
Hepsi öyle, hikayeler.
İnanamıyorum.
Kapalı olduğumuzu görmüyor
musunuz?
Onu bulmalıyız.
Kolombiyalılar bizi
izliyorlar, dedin.
Onun için acele
etmeliyiz.
Şehri terk etmiş
olmalı.
Şimdi burada olduğumu
biliyor.
Hiç bir yere gitmez.
Neredeyim?
Kitapçıda.
Kitapçı-Kahvehanede.
Bana ne verdin?
Sakinleştirici.
Ameliyat ediyorum.
Kimse yok mu?
Rahatsız edilmemek için
erken kapattım.
Normalde pek kimse
olmaz.
Neden?
Kimse okumuyor.
Senin mi?
Tüm bu kitaplar?
Benim.
Ailem öldü.
Bu bina ve biraz da para
kaldı.
Üstünde dairem var.
Neden kitapçı?
Bu şehirde hiç
kitapçı olmadı.
Yani parlak bir
fikirdi.
Ne yaptığından emin
misin?
Neden bir kitapçı, ha?
Tamam.
Hastahane yok mu?
Güven bana.
Burada hastahaneden
çekinmelisin.
Bu şehirde asla iş
bulamazsın.
Neden?
Gitar.
Burada müzisyene
ihtiyaç yok.
Biliyorum.
Kızları tavlamak için
taşıyorum.
Oh, haydi!
- Bunu gördün mü?
- Evet, gördüm.
Bu kurşun ismini
taşıyordu.
Sen ismimi bile
bilmiyorsun.
Doğru.
İsmini bilmiyorum.
Sigara içiyor musun?
Asla.
Teşekkürler.
En azından bunu yaparım,
hayatımı kurtardın.
Biraz daha al.
- Nedir?
- Sakinleştirici.
Sıcak su.
Kahretsin!
Ne yapıyorsun?
- Affedersin.
- Delisin.
Sakin ol.
işte, soğuk su.
iyi misin?
Dikeceğim.
Çık buradan!
Seni tanıyorum.
Gerçekten mi?
Sen hakkında
hikayeler anlatılan tipsin.
Uyuşturucu
tüccarlarını öldüren.
Bucho'yu tanıyor
musun?
Umarım tek başına
Bucho'yu öldürmeyi düşünmüyorsundur.
Onu tanıyor musun?
Evet.
Tanıdığım bir kaç
arkadaşım var.
Bana iyilik borçlular
Sızlanmayı bırak.
Arada bir
kımıldamasaydın, daha da iyi olurdu.
Bu daha da berbat.
Bunu kim yaptı?
Çok önce oldu.
Ne olduğunu bilmek
bile istemiyorum.
Bu da bir çok kez
hayatımı kurtardı.
Sana verebilirim.
Hayır, teşekkürler.
Hayır, gerekmez.
Bana yardım edecek
misin?
Yardım edeceğimi
sanmıyorum.
Eşyalarımı burada
bırakmalıyım.
Tamam.
Sana güvenebilir
miyim?
Evet.
Gerçekten mi?
Tamam.
Nereye gidiyorsun?
Kiliseye gitmeliyim.
Neden?
Af çıkartmaya.
Günah işledim.
Biliyorum.
Sana teşekkür ettim
mi?
Hayır, etmedin.
Edeceğim.
Ne dersin?
Kurşun geçirmez
camlar üst kapak karosiyeri.
Tüm istediğin.
Dinle Hidalgo'nun dışında, bugün hiç bir nakliyat
yok.
Ondan uzak dur.
Kentin geri kalanını
ara.
Bu arabayı al ve o
herifi bul!
Kamyoneti alayım.
Arabayı al.
Bunun için ısmarladım.
Tuhaf birisini
görürsen öldür onu.
Risk alamam.
Kurşun geçirmez kapak.
Uzaktan bile ateş
edilse, hiç tehlike yok.
Şu budalaya bak.
İşliyor.
Şimdi git ve bul onu.
Onu da almanı
istiyorum.
Yardıma ihtiyacın
olabilir.
Senin de.
Kutsayın beni,
Tanrım, bir çok insan öldürdüm.
Aman yapma.
Duyduğuma göre, tüm
barı temizlemişsin.
Güzel iş.
Coahuila'nın tüm
adamları peşinde.
İşler kontrolden
çıktı.
Kan gölü olmayacak,
demiştim.
Sana demiştim.
Bucho sonuncu.
Ondan sonra bitecek.
Hayır, ben
bitiriyorum.
Sevdiğin kadını
öldürdüler.
Eline kurşun sıktılar.
İki sıfır.
Uyan!
Bunun için hesaplaşma
yok.
Çek git.
İnan bana bunun nasıl biteceğini düşünmemek daha iyi.
Ne demek istiyorsun?
Edindiğim bilgilere
göre, Bucho rahatsız edilmeyecek bir tip.
İnan bana.
Bucho'suz gidemem.
Genç ölmeyi mi
istiyorsun?
Güzel.
Ben değil.
Yardıma ihtiyacın
olursa beni arama.
Campa ve Quino'yu ara.
Onlar delidir.
Sana güvenmem
gerekiyor!
Zaman değişti.
Bekle!
Buraya gel!
İyi şanslar.
Kendini öldürtme.
Af mı çıkartmak
istiyordun?
Belki sonra.
Çünkü gittiğim yerden yeniden dönüp gelmem gerekecek.
Bak Daha önce size söz etmedim, çünkü halletmek istiyordum.
Evet, gidecek bir
yeri yok.
Adamlarım onunla
ilgileniyorlar.
İşin üstüne kimi
koydun?
Ne zamandır burada?
Kimdir?
Onun hakkında ne
diyorsun?
Bu işi halledebiliriz
Böyle birisi, onarılmaz hasarlar verebilir
çok gürültü koparabilir.
Neye benziyor?
Onu bilmeliyim, yoksa
çok masum ölecek.
Gelecekte, önceden
söylerim ama tek başıma halledebilirim Kahretsin!
Arabamın telefon numarasını
kim biliyor?
Salaklar, arabamın telefon
numarası nedir?
Numara!
Arabanın içinde,
patron.
Arabamın telefon numarası
nedir?
Kahretsin.
- Ne yapıyorsun?
Defol.
- Beni böyle
bırakamazsın.
Yardımın gerek.
Yine düşümde onu
gördüm.
Yani!
Beni dinle!
Haklısın.
Haklısın.
Belki son vermeliyim.
Şimdi akıllıca
konuşuyorsun, çünkü dediklerime kulak ver
devam edersen, bittiğini fark etmeyeceksin.
İçeri gir!
Burada!
Nerede?
Onu öldürmeliyiz.
Yine ben.
Gönderdiğiniz herif Nasıl birisi?
Yalnızca bilmek istiyorum.
Adamlarım yanılmamalı.
Siyah saçlı, esmer
tenli.
Tahmin ediyordum.
Bir kaç detay verir
misin?
Göğsünde bir dövme
var.
Göğsünde bir kadın
dövmesi var.
Başka ne?
Silahlar?
Bıçaklar.
Ve ?
Telefon için bozuk
para, sizi arayıp, raporlarını sunmak için.
Evet, tamam.
Bu kadarı yeter,
teşekkürler.
Ondan uzak duracağız.
Evet, teşekkür ederim.
Kahretsin!
Size söylemiştim.
Kendi adamlarımız
bizi izletiyor.
Bu sabahtan beri, burada
bizi ispiyonluyor.
Piçler!
Gidin bulun onu!
Kimi bulalım?
Başka birisi yok!
Kolombiyalılar tuttu
onu.
Peşinde olduğunu
itiraf edemiyorlar.
Orada başka biri var.
Ve onu hemen
bulmalıyım!
Başka kim olabilir?
Gitarcı mı?
Uydurulmuş bir efsane.
- Efsane.
- Hiç bir şeye
inanmıyorsun.
Senin yıkımın bu
olacak.
Seninle geliyorum.
Tek başına
halledemezsin.
Söz konusu olan benim
kıçım.
Manito!
Neden gitarınla
çalışmıyorsun?
Söyledim sana.
Her gün, sürekli.
Bu gitarla çalamam.
Buraya gel.
Nereye gidiyorsun?
Gitarımı alacağım.
Burada bekleyeceğim.
Hemen yan tarafta.
Ne var yan tarafta?
Gitarım.
Sana ne kadar
çalıştığımı göstereceğim.
Budala çocuk.
Burada kal.
Burada kimse olmamalı.
Görüyor musun?
Geliyorlar.
Görüyor musun?
Şimdi bununla
çalabilirim.
Düşünmeye değmez.
Gitarı ver bana.
Gitar!
Defol git.
Kahretsin.
Babanın gitarı mı?
Artık bu yüzden mi
çalışmıyor?
Arada sırada gitarları
değiştiriyorlar.
Neden yapıyorsun bunu?
Babamın çalışmaması
için.
TV'ye bakması için.
Her tarafa saklıyorlarmış.
Çocukların
arabalarına, kiliseye kitapçıya.
Carolina'ya sor.
Sana söyler.
Aynı şeyi yapıyor.
Ne?
Tanrım.
- Ona ne anlattın?
- Kime?
- Onun için
çalışıyorsun, değil mi?
- Kimse için
çalışmıyorum.
Ona söyledin,
bilmeliyim!
- Hiç bir şey.
- Hiçbir şey mi?
Neden söz ediyorsun?
Kiliseymiş dedin!
- Kimseye bir şey
söylemedim!
- Şimdi bana bak!
Onu koruyorsun!
- Korumuyorum!
- Koruyorsun!
Öyle olsaydı, ona senin
burada olduğunu söylerdim!
Ölmesin!
Kimsenin ölmesini
istemiyorum!
Onu öldürmek çözüm
değil.
Görüyor musun?
Ne biliyor musun?
Sen de ondan aşağı
değilsin.
Aynı pislik!
Herkes satın
alınabilir.
Herkes değil.
Sen çok iyisin, ha?
Bu kitapçıyı görüyor
musun?
Benim.
Birisi gelip bir
şeyler bırakıyor.
- Bir kaç gün sonra - Kaç para?
başka biri geri
alıyor.
Burayı kiralıyorum!
- Tüm yaptığım bu.
- Kaç para?
Arka odayı.
Kaç para ödüyorlar?
Yıllık 50.
000 dolar.
50.
000 dolar.
Peşin.
Haline bak.
Yine berbat bir
haldesin.
Buraya gel.
Barın üstüne.
Burayı iflas etmek
için açmadım.
Bir kuruş
kazanmıyordu.
Kapatmam gerekecekti.
Bir gün, Bucho para
dolu bir çantayla geldi ve bana dedi
ki, "Carolina, al şunu ve
işlerinle ilgilen sana yıllık 50.
000 dolar vereceğim.
" Buradaki bir çok kişiyle aynı şeyi yaptı.
Dükkanlarımızı örtü gibi
kullanıyorlar.
Parayı burayı açık tutmak
için kullandım.
Kalanını sakladım,
düşündüm de eğer bir gün işler burada kötü giderse gitmek için param olur.
Ama gidemem.
Çünkü bir kere girince,
çıkamazsın.
Kardeşim gibi olan
adam az önce öldürüldü.
Yapacağımı yapmadan
bırakamam.
Bırakamam.
Kahretsin!
Yardıma ihtiyacın var
mı?
Hayır.
Yerini
değiştiriyordum kasamın.
Zaten yenisi
gerekiyordu.
Peki seni buraya getiren ne?
Pek fazla gelmiyorum,
değil mi?
Hayır.
Nasılsın?
İyiyim.
İşler?
İşler iyi.
Olabildiğince iyi.
Sana söylemiştim kitapçı
Bu kentte yürümez.
Ya sen?
işlerimizi tehdit eden
birini bulmalıyım.
Bugün barda olanları
duymuşsundur.
Evet.
Bir çatışma.
Birisini gördün mü, şey
havasında Kuşkulu?
Hayır.
Kahretsin.
Aradığım herif çok tehlikeli yani onunla karşılaşmamanı öğütlerim ama eğer
onu görürsen beni arar mısın?
Kesinlikle.
Demek istediğim artık çatışma olmamalı.
O adamı görmedim.
Sen bana yalan söylemezsin değil mi?
Hayır.
Ortalığı düzeltmen
gerek.
Evet.
Temizlesem iyi olacak.
Kahve için
teşekkürler.
Ara beni.
Evet eğer onu görürsem kesinlikle seni ararım.
Ara beni.
O muydu?
Burada bir şey yapma yoksa
ikimiz de ölürüz.
Bunun için ölmek
istemem.
Pencereden uzak dur.
Bu kez fena değil.
Gerçekten, çok düzgün.
Neden ona söylemedin burada olduğumu?
Bilmiyorum.
Onun iğrenç birisi olduğunu
düşünüyorsun.
Tatlım, iğrenç birisi.
Öyle.
Tam değil.
İyi yanı da var.
Onu kurtarabilecek
tek şey.
Nedir?
Senin içindi.
Benim için miydi?
Artık benim için
değil mi?
Tamam, alabilirsin.
Kılıfını almadım, çünkü
elinde bir tane var.
Çok güzel.
Teşekkür ederim.
Düşündüm de, belki silahlarını atıp, yerine bunu koyabilirsin.
Belki.
Bir şeyler çal.
Hayır.
Haydi, sana yardım
edeyim.
- Affedersin.
- Dikkat et.
Tamam.
Hayır, çalamam.
Neden?
Elime bak.
Öylesine Yapamam.
Emprovize edebiliriz.
Emprovize mi?
Çalıyor musun?
Bir parça.
Tamam.
Bir nota bile değil.
Bırak göstereyim.
Parmaklarını şuraya
koy.
Böyle mi?
Güzel.
Çok iyi.
Görelim bakalım.
Tamam.
Memo kitapçıda.
Evet, eminim orada.
Dışarıyı kontrol et.
Oradaysa, onu
saklamış olmalı ikisini de öldür.
Bir kaza süsü ver.
Bir kitapçı.
Hepsini de yak.
Kımılda!
Haydi!
Acele et!
Şunu al!
Ne yapacağım?
Haydi!
Ne!
Çantamı almalıyım!
Kahretsin!
Bekle!
Bekle!
Burada.
Harikasın.
Teşekkür ederim.
Nereye gidiyoruz?
Aşağıya, önden
çıkarız.
Şunu al.
Tanrım!
Ne yapıyorsun?
Çıkalım buradan!
Haydi!
Haydi!
Haydi!
Haydi!
İyi misin?
Affedersin, Carolina.
Affedersin.
İşte o.
Ne?
Bucho?
Buradan onu
indirebilirim.
Adi alçak.
Ne?
Ne yapıyorsun?
Öldür onu.
Öldür onu!
Tüm hayatım içindeydi.
Anlamıyor musun?
Anlamıyor musun?
Beni öldürecek.
Haydi!
Kahretsin!
Sorun ne?
Mükemmel bir şansın
vardı!
Sorun ne?
Neden indirmedin onu?
Haydi.
Haydi.
Haydi!
Bekle bir dakika!
Bu bir şey eğer kentin dört bir yanında saklanan
birisini bulamasanız her tarafta
saklanan birisini.
Bunu anlayabilirim.
Ama anlamam mümkün
değil nasıl olur da, yerini bildiğiniz
halde kaçırabilirsiniz?
Şehirde
geziniyorsunuz tanımadığınız birisini indirirsiniz.
Bu nasıl olabilir?
Şuraya bakın.
Onu tanımıyorum.
Daha önce hiç
görmedim.
Bir mermi!
O olmalı.
Şimdi, bu kadar zor
mu?
Bundan kolayı yok.
Bak!
Şu herifler de kim?
Daha önce hiç
görmedim.
Şimdi, zor olan ne?
Bum!
Halledebilir misin?
Yoksa kendim mi
uğraşmalıyım?
Halledeceğim.
Kıçını oynatmanda
fayda var.
Arabamı al!
Bunun için satın
aldım!
Burada kal.
Burayı koruyacak kompetan
birisi gerekli!
Acele edin!
Önceden böyle
değildim.
Fark ettim.
Müzisyendim.
İyi miydin?
Fena değildim.
Elime kurşun sıktılar.
Biliyorsun tetiğe basmak, gitar çalmaktan daha kolaydır.
Yok etmek, yaratmaktan
daha kolay.
Sevdiğim kadını
öldürdüler.
Hayatımı mahvettiler.
Sorumlu olanlar Bucho'nun
adamlarıydı.
Neden Bucho'yu
öldürmedin?
Tamam işte plan: Kaçabilirsin, onu öldürmem
gerekmez.
Paran var.
Artık para yok.
Ne?
Yok oldu.
Kitapların içine
saklamıştım.
Yandı.
Kahretsin.
Hiç bir şey kalmadı.
Hiç bir şey.
Harika.
Kahretsin!
Neden arkadaşlarını
çağırmıyorsun?
Campa.
Quino.
Şehri yok ederler.
Bucho yine de
kurtulur.
Unut onu.
Belki senin için
önemli değil ama beni nerede olsam bulur
ve öldürtür.
Benim için önemli.
Campa?
Quino orada mı?
Santa Cecilia'ya gelmeniz
ne kadar sürer?
Sizi bekleyeceğim.
Teşekkürler.
Campa gitarlarınızı da alın.
KİLİSE OTOBÜSÜ Güç
ver bana eskiden olduğum gibi olayım.
Ve şu anki halimi
affet.
Yeniden buluşmak hoş,
ha?
Çalalım.
Koru kendini!
Kahretsin!
Burası olduğuna emin
değilim.
Burası.
Seninle geliyorum.
Manito.
Burada ne yapıyorsun?
Ben de şeytanın kendisi
sanıyordum.
En baştan beri, kendi
öz kardeşimmiş.
Sen olduğunu
bilmiyordum.
Bu sabah keşfettim.
Seni hemen öldürmem
gerek.
Onurumu kırdın.
Beş para etmediğini
biliyorduk.
Böyle alçalacağını
ummadık.
Küçük kardeşim buraya
gelmiş bana ders veriyor.
Bana iyi ile kötünun farkını
gösteriyor.
Sen bir gitarcısın.
Neden adamlarımı
öldürdün, işimi alt üst ettin?
Sevdiğim kadını
öldürdüler.
Onları öldürdün!
Ne istiyorsun?
Masum insanları öldürme
niyetim yok.
Masum insanları satın
alıyorsun.
Onları öldürmüyorsun işinde tüketene kadar.
Şimdi, sevdiğin kadın
bu mu?
Bir şeyi alırsak yenisini veriyoruz.
Değiş-tokuşta zararlı
değilsin.
İnan bana.
Biliyorum.
Kitapçı için üzgünüm.
Sana bir gün duman
olur demiştim.
Kardeşimle yattığını
bilseydim, farklı davranırdım.
Cesar insanların gözünü okumasını öğrendim.
Benimkiler ne diyor?
Yenilgi, birader.
Yenilgi mi?
Kendine bak.
Beni öldürmeye geldin.
Babamız artık seninle
gurur duyamaz.
Onun küçük
gitarcı'sıydın.
Küçük müzikçi'si.
Ve şimdi benim gibi bir pislik!
Beni öldürmek mi
istiyorsun?
Sana bir şey
söyleyeyim.
Beni daha önce
öldürdün!
Eller yukarı, manito.
Haydi.
Eller yukarı!
Affedersin.
Kahramanlığı bırak.
Carolina'yı
cezalandırmalıyım bana ihaneti için.
Bırak bunu yapayım, sonra
eşit oluruz.
İlişki temizlenmiş
olur.
Adamlarımı öldürdün.
Tamam.
Olan olmuştur.
Sonuçta, tükendim.
Ama şimdi Carolina'yı öldüreceğim.
Sen de bakacaksın.
Hoşcakal, Carolina.
Öldürdüğüm her adam birisinin babasıydı birisinin oğluydu birisinin kardeşiydi.
Çalış.
Nereye gidiyorsun?
Bilmiyorum.
Carolina?
Sana teşekkür ettim
mi?
Hayır.
Edeceğim.
Peki Şimdi teşekkür etmeni istiyorum.
Teşekkür ederim.
Ne olur ne olmaz.
En yakın şehir epey
uzakta.
||
Önceki Yazı
« Prev Post
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »
Next Post »