Print Friendly and PDF

Translate

Eragon (2006)

|


104 dk
Yönetmen:Stefen Fangmeier
Senaryo:Peter Buchman, Christopher Paolini
Ülke:ABD, İngiltere, Macaristan
Tür:Aksiyon, Macera, Aile
Vizyon Tarihi:15 Aralık 2006 (Türkiye)
Dil:İngilizce
Müzik:Patrick Doyle
Oyuncular
Ed Speleers
Jeremy Irons
Sienna Guillory
Sienna Guillory
John Malkovich
Özet
Bundan yıllar yıllar önce...Dedelerinizin dedelerinin dedeleri zamanında...Belki de onların babaları zamanında...Yoksul bir çiftçinin yeğeni olan Eragon ormanda parlak, mavi bir taş bulur... O an bu taşın başına konan bir talih kuşu olduğunu ve bu sayede ailesinin ihtiyaçlarını karşılayabileceğini düşünür. Taş çatladığında ise ailesine eski dünyadan kalan bir miras ile karşı karşıya olduğunu anlar...
Altyazı
Korku içindeki güzel Alagaesia ülkesi bir zamanlar  kudretli ejderhalara binen adamlar tarafından yönetiliyordu.
 Görevleri, korumak ve hizmet etmekti.
 Ve binlerce yıl halk refah içinde yaşadı.
 Ama bu süvarileri kibir sardı   ve iktidar için birbirleriyle savaşmaya başladılar.
Zayıflıklarını sezen   Galbatorix adlı genç bir süvari onlara ihanet etti   ve kanlı bir savaşta hepsini öldürdüğüne inandı.
 Hem süvarileri, hem de ejderhaları.
 O günden beri ülkemizde Galbatorix hüküm sürmektedir.
 Tüm isyanları bastırdı   Vardenler adıyla bilinen özgürlük savaşçılarınınki dahil.
 Kurtulanlar dağlara kaçtı.
 Orada hep kraldan   intikamlarını alacak bir mucize umuduyla yaşadılar.
 Hikâyemiz bir gece   Vardenlerin müttefiki Arya, canını kurtarmak için kaçarken başlar.
 Yanında kralın kendisinden çalınan bir taş taşımaktadır.
 Taşım olmadığı için acı çekiyorum.
 Acımı uzatma.
 Çok uzakta genç bir delikanlı ava çıkar.
 Onun hayatı ve Alagaesia   bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır.
 - Onu bana ver
 - Durza.
  canını bağışlayayım.
 Bir Gölge'nin sözüne kim güvenir?
 Onu nereye gönderdin?
 Zavallı Durza.
 Krala başaramadığını nasıl söyleyeceksin?
 Benimle gelin.
 Kralın ordusu için iki yurtsever gönüllü daha.
 Oğullarım savaşçı değil.
 Götürdüğünüz adamlar geri dönmüyor.
 Her köy payına düşeni yapmalı.
 Sevin.
 Oğulların kahraman olacak.
 Pahalı bir damak zevki, Eragon.
 Kral eti.
 En iyi parça.
 Yağ eriyip ete karışıyor.
 Kaç para?
 Kaç para mı?
 Fakir bir çiftçi çocuk için çok fazla.
 Bir şeyim var.
 Takas edecek bir şey.
 Nedir bu?
 Bir tür tas mı?
 - Buldum.
 - Çaldın demek daha doğru.
 Avlanıyordum.
 Spine'da avlanıyordum.
 Onu geri götür.
 Krala ait.
 Kimseye sende olduğunu söyleme.
 Bütün köyü tehlikeye atarsın.
 Çık buradan.
 Burada böyle bir bela istemiyorum.
 Çık dısarı.
 Şuna bakın.
 Bir kolye.
 Senin gibi bir aptal böyle iştah açıcı takıları nereden buldu?
 - Sorman ilginç.
 - Öyle mi?
 Patikada yürüyordum.
 Bir dala tünemişlerdi, zevkle izliyordum.
 Gök gürledi ve ayağımın dibine düştüler.
 "Bunları burada bırakamam.
" diye düşündüm.
 "Biri takılıp düşebilir.
" - Bu yüzden buraya astım.
 - Bence ne, biliyor musun?
 - Ne?
 - Bence sen bir hırsızsın.
 - Kaçak avcı.
 - Hayır.
 Kral adına hepsine el koyuyorum.
 Bir şeye kalkışma.
 Öyleyse sizin için indireyim onları.
 - Alın.
 - Tüylerini yolmadım, kusura bakmayın.
 Küçük kemiklere dikkat edin.
 Boğazınıza takılmasını istemem.
 Selam sana Eragon! Büyük avcı döndü.
 Evet.
 Görünmez avıyla.
 Ne oldu?
 Geyik homurdanınca korktun mu?
 Avcıya saygı yok mu?
 Sen hiç akıllanmaz mısın?
 Bugün bir ders daha yapalım mı?
 Yaşlı bir keçi gibi dövüşüyorsun, Roran.
 Kahvaltıma dikkat et.
 - Çok yavaşsın, Roran.
 - Uyan, hayalci.
 Kafanın sesine benziyordu.
 Hey.
 Yapmayın çocuklar.
 Yeter.
 Haydi, Roran.
 Eragon.
 Ben gidiyorum.
 Askere alınacak yaşa geldim.
 Askerler beni aramaya gelmeden.
 Orduya hizmet etmem.
 Yerleştiğim zaman haber yollarım.
 - Ama ne  - Biliyor.
 Ona söyledim.
 Nereye gideceksin?
 Henüz bilmiyorum.
 Tek bildiğim, gidiyorum.
 Roran.
 Eragon.
 Gel.
 Roran söyledi mi?
 Senin de sıran gelecek, Eragon.
 O zaman nasıl bir hayat sürmek istediğine karar vereceksin.
 Dayı, buradaki hayatımı seviyorum.
 Çoğu insanın aradığı genellikle burnunun dibindedir.
 Ama bazıları için bilinmeyene direnmek çok zordur.
 Annem bu yüzden mi gitti?
 Kardeşim seni burada bırakırken büyük bir acele içindeydi.
 Sebepleri her neyse, senin iyiliğin için olduğuna inanabiliriz.
 Hem bırakmamış olsaydı bir oğlum daha olmazdı.
 Bunları al.
 Senin için biriktiriyordum.
 Tek ihtiyacım senin hayır duan.
 Kendine iyi bak, Roran.
 Hoşça kal, baba.
 Güçlü ol, kardeşim.
 O hedefe çalış.
 Hâlâ avcı olabilirsin.
 Taş değilmiş.
 Yumurta.
 Şuna da bakın.
 Nesin sen?
 Kuş değilsin.
 Nerede?
 Çok geç.
 Çatladı.
 Çatladı.
 Bak ne yaptın.
 Eragon, uyan.
 İşlerine basla.
 Acıktın mı?
 Al haydi.
 Hâlâ sıcakken iç.
 Üzgünüm.
 Başka bir şey yok.
 Fare sorunumuz çözüldü.
 Kralım, Galbatorix.
 Korktuğunuz gibi ejderha yumurtadan çıktı.
 Ama basit bir çiftçi çocuğunda.
 Kimde olduğu önemli değil.
 Vardenler efsanenin gerçek olduğunu öğrenince   bana meydan okumaya cesaret edecekler.
 Bense meydan okunmak istemiyorum.
 Korkacağınız hiç kimse kalmadı kralım.
 Bu sınırların ötesinde direnişten kalanlar var.
 Cüceler.
 Elfler.
 Vardenler.
 Umut duymalarına izin veremem.
 Varden'e ulaşmalarına izin verme.
 Çocuğu bulup   bir erkek olmadan önce öldüreceğim.
 Annen nerede?
 O da mı seni terk etti?
 Büyük bir acele içinde mi gitti?
 Ra'zaclar.
 Ra'zaclar.
 Ra'zaclar.
 Süvariyi öldürün.
 Oğullarımdan haber yok.
 Hiçbir haber yok.
 Annelerinin yüreği yaralı.
 Ne için peki?
 Daha çok ölüm, daha çok acı için mi?
 Yavaş, Horst.
 Askerler seni duyacak.
 Ne fark eder?
 Konuş ya da konuşma, hiçbir farkı yok.
 Sessiz ol, Brom.
 Senin gibi bir aptalın kaybedecek bir şeyi yok.
 Orada haklısın.
 Bana aldırmayın.
 Ama hep böyle değildi, değil mi?
 Ülkemizin zulüm ve korku olmadan zenginleştiği zamanlar vardı.
 Ejderhaların ve Ejderha Süvarilerinin zamanı.
 O günler çok geride kaldı.
 Yaşlı Brom yine hikâyelerine başladı.
 Unutmuş gibi yapma.
 Muhteşem hayvanlara binen adamlar.
 Kimse yenemezdi onları.
 Ta ki içlerinden biri   Galbatorix adında bir süvari   gücü ele geçirip ona karşı gelen her süvariyi biçmeye karar verene kadar.
 Yeter.
 Bir ağaca asılmadan sus.
 Hayır! Bırakın bitirsin.
 - Bir gün suçunun bedelini ödeyecek.
 - Sağır mısın?
 Defol git! Ejderha Süvarilerinin zamanı   tekrar gelecek.
 Sonra Brom dedi ki: "Ejderha Süvarilerinin zamanı tekrar gelecek.
" Öncelikle, sanırım uçman gerekiyor.
 Evet, başardın! Gitti.
 - Ne oluyor?
 - Brom haklıydı, Eragon.
 Ejderha Süvarilerinin zamanı tekrar geldi.
 Düşüncelerimi duyabiliyorsun.
 Düşüncelerini duymak için bin yıl bekledim.
 Şimdi sen de benimkileri duyabiliyorsun.
 Adım Saphira.
 Sen de benim süvarimsin.
 Süvari mi?
 Çık dışarı.
 Doğru mu?
 Anlattıkların.
 Beni duymadın mı?
 Çık dışarı.
 Daha fazlasını bilmek istiyorum.
 Lütfen.
 Bana ejderhaları anlat.
 Seni takip eden oldu mu?
 Ne kadar büyüyorlar?
 Ne zaman ateş püskürüyorlar?
 Alçak sesle konuş.
 Askerlerinin önünde kralla alay ettin.
 Her zaman derim ki, "İzin yerine af dilemek daha iyidir.
" Öyleyse anlat.
 - Ejderhaları anlat.
 - Eve git.
 Mısırınla ilgilen.
 Tarlalarını sür.
 Tamam mı?
 Başını belaya sokacaksın.
 Sen ne oluyorsun peki?
 Yalancı mı, yoksa korkak mı?
 Biliyorum.
 Hikâyenin doğru olduğunu biliyorum.
 Söyledim sana.
 Adı Eragon.
 O çocuk.
 O çocuk aldı onu.
 Bir çiftlikte yaşıyor.
 Vadinin en sonundaki.
 Lütfen beni öldürme.
 Eragon.
 İstedikleri sensin.
 - İndir beni.
 - Tehlikedesin.
 Ne yapıyorsun?
 Dayımı uyarmalıyım.
 Çok geç.
 Yapabileceğin bir şey yok.
 Sıkı tutun.
 Saçmalıyorsun.
 Sıkı tutun.
 - Yalvarıyorum.
 Lütfen indir beni.
 - İndiremem.
 Seni öldürürler.
 - Hemen indir beni.
 - Seni aptal oğlan.
 Kayıyorum.
 Beni hemen indir.
 Bana seçenek bırakmıyorsun.
 Dayı?
 Dayı.
 Eragon.
 Burada olmalıydım.
 Onu uyarmak için.
 - Bu senin suçun.
 - Sen de aynı sonla karşılaşırdın.
 Hayır.
 Onu kurtarabilirdim.
 Git buradan.
 Ve geri gelme.
 Özür dilerim dayı.
 - Sen?
 - Bırak beni.
 - Ejderhan nerede?
 - Gitti.
 - Ne demek gitti?
 - Gönderdim onu.
 Burada kalıp onun yasını tutamazsın.
 Hiçbir yere gitmiyorum.
 Onu gömene kadar.
 - İşte.
 - Ne yapıyorsun?
 Bir krala layık cenaze.
 Gel.
 - Bırak.
 - Dinle.
 Onu öldürdüler ama senin peşindelerdi.
 Burada kalırsan ikimiz de ölürüz.
 Şimdi bin şu ata.
 Haydi.
 Bin.
 - Kimsin sen?
 - Sür.
 Hemen.
 Haydi.
 Haydi evlat.
 Sür.
 - Neden burası?
 - Çünkü ben öyle dedim.
 - Ejderhanı çağır.
 - Dayım onun yüzünden öldü.
 O seni Ra'zaclara karşı koruyordu.
 - Onları öldürebilirdim.
 - İşte buna heves denir.
 Bir ölçü cesur, üç ölçü aptal.
 Yapamayacağımı mı sanıyorsun?
 Ra'zaclar acımasızca öldürür.
 İşleri bu.
 - Ama 15, 16'lık bir çocuk  - On yedi.
 On yedi.
 Bağışla.
 Ama 17 yaşındaki bir çocuk bile   Durza'nın katillerine karşı herhâlde bir dakika dayanır.
 Öyleyse Durza'yı bulup onu öldürürüm.
 Durza bir Gölge.
 Şeytani ruhların ele geçirdiği bir büyücü.
 Durza'yı bulursan sonun dayından iyi olmaz.
 Dua et de o seni bulmasın.
 Çünkü bulana kadar kral durmayacak.
 Sen Vardenler'in tek umudusun.
 - Vardenler kim?
 - Asiler.
 Toplumdan dışlandılar.
 Galbatorix'e karşı gelecek kadar cesur ya da deli adamlar.
 Beor Dağları'nda bir kale inşa ettiler.
 Bütün bunları nasıl biliyorsun?
 Çünkü biraz gezdim.
 Öyle şeyler gördüm ki   asla hayal edemezsin.
 Şimdi ejderhanı çağır.
 Şimdi çok uzaktadır.
 Beni duyamaz.
 Birbirimize yalan söylememek konusunda anlaşalım mı?
 Düşüncelerini duyduğunu biliyorum.
 Şimdi ejderhanı çağır.
 Saphira?
 Bizi bulabilir misin?
 Senden hiç ayrılmadım ki.
 - Söylediklerim için özür dilerim.
 - Anlıyorum.
 Onu çok seviyordun.
 - Bu kim peki?
 - Bu Brom.
 Ejderhaları tanıyor.
 Ejderhaları tanıyor mu?
 Buna ben karar veririm.
 Sakin ol.
 Bence o bir dost.
 Adaleli.
 Zarif orantılar.
 Pençeler   güzel kıvrımlı.
 Bacaklar biraz ince.
 Yalnız sesim naziktir, ihtiyar.
 Dikenleri keskin.
 Genel olarak   iyi bir genç ejderha.
 Eh, ejderhaları biraz tanıyor.
 Yakında binilecek kadar güçlenir.
 Ben binmem.
 Bir daha yapmam.
 Hikâyem senin hakkındaydı, Eragon.
 Ejderha Süvarisi olmak senin kaderin.
 Vardenler, Durza'yı ve kralı yenecekse bir süvariye ihtiyaçları var.
 - Bunların hiçbirini ben istemedim.
 - Ama yine de sen seçildin.
 Bir ejderha sadece süvarisinin varlığını hissederse yumurtadan çıkar.
 Gerekirse sonsuza kadar bekler.
 Söyledikleri doğru.
 Ama şimdi seni buldu.
 Sana ve yalnız sana hizmet eder, hayatını tehlikeye sokan da bu.
 - Beni seçtiği için mi?
 - Hayır.
 Çünkü kralın ejderhanı öldürmesinin en kolay yolu seni öldürmek.
 Ejderhası öldürülürse süvari yaşamaya devam eder.
 Ama süvari ölürse  Ejderhası da ölür.
 Güzel bir bıçak.
 Basit   ve amaca uygun.
 Çiftçi çocuk Ra'zaclardan kurtuldu.
 Bana kellesini getir.
 Durza peşimize Urgallarını salar.
 Beş günlük zor bir yolda Daret nehir kasabası var.
 Dağ eteklerinden önceki son ileri karakol.
 Fark edilmeden oraya varabilirsek bir şansımız var.
 Saphira'ya söyle, üstümüzden uçup kırsalda Urgallar, daha da kötüsü   Ra'zaclar var mı diye baksın.
 Bizi bulurlarsa hiç şansımız olmaz.
 Bize yalnızca gece gelmesini de söyle.
 Dediği gibi yap.
 Ama dikkatli ol.
 Sen dikkatli ol.
 Bu yöne.
 Urgallar.
 Eskiden kralın düşmanıydılar.
 Şimdi onun muhafızları.
 Bize sandığımızdan yakınlar.
 Yollardan uzak durmalıyız.
 - Neden öldürmüyoruz?
 - Sessiz ol.
 Henüz hiçbir şey öldürmeye hazır değilsin.
 Becerilerim var.
 Dövüşebilirim.
 Kuzenim Roran'la ben.
 Eğitim yaptık.
 - Kılıçlarla.
 - Öyleyse   belki de seni küçümsedim.
 Pekâlâ.
 Şu becerilerini görelim.
 Bu sana haksızlık olacak, ihtiyar.
 Hatırım için.
 Eyvah.
 Eğitiminin etkisini görüyorum.
 Güzel.
 Güzel.
 Kendine fazla güvenme.
 Dövüşeceğin kişiler kuzenin Roran değil.
 Tahta çomaklar da olmayacak.
 Onu yenebilirdim.
 Ama ihtiyarı yaralamak istemedim.
 Elbette yenebilirdin.
 Ejderhalar ateş püskürtmez mi?
 Yaşı alevi tutacak kadar büyük değil.
 Şanslısın.
 Bunu nasıl yaptın?
 Az önce ne yaptın?
 Ateş yaktım.
 Bana güvenmiyor.
 Belki önce biz ona güvenmeliyiz.
 Şimdi uyu.
 Şansımız varsa yarın gün bitmeden önce   kimseye görünmeden Daret'ten geçeriz.
 Sonra Beor Dağları etekleri ve dosdoğru Varden'e.
 Eragon, uyan.
 Haydi, uyan.
 Daret köyündeyiz.
 Atları burada bırakacağız.
 Saphira'yı yakınımızda tut.
 Şuradan biraz ekmek al.
 Geri gel, burada buluşalım.
 İşim uzun sürmez.
 Kimseyle konuşma.
 Angela falına baksın mı?
 - Ama param yok.
 - Angela para istedi mi?
 Ejderhanın aşık kemikleri.
 Senin hakkındaki her şeyi söylerler.
 Bu zor.
 Bu kadar karışık genç bir hayat.
 Ama birçok ırk tarafından uzun zamandır bekleniyordun.
 Çevrende büyük savaşlar oluyor.
 Olamaz.
 Anlamıyorum.
 Bilmediğin güçlere sahipsin.
 Ama üstünde kara bulutlar var.
 Bir kısmı hızla yaklaşan bir ölümle ilgili.
 Hayır.
 Bu oldu bile.
 Ve bir kız.
 Rüyalarında sana sesleniyor.
 Geçmişinin bir parçası   geleceğinin de.
 Kim o?
 Bana adını söyle.
 Her şeyi ben mi yapacağım?
 - Falcı  - Bunu haber verdi mi peki?
 Yürü.
 Herkes nereye gitti?
 - Bana geleceğimden haber verdi.
 - Gelecek hayattakiler içindir, Eragon.
 Haydi! Saphira! Eragon.
 Eragon.
 Elim.
 Yanıyor.
 Yavaş, yavaş.
 Başım.
 Kendimi at tepmiş gibi hissediyorum.
 Ne oldu?
 Yeni ejderha süvarilerinin öğrenmesi yıllar alır ama sen içgüdüyle keşfettin.
 - Neyi?
 - Sihri.
 Sadece tepki gösteriyordum.
 Sihir ejderhalardan gelir.
 Onları komuta eden süvarilerden akar.
 - Saphira.
 - O iyi.
 Ama senin korkunu kendi korkusu gibi hissetti.
 Onunla olan bağın güçlü.
 - Onlar Urgal'dı, değil mi?
 - Evet.
 - Onları öldürdüm mü?
 - Evet.
 Ama ölüm kutlanacak bir şey değil.
 Sihir başvurduğun son çare olmalı.
 Kuralları, kısıtlamaları var.
 Sihir yapmadan önce elflerin antik dilini öğrenmen gerek.
 Brisingr "ateş" demek.
 Ateşin kendisi.
 Nesne kelimedir.
 Kelimeyi bilirsen nesneyi kontrol edersin.
 Sihir yapabilmen için   etkisine dayanabilecek fiziki güce sahip olmalısın.
 Bazı sihirler seni zayıf düşürebilir.
 Bazı sihirler de, köprüde anladığın gibi   seni baygın düşürebilir.
 Ve başka sihirler de, hazır olmadan yaparsan   seni öldürebilir.
 Sana kelimeleri öğretebilirim   ama gücünün sınırlarını kendin öğrenmek zorundasın.
 - Ağaç kelimesi ne?
 - Ağaç traevam.
 Ya dal?
 Ejderha ve süvari tek vücut olunca, tek vücut olarak görürler.
 Bu da "skulblakas ven".
 Kendimizi dünyaya gösterişli bir biçimde duyurduğumuza göre   bu tepeleri geçmek için başka bir yol bulmalıyız.
 Tabii uçuyor olsaydın bu çok daha kolay olurdu.
 Biri uçmaktan mı bahsetti?
 Tekrar denemeye hazır mısın, Ejderha Süvarisi?
 Geçen defa pek beceremedim.
 Geçen defa pek beceremedik.
 Eyer için Brom'a teşekkür edebilirsin.
 Burası o kadar fena değilmiş.
 Hiç fena değil.
 Evet! Yana eğil.
 O kadar değil! Onun hareketini hisset, Eragon.
 Dönüşlerini.
 Ve hızlandığı zamanı.
 Haydi, görelim marifetini.
 Hız mı istiyorsun?
 İşte gidiyoruz.
 Sıkı tutun, Eragon.
 Bunu sen istedin.
 İşte şimdi oldu.
 Tek vücut olduğumuzda   her yerden dövüşebilirsin, kuyruktan bile.
 Denemek istiyorum.
 Henüz değil.
 Kolay.
 Bunu yapabilirim.
 Belki henüz değil.
 Belki henüz değil.
 Belki bunu deneyebilirim.
 Büyüleyici.
 Hep böyle mi görüyorsun?
 Bu bir şey değil.
 Şuna bak.
 Ne oldu?
 Ra'zaclar.
 Brom.
 Bu kez ölecekler.
 Acele et.
 Zevkle.
 Haydi.
 Eragon, sen buna karışma.
 Alçal, Saphira, alçal.
 Eragon.
 Tepende.
 Haydi.
 Ejderhanı koru.
 Senin sorumsuzluğun neredeyse Saphira'nın canına mal oluyordu.
 Beni merak etme.
 Onun sandığından daha güçlüyüm.
 Sana dediğim hiçbir şeyi dinlemiyor musun?
 "İzin yerine af dilemek daha iyidir.
" Senin görevin Varden'e sağ ulaşmak.
 Görevden söz etmeden önce gerçekten söz edelim.
 Neden bahsediyorsun?
 Birbirimize yalan söylememek konusunda anlaştık sanıyordum   Ejderha Süvarisi.
 Tabii ya.
 Artık değilim.
 Ejderhan nerede?
 Öldü.
 Bir başka süvari tarafından öldürüldü.
 Bu kılıçla.
 Za'roc.
 O kılıç bir ejderha katili.
 Süvarinin adı   Morzan'dı.
 Galbatorix onu kendi yanına çekti.
 Ve beni korumaya çalışırken   ejderham öldürüldü.
 Süvarilerimizdense   biz ölmeliyiz.
 Morzan'ı aramaya çıktım.
 Ve onu buldum.
 Kılıcını aldım ve kalbine sapladım.
 O ölürken ejderhası da öldü.
 Kralınki hariç son ejderha.
 Bu yüzden Carvahall'da saklandım   hak ettiğim   utanç icinde.
 Benim yüzümden Ejderha Süvarileri zamanı sona erdi.
 Sonra sen geldin.
 İkiniz geldiniz.
 Ve şimdi süvarilerin zamanı tekrar geldi.
 Bana çocuğu getir dedim.
 Kanını getir   dedim.
 Ama sen   sen bana hiçbir şey getirmedin.
 Sen.
 Tebrikler.
 Az önce terfi ettin.
 Bundan sıkıldım.
 Çocuğu bana getireceğim.
 Bana adını söyle.
 - Eragon.
 - Eragon.
 Ben Arya.
 Ellesmera Prensesi.
 Vardenlerle müttefikiz.
 Beni yalnız sen kurtarabilirsin.
 Ama seni nasıl bulacağım?
 Durza beni Gil'ead'da esir tutuyor.
 - Nereye gidiyorsun?
 - Arya'yı bulmaya.
 O adı nereden biliyorsun?
 Durza'nın esiri.
 Onu kurtaracağım.
 Bu söz konusu olamaz.
 Gil'ead karşı yönde.
 Geri gitmeye başlayamayız.
 Neredeyse geldik.
 Bunu yapmana izin veremem.
 Çok büyük bir risk.
 O yumurta bana gönderildi.
 Alacağım risklere ben karar veririm.
 Sen değil.
 Eragon, bu sadece bizi ilgilendirmiyor.
 - Gitmezsem ölecek.
 - Evet.
 Ve bu seve seve yapacağı bir fedakârlık.
 Çünkü senin hayatını kendininkinden üstün tutuyor.
 - Ölmesine izin vermeyeceğim.
 - Ölürse   seni beklerken ölen diğer sayısız kişilere katılacak.
 Vardenlerin şimdi seni beklediği gibi.
 Anlamaya çalışmalısın.
 Önemli olan senin hayatın.
 Anlıyorum.
 Bir yanlış hareket, bir pervasız kararda   her şeyi kaybederiz.
 Cesur olmak iyi, ama bazen mantıklı olmak daha iyidir.
 - Eragon, beni dinle.
 - Senin utancın benim utancım değil.
 Sen Ejderha Süvarisi olmayı unutmuşsun.
 Onu kurtaracağım.
 - Eragon  - Lütfen yapma, Saphira.
 Süvari benim ve gidelim diyorum.
 Sen çok dikkat çekersin.
 Geceyi beklemek zorundayız.
 Ben yalnız gireceğim.
 O duvarlar ölüm taşıyor, Eragon.
 Bugün değil, bizim için değil.
 Onu kurtaracağım.
 Bunu yapabilirim.
 Gücümüz birlikte olduğumuz zaman en büyük.
 Ben senin kadar güçlü olana dek tam olarak birlikte olamayız.
 Yürüyün.
 Daha hızlı.
 Yol açın.
 Devam edin.
 Haydi.
 Eragon.
 - Gelmemeliydin.
 - Ama ormanda  Beni burada bırak.
 Git.
 Hemen.
 Bunun için çok geç.
 Şaşkınlıkla bakıyorsam bağışla.
 Genç olduğunu biliyordum, yine de daha şey birini bekliyordum  Daha fazla.
 Genç bir sihirbaz.
 Ne hoş.
 Gücünü emdiğini hissetmeye başladın mı?
 Derler ki, Ejderha Süvarisi son nefesini alırken   ejderhasının ölüm çığlıklarını duyabilirmiş.
 Çekil oradan! Hayır! Bundan çok daha iyisini yapman gerekecek.
 - Çık buradan.
 - Hayır.
 Sensiz olmaz.
 Haydi.
 Gidelim.
 Haydi.
 Za'roc'u al.
 Saphira, üç kişi taşıyabilir misin?
 Uzun süre taşıyamam.
 Hemen gitmenizi öneriyorum.
 Haydi, gidelim buradan.
 Haydi.
 - Okçular hazır.
 - Buraya.
 Yüksel.
 Çatıdasın.
 Yükselemem.
 Ağırlık çok fazla.
 Eragon.
 Durza  - Durza  - Durza öldü.
 Kalbini delip geçtin mi?
 Bir Gölge'yi ancak kalbini delip geçerek öldürebilirsin.
 - Yardım almalıyız.
 - Nereden?
 - Vardenlerden.
 - Evet.
 Varden'e git.
 Bunu al.
 Git   bensiz.
 Hayır.
 Sana ihtiyacım var.
 Hayır, Eragon.
 Sana hep ihtiyacı olan bendim.
 Bana hayatımı geri verdin.
 Saphira'ya iyi bak.
 Onsuz   hayatın yaşamaya değer olmadığını görürsün.
 Ölmene izin vermeyeceğim.
 Benim hatam yüzünden ölmene.
 Yeterince güçlü değilsin.
 Henüz.
 İşte buna heves denir.
 Bir ölçü cesur, üç ölçü aptal.
 Beni bağışla.
 Eragon.
 Bırak onurlu ölsün   bir Ejderha Süvarisi gibi.
 Henüz ateş püskürtemiyorum   ama Brom için şunu yapabilirim: Artık zaman onu tahrip edemez.
 Onu kim hatırlayacak?
 Pek çok insan.
 Senin sayende.
 Eragon.
 Bir Gölge onu zehirledi.
 Biri geliyor.
 Seni Vardenlere götürmeliyim.
 Onları nasıl bulacağım?
 - Bu bizi takip ediyordu.
 - Ayağa kalk.
 Hayatım boyunca ejderhaları hayal ettim.
 Kimsin sen?
 Ve bizi neden takip ediyorsun?
 Adım Murtagh.
 Bana ihtiyacın var Ejderha Süvarisi.
 - Sağ ol, ama sensiz hallederim.
 - Varden'i arıyorsun.
 Dağları bilirim, her vadiyi ve nehri.
 Yanlış yoldan gidersen acı çeker.
 Niye bizim için canını tehlikeye attın?
 Çocukken ailem kralın adamları tarafından öldürüldü.
 Söylentileri duydum.
 Bir süvari ortaya çıktı dediler.
 Eragon.
 Gitmeliyiz.
 Bir intikam zamanı varsa, o şimdi.
 Varden'e giden en kestirme yolu gösterirsen  Varden'e.
 Bana güvenmeyi öğreneceksin Ejderha Süvarisi.
 İkna etmen gereken yalnız ben değilim.
 Buradan sonrasını yaya gitmemiz gerek.
 Saphira?
 Ben çağırana kadar Arya'yı koru.
 Korurum, ama acele et.
 Urgallar yaklaşıyor.
 Tekrar teşekkürler.
 Lafı mı olur.
 Gördüğünün buna benzer bir şey olduğunu söyle.
 Haydi.
 Görev basitti: çocuğu bana getirmek.
 Pürüzler çıktı.
 Evet, öyle duydum.
 Pürüzler mutlaka çıkar.
 Ama şansın var ki, senin beceriksizliğin işime yarayabilir.
 Çocuk bizi doğruca Varden'e götürdü.
 Yani iş sana düşüyor, Durza.
 Hükümdarlığıma direnenlere   kral olduğum sürece   sadakatsizliğin ölümle cezalandırılacağını hatırlatacaksın.
 Ordumu topla ve onları takip et.
 Kimseyi sağ bırakma.
 - İleriye.
 - Haydi, şuraya götürün.
 Hanginiz süvarisiniz?
 Ben.
 Adım Eragon.
 Ben Ajihad, Vardenlerin lideri.
 Süvari sensen hayvanını içeri çağır.
 Saldırırsa ilk sen ölürsün.
 Saphira?
 Arya'yı getir, ama dikkatli ol.
 Arya nasıl?
 Dayanıyor.
 Kalbi yavaş atıyor.
 Bir Gölge onu zehirledi.
 Şifacılarımız onu iyileştirir.
 Arya'ya göz kulak ol.
 Ama dikkatli ol.
 Sen dikkatli ol.
 - Dağda Urgallar var.
 - Urgallar.
 Şu anda dağı tarıyorlar.
 Zaman kısa.
 Yanımızda olup olmadığınızı bilmeliyim.
 Sayıca bizden çok üstünler.
 Size katılmaya geldik.
 - Yakalayın.
 - Hayır.
 O benimle.
 Hayatımı kurtardı.
 O, Morzan'ın oğlu.
 Hainin.
 Doğru mu?
 Bir oğul babasını seçemez.
 Onun bana verdiği tek şey buydu.
 Öldüğü güne dek nefret ettim ondan.
 Hapse atın.
 Kaçmaya çalışırsa öldürün.
 - Bırakın beni.
 - Risk almaya vaktim yok.
 Urgalların burada olmasının tek anlamı var; kralın adamları çok uzakta değil.
 Bu korkaklar daha fazla saklanamayacak.
 Bu gece direnişi bozguna uğratacağız.
 Yok edeceğiz.
 Ama çocuk benim.
 - Affedersin.
 Kapıyı çalmalıydım.
 - Önemli değil.
 Babam seni ona götürmemi istedi.
 Birazdan hazır olurum.
 Arya, şifacılarımızın tedavisine iyi cevap verdi.
 - Gücü derin.
 - Onu ne zaman görebilirim?
 Şu anda dinleniyor.
 Buna ancak o cevap verebilir.
 Trabzanları kontrol edin.
 Benden korkuyorlar.
 Neden korkmasınlar?
 Buradan öte kaçacak, saklanacak yer yok.
 Bunca yıldır bizi hayatta tutan şüpheydi.
 Yeni bir Ejderha Süvarisi haberi yayılınca   biraz daha şey birini bekliyorduk   yani  - Benden daha fazlasını.
 Bunu daha önce duydum.
 Daha fazla ısı ekleyin.
 - Zırhın hazır.
 - Yerlerinizi alın.
 Haydi, daha sert.
 Savaşa hazırlanmalıyız.
 Göründüğü kadar kolay değil.
 Öyle değil mi?
 Sen savaşa hazır görünüyorsun.
 - Yerlerinize.
 - Hazır?
 Urgallar burada.
 Güçlü ol, Eragon.
 Süvari arayışı uzun ve tehlikeli idi.
 Bazılarımız yumurtayı, çatlayacağı ümidiyle   öyle uzun süre taşıdı ki.
 Sonunda kader onu sana taşıdı.
 Neden ben?
 Ben Carvahall'lı basit bir çiftçi çocuğum.
 Çünkü Saphira seni seçti.
 Kendimi tanıyamıyorum bile.
 Bütün gece çalıştılar.
 En büyük umudumuzu korumak için   ve ona binen liderimizi.
 Vakit geldi.
 Yerlerinizi alın.
 Okçular hazır olsun! Bilmem gerek, Saphira.
 Neden ben?
 Bir lider yüreğinden dolayı seçilir.
 Ama ben korkusuz değilim.
 Korku olmadan cesaret olamaz.
 Ama biz birlikte olduğumuzda, korkması gerekenler düşmanlarımız.
 Peki birlikte miyiz, Saphira?
 Tek vücut olarak?
 Bunu evet olarak kabul ediyorum.
 Fırlat! Şimdi! Gökyüzüne, ya zafere ya ölüme! Ateş! Evet! Beni çıkarın! Çıkarın beni! Çıkarın beni buradan! - Olamaz.
 - Borcumu ödeme zamanı.
 Sanırım ödeştik! Gel! Ejderhanın kanını tat! Bitirelim şu işi.
 Nedir bu?
 Kara büyü.
 Yaklaş ki kalbine ulaşalım.
 Bu kez onu göğsünden söküp çıkar.
 Saphira! Duy onun çığlığını! Saphira, yaralandın.
 Beni merak etme.
 Aklını dövüşe ver.
 Ne oluyor?
 Görüşüm bozuluyor.
 Senin değil, benim yüzümden.
 Bu yara beni zayıflatıyor.
 Dayan, Saphira.
 Birlikte bunu atlatacağız.
 Güç kaybediyorum.
 Ne yapmam gerektiğini biliyorum.
 Şimdi! Bu Brom için.
 Daha fazlasını beklerdim.
 Saphira! Başardık.
 Saphira?
 Birlikte.
 Bende ne kadar hayat varsa al.
 Eragon, hayır.
 Senin bile ikimize yetecek kadar   güçlü bir kalbin yok.
 Yavaş, süvari.
 Saphira?
 Bazı dostların yeri doldurulamaz.
 Neyse ki, bazıları için buna gerek yok.
 Saphira.
 Yapabileceğimi sanmıyordum.
 Yapmamalıydın.
 Pervasızcaydı   ama yapmana sevindim.
 Bir zamanlar yaşlı, bilge bir adam şöyle demedi mi: "Bir ölçü cesur, üç ölçü aptal.
" Brom seninle gurur duyardı.
 Bizimle.
 Ya Arya?
 Bu sorunun geleceğini biliyordum.
 Üstünü değiştir.
 Ellesmera'ya gitti.
 Ama ejderhadan hızlı bir at ne zaman doğdu?
 Bana hiç veda etme şansı vermedin.
 Zaman yoktu.
 Galbatorix bu yenilginin intikamını almak isteyecek.
 Ellesmera'daki halkıma dönmeliyim.
 Sen de Vardenleri hazırlamalısın.
 Sevdiklerini kaybettin.
 Cesaretin için büyük bir bedel ödedin.
 Varden halkının şimdiden hakkında öyküler anlattığını biliyor musun?
 Büyük Gölge celladı Eragon'un efsanesi   bütün Alagaesia'da yayılıyor.
 Efsaneler nasıl doğar bilirsin.
 İnsanlar bu günlerde hemen her şeye inanıyor.
 Seni tekrar ne zaman göreceğim?
 Zaman çabuk geçiyor.
 Daha dün bir çiftçi çocuktun.
 Bugünse bir kahramansın.
 Yarın ikimizi yeniden birlikte görebilir.
 Öyleyse yarını bekleyeceğim.
 Yarın gelecek   sandığından da erken.
 Ona iyi bak, Saphira.
 Bakarım.
 Gelin.
||

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar