Print Friendly and PDF

Translate

Öfke (2010) Autoreiji

|

 

 


109 dk

 Yönetmen:

Takeshi Kitano

Senaryo:

Takeshi Kitano

Ülke:

Japonya 

Tür:

Suç, Dram

Vizyon Tarihi:

17 Mayıs 2010 (Fransa)

Dil:

Japonca, İngilizce

Müzik:

Keiichi Suzuki

Nam-ı Diğer:

Outrage | The Outrage

Oyuncular

    Takeshi  Kitano

    Kippei  Shiina

    Ryo  Kase

    Fumiyo   Kohinata

    Sôichirô   Kitamura

 

Devam Filmleri

 

    2010 - Öfke (12,503)6.8

    2012 - Outrage 2 (5,996)6.8

 

Özet

Japon mafyası Yakuzaların, bir yemek sırasında bir araya gelip toplantı yapması sonucu mafyanın karşıt tarafları memnuniyetsizliklerini dile getirirler. Bu toplantının sonucunda alınan kararlar, mafya grupları arasında gerginliğe neden olacak ve kanlı bir savaş başlayacaktır…

Ünlü Japon yönetmen Takeshi Kitano’nun son filmi olan ve inişli çıkışlı sahne geleneğini sürdürdüğü bu filmde, Japon mafyası çıplak bir şekilde tasvir ediliyor

Altyazı

Toplantı bitmiştir.

  Hoşça kalın efendim.

  Ikemoto  Buyurun?

  Son günlerde Murase Ailesi'ne yakın olduğunu duydum.

  Bay Murase ve ben hapishanedeyken   kardeşlik yemini etmiştik.

  Anlıyorum.

  Başkana selamlarımı iletin lütfen.

  Şüpheli bir harekette bulunma.

  Kardeşine hürmet et   ama baba, her şeyin üstündedir.

  Başımız biraz belada sanırım.

  Ne?

  Murase'ye yakınlığım Başkan'ı rahatsız ediyor.

  Ailenin yardımına ihtiyacım var.

  Hadi arabada devam edelim.

  İyi günler, efendim.

  Ikemoto ayrıldı mı?

  Evet.

  Bölgesinde uyuşturucuya izin vermemesi iyi olurdu.

  Bizi enayi yerine koyuyor.

  Bunu anlayamadınız mı?

  Kato!

  Sözüm sana!

  Başkan, Murase ile bir iş çevirdiğimden şüpheleniyor.

  Murase, Sanno-kai Ailesi'ne mensup değil.

  Benden Murase'nin ofisini basmamı mı istiyorsun?

  Ama ben onun kardeşiyim.

  Ufak bir anlaşmazlığa düşüyoruz gibi görünsün.

  Onun bölgesinde bir ofis aç.

Şampiyon, Murase Ailesi'ne karşı bir savaş ilan edilmişe benziyor.

  Tam olarak yaptıkları bu.

  Şimdi Organize İşler'de çalışıyorum.

  Sana artık Şampiyon diyemem.

  Neden diyemiyorsun?

  İşte paran o halde.

  Şimdi toz ol buradan!

  Aklıma gelmişken, eşine yeni bir araba al.

  Arabaları yine değiştir, seni biliyoruz.

  Siktir git, göt herif.

  Okul yıllarında iyi bir boksör müydü?

  Kazandığını hiç görmedim.

  Ne çakal ama!

  İşte şurası.

  Ekonominin kötü gidişatından dolayı kulübümüze kaliteli kızlar geliyor.

  Ciddi misin?

  Hoş vakit geçir, hem de makul fiyata.

  Çıtırlardan hoşlanır mısın?

  Elbette!

  Bu ne yahu?

  600,000 yen mi?

  Kızlarımız su gibi içtiler.

  O ucuz likörler için bile çok fazla bu.

  Ödemeyi kabul etmiyor musun?

  Peki siz kimsiniz?

  Budala piç.

  Buranın kime ait olduğunu sanıyorsun?

  Öde hemen, göt herif!

  O kadar nakit yok üzerimde.

  Kredi kartı kabul ediyoruz.

  Ya da bir tefeciden borç al.

  Yeter ki öde.

  Ofisim yakında.

  Birisi benimle gelebilir.

  Ödemeyi orada yapabilirim.

  Hadi o zaman.

  Ben gidiyorum.

  Geldiğiniz için minnettarız.

  Önden buyurun!

  Benim.

  Dinle, dönüş yolundayım.

  Nakit bir milyon hazırlayabilir misin?

  Şey, mesele   gecem bir yakuza barda bitti.

  İnanılmaz!

  Evet, lütfen.

  Düş önüme.

  Daha gelmedik mi?

  Kusura bakmayın, neredeyse geldik.

  İşte burası.

  Burası mı?

  <b>OTOMO DANIŞMANLIK İçeri buyurun.

  <i>OTOMO AİLESİ, IKEMOTO AİLESİ'NİN HİMAYESİNDEDİR.

  Ikemoto Ailesi mi?

  Bir milyon yen mi?

  Al bakalım!

  Hayır, teşekkür ederim.

  Ne demek istiyorsun?

  Ikemoto Ailesi'nden olduğunu bilmiyordum.

  Demek o bir Ikemoto olsa, bedava mı olurdu?

  Para için buradasın.

  Al sana para.

  Parayı al ve kaybol.

  Benimle kafa bulma!

  Ikemoto'nun adamlarından birini kazıklamış.

  Ne yaptın sen, geri zekâlı?

  Kimura.

  Buyurun?

  Paralarını ve özür için de bunun parmağını götürün.

  Aptal herif!

  Kardeşim, neler oluyor?

  - Bir şeye ihtiyacınız var mı?

  - Hayır!

  Otomo mu?

  Sizin himayenizde değil miydi?

  Pekâlâ, adamlarıma size özürlerimi iletmelerini söyledim.

  Özrümü kabul eder misiniz?

  Sağ olun.

  Buraya park edemezsin!

  Burası ofisimizin önü!

  Çek arabayı!

  Bay Otomo.

  Adamımızın yol açtığı karışıklık için sizden özür diliyoruz.

  Bunu, özrümüz olarak kabul edin lütfen.

  Gelmesi gereken Murase değil mi?

  Üç kuruş ve serserinin parmağına özür mü diyorsun sen?

  Patronum meşgul.

  Demek onu temsil ediyorsun?

  Ben ailenin ikinci patronuyum.

  Bu lekeyi temizlememe yardımcı olun.

  Parayı alın.

  Ne diyorsun sen?

  Artık sorumluluk senindir.

  Parmağını kes!

  Ufak bir sorun için parmağımı kesmiyorum.

  Sence ufak bir sorun mu bu?

  Ikemoto Ailesi'ne sataşmak ufak bir sorun mu sence?

  Bizimle dalga geçme!

  - Onu demek istememiştim.

  - Bal gibi de dedin işte.

  Özür dilerim.

  Bize parmağını ver o halde!

  Bizimle uğraşma!

  Bu kadar korkak mısın sen?

  Pekâlâ, kesecek bir şey verin!

  Bu işini görür!

  Senden emir almıyorum!

  Bu kahrolası şeyle kesemem!

  Yapamayacağını mı söylüyorsun?

  Bununla olmaz, göt herif!

  Düzgün bir alet verin.

  Ne aleti, ukala piç?

  Bunu kullan!

  Tamam, kullanacağım.

  Kesemiyor musun?

  Patronlarımız arasında anlaşma olmasaydı   zavallı ailenizi tarihe gömerdik.

  Murase Ailesi, Sanno-kai'den daha mı büyük?

  Aklın başında mı senin?

  Aklı başında olmayan sizlersiniz.

  Büyük adam rollerini kes, serseri!

  Şu pisliği de yanında götür.

  Gerçekten dolandırılmadın, değil mi?

  Hayır, dolandırılmadım.

  Herkes aptal olmuş.

  Daha fazla vermemiz gerekiyor.

  Kârımız ikiye katlanacak nasıl olsa.

  Bu araba çok can sıkıcı.

  Neden değiştirmiyorsun?

  Önceki daha iyiydi.

  Kapa çeneni.

  Ölmek mi istiyorsun?

  Ne?

  Aman, çok korktum!

  Berbat görünüyorsun.

  Parmak, özrümüzün göstergesi olmalıydı.

  Ne utanç verici!

  Bu konuyu Ikemoto ile konuşacağım.

  Siz geride durun.

  Anlıyorum.

  Yetişkin ürünleri pazarlayan bir şirket olduğunu söylüyor.

  Aşırı tepki gösteriyorsun.

  Öyle diyorsan.

  Tüm bu soruna adamlarım sebep oldu.

  Şu yeni ofisten beni haberdar etmen gerekirdi.

  Az kalsın yanlış fikirlere kapılacaktım.

  Sinsi Ikemoto!

  Murase'nin yanında aptalı oynadı.

  Ama emri veren oydu.

  Kardeşle sorun çıkarmak ne anlama geliyor?

  Murase'nin uyuşturucu işinden pay istiyor.

  Baş aile anlaşma yapmak istemiyor.

  Tek istedikleri Murase'nin bölgesi.

  Farkına varırsa, savaş kapıda.

  İşte burada biz devreye giriyoruz, değil mi?

  Pis işler her zaman bize kalır.

  Kardeşim   buna bir son verelim.

  Bu arada   Başkan'la anlaşma işinde bir gelişme var mı?

  O mesele mi?

  Son ödemelerden pek memnun değildi.

  Uyuşturucu kazancının en az yarısını istiyor.

  Böyle anlaşma olmaz!

  Ya yarısı ya hepsi.

  Çok meşgul bir adamdır kendisi.

  Ona uyuşturucu işinden bahsetmeyeceğim.

  Onun rızasını almak istiyorsan, kesenin ağzını açman gerekir.

  Kahretsin!

  Benimle görüşmeyecek!

  Görüşebilir  Tabii para getirirsen.

  Bir de kendisine kardeş diyor.

  Sürekli bana zarar veriyor!

  Onunla anlaşma yapmamalıydım.

  Bırak!

  Geçen gün için özür dilerim.

  İç, iç!

  Her şey müesseseden.

  Burada hiç güzel kız yok mu?

  Sadece çirkin sığırlar var.

  Özür dilerim.

  O serseri nerede?

  Uzaklaştırıldı.

  Kimura da mı?

  Evet.

  İkramlar için teşekkürler.

  Ayak altında dolaşma!

  Kapıyı açtı ve duvardaki aile armasını gördü.

  Serseri altına kaçırdı ve tabanları yağladı!

  Sonra ikinci patronları içeri girdi.

  Ve olan oldu!

  Bugün şu herifle bara yine gittim.

  Her şey müesseseden!

  Eğlenceli değil mi?

  Demek dolandırıldın?

  Mümkün mü öyle bir şey!

  Mümkün çünkü sende yakuza tipi yok.

  Bu bir övgü müydü?

  Tabii ki değildi!

  Aptal herif!

  Bana aptal mı dedin sen?

  Peki aptaldan otlanana ne denir?

  Ne dedin sen?

  Sana!

  Dışarı gel!

  Sen başlattın!

  Hoş geldiniz!

  - Bu tabureyi alabilir miyim?

  - Alamazsın aptal.

  Bunun için özür dilerim.

  Özür dilerim  Boş değil, aptal.

  Tekrar etmem mi gerekiyor?

  Yeter!

  Otomo nerede?

  Onun adresini istiyoruz.

  Hangi cehennemde?

  Bilmiyorum.

  Açılın!

  Adamlarından biri öldü.

  Hiçbir şey yapmayacak mısın?

  Kardeşin çok mu değerli?

  Hayır, efendim.

  Bana hakaret etmesine müsaade mi ediyorsun?

  Hayır efendim, katiyen.

  Otomo'ya bu işle ilgilenmesini söyle.

  Özür dilerim.

  Ve sen   kurallarımızı onlara öğretemedin mi?

  Başkan, Ikemoto ve bana çok kızgın.

  Ne yapacaksın?

  Cevap ver!

  Ne yapacağımı biliyorum.

  İcabına bakacağım.

  Sen oradaydın!

  Ne olduğunu gördün mü?

  Dur!

  Bu yeterli.

  Ee?

  İcabına bakacağını söyledi.

  Sakladığım paralar nerede?

  Bilmiyorum.

  Bilmiyor musun?

  Benden izinsiz onları aldın.

  Kredi kartlarını ver.

  O serseri hangi cehennemde?

  Bilmiyorum!

  - Konuşsan iyi edersin.

  - Tamam  Aomori'deki evine döndü.

  Peki Kimura nerede?

  Biliyor olmalısın!

  Bir kişiyi daha ispiyonlasan, fark eden bir şey olmaz.

  Gerçekten bilmiyorum.

  Bu sorunu nasıl çözeceğiz?

  Nereden bileyim?

  Adamların işleri bu hale getirdi.

  Bu hiç adil değil!

  Birer adamımızı kaybettik.

  Yani şimdi ödeştik.

  Git ve Başkan'dan özür dile.

  Böylece ortalık yatışacaktır.

  Sana güveniyorum kardeşim.

  Buraya gel.

  Şişeyi bitirelim.

  Patron.

  Baş aileye ne kadar vermemiz gerekiyor?

  Bilmiyorum.

  Murase para vermeli.

  Bunun tekrarlanmasına izin vermeyeceğim.

  Gerçekten çok özür dilerim.

  Beni affedin.

  Sorun değil.

  Bu durumda   her ikiniz de kabahatlisiniz.

  İkiniz kardeşsiniz.

  Birbirinize destek olun.

  Olacağız.

  Buraya kadar geldiğin için teşekkür ederim.

  Şimdi gidiyorum.

  Ateşkes yapıp yarı yarıya paylaşmaya ne dersin?

  Başkan sadece aklıselim davranıyor.

  Bir serseriyi öldürerek   bu işi bitirebileceğini düşünüyorsan, yanılıyorsun.

  Ne?

  Murase'yi bitirmemizi mi istiyorsun?

  O senin kardeşin.

  Emin misin?

  <i>Anlaşmamız formaliteden ibaret.

  <i>Tek istediğim, onun bitmesi.

  Murase.

  Adamlarımdan birini öldürmeye nasıl cüret edersin?

  Başkan'la sorunlarımızı çözmüştük.

  Benimle olan sorunların ne olacak?

  Sana dedim ya   benim iznim olmadan yaptılar.

  Böyle özür olmaz, göt herif!

  Aç ağzını!

  Seni tedavi edeceğim.

  Ikemoto Başkan'ı hiç dinlemiyor.

  Ikemoto'ya git ve özür dile.

  İşlerden çekildin gibi görün.

  Ama formalite icabı.

  Düzenli ödemeler, sorun olmasını engeller.

  Başkan'ı ikna ederim ben.

  Kendini evinde bil ve ye.

  Hiçbir şeye dokunmamışsın.

  Kardeş, peki ya sen?

  Doğru ya, yiyemezsin!

  Bay Murase, emekli olacağını ve bölgesini bize bırakacağını söyledi.

  Kendisine pay vermemiz gerekiyormuş, doğru mu?

  O halde öyle olacak.

  Seni işe yaramaz moruk!

  Buna nasıl uzlaşma dersin!

  Her şeyi ele geçirip bizi bitirecekler.

  Murase nihayet emekli oldu.

  Sanırım yaşlandı ve yumuşadı.

  Yaptıkların için sağ ol.

  Peki Kimura?

  Artık bir yakuza değil.

  Onu rahat bırakın.

  Otomo.

  Ikemoto'yu emekliliğe zorlamalıyız.

  Böylece ben patron, sen de ikinci patron olursun.

  Bu Otomo'nun arabası.

  Takip et.

  Peşimizde bir araba var.

  Bizi takip ediyor.

  Çık dışarı!

  Kimura.

  - Rahatsızlık için üzgünüm.

  - Sorun değil.

  Teşekkür ederim.

  İhtiyaç durumunda seni ararım.

  Anlaşıldı.

  Polisle bir anlaşma yaptım.

  Otomo'yu içeri alacaklar.

  Güzel.

  Peki   Murase'den alınan bölge ne olacak?

  Sular durulur durulmaz   Ikemoto'ya tekmeyi atarız.

  Sonra bölge senin olacak.

  Murase'nin emekli olduğu duydum.

  Bölge neden Kimura'nın değil de Ikemoto'nun oldu?

  Bu nasıl saçmalıktır!

  Kimura'yı da öldürmediniz mi?

  Öldürdünüz mü?

  Kurnaz yakuza eskisi!

  Adamların en pis işleri yapar, sen de üç maymun numarası.

  Benimle kafa bulma!

  Bay Kataoka!

  Kontrolünüzü kaybetmeyin.

  Yakanı kurtaramayacaksın!

  Konuş!

  Yeter, Kataoka!

  Biraz ara verelim.

  Gidip çay içelim.

  Bunun için üzgünüm, Şampiyon.

  Sert adamı oynuyorsun ha?

  Her zaman berbat bir boksördün.

  Ama yakuzalardan otlanmayı iyi biliyorsun.

  Polis olmak hoş olmalı.

  Onun gibi zengin ev hanımları bile uyuşturucu için buraya gelir.

  Gerçekten kârlı iş.

  Götürün şunu.

  Adım Sayama.

  Bu bölge artık Ikemoto ailesine ait.

  Murase'ye ne ödüyorsan, aynısını bize ödeyeceksin.

  Duydun mu?

  Evet.

  Telefon numaranı ver.

  Bana biraz zaman verin.

  İmkânsız istekleriniz, beni işimden eder.

  Karşılığında size değerli bilgiler getiririm.

  Müşterileri elçiliğine davet eder ve uyuşturucu kullanmalarına izin verir.

  Polislerin elinden bir şey gelmiyor çünkü elçiliklerin dokunulmazlığı vardır.

  Anlıyorum.

  O zaman kumarhane açsın.

  Daha kârlı iştir.

  Kumarhane mi?

  Ben kumarhane açamam.

  Daha fazla kazanırsın.

  Burası kumarhane açmak için çok küçük.

  O zaman elçiliği taşı.

  Sana yeni bir mekân buluruz.

  Hayatta olmaz.

  Sizin gibilerle iş yapmam ben.

  Öyle konuşmaya devam et, ben de seni geberteyim.

  Seçimini yapmadan önce biraz düşün.

  Kendi iyiliğin için.

  Herkes burada mı?

  Evet.

  Çocuklar nerede?

  - Ha?

  - Ha mı?

  Cevaptan sayılmaz bu.

  Ishihara, nasıl bu kadar kalın kafalı olabiliyorsun?

  Ben Jun.

  Birisi seni soruyor.

  Sızlanmayı kes.

  Sadece seni görmek istiyor.

  Neyi bekliyorsun?

  Senin sıran.

  Murase Ailesi'nin devri kapandı.

  Bu bölgeyi artık Otomo Ailesi yönetiyor.

  Bize burada kaç kız olduğunu ve ne kadar kazandığını söyle.

  İznimiz olmadan iş yapmak yok.

  Anlaşıldı de!

  Anlaşıldı!

  Odan nerede?

  İşte orada.

  Çok uzak, çok uzak!

  Biraz daha.

  Önce duş almak istiyorum.

  Tabii, tabii.

  Aceleci olma.

  Bekle.

  Beklerken bir şeyler iç.

  Hemen dönerim.

  Bak.

  Neler yaptığına bir bak.

  Hayır, bunu ben yapmadım.

  Bunu ben yapmadım.

  Bizim için çalışacaksın.

  Yoksa bunlar doğruca polise gider.

  Hayır, lütfen.

  Hayır, hayır, olmaz.

  Pisliğini temizleriz.

  Gidebilirsin.

  <b>KİRALIK Ne yani?

  Yeni elçilik burası mı?

  Çok daha geniş bir yer.

  - Burası depo.

  - Kes sesini de içeri gir.

  Ee?

  İdare eder, değil mi?

  Çok açıkta.

  Perde çekilince değil.

  Kardeş.

  Bay Ikemoto içeride.

  İyi akşamlar, efendim.

  Siz çocuklar, çok kârlı bir işe girmişsiniz!

  Para yağdırıyor olmalı.

  Bana biraz marka getirin.

  Getireyim mi?

  Dinle   kumarhane işini konuşmamız gerekiyor.

  Otomo'ya beni aramasını söyle.

  Peki, efendim.

  O kim?

  Bu adi krupiye bize kazık atıyormuş.

  Bu yüzden bacağını kırdım.

  Götürün onu.

  Ayağa kalk.

  Kumarhane ne alemde?

  Bay Ikemoto sık sık geliyor.

  Bizden otlanıyor.

  Onun için bir şeyler yapabilir misiniz?

  Bay Ikemoto'dan bir hediye.

  Sağ olsun.

  Duydum ki kumar işine girmişsiniz.

  Evet.

  Sizinle birini tanıştırmak istiyorum.

  Otomo Ailesi'nden Ishihara.

  Kumarhanenin yöneticisi.

  Anlıyorum.

  Kato, onu rahat ettirin.

  Ailemize devam eden desteğinizden dolayı size minnettarım.

  Ozawa.

  Ozawa.

  Ikemoto için ne zamandır ikinci başkanlık yapıyorsun?

  Yaklaşık 20 yıldır.

  Anlıyorum.

  Yakında   Ikemoto emekliye ayrılacak.

  Sonra aile senindir.

  Seninle bir anlaşma yapalım.

  O rezil herif   uyuşturucu kaçakçılarıyla düşüp kalkıyor.

  Kötü örnek oluyor.

  Bu aramızda kalsın.

  Otomo henüz gelmedi mi?

  Az sonra gelir.

  Buraya park etmemeni istiyorum.

  - O geldiğinde, arabayı buradan çek.

  - Peki, efendim.

  Her gün buraya gelir.

  Şimdi burada.

  Diğer oyuncuları rahatsız ediyor.

  Müsait misin, patron?

  Evet.

  Patron, buraya çok sık geliyorsun.

  Ne?

  Müşterileri rahatsız ediyorsun.

  Beni uyarıyor musun?

  Kazancımız düşüyor.

  Bizim işimiz bu!

  İçeri geliyoruz.

  Bugünün kazancı.

  Onayınızı bekliyor.

  Ben bu işten çekilmek istiyorum.

  Tehlikesi büyük ve kazancı düşük!

  Kazançtan %30 pay alıyorsun.

  Bu yeterli değil mi?

  Ülkenin bütçesi ne kadar ki?

  Ne %30'u, %20 veriyorsunuz!

  Her neyse.

  Seninle detayları konuşmak istiyorduk.

  %50.

  Bana %50 vermezseniz, polise giderim.

  Şaka yapıyorum sanıyorsun   polise giderim, canlı kanıt benim.

  - %50 pay istiyorum.

  - İngilizce neler saçmalıyor bu?

  Japonca konuş!

  Pekâlâ.

  Bunu düşüneceğim.

  %50, ne eksik ne fazla.

  Bekle!

  Yakuzalarla iş yaptığını biliyorsun, değil mi?

  Yılan!

  Yılan!

  Açın kapıyı!

  Açın lütfen!

  Lütfen!

  Yalvarırım!

  Yılan!

  Yılan!

  <i>Yılan!

  Yılan!

  Neler dönüyor burada?

 !

  - %20 mi?

  - Evet, evet 20, 20!

  Kabul ediyorum.

  Açın kapıyı hemen.

  Duyamadım, 50 mi?

  Hayır, 20 dedim.

  Çıkarın artık beni buradan.

  Ne dedin?

  Anlayamadım.

Tamam, 20.

  Kardeş  Elçi, gerçekte ne kadar alıyor?

  Bu seni ilgilendirmez, göt herif!

  Nasıl derler  Kayıp uyuşturucu paralarından ne haber?

  Bunu sır olarak saklarım.

  Ee, bana pay verebilir misin?

  Adi herifin tekisin.

  Benden betersin.

  "Yakuzalarla iş yaptığını biliyorsun, değil mi?

 " Gelirlerin düştüğünü duyuyorum.

  İranlılar bizi bırakıyorlarmış.

  Gelirleri düşmüş.

  Ama sen uyuşturucu tedarikçisisin.

  Malı başka bir yakuzadan almaya başlamışlar.

  Belirttiğiniz miktarda size ödeme yapıyorum.

  Değil mi, Bay Ishihara?

  Senin derdin ne?

  Daha fazla dediğimizde, daha fazla demişizdir!

  Saçmalamayı kes!

  Mekân burası.

  Bu, geçen gün gördüğümüz sürtük.

  İyi günler.

  Size ne getireyim?

  Buranın sahibini getir.

  - Ne getireyim?

  - Hiçbir şeye ihtiyacımız yok.

  Bize buranın kahrolası sahibini getir!

  Bekleyin lütfen.

  Efendim.

  <i>- Ne var?

  - Birileri  Borcum ne kadar?

  700 yen.

  Çok teşekkür ederim.

  <i>Hoş geldiniz.

  Ne alırsınız?

  Sebzeli erişte.

  - Bir sebzeli erişte!

  - Geliyor.

  Patronun ne cehennemde?

  Şu an biraz meşgul.

  Ne dedin?

  Burada mal satıyorsun.

  Ne diyorsun be?

  Burada mal satıyorsun.

  Mal mı?

  O ne ki?

  - Uyuşturucu.

  - Ne?

  - Uyarıcı.

  - Ne?

  Uyarıcı.

  Neden bahsettiğini bilmiyorum.

  Kulakların mı tıkandı?

  Malları nereden alıyorsun?

  Patronun kim?

  Konuş!

  Elini uzat.

  Murase!

  Murase!

  Seni ihtiyar piç.

  Emekli olmamış demek.

  Siparişini götür ona!

  Siparişiniz, efendim.

  Hadi Murase'yi tarihe gömelim.

  Tamamen işe yaramaz biri.

  Kariyerimi riske atabilir.

  Artık adamlarımı kullanamazsın.

  O halde sen yap.

  Ben senin babanım.

  Bu ofis rezalet bir yer.

  Yeni bir yer bul!

  Ateşin var mı?

  Siz de kimsiniz be?

  Sana ateş lazım diyorum.

  Hangi ailedensin?

  Bu sizi ilgilendirmez.

  Göt herif!

  Çık dışarı!

  Şu lanet kanıtı göster bana!

  Adamlarını gören birkaç tanık var.

  Demek onları tutukladın!

  Emirleri sen verdin.

  Hiçbir şey bilmiyorum ben.

  Seni beş para etmez yakuza!

  İşine bak sen, göt herif!

  Ne yapıyorsun sen?

  Burada sigara içemezsin.

  Onları yerden al.

  Topla onları.

  Topla dedim!

  Kanıt yetersizliğinden Otomo'yu bırakmışlar.

  Öyleyse Ikemoto'dan Otomo'yu kovmasını istemeliyiz.

  Peki ya Ikemoto?

  Beni işitmedin mi?

  Ikemoto'yu unut.

  Murase'nin adamları ya da Otomo   er ya da geç, ona beslediği kini kusacaktır.

  Kovuldum mu?

  Neden kovuluyorum?

  Başkan'ın isteği.

  Babasının kardeşini öldürene müsamaha göstermez.

  İşi yapmamı sen istedin!

  Biliyorum.

  Bu sadece formalite.

  Sular durulunca, ondan seni bağışlamasını isteyeceğim.

  Bu arada   bölgeni Ozawa devralacak.

  - Yolun açık olsun.

  - Seni orospu çocuğu!

  Senin için canımı hiçe saydım!

  Karşılığında bölgemi mi alıyorsun?

  Üzgün olduğunu biliyorum ama baş ailenin kararı bu.

  Benden bir bok alamazsınız!

  Canın cehenneme!

  Başkan'ı görmeye gideceğim.

  Bana bir bıçakla biraz ip getir.

  Patron  Kesmekten başka çare yok.

  Kovuldum.

  Bu yeterli olmalı.

  Ikemoto'nun izni olmadan Başkan'ı görebileceğini nereden çıkardın?

  Bunu bilmiyor musun?

  Özür dilerim.

  Önemsiz serseriler orada oturmazlar.

  Modası geçmiş parmak kesme geleneğin işe yaramaz.

  Kato.

  Bizi yalnız bırakın.

  Kovulman   benim fikrim değildi.

  Ikemoto'nun kendi başına aldığı bir karar.

  Böyle bir şeyi hiç yapar mıyım ben?

  Yakında Ikemoto'nun devri kapanacak.

  Ailenin gücünü artırma sırası sana gelecek.

  Sular durulunca, bir anlaşma yapacağım.

  Ikemoto'nun yaşayıp yaşamayacağı   beni ilgilendirmiyor.

  Adı neydi?

  Ozawa mıydı?

  Onun canını bağışlayabilir ve onu köpeğin yapabilirsin.

  Biraz paraya ihtiyacın olabilir.

  Al onu.

  Umarım iki kat olarak bana döner.

  Biraz daha ver.

  Çok kazanamadım.

  Hile yapmıyorsun, değil mi?

  Bana şu lanet markalardan getir.

  Seni orospu çocuğu!

  Alın şunu!

  Bay Ozawa  Olacaklara göz yumabilirsen   karşılığını alacağına garanti veririm.

  Beni kovduktan sonra, buraya ne yüzle gelirsin?

  Seni geberteceğim!

  Bekle.

  Ozawa!

  O gitti, seni şerefsiz.

  Dinleyin çocuklar  Bunu telafi edeceğim.

  Neyi?

  Eski bölgeni geri vereceğim.

  Beni kovdun, sonra geri mi alacaksın?

  Kaç dilin var senin?

  Ne?

  Kaç dilin var?

  Tabii ki bir.

  Bir dilin var ha?

  İki ya da üç tane gibi.

  Tek bir dilim var!

  Aç ağzını.

  Dilini çıkar.

  Ne?

  Çıkar!

  Daha çok!

  Daha çok, göt herif!

  Silahı ver.

  Cesedi taşımaya neden yardım ediyorum ki?

  Başım belaya girecek.

  Kapa çeneni ve uslu dur, aptal.

  Ama bir cinayetin suç ortağı olacağım.

  İki oldu.

  Bu adam ve şu kız.

  Ne?

  O kız hayatta.

  Onu gördüm.

  Kumarhane işinde yardım edecektim   cinayette değil.

  Kumara, uyuşturucu işine   ve cinayete karıştığın için yer yerinden oynayacak.

  Sınır dışı edileceğim.

  Japonya'da kalamayacağım.

  Seni aptal.

  İdam edileceksin.

  İdam mı?

  Nereye gidiyorsunuz?

  Neler oluyor?

  Bizi neden durduruyorsunuz?

  Bu insanları durdurmaya hakkınız yok.

  Bak, ülkende zaten büyük bir kriz var.

  Hemen geçmemiz gerekiyor.

  Anlıyor musun?

  Japonca konuşamıyor musunuz?

  Elçilik aracıymış.

  - Bagajı açın lütfen.

  - Sağır mısın?

  Vaktimiz yok.

  Şimdi buradan geçeceğiz.

  İşiniz hâlâ bitmedi mi?

  Acelemiz var.

  Tamam, bitti.

  Şimdi gidebilirsiniz.

  Cesedi burada bulamazlar.

  Geri kalanıyla ilgilen.

  Ne diyorsun?

  Yakalanırsam, evime geri dönemem.

  Kapa çeneni!

  İşte küreğin.

  Bunu neden ben yapıyorum?

  Sesini kes ve devam et, aptal.

  Bekle, nasıl geri döneceğim ben?

  Benim sorunum değil.

  Yürümeyi dene.

  Bu çok tehlikeli.

  Hava karanlık.

  Sen neden bahsediyorsun?

  - Hava karanlık, hiç fark edilmezsin işte.

  - Bekle.

  Ikemoto öldü.

  Ailenin kontrolünü ele alacaksın demek?

  Evet.

  Bu sizi memnun edecekse, Başkan.

  Ama sen   hak etmeden bunu istemeyecektin.

  Önce Otomo'yu devre dışı bırak.

  Kontrolü ele almadan önce patronunun intikamını al.

  Emredersiniz, efendim.

  Gitmem gerekiyor.

  Sana söylediğim gibi  Otomo Ikemoto'nun icabına baktı.

  Geleceği görmek   en üstte olmayı gerektirir.

  Anladın mı?

  Şimdi Otomo'dan kurtulması için   Ozawa'ya yardım et.

  Emredersiniz.

  Şoför geldi.

  Dışarıya bir göz atacağım.

  Ne var?

  Affedersiniz, buraya park edemezsiniz.

  Ehliyetinizi görebilir miyim?

  İşte.

  Ruhsatınızı da.

  Ruhsat mı?

  Ruhsat  Sence bunu Ozawa mı yaptı?

  Ikemoto'yu öldürdüğüm için olabilir.

  Başkanla konuşmadın mı?

  Mizuno   saklanman lazım.

  Kimin kazandığını görmek için   içimizden biri hayatta kalmalı.

  Ben çıkıyorum.

  Memleketime gidiyorum.

  İlk fırsatta beni ara.

  Bana uğursuzluk getireceksin.

  Cenaze kıyafetleri giyinmişsin.

  Öyle deme.

  Başkanla konuştun mu?

  Ona ulaşamıyorum.

  Ozawa, Ikemoto Ailesi'ni devraldı.

  Başkan benim devralacağımı söylemişti.

  Ikemoto'yu öldürmen için seni oyuna getirdi.

  Onun sözlerine kanmak çok safça.

  Muhtemelen Ozawa'ya da aynısını söylemiştir.

  Seni orospu çocuğu!

  Ben gidiyorum.

  Gidelim.

  Mizuno nerede?

  Çoktan tabanları yağladı mı?

  Şampiyon   kendini öldürtmeden bırak bu işleri.

  Bırakmak mı?

  Benim kim olduğumu sanıyorsun, göt herif!

  Düşüşe geçmiş bir yakuza.

  Ne dedin sen?

  Derdiniz ne sizin?

  Hepinizi tutuklarım!

  İki adamı gitti.

  Otomo içeride.

  Bunu içeriye at.

  - Nasıl kullanacağını biliyor musun?

  - Evet.

  Sen de kimsin ulan?

  Ofisi ara.

  Cevap vermiyorlar.

  Her şey bitti.

  Silahın var mı?

  Hayır.

  Al.

  Kaç.

  Kaç!

  Acele et!

  Korumalar her yerdeler.

  Ya Başkan burada değilse?

  Bir hiç uğruna öleceğiz.

  Haklısın.

  Hiç uğruna öleceksin.

  Olduğun yerde kal!

  Ellerini arkada göreyim!

  Siz kimsiniz?

  Ufak bir gezintiye çıkalım.

  Beni neden bu kadar uzaklara getirdiniz?

  İşi hemen bitirin.

  Kapa çeneni.

  Sana biraz gezeceğiz dedim.

  Ne yapacaksınız?

  Dedim ya, kapa şu lanet çeneni!

  Çırpınmayı kes!

  Ishihara'nın selamı var.

  Ne dedin sen?

  Tamam.

  Spor salonunun arkasında mı?

  Beni Başkan'a sen satmadın mı?

  Bunu neden yapacakmışım, Şampiyon?

  Diğerleri iyi mi?

  Hepsi öldü.

  Mizuno da mı?

  Korkunç bir şekilde.

  Neredeyse kafası kopmuş.

  Şampiyon.

  Bırakmanın zamanı geldi.

  Göt herif!

  Kendi başıma nasıl yaşayabilirim?

  Devir, eski zaman yakuzalarının devri.

  Uzun yaşamak en iyi intikamdır.

  Kaç yaşındayım sanıyorsun?

  Hapse girmem benim sonum olur.

  Şampiyon  Yenilgiyi kabullenmek, nakavt olmaktan daha iyi değil midir?

  Yenilgi yenilgidir, göt herif.

  Cezanı azaltacak bir yol bulacağım.

  Tek başıma geleceğimi düşünmüyordun ya?

  Bugünlerde kariyer, paradan daha kıymetli.

  Alın size biraz daha yemek!

  Ama bu şişe benim!

  Biraz daha et getirdim.

  Demek her şey yoluna girdi?

  Aferin.

  Yakında seninle bir anlaşma yapacağım.

  Ikemoto Ailesi senin olacak.

  Sağ olun, efendim.

  Kato.

  Kutlamak için onu kumsala götür.

  Buradan, gidelim.

  Ozawa.

  Bu neydi?

  Bilmiyorum.

  Başkan!

  Onu şu orospu çocuğu vurdu.

  Başkan!

  Kardeşim.

  Seni bekliyordum.

  Kimura!

  Başkan.

  Otomo hapishanede öldürüldü.

  Öldürüldü mü?

  Kim öldürmüş?

  Murase Ailesi'nden Kimura.

  Tüm bunlar senin planın mıydı?

  Benim ne alakam olabilir?

  Bakın burada kim varmış!

  Sanno-kai Ailesi'nin defterdarı, Bay Ishihara.

  Öyle değil.

  Uyuşturucu ticaretinden yasadışı kumara   ve şimdi de borsa.

  Eski başkanla bunlar mümkün değildi.

  Sırası gelmişken, geçenlerde terfi aldım.

  Bu arkadaş da yerime atandı.

  Terfi aldın demek.

  Aferin.

  - Desteğiniz bizi memnun eder.

  - Fazlasıyla.

  Başkan   benim zarfım nerede?

  Aşağılık herif.

  <i>Çeviri : Deiji deiji@sinemera.

 com||

Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar