Kılavuz (2007) Pathfinder
| |
99 dk
Yönetmen:
Marcus Nispel
Senaryo:
Laeta Kalogridis, Nils Gaup
Ülke:
ABD
Tür:
Aksiyon, Macera, Dram
Vizyon Tarihi:
11 Ocak 2007
Dil:
İngilizce, Icelandic
Müzik:
Jonathan Elias
Nam-ı Diğer:
Pathfinder: The Legend of the Ghost Warrior
Oyuncular
Karl Urban
Moon Bloodgood
Russell Means
Clancy Brown
Jay Tavare
Özet
Vikinglerin Amerikanın keşfinden 600 yıl önce bu topraklara
ayak basmasını gösteren harap olmuş bir gemi sahnesiyle başlıyor. Bu gemiden kurtulan
bir çocuk yerli Amerikalılarca büyütülür. Çocuk zaman zaman rüyalarında bu
keşfin önderi olan babasını ve onların yerli halka yaptığı katliamı
görmektedir.Çocuk yerli halkça büyütülür;lakin çok da kendilerindenmiş gibi
kabullenilemez. Bu arada Vikinglerin bir istilası daha gerçekleşir ve çocuğu
büyüten kabile vahşi Vikingler tarafından yok edilir. Buradan kurtulan
kahramanımız onlara karşı şiddetli bir mücadeleye başlar. Bir ara esir
alınmasına karşın bilge kızılderili liderin sözlerine uyarak onları kendi
güçleriyle mağlup etmeyi bilecektir. Doğduğu ancak vahşetin timsali bir
milletten değil de kanını taşımadığı ancak kabullenilebilir değer yargıları
taşıyan bir milletten olmayı tercih eder.
Altyazı
Kuzey Amerika Columbus'tan
600 yıl önce yağmacılar tarafından işgal edilmişti.
Bir şey onları
durdurdu.
İzleyeceğiniz işte
bu efsane.
Bizler şafağın
halkıyız.
Bu topraklar
kuşaklar boyu bizim evimiz olmuştur.
Çok hızlı, kar kadar
beyaz bir yaratıkla ilgili bir kehanet
var.
O görününce
değişiklikler fırtına gibi meydana gelmeye başlar.
Bizimle kalamaz.
Teni Gözleri
Hiç güneş yüzü görmemiş bir kötü ruh gibi.
Bir şeytan.
Şeytan değil.
O bir çocuk.
Kan çeker.
Bir canavara
dönüşecek.
Ataları gibi.
Eğer bu çocuğu ölsün
diye soğukta bırakırsak canavar kim
olur o zaman?
Doğru söylüyor.
Çocuğun kaderi.
halkımızın arasında.
Kalıyor.
Küçük çocuk, kimsin
sen?
Küçük vahşi.
Öldürün şu yaratığı!
Sen benim oğlum
değilsin!
15 yıl sonra.
Sana yardım edeyim.
Hayalet.
Haydi, gidelim!
Haydi!
Şuradan!
Gençleri görüyorum.
Hoş geldin.
Yolculuğun sona erdi.
Bahar alışverişi
için erkencisin.
Yol gösterici ne
zamandır alışverişe geliyor?
Alışverişten daha
fazlası için geldim.
Onu bana ver.
Onu bana ver.
Bak, Sessiz geliyor.
Bizim için çal.
O benim!
Ben alacağım.
Çok güzel.
Değil mi?
Kış avı sırasında
bir çığ koptu.
Kaç kişi öldü?
Ava çıkan dört
gruptan üçü.
Yerime geçecek olan
da aralarındaydı.
Başkasını seçtin mi?
Onlardan biri olacak.
Ama hangisi?
Henüz bilmiyorum.
Kızın çok büyümüş yol
gösterici.
Bizler de
yaşlanıyoruz.
Sen yaşlanalı çok
oldu.
Bu gece kahramanlar halkasını
kutluyoruz.
Bu ayini yönetir
misin?
Ne görüyorsun?
Kehanet gerçekleşmek üzere.
Şafağın halkının her
zaman bir yol göstericisi olmuştur.
Geleneğimiz halkın
bir halef seçmesini gerektiriyor.
Kızım o daha burada olma hakkını kazanmadı.
Geçmişinin
şeytanları hala peşinde.
Onlarla yüzleşene
kadar gerçekten kim olduğunu asla bilemeyeceksin.
Öyleyse kendi yolumu
bulurum.
Evlat.
Eğer bir kahraman
olamıyorsam öyleyse kimim?
Ejderha insanların
arasında doğdun ama sen bizimsin.
Hoşça kal.
Hoşça kal.
Gelecek yıl
görüşürüz.
Bak bende ne var.
Flüt.
Bir flüt.
- Hoşça kal evlat.
- Hoşça kal baba.
Yakında gelirim.
Ne kadar güzel.
Hoşça kal anne.
- Selametle kal
evlat.
- Hey, Hayalet!
Hayır, git.
Haydi.
Hoşça kal oğlum.
Tek başına çok
uzaklara gitme.
Neden hep bu kadar
ciddisin?
Sana bakmak için buradayım.
Bebeğime de bakacak
mısın?
İkinize de bakacağım.
Söz.
Onunla git.
Hayır!
Çabuk, topla onları!
Koş!
Koş!
Hayır!
Hayır!
Hayır!
Anne!
Bekle!
Ev sahibimize saygı
göster.
vahşi olsalar bile onlara onurlu davranmalı.
Kılıçla ölüm!
Baba!
Bu farklı görünüyor.
Belki bu kılıç
kullanabilir.
Kendini yaralamadan
elinden al.
Başını istiyorum!
Bu vahşi bizim gibi savaşmayı
biliyor.
Başı nerede?
Onu kaybettim.
Lanet olsun sana!
Bizi bir sonraki
köye götürecek.
Hepsini öldürmek
istiyorum.
İyi.
Biz yerleşmeden önce hepsini ortadan kaldırıp
burayı temizleyin.
- Oradaydı.
- Ben de duydum.
Baba, bu izler.
Kaç.
Yaralanmış.
Baba!
Yakınlarda.
Uyuması gerek.
Ben de uyumalıyım.
Ne rüyası görüyorsun?
- Onu kabul
etmemeliydik.
- Tehlikeli
olmasından korkuyorum.
Dostumuzdan korkmak
gereksiz.
Bu ejderha halkının
işareti.
Onu avlayanlar onlar.
- Ya buraya
gelirlerse?
- Hepinizi
öldürürler.
Son erkek, kadın ve
çocuğa kadar.
Öteki köye kadar
izlemek için birinizin kaçmasına göz yumarlar.
Ama önce kimseyi
uyarmamanız için dilinizi keserler.
Bunu yaptıklarını
gördüm.
Ya senin köyün?
Öldüler.
İzini takip
edecekler.
Beni bırak demiştim.
Dinlemeliydin.
O zaman biz de
savaşırız.
Hepsinde bu
silahlardan var.
Taştan okların
delemediği deri zırhlar da giyiyorlar.
Kaçarsanız
yaşarsınız.
Onlarla savaşırsanız Mağarayı arayın!
İkiniz halkımızı
koya götürmelisiniz.
Dağlardan batıya
doğru gidin.
Çataldaki işarete
geldiğinizde doğuya giden yolu takip edin.
Bahar erken geldi batıdaki yol güvenli değil.
Çığ tehlikesi var.
Yeterince hayat
kaybettik.
Haydi, haydi.
Gidiyoruz.
Sen ne yapacaksın?
Öldürebildiğim
kadarını öldüreceğim.
Ya sonra?
Sonrası olmayacak.
Baba gitmesine izin veremezsin.
Kendi yolunu bulmalı.
Kalbi intikam dolu.
- Taşıyabildiğin
kadar al.
- O en iyisini bilir.
Git!
Geri dön!
Git!
Diğerleriyle git.
Hep ilerle.
İlerle.
Haydi, çabuk.
Gidin, gidin!
Haydi!
- Nereye gidiyoruz?
- Yürümeye devam.
- Haydi.
- Bebeğim!
Bütün yolların
birleştiği kanyon burası.
Evet.
Onları burada
karşılayacağız.
Yol göstericinin
kızı burada değil.
Gitmiş.
Yol gösterici
birlikte koya gitmemizi söyledi.
- Fareler gibi
saklanalım diye.
Onu bulacağım.
Onu geri getireceğim.
Ejderhaların
reisinin kafasını da.
Ejderha halkı
yüzünden gitmiyorsun.
Ona döndüğü için
gidiyorsun.
Yol göstericinin
dediği gibi doğuya gideceğiz.
Küller hala sıcak.
Yakındalar!
Meşaleleri söndürün.
- Dal.
- Mızrak.
Burada ne yapıyorsun?
Bu soruyu sen
kendine sormalısın.
Bilmece gibi
konuşuyorsun yaşlı adam, açık konuş.
Vermen gereken bir
karar var.
Bana güven.
Ben buna güvenirim.
kılıç iki tarafıyla da keser.
Babam intikam almak
istediğini söylüyor.
Burada olamazsın.
Her erkeğin
yüreğinde savaşan iki kurt vardır.
Biri aşk.
Öteki ise, nefret.
Hangisi kazanır?
En çok beslediğin.
Onlar kim?
Buraya niye
gelmişler?
Onlar hayvan.
Öldürmek ve yağma
için yaşarlar.
Kılıçla yaşar,
kılıçla ölürler.
Bu onların kanında
vardır.
Senin de kanında var
mı?
Geliyorlar.
Simdi!
Mağarada buluşuruz.
Bekle.
Henüz değil.
Hayır!
Bak!
Yakalayın onu!
- Haydi.
- Hayır.
Onu bul.
Koru.
Bu benim yolculuğum.
Ve yolu farklı.
Haydi.
Haydi!
Hiçbir şey
göremiyorum.
Orospu çocuğu burada
değil!
Bu çıkmasını sağlar.
Hayır.
Hayır.
İntikamını aldın mı?
Bir sonraki köy
nerede, söyle.
Alın onu!
Gelip benim
değiştiremeyeceğimi değiştirdi.
Ayıyı öldürecek
kadar güçlü değilsen öldürmek için
ayının gücünü kullan.
Benim yolumdan git ben de seninkinden gideceğim.
Söyle!
Parçalayın onu!
Köylülerin yerini
söyleyecek misin?
Çok yıllar önce bir
gemi geldi.
Gemide bir çocuk
vardı büyük bir Viking savaşçısının
oğlu.
Babanı tanıyordum.
Neredeler?
Dur!
Seni oraya
götüreceğim.
Onun yaşamasına izin
verirsen senin yol göstericin olurum.
İnsan gibi
konuşabildiğini biliyordum.
Gunnar!
Göze göz!
Kimin öleceğine ben
karar veririm.
Ejderha insanların
yurdunu, sonsuz kışı hatırlıyorum.
Karı ve buzu
herkesten iyi bilirler.
Ama bizim ilkbaharı
bilmezler.
Nereye gittiler?
Dur!
Dur!
Dağların ötesine.
Nereye gittiklerini
biliyorum.
Öyleyse yolu göster.
Şuradan!
Gidelim.
Diğerlerini
bulacaklar.
Ne yapıyorsun?
Babanın bana
öğrettiğini.
Ayağa kalk
beceriksiz fahişe!
Batıya gidiyoruz.
O zaman kıyıdan
uzaklaşırız!
Beni aptal mı
sanıyorsun?
Doğruyu söylüyorum.
Fahişeyi getirin.
Şu tarafa!
İleri!
Buzun çevresinden
dolaşmalıyız.
- Bizi yavaşlatmaya
çalışıyor.
- Hayır.
Gölün etrafından
dolaşmak daha güvenli.
Biz korkak değiliz!
Demek ejderha
halkının yol göstericisi olmuşsun.
Güzel.
Ölüyorum.
Bana şikayet etme.
Henüz ölemezsin.
İşin bitmedi.
- Bu benden sonraki
yol gösterici için.
- Kim?
Biliyorsun.
Çıkartın onu!
- Bırakın ölsün!
- Buzu geçmek senin
fikrindi.
O bize hala lazım.
Alçak adam, soğuk mu?
Gölün çevresinden
gideceğiz.
Kayıp avcılar.
Birbirimize
bağlanalım.
Yol çok tehlikeli.
Yolu sen göster.
Birbirinize bağlanın!
Kız bana bağlı
olacak.
Bizi bir yere
götürdüğü yok!
Bana vur.
- Ne?
- Bana vur.
Bana vur.
Yeter, fahişe!
Sen bir Viking'in
oğlusun.
Kanıtla!
Kanıtla!
Tut!
Elimi tut.
Beni dinle!
Git!
Hayır!
Hayır, seni terk etmeyeceğim!
Hayır.
Git!
Güven bana!
Lütfen!
Git!
Vahşileri kendi
insanlarına tercih ettin.
Öl, ağlayan çocuk çünkü kim olduğunu hatırlamıyorsun!
Kim olduğumu
biliyorum!
Kim olduğumu
biliyorum!
Haydi yap!
Beni kılıçla öldür.
Türünün bu lanet
ülkedeki son temsilcisiyim.
Sen benim türümden
değilsin.
Gittiler.
Kehanetin ruhu döngüsünü tamamladı.
Babam gibi ben de şafağın halkının yol göstericisi
oldum.
Nefret kurtlarını
sahillerimizden uzak tutmak için ejderha
inşanlar geliyor mu diye hep denizi
gözetledi.
Yolunu bulmuştu.
İki halktan da
değildi ama ikisinden de özellikler taşıyordu.
Yaşamımı ve halkımızın kaderini değiş tirdi.
« Prev Post
Next Post »