Saz Dahani (1974) Mızıka/ Harmonica
| |
Yönetmen:Amir
Naderi
Senaryo:Amir
Naderi
Ülke:İran
Tür:Dram
Dil:Farsça
Nam-ı
Diğer:Harmonica
Oyuncular
Abbas Pourahadi
Jomeh Vafabakhsh
Mehdi Javadi
Mahmoud Vafabakhsh
Shahla Darvishi
Özet
Abdullah,
armonikası olduğu için mahallenin çocuklarına kendini empoze etmeyi başarır.
İçlerinden biri, enstrümanı birkaç dakika tutmak için tüm aşağılamaları kabul
eder. Bir gün isyan eder.
1973
yılında Amir Naderi'nin kısa filmi Armonika Çocukların ve genç yetişkinlerin
entelektüel gelişimi için Merkez (Kanoon) tarafından üretilen , bir bütün
olarak iktidar sistemine daha çok yönetenlerin kişiliğine saldırır.
Otoriter
düzenin kuruluş mekanizmaları üzerine bir yansıma sunar. Güney İran'ın yerel
rengine ek olarak, filmin konusu çocuk sineması çerçevesinin ötesine geçiyor.
Gerçekten de, iktidarın doğuşu ve dayattığı ilişkiler sistemi üzerine karmaşık
bir çalışma sunuyor […]. Naderi, bu soruyu, güç veren nesne ile onu kabul
edenler arasındaki eklemleri sökmeyi başaran ve sonunda nesne gücünün
üzerlerinde tuttuğu büyüyle kendi talihsizliklerinin yaratıcısı haline gelen
basit ama etkili bir senaryo üzerinden ele alıyor.
Yorum
Amir
Naderi, insanların zayıflıklarını, istismarlarını, düşünce yapılarını; kişisel
ve ideolojik arka planını irdelemektedir. İnsan hayatını politik bir sembolizmle adeta kafamızı
yaracak kadar sert bir şekilde dile getiriyor. Sahneler teker teker ele
alınacak kadar semboller, metaforlar ile dolu. Acı çekenler sonuçta bazı
şeyleri fark edebilir. Ancak iş işten geçmiş olması sadece tatmin duygusundan
öteye gitmez.
Her
şekilde tek tanrı insanı sömürmez. Ondan öte din adamına varıncaya kadar bütün
kimlikler bir alt planın zayıflıklarını vaatlerle ve minnet baskısıyla
sömürdüğü bir dünya hayatımız var
Filmden:"Hayır,
mızıka için binmesine izin veriyorum. Onun eşeği filan değilim ben!"
Öyle ki:
yokluğu hayatımızda bir değişiklik yapmayacak bir şeyi kazanmak için aşağıların
aşağısına inmek mazereti ne olabilir.
Altyazı
Amiroo, bırak beni.
Bırak beni gideyim.
Amiroo, bırak beni gideyim.
Amiroo, Allah seni kahretsin.
Çocuğu öldürdün.
Bırak gel.
Bırak onu da gel buraya.
Öldürdün çocuğu.
Abdoloo, köpek balığı sana doğru geliyor.
Abdoloo, köpek balığı sana doğru geliyor.
Bırakın beni, bırakın.
Bırakın.
Kahretsin, çocuğu boğdunuz.
Bir daha hakkımızda yalan söyleme.
Yalan söylemeye bile yeltenme.
Pislik olduğunu söyle.
Bir daha yalan söylemeyeceğim.
Pisliğin tekiyim, bırakın beni.
Etrafta oyun oynamayı bırak.
Oğlum, gel yemeğini ye.
Sabah sabah ne çok gürültü yapıyorsun öyle.
Düzeltmeye çalışıyorum.
Ekmeğini ye
Haydi.
Mamdali'nin annesi dün gece gelip şunları
söyledi: Çocuklarını rahat bırakman gerektiğini sana söylememi dedi.
Yeni sünnet olduğunu bilmiyor musun?
Abdol'a ne yaptın bakalım?
Neredeyse boğuluyormuş.
Ailesi öğrenirse olacaklardan haberin var mı
senin?
Ama anne bizim hakkımızda yalan söyledi.
Mamdali kendisi bizimle geldi.
O beni arkadaşım.
Ne olursa olsun belaya bulaşma.
Sana gelirse gitmesini söyle.
Amiroo!
Abdoloo nezle olmuş.
Evden kaçıp gitmiş.
Amiroo!
Abdoloo nezle olmuş.
Gidip bakalım.
Ne oluyor böyle?
Siz gidin, o gelmiyor.
Bırakın çocuğumu.
Abdoloo nezle olmuş, Amiroo.
Ne çocuklar ama!
Bu çocukla nasıl başa çıkacağım?
Gördünüz mü?
Az önce çocuklarla etrafta yaramazlık
yapmamasını söylüyordum.
- Normal değil, çocuk ne de olsa.
- Allah'ım sen olanları görüyorsun.
Evladım, gördünüz mü başıma gelenleri.
Evladım kayboldu.
Kayboldu.
Sevgili oğlum.
Oğlum.
Nereye gitti?
Bu tarafa
Kal Abdollah, şu iki gözlerimle gördüm
oğlun şu varillerin arkasına gidiyordu.
Nedir bu başıma gelenler?
- Çık dışarı da şu ilaçları iç.
- İçmeyeceğim!
Haydi oğluşum iç.
Senin faydan için.
Defolun.
İlaçları alırsan mide ağrın geçer.
İçmeyecek misin?
İçmeyecek misin?
Bey, oğlumu niye bağlıyorsun.
Köpek değil o Öldüreceksin.
Bırak gitsin.
Zorla içireceğim.
İç.
Mide ağrın için bu ilaç.
Mide ağrından kurtulmak istemiyor musun?
İç o zaman.
İçmeyeceğim.
Ben sana içiririm.
Ağlama İç
oğlum İç
Ne yapmam gerekiyor?
Siz söyleyin, ilacı içmiyor.
Zehir filan olduğunu mu sanıyorsun?
Midenin tedavisi için oğlum.
Seni öldüre bilir kafasız Ne yapacaksın?
Ona içmesini siz söyleyin.
Kal Abdollah, Allah korusun iyi ki yetim değil.
Neden onu vuruyorsun?
İlaç acı o da bu yüzden içmiyor.
Öldürsen de içmeyecek belli ki.
Gözlerini ayırmayacağı bir şey ver ona.
İlacı içmekle kalmaz üstüne deniz suyunu bile
içer.
İç bakalım oğluşum.
Bak sana ne getirdim.
Kimsede bundan yoktur.
Şimdi ilacını içersen bu mızıkayı sana veririm.
İç şunu, lanet çocuk!
İşe gitmem lazım.
Tamam içeceğim ama önce onu bana ver.
Sadece üfle, üfle.
Japon markası
Boyadığım gemiden bir adam verdi bana.
Bu da ne böyle birdenbire getirdin?
Oğlumuzun halk ozanı olmasını mı istiyorsun?
İç bakalım oğlum.
Doktor söyledi sağlığın için iyidir.
Aferin oğluma.
Çocuklar, çocuklar Abdoloo geldi.
Elinde de mızıkası var.
Koşun.
Haydi çocuklar
Gördünüz mü
ne güzel bir alete sahibim.
Abdoloo, adı neydi onun?
Babam dedi ki ağızla çalınıyor.
Yurt dışından gelmiş.
Hiç görmedim yalnızca gayda görmüştüm.
Bakabilir miyim?
Hayır olmaz.
Dokunmaya çalışırsan babamı çağırırım.
Hayır hayır Amiroo.
Onu rahatsız etme.
Amiroo, onu rahatsız etme.
Onu rahatsız etmeyeceğim.
Sadece duymak istiyordum.
Nasıl da güzel.
Rengi, parlaklığı filan Ver.
Gördün mü nasıl parlıyor?
Mahmoudi, üfle bak ses çıkacak.
Böyle böyle
- Ver bana,
ver bana
- Olmaz,
dokunma.
Sadece Mahmoudi üfleyebilir.
O da 30 defa, üfle saymaya başlıyorum.
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30.
Çok değişik
Abdoloo, kiralıyor musun?
Kim ödeme yaparsa ya da kimi istersem.
Ne müzik ama
Gidip anneme söyleyeyim.
Gidip üflemek için biraz daha para getireyim.
Gidiyorum.
Hosseinoo, gidip annelerimizden aleti üflemek
için para isteyelim.
Aleti çalmak için para getireceğim.
Haydi çocuklar, aleti çalmak için gidip para
bulalım.
Çok sıcak!
Hava kavruluyor!
Evlat, biraz daha salla.
Hava sıcak.
Salla Daha hızlı salla
Gel buraya Hey, hey.
Mızıkayı çalmak istiyorum.
Çalmak istiyorum.
Mızıkayı çalmak istiyorum.
Abdoloo, Abdoloo.
Ben Amiroo, param da var.
Mızıkayı çalmak için geldim.
Abdoloo, Abdoloo!
Amiroo, ne oldu?
Görmüyor musun herkes uyuyor?
Git akşama hava serin olunca gel.
Bozukluğum var, şimdi çalmak istiyorum.
Olmaz Git buradan.
Abdoloo, Allah aşkına.
Lütfen çalayım.
Lütfen şimdi çalayım.
Tamam ama ben dışarı çıkamam.
Çok istiyorsan kafanı pencere demirinden içeri
sokar çalarsın.
Tamam o şekilde çalarım.
Şimdi gidip birkaç taş getireyim.
Farid al-Atrash'dan bir şey çalmak istiyorum.
Amiroo, biraz daha yaklaş.
Yukarı biraz, yukarı.
Aferin.
Paran nerede?
İlk önce parayı alayım.
Abdoloo, Allah aşkına mızıkayı ağzıma doğru
getir.
Rahat rahat üfleyebilirim, çabuk ol.
Sadece 20 üfleme.
Kendim sayacağım.
Tamam.
Çalmak istiyorum, haydi.
Mızıkayı ağzıma doğru getir.
Çalmak istiyorum.
Acele et Abdoloo.
Tamam, başlıyorum saymaya.
1-2-3-4-5-6-7
Yaklaş, biraz daha yaklaş.
Aynen böyle.
Yanaklarını beriye getir.
Aynen böyle küçük bülbülüm.
Yaklaş, yaklaş
Abdoloo, seni sıçan
Mızıkanın
parçalanmasını istemiyorsan öğlen insanlar uyurken çalma, tamam mı?
Aleti çaldım.
Aleti çaldım.
Naneh Shahrbanoo, istersen ben ezebilirim.
Tüm suyunu çıkarırım bana 2 riyal verisin.
Böylece gidip aleti çalabilirim.
Olmaz çocuğum, git haydi.
Oğlum eziyor.
Şükür bir oğlum var.
- Otuzdan fazla çalamazsın ama.
- Peki.
Sevgili mızıkam.
Zavallı, onun ellerine gidiyorsun.
Al bakalım.
Çal bakalım, sayıyorum.
Neden durdun?
Abdoloo, geri kalan on tanenin de Amiroo'nun
çalmasını istiyorum.
Hayır, olmaz.
Ben yalnızca sana verdim.
On tanesi için sana beş tane hurma geri
verebilirim.
- Abdoloo, lütfen çalayım.
- Aynen izin ver çalsın.
Tamam çalsın ama mızıkayı ben tutacağım.
Hiçbir şey vermeden mızıkayı tutamaz.
Başla, sayıyorum: 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10.
Hey çocuklar, bakın evleniyorlar.
Gelin, gelin.
Bu çok değil o yüzden 40 defa üfleyeceksin.
Hayır, kırk yeterli değil.
Geri ver.
Amiroo, bende de biraz keş var.
Abdoloo, ben de çalabilir miyim?
Birlikte çalmak bizim için daha iyi.
Bakayım keş nasılmış.
Ekşiymiş.
İkiniz birlikte yetmiş defa çalabilirsiniz.
Tamam.
Amiroo, dur bir bakayım - Amiroo, nasıl çalınıyor?
- Birlikte çalalım.
Çok eğlenceli.
- Amiroo, sesini çok beğendim.
- Ben de çok beğendim.
Nasıl da parıldıyor!
Çalmaya başlayın.
Sayıyorum.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24,
25 26
27 28 29, 30
Dışarı çıkıp apaçilerle eğleniyorsun.
Apaçi mi olmak istiyorsun?
Pislik.
Şeyinin şişmesini mi istiyorsun?
Babana söylediğim zaman seni öldürür.
Kırk tane kaldı.
Çal ben sayacağım.
31, 32, 33, 34
72.
Ver bana.
Nasıl da lezzetli.
Çok güzel
Bana verin.
Ben ona verdim.
Kendime alacağım.
Az önce ben verdim ona.
Ben verdim ona.
Abdoloo, ödünç çalabilir miyim?
Akşama paranı getireceğim.
Olmaz.
Paran varsa ne ala.
Yoksa hiçbir şey söyleme.
Abdoloo, lütfen geri kalan 30 taneyi çalayım.
Bu gece ne istersen getiririm sana.
Ne gibi?
Hurma ya da keş olabilir.
Yok onları istemiyorum.
Yemeğe eve gidiyorum artık.
- Ah ayağım.
Ayağım!
- Abdollah, Ne oldu?
Ne oldu?
Ne oldu sana?
Ne oldu?
Ah, ayağım.
Ayağım.
Kim beni eve sırtında götürür?
Eve gidene kadar mızıkayı ona vereceğim.
Baksana nasıl şişmanım ben.
Ben taşıyacağım.
Çekilin.
Onu ben taşıyabilirim.
Hey, Abdoloo.
Baksana nasıl şişmanım.
İstediğin yere seni götürebilirim.
Bak nasıl da kiloluyum.
Nasıl dipdiri olduğuma bak.
Lütfen ne olur ben taşıyayım.
Abdoloo ne olur.
Siz onu taşıyamazsınız.
Geldik işte.
Olmaz Amiroo.
Kapı eşiğine götür beni.
Görüyorsun ayaklarım burkulmuş.
Tamam.
Ver onu bana.
Biraz daha sırtında taşırsan eğer hiçbir şey
vermeden mızıkayı çalabilirsin.
Mızıkayı çalmak çok eğlenceli.
Sesi filan çok güzel.
Babası doğru söylemiş.
Üstünde yabancı yazılar vardı.
Onu taşıdığım süre boyunca mızıka bendeydi.
Başta diğer çocuklar benim yerimi kapmaya
çalıştı.
Ama ona dedim ki:
"Abdoloo,
baksana nasıl da şişmanım."
Sonra onun önünde eğildim
sırtıma bindi.
Şimdi ne zaman onu taşısam hiçbir şey vermeden
mızıkayı çalabiliyorum.
Bu şekilde Be şekilde
Amiroo, gel de ekmeğini al!
Çentik çubuğunu ver bana.
Gidip annene söyle çubukta yer kalmamış İki
hafta oldu neredeyse.
Hiçbir ödeme yapmadı.
Annene gidip söyle.
Ödeme yapmazsa ekmek filan alamayacak.
Git ekmek için para getir.
Oos Mahmoud, annem şirket ödeme yaparsa senin paranı
getireceğini söyledi.
Hep aynı şey!
Haydi git şimdi.
Şişko, gel buraya.
Ver bana.
Yaklaş biraz.
Nereye?
Pazarın oradaki manava gideceğiz.
Annem için birkaç şey alacağım.
- Nerede?
- Pazarda.
Pazarın içinden gitmemiz yasak mı?
Orada beni tanıyan gören çıkar.
Ver o zaman bana.
Tamam ver.
Yaklaş.
Seyyed Hossein.
Seyyed Hossein.
Annem üzerimde nazar için yakmaya üzerlik
istiyor.
Keş şu gürültüyü.
Seyyed Hossin, annemin hesabına yazarsın.
Sana da anne de.
Allah'u ekber.
Lanet olası.
Artık eşek de oldun demek?
Kal Abdollah'ın eşeği mi oldun sen?
Komşuların gözünde bizi küçük mü düşürmek
istiyorsun sen?
Eşek mi oldun sen?
Eşek mi?
Başkalarının eşeği mi oldun?
Hayır, Abdollah'ın eşeği değilim.
Mızıka için taşıyorum sadece.
Mızıka da ne?
Üfleyince güzel ses çıkaran bir şey.
Hiç duymadım.
Neden bahsettiğini anlamıyorum.
Git yüzüne su filan vur.
Sevgili oğlum.
Seyyed Sagha ile konuştum.
Yarından itibaren onun yanında çalışabilirsin.
Oğluşum benim.
Bir dakika.
- Yeni çırağın mı, sucu?
- Yetim
Babasını
kaybetmiş.
- Hoşçakal.
- Güle güle.
Her kim diğerini yenerse 50 üfleme hakkı vereceğim.
Bedavaya 50 defa çalmak ne demek biliyor
musunuz?
Eğleneceğim şekilde kazanın, tamam mı?
Başlayın
Haydi Vur ona.
Vur, vur.
Çocuklar, çocuklar.
Amiroo, Amiroo.
Çekilin.
Çekilin.
Amiroo, bu güzel sesi duymuyor musun?
Amiroo, şişko eşeğim.
Nereye gidiyorsun?
Şişko Haydi
Gel.
Benim mızıkayı çok seviyorsun.
Şişko Amiroo, haydi gel.
Mızıkayı çok seviyorsun sen!
Hey sucu, çırağın nerede?
Tüm su taşıyor.
Bilmem.
O salak az önce buradaydı.
Şişko eşeğim gelmiş.
Ayağım Eğil.
Görmüyor musun ayağım ağrıyor.
Çocuklar, balık.
Mamadoo, Hassanoo, Jaefaroo, gelin buraya.
Burada.
Orada, bak.
Bir tane bana ver.
- Bana ver.
Bana ver.
- Orada, orada.
Bana ver.
Bak orada.
Orada, orada.
Bana ver, bana ver.
Çocuklar Abdoloo geliyor.
Abdoloo, bak sana kıpkırmızı nar getirdim.
Abdoloo, sana ne getirdim baksana.
Abdoloo, benimkine bak.
Sana ne getirdiğime baksana.
Ver bana.
- 30 defa çalabilirsin.
- Tamam.
Abdoloo bak.
Sana kuru keş getirdim.
- Sen de 20 defa çalabilirsin.
- Tamam.
1, 2, 3
1, 2, 3 Çocuklar bakın.
Maymun adam geliyor.
Maymun adam, maymun adam!
Sana bir riyal versem maymunu dans ettirir
misin?
Tabii.
Kim ona bir riyal verecek?
Kim verirse 50 defa çalmasına izin vereceğim.
Al, ben de var.
Maymun adam, al.
Aşağı in Firooz.
Dostunun yeri neresi, iki gözüm.
Düşmanının gideceği yer neresi?
Aferin, aferin.
Dön bakalım.
Haydi Firooz, gidelim.
Yoruldun.
Yeter bu kadar.
Maymun adam, nereye gidiyorsun?
Sana ödeme yapmadık mı?
Ödedin ama bir riyale akşama kadar mı
oynatacağım?
Cehenneme git.
Defol!
Amiroo, sen söyle dostun nerede olduğunu.
Düşmanın nereye gideceğini.
Amiroo, sen dans et.
Mamdali, sen müziği çal.
Mahmoudi, sen de söyle.
Önce takla at.
Aferin şişko çocuk, şimdi dans et.
Şimdi de çoban dansı.
Çoban, çoban
Amiroo, dostun yeri neresi?
Başım Düşmanın
yeri neresi?
Götüm.
Şimdi kumu eşele.
Şimdi de takla at.
Çoban dansı, çoban dansı.
Uyan artık, öğlen oldu.
Uyan da ekmek almaya git.
Her zaman uyuyorsun.
Gelip seni kaldırmasını bilirim.
Hayır anne.
Uyuyarak sucu ile çalışmış mı oluyorsun?
Kaçarak çalışmış mı oluyorsun?
Bu eve günlük iki riyal getirmek seni öldürür
mü?
Kalk gidip ekmek al.
Rafta bir riyal var.
Biraz da çay al.
Haydi kalksana.
Git de başkasının eşeği ol!
Seni bekliyorlar!
Amiroo, çocuklar bana Abdoloo'ın eşeği
olduğunu söylediler.
Abdoloo'ın eşeği!
Oos Mahmoud, onun evinin önüne gidip
Abdoloo'nun
gelip onun üzerine binmesini bekliyor.
Ne acayip!
Hayır, mızıka için binmesine izin veriyorum.
Onun eşeği filan değilim ben!
Pazardayken gördüm sizi.
Üzerine binmiş geziyordu.
Göstereceğim sana
Kavga
ediyorlar.
Buraya göz kulak ol, ayırayım onları.
Bırak beni, bırak!
Bana vurdun demek?
Şimdi sana gösteririm.
Kafayı mı yedin?
Kafam kırıldı!
Sana yoğurt getirmek istedim ama annem
uyuyordu.
Yoğurt kabı ona yakın yerdeydi.
Getiremedim ben de.
Amiroo, şimdi eve gitme.
Hassan, Hossein ve anneleri sizin eve doğru
gittiler.
Seni dövmek için.
Tüm çocuklar onların peşine takıldı.
Amiroo, annem yarın eşarbımı götürecek.
Birlikte mızıkayı çalarız.
Tamam mı?
Ye, ye.
Anne -
Gel buraya oğlum.
- Hayır anne.
Vurma bana.
- Korkma gel.
- Vurma anne.
Gel bir bakayım.
İnşallah sana zarar vermediler.
İnşallah sana bir şey olmamıştır.
Allah'a şükürler olsun.
Sessiz ol, herkes uyuyor.
Oğlum, Hassan, Hossein ve tüm çocuklar öğlen
gibi baskına geldiler.
Çocukların kafası kırılmıştı.
Onlar da kıyameti kopardı.
Allah'ım
Anne, su.
Oğlum, mızıkanın seni neden böyle perişan
ettiğini anlamıyorum.
Ama bilmeni isterim ki hayatımdaki tek erkek
sensin.
Oğlum, bir yetim olarak dünyaya geldin.
Ve bundan dolayı artık senin perişan olmanı
görmek istemiyorum.
Oğlum Al
şu üç gümüş bileziği.
Dünyada tüm sahip olduğum şeyi.
Ki bu babandan bana kaldı.
Gidip sat onları ve kendine o şeylerden al.
Ama sana bir şey diyeyim.
Kimseye kendini ezdirme!
Zaman hızla akıp gidiyor ve başkasının eşeği
olmak iyi bir gelecek değil.
Defol, ekmek filan yok.
Annene söyle.
Para filan getirmeyene kadar ekmek yok.
Annene söyle çentik tahtası dolmuş.
Bundan sonra sana ekmek vermeyeceğim.
İnsanların ekmeğini bedavaya yemekten
utanmıyor musun?
Şimdi git yoksa dayak yiyeceksin.
Defol!
Amiroo, Amiroo.
Dün sen olmadığın zaman Abdoloo dedi ki çocukların getirdiği her şeyi toplayıp sonra
da sırt üstü deve güreşi yapacağız.
Bir de tüm müsabakaları kazanan mızıkayı 200
defa çalabilecek.
Öyle mi?
Ne zaman?
Öğlen zamanı.
Tüm çocuklar geliyor.
Ben biraz hurma getireceğim.
Amiroo, Amiroo.
Kazanırsam mızıkayı birlikte çalarız tamam mı?
Bak, zımba gibiyim.
Annem bana yarım riyal verdi.
Getirdiklerinizi Mamdali'ye verin.
Abdolah, Abdolah, İyileştim ben.
Oynamak istiyorum.
Tamam.
Onu şimdi
Mohammado, Mohammodo, gel buraya.
Kim diğerine vurursa mızıkayı ona vereceğim.
Tüm oyunların kazanan ise 200 defa üfleyecek.
200 defa ne demek biliyor musunuz?
Çok ama çok üflemek demek.
Şimdi getirdiklerinizi Mohammad'in yanına
bırakın.
Aferin.
Buraya bırakın
Şimdi yerlerinize.
Başlıyoruz
Bunu alacağım.
Amiroo
Benim
tatlı eşeğim, yaklaş
Gel eşeğim
gel, Amiroo.
Şişko eşeğim
Güzel sesi
mi duymuyor musun?
Haydi eşeğim.
Duymuyor musun?
200 defa üflemekten bahsediyorum.
Ölene kadar üfleyebilirsin.
Anladın mı?
Benim şişko eşeğim, gel haydi.
Gel benim üzerime bin.
Baksana ne güzel eşeğim ben.
Çekilin, Çekilin.
Abdoloo, nasıl kazanacağımı biliyorum.
Gördün mü?
Hayır, istemiyorum.
Kendi şişko eşeğime binmek istiyorum.
Sırtındaki yumuşacık et hoşuma gidiyor.
Çocuklar gidip zorla getirin onu.
Yoksa ne oyun ne de mızıka var.
Amiroo, haydi.
Haydi.
Abdollah, kendim geleceğim!
Gelmek zorundasın çünkü mızıkayı seviyorsun.
Ayaklarımı yağlı sırtına dolamak istiyorum.
Hoşuma gidiyor değince.
Ölene kadar dövüşün.
Haydi acele edin.
Haydi şişko.
Biraz daha geriye.
Aferin, aferin.
Biraz daha
Fırının önünde Hassani'yi dövdüğünü duydum.
Bakalım şimdi ne yapacaksın.
Üçe kadar sayıyorum 1, 2, 3.
Haydi Amiroo.
Vur ona.
Vur, vur.
Vur ona Abdollah.
Vur ona.
Bana mı vurdun, gösteririm şimdi sana Ah belim.
Belim Amiroo
mızıkayı aldı.
Yakalayın onu, yakalayın.
« Prev Post
Next Post »