Marvel, ne zaman uyanacaksın?
| |
Veri Yönetimi
Marvel, ne zaman uyanacaksın?
Uyandırılmak istiyor ama sonuna kadar gitmekten korkuyor
Ynet, İSRAİL – 23 Eylül 2022
MOSSAD için çalışan İsrailli
süper kahraman Sabra'nın sinematik evrene dahil edildiğini duyurmasının hemen
ardından gelen protestolar üzerine Marvel alarma geçti ve karakterde
değişiklikler yapılacağını duyurdu. Marvel Sinema Evreni’nin en çok beklenen projelerinden
biri olan "Kaptan Amerika: Yeni Dünya Düzeni"nin oyuncu kadrosuna
İsrailli süper kahraman Sabra'nın dahil edileceğinin şaşırtıcı bir şekilde
açıklanmasından bir hafta sonra yer yerinden oynadı.
Orta Doğu’da mevcut iklimde,
Marvel'in Sabra'nın “Kaptan Amerika”ya dahil edileceğini açıklaması, benzin
deposuna atılan yanan bir kibrit gibidir. Büyük ve küçük ekranda kültürel
temsilin mevcut mayın tarlasında her şey bir patlamanın sebebi olabilir ve bu
patlamalar her gün gerçekleşiyor - ana şirket Disney ve Marvel'in hiç bitmeyen
çabalarına rağmen.
Son yıllarda, Marvel'in kültürel
temsilde marjinal/dezavantajlı gruplar ve azınlıklar için yeterli rol sağlama
ve genel olarak mümkün olduğunca sosyal adaletin farkında olmaya çabalama
girişimleri göze çarpmaktadır. Ancak bu girişimlerin büyük bir bölümünün ön
plana çıkmaması Marvel'ın önünü kesiyor ve bazen ilgili taraflarda öfkeye sebep
oluyor: Liberaller ve ilericiler, rolü kısmi veya hileli buluyor veya yeterince
ağırlıklı olmayan temsilden şikayet ediyorlar ve muhafazakarlar ise temsile
kökten karşılar.
Gerçek dünyadan gerçek
kahramanlar
Marvel Comics, ortaya çıktığı ilk
günlerinden beri ilerici kimliği taşıdı. Aslında şirketi sosyal/politik
gündeminden ayırmak zor, çünkü Marvel'a ABD'de popüler çizgi romanların öncüsü
olan (Amerikalı bir çizgi roman yayıncısı, Time Warner'a bağlı Warner Bros.'ın
alt kuruluşu) DC Comics'e karşı bir kimlik kazandıran da bu gündemi oldu.
Kimlik oluşturma ve başarı yakalama bakımından, 1930'ların sonlarında
"Timely Publishing" adı altında kurulan Marvel, DC'ye ve onun popüler
yıldızlarına (Süpermen, Batman, Green Lantern, The Flash, vb.) karşı yıllarca
bocaladı.
Marvel’ın çizgi roman
yazarlarından Stan Lee, illüstratör Jack Kirby ile birlikte "Fantastik
Dörtlü" adı altında bir grup süper kahraman yarattı. Kasım 1961'de,
Fantastik Dörtlü'nün başrolde olduğu ilk sayı gazete bayilerine ulaştı ve bir
devrim başladı. DC'nin mükemmele yakın kahramanlarının aksine, Marvel’ın
iyiliksever ve pastoral kişiliklere sahip kahramanları, o zamanların çizgi
romanlarına hakim fantastik dünyalarla çatışıyordu. Lee'nin kahramanları gerçek
dünyada yaşıyordu (Gotham, Metropolis) ve gerçek dünya sorunlarıyla karşı
karşıya kalıyorlardı. Ve hepsinden önemlisi, DC’nin muadil karakterlerinde
büyük ölçüde bulunmayan niteliklerden - benmerkezcilik, dar görüşlülük, kibir,
ahlaki kararsızlık ve daha fazlası – bunlarda da mevcuttu. O günün anlayışına
göre süper kahramanların insâni zaaflarının sergilenmemesi gerekiyordu, çünkü
onları sempatik yapan insanüstü nitelikleriydi.
Fantastik Dörtlü'nün hikayelerini
yayınlamaya başlamalarından iki yıl sonra, Lee ve Kirby Eylül 1963’te
"X-Men"i yarattılar. (X-Men hikâyesinin özü, hikâyede mutantlar
olarak gösterilen ama gerçek hayattaki tüm azınlıkların - Müslüman bir toplumda
Şiiler veya Hristiyan bir toplumda Paganlar gibi - veya içerisinde bulundukları
toplum tarafından ayırımcılığa uğrayanların farklılıkları ne olursa olsun diğer
insanlar gibi onların da insan türüne ait olduklarıdır. X-Men çizgi romanı
multikültürel merkezliğin çektiği sorunları temsil eder. Karakterler farklı
etnik grup ve ülkelerden gelir.) Farklılıkları nedeniyle zulüm gören bu süper
kahramanların ABD'de sivil haklar mücadelesinin gündeme damgasını vurduğu
1960'larda ortaya çıkması oldukça anlamlıydı. Marvel tarafından yayınlanan
başka çizgi romanlarda da konu gündemde tutuldu. Ana akım çizgi romanlarda ilk
kez bir siyaha yüksek rol verildi: "Kara Panter"
Marvel'in başarısının sırrı,
Lee'nin net sosyal gündeme odaklanmayı reddetmesinde ve okuyucularına fantastik
hikayeler kisvesi altında tamamen basit sosyal manifestolar sunmasında yatıyor.
Şirketin çizgi romanlarının en başarılısı, eğlence unsurundan vazgeçmeden,
sosyo-politik gerçeklerin yanı sıra kinetik aksiyon ve bol mizahın bir karışımını
sundu. Böylece şirket, 1970'lerden itibaren kahramanlarını gerçek hayattaki
çatışmalarla daha gerçekçi ortamlara yerleştirmeye başlayan rakip DC'yi de
derinden etkileyen bir düzeyde sahada lider bir güç haline geldi. Yıllar içinde
içeriğinin popülaritesi açısından iniş ve çıkışlara rağmen (özellikle şirketin
iflas işlemlerine başladığı 1990'ların ortalarında), Marvel, 2009 yılında
Disney Corporation tarafından satın alınana kadar alanında lider güç olarak
kaldı.
https://www.ynet.co.il/entertainment/article/h1rjbwuwo#autoplay
*
Marvel, ne zaman uyanacaksın?
Doğu Batı Araştırmaları’nın
konuya ilişkin yorum ve analizi:
-Veri yönetiminde ustalık-
Batı kendini yeniden yenilemek
için kültürel, dinsel, toplumsal ve siyasal patinajlarından kurtulma peşinde. Bu
çabanın ilk göze çarptığı alan, dinler tarihi ve antropolojik araştırmalar
branşları. Dinler tarihi araştırmaları mitolojik evrenin de kapılarını
açmaktadır. Mitolojik ve fantastik evren denilince de Marvel yapımları, üzerine
mercek tutulmayı hak etmektedir. Marvel ekolü, mitolojinin yeniden yorumlanması
ile edebiyat ve felsefeden transfer edilen argümanların senteziyle karşımıza
yepyeni bir inançlar tasavvufu, menkıbeleri ve tanrısal yol çıkarmaktadır.
Neredeyse tüm dinlerin mistik boyutları ve olağanüstü genişlikteki mitolojik
evren, Marvel yapımlarının monopolüne girmiştir.
Marvel filmlerinin
anlaşılabilmesi için başta ABD olmak üzere Batı'nın son yetmiş yılının
psikanalizin yapılması gerekmektedir. Konuyu İsrail'in Sabra kahramanının
ötesinde ele almak bir zorunluluk. Bu sebeple Batı artık klasik insanın
sınırlarını aşmış ve bir U dönüşü yapmadan yoluna devam etmek isteyen,
gelişmemiş kitlerle aynı performans kategorisinde bulunmak istemeyen yani
tanrılaşma sürecine girmek eğilimindedir. Bu eğilimin Marvel filmleri ile
tatmin edilme olasılığı yüksektir. Marvel filmlerini bu bağlamda çağdaş
zamanların güncellenmiş mitolojisi olarak bakmak da gerekmektedir.
“Kaptan Amerika: Yeni Dünya
Düzeni”, Batı'nın büyük hayalleri, tasarımı ve vizyonu açısından değerlidir.
ABD ve Batı kültür değerlerinin sinematik evrende değişim ve dönüşümden geçerek
yeni mitolojik evren olarak dizaynına Marvel çok ciddi katkı yapmaktadır.
Diğer taraftan en aşağıdaki
dezavantajlı uluslar ve toplumlar ile en avantajlı grupların gereksinim duyduğu
tanrılaşma olgusunu iki ucu yeni bir kambinasyonla işlemesi de önemlidir.
Wakanda krallığı (Kara Panter) filmi en alttakilerin gereksinimlerini ifade
etmektedir. Dolayısıyla Marvel aslında küresel dönüştürücü misyonu ile hareket
etmektedir ya da ürünleri böyle bir sonuç üretmektedir.
Yapımlarıyla Marvel ne yapmaktadır?
Yapımlarıyla, yüksek misyonlu
olduğu ayan beyan ortadadır Marvel'in. Senaryolarından çizgilerine ve
efektlerinden kostümlerine sihirli bir elin Marvel'e müzahirliği açıktır.
Gelişkinlik ve derinlikleriyle Marvel yapımları dünyanın ortalama 50 yıl önünden
gitmektedir. Daha 1960'larda yapımlarında maddenin ve zihnin mikro ve makro
süreçlerdeki dönüştürücü gücünü ele almıştır. Fantastik görünüm altında Marvel
zihin açıcılık yapmaktadır, gözüken değil esas mesaj, verilenden verilmeyenin
çıkarılmasını sağlayıcılık esas mesaj.
Verilmek istenen mesaj nasıl
verdirilir?
Mesaj, tanrısal yürütmedir,
verilmek istenen mesaj, yetenek, kabiliyet ve gayret sahipleri üzerinden
iletilir, himaye ve müzahirlik rollere göre gelir. Marvel yapımları yüksek
mesajların iletiminde rolünü hakkıyla ifa etmiştir.
Yüklenmiş bir misyonun varlığı,
rolün toplumsal bir karşılık sahibi olup olmamasından anlaşılır, yüksek mesaj
yüksek karşılık bulur, yoğunlaşmanın varlığı yaptırım gücü sahibidir, yürütmeye
etki kendiliğinden alınan sonuçtur, sonucu sağlayan verilen emek ve
hüsnüniyettir. (Doğu Batı Araşt.)
25 Eylül 2022
Turque Diplomatique
Doğu Batı Araştırmaları Enstitüsü
Yorum ve Analizleriyle
Uluslararası Gelişmeler
« Prev Post
Next Post »