Print Friendly and PDF

Translate

Ayın Gölgesinde (2019) In the Shadow of the Moon

|



 115 dk

Yönetmen:Jim Mickle

Senaryo:Geoffrey Tock, Gregory Weidman

Ülke:ABD

Tür:Suç, Gizem, Bilim-Kurgu, Gerilim

Vizyon Tarihi:27 Eylül 2019 (ABD)

Dil:İngilizce

Müzik:Jeff Grace

Nam-ı Diğer:A Hold árnyékában

Oyuncular

Boyd  Holbrook

Cleopatra   Coleman

Bokeem   Woodbine

Michael   C. Hall

Rudi   Dharmalingam

Özet

1988 yılının Phidelphia'sında Thomas Lockhart isimli bir polis, dedektif olmak için büyük bir çaba sarf ediyordur. Bu istek onu 9 yıl aralarla aynı imzayla işlenen seri cinayetleri araştırmaya iter. Ancak katilin bıraktığı izlerin hiçbiri bilimsel gerçekliklerle uyuşmuyordur. Locke, bu konuyu çözüme kavuşturmak için daha da hırslanır ve takıntı haline getirir. Bu hırsı ise kariyerini sonlandırmaya, aklını yitirmeye, ailesini kaybetmeye kadar gidecektir.

Altyazı

24 SAAT AÇIK

Yarın görüşürüz.

  Independence

AVM'den haber radyosunu dinliyorsunuz, KYW Philadelphia Şu anda olay yerinin önündeyim, bu kavşakta tam bir hengâme var, bu akşam erken saatlerde bir otobüs şoförü, aralarında beton kararın da bulunduğu karşı yönden gelen birden fazla araçla çarpıştı.

  Şu anda olay yerinde büyük bir kargaşa var.

  Tam olarak neler olduğunu, şoförün aracı kullanırken mi yoksa direksiyon başındayken mi hayatını kaybettiğini hâlâ bilmiyoruz.

  Şu noktada ölüm nedeni belli değil.

  Tıbbi uzmanlarımız kalp krizi veya felç geçirmiş olabileceğinden bahsediyorlar.

  Şoförün ismi de dâhil hiçbir bilgiye ulaşamadık.

  Polis henüz açıklama yapmadı.

  Yakınlarına henüz haber verilmedi.

  Fakat başka yaralı bildirilmedi, bu küçük bir mucize.

  Olay yerindeki memurlarla konuşup S....

  Kahretsin.

  - Kahretsin.

  - Memurların söylediğine göre ölü sayısı daha fazla olabilirmiş.

  Yine yaktın, değil mi?

  Hayır, bir şey yanmadı.

  direksiyon başında ölenler dâhil Hadi ama.

  Evet, hemen çıkıyorum.

  Hey, bebeğim.

  Hey.

  Maddox mı aradı?

  Evet.

  Birazdan çıkmam gerek.

  Canım piñata istiyor.

  Benim minik kızım nasıl?

  Fena tekme atıyor.

  Sanırım ayakları seninki gibi büyük.

  Belki Doc Martens alırım.

  İster misin?

  Al.

  Yine o tuhaf hamilelik rüyasını gördüm.

  Yapma ya.

  Yine plajdaydık ama bu sefer biraz farklıydı.

  Seni göremiyordum ama yanımda olduğunu biliyordum, hani bazen rüyada bazı şeyleri bilirsin ya, öyle.

  Tatlım, diğer ayakkabımı gördün mü?

  Ayakkabıların yatağın altında.

  Devam et, dinliyorum.

  Neyse işte, sığ sularda duruyorduk ve sen çocukken oynadığın o oyunu oynuyordun.

  Deniz çekilirken biraz kıvrılırsın ve sonra ıslak kuma gömülürsün hani.

  Ben gömüldükçe gömüldüm ve ne kadar uğraşırsam uğraşayım kalkamadım.

  - Tommy?

  - Efendim?

  Berbat pankek yapıyorsun.

  Gitmeliyim, tamam mı?

  Seni seviyorum Tommy Lockhart.

  Ben daha çok seviyorum.

  Ama bu gece vardiyaları çok kötü.

  Akşam yemeğinde kahvaltı etmekten bıktım.

  Bitti sayılır, tamam mı?

  Dedektifliğe az kaldı.

  Ama dönüşte bir şeyler getirip telafi ederim.

  Vaatler, vaatler.

  Serçe parmağı sözü.

  Haksız çıkmayı dört gözle bekliyorum.

  Evet.

  Şut süresi azalıyor.

  Barkley yine uzanamadı.

  Charles için yine iyi bir ribaunt gecesi ama yeterli değil Hadi Barkley.

  Kahretsin.

  Hele şükür.

  Evet.

  Sixers rövanş maçı Hadi ama, nasıl biteceğini merak ediyorum.

  Winston Maddox, bu akşam bu maça para mı koymuştun?

  Kahretsin.

  - Değil mi?

  - Yapma.

  Ve sonuna geldik millet.

  Philadelphia, Atlanta'ya karşı 103'e 101 kaybediyor.

  Al işte.

  Sağ ol.

  Ne kadar?

  Çoğu kişi beyaz mahallelerinden taşınmayı düşünür sanıyordum.

  Evet.

  Güven bana, uğraşıyorum.

  Bana yumruk savuran ilk suçlu iki blok ötedeydi.

  Öyle mi?

  Hiç bahsetmemiştin.

  Hiçbiriniz ciddiye almıyorsunuz ama orada hamile bir karın var dostum.

  Güven bana, biliyorum.

  Sırt ağrısı, mutfak lavabosu kadar ayakları, huysuzluğu, açlığı Evet, o günleri hatırlıyorum.

  Ama baksana, belki on dölleyen adamı bulup onun başına yıkabilirsin.

  S... oradan.

  Pekâlâ, neyimiz var?

  Merkezde büyük bir zincirleme kaza var.

  Belediye otobüsü mü?

  Köprü trafiği.

  30 dakika falan sürer mi?

  On dolara bahse varım ki 20 dakikada giderim.

  Kabul.

  22 dakika oldu, bana onluk borçlusun.

  Kahretsin.

  Yeniden sayım istiyorum.

  S....

  Holt burada.

  Kravatına kuru temizleme yaptırırken kolalatıyor, biliyor musun?

  Ne pislik herif.

  - Karımın erkek kardeşi olur.

  - Pislik değil, de.

  - Her zaman mesafeyi koruyun.

  - Orayı kapatmayın.

  Manyak bir olay.

  Otobüs şoförünü görmeliydin.

  Bayılırdın.

  Öyle mi?

  Neden?

  Güven bana, olağanüstü biri.

  Hayır dostum, yapma.

  Yapma.

  Holt nasıl kızıyor biliyorsun.

  Sadece hızlıca bir bakacağım.

  Normal, sıkıcı bir vardiya istiyorum.

  Çok mu şey istiyorum?

  Kan yarasından gelmiyor.

  Eldiven var mı?

  Dedektif rozetin var mı?

  Git bana bir sigara getir.

  Tanrım, kokuyu alıyor musun?

  Şiddetli kanama geçirmiş sonra direksiyona sertçe çarpmış.

  Evet ama kanamanın sebebi ne?

  - Neyin?

  - Boş.

  Hey, ona dokunma.

  Beyin parçaları.

  Lanet olsun.

  İkinizi partiye kim davet etti?

  Memurlar, tüm bu kırık camlarda parmak izi incelemesini yapmanızı isteyeceğim.

  Sadece taşak geçiyorum.

  Evet.

  Kız kardeşim nasıl?

  Patlamak üzere mi?

  Evet, her an olabilir.

  Bunlar Beyin parçaları.

  Evet, çözdün Crockett.

  Öyle mi?

  Şuna ne diyorsun?

  Doğum lekesi.

  Bir döküntü olabilir.

  Yabancı cisim yarasına benziyor.

  Tabii, keskin cam işte.

  Çocuklar iki ceset daha bulmuş.

  Kulak, burun, ağızdan kan kaybetmişler.

  İkisinin de ensesinde bir leke varmış.

  Birden çok doğum lekesi.

  Yavaşla biraz.

  Beş dakikan doldu.

  Hadi.

  Hayır.

  Biz gitmeyeceğiz.

  Biz burada kalıp sakin olacağız.

  Merkezimizi bulacağız.

  Nefes egzersizi yapacağız.

  Şeridin arkasında durup muhabirlere bağıracak bir sürü insan var.

  Hadi.

  Ben süreceğim!

  Hadi.

  Kahretsin.

  Geziye mi çıkıyorsunuz?

  Hey, işi ustasından öğrenmeye çalışıyoruz Dedektif.

  Tamam.

  - Devam edin.

  - Her yer kan içinde.

  Ama bunda beyin yok.

  - Buyurun bakalım.

  - Tanrım!

  Beyin parçalanması içeren bir kanama türü bilmiyorum.

  Uyuşturucu olayı olabilir.

  Yabancı cisim yaraları falan.

  Toksikoloji testi yaptırmalıyız.

  "Biz" derken?

  Bak, otobüs şoförü konusunda haklıydın, iyi düşündün ama bununla ben ilgileneceğim.

  Herkes kendi işini yapsın.

  - Hadi, yardım et bana.

  - Dedektif?

  Bak, telaşını anlıyorum, gerçekten.

  Ama Henüz kimse "seri katil" ifadesini dile getirmemiş olabilir ama o da olacak ve olduğunda Bu benim ilk büyük vakam, tamam mı?

  Beni başarıya götürebilir.

  Tek başıma kafa yorabilmem gerek.

  Bırak biraz nefes alayım, tamam mı?

  Tamam.

  Dedektif, diğer iki kurbanla ilgili neler söyleyebilirsiniz?

  Üzgünüm millet, henüz resmî açıklama yok.

  İşleyişi biliyorsunuz.

  Hâlâ delil topluyoruz.

  Diğer ölümlerle bağlantısı var mı?

  Ne demiştim sana?

  Adam pisliğin teki.

  Yapabilecek olsam bile burada yapmam, tamam mı?

  Başına iş çıkarıyorsun, daha da önemlisi, benim başıma da iş çıkarıyorsun.

  İşin nereye varacağını merak etmiyor musun?

  Kahretsin.

  Parktan serseri kovmak istiyorum, yapmamız gereken de o.

  Evet, işimiz bittiğinde serseriler yine orada olacaklar dostum.

  Doktor Hanson siz misiniz?

  Evet.

  Evet, bu gece üç ceset geldi, hepsinde beyin kanaması ve enselerinde lekeler vardı.

  Siz kimsiniz peki?

  Ben Memur Lockhart.

  Bu da Memur Maddox.

  Pekâlâ ama o o rapor Dedektif Brian Holt tarafından rezerve edildi.

  Sürpriz.

  - Evet, biz ailedeniz efendim.

  Eminim - Rezerve dedim Memur Bey.

  Aptalın tekine her iğne batırıldığında protokolü çiğneyemem.

  Yani yabancı cisim yarasıydı.

  Enjeksiyon bölgeleri.

  Ve omurgayı etkileyecek kadar derin.

  Bir tür zehir mi yani?

  - Balon balığı toksini mi?

  - Hayır.

  Bir radyoizotop.

  Bir halt işte.

  Laboratuvar teknisyenlerini heyecanlandırdı.

  Neden?

  Çünkü ne olduğuna dair fikirleri yok.

  Daha önce kimse görmemiş.

  Şimdi izin verirseniz bekleyen başka ölüler var.

  Pekâlâ, düşünmeliyiz.

  - İtalyan sandvici.

  - Dün gece yedik.

  - Pizza.

  - Fazla yağlı.

  Doğuya özgü.

  Bence artık "Asya'ya özgü" demen gerekiyor.

  O tatlı ekşi domuz etini getirdikleri sürece ne isterlerse derim.

  Kahretsin.

  Sadece diyorum ki izotop enjekte edilen birileri var ve kimse bir bok anlatamıyor.

  Ölüm zamanları arasında dakikalar, cesetler arasında kilometreler var Nasıl oluyor bu?

  200'e "olur böyle acayip şeyler" i seçiyorum Alex.

  Beyinleri eriyip yüzlerinden akan üç rastgele kurbanımız var ve bu sana bir şey ifade etmiyor.

  Kabul ediyorum, tuhaf.

  Ama boktan.

  Birkaç yıl önce iki şehirli genç göl kıyısına vurmuştu ya hani?

  Anadan doğma, yara bere içindeydiler.

  Herkes mafya işi sanmıştı.

  Sonra sadece sert seven ve çıplak yüzmeden önce içkiyi fazla kaçıran iki gey olduğu ortaya çıkmıştı.

  Ama adli tabibin dediğini duydun, değil mi?

  Dostum, iyice dağıttın kendini.

  Akışına bırak.

  Dedi büyük üstat.

  Her şey bir yana, tecrübeme göre o çocuk geldiğinde bütün mesele o olacak.

  Bunu bu kadar düşünmeye vaktin olmayacak.

  Bu - Evet.

  Tabii.

  - uğultu olacak.

  Umarım.

  Şu on doları versene.

  Şimdi ne diyeceksin?

  Kumar sorununun olması benim suçum değil.

  Sökül.

  Teşekkürler.

  Şunu tut.

  Baksana, sana bir teklifim var.

  Şunu on dolara verir misin?

  Evet.

  Teşekkürler.

  Bir kızı mutlu edeceğim.

  Minnettarım.

  Hadi ama, onu yiyecektim ben.

  Şaka gibi.

  Hesabıma yaz.

  Ne hesabı?

  22'nci caddedeki Hydra'daki 314 ve Cephane birimlerinin dikkatine, 20'lerinde bir genç kıza saldırı, keskin olmayan cisimle kafaya darbe.

  Merkez, Araç 39 konuşuyor.

  Hydra'daki memura ulaşıp beni bağlar mısınız?

  Dinliyorum Memur Palmer.

  İyi akşamlar.

  Ben Memur Lockhart.

  Rica etsem kurbanın ensesine bakar mısın?

  Tamam.

  Bir şey var mı?

  Evet, üç şişlik.

  Küçük halkalar.

  Peki kan?

  Bir gariplik var mı?

  Ne kanı?

  Hâlâ hayatta.

  Tamam, geliyoruz.

  Kız kendisine metal bir alet saplandığını söylüyor.

  Metal alet mi?

  Geçen hafta buradan bir çocuk geldi, kıçında yumurta çırpma teli vardı.

  Dalga geçmiyorum.

  O kadar etkilendim ki iğrenemedim bile.

  Pekâlâ, görelim.

  Tamam, bana olanları anlat.

  Kız mavi kapüşonluydu.

  Kız mı?

  Tatlım, kız olduğuna emin misin?

  Evet.

  - Evet.

  - Görünüşü nasıldı?

  Yanlış mahalleye gelmiş gibiydi.

  Siyahtı.

  Tamam, başka bir şey?

  Evet.

  Eli berbat durumdaydı ve kurumuş kanla kaplıydı.

  Tamam, hangi eli?

  Ben Tamam, sorun yok.

  Hangi eli?

  Sağ mı?

  - Sol.

  - Sol eli.

  Tamam, harika gidiyorsun.

  Tom?

  Şimdi adli tıp memuruyla görüştüm.

  Ne oluyor?

  Evet, biz de sana bağlanmak üzereydik.

  Dışarı çık lütfen.

  O zıkkım kanında dolaşıyor.

  Hemen Çekil şuradan.

  "Zıkkım" da ne demek?

  Sen ona bakma.

  Bir şey yok.

  Tamam.

  Başından anlat.

  Ne oldu?

  Yapma, demin her şeyi anlattım.

  Biraz sağırdır.

  Bana anlatmanı istiyorum.

  Ben dans ediyordum, kaçık kızın teki aniden üstüme atlayıp beni yere düşürdü.

  Çok da güçlüydü.

  Bu adamlar onu üstümden aldılar ama enseme bir şey sapladı.

  Hanımefendi?

  Tanrım.

  Hey!

  Buraya yardım lazım!

  Hey!

  Hemen ilk yardımcı lazım!

  Doktor çağırın!

  Hey!

  Kırmızı alarm için beklemede kalın.

  Şüpheli siyah bir kadın, en son Arc Street'teki Hydra'da görülmüş.

  1,67 boyunda, 20'li yaşlarda, sol elinde kurumuş kan var, mavi kapüşonlu svetşört giyiyor.

  Olduğun yerde kal!

  Ellerini başına koy!

  Tüm birimlerin dikkatine: şüpheli en son Chestnut and University'de yürürken görülmüş.

  Tekrar ediyorum, Chestnut and University.

  Bu bize dedektiflik fırsatı.

  Düşünmediğini söyleme bana.

  Bunun için yanlış ten renginde olduğumu düşünüyorum.

  Ama ışıl ışıl bir kişiliğin var.

  Lanet olsun.

  Hey, yürüsenize!

  Çekilin yoldan.

  Yürüyün millet.

  Hey.

  Orada.

  - Orada.

  - Dur, bak.

  Yaşlı Noel Baba'ya silah doğrultmak üzeresin.

  Noel'i öldürecektin.

  Dur!

  Hey!

  Hass....

  Hey!

  Ne yapıyorsun dostum?

  Hadi!

  Lanet olsun.

  Hadi.

  Şüpheli, Liberty'de batı yönüne doğru gidiyor!

  Tekrar ediyorum, şüpheli, Liberty'de batı yönüne doğru gidiyor!

  Göğsünde rozeti, kalçasında silahı olan herkesi hemen o konuma istiyorum.

  - Hey!

  - Lanet olsun!

  Hayır!

  Lanet olsun!

  Çocuklarım var dostum.

  Kamyon!

  Arkadan dolaş!

  Polis!

  Çekilin!

  Yolu açın!

  Yolu açın!

  Çekilin!

  Lock, bu tarafa gitti!

  Çekilin!

  Burası bende!

  Sen arkadan dolaş!

  Günde bir pakete düşürmeliyim.

  Ne durumdasın?

  Onu gördüm!

  Pekâlâ.

  Girard metro istasyonuna gel.

  Tüm çıkışları kapat.

  Ne diyorsun sen be?

  Onu deliğinden çıkartacağım.

  Kahretsin!

  Siz ikiniz, kapıda durun!

  Kimse girip çıkmayacak!

  Siz ikiniz, benimle gelin.

  BROAD STREET HATTI ORANGE HATTI GIRARD İSTASYONU

Yolu açın!

  Philly Polisi, çekilsenize yoldan!

  Bu da ne?

  Hadi.

  Memur Lockhart, hatta Rosewood Şefi var.

  Karının doğumu başladı.

  Şimdi götürüyorlar.

  Memur Lockhart, lütfen cevap ver.

  Siz ikiniz, bu katta kalın.

  Lock?

  Onu buldum.

  Ben polis memuruyum.

  Çıkışları kapattık.

  Neden çıkmıyorsun?

  Kaldır ellerini.

  Lock!

  Hey!

  Maddox!

  Maddox!

  Hey, ne oldu?

  Nefessiz kaldım.

  Sen git!

  Lock?

  S...!

  Sanırım bacağımı kırdı.

  Lanet olsun.

  Yaralı polis var.

  Girard Street metrosuna bir ambulans lazım.

  Hey!

  Olduğun yerde kal.

  Olduğun yerde kal lan!

  Kaldır ellerini.

  Hemen!

  Kaldır ellerini.

  Yere yat.

  Yere yatsana!

  Sağır mısın be?

  Yere yat, dedim.

  Merhaba Thomas.

  Burada mı olacak?

  Ne?

  Ne dedin?

  Kızın için tebrik ederim.

  Kapa çeneni.

  Yere yat, dedim!

  Bilmeni isterim ki ortağın için üzgünüm.

  Niyetim asla Kes lan konuşmayı.

  Yakında görüşürüz.

  Hayır!

  Hey, dostum!

  Hâlâ burada ne yapıyorsun?

  Kimse söylemedi mi?

  Affedersiniz.

  Memur Lockhart?

  Evet efendim.

  Doğum servisi nerede?

  Yan binada koridorun sonundan asansörle üçüncü kata çıkın.

  Sırası değil, biliyorum ama hâlâ tazeyken birkaç şey sormalıyım.

  Lockhart!

  Pekâlâ, şimdilik kızın kim olduğu belli değil ne kimlik ne parmak izi eşleşmesi.

  Hiçbir şey yok.

  Üzerinde sadece bu anahtarlar vardı.

  Nereye ait, bilmiyoruz.

  Elimiz boş.

  Bir şey ifade ediyor mu?

  - Hayır.

  - Revolverini görmem gerek.

  - Ne?

  - Revolverin!

  Al.

  Jeanette Lockhart?

  Lockhart.

  Bir saniye.

  Hiç ateş etmedin mi?

  - Hayır.

  - Ama biri etmiş.

  Bizim kızın bileğinden bir mermi çıktı.

  Ve senin zimmetli revolverinle eşleşiyor.

  Ne diyorsun sen?

  Başka kimseden ateş edildiği ihbarı gelmedi.

  Akıl sır erdiremiyoruz.

  Yani orada ne oldu evlat?

  Metro istasyonunda?

  Jeanette'in eşi siz misiniz?

  Evet.

  Merhaba, ben Tom Lockhart.

  Bir komplikasyon oldu.

  Plasental ayrılma.

  Ne?

  Kan kaybediyor.

  Ama şimdilik bebek güvende görünüyor.

  Ikın!

  Devam et!

  Hadi Jeanie!

  Hey, buradayım.

  Buradayım bebeğim.

  Harika gidiyorsun.

  Sorun yok, evet.

  Sana bir şey aldım.

  Sana bir şey aldım.

  Sana bileklik aldım.

  Bunu hemen takacağız.

  Bunu hemen takacağız.

  - Tamam, hadi Jeanie, bir kere daha.

  - Az kaldı.

  Bu sefer çok ıkın, tamam mı Jeanie?

  - Tatlım, hadi.

  - Jeanie?

  - Yaşam bulguları nasıl?

  - Bebeğim?

  Tatlım?

  Geçecek, her şey yoluna girecek.

  AKSİYON HABERLERİ ÖZEL HABER

Çarşı cinayetlerinin dokuzuncu yıl dönümünde burada, Center City'deyim.

  Gördüğünüz üzere protestocular bir kez daha burada toplandı.

  Kimliği hâlâ belirlenememiş olan Afro-Amerikalı şüphelinin ölümüne ilişkin yeniden soruşturma yapılmasını istiyorlar.

  Burada toplananlar Philadelphia polisinin suçlanması gerektiğine inanıyor.

  Sözde suçlu siyahi.

  Beyaz bir polisimiz var ve kadının silahsız olduğunu kendisi söyledi.

  Ama onu trenin önüne atmadan sorguya götürememiş mi?

  Kadının cesedini hiç teşhis etmediler.

  Ve cinayete dair hiçbir gerekçe açıklamadılar.

  Adamın terfi alması da cabası.

  Terfi mi?

  Fakat Başkan Ed Rendell hemfikir değil.

  Bugün toplumumuzda hoş olmayan bir bölünme var fakat kurbanları ve onların ailelerini de unutmamalıyız.

  Çünkü burada kolay cevaplar yok, tıpkı dokuz yıl önce o gece de olmadığı gibi.

  - Baba?

  - Trafiğe gelince Efendim?

  Ne oldu bebeğim?

  Kahvaltın eriyor.

  Kahvaltıda dondurma yok diye anlaştık sanıyordum.

  Doğum günlerinde bile mi?

  Sen kazandın tatlım.

  Benimkini dolaba koyar mısın?

  Şimdi çıkacağım.

  Mutlu yıllar ufaklık.

  Hangi elim?

  Şu!

  Bilemiyorum.

  Emin misin?

  Evet.

  Taksana.

  Vay, ne kadar çok delik var.

  Şuna takalım, buna bakalım.

  İşte oldu.

  - Ne düşünüyorsun?

  - Şey geçen yılki kadar güzel değil.

  Ama bu da olur.

  Ne?

  Hiç.

  Mutlu yıllar tatlım.

  Maddox nasıl?

  Yaşlı ve aç.

  Ayılar tavşanları sever.

  Baba, acele etmeliyiz.

  Açıldığı an orada olmak istiyorum.

  Tatlım, ayılar bütün gün orada olacak.

  Evet ama bozayılar sadece gündüz var.

  O yüzden sabah onları görme ihtimalimiz daha fazla.

  Önce yapmamız gereken bir şey var, biliyorsun, değil mi?

  Annem mi?

  Evet, annen.

  Ye hadi.

  O KİMDİ?

  ARTIK SİYAH CESET YOK PHILLY POLİSİNİ YARGILAYIN

Ne istersen.

  Yoksa pembe mi istersin?

  Olabilir, evet.

  Neden bu kadar kızgınlar?

  Sen onları düşünme.

  Sadece doğum gününü kutluyorlar.

  Ama öfkeli gibiler.

  Bilirsin, bazı insanlar öfkelenmeden mutlu olamazlar.

  Büyüyünce ne demek istediğimi anlayacaksın.

  Baba?

  JEANETTE LOCKHART SEVİLEN EŞ VE ANNE EBEDİ UYKUSUNDA

Baba?

  Baba, ne oldu?

  Hiç.

  Hiçbir şey olmadı.

  Megan'ın babası programını kendi yapıyor.

  Megan'ın babası dedektif değil.

  Doktor.

  İkimiz de hayat kurtarıyoruz.

  Bu doğru.

  Hey.

  Dedektif Lockhart, evet, merhaba.

  Yavaş olun.

  Yavaş Ne demek tekrar oluyor?

  Evet.

  Evet, hemen geliyorum.

  PHILLY POLİSİNİ TUTUKLAYIN!

  ADALET YOKSA BARIŞ DA YOK

 Sen burada bekle.

  Cesedi gördün mü?

  Ensesini?

  Sana da günaydın.

  Biri doğum günü için rozet mi alacak?

  Şimdi telefon ettiler.

  - Sekiz yaşına girdi.

  - Dokuz.

  Tamam.

  Mutlu yıllar ufaklık.

  Sağ ol Maddox.

  Sorun yok.

  Merak etme, tamam mı?

  Bak.

  Hemen döneceğim, tamam mı?

  Kaşlarını çatma.

  Hayvanat bahçesine gideceğiz bebeğim.

  Serçe parmağı sözü ver.

  Ben serçe parmağı sözü vermem.

  Yates, bana bir güzellik yap da Amy'ye göz kulak ol.

  Minnettarım.

  Yanında kal.

  - Bütün gün burada mıydılar?

  - Bütün gün.

  Onu her gün işe getirmeye başlaman iyi bir alışkanlık değil bence.

  - Bir seferlik.

  - Burası bir olay yeri.

  Evet, sakin ol.

  Çocuk arabada.

  Cesede bakmaya götürmüyorum ki.

  Mezarına çiçekleri sen koymadın, değil mi?

  Ne diyorsun sen?

  Jeanie.

  Bu sabah mezarında taze çiçekler vardı.

  Kart veya not yoktu.

  Hayır.

  Tamam.

  Dokuz yıl, değil mi?

  Siyasi taklitçiler?

  ANDREW JACKSON SINIR YAŞAMI

Zehri nereden buldular?

  Laboratuvarcılar bunu asla çözemez.

  Vay, parti diye buna derim.

  Seni görmek güzel Teğmen.

  Doğum günü kızı nasıl?

  Koca bir yaş daha büyüdü.

  Hey.

  Jeanie'nin mezarına uğramadın, değil mi?

  Henüz değil.

  Neden?

  Josiah Warren.

  - O kim?

  - Tanıdık geliyor.

  Bir anarşist.

  Şu Ruby Ridge türlerinden.

  Şu hâlimize bakın, en başa döndük.

  Yine Çarşı bokuyla uğraşıyoruz.

  Teğmen Holt?

  Bunu görmeniz gerek.

  - Dostum, gerisini bana bırak.

  - Pekâlâ, bakalım, ne varmış?

  Kahretsin.

  Acayip iyi bir taklitçi.

  Her yıl bu kaçık protestocuların adım adım ilerlemesine izin veriyoruz.

  Olacağı bu işte.

  Cinayete doğru adım adım.

  Sadece onun gibi giyinip cinayet işleyecek kadar deli olan biri gerekli.

  - Gerçekten mi?

  - Bu onlardan biri değilse kim?

  Hadi ama, siz akıllı dedektiflersiniz.

  Hiçbir fikriniz yok mu?

  Hiçbiri mantıklı değil.

  Bunu başka izleyen oldu mu?

  - Şimdilik güvenlikten kimse izlemedi.

  - Güzel, izlemesin de.

  Haber vermek yok, muhabirlerle konuşmak yok.

  Protestocular ayaklanmaya bahane arıyor.

  Buna sen karar veremezsin Dedektif.

  PHILADELPHIA POLİS DEPARTMANI ARŞİV BÖLÜMÜ DELİL

 Lock?

  İyi misin dostum?

  Dokuz yıl ha?

  Aslında, o geceyle ilgili sana hiç anlatmadığım bir şey var, metroda.

  Bana bir şeyler söyledi.

  Amy'yi biliyordu.

  Bilmemesi gereken şeyleri biliyordu.

  Sen neden bahsediyorsun?

  Tekrar görüşeceğimizi söyledi.

  O öldükten sonra başka ceset olmadı.

  Aramayı bıraktık.

  Bu parçaları hiç birleştirmedik çünkü olay kapanmıştı, değil mi?

  Evet, yani.

  Kahretsin.

  Sanırım bazı parçaları birleştirmemizin vakti geldi.

  Hey, bu anahtarlarla ilgili ne öğrenebiliyorsan öğren.

  - 88 mi?

  - Evet.

  Tamamdır.

  Baban seni çalıştırıyor mu Amy?

  Kadın haklı.

  Çarşı cinayetleriyle ilgili bölgeye canlı bağlantı yapacağız.

  Brian amca!

  Hâlâ şehirde olduğuna inanmak için sebeplerimiz var.

  Hayır, onu göstermeyin.

  - Şüpheli, 1988 Çarşı cinayetleriyle - Göstermeyin.

  ilişkili olarak aranıyor.

  - Lanet olsun!

  - Orospu çocuğu!

  - Söylediklerine dikkat et.

  - Evet, o senin amcan.

  Aferin.

  - Son 24 saatte en az iki cinayetle ilişkisi olabileceği düşünülüyor.

  O, Philadelphia'daki tüm emniyet teşkilatları için öncelikli.

  - Beni - Philly Polis Departmanı ihbar hattı.

  Şu anda silahlı ve son derece tehlikeli olduğu düşünülüyor.

  Evet, katilin kadın olduğunu biliyoruz.

  Philadelphia'nın güzel insanları, sizi temin ederim ki bu kadını yakalamak departmanımızın birincil hedefidir.

  Ama yardımınıza ihtiyacımız var.

  Sizin veya tanıdığınız birinin bu kadınla ilgili bilgisi varsa veya eşkâline uyan birini gördüyseniz çatışmaya girmeyin.

  Ama ihbar hattımızı arayın.

  Memurlarımız sizden haber bekliyor.

  İş birliği yaparsak saldırgan suçluyu yakalayabiliriz.

  Teşekkürler.

  Ve dikkatli olun Philadelphia.

  - Soru var mı?

  - Teğmen Holt Sadece dört kişilerken bile hiçbir ortak yanlarını bulamadık.

  Başka kişilerin eklenmesi işi kolaylaştırmaz.

  Evet.

  Bu ikisi solakmış.

  Bu ikisi Perot'a oy vermiş.

  Kahretsin.

  Bu ikisinin hiçbir ortak yanı yok, kanlarının kırmızı olması dışında.

  Hayır.

  Eli.

  Eli.

  Ne o?

  Kimseye onun elindeki yaradan bahsetmedik.

  Bunu basına açıklamadık.

  Taklitçiler bu ayrıntıyı nereden bilecek ki?

  Dokuz yıl oldu kardeşim.

  Bir şeyler sızmıştır.

  Ne, aslında ölmediğini mi düşünüyorsun?

  Bunu mu diyorsun?

  Lütfen bunu demediğini söyle.

  Bir Falcon 160 anahtarı.

  Küçük uçak pistlerinde epey yaygındır.

  Maalesef anahtarı belirli bir uçakla eşleştirmenin hiçbir yolu yok.

  Dur bakalım.

  Bu uçağın 1996'da üretildiği yazıyor.

  Evet, o model geçen yıl çıkmıştı.

  Geçen yıl mı?

  1988'de bu anahtarlar nasıl onda olabilir?

  Prototip.

  Sekiz yıl önceden?

  Birkaç arama yaptım.

  160 kilometre içinde bu modelin bulunduğu tek pist var.

  Hey, dostum.

  Hey, bana bir iyilik yap ve ona göz kulak ol.

  Hemen dönerim, tamam mı?

  Hey.

  Nasılsın?

  Biraz daha çalışmam gerek, tamam mı?

  Ama Bayan Tabitha ben dönene kadar seninle ilgilenecek.

  Tamam mı?

  Hava karardı.

  Hayvanat bahçesi kapandı.

  Bebeğim, biliyorum.

  Ama yarın telafi edeceğim.

  Sabah gideriz çünkü o zaman dışarıda oluyorlar, değil mi?

  Gündüz çıkıyorlar, unuttun mu?

  Sonra görüşürüz.

  Gidelim.

  Az kalsın unutuyordum.

  Dr.  Naveen Rao ihbar hattından üç kez seni aradı.

  Konuşmak isteyen gelir.

  Evet, ben de öyle dedim.

  Dedektif Lockhart, pardon.

  Dedektif Lockhart, bir saatten fazla süredir bekliyorum.

  Merhaba, adım Naveen Rao.

  Uzman hekimim - Kapıya kadar vaktin var.

  - İşiniz başınızdan aşkın, biliyorum.

  Söyleyeceğim şey gerçekten çok kurgu gibi gelecek, biliyorum.

  Kapıya çok az kaldı bu arada.

  İlgilendiğiniz vakanın benim işimle ciddi şekilde kesiştiğine inanıyorum.

  Katil iki seferde de belirli bir ay yerberisi sırasında ortaya çıktı.

  Arada dokuz yıl var.

  Basitçe tam veya kanlı ay tutulması olarak bildiğiniz şey aslında büyük bilimsel öneme sahip olaylardır.

  Etkileyici.

  Ay döngüsü tam doğru noktaya ulaştığında yer çekimi kuvveti elektromanyetik paketlerle tepki verip Hey!

  teorik olarak bir tür köprü oluşturur.

  Pekâlâ, nereye?

  Bambaşka bir yere.

  Tavsiyem, bunu Kanal Beş'e anlat.

  Böyle haltlar onların ilgisini çeker.

  MCCRAFT UÇAK PİSTİ KİRALIK - YAKIT - PARÇA Pekâlâ, kilitli.

  Paydos zamanı.

  Eve gidelim.

  Gördün mü?

  Burada biri var.

  İçeri girmeliyiz.

  Yapma dostum, böyle olmaz.

  Daha iyi bir fikrin varsa dinliyorum.

  Gözünde o bakış var.

  Ne demek oluyor bu?

  Biliyorsun.

  Hayır, bilmiyorum.

  Jeanie'ye olanlarla başa çıkmak için bunu kullanma, boktan bir yol.

  Lock.

  Bırak şunu.

  Yapma.

  Lock.

  Lock!

  Hey, buraya nasıl girdin?

  Merhaba, Dedektif Lockhart.

  Philly Polis Departmanı.

  Bu kadını gördün mü?

  Gördüm diyemem.

  - Bu gece her şey yolunda mı?

  - Evet.

  Evet, her şey yolunda.

  Neden?

  Hiç, sadece geç saatte buradasın.

  Evet, biri Biri arayıp iptal etti.

  Ama evrak işleri falan var işte.

  Evrak işleri hiç bitmez.

  Hiç bitmez.

  Peki, tamam.

  Sana numaramı vereyim.

  Hani olur da bir şey aklına gelirse diye.

  BURADA BİRİ VARSA BAŞINI KAŞI Evet.

  Teşekkürler.

  Tamam.

  Teşekkürler.

  Belki gelir.

  Pekâlâ.

  Unutmadan buradan ücretli yola en kolay nasıl dönerim?

  Bana bir harita çizer misin?

  OK ÇİZ Tabii.

  Şu Şu taraftan.

  Minnettarım.

  Selam Tom.

  Seni tekrar görmek güzel.

  Hass..., sensin.

  Silahını yere bırak.

  Peki.

  Daha iyi bir nişancı olsaydın ölmüştüm.

  Şimdi otur.

  - Otur!

  - Peki.

  Bileklerini bantla.

  - Bileklerini bantla!

  - Tamam.

  - Hadi!

  Yürü!

  - Yavaş.

  Sadece sakin ol.

  Rahat ol.

  - Daha hızlı.

  - Deniyorum.

  Lock.

  Alo?

  - Tamam.

  - Sen.

  Dışarıdaki uçağın anahtarını getir.

  - Yürü!

  - Tamam.

  Öldüğünü gördüm.

  Evet, gördün.

  - Burada.

  Evet.

  - Anahtarları bana at.

  206'nın anahtarı.

  Kalkma!

  Sen de!

  Pekâlâ.

  Kahretsin.

  Şimdi benimle geliyorsun.

  - Peki.

  - Burnunu yere daya!

  Yürü!

  Zamanım tükeniyor!

  Kıpırdama kaltak!

  - Hayır.

  - Maddox?

  Lock?

  Hey!

  Ateş etmeyin!

  Ateş etmeyin!

  Kimse ateş etmesin!

  Tehlikeye atmayın!

  Biri bana cıvata keskisi getirsin!

  S....

  Tom?

  Thomas?

  Hey.

  Dinle.

  Peşimi bırakmalısın.

  Tüm bunları yapmamın bir nedeni var.

  İnsanların hayatını kurtarıyorum.

  Ortağımı öldürdün.

  Bu asla planımda yoktu.

  Nasıl hayatta olabilirsin ya?

  Her dokuz yılda bir ay çıktığında geri dönebiliyorum.

  Ama uzun süre değil.

  Ay mı?

  Geri dönmek de ne demek?

  Ne kadar çok şey anlatırsam o kadar peşime düşeceksin.

  Ve senin için sonucunun nasıl olduğunu gördüm.

  Vazgeçebilirsin.

  Evine, kızına git.

  Bunların hiçbiri olmamış gibi davran.

  Evet, bunu yapamam.

  Hey.

  - Vaktim kalmadı.

  - Ne yapıyorsun?

  Dur!

  Aklından ne geçiyordu yahu?

  Bir sürü farklı şekilde ölebilirdin.

  Lanet olsun.

  Bak.

  Maddox için üzgünüm.

  Efendim.

  Bölgeyi aramaya devam edeceğiz ama şimdilik ondan iz yok.

  Peki, aramaya devam edin.

  Hiçbir şey bulamayacaksınız.

  O gitti Holt.

  Son sefer olduğu gibi.

  Ne demek oluyor bu?

  Geri döndü.

  Nereye?

  Geleceğe.

  O gelecekten geliyor.

  Tanrım.

  Merhaba Harold.

  Bembeyaz formalarıyla Philadelphia.

  Iverson soldan sağa geçerek skora sayı eklemek istiyor.

  Allen tarafından tehlikeli bir geçiş.

  Üç saniye koridoruna giriyor, Chris Webber'a atıyor.

  C.  Webb sağ avcuyla J'yi yere seriyor.

  Şu anda normal hızda, orta mesafeden yumuşak, kritik bir atış.

  A. I.  ile birlikte harika bir kimya oluşturmaya devam ediyorlar.

  Philadelphia dört sayıyla önde.

  37'ye 33.

  Ara veriyoruz.

  Yarın, dostum.

  Bu kez onu yakalayacağız.

  Bay Lockhard, sayısız sorgunuza cevaben, Dr.

  Rao son on yıldır özel sektörde çalışıyormuş.

  Ve yakın zamanda bu ofisle bağlantı kurmamış.

  Kurmuş olsa bile politika gereğince size hiçbir çalışan hakkında bilgi vermem mümkün değil PHILADELPHIA FİZİKÇİSİ HÂLÂ KAYIP

1988 ÖLÜM İLANLARI JORDAN ELKARN HAROLD NOWAK AŞIRI DOZDA UYUŞTURUCU KULLANIMI Bekle.

  - Ne var?

  - Bayan Nowak?

  Evet.

  Thomas Lockhart, özel dedektifim.

  Kocanızla ilgili birkaç soru sorabilir miyim acaba?

  Harold öldü.

  Biliyorum.

  Yerel aşırı doz uyuşturucu vakaları hakkında bilgi topluyorum.

  18 yıl önce neredeydin?

  Girebilir miyim?

  Kediyi dışarıda bırakma.

  Bir haftalığına falan kız kardeşimi görmeye gitmiştim.

  Geri döndüğümde Harold'ı yerde buldum.

  Düşerken masa kafasını yarmış.

  Her yer kan içindeydi.

  Her şey karardı.

  Bayraklarından biri hâlâ burada.

  Kocanız Bunları o mu yazdı?

  Bunları ve çok daha fazlasını.

  Ülkenin dört bir yanına gönderdi, bu kitaplarda saklı.

  İnsanların fikirleri konusunda mahremiyet sağladı.

  Pek çok taraftar topladı.

  Akım onun olayıydı.

  Siz ilgileniyor muydunuz?

  Ben gençtim.

  Onun kafası dumanlıydı.

  Ama çok ciddiye alıyordu.

  Ne kadar ciddiye?

  Beni korkutmaya yetecek kadar.

  Bunları kime gönderdiğini bilmiyorsunuz, değil mi?

  Bir dakika izin ver.

  VATANSEVERLER, BEYAZ IRKIN SADIK İNSANLARI BU ÜLKE KANLA KURULDU.

  KÜRESELCİ ELİTİSTLERİN YALANLARI İNTİKAM ALIN ASKER KARDEŞLERİM.

  Bu kız kim?

  Heather Russell, Harold'ın eskisi.

  Kool-Aid'i içmek deyimini duydun mu hiç?

  Kool-Aid'i yapan kişiydi o.

  Bu işte birlikte miydiler?

  Ayrılana kadar.

  Deli kaltak.

  Şu an nerede, biliyor musun?

  Karını senden önce s…lerin izini mi sürüyorsun?

  Al bakalım.

  Posta listesi.

  Anlaşılan senin için epey önemli.

  Sanırım öyle.

  Bence epey vakit ayırdım.

  Bir kızın yapabileceği bir sürü başka şey varken.

  Peki, teklifin ne Arlene?

  Üzerinde ne kadar var?

  Asherdowns.

  Asherdowns.

  88 KURBANLARI

 Ha….

  Yüzbaşı Brian Holt'u aradınız.

  - Hadi.

  - Lütfen mesaj bırakın.

  En kısa sürede size dönerim.

  Hey, benim.

  Bu akşam buluşmalıyız.

  Sanırım bir şey buldum.

  Önemli bir şey olabilir.

  Ve zahmet olmazsa Heather Russell'ın güncel adresini bulmanı istiyorum.

  Beni ara.

  Hoşça kal.

  Hey, ufaklık.

  Affedersin, geç kaldım.

  Dalmışım.

  Sakal çok komik.

  Evsizlere benziyorsun.

  Seni görmek güzel.

  Geç bir öğle yemeği veya akşam yemeğine vaktin var mı?

  Mümkün değil.

  Maggie yenge beni King of Prussia'ya götürecek.

  Ben de seni King of Prussia'ya götürebilirdim.

  Bu bir kız olayı.

  Pek sana göre değil.

  Tamam.

  Okul nasıl?

  Rehberlik hocası Penn'e burslu girme şansımı yüksek görüyor.

  Eyalet dışı istediğini sanıyordum.

  George burada kalacak, o yüzden - Ha, şu futbolcu çocuk mu?

  - Evet.

  Ondan bahsetmiştin.

  Onunla tanıştın.

  İki kere.

  Evet, iyi çocuk.

  Holt'un yanında kalmak nasıl?

  Güzel.

  Okula daha yakın, yani İyi.

  Sevindim.

  En iyisi bu.

  Yani şimdilik.

  Biliyorsun, geçici bir şey.

  Yakında hayatım yoluna girecek.

  Cidden mi baba?

  Hâlâ mı?

  Biri onu bulmalı.

  Evet, çalışmalıyım.

  Bu kez yakınım Ames.

  Çok yakınım.

  Göreceksin.

  Hadi bakalım.

  Neden hâlâ radyon var?

  Artık polis değilsin ki.

  Bekle.

  Dur.

  Hey.

  Az kalsın unutuyordum.

  Mutlu yıllar ufaklık.

  Bilekliğin için.

  Baba, o şeyi yıllardır takmıyorum.

  Fişini saklamıştım.

  Uğraştığın için sağ ol.

  Bak Ames, durumların farkındayım.

  Anlıyorum.

  Bay İdeal Baba falan değilim.

  Ama yakında buna bir son vereceğim.

  Söz veriyorum, sonra normale döneceğiz.

  Sadece sen ve ben, eskisi gibi.

  Baba, o iş öyle olmuyor.

  Öyle hemen Bırakmalısın.

  Ve ciddiyim, sakaldan kurtul.

  Tamam.

  Hey.

  Brian amcan evde mi?

  Hoşça kal baba.

  Söyle de beni arasın!

  Selam.

  Adresi buldun mu?

  Heather Russell?

  Evet, o yüzden geldin, değil mi?

  Bak, Jane ve Amy'nin hatırına sabrediyorum.

  Kurbanlarımızdan birini gözden kaçırdık.

  Harold Nowak.

  Yetki alanımızın dışında, aşırı dozda uyuşturucu olarak kaydetmişler, o yüzden hiç fark etmedik.

  Nereden buldun bunu?

  Adam kaçığın tekiymiş.

  Yeraltı milis örgütü varmış.

  Gerçek Amerikan Akımı.

  Gerçek vatanseverler için ülkeyi geri almak istiyormuş.

  Ev yapımı gübre bombaları falan.

  O tipleri bilirsin.

  Ve posta listesini buldum.

  97'deki dört kurbandan ikisi listede.

  88'dekilerin hepsi.

  Bağlantı bu işte.

  - Hepsi bu radikal akımın parçasıymış.

  - Tom Büyük bir şeyin peşindeler.

  Ve onlara enjekte ettiği izotopun insanları uzaktan öldüren ileri teknoloji bir yöntem olduğunu düşünüyorum.

  Ve gelecekten tetikleniyor olabilir.

  Orasını Henüz tam olarak belirlemedim.

  - Tom

- Naveen Rao'yu ve Ay döngüsü köprüsü hakkındaki teorisini hatırlıyor musun?

  Tanrım, Tom.

  Ay'la ilgisi olmalı.

  Yardım almalısın.

  Anlamıyorsun.

  Tren onu paramparça ediyor ve dokuz yıl sonra sapasağlam geri dönüp cinayet işliyor.

  Dinle.

  Hepimiz ileri gidiyoruz.

  Ama o O geri gidiyor.

  Onar yıl, onar yıl.

  Yani 97'de olan şey O dirilmemişti.

  Sadece henüz ölmemişti.

  Deli gibi konuşuyorsun.

  Tamam mı?

  Şu anda manyak bir deli gibi konuşuyorsun.

  Yardım almalısın.

  Benimle ilgili şeyleri biliyordu Holt.

  Jeanie ve Amy'yle ilgili şeyleri biliyordu.

  Bilemeyeceği şeyleri.

  Ve Maddox'ı öldürdü.

  Tekrar geri gelecek ve o gün, bugün.

  Sen Sen kafayı mı sıyırdın?

  On yıldır çözülmemiş bir vakadan bahsediyorsun yahu.

  Geçen hafta kaç cinayetle ilgilendim, biliyor musun?

  Ben senin öz kızını büyütüyorum, Tanrı aşkına.

  Sen bana zaman yolculuğuyla mı geliyorsun?

  Neler dediğinin farkında mısın?

  Tek varlığım sensin.

  Jeanie'ye olanları durduramadım ama onu durdurabilirim.

  Bu Harold Nowak'ın karısı.

  Onun ilham perisi.

  Tek istediğim onun adresi.

  Senden bir daha asla bir şey istemeyeceğim.

  Söz veriyorum.

  Lütfen.

  Sen ay ışığı peşinden koşarken hayatın geçip gidiyor.

  Bunu izlemek o kadar üzücü ki.

  Amy'nin bunu izlemek zorunda kalması çok üzücü.

  Değer mi buna?

  BİRAZDAN TRI-STATE MEZARLIKLARI BOZULUYOR YETKİLİLER OLAYLARIN "YÜKSELİŞTE" OLDUĞUNU SÖYLÜYOR

 Belki de haklısın.

  Belki yardım almalıyım.

  Her şey için üzgünüm dostum.

  Amy'yle sen ilgilendiğin için üzgünüm ve Darmadağınım resmen.

  Hey.

  Sakin ol.

  Lütfen, hadi, sorun yok.

  Tamam mı?

  Bak, dinle.

  Bundan kurtulmak konusunda ciddiysen sana destek olurum.

  Teşekkürler kardeşim.

  Tamam.

  Bak.

  Kendine dikkat et.

  Departmanın psikiyatristini arayacağım.

  Bir tavsiyesi var mı diye soracağım.

  Tamam.

  Yapacağım.

  Sana borçluyum.

  Sen iyi birisin Holt.

  Hayır, pisliğim ve bunu biliyorum.

  Ama sen ailedensin.

  Biz böyle yaparız, değil mi?

  Birbirimizle ilgileniriz.

  Deli olanlarla bile.

  Seni ararım.

  Evet, merhaba, ben Yüzbaşı Holt.

  Heather Russell'ın bilinen son adresine ihtiyacım var.

  Bir saniye.

  Rozet numarası 0304.

  Evet.

  Evet, bekliyorum.

  Doğrudan fabrikadan satın alarak yüzde 80 tasarruf edin.

  Bayan Russell?

  imalat fabrikasından doğrudan elmas ithalatçısıdır.

  Mücevher Fabrikası binlerce elmas ve tümülüse sahiptir ve en düşük fiyat garantisi verir.

  Mücevher Fabrikası'nın bir karat Bayan Russell, girebilir miyim?

  899.  Dörtte üç karat bilezikler 149.

  Merhaba?

  ve bir karat küpeler 399.

  Hey, dur!

  İn arabadan.

  İn!

  Hayır!

  S...!

  Yakında görüşürüz.

  Holt!

  Onu elinden vurdum!

  O kız bu zamanda vuruldu.

  Ben vurdum.

  Bu çoktan oldu!

  Ama dokuz yıl daha beklememiz gerek Holt!

  Beklememiz gerek!

  Ama dinle, onu öldürürsek olanlara engel olabiliriz.

  Jeanie'nin yanında olabilirim Holt.

  Olanlara engel olabiliriz Holt!

  Beni dinle!

  Hey, beni dinle!

  Dinle!

  Kayıt.

  Zaman akışı konumu ve tespiti.

  Denek numarası 32.

  Enjeksiyon izleri bir ila üç.

  01 ÇEVRİM İÇİ 01 ÇEVRİM İÇİ.

  02 ÇEVRİM İÇİ.

  03 ÇEVRİM İÇİ Şimdi bir ila üç enjeksiyon izleri sonlandırılmaya çalışıyor.

  01 ETKİN 02 ETKİN 03 ETKİN Birinci izde beyin çözülmesi var.

  Ve ikinci ve üçüncü izlerde.

  Sanırım bir kazananımız olabilir.

  Koronal izotopların eşlenmesiyle sonunda zamanın gelecek bir noktasından bu çözeltiyi tetikleyebiliriz.

  Dr.  Rao?

  Lanet olsun.

  05. 31 AY'IN EVRELERİ PHILADELPHIA POLİS ŞEFİ EMEKLİ OLDU

Selam baba.

  Benim.

  Uzun zaman oldu, aramamın nedeni Bebek yakında geliyor.

  Çok yakında.

  Ve George'la konuşuyorduk da burada olmanı istiyorum.

  Bence annem de bunu isterdi ve

Sanırım ben de bunu istiyorum, yani Biliyorum

Biliyorum, yine yılın zamanı geldi ve biliyorum, aramız Yine de gelirsen çok sevinirim.

  İki türlü de, lütfen beni geri ara.

  Baba, ne oldu?

  Döneceğinizi biliyordum Bay Lockhart.

  Tüm bunlar için çok üzgünüm.

  Bulunması zor bir adamsın Rao.

  Beni yüzüstü bıraktın.

  Bilhassa senin iş takıntısını anlaman gerekir.

  Evet, iş demişken, beni hemen burada indirebilirsin.

  Korkarım ki bunu yapamam.

  Yapmazsan öldürmeye devam edecek.

  Plan bu zaten.

  Dünyayı değiştirmek kanlı bir iştir Thomas.

  Saçmalık ya.

  Bence ikimiz de sınırı biraz aştık.

  Önümüzdeki birkaç gün seni güvenli bir yerde tutacağım.

  Sonra gidebilirsin.

  Ama doğrusu Sana teşekkür etmeliyim.

  Araştırman, onun aslında bir katil değil, bir kurtarıcı olduğunu fark etmemi sağladı.

  Kendi araştırmamın doruk noktası.

  Onun bir gün kullanacağı teknolojiyi geliştiriyorum.

  Şey, aslında şu anda kullanıyor.

  Zaman yolculuğu karmaşıktır.

  Ben bile anlamakta zorlanıyorum.

  Kız masum insanları öldürüyor!

  Çok daha kötü bir şeyi önlemek için.

  Amerikan İç Savaşı'nı tarihten silebildiğini hayal et.

  Nasıl yapardın bunu?

  Jefferson Davis'i mi öldürürdün?

  Robert E.  Lee'yi mi?

  Lincoln'ı mı?

  Konfederasyon ve Birlik liderlerini mi?

  Ama bir fikri silmek için bu yetmeyebilir.

  Onları o kişiler hâline getirenleri, onlara ahlaki ve siyasi inançlarını aşılayanları öldürmemiz gerekebilir.

  Arkadaş, baba, anne, büyükanne, büyükbaba.

  Fitili ateşleyen kıvılcımı söndürmek için ne kadar geriye gitmen gerekir?

  Ama en başına, her şeyi geri alacak kişiye varıncaya kadar doğru kişileri birer birer ortadan kaldırırsan geleceği yeniden şekillendirebilirsin.

  İşte o kız bunu yapıyor.

  Ve onu durdurmana izin vermeyeceğim.

  Çok güzel, değil mi?

  Çekimini hissedemesek de daima orada olduğunu biliyoruz.

  Hiçbir şey ondan kaçmıyor.

  Biliyor musun, yeryüzünde yaşamaya imkân veren koşullardan Ay sorumludur.

  Şimdiyse kendimizi kendimizden kurtarabilmemizden sorumlu.

  - Harika.

  - Evet.

  Kahretsin!

  Lock!

  Dur!

  Lock!

  Yapma!

  Bitirmesine izin vermelisin!

  Günaydın.

  Seni öldürdüğümde asla kimseyi öldüremeyeceksin.

  Bir versiyonum senin peşine düşmek zorunda kalmayacak.

  Şimdi beni öldürürsen senin bildiğin dünya kısa süre içinde yok olacak.

  Ve neler olacağını bilmiyorsun.

  Geçmişi değiştirmeye çalışan tek kişi sen değilsin.

  Sıradan biri olacağım.

  Sıradan bir aile.

  Hayır.

  Beni öldürmeyeceksin.

  Çünkü seni tanıyorum.

  Kendimi bildim bileli seni tanıyorum.

  Bana bu işi almamı sen söyledin.

  Bana bisiklet sürmeyi de sen öğrettin.

  İlk dondurmalı pankekimi de sen yaptırdın.

  Ve doğduğum gün bana yardım ettin.

  Bu annemindi.

  Sen benim torunumsun.

  İster inan ister inanma, yaptığım şeye gerçekten hak vereceksin.

  Geçti.

  Bitti.

  Hayır.

  Hayır.

  Ama ben seni öldürdüm.

  27 yıl önce.

  Ölmeni izledim.

  Geri dönmelisin.

  Geri dönüp beni durdurmalısın.

  Bu çoktan yaşandı.

  Zaman yolculuğu tek yönlü bir seyahattir.

  Görevim tamamlanana kadar geri dönemem.

  Beni bu sahilde uyarmanla başlarsa daima ölmemle biter.

  Eve git.

  Anneme iyi bak.

  Bana iyi bak.

  Üzgünüm.

  Yakında görüşürüz.

  - Üzgünüm.

  - Gitmem gerek.

  - Üzgünüm.

  - Gitmem gerek.

  Rao Teknoloji'ye hoş geldiniz.

  RAO TEKNOLOJİ Gelgit çekimi hazır.

  Köprü beklemede.

  Dokuz yaşındayken sıradan bir adam ev yapımı patlayıcılarla dolu sıradan bir kamyonu merkeze park edip havaya uçmasını izlemişti.

  Elektromanyetik Yedi, altı, beş, dört Onunki daha ilk saldırıydı.

  iki İlk sabah 11.

 000 insan öldü.

  Sonra İç Savaş'ta milyonlarca insan daha öldü.

  2042 ZAMAN AKIŞI Öfkeden beslendi.

  Korkuyla yayıldı.

  Başlatılıyor.

  İnsanları canavarlaştırdı.

  Sıradan olanlar bile birer birer bozulana kadar.

  Bir akıma hayat veren ses küçük bir çatlağı büyük bir uçuruma dönüştürdü.

  En iyilerimizin sesini bastırdı.

  En kötülerimizin sesini yükseltti.

  Biz de onu susturmanın bir yolunu bulduk.

  Zararı telafi etmenin, noktaları ayırmanın Zaman akışı çevrim içi.

  bir yolunu bulduk.

  Denek dört sonlandırıldı.

  Denek üç sonlandırıldı.

  Denek iki Hikâyeyi hükümsüz kılmak için ben gönüllü oldum.

  Denek bir sonlandırıldı.

  Bir fikri silmek için geri döndüm.

  Çünkü bazı düşünceler gömülmelidir.

  Bazıları daha oluşmadan gömülmelidir.

  Aramızdaki savaş yok olurken ses çıkarmayacak.

  İz bırakmayacak.

  Senin zamanında anlatılacak bir destan olmayacak.

  Sadece olmuş olabileceklerin bir yankısı olacak.

  Ama bu bu senin hikâyen.

  Ve burada bitmeyecek.

  Fedakârlıkla yazıldı.

  Bağışlayıcılıkla yazıldı.

  Ve artık bir sonraki bölüme başlamanın zamanı.

  Seveceksin.

  Ve iyileşeceksin.

  Bana nasıl yaşayacağımı öğreteceksin.

  Ve beni olduğum kişi yapacaksın.

  Bir savaşçı.

  Tıpkı senin gibi.

  Çünkü şu anda ikimizin de hayatı başlamak üzere.

  Geçti.

  Geçti.

  Her şey yoluna girecek.


Önceki Yazı
« Prev Post
Sonraki Yazı
Next Post »

Benzer Yazılar